Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Nadfr Nadi # Genel Yayin Mudürü HftSM Ccnfll, Müessese Mudüni* Haberkn fcrmaf Karuk. EJmm Gcw} ^ytam. Haber Anmınna tsuet Btrfcu, Vun Haberten >tc4n Dofaa, Spor Danısmanı
Ya2l Işlen Muduru Oka> GoMnsİn. # Haber Mcrkezİ AMslkadir İBcHmıa. Dm Ya/ıla- Kem Çafcfkan. Vajtırma Şafcu Alpa>, Duzdıme \Mullah \IZKI # KoordmaiOr
Mudüru YaJçiD Bmytt, Sa>fa Duzeru Y'önetmem AH Ac*r 0 Temsılcder % Malı lîler E#l Ertnl ^ Muhascbe B«tnl W«r 0 BUtçe-PUrüama Srvfi OtM>ıhefco|iıı 0 Rehtam A>K Tornı '
ANKAR\ AhHKt TM, İZMÎR Hikmrt Çctinkan, ADANA. Çelin Vlgenoğtn >ı>ınlar Hnlyı *k>ol 0 Ida-; Huseyiı Gıifer 0 Isierne O^« Çrfıh 0 Bıl* .iiem Sul lul # Persond Sr
OU» UM. Vllfn «Q<r. Hu»
C n l . HlknM ÇfttUa*. Okı>
mn Tu
34334 lu P( » • Isunbd Td: İI2 0? 05 (20taı).1da 22246, FUL (I) S» « '"2 0
â*<o*>^ U n Zı?a Gokalp Btv InkıUp S Vlo 19.4. Tcl 133 II 4M7. Ttta. 42344. F«* (4) 135
0< 6< 0 Izaır H Zıyı Sh 1352 S 2.3 W 13 12 30, Ttta S23S9, F«x (Sl) 19 J3 60
0 Uu>. lnonü Cad 119 S M I Kll I. Td 19 3" 52 14 lu:) Teta. 621J5, Fu. Tl> 19 H 52
"T"
TAKVİM: 3 AÖUSTOS 1990 Jmsak: 4.09 Güneş: 5.54 öğle: 13.15 tkindi: 17.09 Akşam: 20.26 Yatsı: 22.02
Dereden su içen zehirleniyor
Çorlıı deresi
zehir akıyor
Sayılan 130'a ulaşan, arıtma tesisi olmayan
kâğıt ve deri fabrikalarının asitli atıkları
Çorlu deresini hızla kirletiyor.
ÇORLU (Cumhnriyet) —
Arıtma tesisi olmayan kâğıt ve
deri fabrikalannın asitli atıkla-
nyla fokur fokur kaynayan Çor-
lu deresinde zehir akıyor. Kazlı-
çeşme'den gelen fabrikalann da
eklenmesiyle derenin iki kıyısın-
da hızla çoğalan deri fabrikala-
rının sayısı, dört ay içinde 60'tan
130'a ulaşö. Artık Çorlu deresin-
de balık ve kurbağa yaşamıyor.
Dere çevresinde bulunan 30 köy,
ne tanm yapabiliyor ne de hay-
vanlannı sulayabüiyor. Dereden
su içen canlı, zehirleniyor.
Dericiler, Kazlıçeşme'den son-
ra Tuzla'da yapımı sürdürulen
Organize Sanayi Bölgesi yerine
Çorlu'yu tercih edince, Ergene
çayı ve kollan yoluyla bölgede
yeni bir çevre kirliliği sorunu ya-
şanmaya başladı. Çorlu Yeni De-
ri Sanayicileri Arıtma Tesisleri
Toplu Işyeri Yapı Kooperatifi'n-
ce geçen hafta temeli atılan gün-
lük 4500 metreküp atık arıtma
kapasiteli tesisin, Çorlu deresini
kurtarmaya yetmeyeceği bildiril-
di.
llgililer, Çorlu'nun ANAP'lı
eski Belediye Başkanı Seyfettin
Mcriç önderliğinde başlatılan,
ancak bir sonuç alınamayan arıt-
ma çalışmalarını, çevre için ya-
püan çalışmalara bir "köstek"
olarak değerlendirdiler. Eski de-
ricilere ait tesisin hiç antma yap-
mamış, referansı olmayan bir şir-
kete verildiğini ve ihale aşama-
sında da bazı kişilerin kayınldı-
gını öne süren ilgililer, "Bdcdi-
yeden lek beklentimiz, destek ol-
masın, ama köstek de olmasın
yeter" dediler.
Devletten destek almadan ken-
di olanaklan ile 18 ayda tamam-
lamayı düşündükleri biyolojik,
fiziksel ve kimyasal antma yapa-
cak tesisin, 60 yeni deri fabrika-
sının atıklannı temizleyeceğini
kaydeden Çorlu Yeni Deri Sana-
yicileri Antma Tesisleri Toplu Iş-
yeri Yapı Kooperatifi Başkanı
Hüseyin Alver, "Öteki kıyıda
bnlnnan 70 eski dericiye ait ant-
ma çaksmıyor. Çahsabilmesi için
GüLLÜK ~~
Havalimanı
alanı,
antik kent
ÖZCAN ÖZGÜR ~
MUGLA — Güllük Hava Li-
mam'nın yapılması planlanan
alanda antik Passala kentinin bu-
lunması "hava limanı
tartışmasına" yeni bir boyut ka-
zandırdı. Kültür Bakanlığı Kültür
ve Tabiat Varlıklannı Koruma
Genel Müdürlüğü, Altan Akat
imzasıyla Muğla Valiliği ile Izmir
2 Numaralı Kültür ve Tabiat Var-
hklan'nı Koruma Kurulu'na ya-
zı göndererek, Bodrum Hava Li-
manı'nın projelendinldiği alanda
"inceiene" yapümasını istedi.
Kültür ve Tabiat Varlıklanm
Koruma Genel Müdürlüğü'nce
gönderilen yazıda şöyle denildi:
"Göllük kasabası yakımnda,
Dalyan lagüner alanı, antik Pas-
sala kenti üzerinde hava limanı
yapdacagı bildirilmiştir. Konunun
Izmir 11 numaralı Kültür ve Ta-
biat Varlıklannı Koruma Kunılu
Büro Müdürlügü ve Milas Müze
Müdiiriügii uzmaıdanndan oluşa-
cak beyetçe ivedüikk inceknerek,
konannn tzmir 11 Numaralı Kül-
tür ve Tabiat Varhklannı Kora-
ma Kurulo'nda değerlendirilme-
sint ve inceleme sonucu haarlana-
cak dokümanlarla, ahnacak kn-
rul karannm birer örnefinin ba-
kanbğımız genel müdürlügnne
gönderilmesini..."
Bu arada kendisiyle görüştüğü-
müz Bodrum Müzesi Arkeologla-
nndan Bahadır Berktay, söz ko-
nusu alanda antik Passala kenti-
nin bulunduğunu doğrulayarak,
"hava limanı tam üzerine mi ya-
pılmak Lsteniyor, bilmiyornm.
Ancak GüUük lagüner * • ' " • da
baluDdagu yerde antik Passala
kenti balunmakta. Yüzeyde pek
bir sey göriinmez. Bu yerde he-
men bir kurtanna kazısı yapmak-
ta yarar var" dedi.
de 1 mUyar lira gerekli" diye ko-
nustu.
Çorlu'da bulunan deri fabri-
kalannın çoğunun Kazlıçeşme'-
den geldiğini ve sayılarının her
geçen gün artacağuu vıırgulayan
kooperatif maü müşaviri Ata Sa-
yın da şunları söyledi: "360 mil-
yon lira harcanarak yapbrüan es-
ki antma bugüne kadar hiç ça-
lışmadı. Çorlu deresi büyük bir
kirlilik tenlikesi ile karşı karşıya.
Sayılan 70'i bulan eski fabrika-
lar antma tesisi kurarlarsa, Çer-
kezköy'den de kirlilik gelmezse
Çorlu deresi temizJenir."
Deri ve kâğıt fabrikalannın
yanı sıra Çerkezköy'de bulunan
200 dolayındaki sanayi tesisinin
zehirli atıkları da Ergene çayı ve
kollannı tehdit ediyor.
İki altın top, bir gümüş çubuk her derde deva mı?
Bileziği tak,'stres'i atSERPİL GÜNDÜZ
"İki altın top, bir gümüş çu
Sağ kolunuza
stresten ve şeker
kurtuluyorsunuz, sol kolunuzda
kalpten yüksek tansiyona, hemo-
roidden cinsel sorunlara değin her
türlü organik rahatsızlığınız geçi-
veriyor.
"Her derde deva" bilezikler şu
anda 100 binden fazla kişinin ko-
lunda. Eczaneler yok satıyor, itha-
latçı firma talepleri karşılayamı-
yor. İşin içine "cinsel sorunlar" da
girince kapış kapış gidiyor bilezik-
ler. Oysa bileziği tanıtan broşürün
Ingilizce açıklamasında, "düzen-
siz ve agnlı âdet sancdannı" (ir-
regular and painful menstnıati-
ons) düzenler deniyor. Fonksiyo-
nel cinsel sorunlardan hiç söz edil-
miyor.
Dolmuşta, vapurda, barlarda,
lokantalarda, yoÛarda hemen her-
kesin kolunda. Stresten kurtarmış
kimilerini, kimilerinin de migre-
100 bin kîşi Bileziği sol kolunuza taktınız mı kalpten yüksek
tansiyona, hemoroidden cinsel sorunlara dek her şey, sağ kolunuza
taktınız mı da şekerden ştrese dek birçok hastalık ortadan kalkıyor.
taktığmızda, Bugün 100 bin kişi Türkiye'de 'iki altın top, bir gümüş çubuk'tan
hastaiığından oluşan bileziği kolunda taşıyor. İthalatçı firma talepleri
karşılayamıyor.
tlaç yerîne mi? İstanbul Üniversitesi'nden Prof. Şahika
Yüksel'e göre bilezikler "ilaç yerine" kullamlıyor ye psikolojik
kaynaklı bazı rahatsızhklara iyi geliyor. Yüksel, "İnsanların
inanacak bir şeye ihtiyacı var" diyor. İstanbul Üniversitesi'nden iç
hastalıklar uzmanı Prof. Faruk Alagöl ise "Organik hastalıklara iyi
gelmesi düşünülemez, psikosomatik hastalıklarda ise ilaç yerine
geçebilir" diye konuşuyor.
nine, romatizmasına iyi gelmiş.
Bileziklerin bir sım mı var, yok-
sa insanlar kendilerine bir daya-
nak noktası mı anyor?
İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri
Kliniği'nden Prof. Dr. Şahika
Yüksel'e, "Niçin bu bileziklere
başvnnıyor insanlar?" diye soru-
yoruz. Prof. Yuksel'in yanıtı şöy-
le:
"Kişilerin bir zorlukla başa çı-
kıp onu yok etmesi için çalışma-
sı, süreklilik ve kuvvet isteyen bir
ugraşür. Ama dışandan bir kuv-
vetin bizi iyileştireceğine dair bit
bilgi, bir inanç, -ki bu bir iman,
bir teneke parçası ya da benzer bir
şey otabilir- süreci hızlandınr. Bu-
na bağlanmak, kişivi bastalığı ve
davranışlanna Uişkin sorumluluk-
tan muaf tutuyor. Özellikle aile,
okul, devlet gibi yetkeci sistemler
içinde yetisen insanlar kendi ken-
dilerine güvenebilecekleri inancı-
nı daha geç ve guç elde ederier. Bu
nedenie bir dış kontrol aracı ola-
rak sunulan bu bilezik, birçok kişi
tarafından ümitle saniabilecek bir
can simidi olarak gorulebilir."
Sağlık sisteminin işle>'iş bıçimi
\
DENİZE GtRMEK KOLAY DECtL — Denize hep bakmakla olmuyor, biraz da serinlemek istiyorsunuz orada. Ama o kadar kolay degil. Bir motor bulacaksuuz önce
sizi kiriiligin erişemedigi yerlere taşıması için. Çok yornlmayı, canınmn ve ciizdamnızın bırpalanmasım da göze almalısınız. (Fotograf: Ümit Otan)
Bodrumda tatilciolıııak zorŞöyle bir denize bakıyorsunuz, bataklığı
görmemeye çahşıyorsunuz. Kendinizi serin
havuza bırakıyorsunuz deniz niyetine. "Bir
kahve alabilir miyim?" diyorsunuz barmene.
"Sıcak su yok" yanıtıyla odanızın yolunu
tutuyorsunuz.
ÜMtT OTAN
BODRUM — Deniz yalnızca
"manzara" işlevi görüyor Bod-
rum'da. Serinlemek mi istiyorsu-
nuz, koca havuzlar ne güne duru-
yor? Çok paralar ödeyerek kala-
cağınız turistik tesiste her şeyin iyi
gideceğini sanıyorsanız aldamyor-
sunuz. "Bir akşam kahvesi
içeyim" dediğinizde, "sıcak su
yok" yanıtı keyfinizi bozmasın,
tatile daha yeni başlıyorsunuz...
Bodrum'un merkezi artık bar-
lara terk edildi. Denizi yatlar tes-
lim aldı. Binlerce j'apının fosep-
tiklerinden sızanlar Bodrum'un
denizine "pes" dedirtti. Şimdiler-
de deniz Bodrum'da yalnızca
manzarayı tamamlıyor, hepsi o
kadar. Pansiyoncular bile işin
"vehametini" görmüş olacaklar ki
onlar bile yüzme havuzu yaptırı-
yor küçuk tesislerine
Gurültunun, kirliliğin esir aldı-
ğı Bodnım'dan kaçıp, yakın yöre-
lerde guzel bir tatil geçirmek iste-
yenler, gürültünün ve kirliliğin
kendilerinden evvel yörelere
"konuk" olduğunu görüp şaşın-
yorlar. Yıllarca sessizliği ve temiz-
liği nam yapmış. Şimdi mi, ne ge-
zer...
Turistik tesisler yaptıklan ant-
malarla kirliliği önlemeye çalışı-
yorlar. Bazı antmalar pes etmiş,
malum kokudan geçilmiyor. tşlet-
meciler birleşip devletten yardım
istemişler, hâlâ bekliyorlar. Sa-
bahlara kadar çalınan davul zur-
nadan turistlere "gına" gelmiş ki
şikâyet dilekçesi yağdınyorlar.
Birçok tesis yetkilisi de gerekli yer-
lere başvurmuş, ama sonuç yok.
Denizin manzara olarak kulla-
nıldığı, yuzme havuzlu, iki kişilik
odasını 220 bin liradan bir gece-
liğine size sunan işletmede şöyle
rahat bir nefes alacaksınız. Sabah
kahvaltısı ile gune başlıyorsunuz,
açık bufenin önünde bir kalaba-
lık, turistler homurdanıyor. Nede-
nini soruyonız. "Her sabah gül re-
çeli oimaz ki" diyorlar. Garson
gençler "Elimizden bir şey
gelmez" diyor. Bir turizmci, ba-
şında sürekli yer alan "personel
yetersizligi" olayının yanlış yo-
rumlandığını söylüyor ve ekliyor
"Personelden çok işletmeciler-
den yakınmak lazım. Bakkal dük-
kânı bile açarken bir yöntera var-
dır. Turistik tesisi ise eline parayı
geçiren açıyor."
Gerçekten turistik tesisteki ça-
lışanlar güleryüzlü, işlerini seve-
rek yapıyorlar. Hepsi turizm oku-
lundan. Şöyle bir denize bakıyor-
sunuz, bataklığı görmemeye çalı-
şıyorsunuz. Kendinizi serin havu-
za bırakıyorsunuA deniz niyetine.
Barın yan tarafında asılı bir fiyat
listesine gözünüz takılıyor. Sand-
viç 7 bin, hamburger 8 bin lira.
Dört kişilik bir aile sabah, öğle,
akşam yalnızca sandviç ve meşru-
bat içerek bir hafta geçirse diye
düşünüp hesaplamaya başlıyorsu-
nuz. Toplamı buluyorsunuz, tamı-
tamına 840 bin lira.
Denize hep bakmakla olmuyor,
biraz da orada serinlemek istiyor-
sunuz. O öyle kolay değil. Bir bar-
dağı bin liraya gelen sulardan alıp
çantanıza depolayacaksınız. Bir
motor bulacaksınız sizi kirliliğin
erişemedigi yerlere taşıması için.
Çok yorulacaksınız, canınız ve
cüzdanınız çok hırpalanacak, ama
ne yapakm, çok istiyorsunuz. Dö-
nü;te yorgunluğunuzu atmak için
herhangi bir kapıdan içeri dalın,
orası muhakkak bardır. Eh artık
"turistik" otelinize dönebilirsiniz.
llle de Bodrum'da tatilci mi ol-
mak istiyorsunuz? Eh, siz bilirsi-
niz. Anlattıklarımız yaşadıkları-
mızın çok küçük bir parçası. Bod-
rum'da tatilci olmak zordur...
Menopoz, artık kaduıınkâbusu değil
Pittsburg Üniversitesi psikologlarının yürüttüğü
ve 2500 kadın üzerinde yapılan bir araştırmaya
göre menopoza giren kadınların çoğu âdet
görenlerden daha fazla stres yasamıyor.
Dış Haberler Senisi — Meno-
poz, az tanınan, hakkında az ko-
nuşulan ve çoğu kadın için zoı
katlanılan bir devre. Bugün bilim,
kadına, üreme çağının sona erdi-
ği bu dönemde de yardım ediyor.
Kadında âdetlerin kesilmesi an-
lamına gelen menopoz çoğunlukla
45 ve 55 yaşları arasında başlıyor.
20. yüzyıldan önce yaşam süresi
çok daha kısa olduğu için ölüm
öncesi dönem olarak korkulan
menopoz günümüzde bu özelliği-
ni yitirmiş bulunuyor. Artık ka-
dınlar, yaşamlarının üçte birini
menopoz sonrasında geçiriyorlar.
Yapılan yeni araştırmalar günü-
müz kadınınm, menopozu anne-
leri kadar sıkıntıyla yaşamadıkla-
rını gösteriyor. Pittsburg Üniver-
sitesi psikologlarının yürüttüğü
bir araştırma sonucuna göre me-
nopoza giren birçok kadın henuz
âdet görmeye devam eden kadın-
lardan daha fazla depresyon, stres
ve diğer sıkıntıları yasamıyor.
Araştırmaya katılan 2500 kadının
çoğunun büyuk sorunlarla karşı-
laşmadığı, bunların sadece yüzde
3'ünün bu dönemi olumsuz yaşa-
dığı gözleniyor.
Öte yandan, biyolojik açıdan
menopozun kadın yaşamında son
derece önemli bir dönem olduğu
belirtiliyor. Dişilik hormonu ost-
rojendeki azalma vücuttaki 300
kadar değişik işlevi etkiliyor. Bu
hormonal azalma çoğunlukla 35
- 40 yaşlarında başlayarak yavaş
yavaş ilerleyebildiği gibi herhan-
gi yaştaki bir kadın, ilaç tedavisi
veya yumurtalık ameliyatından
sonra ani ve şiddetli bir menopoz
yaşayabiliyor. Kadınların sadece
yüzde l'i, menopoza 40 yaşından
once doğal olarak giriyor.
Erken \eya geç gelişsin, doktor-
lar menopozu bir hastalık döne-
mi olarak görüyorlar. Bir endok-
rin guddesi olan yumurtalıkların
işlevi kaybolunca sorunlar da baş-
lıyor. Menopoza giren kadınları
iki ciddi sağlık problemi bekliyor:
Kalp hastalıkları riski artıyor ve
oluşan kemik kaybı nedeniyle os-
teoporozis ve kalça kırıkları ola-
sılığı fazlalaşıyor.
Menopoza giren kadınların
yüzde 67'sinin bir yıl, yüzde
25'inin ise 5 yıldan fazla yaşadık-
larına bir belirti de sıcak basması
ve buna bağlı olarak gelişen uy-
ku bozuklukları.
Menopoz belirtileri listesinde
daha sonraki sırayı derinin ince-
lip kuruması alıyor. Bu durum va-
jina içi için de geçerli olduğundan
cinsel ilişki acı verebiliyor. Yine
belirtiler arasında idrar yollan en-
feksiyonlannda artış, sesin kalın-
laşması, yüzde kıllanma, cinsel is-
tek azlığı, kısa dönemli hafıza
azalması, ruh halinde değişkenlik
ve üzüntü sayılabiliyor.
Östrojen seviyeleri hızla düşen
kadınlara birçok tedavi öneriliyor.
Bunlardan en etkilisi ise hiç kuş-
kusuz, azalan östrojen ve projes-
tini yerine koymaya yönelik hor-
raon tamamlama tedavisi. Bu te-
davi ile kalp hastalıkları riski aza-
lıyor ve sıcak basmalan önlenebi-
liyor.
Menopoz dönemindeki kadın-
ların yuzde 70'i bu tedaviden fay-
dalanabiliyor. Ne var ki bu teda-
vinin meme kanserine yol açtığı
konusunda hâlâ süren tıbbi tartış-
malar yüzünden birçok doktor, te-
daviyi hastalanna önermek iste-
miyor.
Merkuri, Atina'yı istiyor
Ana Muhalefet Partisi PASOK ile komünist
partilerden oluşan SINASPISMOS, Atina ve
diğer büyük kentler için ortak aday göstermeye
kararverdiler.
STELYO BERBERAKİS
ATtNA — Yunanistan'da bir yıl
içinde üst üste yapılan üç millet-
vekili seçimlerinden sonra sıra
şimdi yerel seçimlere geldi. Yuna-
nistan'ın iç siyaseti acısından mil-
letvekili seçimleri kadar olmasa
bile son derece "önemli" olarak
algılanan yerel seçimler, iktidar
partisi için "nabız yoklaması" ni-
teliö taşıyacak.
OnflmUzdeki ekim ayında yapı-
lacak olan yerel seçimlerde bütün
dikkatler kuşkusuz Atina Beledi-
ye BaşkanlığYnda toplanıyor. Ana
muhalefet partisi sosyalist PA-
SOK ile komünist partilerden olu-
şan SINASPISMOS, Atina ve di-
ğer büyük kentler için ortak aday
göstermeye karar verdiler. Atina
Belediye Başkanlığı için de eski
ünlu aktris ve PASOK dönemin-
de 8 yıl Kültür Bakanlıgı görevini
başanyla sürdürmüş olan 65 ya-
şındaki Melina Merkuri'yi destek-
leyeceklerini açıkladılar. Ancak
iktidar partisi Yeni Demokrasi
(YDP), başkent Atina icin beledi-
ye başkan adayı bulmakta olduk-
ça zorluk çekiyor. Savunma Ba-
kanı Yannis Varvitsiottis'in, Ati-
na Belediye Başkanlığı için ken-
disinin aday gösterilmesi yolunda-
ki arzusu YDP'yi kanştırdı. YDP
çevrelerine göre Varvitsiottis'in
cumhurbaşkanı ve YDP'nin kuru-
cusu Konstantin Karamanlis ile
arası "iyi degil." Bu nedenie YDP
Başkanı ve Başbakan Konstantin
Mitsotakis'in Varvitsiottis'in
adaylığını kabul edemeyeceğinden
söz ediliyor.
"BİRLİK VE BERABERLİK"
ve hasta-hekim ilişkilerinin bazen
güven verici olmaması nedeniyle
bu tür yöntemlere başvurulduğu-
nu anlatan Prof. Yüksel, şunları
söylüyor:
"Doktorlann hastalara, hasta-
hklanmn gidişi ve tedavisi ile il-
gili bilgi vermedikleri, zaman az-
lığından bunu önemsemedikleri
için bir sağlık kurumuna giden,
bedenine ilişküı soru soramayan,
öğrenemeyen bir kalp hastası ya
da şeker hastası için kendi duru-
ma müphem kaiacaktır. Bu tür bir
bilgiiendirme eksikligi, hastanın
durumuna ilişkin tıbbi yardım is-
teğini ve güvenini kıncı olacaktır.
Bu durumda başka sağlık knrum-
lanna ya da başka tedavi yöntem-
lerine başvurma olasılıgı artacak-
ör."
Bu tür bileziklerin "placebo"
(ilaç sanılan raadde) yerine geçe-
bileceğini öne süren Prof. Şahika
Yuksel'in açıklamalarına göre in-
san sağlığı ile ilgili problemlerin
bugün tıpta, ancak sınırlı bir bö-
lümü bilinerek müdahale edilebi-
liyor. Yapılan tedavinin bir bölü-
münün sonucu önceden kestirile-
biliyor. Bir bölüm organik rahat-
sızlık ise sadece denetlenebiliyor.
tlaçlar ve psikoterapiler, kişinin
düzelmesinde uygulanan yönteme
özgün olmayan ortak tedavi edici
etkenleri işletiyorlar. Bunlar o te-
daviden yararlanma ümidi ve sağ-
lık uzmanına sorununu aktarma-
nın, paylaşmanın rahatlatıcı etkisi
olabiliyor. Hasta belki uzun za-
mandır gizlediği ve çok farklı an-
lamlar yüklediği şikâyetlerinin
fazla ciddiye almadan düzelebile-
ceğini öğreniyor. Prof. Yüksel,
"Biz bn hastayla görüştügümüz-
de eger uygun bir tedavi edici or-
tam ve ilişki kunılmuşsa verdiği-
miz ilaç bir şeker (placebo) olabi-
lir. Bazı psikolojik zorlnklan
olanlarda sadece bu tür etkilerle
vakalann yüzde 30'unun sınırlı bir
zaman içinde de olsa düzelebile-
ceğini büiyoruz" diyor.
İstanbul Tıp Fakültesi tç Has-
talıkları Bölümü'nden Prof. Fa-
nık Alagöl ise bu tür bileziklerin
hiçbir bilimsel dayanagı olmadı-
ğını vurgulayarak "Kalp. romatiz-
ma, damar hastalıklan gibi orga-
nikvbir hastalığa i>i gelmez. Olsa
olsa telkin yoluyla, psikolojik yol-
la bir yararı olabilir. Psikosoma-
tik hastalıklarda telkinin yaran
olur. Örnegin, belki migrcni geçi-
rebilir" şeklinde konuşuyor.
Prof. Aiagöl'e göre organik ra-
hatsızlıklara da iyi geldiği öne sü-
rülen bu bileziklerin hastalığı na-
sıl ve hangi mekanizmayla iyileş-
tirdiği anlatılmıyor.
Eczanelerde 169 bin liraya satı-
lan uç kısımlan altın, gövdesi gü-
müş kaplama olan bilezikler
tspanya'dan ithal ediliyor. Edindi-
ğimiz bilgilere göre tspanyol yapı-
mı olan bu bilezikler, eczaneler-
de satılmıyor. Fiyaü 500 peseta.
Yani 25 bin lira. 750-1000-2000 Pe-
setaya kadar olanlan da var.
Ispanyollar fazla itibar etmedik-
leri için hiç kimsenin kolunda gö-
rulmüyor.
BATMAN ~~
Odenek
tükendi,
kazıdurdu
BATMAN (Cumhuriyet) — Ih-
su ve Batman barajlannın sulan
altında kalacak tarihi eserlerin
gün ışığına çıkanlması için tTÜ
öğretim üyesi Prof. Ohış Ank baş-
kanlığındaki 20 kişilik ekibin yö-
rede 15 gün önce başlattığı kazı
çalışmalan, odenek yetersizliği ne-
deniyle "zonmln" olarak tamam-
landı. Prof. Ohış Ank, "Bn yıl Fe-
deral Almanya ve ABD'den des-
tek görmedigimiz için Kültür Ba-
kanhgı'nın 50 milyonluk ödene-
ğiyle kazıya başladık. Bn da 15
gün yetti" diye konuştu.
GAP kapsamında yer alan Ilı-
su Barajı'mn sulan altında kala-
cağı açıklanan, ancak yapılan bir
dizi çalışma sonunda kurtarılan
Batman'ın Hasankeyf ilçesindeki
kazüann bu yüki bölümü "zornn-
In olarak" sona erdirildi. Beş yıl-
dan bu yana belli zamanlarda sür-
durülen Hasankeyf kazüannın so-
nımlusu İTÜ öğretim üyelerinden
Prof. Dr. Oluş Ank, "Kültür Ba-
kanı Namık Kemal Zeybek, Ha-
sankeyf kazılan için gerekli öde-
negin sağlanacağına ilişkin söz
vermişti, ancak sozünde durma-
dı" dedi. Bu yüki kazüann çok kı-
sa sürmesinde, "Federal Alman-
ya ve ABD'den destek gelmeme-
sinin de etkili olduğunu" belirten
Prof. Ank, kazıların bu kısıtlı
ödenekle bitirilemeyeceğini vurgu-
layarak şunlan söyledi:
"Beş yıldır sürdurülen kazılar-
da birçok eser bulımdn. Hasan-
keyfte ilginç mağaralar ve doğal
güzellikler var. Bu güzclliklere
dünyanın hiçbir yerinde rastiamak
mümkün değildir. Bu antik kent
açıkhava müzesi haline getirilme-
lidir. 15 gunlük çalışmamızda bi-
le çok sayıda eser gün ışığına çı-
kanldı. Kültür Bakanlıgı, Hasan-
keyf kazısı için ayırdıgı odenegi
daha fazla tutsaydı, 15 gün yeri-
ne daha fazla çalışır, yeni eserleri
ortaya çıkarabilirdik."
f
PTPden 'Alo
Vatan?
• ANKARA (AA) — PTT,
yundışından yapılacak telefoo
görüşmelerinde yabana dil ve
anında ödeme yapma
sorununu ortadan kaldıracal
yeni bir hizmeti servise
sokacak. "Alo Vatan" adlı t
servis ekim ayında hizmete
girecek. PTTnin 150. kunılu
yıldönümü çerçevesinde
hizmete sokulacak
yeniliklerden biri olan "Alo
Vatan" servisi, ilk aşamada
ABD, Japonya, İngiltere,
Kanada ve HoÜanda ile
Türkiye arasında karşılıklı
hizmet verecek. Yurtdışından
Türkiye'yi aramak isteyen bir
kişi daha sonra ilan edilecek
"Alo Vatan" servisi
numarasını çevirecek ve
karşısına çıkan PTT
memuruna aramak istediği
numarayı büdirecek.
Tarihi eseriere
koruma
• KONYA (AA) — tç
Anadolu Bolgesi'nde
bulunan Konya, Niğde,
Aksaray, Karaman, Afyon
ve Eskişehir illerinde bin
178 tarihi eser koruma
altında alındı. Konya
Kültür ve Tabiat
Varhklannı Koruma
Müdürü Ayhan Alp,
Konya'da 417, Niğde'de 2S8,
Aksaray'da 115,
Karaman'da 196, Afyon'da
105 ve Eskişehir'de ise 87
tarihi eseri koruma altına
aldıklarını söyledi. Alp,
koruma altına alınan ve \
tescilleri yapılan tarihi
eserler arasında han,
hamam, konut, mescit,
cami, köprü, mezarlık,
çeşme, doğal ve arkeolojik
SİT bolgelerinin
bulunduğunu belirtti.
Kahve kısırhk
yapıyor
• ANKARA (ANKA) —
ABD Ulusal Sağlık
Enstitüsü'nce yapılan
araştırmalar sonucunda,
günde 1.5 fincandan fazla
kahve içen bir kadının
çocuk sahibi olma şansının
'yan yanya azaldığı
belirlendi. Fransa'da
yayımlanan Science et Vie
dergisinde yer alan
araştırma sonuçlanna göre
çocuk yapmakta zorluk
çeken kadınlann, kafein
içerdiği için kahve ve kolah
içecekler, kafeine yakın
maddeler içerdiği için de
çay, çikolata ve kakao
aknamalan gerekiyor.
Seks,
bilgisayarda
• ANKARA (ANKA) —
ABD'de en son bilimsel
bügilerin ışığı altında
seksüel hayaü bilgisayar
yardırmyla düzenleyen
"Intracourse" adh bir
bilgisayar diski geliştirildi.
Populer Mechanice
dergisinde yer alan bir
habere göre "Intracourse"
bilgisayar aracılıgıyla ilgili
kişiye 85-145 soru
soruluyor. Bu sorularla
seksüel alandaki tüm
üişkiler, hayalleT ve özel
tercihler bügisayara
aktanlıyor. Daha sonra seks
uzmanlanna ve daha 100
kadar bilimsel kaynağa
dayanan bir programla
bilgisayar, verilen yanıtlar
ışığmda ilgili kişinin seksüel
profılini çıkanyor ve bu
veriler 3 ya da 12 sayfahk
bir kitapcık şeklinde
sunuluyor.
Kiliseler
onarıhyor
• NEVŞEHtR (AA) —
Nevşehir'de bulunan
kayadan oyma tarihi
kiliselerin restorasyonu için
uluslararası düzeyde yardım
kampanyası açılması
istendi. Kapadokya Turistik
lşletmeler Derneği
(KAPTtD) Basm Sözcüsü
Şahin Kaya, tahrip olan
kayadan oyma kiliselerin
restorasyonu için her yılın
eylül ayı içinde 15 gün süre
tanmdığını beürterek
"Eldeki olanaklarla bu süre
yetmez. Uluslararası bir
kampanya açılarak maddi
destek istenmesi gerekli"
dedi.
\ason küisesi
• ORDU (Cumhuriyet) —
Milattan önce 7-8. yüzyülarda
geçen ve mitolojide "Aİgonot
Efsanesi" diye adlandınlan
olayın kahramanı Yason'un
gemilerini yanaştırdığı
burunda bulunan "Yason"
adlı kilıse bakımsızlık
yüzünden çökme belirtileri
gösteriyor. Altın arayıalannın
tahribinin yanı sıra doğaya da
karşı koymaya çalışan ldlise
için ilgililerin hiçbir çalışma
yapmaması, buraya gelen
yabancıların yanı sıra
Türklerin de tepkisini çekiyor.