Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 26 AĞUSTOS 1990
KÖRFEZ KRİZİ...KÖRFEZ KR İZİ... KÖRFEZ KRf ZI...KÖRFEZ KRÎZt... KÖI
BÖLGEDE DENtZ GÜCÜBULUNAN ÜLKELER, AMBARGONUNUYGULANMASIİÇİN GEREKİRSE ZORA BASVURACAK
BM'denIrak'aaskeriönlemGüvenlik Konseyi, Irak'tan gelen ve Irak'a giden gemileri
önlemek için 'gerekli deniz gücünün" kullanılabileceğini
bildirirken, oylamada Küba ve Yemen çekimser kaldılar.
Güvenlik Konseyi'nin kararı ile Körfez'de ABD'nin
önderliğinde bazı Batılı ülkelerin Irak'a karşı bir süredir
uygulamakta olduğu abluka yasallık kazanmış oldu.
Kuveyt'in BM elçisi Abdülhasan, Güvenlik Konseyi'nin
kararının tarihi bir adım olduğunu söyledi ve "Irak rejimi
artık tümüyle tecrit edildi" dedi.
Dış Haberler Servisi — Birleşmiş Millet-
ler Güvenlik Konseyi dün sabah 13'e karşı
0 ve iki çekimser oyla aldığı tarihi bir ka-
rarla Irak'a karşı ekonomik ambargonun
uygulanması için denizde gerekli önlemle-
rin almması çağnsında bulundu.
Güvenlik Konseyi, Irak'tan gelen ve Irak'a
giden gemileri önlemek için 'gerekli deniz
güciinün' kullanılabileceğini bildirdi. Daha
önce oylamada çekimser kalacağı bildirilen
Çin Halk Cumhuriyeti kararın lehinde oy
kullanırken, Küba ve Yemen çekimser kal-
dılar. Böylece 15 üyeli Güvenlik Konseyi'n-
de karar O'a karşı 13 oyla kabul edildi.
Güvenlik Konseyi'nin kararı ile Körfez'-
de ABD'nin önderliğinde bazı Batılı ülke-
lerin Irak'a karşı bir süredir uygulamakta
olduğu abluka yasallık kazanmış oldu.
Güvenlik Konseyi'nin kararında şu ifade
kullanıldı: "Güvenlik Konseyi, Körfez'de ge-
mileri bulunan ülkelerin. Irak'a ekonomik
yaptınmlann uygulanmasının sağlanması
için Güvenlik Konseyi'nin otoritesi altında
gerekli önlemleri alması için çağnda
buluour.
Güvenlik Konseyi kararırun ikinci parag-
rafmda ise üye ülkelere çağnda bulunula-
Güvenlik Konseyi kararının tam metni
Gttvenlik ^
(1990), 662 (1990) ve 664 (1990) sayılı ka-
rarlarını hatırlatarak ve bu kararların tam
olarak dcrhal uygulanmasını talep ederek
Kuveyt'in Irak tarafindan işgalinin son bul-
masmda ve bu ülkenin meşru yönetiminin
hülcüjnranhğının bağımsızhk ve toprak bü-
tünlügtinün tekrar kurulmasında kararh
oiarak Irak'ın Kuveyt'i işgalınin masum in-
sanlann ölümüne yol açmasını kınayarak
ve Irak'm 660. 661, 662 ve 664 sayıh ka-
rarlara uymadığından ötûrü derin kaygı du-
yarak;
1. Kuveyt hüküraetiyle ışbhiiği içinde bu-
iunan ve bölgeye deniz güçleri yerleştiren
flye devletleri, özel koşullara uygun, oran-
Olı (commertsurate) önlemleri armaya ve ge-
rekli durumlarda bölgeye giren ve çıkan yûk
gemilerini, Güvenlik Konseyi'nin verdigi
yetkiyle durdurarak yüklerini ve rotalannı
tetkik etmeye ve 661 sayıh kararla öngörti-
len koşullara tam olarak uyulmasını sağ-
laraaya çağınr.
2. Üye devletleri, 661 sayüı karann hu-
kümlerine uyulmasım sağlamak amacıyla
yukandaki maddenin öngdrdüğu siyasi ve
diplomatik önlemleri en üst düzeyde kul-
lanmak konusunda işbirliği yapmaya davet
eder.
3- Tum üye devletlerden, BM Anayasa-
sı'na uygun oiarak bu karann 1. madde-
rak, 661 Nolu karara (Irak'a ekonomik yap-
tmm kararı) uyulmasım sağlamak için "ka-
rann birinci paragrafı uyannca azami siya-
sal ve diplomatik önlemleri kullanarak" iş-
birliği yapmaları istendi. Kararın üçüncü
paragrafında ise ilk paragrafta atıfta buhı-
nulan güçlere (Körfez'de deniz gücü bulun-
duran ülkeler), bu ülkelerin isteyebilecek-
leri yardımda bulunmaları için üye ülkele-
re çağn yapılıyor.
Güvenlik Konseyi'nin kararında aynca,
ilgili ülkelerin, BM Askeri Komitesi gibi me-
kanizmalan kullanarak eylemlerini koordi-
ne etmeleri isteniyor.
sinde atıf yapılan ülkeler tarafindan gerekli
görülmesi halinde yardırn sağlamalarını ta-
lep eder.
4. Bu karann uygulanmasının denetimi-
ni kolaylastırmak amacıyla üye devletler-
den yukandaki maddeler doğrultusunda ge-
nel sekreterle yapılacak muzakereden son-
ra Güvenlik Konseyi'ne ve 661 sayıh karar
uyannca kurulmus olan Askeri Kurmay
Konütesi'ne rapor sunmaiannı ve komite-
nin mekanizmalanna uygun olarak eyiem-
lerini işbirliği içinde yerine getinnelerirji ta-
lep eder.
Güvenlik Konseyi'nin kararı daimi üye-
ler arasında değişik yorumlara yol açtı.
ABD'nin BM temsilcisi Thomas Pickering
yaptığı açıklamada, karann "asgari askeri
güç" kullanılmasına izin verdiğini ileri su-
rerken Çin, ilke olarak büyük ülkelerin bu-
nalıma askeri olarak karışmasına karşı ol-
duğunu bildirdi. Reuter'in haberine göre
Çin'in BM temsilcisince, Güvenlik Konseyi
karanndaki "gerekli önlemler" deyişi, kuv-
vet kullarulmasını kapsamıyor.
Kuveyt'in BM elçisi Muhammed Abdül-
hasan, Güvenlik Konseyi'nin karannın ta-
rihi bir adım olduğunu söyledi.
Güvenlik Konsevi'nin önceki kararları
• 2 ağustos: Irak'ın Kuveyt'i işgal ettiği
gün Güvenlik Konseyi oybirliğiyle "Irak
kuvvetlerinin dertaal ve koşulsnz olarak Ku-
veyt'ten çekilmesini" istedi. (660 sayıh ka-
rar)
• 6 ağustos: Konsey, iki çekimser oya
karşıhk (Küba ve Yemen) 13 oyla Irak'a
karşı ticari, mali ve askeri ambargo kararı
aldı. (661 sayıh karar).
Tüm üye ülkeler ve hatta BM üyesi ol-
mayan ülkelerin, Irak güçleri Kuveyt'ten çe-
5. Sorunla aktif bir şekilde ilgilenraeyı
sürdürme karanndadır.
küinceye kadar bu karara uyması istendi.
• 9 ağustos: "Irak'ın Kuveyt'i ilhakının,
nedeni ne olursa olsun hiçbir hukuki daya-
nagı bulunmadıgı ve geçersiz olduğunu"
bildiren 662 sayıh karar oybirliğiyle kabul
edildi. Tüm ülkeler ilhakı tanımamaya çağ-
rıldı.
• 18 ağustos: Güvenlik Konseyi, Irak'ın
"Kuveyt ve Irak'taki yabancılann derhal
ülkeyi terk etmesine izin vermesini isteyen"
664 sayıh karan oybirliğiyle kabul etti.
ZAMAN TÜNELt GtBİ — Körfez'deki kriz nedeniyle Suudi Arabistan'ın Ku>ey t ile sınınndaki guveıılik onlemleri gazetecilere gösterildi. Sanki "uzak" geçmişten bir kesit sonan bu fotoğraf da onceki gün çekildi. (Fotoğraf: AA)
YöRUM
Güvenlik Konseyi kararı ve ötesiGüvenlik Konseyi'nin lfararı BM Anayasası'nın 7. bölümü
uyannca alınmış olup, bağlayıcı niteliktedir. Kararda tüm
üyelerin gereğinde yardım etmesinin istenmesine karşılık,
ağırhk bölgede deniz gücü bulunduran ülkelere verilmiştir.
ERGUN BALCI
BM Güvenhk Konseyi'nin Irak'a karşı
ambargonun uygulanmasını sağlamak ama-
cıyla gerekirse zor kullanmayı da içeren ön-
lemler ahnmasına izin verdigi tarihi karan
üzerinde durmadan, şu noktayı belirtmek-
te yarar var: BM tarihinde ilk kez ABD ile
Sovyetler Birliği bu tür bir kararı birlikte
desteklemişlerdir. Güvenlik Konseyi'nin
1950'de Kore konusunda aldığı karar sıra-
sında bilindiği gibi Sovyet temsilcisi toplantı
salonunda bulunmuyordu.
GüvenUk Konseyi'nin dünkü kararı son
derece dikkatli biçimde kaleme alınmış ve
esnek üslupta yazılmıştır. Kararın 1. mad-
desinin ilk paragrafı, "Bölgede deniz gücü
bulunan ülkeler, özel durumlara orantılı
(commensurate) olarak ve Gu\enlik Kon-
seyi'nin otoritesi altında, Irak'a giren ve çı-
kan gemileri durdurmak ve ambargoya
uyulmasım sağlamak için gerekli önlemle-
ri alabilir" diyor. Karar askeri önlem deyi-
şini gerçi kulianmıyor, araa "gerekli önlem-
ler", kontrol görevini yapan ülkelerin tak-
dirine bırakıldığından askeri önlemlerin de
paragrafın kapsamma girdiği açık.
Karann 3. paragrafında ise diğer ülkele-
re çağnda bulunuluyor ve "Karann ilk pa-
ragrafında aöfta bulunan ülkelere (bölge-
de deniz gücü bulunduran ülkeler), istedik-
leri yardımda bulunulması (BM Anayasa-
sı'na uygun olarak) talep ediliyor.
Yani bu paragrafa göre bölgede deniz
gücü bulunduran ülkelerden söz gelişi ABD
ya da tngiltere diğer ülkelere "Arkadaş be-
nim şuna şuna ihüyacım var, bana yardım
ediver" diyebilecek.
Güvenlik Konseyi kararında ağırhkh rol
Körfez'de deniz gücü bulunduran ulkeler-
de. Bu ülkeler gerekirse zor kullanarak yö-
redeki gemileri durdurup kontrol edebile-
cekler. Diğer ülkeler de gerektiğinde ve ta-
lep olduğunda bu ülkelere yardım edecek-
ler.
Karar Türkiye açısından kesinlikle Kör-
fez'e otomatik olarak askeri güç gönderme
yükümlüluğü getirmiyor. Bu bakımdan bazı
heveslilerin, böyle bir yorumda bulunma-
ları yanlış olur. Ama diğer ülkeler de kara-
rın dışında bırakılmıyor. Böyle bir şey za-
ten BM'nin nıhuna aykırı olurdu. Diğer ül-
keler, gerektiğinde ve Körfez'de deniz gücü
bulunduran ülkelerden yardım talebi geldi-
ğinde, yardım etmekle yükümlü tutuluyor-
lar. Ama bu talep ne şekilde olur? Talebi
alan ülke, bunu hangi koşullarda, hangi çer-
çevede karMİar? Bunlar tartışmaya açık ko-
nulardır.
Şu anda Güvenlik Konseyi kararı konu-
sunda açıkhkla söylenebilecek şey, bu ka-
rarın Körfez'de ABD tarafindan bir süre-
dir uygulanmakta olan fiili ablukayı yasal-
laştırması ve gemileri güç kullanarak dur-
durma hakkım tanımasıdır. Kararın man-
tıksal sonucu, "dur" ihtanna uymayan ge-
milere ateş açılabileceğidir.
Güvenlik Konseyi, herhalde BM'nin top-
yekün bir askeri müdahalesi havasından ka-
çınmak için Körfez'deki operasyonlann Gü-
venlik Konseyi tarafindan yönetileceği hük-
münü koymamıştır. Ancak bunun pratik so-
nucu, ablukada şimdiye dek önderlik eden
ABD'nin bu önderliğinin sürmesi olacak-
tır.
Körfez'de en büytık deniz gücüne sahip
olan ABD'nin operasyonlann önderliğini
üstlenmesi, tehlikeli sonuçlara yol açabile-
cek bir gelişmedir.
Kore ve Rodezya
Şimdi gelelim bazı sorunlara.
BM tarihinde Güvenlik Konseyi bundan
önce iki kere askeri önlemi içeren karar al-
mıştır. Konsey 1950'de BM üyelerinden gü-
ney Kore'ye yardım etmelerini istemiş,
1965'te tek yanlı bağımsızlık ilan eden Ro-
dezya'daki beyaz azınlık yönetimine karşı
Ingiltere'nin kuvvet kullanmasına (sırurlı bi-
çimde) izin vermiştir.
Güvenlik Konseyi'nin dün aldığı karar
(kuvvet kullanmayı içeren 3. karar) BM
Anayasası'nın 7. bölümüne göre ahnmıştır.
7. bölüm, "Barısa tehdit, banşın ihlali ve
saldırganlık" durumlarında ahnacak ön-
lemleri kapsar. BM Anayasası'nın 25. mad-
desi uyarınca Güvenlik Konseyi kararları
bağlayıcı olduğundan üyelerin bu kararla-
ra uymaları zorunludur. Anayasanın 7. bö-
lümünde sözü edilen ekonomik ve askeri
yaptırımlara karar verilmesi için önce Gü-
venlik Konseyi'nin 39. madde uyannca, ba-
nşın ihlal edildiğine, tehdit edildiğine ya da
saldırgan eylemin gerçekleştiğine karar ver-
mesi gerekir. Güvenlik Konseyi bu durumu
saptadıktan sonra 41. madde uyannca eko-
nomik yaptırıma karar verebilir. Banşı teh-
dit ya da ihlal eden ulke, tutumunu yine de-
ğiştirmezse, bu kez 42. madde uyannca as-
keri yaptırıma karar verilebilir.
Burada bir noktaya dikkat çekmekte ya-
rar var. Güvenlik Konseyi'nin BM Anaya-
sası'nın 7. bölümü uyannca aldığı kararla-
ra gerçi uymak zorunludur. Ama Güvenlik
Konseyi, yaptırımlar konusunda bağlayıcı
karar almayıp uyulması zorunlu olmayan
tavsiye karan da alabilir. 39. maddede, Kon-
seye bu manevra yeteneğini tanımıştır. Öı-
neğin 1950'de Kore bunahmında Güvenlik
Konseyi BM üyelerine saldınya uğrayan Gü-
ney Kore'ye ellerinden gelen yardımı yapma-
yı "tavsiye" etti. Karar bağlayıcı değildi.
Ama karar çıkar çıkmaz ABD, deniz, hava
ve kara güçlerini Kore'ye yolladı ve BM bay-
rağı altında, kendi savaşını verdi. Türki-
ye'nin askeri birlik yolladığı Kore'ye bazı ül-
keler sadece sağlık ekipleri yollamakla ye-
tinmişlerdi.
Güvenlik Konseyi'nin aldığı karan han-
gi maddeye dayandırdığı açıklanmadı. An-
cak karar zoriayıcı öğeyi kapsadığından
anayasanın 7. bölümüne girdiği açık. Ayrı-
ca kararda "tavsiye" sözcüğü geçmiyor. Ak-
sine 3. paragrafta "Güvenlik Konseyi tüm
üye ülkelerin, Körfez'de deniz gücü bulun-
duran ülkelere gerektiğinde yardım etmele-
rini talep eder" diyor. Yani karar bağlayıcı
nitelikte görunüyor.
43. madde
Bir soru: Diyelim ki Güvenlik Konseyi,
yeni bir karar alarak üye ülkelerin Körfez'e
asker göndermesini istedi. Karara uymak
zorunludur. Ama bu otomatik bir zorun-
luluk değildir. Nitekim BM Anayasası'nın
43. maddesi "tüm ülkeler, özel anlaşma ya
da anlaşmalara uygun olarak GüvenUk
Konsevi'nin isteği üzerine askeri kuvvet ya
da diğer kolaylıkları sağlamakla
yükümlüdürler" der. Burada "özel
anlaşma" sözcüğü önemli. Bu özel anlaş-
ma neleri kapsayacak? Gönderilecek aske-
ri kuvvetin miktarını ya da diğer kolayhk-
lan, yapılacak askeri katkmın niteliği vs.
Peki kimle kim arasında imzalanacak?
43. maddenin 3. paragrafına göre üye ülke
ile Güvenhk Konseyi arasında. Yani size Gü-
venhk Konseyi'nden talep geldi: "Askeri bir-
lik ya da savaş gemisi gönder". O zaman siz
gidip Güvenlik Konseyi ile masaya otura-
caksınız. "Benim durumum bu. Gücüm şu
kadar. Ancak bu ölçülerde katkıda
bulunabilirim" diyeceksiniz. 43. maddenin
3. paragrafı çok önemli başka bir öğe de
içeriyor. Güvenlik Konseyi ile yapılan bu
"özel anlaşma" uye ülkelerin iç mevzuatı-
na göre onaylandıktan sonra geçerli ola-
caktır.
Başka bir soru: BM'nin 159 üyesi var. As-
keri önlem kararı ahndığında buna hangi-
leri katılacak? BM Anayasası bu konuda
takdir hakkım Güvenlik Konseyi'ne bırakı-
yor. 48. maddeye göre, "Güvenlik Konse-
yi'nin oluslararası banş ve güvenliği korn-
mak amacı ile ahnmasına karar verdigi ön-
lemler, Konsey'in karanna göre, tum üye-
ler ya da bazı üyeler tarafindan uygulana-
caktır."
Güvenlik Konseyi bu karan verirken, üye
ülkelerin kriz bölgesine yakmhğı, askeri bir-
liklerin nakledilmesinde kolaylık gibi unsur-
lan gözönünde tutackatır. Sözgelişi, Falk-
land Adalan'nda bir bunahm varsa, Arjan-
tin dururken Konsey Pakistan'dan yöreye
asker göndermesini istemez.
Aynı biçimde, Körfez'e asker göndermek
söz konusu olduğunda, Arjantin ya da Bre-
zilya'dan önce yöreye yakın ülkelerin akla
geleceği gibi.
Ve son bir soru: Bir ülke Güvenlik Kon-
seyi karanna uymazsa ne olur? BM Ana-
yasası'nın 2. maddesinin 5. paragrafına göre
üye ülkeler örgütün Anayasası uyannca al-
dığı tüm önlemlere uymakla yükümlüdür-
ler. Güvenlik Konseyi karanna uymayan ül-
ke bu taahhüdünü tutmamış olur.
Bunun yaptırımı var raı?
Çeşitli olasüıklar akla gelebiür. Örneğin.
BM üyelerine tanınan hak ve ayncalıklar-
dan mahrum edilebilir. Örgüt içinde psiko-
lojik açıdan güç duruma düşebilir. Güven-
lik Konseyi kararlanna sürekli uymamış ve
BM Anayasası'mn ilkelerini çiğnemişse, 6.
madde uyannca örgütler çıkartılabilir.
IRAKDEVLETBAŞKANIBM'YISUÇLADI
Saddam:Amerika'ya alet oluyorsunuzBağdat'ta dün düzenlediği basm toplantısında ilk kez
Batılı basın mensuplannın karşısına çıkan Irak Devlet
Başkanı, "Biz barış istiyoruz. Ancak ABD bize saldırırsa,
başı olan, fakat sonu olmayan ceset yığınları oluşacaktır" dedi.
Saddam, Irak ve Kuveyt'teki yabancılann stratejik
noktalara yerleştirildiklerini de doğruladı.
Dış Haberler Servisi — Körfez krizinin
baslamasından bu yana ilk kez dün yabancı
basının karşısına çıkan Irak Devlet Başka-
nı Saddam Hüseyin, "Biz barış istiyoruz,
ancak ABD bize saldınrsa başı olan, ancak
sonu olmayan ceset >ıgınlan oluşacaktır"
dedi. Saddam, Irak'a karşı ekonomik am-
bargonun uygulanabilmesi için askeri güç
kullanılmasına izin veren Birleşmiş Millet-
ler'i de "ABD'ye alet olmakla" suçladı.
Bağdat'ı ziyaret eden Avusturya Cum-
hurbaşkanı Kurt Waldbeim ile yaptığı gö-
rüşmeden once yabancı basın mensuplarıyla
bir ba n toplantısı düzenleyen Saddam Hu-
seyin, Irak ve Kuveyt'te bulunan Avustur-
yahların da Waldheim ile birlikte yurtdışı-
na çıkmalarına izin verileceğini açıkladı.
Saddam, Irak ve Kuveyt'teki yabancılann,
aralarında füze usleri ve petrol rafineleri-
nin de bulunduğu stratejik noktalara yer-
leştirildiklerini doğruladı. Saddam, bölge-
de bulunan 13.000 Batılı rehinenin Irak'ın
arkasına saklanacağı bir kalkan olmadığı-
nı, sadece Batı tarafindan saldın düzenlen-
memesi ve savaş çıkmaması için bir guvence
olduğunu söyledi. Devlet Başkanı Saddam
Hüseyin, Arap Birliği'nin Irak'ı kınadığı-
nı da yalanlayarak Arapların çoğunun,
Irak'ın arkasında olduğunu savundu.
Saddam Hüseyin, basın toplantısında,
ABD Başkanı George Bush'u, Suudi Ara-
bistan'da tslamiyet için önemli olan yerle-
ri işgal ettirmekle suçladı. "Biz Vatikan'ı
işgal etsek, Batının tepkisi ne olurdu" di-
ye soran Saddam, Amerikan halkına hita-
ben "Amerika'mn bir parçasını almadık,
size saldırmadık; Amerikan halkının elin-
den hiçbir şey almak jstemivoruz. Biz ken-
dimizi savunuyoruz. Ölumu değil, yasama-
yı s^çenler banşı aramalıdır" dedi.
Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, "Bu-
nu açıkça sövluyorum, bu bir tehdit degil
gerçeğin ta kendisidir. Amerikalılann olmc-
sini değil yaşamasını istiyoruz. Iraklıların
da yaşamasını istivoruz" diye konuştu.
Saddam Huseyin, BM'nin İsrail'in işgal
topraklarından çekilmesi gerektiği yolun-
da kararlar aldığını ve İsrail'in çekilmedi-
ğini hatırlatarak "BM Güvenlik Konseyi Is-
rail'e karşı ambargo uygulamasına hiçbir
zaman gitmedi. Neden?" dedi. Saddam
Huseyin, "Çünkü ABD İsraile bir blokaj
uygulanmasını istemiyor" diye konuştu.
Saddam Hüseyin, Suudi Arabistan'a sal-
dırmak gibi bir niyetleri olmadığıru tekrar-
ladı. Irak'ın Kuveyt'in de egemenliğine say-
gı duyduğunu kaydeden Saddam Hüseyin,
"Ancak Kuveyt'in çökmüş, kokuşmuş yö-
netimi anavatanına karşı suikast girişiminde
bulundu" dedi.
Kuveyt'in eski yönetitnini "kokuşmoş"
olarak nitelendiren Saddam Hüseyin, "Ya-
bancı basın olarak Fransa'da, Avrupa'da
kumar masalan çevresinde oturan ve mil-
yonlar kaybeden Kuveyt yönetimiyle alay
etmediniz mi, kotü örnek olarak gösterme-
diniz mi. Sayın Bush'un yeniden Kuveyt yö-
netimine getirmek istediği Arap karakteri
budur" dedi.
Saddam Hüseyin, Kuveyt'in tarihsel ola-
rak kendilerine ait olduğunu ve Ingiltere ta-
rafından Irak'ın denizle bağlantısını kes-
mek üzere sonradan oluşturulduğu yolun-
daki savunmasını tekrarladı.
TEPKILER
Batı
memnun,
Irak öfkeliDış Haberler Servisi — Güvenlik Kon-
seyi'nin karan Batılı ülkeler tarafindan
memnunlukla karşılanırken, Irak, karan
tanımayacağını bildirdi. FKÖ ise Güvenlik
Konseyi karannın ABD'ye Irak'a saldır-
mak için bahane verebileceğini öne sürdü.
Küba ve Yemen de kararı eleştirdi.
• Ülkesinin Körfez'deki güce bir torpido
muhbiri ik bir ikmal gemisi göndermeye
haar olduğunu belirten Danimarka Dışiş-
leri Bakanı Lffe Ellemann-Jensen, BM'nin
tarihi karanyla çokuluslu ablukaya fiili ola-
rak katılmaları için artık açık bir dayanak
bulunduğunu ifade etti.
• tngiltere Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, ka-
rardan büyük memnuniyet duyduklannı be-
lirtirken "tngiltere de karar melninin ha-
zırlanmasında önemli bir rol oynamıştı.
Aleyhte hiçbir oy olraadan önlemleri sıkı-
laşbrmak, kaydadeğer bir gelişme" dedi.
tngiltere Dışişleri Bakanlığı'ndan adı
açıklanmayan bir yetkili de karar raetnin-
den son anda çıkarılan "asgari güç" iba-
resine dikkat çekerek "Eger bu ibare, ka-
rar metninde kalsaydı kullanılan gücün as-
gari olup olmadığı konusunda tartışma çı-
kabilirdi. Şimdi kararda yer alan (beliıii du-
rumlara tekabül eden önlemler) ibaresi bu-
nu orada bulunan gemi komutanının yar-
gısına bırakacaktır" dedi.
• Körfez'de 9 savaş gemisi bulunan Fran-
sa da BM karannın uluslararası dayanış-
manın güzel bir örneği olduğunu bildirdi.
Fransa Dışişleri Bakanhğı'ndan bu açık-
lama yapıhrken, Fransa'nın BM temsilcisi
Pierre-Louis Blanc karann "keyfi güç kul-
lanımı için açık çek" olarak değerlendiril-
memesi gerektiğine dikkat çekti.
• Ispanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ju-
an Lena Da yaptığı kısa açıklamada Irak'a
karşı ambargonun etkili bir biçimde uygu-
lanmasını istediklerini belirtirken, BM Gü-
venlik Konseyi'nin aldığı tavnn Körfez kri-
zinin baslamasından beri lspanya'run takın-
dığı tutumla paralel olduğunu söyledi.
• Hollanda Dışişleri Bakanı Hans Van Dcı
Broek, Hollanda radyosunda yaptığı açık-
lamada bugün kabul edilen BM karannın
ambargoyu delenlerin cesaretini kıracağı-
nı ifade etti.
Atina muhabirimiz Stelyo Berberakis'in
bildirdiğine göre Yunanistan hükümet söz-
cüsü Viron Polidoras, BM Güvenlik Kon-
se>i dün aldığı karann Yunanistan tarafin-
dan olumlu karşılandığım açıkladı.
Irak: Savaş olabilir
Batıh ülkeler kararı büyük bir memnu-
niyetle karşılarken Irak'ın BM Büyükelçi-
si Abdnl Emir El Enbari meşru olmadığını
öne sürdüğü bu kararın topyekûn bir sa-
vasa yol acabileceği uyarısında bulundu.
Oylamada çekimser kalan Yemen'in BM
Büyükelçisi Abdullah Salih FJ-Eştal da her-
hangi bir askeri harekâtın savaşa neden ola-
bileceğini söylerken yine çekimser kalan
Küba'nın BM Büyükelçisi de konseyin ha-
reketinin BM yasasına karşı olduğunu sa-
\r
undu.
Libya lideri Muammer Kaddafi ise, Gü-
venlik Konseyi'nin karanna sert tepki gös-
terdi. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri
Perez de Cueflar'a bir mesaj gönderen Kad-
dafı, karan "sömürgeci güçlerin bölgede gi-
riştikleri düşmanca bir askeri hareketin
onaylanması" olarak nitelendirdi. Kararın,
ABD baskısı altında alınmış olması nede-
niyle büyük tehlike taşıdığını söyleyen Kad-
dafi, Libya'nın bu karara uymayacağrnı be-
lirtti.
Karar Irak'ta panik yarattı
Bu arada, BM Güvenlik Konseyi'nin 665
numaralı karan alması üzerine, Irak'ta halk
arasında panik başladı. Halkın panik bir
durumda alışveriş yaptığı, satışlann vesika-
ya bağlandığı ve güvenlik kuvvetlerinin gı-
da stoklayanlan yakalamak amacıyla ev ev
aramalar yaptıklan bildiriliyor. Irak'ta,
BM'nin dün aldığı karardan önce de sıvı
yağ, un ve meyvenin tezgâhlarda artık gö-
rülemediği haberleri yer ahyordu.
Kürt Demokrat Partisi (KDP) tarafindan
Lefkoşa'da yayımlanan açıklamada, yöne-
timdeki BAAS Partisi milislerinin ev ve
dükkânlann dolaplan ve buzdolaplarında
stoklannıış yiyecek olup olmadığı yolunda
aramalar yaptığı kaydedildi. KDP tarafin-
dan yayımlanan açıklama, Bağdat'taki kay-
naklar tarafindan da doğrulandı.
De Cueüar'ın önerisi
BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar,
Körfez krizinde arabuluculuk yapmayı
önerdi. Kolombiya'ya resmi bir ziyaret yap-
makta olan Genel Sekreter Perez de Cuel-
lar, Irak Dışişleri Bakanı Taı-k Aziz'i önü-
müzdeki hafta New York ya da Cenevre'-
de görüşmeye cağırdı. Perez de Cuellar, Ko-
lombiya'daki Başkanlık Sarayı'nda düzen-
lediği basın toplantısında, "BM Güvenlik
Konseyi'nin beş önemli karan kabul etme-
sinden sonra Körfez bölgesindeki kritik du-
ruma son verebilmek amacıyla BM Genel
Sekreteri'nin diplomatik girişimlerde bu-
lunmasının zamaru geldiğine inanıyonım"
dedi.