23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 EYLÜL 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/15 KÖRFEZ KRİZİ...KÖRFEZ KRİZİ... KÖRFEZ KRİZİ...KÖRFEZ KRİZİ... üM CUMHURIYETIRAK'TA Çocukları süt içemeyenülkeBağdat'ta en çok dikkati çeken şey sıradanlık. Irak'a daha önceki gelişlerinde didik didik aranmaya alışık olan gazeteciler, gösterüen hoşgörüye şaşırıyorlar. Irak'ın başkentinde tezgâhlar genellikle boş. Çocuk maması, vitamin, ilaç ve süt en çok sıkıntısı çekilen gereksinim maddeleri. Iraklılara "Saddam Hüseyin'i seviyor musun" diye sorunca hiç tereddüt etmeden "Evet" cevabını veriyorlar. 1 Eylül 1990 krizin 31. gunu Busfı ve Gorbaçov'un Körfez knzı ıçın bır araya gelecetden acddandı Oe Cuellar ve Azcbır kez daha göcûştO Arap Biriiji toplantısındarı Irak'ın Kuveyt'ten çetolmesi yokmda bır çaQn çıktı :Anayollar •Boru hatları BESİNSIKINTISI Irak ve Ürdün'de karne dönemiUn, pirinç, şeker ve zeytin- yağı gibi temel besin maddeleri dünden itibaren karneye bağlandı. AMMAN/BAĞDAT (Cumhuriyel) — BM Guvenlik Konseyi karan uyarınca eko- nomik ambargo altında olan Irak, dünden itibaren temel gıda maddelerinde karne uy- gulamasını başlattı. Ürdun'de de şeker, pi- rinç, süttozu, gibi temel gıda maddeleri için dünden itibaren geçerli olmak üzere karne uygulamasma başlandı. Irak'ta halka dağıtılan aylık karnelerle adam başına 6 kilo un, 1.5 kilo pirinç, 1 ki- lo şeker, yarım kilo zeytinyağı ve bir kalıp sabun düşüyor. Un, pirinç, kunı fasulye, süt tozu ve et raflardan kaybolmuş dunımda. Eczanelerde de ciddi ilaç sıkınüsı var. Has- tane yetkilüeri, amiboyotik ve anestezi ila- cı sıkıntısı çekildiğini söylediler. ABD'li yetkililer, Irak'ın 2-4 aylık gıda maddesi stoku bulunduğunu tahmin ediyor- lar. Kimi uzmanlar kemerleri sıkma politi- kası sonucu, ülkenin 6 ay kendini doyura- bileceğini öne sürüyorlar. 1 yaşından küçük bebeklere ayda 3 kutu süttozu veriliyor. Ama daha büyüklere süt- tozu verilmiyor. Buna karşıhk taze meyve ve sebze bol miktarda bulunabiliyor. Was- hington'da bir uzman, "Iraklılann evlerin- de de gıda maddesi stoku yaptıklan diisü- nülebilir. Bu bakımdan, ambârgoya tahmin edilenden daha uznn sure dayanabilirler" diyor. Ürdun'de Irak'ın yanı sıra Ürdün'de de süttozu, şe- ker ve piriniç gibi temel gıda maddeleri için dünden itibaren geçerli olmak üzere karne uygulamasma başlandı. Gıda Bakanı tbra- him Eyiib, dün Amman'da duzenlediği ba- sın toplantısında, bazı maddelerde karne uygulamasma gidilmesinin 5 ay önce plan- landığım kaydetti. Eyüb, amaçlarımn ka- çakçılık, ısraf ve stoku önlemek olduğunu ve bugunden itibaren şeker, pirinç ve süt- tozunun karneyle satılacağını beürtti. Gıda Bakanı, bu maddeleri karnede belirtilen miktardan fazla almak isteyenlerin yüzde 150 oranında zamlı fiyat ödeyeceklerini de söyledi. Süresiz olduğu belirtilen yeni uy- gulamaya göre karneyle kişi başına ayda 1.5 kg şeker ve pirinç, 6 ayda da bir kg. sütto- zu verilecek. Bazı siyasi gözleraciler, kame uygulama- sma, Irak'a gıda maddeleri yollanmasının neden olduğunu ileri süriıyorlar. SAFA GİRAY: Saldırı olursa harekete geçeriz MOSKOVA (AA) — Milli Savunma Ba- kanı Saf a Giray, Sov>'et televizyonuna ver- diği demeçte, "Türk Silahlı Kuvveüeri'nin yahuzca bir saklırganlıga karşıhk verme ge- reği doğarsa" harekete geçeceğini büdirdi. Sovyet televizyonunun birinci programın- da, SSCB Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Gen- oadi Gerasimov'un sunuculuğunu yaptığı bir haber programında konuşan Safa Giray, Ataturk'ün "Yurtta Banş, Dünyada Banş" ilkesinin, Türk dış politikasımn temeli ol- duğunu hatırlatarak Türkiye için Kuveyt'- in Irak tarafından işgalinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Savunma Bakanı Giray, bölgedeki duru- mun yaratığı gerginliğin Türkiye'de çok ya- kından hissedildiğini bildirerek Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, Türk dış politikasının ilke- leri doğrultusunda, Türkiye"ye yönelik sal- dırganca bir eylem olmadığı sürece harekete geçmeyeceğini beürtti. YASEMİN ÇONGAR AMMAN/BAĞDAT — Admın "Ümid" olduğunu söyledi, " d " harfmin ustune basa basa, "Ümid". Kocaman kara gözleri var. Kopkoyu, ama ışıklı. Gaziantepli bir kadın- la Bağdatlı bir adamın 12 yaşındaki çocu- ğu. Annesiyle babası yarunda değil. O be- nimle Turkçe konuştukça, çevredekiler ga- rip garip balayor. Sonradan söylediğine gö- re amca çocuklanymış. "Onlar konuşmaz Türkçe, onlar tam Irakh!", "Sen nerdi- sin?" Gulüyor, gözleri daha bir ışıkh olu- yor gülünee. "Ben de Iraklıyun, ama Türk- iye'ye de geliyorum... Türkiye'de bir tane dedem var". Bana Gaziantep'ı anlaüyor. Çarşısını... Her yerde "iistıi yeşil fısüklı" tath olan sokağı... "O tatlüardan Irak'U yok mu?" "Var, ama Gaziantep'tekinden defcil, farklı. Zaten artik pek yok." Ümid ve amca çocuklanyla birlikte uzun bir mücadeleden sonra Amman'dan Bağ- dat'a doğru yola çıkıyonız. Onlarca gaze- teci ve yuzlerce Iraklı. Her Irakhnın elinde plastik çantalar, koliler... Kolilerin uzerinde yaşı Ümid'inkinden küçük çocuklar... Kra- liçe Alia Havaalanı'ndan Irak Havayolla- n uçakları dolmuş usulü kalkıyor. Bagdat'a pirinç, şeker, süttozu, maya, gazeteci ve ço- cuk gidiyor. önceki gün Irak Dışişleri Bakanı Tank Aziz ile BM Genel Sekreten Perez de Cu- ellar'ın buluştuğu Amman'a indiğirnizde, Körfez krizinin Ürdünlüler için Türkiyeli- ler için olduğundan nasıl da farklı anlam- lar taşıdığıru görduk. Havaalanmda Irak'- tan gelen yüzlerce Hintli, yerlerde oturmuş, ertesi gün kalkacak Yeni Delhi uçağıru bek- liyor. Bağdat bileti satılan gişelerin önun- de kuyruk var... Dört yanda yıyecek tor- balan, içi paket paket bira mayası dolu ka- salar... Türkiye'den Kuveyt'in işgali son- rasında Bagdat'a gitme izni alan ilk gaze- teci grubu olarak uzun bekleyişlerden biz de payımızı abyoruz. Bu bekleyişlerde soh- bet ettiğirniz Ürdünlü görevliler Türkiye'- den geldiğimizi duyunca "Siz" diyorlar, "Neden Amerika'yı tuttunaz?" Irak'ı hakü gördüklerini, Saddam Hüseyin'in "giıveni- lir lider" olduğunu, kimsenin çocukları aç bırakmaya hakkı olmadığıru anlatıyorlar, bize kızıyorlar. Açlık, özellikle çocuklann aç olduğu dü- şüncesi, Ürdünlülerde büyük bir duyarlıhk yaratmış. Günlük gazetelerde "Irakh ço- cnklara süt" başlıklı ilanlar var. Pek çok kentte örgütlenen "gönüllü yardım komitdcri" Irak'a yiyecek gönderilmesi için halka çağrıda bulunuyor. Ürdün devlet ba- sın kurulusunun Ingilizce olarak yayımla- dığı Jordan Times gazetesinde, "Ambargo- nun ilaç ve çocuk maması sabşını engelle- mesi cinayettir. Dtinya Çocuk Haklan Kongresi yaklaşırken Iraklı çocukları süt- ten yoksun bırakıyoriar. UNICEF uyuyor muî" diye yorumlar yer ahyor. Gönüllü yardım komitelerinin etkinlikleri büyük öl- çüde UNICEF'i harekete geçirmeye yöne- lik. Amman sokaklannda yüzlerce çocuğun "Thatcher, Thatcher, milk snatcher" (Thatcher, Thatcher, süt hırsızı) yazılı In- gilizce ve Arapça pankartlarla yaptığı yü- riıyus UNICEF binasında son buluyor. BM Çocuk örgütü'nün Bölge Direktör Yardım- cısı Nigel Fisber'a verüen mektupta, "Irakh çocuklar olmesin, mama, ekonomik yap- tınmlann dışına çıkanlsın" yazıyor. "Çocuklann aç kalmasım istemiyorsa Irak yönetiminin, Kaveyt'in işgal ve ilha- kına son vermesi gerekmez mi?" Bu soru- yu yönelttiğimiz Ürdünlüler itiraz ediyor- lar: "Bu, olsa olsa Irak'la Knveyt arasın- da bir sorun. Amerika Irak'ı tehdit eder- ken Saddam Hüseyin nasıl davransın? Ku- veyt sorunu, ancak Amerikan askeri evine glderse, tsrail işgal ettigi topraklardan çı- karsa çözühir..." Bu tepki Ürdün'deki psikolojiyi ele \e- riyor. Yüzde 70'i Filistinlilerden oluşan Ür- dün halkında "anü Amerikan" eğiliraler güçlü. Buradaki Batılı siyasi gözlemcilerin "son kral" gözüyle baktıklan Hüseyin'in ızlediği ortayol politikası, halkın Iraklıla- ra besledigi dayanışma duygularına, tsrail korkusuna bağlanıyor. Kral Hüseyin'in Su- riye, Irak, Mısır gibi ülkelerin etkilerine tü- müyle açık bir bölgede, "monarşi yöneti- mini sürdünne uğraşı" kolay değil. Den- geci olması gerekiyor. Irak ile olan sıkı üiş- kileri ve Irak'ın askeri gücünün yarattıgı kaygı da bunu gerektiriyor. Tüm bu siyasi gerekçeler, sokakta eylem yapan Ürdünlü çocuklara onları teşvik eden annelerine ya- bana. AkıUannda daha çok kendileriyle ay- nı dili konuşan, kendileri gibi kara gözlu çocuklann, annelerin duygulan var. Irak- lılann, Amman dükkânlarını âdeta yağma- larcasma yiyecek alıp ülkelerine göturme- leri de henüz bu dayanışma isteklerinf kö- reltmemiş. Ancak Ürdun yönetimi, önlem almak zorunda kalmış. Arz Bakanı İbra- him Eyiib, dün duzenlediği basın toplantı- sında, süt, şeker, buğday, pirinç ve etin bundan böyle karneyle satılacağını duyur- du. Ürdün yurttaşı olmayanlara kısıtlı kar- ne verilecek. Arz Bakanı Eyüb, aynca Ür- dün'de yeterli miktarda besin maddesi ol- KURTULUŞ SEVİNCİ — Irak'tan dışanya ilk sahnanlar ttalyan rehineler oldu. Çocuklanyla doyasıya bir sevinri paylaşan rehineter, Amman'da ağıriandılar. (Fotograf: AP) Rehinelerintahliyesi sürüyorIrak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in rehin tutulan Batılı kadın ve çocuklann ülkeden ayalmalanna izin verüeceğini açıklamasından sonra başlayan tahliye sürüyor. Tahliye edilen rehinelerin sayısımn 600'ü aştığı bildirildi. Dış Haberler Servisi — Irak ve Kuveyt'- te bulunan ve Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in emri ile serbest bırakılmalan- na karar verilen yabancı kadın ve çocuKİa- rın tahliyesi dün akşam hız kazandı. ön- ceki gun serbest bırakılan 24 Italyandan sonra bir grup Japon vatandaşı da dün Am- man'a ulaştı. Çok sayıda Batılıyı taşıyan uçaklar ise dün gece geç saatlerde Bağdat'- tan havalandılar. 60'tan fazla Japon vatandaşım taşıyan Irak HavayoOan'na ait bir uçak dün gece Ürdün'ün başkenti Amman'a vardı. Reu- ter'in verdiği habere göre Amman Havaa- lanı'ndaki bir yetkili, Bağdat'tan gelen uçakta 68 Japon kadın ve çocuk ile hasta bir erkek bulunduğunu kaydetti. Yetkili, Japonlann bulunduğu uçakla bir kısım Ba- tılı rehinenin de getirilmesi yönundeki plan- lann ise iptal edildiğini kaydetti. Amman'a ulaşan Japonlann, daha ön- ce Amman'a gelen ve beraberinde 2 ton yi- yecek ve ilaç getiren Japon Havayollan'- na (JAL) ait bir uçakla hemen ülkelerine gönderildikleri bildirildi. Batılılar aynlıyor Irak'ın ulkeden aynlmalanna izin verdiği Batılıları taşıyan uçaklar da birkaç kez ya- pılan ertelemelerden sonra, dün gece geç sa- atlerde Bağdat'tan ayrılmaya başladılar. Lufthansa Havayollan'na ait bir uçağın dun gece yarısına doğru Bağdat'tan Frank- furt'a hareket ettiği bildirildi. Aynca Ba- tıhları taşıyan Irak Havayollan'na ait bir başka uçak da dün gece aynı saatlerde Bağ- dat'tan havalandı. AA'nın verdiği habere göre Federal Al- manya Dışişleri Bakanlığı, Bağdat'tan ay- nlan Lufthansa Havayollan'na ait uçakta, Irak'ın serbest bıraktığı 66'sı Federal Al- man, 6O'ı Amerikalı olmak üzere, 22 ülke- den 311 Batıbnın bulunduğunu açıkladı. Bakanlık, Boeing 747 tipi uçaktaki yolcu- lann 250'sinin kadın, 61'inin çocuk oldu- ğunu büdirdi. Lufthansa Havayollan'na ait uçak, bu sabah saat 03.30 sıralannda Frankfurt Havaalanı'na indi. Paris ve Londra'ya gitmek uzere Bağ- dat'tan havalanan Irak Havayollan'na ait Boeing 747 tipi uçakta da 200'den fazla In- giliz, 150 kadar Amerikalı ve 20 kadar Fransız vatandaşımn olduğu bildiriliyor. Bu arada, Bağdat Havaalanı'nda büyük bir kargaşa yasanmakta olduğu bildiriliyor. Bağdat'taki büyükelçilerin bile kaç vatan- daşlanmn uçağa bindiğini belirleyemedik- leri, bu yüzden açıklanan rakamların sağ- hksız olduğu kaydediliyor. Irak havacılık yetkilüeri ise şu ana kadar toplam 430 ya- bancınm aynldığını belirtiyorlar, ancak ay- nlanlann milliyetleri hakkında detaylı bÛ- gi vermiyorlar. Çok sayıda yabana kadın ve çocuğun, Irak'tan aynlmak üzere Bağ- dat Havaalanı'nda beklemekte olduklan da bildiriliyor. İtalyanlar Roma'da Önceki gün Irak'tan çıkmalanna izin ve- rilen 24 ttalyan kadın ve çocuk dun Roma'- ya ulaştı. halyanlann, önceki gece geldik- leri Amman'dan, Italya Devlet Başkanlığı'- na ait bir uçakla Roma'ya getirildikleri bil- dirildi. Bir bölümunu kendi cabaları ile Amman'a gelenlerin oluşturduğu bu kişi- ler, Saddam Hüseyin'in, Batılı kadın ve ço- cuklann ulkeden çıkmalanna izin verilece- ğini açıklamasından sonra ülkelerine dönen ilk rehineler oldular. Sovyet vatandaşlan Irak'taki Sovyet vatandaşlannın buyuk bir bölümünün tahliye edildiğı beliniliyor. Sovyetler Birliği'nin resmi haber ajansı TASŞ'ın. Dışişleri Bakanhğı'na dayanarak verdiği haberde, şimdiye kadar 506'sı ka- dın, 274'ü çocuk olmak üzere 941 Sovyet vatandaşımn tahlıyesınin gerçekleştirildiği bildirildi. 63 kadından oluşan diğer grubun ise önümüzdeki pazartesi günü Moskova'- ya ulasmâlannın beklendiği kaydedildi. AP'NİN HABERÎ Saddam^Özal'a ucuz petrol önerdiAssociated Press Ajansı'nın haberine göre Saddam Hüseyin, Özal'a ambargonun delinmesine izin verilmesine karşıhk çok ucuz fiyattan büyük miktarda petrol vermeyi önerdi. WASHINGTON (AP) — Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, Türkiye Cum- hurbaşkanı Turgut Özal'a, Türkiye"nin am- bargonun delinmesine göz yumması karşı- hğında bu ülkeye çok ucuz fiyattan büyük miktarda petrol vermeyi önerdiği öğrenUdi. Bu arada ABD Başkanı George Busb'un Irak'a uygulanan ambargodan zarar gören ülkelere yardım yapılması çerçevesinde Mı- sır'ın 7.1 milyar dolarlık askeri borcunu sil- me karan aldığı bildirildi. VVashington Post'un haberine göre Ür- dün'e de bir temsilci gönderraeyi planlayan ABD yönetimi, Kral Hüseyin'e ambargoyu desteklememesi durumunda, ekonomik yar- dım beklememesı gerektigi mesajıru ilete- cek. Saddam'ın sarayı Öte yandan AA'nın haberine göre Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in yeni sa- rayının dekorasyonunun tamamlanması için Portekiz'den dört ton mermer gönderildi. Haftalık Semanario dergisinde yer alan haberde, mermerlerin yaklaşık 15 gün ön- ce havayolu ile Bagdat'a ulaştığı belirtildi. Dergi, Bağdat'ta sarayın dekorasyonu için 5 aydır çalışan yaklaşık 20 Portekizlinin, sa- rayın 1500 metre karelik bölümünün Türk, ttalyan ve Portekiz mermerleri döşenmesi işleminin bitirilmesi için acele ettiklerini yazdı. Semanario, Bağdat'ın mermer stokunun bitmesi nedeniyle yeni mermer gönderildi- ğini ifade etti. Dergi, telefonla göruştuğu Portekizli iş- çilerden birinin sözlerine de yer verdi. tşçi, kendisi ve arkadaşlannın normal bir yaşam surdüklerini, kendilerine daha önce verilen yemeklerde bir değişiklik olmadığını, aynı yerde uyuduklannı ve kendilerini rehine gibi hissetmediklerini kaydetti. tşçi, "Ancak en- dişe etmiyoruz demek de istemiyorum" şek- linde konuştu. Bir başka Portekiz dergisi de Saddam'ın muhteşem sarayının dekorasyonu için üç Belçikalı, 35 tngiliz ve birkaç trlandalırun çalıştığını yazdı. O Independente dergisi, 5-6 katlı bu muhteşem sarayın palmiye ağaçla- rı ile çevrelenen bahçesinde yüzme havuz- ları ve küçük sunı çağlayanlar bulunduğu- nu belirtti. Dergi, Saddam Hüseyin'in sarayın 1500 metre karelik bölümünün "dünyarun en iyi mermerleri ile kaplanacagıaı" söylediğini hatırlattı. duğunu, hatta artan ithalat nedeniyle 17 bin tonluk bir pirinç filosunun Akabe'de özel sektörden kiralanarak kullanümaya baslan- djğını da söyledi. Bu ithalat fazlası, Irak'a satışı durduran ulkelerin ürdün'e yönelmesinden kaynak- lanıyor. Bu ulkeye gelen fazla besin mad- desi daha sonra Iraklılar tarafından satın alınıp gene eski pazanna ulaşmış oluyor. Ancak ambargoyu delen bu kişiler, Ümid ve akrabalan gibi orta sınıfın üstündeki Iraklılar. Halkın diğer bölümü, Lübnanh- ların Larnaka üzerinden; tran, Türkiye ve Suriyelilerin sınırdan Irak'a soktuklan bil- dirilen kaçak mallara yöneliyor. 6 ülkeyle binlerce kuometrelık sının olan Irak'a "de- liksiz ekonomik ambargo uygulanmasının olanaksız olduğunu" yazıyor Jordan Times. Bağdat sokaklan Bağdat palmiyelen, zakkumlan, Saddam Hüseyin'in büyük boy yağlıboya resimle- ri, güneşte 60 derecenin ustune çıkan sıca- ğıyla bizi karşüadığında en çok dikkatimi- zi çeken şey sıradanlıktı. Irak'a daha ön- ceki gelişlerinde didik didik aranmaya, dak- tilolanm, objektiflerini gümrük kapısında bırakmaya alışık olan gazeteciler, gösteri- len hoşgörüye şaşırdılar. Bağdat caddele- rinde Körfez savaşı yülanndaki gibi adım bası tank, uçaksavar, asker yok artık. Cum- hurbaşkanhğı binasırun çevresi guvenlik gö- revlisi bakımından Çankaya Köşkü civann- dan tenha. Kentın ana caddeleri temiz, ba- kımlı, ağaçlık. Bir aydır gazetelerin man- şetlerinden inmeyen Körfez krizinin en önemli merkezlerinden birinde olmamızın verdiği "olağanüstü bir sey görme" mera- kı ilk anda içimizde kalıyor. 8 kişilik Türk gazeteci grubu olarak büyük bir rahatlıkla dolaşıp fotoğraf çektiğimiz kent merkezinde •'olağanüstü" bir durum yok. Irakhlara "Saddam Hüseyin'i seviyor masun" diye sorunca "Evet" diyorlar hiç tereddütsüz. ABD'nin kendilerine saldırma- sından korkmadıklannı söylüyorlar. Tek a- kıntıları yiyecek azlığı... Onun suçlusu ola- rak da ABD başta olmak üzere ambargo karanna uyan ülkeleri görüyorlar. Iraklı bir üniversite öğrencisi olan Seyid Aıiı, "Biı Kuvejt'e girerek suç işlemiş olsak bile bu- nun karşılıgı, bizi aç bırakarak işkence yap» mak olamaz" diyor. 23 yaşındaki ulusla- rarası ilişkiler öğrencisi Aziz'e göre BM Anayasası'nın 41. maddesi, "insanlıga aykın" biçimde uygulanıyor. Bağdat'taki ilk günümüzde görduğümüz dükkânlar, ambargonun etkilerini hissetti- riyor. Pazar yerindeki sebze meyve bollu- ğunu bir yana bırakırsanız tezgâhlar genel- likle boş. Ekmek almak için uzun kuyruk- lar oluşturuluyor. Yerli endüstrinin pek et- kin ohnadığı çocuk maması, vitamin ve ilaç ile süt ise en çok sıkıntısı çekilen gereksi- nim maddeleri. BAAS'a üye olmadığını, ancak BAAS sayesinde ülkesindeki duru- mun komşularından daha iyi olduğuna inandığını söyleyen Seyid Aziz'e göre "Böy- le giderse süt sıkınbsı çocuklarda dddi has- tabklara, hatta olüralere yol açabilecek, ama" diye sürdürüyor Aziz "yönetimin gtri adım atacagını sannuyorum. Bn iş kaçak- çılara yarayacak." Irak'ın başkentinde dün, Kuveyt'te ya- şayan Hollandalı kadın ve çocuklann tam bir ay bekledikten sonra ülkelerine dönme sevinçlerine tanık olduk. 3-4 aylık bebek- lerini boyunlanna asmış kadınlar, kocala- n Kuveyt'te tutulduğu için adlannı başına açıklamaktan korkuyorlar. Sheraton Ote- li'nin önünden havaalanına gitmek Üzere aynlırken Irakh görevülerin uyanlanna kar- şın yabancı TV kameralanna poz vennek- ten çekinmiyorlar. Adlan tehlikeli olabilir. Görüntüleri ise şimdilik masum. Bu ayrılış arunı yakalamak için onlarca kez deklanşorlerine basan gazetecilerin ma- cerası daha farklı. Bağdat'ta bulunan 50 ka- dar Batılı gazetecinin yerleştiği Sheraton ve eski adıyla Meridyen, yeni adıyla Filistin otellerinde faks ve teleks calrşmıyor. Türk- iye de dahil olmak uzere herhangi bir Batı ülkesini telefonla arayıp bulmak ortalama iki saatimizi alıyor. Otelde gazetecilerle il- gilenmekle görevli memurlara bunun nede- nini sorunca "Siz gazetecisiniz, bilirsiniz" diyorlar. Bagdat'a gırişte zorlanmayan ga- zetecilerin izlenimlerini dışan aktarması çok güç. TRT ekibinin de aralannda bulundu- ğu televizyonculann görüntüleri sık sık san- süre taküıyor. Krizin başkentinde "olagan" yaşam, olağandışıhklardan bir türlü tümüy- le annamıyor. Bildik nedenlerden ötürü. SOLARZ Türkiye AT'ye almmah' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Bod- rum'da iki hafta tatil yaptıktan sonra dün Ankara'ya gelen ABD Temsilciler Meclisi Üyesi Demokrat Senatör Stephan Solarz, bir dizi ziyarette bulunduktan sonra dün akşam ülkesine döndü. Solarz, ABD'nin, Türkiye ile Yunanistan'a yapüğı askeri yar- dımda uyguladığı 7/10 oramnın değiştiril- mesi için çahşacağını söyledi. Solarz dün Ankara'da Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Başbakan Yıldınm AkboJut, Dışişleri Bakanı Ali Bozer, Milli Savunma Bakanı Safa Giray tarafından kabul edil- di. Solarz aynca SHP ve DYP Genel Baş- kanlanm da ziyaret etti. ABD'li senatör yaptığı açıklamalarda Irak'a baskı uygulanmasında Türkiye'nin "başanlı" rol oynadığını söyledi ve Türki- ye'nin stratejik öneminin bir daha unutul- mayacak şekilde ortaya çıktığım behrtti. Solarz, Başbakan Akbulut tarafından ka- bulü sırasmda, Bodrum'da çok iyi bir tatil gecirdiğini ve Bodrum'u âdeta "ikinci bir secim" bölgesi gibi görmeye başladığıru söyledi. Türkiye'nin Körfez krizinde Irak'a baskı uyguiamasında çok başanlı bir rol oy- nadığını bildiren Senatör Solarz şöyle konuştu: "Bu soruna banşçı bir çözüm getirilme- si konusunda Türkiye'nin çok çok önemli oldnğu kanaatin ülkemde artan bir kanaal olduğunu belirtmek istiyorum. Türkiye'nin Irak'ın Knveyt'i işgaline gösterdigi isabet- li reaksiyon, iki ülke arasındaki dostluğun artmasmda rol oynamıştır."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle