Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhunyw Matbaacılık « Gazctccılık Turk Anonım Şırketı adına
Nadir Nıdı £ Gencl Ya>ın Muduru Hasan Ctmml, Muessese Mudüru
EalM Lşaklifd. Vazı ljlerı Muduru Ok«> Goneaan, 0 Haber Merkezı
Müduru Yalçın Ba>«f, Sayfa Duzenı Yönetmenı Ah tocmr 0 Temsıhıler
ANKARA AIIIIKI Tuı, IZMİR Hibın<t Çetniiiy*, ADANA
I. Polıt U Cdal B«laacK. Dı> Habt'kt E<t» IWci. Ekonon» Ccafb I M M . U-SodıU ^ t ı a İ M d , Mıllur CEM l » r Uıanbul
Habcrler Kraul Kuçtfk E£ıtim GCMS> Şaylan Haber Aragıma llaM BMtaa. Yurt Haberierı NertH DofiR. Spor Danıimanı
AMalkadlr tw**Ma. Oızi \azilaf K m ÇahgfcM <\raş!ırm* Ş«hM AI|MQ. Ouırllme AMoJlali \utct 0 KoordınaıOr AfeaM koralSM
% Malı h l n Lral Lrkal % Muha'.eDe BvteM teacr 0 Buıve PLanlama. SCTfl OsMRbefCOtkı # Refclam A}fc Tt>nin 0 Ek
VaMnUı Hılyl \kv«l 0 Idare HMCTM Gınr 0 Ivetme Oıdcr Çdık 0 Bıigı Işlem Nad Isal 0 Pmone Se
Hınn Kurutu BasKan Nadır Mıdl
OkU. Akbal. ttlçm l w > Haıuı
Crıul. Hıkntt <,cııakı>« Oka>
GOOTIKIR Ltnr Mnıncv. llban
S*k«k. M. S v n n \kacl Taa
fiâAjn *«• yaM
vr Cumhunyei vinbaaajık vt Gazclecıiıi T VŞ. Türı Ocafc Cad 39/41 (
»334 lıı Pfc 246 Isuotnıl Td İI2 0! 05 (20 hal). Teta 1Ö46. Faı II) 5M « T2 0
8 ı ~ - Aalun Zııa GAtalp Bl- Inkıbp S V) 1» < Itl 133 II 41-4'' Tde* 42344. Faı (4ı 133
0' 6< 0 l ~ r H Zjya Bh 1352 S- 2.-3 1«1 13 12 30. T<ta 52359 Fa* (51) 19 53 60
Inonu Ca<! l!9 S. No I Kal I Td 19 r 52 (4 hai) Tdou «2155 F«x f l ) 19 J7 5!
»TAKVİM: 4 AĞUSTOS 1990 lmsak: 4.11 Guneş: 5.55 öğle: 13.14 Ikindi: 17.09 Akşam: 20.24 Yatsı: 22.00
Yıllar önceyabancılarapeşkeş çekilen veyağmalanan tarihi eserlerin değeriniyeni anlamaya başladık
Berffama'nın Zeus özlemîoKüLTÜR BAKAN1NAMIK KEMAL ZEYBEK
'Anadolu kökenli
her eser bizim'Zeybek Bu eserin nasıl çalındığını araştırıyoruz. Elimizde ayrmtıh
bilgi olmadan girişimde bulunmak aleyhimize olabilir.
Oluşturduğumuz komisyon rapor hazırladıktan sonra sunağı geri
almak için her türlü girişimde bulunacağız.
MUSTAFA BALBAY
ANKARA — Zeus SunağTnın
geri alınması için önce diploma-
tik girişimde bulunulacak, sonuç
alınmazsa hukuksal yollar arana-
cak. Kültür Bakanı Namık Ke-
mal Zeybek, Zeus Sunağı için ha
len hazırlanmakta olan ayrıntılı
rapor tamamlandıktan sonra ha-
rekete geçeceklerini söyledi.
"Aaadoiu (opraklan üzcrinde-
ki her eser bidmdir, bizim
kültiınimüzdiır" dıyen Zeybek,
Bergama Belediyesi'nin girişim-
lerinı de destekledikienni açıkla-
dı. Zeybek, Zeus Suna^ı'nın Do-
ğu Beriin'e naal götunlldüğü ko-
nusunda çok net bilgi olmadığı-
nı belirterek şunlan söyledi:
" öncefliUe bu eserin nasıl ça-
lındıfiM araşdn>onız. Elimizde
aynntıh bilgi olmadan diploma-
tik ya da hukuki bir girişimde
buranmak aleyhimize olabilir.
Olnstnrduğumuz komisyonan
çalısmalan devam ediyor. Cum-
kvriyet bdgeierini araşttnyoruz,
gerekirse Osmanh arsivlerinden
de yararianacagız."
Zeus SunağVyla ilgili pek çok
makale bulunduğunu söyleyen
Zeybek, bunlardan da yararlana-
caİdarını belirtti. Zeus Sunağı'-
nın Doğu Berlin'e yüz yü önce
götürülmesinin "zaman aşımı"
engeliyle karşüasıp karşıiasmaya-
cağı sorusunu Zeybek şöyle ya-
nıtladı:
" Zaman aşımı Od rarmdür. Ya
olayın oldugu an dlkkate alınır
ya da ögrenikügi an. Sunagın go-
türiilüşiinde kanun dışı durum-
lar tespit edersek, önemli olan
banun ortaya çtkanldıgı andır. O
nedenle çok sağlam bilgUerte ha-
reke! etmek zorandayn."
Zeybek söz konuyu rapor ha-
zırlandıktan sonra "dava açmak
dabil" Zeus Sunağı'nın geri alın-
ması ıçın her türlü girişirne baş-
vuracaklannı söyledi.
Dışışleri Bakanlığı Sözcüsü
Murat Snngar ise konuyu şımdı-
lik "dikkaüe izJediklerini" belir-
terek "Bu hiçbir girişimde buhın-
mayacağımız anlamına gelmez"
dedi.
Kültür BakanhğYnın öncelik-
le diplomatik girişimlerde bulu-
nacağı, bundan bir sonuç alın-
mazsa hukuki yollara başvuraca-
ğı belirtiliyor.
Doğu Berlin Pergamon MOzesi
Müdurü Doktor Max Kunze'nin
"Zeus Sunağı Türk kültürii
degil" değerlendirmesine ise ar-
keologlar tepkı gösterdiler. Ana-
Bertindeki Bergama Mnzesi'nin girişi.
doluda 36 kültürün tarihinin bu-
lunduğunu belirten arkeologlar,
"Bu lopraklar üzerinde yaşayan
Tnrkler tabii ki kendilerinden
önceki uygarlıklardan etkilendi-
ler. Belli bir alışveris oldu. F.ger
bu mannkla hareket edilirse Av-
rupa'daki kultur mirası da tarbş-
ma konusu olor" diye konuştu-
lar.
Kültür Bakanı Zeybek ise bu-
günku Türk insanuun Anadolu'-
da daha önce yasamı$ uygarlık-
lardan etkilendiğini belirterek
şöyle dedi:
"Bu etki kelmekrimizde, dav-
raaışianmızda var. Bir şe> kesin-
dir ki bu topraldar uzerindeki ber
şey bizimdir. Osmanh, Selçuklu,
Urartu, Bizans, Hitil. Halti, Lik-
ya, Asur, daha once adı bilinme-
yen dönemlerden kalan ne varsa
bizimdir. Ynrttaşlanmızın da bu
bUinçte olması gerelüi. O uygar-
hkian biz yaşattık. Maalesef bir
dönem bu bflinç zayıflamış. Ama
daha önce bu anla>ıs vardı. Ha-
a Bayram Veti, mabedine hiç do-
kunmayıp yanına turbe inşa eden
ve iki kültüru yan yana yaşatan
Anadolu insamdır."
öte yandan tzmir Büromuzun
haberine göre TMMOB'ye bağlı
odalann fzmir şube ve temsilci-
likleri adına yapılan ortak açık-
lamada, Bergama Belediyesi'nin
baslattığı "Zeus Sunağı Berga-
ma'nındır, geri istiyoruz" ka-
mpanyasının desteklendiği, yerle-
rinden alınan tüm tarihi ve kül-
türel değerlerin ait olduğu yerle-
re geri verilmesi gerektiği belirtil-
di. Aynca konunun Uluslararası
Mühendis ve Mimarlar Birliği-
ne iletileceği büdirildi.
Elektrik, Gemi, Harita ve Ka-
dastro, tnşaat, Jeoloji, Jeofızik,
Kimya, Maden, Makine, Ziraat
Mühendisleri Odası şube ve tem-
silcilikleri ile Şehir Plancılan ve
Mimarlar Odası Izmir şubeleri-
nin ortaklasa yaptığı açıklamada,
Zeus Sunag^'run Bergama'ya ge-
ri verilmesi istendi. Mimarlar
Odası'nda düzenlenen toplantıda,
Anadolu'daki birçok eserin ABD
ve Avrupa'nın değişik ülkelerine
"çökmuş bir padişahhğın düzme-
ce fermanlanyla" akıl almaz yön-
temlerle kaçınldığı vurgulandı.
Anadolu'daki birçok kültürel
ve tarihi değerin Berlin, Paris,
Londra gibi müzelerde süs olsun
dıye yapılmadığının anımsatıldığı
açıklamada, "Biz, bulunduklan
yerlerden alınan tüm tarihi ve
kültürel eserlerin ympıldıklan ve
binlerce yıl yaşadıklan yerlere ge-
ri verilmesi gerektigini ısraria
aöyhıyonız. Insanhgın ortak malı
saydtğınuz bu eseıierin gerçek an-
lamına, ancak ait olduklan yer-
lere döndüğünde kavuşacakfaın-
na inanıyonız" denildi.
Zeus Sangı'Mİaa bir aynntı: Athena 0e yaptığı savasta yenilen Alkyoneus'un başı.
Türkiye'nin en ünlü arkeoloğu Berlin'dekisunak için 'kolay vermezler' diyor
Akurgal, Zeus'tan umutsuzProf. Ekrem Akurgal, Bergama'da Zeus
sunağının taş kopyasının yapılması önerisine
"olumlu" bakıyor. Oldukça pahalıya mal
olacak böyle bir kopyanın dış yardımla
gerçekleşebileceğini savunan Prof. Akurgal,
bütün eserlerin ait oldukları yere dönmesini
uzun vadeli bir hedef olarak görüyor.
SERDAR KIZIK
İZMİR — "Zeus Sunagı'm geri
vermezler, digerierini de..."
Şaşırmıştık. Türk arkeolojisi-
nin en önde gelen adlarından,
işinde "ordinaryüs'Muğe yukse-
len; emekleri, katkıları, yapıtla-
nyla değerli bilim adamı Ordinar-
yüs Prof. Ekrem Aknrgal'ın bu
sözleri, şaşırtıaydı gerçekten. Ze-
us Sunağı böylesine sıcak günde-
me geldiği günlerde Akurgal
"vermezler" diyordu telefonda.
"Gelin konuşalım" dedi "daha
aynntıh."
Sözleştik Bayraklı Kaaevinde.
Çalışma arkadaşlanndan gelen
uyarılan da gözetererek "Cum-
burbaşkanlan için bile feda
etmediği" öğle sekerlemesini boz-
mayalun diye zamanı ayarladık.
öğle yemeğini henüz bitirmişti.
Apoletli arkeolog gömleği içinde
ipek fuları, krem pantolonu, kah-
verengi ayakkabdan, 80 yasından
beklenmeyen bir canlılıkJa merdi-
venleri çıktı. Kitaplarla çevrili
odasında, Zeus Sunağı'nın bir za-
manlar Anadolu'nun bağnndan
sökülüp göturülmesinden duydu-
ğu üzüntüyü de vurgulayarak ko-
nuşmaya başladı. Sözcukleri, tek
tek ve çok net kullanmaya özen
gösteriyordu...
— Sayın Akurgal, sanınm Ze-
us Sunagı'yla ilgili gelişmderi ya-
kından iztiyorsunuz, Bergama'ya
geri getirilmesi için açılan
kampanyayı, Beriin Pergamon
Müzesi Müdttıü Dr. Max Kunze'-
nin göriişlerini...
AKURGAL — Evet... evet...
— Anadolu Kültür unınu Ze-
us Sunagı'm geri alabilecek mi-
yiz?
Akurgal, sorumuzu yanıtlama-
dan önce konunun özünde 3 ana
unsurun yattığını vurguladı.
AKURGAL — Bize bu eserle-
ri geri vermezler... Çünkü British
Museum, Louvre ve Berlin müze-
lerine götürülen eserler buyük öl-
cüde fermanJarla, anlasmalaria ya
da göz yumularak "alsınlar gö-
törsunler" zihniyetleriyle yitiril-
mışlerdir. Nitekim Ellenler (Yu-
nanlılar) Bntish Museum'a nak-
ledilmış olan Panhenon heykel ve
kabartmalarını uzun zamanlar-
dan ben geri istemelerine karşm
bir sonuç elde edemediler. Zira o
eserler de Osmanlı Devleti'nin
onayı ıle götilrülmüşlerdi.
— Sayın Akurgal, ama UNES-
CO'nun yerlerinden sökülüp gö-
türulen eserlerie ilgili, bunlann
geri verilmesine yonelik bir kara-
n bulunuvor...
AKURGAL — UNESCO, an-
cak kaçınldıkları saptanan eser-
lerin ait olduklan yere iadelerini
İstiklal Marşı için kamuoyu araştınııası
Kültür Bakanı, istiklal Marşı'nın bestesinin
değiştirilmesi için 3 kamuoyu araştırma
şirketine başvurduklarını söyledi. Çağdaş
Yaşamı Destekleme Derneği, marşın bestesini
değiştirme girişimini kmadı.
ANKARA (AA) — İstiklal
Marşı'nın bestesinin değiştirilmesi
konusunda yapacağı anketten
vazgeçen Kultur Bakanlığı, üç ka-
muoyu araştırma şirketine İstik-
lal Marşı ile ilgili olarak geniş bir
araştırma hazırlatacak.
PtAR, KAMAR ve PEVA adlı
şirketlere başvuran bakanlık, en
kısa zamanda çok geniş katıhmlı
bir araştırma hazırlanmasını iste-
di. Bakan Namık Kemal Zeybek
adına üç kuruluşun yöneticilerine
gönderilen yazılaıda, müzikolog,
tarihçi, toplumbilimci ve bürok-
ratlardan oluşan bir "özel çalışma
grubu" kurulması istendi.
İstiklal Marşı ile ilgili tum so-
runları ele alması önerilen araştır-
mada, bestenin değişip de|işme-
mesinin nasıl karşılanacağı, bes-
tenin söylenmesinde ne gibi zor-
luklar bulunduğu, söylenişinde
düzeltme yapüıp yapılmaması ko-
nulanna ağırlık verilecek. Kultur
Bakanlığı üst düzey vetkilileri, ba-
kanlığın araştırmasının nesnellik-
ten uzak olabileceği kuşkularını
ortadan kaldırmak için kamuoyu
araştırma şirketlerinin görevlendi-
rildiğini söylediler.
Yetkililer, Kültür Bakanlığı'nın,
kamuoyunun ulusal marşla ilgili
olarak gerçek eğilimleri saptaya-
cak bir birimi ve deneysel biriki-
mi olmadığmı kaydettiler.
Bu arada Çağdaş Yaşamı Des-
tekleme Derneği adına Demek
Başkam Turkân Saylan, Kültür
Bakanı Namık Kemal Zeybek'e
gönderdiği acık mektupta, "İstik-
lal Marşı'nın bestesinin degiştiril-
mesi girişimine karşı çıküklanm
TEPKÎLER
ve bunu şiddetle lanadıklannı"
açıkladı. Prof. Saylan'ın Kültür
Bakanı Zeybek'e mektubu, aynen
şöyle: "Ülkemizı 70 yıldır güftesi
ve bestesiyle temsil eden İstiklal
Marşımızın bestesinin değiştiril-
mesi konusunda bir girişım oldu-
ğunu basından öğrenmiş bulunu-
yoruz. Cumhuriyetçi kımliğimizin
ve bağımsızlığımızın bir parçası
olan İstiklal Marşımızın müzik
tekniği açısından tartışılabilir ol-
ması, bestesinin değiştirilmesi için
geçerli bir neden değildir. Bu gi-
rişime karşı çıkıyor ve şiddetle kı-
nıyoruz. Turk kamuoyunun bu gi-
bi konularda çok duyarh olduğu-
nu ve cumhuriyetimizin hiçbir de-
ğerinden asla fedakârlık edileme-
yeceğinin bilinmesim istiyoruz"
1930'dan beri söylenenbeste
Kuitür Servisi — Mehmet Akif Ersoy'un yazdığı İstiklal Marşı,
12 Mart 1921'de Birinci Meclis-i Mebusan tarafından kabul
edildi. Daha önce Meclis tarafından bir yarışma açılmış, ancak
gönderilen 724 şiirin hiçbiri Meclis üyelerinın beğenisinı
kazanmamıştı. Ersoy, aynı dönemde Burdur mebusu olarak
Meclis'te görev yapıyordu. Meclis-i Mebusan daha sonra bu
guftenin bestelenmesi için bir yarışma açtı. Ancak yanşma
çeşitli nedenlerle sonuçsuz kaldı. İstiklal Marşı 1924'te tekrar
gündeme geldi. Ankara'da Maarif Vekâleti'nde toplanan kurul
Ali Rıfat Çağatay'ın bestesini kabul etti. Marş, 1930'a dek
okullarda, törenlerde bu besteyle söylendi. 1930'da yeni bir
emirle İstiklal Marşı Osman Zeki Üngor'un bestesiyle
söylenmeye başladı. Uygulama gunümuze dek surdü...
Anayasanın 3. maddesine konu olan tstiklal Marşı'yla ilgili
olarak "bestesi değiştirilemez" şeklinde bir hukum yer
almıyor.
Yeni beste için yarışma açılmalıKültür Servisi — İstiklal Mar-
şı'nın bestesinin değiştirilmesi ko-
nusunda görüşlerine başvurduğu-
muz çeşitli sanatcı ve yazarlar şun-
ları söylediler:
FiMz Ali (Müzik yazan) — Bu
konu sanınm ilk kez Müzdk Ku-
rultayı sırasında gündeme geldi.
Hem müzik öğretmenleri hem il-
kokul öğretmenleri tstiklal Mar-
şı'yla ilgili sorunlannı dile getir-
düler. Çünkü söylenmesi çok zor
bir melodi. Prozodide büyük ha-
talar var. Bir de çok geniş aralıklı
atlamalar var. özellikle çocukla-
nn bu geniş aralıklı atlamalan ya-
pabilmeleri çok zor. Törenlerde ve
milli maçlar öncesinde istiklal
Marşı okunurken çeşitli aksakhk-
lara sürekli rastlıyoruz.
A. Adnan Saygun (Besteci) —
Bestenin değiştirilmesi isabetli
olur. Bunun birçok sebepleri var.
Şu an bu nederüeri sıralamak is-
temiyorum. Yeni bestenin nasıl se-
çileceği konusunda da şu an bir
şey söylemek istemiyorum. Ba-
kanbktan çalışma için bir teklif
gelirse o zaman düşünürüm.
Selahattin EvcU (Muzik egitim-
cW) — Beste, marş enstrümanı
olarak çok iyi, söz olarak da gü-
zel. Ancak ikisi birleştiği zaman
birtakım muziksel hatalar, prozo-
di hatalan oluyor. Tabii ki bütün
dünya ülkelerinin milli marşları
7'den 70'e herkesin söyleyebilece-
ği bir sınırdadır. Bizim milli mar-
şımız ise insan ses sınırını aşıyor.
Ancak opera korolan, ses eğitımı
görmüş kişiler, ses sının geniş
olanlar marşı söyleyebiliyorlar ki
yine de zorlanıyorlar. Radyo ve te-
levizyon açılış-kapanışlannda da
prozodi hataları görulüyor. Bu
güfteye yeni bir beste yapılabilir.
Insan sesinin sınınnı aşmayacak
bir beste.
Sarper Özsan (Besteci, müzik
egitimcisi) — Gerçekten bestesi
gerek İstiklal Marjı'run sözlerine
gerekse söylenmeye elverişsiz. Bu
açıdan bakıldığında marşın beste-
sinin değişmesinin çok uygun ola-
cağı kanaatindeyim. Yeni bir bes-
te aranacaksa bir yarışma açılma-
lı. tstiklal Marşrnın sözleri de ya-
nşmayla kabul edilmişt. Ancak bu
yarışmanın jürisinin de çok sağ-
lıklı oluşturulması gerek.
Avni Aml (Besteci) — Marşımı-
zı 60 miryon içinde düzgün olarak
okuyan iki milyon kişi çıkmaz.
Ben kahrını çocukluğumdan beri
çekiyorum. Mehmet Akifin mu-
azzam şiirinin, söz ve müzik uyu-
munun katledilişidir.
Orhan Pamuk (Yazar) — Ben
bu olaya sadece gulerim. O zaman
her yeni gelen hükümet yeni bir
marş besteletmeli. Zaten öğrenci-
ler marşı öğrenmek ıçın yıllarca
uğraştılar. Bakalım yenisini nasıl
öğrenecekler.
Metin Erksan (Yonetmen) —
Bence değiştirilmemeli. Aynca
marşı ben gavet guzel söyluyorum.
Fakat değiştirilmesi söz konusu
olursa halkoylamasına başvurul-
masma karşıyım.
karar altına almıştır. Örneğin Ka-
run Hazdneleri'nin Türkiye'ye geri
gönderilmesi bu UNESCO hük-
mü ile sağlanacaktır...
Akurgal konunun çok hassas
olduğunu vurguluyor. önemli
noktalardan 2. sorunu belirtme-
den önce masasındaki kâğıdı ka-
lemi eline alarak yazmaya başlı-
yor. Sözlerinin yanlış değerlendi-
rilmesinden kaygılandığını sezdi-
riyor adeta. Akurgal kâğıda dök-
tuğü 2. ana konuyu sözleriyle bir
kez daha aktanyor:
AKURGAL — Varsayalım ki
Zeus Sunagı'm geri aldık. Ancak
bu, yasal bir ömek oluşturur. Ya-
nı diğer devletler de Türkiye'ye
karşı hak isteme olanagmı bulur-
lar. Böyle bir durumda başta kut-
sal emanetler ve Büyük Iskender
Lahdi gibi birçok önemli eserle-
rin de bulunduklan yerlere gön-
derilmeleri zorunluluğu ortaya çı-
kar. Buna razı mıyız?
Topkapı ve Istanbul Arkeoloji
Müzesi'nde bulunan birçok yapı-
ün gönderilmesi durumuyla kar-
şüaşılacağım anımsatıyor Akur-
gal.
Bu arada dünyamn 7 harikası
içinde yer alan, yerlerinden sökü-
lup British Müzesi'ne götürülen
Bodrum Mozeleum'u ve Efes Ar-
temis Tapınağı ile yine Viyana
Müzesi'nde sergilenen Gölbaşı
mezar anıtma ait kabartmalarla
ilgili düşüncelerini soruyoruz
Akurgal'a. Kendisi bunu yanıtlar-
ken 3. ana konuya geldigimizi,
bunun da bir öneriyi içerdiğini
söyluyor.
AKURGAL — Bizim için ya-
pılması en tutarlı iş, Berlin Mü-
zesi Mudürü Dr. Kunze'nin öne-
risi doğrultusunda ülkemizden gi-
den eserlerin kopyalannın bize
gönderilmesidir. Zeus Sunağı'nın
alçı değil, taş mermer tozundan
yapılmış sağlam kopyalannın
Bergama'da eski yerine konul-
ması, bizim için büyük kazanç
olacakur.
Ancak büyük masrafları gerek-
tirecek bu işi Alman Devleti'nin
karşılaması yerinde olur. Nitekim
mayıs ayında Viyana'da toplanan
Likya Sempozyumu'nda yine yur-
dumuzdan götürülen ve şimdi Vi-
yana Müzesi'nde sergilenen Göl-
başı (Trysa) Mezar Anıtı'na ait
kabartmalann taş-mermer kopya-
lannın Türkiye'ye verilmesini ko-
nuşmamda istedim. Orada hazır
bulunan Viyana Müzesi Mudürü
Prof. Oberleitmer "Biz de zaten
öyle düşünüyoruz" yanıtını ver-
di. Böyle anlaşmalan diğer ülke-
lerle de yapabihriz.
AJcurgal'a, uzun dönemde yer
yüzündeki bütün buluntulann ait
olduğu yerlere gönderilmesi ola-
sıüğını nasıl değerlendirdiğini so-
ruyoruz. "Şimdi bu konuvn çö-
zelim de gelecek kuşaklar olayı
değeriendirir" yanıtını alıyoruz.
Akurgal'ın "öğle şekerlemesi"ni
çoktan aştık. Kendisi "Bu kez de
boyle olsun, şimdi uynnım. Ba-
yağı da geçmiş, saat 4'e geliyor"
diyor. Yanından ayrılıyoruz, yi-
ne de gdnlümüz, butün değerle-
rin ait olduklan yere dönmesini
istıyor...
Panıııkkale'de
yasak kalktı
• DENtZLt (Cumhoriyet)
— Pamukkale*de disko, bar
ve restoran gibi eğlence
yerlerinin gece saat
24.00'ten sonra
kapatılmasına ilişkin
belediyenin yasaklama
karannı valilik kaldırdı.
Pamukkale Belediyesi'nin
aldığı karan iptal ettiklerini
açıklayan Vali Alpaslan
Karacan, "Turistik bir yerde
turistlerin eğlencesini
kısıtlayamayız" dedi.
Belediye encümeni
27.6.1990 tarih ve 172 sayılı
karanyla çevreyi rahatsız
edecek şekilde gürültü
çıkardıklannı gerekçe
göstererek Pamukkale'deki
tum disko, bar, kafe,
restoran ve otellerin gece
24.00'ten sonra
kapatılmalannı istemişti.
tşletmecilerin de büyük
tepki gösterdiği karan,
turistler de anlamsız
bulmuştu.
Gtirültü enıen
agaçlar
• ANTALYA (AA) —
Antalya'da gürültü Ue
mücadelede, kentlerde
hemen hemen hiç
kalmayan, bir zamanlann
geniş gölgelikli
ağaçlarından yararlanılacak.
Antalya Belediyesi Park ve
Bahçeler Müdürlüğü,
kentin artan gurültüsüne
karşı büyük caddelerin
kenarlanna gürültü emen
ağaçlar dikecek. Park ve
Bahçeler Müdürlüğü'nden
alınan bilgiye göre 1991
yılının nisan ayında
başlatılacak "Bahar
Harekâtı"nda, ana
caddelerin kenarlanna,
gurültüyü emen çınar ve
filbahri gibi ağaçlarla
akçaağaç, alıç, bektaşi
üzUmü, mürver ve ıhlamur
gibi bitkiler dikilecek.
Sıcak, verimi
düştirtiyor
• ANTALYA (AA) —
Akdeniz Üniversitesi Tıp
Fakültesi Psikiyatri
Anabilim Dalı ögTetim
üyesi Yardıma Doç. Dr.
Mustafa Güçer, aşırı
sıcaklann, iş verimini yüzde
80 düşürdüğünü söyledi.
Sıcaklardan bunalan
insanlann, iyi niyetli
çalışmalarına karşm sıcak
ve nem yüzünden iş
verimlerini beşte bire
düşürdüklerini kaydeden
Güçer, "Butün Akdeniz
ülkelerinde çalışma saatlcri
yaz sıcağına göre ayarlanır.
Antalya'da bunun
uygulanmaması, büyük
oranda verim kaybına
neden olmaktadır" dedi.
Kıyı lasası
Yönetmeligi
• ANKARA (ANKA) —
Çevreyi kirletenlere ve
kıyıyı değiştirecek boyutta
kazı yapanlara para cezası
verilmesini öngören Kıyı
Yasası'nın uygulanmasına
ilişkin yönetmelik, Resmi
Gazete'nin dünkü sayısında
yayınılanarak yürürlüğe
girdi. Buna göre kıyıda
duvar, çit, parmaklık, tel
örgü, hendek, kazık ve
benzeri engelleri
oluşturanlara, izinsiz kum,
çakıl alanlara 5 milyon lira,
moloz, cünıf, çöp gibi
kirletici atıklan dökenlere
10 milyon lira para cezası
verilecek. Kıyıyı
değiştirecek boyutta kazı
yapan, kum çakıl alan ya
da çekenler ise 50 milyon
lira para cezasıyla
cezalandınlacaklar.
Bıırsa*cia Çevre
Dernegi
• BURSA (Cumhuriyet
Bürosu) — Bursa-Balıkesir
ve Çanakkale'nin tarih,
kültür, sanat, mimari ve
doğa değerlerini tanıtmak
ve çevre kirlenmesine karşı
önlem almmasım sağlamak
amacıyla merkezi Bursa'da
olan bir demek kuruldu.
Güney Marmara Doğal ve
Kültürel Çevreyi Koruma
Derneği adı altında kurulan
derneğin kurucular
kurulunda, Uludağ
Üniversitesi Kimya
Bölümü'nden Prof. Dr.
Mustafa Cebe, Ziraat
Fakültesi'nden Prof. Ruhi
Ekingen, Mimarlar Odası
eski Genel Başkam Bora
Akçay, Kimya Mühendisleri
Odası Bursa tl Temsilcisi
Ali Akça, Yıldınm Ziraat
Odası Baskanı Muhittin
Kocaefe, yerel Olay gazetesi
yazarlarından Enver Ayhan,
serbest muhasebeciler
Adnan Önürmen, Osman
Yaşbey, Avukat Ertuğrul
Yalçınbayır, bilgisayar
programcısı Nuray Dayılar
ve ev hanımı Şükran
Balkan yer alıyor.