Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 17 AĞUSTOS 1990
Tarîh Ne Diyor? Tarth
Bir Şey Demiyor
MELIH CEVDET ANDAY
Arkadaşımız Sayın Lğur Mumcu nun Ata-
turk ıle Karabekırarasjndakj uvuşmazlığı veça-
tışmavı anlatan vazı dızısı genış ılgı u>andırdı
Bu genışlık. sozkonusu dızının. hoşnutlaria hoş-
nutsuzlan bır araya getırmesınden doğu>ordu
Hoşnutların çoğunluğunu. bu tarıhsel sorunun
boyiece çozumlendığıne ınananlar oiuşturuvor-
du. hoşnutsuzların çoğunluğu ıse, Karabekır ın
sankı haklı gosterıldığı kuşkusu ıçınde ıdı Han
gı tanhsel tartışma boyle bır ıkılık çikarmaz kı
ortaya' Tanhı bılmevenler \a da unutanlar. ge-
nellıkle "'Hangısı haklı ımış^" sorusuna bağîa-
nırlar. "'Kım \endı, kım yenıldı9
" demektır bu
Çünku bızde butun geçmış olayların ancak tanh
söylemı ı!e bır çozume bağlanabıleceğı ınancı
egemendır genellıkle başta bulunanları tanhle
korkutmava kalkmamız bundandır her tanhsel
konu doner dolaşır tarıhçının elınde bulur ken-
dını ve artık o gun bızım bekleyışımız ıkırcıklı-
ğımız sona erer Budur ınancımız Bovlesı bır
ınancın benım ıçın şaşırtıcı hem de çok şaşırtıcı
olduğunu buracıkta belırtmelıyım Yalnızca bız-
de değıl butun dunyada tanh hıçbırgeçmışold-
yı avdınlığa çıkarmış değıldır Çunku tanh sade-
çe yorumlar ko>ar ortaya, olaylarla uğraşmaz
Örneğın Fransız Buyuk Devnmınde Robespı-
erre-Danton çatışmasının nedenı, bugun bıle.
açık seçık ortaya konmuş değıldır Devnm mah-
kemesı "Ben para ıle satın alınacak adam değı-
Iım" dıyen Danton ıçın, onu savunma hakkın-
dan \oksun bırakarak. ölum karan vermıştı
Yıldız Sarayı'nda kurulan mahkeme ıse, Abdul-
hamıt'ın hıncını onaylamış ve Mıthat Paşa vı
önce ölume jargılamış. bağışlanma uzerıne de
surgune yollamıştı (Bu surgun olumle sonuçlan-
dı) Imdı ben bu kararlan tanhın hukmu olarak
benımsemek zorunda mıyım1
' Hayır değılım.
tam tersıne tanh bu kararlan da yargılayacak
olmahdır Çunku tanh. tarıhsel olay dıye seçtığı
olavların tanhınden başka bır şev değıldır On-
cel bır >orum ıçın derlenmış olaylar butünu Ha-
nı nerdeçozum' Üstelık şunu hemen belırtmem
gerekı>or kı, okur yazarlarımızın tanh dergılen-
ne, tanhsel romanİara ve tartışmalara çok du$-
kun gorunmelenne karşın bızde tanh bılıncı ve
tanh belleğı nerdeyse yok gıbıdır Unuturuz an-
sınz ve sıl baştan yargılamaya başlanz Savın
Mumcu nun yazı dızısı de bunun bır tanıtı ola-
rak gosterılebılır Ataturk u ve Karabekır ı tanı-
vanlar ve gorenler daha yaşamakta ve Kemalıst
devnm daha guncel ıken, bu dızıyı okuvup
"Hangısı haklı ımış9
" dı>e düşunebılmenın şa-
şırtıcılığı bundan kaynaklanmaktadır Bılmıvor
muyduk bu uyu$mazlığın ve çatışmanın neden-
lerını''
Evet, hep boyleolmuştur, hep boyle olacaktır
Ancak şunu belırtmek gerekır kı Sayın Mum-
cu'nun buradakı yaklaymı bır tarıhçının vakla-
şımı değıldır, Sayın Mumcu. ıkı yanın soyledık-
lennı ve yazdıklarını karşı karşıya getırerek bır
araştırmacı gazetecının gorevını yenne getırmış-
tır Iyı de etmıştır. çunku boyieceyakın tanhımı-
zın bır bolumunun unutulduğu gerçeğını ortaya
koymuştur
Başka gazetelerde bu dızının ne gıbı tepkıler
uyandırdığını bılemıyorum, fakat dızı daha so-
na ermeden, İlhan Selçuk bır yazı yazarak araya
gırme zorununu duydu ve devrımlerın hesaplaş-
ma evrelen bulunduğunu ve Mustafa Kemai'ın.
ne yapacağını, nasıl yapacağmı, nereye gıdeceğı-
nı onceden bıldığını belırttı Bu araya gırme çok
yennde ıdı, çunku Karabekır'ın haksızlığa uğra-
mış bır kahraman ımgesı edınmesı onu rahatsız
etmıştı Tanh yalnızca haksızlığa değıl. başan-
sızlığa da uğramış kahramanlarla doludur
Dunyada nıce ulu, yuce düşun yok olmuştur O
duşunler bır süre sonra canlanır, ortaya çıkar
başka kıhklarda kendını yenıden gostenr ve tam
bır ıdeolojı olamasa bıle, ınsanları. ınsanlığı po-
lıtıkadan başka külturel kurumlar aracılığı ıle
etkıler Bunu soylemekle eylemsel olarak başa-
nya ulaşmış kararların yarattığı larıh dışında
bır tarıhsel gerçek olamayacağını mı one suru-
yorum0
Ne yapayım kı olanian oldurmamak
clımızde olmadığı ıçın buna "hayır" dıyemeve-
ceğım Amd geçmışın olaylannı yatsınarnaz ger-
çekler olarak aormek ba^ka onları onamamak
başkadır ve ben bır gun bıle Mustafd kemal
keşke bdşdnsızhğa uğrasaydı" dıve duşünmemı-
şımdır Tanhe yansız bakmdk elımden gelmez
Ne demektır tanhe ydn^ız bakmak'
30 Temmuz tanhlı gazetemızde Sayın Prot
Bahrı Savcı da bu konuvu, o çok ıyı bıldığırrnz
ıncebıçemı ıleelealdı Buyazı şo\le bıtıvor "Iş-
te Ataturk'un >e kahramanca çabaları. yoğun oz-
\erileriyle veni devletın oluşumunda başar rol o>-
namış olan, ama 'kariha" uvuşumu açısından on-
dan koptıp 'otekiler'j oluşturmuş olanların tanı-
lanmasını bu bağlamda aramalmz. l ğur Mum-
cu'nun yazar sorumfutuğu. ahlakı, tarihı öykule-
mecilikte uyguladığı nesnel gozlemcilıği ile İlhan
Selçuk'un a\nı nitelıktekı o kısacık degınisi bu
bağlamı bulmamızı kolaj laştırrnıştır."
Sayın Bdhrı Savcı nın İlhan Selçuk ve Lğur
Mumcu ıçın soyledıklenne kdtılırım Bunlar be-
nım ınandığım güvendığım. saygı duyduğum
yazarlardır Ancak dostum Bdhrı Savcı'nın
' nesnel gözlemcılık' sozu benı durdurdu Nedır
nesnel gözlemcılık' Belgelerı kendı yorumumu-
za gore değıştırmemek mı9
Eğer buna nesnel nı-
temını vereceksek yanlış olur sanırım Namuslu
ahlaklı bır yazann elınden başka turlusu gelmez
deondan,belgelerı değıştırene "hılecı'denırge-
çılır Ama namus \e ahlak bızım tanhsel bır
olay karşısında yorumdd bulunmamıza hıç de
engel değıldır Hıçbır ınceleyıcı hıçbır tanhçı
tarıhın bellı bır evresındekarşıt durumaduşmuş
ıkı kdhraman ıçın "Ben ondan yand da değılım.
bundan yana da değıiım"dıyemez derse betım-
lemecı tanh yapmış. yorumdan kaçınmış olur
Osmanlı tanhçılerı (vakanuvıslen) genellıkle
boyle ıdiler Gerçı yenı belgeler bulma ışı, bılıme
yardımcı bır dısıplındır ve yorumculara buvuk
çevrenler açar Amd ele aldığımız konudd böyle
bır durum yok Kâzım Karabekır'ın Kurtu-
luşSavaşımızdakımünHazyennıyatsıyanolma-
mıştır Oda. Savın Savcı nın ' otekıler dıvean-
dığı kışıler de yurtsever kahramdnlardı Burdda,
çıksaçıksa. ortaya " Hakkı yendı mı0
" sorusuçı-
kacaktır ve eğer hakkı venmış ıse, "N'eden layık
olduğu yuksek yerlere getırılmedı''' sorusuna
yol açdcaktır Bu ıse vanMzlıkla, nesnellıkle ço-
zulemez Ayncd hdk eltığı yeregetınlıp getırıl-
memesı bır kahraman ıçın \e bır tarıhçı ıçın hıç
de onemh değıldır Buyuk addmlar tanhe dü
junlerı ıle geçerler Troçkı (bu orneğı yazısında
İlhan Selçuk kullanmtşlıl suruldu ve surgünde
olduruldu, komunızm devrımı konusunda hıç-
bır zaman gündemden du^meınıştır \e duşeceğe
debenzemıyor Oysaben Mustdfa Kemai'ıngo-
ruşlen ve ındnçlan karşısında Karabekır'ın ne
gıbı goruşler \e ınançldrld yer aldığını tartışma
konusu edersem yansız nesnel olamam
Yazımın başlarında, "tanh, tarıhçının tanhsel
oldylar olarak seçtığı olaylann tanhıdır" demış-
tım Tarıhın y ansız yazılmadığını her şey den on-
cebu seçımgosterıvor Tanhfelsefeşıdıyebırdı-
sıplının ortaya çıkması bundandır Önce "Tanh
nedır9
". "Tarıh nasıi ele aiınır'" soruldnnı ele
alacaksınız. sonra da kendı seçımınıze bır dızge-
ve yoneleceksınız Bunun ıçınde ' nesnellığın"
hıçbır yen yoktur Öyleyse bız tanhten hıçbır
şey oğrenemeyız. oğrensek oğrensek ancak ta-
rıhçının yorumlannı oğrenırız Bunun gıbı do-
ğa bılımı de. doğa bılımcılennın goruşlennden
başka bır şey değıldır
Şımdı konumuzun en can alıcı yenne geldık
sanıyorum Bız Ataturk le Kâzım Kdrabekır'ın
kdrşıt duştuklerı gunlerde yaşasavdık (aradan
çok geçmedı kı') yan tutmayacak mıydık9
Tuta-
cak ıdı ısek hangı yanı tutacaktık' O durumda
nesnel olabılır mıydık9
Bence bunu duşünelım
ve ortaya çıkacak oznel ddvranışımızı ıçtenlıkle
dılegetırelım
Ben Mustafa Kemai'ın vanını tutardım Ama
o zamankı akJım buna yeter mıydı. bır şey dıye-
mem Ben belkı de bugünku akhmı olanların et-
kısmde bulmuşumdur Hangı akıl butun tanhı
kapsayabılırkı'
İyı oldu. ıyı oldu Mumcu'nun yazısı, bu konu-
Idrı yenıden düşunup konuşmd fırsdtını verdı bı-
ze Tanh başka, bızım konuşmamız başka Yo
Tanhe guvendığımı sanmayın onun ne olduğu-
nu bılınıvorum
ARADABIR
OKTAY EKtNCİ • Yttksek Mimar
Bursa Hapishanesi
Yıkılmamalı
Cumhurıyet DERGI'nın geçen yıllardakı bır sayısında yer al-
mtştı Amerıkalılar, ünlü gangsterlerının ve "azılı katıllerının" yattığı
Alkadraz Hapıshanesı'nı restore ederek otele dönüşturmuşler
Bazı mahkümların hücre ve koğuşlarını ıse onlara aıt fotoğraf-
lar ve eşyalarta donatarak "muze" gıbı "zıyarete" açmışlar Yer-
lı ve yabancı turıstler, Amerıkan fılmlerınden tanıdıkları bu gangs-
terterı ' anmak" ıçın akın akın Alkadraz'a gıdıyorlarmış
Yazıyı okuduğumda, gözümün onüne Bursa Hapishanesi ve
Nazım'ın şıırlerı, fotoğrafları gelmıştı Elın oglu. "soyguncularına"
bıle sahıp çıkıp yattıkları hapıshanelerını koruma altma alırken
bız, tum dunyanın saygı ıle andığı unlu ozammızın, yıllarını ge-
çırdığı bır bınayı, aynı şekılde "mûzelestıremez mıydık?" Uste-
lık, Bursa Hapishanesi salt Nâzım Hıkmet'ı değıl, Ibrahım Bala-
ban, Orhan Kemal gıbı her bırı "ulusal övunç kaynağımız" olan
daha nıce şaır, yazar ve ressamlarımızın, çok sayıda düşün adamı
ve polıtıkacımızın da tutuklu kaldığı, her açıdan "tanhı" bır
yapıydı
Geçenlerde, bu duşüncelerı allak bullak eden bır haber ga-
zetelerde yeraldı BursaHapıshanesınıneylulayııçındeyıkıla-
cağını ve yenne 'Adlıye Sarayı" yapılacağını okuduk
Neresınden bakılırsa bakılsın böyle bır "yapıtın" ortadan kal-
dırılmasına engel olmak, hem "mımarlık tarıhımız" açısından,
hem de "külturel geçmışımıze saygı" bakımından ulusal bır gö-
revdır ve yıkım kararının mutlaka gerı alınması gerekmektedır
Bursa Hapıshanesı'nın, 1911 yılında, Alman uyruklu bır ba-
yan tarafından yaptırıldığı bılınmektedır Yanı 20 yûzyıl basları-
nın, kendını "seksen yıl ayakta tutabılen" sağlamlığa ve
"ışlevsellığe" sahıp bır uygulamasıdır Yapıldıktan çok sonra, ha-
pıshane olarak kullanılmaya başlanmıştır
1911 yılları, Avrupa'dakı mımarı akımların ülkemıze de yansı-
dığı, kültur ve sanattakı "Batılılışma" eğılımlenne koşut olarak
buyuk kutlelı sıvıl bınaların cephe formlarında "estetığe ağırlık
veren' oran ve bıçımlerın önem kazandığı yıllardır Bursa hapıs-
hanesı de bu yansımanın bırçok özellığını taşıyan özgün yapı-
lardan bırıdır Gırış bolümundekı heybetlı uçgen çatı alını, basık
kemerlı pencerelerını çevreleyen genış taş söveler, saçaklarda-
kı taş kornışler vb gıbı ayrıntıları, yapıya "çağının tanığı" olma
özellığını vermektedır
Nıtekım Anıtlar Yüksek Kurulu'nun da bu tür "Cumhurıyet
öncesı" bınaların, 'yapıldıklan dönemın mımarlık anlayışını
yansıttıklan" ıçın korunmalan gerektığını belırleyen genel bır "ılke
karan" vardır
Öte yandan "restore edılen" Alkadraz'ın ıse benzer şekılde,
"Amerıkan mımarlık sanatı tanhı açısından önemlı bır yapı
olduğunu" söylemek olanaksızdır
Bursa Hapıshanesı'nın "kultur kalıtı" oJmasındakı öbür önemlı
neden ıse yukarıda değındığım gıbı "ağırladığı" konuklannın
cumhurıyet dönemı kultur-sanat ve polrtıka tarıhımızdekı yadsın-
maz yerlerıdır Başta Nâzım Hıkmet olmak uzere bu konuklan-
nın hemen tumu,' ıçerdeyken" de duşüncelerı, yurtları ve halk-
lan ıçın savasımlarını sürdürmüşler, şıırlerını, resımlerını, öyku-
lerını, romanlarını üretmışlerdır Dahası Bursa Hapishanesi salt
bu 'külturel kımlığı" nedenıyle, yazınımızdakı pek çok yapıta da
konu olmuştur
Nâzım Hıkmet, "Memleketımden Insan Manzaraları" adlı kı-
tabının önsözunde şunları söylüyor "Insan Manzaraları'na
1941'de Bursa Hapıshanesı'nde başladım, derken Alman Faşızmı
Sovyetler Bırltğı'ne saldırdı Başgardıyan haber verdı saldırıyı
Sonra "Yırmıncı yuzyılın tarıhını yazmalı" dedım kendı kendı-
me Hapısten çıktıktan sonra da olene kadar her yıl bır kıtap
çıkarmalı Faşızmın yenıleceğınden, hapısten çıkacağımdan
emındım demek "
Alman faşızmı gerçekten yenilmış, ama Nâzım, özguriüğüne
kavuşması ıçın on yıl geçmesını beklemıştı Bu on yıllık tutsak-
lık boyunca da unlü "Kuvayı Mıllıye Destanı"nı tamamlamış, tu-
mü dunya yazın tarıhıne en başarılı yapıtlar olarak geçen şıırle-
rını yazmıştı
Gangsterler yatağı Alkadraz sonsuza dek yaşatıiırken bız kül-
türe de yuvalık yapmış olan Bursa Hapıshanesı'nı yıkamayız Yık-
mamalıyız
1911'lenn bu "gızemlı" bınasını restore edıp bır "bılım ve sanat"
merkezı yapmalıyız Nazım'ın ve öbur 'sevdalı dostların" yattık-
ları, yazdıkları, yaşadıkları odaları ıse "mûze olarak" duzen-
lemelı, bır bolümunde de "Nâzım Hıkmet Kutuphanesı ve Araş-
tırma Merkezı" kurmalıyız
Bılıyorum gerçekleşmesı' şımdılık" gûç bır önerı bu, ama hıç
değılse "yıkımını önlemek" olanağı tumüyle yıtınlmış değıl Ta-
nhımıze ve kulturumüze saygılı çevrelerın etkılı bır kampanya baş-
latmaları yararlı olabılır
ANMA
Devnmcı arkadaşımız
SÜLEYMAN
ALGAN'ı
17 8 1989tarıhındekaybedışımızın 1
yıldönumunde saygıyla anıyoruz
D4İVİMARKADA> DUŞLNCE
ARKADAŞHRI \DLNA
VEYSİAYGUN
Öğretim tyesi Yetiştirilmesi...
YÖK, enstitüleri kurdu, ama buralara çalışkan, yetenekli
öğrencileri çekecek hiçbır önlem almadı. Yüksek lisans ve
doktora yapacaklan destekleyecek düzenlemeler hemen hemen
hiç yoktur. Bu koşullarda, yüksek lisans, hele doktora
eğitim-öğretimi, varlıklı ailelerin ilgi duyan çocuklanna açık
olmaktadır. Bu ise, sosyal adalete ve eşitliğe çok aykındır.
Aynca, bilime meraklı zengin çocuklan da az olmaktadır.
Doç. Dr. BAYRAM ALİ UZUNER KTÜ tnş. Müh. Bl.
Ülkemızde halen 29 ünıversıte bulun-
maktadır Ünıversıtelerdekı toplam öğren-
cı sayısırun, genel nüfus ıçınde, ünıversıte
çağındakı gençlık nüfusuna oranı (yüksek
oğretım okullaşma oratu), açık öğretım dı-
şında% 7 açık öğretımle bırlıkte % 10 cıva-
nndadır (Devlet İstaüstık Enstıtusü) Bu
oranlar, bırakınız, gelışmış ülkelen, kom-
şulanmızın çoğundan bıle düşûktür Çağ-
daşlaşma ıddıasındakı Turkıye'de, gele-
cekte, hem ünıversıte sayısının, hem de öğ-
rencısayısınınartacağı kuşkusuzdur
Bır ünıversite, fiaksel olanaklar (yeterlı
derslıkler, iutaplıidar, laboratuvarlar, bıl-
gısayar olanaklan vb ıle yeterlı öğretım
kadrosu, öğrencıler ve öbur çalışanlardan
oluşur Ünıversıteyı oluşturanlar arasında
en zor temm edılenı, oğretım kadrosudur
(öğretım üyelen) 1980sonrasıdûzenleme-
leregöre, doktora yapmış olanlar, yardımcı
docentlığe atanarak, öğreüm üyesı olmak-
tadırlar 1980 öncesme göre yenı olan bu
durum, çok tartışılmaktadır Kjşısel karu-
ma göre, doktoralann dûzeyı, gerçekten
bılıme katkı yapan dûzeyde (uluslararası
dûzeyde) tutulursa, yenı durum olumlu bu
gelışmedır Zıra, Batı ülkelennde de uygu-
lama bu yondedır Gelecekte, ülkemızın bı-
lım düzeyını, uluslararası düzeye yaklaştır-
mak ıstıyorsak, doktora dûzeylerını, çok
cıddı bır denetıme bağlı tutmamız gerek-
mektedır
Cılız, yetersiz
Var olan ya da yenı acılacak ünıversıtele-
nn öğretım üyesı gereksınımını süreklı ola-
rak karşılamak gerekır Aynca, gelecekte,
Batı ülkelennde olduğu gıbı, doktora yap-
mış uzman kışılenn, özel ve kamu sektö-
runde daha fazla gorev alacaklan kuşku-
suzdur öğretım uyesı, araştırma yaptınla-
rak yetışünlır Araştırma ıçın yönetıcı (öğ-
retım ûyesı), araştırmacı ve araştırma ola-
naklan (yeterlı kıtaplık, laboratuvar, bılgı-
sayar merkezı vb ) gereklıdır Ünıversıtele-
nmızdekı araştırma olanaklan vok cılız ve
yetersızdır 1980'lerden sonra, kıtaplıklara
yayın gelmesı çok yavaşlamış, hatta dur-
muştur Laboratuvarlara hemen hemen hıç
bır yenı araç-gereç alınmamaktadır 1980
oncesı, laboratuvarlann butçesı, ünıversıte
butcelen ıçınde ayn olarak yer alırdı Böy-
lece, laboratuvarlann gelışmelen açısından
bellı bır para garaniı altına alınmış olurdu
Şımdılerde böyle bır aynntı yok Parasal
açıdan sıkışık olan ünıversıtelenmızde, la-
boratuvarlar arka plana ıtılebılmekte baş-
ka bırdeyışlegumegıtmektedırler Araştır-
ma yonetmelen beklenılen oğretım üyelen,
geçım sıkıntısı ıle baş edebılmek ıçın, gelır
getıncı yan ışlenn peşıne düşmekte, öte
yandan da aşın ders yükü ıle adeta bır ders
verme makinesı halıne gelmektedırler
Açıgerçekler
Araştırma yönetıcısı ve araştırma ola-
naklan buldunuz dıyelım Araştırmacıyı
nasıl bulacaksınız
9
Ünıversıtelerde araştır-
macılar, tum dunyada olduğu gıbı, yüksek
lisans (master) ve doktora oğrencılendır-
ler 1980'den sonra, yüksek lisans ve dokto-
ra eğıtım-öğretımı, rektörlüklere bağlı ola-
rak kurulan enstıtülerce (fen bılımlen, sos-
yal bılımler, sağlık bılımlen vb enstıtülen)
yurûtulmektedır 4 yıllık lisans eğıtım-
öğretımını bıtıren ünıversıte mezunu, zor-
layıcı koşullar nedenıyle, hayata atılmak.
geçımını saglamak uzere çalışmak zorunda
kalmaktadır Sadece, yüksek lisans ıçın bır
yıllık İngılızce hazırlık sınıfının kayıt harç
tutan 1 -2 mılyon TL dır Kaldı kı. yüksek
lisans öğrencısı, kendı cebınden kendı har-
camalannı da karşılamak zorundadır
Yuksek lisans gınş sınavını kazanan pek
çok çalışkan oğrencının, parasal nedenlerle
eğıtım-oğretımını kesıp. aynldıklan sıkça
görulen olaylardandır YOK enstıtülen
kurdu ama, buralara çalışkan, yetenekli oğ-
rencılen çekecek hıçbıronlem almadı Yük-
sek lisans ve doktora yapacaklan destekle-
yecek düzenlemeler hemen hemen hıç yok-
tu Bu koşullarda, yüksek bsans, hele dok-
tora eğuım-öğretımı, varhklı aılelenn ılgı
duyan çocuklanna açık olmaktadır Bu ıse,
sosyal adalet ve eşitliğe çok aykındır Ayn-
ca, bılıme meraklı zengin çocuklan da az ol-
maktadır
Başkaca, öğretım üyesı yetıştırmek üze-
re, yurtdışına öğrencı gondermek akla gele-
bılır Nıtekım, YÖK'ün de aklına hemen
bu seçenek gelmış ve 1987-1988 yıllannda,
600'u aşkın kışıyı yurtdışına gondermıştır
Bu kışılenn hemen tamamı, mevcut ünıver-
sıtelenn araşüraıa görevlılen olup, hangi
ölçülere gore seçıldıklen çok tartışmalıdır
Atama ıle oluşan. toplumun denetımıne ka-
palı, keyfilığe çok açık ünıversıte yönetım-
lennın, yurtdışına göndenlenlenn seçımın-
de taraflı davrandıklan, genış kesımlerce
gözlenmıştır Yurtdışına göndermeler, ağır
parasal yukü nedenıyle durdurulmuş,
1987-88 yıllan ıçın bır defaya mahsus hale
gelmıştır Şımdı, hıç para göndenlmemesı
veya zamanında ve yeterlı para göndenle-
memesı yûzünden, yurt dışındakılenn zor
durumlara duştüklen sık sık duyulmakta-
dır
Süreklılık gösteren öğretım üyesı yetıştı-
nlmesı sorunu, bır defaya özgü bır ışlemle
nasıl çozümlenebılır? Astan yûzünden pa-
haiı olan bu uygulama ıçın yurtdışına gön-
denlen paralar, yıllık mılyarlan bulmakta-
dır İçerde, öğretım üyesıne duşük ücret ve-
ren, araştırma olanaklarını cılız tutan, kötü
ünıversıte yönetımlen yaratan, yüksek li-
sans ve doktora öğrencılennı parasal ola-
rak desteklemeyen YÖK, dışanya bu
amaçla oluk gıbı para akıtmaktadır Zıra,
yurtdışı ünıversıtelennın sadece kayıt harç-
lan bıle çok yuksektır (Bır bşı ıçın yıllık 20-
50 mılyon) TL) Cumhunyeümızın kuru-
luş yıllannı çok gende bıraktık. Türkıye,
kendı oğretım üyesım kendısı yetıştınneh-
dır, yetıştırebılır de Bu şekılde, süreklı
yurtdışına bağımlılıktan da kurtuluruz
Yurtdışına, sadece. özel ve yenı alanlar ıçın,
sınırlı sayıda araştırmacı göndenlmelıdır
Sonuçveöneriler
Gerek mevcut ya da yenı acılacak unıver-
sıtelenn öğretım üyesı, gerekse kamu ve
ozel sektorun uzman gereksınımını kar-
şılamak uzere, 4 yıllık lisans eğıtım-
oğretımıru bıtıren çalışkan, yetenekh me-
zunlan çekmek ıçın enstıtülere, her alanda
yeterlı sayıda araştırmacı kadrosu tahsıs
edılmelı, Ünıversıtelenmızın araştırma alt
yapılan yeterlı düzeye hızla getınlebıuııeb-
dır Araştırma yönettnesı beklenılen öğre-
tım üyelenne, onurlu bıryaşam düzeyı sağ-
layacak, geçım sıkıntısı çektırmeyecek bır
maaş venlmelıdır Bunlardan da onemlısı,
ünıversıtelerde demokrasıyı eksıksız ege-
men kılacak anayasal ve yasal düzenleme-
ler yapılmalıdır
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR
BELEDtYE BAŞKANLIĞI'NDAN
1- Darulaceze Muessesesı Mudurluğu'nün çok amaçlı salon ve ye-
mekhane ıkmalı ışı 362 368 816 -TL +KDV muhammen bedelle ıh'ale
olacaktır
Geçıcı temınatı 10 871 064 -TL 'dır
Şartnamesr 80 000 -TL bedelle Yapı Işlen Müdürluğti'nden sa-
tın alınabılır
Yukarıda yazılı ış 18 Eylul 1990 gunu saat 11 OO'de Istanbu) Bu-
>lıkşehır Beledıye Encümenı'nde 2886/36 mad gore kapalı zarf ek-
sıltraesı usulıi ıle şartnamesı vechıle ıhaie olacaktır
Ihaleye katılmak ıstevenler ıhale günunden en az 5 (beş) ışgunu
önce beledıyeye rnüracaat edecekler ve teklıflennı ıçeren kapalı zarf-
larını yukarıda behrtılen ıhale gunünde saat 10 00'a kadar lstanbul
Büyukşehır Beledıye Encumem'ne leslım etraelerı gerekmektedır
tlan olunur
T.C.
BURSA KADASTRO MAHKEMESİ
1989 139
Davacı Mustafa \vdoğdu tarafından davalı Mustafa Tuna, Fatma
, Cemıie Tuna, Hasıbe Tuna, Zekıve Tuna, Ylehmet Tuna aley-
hın.1
mahkememude açılan Bursa Merkez Gundoğdu ko>u, 3551 no )u
parsel hakkında kadastro tespıtıne ıtıraz davasında, da\alı Mustata
Tuna Fatma Tuna, Cemıi Tuna, Hasıbe Tuna, Zekıje Tuna Mehmet
Tuna'nın Bursa Durdane kovundekı adresınden adresı tespu edıleme
dığınden ve meçhul oidu|u anlaşılmakla mahkememızın 1989'139 esas
1989'189 karar savılı ılamında davacınm davasının reddıne, dava ko-
nusu Gundoğdu ko\u 3551 nolu parselın tapulama tutanağındakı ozel
lıklen ıle bırlıkte tamamının tespu gıbı 1 6 pavının Vfustafa Tuna,
1 6 pavının Fatma Tuna, 1/6 payının Cemıie Tuna 1 6 pavının Ha-
sıbeTuna, 1 '6 pavının Zekıve Tuna. 1/6 pavının Mehmet Tuna adına
tapuva tescılıne karar kesınleştığınden tapulama tutanakları ve ekle-
rının Tapu Sıcıl Mudurluğü'ne gonderılmesıne daır mahkeme ılamı
adreslerı me^hul olanlara teblığ edılmesı nedenıvle tebJıgat >apı!ama-
mıştır
7
201 5avılj Teblıgaı Kanunu'nun 28 maddesı hukmu uyannca Turk-
ıye'nın her yennde neşredılen gazetelerden bırınde ılanen teblığ olu
nur 137
1990
LABORATUARI
Dr. Tiügün EkJci
• Biokimya • Bakteriyoloji
• Hematoloji • Kısırlık Testleri
• Hormonlar • Patoloji
OSerolojik ve tmmünolojik
Testler
OTümör Belirleyicileri
GÜVENÎLİR
VE KESİN SONUÇ ?
Valikonağı Cad. Pamuk Palas Apf. 133/7 Nişanfaşı - İsfanbul
Tel: 130 59 85
TOPRAKOGLU Sıze "özgur yaşam" ve
"ucuz tatil" olanağı sunuyoruz
Denız otobüsuyle
lstanbul a 2 saat mesafede
DenosTURİSTİK TESİSLERİ
2 kışı tam pansıyon 98 000 TL
3 kışı tam pansıyon 125 000 TL
4 kışı tam pansıyon 158 000 TL
20 kışıyı gecen gruplara °/o 15
ındırım
MARMARA ADASI CINARLI KÖYU
Rezervasyon 5223419-5226371-5720209
Marmara Çınarlı (9) 1984 1425 ten 110
TEŞEKKÜR
Sevgılı Babamız ve Annemız
RIZAERDOGAN
ve
VESİLE ERDOĞAN'ın
vefatı dolayısıvle uzuntumuzu paylaşan tum dost,
akraba ve arkadaşlarımıza candan teşekkur ederız.
ÇOCUKLARI
SAVAŞ KIŞKIRTICILIGINA HAYIR!
Gerıcı Saddam re)imının Kuveyt'ı ılhakını
bahane eden ABD, dığer emperyalıst guçlerı
de yanma alarak "kurtarıcr rolunde
Ortadoğu'da egemenlığını guçlendırmeye
çalışıyor Son on yılda gerçekleştırdığı askerı
mudahalelerle en buyuk emperyalıst guç
olduğunu gösteren ABD, bu yenı durumu fırsat
bılerek kendı planını onaylayan bolgedekı
sıyasal ıktıdarları da dahıl ettığı Irak'a mudahale
senaryoları hazırlıyor
Turkıye ve Ortadoğu halkları ıçın daha çok
baskı, sömuru, kıtlık, karaborsa, kan ve gözyaşı
demek olan bu savaşı reddedıyor, kamuoyunu
savaşa karşı duyarlı olmaya çağırıyoruz
• Nato'dan çıkılsın, ABD uslen kapablan1
/ Ortadoğu'dakı ışgallere son'
/ Emperyalızmın jandarmalığına hayır1
Çağdaş Yol, Deng, Devrimd Mücadete, Emefc,
Bnegn Bayrağ, HafcDeınokrasisi,
KonAı, MedyaGüneşi,
Yeni Penıokrasi,Yeni
+MÜCADELE
HAKLIYIZ KAZANACAGIZ
• "EMPERYALIZM ORTADOĞU'DAN ELINİ ÇEKMEUDIR
• ÖRGÜTLÜ HALK MUHALEFETI YUKSELIYOR
• Kamu Emekçllerl Grevli ve Toplu Sozleşmell Sendikal Hak
Için Mucadeleye Atıldılar
• Halkımızın Suyunu Kesenler Halkımızm Ofkesi Karşısında
Yenlk Duşecekler
• Örgutlu Kuçukarmutlu Halkı Yenilmez
• Ooğu Avrupa'da Devrlm, Sosyallzm
«« KapHallst Restorasyon
• Devrimcller Sokakta Muhalefetin Onunde
D*mokr«tJ Nerede?
A Yonetim \e >a7işma Adresi: Bınbırdırck Mah Tcrzıhjne Sod
No 11/1 Sullanahmel-IST Tel 516 24 14
2. SAYIMIZCIKTI
SOSYALİST PARTI
K8NU$MACILW
6ENEL BAŞKAN: Fertt ILSEVER
BftEOIYE BA|KAN AOKYI: Eut BUOAKLAR
SAVAŞA
HAYIR
SECİM MİTİNGİNE17 AĞUSTOS CUMA SAAT: 17.00
27 ftUlftS PARKI/B«riUMPA$A
turuıv rum mumL t MBHFÜ
MIMET PU1W f M UFM VT «0 I/S UU.EU TH S « I I N I M »1 44
ÜNİVERSİTE ADAYLARINA
ÖNKAYIT DUYURUSU
Bır yıllık İngılızce hazırlık sınıfından sonra dort yıllık lisans eğıtı-
mı yapmak ıstıyorsanız
Unıversrtemız lletısım Bılımlen Yuksekokulu nun (Açıköğretım Fa-
kultesı eskı orgün bolûmlerı), eğıtım dılı İngılızce olan,
• Sinema ve televızyon,
• Basım ve Yayımcılık,
• lletişım Sanatları (Reklamcılık ve Halkla llışkıler)
• Eğitim lletışirni ve Planlaması (Eğıtım Teknolojısı)
bolumlenne onkayıt ıcın başvurabılırsınız
Bu bölümlerde devam zorunluluğu vardır
Onkayıt ıcın 1988-1989-1990 ÖSS sınavından en az 130 ve üzen
puan almış olmanız gereklıdır
ÖYS sınav sonucunda bır fakulte veya yuksekokula yerleştırılmış
olsanız da onkayıt ıçın başvurabılırsınız
Onkayıtlar 21-23 Agustos 1990 tarıhlerı arasında ve çalışma sa-
atlerı ıçınde yuksekokulun Eskısehır Yunusemre Kampusu'ndakı
bınasında yapılacaktır
Basvurularınızı kendınız ya da bır yakınınız aracılığı ıle şahsen
Eskışehır'dekı onkayıt bürosuna yapabılırsınız. Posta ıle yapılan baş-
vurular kabul edılmeyecektır
Onkayıt ıçın OSS sonuç be/gesı, fotokopısı ve 2 adet vesıkalık
fotoğraf yeterlıdır
Onkayıt sonrası sınavlar ıle bılgıler başvuru sırasında verılecek-
tır
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
Rıza ZELYUT
Öz Kaynaklanna Gore
ALEVİÜK
* Kıtapseverler1
Bu değışk
kıtap elınızın altında
olmalı
'Alevılıkle ıigılı konular
en a^Tinüh en doğru
bıçımıylc
' Uç ayda uç baskı
" Yenı baskı dağıücılarda
Anadolu Kuhuru Yayınlan
İNGİLİZCE'YÎ 6 AYDA
KONUŞUN SlZİ
AMERİKALJ
DOSTUMUZLA
BULUŞTURALIM
Tel: 349 48 57
Nüfus cüzdanımj ka>bettım
Hükümsüzdür.
HATtCE UYSAL
Asken kımljğımı kaybettım
Hukümsüzdür
NADÎDE ERSOY