Katalog

8 AĞUSTOS 1990 CUMHURİYET/7 İNSAJNLAR F Ü S U N Ö Z B t L G E N G Ö R Ü Ş Sevmek Yaşamdan haz duyabilmek için önce kendınizı, sonra başkalarını sevmeyi, en sonunda da başkalarının sevgisinı kazanabilmeyi öğrenmek gerek. Kim Bassinger HER GÜN DJNLEDİKLERJNİZJ DİNLEMEKTEN BIKTIYSANIZ Maden iscilerini dinlermisiniz?TÜRKİYE'de 5 milyon civa- nnda bir krema tabaka yaşı- yor. Yöneticiler, politikacüar, işadamlan, gazete yönetıcilen, yüksek bürokratlar, unlü pro- fesörler, şirket genel mudurle- ri, banka sahip ve yöneticile- ri,reklamşirketi sahipleri, un- lü sanatçılar, şarkıcüar, dok- torlar gibi. Bu 5 milyon kişi milli gelirin yuzde 40'ını elde ediyor ve irilı ufaklı paylaşı- yorlar. Geriye kalan kesimkr de di- lim dilim azalarak milli gelir- den kısıtlı paylar alıyorlar. En alt kademelerde kalanlar hcm seslerinı hem de dertlerini du- yuramaz oldular. Çünkıl med- ya denilen iletişım organları sürekli olarak bu 5 milyonun sorunlan, konuşmalan, açık- lamalan ile dolu. Diğerlerinin sesine yer kalmıyor. EJer her gûn aynı kişilerin yani "krema"mn açıklama ve sorunlannı dinlemekten bıkıp usandıysanız biraz da krema- nın altında kalan kesımlen dinlemeye ne dersıniz? Toplusözleşme görüşmeleri- ne başlayan Genel Maden-tş Sendikası işçileri dertlerini kendi sendıka yayın organlan- na şöyle anlatıyorlar: Bayram Kedi (12 yıllık la- ğımcı ustası): 550 bın lıra ma- aş alıyorum. tşçi yurtlannda kalıyorum. Sabahlan kahvaltı yapmadan ocağı giriyorum. Ekmek arasına yumurta en iyi yeınegimiz oluyor. Ocakta ikı domates ve bir sa- latalığı tozla birükte yiyorum. Yemın ediyorum, ağzımdaki takma diş patladı, hava alıyor, bir gün istirahat alıp doktora gidemiyorum. Hasan Abasız (6 yıllık kaz- macı ustası): 570 bin lıra ma- aş alıyorum. 6 yıldır ekmek arası et koyup da ocağa inme- dim. En ıyi yemegim ekmek arasına yumurta koyduğum zaman oluyor. Sabah 8'de ış alıyonım, akşam 5'te çıktığım oluyor. Iş çok para yok, üste- lik ışimiz de çok zor. Cevdet Gıimüşkaya (21 yıl- lık kazmacı): 21 yıllık işçiyim. TRABZONDAH BİR ORNEK Turist kadınlar ve erkeklerimizYAZ ayları yaklaşırken ba- n magazin gazeteleri bu yıl Türkiye'ye bol miktarda "yal- nız kadın tnrist" geleceğini, bunlann Türk erkeklenne mü- sait davranacağını öne süren yayınlar yaptılar. Böylece, renkli Helga resimleri ve ha- berlerı ile belki satışlarını bi- raz arttırdüar, ama bu yayın- lannın, Türk erkeklerimn az gelişmiş kesimlennde zaten var olan kendinı kadından üstün görerek saldırgan davranma güdüleri ve cinsel açiıkla bir- leşince nasıl utanç vericı so- nuçlara ulaşacağını hesapla- madılar. Belçıka'nın Lıege Üniversitesi'nden Trabzon'a gelen araştınna görevlilerin- den bir grup yabancının ara- sında yer alan iki Türk üniver- site hocası dönüşte Trabzon Belediye Başkanı'na şu mek- tubu yazmak zorunda kaldılar. "Sayın Trabzon Belediye Başkanına, Ûişikte gönderdiğimiz Brük- sel Büyükelçiligi Mûşavirliği yansından anlayacağınız gıbı 26 tenunuz - 2 ağustos tarih- leri arasında ilinizde özel da- vetli misafır olarak bulunduk. Çevre ve tarihi güzellıklerin yanı sıra, çogu Trabzonlu er- ' keklerin ahlaksızca davranış- lan bizleri ve bizlerden daha çok beraberimizdeki Belçika Liege Devlet Ünıversitesi öğ- retim üyesi hanımlan rahatsız etti. Biz 6 bayan için 8 günde toplam 74 rahatsız edici dav- ranış tespit ettik. Hiçbir ön tahrik söz konu- su olmaksızın, cinsel açlıklan ve Doğu-Batı kültürleri arasın- da yerini bulamamadan ıleri gelen laf atma, rahatsız edici bakış, elleme ve surtunme gi- bi çirkin hareketlerin Trab- zonlulann tekelınde olmadığı- nı biliyoruz. Ama bu esef ve- rici durumu sıze bildirmeden edemedik. Amacımız Avrupa- lılaşma ve modernleşme sava- şı veren bir Olkenin Trabzon gibi guzel ve turizmden çok şey bekleyen bir beldesinde bu yüz kızartıa olaylann önemle onune geçilmesini sağla- maktır. Ayrıca bu olavlar milli kul- turumuzdekı sözde 'misafir- perverlik'le ve dinimizin bir parçası olan sözde 'kadına saygf gibi olgulann gerçek ha- yatta tatbik edilmediği izleni- mini uyandınyor. Dileğimız pek yakın bir gelecekte polis, belediye, turizm ve kültur ve milli eğitim yetkililerinin el ele verip, çeşitli kampanyalar çer- çevesinde 'ihtiyacı olan Trab- zonluları terbiye' etmeleri." Psikolog Altay Manço ve Sosyolog Ural Manço işte bunİan yaznuşlar. Trabzonlu- lar! Lutfen ilimize hakaret' diye sinirlenmeyelim. Kendi aramızdaki bu olaylara neden olanlan eğıtmeye önem vere- lım TVKAIIAUJUtlltEYARIŞ Video sektörü atak yapıyor TV kanal sayılanm arttınp uydu yayını yapan kanallarla yanşa girerken video sektörü de atağa geçti. Geçen hafta Türkiye'deki 3 bin video ku- lübünün temsilcilerinden bir grup bayi İstanbul'da toplan- d« Video kaset piyasasının yüzde 40'ını elinde tutan Vi- deo Market, henüz Türkiye'- de sinemalarda gösterilmemiş ve ABD'nin ünlü şirketlerinin en yeni filmlerinden oluşan 100 fılmlik bir listeyi bayilere sundu. Sheraton Oteli'nde kurulan dev bir ekranda video kulüp sahipleri ve bayilerin beğenisi- ne sunulan fragmanlarda 21 st Century, Colombia Pktures, Cannon, Neslon gibi büyuk fırmalann son fılmlerinden ör- nekler gösterildikten sonra sampanyalar gatlatıJdı. Video kaset kulüplennln temsrlcileri de sorunlannı an- lattüar. Gaziantep'te video kulübü işleten bir bayi şunlan söyle- —50 km ötedeid bir U veya ilçede gösterime giren bir vi- deo fümini Gaziantep'teki miMki amirier yöreye aykm oJ- dufa gerekçesiyle yasaklıyor. öraegin Kadir tnanır'ın 'İsUnbol-1979' adufflmibun- lardan sadece birisi. Banlan isUnbol'daki büyuk video şir- ketlerine aktardigımızda Ugi- lenmiyoriar. Video Market Şirketler Grnba'nun Halkla îlişkiler Müdürü Serap Acnner video sektörünün durumunu şöyle özetledi: —Video sektörü, bazı daT- galanmalar içmde. Magic Box gibi, uydu yayınları gibi, TRT'nin birkaç kanala birden sahip olması gibi. Ama biz bunlan kısa sureli engeller gi- bi göruyoruz. Video bir hasta- lık, yani insanlar video olayına hastaysa, film olayına hastay- sa bundan kesinlikle vazgeç- meyecektir. 30 kanal olsa da yine videoyu seyredecektir. —Turkhe'deki video ideyi- cisinin profili nasıl? ACUNER —Maalesef, şu anda çok bilinçli değil. Türki- ye'deki video ızleyicisinin bi- linçli olması için biz basından yardım bekliyoruz. İnsanlar fılmleri önce basından takip etmeli, sonra isteyerek gitme- li. Yani video kulübune girip, 'Bana bir fUm verir misiniz' dememeli. ÇİĞDEMİN ADI YOK Cariyelerinizi evlendirin KIZIN adı Çiğdem'miş. Da- vetiyeyi bıze gönderen okuru- muz bildiriyor. Ancak geçen haftalarda yayımladığırrnz bir benzerinde olduğu gibi kızın adı evlilik davetiyesinde bile gecmiyor. Babası kızını evlen- dirmeye karar venniş. Adınıda Ç... diye belirtmiş. Düğun davetiyesinde yer alan hadis, zaten evlenecek kı- zın köle, cariye gibi gorüldü- gunü de ortaya koyuyor: "!ç- lerinizden bekârlan ve kolele- rinizden, cariyelerinizden iyile- ri evlendirin. Eğer \oksul ise- ler, Allah lutfuyla onlan zen- gin eder..." Genç kızlarımızı, kadınlan- mızı toplumun eşıt haklara sa- hip bireyi halıne getirmeye ça- lışanlarla, onlan köle ve cari- ye sınıfına sokmaya çalışanlar arasındaki mucadele 1990 Türkiyesi'nin modası oldu çık- tı. 500 bin lira maaş alıyorum. Askerdeki oğluma para gönde- remiyorum. Sabah 4'te kalkıp işe geliyorum, akşam 7'de köy- de oluyorum. Aldığım para yaptığım işin karşılığı değil. 1980'den sonra hiçbir şey ala- maz oldum. Murat Cinbir (9 aylık kaz- maa yedegi): Yeni işçiyim, bu- rada yurtlarda kalıyorum. Al- dığım maaş 550 bin lira. Bu parayla eve, köye hiçbir şey alamıyorum, ancak karnımızı doyurabiliyoruz. Sosyal yaşan- tımız yok, yurttan işe, işten yurda günlerimiz geçiyor. Da- imi kazmacıhğı insan bünyesi kaldırmıyor... Huseyin Kavuş (9 ayuk kaz- macı yedegi): Daimi işçi çahş- tığım için hafta sonlan köye gidip geliyorum. Aldığım pa- ra ile ancak köye cay, şeker, tuz alabıliyorum. Dünyamn kö- mürünu çıkanyonız, ama aldı- ğımız para hiçbir ihtiyacımızı karşılamıyor... Ahmet Duran (Domnzdam- cı ustası, 13 yilık işçi): 500 bın lira alıyonım. 50 bin lıra kıra veriyorum. Her ay avans çeki- yorum. 79'da düğün yaptım hâlâ onun borcunu öduyorum. Bu hafta denize gıdecektik. 5 kışilik tren bileti parasını ayar- layamadık. Arkadaşlara çay bile ısmarlayamıyoruz. Misa- fırliğe gitmeyi ise çoktan unut- tuk. Evden çıkmıyoruz. Tele- vizyona mahkûmuz... Almanya'da maden işçisi olarak çalışıp şu anda Türki- ye'de izinli bulunan bir Türk gurbetçisi ise Almanya'daki ça- lışma koşullannın Türkiye'deki gibi "vahşi olmadıgını" şöyle anlatıyor: Basri Baş (17 yıldır Alman- ya'da maden işçisi): Almanya'- da bir maden işçisi gunde yak- laşık 150 mark (250 bin lira) alıyor. Bir günlük ucretimizle örneğın 15 kilo et alabiliriz. Günde 8 saatten 5 günde 40 saat çalışıyoruz. Evimde çama- şır makınesınden videoya ka- dar her çeşıt eşyam ve ikı özel arabam var. Duşuk model ara- ba için bir ay çalışmak yeterlı. Türkiye'de maden işçişi 4 ay çalışsa buzdolabını zor alır, ama orada bir hafta çalışmak yeterli. 17 senedir aynı ocaktayım, olümle biten bir kazayı görme- dim..:' Türkiye ve Almanya'nın far- kı böyle. Kuşkusuz Almanya- da da yüksek verimli işlerde çalışan bir krema tabaka var. Ama bu kesim, diğer 20-30 milyon insanın açlık ve sefaleti üzerinde yaşam sunnüyor. lşi- nin, eğitimmin, zekâsuım ven- mini tadarken başka insanla- nn sefillik sınınnda yasaması- na imkân vermeyen bir düzen kurabiliyor. Çağ atlamak sadece cicili bi- cıli deniz motorları ve kendi üretmediğimiz bilgisayarları getırıp oynamakla değil, tek- nolojik gelişmelerin Türkiye'- ye ithal edilmesinin yanı sıra dunyadaki sosyal haklarla Ugili gelişmelerin de Türkiye'ye ge- tirüebılmesine bağlı... LflTFULLAH BEYE BİR UÇAK Hızlı bakan için carıycîcrm/cen nılctı C- cı Eğcr >oks«l ısc'cr AVah ü f gı.i cdor. ALLAI! V J H v; Aıjnı'-if | Nur SiîTest AtOEMİR v a GCZİK A ı l e l e r ı v •/< lltunfuı l»«tn n olfiıo nllmıııler Ha>u olanlar ılc Eılcrıoe karfi en ıyi dlvracınUrdr HjJı» ı S-u Ü U )> U II lötımkrmde uz,erıtlr urumızdu fiörmrkten kırtım thıvanz AKBULUT hukümetinde Tanm Orman ve Köyişleri Ba- kanı olarak memlekete pek de- ğerli hizmetler veren ve eserler kazandıran Sayın Bakan Löt- fullah Kayalar, kendi kıymeti- ni ve hizmetlerini ahali farket- mese bile kendısi sık sık dile getinyor. Bakan Bey öylesine jet hızı ile hizmetten hizmete koşuyormuş ki bakanlığına bağlı kuruluşlann helikopter- leri bile oradan oraya yetişme- sine yetmez olmuş. Lutfullah Kayalar, işte bu ciddi duruma Yozgat'ta yaptı- ğı bir konuşmada dikkat çek- miş. Sorgun Uçesinde aylık ola- rak yayımlanan Anadolu Ha- ber gazetesinin Buyük Sine- ma'da duzenlediğı, '2000Tİ Yü- lara Dogru Yozgat'ın Ekono- mik ve Ticari Konumu' konu- lu açıkoturuma katılmak üze-. re Yozgat'a gelen Sayın Bakan aynen şunlan söylemiş: "Hiiknmetimiz hizmet için âdeta zamanla yarışıyor. Ge- çen ydlarda başbakana uçak alındığı zaman çeşitli tepkOer doğdu. Bugiın için ise arük her bakana bir uçak alınması la- zımdır..." Sayın bakan çok haklı. Kimbilir ne kadar çok ilçe ga- zetesinden açıkoturum daveti alıyordur. Her bir âçıkoturu- ma koşup konuşma yaparak hizmetlerini anlatmak için he- likopter yetmez. Her bakana bir uçak lazım. Bol bol dola- şıp bol bol hikâye anlatsınlar KİM KtME DUM DUMA BEHtç AK 7 fl»fa AĞAÇ YAŞKEN EĞİLtR KEMAL GÖKHAN GÜRSES GARFIEIJ) JMDAVIS TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN Ağustos TAKSIM /IN/n ACtUYOR.. 1928'DE 8UGUN, tSTANBUL ^ CUMHU&YET 4A//rf S//P YtL OA/Cf, /ST74N6UL B£LEDtY£St'. //IV KüGOUGu KOMlSYOM,AN/TfN YA- PlMtNI İSE SEM8OUZE ILAMtMI AÇ/UŞ/. HAKKt fW/tSf 4&4 On/2. fS774A/8ULlM KAr/LM/ŞTT. TÜRK VE DÜN1A KARİKATÜRÜNDEN İsmet Lokman Anatolij Orekhov (SSCB) S.S. GİRİŞİM-79 TURİZM GELİŞTİRME KOOPERATİFİ'NDEN DUYURU OttManmıalan AJtünnyun Uuuto#u, ortatdıktan çıkantma karanrazıc ıpertne «ifldn mahkeme kararma uyarak 0aO5-1990 gûnlü kararta yenıden ottaMığa alınmanıza karar verilrraş, ancak btnken borçönrazı ddem«*öırttal«i t t a ve wk»nt» izmır i Noieriıflı'n- den 305.1990 gûntû ıMarname gAndenlerak 3 pay akna hakknodan, a) B» apart (dubteks) br tek Snrte saçıyofsaraz 14.989.875^ TL t>) Yalnız bir apart (dubleks) seçıyorsamz 10B62S41— TL c) YaJnız tek iınrte seçıyorsanız 7322 957— TL y 30 gûn ıçınde ödemenızı aksı takdtr- de onaMıklan çıkartacağmta (oıtaKlığınızın kBndtiğmden dûaeceğıni] Maren b*Srm^ idk Anılan ıhtar v«kılımzs leblığ okınrmış, SI2 kooperaHfimızs bıldırdığinız en son adresn nızde olmadığıntz ıçai tebiğ olunamamıştır Bebıtılen nedenlerle ış bu Hanın yayını tanhınden 15 gün sonra bastayarak bir ay ıcin- de yukandakı ortakt* paylanyta ügriı seçımınızı yepmanızı ve secımlnıze gûre beürienen ortaklık borcunuzu ödernenuı, at» takdırde onaklıgınızın kendılıgınden düseceğmı ve buna gûre karar venlerek onaklıgınızın sona erdırUeceğını ılanen duyururuz SS GİRİŞİM-79 TURİZM GEÜŞTİRME KOOPERATİFİ BOĞAZ VE GÜNLÜK TURLAR YEMEKLİ GRUP GEZİLERİ Tel: 1499387 145 7793 Hüvıyetırm kaybettım. Hükürasüzdür. FİLlZ AKDAĞLI Nüfus huvıyet suretimı kaybettim, hukümsüzdür. EMtNE BAL İNGlLlZCE'Yİ 6 AYDA KONUŞUN SlZİ AMERİKALJ DOSTUMUZLA BULUŞTURAUM Tcl: 349 48 57 ELITUR Haeket Tarıhı 17 Ağustos ve 7 Eyfcıl • aLASMOST-PeRESTM>lKA/18 gun Nış/Bodapeşte/Krakov, Varsova/Berln/Prag/SalZDurg/Zagrep/Nı; DM 1 815 - + TL 795 000 - * KALAMArt-SPAGETTl-HZZA-SAIUP/16 gün Selanık/ Atına>i9omenıdsa.Ban/noma/Florarsa/Nıce/Venedık/ Belgrad DM1 560 - + TL 944 000 - * AVMJPA GÜZBJjKLBtf/ZOgun Betgrad/Gfaz.'Kotn/ Amsterdam Londra/Parıs.'Nıce/'Vened^/Belgrad DM 1 735 • + TL 1 365 000 - Harekel Tarıhı 17 Ağustos dan lObaren her C(jma * R O D O S /9 Gun (7xYP) Pa/adıse $ 397 - + TL 265 000 - Istege baglı olarak degısık otelerde muntent rezervasyonlar Hareket Tannı 9E/IÜI • İSPANYA-DAN tTALYATA/18 gun MadnoVToledo/üzbon/ Madeıra Ad 'Sevılla/'Cebehtark/Tanca/Roma Hareket Tanhı 18EyM AMB*tA. 20 gün New YonVSan FransBko/Honokjiu/ Los Angeles/Fresno/Monterey/Las Vegas nmtAHK Tatıl Kredısı nOen yararlanabılırsınız' CumhunyetCad 151/2 80230 Bmadag/lslanbul Tel 140 10 33-148 59 05-146 51 00-146 51 01 Fax 130 26 41 EDWIN WIEGELE "Work Shop" flkretsc Silubma Dershn) 13-17 Ağustos 13.30-16.30 Yer Reslm Heykel Müzeleri Demeği 159 47 39 (İLM'nin ÛCRETSİZ) Yurt dışı hizmetferi, bayantara aıle yanında AU-PAJR, ödrencJlere kamplarda para kazanma ve Ingilizce öörenme bnkânı İSTANBUL ÜSAN MERKEZİ Qwıçtflfk Cad. No: 50 L4MI T«4.: 520 81 09