Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 28 AGUSTOS 1990
KÖRFEZ KRIZİ...KÖRFEZ KRİZt... KÖRFEZ KRİZİ...KÖRFEZ KRİZİ... KÖI
Irak, gemilerine Batılılann ablukasına uyma emri verdl Arafat banşplanı önerdi
Arap Birliği çözümpeşindeArap Birliği'ne üye 21 ülkeden 12'sinin olağanüstü Arap
zirvesinin 30 ağustosta Kahire'de düzenlenmesini
onayladığı bildirildi. ABD, 36 Irakhyı sınırdışı ediyor.
Katar, topraklanna "dost yabancı ülkelerin" askerlerinin
girmesine izin vereceğini açıkladı.
BM Genel Sekreteri Cuellar, Irak Dışişleri Bakanı Tarık
Aziz ile Amman'da bir araya gelecek. Cuellar kendi
girişimiyle Amman'a gideceğini belirterek 'Aşırı tehlikeli
sorunun çözümünde iyimserim diyemem ancak ümitliyim' dedi.
Kahire'de perşembe günü Arap ftrtığı toplafrtısı
yapıtmasını, bırüğin 12 ûyesı kabul etö Körfez krizinde 26. gün
27 Ağustos 1990
Irak DışışJen Bakanı Tank Aaz. ABO'yı
böJgedekı petrol yatatdanna gûz
dıkmetde suçiadı
Ordûn Kralı
Hftseym. Turaıs'a
gittı.
SUUOİ AM8ISTAN
Ingıltere Savunma
Bakanı Tom King,
Körta'e gıtti
= Ana yollar
— Boru tatla
Dış Haberier Servisi — Körfez krizini "si-
lahlar konusmadan" çözümlemek için sür-
dürülen diplomatik gırişimler yoğunlaşıyor.
Arap Birliği'ne Uye 21 ülkeden 12'si soru-
nu görüşmek üzere perşembe gunu Kahire1
de olağanüstü bir toplantı yapma konusun-
da anlaştılar. Irak, Yugoslavya'dan arabu-
luculuk yapmasını istedi. Bağdat'ın gemi-
lerine Baulılar tarafından uygulanmakta
olan ablukaya uymaları emri verdiği bildi-
rildi. FKÖ lideri Yaser Arafat, Körfez kri-
zinin çözurnü için bir banş planı onerdi. Su-
dan Devlet Başkanı Ömer El Beşir, Saddam
Hüseyin ile görüştü. Endonezya Devlet Baş-
kanı Suharto da arabuluculuk önerdi.
Arap Birliği Bakanlar Konseyi toplantı-
sının yapılması için gereken çoğunluğun
sağlandığı, olağanüstü oturumun 30 ağus-
tosta Kahire'de yapılacağı haber verildi.
Arap Birliği üyesi 21 ülkeden 12'sinin ola-
ğanüstü Arap zirvesinin 30 ağustosta Ka-
hire'de düzenlenmesini onayladığı bildiril-
di.
Arap Birliği'ne yakın kaynaklar, Körfez
tşbirliği Konseyi'nin 6 üyesi dışında Suri-
ye, Lübnan, Mısır, Somali, Cibuti ve Fas
Arap zirvesinin 30 ağustosta düzenlenmesi
konusunda olumlu yanıt bdirttiler.
Olağanüstü Arap zirvesinde 10 ağustos-
ta Kahire'de düzenlenen zirve toplantısın-
da alınan kararların inceleneceği belirtildi.
Suriye ve Mısır, Arap Birliği'nin olağa-
nüstü toplanması çağnsında bulunmuş, top-
lantı tarihinin önce 26 ağustos olmasını is-
temişler, ancak daha önceki Arap zirvesin-
de alınan kararların Genel Sekreter Şadli
Klibi tarafından incelenebilmesi amacıyla
toplantının 30 ağustosa ertdenmesi çağn-
sında bulunmuşlardı.
Arap Birliği üyesi 21 ülkeden sadece 3'ü
(Mısır, Fas ve Suriye) Suudi Arabistan'a as-
keri birlik gönderdi.
Bu arada Irak'ın toplantıyı boykot ede-
ceği bildirildi.
Perşembe günü yapılması için Mısır'ın
büyük çaba gösterdiği olağanüstü toplan-
tının, aynı zamanda Arap 'birüginin' bir sı-
naması olacağı belirtiliyor. Irak'ın Kuveyt'i
işgali karşısında farklı tavırlar geliştiren
Arap ülkeleri arasındaki görüş farklılıkla-
rının, bu olağanüstü toplantının gerçekle-
şememesi ya da az katılımla gerçekleşmesi
durumunda iyice su yüzüne çıkacağı iddia
ediliyor. AA'nın bildirdiğine göre Mısır'daki
siyasi gözleradler, bu durumun "Arap Bir-
liği Örgütıi'nün fiilen ikiye bölıinmesi ola-
sıhğını gundeme getirdigini" belirtiyorlar.
Irak gemileri "dur"
ihtanna uyacak
Reuter'm bildirdigine göre Irak hülnimr-
ti, gemilerine Körfez bölgesinde Batıülar ta-
rafından uygulanan ablukaya uymalarınj ve
"dur" ihtan üzerine durmalarını emretti.
Bağdat daha önce gemilerine dur ihtanna
meydan okumaları emrini vermişti. Böyle-
ce Irak hükümetinin tutumunda önemli bir
yumuşama meydana gelmiş oluyor.
Irak'ın BM temsilcisi, Bağdat'ın bu ka-
rarını "Ülkesinin banştan yana olduğunun
ve savaş istemediğinin işareti" olarak de-
ğerlendirdi.
Bush: Diplomatik çözüm
şansı çok az
ABD Başkanı George Bosh, Körfez krı-
zinin diplomatik bir anlaşmaya ulaştınlması
şansmın çok az olduğunu, ancak BM tara-
fından başlatılacak göruşme girişimlerinin
umut verebileceğini söyledi. George Bush,
Kanada Başbakanı Brian Mulroney ile bir-
h'kte düzenlenen ortak basın toplantısında,
"Saddam Huseyin, uinslararası hukuka
karşı o denli dirençli ki, verimli bir göriiş-
me suredoe henüz olanak vermiyorum" de-
di. Bush, Irak'ın Kuveyt'ten çekıimesini ve
Kuveyt'in eski yönetimin işbaşına gelmesini
öngörmeyen hiçbir anlaşmayı kabul etme-
yeceklerine ilişkin görüşünü de yineledi.
ABD, Irak'ın Washington Büyükelçiliğii
nde görevli, yedisi diplomat 36 Iraklıyı sı-
nırdışı edecegini açıkladı. ABD Dışişleri Ba-
kanlığı'ndan yapılan açıklamada, Irak'ın
Washington Büyükelçiliği'nin personel sa-
yısınm 55'ten 19'a indirildiği bildirildi. Dı-
şişleri Bakanlığı Sözcüsü Margaret Tutwi-
ler, bu yöndeki kararın dün sabah Dışişleri
Bakanlığı'na çağnlan Irak'ın Washington
Büyükelçisi Muhammed El Machat'a iletil-
diğini kaydetti. Büyükelçilikte kalacak olan
Iraklıların da hareket alanımn kısıtlandığı
belirtiliyor.
Katar, Körfez ülkelerine yönelik "olası"
bir saldınyı püskürtmek amacıyla "bazı
dost ülkelere askeri kolaylıklar saglamayı"
kararlaştırdı.
Katar Emiri Şeyh Halife Bin Hamid El
Tani, Kuveyt ve öteki bölge ülkelerinin, BM
yasası uyannca, "kendilerine yönelik her
tnriii saldınnın puskürtülmesi için askeri
yardım istemeve haklan bulunduğunu" bil-
dirdi. El Tani, Körfez'dekı gelişmelerin, Kör-
fez ülkelerine "dost ve kardeş" ülkelerin as-
ker göndermeleri gereğini ortaya çıkardığı-
nı ifade etti.
Arafat'la Saddam çözüm
konusunda anlastı
Filistin Kurtuluş Orgütü lideri Yaser Ara-
ÇÖLDE NAMAZ — Suriyeli Müslıiman askerier çöide de sabah namazım kaçırmıyorlar. Suriye askeri biriikleri Sondi Arabfetan'ın himayesinde oluştnnılan orduda görev alıyoriar. (Fotograf: AA)
WASHINGTON
Zaman kimden yana işliyor?ABD'li stratejistlerin bir
bölümü Körfez'deki uzun bir
kuşatmanın Amerika'nın
zararına olacağını ve hemen
saldınlması gerektiğini
savunurken, bir diğer grup
ablukanın Irak ekonomisini
çökerteceğini ve zamarun
Amerika'dan yana olduğunu
düşünüyor.
UFUK GÜLDEMtR
WASHINGTON — BM Genel Sekreteri
Perez de Cuellar'ın 'arabuluculuk* için dev-
reye girmesi, ABD'nin bu girişime itirazı-
nın oünaması ve Irak Dışişleri Bakanı Ta-
nk Aziz'in de Irak'ın "her konuyu" görüş-
meye açık olduğunu vurgulaması, Körfez
krizinde diplomatik bir süreç başlatırken,
gözler bir kez daha ekonomik ablukanın so-
nucunun ne zaman alınabileceği konusuna
döndü. Zaman, Körfez krizinde kritik bir
faktör, ama kimin yanında belli değil.
ABD'nin zamanın aleyhine çalıştığı ka-
nısına varması halinde krîzde tırmanma eği-
liminin başlayacağı kaydediliyor; ancak
ABD'de bu konuda görüş birliği yok. Bazı
önde gelen stratejistler, zamarun Amerika-
nın aleyhine, diğerleri de lehine calıştığı ka-
rusında. örneğin Kissinger, hergün ABD te-
levizyonlannda, "Uzun bir kuşatmadan en
çok Amerika zarar görür" temasıru işliyor.
Soğuk savaş dünyasının stratejisti Richard
Perie, Irak'ın nükleer ve kimyasal yetene-
ğinin hemen tahrip edilmesini savunuyor.
Zamanın Amerika'dan yana işledigi kanı-
sında olanlar da var. Örneğin eski savun-
ma bakanlanndan James Scblesinger, Car-
ter'ın Ulusal Guvenh'k Danışmanı Zbigai-
ew Brzezinski ve Yakın Doğu Enstitüsü'n-
den Barry Rnbin bu görüşte. Ikinci grup,
uluslararası ablukanın sadece petrol geliri-
ne dayalı Irak ekonomisini çökerteceğini, bu
yuzden de zamanın Amerika'dan yana ol-
duğunu düşünüyor.
ABD yönetimi şu ana kadar bu konuda
bir görüş belirtmiş değil. Ancak ABD Baş-
kanı Bush'un kısa sürede bu konudaki uzun
vadeli stratejisini belirlemesinin gerektiği
kaydediliyor. Çunku Batı dünyasının her-
hangi bir konuda fazla uzun süre dayanış-
ma göstermek konusundaki sicilinin pek iyi
olmadığı vurgulanıyor. Bu bakımdan ABD,
gıda ambargosunun sonuçlannı çok yakın-
dan izliyor. Maliye Bakan Yardımcısı John
Robson başkanlığmda oluşturulan bir ekip,
günlük olarak Irak'ın durumunu değerlen-
diriyor. ABD yönetimi, alınan sonuçtan şu
ana kadar memnun görünüyor. Ancak
Irak'ın bir gıda ambargosuna gerektiğinde
yıllarca dayanabileceği karusında olanlar da
var. örneğin Abbot adlı gıda damşmanlık
şirketinin başkan yardımcısı Paul Jureidi-
ni, Irak'ın içeride tarımı aktive ederek ab-
lukaya uzun bir süre dayanabileceğini söy-
lflyor.
Philedelphia'daki Dış Politika Enstitüsü1
nün Direktörü Daniel Pipes, eğer ABD gı-
da ambargosu konusunda bugiınkunden
çok daha saldırgan davranmazsa, Irak'ın
birkaç kalem mal dışında ayakta duracak
kadar gıda üretebileceğini söylüyor. Buna
karşüık gıda ambargosunu bahane eden
Irak'ın, Batılı rehineleri açlık ile karşı kar-
şıya bırakıp ambargoyu Batı'yı acıtacak bir
unsur haline getireceğine, dolayısıyla da si-
lahın ters tepebileceğine dikkat çekiyor. Di-
ğer yandan ABD Kongresi, VietnamVJan bu
yana Amerikan askerini yıllar sürecek bir
savaşın içine atmaktan hep ürktü. Bu ba-
kımdan krizde meydana gelebilecek bir ki-
litlenmenin Bush'u, kongrenin giderek ar-
tan baskılannın hedefi haline getireceği ileri
sürülüyor. Aynca Amerikan kamuoyu, kriz
tırmandıkca, Arap dünyası hakkında da fi-
kir sahibı olmaya başlıyor: Örneğin, ordu-
nun Körfez'e 'demokrasiyi kurtarmaya' git-
mediğini, çunkü Kuveyt'te monarşi olduğu-
nu öğreniyor. Derinde olduğu için pompa-
lanması biraz masraflı olmakla birlikte
ABD'nin kendine yetecek petrolü olduğu-
nu, yani petrol için de Körfez'e gidilmedi-
ğini öğreniyor. Oysa enerji damarlan Kör-
fez'e bağlı olan Avrupalıların krize müda-
hil olmakta çekimser davrandıklanm öğre-
niyor. Amerikan kamuoyu bunlan öğren-
dikçe de sorular artıyor. Zaman bu bakım-
dan Bush'un aleyhine işliyor.
Zamanla Amerika aleyhine gelişen bir
başka olgu da Irak lideri Saddam Hnseyini
in Arap kamuoyunda "petrol gelirini raüs-
rif şeyhlerden alıp halka veren kahraman"
imajının yaygınlaşma eğilimi. Arap başkent-
lerinden haber veren Amerikalı gazeteciler,
Saddam Hüseyin'in tsrail'in Batı Şeria ve
Gazze*yi işgalini Irak'ın Kuveyt'ten çekilme-
si ile irtibatlanmasının sokaktaki Arap'a çok
cazip geldiğini vurguluyor. Oysa Amerika
özenle Israil'i bu konunun dışında tutuyor.
Çünkü Körfez'deki harekâtm "Araplara
karşı bir ABD-lsrail prodıiksiyonu" olarak
görünmesini istemiyor. ABD'nin çekindiği
konulardan birisi, bir çatışma halinde Irak1
ın Ürdün'e giderek bir Israil saldınsını çek-
mesi, böylece Irak'a karşı birleşmiş olan
'ılımir Araplann geri adım atması. Ancak
İsrail'in savaşa çekilmesi halinde, "çok sert
vurabileceği" göz önüne alınırsa, Irak'ın
böyle bir harekete girişmemesinin uzak bir
olasılık olduğuna da dikkat çekiliyor.
Zamanın Irak aleyhine işledigi kanısın-
da olanlar arasında, ABD'nin eski genelkur-
may başkanlanndan Amiral Thomas Mo-
orer de var. Zaman ilerledikçe ABD'nin
Körfez'deki askeri gücünü giderek arttırdı-
ğına, her geçen günle birlikte Irak'a vuru-
lacak darbenin şiddetinin ağırlaşacağına
dikkat çekiyor. ABD'nin Körfez'deki aske-
ri yığınağındaki temel hedefin, dengeyi kara
ordusunda da 2'ye 1 oranmda Amerika le-
hine bozacak bir askeri güce ulaşmak ol-
duğu kaydediliyor. ABD hava, deniz ve elek-
tronik savaşta zaten Irak'tan ileride. Bir aya
kadar tankçı, topçu ve piyade sımflannda
da ustünlüğu eline gecirmesi bekleniyor. Di-
ğer yandan her geçen gün başka uluslardan
da Körfez'e asker yığılıyor. Bu açıdan da za-
man Irak'ın aleyhine işliyor.
DIŞ BASIN
YürekliTürkiye,Batıyayardımetti
Türkiye kendisi için yaşamsal konularda Batı'dan hep ihmal
ve kayıtsızlık gördü. Ama bu ülke, Körfez krizinde yürekli
biçimde Batı'ya yardım etti. Çok önemli konumunu
Batı'yla pazarlık konusu yapmadı. Taviz kopartmaya
kalkışmadı. Türkiye'nin dostluğu, Batı'mn dostluğundan
dahasağlamçıktı.
DOUGLAS J. FEITH*
Körfez krizi, ABD'nin Batı'nın çıkarla-
nm savunmak için tehlikeli eylemlere katı-
labilecek kararlı, gözüpek müttefıklere ge-
reksinmesi olduğunu ortaya çıkardı. Kriz,
aynca ABD'ye dışarıdaki dostlanna sada-
kat göstermesinin sadece ahlaki bir yuküm-
lülük değil, aynı zamanda iyi bir yatınm ol-
duğunu da anımsattı.
ABD'nin türn müttefikleri arasında bu
krizden en fazla kazançh çıkmayı hak eden
ülke Türkiye'dir. TürkleT bu krizde kendi-
leri için büyük tehlikeyi göze alarak tered-
düt etmeden ABD'nin -ve genellikle
Batı'mn- yanında yer aldılar. Türkiye, bir-
kaç saat içinde Kuveyt'in işgalini kınadı ve
BM Güvenlik Konseyi'nde Irak'ın kmanma-
sı yolundaki Amerikan önerisini destekle-
di.
Türkiye'den geçen Irak boru hattımn ka-
patılması, bu ülkeyi yılda 300 milyon do-
larlık gelirden mahrum etti. Türkiye ile Irak
arasındaki ticaret hacmi ise 2 milyar dolar-
dır. Ama Ankara, Güvenlik Konseyi kararı
uyannca derhal ekonomik yaptınrnlan uy-
gulamaya başladı.
Türkiye'nin dış ilişkilerinde benimsediği
kural, kışkırtıcı eylemlerden ve ön plana fır-
lamaktan kaçınmakur. Ankara, uluslararası
tartışmalarda genellikle NATO konsensusü-
nün çerçevesi içinde kalmayı yeğler. Ama
Körfez krizinde Türkiye, kendisine liderlik
rolünün düştüğünü gördü. Zira Türkiye,
NATO'da halkı Müsluman tek ülke olup
Irak'la ortak sının vardır.
Bu aslında fazla hoş karşılanacak bir rol
değildi. Çünkü Türkiye'nin aksine Irak or-
ta menzilli balistik füzelerle kimyasal silah-
lara rakiptir; aynca nükleer silah üretimi
üzerinde çalışmaktadır. Üstelik Irak'ın kon-
vansiyonel silahlan da Türkiye"ninkinden
daha fazla ve daha moderndir.
Ama buna karşın Türkiye, ambargoyu
derhal destekleyip NATO ile Irak'a karşı iş-
birliğine girerek liderlik rolünü yürekli bi-
çimde yerine getirmiş ve çok yararlı obnuş-
tur. Ankara, Saddam'a karşı uluslararası
tepkinin oluşmasına çok büyük katkıda bu-
lunmuştur.
Türkiye'nin Batı ile gösterdiği dayanışma
öztflikle şu bakımdan da övgüye hak kazan-
mıştır: Bu ülke şimdiye dek kendisi için ya-
şamsal öneme sahip konularda Batı'dan ih-
mal ve kayıtsızlık görmüştür. örneğin as-
keri yardım konusunda Kongre hep Türki-
ye ile Yunanistan arasında belli bir orana
bağlı kalmıştır. Bu bağlantı Türklerin gu-
rurunu incitmektedir. Zira bağlantının ar-
dındaki mantık, Yunanistan'ın NATO müt-
tefiki Türkiye"ye karşı kendini savunabilme-
sini sağlamaktu.
Körfez krizinden önce Türkiye gururunu
yaralayan girişimlerin ABD'de sergilenme-
sine tanık oldu.
Şubat ayında, Senato azınlık lideri Bob
Dole, Senato kürsüsünde günlerce Osman-
h tmparatorluğu döneminde Türklerin "Er-
meni soykınmı" yaptıklannı ıddia etti. Re-
agan yönetimi, bu tür karar tasarüanna şid-
detle karşı çıkmıştı. Ama bu kez Bush yö-
netimi yetkilileri, Senatör Bob Dole'ün ta-
sarısına karşı güçlü bir muhalefet oluştur-
maktan kaçındılar. Ustelik bu konuda Be-
yaz Saray'ın yaptığı açıklama, Türkler için
Bob Dole'ün iddialan kadar gurur kına idi.
Temmuz ayında ise Washington, Yunanis-
tan'la imzaladığı yeni iş anlaşmasında Ati-
na'mn ısran ile Yunanistan'ı Türkiye^e karşı
güvence altına alma anlamına gelecek bir
ifadenin yer almasını kabul etti.
Bu arada Avrupa Topluluğu da Türkiye1
-
nin üyelik başvurusunu geri çevirmeye de-
vam ediyor. AT kaynaklan, Türkiye'nin, an-
cak eski Varşova Paktı üyelerinin AT'ye ahn-
masından sonra topluluğa girmesinin söz
konusu olabileceğini belirtiyorlar.
Ne var ki Irak krizi patlayınca Türkiye
tereddüt etmedi. Müttefıklerini suçlamadı
ve onlarla pazarlık yapmadı. Körfez krizi,
Türkiye'nin bölgedeki konumunun büyük
önemini gözler önüne serdi. Ama Ankara
bu eşsiz konumunu taviz kopartmak için
pazarlık konusu yapmadı.
Türkiye, yaşamsal yardım yaptığı Batı-
dan sadakatsizliğinin bedelini istemedi.
Türkiye'nin dostluğunun, bizim dostluğu-
muzdan daha sağlam çıkması, Batı için bü-
yük bir şans olmuştur.
Ama şansımızı zorlamayalım. (26 ağus-
tos)
* Türkiyc'yi temsil eden bir avukat olan Doug-
las Frith, Reagan yönetiminde yüksek dOzeyde bir
Savunma Bakanügı yetkilisi idi.
fat, Kuveyt'te 6 ay içinde yapılması istenen
seçimlere kadar Irak askerlerinin yerine bir
Arap Banş Gücü yerleştirilmesini önerdi.
Yaser Arafat ile Saddam Hüseyin'in,
Körfez krizine bir Arap çözümü bulunma-
sı konusunda görüş birh'ğine vardıklan bil-
dirildi. Filistin Kurtuluş örgütü'nden dün
yapılan açıklamada, bu çerçevede, bölge-
deki tüm yabancı askerlerin çekilmesi ve
Arap Birliği'nin korunmasıyia Filistin so-
rununa da çözum bulunabileceği vurgulan-
dı. Filistin Haber Ajansı Wafa'ya göre,
Bağdat'ta Arafat ile Saddam arasındaki gö-
rüşmeden sonra yapılan açıklamada,
"Arap topraklanna dış müdahaleye son ve-
rilmesinin geregi ve krizi Araplann birlik
olmasını saglayacak >e Filistin halkının
haklannın kazaıulması için verilen miica-
deleyi güçlendirecek bir Arap çozümıi bu-
lunması konusunda tam bir görüş birliği
saglanmLStır" denildi.
Körfez krizine banşçı bir çözüm amacıyla
bir dizi ziyarette bulunan Ürdün Kralı Hö-
seyin, gezisinin ikinci durağı olan Tunus'a
gitti. Resmi kaynaklardan edinilen bilgiye
göre, Ürdün Kralı Hüseyin, Tunus Havaa-
lanı'nda Devlet Başkanı Zeynel Abidin Bin
Ali tarafından karşılandı. _^
Irak'tan Yugoslavya'ya çagrı
Irak, Yugoslavya'dan, Körfez krizinin da-
ha da ağırlaşmasım engellemek için arabu-
luculuk yapmasını istedi. Yugoslavya Ha-
ber Ajansı Tanjug, Irak'ın isteginin dün Irak
Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in özel
temsilcisi' Planlama Bakanı Samal Medd
Faraci tarafından Yugoslavya Dışişleri Ba-
kanı Bodimir Loncar'a iletıldiğini bildirdi.
Ajansa göre Faraci, Körfez'deki gelişmeler-
den duyduklan "kaygıyı" dile getirdi ve
Bağdat yönetiminin, bağlantısızlann dönem
başkanı Yugoslavya'nın, öteki bağlantısız-
larla işbirliği içinde, "Krizin tırmanmasını
önlemeye yönelik girişimlerde bnlunabile-
cegine inandıgmı" kaydetti.
Körfez krizine diplomatik çözüm bulma
çabalan çerçevesinde önceki gün Bağdat'a
giden Sudan Devlet Başkanı ömer El-Besir,
Saddam Hüseyin ile görüştü. Irak haber
ajansı INA, Ürdün'e kısa bir ziyaret yaptık-
tan sonra Bağdat'a geçen El-Beşir ile Sad-
dam Huseyin arasında gerçekieştirilen gö-
rüşmede, uluslararası ve Araplararası sorun-
lann ele alındığını belirtti.
Cuellar-Aziz görüşmesi
Diplomatik çevreler, BM Genel Sekrete-
ri Perez de Cuellar'ın perşembe günü Am-
man'da Irak Dışişleri Bakanı Tank Aziz ile
yapacağı görüşmeyi merakla bekliyorlaı".
Irak Dışişleri Bakanı Tank Aziz ile gö-
rüşme yapmak isteğine ilişkin girişimi hak-
kında bilgi verdiği Güvenlik Konseyi'nden
bu konuda destek ve 660 ile 664 sayüı ka-
rarlar çerçevesinde müzakere yapma yetki-
si aldıktan sonra, bir basın toplantısı dü-
zenleyen Cuellar, "Kendi girişimhnte Irak
görüşmeleri için Amman'a gidiyorum. Aşın
tehlikeli sorunun çözümünde iyimserim di-
yemem, ancak ümitliyim" dedi.
Cuellar, çarşamba gunu New York'tan ay-
nlacağını ve perşerabe gunu Amman'da ye-
rel saat ile 17.00'de Irak Dışişleri Bakanı ile
görüşeceğini belirtti. Genel Sekreter, Am-
man görüşmelerinin "Yoğun kapsamlı ve
sorunun her yönününü ilgilendirecegini ve
kendisi için Guvenlik Konseyi'nin kararla-
n dışına çıkacak bir müzakere yapmasına
imkân olmadıgım" söyledi.
Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in
kendisini Bağdat'a davetini kabul etme ye-
rine Dışişleri Bakanı ile Amman'da görüş-
mesinin nedenini soran gazeteciye Cuellar,
"Iran-Irak savaşı sırasında Tank Aziz ile alü
yıilık ilişkimiz boyunca aranuzda bir yakın-
İık ve karşılıklı guven oluştu ve bir ikili di-
yalog doğdu. Bu aşamada böyle bir göriiş-
menin daha uygun olacağına inanıyonım"
karşılığını verdi.
"Güvenlik Konseyi'nin bir müzakere or-
ganı olmadıgım, bir karar organı
olduğunu" anımsatan Genel Sekreter, Irak1
ta müzakerenin gerektirdiği sure kadar ka-
lacağını söyledi. Genel Sekreter kendisinin
bu girişimi yapmasında hiçbir ülkenin tel-
kini olmadıgım ve Konsey'in 15 üyesinin ya-
nı sıra Irak'ın da bu yaklaşımı olumlu kar-
şıladığını sözlerine ekledi.
Aziz'den ABD'ye suçiama
Irak Dışişleri Bakanı Tank Aziz, ABD'-
yi, Körfez'e girerek petrol kaynaklarını ele
geçirmeye çalışmakla suçiadı.
Aziz, Bağdat'ta CNN televizyonuna ver-
diği demeçte, Amerikan yönetiminin pet-
role el koymak istediğini savunarak "O«-
lar kendi siyasetlerini bize empoze etmek
için Suudi Arabistan'ı, Birleşik Arap Emir-
likleri'ni, Katar'ı ve bölgedeki diger ülke-
leri zaptettiler" dedi.
Fransa savaşa hazır
Fransa Başbakanı Michael Rocard, Kör-
fez krizinin alınan önlemlerle giderilememe-
si halinde ülkesinin savaşa hazır olduğunu
açıkladı.
AA'run haberine göre, Rocard, dün ola-
ğanüstü toplanan parlamentoda yaptığı ko-
nuşmada, "Mntluluk gerjrea hiçbir savaşın
olmayacağıru biiiyoruz. Ancak yapüacak bir
şey kalmadığında da kendimizi başkalan-
nın Deden oldugu bu durumun dışında
tntamayız" dedi.
Fransa, Kuveyt'teki büyükelçiliklerin du-
rumunun ele alınması için BM Güvenlik
Konseyi'ni toplantıya çağırdı. Fransız Dı-
şişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada
aynca Kuveyt'teki büyükelçiliklerin normal
işlevlerini görmelerine katkıda bulunmak
amaayla bu ulkeye bir BM heyetinin gön-
derilmesi istendi.
Çin elçiliğine baskın
UBA Ajansı'na göre Irak birliklerinin
Kuveyt'te bulunan Çin Büyükelçiliği'ne gir-
diği, diğer büyükelçiliklerdeki kuşatmanın
ise devam ettiği bildirildi. Mısır haber ajansı
MENA, Irak birliklerinin bir süre önce di-
ğer büyükelçiliklerle birlikte kuşatılan Çin
Büyükelçiliği'ne girdiğini duyurdu. MENA,
Kuveyt'teki diğer büyükelçiliklerdeki kuşat-
manın sürdüğünü belirtti. Böylece Irak'ın
Çin Büyükelçiliği'ne girmesi ile ilk kez Ku-
veyt'teki büyükelçiliğini kapatmayı redde-
den ülkelerden birinin büyükelçilik
binasının dokunulmazlığı ihlal edilmiş ol-
du.