Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 25 AĞUSTOS 1990
Moliere, Çehov,
Doktorlar ve Hastalar
Gunun bınnde, gundelık nezlelerınız, grıpleriniz, sıgara oksuruklerınız
yamnda, ne ıduğu belirsız bir hastalığa yakalanır ve kapı kapı hekim
dolaşmak zorunda kalırsanız (umarım boyle bir şey başınıza gelmez),
nelerle karşılaşabileceğinızı onceden haber vermek amacıyla bu yazıyı
yazıyorum. ^ ^ ^ ^
Prof. Dr. JALE BAYSAL
Molıere'ın doktorlarla başının hoş olmadığını bı-
hrsınız Heraen her ovununda bırkaç satasma cum-
lecığı bulabılmek olanaklıdır "Hastalık Hastası"
oyununda konuyu aynntılı olarak ele alır 'Sevda
Hekım' oyunundakı doktor sahnelerı ıçın de eğer
günümuzde yazılmış olsalardı, Tabıpler Odası ha-
karet davası açabılırdı Şaptıcı olan, butun bun
lara karşın tıp alanındaki|gelışmelerden, örneğın
Harvey'ın kan dolaşımıru b|ilmasından saygıyla soz
edebılmesıdır
Çehov'a gelınce, yaşamoykusunu bılmemış bıle
olsavdık, yazdıklarına bakarak doktor olduğunu se
zınleyebılırdık lnsanın ta ıçını gorebıkn eşsız bir
gozlemcıdır Dınsel alegorılere başvurarak "Tann
nefesı ıle çamur karışımı" dıvebıleceğımız ınsan de-
nen yaratığı, gerektığı gıbı hak yemeden ve ıltımas
etmeden değerlendırmeyı, ama yıne de onu esırge-
meyı, ona acımayı ve bazı örneklerıyle çok da sev-
meyı bılmıştır Hemen butun oyunlarında ve bir
çok öyküsunde de çok yakınlık duvabıleceğimız bir
"doktor" vardır
Gunun bınnde, gundelık nezlelerınız, gnplennız,
sıgara öksüruklerınız yanında, ne ıduğu belirsız bir
hastalığa vakalanır ve kapı kapı hekım dolaşmak
zorunda kahrsanız (umarım boyle bir şey başınıza
gelmez), nelerle karşılaşabileceğinızı önceden ha
ber verrrıek amacıyla bu yazıyı yazıyonım Acıklı
yolculugı'nuza başlarken münasebetsız bir şeytanın,
Molıeie'ın aşağıdakı sözlerıru anımsatmamasıru
dılenm
'Doktor denen bırtakım adamlar vannış, hasta
lıkları ıyı edebılırlerraış Ama bazısı edermış, ba
zısı edemezmış Kımın ıyı edebıldığını arayıp bul
manız gerekıyormuş'"
Hekim turleri
Yolculuğunmzu uzatmamak ıçın bellı başlı hekım
turlennı belırlemeye ve ona göre tavır almaya ça
lışalım
Buyuk Doktor: Kapısını vurup ıçen adımıruzı at-
tığınız anda bağırmaya başlar "Ben uluslararası bir
hekımım Kongrelerde herkes bir bıldırı verır, ben
beş bıldırı venrım Yemedım ıçmedım bu aletlen sa-
tın aldım Hastalığın ne olduğunu şıp dıye anlarım"
Bunların hepsı doğrudur Kongrelerde ılgınç bıl
dınler de venr, uluslararası ünu de vardır Ama şım-
dı kapısını çalan hasta, bir öncekı geceyı, yatak oda-
sının kapısı ıle penceresı arasında umarsızca gezı-
nerek acılar ıçınde geçırmıştır ve kongre öykulerı
dınlemeye hıç gucü kalmarruştır artık Yüzgerı edıp
oralardan kaçmaktan başka bir şey duşünmeyebılır
Vuksek Seslc Duşunen Doktor "öksürüyorsu-
nuz, sıgara da ıçıyorsunuz, bu ağrılar akcığerdekı
bir 'oluşum d-uı ılen gelıyor olabılır Fılm ıstenm"
Böylece fılmı elde edınceye kadar, kanserh bir
hasta olur, vasıyetnamenızı yazmaya, dolaplannız-
dakı kâğıtları ayıklamaya başlarsınız Sonra fılm
gelır "Bir şe> vokmuş"'
Parlak Doktor. Kendımzı en çok korumanız ge
reken örnek budur Yakışıklıdır gençtır, hatta se
vımlıdır bıraz, zengındır, seçkın kışılerden oluşmuş
çevresıyle gururlu ve mutludur Amerıkalar, Avru-
palar gormüştür, konuşurken tngılızce çatırdatmayı
savsaklamaz Bıraz okurda (Kıtaphk koşullanmız
bakımından, tıp lıteratürünü "tam ızleme"ve ülke-
mızde pek olanak bulunmadığını bıldığım ıçın
"bıraz" dıyorum Doktorun "okuma" dedığı ola>,
bız.m koşullapmızda, alışık bulunduğu bırkaç der
gıvı gözden geçırmekten fazla ne olabılır') ama o,
"hem okurum hem yazanm"der "Meslektaşlanm
okumuyorlar, kongrelere gıtmıyorlar" der "Nee",
dı>e bağınr1
' "Sıze bu ılacı mı verdıler7
Bu hastaya
bunu >azan doktoru, tngıltere'de olsa doktorluk-
tan men ederler"'
Kendı kendısıyle o kadar dolu, o kadar memnun
dur kı hastaiığınız ıçın kesın tanı>ı mutlaka koya-
bıleceğıne yürekten ınanır Psıkolojısı sın uzun boy
lu dınlemeye, olayın kıyısını bucağmı yoklamaya hıç
elvennez Almanca dıîbılgısı kıtaplanndakı "ölule-
rı dmlten doktorlar" deyışıne bayılır Bir ığne ya-
pıp hastalığı dttmduz edeceğınden emındır îğnesı-
nı yppabılır \e sızı "dünyasal bır acı değıl bu" de-
dırtecek ağnlar ıçıne ıtebıhr Ondan daha çok gör
muş geçumış uzmanlık ıddıa ettığı alanın khnık-
lerınde bırçok "vaka" görmılş vaşlı meslektaşları,
"hep yapıyor bunu", derler' "Sonunda gene cerra
ha başvurmak gerekıyor ve ılacın bıraktığı tortuyu
temızlemek, ayrıca dert oluyor Her bıre>ın organ-
lannın sınır >apısı değışıktır Avrupa'da mıkroskop
altında yapılır bu ığne"' (Artık bu da ne derece doğ-
rudur, onu da bılemezsınız)
Bu örnekten alacagınız ders şu olabılır Doktor
olmak ıçın okumak, hatta bılmek yeterlı değıldır,
doktorluk yapabılecek bır psıkolojıye de sahıp ol-
mak gerekır Çamuru ıle Tanrı nefesı ıle karşınız-
dakı ağrıklı, a^ıklı yaratıkları, esaslı bır ılgıye ya-
k'sır görebılecek bır ruh durumunda bulunmalı,
kendı kendın'zden bıraz kurtulmuş da olmalısınız
Cîomobi) Tamircisi Tipi Doktor. tnsan olup ol
madığıruzı hıç duşünmüyor gıbıdır Usta ellerı ıle
hasta organı mılım mılım yoklar Nerde bu anzaP
Karbüratörde mı, bujılerde mı, baska bır yerde mı9
Eğılır de eğıl'r Sızın de eğıhp elıru, o güzel kırıkçı
çıkıkçı ellerını öpeceğınız gelır Sonra karannı bıl-
dınr "Ilacı bırakın Yalnızca uyuşturucudur o Ağ
nnın yolunu kesmeyelım Bakalım hastalık nasıl ge
lışecek7
Ya benırn çektığım acı9
Ya guvendığım tıp
o nerede7
Zor bir iş>...
Şakalaşmayı bır yana bırakıp şunu kabul etme
lı>ız Doktorluk gerçekten çok zor bır ış Eskı ho
calar, "hastalık >oktur, hasta vardır", derlermış
Hastalık, ayrı bıreylerde ayrı gorunumlerle ortaya
çıkıyor ve ozellıkle devlet hastanelerındekı o kor-
kunç hasta kalabalığı ıçınde karş nızdakı ınsanı çok
dıkkatle gözlemlevebılmenız, ayrıntılan vakalaya
bılmenız gerekıyor Bazen tek bır hastalık olmuyor,
yan yana ıkı olay bır arada gıdıjor, göruntüyu bo-
zuyor Doktor, 'bu budur' dıyemıyor Bırtakım
araçlar var elde, onlara da tam guvenılemıyor "Sı-
zın beynınız bızım makıneden daha duyarlı Ora
da mutlaka bır olay var, ama bu elektronık cıhaz,
şımdıhk vakalavaraıyor"
Hastalar şımank Agrılan neredeyse canlan ora-
da, hemen çıkıverecek sanıyorlar Yanm saatlık bır
vızıtede, altı yıllık tıp öğrenımını kendılerıne aktar
manızı beklıyorlar, soruyorlar da soru>orlar Çok
uzun konuşuyorlar tlaçlarını duzenlı almayı bece
remıvorlar
Kısacası doktorluk etmek, sabırla, el yordamıy
la, deneyerek, umarak, yan karanhkta yol almaya
uğraşmak demek En onemlısı de bılmek, okumak,
deneyımlı olmak yanında, Çehov olabılmek Insan
denen kanşık yaratığa ıçten bır ılgıyle bakabılmek,
gözunu dört açmak, görebılmek, sezebılmek ve ıd-
dıacılık adına uluorta kararlar vermeyecek kadar
esırgeyıcı olabılmek
Bu yazıyı, hep mınnetle anacağım ıkı hanım he
kımımıze adayarak bıtırmek ıstıyorum Bırısı, Us-
küdar'dakı alçakgonullu muayenehanesınde, has-
talarına gerçek Çehov gözlenyle bakabılmeyı ba-
şarmış Dr Lale Oztaş, öburu Cerrahpaşa'da çektı
ğınız acıyı anlatırken, sızınle bırlıkte ıçının yandı
ğını cıddı >uzunden okuyabıldığınız Prof Hurı
Özdoğan
Annemden "Tanrı, doktorlarımızdan hıçbırının
eksıklığını göstermesın, onlara muhtaç da etmesın"
PENCERE
EVET/HAYIR
OKTAYAKBAL
Liderler ve ToplumlarKurtuluşu kışılerden beklıyoruz Herhangı bır kışıden değıl,
'baba saydığımız, üstunluğüne eşsıziığıne benzersızlığıne ınan-
dığımız bazı kışılerden 'Baba bızı kurtar seslerı el opmeler,
yerlere kadar eğılmeler, 'kölen olayırrî demeler, kısacası Osmanlı
dönemınden kalma kohne alışkanlıklar Bugun de hepsı sürû-
yor Bır yandan demokrası var dıye kendımızı kandırıyoruz, bır
yandan da kışısel egemenlıklerın kurulmasından yana çıkıyoruz
"O var ya o, büyûktür, her şeyı bılır, o bızı kurtarır, o bızı mutlu
gunlere göturür'
Polıtıkada öyle de başka alanlarda farklı mı? Futbolda bıle ka-
labalıklar bellı oyunculara guvenır Eskıden Zekı ydı Nıhat'tı, Be-
kır'dı, Fıkret'tı daha sonra Cemıl dı Turgay'dı Metın'dı, Can'dı
Lefter'dı Şımdılerde de Tanjudur Rıdvandır daha bır başkası-
dır Tek tek ınsanlaradır güvenımız, beklentımız Inonu Mende-
res, Bayar, Demırel Ecevıt Ozal Hepsı hatta Evren bıle belırlı
sürelerle kurtarıcı bır 'baba göruntusuyle kamuoyunun karşısı-
na çıkmışlardır
Yığınları, herhangı bır bıreye, rastlantıyia ortaya çıkmış, yıne
bır yazgı oyunuyla belırlı bır yetkıye sahıp olmuş kışıye böylesı-
ne bağlayan nedır? Korku mu, sevgı mı güven mı? Insanlar nı-
ye kendılerıne guvenmeyı seçmıyorlar da, ıçlennden çıkmış, dc-
ruklara yükselmış kendılerı gıbı bırıne boylesıne bağlanıyorlar'?
Bunu yalnız kendı ülkemız kendı halkımız ıçın söylemtyorum
En uygar toplumlarda, bıreyın kendı gucunû tyıden lyıye duydu-
ğu, belırlı öğrenım aşamalanndan geçtığı toplumlarda btle gö-
ruyoruz
Bır Amarıkan gazetecısı, Hıtler'ın halk karşısında yaptığı ılk
konuşmaları anlatırken ızleyıcılerın bır çeşıt trans halıne geçtık-
lerını, gözlerının başka turlü parladığını, o yuce kışıye ınançla
bağlılıklarının her hallerınden bellı olduğunu yazmıştı Ta
1933 lerde Hıtler öyleydı de Mussohnı Stalın başka turiu müy-
du? Demokrasılerde bıle Roosevelt Churchıll gıbı polıtıkacıla-
rın kendı toplumlarına 'en üstun yonetıcı olarak göründüklerı ol-
madı mı?
1970 lerın ortalarında ulkemız Karaoğlan tutkusuyla yanıp tu-
tuşmamış mıydı'
7
Dağa taşa Umudumuz Ecevıt
1
'Karaoğlan drye
yazanlar, mıtıng alanlarında kendılerınden geçercesıne Karaoğ-
lan ı bağırlar'na basanlar son yıllarda da Demırel'ın fötr şapka-
sına bır çeşıt tılsım gozuyle bakanlar baba' dıye peşıne düşen-
ler, hatta Özal'a bıle büyuk sevgı gosterenler, Evren'ı eşı benze-
rı bulunmaz yenı bır Ataturk sayanlar az mıydı? Yıne de az mı?
TV lerde, gazete fotoğraflarında Ozal'ın Evren'ın elını opmek ıçın
yarışan yaşlı başlı ınsanlar görmedık mı, görmüyor muyuz?
Korku mu bunu yaratan? Korku mu? O, yuce saydıkları ınsan-
dan korkmak mı? Kendını o kışının kolesı saymak mı? Bakın 18
yuzyıl Fransız yazarlarından Baron D Holbach ne yazmış
' Korku ancak kolelerın yetısmesını sağlar Koleler aşağılık,
zalım, korkak olurlar Efendılerının vereceklen cezadan kendı-
lerını kurtarmak ıçın her turlü çareye başvurmayı doğal sayar-
lar Düşünce ozgürluğüdur ruhsal bır buyukluk sağlayan kışı-
lere, ınsana yakışan bır yucelık veren'
Son Bayrampaşa beledıye seçımınde DSP lıderı Bülent Ece-
vıt 'tek başına' buyuk bır başarı kazandı Ne örgut ne para ne
şarkıcı, ne turkucu ne guzel gozlu yıldız ne de halkı aldatacak
oyunlar' Tek başına bır adam, bır zamanlar Karaoğlan dıye hal-
kın sevgılısı olmuş, ama daha sonra bu nıtelığını yıiırmış bır ın-
san Bayrampaşa'yı fethettı Bu olay az düşundürücu değıldır
1
Halkımız yenı bır 'baba, yenı bır 'kurtarıcı gereksemesı duyu-
yor Ustunde bır yıldız parlayan kışıdır o Halkın yolunu aydınla-
tacak bır ustun varlık
1
Ulkemızde -sanırım az çok en uygar ulkelerde bıle- partıler,
orgutier kadar hatta onlardan daha çok bellı lıderlerdır seçım-
lerde oy getıren güçler Toplumlar, kalabalıklar fıkırler duşünce-
ler, programlar kadar -Doğu toplumlannda daha da fazla- lıder-
lerın buyruğunu dınlıyor, o kışılerın yolunda gı^iıeyı yararlı gö-
rüyor Ulkemızde denenen liderler, Demırel ler Ozal'lar şu an-
da etkınlıklennı yıtırmış gorünüyorlar Ama ıktıdarında olsun, mu-
halefette olduğu yıllarda olsun -her turlü yanlışına başarısızlı-
ğına karşın- Bülent Ecevıt yenıden Türk toplumunun 'gözde'sı
olmak yolunda görunüyor
Demokrası, çok partılı duzen şu bu hepsı gereklı, hepsı doğ-
ru, ama her şeyden once toplumlar ozu sözu doğru ınsanı se-
çıp ayırmaya çalışıyor Zaman zaman yanılıyor, ama eskı yanıl-
gılarına neden olmuş kışılerı yenıden güvenılır saymak gereğı-
nı duyuyor
Toplumumuzun ön yerlerındekı partı lıderlerı Demırel, Özal,
Akbulut, Inönü, Baykal halkta guven, sevgı, saygı yaratmakta ba-
şarısız kaldılar dersek yanlış bır şey söylemış olmayız Kımı da-
ha once denendığınden, kımı denenmeye bıle gerekseme du-
yulmadığından Bır Erdal Inonu dur kışılığı saygı uyandıran, ama
büyük bır poiıtıkacıdan çok gerçek bır aydın sağlam bır kışı ola
rak benımsenen Şımdı Bülent Ecevıt ın yenıden Karaoğlan sım-
gesıyle, durust, sevecen kışılığıyle yığınların sevgılısı olmaya baş-
ladığını söylemek pek mı erken bır saptama olur?
Ne var kı toplumları şu ya da bu kışıler değıl, bılınç gücü, be-
lırlı ılkelere bağlılık sağlam kararlılık kurtarır, daha ıyı yaşamla-
ra goturür Bıreyler gelıp geçer Ama halktır ayakta kalan, yolun-
da yuruyen Kole olmayan kendı başına duşunebılen, karar ve-
rebılen, korukörune bağlılığı surunun bır parçası olmayı ıçıne
sındıremeyen halk
Arkadaşımız Bun>amin Tokmak'ın
babası
AHMET TOKMAK'ı
yıtırdık Acısını paylaşıyoruz
ÇAĞDAŞ GAZETECtLER DER>EĞI
GUNEY MARMARA ŞUBESt
Terör ve Geri Kalnuşlık...
Ulkemizın en genç ve sağlıksız nufusu Doğu yöremizde
yaşamaktadır. Tum bunlara karşın yore halkı ayrılıkçılara
karşı köylu dayanıklığı ile direnmekte ve dırencinı
surdurmektedır. Bir başansızhk soz konusu ıse kabahat yore
halkında olmayıp duşunce tembelhği olan, iş ve aş uretmeyen
ust yöneticilerindir.
ŞERAFETTİN UZUNER Yuksek Muhendıs
Yaklaşık bın vıldır bırlıkteyız Bu uzun su
re ıçınde o vöre ınsanından hıç aynlığımız ol
mamış. Bırbırımızle evlendık, gelın olduk, da
mat olduk, hısımlaştık, akrabalastık, er olduk,
kumandan olduk, ülkemız ıçın savaştık, ışçı
olduk, amır olduk, bırlıkte ürettık Bırlıkte ol
mak artık bızım yazgımız Şımdı bu bınkımı
tersyuz etmek ısteyenler var Bın yıllık bınkı-
mı yok saymak, yenı bır bın yılı gerektınr
Kımse bu bırlıktehğın yıkılacağının umarım
düşlemesın Bırbırımıze öyle alıştık kı kımı-
mızın kım olduğunun ayırdına varılamaz
Yoksulluktan kurtarma
Son çıkan olağanustü hükümet yasalarıyla
bazı konulara değınmek zorlaştı Dıleğımız,
yakın zamanda hukümet yasaları TBMM'den
geçer de gerçek yasa özelhklerıne kavuşurlar
lçerıklerı "Alı kıran, baş kesen" kımlığındekı
bu yasalar sorunu hafifletmez, tersıne ağırlaş-
tırır Bu deneyım yüz kez yaşandığı halde ne-
den ısrar edılır bılınmez Askersel önlemlerle
sorunların çözuldüğü hıç görulmemıştır tn-
sanlık, uzun geçmışı ıçınde uyguladığı asker-
sel önlemlenn yarattığı kın ve ıntıkam ıstek-
lennı hcp geleceğe taşımıştır Yenı kın ve ıntı-
kam arzusu yaıat^cak önlemlerden kaçınmak,
basını susturmak vennc özgürce yazmasını
sağlamak bıze daha çok yakışır Yaklaştığırmz
21 yüzyılda acı sonuçlar verecek yenı ayıplar
geleceğe mıras bırakılmamalıdır
Guneydoğu Anadolu'da zaman zaman soy-
lenen bır atasözu vardır "Yağmur yağmazsa
Dıcle kuru ça> olur" Yoksulluğu sımgeleyen
bu söz, çok anlamlıdır O sıca|a çok şey da-
yanıksızdır Devlet o yöreye soğuk ve uzak du-
ramaz "Çanağa ne doğrarsan kaşığa o gelır"
elbette. "Kavgada kılıç ödünç verılmez" Kuş
kusuz ayrılıkçılara, güçsUzlUklerı kavratılma-
Iıdır Ancak bunun caresı salt askersel önlem-
ler olmamalıdır Bugun dev proje oiarak övıin-
duğümuz GAP projesının bütünunün tüm ay-
nntılan>la uygulamaya sokulması kaçınılmaz-
dır tkı bın vılına değın bu projenın tamamı
nın bıtırılmesı ne pahasına olursa olsun ön-
görülmelıdır Bugünku gıbı o vörenın ınsanı-
mn yazgısı yoksulluk olmamalıdır O yörede
devlet hem babadır ve hem de patrondur Bu
anlayış o yöre ınsanının özüdür, geçmışıdır,
geleceğıdır Başansız ekonomık polıtıkalar ne
denıyle yatırım bakımından bır ölü donem ya-
şanmaktadır Bırkaç yıldır sure gelen bu eko-
nomık olü dönem, o yöreyı de etkısıne almış-
tır O yörede ışsızlık ve yoksulluk, ıçınde bu-
lunduğumuz bu dönem kadar hıç artmamış-
tır Nufusun yüzde 80"ı tanm ve hay'vancılık-
la uğraşmaktadır Kışı başına düşen ulusal ge-
lır 300-500 dolar düzeyındedır Sanayı yok de
necek kadar azdır Kentsel alanda vaşayanla
rın yüzde 80'ı de toprağa bağlıdır Ağalık dü-
zenı henüz lamamıyla kırılamanuştır Kadın
hâlâ kole konumundadır Çok kadınla evlılık
doğa yasası gıbıdır Nüfus hızla artmaktadır
ülkemızın en genç ve sağlıksız nüfusu Doğu
yöremizde yaşamaktadır Tüm bunlara karşın
vöre halkı ayrılıkçılara karşı köylü dayanıklı-
ğı ıle direnmekte ve dırencinı sürdurmektedır
Bır başansızhk söz konusu ıse kabahat yöre
halkında olmayıp düşünce tembelhği olan, ış
ve aş uretmeyen ust yönetıcılenndır Ülkevı 10
yılda buyuk ve gehşmış ülkeler arasına soka
cağını haykıranlar, 8 yıldır ıktıdarda olmala-
nnın dılenz aynmındadırlar
Sicilya örneği
On beş yıl öncesını anımsayanlar, Sıcılya'
nın ltalya ıçın ne denlı bır sorun olduğunu bı-
lırler Sıcılyahlar hem etnık aynlık ve hem de
gen kalmışük bakımlanndan Italyanlarla belkı
bın yıldır kavgahdırlar Bu kavga mafya elıy-
le tum dunyaya da yansımıştır Ozgürlukçu de-
mokrasıden ödün vermeden halja'yı yöneten
koalısyon hukümetlerı, Sıcılya'da uyguladık
lan ekonomı polıtıkalanyîa bın yıllık kavga
ya son vermışler ve Sıcılya'yı, Sıcılya halkını
kazanmışlardır Daha dün denecek kı«a bır su
re önce 300-500 dolar düzeyındekı kışı başı-
na gelır, bugün 4000 doları geçmıştır Otoyol-
lanyla, fabnkalarıyla, turızmıyle Sıcılyahlar,
Kuzey Jtalyanlann zengmlığını yakalamışlar-
dır Artık Sıcılya, ltalya ıçın ka>gı kaynağı de
ğıl övunç kaynağıdır Sıcılya'da ınsanlar ölme
yı ya da köle olmayı değıl, yaşamayı yeğlemek
tedırler Bu deneyımden ılgılı ve vetkılılenmı-
zın ders alması gerekmektedır
Gerı kalmış yörelenmızde kalkınmayı hız-
landırmak ıçın hızmet kesımınde çalışanlann
nıtelığınm yükseltılmesı zorunludur Bunun
ıçın de barınma, geçırune, guvenlık sorunları
hıçbır kuşkuya duşürmeyecek ıçerıkte alınma
lıdır Çalışanlar bu guvenceler ıçınde olmalı
dırlar Aksı halde çalışanlann ışe başladıkla
n an a>Tilma>ı duşunmelen doğaldır Gen kal-
mış >örelenmızde bannma hâlâ önemlı bır so
nın olma özellığmı surdurmektedır Bu neden-
le gen kalmış her ılımıze bıner bırım konut-
luk evler yapılmalıdır Devlet konut ınşaatı-
na Güneydoğu'da öncelık verılmelıdır Böylece
hem çalışanlann bannma sonınlan çözümlen-
mış, hem de ışsızlık oldukça hafîflemış olur
Bu yörelerde resmı daıre bınalan kulube gö-
runumunden kurtarılmalıdır lşveren-
muteahhıt ılışkılerının bozulmasınaan dola-
yı sürüncemede kalan tum vapılar ne pahası-
na olursa olsun bıtınlmeh Sanayıde kullanı
lan kımyasal bıleşıklen ıçeren asfaltıt Şırnak
kömüru tesısler kurularak değerlendınlmeh-
dır Batman'dakı Petrol Rafınerısı'nın tekno
lojısı değışmelı, kapasıtesı buyütülmelıdır Dı-
yarbakır'da yenı bır petro-kımya tesısı kuru-
labılır Urfa-Mardın-Cızre-Sılopı-Irak hudu-
du boyunca uzanan 300 kılometre uzunluğun
da, 50 kılometre genışlığındekı Harran Ova
sı'nda yetışen tanm unınu saplanyla, Dıcle bo-
yunca uzayan sazlıklar kullanılarak ambalaj
sanayıınde tüketılen karton uretme ışhklen
(fabrıkalan) kurulabılır Butun bunların özel
kesım tarafından yapılmasını beklemek hayal
dır GAP projesı yöreyı zengınleştırsın de son-
ra bu kurumlar kurulsun denırse, o zaman en
az 20 yılı göze almak gerekır Guneydoğu'nun
beklemeye dırencı yok gıbıdır Yatırımlan ge
cıktırmek sorunu dennleştırmektır Yenı ıkı ıl
kurulması soruna ıyı bır yaklaşımdır Yüz bın
ışçı ve memur kadrosunun açılmasının amacı
ıse belırsızdır Çalışmadan para alan yenı bır
bıçım ışsızler ordusu mu yaratılmak ıstenmek-
tedır
0
Bılınmemektedır Yatırım yapma yen-
ne, bu yöne yönehnmesının anlamım kavra-
mak olası değıldır Bölücu eşkıya nedenıyle ya-
tınm yapamamak dev let olma anlayışıv la bağ
daştırılamaz
Sonuç
Bılındığı gıbı ulaştırma ve ıletışım ağı bır
yörenın, bır ulkenın can ve kan damarları gı
bıdır Bır ınsandakı yaklaşık 100 bın km ınlı
ufaklı kan daman nasıl ınsanı sağlıkh kılıyor
sa, >eterlı ulaşım ve ıletışım ağı, ulkeler ve yö-
reler ıçın avnı ışlevı görur Bu nedenle daha
önce de vazdığıın gıbı gerı kalmış yörelerımız
dekı toprak 2 bın km Devlet ve ıl \olunun ya
pım aşamasına ulaştırılması, o yorelerın ge
lışmesme koşuttur Bıze göre Doğu'da bu- ıl yo-
lunun yapılması, Batı'da yapılan bır otoyol ka
dar önemlıdır
Artık ulkemizın batısından batıya bakmak
yerıne, doğusundan batıya bakmayı yeğleme-
lıyız
"STOP
EVERYTHING
START ENGLISH"
19.91'E
İNGİLİZCE
KONUŞARAK
GİRİN
ACTIVE ENGLISH
Kadıkoy Soğutluçeşme Cad No 123 Tel 349 18 24-25
| Erenkoy (Kantarcı) Rıza Sok No 10 Tel 359 30 68
363 77 8b
LISKUR
DERSANESİ
ANADOLU
LİSELERİNE VE
KOLEJLERE
HAZIRLAR
"DOĞRU'YU SEÇMEK
İÇİN LİSKUR'U
SEÇİN"
İKadıkoy Soğutluçeşme Cad No 123 Tel 349 18 24-25
|Erenkoy (Kantarcı) Rıza Sok No 10 Tel 359 30 68
363 77 86
HAREM 89 ıle 4
mevsım grup gezılerı
• Yemeklı-yemeksız
Boğaz turları
• Şırket yemeklerı
• Kutlama toplantıları
• Mehtap gezılerı
Tel 145 77 93-149 93 87
Mesaı saatlen dışında
Telefon 165 54 61
İLAN
T.C.
AFYON C. SAVCILIĞI
1990/2001 ılam
Afyon Gökçe Mahallesı nüfusuna kayıeh o!up avnı yerde sucuk ıma
latçılığı ve satıcılığı yapan Mehmet ve Havva oğlu, 1947 D lu HALlL
İBRAHtM TABUR'un 30 4 988 suç tanhınde sağlığa az veva çok za
rar verecek derecede bozuk sucuk ımal edıp satmak suçundan dolavı
hakkında kamu davası açılmış olup yapılan yargılaması sonucunda
Afyon Sulh Ceza Mahkemesı'nın 14 02 1990 gun ve 5490-84 savılı
kararı ıle TCK'mn 396, 647/4, CK 72, 402/1 2 maddelerı gereğınce
32 000 TL ağır, 7 gün ışyerırun kapatılması, 3 a> meslekten men ce-
zalan ıle tecnyesıne karar venlmıştır
TCK'nın 396 maddesı gereğınce ılan olunur 9 8 1990
Arap Topraklarında
IşımızGolç Paşa Osmanlı ordusunda hızmet görmüş en unlu Al-
man subaylarından bın
Bırıncı Dunya Savaşı nda Mareşal Golç (ya da Muşır Golç),
Irak'ta 6 ncı Ordu Komutanı dır, 4 Nısan 1916 sabahı cepheden
ayrılırken şu emrı yayımlar
Irak Grubu zabıtan ve askerlen,
Sızın ısmınız ve muktedır kumandanlarınızın ıstmlen, Devletı
Osmanıye'nın ve şanlı Osmanlı ordusunun tanhınde hıçbır vakıt
unutulmayacaktır Bılakıs bugun yaptıklarınız ıstıkbalde ne kadar
tafsılatıyla malum olursa, ısımlennız o kadar zıyade medıh ve se-
nalarla yad edılecektr
Sız beyhude doğmadmız ve faydasız olarak yaşamadınız dı-
nınıze, devletınıze, padışahmıza, müttefıklennıze buyuk hızmet-
lerde bulundunuz Bundan dolayı sevınınız'
Golç Paşa subay ve askere son emrıyle veda" ettıkten sonra
gorevı Enver Pasanın amcası Halıl Paşa ustlenır O sırada al-
baydır Halıl Bey ama yenı gorevınde generallığe yukseltılır he-
nuz 35 yaşındadır, Irak Genel Valısı ve 6'ncı Ordu Kumandanı
olur Turk Ordusu Kutulammare'yı kuşatmıştır
Savaş surüyor
Bır yandan Bağdat demıryoluyla Alman emperyalızmı Hınt Ok-
yanusu na açılmak ıstıyor ote yandan Basra Körfezı ne demır-
lemış Ingılız emperyalızmı Bağdat a yönelmış ordularının Irak'ı
ele geçırmesını beklıyor
Turk askerı de Arap çoilerınde kırılıyor
•
Altıncı Ordu Kumandanı Halıl Paşa 20 Nısan 1916 sabahı Ku-
tulammare'yı teslım alınca, başarı sevıncıyle askenne şu emrı
yayımlar
Arslanlar*
1) Bugun Türklere şeref u şan Ingılızlere kara meydan olan şu
kızgın toprağın muşemmes semasında şühedamızın ruhları şad
u handan pervaz ederken, ben de hepınızı pak alınlarından öpe-
rek cümlenızı tebrık edıyorum
2) Bıze ıkı yüz seneden ben tanhımızde okunmayan bır vakayı
kaydettıren Cenab-ı Allaha hamd u şükur eylerım Allahın azame-
tıne bakınız kı, bın beş yüz senelık Ingılız devletınm tarıhıne bu
vakayı yazdıran Türk sungusu oldu Ikı seneden ben devam eden
Cıhan harbı böyle parlak bır vaka daha göstermedı
3) Ordum, gerek Kut (Kutülammare) karşısında gerek Küfü kur-
tarmaya gelenler karşısında uç yuzu mütecavız zabıtı ıle on bın
nefermı şehıt ve mecruh olarak gaıp ettı Fakat buna mukabıl In-
gılız Küften beş general 481 zabıt 13 300 nefer esır alıyor Bu
teslım aldığımız orduyu kurtarmaya gelen Ingılız ordusuna da bu-
güne kadar otuz bın zayıat verdırerek
4) Şu ıkı yekûna bırnazar atfedılmce cıhanı hayretlere düşüre-
cek kadar büyuk fark gorülur Tarıh bu vakayı yazmak ıçın kelıme
bulmakta muşkulata uğrayacaktır
5) Işte Turk sebatının Ingılız ınadını kırdığı bu harpte bırıncı va-
kayı Çanakkale'de, ıkıncı vakayı da burada göruyoruz "
Halıl Paşa'nın emrı bu maddelerden sonra da sürüyor ama
ne yazık kı bır sure sonra ışler tersıne donecek, Ingılızler 12 Mart
1917 gunu Bağdat ı ele geçıreceklerdır
Turk orduları da Arap çöllerınden çekıldıkten sonra çok de-
ğıl ıkı yıl geçmeden Anadolu yu kurtarmak ıçın savaşacaklar-
dır *
Alman Mareşalı Golç ne dıyordu
— Sız beyhude doğmadmız ve faydasız olarak yaşamadınız,
dınınıze, devletınıze, padışahmıza müttefıklennıze buyuk hızmet-
lerde bulundunuz "
Aradan kaç yıl geçtı?
Gozlerımızı açtık kapadık gıttı Muşır Golç Paşa geldı "NATO
Generalı Haıg Paşa" gıttı Kayser VVılhelm, geldı Bush Paşa, ama
hep aynı numara
— Türkler yaman, kahraman' Şış kebabıyla aslan sutu helal
olsuni Sız boşuna bu dunyayâ gelmedınız, müttefıklennıze bü-
yuk hızmetier ettınız
1990 da Arap çollerıne askerı bırlık göndermek ya da Anado-
lu yu Basra Korfezı ne donük atlama tahtası gıbı kullandırmak
ısteyenler hıç tarıh okumadılar mı?
Arap topraklarını Araplara bırakalım oralarda ne Amerıkalı-
nın ışı var ne Ingilızın .
Ne de Turkün
ACI KAYBIMIZ
Merhum Edıp Alaslan ve merhume Nedıme Alaslan'ın oğlu merhum
Lebıb Alaslan ın ağabeyi Adıle Alaslan'ın sevgılı eşı Goler ve Akıl
Erçeiebı nın babası Güldem ve Edıp'ın amcalan Vesnn, Beysun Resa ve
Seda nın dedelen Sınan ve Duygu'nun büyükbabalan, canımız, değerlı
bUyuğUmüz, eşsız ınsan
Emekli Sümerbank mufettişlerinden
M.CEMAL ALASLAN'ı
23 8 1990 tanhınde kaybetmenın denn uzüntüsü ıçındeyız
Allah rahmeı eylesın
\İLESI
Devrimci Sosyalistlere Çağrı
DevTima tnr \şçi Partıst sosyalızm ıçm mucadeie edenlern
böJûnmuşlûk ve parçalanmışlıklarını da ıçınde ıçınde aşa-
btlecekten ışçı ve emekçı kıtlelenn mücadetetennı bırteşfr-
rebıleceklen ortaklaşa eytemler sürednde oluşlurabtlır
Bunun ıçın sosyaltst güçlerın kalıcı btr gûç ve eylem btrltği
gefçekteştırmelen ortak bu propaganda faalıyetme gınş-
meten ve güncel taleptefi ışçı sınıfının ıktıdar mCıcadelea-
ne bağlayacak bw program tartışmasını bırlıkle yörütmeten
gerekıyor
Bütün bu mücadelelerı bırleşık bır odağa, bır devnmcı sos-
yalist bloka ulaştırmak Isleyen kadın ve ertok ışcüeri
em«kçılen ve sosyalistten 25-26 Ağustoe tanhtenndekı
loptantıyaçaj ınyonız
DEVRİMCİ SOSYALİST BLOK İÇİN İLERİ!
O
Çocuklannız da konuğumuzdur Ücret ödemeksuın
kreş olanağından yararlanabıUrsıntz
Kreşservtsı Kalkış 11 00
TERTİP KOMITESI adına AHMET URAL
TOPLANTIYERİ BEŞİKTAŞ ANL DÛĞÛN SALONU SAAT 10.00-18.00
Bu birözgün
müzik kasetidir
Ajans § Gungor
"OmEN SEVDAUM
FEVZı
KURTULUŞ
"DİREN SEVDAUM"
B
AKBULUT KARDEŞLER Tüm Kasetçilerde
MUZIK URETIM VE KASETÇILIK
I M C 6 B I . k N . 6 5 K . UnUpan,
Talator 513 32 65 527 48 03
n AKbu u,
NURFERİ BELLİSAN
ıle
JENS ORTMANN
evlendıler
Kadıkoy Evlendırme Dairesı 24 8.1990