Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 AĞUSTOS 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
D.Alnıanyada
istifalar
• DOĞU BERLİN (AA)
— Demokratik
Almanya'nın Hıristiyan
Demokrat Başbakanı
Lothar de Maiziere
kabinesinden dört bakanın
istifa ettiği bildirildi.
Başbakan Maiziere, dört
bakanın, istifalannı
kendisine sunduğunu
belirtti ve istifa edenlerin
Maliye Bakam Walter
Romberg, Tarım ve Orman
Bakam Peter Pollack,
Ekonomi Bakam Gerhard
Pol ve Adalet Bakam Kurt
Wunsche olduğunu
kaydetti.
G.AfrikaVla
150ÖİÜ
• TOKOZA (AA) —
Güney Afrika'da siyah
kabileler arasında önceki
gece çıkan çatışmalarda
ölenlerin sayısı 150'ye
yükseldi. Polis sözcüsü,
Zulu ve Xhosa kabileleri
arasında Johannesburg'un
doğusundaki Vosloorus,
Tokoza ve Phola Park,
siyahi yerleşim
merkezlerinde çıkan
çatışmalarda 100'den fazla
kişinin de yaralandığını
bildirdi. Gayri resmi
kaynaklar ise yaralı
sayısımn 300'ü aştığım ve
bu yerleşim merkezlerinden
binlerce kişinin evlerini terk
ederek baska kentlere
gittiğini belirttiler.
Rehineler
kurtııldu
• MOSKOVA (AA) —
Sovyet gizli servisi KGB ve
Gürcistan lçişfcri
Bakanlığı'na bağlı birlikler,
önceki gün düzenledikleri
operasyonla Abaza özerk
bölgesinin Sukhumi
Cezaevi'nde mahkûmlar
tarafından rehin tutulan 3
cezaevi görevlisini
kurtardılar. Sovyet resmi
haber ajansı TASS
tarafından yayımlanan KGB
resmi açıklamasında,
operasyon sırasında, 1 KGB
subayı ile Gürcistan Içişleri
Bakanlığı'na bağlı bir asker
ve iki rehinenin yaralandığı
belirtildi. Operasyon
sırasında hapishane
görcvlilerini rehin alan
cezaevindeki mahkûmlann
liderinin de ağır yaralandığı
kaydedildi.
Johnson
yaşıyor
• MONROVIA(AA) —
Liberya'da Devlet Başkam
Samuel Doe*ya karşı savaşan
iki isyancı grubundan birinin
lideri olan ve daha önce
öldürüldüğü yolunda
haberler alınan Prens
Johnson, dün baskent
Monrovia'de bir gövde
gösterisi yaptı. Johnson
kendisine bağlı gerillalann
kontrolündeki bölgelere
düzenlediği turda, onbinlerce
taraftarınca sevgi
gösterileriyle karşılandı. 1\ır
sırasında kalabalıktan
birinin elindeki gitarı alan
Johnson, "Zafar bezim
olacak" şarkısım çaldı.
Tarun işçiİeri
birlige karşı
• DOGU BERLİN (AA)
— Demokratik Almanya'da
geçen aralık ayındaki
kansız devrimden sonra en
büyük gösterinin
düzenlendiği ve yaklaşık
250 bin köylünün bütün
kentlerde yönetimin tanm
politikasmı eleştiren
gösteriler yaptığı bildirildi.
Gösteriyi düzenleyen Tanm
Birliği'nden yapılan
açıklamada, bütün
kentlerde köylülerin
sokaklarda yürüyilşler
düzenlediği, aynı saatlerde
orman işçilerinden, sebze
yetiştiricilerinden ve tanm
işletmelerinde çahşanlardan
oluşan yaklaşık 700 bin
kişinin iki saatliğine işi
bıraktığını söylediler.
Bağunsız
Slovak devleti
• PRAG (AA) —
Çekoslovakya'da
yayımlanan Obcansky
Denik gazetesi, 9 Slovak
Partisi'nin
Çekoslovakya'dan tamamen
bağımsız bir Slovak devleti
kurulması isteğiyle ortak
bir bildiri yayunladığını
haber verdi. Bildiride,
Slovakya'nın geleceğinin
egemen ve bağımsız bir
Slovak cumhuriyetinde
görüldüğü kaydedildi.
Ortak bildiride, geçen hafta
yapılan Çek ve Slovak
cumhuriyetleri anayasal
düzenleme önerisi de
reddedildi. Bildiride ulasım,
dış ticaret, enerji ve
haberleşme bakanhklannın
federal sistemden Çek ve
Slovaklar arası rekabet
sistemine dönuşmesini
sağlamak için uzmanlar
komisyortu oluştunılması
da istendi.
KÖRFEZ KRİZİ...KORFEZ KRİZt... KÖRFEZ KRİZİ...KÖRFEZ KR
Irak askeriyetkilileriAmerikalı ve Ingilizlerin otelde toplanmasını emretti
\abancılar toplanıyor
Irak askeri yetkililerinin dün Kuveyt'te bulunan Amerikan
ve îngiliz yatandaşlanna otelde toplanma emri verdiği
bildirildi. İngilizyönetimi, kararı "ağır ve kötüye işaret" diye
niteledi, Irak yönetiminin kararı gözden geçirmesini istedi.
Dış Haberier Servisi — Irak askeri oto-
ritelerinin, Kuveyt City'de bulunan tüm
Amerikalılann International Hotel'de, tn-
gilizlerin ise Regancy Palace Oteli'nde bir
araya gelmelerini emrettiği bildirildi. Bu
yöndeki haberlerin, dün binlerce yabancı-
nın Irak'tan Ürdün'e geçtiği sırada geldi-
ği belirtildi. ABD hükümeti, Irak yöneti-
min ilgili mesajımn karmaşıklığına da dik-
kat çekti.
Amerikan CBS televizyonu, Irak yöne-
timinin Amerikalılara Kuveyt'teki bir otel-
de tODİanmaları emrini verdiğini duyurdu.
lngiltere'nin ise diğer AT ülkelerinin va-
taadaşlan için de aym uygulamanın soz
konusu olup olmadığını araştırdığı kay-
dedildi.
lngiltere Dışişleri Bakanlığı yetkililerin-
den WiUiam VValdegrave, yaptığı açıkla-
mada, Irak'ın kararının "agır ve kötü bir
işaret" olduğunu belirtti. Waldegrave,
Irak'tan bu karannı yeniden gözden geçir-
mesini istediğini de ekledi. Iraklı yetkili-
lerin İngiliz büyükelcisine Regancy Pala-
ce Oteli'ne bir diplomat göndermelerini
söylediği de kaydedildi. Otelde toplanması
istenen yabancılar arasında diplomatların
bulunmadığı kaydedildi. Otelde taplanma
süreci için ise bir sınırlama getirilip geti-
rilraediği açıklanmadı.
ABD yönetimi adına açıklama yapan
Sözcü Richard Boucher, Bağdat'tan gekn
mesajm açık olmgdıgına işaret ederek me-
sajda şu sözlerin yer aldtğını söyledi:
"Onlara şu ya da bu şekilde hareket edin
demiyoraz... Amerikalılara emir venne
yetkimiz olduğunu zannetmiyoruz ve em-
retmenln haksz bir lutum oldagunu dii-
şönnyoruz."
Boucher, Irak yönetiminin mesajında şu
cümlelerin de yer aldığıru da belirtti:
"Insanlann içinde bulundugumuz duru-
mun bilincinde olmalannı saglamaya ça-
lışıyoruz... Otellere gitmek isterlerse iyi,
ancak evde daha iyi olacaklannı düşünii-
yoruz .
tngiltere Dışişleri Bakanlığı, dün daha
önce, 112 Ingilizin 28 araç içersınde Ku-
veyt'ten Bağdat'a götürüldüğünU haber
vermişti.
Götürülenlerin çoğunluğunun elçilik ça-
lışanlarının aileleri olduğu kaydedildi.
Bagdat, daha önce yaptığı açıklamada
Amerikalılann, diğer Batüı ülke vatandaş-
larının ve Japonların ülkeden çıkmaları-
na izin vermemişti.
Kuveyt'te 4000 Jngilizin dışında, 2500
Amerikalı, 530 Fransız bulunuyor. Bu ül-
kede mahsur diğer Batılı ülke vatandaşla-
nnın sayısımn 700'ü bulduğu belirtiliyor.
Irak'ta ise 600 kadar tngilizin bulunduğu
bildirildi. Irak, Kuveyt'i işgal ettikten son-
ra 90 İngiliz vatandaşı Kuveyt'ten Irak'a
götürülmüştü.
Ürdün Krak Başkan Bush ile görüştü
Hüseyîn geri
adımattı
ELVEDA — Norfolk Deniz Lssunden önceki gün demir alan Jobn F.Kennedy gemisinin askerleri,
çocnklannı ve yakınlannı geride bırakülar. (Fotograf: AP)
UFUK GÜLDEMtR
WASHINGTON — Ortadoğu
krizine çözüm aramak üzere Bağ-
dat'ta yaptığı temaslardan sonra
Amerika'ya gelen Ürdün Kralı
Höseyin'in "araalık" girişimi,
uçağı daha havadayken Irak'ın
ABD'ye sert bir açıklama ile sal-
dırması nedeniyle "ölö dogdu".
ABD Başkam George Bush, gö-
rüşmede Irak'ın bu tavnmn "asıl
niyetini" gösterdiğini vurguladı ve
diplomatik bir çözüme kapılan
kapadı. Ürdün Kralı Hüseyin de
ABD'nin bu kararh tutumu kar-
şısında geri adım attı ve daha ön-
ceki açıklamalannın aksine, Ür-
dttn'ün gemilerin geçmesine izin
vermediğini söyledi. Hüseyin, ay-
rıca görüşmeden sonra gazeteci-
lerin sonılanm yanıtlarken, Sad-
dam Hüseyin'i sahiplenmekten de
özenle kaçındı. Görüşmenin genel
havasımn, Ürdûn'ün bölgenin ge-
leceğinde var olma garantisi ara-
mak yönünde geliştiği bildirildi.
Hüseyin iki saat süren görüş-
meden sonra gazetecilerin sorula-
nru yanıtlarken, içerde, diploma-
tik bir çözüm için fazla bir geliş-
me kaydedilemediğinin işaretleri-
ni verdi. Hüseyin, "tçık ve
samimi" bir görüşmeden "Bush'-
nn ne diisıindüğünü daha iyi an-
lamıs olarak" aynldığjnı söyledi.
Hüseyin görüşmeden önceki de-
meçkrinde, ceşitli defalar BM'nin
ambargo kararı hakkında
"şüpht" ifade eden cümleler sarf
etmiş olmasına karşın, Bush'un
yanından çıkarken, açık bir dille,
"Ürdûn'ün BM kararianna say-
gı dnjdugunu" vurguladı ve
"Ambargoya uyuyonız, getniler
geçmiyor" dedi.
"Saddam Hüseyin'den Bush'a
bir mesaj getinneditmi" ve "kta-
se adına degil kendi adına konoş-
tağuau" açıklayan Hüseyin, bir
başka soru üzerine de diplomatik
çözüm için her zaman umut oldu-
ğunu sözlerine ekledi.
ABD Başkam George Bush, ise
Ürdün Kralı Hüseyin'in, Irak'ın dış
ücaret için hayatiödem taşıyan Aka-
be Limaru'nın kapatılacağı konu-
sunda kendisine teminat verdiğini
söyledi. Başkan Bush, Kral Hüseyin
ile gönlşmesi sonucunda, Irak as-
kerlerinin Suudi Arabistan sınınn-
danveKuveyt'ten çekilmesineilişkin
ümitsiziiğinin yok olmadığını belirt-
ti.
Irak Devlet Başkam Saddam
Hüseyin, dün Bağdat televizyo-
nundan bir sözcüsü aracüığı ile
yaptığı açıklamada, ABD Devlet
Başkam George Bnsb'un önceki
gün kendisine yönelttiği suçlama-
ları yanıtladı. Saddam Hüseyin
"Asd yalananııı Bush oldngunu"
söyleyerek, ABD Başkam'nın
"Kutsal savaşçılara karşı hırsız
Araplarla birleşügini" iddia etti.
Bush'un Ürdün Kralı Hnseyia
ile görüştüğü sıralara rastlatılan
Saddam'ın televizyon açıklama-
sında, ABD Başkanı'na "Ben si-
rin daha uzak göröşltt oldufuna-
zv düşunürdüm. Siz ise yaUn soy-
leme yoranu seçtiniz ve kendi hal-
kınıza yalan söylediniz. Askeri
güç kullanma yotajrla Araptaı
kiiçtik diişunneye çahşıyorsıınnz"
şeklinde hitap etti.
Çarşamba gecesi ABD'de en çok
izlenen progTamlardan birinde
konuşan Irak Dışişleri Bakam Ta-
nk Aziz ise, ABD'ye hem uzlaş-
ma teklifinde bulundu hem de
"gözdagı " verdi.
Tarık Aziz, "Eğer Amerikan
yönetimi, ikili ilişkiler konusun-
da bLrimle gorüsmek istiyorsa gö-
riişmeye hazırız. Körfez'deki du-
rnm hakkında konuşmak istiyor-
sa, yine hazınz" dedi.
Washington, Irak liderinin niyetini tahmin etmeye çalışıyor
ABD'de Saddam senaryolarıWASHING-
TON (Cnmho-
riyel) — Ku-
veyt'in işgalin-
den bu yana iki
hafta geçmiş ol-
masına karşın
ABD yönetimi,
Irak lideri S«d-
dam Hüseyin'in Saddam
bundan sonraki adımının ne ola-
bileceği konusunda Hkir bırliği
içinde değil. Amerikan basımna
göre, Hüseyin hakkındaki Ameri-
kan istihbaratı çok zayıf ve bun-
dan sonraki adımını kestirmeye
yetecek analizler yapmaya elver-
miyor.
Ama yine de Amerikan yöneti-
mi içinde, Hüseyin'in niyeti konu-
sunda iki senaryo tartışılıyor
1) Krizi genişletebiHr Bu teori-
ye göre, Hüseyin "sert ve acıma-
sız" bir lider. Kuveyt'i işgal eder-
ken gösterdiği "saldırganJıgı", ör-
neğin Israil'i de krizin içine çeke-
bileceği bir çizgide tekrar sergile-
yebilir. Amerika'mn Körfez'e mu-
azzam bir askeri güç yığıyor olma-
sı, Hüseyin'i pragmatik olmaya it-
meyebilir. Kuveyt'i işgaline tüm
dünyamn seyirri kalacağuu ve ses-
siz sedasız bu işi bitireceğini dü-
şunerek yaptığı yanhş hesabı, şim-
di krizden çıkış için çizebileceği
stratejide de tekrarlayabilir. Hüse-
yin, 22 yıklır suren iktidan boyun-
ca ilk kez bu tür bir tecritle karşı
karşıya. Eğer krizi genişktmeye gi-
rişmese dahi, büyük bir olasılık-
la Arap başkentlerinde tribünle-
re oynayabilir. (Irak geçen pazar-
tesiden beri Mısır halkına yönelik
yeni bir radyo kanalı başlattı) ve
bununla Araplann Irak'a ekono-
mik tavizler vermesini sağlar.
Dünyanın bu coğrafyasında,
Amerika'mn bir ulusal lideri ko-
şeye sıkıştırmasmın, hatta darbe
vurmasırun onu çoğunlukla daha
güçlü hale getirdiği, bu kapsam
içinde hatırlatılıyor.
2) Müzakere yolu: Amerikan
yönetimi içinde tartışılan, ama il-
ki kadar taraftan olraayan bu se-
naryoya göre Hüseyin, şimdi ar-
tık müzakere yoluna basvurur. Bu
senaryonun fazla taraftan .yok.
Çünkü Hüseyin ile müzakereye
girmek, Amerika acısından "s«l-
dırganı ödüllendirmek" ile eşde-
ğer sayılıyor. Bu görüşe göre Hü-
seyin, bir "deH" değil, gerektiğin-
de uzlaşmasını bilen bir potitika-
cı.
Geçen pazar ortaya attığı "b«-
nş öoerisi" ve iki gün önce Iran'a
yaptığı banş çağnsı, Hüseyin'in
bu aşamada "gururnnn
kurtaracak" bir uzlaşmayı tercih
edebileceğinin işaretini veriyor.
Yönetim içindeki Irak uzmanlan,
Hüseyin'in 1975'te Şah'm Irak
Kürtlerini tahrik etmeyi durdur-
masına karşılık tran'ın Şattüla-
rap'a dönük toprak taleplerini ka-
bul ettiğini hatırhyor. 1982'de
tran'ın Irak toprakiarına girmeye
başlamasıyla birlikte Hüseyin'in,
lran'ın Arap nüfuslu Kuzistan
bölgesi Uzerinde hak iddia etmek-
ten hızla vazgectiğine de dikkat ce-
kiliyor. ABD'nin resmi politikası
her ne kadar Irak ile müzakereye
oturulmaması yönünde ise de
Irak'ın Kuveyt'ten cekilmesi kar-
şılığmda, ABD'nin Hüseyin'in
varlığına tahammul etmeyi kabul-
lenebileceği, ama Suudi Arabis-
tan'da askeri güç bulundurmayı
sürdüreceği türünde bir uzlaşma-
ya razı olabileceği kulislerde ko-
nuşuluyor.
Amerikan yönetimi içinde Hü-
seyin'in atacağı olası adım konu-
sunda birfikirbirliği yok. Üzerin-
de fikir birliği olan tek konu, Hü-
seyin'in 22 yülık iktidaruun ilk kez
bu derece "tehdit altında" olduğu.
DUNYADA BIJGIJN
ALİSÎRMEN
İleri Karakol ve
Dezenformasyon
Körfez bunalımı, savaşa dönüşse de dönüşmese de elbette
bir gün bitecek. Büyük şamata dindikten sonra, herkes bu ba-
direde ne kazanıp ne kaybettiğinin hesabına oturacak. Önemli
olan, bu hesabı iş işten geçtikten sonra değil de bugünden ya-
pabilmektir.
Politikası tepeden tırnağa VVashington'un mutemetliğine da-
yanan TO'nün, bu hesabı, çok yönlü verileri doğru deâerlendi-
rerek sağlıklı bir biçimde yapmasını beklemek güçtür. TD ve stra-
tejik önemimizin azaldığı paniğine kapılan kimi politikacı ve ya-
zarlar olaya eski bir alışkanlığın gözlüğüyle bakıyorlar. Onlara
göre son olay, değişen dünyada, önemi azalır gibi görünen Tür-
kiye'nin şimdi yeni ve değerli bir yer edinebilmesi için bulunmaz
bir olanaktır.
Türkiye acaba değişen dünyada nasıl bir yer edinebilir diye
sorarsanız, verecekleri yanıtın özü petrol üreticilerinin, yani is-
ter Avrupa'nın ister NATO'nun Ortadoğu'daki çıkarlarının bekçi-
liğidir
Başka bir deyişle, değişen dünyada Türkiye yine değişmeysn
bir rol yüklenecektir, Batı'nın ilerı karakolluğu. Eskıye oranla de-
ğişen tek şey, ıleri karakolluk işlevinin Sovyetler ile Varşova Paktı
ülkelerine değil de Ortadoğu'nun petrol üreten devletlerine, ki-
mi zaman Araplar'a kimi zaman Iran'a yönelik olması.
TÖ ile destekçileri, yalnız bu rolü üstlenmemizi istemekle ye-
tinmiyorlar, bir de"aman ha acele edelim, geç kalıp da altın de-
ğerinde bir olanağı heba etmeyelım" telaşı ıçindeler.
İleri karakol tutkusunun zebunları kendilerini isteriye öylesi-
ne kaptırmışlar ki Irak'a karşı izlenecek yol konusunda Arap âle-
minin olduğu kadar Batı dünyasının ve NATO'nun da birleşeme-
diğinin, ciddi gorüş ayrılıklan içinde olduktannın ayırdına bite va-
ramıyorlar.
İleri karakol misyonu tutkunlan, aynı zamanda bütün NATO
ülkelerinin tersine, Türkiye'nin, bunalımın bitiminden sonra da
bölgede bugün hedef halıne gelen ülkenin komşusu olarak ya-
şayacağını düşünmüyoriar. Sağduyulu bir poiitika Ortadoğu'daki
oluşumlan hesaplarken; şu anda zor günler yaşıyor da olsa, gücü
kimse tarafından yadsınmayacak olan Sovyetler Birliği ögesintn
gözardı edilmemesi gerektığini, zaman zaman ABD'nin bile gı-
rişimde bulunmadan önce görüşünü alma gereğini duyduğu
Moskova'nın düşüncesine hiç itibar etmeden çizilecek yeni bir
politikanm Türkiye ile Sovyetler Birliği arasında yeni güven bu-
nalımlarına yol açacağını da düşünmesi gerekir.
İleri karakol işlevini yeniden kazanabilmek için çabalayan, edü-
gen stratejik öneme dört elle sanlan TÖ, anayasayı ve rejimin
temel yapısını çiğneyerek yetkisi dışında poiitika olustururken,
ona buna sık sık telefon etmesine karşın Gorbaçov'un numara-
sını çevirmeyi bir türlü düşünmüyor. Böyle bir tutum bunalım bit-
tikten sonra da Türkiye ile Sovyetler arasında giderilmesi uzun
zaman isteyecek bir soğukluk yaratabilır.
Oysa, soğuk savaş sonrası dönemde, Sovyetler Birliği ile iyi
ilişkiler Türkiye'ye ekonomik açıdan da büyük yararlar sağlaya-
bılecek olanakların kapısını açabilecektir. Hatta çok kısa erimli
olmayacak bir gelecekte, Kuzey komşumuzun Attantik'ten Ural-
lar'a bir Avrupa içinde yer alması için Türkiye'ye köprü işlevini
yüklenmesini düşünmek bile mümkündür.
Dar görüşlü ileri karakol işlevi tutkunlarının bu gerçekterin ayır-
dına varmaları beklenemez. Ne var ki çok açık olan gerçekler;
kamuoyunun savaş çığırtkanlığı karşısında tavır olmasına yol
açarken ANAP grubunu da bir ölçüde etkilemış ve TO'nün Sam
Amca'nın dümen suyunda bir poiitika izlemek için Meclis'ten is-
«ediği yetkiyi almasını engellemiş, bakanlara ımzalatılan boş ka-
rarnameler de işe yaramaz hale gelmiştir.
Gerek kamuoyu gerekse muhalefet olayı geniş çizgileriyle kav-
ramış bulunmakta ve TÖ yandaşlannın yorumları bu yönelişi de-
ğiştirmeye yetmemektedir.
Ne var ki bu tavır Türkiye'ye illa yeni ileri karakol işlevini yük-
leyip Ankara'yı ateşin içine çekmek isteyenlerin işlerine gelme-
mekte ve hesapları karışanlann sinirlenmelerine neden olmak-
tadır. Maxwell namlı zatın geçen günkü yat küstahlığı, sadece
kişisel karakterinin bir ürünü olmayıp aynı zamanda bir telaşın
da sonucudur.
Ancak savaş yandaşı yorum yoluyla elde edemediği sonucu
dezenformasyon yoluyla elde etmeye çalışacağını da görmez-
den gelemeyız. Arkadaşımız Okay Gönensin'in, sıcak günler geç-
tikten sonra da anımsanacağını sandığım, Körfez bunalımı ile
ilgili olarak yazılmış en ilginç yorumlardan biri olan 13 ağustos
tarihli yazısı, Batı'nın dezenformasyon konusunda ne denli güçlü
olduğunu ve bu gücün ne gibi sonuçlar doğurabileceğini göz-
ler önüne seriyordu.
Nitekim o yazınm yayımlanmasından bu yana, yabancı basında
olduğu kadar yerli basında da savaş çığırtkanlarının ekmeğine
yağ süren usta dezenformasyon örnekleriyle sıkça karşılaşır
olduk.
İleri karakol tutkusu siyasal iktidarın bir bölümû ile destekçi-
lerinin tüm çabalarına karşın kamuoyunda itibar görmedi. Aynı
sağlıklı durumun sürebilmesi için kamuoyunun ve basın olarak
hepimizin dezenformasyona karşı da uyanık bulunmamız
zorunlu.
İLAN
T.C.
BÜYÜKÇEKMECE KADASTRO
MAHKEMESİ
Esas No: 1990/31
Büyükcekmece ilçesi Esen>'urt köyü Kösecayuı mevkiinde kain 9750
m* yüzölçümlu 1692 parsel için davacılar Firuzköyü'nden Mehmet Bay-
kal, Hüseyin Turhan ve tsmail Arda ile ekteki listede isimleri yazılı
davalılar arasında mahkememizde dava devam etmekte olup duruş-
ma gününü bildırir tebligat davalıların adresleri tespit edilemediğin-
den adlanna yapılamamıştır. Bu nedenle duruşma günunun adlanna
ilanen tebliğ edilmesine karar verilmiştir.
Ekli listede isimleri yazılı davalılann duruşma günü olan 28.8.1990
günu saat 10.40'ta Büyükcekmece Kadastro Mahkemesi'nde hazır bu-
lunmalan veya kendilerini bir vekil ile temsil ettirmeleri, aksi takdir-
de duruşmaya yokluklannda devam olunup gıyaplannda karar veri-
lebileceği ilanen tebliğ olunur. 2.8.1990
Basın: 31740
DIŞ BASIN THE WALL STREET JOÜRNAL.
Unutulan müttefik Türkiye
Bundan iki hafta önce bir Ame-
rikalıya, bir Almana veya bir tn-
gilize, herhangi bir NATO ülkesi-
nin hak'la sınırının olup olmadı-
ğını sorsamz, şaşkın bakışlarla
karşılaşırdınız. Ancak ABD Dışiş-
leri Bakam James Baker, geçen
hafta Ankara'ya kadar giderek
Körfez krizinde verdiği destekten
dolayı Türkiye'ye teşekkür etti ve
büyük stratejik öneme sahip bu
ülkeden, daha fazla yardım iste-
di.Türkiye, NATO'nun tek Müslü-
man üyesi. Müslüman olmasına
karşın tamamen laik bir ülke.
Türkiye'de şarap üretimi yapılıvor
ve diğer tslam ülkelerine oranla
demokrasi karnesi çok daha ba-
şarüı. Türkiye'nin basında şu an-
da Turgut özal var. özal, bir ko-
nuşma sırasında silahlı saldırıya
uğradıktan hemen sonra ayaküs-
tü ellne pansuman yaptınp konuş-
masını sürdürecek türde bir lider.
Sovyetler Birliği'nin güneyinde,
Basra Körfezi'nin ise kuzeyinde
yer alan Türkiye, eşsiz bir jeopo-
litik konuma ve NATO'nun ikin-
ci en büyük ordusuna sahip.
Türkiye'nin askeri donammı,
ABD Kongresi'nde alınan karar-
larla kısıtianıyor. Büyük bir stra-
tejik öneme sahip olan Türkiye?-
nin ABD'den aldığı her 10 dolar-
hk askeri yardıma karşılık, küçük
bir ülke olan Yunanistan'a 7 do-
larlık askeri yardım veriliyor.
Amerikan Senatosu, 1. Dünya Sa-
vaşı sırasında yok olup giden Os-
yokuşa sürüyor.
Sorunun çoğu, elbette Kıbrıs'-
taki Türk askeri birliklerinden
kaynaklamyor. Ancak Kıbns'ta
savaşı Türkiye değil 1960 bağım-
sızlık anlaşmasına rağmen, Kıb-
rıs'ı Yunanistan'a katmak isteyen
Yunan albaylan başlattı. Türkiye
ise bağımızlık anlaşmasının ga-
rantörü olarak adayı işgal etti.
saldırıslndan kaçarak Kuzey Irak1
tan gelen yaklaşık 100.000 Kürt,
Türkiye'ye sığındı. Türk hüküme-
ti, bu şanssız Kürtterin banndırü-
ması için tüm yetldlerini kullan-
dı.
Türkiye, NATO'nun tek Müslüman ülkesi,
ama buna karşın tümüyle laik. Eşsiz bir
jeopolitik konuma sahip. Bunlara rağmen
Amerikan Kongresi Türkiye*nin askeri
donanımım kısıthyor.
manlı lmparatorluğu zamanında
yaşanan Ermeni trajedisine gömü-
lerek Türkiye karşıtı kararlar çı-
karıyor. Oysa günümüzde yaşa-
nan, Türk diplomaüannın Ermeni
teröristler tarafından katledilme-
sidir. Ve Avrupa Topluluğu, Tür-
kiye'nin üyelik başvurusunu,
'1993'len öace ele almanın
imkânsız' olduğunu söyleyerek
lnsan hakları konusuna gelın-
ce; Avrupa ülkelerindeki çok sa-
yıda Türk siyasal sığınmacı bir ya-
na bırakılırsa Türkiye, diğer ülke-
lerden gelen mülteciler için bir sı-
ğınak oluşturuyor. Bulgaristan-
dan gelen 300XXX) Türk, geçen yü
Türkiye'ye kabul edildi. Türkiyeî-
nin, Kürt azınlıkla sorunlannın
olmasına karşın kimyasal silah
Ashnda Batdılann T y j
hor görmesinin temelinde, Türki-
ye'nin Müslüman bir ülke olnMl
smdan kaynaklanan önyargüar
yaüyor. Bunun, Türkiye için bir
meziyet olduğu, şimdi her zaman-
kinden daha açık bir biçimde or-
taya çıktı. Türkiye, örnek bir mo-
dern Müslüman ülke, demokratik,
laik ve serbest piyasa ekonomisi-
nın kurallanna bağlı.
Türkiye, Irak konusunun üze-
rine cesurca gitti. Irak'ın Türkiye
1
den geçen petrol boru hattını ka-
patarak maddi zararı göze aldı.
Bunun yanı sıra topraklannda bu-
lunan ABD üssünün, gerektiği an-
da kullanürnasını da kabul etti.
Batı'dan gelecek daha olumlu
yaklaşımlarla Türkiye, Ortadoğu1
nun modern dünyaya katılmasın-
da anahtar rol oynayacaktır.
(13 agostos)
Tatile çıkarken
bankanızı yanınıza almayı
unutmayın!
T
TurKıyenin her yennde
2 4 s a a <-
para
para y
a.v navale yapıUr.
%& alışverişyapılır.
M
YAPI^CKREDi
"hizmette sınır yoktur"