Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HABERLER 15 EYLÜL 1990
}
LAĞANÜSTÜKURULTAYA DOĞRUSHP
Deniz Baykal Cumhuriyefin sorularını yanıtladı
SHPde iki başlı yönetim yokSHP Genel Sekreteri Deniz Baykal "istifa
olayının bu gelişmelere neden olacağını
bilseydim yapmazdım. Genel sekreterlikten
kavga yapmak için ayrılmadım. Genel başkan
bu fırsatı kullanamadı. Bunu anlayabilmiş
değilim. Parti zarar görmüştür, tnönü de
zarar görmüştür" dedi.
ğişik unsurlann değerlendirmesi-
ne yönelik olarak bu çalışma yü-
rüyor. Ben bu kanaalimi 19 ağus-
tostan sonra sürekli olarak ifade
ettim. Bu soruna yönelik bir yeni
arayış yaklaşımı ortaya konulma-
sı için buna yarduncı olabileceğim
düşuncesi Ue genel sekreterlikten
aynldım. Nedir, ne değildir? O
ANKARA (Cnmhuriyet Bttro- sunda değişik değerlendirmeleri- tartışmaya ginnek istemiyorum.
n ) — SHP Genel Sekreteri De- ni aldım, inceledim anlamaya ça-
niz Baykal. Genel Başkan Erdai lıştım.
lnönü'nün dün gazetemizde ya- — Bn saptadığmız faktörleri
yımlanan üç uyarısına yarut verir- bir sıraya koyar nusınız?
ken tnönü ile görüşebileceğini, BAYKAL — Hayır ona girme-
köprüierin atılması diye bir şeyin yeyim.
söz konusu olmadığım bildirdi. — Amm kamuoyn çok ncrak
Baykal, "bugiin genel başkan ediyor.
adayı olmadıgını" ancak kendisi- BAYKAL — Tabii çok ciddi
nin surekli örgutün göruşlerini iz- bir konudur. O konuda benim de-
Ama ben partiyi başanya götür-
mekle görevli bir genel sekreter
olarak sorumlu davranarak göre-
virnden aynlmak zorunluluğunu
hissettim. Düşündüm ki parti or-
ganları çalışacak, parti kuralları
işleyecek, parti yeni bir MYK ve
gAel sekreterle yeni bir atılım
yapma, içinde bulunulan güç du-
rurau değiştirrne konusunda bir
ciddi değjşim yapacak. Tartışa-
Yani, bir tartışma, bir çekişme gerekiyordu. Benim anlayışım da
bir suçlama, kavga etme, bir parti buydu, bunun oluşmasına da her
içi sorun yaratma değerlendirme- türlü katkıyı yapacakum. Olağan
lerinin çok ötesinde bir karar al- kurultaya kadar 7 aylık süre var-
dı. Parti meclisi 3 kez toplanacak.
Buraya tartışmalı bir örgüt itira-
zının gelmesi söz konusu değil.
Çünkü zaten merkezden kaynak-
lanan örgüte müdahale diye bir
olay yapılmıyor. Yapılacağjru da
lege belirleme hazırhklarının ilçe zannetmiyor. Yani genel başkan,
kongreterinin başlamak üzere ol- olağanüstü kurultay düğmesine
basmamış olsaydı, bu tercihi yap-
mamış olsaydı, şu anda Deniz
dım. Gün artık herkesin katkısı-
na ihtiyaç olduğu gündür. Düşü-
nün ben genel sekreterlikten ay-
nlıyonım. Ne zaman aynhyo-
rum? Parti içinde üye yazımmın
yürutillmekte olduğu, önseçirn de-
Zamlar, hayat pahalılığı... Anka- yanüş olacağıru, doğru olmadığı- bir emrivakiyi çıkarmamıştiT. O
ra'da çalışan bir ailenin otobüs bi- nı, tüzük MYK'ya bu yetkiyi ver- insanlar tnönü'yü sevmeyen, tnö-
let ücreti 120 bin lira. Ve biz ge- diği halde kullanmayacağını ka- nü'ye düşman insanlar değildir.
reksiz, yararsız bir tartışmanın, rara bağladı. Benim istifam ile il- Bunlar siyasetten, örgütten gdmiş
mücadelenin içindeyiz. Bu söyle- gili olay budur. Çevikçe'nin ola- insanlardır. Yönetimde iki başü-
lık şikâyeti özür dileyerek söyle-
duğu bir noktada, kurultay önce-
sınde. Genel Başkanın ve partinin
uygun gördüğü biçimde düzenlen-
mesıne fırsat bırakarak. Parti
meclisinde çok değerli arkadaşla-
nıruz var. Genel sekreterlik yapa-
bilecek yığınla arkadaşımız var.
lsmail Cem'i Ertuğrul Günay'ı,
Baykal'm yerinde bir yeni genel
sekreter, bir MYK seçilmiş otur-
rauş ve Zonguldak'ta yeraltına
girmeyen 30 bin maden işçisinin
durumu, Basra Körfezi krizinin
içine girdiğı yeni asamarun Tür-
, Hikmet Çetin'i ki- kiye için yarattığı tehlikeleri, sa-lediğini ve bunu yansıtmaya çalış- ğerlendirmelerim var. Bunu çok &&& değTşim yapacak. Tartışa- Anmet İsran „ . . . _ m
. v^™ , ^,-
tığını söyledi. Inönü'nün "Eger ciddi bir bilimsel araştırma konu- cak, konuşacak, bu arada ben de mi uygun bulursa genel sekreter vaşa ginnek istemeyen halkın.ik-
genel baskan adayı olmayacaksa, S
u yapıyoruz. Bir proje olarak tıkarukhğın giderilmesinde bana yapabilirdi. Bir MYK oluşturabi- tidarı frenleyici bir unsur olan kit-
parti meclisine • de liste metropollerde partinin konumu, düşecek bir rol olursa, o rolü lirdi ve parti bunu aynen kabul le eylemlerini, örgütlenmelerini,
çıkarmasın" mesajma "KnrulU- durumu ile ilgili bir saptama, de- memnuniyetle kabul edeceğim. edecekti. Edecekti, çünkü etmesi gösterilerini yapıyor olacaktı.
yın iradesine hâkim olmaya kim-
senin gâcıinıin yetmedigini, böy-
le bir olayın CHP ve SHP tarihin-
de gerçekleşınediğini" ifade etti.
Baykal, partide iki başlılık olma-
dığım belirtti ve "istifa olayının
bu gelişmelere yol açacagını bil-
seydim yapmazdım" diye konuş-
tu.
Baykal, sorulanmızı söyle ya-
nıtladı:
— önce bir saptama yapalım
isterseniz. SHP'de ne oluyor? Dtı-
rum nedir sizce? Ya da şöyle di-
yelim: Olaganöstü kurultaya ne-
den gidildi? Genel Başkan tnönü
de neden birdenbire Deniz Bay-
kal 'ın da genel başkan adayı ol-
ması zorunluluğunu ortaya koy-
dn?
BAYKAL — Buna cevap ver-
mek benim işim değil. Genel baş-
kanım adına konuşma durumun-
da değilim, ama içinde bulundu-
ğumuz durumun nasıl değerlendi-
rildiğini söyleyebilirim. önce her
şey nasıl başladı? Ne oldu da gü-
nün birinde ben parti yönetimin-
den istifa ettim. Bu istifa belki bi-
zim siyasal yaşamımızda çok alı-
şık olmadığımız bir olaydı. Ama
bence çok doğal, demokratik ya-
şarnjn gereği bir olaydı. Çünkü
partimiz bir siyasal tıkanıklık içi-
ne girmişti. Bu siyasai tıkanma
karşısında partinin siyasal meka-
nizmalanna işleme gereği vermek
imkânı, bunu aşmasına, gelişip
güçlenmesine, bir atılım yapma-
sına olanak verme gereği vardı.
Bunda en önde gelen görevliler-
dfen birisi de genel sekreterdi. Ya-
ni parti tıkanıklığa giderken genel
sekreterin hiçbir şey yokmuşçası-
na, bir memur zihniyeti ile rutin
işleri götürerek partinin bu tıka-
nıklığına göz yumması düşünüle-
mez.
— Neydi bu tıkanıklık?
diklerim durumun çok iyi saptan-
ması, doğru değerlendirilmesidir.
Gerçek budur, sadece budur.
— Yansıyan haberler, sizin Çe-
vikce'nin istifası uzerine istifa et-
tiginiz biçiminde.
BAYKAL — Hayır. 19 agus-
tostan sonra bugün anlatuğım de-
ğerlendırmenın sonucu olarak is-
tifa karannı aldım. Bunu çok
uzun süre kimseye söylemedim.
Son bir haftaya geldiğimizde Ad-
nan Keskin ile Erol Çevikçe'ye
söyledim. Ben gayet demokratik
olarak görevimden aynldım. An-
cak bu yapıldıktan sonra olağa-
nüstü kurultay karan aündı. Bu-
nun yanlış olacağını söyledik. Biz
MYK olarak toplandık, MYK
olağanüstü kurultay kararının
SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal, Ahmet Tan, Cüneyt Arcayürek, Gencay Şaylan ve Ümit Aslanbay'ın soralannı yanıüadı. (Fotoğraf: Rıza Ezer)
lııöııü: Sonıına kadar uğraşacağımANKARA (Cumburiyet Büro-
su) — SHP Genel Başkanı Erdal
tnönö, olağanüstü kurultay çağ-
nsına yol açan gelişmeleri anlatır-
ken "HaUnın kaynağı ikili yapı-
dan geliyor" dedi. tnönü, Deniz
Baykal'm aday olmayıp "Genel
başkan başanlı olursa onu destek-
leriz, olmazsa gene geleceğiz"
yaklaşımı içinde bulunduğunu bil-
direrek, "Bu, saglıkh, sorumlu bir
yaklaşım değil" dedi. SHP lide-
ri, son olağanüstü kurultayda
BAYKAL — Seçim sonuçlan Baykal ile uzlaşma aradığını, an-
ile kendini gösteren tıkanıklık. cak bunu sağlayamadığını bildi-
Yani parti kendisinden beklenen rerek, "Otorite dagınıklığını kal-
atılımı, ilerlemeyi gösteremiyor. dıracak bir diizenleme
Tam tersine seçmen desteği kay- gercekleştiremedikleriııi" söyledi.
bına yöneldiği gözleniyor. Bunun Inönü, kendisinin genel başkan
yöresel bir olay olmanın ötesine seçilmesine karşın, eski Parti
gidebileceği anlaşılıyor. Bütün Meclisi'ne benzer bir oluşum or-
bunlan değerlendıriyoruz. taya çıkması durumunda bunun
— Pekiyi bundan sizin kadar parti için çok zor olacağını be-
gend başkan da sorumlu degjl mi- lirtti.
dir? Yani siz bunu biç genel baş- SHP Genel Başkanı Erdal tnö-
kan ile konuştunuz ma?
BAYKAL — Hayır, hayır böy-
le bir şey konuşmadık. Ben par- konusunda Cumhuriyet'in soru-
tinin karşı karşıya bulunduğu tab- larını şöyle yanıtladı:
loyu değerlendirdim. Bunu çok " — Sayın Baykal olağanüstB
olursa o zaman hatayı kimse al- te istenen şey. Yani ben sonuna
mıyor. Tabii adaylığını koymaz- kadar sağlıkh bir sonuç çıkması
sa, yapması gereken şey hiç ol- için uğraşacağım. Gene çıkmazsa
mazsa PM'nin benimle uyumlu partinin düzelmesi için uğraşma-
bir şekil almasına engel olmamak- ya devam ederiz. Ama bu kurul-
tır. Çünkü hem adaylığını koyma taydan çıkacağına inanıyorum ve
hem de PM'yi etkileme, o zaman bir telaş içinde olduklannı da siz
partinin önümüzdeki aylarda da gördünüz, işte MYK'daki (önce-
çaiışmasıru engelleyecek bir sonuç ki gün) tartışma da onu gösteri-
çıkarmak demektir, engeilemek yor. Benim gidip oradaki delege-
demektir. Bunu yapmamasını is- lerle konuşmamdan gocunuyorlar
tiyorum. Ama buna rağmen ya- genellikle. O zaman biz de konu- muşkül duruma düsecek, hiçbir
parlaısa, tabii onlar yaparken Şalım veya herkes konuşsun. Ta- şekilde sonuç alınamayacak, bu
bii herkes konuşunca komik olu-
yor. Yani kurultay on defa olmaz
'Biz istemiyoruz örgüt istiyor' di-
yecekler, başka bir PM listesi,
hatta rivayet var şimdiki PM'yi
olduğu gibi gene önereceklermiş.
Beni müşkül durumda bırakmak
için. Tabii öyle yapıp da aday da
olmayınca o partiyi tıkanıklık
noktasında devam ettirmek de-
mek olur. tşte o olmasın diye ku-
rultayda bütün açıklığıyla her şe-
yi anlatmaya çalışacağım.
— Bugünkü PM üzerinde ısrar
Baykal'a eleştiri: Sayın Baykal bir
arkadaşının hatasını kapatıp 'Bu genel bir
eksikliktir, şimdilik çekiliyoruz, genel başkan
başarılı olursa onu destekleriz, olmazsa gene
geleceğiz' diyor. Böyle bir yaklaşım takım
yaklaşımı. Sağlıkh bir yaklaşım değil,
sorumlu davranan bir yaklaşım değil.
tNÖNÜ — Başka bir şey gör- gibi genel başkan yardımcılann-
düm ben. Sayın Baykal'da bir so- dan birine vermek. Yani
rumluluktan kaçma eğilimi var CHP'den gelen bu genel başkan-
maalesef. ' genel sekreter sistemini bırakıp
— Bunu soylemiştiaiz... genel başkan ve genel başkan yar-
İNÖNÜ — Tekrar söylüyo- dırncüan sisteminegeçmek. Onun
da daha yararlı olacağı söylene-
bilir, bu geçirdiğimiz olaylara ba-
kılarak. Yani orada otorite dağı-
nıklığı olmuyor. O zaman genel
başkanın otoritesi belli oluyor.
Biz öyle başladık, sonra örgüte
inince, örgütsel icap verılemiyor
gerekçesiyle ve CHP'den gelen
alışkanlık gerekçesiyle genel sek-
reterlik, ikinci adamlık olayına
geçtik. İşte bu da genel sekreter
takımla beraber gelince o zaman
tam bir otorite dağınıklığı raeyda-
rum. Çünkü böyle bir gayret var.
Mesela kavga çıkaralım ve işte bu
kurultay sonuç vermesin veya ku-
rultaya giderken herkes birbirine
girsin. Bunlar ne olacak? Parti
şekilde bir şey çıkmaz.
— Parti için çanşmalarda seçim
nagetirdi.
nü, partiyi olağanüstü kurultaya °'n r v e
kabul edilirse sizin dunı-
götüren gelişmeler ve beklentiler «nnnuz cok zor olur...
ki, bir defa olur kurultay. Ama
kurultaya giderken delegelere bılgi
tNÖNÜ — Çok zor olur, ama vermek hakkımın da olması
benim dunımumdan çok, partinin lazım.
önemli gördüğumü, çok ciddi bir
dunımla karşı karşıya olduğumu-
zu ve bundan bir çıkış yolu ara-
mamız gerektiğini her vesile ile
bütün organlarda söyledim. 19
ağustostan sonra çok ciddi bir şe-
kuruiUyda adayhğını koymazsa,
o zaman aasıl bir harekât tarzı iz-
lemeyi duşHniiyorsunuz?
tNÖNÜ — 'Genel başkan ada-
yı değilim' diyor, ama her zaman
da 'Genel başkan ne yaparsa ben
kilde, bu seçimlere katıla gelen de onu yapanm'diyor. Genel baş-
pek çok arkadaşımın bu sonuca kan iyi bir şey yaparsa o zaman
ulaşılmasındaki faktörler konu- herkes onu kabul ediyor, hata Baykal başkan olacak. Bu meclis-
durumu çok zor olur. Yani onun
sonunda beklenen ne? Ben istifa
edeceğim ve ondan sonra Sayın
Baykal genel başkan olacak. Şim-
di aday olsun ve parti rahatlıkla
bir seçim yapsın. Yani partinin se-
çim yapmasına niye engel oluyor-
lar. Ben kaçacağım, ondan son-
ra parti seçim yapmadan Sayın
— Peki efendim, bir de 'Ona
yol bulaüm' diyenler var. 'Deniz
Bey'in onaytayacağı bir orta yol
bulalun, PM'yi gene bizim istedi-
ğimiz gibi çıkaralım' planı. Bütün
bunlar Deniz Bey'in bu aşamaya
degil, yani 29 eylülde değil de da-
ha sonray a hazıriandıgının bir
ayırt edici belirtisi degil mi? Sizi
zora sokup istifaya zorlamak.
— Nispi temsil parti içi gnıp- lunduğum grup azınlıkta kaldı.
lan rahatlatmaz mı? Böyle her- — SHP kan kaybeden bir par-
ti göriinümü veriyor. Bunda sizin
'takım' diye tanımladığınız gru-
bun da rolii var mı? Yoksa ideo-
lojik tercihler mi rol oynadı
bunda?
İNÖNÜ — Kan kaybını kabul
— Size yöneltilen bir eleştiri ku- etmiyorum. Ama Bayrampaşa'-
lislerde şöyle: Madem ki genel daki sonuçlan göz önüne alarak
başkanın düşüncelerinin tam ter- söylüyorsanız...
sine bazı uygulamalar oluyor. O — Partiden bazı aynlmalar,
kes, her grup giicü oranında tem
sil edilir...
tNÖNÜ — Evet. Ama şimdiki
ihtiyaç tabii bu işi fiilen çözmek.
Partisi mesela böyle. Düşünülebi-
lir pekala, tüzük değişıkliği ola-
bilir. Öaşka bir tüzük değişikliği,
mesela genel sekreterlik görevini
gene SODEP zamamnda olduğu
yı ayn bir olaydır.
Yani genel sekreterlikten, kav- meliyim ki bunlar genel başkanın
ga yapmak, hesaplaşmak üzere ben istifa ettikten sonra ortaya at-
aynlmadım. Genel başkana yeni ögı değerlendirmeler. Ben görey-
bir genel sekreter bularak yeni bir deyken genel başkanın böyle bir
atılım yapma fırsatı vennek için düşüncede oiduğunu bilseydim,
aynldım. Genel Başkan bu fırsa- sezseydim hiç kuşkunuz olmasm
tı kullanmadı. 'Hayır, parti için- o anda gereğini yapardım. Genel
de hesaplaşmamız lazım' dedi. başkan, bana görevde bulundu-
Bunu bir sürpriz olarak karşıla- ğum dönem içinde hiçbir şey ifa-
dım. Bunu anlayabilmiş değilim. de etmemiştir. Hiçbir sikâyette
Parti bu karardan büyük zarar bulunmamıştır. Şimdi bunlar ola-
görmeye başlamıştır. Parti zarar ğanüstü kurultay karan alırurken,
görmüştür, Inönü de zarar gör- içine girilmek istenilen yeni yol-
müştür. Şimdi bana diyor ki 'ge- da, yardımcı olacağı düşünülen
nel başkan adayı ol'. Bana ne gerekçe yaratma çabalannın urü-
yapmam gerektiğini söylemeyen nüdür. Saym tnönü'ye, genel baş-
genel başkan, şimdi ne yapmam kanlığa olağanüstü bir saygı için-
gerektiğini söylüyor. Benim Saym de, onun söyleyip de yapmadığım
Inönü'ye saygırn vardır. Onun ta- hiçbir şey yoktur. Bu sadece Sa-
limatlannı yerine getirraeye gay- yın tnönü'nün şahsına değil, ge-
ret etmişimdir. Ama bu talimatı- nel başkanlığına olan bir saygı
nı yerine getirmeyi partinin yara- içinde, daima onun uygun görme-
nna olacağı kanısında değilim, o diği şeyleri yapmayarak, uygun
nedenle şu anda böyle bir karar gördüğü şeyleri de yapmaya calı-
almadım. Niçin? Partiyi bir genel şarak görevi yerine getirdiğimi dü-
başkanlık mücadelesine sokmaku şünüyorum.
ne yarar var? Kendisi genel baş- — Sayın tnönü, size, 'Eger
kandır. Genel başkan adayı oldu- aday olmazsanız liste de
ğunu açıklamıştır. O zaman onun çıkarmayın' diyor. Yani PM-
bunun aday olmasını istemekte ne Gend Başkan uvumlu bir yönetim
yarar var? istiyor...
— Sayın tnönü, ikUi yönetim- BAYKAL — Genel başkan,
den şikâyet ediyor, 'Bu ikili yö- 'takım kuracağım' dediği anda iş
netim îtaBrmah' diyor. Ve ekliyor: çığınndan çıkar. Genel sekreterin,
'Parti meclisi zaten eskisi gibi ka- >1 başkanımn, ilçe başkanının, be-
byor. Bu durumda benim ataya- lediye başkanının. milletvekiileri-
cağım genel sekreter ve MYK'nın nin takımı olabiür. Bunlar siya-
böyle bir parti meclisi ile harekel setin gereğidir. Ama genel başka-
edemeyecegini, lek yönlü olama- nin takımı olmaz. Parti gerçeği
yacagını, eski durumun çalışacak. Bir kurultay yaşayaca-
sureceğini' soylayor... ğız. Kazanan olacak, kaybeden
BAYKAL — Bugüne kadar, olacak. Genel Başkan diyor ki
genel başkan ile PM uyum halin- 'Ben bu örgütten gelen insanlara
deydi. Ben çok parti meclisi gör- güvenmiyorum'. Kime güveniyor-
düm. Genel başkanın bir tek ar- sunuz?
zusu hilafında karar çıkmamıştır. İstifa n ı etmesi gerekir?
Hiç böyle bir şey olmamıştır. Ge- BAYKAL — Vallahi Sayın
nel başkanın arzusu dışında hiç- Inönü, genei başkanlıktan aynl-
mak için bir gerekçe arıyorsa,
partiye bu kadar sıkıntı yaratan
uygulamalara gerek kalmadan
bunun çok daha zarif yollanıu
bulabilir. Sayın tnönü partinin ge-
nel başkanıdır. Başanlı olmasını
istiyorum. Bu amaçla yapılacak
her türlü çalışmaya da katkımın
olmasına hazırım.
— Yani yan yana gdebilinaiz?
BAYKAL — Tabii, ne demek.
— KonasabiUrsiniz yani?
BAYKAL —Tabii neden dû-
şünmeyeyim. Bunun düşünülme-
mesini daha anlamam mümkün
değil. Benim açımdan hiçbir so-
run yoktur. Ne kişisel, ne psiko-
lojik, ne siyasal bir sorun vardır.
— Yan yana gelerek konuşarak
biriikte kumlUya gjtmek de var
mı bnnun içinde?
BAYKAL — Ben parti yaran-
nın dışında hiçbir şey düşünmü-
yorum. Benim gözümde Erdal
Bey ile köprülerin atılması diye
bir şey kesinlikle söz konusu de-
ğil.
— Pekiyi bnnlan yan yana ge-
llp konuşarak, degerteadirerek
kurultaya gider misiniz?
BAYKAL — Sayın Genel Baş-
kan emrettiği anda ben gereğini
yapmaya hazırım. Bu 10 eylülde
de böyleydi. Bugün ayın 14'ü ge-
ne aynı noktadayım.
— Ama yann? Yann ne dişü-
•eceksiniz?
BAYKAL — Sorun bu degil.
Saym tnönü'nün sorunu partiyle.
Ben genel başkan olacağım diyor.
Var mı başka çıkan diyor. Ben
çıkmayacağım, başanlar dilerim
eger sizin çıkışunz olnyorsa ne ya-
pıyorlardı? Bnnlara nyan ya da
karşı çıkan davranıslar içine mi gi-
riyorlardı?
tNÖNÜ — Şimdi bir takım ol-
duğu zaman ve bu takım belli bir
odağa bağlı olduğu zaman, böy-
le bir alışkanlığı olduğu zaman ta-
bii durum çok ters oluyor. Mese-
la Bayrampaşa işinde. Niçin kar-
şı çıktım ben? Çünkü bir süreç ya-
şandı ve bir yere getirdiler. Ben de
herkesten bilgi aldım. Anladım ki
en istenmeyen adayı seçiyoruz.
Ben, özellikle son toplantıda iyi-
ce karşı çıktım. Ama gene işte
orada oylandı ve aday olarak öne-
rildi. PM'de gene oylandı, orada
başkalan da aday olarak gösteril-
di. Sonunda benim de içinde bu-
SOSY4LDEMOKRAT HALKÇIPAFIİ
GENEL BAŞKAMJGnNDAN
DUYURU
Sosyaldemokrat Halkçı Parti Tüzüğü'nün 55. maddesi-
nin verdiği yetkiye dayanarak 6. Olağanüstü Kurultayı
aşağıda yazılı gündem maddeİerini görüşmek üzere top-
luyorum.
Olağanüstü kurultay; 29.9.1990 günü, saat 10.00'daAta-
türk Spor Salonu Ulus/ANKARA adresinde yapılacak-
tır.
Sayın delegelerin Kurultaya katılmalarını saygı ile ri-
ca ederim.
ERDAL INÖNÜ
SHP Cenel Başkanı
GUNDEM:
1- Genei Başkanın Kurultayı açılışı,
2- Kurultay Başkanlık Kurulu'nun seçilmesi,
(1 başkan, 2 başkan yardımcısı, 4 yazman)
3- Genel Başkanın konuşması,
4- Genel Sekreterin konuşması,
5- Kurultay üyelerinin konuşmalan,
6- Seçimler.
a) Genel Başkan seçimi, \
b) Parti Meclisi üyelerinin seçimi,
c) Merkez Disiplin Kurulu üyelerinin seçimi.
İZMJR'den HIKMET (ETINKAYA
sistemini degiştirip, daha ni&pi
temsile olanak sağiayan bir yön- Bunlar tüzüksd degişiklikler, iler-
tem benimseseniz ve böylece bir de düşünülür.
grubun öbiir gruplan tasfiye et-
mesi, hizipçilik yapması mesdesi
ortadan kaliunaz mı, banu düşün-
mediniz mi?
İNÖNÜ — Düşündük, düşü- zaman niçin o orada agırhgını ko- kopmalar yaşandı...
nenler oldu. Fransız Sosyalist yarak engellemedi? Örnek olarak INÖNÜ — Evet, parti içinde
Bayrampaşa... Bir zat, sizin kar- bütünleyici bir yaklaşım bir tur-'
şı durmanıza ragmen belediye lü yerleşemedi. Partinin kurulu-. dıyorum.
başkan adayı olabiliyor mn? Ya- şundan gelen, partinin kuruluşun- — * • • a V 1 1 1
14'ündeki durum
ni, siz bu konada bir çıkış yaptı- daki siyasal yapıdan gelen zorluk- ••• 29'undakl durum degil...
BU mı? Baa nygolamalara karşı lar var. BAYKAL — Evet. Evet ama
ikinci nokta var. 'Ben şu listenin
seçilmesini istiyorum' diyor. Bu-
nun muhattabı ben değilim. Ku-
rultaydır. Ben kurultay adına
umumi vekaletname almış, taah-
hütte bulunacak bir mevkide de-
ğilim. Kimse değildir.
— Ama sizin de bir etkinligİBİz
var degil mi?
BAYKAL — O bahsettiğiniz
II başkanlarından Baykal'a: Aday 01un
İZMİR — SHP'nin İstanbul ve İzmir'deki güreştiğine" inanıyordu. O yüzden de il baş- İstanbul ve İzmir'deki bölge toplarrblanna,
bölge toplantılanna inönü ile biriikte Deniz kanları direniyordu. 22 eylülde Ankara, aynı hafta içinde İçel ve
Baykal da katılıyor, Dolayısıyla MYK üyele- Ankara'da toplanan il başkanlarıyla De- Trabzon'da yapılacak toplantılara milletve-
ride "bölge toplantıları"nın konuğu olacak- . D . , . _, , killeri, il, ilçe başkanlan, belediye başkan-
lar. n
'l B a
y,k a l v e
arkadaşları neler konuştu? lan ve kurul detegelen katılabilecek. Dün sa-
ri de "bölge toplantıları"nın konuğu olacak-
'" u K T " ' ,
V B
o *
a u a
*
ı a r ı n e ı e r
^onuştur lan ve kurul detegelerı katılabilecek. Dün sa- etkinlik, örgütün eğilimini yansı-
Bölge toplantıları bir bakıma •'küçük ^^^^"'anDen'zBayklaaaçıkaçıkşöy- bah İnönü. durumu İstanbul ve Ankara il tıyor olmamdan ileri gelen bir et-
~ kmliktir. Yani ben örgütün eğili-
mini yansıtıyor olmamın dışında
bir tavır koyarak sonuç alma im-
kânına sahip değilim. Şimdi gend
kurultay" hâvasını yansıtıyor. İstanbul'daki
l e d e c l i l e r :
başkanlarına bildirdi. Bölge toplantılanna il
bölge toplantısına Zonguldak ve Çanakka- —Adaylığınızı koyun, delege sizi tercih 9
e n e <
medisi ve belediye meclisi üyeleri ka-
le'yidekapsayanTrakyaveMarmarailleri, edecek... tılamayacaktı.
Kimi il başkanlan da şunları söyledi: Toplantlan Genel Başkan Erdal İnönü yö-
—900 delegeden 500-550 kadarı size oy netecek. Toplantryı açış konuşmasını yapa- ^ a * 1
örgütün doğal tercıhim
verebilir. Ancak bir yanlışlık bizim seçim yi- c a k olan İnönü yönetici olduğundan tüm ^ P - y
e n n e
^Pay bir kadroyu
Deniz Baykal'm her iki toplantıya kanlmak tirmemize neden olur. Listede bir Erol Çe- eleştirileri de yanrtlayacak
istemesi ve lnönü'nün de "çok iyi olur" de- vikçe, Nail Gürman, Halil Akyüz olmamalı- SHP İstanbul İl Başkanı Ercan Karakaş'-
mesi, parti içi hizipleri ayağa kaldırdı. Bay- dır. ~r _ —r
y p y y ,
ilçeleri, belde yöneticileri, belediye başkan-
ları ve il genel meclisi üyeleri, delegeler ka-
tılacaktı.
Baykal ekibine destek veren il başkanlan Ankara 'da karar
aşamasındaydı. Eski Genel Sekreter Yardımcılanndan ErolÇevikçe
düzenlemişti böyle bir toplantıyı. İl başkanlan son yirmi dört saat,
parti içindeki delegelerin sayısal hesabını yapmak zorundalar.
ş ş
la konuştuk. Karakaş bugün Dünya Sinema-
sı'ndadüzenlenen 'bölge toplantısı'na sos-
yal demokrat yenileşmenin gerektiğini vur-
gulayan bir bildiri sunacaktı.
SHP'de yenileşmenin siyasal plarformu-
nu içeren bildiride sosyal demokrasinin önü-
ne yeni bir tarih sayfasının açıldığı belirti-
liyordu.
Ercan Karakaş şöyle diyordu:
—Dünyadaki demokrasi rüzgariannın,
çağdaşlık, akılcılık, verimlilik eslntilerinin
Türkiye'ye yansımasi nerede?
Bugün İstanbul'da küçük kurultay niteli-
" S
kal'ın henüz genel başkan adayı olup olma- Adana, İçel, Bursa, Muğla, Balıkesir, Ma-
yacağı kesinlik kazanmadan bölge toplan- nisa gibi "katı Baykalcı" bilinen il başkan-
tılarına katılmak istemesi değişik yorumla- lan, "SHP'den Baykal değil, Inönü tasfiye
ra yol açtı. Bu arada Baykal yanlısı kadro- edilmeli" görüşündeydiler. Kimileri Inönü'- ğ' taşıyan ' bölge toplantısı var SHP nin.
lar hemen harekete geçti. Bir gövde göste- yü eleştirirken şöyle konuştular: Toplantı öncesi SHP Genel Başkanı Erdal
risi yapmak için örgütleri dolaşmaya baş- —Bizim arkamızda sanayici ve işadamlan
ladılar. var. O nedenle Baykal'm genel başkan se-
Dün, Baykal ekibine destek veren il baş- çilmesi gerekiyor. Sanayici ve işadamlannın
kanları Ankara'da karar aşamasındaydı. Es- desteğinin sürmesi için Deniz Baykal genel
ki Genel Sekreter Yardımcılanndan Erol Çe- başkan seçilmelidir...
vikçe düzenlemişti böyle bir toplantıyı. il baş- Toplantı sürerken Deniz Baykal'm genel
başkanlığa aday olması ağtrlık kazanıyordu.
Artık salt açıklamaya kalmıştı. Deniz Baykal
şöyle diyecek:
kanları son yirmi dört saat, parti içindeki de-
legelerin sayısal hesabını yapmak zo-
rundalar.
İnönü, Baykal'ı seçim yarışına çekmek is-
tiyordu. Parti kamuoyu, Baykal'm "kaçak adaylığımı koyuyorum.
p
İnönü şöyle diyordu:
—Parti içi demokrasinin işlemesi için er-
ken kurultay şarttı. Ben istanbul'da bunu an-
latmaya çalışacağım. SHP'de çift baş yapı-
nın kendi içinde yarıştığını, dışa dönük po-
Irtikalar yapmadığım söyleyeceğim. Ekip ha-
vasıyla, kısır çekişmelerle SHP'nin içine
düştüğü sıkıntıları anlatacağım...
Evet, 29 eylül önceşı ilk start istanbul'da
ü İ
ikame etmek istiyor. Bu yapay
kadroyu tercih ediyor, çünkü ör-
gütten destek almayan arkadaş-
lar. Bir de bunu sağlayabilmek
için örgütte desteği olan çeşitli
parçaçıklar vardır onlarla
'anlaşalım' diyor. Bu yararlı de-
ğildir.
— Gend Başkan ile ndaşmacı
bir durum olabüir mi? Böyle bir
konuma yanaşır mısınız?
BAYKAL — Gayet tabii. Ben
parti için yararlı olacak her şeyi
yeniden her an düşünmeye hazı-
nm. 10 eylülde istifa ettikten son-
ra partinin böyle bir noktaya sü-
rüklenmesinin söz konusu olma-
yacağıru düşünerek, bu olayı an-
İatması ve dışa dönmesiydi. Eğer
bilseydim işin bu noktaya gelece-
ğini, partiye zarar veren bir iç he-
saplaşmanın ortaya çıkacağını bil-
seydim. Ve bunu benirtı istifa ka-
ranmın başlattığını görüyorum,
bu istifa karannı uygulamazdım.
Çok yanlış olmuştur. Ama yan-
l if k—Örgütlerin desteğiyle genel başkanlığa Dünya Sineması'nda Inönü ve Baykal, par- lış olan istifa karan değildir. An-
ti örgütlerinin karşısına çıkıyor... latmaya çalıştığım budur.