08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 17 AĞUSTOS 1990 Tarîh Ne Diyor? Tarth Bir Şey Demiyor MELIH CEVDET ANDAY Arkadaşımız Sayın Lğur Mumcu nun Ata- turk ıle Karabekırarasjndakj uvuşmazlığı veça- tışmavı anlatan vazı dızısı genış ılgı u>andırdı Bu genışlık. sozkonusu dızının. hoşnutlaria hoş- nutsuzlan bır araya getırmesınden doğu>ordu Hoşnutların çoğunluğunu. bu tarıhsel sorunun boyiece çozumlendığıne ınananlar oiuşturuvor- du. hoşnutsuzların çoğunluğu ıse, Karabekır ın sankı haklı gosterıldığı kuşkusu ıçınde ıdı Han gı tanhsel tartışma boyle bır ıkılık çikarmaz kı ortaya' Tanhı bılmevenler \a da unutanlar. ge- nellıkle "'Hangısı haklı ımış^" sorusuna bağîa- nırlar. "'Kım \endı, kım yenıldı9 " demektır bu Çünku bızde butun geçmış olayların ancak tanh söylemı ı!e bır çozume bağlanabıleceğı ınancı egemendır genellıkle başta bulunanları tanhle korkutmava kalkmamız bundandır her tanhsel konu doner dolaşır tarıhçının elınde bulur ken- dını ve artık o gun bızım bekleyışımız ıkırcıklı- ğımız sona erer Budur ınancımız Bovlesı bır ınancın benım ıçın şaşırtıcı hem de çok şaşırtıcı olduğunu buracıkta belırtmelıyım Yalnızca bız- de değıl butun dunyada tanh hıçbırgeçmışold- yı avdınlığa çıkarmış değıldır Çunku tanh sade- çe yorumlar ko>ar ortaya, olaylarla uğraşmaz Örneğın Fransız Buyuk Devnmınde Robespı- erre-Danton çatışmasının nedenı, bugun bıle. açık seçık ortaya konmuş değıldır Devnm mah- kemesı "Ben para ıle satın alınacak adam değı- Iım" dıyen Danton ıçın, onu savunma hakkın- dan \oksun bırakarak. ölum karan vermıştı Yıldız Sarayı'nda kurulan mahkeme ıse, Abdul- hamıt'ın hıncını onaylamış ve Mıthat Paşa vı önce ölume jargılamış. bağışlanma uzerıne de surgune yollamıştı (Bu surgun olumle sonuçlan- dı) Imdı ben bu kararlan tanhın hukmu olarak benımsemek zorunda mıyım1 ' Hayır değılım. tam tersıne tanh bu kararlan da yargılayacak olmahdır Çunku tanh. tarıhsel olay dıye seçtığı olavların tanhınden başka bır şev değıldır On- cel bır >orum ıçın derlenmış olaylar butünu Ha- nı nerdeçozum' Üstelık şunu hemen belırtmem gerekı>or kı, okur yazarlarımızın tanh dergılen- ne, tanhsel romanİara ve tartışmalara çok du$- kun gorunmelenne karşın bızde tanh bılıncı ve tanh belleğı nerdeyse yok gıbıdır Unuturuz an- sınz ve sıl baştan yargılamaya başlanz Savın Mumcu nun yazı dızısı de bunun bır tanıtı ola- rak gosterılebılır Ataturk u ve Karabekır ı tanı- vanlar ve gorenler daha yaşamakta ve Kemalıst devnm daha guncel ıken, bu dızıyı okuvup "Hangısı haklı ımış9 " dı>e düşunebılmenın şa- şırtıcılığı bundan kaynaklanmaktadır Bılmıvor muyduk bu uyu$mazlığın ve çatışmanın neden- lerını'' Evet, hep boyleolmuştur, hep boyle olacaktır Ancak şunu belırtmek gerekır kı Sayın Mum- cu'nun buradakı yaklaymı bır tarıhçının vakla- şımı değıldır, Sayın Mumcu. ıkı yanın soyledık- lennı ve yazdıklarını karşı karşıya getırerek bır araştırmacı gazetecının gorevını yenne getırmış- tır Iyı de etmıştır. çunku boyieceyakın tanhımı- zın bır bolumunun unutulduğu gerçeğını ortaya koymuştur Başka gazetelerde bu dızının ne gıbı tepkıler uyandırdığını bılemıyorum, fakat dızı daha so- na ermeden, İlhan Selçuk bır yazı yazarak araya gırme zorununu duydu ve devrımlerın hesaplaş- ma evrelen bulunduğunu ve Mustafa Kemai'ın. ne yapacağını, nasıl yapacağmı, nereye gıdeceğı- nı onceden bıldığını belırttı Bu araya gırme çok yennde ıdı, çunku Karabekır'ın haksızlığa uğra- mış bır kahraman ımgesı edınmesı onu rahatsız etmıştı Tanh yalnızca haksızlığa değıl. başan- sızlığa da uğramış kahramanlarla doludur Dunyada nıce ulu, yuce düşun yok olmuştur O duşunler bır süre sonra canlanır, ortaya çıkar başka kıhklarda kendını yenıden gostenr ve tam bır ıdeolojı olamasa bıle, ınsanları. ınsanlığı po- lıtıkadan başka külturel kurumlar aracılığı ıle etkıler Bunu soylemekle eylemsel olarak başa- nya ulaşmış kararların yarattığı larıh dışında bır tarıhsel gerçek olamayacağını mı one suru- yorum0 Ne yapayım kı olanian oldurmamak clımızde olmadığı ıçın buna "hayır" dıyemeve- ceğım Amd geçmışın olaylannı yatsınarnaz ger- çekler olarak aormek ba^ka onları onamamak başkadır ve ben bır gun bıle Mustafd kemal keşke bdşdnsızhğa uğrasaydı" dıve duşünmemı- şımdır Tanhe yansız bakmdk elımden gelmez Ne demektır tanhe ydn^ız bakmak' 30 Temmuz tanhlı gazetemızde Sayın Prot Bahrı Savcı da bu konuvu, o çok ıyı bıldığırrnz ıncebıçemı ıleelealdı Buyazı şo\le bıtıvor "Iş- te Ataturk'un >e kahramanca çabaları. yoğun oz- \erileriyle veni devletın oluşumunda başar rol o>- namış olan, ama 'kariha" uvuşumu açısından on- dan koptıp 'otekiler'j oluşturmuş olanların tanı- lanmasını bu bağlamda aramalmz. l ğur Mum- cu'nun yazar sorumfutuğu. ahlakı, tarihı öykule- mecilikte uyguladığı nesnel gozlemcilıği ile İlhan Selçuk'un a\nı nitelıktekı o kısacık degınisi bu bağlamı bulmamızı kolaj laştırrnıştır." Sayın Bdhrı Savcı nın İlhan Selçuk ve Lğur Mumcu ıçın soyledıklenne kdtılırım Bunlar be- nım ınandığım güvendığım. saygı duyduğum yazarlardır Ancak dostum Bdhrı Savcı'nın ' nesnel gözlemcılık' sozu benı durdurdu Nedır nesnel gözlemcılık' Belgelerı kendı yorumumu- za gore değıştırmemek mı9 Eğer buna nesnel nı- temını vereceksek yanlış olur sanırım Namuslu ahlaklı bır yazann elınden başka turlusu gelmez deondan,belgelerı değıştırene "hılecı'denırge- çılır Ama namus \e ahlak bızım tanhsel bır olay karşısında yorumdd bulunmamıza hıç de engel değıldır Hıçbır ınceleyıcı hıçbır tanhçı tarıhın bellı bır evresındekarşıt durumaduşmuş ıkı kdhraman ıçın "Ben ondan yand da değılım. bundan yana da değıiım"dıyemez derse betım- lemecı tanh yapmış. yorumdan kaçınmış olur Osmanlı tanhçılerı (vakanuvıslen) genellıkle boyle ıdiler Gerçı yenı belgeler bulma ışı, bılıme yardımcı bır dısıplındır ve yorumculara buvuk çevrenler açar Amd ele aldığımız konudd böyle bır durum yok Kâzım Karabekır'ın Kurtu- luşSavaşımızdakımünHazyennıyatsıyanolma- mıştır Oda. Savın Savcı nın ' otekıler dıvean- dığı kışıler de yurtsever kahramdnlardı Burdda, çıksaçıksa. ortaya " Hakkı yendı mı0 " sorusuçı- kacaktır ve eğer hakkı venmış ıse, "N'eden layık olduğu yuksek yerlere getırılmedı''' sorusuna yol açdcaktır Bu ıse vanMzlıkla, nesnellıkle ço- zulemez Ayncd hdk eltığı yeregetınlıp getırıl- memesı bır kahraman ıçın \e bır tarıhçı ıçın hıç de onemh değıldır Buyuk addmlar tanhe dü junlerı ıle geçerler Troçkı (bu orneğı yazısında İlhan Selçuk kullanmtşlıl suruldu ve surgünde olduruldu, komunızm devrımı konusunda hıç- bır zaman gündemden du^meınıştır \e duşeceğe debenzemıyor Oysaben Mustdfa Kemai'ıngo- ruşlen ve ındnçlan karşısında Karabekır'ın ne gıbı goruşler \e ınançldrld yer aldığını tartışma konusu edersem yansız nesnel olamam Yazımın başlarında, "tanh, tarıhçının tanhsel oldylar olarak seçtığı olaylann tanhıdır" demış- tım Tarıhın y ansız yazılmadığını her şey den on- cebu seçımgosterıvor Tanhfelsefeşıdıyebırdı- sıplının ortaya çıkması bundandır Önce "Tanh nedır9 ". "Tarıh nasıi ele aiınır'" soruldnnı ele alacaksınız. sonra da kendı seçımınıze bır dızge- ve yoneleceksınız Bunun ıçınde ' nesnellığın" hıçbır yen yoktur Öyleyse bız tanhten hıçbır şey oğrenemeyız. oğrensek oğrensek ancak ta- rıhçının yorumlannı oğrenırız Bunun gıbı do- ğa bılımı de. doğa bılımcılennın goruşlennden başka bır şey değıldır Şımdı konumuzun en can alıcı yenne geldık sanıyorum Bız Ataturk le Kâzım Kdrabekır'ın kdrşıt duştuklerı gunlerde yaşasavdık (aradan çok geçmedı kı') yan tutmayacak mıydık9 Tuta- cak ıdı ısek hangı yanı tutacaktık' O durumda nesnel olabılır mıydık9 Bence bunu duşünelım ve ortaya çıkacak oznel ddvranışımızı ıçtenlıkle dılegetırelım Ben Mustafa Kemai'ın vanını tutardım Ama o zamankı akJım buna yeter mıydı. bır şey dıye- mem Ben belkı de bugünku akhmı olanların et- kısmde bulmuşumdur Hangı akıl butun tanhı kapsayabılırkı' İyı oldu. ıyı oldu Mumcu'nun yazısı, bu konu- Idrı yenıden düşunup konuşmd fırsdtını verdı bı- ze Tanh başka, bızım konuşmamız başka Yo Tanhe guvendığımı sanmayın onun ne olduğu- nu bılınıvorum ARADABIR OKTAY EKtNCİ • Yttksek Mimar Bursa Hapishanesi Yıkılmamalı Cumhurıyet DERGI'nın geçen yıllardakı bır sayısında yer al- mtştı Amerıkalılar, ünlü gangsterlerının ve "azılı katıllerının" yattığı Alkadraz Hapıshanesı'nı restore ederek otele dönüşturmuşler Bazı mahkümların hücre ve koğuşlarını ıse onlara aıt fotoğraf- lar ve eşyalarta donatarak "muze" gıbı "zıyarete" açmışlar Yer- lı ve yabancı turıstler, Amerıkan fılmlerınden tanıdıkları bu gangs- terterı ' anmak" ıçın akın akın Alkadraz'a gıdıyorlarmış Yazıyı okuduğumda, gözümün onüne Bursa Hapishanesi ve Nazım'ın şıırlerı, fotoğrafları gelmıştı Elın oglu. "soyguncularına" bıle sahıp çıkıp yattıkları hapıshanelerını koruma altma alırken bız, tum dunyanın saygı ıle andığı unlu ozammızın, yıllarını ge- çırdığı bır bınayı, aynı şekılde "mûzelestıremez mıydık?" Uste- lık, Bursa Hapishanesi salt Nâzım Hıkmet'ı değıl, Ibrahım Bala- ban, Orhan Kemal gıbı her bırı "ulusal övunç kaynağımız" olan daha nıce şaır, yazar ve ressamlarımızın, çok sayıda düşün adamı ve polıtıkacımızın da tutuklu kaldığı, her açıdan "tanhı" bır yapıydı Geçenlerde, bu duşüncelerı allak bullak eden bır haber ga- zetelerde yeraldı BursaHapıshanesınıneylulayııçındeyıkıla- cağını ve yenne 'Adlıye Sarayı" yapılacağını okuduk Neresınden bakılırsa bakılsın böyle bır "yapıtın" ortadan kal- dırılmasına engel olmak, hem "mımarlık tarıhımız" açısından, hem de "külturel geçmışımıze saygı" bakımından ulusal bır gö- revdır ve yıkım kararının mutlaka gerı alınması gerekmektedır Bursa Hapıshanesı'nın, 1911 yılında, Alman uyruklu bır ba- yan tarafından yaptırıldığı bılınmektedır Yanı 20 yûzyıl basları- nın, kendını "seksen yıl ayakta tutabılen" sağlamlığa ve "ışlevsellığe" sahıp bır uygulamasıdır Yapıldıktan çok sonra, ha- pıshane olarak kullanılmaya başlanmıştır 1911 yılları, Avrupa'dakı mımarı akımların ülkemıze de yansı- dığı, kültur ve sanattakı "Batılılışma" eğılımlenne koşut olarak buyuk kutlelı sıvıl bınaların cephe formlarında "estetığe ağırlık veren' oran ve bıçımlerın önem kazandığı yıllardır Bursa hapıs- hanesı de bu yansımanın bırçok özellığını taşıyan özgün yapı- lardan bırıdır Gırış bolümundekı heybetlı uçgen çatı alını, basık kemerlı pencerelerını çevreleyen genış taş söveler, saçaklarda- kı taş kornışler vb gıbı ayrıntıları, yapıya "çağının tanığı" olma özellığını vermektedır Nıtekım Anıtlar Yüksek Kurulu'nun da bu tür "Cumhurıyet öncesı" bınaların, 'yapıldıklan dönemın mımarlık anlayışını yansıttıklan" ıçın korunmalan gerektığını belırleyen genel bır "ılke karan" vardır Öte yandan "restore edılen" Alkadraz'ın ıse benzer şekılde, "Amerıkan mımarlık sanatı tanhı açısından önemlı bır yapı olduğunu" söylemek olanaksızdır Bursa Hapıshanesı'nın "kultur kalıtı" oJmasındakı öbür önemlı neden ıse yukarıda değındığım gıbı "ağırladığı" konuklannın cumhurıyet dönemı kultur-sanat ve polrtıka tarıhımızdekı yadsın- maz yerlerıdır Başta Nâzım Hıkmet olmak uzere bu konuklan- nın hemen tumu,' ıçerdeyken" de duşüncelerı, yurtları ve halk- lan ıçın savasımlarını sürdürmüşler, şıırlerını, resımlerını, öyku- lerını, romanlarını üretmışlerdır Dahası Bursa Hapishanesi salt bu 'külturel kımlığı" nedenıyle, yazınımızdakı pek çok yapıta da konu olmuştur Nâzım Hıkmet, "Memleketımden Insan Manzaraları" adlı kı- tabının önsözunde şunları söylüyor "Insan Manzaraları'na 1941'de Bursa Hapıshanesı'nde başladım, derken Alman Faşızmı Sovyetler Bırltğı'ne saldırdı Başgardıyan haber verdı saldırıyı Sonra "Yırmıncı yuzyılın tarıhını yazmalı" dedım kendı kendı- me Hapısten çıktıktan sonra da olene kadar her yıl bır kıtap çıkarmalı Faşızmın yenıleceğınden, hapısten çıkacağımdan emındım demek " Alman faşızmı gerçekten yenilmış, ama Nâzım, özguriüğüne kavuşması ıçın on yıl geçmesını beklemıştı Bu on yıllık tutsak- lık boyunca da unlü "Kuvayı Mıllıye Destanı"nı tamamlamış, tu- mü dunya yazın tarıhıne en başarılı yapıtlar olarak geçen şıırle- rını yazmıştı Gangsterler yatağı Alkadraz sonsuza dek yaşatıiırken bız kül- türe de yuvalık yapmış olan Bursa Hapıshanesı'nı yıkamayız Yık- mamalıyız 1911'lenn bu "gızemlı" bınasını restore edıp bır "bılım ve sanat" merkezı yapmalıyız Nazım'ın ve öbur 'sevdalı dostların" yattık- ları, yazdıkları, yaşadıkları odaları ıse "mûze olarak" duzen- lemelı, bır bolümunde de "Nâzım Hıkmet Kutuphanesı ve Araş- tırma Merkezı" kurmalıyız Bılıyorum gerçekleşmesı' şımdılık" gûç bır önerı bu, ama hıç değılse "yıkımını önlemek" olanağı tumüyle yıtınlmış değıl Ta- nhımıze ve kulturumüze saygılı çevrelerın etkılı bır kampanya baş- latmaları yararlı olabılır ANMA Devnmcı arkadaşımız SÜLEYMAN ALGAN'ı 17 8 1989tarıhındekaybedışımızın 1 yıldönumunde saygıyla anıyoruz D4İVİMARKADA> DUŞLNCE ARKADAŞHRI \DLNA VEYSİAYGUN Öğretim tyesi Yetiştirilmesi... YÖK, enstitüleri kurdu, ama buralara çalışkan, yetenekli öğrencileri çekecek hiçbır önlem almadı. Yüksek lisans ve doktora yapacaklan destekleyecek düzenlemeler hemen hemen hiç yoktur. Bu koşullarda, yüksek lisans, hele doktora eğitim-öğretimi, varlıklı ailelerin ilgi duyan çocuklanna açık olmaktadır. Bu ise, sosyal adalete ve eşitliğe çok aykındır. Aynca, bilime meraklı zengin çocuklan da az olmaktadır. Doç. Dr. BAYRAM ALİ UZUNER KTÜ tnş. Müh. Bl. Ülkemızde halen 29 ünıversıte bulun- maktadır Ünıversıtelerdekı toplam öğren- cı sayısırun, genel nüfus ıçınde, ünıversıte çağındakı gençlık nüfusuna oranı (yüksek oğretım okullaşma oratu), açık öğretım dı- şında% 7 açık öğretımle bırlıkte % 10 cıva- nndadır (Devlet İstaüstık Enstıtusü) Bu oranlar, bırakınız, gelışmış ülkelen, kom- şulanmızın çoğundan bıle düşûktür Çağ- daşlaşma ıddıasındakı Turkıye'de, gele- cekte, hem ünıversıte sayısının, hem de öğ- rencısayısınınartacağı kuşkusuzdur Bır ünıversite, fiaksel olanaklar (yeterlı derslıkler, iutaplıidar, laboratuvarlar, bıl- gısayar olanaklan vb ıle yeterlı öğretım kadrosu, öğrencıler ve öbur çalışanlardan oluşur Ünıversıteyı oluşturanlar arasında en zor temm edılenı, oğretım kadrosudur (öğretım üyelen) 1980sonrasıdûzenleme- leregöre, doktora yapmış olanlar, yardımcı docentlığe atanarak, öğreüm üyesı olmak- tadırlar 1980 öncesme göre yenı olan bu durum, çok tartışılmaktadır Kjşısel karu- ma göre, doktoralann dûzeyı, gerçekten bılıme katkı yapan dûzeyde (uluslararası dûzeyde) tutulursa, yenı durum olumlu bu gelışmedır Zıra, Batı ülkelennde de uygu- lama bu yondedır Gelecekte, ülkemızın bı- lım düzeyını, uluslararası düzeye yaklaştır- mak ıstıyorsak, doktora dûzeylerını, çok cıddı bır denetıme bağlı tutmamız gerek- mektedır Cılız, yetersiz Var olan ya da yenı acılacak ünıversıtele- nn öğretım üyesı gereksınımını süreklı ola- rak karşılamak gerekır Aynca, gelecekte, Batı ülkelennde olduğu gıbı, doktora yap- mış uzman kışılenn, özel ve kamu sektö- runde daha fazla gorev alacaklan kuşku- suzdur öğretım uyesı, araştırma yaptınla- rak yetışünlır Araştırma ıçın yönetıcı (öğ- retım ûyesı), araştırmacı ve araştırma ola- naklan (yeterlı kıtaplık, laboratuvar, bılgı- sayar merkezı vb ) gereklıdır Ünıversıtele- nmızdekı araştırma olanaklan vok cılız ve yetersızdır 1980'lerden sonra, kıtaplıklara yayın gelmesı çok yavaşlamış, hatta dur- muştur Laboratuvarlara hemen hemen hıç bır yenı araç-gereç alınmamaktadır 1980 oncesı, laboratuvarlann butçesı, ünıversıte butcelen ıçınde ayn olarak yer alırdı Böy- lece, laboratuvarlann gelışmelen açısından bellı bır para garaniı altına alınmış olurdu Şımdılerde böyle bır aynntı yok Parasal açıdan sıkışık olan ünıversıtelenmızde, la- boratuvarlar arka plana ıtılebılmekte baş- ka bırdeyışlegumegıtmektedırler Araştır- ma yonetmelen beklenılen oğretım üyelen, geçım sıkıntısı ıle baş edebılmek ıçın, gelır getıncı yan ışlenn peşıne düşmekte, öte yandan da aşın ders yükü ıle adeta bır ders verme makinesı halıne gelmektedırler Açıgerçekler Araştırma yönetıcısı ve araştırma ola- naklan buldunuz dıyelım Araştırmacıyı nasıl bulacaksınız 9 Ünıversıtelerde araştır- macılar, tum dunyada olduğu gıbı, yüksek lisans (master) ve doktora oğrencılendır- ler 1980'den sonra, yüksek lisans ve dokto- ra eğıtım-öğretımı, rektörlüklere bağlı ola- rak kurulan enstıtülerce (fen bılımlen, sos- yal bılımler, sağlık bılımlen vb enstıtülen) yurûtulmektedır 4 yıllık lisans eğıtım- öğretımını bıtıren ünıversıte mezunu, zor- layıcı koşullar nedenıyle, hayata atılmak. geçımını saglamak uzere çalışmak zorunda kalmaktadır Sadece, yüksek lisans ıçın bır yıllık İngılızce hazırlık sınıfının kayıt harç tutan 1 -2 mılyon TL dır Kaldı kı. yüksek lisans öğrencısı, kendı cebınden kendı har- camalannı da karşılamak zorundadır Yuksek lisans gınş sınavını kazanan pek çok çalışkan oğrencının, parasal nedenlerle eğıtım-oğretımını kesıp. aynldıklan sıkça görulen olaylardandır YOK enstıtülen kurdu ama, buralara çalışkan, yetenekli oğ- rencılen çekecek hıçbıronlem almadı Yük- sek lisans ve doktora yapacaklan destekle- yecek düzenlemeler hemen hemen hıç yok- tu Bu koşullarda, yüksek bsans, hele dok- tora eğuım-öğretımı, varhklı aılelenn ılgı duyan çocuklanna açık olmaktadır Bu ıse, sosyal adalet ve eşitliğe çok aykındır Ayn- ca, bılıme meraklı zengin çocuklan da az ol- maktadır Başkaca, öğretım üyesı yetıştırmek üze- re, yurtdışına öğrencı gondermek akla gele- bılır Nıtekım, YÖK'ün de aklına hemen bu seçenek gelmış ve 1987-1988 yıllannda, 600'u aşkın kışıyı yurtdışına gondermıştır Bu kışılenn hemen tamamı, mevcut ünıver- sıtelenn araşüraıa görevlılen olup, hangi ölçülere gore seçıldıklen çok tartışmalıdır Atama ıle oluşan. toplumun denetımıne ka- palı, keyfilığe çok açık ünıversıte yönetım- lennın, yurtdışına göndenlenlenn seçımın- de taraflı davrandıklan, genış kesımlerce gözlenmıştır Yurtdışına göndermeler, ağır parasal yukü nedenıyle durdurulmuş, 1987-88 yıllan ıçın bır defaya mahsus hale gelmıştır Şımdı, hıç para göndenlmemesı veya zamanında ve yeterlı para göndenle- memesı yûzünden, yurt dışındakılenn zor durumlara duştüklen sık sık duyulmakta- dır Süreklılık gösteren öğretım üyesı yetıştı- nlmesı sorunu, bır defaya özgü bır ışlemle nasıl çozümlenebılır? Astan yûzünden pa- haiı olan bu uygulama ıçın yurtdışına gön- denlen paralar, yıllık mılyarlan bulmakta- dır İçerde, öğretım üyesıne duşük ücret ve- ren, araştırma olanaklarını cılız tutan, kötü ünıversıte yönetımlen yaratan, yüksek li- sans ve doktora öğrencılennı parasal ola- rak desteklemeyen YÖK, dışanya bu amaçla oluk gıbı para akıtmaktadır Zıra, yurtdışı ünıversıtelennın sadece kayıt harç- lan bıle çok yuksektır (Bır bşı ıçın yıllık 20- 50 mılyon) TL) Cumhunyeümızın kuru- luş yıllannı çok gende bıraktık. Türkıye, kendı oğretım üyesım kendısı yetıştınneh- dır, yetıştırebılır de Bu şekılde, süreklı yurtdışına bağımlılıktan da kurtuluruz Yurtdışına, sadece. özel ve yenı alanlar ıçın, sınırlı sayıda araştırmacı göndenlmelıdır Sonuçveöneriler Gerek mevcut ya da yenı acılacak unıver- sıtelenn öğretım üyesı, gerekse kamu ve ozel sektorun uzman gereksınımını kar- şılamak uzere, 4 yıllık lisans eğıtım- oğretımıru bıtıren çalışkan, yetenekh me- zunlan çekmek ıçın enstıtülere, her alanda yeterlı sayıda araştırmacı kadrosu tahsıs edılmelı, Ünıversıtelenmızın araştırma alt yapılan yeterlı düzeye hızla getınlebıuııeb- dır Araştırma yönettnesı beklenılen öğre- tım üyelenne, onurlu bıryaşam düzeyı sağ- layacak, geçım sıkıntısı çektırmeyecek bır maaş venlmelıdır Bunlardan da onemlısı, ünıversıtelerde demokrasıyı eksıksız ege- men kılacak anayasal ve yasal düzenleme- ler yapılmalıdır İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDtYE BAŞKANLIĞI'NDAN 1- Darulaceze Muessesesı Mudurluğu'nün çok amaçlı salon ve ye- mekhane ıkmalı ışı 362 368 816 -TL +KDV muhammen bedelle ıh'ale olacaktır Geçıcı temınatı 10 871 064 -TL 'dır Şartnamesr 80 000 -TL bedelle Yapı Işlen Müdürluğti'nden sa- tın alınabılır Yukarıda yazılı ış 18 Eylul 1990 gunu saat 11 OO'de Istanbu) Bu- >lıkşehır Beledıye Encümenı'nde 2886/36 mad gore kapalı zarf ek- sıltraesı usulıi ıle şartnamesı vechıle ıhaie olacaktır Ihaleye katılmak ıstevenler ıhale günunden en az 5 (beş) ışgunu önce beledıyeye rnüracaat edecekler ve teklıflennı ıçeren kapalı zarf- larını yukarıda behrtılen ıhale gunünde saat 10 00'a kadar lstanbul Büyukşehır Beledıye Encumem'ne leslım etraelerı gerekmektedır tlan olunur T.C. BURSA KADASTRO MAHKEMESİ 1989 139 Davacı Mustafa \vdoğdu tarafından davalı Mustafa Tuna, Fatma , Cemıie Tuna, Hasıbe Tuna, Zekıve Tuna, Ylehmet Tuna aley- hın.1 mahkememude açılan Bursa Merkez Gundoğdu ko>u, 3551 no )u parsel hakkında kadastro tespıtıne ıtıraz davasında, da\alı Mustata Tuna Fatma Tuna, Cemıi Tuna, Hasıbe Tuna, Zekıje Tuna Mehmet Tuna'nın Bursa Durdane kovundekı adresınden adresı tespu edıleme dığınden ve meçhul oidu|u anlaşılmakla mahkememızın 1989'139 esas 1989'189 karar savılı ılamında davacınm davasının reddıne, dava ko- nusu Gundoğdu ko\u 3551 nolu parselın tapulama tutanağındakı ozel lıklen ıle bırlıkte tamamının tespu gıbı 1 6 pavının Vfustafa Tuna, 1 6 pavının Fatma Tuna, 1/6 payının Cemıie Tuna 1 6 pavının Ha- sıbeTuna, 1 '6 pavının Zekıve Tuna. 1/6 pavının Mehmet Tuna adına tapuva tescılıne karar kesınleştığınden tapulama tutanakları ve ekle- rının Tapu Sıcıl Mudurluğü'ne gonderılmesıne daır mahkeme ılamı adreslerı me^hul olanlara teblığ edılmesı nedenıvle tebJıgat >apı!ama- mıştır 7 201 5avılj Teblıgaı Kanunu'nun 28 maddesı hukmu uyannca Turk- ıye'nın her yennde neşredılen gazetelerden bırınde ılanen teblığ olu nur 137 1990 LABORATUARI Dr. Tiügün EkJci • Biokimya • Bakteriyoloji • Hematoloji • Kısırlık Testleri • Hormonlar • Patoloji OSerolojik ve tmmünolojik Testler OTümör Belirleyicileri GÜVENÎLİR VE KESİN SONUÇ ? Valikonağı Cad. Pamuk Palas Apf. 133/7 Nişanfaşı - İsfanbul Tel: 130 59 85 TOPRAKOGLU Sıze "özgur yaşam" ve "ucuz tatil" olanağı sunuyoruz Denız otobüsuyle lstanbul a 2 saat mesafede DenosTURİSTİK TESİSLERİ 2 kışı tam pansıyon 98 000 TL 3 kışı tam pansıyon 125 000 TL 4 kışı tam pansıyon 158 000 TL 20 kışıyı gecen gruplara °/o 15 ındırım MARMARA ADASI CINARLI KÖYU Rezervasyon 5223419-5226371-5720209 Marmara Çınarlı (9) 1984 1425 ten 110 TEŞEKKÜR Sevgılı Babamız ve Annemız RIZAERDOGAN ve VESİLE ERDOĞAN'ın vefatı dolayısıvle uzuntumuzu paylaşan tum dost, akraba ve arkadaşlarımıza candan teşekkur ederız. ÇOCUKLARI SAVAŞ KIŞKIRTICILIGINA HAYIR! Gerıcı Saddam re)imının Kuveyt'ı ılhakını bahane eden ABD, dığer emperyalıst guçlerı de yanma alarak "kurtarıcr rolunde Ortadoğu'da egemenlığını guçlendırmeye çalışıyor Son on yılda gerçekleştırdığı askerı mudahalelerle en buyuk emperyalıst guç olduğunu gösteren ABD, bu yenı durumu fırsat bılerek kendı planını onaylayan bolgedekı sıyasal ıktıdarları da dahıl ettığı Irak'a mudahale senaryoları hazırlıyor Turkıye ve Ortadoğu halkları ıçın daha çok baskı, sömuru, kıtlık, karaborsa, kan ve gözyaşı demek olan bu savaşı reddedıyor, kamuoyunu savaşa karşı duyarlı olmaya çağırıyoruz • Nato'dan çıkılsın, ABD uslen kapablan1 / Ortadoğu'dakı ışgallere son' / Emperyalızmın jandarmalığına hayır1 Çağdaş Yol, Deng, Devrimd Mücadete, Emefc, Bnegn Bayrağ, HafcDeınokrasisi, KonAı, MedyaGüneşi, Yeni Penıokrasi,Yeni +MÜCADELE HAKLIYIZ KAZANACAGIZ • "EMPERYALIZM ORTADOĞU'DAN ELINİ ÇEKMEUDIR • ÖRGÜTLÜ HALK MUHALEFETI YUKSELIYOR • Kamu Emekçllerl Grevli ve Toplu Sozleşmell Sendikal Hak Için Mucadeleye Atıldılar • Halkımızın Suyunu Kesenler Halkımızm Ofkesi Karşısında Yenlk Duşecekler • Örgutlu Kuçukarmutlu Halkı Yenilmez • Ooğu Avrupa'da Devrlm, Sosyallzm «« KapHallst Restorasyon • Devrimcller Sokakta Muhalefetin Onunde D*mokr«tJ Nerede? A Yonetim \e >a7işma Adresi: Bınbırdırck Mah Tcrzıhjne Sod No 11/1 Sullanahmel-IST Tel 516 24 14 2. SAYIMIZCIKTI SOSYALİST PARTI K8NU$MACILW 6ENEL BAŞKAN: Fertt ILSEVER BftEOIYE BA|KAN AOKYI: Eut BUOAKLAR SAVAŞA HAYIR SECİM MİTİNGİNE17 AĞUSTOS CUMA SAAT: 17.00 27 ftUlftS PARKI/B«riUMPA$A turuıv rum mumL t MBHFÜ MIMET PU1W f M UFM VT «0 I/S UU.EU TH S « I I N I M »1 44 ÜNİVERSİTE ADAYLARINA ÖNKAYIT DUYURUSU Bır yıllık İngılızce hazırlık sınıfından sonra dort yıllık lisans eğıtı- mı yapmak ıstıyorsanız Unıversrtemız lletısım Bılımlen Yuksekokulu nun (Açıköğretım Fa- kultesı eskı orgün bolûmlerı), eğıtım dılı İngılızce olan, • Sinema ve televızyon, • Basım ve Yayımcılık, • lletişım Sanatları (Reklamcılık ve Halkla llışkıler) • Eğitim lletışirni ve Planlaması (Eğıtım Teknolojısı) bolumlenne onkayıt ıcın başvurabılırsınız Bu bölümlerde devam zorunluluğu vardır Onkayıt ıcın 1988-1989-1990 ÖSS sınavından en az 130 ve üzen puan almış olmanız gereklıdır ÖYS sınav sonucunda bır fakulte veya yuksekokula yerleştırılmış olsanız da onkayıt ıçın başvurabılırsınız Onkayıtlar 21-23 Agustos 1990 tarıhlerı arasında ve çalışma sa- atlerı ıçınde yuksekokulun Eskısehır Yunusemre Kampusu'ndakı bınasında yapılacaktır Basvurularınızı kendınız ya da bır yakınınız aracılığı ıle şahsen Eskışehır'dekı onkayıt bürosuna yapabılırsınız. Posta ıle yapılan baş- vurular kabul edılmeyecektır Onkayıt ıçın OSS sonuç be/gesı, fotokopısı ve 2 adet vesıkalık fotoğraf yeterlıdır Onkayıt sonrası sınavlar ıle bılgıler başvuru sırasında verılecek- tır ANADOLU ÜNİVERSİTESİ Rıza ZELYUT Öz Kaynaklanna Gore ALEVİÜK * Kıtapseverler1 Bu değışk kıtap elınızın altında olmalı 'Alevılıkle ıigılı konular en a^Tinüh en doğru bıçımıylc ' Uç ayda uç baskı " Yenı baskı dağıücılarda Anadolu Kuhuru Yayınlan İNGİLİZCE'YÎ 6 AYDA KONUŞUN SlZİ AMERİKALJ DOSTUMUZLA BULUŞTURALIM Tel: 349 48 57 Nüfus cüzdanımj ka>bettım Hükümsüzdür. HATtCE UYSAL Asken kımljğımı kaybettım Hukümsüzdür NADÎDE ERSOY
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle