Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 AĞUSTOS 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURÎYET/5
Istiklal Marşı anketi
• ANKARA (Cumhuri>et Burosu) — Istiklal Marşı
bestesinin değişmesı konusunda kamuoyunun görüşlerım
öğrenmek üzere Kültur Bakanlığı tarafından
görevlendirilen kamuoyu araştırma merkezleri anket
çahşmalarına başladılar. PİAR Kamouyu Araştırma
Merkezi Genel Mudüru Temel Aksoy araştırmada
"yüzyuze" anket metodunu uygulayacaklarını söyledi.
Aksoy, "Çeşitli tabakalar, soru formu aracıhğıyla
toplanacak bilgilerle analiz edilecek. Form
hazırlanmadan önce ve hazırlandıktan sonra tartışmalar
yapılacak" dedi. KAMAR Genel Mudüru Emre Kongar
ise bakanlıktan kendilerine çalışmalara başlamaları
yolunda talimat geldiğini belirtti. Kongar, sosyolog Prof.
Dr. Ayşe Öngu, Yrd. Doç. Tuğrul Tanyol, emekli
büyükelçi Aydın Alacakaptan, eski askeri ataşe Aydın
Ortabaşı, müzik yazarı Kamil Şekerkaran, TRT eski
Yönetim Kurulu üyesi Sarper Ozsan, Tarih-Toplum
Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Mete Tuncay, eğitimci-
öğretim üyesi Haluk Yavuzer'den oluşan uzmanlar
kurulunun anket sorularının hazırlanmasına önculuk
edeceklerini söyledi.
CSO Çekoslovakya'ya gidiyor
• ANKARA (AA) — Cumhurbaşkanlığı Senfoni
Orkestrası, 1 hafta süreli Çekoslovakya turnesine
çıkacak. CSO Mudüru Mehmet Erten, Dışişieri
Bakanhğı'nın katkıları ile Bratislava Festival Komitesi'nin
davetlisi olarak ekim ayında Çekoslovakya'da konserler
vereceklerini söyledi. Gurer Aykal ve Rengım Gokmen'in
yöneteceği orkestra, 2 ayrı program sunacak. Prag'da 3-4
ekimde veriiecek ozel konserlerde şef Gürer Aykal
yönetimindeki CSO, Ferit Tüzün'ün "Türk Capricciosu",
Max Bruch'un "Keman Konçertosu" ve Elgar'ın
"Enigma Çeşitlemeleri"ni seslendirecek. Konserlere Suna
Kan solist olarak katılacak. Şef Rengim Gokmen'in
yöneteceği Bratislava Festivali kapsamındaki konserde de
orkestra Ulvi Cemal Erkin'in "Köçekçe" suiti, Max
Bruch'un "Keman Konçertosu" ve Mendelson'un "4.
Senfonisi"ni yorumlayacak. Bu konserlerin solisti de
Suna Kan olacak.
Üç sanatçının Almanya sergisi
• Kültur Servisi — Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar
Fakultesi öğretim uyelerinden Ertuğrul Ergin, Turgay
Başkan ve yüksek lisans öğrencısi Zeynep Ergin'in F.
Almanya'da Traunstein Kültur Merkezi'nde açtıklan
resim ve seramik sergisi büyük ilgi gördu. Belediye
Başkanı Sigrid Ackermann'ın açtığı sergiyle ilgili olarak
Traunsteiner VVochenblatt gazetesi, "Bu uç sanatçının
taşıma zorluklanna rağmen büyük formlardaki resim ve
seramikleriyle tstanbul'dan Traunstein'a gelmelerinde ve
buyuk basarı ile bize bu sergiyi sunmalanndan dolayı
sevinçliyiz" görüşüne yer verildi. Zeynep Ergin sanat
görüşünu, "Yaşamımdaki etkilenmelerimin,
birikimlerimin ve duygularımın toprak ile butunleşmesi
sonucu ortaya çıkan formları seramik teknikleriyle
sabitleştiriyorum" diyerek açıklıyor (yukarıda). Turgay
Başkan, "Benim resimlerimde üçuncu boyutu yakalama
kavgamdaki plastik oluşum, renk, leke, çızgınin
desteklediği devingen biçimlerin yan yana sıralanışıdır"
derken, Ertuğrul Ergin göruşlerini şoyle belirtiyor:
"Zemin, çizgiler, fon, renkler, figurler... Tasarlanan ile
kendiliğinden olan arasındaki uçsuz bucaksız bir serüven
benim sanat yaklaşımım!'
Beykoz Halk Şenliği
• Kultur Servisi — Beykoz Belediyesi'nin düzenlediği 2.
Halk Şenliği bugün ve yarın gerçekleştirilecek. Çubuklu
Spor Kulübü'nde bugün saat 17.30'da yapılacak "Yerel
Yönetimler ve Kultur Sanat" konulu panele Beykoz
Belediye Başkanı Av. Şevket Ankan, mimar-yazar Cengiz
Bektaş, yazar Işıl Özgentürk, yazar Erol Toy ve Uğur
Cankoçak katılacaklar. Ankara Birlik Sahnesi ise An
Sineması'nda saat 21.00'de "Pir Sultan Abdal" adlı
oyunu sahneleyecek. Şenlikte yarın saat 18.30'da ise
Mayıs Rüzgârı bir konser verecek. Saat 19.00'da meddah
gösterisi, 20.00'de ise Anadoluhisarı Turizm Kalkındırma
Derneği Halk Oyunlan Ekibi'nin gösterisi yer alacak.
Saat 2O.3O'da Nursaç Doğanışık'm, 22.30'da ise Sibel
Can'ın konserleri dinlenebilecek. Beykoz Çayırı'ndaki
eğlence programında Kars-Kafkas ekibinin gösterileri de
yer alacak.
Altın Portakal 24 eylülde
• ANKARA (AA) — Altın Portakal Fılm Festivali
Yürütme Kurulu Yılmaz Güney'in odüllu filmlerimn
toplu gösteride yer almasına izin verecek yetkili bir
makam arıyor. Yurutme Kurulu Başkanı Sanlı, toplu
gösterideki filmlerin, gösteriminin, sakıncalı olup
olmadığını öğrenmek için cumhuriyet savcıhğına yapılan
başvurunun sonuçsuz kaldığını söyledi. 24 filmin adları,
yönetmenleri ve sanatçılarının yer aldığı listenın savcılığa
önce elden göturüldüğunu anlatan Sanlı, savcının 'konu
bizimle ilgili değil" diyerek geri çevirdıği dilekçeyi, bu
kez postayla gonderdiklerini, ancak savcıhktan postayla
gelen cevapta, konuyla ilgilerinin olmadığı göruşunun
yinelendiğini bilirdi. Toplu gösteride, Yılmaz Güney'in,
"Bir Çirkin Adam", "Ince Cumali" ve "'Endişe''
filmlerinin yer alacağını belirten Sanlı, bu filmlerin
gösteriminde herhangi bir sakınca bulunmadığını
kendilerine bildirecek yetkili bir makam aradıklarını
söyledi. "Altın Portakal Film Festivali bu
yıl 24 eylülde başlıyor. 17-24 eylül tarihleri arasmda ise
bugüne kadar altın portakal kazanmış filmlerin toplu
gösterisi yer alıyor. 24 eyluldeki açılış töreninden sonra
aynı gece, stadyumda Muazzez Abacı bir konser verecek.
Bir hafta boyunca, kentteki sinemalarda festivalde yer
alacak filmler gösterilecek.
Filistinliyönetmen Michel Khelifı ilepolitika ve sinema üzerine
Ozgürlüğe adanan sinema
M E H M E T BASUTÇU
PARİS — Douarnenez, Fran-
sa'nın Batı ucunda, şırin bir kıyı
kasabası. Brotanya bolgesinin ok-
yanusa uzandığı en uç noktada
Douarnenez... Ve Brötanyalı
Fransızlar, özgun dilleri ve kultur-
leriyle, "azınlık" olarak tanımla-
nan ınsanlar. Her şeyden once
Brötanyalı olduklarıru savunan,
kendi dıllerini konuşmaya özen
gosteren, farklıhklannın tanınma-
sı için savaşım veren ve doğal hak-
larının önernli bir bölumunu
Fransız Hükumeti'ne kabul etti-
rebilmiş insanlar...
Işte, Douarnenez'in ikı adım
yanındaki Quimper il merkezın-
de duzenlenen sinema şenliği ara-
cılığıyla, yıllardan ben, başta Sov-
yet sineması olmak uzere dunya
sinemasına açılan Brötanyalılar...
Ve işte Douarnenez'de duzenle-
nen "Azınlık Halklar
Sinema Şenliği" (Festival de Ci-
nema des Peuples Minorises)...
Neden mi? Çünku Brötanyalılar,
azınlık durumuna düşumlmüş,
hakları ellerinden alınmış, ezil-
miş, kultürleri yok edılmek isten-
miş insanlann sorunlannı, dram-
lannı çok iyi anlayabilen insan-
lar...
İşte bu nedenlerle, her yıl, dün-
yanın değişik bölgelerinde azınlık
durumuna itilmış halklann sine-
malarından örnekler sunan bir
şenlik duzenliyorlar. Bu yaz sıra
Filistinlilerde. Konuyla ılgıh yak-
laşık otuz fılm seçmişler. Kimısi
Mkhel Khelifı gibi Filistinli, ki-
misi de Amos Gitai gibi Yahudi
asıllı, bir bolümü ise Filistin so-
rununa dışandan bakan Batılı yö-
netmenler tarafından gerçekleşti-
rilmış filmler bunlar...
"Verimli Bellek" (Memoıre
Fertile / 1980), "Galilee'de
Düğun" (Noces en Galilee / 1987)
ve "Taşlann Türkttsıi" (Le Can-
tique des Pierres / 1990) filmleri-
nin yönetmeni Michel Khelifi ile
şenlik öncesi Paris'te görüşerek
aşağıdakı söyleşiyi yaptık.
— Politika ile sinemayı her za-
man bağdaştırmak guçtür. Dun-
yanuzın en sıcak bolgelerinden bi-
ri olan Filistin gerçeğiyle sinema-
yı, yani sanab nasıl bagdaşünyor-
sun?
KHELİFI — Çunkü başka bir
çıkış yolum yok. Değişik sinema
türleri vardır. Tecimsel sinema
dediğimiz eğlendirici sinema turü
vardır, politik olmasa bile kişisel
sorunlan, ozgun göruşleri işleyen
"yaraücı sineması" vardır. Ayn-
ca, resmi göruşleri aktaran bir tür
"ulusal sinema" da vardır. Pro-
paganda yapan bir sinemadır bu.
Bir de benim kendı köşemde yap-
maya çabaladığım turden, patla-
ma noktasına gelmiş gerçeklerin
karmaşıklığını işleyen bir sinema
vardır. Politik sinema diyebilirız
adına, çunku politika her şeyi
yönlendırmektedir. Bu koşullar-
da, kameramı alıp gerçeklerin
karşısına koysam, hiçbir şey söy-
lemeden yaşamı göruntülemeye
kalksam bile, politikanın bu ya-
şamı nasıl biçimlendirdiğini gö-
nlntulemiş olurum. Aym zaman-
da çok kısıtlı olanaklarla en iyi
yaratıcı sinemayı yapmaya çaba-
lıyorum. öyle samyorum ki bize
en çok gerekli olan, tum verileri
altüst ederek dunyanın çehresıni
değiştirmeye çalışmaktan çok, bir
gerçeğin üzerinde düşunurken da-
ha derinlere inebilmek ve bu ger-
çeği kendine özgu bir duyarlıkla
Michel Khelifi
önümüzdeki günlerde
Fransa'nın Douarnenez
kasabasında
düzenlenecek olan ve
bu yıl Filistin konulu
filmlere ayrılan
"Azınlık
Halklar ı Sinema
ŞenliğP'nde yer
alacak. Khelifi,
"Filmlerimdeki
Filistin, insanlık
dramının bir tür
metaforudur" diyor.
Khelifi Hıristiyan
Arap bir ailenin cocuğu.
Bu yıl İstanbul Film
Festivali 'nde
"Galilee'de Düğün"
adlı ilk konulu filmi
gösterilen Khelifi,
festivalin konukları
arasında yer almıştı.
aktarabilmek. Çalışmanın teme-
linde işte bu kaygı var. Bu nok-
taya gelindiğinde, yaşamdır fılnıe
alınan... Eğer bu yaşamı tum bo-
yuüarıyla göruntuleyebilirsek, o
zaman politika ister ıstemez işin
içine karışmış olur. Ancak poli-
tika hiçbir zaman ön plana çık-
mamalıdır... Çıkarsa bundan si-
nema, yani sanat zarar görur.
— FUmlerinde, politik sonınhır
irdetenirken, kanımca 'hıimanist'
bir boyut hiçbir zaman gozardı
edilmi>or...
KHELİFI — "Hümanist" söz-
cüğünden ne anladığımızı belirt-
mek gerekıyor. Kiılturel anlamda
bir humanizm soz konusuysa,
evet, ben külturel bir varlığım. Ve
bendeki külturel özü, politik öz-
den çok daha üstun tutarım. Po-
litika kultürün içinde vardır, ama
kültur politikanın çok daha öte-
lerindedir. Aslında bu bir tutarlı
olma sorunudur. Kendine başka-
larının gözleriyle bakabilmektir,
başkalanna kendi gözleriyle bak-
mak yerine. Eğer bu yaklaşım
'hümanist' sayılıyorsa, evet, ne
mutlu... Politikaya gelınce, şu ya
da bu bıçimde, belirli ve somut
bazı çıkarlar söz konusudur. Hal-
buki külturel ılgilerin petrol vari-
linin fıyatıyla, silah satışlarıyla,
dünya uzerindeki hâkimiyetini yi-
tirmekten korkan ABD'nin sıkın-
tılanyla hiçbir ilintisi yoktur...
öyle sanıyorum ki kültur süreli-
dir... Duşünce, özgürlukle ilinti-
lidir. Özgurluk de soluduğumuz
havayla, dolayısıyla yaşamla ilin-
tilidir. Hava ise doğal olarak sı-
nır tanımaz. Filmlerimdeki poli-
tik boyuta gelince, Filistin soru-
nu ve Filistinlilerin dinmeyen acı-
ları, politik bir kararın sonucu-
dur. Daha 19. yuzyüda alınmış bir
karardır bu. Osmanlı Imparator-
luğu'nu parçalamak isteyen Batı-
lıların aldığı bir karardır... Son-
radan bu kararın çevresinde de-
ğişik ideolojiler uretilmiştir. Bu
durum, Yakındoğu halklannın iç
sorunlanyla iç çelişkılerinin do-
ğurduğu bir sonuç değildir. Bol-
gedeki rejira değişiklikleri orada
yaşayan halklann ozgür kararla-
rıyla olmamıştır. Bu konumda,
fîzyolojik bir deyiş kullanacak
olursak, bir tur ırza geçme eyle-
mi vardır... Filmlerimdeki Filis-
tin, insanlık dramının bir tur me-
taforudur. Çunku Filistin sorunu,
insanlığın temel çelişkilerinin so-
mutlaştığı bir sorundur.
— Turk sineması konusunda,
ozellikle Yılmaz Güney'in politik
gerçeklerden yola çıkan filmleri
konusunda neler duşunuyorsun?
KHELİFI - Yılmaz Gıiney ile
bir kez, olumunden az once Bar-
selona'da karşılaştım. Filistin ko-
nusunda bir fılm yapmayı istedi-
ğini soylüyordu. Aşırı derecede
duyarlı bir insandı. Dudaklarm-
daki, yanaklarındaki ve tum za-
yıflığındaki titremeler, buyuk bir
duyarlığın titremeleriydi... Ayrı-
ca Yılmaz Guney'le aramızda ku-
şak farkı da var. Onun militaniz-
mini anlayışla karşılamalıyız. ör-
neğin, "Umul" 196O'lı yıllannso-
nunda, yani Marksist akımlann at
koşturduğu bir dönemde çekil-
mişti. On yıl sonra, "Yol" daha
az keskin bir filmdi. Guney, ko-
münist duzenin iflasını yaşamadı.
Guney, Türk kulturunun içinde
gelişmişti. Onda, Nazım Hikraet
de vardı, Yasar Kemal de... Ben
de aynı kulturden payımı aldım.
Nazım Hikmet'i okuyarak büyır*
düm. Bu dünyada babası komu-
nist olan kım okumamıştır ki Na-
zım Hikmet'i? Butun bunlar or-
tak kultürümuzünparçalarıdır...
Yılmaz Guney "Yol"da sanatla
politikayı bağdaştırmayı başar-
mıştır. Yaşam ustüne bir filmdir
"Yol", benim için bir referanstır.
Devrekbastonlan Topkapı Sarayı'nda
AHU ANTMEN
"Baston her >erde bastondur
ama ustunde sanat varsa Devrek
bastonudur..." Devrekli baston us-
tası Münteka Çelebi, bastonun
yalnızca "ihtiyarlann kullanacagı
bir araç" olduğunu kabul etmiyor
ve "Aslında baston, bir hanıme-
fendinin, beyefendinin mutlaka
Uşıması gereken bir aksesuardır"
diyor. Zonguldaklılar Yardımlaş-
ma ve Dayanışma Derneği'nin du-
zenlediği Devrek Bastonları
Sergisi, Topkapı Sarayı Müzesi'n-
de açıldı. Sergide, Munteka Usta-
nın ve bir zamanlar çırakları olan
Hikmel. Fuat ve Mürvet ustaJa-
nn bastonları da yer alıyor. 11 yıl-
dır "hobi" olarak baston yapan
Munteka Usta'run yani sıra, geçi-
mini sağlamak için bu işi yapan-
lar bulunuyor. Murvet Usta, "Bir
bayanın yapabilecegi bir iş değil
ama geçim şartlanndan dolayı >'a-
pıyoruz. Ba>an olduğum için da-
ha çok ilgiyle karşılannonım ama
Devrek halkına hâlâ kabul ettire-
bilraiş degilim" diyor. 1892'de,
De\Tek Kaymakamlığı teftış rapo-
runda şöyle yazıyor: "Devrek ka-
sabasında ceviz ağacından j-apılan
sandık, sigara agızlığı ve baston
gibi eşyalar, çok guzel olup bunun
sanayii dahi kurulur. Ahalinin bir
kısmı ziraat \e kereste işleriylc uğ-
raşırken buyuk bir kısmı da tama-
men el sanatlarından geçimlerini
sağlamak tadırlar."
BASTON BtR AKSESUARDIR — Devrek bastonlannı töm dunvaya tanıtmayı amaçlayan Munteka
Çelebi, bastonun, herkesin kullanması gereken bir aksesuar olduğunu söylnyor.
Münteka Usta, ABD eski başka-
nı Ronald Reagan'dan, Fas Kralı
2. Hasan'a, Pakistan eski Devlet
Başkanı Ziya Üi-Hak'dan, Libya
Lideri Kaddafi'ye kadar birçok
devlet adamına yaptığı bastonlar-
dan yollamış. Usta'ya göre, baston
en guzel hedıye "Dunyanın birçok
yöneticisi baston kullanacak yaş-
ta. Herkes aynı hediyeyi vermek-
ten bıkmış artık. Baston en
makbul hediye. İngiltere'de bile
hâlâ bir jestiyon aleti."
Duz, burma, çentik, boğma ve
oyma govde figurleriyle çeşit çe-
şıt bastonunun arasında yüruyen
Munteka Usta, içlerinden birine
yaklaşarak "1900'lü yılarda kızlar
şemsiyesiz dolaşmazken erkekle-
rin elinden de baston eksik olmaz-
dı. diy°
r
- Bugun belkı kadınlara
baston kullandırılamayacağını
soyluyor, ama "yann" diyor "Vi-
tali Hakko'ya giderim, podyuma
çıkan mankenlcrin eline tutuştu-
rurum 6 baston, o zaman goruşü-
niz..."
PİR SUbTAN ABDAb
26-27 »GUSTOS21 OOdcH*BBIYE»UHSINERTUGBUL
T
...fSOSUNDA
SIRA ÇATIYA GELDİĞJNDE
2KEREDÜŞÜNÜN!n
ONDULINE 101, çatı kaplamada
kullanacağınız alaturka kiremitin
vazgeçilmez desteğidir.
Dekoratif bir malzeme olan
alaturka kiremitin dezavantajlannı
ortadan kaldıran ONDULINE 101
• Hiçbir ek maliyet getirmez.
• 2 aşamalı ekonomi sağlar.
Su yalıtım malzemesinden %100,
ahşaptan ve işçilikten %50
tasarruf ve daha az kiremit ile
HEMEN EKONOMİ...
Düzgün, sağlam ve güzel
görünüm, kırılabilecek kıremite
rağmen kesin sızdırmazlık ile
SÜREKLİ EKONOMİ...
Sıra çatıya geldiğinde 2 kere
düşünün, alaturka kiremıti
ONDULINE 101 in ustüne
döşeyın. 2 kere kazançlı çıkın.
Geniş bılgi için 159 74 90'da
hizmetinizdeyiz.
OndulîneYAPI MALZEMELERİ A.Ş.
Bir ULKAR HOLDING kuruluşudur
Barbaros Bulvarı 76
80690 Beşıktaş/ISTANBUL
"Insan
Sııretieri"
• Kültiir Servisi — Cihat
Tamer-Ercan Yazgan
Tiyatrosu, Kandemir
Konduk ileUmur Bugay'ın
birlikte yazdıklan "İnsan
Suretleri" adlı oyunu 1-15
eylül tarihleri arasında
İzmir'de Karşıyaka Açıkhava
Tiyatrosu'nda sergileyecek.
Mehmet Akan'ın
sahnelediği, Arif Erkin'in
müziğini hazırladığı oyun 10
ekimden itibaren de
İstanbul'da, once
Kocamustafapasa Çevre
Tiyatrosu'nda, daha sonra
Kadıköy Halk Eğitim
Merkezi'nde sergilenecek.
Türk dili
ödülıı
• DENİZLİ (Cumhuriyet)
— Başbakaniık Basın Yayın
ve Enformasyon Genel
Müdurluğu'nün her yıl
geleneksel olarak
düzenlediği "Anadolu
Basınını Özendirme
Yanşması"nın sonuçlan
belli oldu. Gazetelerin 1989
yılı çahşmalarının
değerlendirildiği yanşmada,
"Turk dili" dalında ödülc
Denızh'de 39 yıldır
yayımlanan Denizli
gazetesinin sahibi Erol
Ozbal layık görüldu. Şeref
Basın Kartı sahibi özbal'a
Devlet Bakanı Mehmet
Yazar imzalı plaket ve
beratım Vali Alpaslan
Karaozan törenîe verdi.
Daha önce de "Anadolu
Basını Özendirme
Yanşması"nda birçok ödüJ
alan özbal, ilk kez Türk
dili dalında ödüle layık
görüldüğünu belirterek,
"Bu ödül benim için çok
daha anlamlı" dedi.
Bulunmaz
Tıyatrolda kurs
• Kültür Servisi —
Bulunmaz Tiyatro-lstanbul,
bu mevsim tiyatro
kurslanna 1 eylul tarihinde
başlayacak. Tiyatronun
Beyoğlu Galatasaray Lisesi
karşısındaki Nâzım Hikmet
Sahnesi'nde veriiecek
kurslar, 4 ay süreyle her
gün 08.00-11.00 arası
gerçekleşecek. Doğaçlama,
diksiyon, dramaturji gibi
oyunculuğa ilişkin çeşitli
bilgilerden oluşan kurs, H.
Hilmi Bulunmaz
yönetiminde verilecek. "24 "
r
saat tiyatro" ilkesiyle yola
çıkılan bu kurslarda
uygulamalı çalışmalar da
yapılacak.
Garbo'nım
nıirası
• NEW YORK (AP) — 15
nisanda 84 yaşındayken
ölen sinemanın efsanevi
oyuncusu Greta Garbo,
mirasının neredeyse tümunu
yeğeni Gray Gustafson
Reisfield'e bıraktı.
Garbo'nun diğer yeğeni
Sven Ake Fredriksson ise
mirastan yoksun kalınca
tcyzesinin 50-100 milyon
dolar arasında bulunan mal
varhğının bir kısmını elde
etmek için girişimlerde
bulunmaya başladı.
Reisfıeld ve Fredriksson'un
babalan aynı, annelerı
farklı. Manhattan
Mahkemesi yargıcı, Greta
Garbo'nun vasiyetinin
tekrar goruşulmesi için
ilgılileri 4 eylülde
mahkemeye çağırdı.
Kenterler
Izmiride
• İZMtR (AA) — Kent
Oyuncuları, 27 ağustostan
itibaren Izmir Özel
Amerikan Lisesi amfisinde,
Alan Aycborn'un "Kim,
Kimi, Kimle" adlı oyununu
sahneleyecek.
Yonetmenliğini Yıldız
Kenter'in yaptığı oyunun
dekorları Osman Şengezer'e
ait. 2 bolümluk komedi, 15
gun sahnede kalacak.
BUGÜN
• Susuz Yaz': Sağır ve
dılsiz 25 kişilik bir oyuncu
kadrosu, Necati Cumalı'nın
"Susuz Yaz" adlı o> uııunu
20.30'da Taksim Sahnesi'nde
oynayacaklar. Sumru
Yavrucuk'un yonettiği
oyunun muzıği Okay Temiz'e
aıt
KAOIKÖY
ERENKOY
(KANTAHCİİ
A 349 18
•34918
—i 359 30
L-J363 77
24
25
68
86
Birçok villanın dekoratif çatısında da
ONDULINE 101 özel profilli kiremit altı levhası kullanılmıştır HDM FULM \K I ÜRUCU KURS