Katalog

Cumhuriyet Sahıbl Cumhunvet Matbaacihk vc Gazetecillk Turk Anonım Şırkttl adma lç Polılıka CtM B«lh«w. D» Habeıra E J | " takı. Ekooomı Oafiı Tarkaı. is-SoKİıka Şakna bn«d, Kûlıur CHM l'atı. Isuuıbul \»dir Nadı £ Gend "lavır; Muduru. Hasan Ccmal, Müessese Mudüru HaMirı b m l Kac>k, EJmnı Onc. $•>!••, Habn <-as -rr.a l ı m Irrtaa, Yım Haterlen \<c<« Uoj™, Spot Dsmsmını CmilK L'şakhgii, >aı tşlen Muduru Okl> Goaensin. Q HaDer Merkezı tbdalkadır Vmtaa, l>a >azı]ar K*n« (afcfkıa. \raştırma ŞaMn Alp«>, Duîdtnrc AMallafc \IZKI 0 Koordınalûr AkıaH Koratua Muduru. Yaltın Ba>er, Sa>fa Dıuenı Yonelmenı Ali \or 0 Temsılcder 0 Mılı l;lcr Eral tıi.c # Muhasel» Bafcu 1tan 0 Buıse Pür.ıama Sou Oıankq<^lı 9 fcklam Vx Toru 0 Ek Ahmtl Tın. İZMIR Hikmel Çctink»?*. AOANA Çclin Yittnofla taınlır Hatoı Aijol 0 Idare Huıcrıı. Garet 0 l;!r r-.c Oada Criık 0 Bıl#ı-Isleııı N«l tul • Penood S Krv.» Kunıiu B»s k»n >«*r >•* (*». AkM. t * a few. H<m t'evl. Hıknci (.oi.lra. <*•- Mnn AH Umrl ]•• «Kson .* k « CumhuiKI Malbu^üık vc Gızctecıhk TAŞ Tuık Ocatı Ca<3 »/4I '4334 Ist PK 246 lılanbul Td 512 05 05 (20 halj. Tefeı 22246. Fu (1) 52fi 60 72 0 Bn-olar W n Zıya Gokalp BK lnkılap S r«> 19/4, Tel 1J3 11 41-4' Trte. 42344 Fuı (4)133 05 6< 0 bah: H Zjy» Blv. 1352 S 3/3. Td 13 12 ». TeltJ. 52359 Fax. (51) 19 53 60 A Adıa. lnotıu Cad 119 S No. 1 Kal I Td 19 37 52 (4 hll). Ttta 62155 Fu (71) 19 17 52 TAKVlM: 25 \ĞUSTOS 1990 Imsak: 4.43 Guneş: 6.16 Öğle: 13.11 lkindi: 16.55 Akşam: 19.56 Yatsı: 21 23 Denizyosunları alabildiğine büyüyor, asityağmurları ormanlan öldürüyor, yenilip içilen maddelerdeki ağırmetaller zehirliyor Kirlilik,çevreyi boguyor kok Karabük tozu soluyor ANKARA (Cumhuriyet Bii- rosu) — Karabük Demir-Çelik Fabrikası'run cevher ve kok to- zuyla dolu dumanı, bolgedeki doğal yaşamı ve insan sağlığı- nı olumsuz yönde etkiliyor. Özellikle cevher tozunun ciğer- lerde zedelenmeye neden oldu- |u belirtiliyor. Bölgede araştırmalar yapan kimya mühendısi Mesut Sanlı plansız kentleşmenin insanla- nn kirlilikten daha fazla etki- lenmesine neden olduğunu söyledi. Üç vadinin kesiştiği yerde kurulan Karabük'ün, dernir-çelik fabrikasından ge- len tozlardan doğrudan etki- lendiğini belirten Sanlı, "Saf- ranbolu girişindeki Kirkilli te- pcsinden bakıldığında yogun loz bulutunun altındaki Kara- biik'ü görmek çok zor. Bu toz bululu sadece toprak yıizeyin- deki maddeleri içermiyor. Demir-çelik fabrikasının baca- sından çıkan cevher ve kok zer- recikleriyle dolu" diye konuştu. Bolgedeki birçok tarım ürü- nünün eskisi kadar verimli ol- raadığına dikkat çeken Sanlı, "Örneğin Karabiik'e özgü ça- vuş iiziimüniin ne eski ladı oe de saglıklı görunümü var. Çev- redeki derelerde de artık kur- bağa bile yaşamıymr" dedi. Demir-çelik tesiklerinde ant- ma olayına yeterince önem ve- rilmediğini vurgulayan Sanlı, konuyla ilgili görüşlerini şoy- le dile getirdi: "Bölgede kiriilifin ne ölçü- lere vardığını gözlemek için çok kapsamlı bir araştırmaya bile gerek >ok. Çıplak gozle goninenler insanı urkiitmeye yetiyor." 6 Asit yağmuru pasaport kullanmıyor' SAMSUN (Cumburiyel) — Asit yağmurlannın ormanlar- da büyük zararlara yol açtığı bildirildi. Uluslararası özellik taşıyan asit yağmurları için dunya ülkelerinin ortak önlem- ler alması gerektiği vurgulandı. E>oğanın dengesini bozan ve milyarlarca liralık maddi zara- ra yol açan asit yağmurlannın, insan psikolojisi üzerinde de olumsuz etkileri bulunduğunu belirten Ormancılık Araştırma Enstitusu Eğitim Şube Müdü- ru Ekrem Deraetçi, "Son yıl- larda Federal Almanya'da asit yağmurlannın neden olduğu duşünulen 560 bin bektar or- man alanında tomruk kaybı- mn yol açtığı zarar 700 milyon dolar olarak hesaplanmışür. Bunun sonucu, 50 bin kişilik iş potansiyeli kaybı soz konu- sudur. Avusturya'da da 135 bin hektar orman etkilenmiş, yak- laşık 6 bin kişilik iş potansiyeli kaybolmuştur" dedi. Her ulkenin kendisinin al- ması gereken önlemlerin ya- nında, Avrupa Konseyi'ne üye ulkelerin birlikte çözümler dü- şünmesi gerektiğini vurgulayan Demetçi, "asit yağmurlannın bir ülkeden öteki bir ülkeye git- mesi için pasaport gerekmedi- ğini" kaydetti. Demetçi, asit yağmurlarına karşı alınacak onlemleri şöyle sıraladı: — Asit yağmurlanna neden olan kirliliğin kajnaklan, kir- lilik ortaya çıkmadan durdu- rulmalıdır. — Sülfür oranı düşuk pet- rol ve otomobillerde kurşun- dan anndınlmış benzin kulla- nılmalıdır. — Enerji tasamıfu yapdma- lı. yenilenebilir enerji kaynak- larının knllanımı arttırıl- malıdır. Zarar gören ağaçlar Yıllık kükürt emisyonu 1.890 (bin ton) 1.625 Avnıpa sahiUerinde kîrlenme Dış Haberler Servisi — Ülke sı- rurlarına aldınş etmeden denizle- ri, gölleri, akarsuları kirleten, or- manları yok eden, ağaçlan kuru- tan çevre kirliliği, Avrupa'yı teh- dit ediyor. İnsanın doğayı acıma- sızca kullanmasının urünü olan görünmez nitratlar, deniz yosun- lannı alabildiğine büyütürken asit yağmurlan ormanları öldürüyor, yenilip içilen maddelerdeki ağır metaller beyinlerimizi yavaş yavaş zehirliyor. The Europeon gazetesine göre çevre kirlenmesinin en ürkütücu yanı, bir ulkenin neden olduğu kirlenmenin hiç bir sınır tanıma- dan başka ulkeleri de etkilemesi. Bu dunımun en çarpıcı örneği 1986 ydında yaşanmıştır. Sovyet- gemilerininin açık kanalizasyonu durumunda. Oluşan pisliği temiz- lemek tek tek hükümetlerin bo- yutlarını aşıyor. Bu nedenlerden dolayı AT, etkili bir çevre politi- kası saptamak ve hızla yurürlüğe koymak için çalışıyor. Yeni tekno- lojiler ve yeni geliştirilen madde- lerle zengin ve tüketici halkın ar- tan istekleri karşılanmaya çahşılır- ken dunyanın kaynakları tukeni- yor. Sanayilerin neden olduğu kir- lenme, karalan, denizleri ve havayı boğuyor. Dünyanın dört bir ya- nındaki politikacılar çevre sonmu- nun varlığını kabul ediyorlar. Ne var ki bu konudaki çalışmalar he- nüz çok yeni. Kamuoyunun çevre bilinci artadursun, yeşil partiler birçok ülkede oy kazanıyor. Çev- Dünyanın dört bir yanında politikacılar çevre sorununun varlığını kabul ediyorlar. Ne var ki, bu konudaki çalışmalar çok yeni. Kamuoyunun çevre bilinci artarken, yeşil partiler de birçok ülkede oy kazanıyor. Çevre kirlenmesinin en ürkütücu yanı, bir ulkenin neden olduğu kirlenmenin hiçbir sınır tanımadan başka ulkeleri de etkilemesi. Oluşan pisliği temizlemek, tek tek hükümetlerin boyutlannı aşıyor. Bu yüzden etkili bir çevre politikası saptamak ve hızla yürürlüğe koymak gerekiyor. ler Birliği'nde Çernobil Nükleer Santralı patlayarak yakın çevresi- ni yasanmaz hale getirmiş, radyas- yon yüklu bulutlar rüzgtrla dört bir yana savrularak tüm Batı ve Orta Avrupa'yı ve Iskandinavya- yı etkilemişti. Bir başka örnek de Ren Nehri, lsviçre Alpleri'nden doğan bu nehir, zehirli sulannı Kuzey Denizi'ne boşaltmadan ön- ce Fransa, Almanya ve Hollanda 1 dan geçiyor. Yolu boyunca iki ya- nındaki ulkelerin kanalizasyonu- nu, yüklü gemi trafığinin neden olduğu petrol ve yağ kaçaklarını ve üzerinde kurulu sanayilerin kimyasal atıklarını taşıyor. Akde- niz ise onu çepeçevre saran ülke- lerde uluslararası ticaret ve yolcu re sorununu çözebilmek için ulus- lararası işbirliği gerekiyor. Geze- genin ısınması ve sera etkisi gibi konularda işbirliği sağlamrken. Avrupalılar kendi çevrelerini te- mizlemek için kolları sıvıyorlar. önemli bir adım olarak araların- da lskandinav ülkelerinin çoğu- nun da bulunduğu Avrupa Serbest Ticaret Birliği, çevre standartlan- mn yükseltilmesine öncülük edi- yot Tüketiciler, çevre dostu ürün- leri satın almaya gidereK daha is- tekli görünüyorlar. Iş çevrelerin- de çevresel yönetim daha ciddiye alınjyor. Ekonomik gelişmenin ancak çevreye zarar vermediği sü- rece kalıcı olabileceğini anlayan- larm sayısı giderek artıyor. Milasyakınlarındaki Euromos antik kentindeki tapınak kapkara oldu Savaşa direnen Zeus, kirliliğe teslimAntik tarihimizin kararmaması için uzmanlar bazı yöntemler öneriyorlar. Bunlardan eserlerin koruyucu bir sıvıyla sıvanması pahalı bulunuyor. Bir yol da biyolojik savaş. ÜMtT OTAN İZMİR (Cufflhuriyet Ege Büro- su) — Zeus Sunağı'nın geri alınıp alınamayacağı tartışıladursun, bizdeki Zeus karalar "bağlamış". Milas yakınlannda Euromos An- tik Kenti'ndeki Zeus tapınağı ha- va kirliliğine, asit yağmurlanna "esir" duşmuş. Uzmanlar "kara- ran tarih" ile ilgili çeşitli yakla- şımlar getiriyorlar, ancak hepsi de çok "pahalı" bulunuyor. Son yak- laşım biyolojik savaş. Eğer gerçek- leşirse, antik kentlerimiz mikrop- lara emanet edilecek. Selimiye'yi geçtikten sonra, Mi- las'a 12 kilometre kala hemen yo- lun solundaki görkemli antik ya- pıyı farketmeyebilirsiniz. Kapka- ra bir yapıya dönuşmuş görkemli kent zeytin ağaçlannın yeşili ara- sında kaybolmuş gibidir. Kentin adı Euromos. Diğer adları Kyro- mos ve Hyromos. Yöre halkı di- kili sütunlardan esinlenmiş olacak ki, "Ayaklı" da diyor. Yöre ile ilgili MÖ 3. yüzyıla ka- dar belirgin bir kayda rastlanmı- yor. Ancak MÖ. 201-196 yılları ZEUS KAPKARA — Euromos Antik Kenti'ndeki Zeus tapınağı "beyazlamak" için ilgi bckliyor. arasında Makedonyalıların, daha sonraki yıllarda Mylasa ve Herek- leia'nın saldırılarına uğradığı bi- liniyor. Onca saldınya, kent ile birlikte görkemli Zeus Tapınağı da direnmiş. Sütunları yerli yerinde, her şeye meydan okumuş. Korint duzenindeki tapınağın cephesînde altı, yanlarında da dokuz sutunu var. Selia adı verilen mabed bina- sının arkası kapalı. Sütunlar çeşitli kişiler tarafından yaptırıldığı için bir kısmı yivli, bir kısmı yivsiz. Her sutunda yaptıranın adı kazıh. Her şey güzel hoş da bu gör- kemli tapınak neden kapkara? Oysa sert bir cisimle dokunduğu- nuzda dökulen karalann altından pırıl pırıl bir mermer beyazı görü- yorsunuz. Neden, çevre kirliliği ve asit yağmurlan. Yöredeki santral ve diğer etkenler Zeus'u kirliliğe "esir" etmiş. Kuçük bir kulübede bir tane bekçi ve tarla gidiş dönüşü yan gözlerle tapınağı selamlayan yöre halkı. Tek tuk turist grupları, bir de fümlere doğal plato olmak. lşte bizim Zeus'ta günler böyle geçi- yor. Euromoslulardan ne zeytin ne üzüm ne de şarap kalmış. Şen şak- rak geceler de yaşanmıyor. 1970 -1972 yıllan arasında Prof. Ümit Serdaroglu'nun düzenleme kanla- rı var, hepsi a Berlin'deki Zeus, Uondra'daki Artemis bembeyaz da bizim Zeus kapkara. Uzmanlar antik tarihimizin kararmaması için birçok yöntem olduğunu söy- lüyorlar. Tüm uzmanlar önce çevre kir- liliğinin önüne geçilmesini öneri- yor. öneriyorlar da birçok şeyde "işin işten geçtiğini"de vurgula- madan edemiyorlar. Bir de "ka- raran tarib"in koruyucu bir sıvıyla sıvanması var. Bu yöntem de çok pahalı, bulunuyor. Bu arada mer- mer sütunlar her geçen gün kara- rıyor. Bir de biyolojik savaş var. "Desulfovibrio Desulfuricans" di- ye bih'nen mikroplann tarihi eser- lerin temizlenmesi ve korunmasın- da önemli katkılar yaptığı öne su- rülüyor. Prof. Ertugrul Erdin asit yağmurunun mermerin içinde bu- İunan kalsiti alçılaştırd:ğını ve bu alçının sonradan dökulduğünu betinerek, "Sözii edüen bakteriler, alçı oluşumunu engellemekte ve yüzeydeki alçılar da kalsite dönüşmektedir diyor. Berlin'deki Zeus Sunağı'nı geri alabilmek için çabalar sürüyor. Bizdeki Zeus her geçen gün daha çok karanyor. Ya çevre kirliüğini önleyeceğiz, ya sıvıyla sıvayacağız, ya da mikroplara emanet edeceğiz antik tarihimizi. TRT ile Magic Box mahkemelik olduMagic Box, TV'den reklam istemini reddeden TRT'ye dava açtı Ankara 4. İdare Mahkemesi'nde açılan davayla ilgili olarak TRT savunmasını hazırladı. AYŞE SAYIN ANKARA — TRT ile Magic Box arasındaki tartışmalar sonun- da mahkeme kapısına geldi. Ma- gic Box, TV'den reklam istemini reddeden TRT hakkında dava aç- tı. Magic Box'ın "reklam istemi- nin iptaü" için açtığı dava, Ankara 4. tdare Mahkemesi'nde görülu- yor. Davayla ilgili olarak savun- masını hazırlayan TRT, Magic Box için "korsan kunılus" nitele- mesi yaparak "iptal isteminin reddini" istedi. Davacı olarak Magic Box Inc. ve MBI Reklamcılık ve Filmcilik- in göruldüğü dava dilekçesini, Magic Box'ın avukatı Şener Ak- yol 12 temmuzda mahkemeye ver- di. TRT Başhukuk Müşaviri Akın Beşiroğlu'nun hazırladığı savun- ma dilekçesinin bugünlerde mah- kemeye iletileceği bildirildi. Magic Box dava dilekçesinde, ticari bir yayın kunıluşu oldukla- rı belirtilerek TRT'nın reklam ta- leplerini reddederek ticari faaliyet- lerine engel olduğu görüşüne yer verdi. TRT ise MBI Reklamcılık ve Filmcilik'in kuruluş ana sözleşme- sinde belirtilen amaçları içinde radyo ve TV yayıncılığı bulunma- dığını belirterek "Hiç şüphesiz, şirketin amacı olarak radyo ve le- levizyon va>ınından soz edilebil- mesi mümkıin değildir. Zira böy- le bir amaç ana>asamıza ve yasa- larımıza aykın düsecektir" dedi. lsviçre yasalarına tâbi olarak kurulan Magic Box Inc'in bu ül- kenin yasalanna göre de yayın ya- pamayacağıru savunan TRT şu gö- rüşlere yer verdi: "tsviçre tabüyetinde, merkezi Lieehtenstein'ın Balzer kentinde bulunan 50 bin lsviçre Frangı ser- mavesi olan, bilançosunu Liech- tenstein Ticaret Kanunu'na göre hazırlayacagı öngöriilen ve futbol kulüpleri ile >aptığı sözleşmeler- de adres olarak Lieehtenstein'ın başkenti Vaduz ile Isviçre'yi gös- teren bu kuruluşun mevzualına göre radyo ve TV yayınını şirket amacı olarak göstermediği miişa- hade edilmiştir. Şirketin böyle bir amaçtan söz edebilmesi de miim- kün değildir. Zira bovle bir amaç lsviçre mevzuatına da aykın bu- lunmaktadır." Magic Bo\'ın Isviçre'de kurul- muş olmasına karşın Federal Al- man AKK kablolu TV şebekesiy- le Türkiye'ye yönelik yayın anlaş- ması yaptığı ifade edilen yazıda, bu uygulamada Federal Alman resmi makamlarının yanlış bilgi- lendirildiğine dikkat çekildi. TRT, savunmasında, "Davacı, İsviçrei de kurulan ortaklıgın mahiyetini ve yayının yönelik bulunduğu Türkiye'de >asalann özel radyo ve televizyon kunıluşlannın faaliyet- lerine izin vermedigini beyan etmiş veya bu durum yasal yetki sahibi olmayan kuruluşların radyo-TV hizmetlerine mevzuat yönünden kapalı bulunan Federal Alman resmi makamlannca bilinmiş ol- saydı, halen >ararlanılmakta olan kanalın tahsis edilmesi mümkün olmayacaktı" görüşüne yer verdi. CNN, BBC gibi TV kuruluşla- rının Türkiye'ye yönelik yayınla- rını emsal gösteren Magic Box'a karşı TRT. "Bu tiir ozel ve kamıı kuruluşlarının ülkelerinin yasala- nna göre kurulduğuna" dikkat çe- kerek faaliyetlerinin tanıtılmasının veya izlenmesinin sakıncası olma- dığına değindi. Bütün ulkelerin telekomünikas- yon ve radyo-TV hizmetlerini dev- letlerinin denetim ve gözetiminde verdiklerine dikkat çeken TRT, Uluslararası Telekomunikasyon Sözleşmesi'yle de bunun bağıtlan- dığını bildirdi. ABD, İngiltere, Fe- deral Almanya ve Isviçre'de özel TV sistemleri ve kuruluşlan hak- kında bilgilere de yer veren TRT ozetle şu goruşleri savunuyor: "Davacı Magic Box şirketinin kurulduğu Liechtenstein uyruğu olduğunu ifade ettiği lsviçre'de ve ne yayın yaptığı Federal Almanya 1 da ne de Türkiye'de yukanda arz edilen kapsamda ve amaçta her- hangi bir yasal düzenleme mevcut değildir. Davacı Magic Box şirke- ti, yayın için herhangi bir resmi mercidenrayınizni almış. değildir. Ancak bir vakıa da bu şirketin fi- ilen televizyon yayını yapmış ol- masıdır. tşte bu gibi yayınlar ulus- lararası uygulamada korsan faa- liyet olarak nitelendirilirler." GUinüllü çevreciler • ANTALYA (AA) — Antalya Belediyesi'nce kentte "gönüllü çevreciler" oluşturulması çalışmalarına başlandı. Belediye Başkanvekili Hüseyin Sanlı, çevre konusunda faaliyet gösteren kuruluşların desteğiyle başlatılan çalışmaların, kısa zamanda tamamlanacağını belirterek belediyenin vereceği kimlik kartlannı taşıyacak gonüllu çevrecilerin, kentte belirledikleri aksakhklan yetkililere bildireceklerini söyledi. Gonüllu çevreciler, kent merkezindeki çevre sorunlarının yanı sıra fahiş fiyatla ya da bozuk gıda maddesi satan işyerlerini de belirleyip belediyeye bildirecekler. Çınar ağacı davası • BURSA (Cumhuriyet Biirosu) — Bursa'nın Merinos semtinde kavşak çahşmalan sırasında sökülen iki yüz yıllık çınar ağacı dava konusu oldu. Yeşiller Partisi Bursa eski tl Başkanı Ayhan Yuksel'in nisan ayında yaptığı suç duyurusunu değerlendiren savcılık, asırlık çınar ağacını söktüren Karayollan müteahhidi Cevdet Demircioğlu hakkında Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açtı. 4 ay önce sökülen çınar ağacı için Bursalılar büyük tepki göstermişler, Karayollan müteahhidi Cevdet Demircioğlu da kendisinin Karayollan'mn projesine aynen uyduğunu savunmuştu. Suçlamalar karşısında çınar ağacının sökülmesi için emir veren hiçbir yetkili bulunamamıştı. NUtifer'e 20 bin ton kirlisu • BURSA (AA) — Bursa Organize Sanayi Bölgesi'ndeki fabrikalardan Nilüfer Çayı'na günde 20 bin ton kirli su akıtıldığı bildirildi. Yetküiler, Bursa'da dere kirlenmesinin önlenmesi için acil önlemler gerektiğini belirterek sanayi bölgesinde çevre kirlenmesine boya fabrikalarının yol açtığını söylediler. Bursa-Mudanya karayolu üzerinde bulunan Organize Sanayi Bölgesi'nde halen 104 fabrika uretim yapıyor. Çöpler gönıülecek • BURSA (AA) — Günde yaklaşık 600 ton çöp toplayan Bursa Büyükşehir Belediyesi, çöpler için "sıhhi gömme^' sahası yapılmasına karar verdi. Daha önce hazırlanan çöp fabrikası projesinden vazgeçildi. tngiliz Taylor Binnie and Partner firması ile SEYAŞ'ın oluşturduğu konsorsiyum tarafından hazırlanan "Sıhhi çöp gömme saha projesi", Büyükşehir Belediyesi'nce kabul edildi. 35 gölet • TOKAT (Cumhuriyet) — Tokat Köy Hizmetleri son altı yılda gölet sayısıru 16'dan 35'e çıkardı. Uygun bulunan her dereye bir gölet yapımını amaçlayan Köy Hizmetleri, 1984 yılından bu yana 19 sulama göleti yapımını gerçekleştirdi. Böylece 13.100 dekar olan sulanabilir arazi 64.600 dekara yükseldi. Göletlerde toplanan su miktarı da 28 milyon 973 bin metreküpe ulaştı. 35 göletin ulusal ekonomiye katkısının 17 milyar 58 milyon lira olarak hesaplandığını soyleyen yetküiler "Bu sonuçlarla Tokat birinci sırada yer alıyor" dediler. Denizi kirleten gemiye ceza • MERSİN (AA) — Mersin Limam'nda denize sintine bırakarak sahili kirleten Singapur bandıralı bir gemiye 60 milyon lira para cezası kesildiği bildirildi. Sahil Güvenlik Akdeniz Komutanı Deniz Yarbay Nurettin Zeybek'ten alman bilgiye göre 13 bin grOstonluk (M-V Spica) adlı geminin denize sintinesini bıraktığı yolundaki ihbar üzerine harekete geçen sahil güvenlik botlan, gemiye suçüstü yaparak 60 milyon lira para cezası kestiler. Komutan Zeybek, Japon Suzuki, Toyota ve Mitsubishi firmalannın otomobillerini taşıyan gemiye uygulanan para cezasının ayra gün tahsil edildiğini bildirdi.