Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/12 EKONOMİ 31 AĞUSTOS 1990
Türkiye 'şeref konugu'
• ANKARA (ANKA) — Türkiye, her yıl İsviçre'nin
Lozan kentinde düzenlenen "Comptoir Suisse 90"
Fuan'na bu yıl "şeref konuğu" olarak katılacak. 8-23
eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek fuarda Türk
pavyonu, gecmişten geleceğe Türkiye temasını yansıtmak
üzere eski Istanbul evleri tarzında inşa edilecek. Moda
defılesi, multivizyon ve dia gösterilerinin de yapılacağı
Türk pavyonunda 10 Türk firması tekstil deri giyim,
hazır giyim, demir-çelik ürunleri, plastik mamülleri,
bijuteri, geleneksel el sanatlanna ait ürünlerini
sergileyecekler. Fuar idaresi tarafından 11 eylulde
yapılacak "Türk günunde" Türk pavyonunda bir
resepsiyon verilecek. Halka açık nitelikte olan fuarı her
yıl 1.5 milyon kişinin gezdiği belirtildi.
Belediye tahvilleri
• FRANKFURT (AA) — Ankara Büyükşehir
Belediyesi'ne ait 200 milyon mark tutarmdaki tahvillerin,
Federal Almanya'mn önde gelen bankalarından DG Bank
aracılığıyla satışına bugün başlanıyor. Tahvillerin Federal
Almanya'da satışa çıkanlması dolayısıyla bugun DG
Bank'ın Frankfurt'taki genel müdurlük binasında
düzenlenen törende konuşan Ankara Büyükşehir Belediye
Baskanı Murat Karayalçın, "Bu, belediyelere konulan
mali ambargonun aşılması ile ilgili çok önemli bir adım"
dedi. DG Bank Yönetim Kurulu üyesi Uwe Flach,
Eurotürk Bank Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Canevi
ile dünyanın önde gelen bankalarının temsilcilerinin hazır
bulundukları törende konuşan Karayalçın, Ankaralılara
daha iyi hizmet verebilmek için sürekli kaynak arayışı
içinde olacaklarını söyledi.
Mazot yerine kömür
• tZMİR (Cumhuriyet Ege Biirosu) — Dışalım yoluyla
sağlanan akaryakıt tüketimini arttırdığı gerekçesiyle
mazotla çalışan fınnların kapatılması, yenilerinin
açılmasına izin veritmemesi istendi. Türkiye Ekmek
Sanayi Işverenler Sendikası Başkanı Mehmet Ali
Yolgörmez, "Eskiden olduğu gibi ekmek üretiminde
kömürlü sisteme geçilmeli. Dışarıdan getirilen petrol
dışanya akan musluktur. Bu durum ekonomimizi sarsar"
dedi. Türkiye'de mazotla çalışan fınnların, bu yakıtı
kullanan taşıtlann iki katı kadar tüketim yaptığını
belirten Türkiye Ekmek Sanayi îşverenler Sendikası
Başkanı Mehmet Ali Yolgörmez, "Akaryakıt tüketimi
artışı getiren bu durumdan kaçınmahyız" diye konuştu.
Taran sektöründe bolluk
• ANKARA (AA) — Tarımda geçen yıl yaşanan
kurakhk ve rekolte düşüşünün ardından, bu yıl havalann
iyi gitmesiyle başta hububat olmak üzere tanm ürunleri
üretiminde önemli oranlarda artış bekleniyor. Ürün
Tahmin Komitesi'nin 1990 yıhna ilişkin ilk tahminine
göre bu yıl buğday üretiminin geçen yılın aynı dönemine
göre yüzde 23.5 oramnda artarak 20 milyon ton
dolayında gerçekleşmesi bekleniyor. Komite, 1989 yıh
buğday Uretimini ise 16.2 milyon ton olarak hesaplamışü.
Hububat ürunleri içinde en fazla üretim artışı arpada
bekleniyor. Arpa üretiminin yüzde 55.56'lık artışla 4.6
milyon tondan 7 milyon tona çıkacağı hesaplandı. Bu yıl
rekolte mısırda 2 milyon ton, yulafta 280 bin ton, çavdar
ve çeltikte de 240'ar bin ton olarak tahmin edildi.
'OtoyoP raporu
• ANKARA (ANKA) — İnşaat Mühendisleri Odası,
günde 6-8 milyar lira harcanarak inşa ettirilen otoyolların
"keyfi kararlarla yürütülen, israf denilebilecek
yatınmlar" olduğunu öne sürdü ve otoyol inşaatlanna
harcanan paranın "enflasyon ateşini köruklediğini"
bildirdi. tnşaat Mühendisleri Odası, Türkiye'de yürütülen
otoyol inşaatlanyla ilgili bir çalışma raporu hazırladı.
Otoyollann yüksek kapasiteli ve pahalı yollar olduğuna
dikkat çekilen raporda, Turkiye'nin otoyol inşaatlan için
şrmdiye kadar 3 milyar dolar dış borç aldığı, ihalesi
yapılan 1.800 kilometrelik otoyol için 6 milyar dolara
daha gereksinim duyulduğu bildirildi.
BM'nin kalkınma toplantısı
• ANKARA (AA) — Birleşmiş Milletler Kalkınma
Programı'run 40. kunıluş yıldönümü dolayısıyla
düzenlenen "Küresel Kalkınma Sorunları" konulu
toplantılann birincisi 7-9 eylül tarihleri arasında
Antalya'da yapılacak. Yuvarlak masa toplantısında,
dünyada siyasal ve ekonomik alanda ortaya çıkan önemli
değişiklikler çerçevesinde küresel kalkınma sorunlannın
geleceği ele alınacak. Beş çalışma grubu halinde
yürütülecek toplantıda, "Ekonomik değişim ve kalkınma
işbirliği", "Siyasal değişim", "Ahlak ve değer yargılan",
"Piyasaların evrenselleştirilmesi ve parasal sistemlerin
geleceği" gibi konular incelenecek.
TKB'nin kurtaracagı şirketler
• TRABZON (AA) — Türkiye Kalkınma Bankası
(TKB) tarafından 1987 yıh sonlannda rehabilitasyon
programına alınan Trabzon Gi>im Sanayii'nde sermaye
arttırımına gidilecek. Çokortakh bir şirket olarak
Trabzon'un Arsin ilçesinde kurulan ve 1982 yılında
uretime geçen fabrika kısa bir süre sonra kapanma
noktasına gelmiş ve kurtarılması için çalışmalara
başlamıştı. Daha sonra ihracata yönelik olarak yeniden
uretime açılan fabrikada, ABD'den sonra F. Almanya'ya
da pantolon ihracatı için hazırlık yapıhyor. Yetkililer,
şirket sermayesinin 1 milyar 500 milyon tiradan 4 milyar
700 milyon İiraya çıkanlacağmı, sermaye artışının 2
milyar liralık bölümünün nakit, 1 milyar 200 milyon
liralık bölümünün de Yeniden Değerlendirme Fonu'ndan
karşılanacağını söylediler.
Tayvan-Çin ticareti
• TAİPEİ (ANKA) — Tayvan ile Çin Halk Cumhuriyeti
arasındaki dolayh ticaret giderek büyüyor. Bu yılın ilk
altı ayında iki ülke arasındaki ticaret hacmi geçen yılın
aynı dönemine göre yüzde 4.57 oramnda artarak 1 milyar
830 milyon dolara ulaştı. Tayvan Dış Ticaret Komitesi
kayıtlarına göre bu yılın ocak-haziran döneminde
Tayvan'ın Çin'e yönelik ihracatı 1 milyar 480 milyon
dolar düzeyinde gerçekleşti. İhracatın yüzde 70
oranındaki bölümünu ipekli ve sentetiİc tekstil ürunleri,
makine ekipmanı, teyp, video ve televizyon gibi
elektronik eşyalar oluşturdu. Bunlardan ipekli tekstil
ürünlerindeki artış yüzde 124 oramnda oldu.
DÖVİZ KURLARI 31 AfillSTOS 1999
Oâvizın
Cınsı
1 ABC Ooları
1 B Alman Marta
1 Avustrafya Dofan
1 Amsturya $ıhnı
1 Belçıki Frangı
1 Danımarka Kronu
1 Fın Markkası
1 Fransız Frangı
1 Hodanda Honnı
1 Isvcç Kronu
1 Isviçre Frangı
100 itaJyan Lıreiı
1 Japon Yenı
1 Norveç Kronu
1 S t e *
1 SJtetustan Riyalı
Oflvu
Alış
2689 61
1730 76
2240 18
246 08
84.35
452 64
735 88
516 53
1537 36
470 38
2103 72
234 23
18 69
447 52
524017
71719
Oövtt
Saüs
2695 00
1734 23
2244 67
246 57
84 52
453.55
737 35
517 57
1540 44
47132
2107 94
234 70
18 73
448 42
5250 67
718 63
Efcktrf
Alış
2686 92
1729 03
220210
245.83
82 92
44811
723 37
516 01
1535 82
465 68
210162
230 25
18 50
443 04
5234.93
705 00
Efektrf
Satış
2703 09
1739 43
225140
247 31
84 78
454 91
739 56
51912
1545 06
472 73
2114 26
235 40
18 78
449 77
5266 42
720 79
ÇAPMZKH1
$ 1 5540 Alman Markı
% 5 2070 Fr Frangı
t 1 7495 Hol Flonm
$ 1 2784 Sws Frangı
$ 1148 27 ttal Uetı
$ 143 92 Japon Yen
$ 3 7501 S Arab RiyaİJ
£19483$
ALTIN GUMUŞ
Cumfiunyet
Reşat
24 ayar artın
22 ayar bıleak
900 ayar gumuş
Vakıfban» Altını
Zraat Altını
M Bankası 1 Ois 5
Alış
224 000
270 000
33 700
29 950
477
187 000
190 000
384 40
Salış
228 000
280 000
33 800
33 500
504
189 000
191 500
390 00
TL Intertsnkı Ort Faır (%) = 59 07
SERBEST PİYASADA DÖVİZ
ABD Doları
Batı Alman Markı
swçre Frangı
Holıanüa Flonnı
ngılız Stertım
Fransız Frangı
100 Itaıyan Lır etı
S A Riyalı
Alış
2700
1728
2082
1530
5230
515
233
Islemyok
Satıs
2705
1733
2038
1535
5270
520
237
Işlem yok
KdRFEZ KBİZİ...KÖRFEZ KRİZİ... KÖRFEZ KRİZİ...KÖ
İSO toplantısında sanayiciler Ortadoğu bunalımının etkiterini tartıştı
'Kriz yarasını ııasıl sararız?'ABDURRAHMAN
Y1LDIRIM
Sanayici, kriz endişesi içinde.
Körfez krizi nedeniyle artan pet-
rol faturası yanında ihracatta mey-
dana gelecek gerilemenin ekono-
miye yükünün ağır olacağı endi-
şesine kapılan sanayiciler, "Hem
istibdam hem de dış ödemeler
dengesi açısından öngörulen he-
deflere vgnlamamasının Türkjje^
yi yeni bir ekonomik krizin eşigi-
ne getirecegi" görüşundeler.
Sanayicilerin bu göruşünü dile
getiren İstanbul Sanayi Odası
(İSO) Başkanı Memduh Hacıoğ-
lu, "Böyle bir krizden asgari ba-
sarta çıkmak için ulusal bir tasar-
ruf politikasına gidilmesini" öner-
di. Hacıoğlu, ozelhkle ithalatın
gönüllü bir şekilde azaltılması ve
Türk mallarmın öncelikle tercih
edilmesi konusundâ toplumun bi-
linçlendirilmesi gerektiğini söyle-
di.
lSO'nun ağustos ayı olağan
meclis toplantısında "Ortadogu-
daki gelişmelerin Türk sanayiine
etkileri" ele alındı. Konuyu bir ko-
nuşmayla gündeme getiren İSO
Başkanı Memduh Hacıoğlu, Kör-
fez krizinin ekonomiyi kısa, orta
ve uzun vadede değişik etkiler al-
tında bırakacağını söyledi. Hacı-
oğlu, krizin bir yıl gibi kısa vade-
de ekonomiyi 7 yönden olumsuz
etkileyeceğini belirterek bunlan
şöyle sıraladı:
— Hampelrol nyatlannın hız-
la yükselmesi petrol falurasını yü-
da 1 milyar dolar arttıracak. 90 yı-
lının geri kalan bolümunde gelen
yiik 264 milyon dolar olacak.
— Boru hattının kapatılmasın-
dan doğan kayıp 260 milyon do-
lar. Orta Anadolu Rafinerisı de
daha yüksek maliyetli olacağın-
dan bu rarmerinin devre dışı kal-
ması söz konusu.
— Irak ve Kuveyt'e ihracat du-
racagından yılda ortalama 800
milyon dolarlık dış pazar kaybo-
lacak.
— Irak ve Kuveyt'te duran mu-
teahhitlik hizmetlerinden kısa va-
deli doğan zarann miktarı ise 500
milyon dolar.
— Taşımacılık hizmetlerinden
300 milyon dolarlık bir kayıp var.
— Irak'tan önceki yülardan ka-
lan bakiye 760 milyon dolar ala-
cak ise donmuş durumda.
— Ortadoğu ulkelerine yönelik
ihracatta yüzde 40 düşuş dikkate
alınırsa buradan da 300 milyon
dolarlık kaybın olduğu ortaya
çıluyor.
7 olumsuz etkenin bir yılda
ekonomiye getireceği fatura 4.3
milyar dolar olarak hesaplandı.
İSO Başkanı Memduh Hacıoğ-
lu, sanayinin bu faturadan kendi
payına düşeni alacağını, özellikle
petrol urünü ağırhklı çalışan cam,
alüminyum, plastik ve kauçuk ile
tekstilin bir kısrrunın bundan faz-
nıf politikasına ihtiyacunız vanhr.
Özellikle ilhalatımızın gonüllü bir
şekilde azaltılması ve Türk raalla-
nnın öncelikle tercih edilmesi ko-
nusunda toplumumuzu büinçlen-
dinneliyiz. Enerji tasarnıfu konu-
sunda etkin propagandanın yapıl-
masına başlanmalıdır."
Hacıoğlu, krizden doğacak
kaybın sadece maddi yardımlarla
karşılanmasımn yeterli olamaya-
cağını belirterek ekonomik büyü-
menin sağlanmasının zorunlulu-
ğuna işaret etti. Hacıoğlu, "Bu ne-
denle dış ticaret hacmimizin kü-
çalmemesi için Batı tarafından
konan kotalann kaldınlması talep
yakınında çok önemli bir kriz ya-
şanıyor. Türkiye bu krizde çok se-
rinkanlı, çabuk ve kararlı bir tu-
tum aldı. Ben bu işin faturasımn
çıkarulmasından yana değilirn.
Çunkü biz bu krizin içinde yaşı-
yoruz. Kriz bu akşam bile bitse
bunun bir faturası olacak tabii.
Ama sürekli değişen bir faturanın
tartışılmasının bence anlamı yok.
Üzeyir Garih: Petrol fıyatlannın
yükselmesi bizim rekabet gücü-
müzü azaltmaz. Çünkü rakipleri-
mizin de bizimle birlikte maliyet-
leri >-ükselecek. Üstelik bu kriz bi-
zim bankacılık ve finans gücümü-
zü arttıracak. Abu Dabi, Kuveyt
EGELİ SANAYİCÎ KUŞKULU
Zararımızı
gidermek zorEBSO'da yapılan "kriz" tartışmasında,
Batı dünyasının, Ortadoğu bunalımı
bitince, Türkiye'nin "sırtını sıvazlamakla"
yetineceği öne sürüldü.
İZMİR (Cumhuriyet Ege ler'in «Idıgı kararla bu sonın
ıogla: Krizden
asgari hasarla çıkmak
için ulusal bir tasarruf
politikasına ihtiyacımız
var. Ithalatımız
gönüllü
olarak azaltılmalı.
\arin: Bölgede,
istikrarh, geleceği olan
tek ülkenin Türkiye
olduğu anlaşıldı. Savaşta
olmayan bir ülke, 3-4
milyar dolarlık bir kaybı
karşılayabilir.
Garih: Kriz, bizim
finans gücümüzü
arttıracak. Abu Dabu,
Kuveyt ve Bahreyn'in
güvenilir olmadığı
anlaşıldı. Oradaki
bankalar buraya gelebilir.
lasıyla etkileneceğini söyledi.
Memduh Haaoğlu şöyle devam
etti:
"Artan petrol faturasımn ima-
lat sanayünde fiyal arbşlanna yol
açacagı aşikârdır. Bundan önera-
lisi sınai ürun ihracatında gerile-
me görülmesi durumunda ekono-
miye getireceği yiik ağır olacaktır.
Hem istihdam hem de dış odeme-
ler dengesi açısından ongorülen
bedeflere varılamaması bizleri ye-
ni bir ekonomik krizin eşiğine ge-
tirir. Bo>le bir krizden asgari ha-
sarla çıkmak için ulusal bir tasar-
edilmelidir" dedi.
TİSK eski Başkanı Halit Narin
de Ortadoğu'da yeniden yapılan-
maya gidildiğini ve bölgede, istik-
rarh, geleceği olan tek ülkenin
Türkiye olduğunun ortaya çıktığı-
nı söyledi. Savaşa girmeyen bir ül-
kenin, 3-4 milyar dolarlık bir kay-
bı rahathkla karşılayabileceğini
belirten Narin, sanayinin bu dö-
nemde yıpratılmaması gerektiğini
vurguladı.
İSO Meclis toplantısında söz
alan öteki sanayiciler ve konuşma-
ları da şöyle:
Sedat Aloğlu: Türkiye'nin çok
ve Bahreyn'in güvenilir yerler ol-
madığı anlaşıldı. Oradaki banka
ve şirketler Istanbul'a gelebilir.
Bizler bunlan Istanbul'a davet
edelim.
Şaban ÇavuşogMn: Kriz Türki-
ye'nin Batı ile ABD ile ilişkilerini
yeniden sıcak ortama çekti. Böy-
le bir ortamda bizim Batı'dan
maddi yardım istemediğimiz, iş
ımkânı istediğimiz iyi vurgulan-
malıdır. Biz Ortadoğu'da kaybet-
tıklerimizi yeni pazarlarda bula-
biliriz. Kriz getirdiği ve götürdu-
ğü ile Türkiye'nin lehine sonuç ve-
rebilir"
Bürosu) — Körfez krizinin
Türk ekonomisine önemli za-
rarlar vereceğini belirten Egeli
sanayiciler, kriz sonrası Türki-
ye'nin uğrayacağı zaran geri
alabilmesinden kuşku duyduk-
larmı dile getirdiler. Egeu' işa-
damlarma göre Batı dünyası
kriz sonrasında Türkiye'nin
"stftuu sıvazlamakla" kalacak.
Ege Bölgesi Sanayi Odası'nın
meclis toplantısında sanayiciler
Körfez krizinin Türk ekonomi-
sine etkilerini taıtıştılar. EBSO
Yönetim Kurulu Başkanı Ugur
Yüce, Batı dillerinde "kriz"
sözcüğünün "tehlike" sözcüğü
ile ilişkili olduğunu, buna kar-
şılık Doğu dillerinde "kriz"in
"fırsat" sözcuğüyle ilişkili ol-
duğunu belirterek "Türk eko-
nomisinin krizden uğrayacağı
zarar yaklasık 5 milyar dolar.
Bir sıcak savaş ise 10-15 milyar
dolarlık bir maliyet ile ekono-
mide gerçek bir çoküntu yarat-
ma tehlikesi taşımaktadır. Üs-
telik krizden doğacak zarann
geri alınması da kuşkuludur.
Şa ana kadar ekonomik aniam-
da yazılı bir anlaşma ortada
yok" diye konuştu.
EBSO Meclis üyesi Teoman
Baygan ise krizle birlikte Tür-
kiye'de ekonomide yaşanan yü-
zeysel gelişmelerin darbe yedi-
ğmi belirterek "Önömüzdeki
dönemde bu daha iyi
görulecek" dedi. Türkiye'nin
Körfez krizinde iki adım önden
gittiğini belirten Baygan şunlan
söyledi:
"Vana kapatmaya hiç gerek
yoktu. Zaten Birleşmiş Mfllet-
kendiliğinden çöziimlenecekti.
Bu politika eğer Batı dünyası-
nın gözune girmek için yapü-
dıysa bunun hiçbir sonoç ver-
meyecegini ve gereksiz olduğu-
nu, zaten Türkiye'nin bu kriz-
le birlikte Ban dünyasında ön
piana çıkacağuu söyleyebiü-
rim."
Baygan, aynca Körfez krizi-
nin bir senaryo olduğunu belir-
terek "Ortadoğu politikası bü-
yük bir politikadır. Pefrol Ba-
tı için büyiik önem taşıyor. Biz
şimdiye kadar tarafsız kaldık.
Ama başkalan gelip oraya yer-
leştiler ve kolay kolay gidecek-
lcri kanısında değilim" diye ko-
nuştu.
Bu arada EBSO eski Yöne-
tim Kurulu Başkanı Ersin Fa-
ralyah Türkiye'nin kriz öncesi
Doğu Bloku'nda yaşanan geliş-
melerden sonra Batı dünyasının
gündeminden çıktığını, krizle
birlikte ise yeniden gündeme
geldiğini belirterek şu görüşle-
ri dile getirdi:
"Şimdi Türkiye için yeni bir
fırsat cıkb. Körfez'e asker gön-
deren devletler bunun karşıhğı-
nı alacaklar. S milyar dolar da
alınabilir. Şimdi önemli olan
hızla yeni pazariara yönelmek.
Türkiye için oluşan olumlu psi-
kolojik hava degerlendirflebiKr.
Türkiye'de son bir yıl içinde
ekonomide çok olumln adimlar
aüldı ve bu adımlann olumlu
sonnçlan görulmeye başlandı.
Türkiye sanayileşmek ve kendi
ağır sanayüni kunnak zonında-
dır. Yoksa tüketim toplumnna
dönüşür. "
Nakliyecîler destek beklîyorUluslararası taşımacılık sektörünün Körfez
krizi dolayısıyla bir gecede yaklasık yüzde 50
daraldığım belirten taşımacılar, Türkiye'nin
transit taşımacılığından kazandığı yaklasık
700 milyon dolarlık dövizin
kaybedilebileceğini, Türk araçlanna, Türk
ithal ve ihraç yüklerini taşımada en azından
bu dönemde ayrıcalık tanınması gerektiğini
ileri sürüyor.
tZMİR (Cumhuriyet Ege Büro-
su) — Naküyeciler, hükümetin ta-
şımacılıkta olağanüstü önlemler
almasıru istediler.
Yaka Uluslararası Nakliyat Şir-
keti'nin Genel Müdüru Mehmet
Ali Kasalı, "Turk araçlanna en
azından bu dönemde Türk ithal ve
ihraç yüklerini taşımada ayncalık
tanınmalıdır. Türk liman tarifele-
rinde birtakım duzenlemeler yapı-
lıp. İran transit yükleri Irak'ın ye-
rini alacak şekilde Türkhe'ye çe-
kilmdidir. Hukümet, krizin bilan-
çosunu çıkanrken nakliye seklo-
rünii en ön sıralara koymalıdır"
dedi.
Mehmet Ali Kasah, taşımacılık
sektörünün sorunlarının Körfez
krizi nedeniyle gündeme geldiği-
ni, oysa zaten uzun zamandır sek-
töriin krizde olduğunu söyledi.
Kasalı, 1980 başiannda sağlanan
teşviklerle Avrupa'nın en büyük
TIR fılosuna sahip olan Türkiyei
nin bugün Avrupa'nın en yaşlı ve
en atıl TIR filosu konumunda ol-
duğunu belirterek son krizin etki-
lerini şöyle özetledi:
"Güney limanlanmızdan Irak'a
transit yiik taşıyan binlerce kam-
yon işsiz kalmıştır. Irak petrolö-
nü güneylimanlanmızdald dolum
tesislerine taşıyan binlerce tanker
işsiz kalmıştır. Turkiye'nin en bü-
yuk muşterisi olan ve yakınlıgı ne-
deniyle tamamına yakını karayo-
lundan yapılan Irak'a ihracat, ta-
mamen durmuş. bu hatlaki kam-
yonlar işsiz kalmıştır. Kuzey Av-
rupa ulkelerinden direkt Irak'a ka-
rayolundan transit taşıma yapan
kamyonlar işsiz kalmıştır. Irak
tanklan bizim filonun üzerinden
gecti. Bu filolar ne olacak? Türk
iç nakliyesi zaten bu kamyonlar
dışında doyum noktasındadır.
Dolayısıyla bunlan iç nakliyede
eritmek söz konusu değildir."
Kasalı, sel baskını, benzeri do-
ğal afetlerde tarım sektönlne na-
sıl borçları ertelemek, ucuz kredi
vermek gibi destekler sağlanıyor-
sa, şimdi de hükümetin kendile-
rine olağanüstü destek vermesi ge-
rektiğini soyledi. Kasalı sözlerini
şöyle sürdurdü:
"Plyasası bir gecede yaklasık
yüzde 50 daralan uluslararası nak-
liye sektöriı bir afetle karşı karşı-
yadır. Türk araçlanna bu dönem-
de bazı ayncalıklar tanınmalıdır.
BunJar vapılmazsa 1980 yılından
itibaren milyarlarca doviz yatınp
teşvikle oluşturulan bu filolar, kı-
sa bir zaman içinde demir yığını
halin« gelecek. Türk ihracatçılan,
sanajicileri ve ithalatçılan 80 ön-
cesi olduğu gibi yabancı araçlann
insafına lerk edilir, navlunlar 80
öncesinde olduğu gibi hem de dö-
viz olarak 2 katına çıkar, yok olan
filonun yerini alacak olan yaban-
cı TIR'lara her yıl miıyonlarca dö-
viz ödenir. Turkiye'nin transit ta-
şımacılıktan kazandığı yvklaşik
700 milyon dolarlık döviz kaybe-
dilir."
Körfez krizi kaçakpersoneli unutturdu
'Kaçak ABD'liler' sorunu
İçişleri Bakanlığı'mn, ABD üslerinde kaçak
olarak çalıştu-ılan ABD'li personel hakkında
yapılmasını istediği işlem, Körfez krizi
yüzünden rafa kaldırıldı.
UFUKTEKİN
ADANA — İçişleri Bakanlığı-
mn "kaçak Amerikalılar"la ilgili
olarak Adana Valiliği'nden yap-
masını istediği işlem Korfez krizi
yüzünden hayata geçirilemedi.
"Kaçak Amerikalılann çalışmalu-
nna izin vermeyeceğiz" diyen Va-
li Recep Birsin Özen, Cumhuri-
yet'in sorularını yanıtsız bırakır-
ken adları ve çalıştığı yerler Ça-
lışma ve Sosyal Güvenlik Bakan-
lığı müfettişlerince saptanan "ka-
çak ABD'li personel" hakkında
dava açılmadığı oğrenüdi.
Yaklasık altı yıldır Incirlik başta
olmak üzere, "üslerde kaçak
ABD'liler" sorunundan yakınan
Türk-lş'e bağh Harb-lş Sendika-
sı'nın başvurusundan sonra Çalış-
ma Bakanlığı mufettişlerinin ha-
zırladığı "Kaçak ABD'liler
raporu* da içişleri Bakanlığı'mn
talimatına rağmen sonuç getirme-
di. Çalışma Bakanlığı iş mufettiş-
lerinin 1990 ocak ve şubat aylann-
da yaptıkları teftişler sonucu du-
zenledikleri İncirlik'te VBR, Tus-
log, Aafex ve Tuax'a bağlı olarak
94 ABD'linin kaçak çalıştığını
Dovız Int (S) 2699 00
AKSA'da işten çıkarma
tş-Sendika Servisi — Yalova-
Izmit karayolu üzerinde kurulu
Raif Dinçkök'e ait 600 işçinin ça-
lıştığı AKSA fabrikasında bir sü-
re önce Petrol-lş'ten istifa ederek
bağımsız Laspetkim-İş'e üye olan
işçilerden 70'i dün işten çıkanldı.
İşten çıkarılanlar arasında
Laspetkim-tş Yalova şube yöneti-
cileri ile işyeri temsilcileri ve ge-
nel kurul delegelerinin de bulun-
duğu bildirildi. tşverenin önceki
gün yüzde 15 tenkisat yapılacağı-
nı acıkladıktan sonra Laspetkim-
Iş yönetici ve üyelerini işten çıkar-
ması protesto eylemlerine yol aç-
tı. Dün yemek boykotu yapan
AKSA işçilerinin uretimi yavaşlat-
tıkları ve bugün de çeşitli protes-
to eylemleri gerçekleştirecekleri
bildirildi. Laspetkim-lş Sendika-
sı Genel Başkanı Vahdettin Kara-
bay, işten çıkarmalara sert tepki
göstererek "Tenkisatın amacı işçi-
leri sendikasızlaştırmak ve savun-
masız bırakmaktır. Buna kesinlik-
le izin vermeyeceğiz. Bundan son-
ra gdişecek olaylann sonımlusu
fabrika yönetimi olacaktır" dedi.
Süt Endüstrisi Kurumu'nun
(SEK) 37 fabrikasında Öz Gıda-
Iş uyesi toplam 680 bin ışçıyi kap-
sayan toplusözleşmenin, 9 günluk
grevin ardından 23 ağustosta im-
zalanmasından sonra işten çıkar-
maiar başladı. SEK'in Genel Mu-
dürluğü ile Ankara, Adana, Izmir,
Bolu ve Burdur fabrikalarında iş-
ten çıkarılanlann sayısının 40'a
yaklaştığı bildirildi. SEk'in Bolu-
daki fabrikasında işten çıkarılan
işçiler, kendilerine yanlı fesih bil-
dirimi yapılmadığını ve hiçbir ge-
rekçe belirtilmeden, "Artık işe
gdmeyin" dendiğini söylediler. Öz
Gıda-îş Sendikası Genel Sekrete-
ri Salim Uslu, SEK Genel Müdü-
rü ile konuyu görüştuklerini ve
toplusozleşme hukumlerine aykı-
rı işten çıkarma uygulamalarım
kabul etmeyeceklerini söyledi.
SEK'te iyi bir toplusozleşme im-
zaladıklannı belirten Uslu, "Bu-
nun yükunden kurtulmak isteyen
işveren, özellikle kıdemli işçileri ve
sendika uyeierini işten atmakla ce-
zalandırma düşuncesindeyse kar-
şısında işçüeri bulacakör" dedi.
saptayan rapor mart 1990'da içiş-
leri Bakanlığı'na iletildi. İçişleri
Bakanlığı Emniyet Genel Müdür
Yardımcısı Mehmet Gündoğdu da
Adana Valiliği'ne 4 Nisan 1990'da
bir yaa göndererek 2007 sayıh ya-
sanm 6. maddesinde yer alan
"Türk vatandaşlanna labsis edi-
len sanat ve hizmetlerde çalışan
ecnebiler, mahallin en büyük mül-
ki memurunun emriyle fiilen sa-
nat ve hizmetlerden men olun-
makla beraber lanam edilecek za-
bıt varakasıyla sulh hukuk mah-
kemesine verilir" biçimindeki
hukme göre işlem yapılmasını is-
tedi.
Adana Valiliği de raporda adı
geçen ABD'lilerin "yasak işterde
çahşıp çalışmadıklannın saptama-
sı" için BCM ile Iş ve İşçı Bulma
Kurumu Böige Müdürlüğü'nu
ikinci kez gorevlendirdi.
Vali Recep Birsin Özen, "kaçak
Amerikalılar konusundâ ne yapı-
lacağını" Körfez krizi başlamadan
önce soran Cumhuriyet'e "Kaçak
olduklan kesin olarak saptanırsa
gorevlerine son verilecek. Hakla-
rında da dava açılarak gereği
yapılacak" demişti. Ancak Irak-
ın 2 ağustosta Kuveyt'i işgal etme-
sinden hemen sonra dikkatlerin
İncirlik Üssu'ne çevrilmesi, "ka-
çak ABD'liler sorunu"nun tekrar
unutulmasına yol açtı. İçişleri Ba-
kanlığı'mn "gereğini yapın" biçi-
mindeki talimatının anımsatıuna-
sına rağmen Vali Recep Birsin
Özen, Cumhuriyet'in "Son geliş-
meler neler, dava açıldı mı" biçi-
mindeki sorulannı yanılsız bırak-
tı.
Edinilen bilgiye göre İncirlik'e
son olarak 15 ağustos sabahı Ada-
na 2. İş Mahkemesi yargıcı gide-
rek Harb-İş'in Bakanlar Kurulu
kararıyla ertelenen grevi sırasında
kaçak çalıştırılan Amerikalılaria
ilgili tespit yaptı. Ancak grevin so-
na ermesi üzerine mahkemece ya-
pılan tespitten somut sonuç çık-
madığı ve "tedbir karan" verilme-
diği öğrenildi.
UNUTULAN GREVLER
En küçük, en uzun
SALİM SÜRMELİ
SAMSUN — Petrol-lş Sendikası'na bağlı 14 işçi tarafından
Canik Lastik Fabrikası'nda başlatılan grev 11 aydan bu yana
devam ediyor. Türkiye'nin neredeyse en kuçük ve en uzun
grevi haline gelen Canik Lastik Fabrikası'nda 18 yıldır
çalışan Necmi Elibolca, grev öncesi eline net 141 bin 102 lira
para geçtiğıni söyleyerek, "Aylar süren grev ve parasızlıktan
neredeyse açhktan ölecek hale geldik. Biz, işverenden 250 bin
lira istedik, o 180 bin lira verdi. lsteğimizi de çok buldu. Biz
de greve başladık. Fakat sayımızın az olmasından olsa gerek
bizimle ilgilenen yok. Aylardır makarna-ekmek yiyoruz.
Çaresız ve perişanız. Ancak ne olursa olsun grevimiz sonuna
kadar devam edecek" dedi.
Şeker
jabrikaları
huzursuz
1
=
Şeker-îş Sendikası
şeker fabrikalanndaki
daimi işçilerin
sayısının her yıl
düşürülmesinden
yakımyor.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) — Şeker-lş Sendikası, şeker
fabrikalanndaki daimi işçilerin
sayısının her yıl düşürülmesinden
yakınıyor. Şeker-lş Genel Mali
Sekreteri Alaaddin Aktaş, hükü-
metten, Türkiye genelinde 3 bin
500 işçinin daimi kadroya geçiril-
mesini istediklerini bildirdi.
Şeker-tş'in araştırmalannda,
şeker fabrikası sayısının 18 oldu-
ğu 1980 yılında daimi işçi sayısı-
nın 12 bin 176, daimi işçi hakla-
nndan yararlanan personelin 2
bin 952, muvakkat (geçici) işçi sa-
yısının da 8 bin 903 olduğu belir-
lendi. 27 fabrika ile üretimde bu-
lunulan 1989 yılında da geçici iş-'
çi sayısı 13 bin 204'e yükselirken,'
daimi işçi sayısı 10 bin 184'e, da-
imi işçi haklarından yararlanan
personel sayısı da 1.889'a düştü.
Şeker-tş yetkitiieri, fabrika sa-
yısındaki artışa, aynca üç vardi-
ya sistemine geçilmesine karşın
daimi işçi sayısndaki duşüşün an-
laşıhr olmaktan çok uzak olduğu-
nu, bu durumun üretim ve randı-
man düşüşünün de ana nedenini
oluşturduğunu dile getirdiler. Yet-
kililer, şeker fabrikalarında kali-
fiye elemanlann oluşturduğu da-
imi işçi açığmın geçici işçilerle ka-
patılmaya çalışıldığım, geçici iş-
çilerin her kısımda ve gereksinim,
duyulan her işte cauştırıldığuu
kaydettiler. •
Şeker-lş Genel Mali Sekreteri
Alaaddin Aktaş elektrikçi, kay-
nakçı gibi kalifiye işçilerin, yılda-
11 ay çalıştırümalanna karşın ge-.
çici işçi statüsünde olduklarinı an-
lattı. Aktaş, Türkiye genelinde en
az 3 bin 500 işçinin geçici işçilik-
ten daimi işçiliğe geçirilmesi ge-,
rektiğini belirterek, bu konudaki
istemlerini gerek Başbakan Yıldı-
rım Akbulut, gerekse Sanayi ve
Ticaret Bakanı Şükrü Yürür'e ak-
tardıklannı bildirdi. Ancak bu gj-
rişimler sonucu isteklerinin yan-
sı kadar bir işçinin daimi kadro-
ya geçirildiğini dile getiren Aktaş,
bunun yetersiz olduğunu ifade et-
ti.
20 fabrikanın bulunduğu
1982-1983 kampanyasında 12 mil-
yon 108 bin ton pancann işlene-
rek 1 milyon 710 bin ton şeker
üretildiğini anımsatan Şeker-lş
yöneticileri, fabrika sayısının
27'ye çıktığı 1989-1990 kampan-
yasında ise işlenen pancann 10
milyon 247 bin tona, üretilen şe-
kerin de 1 milyon 268 bin tona
duştuğüne dikkat çektiler. Şeker
fabrikalanndaki randıman dü-
şüklüğünü de daimi personel açı-
ğına bağlayan sendika yöneticile-
ri, üçlü vardiya sisteminin gerek-
tirdiği kadro arttırımına da bir an
önce gidilmesini istediler.