Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıbi: Cumhuriyo Matbaacıhk ıt Gazctecthk Tuık Anonım Şirkeu adına
N»dir Niiil % Gend Yayın Mudun) Htsan CfimL Mücssese Müdün):
Eminc Lşıilıgil. Yazı Iskrı Mudunj: Okıy ConnKİB, % Haber Merkea
Mudurü Yalçııı Bayer. Sayfa Duzenı Yûnetmenı. Ali Acar 0 Temsılcıler
ANKARA. Akmtl T«n, İZMİR: Hiknct Çctinkay*, ADANA Çelta Yi£eaothı
Ic Polr.ıu C(W BatlaatK, D» Htbctfcr Eıj.« Bakı. EluMomı O t l l bıtaa, H-Souiki Şakna KtMd, Kulnır CcU I K I . laanbul
HaberlcT] hmj Kjiçak. Egıtım Gcaay ŞayUn. Habet AnfUnna t a d Bcrkaa, Yun Habcrlcn N«cfet Dotu. Spor Daıu^nam
tMaltıft locıtau. Dızı Yazılir b ı n Çah)ku. ".rasıırmı Ş*Ha Alpa. Duetlm t U > U t u u 0 KoordınatOT U M k n U n
9 Mllı •>!« E">< l
^ " 9 MıılUKbf BUtal teaır 0 BfflM-PUaUıın. Scv(l Oıaubq*otla 0 Reklaın AJV İMI 0 Ek
Vayınıar Halya Akrol 0 Idare Hnvlı Gntr 0 Ijtamt: M r Çdft 0 Bfe-tskra, M laal % Penoneı Scv|i
OU» «kM. Y*<« B»<r. Hnaa
(>«M. HiknM Çntakı;». Olty
r !!•! •!!• IJBr MHBCK. llkuı
Basan ve Yayan. Cumbunyn Matbuajık ve Guocabk TA Ş. TDjk Oca$ Cad 39/41 Ca|alothı
34334 !•.; Pk 246 - Isunbul Td !I2 05 0! (20 hıı), Tda 22J46 Fu (I) 526 M 72 0
B*mtar A ı f c n Zıv* Gökalp BN Inkılap S No 19/4. Tet 133 11 4M^ Td«x 42344. F u (4) 133
05 6! 0 l ı a l r H Z»ı Bh 1352 S i 3, TeL 13 12 30. Tdo 52359. F u (51) 19 53 40
InOnu C»d 119 S So I K l l Td- 19 37 52 <4 hıt), Teıe* 62155. F u (71) 1» 37 52
TAKVtM: 2 EYLÜL 1990 Imsak: 4.53 Güneş: 6.24 Öğle: 13.09 lkındi: 16.49 Akjam: 19.43 Yatsı: 21.08
Bukış
modanın
altı yok..Kıyafetinizin üstü var da altı yoksa
1990 kışında hiç dert değil. Şöyle
başınızı kurumla dikleştirip güvenle
yürüyeceksiniz. Öyle emrediyor
moda. Bir Balmain modeli
taşıyorsunuz sırtınızda. Her
kula nasip olmaz tarafından!..
NECLA SEYHUN
Ne karabasanlar vardır, insanı kan ter içinde
bırakan, yerin dibine sokan karabasanlar. Örneğin
bir geceye davetlisinizdir. Pek önemli bir gecedir
bu!.. Çok güzel, çok şık olmak istersiniz bu
gecenin onuruna. Bundan daha doğal ne var?
Kıyafetinizi aşın bir özenle seçersiniz. Saçınızı,
başınızı özenle yaptınrsınız. Makyajınıza
bambaşka bir değer verir, kılı kırk yararsınız.
Takılannız, pabuçlannız, parfümünüz her şey
tamam olur sonunda. Size de olanca güveninizle
salonun kapısından içeri girmek kalır.
Onca çabanın meyvesini vereceği an budur işte.
Gözlerde bir hayranlık, bir beğeni ışıltısı ararsınız
hakh olarak.
Ama o ne?.. Hayranlık yerine hayret ve şaşkınlık bulursunuz
bu gözlerde. Bulmayı beklediğiniz en son şey!.. Herkes
ayıplayan şaşkın bakışlarla suzmektedir sizi.
Neden?..
Birden fark edersiniz ki her şey dört dörtlük, ama bir şey,
tek bir şey noksan. Eteğinizi giymeyi unutmuşsunuzdur,
onca telaş arasında. Felakete bakın! Tarn bir rezillik, yer
yarılsa da yerin dibine girseniz!...
Ama hayır!.. Onlar eski karabasanlardı. Karabasanların da
modası var artık. Kıyafetinizin üstü var da altı yoksa, 1990
kışında hiç dert değil. Şöyle başınızı kurumla dikleştirip
güvenle yürüyeceksiniz. Öyle emrediyor moda. Bir Balmain
modeli taşıyorsunuz sırtınızda. Her kula nasip olmaz
tarafından!...
Bu altsız modeller, yalnızca külotlu çorapla "idare" edilen
bu altsız modeller, 1990-91 kışının en çok sözü edilen
modellerinden biri, belki de birincisi.
Balmain moda evinin modellerini hazırlayan Eric Mortensen,
bu modellerle soluklannı kesti seyredenlerin. Amacı da
buydu herhalde.
Balmain'den giderayak—son defilesiydi bu, yerini 25 yaşında
genç bir stiliste bırakıyor— akıllardan çıkmayacak bir defile
sunmak, akıllardan çıkmayacak modeller yaratmak istedi.
Başarılı da oldu bunda doğrusu.
Kim unutabilir altsız modellerinin yürekliliğini, çarpıcılığını?
Ama aynı zamanda da hiç kuşkusuz şıklığını?
Bırakın ne denli bir fizik istediğini bir yana, gerçekten çok
yürek isteyen soluk kesici modeller bunlar. En belirgin
özellikleri altı kaval üstü şişhane olmaları.
Genellikle siyah kadifeden inanılmaz derecede
zengin işlemelerle bezeli, ışıltılı, albenili ceketler
ya da tunikler düşünün. Uzun, dar kollu. Kiminin
ömrü iyice.kapah, sırt da bele dek açık. Kimi tam
. tersi, sırtı kapalı ama öndeki dekolte
başdöndürücü!...
Modacı bu küçücük ceketleri saray kostümlerini
kıskandıracak güzellikte pek usta, pek zengin
• altın işlemelerle beziyor. Üç kilometre öteden
dikkati çeken işlemeler bunlar. Üstünde aynca
metaller, renkli kristal taşlar ve inciler...
Böyle görkemli bir tuniğin altına aslında bir
zengin etek ya da en azından bir pantolon gerek.
Ama eski kurallar artık bunlar. Balmain siyah,
mat, kalın bir külotlu çorapla çözüyor sorunu.
Altına da alabildiğine yüksek bir çift siyah
topuklu iskarpin giydiriyor. "Dam üstünde
saksağan!.." demeyin sakın. Bu, önümüzdeki kışın
gözde modası.
Çorap açısından da ne aşama ama!.. Bir
zamanlar soğuktan korunmak için kumaş
şeritlerini bacaklara sarmakla başlayan çorap
öyküsünde ulaşılan noktaya bakın!..
Aslında külotlu çorabın moda dünyasına girişi
hanidir. Saydamı, matı, siyahı, kırmızısı, yeşili
Önceleri genellikle spor ve gündüz
kıyafetlerinin tamamlayıcısı olan renkli ve
siyah mat çoraplar, ilk kez bu denli önemli
bir noktaya ulaşmış oluyor. Abiye
kıyafetlerde eteğin ya da pantolonun
yerini tutmak!.. Ne iddia, ne iddialı
kıyafet ama!..
Bir zamanlar üstsüzlerdi sorun. Bugün
altsızlar bile sorun değil artık. Modanın
işine akıl mı erer?
Bugün var, yann yok. Hem üstler, altlar,
hem kurallar!...
Altsız modeller, yalnızca
külotlu çorapla 'idare
edilen' altsız modeller,
1990-91 kışının en çok
sözü edilen
modellerinden biri,
belki de birincisi.
Genellikle siyah
kadifeden,
inanılmaz derecede
zengin işlemelerle
bezeli, ışıltılı,
albenili ceketler
ya da tunikler,
bacaklarda mat,
\
kalın külotlu
çoraplar,
ayaklarda
alabildiğine
yüksek topuklu
iskarpinler...
Balmain den kış modasın'n en ılginç modeli.
Tüm kurallara kafa tutarcasına yürekli bir buluş:
Çorap-Gece elbisesi!..
Oğrenci
harçlarına
zaııı yok
Öğrencilere bu yıl "çek" olarak verilecek
devlet katkısının miktarı tıp fakültelerinde 29
milyon 800 bin lira olarak saptandı.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) — Üniversitelerde kayıtlar ya-
nn başlarken Bakanlar Kurulu da
önümüzdeki oğretim yılı için öğ-
renim harçlannın miktarım belir-
ledi. Harclarda geçen yüa göre bir
artısa gidilmedi. Yeni getirilen uy-
gulama ile öğrencilere bu yıl ilk
kez devletin öğrenimlerine yaptı-
ğı katkı "çek" olarak verilecek.
öğrenciler geçen yıllarda olduğu
gibi Kredi ve Yurtlar Kurumu'n-
dan kredi alarak öğrenim giderle-
rinden kendilerine düşen payı
borçlanabilecekler. Bakanlar Ku-
rulu, Bilkent Üniversitesi'ne yapı-
lacak ve iki eşit taksitte ödenecek
devlet yardımının miktannı da
önümüzdeki günlerde belir-
le>
r
ecek.
Bakanlar Kurulu'nun "Yiikse-
Feministlerden tepkü
Kadınlar da
tıbbi deneyde
kullanılsın
Y1LDIZ YAĞCI
WASHINGTON — Kadınlann
fızyolojik farklıüklan dikkate
alınmadan, heraen hemen tum
tıbbi deneylenn insanlarda ve fa-
relerde erkek cins üzerınde yapıl-
ması Amerikan Kongresi'nde so-
ruşturma konusu oldu.
Amerikalı feminist gazeteciler-
den Eflen Goodman konuyla ilgili
Washington Post'taki makalesin-
de, 4000 kişi üzerinde yapılan ko-
lesterol, 15 bin kişi üzerinde ya-
pılan sıgara ve 22 bin kişi üzerin-
de yapılan aspirin araştırmaların-
da deneye tabi tutulanlann tümu-
nün erkek olduğunu söylüyor.
Amerikalı kadın Kongre uyele-
rinin günışığına çıkardıkları du-
rum oldukça ilginç. Erkekler üze-
rinde daha fazla araştırma yapıl-
masının yaru sıra, erkeklere özgu
saglık problemleri de daha fazla
araştınhyor.
Örneğin, rahim kanseri ve os-
teoporosis (daha çok kadınlarda
ileri yaslarda görülen kemik has-
talığı) ikinci sınıf araştırma konu-
ları durumunda bırakıhyor. Ulu-
sal Sağhk Örgütü'nün $5.7 mil-
yarlık bütçesinden ancak %13'u,
nüfusun yansını olaşturan kadın-
lann sağlık sorunlarına aynlıyor.
Kongre üyesi Patricia Schroe-
der, "Erkeklerin çogunlukt» ol-
duğu bir araşbrma gnıbo dogal-
lıkla gögüs kanserini değil, pros-
tat kanserini araşbnr" diyor.
Araştırmacılar ise durumu, ka-
dın fizyolojisi daha karmaşık ol-
duğundan maliyetleri yükseltme-
mek için erkekler üzerinde araş-
tırmalann yoğunlaştınldığı şeklin-
de savunuyorlar. Anlaşüan kadın-
lann eşitliğini kabul etmek tıbba
da pahalıya mal olacak.
kogretim knnımlannda cari hiz-
met ödeneUerinin tespitine dair
esaslar" hakkındaki kararı dün
Resmi Gazete'de yayımlanarak yü-
rürlüğe girdi. Daha önce kamuo-
yunda "paralı üniversite" tartış-
malarına neden olan ve 11 nisan-
da yayımlanarak yürürlüğe giren
kanun hükmünde kararname, Ba-
kanlar Kurulu'na öğrenim bedel-
lerinin çok büyük oranlarda art-
tırma yetkisi tanımasına karşın
"geçiş dönerai" olarak düşünülen
önümüzdeki öğretim yılmda öğ-
rencüerden geçen yılki harç tutar-
larırun alınması kararlaştınldı.
Buna göre ögrencilerden fakülte-
lerine göre alınacak öğrenim be-
delleri şöyle:
"Tıp fakülteleri (200 bin); diş
hekimliği, eczacılık, veterinerlik,
übbı biyolojik bilimler, fizik teda-
vi rehabilitasyon (150 bin); mü-
hendislik fakülteleri, fen fakülte-
si, gemi inşaat ve deniz büimleri
fakültesi (130 bin); güzel sanatlar
fakültesi, eğitim fakültesi, eğitim
bilimleri fakültesi, teknik eğitim
fakültesi, mesleki eğitim fakülte-
si, dil ve tarih coğrafya fakültesi,
hukuk fakültesi, iktisat fakültesi,
işletme fakültesi, siyasal bilgiler
fakültesi, iktisadi ve idari bilim-
ler fakültesi, ilahiyat fakültesi,
edebiyat fakültesi, fen-edebiyat fa-
kültesi, (90 bin); açıköğretim fa-
kültesi (30 bin); devlet konserva-
tuvan (90 bin); meslek yüksek
okullan, adalet yüksek okulu, ila-
hiyat yüksek okulu, maliye mes-
lek yüksek okulu (40 bin); diğer
yüksek okullar (60 bin).
Yükseköğretim kurumlannın
cari hizmet maliyetlerine devlet ve
öğrenci tarafından yapılacak kat-
kının tutarlanm gösteren cetvel
Resmi Gazete'de yayımlandı. öğ-
rencilere bu yıl "çek" olarak veri-
lecek devlet katkısının miktan tıp
fakültelerinde 29 milyon 800 bin,
diş hekimliği, eczacılık ve veteri-
nerlik fakültelerinde ise 14 milyon
850 bin lira olarak belirlendi. En
düşük devlet katkısı açıköğretira
fakültesinde 470 bin lira olarak
saptandı.
Resmi Gazete'de yayımlanan
karara göre yabancı dille eğitim
yapan fakültelerde harç miktarlan
yüzde yuz oramnda fazla alına-
cak, buna yabancı dille eğitim ya-
pan eğitim fakülteleri dahil olma-
yacak. Cari hizmet mah'yetine dev-
letin katıhmı olarak belirlenen
miktarlar, Maliye ve Gümrük Ba-
kanlığı adına Bütçe Dairesi baş-
kanlıklannca ilgili üniversiteye ile-
tilmek uzere öğrenciye çek olarak
verilecek. Halen öğrenim gören
öğrenciler hariç tutulmak üzere sı-
nıfta kalan öğrencilere sadece bir
defaya mahsus olmak uzere dev-
let yardımı için Kredi ve Yurtlar
Kurumu'nca kredi verilecek. Bun-
dan böyle bir yükseköğrenim ku-
rumunu bitirdikten sonra ikinci-
sine katılanlara da devletçe hiçbir
ödeme yapılmayacak.
m
Insııyu Mağarası
artık kupkuru
HAKAN KARA
tZMİR — Türkiye'nin turizme
açılan ilk ve en büyük mağarası
olan Burdur'daki tnsuyu mağara-
sı kurudu. Böylece mağarada bin-
lerce yıldan bu yana süren ve zi-
yaretçileri hayran bırakan sarkıt
ve dikitlerin de gelişimı durdu.
Uzmanlar mağaradaki 8 gölün tu-
müyle kurumasını büyük gölde ise
ancak yanm metre su kalmasmı,
bölgede açılan 160'a yakm sonda-
ja ve bu yıl havalann kurak git-
mesine bağlıyorlar.
Eğit-Der'e
yeni yönethn
ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) — Eğhimciler Derne-
ği'nin (Eğit-Der) iki gün sü-
ren olağan gend kurul toplan-
tısında, seçimleri 92 oy alan
eski milletvekili MusUfa Ga-
zala'nın başkanhğındaki lis-
te kazandı. Diğer liste 63 oy
sağlayabildi.
Eğit-Der'in yeni yönetim
kurulu şu isimlerden oluştu:
MusUfa Gazakı, H.Sezen Öz
(Doğan Öz'in eşi), Saülmış
Çağlar, Doğan Gülmez, Erol
Karaca, Halil Kırgın, Abdul-
lah Kaygısız, tbrahim Üçyıl-
dızgil; Onur Kurulu: Naciye
Balık, Binali Seferoğlu, Sey-
han Erdoğdu, Denetleme Ku-
rulu: Avni Aytan, Sezai Kay-
nak, Osman Nuri Poyrazog-
lu.
Yeni seçilen yönetim kuru-
lunun haziran ayında kurulan
Eğitim-tş Sendikası'nı destek-
leyen isimlerden oluştuğu bil-
dirildi. Yeni yönetim kurulu
yann toplanarak görev dağı-
lımı yapacak.
MGK, içJivenligin tehlikeye düştüğü durumlar için askeri okullara tavsiyelerde bulundu
Askere sivil yönetim için'hazıroF
M J
.illi Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği tarafından
hazırlanan, "Devletin Kavram ve Kapsamı" adlı kitapta, iç
güvenliğin tehlikeye düştüğü anlarda silahlı kuvvetlerin iç
güvenliğinin sağlanması için devreye girdiği belirtildi.
olabUir. Örneğin askerlerin asayiş değildir. Bunun iç dengeler tehli-
anlayışı, her şeyden once onu ya- keye düştüğünde uygulanmasının
ratan, 'olay'ın ortadan kakhnlma-
EVREN DEGER
ANKARA — Milli Güvenlik
Kurulu Genel Sekreterliği, askeri
okullarda, "srvil yönetim dersleri"
okutubnasını önerdi. MGK'nın bu
tür derslerin okutulmasına gerek-
çe olarak da iç güvenliğin tehlikeye
düştüğü dönemlerde "İç güvenli-
ğin tamiri için silahlı kuvvetlerin
devreye girmesi" sonrasında, "si-
vil işlerde deneyimsiz olması" ne-
deniyle "Devletin Kavram ve
Kapsamı" adlı bir kitap hazırla-
dı.
5 bölum olarak hazırlanan ki-
tabın 145. ve 146. sayfalarında
"Askeri güç ve iç güvenlik" ilişki-
sine yer verildi. Her devlette, iç
dengelerin belirli bir düzeyin üze-
rine tırmanacak şekilde bozuldu-
ğunu ve bunu kolluk kuvvetleri ve
normal yöntemlerle önlemenin
mumkün olmadığı durumlarda,
yasalar çerçevesinde sıkıyönetim,
olağanüstü hal ve "ülkelere göre
adı \e şekli ve değişen
u>gulamalara" gidildiği kaydedi-
len bolümde iç güvenliği sağlama
görevinin silahlı kuvvetlere ve "as-
keri veya özel yargıya" devredildiği
de belirtildi.
Bu tur uygulamaların devlet
için jararlı olsa bile silahlı kuvvet-
ler için bazı sakıncalı yönlerinin
bulunduğuna da işaret edilen bö-
lumde, sakıncalar şöyle dile geti-
rildi:
"Silahlı kuv-vetlerin. iç güvenliği
sağlamak için ayrılıp kullanacağı
kuvvet ve gayret, onun asıl görevi
olan 'vatan savunması' bakımın-
dan güç yitirmesine neden olur.
Bu çok önemli bir husustur: öyle
ki bazen diş düşman güçler tara-
fından da orduyu yıpratmak için
yaratılmaya çalışılıyor. Bu konu
askeri akademilerimizde 'endirekt
(dolaylı) stratejinin, iç manevra
uygulaması içindeki üç yıpratma
(erozyon) yöntemlerinden "biri
olarak okutulmaktadır.
— Stkıyönetim içindeki uygula-
malarda askerlerin tutı ıları ba-
zılarınca yadırganıp ordu aleyhi-
ne eleştirilerin çıkması veya çıka-
nlarak yaygınlaştırılmasına sebep
sıdır, başka bir deyimle fertlerin
teker teker durumlan işin başına
geri planda kalır ve sonra değer-
lendirilir. Evrensel askerlik karak-
Icrine bağlı bu uygulama biçimi-
nin, olayı değil, fertleri buind pla-
na alan ve "beraati zimmet
asıldır" kaziyesince onları suçu
kanıtlanıncaya kadar masum ka-
bul eden normal ve sivil anlayışı
ile bağdaşmayacağı belirgindir.
— Askerin şu veya bu oranda
sivil idari işlerin içine girmesi ço-
gunlukla tecnibesiz olduğu bu
alanlarda hatalara düşmesine de
sebep olabilir ve onu bir bakıma
halka ters düşen duruma sokabi-
lir."
"Bu sakıncalan belirtmekten
araaç, silahlı kuvvetlerin gerekli
durumlarda ve yasalar çerçevesin-
de iç güvenliğin sağlanması ile gö-
revlendirilmelerine karşı çıkmak
gerekliligi ortadadır."
Kitapta, tüm bu sakıncalann sı-
ralanmasından sonra askeri kesi-
min, askeri okul sıralanndan iti-
baren bu konularda yeterli bilgi-
lerle donatılmasını MGK Genel
Sekreterliği'nin önermesi dikkat
çekti. MGK Genel Sekreterliği'ni
kitabında "asker ve sivil kesimin iç
güvenliğin tehlikeye düştüğü du-
rumlarda uyum sağlayabilmesi
için" şu öneride bulunuldu:
"Bununla birlikte, bu kabil uy-
gulamalara ancak zaruri olduğu
zaman karar verilmesi, dengeler
sağlanıp durum normal kolluk
kuvvetleri ve yöntemlerce egemen
olunabilecek bir düzeye indiğinde
veya inen yerlerde, derhal kaldınl-
ması ve askeri şahıslann bu uygu-
lamalar konusunda askeri okul sı-
ralarından itibaren yeterli bilgüer-
le donatılmasının da açıklanma-
sında fayda vardır."
1965 yılmda Jeolog Dr. Timu-
çin Aygen tarafından bulunan ve
Türkiye'nin turizme açılan ilk ma-
ğarası olan Burdur'daki lnsuyu
mağarasmda 9 göl bulunuyor.
1987 yıhndan itibaren mağaradaki
su düzeyi azalmaya başladı. Uz-
manlar bölgede 50'ye yakın son-
dajın buna neden olduğunu vur-
guladüar. Ancak aradan geçen üç
yıl içerisinde sondaj sayısı 160'a
çıktı. Mağaradaki 8 göl tümüyle
kurudu. Su seviyesi ortalama 2
metre 60 santim olan büyük göl-
de ise yarım metre su kaldı. Özel
idare yetkilileri mağarayı günde
ortalama bin turistin gezdiğini be-
lirtiyorlar. Mağaraya ilk kez ge-
len yabancı turistler suyu tümüy-
le çekilmiş göllerdeki derinliği
göstermesı için konulan metrele-
re şaşkınlıkla bakıyorlar. Şeker ve
mide rahatsızlıklanna iyi geldiği
belirtilen suyu almak için gelen
yerli turistler ise ellerinde boş şi-
şelerle dönüyorlar. Yakın bir ge-
lecekte büyük gölün de tümüyle
kuruyacağı söyleniyor.
Son olarak üç yıl önce gezdiği-
miz tnsuyu mağarası suyu tükense
de yine etkileyici bir görüntüye sa-
hip. Belli arahklarla yerleştirumiş
lambalarla aydınlatılan 600 met-
re uzunluğundaki mağaranın loş
galerilerinde ilerlerken oluşumu
10 milyon yıl öncesine uzanan
mağaranın gizemli havası, insam
daha derinlere çekiyor sanki. Ma-
ğarada kireçli sulann damlama-
sıyla binlerce yılda oluşan sarkıt
ve dikitler doğamn yarattığı birer
heykel gibi duruyor. Evet doğa
müzesinde yaratılan heykelleri iz-
liyoruz. Ancak bir eksiklik hemen
göze çarpıyor. Sarkıt ve dikitlerin
oluşumuna yol açan su damlala-
n ve onların mağarada yankıla-
nan sesleri artık yok. Böylece bin-
lerce yıldır süren bir oluşum dur-
muş durumda.
ili^ çocıığa
• İZMtR (Cumhuriyet Egc
Bürosu) — 59. Uluslararası
Izmir Fuan'ndaki UNICEF
standında, beynindeki bir
tümör nedeniyle ölüme
mahkûm olan 7 yaşındaki
Ingiliz çocuğu Craig
Shergo'da geçmiş olsun
kartlan gönderilmesi için
kampanya yüriitülüyor.
Craig Shergold'un en
büyük arzusunun
dünyadaki en fazla "geçmiş
olsun" kartını alarak
Guiness Rekorlar KJtabı'na
geçmek olduğu bildirildi.
UNICEF payvonu
yetkilileri "Bizler de bu
çocuğa katkıda bulunmak
istedik. Esasen UNICEF,
bu konularda her zaman
öncülük fonksiyonunu
yerine getirmektedir" dediler
Hacettepe'de
"çevre" merkezi
• ANKARA (ANKA) —
Çevre sorunlannın hızia
tırmandığı günümüzde,
sorunlar yeni önlemler ve
çözümleri de beraberinde
getiriyor. Bu çerçevede
Hacettepe Üniversitesi,
Çevre Uygulama ve
Araştırma Merkezi kurdu.
Resmi Gazetede yayımlanan
yönetmeliğe göre merkezin
görevi, çevre bozulmasına
yol açan her türlü çevre
kirliligini ve çevre
değişimini araştırmak,
çözümler bulmak, doğal ve
yapay çevTelere ilişkin
disiplinlerarası ve değişik
açılardan incelemek olarak
belirlendi.
Sagalassos
kazısı
• BURDUR (Cumhuriyet)
— Burdur'un Ağlasun
ilçesine 7 kilometre
uzakhkta bulunan
Sagalassos Antik Kenti'nde
sürdürülen kazı
çahşmalannın bu yılki
bölümü tamamlandı.
"Çeşme yapısı", "Dorik
tapınak" ve "Nekrapol"de
yapılan kazılarda 355
sandık keramik ortaya
çıkarüdı. Sikke, çeşitli süs
eşyası, kandil damgası,
stilus, çömlek mezar ve
heykelciklerden oluşan 36
eser Burdur Müzesi'ne
getirilirken boncuklar,
figürin parçalan, çivi,
kemer tokası ve bilezik
parçalanndan oluşan 12
aret etütlük eserin
Ağlasun'da bir depoya
konulduğu, taşmmaz
eserlerin de yerinde
korumaya alındığı
açıklandı.
Kapadokya'nın
betonları
• tstanbul Haber Senisi
— Kapadokya Turistik
Otelciler ve Işletmeciler
Dernegi (KAPTİD) ile
Türkiye Seyahat Acenteleri
Birüği'nin (TÜRSAB)
önceki gün Dedeman
Oteli'nde düzenledikleri
toplantıda, turizm
sektörünün ciddi sorunlarla
karşı karşıya geldiği
belirtilerek çıkış yollan
tartışıldı. Merkezi
Nevşehir'de bulunan
Kapadokya Turistik
Otelciler ve Işletmeciler
Derneği üyelerinin yam sıra
seyahat acenteleri ve otel
temsilcilerinin de hazır
bulunduğu toplantıya,
TÜRSAB'ta hiçbir yetkili
temsilcinin katılmaması da
tepkiyle karşılandı.
SSK'dan 200
öğrenciye bıırs
• ANKARA (AA) — SSK
Genel Müdürlüğü,
1990-1991 öğretim yıhnda
yükseköğrenim
kurumlarında okuyan 300
öğrenciye burs verecek.
Resmi Gazete'de dün
yayımlanan SSK ilanına
göre burslu öğrencilere
ayhk 80 bin lira burs ücreti,
yılda bir defa da ayhk burs
ücretinin altı katı kadar
araç-gereç bedeli ödenecek
ve öğrenim harçlan
karşılanacak. SSK
bursundan yararlanmak
isteyen öğrenciler 28 Eylül
1990 günü mesai bitimine
kadar okullanna en yakın
kurum ünitesine başvuruda
bulunabilecekler.
Ağlar deııize
atıldı
• TRABZON (AA) —
Denizlerimizde 15 nisanda
başlayan büyük baiıkcı
motorlan ve gırgır ağları ile
avlanma yasağı sona erdi.
Bahkçılar dün sabaha karşı
denize açıldılar. Yasak
süresince motorlann bakımı
ile ağlann onanmını yapan
bahkçüann, "kraça" olarak
adlandırılan küçük
istavritleri avlamaya
başladıklan bildiriliyor.