Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 19 AĞUSTOS 1990
Türkiye'de Ik*\ riııı ve
trtica Süreçleri-I
HIFZfVELDET VELİDEDEOĞLU
Geçen hazıran ayının son haftalannda top-
lumun lümunu ılgılendıren haberlerden ıkısı
bence onemlıydı
Binncıa, şenatçı akımın, kısacası bugün ge-
ncılık dedığımız irticaın Türk Sılahlı Kuvvetle-
n'nın havacılık personelı arasına sızdığı, ora-
da yuvalanmak ıstedığı ve bu yüzden 146
kışının görevden alındığı habenydı Bu yolda
bır bılgı daha once de çıkmıştı
tkincisi ıse, Nakşıbendı tankatına bağiı
olanlann bağımsız bır partı kurma gınşımınde
olduklanm bıldıren haberdı
f' Nakşıbendıler de "şenatçı" olduklanndan bu
" ıkısı arasında baglantı kumıamak olanaksızdı
Şenatçılar Sılahlı Kuvvetlenn ıçınde yuvalana-
caklar, Nakşıler ıse sıyasal yaşamunızı etkıle-
yıp, Refah Partısı ıle paralel olarak, Türkı-
ye'de adım adım bır ıslamcı devlet kurma
doğrultusunda çalışacaklardı Orduya sızmış
olan şenatçı güçler ıse ılende onlara destek
olacaktı Belkı aralannda kesın ve somut bır
plan yapmam/şlardı ama, gorünüş ve gıdış
başka türlu yorumlanamazdı tslam devletını
kurmak ıçın bugünkü ıktıdann gevşeklığınden,
aldınşsızlığından, dahası, vurdum duvmazlı-
ğından, gözyummasından yararlanmak gerekı-
yordu
tşte şenatçılar bırkaç koldan yurüyerek "ze-
nun ve zamanın" kendılen ıçın yarattıgı fırsat-
lardan en gemş olçude faydalanma yolunu tut-
muşlardı
Bu ortamda Türkıye'dekı devnm ve ırtıca
süreçlen konusunda bu sütunlarda son 40 yıl-
dan ben yayımlamış olduğumuz turlü yazılar-
dan yararlanıp bunlardakı duşüncelen bır ara-
ya getırerek bırkaç yazı ıçınde ve bütün
halınde okurlanmıza sunmak, böylece karşı
karşıya bulunduğumuz tehlıkeyı bır kez daha
ortaya koymak ıstıyoruz Ancak daha önce Sı-
lahlı Kuvvetler ıçındekı yuvalanma olgusu ıle
Nakşıbendılenn sıyasal partı kurma gınşımlen
uzennde bıraz daha durmak gerekıvor
1950 yılından ben tutucu ıktıdarlann gafletı
burada görülüyor Şenatçıbğa yol açacak
odünler venlmesı, başka deyışle, dının polıtı-
ka>a alet edılmesı, öğretım bırlığı yasasınm de-
lınmesı ıle sıvil yonetım kunımlanna zonınlu
dın derslen konulması. dahası, ımam okulJan
hseye dönüşturülerek bunlarda şenatçı zıhnı-
yetle yetıştınlmış gençlenn yüksek okullara,
ünıversıtelere gırmelenne. buralarda öğrerum-
lennı bıtınnce de devletm türlü kuruluşlannda
söz sahıbı olacak yerlere getınlmesıne olanak
sağlayan bır polıtıka, elbette bugunkü tehlıkeh
sonuçlan doguracaktı Bunlar hep yaaldı, çı-
aldı Bu gıdışın varacağı yerı görmemek ıçın
kör olmak gerekırdı Düşünülsün bır kez, bır
devletın adhyesınde, mülkıyesınde, dahası, te-
mel eğıtımınde, kültür ocağı denen kırm toplu-
luklannda, şenatçı zıhnıvet egemen olursa,
devlet kuruluşlannın en önemlılennden bın
olan Sılahlı Kuvvetler'ın tek başına bunun dı-
şında kalabılmesı olanağı var rrudır0
Nasıl kı, bır ınsanın organık yapısına her-
hangı tehlıkeh bır mıkrop, sözgelımı AIDS vı-
riisü gırdığınde o ınsanın organlanndan bınne
örneğın yüreğıne ya da karacığenne veya böb-
reklenne, dahası beynıne o vırüsûn sızmasını.
oralarda yuvalanmasını önleme olanağı yoksa,
devlet kadrolannın çoğunluğunda şenatçılar
egemen olursa, şenatçıhğın Sılahlı Kuvvetler'e
sıçraması önlenemez Bırkaç yıl önce asken h-
selere sızma gınşımı olmadı mı9
Şımdı ötekı
asken kunıluşlarda da böyle yuvalanma gın-
şımlennın bulunmadığına kesınlıkle güvenebı-
lır mıyız''
Nakşıbendı partısıne gelınce, tankatlar ülke-
mızde yasak değıl mıdır0
Elbette yasaktır Bu
yasak değıştınlemez devnm yasalanyla konul-
muş. anayasal nıtelık kazanmıştır Durum bu
olunca nasıl oluyor da bır tankatın sıyasal
partı kuracağından söz edılebılıyor1
Solcular
uzun yıllardan ben ızlenıp tutukevlennde ış-
kenceler altında vasıvor "Yasak" kavramı on-
lar ıçın en acımasız bıçımde kullanılıyor Şen-
atçılara gelınce. ıster partı kursun, ıster orduya
sızsınlar DU >asaklar goz ardı edılıvor Böylece
Kemalıst Devnm ılkelenne dayanan Türkıye
Cumhunyetı'nın temel taşlan bırer bırer ye-
nnden oynatıhyor Cumhunyetın çatısı çöker-
se bu gıdışe göz yumanlar da onun altında ezı-
lecekler Ama kör gözlen bunu görmüyor
Onlara acıdığımdan değıl, tam bağımsızlığımızı
kazanmak ıçın canlan pahasına uğraşıp dıdı-
nen devnmcılere, yaşamlannı bu yolda kaybe-
den MehmetçıkJenmıze ve bugün Türkıye'Öe
yaşayıp hıçbır şeyden haben olmayan halkımı-
za acıyorum Doğrusunu söylemek gerekırse,
bu arada Atatürk Devnmı'nı canla başla savu-
nan kadınlı erkeklı Tûrk aydınlanna da yazık
olacak
Şımdı Türkıye Cumhunyetı'ndekı devnm ve
ırtıca süreçlenne göz atalım Bu sürecı ıyı kav-
ramak ıçın başlangıçta soyut olarak devnmı ele
almak gerekır Çünkü bır devnm geçırmenuş
olan ülkede ırtıca söz konusu olamaz
••*
Türk Dıl Kurumu'nun yayımladığı Türkçe
Sözlük'un altıncı basısında devnm şöyle ta-
nımlanıyor "Pek ktsa bir zaman içinde meydana
geten temelii ve önemli değjşiklik" ve bunun
Arapça karşılığı olarak "inkılap" sozcüğu göste-
nlıvor Yıne aynı sözlukte "ihtüil" şoyletanım-
lanıyor "Bir devletin ekooomik, sosyal ve politik
yapsında birdenbire ortaya çıkan dözen degişik-
&#". lhtılal karşılığında öztürkçe bır sözcük
konulmamış Türkçe sözlük ınkılap ve ıhtılal
kavramlanm eşanlamlı değıl, ayn ayn kavram-
lar olarak kabul etmış, bın evnm, ötekı dev-
nm
Türk Hukuk Kurumu'nca 1944'te yayım-
lanmış olan Turk Hukuk Lugatı'nda "ıhtılal",
Fransızca "revolutıon" karşılığında kullanılmış
ve şöyle tanımlanmış "Bir devktin siy ası teşkila-
rını, kaoani şekillere hic riayet etmeksızin degiş-
tirmek üzere cebir ve knrvet Qe yapılan geniş öl-
çüdeki halk hareketi" Yıne bu yapıüa "ınkılap"
sözcüğü karşılığında herhangı yabancı bır söz-
cük göstenlmemış ve bu kavram şö>le tanım-
lanmış " Inkılap devlet etiyle menıleketiıı içtimai
hayatımn ve mtKsseseleriniıı makul ve ölcüifi me-
totlarla kökJü bir sorette yenikştiriİjDesi demek-
tir." Görülüyor kı, bu tanımla da ınkılap kav-
ramı, reform, evnm, ıslahat kavramı ıle
eşanlamlı olarak kullanılmaktadır Bu tanımJa-
madan sonra şöyle denıyor " Inkılap keümesi
yakm yıliara kadar ihtilal terimi yerioe kulland-
mıştır" Turk Hukuk Lugatı'nda ınkılap ve ıh-
tılal kavramlan bırbınnden aynlmak ıstenır-
ken, ınkılap ıle reform kavramlan kanştınlmış
ve bırleştınlmış oluyor " Inkılapçıhk" da şöyle
tanımlanıyor " tnkılapçılık, miUeti her baluro-
dan layık oldnğu yöksek mevkie nlaştmnak içia
zaman kaybı ile bağlı oknamaî; fizere Törk mil-
letinin tam bir şuur ve idrak ile hamleler yapma-
sına milletin inluşafına yarayan tarihi icraat ve
prensipkrine sadakat göstermesine deair."
Bu, bılımsel olmaktan çok polıtık bır tanım-
lamadır
Pıccard-Thılo-Steıner, Dıctonnaıre Jundıque
(Hukuk sözlüğü) adlı yapıtlannda "devnm" an
lamına gelen " re\olutıon"sözcüğünü" sıyasal
bir rejimin zoıia ve birdeobire yıkJması" olarak
tanımiıvorlar Bu tanım da doyurucu değıldır,
çünkübunda" devnm"kavramı" hükümetdar-
besı" kavramı ıle kanşmaktadır
Süler-Somlo-Elster'ın yedı cıltlık büyük hu-
kuk ansıklopedısının 5 cıldınde şu tanım venlı-
yor "Devrin (RevolntMMi), höküraet darbesİBİn
(Pntscfa) tersiııe olarak, devlet dâzeninin ayağV
dan gelen eylemk, yani halk yığınlannca zorla
degiştiiilroesidir. Eğer bu degifim yerteşir ve sö-
reklilik kazamrsa, devrimin koyacağı huknk ko-
rallan raeşruJuktan yoksun oimaz."
Görülüyor kı, bu tanım, daha dogrusu açık-
lamada devnm kavramı " hükümet darbesı"
kavramından aynlmış, darbenın sılahh bır
zümrenın eylemı, devnmın ıse bır halk eylemı
olduğu belırtılmjştır Bu ansıklopedıyı hazırla-
yan Alman hukuk bılgınlen devnmın meşrulu-
ğunu, eski yöoetimin başmdaldkrin yasalan çfğ-
Demeleri, kanu yarannı hiçe saymalan, devlet
otoritesini kötüye kııllanraalan durmnııiMİa hal-
lun otoriteye karşı sahip oldnğıı " direnme hak-
kı"na dayandırmaktaduiar. Bu hak yasalarda
yazılı değılse de doğal hukuk kurallannda ka-
bul edılmıştır
Gelecek yazıda devnmın ıdeolojık açıdan ele
ahnışına ve koşullanna değıneceğız
EVET/HAYIR
OKTM AKBAL
Bayan Ozal'a SorulariHanı dersınız ya, ah bır elıme geçırsem, ben ona neler sora-
cağımı bılırım" Bızım Bülent Habora bunu kendılığınden yap-
mış Gerçı kımseyı elıne geçırrrtemış, karşısına da almamış, ama
tam 333 soru düzenlemış Bu sorulan bır bır sıralıyor kıtabında,
yanıtları yok elbet ama sorunun ıçınde yanıtlar aa yer alıyor Sız
soru sorulan kışının yerıne yanıtlıyor gıbısınız
"Semra Ozal'a 333 Soru
1
başlıklı bır kıtap (Habora Yayınla-
rı) Habora, Özallar ın egemenlığının kolay kolay sona ereme-
yeceğını düşünuyor Elbet böyle bır şeyı ıstemıyor, ama bu gı-
dışle Özallar'dan kuriuimanın guç olduğunu da bılıyor 'Ben, dı-
yor, otuz yılın cumhurbaşkanlan de başbakanlarını daha bugün-
den tarımın edıyorum " Nasıl mı' Işte
"1990-1995 Cumhurbaskanı Turgut Özal, Başbakan Semra
Özal, 1995-2000 Cumhurbaskanı Semra Özal Başbakan Ahmet
Ozal, 2000-2005 Cumhurbaskanı Ahmet Ozal, Başbakan Zey-
nep Özal, 2005-2010 Cumhurbaskanı Zeynep Ozal, Başbakan
Efe Ozal, 2010-2015 Cumhurbaskanı Efe Ozal, Başbakan Yavuz
Özal (Ekren), 2015-2020 Cumhurbaskanı Yağız Özal, Başbakan
H Turgut Özal (Ekren)-2020 Cumhurbaskanı H Turgut Ozal "
Bır fantezı elbet
1
Ama nıce olmayacak durumun gercekleştı-
ğını görunce Habora'nın hayal gücünü kuçümsememek gerek
Kım derdı kı takunyalı kardeşlerın bûyüğünün bır gün başbakan,
derken cumhurbaskanı olacağını' Güler geçerdık, olanaksız sa-
yardık MSP adayı Özal Bey ın Ataturk'un ınönü'nun Çankaya-
sı'nayerleşeceğını, ülkenın "tek adamı" kesıleceğını ülkemızı
savaşa sokacak yetkılerı bıle elmde toplayacağını Bu bakım-
dan Ozal aılesının yıllar yılı ulkenın tepesınae yerleşmesını ha-
yal etmek hıç de yanlış değıldır
Habora, Semra Hanıma 333 soru yoneltmış Bır de not koy-
muş Semra Hanım, bu kıtabın boyutlarını aşmayacak bır bı-
çımde vereceğınız yanıtları sızın ımzanızla yayımlamaya şımdı-
den soz verıyorum '
Hangı bırınden baslasam kı' Önce eskı damat Ekren konu-
sunda sorular var 'Sahı bu Asım Ekren nastl zengın oldu
v
Oysa
Asım Bey, Özallar'dan o kadar yakınıyor kı neredeyse bır kıtap
yazıp Ozal aılesınden neler çektığını anlatacak? Bu arada edın-
dığı servetı bılmem nasıl acıklayacak' Bunlar bana aılemden kal-
dı da dıyebılır Neyse 333 soru ıçınde cok ılgınç ve yanıtsız kal-
mış nıce konu var
'TV de sık sık adım duyduğumuz kadın vakfının başkanısınız
Bıleceğınıze emın olarak soruyorum Turkıye'de geçım sıkıntısı
yüzünden aç olan çocuklarının kamını doyurmak ıçın vücudu-
nu satan, yanı para karşılığı olarak erkeklerle yatan kadınlarımı-
zın sayısı ne kadar' '
"Izmır Defterdarlığı bır hanım sanatçının 550 mılyonluk vılla-
sının nasıl elde edıldığını araştırmaya başlamış Şımdı bu ha-
nım sanatçı sızın vakfınıza gırmıs Papatya olmuş Artık Izmır Def-
terdarhğı bu konuyla nasıl ılgılenıyor acaba'"
*
Cumhurbaşkanlığı nın bır yıllık butçesı olan 7 mılyar lıranın
dıbıne darı ekılmış Ek olarak 3 mılyarlık bır butçe daha hazır-
lanmıs Sahı, bu 7 mılyar 3 ayda nereye gıttı'"
• * •
' Eşınız Turgut Ozal a bır semınerde Aydın Devlet Hastanesı
Bashekımı şöyle dıyor 'Devlet bıze borçlannı odemıyor Ne ya-
pacağız'1
Eşınız Turgut Ozal ın yanıtı ıse şoyle Sız de müteah-
hıtler gıbı faturaları kabartın Şımdı ne demek ıstıyor acaba sa
yın eşınız' Ben anlamadım sız anladınız mı'"
•
' Eşınız Turgut Özal, muteahhıtlerın 'faturaları kabarttıklarını'
bıldığıne gore bunlar ıcın bır sorusturma acıldı mı bugüne ka-
dar' Eşınız Turgut Ozal fatura kabartma sahtekârlığını nasıl bır
devlet memuruna oğütlüyor'"
*
'Kemal Horzum 1983 secımlerı oncesı ANAP'a para yardımı
yaptı mı' Yaptıysa eğer kaç lıra''
*
'Turkıye'nın dın ışlerıyle ılgılı Dıyanet Işlerı Başkanlığı, haİK-
tan toplanan paraları faız karşılığı bankaya yatırmış Islamıyete
gore faızın haram olduğu soylenıyor Bu olay ortaya çıksaydı bu
haram parayı Dıyanet Işlerı Başkanlığı hangı ışlerde kullanacaktı'
Dıyanet Işlerı Vakfı 1990 ın sonlarında 'Faızden 12 mılyar
kazandık' demış, Hazıran 1990 ortalarında da bu faız 135 mıl-
yara yükselmış Haram paradan yolunu bulan dınsel kışıler başka
hangı 'haram sayılan konularda ıs yapacaklar'"
•
333 sorunun hepsı guncel konularla ılgılıdır Hepsını okuma-
nız yararlı olur Içınde yaşadığımız su garıp donemın gerçeklerı
bır ayna gıbı karşınıza dıkılecektır Son soz olarak yazar, ekono-
mının eğıtımın, sağlığın penşanlığını ışcı, memur, cıftçı esnaf,
hatta ışveren ve sanat^ıanın ağlayacak durumlara geldığını, dış
saygınlığımızın sıfır çızgısıne yaklaştığını belırtıp Bayan Ozal'a
c
or> b«r soru socuvor ' Bunlan su anda Çankayadan goruyor mu-
HAREM 89 ile
günlük deniz
gezileri
• Yemeklı
yemeksız, Boğaz
turları
• Kutlama toplantıları
• Aıle yemeklerı
• Mehtap gez/len
• Tel 145 77 93-149 93 87
Tatıl ve mesaı saatlerı
dışında telefon 165 54 61
Yiizyıllaruı Ardmdaki Dersler...
Gelişmiş silahlarıyla yuzyıllardır Korfez'e gelmiş
'kurtancılar' nereyi/kimleri kurtarmışlardır? Bolgenin doğal
insaruna, çilekeşine nasıl bir mutluluk getirmişlerdir, onu ne
denli soz sahibi yapmışlardır? Bence gerçek sorun budur.
Prof. Dr. SALİH ÖZBARAN, DEÜ, Buca Eğitim Fak.
Çok garıp Tanh gumruyla koltukları ka-
baran Tılrkıye, Ortaçağ geleneklerı>le kendı-
lerını yalnızca 'uhrevı âlem' ıçın hazır tutma-
va çalışan tslam ulkelerı bır >anda, her turlu
gebşmeye açık, çıkarlannı çok ıyı kollayan, ta-
rıh bılıncını dışlamayan Batı ulkelerı öbur yan-
da Kımılerı geçmışın zaferlenyle avunuyor,
ama tarıh bılıncını kavrayamamış, kımılerı ıse
zaferlen unutmasa da önlemım almış, çağdaş
dünyanın tadını çıkarıyor, nereden geldığını,
nereye gıttığını çok ı>ı bılıyor Kımılerı baş-
kalarınm ürettığı teknolojıyı -ısteyerek va da
zorla- aldıklan surece hayatlarından memnun,
kendı msanlannın >
r
aşam tarzlanm, düşunme
yeteneklerını, açhk tokluklarmı fren altında
tutabılıyorlar, onların gelışebıleceklerı >a da
değışebıleceklerı kuşkusu hep duşünduruyor
kendüennı Kım»len löks otel lobılerınde kul-
turel, bılımsel, sıyasal toplantılarda dostlamla
çok ıvı anlaşı>or, kazancı kavgasız pavlaşıyor
Görkemlı bınalann arka taraflarındakı sokak-
takıler, ulkelennın dort bır yanına dağılmış ça-
lışkan ama zararsız yoksul ama uysal yığın-
lar, ıbadetlennı >'aptıkları surece, ahlak kural-
larını çığnemedıklerı sılrece (velınrmetlennın
ne \
r
aptığı önemli değıl) sessız ve 'mutevekkıl'
kaldıklan muddetçe ıyı anlaşıyorlar yukarıda
kılerle, demokrası, sosjal adalet gıbı, akılla-
rının ermedığı kavramlara yanaşmadıkları
muddetçe karuı toklukları surüyor Hele hele
Doğu Avrupa'dakı sosyalıst rejımlerın devrıl-
dığı son gunlerde emeğın karşılığını ısteme saç-
malığı (') da ortadan kalkarken
Tarih tekerrür değil, ama
benzerlikler çok
Osmanlının doruk noktasına ulaştığı sanı-
lan bır donem, Kanunı Sultan Sulevman do-
nemıydı Portekız Imparatorluğu'nun denız-
cı kâşıfierının Hurmuz'u zaptederek Basra
Körfezı'nın gırış-çıkışını denetım altına alma-
larına karşılık Osmanlı fatıhler Körfez'ın kı-
yılarında uslennuştı Bahrevn Adaları tampon
durumuna gelmıştı Petrol kavgası yoktu o yıl-
larda, ancak Doğu tıcaret vollanna egemen ol
mak, özellıkle baharat tıcaretınden elde edı-
len gelırlen tekel altına almak ımparatorluk-
ların savasmalarına yol açıyordu Gemıler ya-
pılıyor, ateşlı sılahlar gelıştırılıyor, bınlerce as-
ker, vatan topraklarından ıkı uç ajlık ulaşım
mesafelennde savaşmaya vollanı>ordu 1559
yılında Bahreyn'e çıkmış \e ardından Porte
kız donanması tarafından kuşatılmış Osman
lılann seruvenıru anlatan gorgu tanığı bır Os-
manlı beyı, arularında şu gerçeklerı de yansı-
tıvordu
"tki a> aç zelil askerle ol adada kalduk ki
asker hurmadan gayn >ıyecek nesne bulamaz-
lardı. Zebun olamnıız kuvveüen/nek icun eşek
etı >erler..." '"
Portekız lanh kaynaklarının aynntılı ola-
rak anlattıklan arasında, Osmanlı askerlerı-
nın açlıktan dolajı yemek zorunda kaldıklan
otlardan zehırlendıklerı de bulunmaktadır tk-
lım faktörunün getırdığı zorluklar aynca be-
lırtılmektedır
Andığım bu ola>dan yedı yıl kadar önce ün-
lu denızcı, Kitab-ı Bahriye adlı kıtabın yazarı
ve dunya harıtasının sahıbı Pırî Reıs'ın 25 par
ça gemıvle Suvevş'ten kalkıp Korfez'e egemen
olmak amacıyla Hurmuz'u kuşatmasmdakı
başarısızhk ve sonradan yolunda gıtmeyen
ola\lar, bu bılgımn kellesıne rnal olmuştu
Egemenlığını Hındıstan'a kadar göturmek ıs-
te>en sultanın zafer beklentısı \e Basra Bey-
lerbeyı Kubad Paşa'run oyunlan unlu bılgımn
yaşamının son bulmasına yetmıştı Pırı Reıs'ın
Hurmuz kuşatmasından ıkı yıl sonra Körfez
bunalımını çözmek ıçın harekete geçen baş-
ka bır unlu denızcı ve coğrafya bılgını Sevdı
Alı Reıs'ın Miratn'l Memalik başlıklı anıları,
uzak denızlenn, farklı ıklımlenn, Osmanlı de-
nız kuvvetlerının başına nelerı getırebıldığını
uzuntuvle yansıtmaktadır
Anımsattıklarım Osmanlınm en görkemh
savılan yıllarında ortava çıkmıştı Daha çok
kara kuvvetlerının gucuyle Arap ıllennde kur-
duğu egemenlık vırmıncı vuz\ılın ıkıncı on
yılına dek sürmüştür Yüzyıllarca Anadolu-
dan Arap ulkelerıne taşınan askerler kımı za
man emper>alıst emellenn guçlen olarak suç
lanmış, kımı zaman da (özellıkle son 10-15 yıl-
da) tslamın bekçılerı sayılarak övulmuştur
Acıklı turkulere konu olmaktan da kurtula
mamıştır Portekız ıse daha güçlu denızcı ulus-
ların okyanuslara açılmasına kadar denızle
rın korkuiu sımgesı olmayı sürdürmüştur
1974 yılına kadar Lızbon'dan, Angola, Mo-
zambık gıbı kolorulennı korumak ıçm sevk et-
tığı askerlenn acı sonları bugün bıle bınlerce
Portekızlı aılenın >ureğını sızlatmaktadır 2
ağustosta patlak veren Körfez sorununu çöz-
mek ıçın yola çıkma>a hazırlanan Amerıkan
askerının karısı ve çocuğundan ayrıhşının fo-
toğrafı aynı uzuntuyü verıyor
Sahne aynı, oyun/oyuncular
değişik
Yuzyillar geçtı, on altına yüzyıldan bu ya-
na, sahne yerınde kaldı, yalnızca ovunlar de-
ğıştı, oyuncular değıştı Yenı yenı ımparator-
luklar türedı Hollanda, Ingıltere, Fransa,
SSCB, ABD akjıma hemen gehverenler Gü-
numüzde de Islam dun>asırun sınıfları ıçın-
dekı petrol tılsnrunm çekıcılığı ıle Batı vıne ha-
reketlendı Her zaman olduğu gıbı Doğu'ya
silahlarıyla hakemlığe gıdıyor Arap ulkelen
de yüzyülann hastalığıru surdurûvor, aralann-
da anlaşamıyor, bırbırlennın egemenlık hak-
larıaı ıhlal edıyor, uzaklardan kurtancı bek
lıyor Kurtancısı nedense Hınstıvan oluyor!
Gelişmiş sılahlarıyla yuzyıllardır Korfez'e
gelmiş 'kurtarıcılar' nerejı/kımlen kurtarmış
lardır"
7
Bolgenin doğal ınsanına, çilekeşine na
sıl bır mutluluk getirmişlerdir, onu ne denlı
söz sahıbı yapmışlardır
9
Bence gerçek sorun
budur Turkıye Cumhunyetı Hukümetı, ken
dı çıkarlannı ve ılışkılerını duşünse bıle, sıya-
setını patronlar ıçın değıl, Körfez msanlannın
kalıcı çözum ıçınde kazanabıleceklerı haklaı
ıçın oluşturmahdır Bınlerı ıçın Turk ordusu,
400 yıllık çöl ve okvanus seruvenıne venıden
atılmamalıdır Yırmıncı yuzyılın sonuna yak-
laştığımız şu gunlerde yenı 'conquıstador'la-
ra hıç gerek yok
(1) Topkapı Sarayı Arşın nde bulunan bu anı Cengız
Orhonlu tarafından 1968 vılmda Islanbu! Lnıversıtesı
Edebıyat Fakultesı Tınh Dergisı (sa>ı 22 sayfa )l I6'da)
va>ımlanmıştır
Örsan Öymen
BİR İHTİLÂL DAHA VAR
Örsan Ovmen, bu kıtabında Mustafa Kemal'ın 1908de
bınbaşryken söyledığı 'Bızımkıler' ı anlatıyor Akıcı vc
renklı uslubmla.
6.BASKI
KİTAPÇILARDA
Turkıye'nın en guzel
duğun salonlan
NİŞANTAŞI
IRESTAURANT
Duğun Salonlan
150 Kişı ıçm
Yemeklı 1 785 000
Yemekfi me^eb 2 175 000
Rez 147 62 39-147 74 40
• Sahnhnmız klımahdır •
Nufus cuzdanlanmızı
kavbettık Hukumsuzdur
GÜ\ER SUNGURTEK1\,
ORHUN KEMAL
SVNGURTEKtN
PENCERE
Düşman!..
Dostluk baklava ya da kadayıf gıbı tatlı bır şey dost olsun da
yeme yanında yat1
Insanın dostları olmalı kı oturup bırlıkte duşmanlarını çekış-
tırsın değıl mı1
Demek dost kadar düşman da gereklı görünu-
yor Bıraz murekkep yalamış bılgıçler bu gıbı durumlarda He-
gel'ın dıyalektığıne dayanarak bın olmazsa ötekının olanaksız-
lığını vurgulamak fırsatını kaçırmazlar Hem düşmansız yasa-
nır mı düşmansız dünyanın tadı kalır mı, düşman yaşamın tu-
zu bıbendır
Eskıden güzel bır duşmanımız vardı dostlarla oturup bol bol
kendısıne kufrederdık
Kımdı o düşman'
Komunıst1
Ne oldu, nasıl oldu, kım yaptı kım ettı, kım bunu bıze reva
gordü, artık duşmanımız ortalıkta görunmüyor başını alıp bır
yerlere mı gıttı' Oldü mu kaldı mı yer yarılıp da ıçıne mı gırdı'
Gazetelere ılan mı versek' Görünur bır köşede yayımlansa ya-
rarı olur mu
' Komunıst adındakı duşmanımız, 1989 yılının bır kış günu ev-
den çıkıp bır daha donmemıstır Gorenlerm aşağıdakı adrese bil-
dırmelen rıca olunur "
*
Ortadoğu'da savaş bulutları gıttıkçe yoğunlaşırken düşmanı-
mızın eksıklığı öylesıne duyuluyor kı herkes şaşkınlık ıçınde
Arab/stan ın kızgın çollerınde Amerıkan askerlerı cırıt atıyor
bılımsel ve teknolojık devnmın ürünu pusatlardan geçılmıyor
sesten hızlı uçaklar vızır vızır dolaşıyor, Peygamber efendımı-
zın doğduğu kutsal topraklarda Hınstıyan denız pıyadelerı bıl-
gısayariı aygıtlarda ıstavroz çıkarıyor, agel kefıyelı Islam şeyh-
lerı çıplak ayaklarının parmaklarını karıştırırken varlıklarının sa-
vunmasını göğuslerınde haç taşıyan sılahşörlere havale etmış-
ler, Basra Korfezı nde çelıkten adalar oluşmuş, savaş gemılen
yan yana nobete durmuşlar yalnız Mekke ve Medıne'yı mı ko-
ruyorlar Hınstıyan askerlerı' Incırlık ne gune duruyori Duş-
mana karşı teyakkuz' durumunda değıl mıyız'
Elbettei
Pekı, düşman kım'
Saddami
"Çılgın, delı, katıl, Hıtler bozuntusu ' dedıklerı zalım bır
'Musluman' değıl mı'
Ah, boyle mı olacaktı1
Bugunlerı de mı görecektık' Ey ko-
munıst neredesın'
Elma dersem cık1
Armut dersem
•
Oysa bız butün üslerı tesıslerı, uçak alanlannı, tertıplerı, dü-
zenlerı, planları, stratejılerı, taktıklerı, en ınce ayrıntılanna ka-
dar hangı düşman ıçın hazırlamıştık' Bır ömur boyu okullan-
mızda camılenmızde, mescıtlerımızde basınımızda, yayınımız-
da emnıyetımızde adaletımızde, devletımızde tanımladığımız
düşman komunıst' değıl mıydı'
Doğrusu dost gıbı düşman değıştırmek de kofay değıl, ama,
çaresız görunüyoruz Ortadogu da yığınlaşan sılahlara, ınsan-
lara, devletlere, ordulara bakıyorum, ıçlerınde komunıst arıyo-
rum yok, yok, yok
Pekı, bu kavga neyın kavgası' Yeryüzü yarılıp da butun ko-
munıstler toprağa mı gırdıler' Hayır Yalnız uzaktan seyredıyorlar
gumburtuyu olan bıtenlerı ızlıyorlar 'petrol savaşı nın dışında-
lar kapıtalıst sıstemın kendı ıçındekı bunalımından doğan pa-
tırtıyı dışlıyorlar ya da 'ne halınız varsa gorun' dıyorlar
•
Bır Frenk ozdeyışınden esınlenerek denebılır kı Söyle bana
duşmanını sana kım olduğunu söyleyeyım
1
Cıcero da demr kı
' — Insanın en buyuk duşmanı kendısıdır "
Bız duşmanımızla bırlıkte kendımızı de bır parça yıtırmış gıbı-
yız, hep bırlıkte duyuralım mı Kımlık kartımızı kaybettık, yenısı-
*nı çıkaracağımızdan eskısının hukmü yoktur
Dr. ERKİN ÖZMEN
Gör nasıl yenıden yaratınm
Namuslu genç ellennle
Kızlarım, oğullanm var gelecekte
Her bın vazgeçılmez bırer ahan parçası
Kaç bın yıllık hasrctımm parçası
Gözlennden gözlennden öpenm
Bır umudum sende
Anhyor musun
7
Anısı mücadelenuzde yaşayacak
DEVRtMCI ARKADAŞLARI 4DEVA
MAHMLT LGUR
Dr. ERKİN ÖZMEN
Karataşm göbeğınde aşk
Karataşın göbeğınde banş
Karataş çatladı çatlayacak
Sende bıtmeyen kavga
Bızde yenıden başlayacak
Ç.U. OĞRETIM GOREVLtLERI,
OGRE>CILERI VE Ç4LIŞVVL4RI
MOTEL ÇAĞIN
ASSOS BEKTAŞ KOYU
1 KIŞI TAM PANSIYON 30 000 TL
Rezerve: 9.1968 2475
SEKRETER
Anonım şırket ıçın deneyımh genel mudur
sekreten aranıyor
Mur.: Elyazılı ozgeçmiş ve bir
fotoğrafla P.K. No: 168 ŞİŞLİ
I S I
Amerika z.—f
u'dan elini çek
• Dogan Koloğlu'ndan lig analızı Takımlann guçlu ve za-
yıf yanları • Turk-lş te zıt goruşler* Grev eiefendı çelışkı-
ler açığa çıkt • Turan Dursun Hac facıası nı yazdı • Hulkı
AktLnç Yuzvıl da Çay bardağına guzelleme • Asurlar m ıs-
tıhbarai teşkılatı Tarıhın ılk casuslan • Sovyet OgonyOK der
gısının çagrısı 'Çocuklar sılahsızlanın • Belçıkal gaze-
tecı Pıerre Pelrt Arnavutluk gerçeğı • TRT de sozleşmelı
personei dertlı • Istanbul'un varoşlannda yerel ınısıyatıf-
Bsş bın kadının doğum kontrol sorununa çare Dulan muhtar
Resmıye Akdenız
OZAL G0 HOME!Dogu Perınçek ın analızı Arapların da Almanlar veya Italyanlar gıbı bırleşmeye hakları yok mudur
7
VarrJır '
PKK Ortadogu knzıne nasıl bakıyor Basının savaş çıgırtkanlığının arkasında yatanlar Fransız uzrnan
Ptcard Kuveyt ın Batı sermayesmdekı yennı değerlendırdı Dunya ve Ortaoogu da guçler dengesı ne
durumda'' ABO nın yalnızlıgı Ortadogu ve Turkıye de savaş Karşıtı cephe
Z SHP'DE YENI ITTİFAK ARAYIŞLARI
Alı Topuz Bavkal a karşı Yenılıkçılerle '
I ALJEMUR.KILIÇ TERCUMAN A NASIL GENEL YAYIN YONETMENI OLDU ,.
ASIL NADIR BASININDA ISTIFALAR
I ORHAN PAMUKLA UTOPYADAN DELIUĞE, NOSTALJIDEN AHLAKSIZLIĞA
Z IHD'NIN AÇIKLAMASI. "YUKSEKOVA'DA OLDURULENLER KAÇAKÇIYDI '
KAOIKÛY
ERENKÖV
(KANTARCI)
I 349 18 24
34918 25
BEBEK
SEVERLERE
1 5 vaşındakı kıama
yoldaşı oyun arkadaş
bakıcı arı^orum (Yan
yatılı) olabılır
165 51 84 - 158
Zübeyde
bır can
eğıtıcı
zaman
08 32