25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhunytt MatbaacılıJc *e Gazeteaiık Turk Anonım Şırlcelj aduıa Nadir Vıdi 0 Genel Yaym MudOru' H«*n Cem*l, MuesseM Muduru EariiK Işafckgil, Vazı lşlerı Mudurü Oki) Goarns», # Habcr Merlcezı Müdürü YaJçıa Bajvf. Sayfa Düzenı Yönetmem AM <c»r 0 Temsıialer ANKARA 4hnel Tuı, İZMİR Hikmtt Çetinkaja, ADANA Ç«On Ylgenoglu K Poltata Ctlwt »"t*"tT 0*S Hi'jerier Eıgu Baicı, Ekonooıı Ceatb IMMB, h Stodıfca Şrikna &ra»rt. Kültur O M Ü«to. lsunbui ftr"ı Kumht Ba$kan Nıtfr N«# Stfsırn ve Yaytm. Curnhunyet Malbucılık ve Guetealık TJV.Ş. Târk Ociiı Cad 39/41 ( Habttlm b n a l ÜKtt. Ejmm Gnor, $&—. Hıber Amsi:.-T,-j itmn Serta^ Yun H»bCTk-ı V ( * l H t » Spor Lta-,sm.n: Otu, U W . Yalpa •««, Hısaı 34334 Isı PK 246 Istanblll Td 512 05 05 (20 hal). 1elex 22246 Fu. (1) 526 60 72 ^ Abdnlkadır YKdııa. Dts %mUr Krroa Çalqk«ı. ArtjUniu Şafeia Alpay. Düzehme AMalali Ysaa 0 Kâorchnaie*- Afeact Ifııı ^ww Ceaal. Hikaet ÇrtiBkaja. Okay Buroür ABkan. Zıya Cokalp Blv inkılap S No 19 4 Tel 133 11 41-47. Tetex. 42344, Fax. (4> 133 0 Malı lsle- Era< E>k>l # Muhascbe Blical Itaa 0 But(e-Phnlaııu Sc^ı Oıaukcaeotla # Reklun 4»1* To™ 0 Ek COIKISİI. U . r Maan. Irtaa 05 65 % baar. H Z J » Blv 1352 $ 2/3. Td 13 12 30. Tdo 52359, Fu. (51) 19 53 60 Yayinbr Hlh» Ak;ol 0 Idare HnRİı G«m # Ijkırro <Mo Çelik 0fcijı-lsİCTnNal lal 0 Pcnood S«fl BoıtlKioth Srink K» Skmn. \tm* Taa 0 A4au. inOnu Cad 119 S. No 1 K»I I. Tci 19 r 52 {4 ha!l. Ttk» 62155. Fax 1711 » 37 52 TAKVİM: 31 AĞUSTOS 1990 Imsak: 4.51 Guneş: 6.22 Öğle: 13.09 İkındi: 16.S0 Akşara: 19.46 Yatsı: 21.11 Sovyetlerlde isimler değişiyor İsim değişikliği yalnızca belediye meclisinin kararına bağlı değil. Kent belediyesi, isteği "Toponomi Konseyi"ne götürmek zorunda. Bu komisyon Sovyet Kültür Fonu'nabağh. Bu fon da isim değişikliği için Yüksek Sovyet'in onayım almak durumunda. Dtş Haberler Servisi — Gorki nıi Novgorod mu? Rus bölge baş- kenti Gorki'nin belediye meclisi oy çokluğu ile kentierinın adını tekrar değiştirmeye karar verir- ken Moskova basınının yaptığı bir kamuoyu araştırmasına göre bir railyon nüfuslu Gorki halkı da geleneklerden yana çıkarak, "Novgorod Gorki'den daha iyi," dedi. Gorki kenti, ismini unlü Rus edebiyatçisı Makam Gorki'den almışu. 1917 yılının Lenin muha- lefeti, Stalin'in isteği üzerine 1928'de surgunden vatanına geri donmuş ve Stalin için propagan- da yapmaya başlamıştı. Bir süre sonra da Gorki'nin doğum yeri olan Novgorod'un adı Gorki ola- rak değiştirilmisti. Şimdi Gorki halkı kentlerinin tekrar eskı "saygın" ismini almasını isti- yorlar. Ancak bu isim değişikliği, mu- hafazakârlara gore kente 50-60 milyon rubleye mal olacağından, bu parayı yeni bir semtin inşası için kullanmak daha akıllıca. İsim değişikliğinden yana olan "glasnosl"un önde gelen gazete- si "Moskova Haberler" ise bu rniktarı abartılmış bularak yal- nızca 500 bın rublelik ek bir rnas- raftan söz ediyor. Öte yandan isim değişikliği yalnızca belediye meclisinin ka- rarına bağlı değil. Haberi veren "Der Spiegei' dergısine göre kent belediyesi isim değişikliği isteği- ni Toponomi Konseyi'ne gotur- mek zorunda. 1988 yıhnda kuru- lan, isim değişıklıkleri ile ılgili bu komisyon, başkanlığında Devlet Başkanı'mn eşi Raisa Gorbaçov- un aktif olarak faaliyet gosterdi- ği Sovyet Kultür Fonu'na bağlı. Bu fon da, isim değişikliği için hukumet ve Y'uksek Sovyet'in onayını almak durumunda. "Pferestrojka"nın çok da faz- la etkili olmadığı Sovyet burok- rasisinin çalışma temposuyla böylesine bir değişikliğin gerçek- leşmesi uzun süre alabilir. Aynı şey Rusya'nın eskı başkenti Le- ningrad ıçın de geçerli. 1703 yı- lında Büyuk Petro tarafından ba- taklıkta kurulan bu liman kenti- ne, kurucusunun ismi, St. Peters- burg verilmişti Almanya ve Hol- landa'dan gelen yardımlar karşı- sında duyulan hoşnutsuzluğun bir ifadesi olarak da isim Al- mancaydı. Ama 1914 >ılında Birinci Dün- ya Savaşı'nın patlak vermesiyle duşmanın dili, geçerliliğini yitir- di. Kentin ismı anık Petrograd olmuştu. 1917 ekiminde Lenin- in Kızıl Muhafızları Kışlık Sara- yı işgal ettı ve Bolşeviklerin par- tisi iktidara geldi. Lenin'm 1924 yüında ölümunden sonra da "dev- rimin beşigi" olan bu kentin adı Leningrad olarak değiştirildi. Gorbaçov'un SSCB'sinde kentlerin, ama aynı zamanda da sokakların, unversıtelerin, okul- lann, fabrikaiann, kolhozlann ve de metro ıstasyonlannın isimle- rinin değiştirilmesi âdeta bir haJk sporuna dönüştü. Ancak Sovyet tarihindeki en buyuk isim değişikliği dalgası, herhalde Stalin döneminde ya- şandı. 5000'i aşkın isim değişik- liğinin yapıldığı bu donemde 200'u aşkın kent ve köye Stalin'- in, !40*ı aşkın kent ve koye de 1934'te oldürulen Leningrad'lı parti şefi Kirov'un adı verildi. Bu değişiklikler yapılırken kimseye bir şey sorulmadı. Üstelik yerel yetkililer isim değişıkliğinin ne- den olduğu —trafik levhalarm- dan mektup kâğıtlarına kadar— tum masraflan da ustlenmek zo- runda bırakıldı. Otuzlu yılların ikinci yarısın- da başlayan Stalin'in temizlık ha- reketı sırasında isim değiştirme olayı - 'tuhar' bir görüntü aldı. örneğın, Çar I. Petro'nun kızı Elizabeth'ten ismini alan Jelisa- vetgrad 1924'te Sinovyewsk oldu. Kent bu yeni ismini Petrograd Parti şefi ve Komintern Genel Sekreteri Girigori Sinovyev'den almıştı. Ancak on yıl sonra Sta- lin duşmanı Sino\ r yev, Sergey Ki- rov'u öldurmekle suçlarup kurşu- na dizilince, Sinovjevsk'e Kirovo ismi verildi. Î939'da ise ismi Ki- rovo isimli çok fazla kent oldu- ğundan, Kirovo bu kez de Kiro- vograd olarak değiştirildi. Kuzey Kafkasya'daki Batalpa- çin kenti ise bu açıdan daha da şanssızdı. Yirmili yıllardan baş- layarak çeşitli politik nedenlerden ötürü ismi altı kez degişikliğe uğ- radı. Kruşçev döneminde ise bu kez de Stalin'den ismini alan Sta- lingrad VVolgagrad oldu. Dü büen tıırizmci aranıyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Turızmde nıtelikli ve dil bılen eleman arayışı sürii- yor. Tunzm Bakanlığı Türki- ye'ye en çok Alman turıstin geldiğini goz onune alarak bu ulkedeki Türk çocuklarının tu- rıstik tesislerde çalıştırılması için bir proje hazırlıyor. Proje gerçekleşirse Almanya'daki ikinci, uçuncü kuşak Türk ço- cukları "gurbet" olarak Tür- kiye'ye gelip bir sure çalıştık- tan sonra geri dönecekler. Turizm Bakanlığı Müsteşa- rı Savaş Kuce, Almanya'da otelcilik, kat hızmetı ve resep- siyon kursları açarak burada- kı Türk çocuklannı eğitmeyı de amaçladıklarını söyledi. Kuce, bu konuda şu bilgilerı verdi: "Ibrislik tesisi açıp seyahat acentelerivle bağlantı kurmak her şeyi çözmüvor. Nitelikli eleman onemli bir halka. Ül- kemizde de turizm alanında is- ü'hdam edebileceğimiz nitelik- li, dil bilen eleman sayısı yeter- siz. Üsteiik bu tip elemana olan gereksinim de sürekli ar- tıyor. Bu nedenle Almanya'da- ki Turk çocuklanndan yarar- lanmayı duşunu>onız. İlk asa- mada Federal .Mmanya'dan ge- len bazı milletvekilleriyle ko- nuyu goruştük. Olumlu karşı- ladılar." Turizm Bakanlığı'nm bu projeyi uygulayabilmesi için öncelikle ıki ülkenin Çalışma Bakanlıkları'nın anlaşması ge- rekiyor. Çünkü Alman yasala- rına gore eğer bu ulkede otur- ma hakkı almış bir kişi Turkı- ye"ye geldiğinde iş bulup çalış- maya başlarsa bu hakkı hemen iptal ediliyor. Turizm Bakanlığı yetkilileri Almanya'daki Türk çocuklannın yılda 6 ay ya da 3-4 yıl süreyle çalışıp tekrar dönmelerinın sağlanması için çalışacak. Projenin gerçekleşmesi du- rumunda Federal Almanya'da- ki ikinci, uçuncu kuşak Turk- ler "gurbet" olarak Turkiye'- ye gelecekler. Geçıcı surelerle Turkiye'de çalışıp para kazan- dıktan sonra tekrar asıl otur- dukları yer olarak Federal Al- manya'ya geri dönecekler. AÇ KALMAVIN, SPOR YAPIN — Batılı dünyanın en buyuk sorunlanndan biri. aşırı kilolar. Bu kilolardan kurtulrnak için aç kalmak yerine, spor yapmak öneriliyor. Spora tamam ım, devam nu?Spor merkezlerine, vücut geliştirme salonlarına akın edenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Ancak sporun zararlı olduğunu savunanlar da az değil. Dış Haberler Servisi — "Nasıl zinde kalmayı başanyorsunuz " sorusunu Amerikalı politikacı Chauney Depew şdyle yanıtlıyor- du: "Düzenli spor yapan dostla- nmın tabullarını taşıyarak." Winston Churchill de bir profes- yonel koşucunun yaşamının ölümle sonuçlanmasının ardından hemen "Spora hayır!" önerisini yineledi. Seksenh' yülann baslann- dan bu yana tum dunyaya yayı- lan ve halen en gözde "saglık formülu" olma özelliğini taşıyan "filness" dalgasına karşı çıkan- lar sporun yarardan çok, zarar ge- tirdiği gorüşünde. Ancak bun- lar hiç kuşkusuz küçük bir azın- lık oluşturuyor. Çünku dunyada her geçen gün spor merkezlerine, fitness studyolarına akın eden, "vücut geliştinneyi" spor haline getirenlerin sayısı hızla artıyor. Haberi veren haftahk AJman "Stenı" dergisine göre, yalıuzca Federal Almanya'da fitness sana- yisine her yıl bir milyar markı aşan para yatınlıyor. "Yaşam kuvvettir" demişti yet- mişli yıllann sonunda kadınlar arası vücut geliştirme dalında ilk kez dünya şampiyonu olan Lisa Lyon "ve knvvet yaşamdır." Uzun örnürlü ve sağlıkh olabil- mek için, 6O'lı yıllardan bu yana Batılı dünyanın en büyük sorun- larından biri olan aşın kilolardan kurtuJmak amacıyla aç kalmak yerine spor öneriliyor artık. Kimi araştırmalar da bu yaklaşımı doğ- ruluyor. Nitekim Standford ve Harvard üniversiteleri, 17 bin uni- versite öğrencisî üzerinde yaptık- lan arastırmadan şu sonuca var- dılar: "Antrenmaniı insanlar ant- renmansızlarla kıyasla ortalama iki yıl daba uzun yaşıyorlar." Bunun için de insanlar jimnas- tik yapıyor, koşuyor. Ancak koş- maksızın depresyona düşecekleri- ni sanan tutkulu koşuculardan farklı olarak vücut geliştirenler için önemli olan günde beş ya da on kilometre ya da daha failası- nı katetmiş olrnak değil. Onlar da ter döküyorlar, ama yalnızca kas- lanm geliştirmek için. Ve kasla- rını, damarları patlam<tnın eşiği- ne gelinceye dek geliştirip güçlen- dirmeye çalışıyorlar. yücut geliştirenler fazlasıyla kadınsı bulduklarından ötürü kendilerine, ne "aerobic"i dunya- ya tanıtan Jane Fonda'yı, ne de Raquel VVelch'i örnek aüyorlar. Onlar için tek önemli şey beden- lerinin her yanından kasların fış- kırması. Kimi spordan yana, kimi spo- run karşısında bir tavır takınır- ken, tavuk mu yumurtadan, yu- murta mı tavuktan çıktı tanışması kadar eski olan bu soruya kimse kesin bir yanıt veremiyor... 'tf* liftr V f l â f l l A > l a r d a n agustos; mekân, New York radyo binasıydı. I t l l i a i yttgUl Dışanda pınl pırıl guueş altındaki New York sokaklann- da sıcaklık 32 dereceyi geçerken Nen York radyo binasında kar yağıyordu. Sabnede kiirkler içinde Noel Baba ve yine kürkler içinde dans grubu, karlann altında Noel şarkılan sovluyorlardı. New York radyo binasında esen bu 'soğuk hava'nın nedeni, iki a> sonra başlayacak olan Noel etkinliklerinin biletlerinin satışa çıkmasıydı. 9 kasım tarihinden başlayarak, 3 ocağa kadar suren Noel etkinlikleri" New Yorklulann büyük ilgisini çekiyor. (Folograf: AP) 'Muzır' bulunduğu için Nazilli'deki parktan sökülmüştü "Hamamdaki kadur 4 yıldır süı^ünde 1965 yıhnda Nazillili bir heykeltıraşa yaptırılan heykel, 21 yıl süreyle kentin en işlek parkını süsledi. 1986 yıhnda 'muzır' bulundu. Şimdi Pamukkale'de belediyeye ait bir tesiste, bir köşede duruyor. ÖMER YURTSEVEN DENİZLt — Hamamda Turk kadını ile çocuklannı sembolize eden ve "muar" bulunduğu için Pamukkale'ye sürülen heykel, surgün de 4. yılını doldurdu. 1965 yıhnda dönemın Belediye Başkanı Mehmet Candogan tara- fında Nazillili bir heykeltıraşa yaptırılan ve 21 yıl süreyle kentin en işlek parkını süsleyen heykel, 1986 yılında muzır bulunarak ye- rinden sökülmüş ve Pamukkale'- de belediyeye ait tesislerin köhne bir koşesine atılmıştı. ANAP'lı Belediye Başkanı Ziya Tıkıroğlu'- nun, heykeli Pamukkale'ye sür- dürduğü tarihlerde ise 1117 sayı- lı Küçukleri Muzır Neşriyattan Koruma Kanunu çıkmış ve büyük çapta '•muzır ceza furjası" baş- latılmıştı. Denizli'nin simgesi "horoz- dan" sonra ikinci sembolu halı- ne gelen 2 metre uzunluğundaki 1.5 metre yıiksekliğindeki heyke- lin "muzır'' bulunmasını ve "sür- gün"e gönderilmesinı çağdışı bul- duklarını belirtenler eserin yeni- den topluma kazandınlması ge- rektiğini vurguluyorlar. Mimarlar Odası E>enizli Şube Başkanı Zeki Kaplan, hangi sanat eseri olursa olsun "muzır" damgası vurulma- smın "gericUikten" başka bir şey olmadığını söyledi. Heykelin es- ki bir Turk gdeneği ve göreneği- ni yansıttığını, bu açıdan tüm ya- bancıların büyük ilgisini çektiği- ni anlatan Kaplan, "Heykelin ar- tık surgün hayatı sona erdirilme- U. Bu ajıp bemen temizlenme- lidir" diye konuştu. Denızli Çevreciler Derneğı Baş- kanı Suleyman Kologlu da sanat eserlerinin tarih ve kuşaklar ara- sında bir köpru oluşturduğuna dikkat çekerek "Avnıpa, AT'ye hazırlanan bir ulkede bir heyke- lin cezalandınldığını duyarsa bi- ze güler. Hangi yetkili, hangi ge- rekçeyle bu olayı savunabilir. Bir sanat eserini şu veya bu şekilde mahkûm etmek, oziinde tarihi, kültür ve sanat anlayısını mah- kûm etmek demektir" dedi. De- nizli SanatsevenJer Derneği Baş- kanı Mehmet Acar ise heykelin muzır olarak süruimesine tepkı olarak eserin geri getirilmesini is- tedi. Acar, kent merkezinde bu heykelleri surmek yerine çoğalul- masmın sağlanması gerektığinı vurguladı. Belediye Başkanı Ali Manm, çeşitli spekülasyonlara yol açan muzır heykel konusunda, "Hey- keli yeniden topluma kazandıracağız" dedi. isteği:Dünya Şampiyonu Üsküdar KızLisesi Voleybol Takımı'nın Dilediğimiz fakülteye girelim Voleybol takımı oyunculan, 11 üniversitenin sadece beden eğitimi ve spor öğretmenliği bölümüne girebiliyorlar. FIGEN ATALAY 1990 Dunya Lıselerarası Voley- bol Şampiyonası'nda "Dunya Şampiyonu" olan Lskudar Kız Lisesi Voleybol Takımı oyuncu- lan, istedikleri yerlere değil, 11 üniversitenin yalnızca Beden Eği- timi ve Spor Oğretmenlıği bolu- mune girebileceklerini öğrenince hayai kınklığına uğradılar. Bu du- ruma tepki gosteren soleybolcu- ların velileri de Cumhurbaşkanı, Başbakan, Spordan Sorumlu Devlet Bakanı, Milli Eğitim Ba- kanı ve Beden Terbiyesi Genel Müduru'ne telgraf çekerek, kız- larınjn diledıkleri fakultelere yer- leştirilmesinı istediler. Lise son sınıfta, ÖSYS yerine şampiyonaya hazırlanan, ders ça- Iışmak yerine günlerini antren- manlarla geçiren voleybolcular ve aileleri, 1988 yıhnda aynı şampi- yonada birinci gelen voleybolcu- ların Boğaziçi, Istanbul \e Mar- mara ünnersitelerinde, diledıkleri fakultelere yerleştırilmelerine gü- venmişlerdi. Ancak Da- nıştay 1989 yıhnda ek katsavıla- rın adavların ustun başarı goster- dıkleri alanın dışında kullanılma- sını ıptal etmıştı. 1989 OSYS 2. basamak kılav uzunda yer alan bu karar şöyie: "1989 Öğrenci Seçme >e Yer- leştirme Sınavı Kılavuzu'nun 1 - 25. maddesinin (b) ve (c) fıkrala- rında söziı edilen ek katsayılann, adaylann ustun başarı gösterdik- leri alanın dışındaki yuUsekoğre- tim programlarına yerleştirilme- lerinde kullanılması, Danıştay 8. Dairesi'nin 27/3/1989 tarih ve 1988-1095 esas ve 1989-207 sayılı karan ile iptal edilmiş oldugundan kılavuzun bu iki fıkrasındaki hü- kümler, ilgili adaylann sadece üs- tün başan gosterdikleri alanda bir yıiksekoğretim programına yer- leştirilmelerinde uygulanacakür." Takım kaptanı Bahar Ertürk- un annesı Nesrin Ertürk, bu du- rumdan haberleri olmadığını söy- ledi. Erturk, "Beden Terbiyesi Genel Mudurü Tevfik Sarpkaya bu konuda soz verdi. Cumhurbaş- kanı Turgul Özal, ilgileneceğini söyledi" dedi. OSYM'den ailelere gelen yazı- da, voleybolcuların ODTÜ, Ha- cettepe, Gazi, Cumhuriyet, Çuku- rova, 9 Eylul, Karadeniz Teknik, Marmara, Selçuk, 19 Mayıs ve Uludağ universitelerinin Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği bo- lumlerinden tercıh yapmaları ıs- teniyor. Beden Terbiyesi Genel Müdü- ru Tevfik Sarpkaya, söz verilme- sinın mümkün olmadığım belir- terek "Ortada kanunlar, kararlar vardır. Söz verilroez. Ancak ken- dilerine, 'bu konuda elimizden ge- len çabayı göstereceğimizi' soyledik" dedi. 1988'de aynı şampiyonada bi- rinci gelen voleybolcular için YÖK'e başvurduklarıru ve sonuç- ta bu sporculara üniversiteye yer- leştirilme konusunda hak tanındı- ğını hatırlatan Sarpkaya, söyle konuştu: "Daha sonra bu karar iptal edildi. Biz bu voleybolculanmız için YÖK'e yeniden müracaat et- tik. Ancak şimdiye kadar olum- lu ya da olumsuz hiçbir karar çık- madı. Samimi olarak bu konuda çalışmalarımızı sürdüruyoruz. Milli sporculann universitelerin beden eğitimi ve spor öğretmen- liği bölümüne girmelerinde zalen kolaylık saglanıyor. ' Levy kuyrukluyıldızı • Haber Merkezi — U^aklardan gelen misafır bir kuyrukluyıldız, bugünlerde gökyüzünde gözlenebiliyor. ODTÜ Amatör Astronomi Topluluğu üyeleri Ankara'da yaptıklan gözlemler sonucu Levy adındaki kuyrukluyıldızın yerini belirlediler ve fotoğrafını çektiler. Bu konuda ayrıntılı haber Cumhuriyet Bilim Teknik'in yann çıkacak ekinde yer alıyor. Amatör astronomlar, kuyrukluyıldızın Pegasus (Kanath At) takımyıldızından, Kartal ve Yay takımyıldızına doğru yol aldığını belirtiyor. Gözlem meraklılan için bu gece kuyrukluyıldız, Ay'ın 9 derece batısında kalıyor. (Kolunuzu uzatıp yumruk yaptıktan sonra kuyrulduyıldızın yönüne doğru iki yumruk ölçüsü.) 1 eylüide kuyrukluyıldız Ay'ın 11 derece doğusunda (iki yumruk ölçü mesafede), 2 eylüide ise 27 derece ayın (altı yumruk) doğusunda gözJemlenebilecek. Aliağa ÎZTO'da konuşuldıı • IZMtR (Cumhuriyet Ege Biirosu) — Aliağa Termik Santralı, tzmir Ticaret Odası'nda da (JZTO) tartışma konusu oldu. İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Halit Şarlak, "Biz sosyal amaçlı müesseseler gibi, 'halk orada piknik yapsın' gibi sözler söyleyemeyiz. Odayı yıpratmak istemiyoruz" dedi. Aliağa Termik Santralı'na karşı çeşitli kesimlerden tepküer sürerken, konu işadamları arasında da tartışılmaya başlandı. Izmir Ticaret Odası meclisinde konuyu gündeme getiren Mizyal Akımsar, "lzmir Körfezi'nin durumu meydanda. Bir deli taş atıyor, bin akıllı çıkaramıyor. Izmirli olarak Aliağa'da termik santral kurulmasına karşı tepki göstermeliyiz" dedi. Eczacılık kongresi • İstanbul Haber Servisi — Uluslararası Eczacılık Federasyonu'nun (FIB) yıllık kongrelerinden ellincisi, 3-7 eylül tarihleri arasında Istanbul'da yapılacak. 60 ülkeden yaklaşık 2 bin 500 eczacının katılacağı kongrede 400'e yakın bildiri sunulacak. Kongre süresince ilaç ve eczacıhkla ilgili 6 sempozyum ve 1 forum düzenlenecek. Atatürk Kültür Merkezi'nde yapılacak kongreye bakanlıktan hiçbir temsilcinin katılmayacağı bildirildi. 1 gün 25 saat • ANKARA (ANKA) — îşlerinin çokluğu nedeniyle kendilerine 24 saatin yetmediğini söyleyenlere, bu yakınmalarını gidermek için 182 bin lira yeterli olacak. Circadion Clock Company adlı bir fırma, günü 25 saat olarak gosteren saati satışa çıkardı. 105 Alman Markı fiyatla (yaklaşık 182 bin lira) satılan saatlerin üst kısmında 25 rakamı, alttaki 6 rakaırunın yerinde ise 12 rakamı bulunuyor. Saatte bir gun, 60'ar dakikalık 25 saatten ibaret bulunuyor. Ancak işin püf noktası, bu saatte bir dakika 57.6 saniye olarak belirlenmiş. Akrebin normal hızla çahştığı saatte, yelkovan normalden daha hızlı, saniye göstergesi ise daha yavaş çalışıyor. tııriznıiııe destek • RİZE (Cumhuriyet) — Rize'de yayla turizmini geliştirmek amacıyla bakanlık düzeyinde çalışmalara başlandı. Turizm Bakanlığı'nca oluşturulan bir heyet, geçen gunlerde yörede başlatnkları, yayla turizmi için potansiyel araştırmalarını tamamladılar. Yapllan araştırmalar sonunda balıyla unlıi Anzer yaylalarının yayla turizmi için elverişli olduğu ve burada yatırım yapılabıleceği bildirildi. Rize II Turizm Müdürlüğü yetkililerinin de köklu bir geçmişe sahip yayla turizminin geliştirilebümesi için bakanlıktan kaynak talebinde bulundukları oğrenildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle