03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Curohunvet Matbaacıhk ve Gazetscılık Türk Anonim Şırkaı adıua Nadir N»dı £ Genel YaMn MüdUru Hısan CHMI, Muessesf Mudum Emme Lşakhgü, Vız İslcn Muduru Ofc«y GoDenjin. 0 Haber Merkezı Mııduru Yılçın B»*r, Sa>fa Duzenı ^Onetmenı An Acmr % Temsılctler ANKARA Ahmel I u , IZVI1R Hikmet Çtdaluya. ADANA Ç«in 1, PolüiU CCU h i l n K . Do Habcrkr Eıpı Mo, Ekonoroj C~tü Tkıtu, I; Sendıkı Şaknı KMnci Kuiur Otol (:«. Itıaobul Haberlerı I m l Kaok. Etılım Geaoa §•?!••, Habc Amtii'mj t n « lcrkm. Yun Haberlcn N«*< Do{aa Spor Darısm»o AMttkadır \antaaa. Dızı tanlar Kma ÇıJııfcM. Anpırma ŞafeiR *lp«y Duzekme \MaUa* VUKI 0 ICoonJınal&r Ahnct KoralM* £ Malı Isler Krol Eftm 0 Muhısebe Baku *»CT 0 Bılıçc PlanUma Sr>jl O a u k ı a t h 0 BekUın \n* Toraa 0 Ek YjyınUr HHn Akjol 0 t(Urr H<n> Glnr 0 l^r.mc Onicr ÇeUı 0 Bjlgl Istan SaA Inl 0 Perconel Snfi liron Aım.,» Bsskan Nadır Nufı OdUY AkbaL talpa Bra. H B U Cml Hlkan ÇMnkn», Okay Goneuta l | w MUKB, llhaa Srtç»k 41 <*a« U n Tıa Basan ve rayan. Cumlıunyet Mgfbuabfc « GucdKiJık T.A Ş. Tûrfc Octj] C«d 39/41 34334 Isl PK 246 Islanbul Td 512 05 « (20 hal>. Ttles 22246 Faı (1) 5» 60 72 0 Burolar Aakm- Zı>a COİuip Biv tnkıhp S. No 19 4 Tel 133 11 41-47 Tela 42344, Fu. (4) 133 05 65 0 bak- H Zı» Blv 1352 S. 2/3. T<± 13 U 30 Tek». 52359. F«x. (51) 19 33 <0 . tnönü Cad. 119 S. No 1 Kji 1 TW 19 37 52 (4 hftt). Tdo. 62153. Fu (71) 19 37 52 TAKVİM: 19 AĞUSTOS 1990 Irasak- 4 34 Guneş: 6.10 Ögle- 13.13 tkindi- 17.00 Akşam. 20.05 Yatsr 21.34 Yves-Saint Laurent'in kuplarındaki ustalığa ulaşmak o kadar kolay değil Güzelliğe îki küçük siyah noktaYves-Saint Laurent'in küçük, siyah elbiseleri var. Öyle sade, sapsade. Yves-Saint Laurent'in en güzel, en dayanılmaz, en aşılmaz modelleri onlar. NECLA SEYHUN tşte Yves Saint Lanrent'in unlıi siyah dantel tuvaleti. Kaderi iki salen fiyonga bağlı. Ağır ağır yurudu podyumda, sonra eğılıp yere dız çökmuş olan pembe gelinı omuzlarından tuttu kaldırdı, yanaklanndan öptu. Bır alkış!.. Duşmek bilmez. Yves Saint Laurent bu! . Geçen dönemde, martta, hazır gıyim defılesı sırasında hastanede olumle pençeleşen şu unlü modacı!.. llkı değıldı bu. 1978 yılında da tam defile sırası hastanedeydi. Hatta gazetelerde olduğune dair haberler çıkmıştı. O gun bugündür bocalıyor. Bu kez de halk sevdıği bu modacıya sunduğu modellerının başarısı kadar, kendısini selamlamağa gelebildiğı, podyumu boş bırakmadığı, ölum kalım savaşında kazandığı için alkış tutuyor. Bu alkışta sevinç var. Yves-Saint Laurent sıra modacısı değıl. llk gunlerın Saint Laurent'ı değıl kuşkusuz. Modada o önculüğü, o heyecam başkalanna bıraktı çoktandır. Yılların yorgunluğu kadar ondan çok, sağlık nedenlerı var. Üç gün iyı ıse beş gun hasta Ama gene de Yves Saint Laurent bır sıra modacısı değil. Kuplarındaki o ustalığa ulaşmak ne mumkun. Bir kuçuk siyah elbiseleri var. Oyle sade, sapsade. Hem hıçbır şeyi yok, hem de her şeyisi var. Ben, onlara bayılıyorum. Bence Yves Saint Laurent'ın en guzel, en dayanılmaz, en aşılmaz modelleri onlar Garnitur olarak ya bır duğme ya bir kemer. Hemen her koleksıyonuna katıyor... bunları. "Da>anılmaz" olduğunu bılıyor. Ama her zevkini paylaştığım bır modacı değil. örneğin gelinliğı. Pembe, tozpembe olabilir. Bır yenilıktir, bir değişikliktır. Eteğin ustune geçtiği örumcek ağı gıbı siyah dantele de pekala, yeniliktır, değışiklıktir diyelim. Ama gelinin ardından, eteğını tutarak yuruyen o ıki kuçük siyah noktaya ne demeli?.. Gerçekten ıki nokta yaşları 3-4 olmak. Bırı kız, birı oğlan. Yutulacak kadar tatlı. Ama kıyafetlerının >enır yutulur tarafı yok. Tepeden tırnağa siyah giydırmiş onları Yves-Sain Laurent. Elbıse siyah, gomlek siyah, kurdele siyah, çorap siyah, pabuç siyah. Bir düğune değil de bir cenazeye katıhyormuş havalan var. Öylesine karanlık, öylesine kederlı... Evet, zevkler ve renkler... Ama bunu da tartışmayalım mı?.. Bu kara noktaları?... Her halde tartışmayalım. Çünkü salondaki kalabahkla aynı fîkırde olmadığımız bır gerçek. Çılgın alkışların çoğu bu iki kuçuk siyah noktaya gıdıyor, biliyorum. Zaten bazı modelleri beğenmekte bazılannı beğenmemekte yalnız kaldığım oluyor çok. Allahtan ki zevkler ayrı Yoksa ne olurdu modacılann hali? Kimi bır modelı beğenıyor, kırm bir başkasını. örneğin Yves Saint Laurent'in kış yenilığı dantellı tayyörleri var. Pantolon uzerıne de giydıriyor, kısacık etekler uzerine de.. Ceketin önu, kolları yer >er gipur dantellerle suslu. Ben siyah ustune siyah dantel aplike ederek yaptığı modelleri beğeniyorum Bır de tvveed uzerine siyah dantel aplikelıleri. Ama bakıyorum kı modacı en buyük alkışı dantellerın altına çingene pembesı, ateş alı, guneş sansı bir fon koyduğu zamanlarda alıyor. örneğin tayyör tvveed ya da siyah, dantelin altı çıngenepembesı, mor, fıstık yeşıli. Alkışlar dorukta! . Ama defılelerin birı de bir başka kuralı var. Kural olmayan kuralı. Gerçekten çok şık olanlarla çok çarpıcı ve çok çılgın olanlar alıyor alkışı. Giyme şansı çok olsun olmasın, farketmez. Tek omuzda bir dantel tuvaleti vardı ki kırdı geçırdi ortalığı Bır yanı yukardan aşağı bır kanş açık. İki yerden ıki pembe saten fıyong tutuyor elbiseyi. Düşünebiliyor musunuz bir koparsa o fıyonglar olacak olanlan?.. Alkışlar dinmek bilmedi. Yılan derısıni bol kullanmıştı modacı 90-91 kışında. Yılan derisi tayyörler, yılan derisi yelekler, etekler, pantolonlar, şapkalar hatta. Uzun sılahşör çizmeleri gene yılan derisinden. Bu ne çok yılan harcamaktır böyle? . Hanı bize dokunmayan yılanlar bın yıl yaşayacaktı?.. Yves-Saint Laurent'in kısacık balon etekli bir gece elbisesi. OYS sonuçları içîn dava açıldı HAKKI ERDEM ANKARA -öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nin da- ha önce sınav kılavuzunda ilan ettiği puanlama katsayılannda keyfı değişiklik yaptığı gerek- çesiyle sonuçlann iptali için idare mahkemesinde dava açıldı. Açıklanan ÖYS sonuçlanna göre Ankara Üniversitesi Zira- at Fakültesi Ev Ekonomısi Bo- lümü'nu kazanan Didem Öz- bay adına dava açan babası Etem Özbay, ÖYS puanlannın smav lulavuzundaki katsayüa- ra göre yeniden hesaplanması- nı ve buna göre değerlendirme yapılmasını ıstedi. Sıvas'ta çocuk doktorluğu yapan Etem özbay'ın ÖYS so- nuçlarma karşı dava açması- na, kılavuzda ve Sınav-Sonuç Gazetesi'nde farklı katsayılar verilmesi neden oldu. ÖSYM Başkanhğı tarafından adayla- ra gonderilen sınav kılavuzu- nun 14. sayfasında puanlann hesaplanmasında kullanılacak katsayılar ıle ilgıli bır çizelge yer alıyor. Bu çizelgede Turkçe-matematık bölümu için Turkçe hampuanı katsayı- sı 2.5, matematik hampuanı katsayısı 2.5, sosyal hampua- nı katsayısı 1.5 olarak belirti- uyor. Ancak 2 ağustos tarihin- de yayımlanan Sınav-Sonuç Gazetesi'nde ıse yine Turkçe- matematik boluraü için farklı katsayılar verildi. Gazetedeki rakamlara göre katsayılar ma- tematik için 2.875, Turkçe ıçın 2.248, sosyal ıçın ise 0.980 olmuştu. Bu arada katsayı değişikli- ğini sorduğumuz ÖSYM sınav hizmetleri birımı sorumluları, kılavuzdaki rakamlann ortala- ma verildığıni, puanlann he- saplanmasında ise Sınav- Sonuç Gazetesi'nde yer alan katsayıların uygulandığım bil- dirdüer. ÖSYM ılgılüeri, "Kı- lavuzdakj katsayı rakamlan- nın ortalama oldugu" yolun- da bır bilgi olmadığı anımsa- tılınca ise "Bu konularda ya- zılı başvunın, yazılı olarak ya- nıt rereJim" dedıler. Sandıma köyti yeni keşfedîliyorSandıma, Bodrum'a 35 kilometre uzaklıktaki Yalıkavak'a bağlı. Sandıma'yı keşfeden pek çok sanatçı ve işadamı, köydenev satın alıyor. ÖZCAN ÖZGÜR BODRUM — Bodnım'a 35 ki- loraetre uzaklıktaki Yalıkavak'a bağlı Sandıma köyüne, yolu olma- dığından ya esek sırtında ya da ya- nm saatlik bir tırrnanmayla ula- şılabiliyor. Birbirine yakın kesme taş evlerden oluşan 200 hanelı Sandıma köyünde kimse kalma- mış. Kansıyla birlikte köyde yaşa- makta ısrar eden Osman Yavuz, söze "Bir zamanlar koyde bolluk. bereket vardı" diye başlayıp şöy- le devam ediyor: "Yıllar geçti. susuzluk, yulsuz- luk, elektriksiziik kuylunun canı- na tak etti. Çareyi denizin kıyısı- na göç etmekte buldular. Bir za- manlar yemveşil üzum bağlan, mandalina babçeleri vardı köyii- muzde Şimdi ben ve eşim yaşama mucadelesi veriyomz." Başta Ankaralı ve Istanbullu pek çok sanatçı ve işadamı San- dıma'yı yeni 'keşfetmişler'. Sudan ucuz evleri satın almak için yarı- şa girmişler. Osman Yavuz'dan, Sandıma evlerinin önce 4 milyon liraya, şimdilerde ise rakamın 12 milyona yukseldiğinı öğrenıyoruz. "En fazla 2 milyar lira verirseniz koyü saOn alabilirsiniz" diyor. Köyun dışmda 81 yaşındaki Zeynep Çmar ile karşılaşıyoruz. 70 yıl boyunca yasadıgı Sandıma 1 yı 10 yü önce terk eden Zeynep Ni- ne doğup büyüdüğü köyden ne- den aynldığıru söyle anlatıyor: "Yolumuz. suyumuz otsaydı a>- nlmazdık. Çocuklar goçünce ben de göçtum. Gecen yıl tomniar evi- mizi 4 milyona satülar. Çok uzul- düm. Sanki çocuğum öldu. Zaten evleri hep saulık etmişler." Sandıma, bir Rum köyüymüş. 300 yıllık köye, daha sonra Türk- ler yerleşmışler. Her yıl çok sayı- da Rum, köyu ziyaret ediyormuş. Köyün camisi eski bir Rum kili- sesınden dönme. Evler biblo gibi. Dağdan köye evlere ve bahçelere su taşıyan tarihi kanallar hâlâ du- ruyor, ama su akmıyor... Köyün adının öykusunu Zeynep Nine'den dınhyoruz: "Yıllar once bir kaptan koydan yamacın tepe- sindeki köjn gonip merak etmiş. "Dnnanmış ve koyü bekledigi gibi bulmamış. O zaman 'ben burayı guzel sandım' demiş. Kojıın adı sonra 'Gnzel Sandıma' kalmıs." Yıllar geçmış, köyun adımn gu- zeli gitmiş Sandıma'sı kalmış. Köyde tek inşaat ilkokulda sürü- yor. Biz 'Burada kim oknyacak' diye düşünürken ilkokulun Yalı- kavak Beledıyesı tarafından kira- landığını öğreniyoruz. Kırmızı lev- ha üzerinde beyaz 'ilkokul' yazası koya bakan okul, şimdi gazino ol- maya ve köyun meraklılarıru ağır- lamaya hazırlanıyor... Sandımalılan köyden ayrıldık- tan sonra Yalıkavak'ta bir kahve- de bulduk. Hepsi birer ış tutmuş, yerleşmişler ve köylerini çoktan unutmuşlar. Bizi görünce *ev al- maya geimiş' Istanbullu ya da An- karalı saruvorlar. Kıyıda para eden topraldarını satmışlar, şimdi sıra Sandıma'da bıraktıklan evlerine geimiş. Hiçbirinin geri dönmeye niyeti yok, ama köylerini 'övmekten' de geri durmuyorlar. "Kim çıkacak oralara, tsUnbul- lular, Ankanüılar alsın otursunlar bakahm" diye iş bozanhk yapan binsi diğerleri tarafından şöyle susturuluyor: "Evler ucuz. Denizi görüyor. Yolu seneye yapılacak. Bu kadar zenginin gddigi yer yolsuz, susuz mu kalır." Kula evleri zamana yenik düştüZAFER AKNAR tZMİR — Kula, tarihsel ayrı- calıkları olan bir yerleşim birimi. Ancak bu ayncalık Kula'ya mut- luluk yerine mutsuzluk, refah ye- nnc fakirlik getirmiş... 200 yılda bu yana ayakta kal- maya çahşan "Turk Evleri" ve onların içinde yaşayan Kulalılar, kaderlerine terk edilmişler. Boş- vermişlik ve tarihe sahiplenmeme, Türk evlerini zamana kaışı yenik düşürmüş. Sokağa ve avluya bakan hayat- lar (sofalar), oymalı direkler, te- pe pencereli sekilik. Harem ve se- İanîlıklar, yuksek tavanlar, her bı- dışına çıkanlıyor. "Tescil kaydı" kaldınlıyor. "Tescil kaydı"nın kaldırümasıyla birlikte şimdi bu evlerin yerine iki, üç, belki de dört kath beton yapılar dıkilecek. Acil önlemier alınmazsa bu işlemier surecek ve gelecek kuşaklar Ku- la'nın tanhim fotoğraflardan öğ- renecekler. Hangi sokağa gırseniz geçmiş- ten ızler görürsunuz Kula'da; taş döşemeler, geniş çıkmalar, kom- şuyu rahatsız etmemek için açüan tepe pencerelen; eski ustalar her şeyi insana saygı ölçusünde yap- mış. Dar sokaklar ınsanın nefes almasını engellemiyor. Kula'nın ınsanı da bu hav aya ıyıce alışmış. Hangi sokağa girseniz geçmişten izler görüyorsunuz Kula'da. Taş döşemeler, geniş çıkmalar, komşuyu rahatsız etmemek için açılan tepe pencereleri... Bu güzelliklerin terk edilmişliğini anlatmak zor. MEKÂNLA U H M İÇİNDE bu havava alışmış. Giysileriyle - Dar sokaklar insamn nefes almasıaı engellemiyor. Kuia'nın insanı da mekânla uyum içindeler. ri sanat değeri taşıyan suslemeler, Kula evlerinin ilk göze çarpan, in- sanı etkileyen özellikleri. Bu gu- zelliklenn terk edilmişliğini anlat- mak biraz zor. Onarım amacıyla dış cepheye beton dökülerek ki- şiliksizleştirilen Türk evleri. Men- teşeleri çüruyen panjurlann, boy- nu bukukluğü. Ve her şeyden önemlisi tüm bu görüntülere kar- şın yetkili ve ilgilılerin suskunlu- ğu. Kula'da ilgisizük, bılgisizlık ve suskunluk, tarihi küçültüyor. Sa- yıları 286'yı bulan Turk evlerin- den 100'ü kültür varlığı özelliğı- ni \H';ı ijği gerekçesiyle StT alanı Giysilenyle mekânla uyum içinde- ler... Kula'nın bu özellikleri hem kâ- ğıt üzerinde hem de göruniırde ya- vaş yavaş kayboluyor. 1985 yılın- da çıkarılan "Eski Esertere Kat- kı Fonu" hıçbır ışe yaramamış. Fon kurulduğundan bu yana 10 kişi başvuruda buhınmuş. Fonun işlerlık kazanmamasının nedenı ise masrafları ve proje beğenılme- diği zaman projerun gen çevnlme- sı. Şımdıkı rakamlara göre sade- ce proje masrafları 4-5 milyon li- ra. Mimarlar Odası'nın iki yıl ön- ce yaptığı önerileri de kimse dik- kate almanuş. Oda, Kula'nın kur- tarılması için ilk önce ekonomik kalkınmamn gerekliliğini öne sür- muş. Bunun içinde öncelıklı ola- rak Kula'nm turizme açılması öne- rılmış. Bu sonu miş'le bıten öneri- ler iki yü sonra da kâğıt üzerin- de. Tarihi Turk evleri zaman için- de yitip giderken ve tek tek tescil kayıtlan kaldınlırken Kula Bele- diye Başkanvekilı Muammer So- zer SlT alamnın daraltılmasından yana. Vekil Sözer Kula evleriyle ilgili olarak şu değerlendirmeyi yapıyor: "SİT alanı dariaşünlmah ve konınan binalar dondurulmalı. Diğer binalar serbest bırakılma- lı. vatandaşlann istek ve dogrul- tusu budur. Vatandaslar kendi başlanna bu evlerin maddi kulfe- tini yuklenemezler. Devlet yardı- mı şart. Biam bekdiye olarak ya- pabflecek bir şeyimiz vok. Gele- cek ooeriJer dognıltıısunda etimiz- den ne gelivorsa da vapanz." Bir Kültür Bakanlığı yetkilisi ise öncelikli olarak Kula'nın ko- ruma amaçlı imar plammn yapıl- ması gerekliliğini vurguluyor. Yetkili Kula'da her evin 1. dere- cede SlT alanı içerisinde olmadı- ğım da belirterek "O çok meşhur bir çjvi bik yakıiam^T gorusu yan- lış, olayı sapOnna. Örneğin iç mi- maride onanm yapılabilir. Biz dış mimarinin ozelliğini korumasını istiyoruz. Halkı bu konuda bilinç- lendirmek gerekiyor" diyor. Kula'nın kurtarılması için söz- lü çabalar ve girişım çok fazla. .\ma sözler tarihi Türk evlerinin zaman içinde yitimini engellemi- yor. Kula kalabalık içinde yalruz- lık çekiyor. Tiırizıııiıı çevre sorunu • ANTALYA (AA) — Yaklaşık 100 bin yatağı hedefleyen Güney Antalya Türiz Gelişim Projesi alamnda, bataklıklar, açık tuvaletler, gubrelikler ve çöplüklerin, sivrisinek mücadelesini zorlaştırdığı bıldirildı. Ingıliz uzmanların danışmanlığı ile beş ziraat mühendisi ve bir çevre mühendisi tarafından gerçekleşürilen araştırma raporunda, proje sahasmda toplam 497 dekar batakiık saha, 546 adet gübrelik ve 367 adet açık tuvalet belirlendiği kaydedildı. Sarayköy'de orman yangmı • SARAYKÖY (AA) — Denizli'nin Sarayköy ilçesınde öncekı gece çıkan orman yangını, bu sabah kontrol altına aJındı. Yangında 150 hektar kızılçam koru ormanı zarar gördu. Yetkililer, yangında kasıt olasılığının arandığını, ama şu ana kadar gözaltına alınan olmadığını bildirdiler. Yangın söndurme çabşmalanna orman bölge mudurluğü ekipleri, itfaıye araçlan ve vatandaslar katıhyor. Aşçılar Festivali • ANKARA (ANKA) — Bu yıl 9'uncusu yapılacak olan Aşçılar ve Turizm Festivali'nin 8-9 eylül tarihlerinda gerçekleştirileceği bildirildi. Festivalde, müzik şöleni, folklor gösterileri ve çeşitli eğlencelerin yam sıra Mengen Anadolu Aşçılık Meslek Lisesi'nde bir yemek verilecek. Festivalde bayanlar araa yemek yarışması da düzenlenecek. Mengen Aşçılar ve Tlırizm Festivali'nde yöre aşçıları tarafından bir de yemek sergisi açılacak. Hacıbektaş Şenlikleri • HACIBEKTAŞ (AA) — Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde düzenlenen 1. Uluslararası Hacı Bektaş Veli'yi Anma Törenleri devam ediyor. Şenlik çerçevesinde Haabektaş ilçesine 15 kilometre uzaklıktaki Beştaşlar bölgesinde kurulan kazanlar, yaklaşık 5 ton aşure pişirilerek haJka dağıuldı. Hacı Bektaş Belediye Başkam Ali Eğer, Beştaşlar'da yaptığı konuşmada, bu yıl 27. kez kutlanan şenliklerin ilk kez uluslararası duzeyde yapıldığonı kaydederek şunları söyledı: "Kültüı Bakanlığı ve Nevşehir Valiliği'nin desteğiyle kutladığımız şenlikler büyuk bir ilgi görmüştür." Sagalassos'ta kazı • BLRDUR (AA) — Burdur'un Ağlasun ilçesine 7 kilometre uzaklıktaki Sagalassos antik kentinde temmuz ayı başında başlatılan kazı çalışmaları, Belçikalı Prof. Mark Çealkens tarafından sürduruluyor. Burdur Müze Müdurü Vekili Ali Harmankaya, Sagalassos antik kentinde daha önce yapılan kazılann, zengin keramik kalıntılarının bulunduğu bölgede 3 ayn aşamada surdüruldüğünu belirterek "Kazılarda amacırruz, Sagalassos keramıklerinin, tum Batı Anadolu'ya ihraç edildiğini kamtlamak" dedi. 'Karadeniz Kirlenmeıneli' • Haber Merkezi — Karadeniz Eğitim-Kültur ve Çevre Koruma Vakfı'nca "4 ayhk bir çalışma" sonucunda organize edilen, "Karadeniz Kirlenmemeli" konulu uluslararası sempozyum yann İstanbul'da gerçekleştirilecek. Sempozyumda Turk, Rumen, Sovyet ve Bulgar bilim adamları ile Dünya Sağlık örgütu, Dunya Bankası ve Avnıpa Parlamentosu uzmanlannın birer bildirı sunacakları bildirildi. Karadeniz'e kıyısı bulunan Istanbui, Zonguldak, Samsun, Batum, Sıvastopol, Köstence ve Burgaz kentlerinin belediye başkanlan, Karadeniz'e kıyısı bulunan ulkelerin parlamentolannın çevre komisyonu üyeleri ile öteki ilgililenn sempozyuma katüacaklan bildirildi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle