22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 AĞUSTOS 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/15 KÖRFEZ KRÎZÎ...KÖRFEZ KRIZt... KÖRFEZ KRİZİ...KÖRFEZ KRİZİ...KÖH ÜRDÜN Kral Hüseyin'in açmazıbüyüyor FATtH M. YILMAZ Ürdün Kralı, Başkan Bush'la yaptığı görüşmeden sonra 'gönülsüz' olarak kabul ettiği Akabe'nin Irak'a kapatılma kararına, halkın göstereceği tepkiyi göğüslemeyehazırlanıyor. yükselen Irak yanlısı seslerine nasıl bir ya- nıt verec'eği merakla bekleniyor. Bu arada son bir gun içinde aralannda Batılıların da bulunduğu 18.000 kişi, Irak'tan Ürdün'egel- miş bulunuyor. Akabe Limanı'ndan önceki güne kadar devam eden Irak'a yiyecek maddesi yüklen- mesi işlemi, Ürdün'de resmi ağızlardan ya- pılan açıklamalarla bitmişe benziyor. An- cak hem Akabe'de hem de Amman'da ko- nuştuğumuz birçok Ürdünlü, buna inan- mak istemediklerini söylüyorlar. Jihad Me- cid Abu adlt Akabeli bir süriıcü, Ürdün Kralı Hüseyin'in Irak'a çeşitli yollardan yi- yecek göndermeye devam edeceğine, "Al- AMMAN — Ürdun Kralı Hüseyin, zor günlerin eşiğinde. ABD Başkanı George Bushia Manie'de yaptığı görüşmeden son- ra ulkesine dönen Kral, "gönülsüz" olarak nza gösterdiği Akabe Limanı'nın Irak'a ka- patılması kararına tebaasının göstereceği tepkiyi göğuslemeye hazırlanıyor. Irak için *aort daman' ozelliği taşıyan Akabe Lima- nı'ndan artık Bağdat'a yükleme yapılmaya- cağına Ürdunluler inanmak istemiyorlar. Hemen hemen her gun Saddam yanlısı gös- terilere sahne olan Amman'da, Kral Hüse- yin'in radikal Islamcılarm, Filistinlilerin ASKERİ UZMANLARINGÖRÜŞÜ: Irak ordusu sürpriz yapabilirAskeri uzmanlara göre Irak ordusu İran'a karşı savaşta parlak bir performans göstermedi ve gece saldırılarından kaçındı. Ama Kuveyt'e gece saldırdı ve işgal planını başarılı biçimde uyguladı. Uzmanlar, Irak'ın Körfez Savaşı'ndan dersler aldığını belirtiyorlar. Dtş Haberier Servfei — Korfez'de gergin- ligin hızla tırmandığı şu günlerde 1 milyon- luk Irak ordusunun yeteneği ve silahlan, as- keri uzmanlann üzerinde en çok durduğu konulardan biri. The New York Times gazetesinin tsraiüi askeri uzmanlara dayanarak verdiği bilgi- ye göre Irak ordusunda 55 tümen arasında sadece 12 ya da 7 tümen elit (seçkin) bir- likler. Bunlar silah, moral ve teçhizat bakı- mından herhangi bir düşmanın seçkın bir- likleri Ue kıyaslanabilecek nitelikte. Bu seç- kin birliklerin büyük bölümü halen Kuveyt- Suudi Arabistan sımnnda mevzilenmiş du- rumda. Irak ordusunun Sovyet yapunı T62 tanklan. Bazı askeri uzmanlar, Irak ordusunun gü- cünün abartıldığını öne sürüyorlar. Ama çoğunluk, Irak'ın askeri gücünün küçüm- senmesinin de hata olacağıru belirtiyor. Ba- tılı bir askeri uzman şöyle diyor: "Irak, Körfez Savaşı'nda tran'a karsı dddl bir gece operasyonu duzenlemedi. Ama Kn- ve>t'e gece saldırdı. Ve saldın, hazırlama, uygulama bakımlanndan başanlı idi. Bu bakıradan Irak'ın bir sürpriz yapabüecegi- ni akıldan çıkarmamak gerek." Askeri uzmanlara göre Irak Hava Kuv- vetleri'nin ABD uçaklanna karşı fazla şans- ları yok. Ancak Irak zırhlı birlikleri de ha- va saldınlanna karşı o denli savunmasu de- ğil. 5500 tanka ve 7000 zırhlı personel taşı- yıcıya sahip olan Irak ordusunda 4 bin uçaksavar topu var. Bağdat'ın eündeki uçaksavar füzeleri arasında 300 uzun men- zilli Sovyet yapunı SA-2 ve SA-3 füzeleri bu- lunuyor. Bunlar Vietnam Savaşı'ndan kal- ma. Ancak Irak'ın daha ufak ve modem fü- zeleri de var. Iraklı piyadelerde aynca omuz- dan atılan SA-7 füzeleri bulunuyor. Iraklı- lann Kuveyt'te ABD yapımı Stinger ve Hawk füzeleri de gecirdiği bildiriliyor. Bir askeri uzman şöyle diyor: "ABD nçaklan Irak zırhlı birifklerine saldınnca, bn o ka- dar kolay bir savaş olmayacak. Amerikah- lar da küçumsenemevecek kayıp verecekler." Irak'ın tanklan da Batılı askeri uzman- lann yoğun biçimde tartıştıklan konular- dan biri. Körfez Savaşı sırasında Irak 1000 dola- yında Sovyet yapımı T-62 (modası geçmiş) ve 2500 T-54, T-55 tankını (daha modern) top seklinde kullanrnıştı. Bu tanklar, sabit pozisyonlardan düşmanı top atesine tutu- yorlardı. Bu nedenle Irak savaşta fazla tank yitinnedi. Bu durumda ABD ile bir savaş çıktığın- da askeri uzmanlara göre Irak T-62'leri ge- ride tutup yine top gibi kullanacak. Buna karşıiık çok daha modern olan Sovyet ya- pımı T-72 tanklannı öne sürecek. T-72'ler, Amerikalılann en güçlü tanklan M-l Ab- rams'lar ayarında. Irak'ta 500'e yakın T-72 tankı var. Bir sa- vas çıktığında Irak, ABD'ye karşı Çin ya- pımı 1500 tane T-69 tanklannı da kullana- cak. T-691arda güçlü 105 mm.Tik toplar, la- zerli menzil saptayıcı ve diğer modern tek- nolojiler bulunuyor. Ancak bu tanklann önemli zayıflıklan da var. örneğin T-69'lann toplan M-Herin aksine her aüş- tan sonra 3 saniye dunnak zorunda. Oysa M-l'ler, gelişmiş teknolojisi nedeni ile son süratle yol alırken bile çok isabetli ve sü- rekli aüş yapabiliyor. Genelde askeri uzmanlara göre Suudi Arabistan'a yığümakta olan Amerikan tanklan Irak tanklanndan üstün. Ancak uz- manlar, Iraklüann tanklannda ne gibi tek- nolojik yenilikler yapıldığımn bilinmediği- ni, bu nedenle dikkatli davranılması gerek- tiğini belirtiyorlar. lab'a inandığı" kadar emin olduğunu söy- luyor. Örneğin Jihad'a gore tüm dünyanın karşısında olduğu Saddam'a böyle bir gün- de yardım etmek 'farz.' Bu ve buna benzer sözleri, Ürdün'ün her bolgesinde, her insan- dan duymak mümkün. Kral Hüseyin'in po- pülaritesi, şimdilik kaydıyla tabandan ge- len tepkinin direkt olarak Kral'ı hedefleme- sini önlüyor gibi görülüyor. Ancak Müslü- man Kardeşler ve tslami Tahrir gruplan, Saddam'ın Akabe üzerinden beslenmesinin kesilmesini sert biçimde eleştiriyorlar. Ra- dıkal tslamcı gruplann da doğrudan olarak Kral Hüseyin'i hedef almak istemedikleri açıkça görülüyor. Ancak radikaller, Am- man'da günlerdir sürdürdükleri Saddam yanlısı gösterilerini daha da büyütmek ıs- tediklerini söylüyorlar. Filistinlilerin de Sad- dam hayranlığı buna eklenince Kral Hüse- yin'in ne gibi bir çözurn planladığı sorusu akla geliyor. Amman'daki diplomatik göz- lemciler, Kral Hüseyin'in Saddam Hüseyin 1 le açık açık konuşarak içinde bulunduğu durumu anlatabıleceğini öne sürüyorlar. Aynca Kral'ın kuzeyinde kimyasal silahlara sahip ve Urdün'e düşman bir Saddam'dan çekindiği de Amman'da konuşuluyor. Yay- gın kanı, Kral Hüseyin'in ABD'nin tepki- sini çekmeden Saddam'la 'gizii' bir pazar- lık yapabileceği seklinde. Kral Hüseyin'in, Akabe'yi Irak'a kapatması sonucu uğraya- cağı zarann çok üzerinde karşıhksız bir yar- dımı Bush'tan kopardığı da fısıltı gazetele- rinin manşetlerini süsluyor. Ekonomisi tarn anlamıyla krizın eşiğinde bulunan Ürdün 1 ün bu tutumu, Saddam Hüseyin'in Kral'a karşı duşmanca bir tavır alraayacağı yolun- daki ümitlerin artmasına da neden oluyor. Ürdünlüler, Saddam'ı sevdiklerini ancak ABD'nin baskısına 'mecbnren' nza göste- rildiğini dile getiriyorlar. Saray çevrelerin- de surekli olarak Ürdun'ün Akabe'yi Irak'a kapatarak çok büyuk bir kulfet altına gir- diğini belirtiyorlar. Ürdün, ekonomısinin zor durumda olduğunu öne surerek hem ABD'yi, hem de Irak'ı karşısına almamaya çahşıyor. Kral Hüseyin'in *açmazı' da tüm bu fak- törler göz önüne alındığında düğumleniyor. Amman'da şöyle sokaklan dolaşıp nabız yokladığımzda, Mercedes'lerin, BMW'lerin arasında paraya oian açlığı ve kıraç toprak- lardan fışkıran sefaleti açıkça goruyorsu- nuz. Birkaç Ürdunluyle konuştuğumuzda size Irak'a yiyecek, ıçecek göndermeye ha- zır olduklannı söylüyorlar. "Kral'a saygKİaıı onan para" anlayışının Ürdünlülerın goz- lerinde yansıttığı ifade gerçekten ilgınç. Bu durum, tüm yolları deneyerek Irak'a yiye- cek göturup zengin olma düşlerı kuran Ür- ABD'li askerteria Iraklı askerlere göre en büyıik dezavantajlan: Çöl sıcagı. ÜRPERTtYOR — Görünıüsii olası bir kimyasal savaşın urpertisini duyurtan bu gaz maskelerinin kornma kapasiteleri belli bir düzeyde kalıyor. (Fotograf: Rıza Ezer) Ne, nedir? Gaz maskesi.Türkiye'de gaz maskesi uretimini Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu'nun (MKEK) Ankara Maske Fabrikası gerçekleştiriyor. 1935 yılında üretime başlayan, 1940'lardan 1985'e dek ûretimine ara veren fabrikanın kapasitesi yılda 100 bin maske ve 200 bin süzgeç üretmeye elverişli. MKEK tarafından üretilen gaz raaskeleri buhar ve aeresol halindeki kimyasal silahlann solunum yoluyla yapacaklan etkilere karşı korunmayı sağlayacak sekilde tasarlandı. Maske başlığı ise kolay nefes almaya, gönneye, konuşmaya ve optik aletlerin ve diğer ekipmanların kullarumına en az kısıtlama getirecek şekilde dizayn edildi. Gaz maskeleri toksit gazların sızmasına ve bu tür gazlardan arındırmaya karşı doğal kauçuktan imal ediliyor. Gaz maskesi başhklan büyıik, normal ve küçuk olmak üzere üç boyda üretiliyor. Ağırlığı 0.83 kilogram olan maskeler 40 cal/cm 2 ısıya kadar dayanabiliyor. Maskeler çelik miğfer giymiş askerler tarafından bile 9 saniyede takılabüiyor, eksi 25 dereceye kadar da rahatlıkla kullanılabiliyor. Edinilen bilgilere göre, NBC gaz maskesi ve suzgeci bilinen ve tammlanabilen kimyasal silahlara karşı belirli bir süre koruma sağlayabiliyor. Ancak üretilen gaz maske ve süzgeçlerinin gelişmekte olan kimyasal silahlara karşı koruma sağlaması için, geliştirilen kimyasal silahın ya da atılan kimyasal bombamn ne olduğunun bilinmesi gerekiyor. Gaz maskeleri satışında 'kıpırdama* var Kimyasal savaşın faturası ağır ÜMİT ASLANBAY ANKARA — "Bir kaç kişi geldi. Birisi de miıhendis arkadaş. Tepeden tırnaga ku- şandı. Kimyacı tabii. tşi biliyor. 'Bu Sad- dam'ın sağı solu belli olmaz' dedi. Tulumu, gaz maskesini ve filtreyi çantasına yerteşür- di. Bir kaç gıindiir böyle, eUnde çantayla ge- ziyor." "tsçi saglığı teçhizab" satan Sadi Öner, savaş geriliminin, gaz maskesi satışlannı A.ıkara'da "Bir parça kıpırdattıgını" böy- le anlatıyor ve devam ediyor: — Ama Adana'daki temsilciligimizden telefon ettiler. 'Buraya durmadan muşteri- ler geliyor. Kimyasal bombaya karşı gaz maskesi istiyorlar' diye. O da gaz maskesi- ni vermesine verecek, ama hangi tür filtre takacagını bilmediği için bize sordu. Bi/ de ancak bir tur filtreyi tavsiye edebiliyoruz. Onu söyledik. Bu arada Hollanda'ja ek si- pariş verdik. Merakla soruyoruz: — Hangi filtre? Merakımızın haklı dayanağı var. Çünku Saddam'ın 'hardal'ı var, 'fosgeö'i var, 'la- btın'u var... Bunlann hepsine göre de ayrı ayrı filtre var. — Bizim tavsiyemiz BP2. BP2'nin marifeti, her türlü "kimyevi harp rnalzemesine" karşı ortalama sonuç verebil- mesi. Ama kesin sonuçtan Öner de emin de- ğil. Kimyasal bombaların bileşimini bilme- dıklerinden ancak çıkarsama yoluyla tavsi- yede bulunabiliyorlar. Makina Kimya En- dustnsi (MKE) bunlara karşı maske ve filtre uretiyor, "ama yalnız askeriye için..." Bu ne- denle de MKE'nin gaz maskelerinin hor- tumları sola dönük. Askerler sağ omuzla- rına tüfeklerini rahatca dayayabilsinler di- ye. Yetkililerin söylediklerine göre savaş, "çok uzak bir ibtimal" de olsa, sivil savunma böyle durumlarda MKE'den aldığı gaz mas- kelerini dağıtmakla görevli. Ancak iş, maskeyi takıp uygun filtreyi bulmakla bitmiyor. KHM, yani Kimyasal Harp Malzemesi deri ile temas ederse de et- kili oluyor. Bu nedenle bir de tulum lazım, eldiven, belki de çızme... 400 bin lira civarında olan tam yuz mas- kesinden vazgeçip, daha mütavazı bir mas- ke alırsanız 70 bin lira. Buna 75 bin liralık filtreyi, 85 bin liralık tulumu da eklemek la- zım. O zaman "Saddam korkusu" nu ha- fifletmenin faturası aşağı yukarı belli olu- yor. Gerisi çabukluğa bağlı. Yanı gaz bom- bası atıldığında, yanınızda taşıdığınız çan- tanızdan filtresi onceden takılmış maskenizi ve tulumu hızla çıkarıp, giyinip, takınıp "olay yerinden" uzaklaşacaksınız. "Uzaklaşmak" da değil, tabana kuvvet ka- çacaksınız. Çunku fıltrenin dayanma süre- si çok fazla değil. Yüzde bir oramnda ze- hirli gazın bulunduğu bir ortamda bir saat kadar (Yüzde 1, en yoğun ortam kabul ediliyor.) Yakın değil Neyse ki, hukumete göre savaş o kadar yakın değil. "Savaş izni", "her ihümale karşı" alındı. Sonra taa uzaklardan kimya- sal bomba atmak da *akıl kân!" değil. Bir kere hedefi tutturmak çok zor. Ikincısi, ha- vada dağıhp genleşeceği için seyrelecek. Uzaklardan atılan bomba, yaptığı etkiye değmeyecek. Bu nedenle askeri literatürde "yakın harp silahı" Genellikle hedef görüldükten son- ra, yani göz göre göre atıhyor. Halepçe'de olduğu gibi. 1. Dünya Savaşı'nda 125 ton KHM kul- lammış. 1.5 mılyon kişi gazla zehirlenmiş. 1925'te Cenevre Protokolü ile yasaklanmış. Protokolü ûnzalayan ülkelerden Japonya, Çin'e; Italya, Habeşistan'a karşı hemen 2. Savaş'ta kullanmışlar. Almanlar ise boş dur- mamış, tabungazını bulmuşlar. Amerikalı- lar ise "FM 100-5 Harekâl Talimnamesi" iie duruma açıklık getirmişler: "ABD politikası kimya ve biyolojik silah- lan yasaklar. Bununla beraber ABD duş- manların kimya silahlan kullanması halin- de misillemede bulunraa hakkını saklı tut- tugundan..." dünlülerin sayısının artmasına neden olu- yor. Irak'ın en önemli müttefiklerinden Ür- dün, Güvenlik Konseyi'nin ambargo kara- rımn ABD zoruyla sürmesi durumunda, ye- ni Mercedes'leri, BMW'leri karşılamaya ha- zırlanıyor. ABD Dostluk DeraeğFnin tepkisi Urdun-ABD Dostluk Derneği dun bir açıklama yaparak ABD yonetimini sert bir biçimde kınadı. Dernek, ABD'nin Körfez'e gıriştiği askeri yığınağı eleştirirken yığına- ğın Ürdun'e de zarar verdiğini belirtti. Irak'tan kurtulanlar Irak'ın ulkesınde bulunan Batılıları 'rehİBe' olarak kullanacağını açıklamasının ardından dun Ürdün'ün Ruwe^de sımr ka- pısından Irak'tan kaçan 18 bin yabancı gir- dı. Saddam Hüseyin'in, "Bizim dostlanmız onlar" dediği Mısırlıların oluşturduğu bu kalabalık içinde birkaç Fransız ve Batı Al- manın da olması ilginçti. Ürdün, Irak'taki yabancıların çıkış kapısı olma özelliğini günlerdir surdüruyor. Ancak ilk kez bu ka- dar kalabalık bir grup Irak'tan Ürdun'e geç- miş bulunuyor. Irak'tan kurtulma şansına sahip olan 18 bin yabancının ulkelerine gön- derilme işlemi de süruyor. Ürdün toprak- lanna ayak bastıktan sonra gazetecilere 'gordukleri zulmü" anlatan Mısırlılar, Irak askerlerinin tum paraJannı aldıklanru, gün- lerdir yıkanmadıklanru, yemek yıyemedik- lerini anlatırken sınır kapısmdaki Ürdun- luler, anlatılanlara pek inamyor görunme- diler. Öyle ya "Saddam, ancak şevtanla iş- birligi yapanlara ceza verirdi." Evet, Ürdün'de Körfez krizinin ancak ikinci boyutu izlenebiliyor. Irak'tan kurtul- mayı başaranlar geçirdıkleri kötü günleri anlaurken Amman'da Saddam yanhları da- ha büyuk eylemlere hazırlanıyorlar. Kral Huseyin gelişmeleri elinden geldiğince iyi değerlendirip, ne ABD, ne Irak, ne de hal- kını küsturmemeye çalışıyor. DIŞBASIN Çozum ekonomik ambargo' Ingiltere'de yayımlanan 'The Daily Telegraph' gazetesi dünkü sayısında Körfez bölgesine askeri kuvvet gönderilmesindeki amacın Saddam'ı devirmek ya da Arap ülkelerinin egemenliğini korumak değil, dünya petrol ticaretini korumak olduğunu yazdı. İEbc Ortadoğu'ya askeri kuvvet göndermek- ten amaç, bir diktatöru devirmek değil; hat- ta Arap ülkelerinin egemenlik haklarım sa- vunmak da değil; dünyanın petrol alımını korumak. Ekonomik bakımdan hayatta kalmamız Saddam Huseyin gibi şiddet yan- lısı ve istikrarsız bir kışinin eline bırakıla- maz. Eğer Birleşmiş Milletler şimdi ambar- goyu ablukaya çevirmezse, en büyuk sına- vını verememiş olacaktır. Washington ve müttefikleri için en uygun seçenek, Saddam Hüseyin bir tahnkte bulunmadığı takdirde, askeri bir çözümden çok, Irak'ı uzun bir ab- luka ile boğmaktır. Önemli olan, amaca bu- tün Ortadoğu'nun yapısını bozmadan, yık- madan ulaşmaktır. Birleşmiş Milletler, ekonomik yaptınm- lan uygularnak için askeri harekât önerme- di. Suudi Arabistan'daki savaş uçaklan, sa- tatükoyu korumak için orada, ama denız kuvvetinin farklı emirleri var. Bu kuvvet Irak'ı abluka altına alırken, Birleşmiş Mil- letler Güvenlik Konseyi'nin kararı uyarın- ca yapmıyor bu eylemi. Fakat Kuveyt'in meşru müdafaa başvurusuna yanıt olarak yapıyor. Ingiltere'nin Kuveyt'le karşıhkh bir savunma anlaşması yoktur. Aynı şekil- de, Birleşmiş Milletler tarafından verilmiş, açık denizde gernilere saldırma yetkisi de yoktur. tngiltere'nin Basra Körfezi'ndeki varlığı ile Birleşmiş Milletler kararları ara- sındaki ilişki giderek kopuyor. EAEYOEPOTYniA "BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar, ABD Başkanı Bush'un ticaret gemilerine karşı verdiği 'vur emri'ne bütünuyle karşı çıkıyor. Ancak Basra Körfezi'nde savaşa bir adım kala, Washington'un aldığı bu karar, BM'ye mal edilmeye çalışılıyor. Oysa De Cuellar, askeri operasyon karannın Güven- lik Konseyi'nce alınması gerektiğine, aksi halde BM Anayasası'nın ihlal edileceğine işaret ediyor. Sovyetler Birliği, bu arada ABD ile BM çerçevesinde eşgüdüm sağlanmasını istiyor. Sovyetler'e göre ABD ile bu eşgüdüm sağ- larursa BM kararları daha da ağırlık kaza- nacak." Hnpam "Amerikalı pilotlar, Iraklı pilotlarla ke- dinin fare ile oynaması gibi oynuyor. Irak ile Suudi Arabistan arasında uzanan çölün semalarında oynanan bu tehlikeli oyunlar- da taraflardan biri soğukkanlılığıru yitirir- se, savaşın çıkması an meselesi olacak. Irak'ın ise Bağdat ve Kuveyt'te bulunan ya- bancı uyruklulara karşı tutumu, bölgedeki krizi daha da arttınyor. ABD'nin 'uyarıla- ra uymayan' ticaret gemilerine vur emrı çı- karması da bölgedeki durumun ne denli va- him olduğunu gösteriyor" (18.8.1990)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle