Katalog

11 AĞUSTOS 1990 CUMHURİYET/7 ANKARA HAVASI Cnnhıriyet Ankara Bflrosu ÇEVRE Ayıp olur diye KÎM KİME DUM DUMA BEHtç AK Geçen hafta Ankara'da nükleer santralların etkileri tartışıkjı. "Termo nükleer santrallar ve Türkiye" konulu panelde konuşan ODTU fizik mühendislıği oğretım üyesi Prof Dr Ahmet Ecevit, gelışmış ülkelerın çevreyı ve doğayı korumaya büyuk önem verdıklerını belırterek Turkıye'nın bu konuda acemi ve gerı olduğunu şu örnekle anlattı: "1987 OECD verılerıne göre OECD üyesı 23 ülkeden 13'ünde nükleer santral var. Bu ülkelerde doğayı korumaya yönelik araştırma gelıştırrne yatınmları devlet tarafından yapılmış Bu masrafları göstermeyen tek ülke Türkiye O denlı az bır yatırım yapılınca sanırım, ayıp olur diye göstermedik." ckmfar, k ûkuma ıjatnv» bılenleo Çıçtk Mtr -iıuahjıolo»' JındtOtn ., ı \tf San JaçU HUKUMET-BELEDIYE Mahkeme yetkililerinin Hadesini alsınlar Çankaya Beledıyesı sınırlan içindekı Meşmtıyet Caddesi üzerinde ANAP Ankara Milletvekili Muzaffer Atılgan'ın sahıbı olduğu bir otel inşaatı var. Belediye, bir süre önce otelin kat sayısım irtdirdi. indirmesiyle de "dava ve soruşturma yağmuru" başladı. Önce Içişleri Bakanlığı, Belediye Başkanı Taşdelen hakkında soruşturma açtı. Ama Taşdelen, kararında ısrarlıydı. Otel sahipieri ıdare mahkemesıne başvurdular. Taşdelen, yıne ısrarla haklı olduğunu dile getırdi' "Karar, şehircilik ilkelerı doğruttusunda ve kamu yararı gözetılerek alınmıştır." Bakanlar Kurulu bile ANAP'lı miltetvekılinin otelini kurtarmak çabasına girmişti. Çıkarılan kararla, otel bölgesındeki imar yetkileri Turizm Bakanlığı'na devredılıyordu. Taşdelen, "üç cepheden" kuşatılmıştı. Ancak kuşatma çözülmeye başladı. Önce inşaatın fennı sorumlusu, "mühür fekkı" suçundan hapis cezasına çarptırıldı. Sonra idare mahkemesi, imar planının iptali doğrultusunda açılan davayı reddettı. Derken inşaat ruhsatının iptali ışlemi aleyhine açılan dava da reddedildi En sonunda da Danıştay, imar yetkılerının Turizm Bakanlığı'na devredilmesme ilişkın Bakanlar Kurulu karan hakkında yürûtmeyi durdurma karan verdı. Bütûn bu davalar lehte sonuçlandtktan sonra, geçenlerde Tasdelen'e Içişleri Bakanlığı'ndan bir yazı geldı. "Otelin katını nıye indirdın?" diye savunması isteniyordu. Taşdelen, dayanamayıp patladı: "Konuyla ilgili dört mahkeme karan, hukuksal olarak ne kadar haklı olduğumuzu ortaya koyduğu halde, hâlâ savunmamızın ıstenmesi içişleri Bakanlığı'nın niyetıni ortaya koyuyor 15 aydır gonderdiğımiz yolsuzluk dosyalarını, dolaplarda donduranlara, bağımsız yargı organlarının verdikleri karariarı sunmakla yetineceğiz, anlayana sivnsinek saz, anlamayana davul zuma az." — Taşdelen, şımdi savunma olarak kendi düşüncesı doğruttusundaki mahkeme karariarını göndermekle yetıneceklerıni yineliyor ve ekliyor- "Gıdip bir de mahkeme yetkililerinin ıfadesını alsınlar." ÇİZGİLtK KÂMtL MASARACI GÜNÜN FOTOĞRAFI (Fotoğraf Barış BIL) ADRES SEÇIM Hafız Süleymanoğlu. kızlar ve Sarpkaya Cenneti size Haltercı Hafız Süleymanoğlu 56 kiloda dünya şampıyonu ve çapkın. Atina'dakı Dünya Şampıyonası sırasında Türkiye'ye iltıca ettı Döner dönmez de Naim'ın soyadını alarak ıkınci Süleymanoğlu olma yolunda ilk adımı attı. Bir süre sonra da çapkmlığı hem basın hem de halter çevrelerınde dolaşmaya başladı. Ancak Hafız'ın "bayan" arkadaşları geceyarısı Sarpkaya'ya çarptılar. Sarpkaya, Gençlik ve Spor Genel Müdürü Tevfik Sarpkaya. Göreve de yeni geldi Hafız alt katta, Sarpkaya da üst katta genel mudürlüğe ait bir lojmanda kalıyor. Sarpkaya evlı ve ıki çocuk sahıbı. Geceyarısı karşısında iki "bayan'ı görünce şaşırıyor ve "Ne istiyorsunuz" diyor. Bayanlar da Hafız'ı gormek ıstediklerini söylüvortar. Sarpkaya, kendisine karşı oluşturulmuş bir komplo olmadığını anlayınca derin bir oh çekiyor, ama bayanlara sert bir şekilde Hafız'ın alt katta olduğunu söylemekten de geri kalmıyor. Sabah olunca da Hafız'ı bir kenara çekerek, "Bak bir daha adresi doğru ver. Sen benı yerımden mi edeceksin? Gelenler bır daha daire numarasına dıkkat etsınler" diye sert bır şekilde uyanyor. biz veririz DIŞPOLITIKA CNN'den al haberi Korfez bunalımı çıktı çıkalı Ankara pek hareketlı Kılıt başkent oldu. Başbakan yardımcıları, dışişleri bakanlan gelip gidiyor. Devlet başkanları ile telefon konuşmalarının haddı hesabı yok. Ama Ankara'dan da bu konularda htçbir açıklama önce Amerikan CNN Telervızyonu açıklıyor, ardından Ankara... Hükümet de bunun farkına varmış olsa gerek kı hafta içinde Dışişleri Bakanı Bozer, gazetecilerle "off the record" bır toplantı düzenlemeye karar verdi. Gazetecıler kendisini beklerken, basın toplantısı içın salondakı yerini aldı. Tam oturacaktı ki yetkılılerden biri Bozer1n kulağına eğıldi. —Etendim Ingırtere Dışişleri Bakanı anyor Bozer, yerinden kalkarken, bir gazetecı arkadaşlarına döndü: — İlk defa bir telefon görüşmesını CNN'den önce öğrendık... Günaydın gazetesinden Aziz Üstel'ın Sadrı Alışık'a sormadığı soru kalmamış. Bir soru da bızden: Sadri Alıştk, Özal'a sonradan mı alıştı, yoksa alışık mıydı?. *** "Kadının Adı Yok" kitabını yazan Duygu Asena: "Bir erkeğe en çok 3 gün dayanmm." Kadının adı çıktı!.. • • * Gazefede manşet: "Savaş kapımızda!" Postacı kapıyı ıkı defa çalar, bakalım savaş kaç defa çalacak? • * • özal: "Petrol fiyatı düşecek." Enflasyon gibi mi? * • * Milltyet gazetesinde başlık: "Savaş karannı kım verecek?" KararsızhkL. Sinasi Nahit Berker Etımesgut'ta seçim propagandası kıyasıya sürüyor. ANAP'lılar bakanlan ile Etımesgut'ta karargâh kurarken, kahve sohbetleri ve ev toplantıları ile oy toplamaya çalışıyorlar. SHP, her kademedekı partı yöneticisi, mılletvekıllerı, belediye başkanları ile hararetli bir çalışma içinde. En ılginç çalışma yöntemi ise RP'nin. Refah Partisı Etimesgut'ta önceden belırlenen bazı evtere bır propaganda vıdeo bantı dağıtıyor. Bandı takıp videonuzun tuşuna bastığınızda, pırıl pırıl akan derelerı, cıvıl cıvıl öten kuşları, renkli çiçekleri ile önce "cennet" gelıyor ekranlara... Ardından da bir yangın yerını andıran cehennem tablosu... Ev sakınleri ile bırlikte video bantı ızlendıkten sonra seçmene yanıtı belli olan şu soru yöneltılıyor: — Hangısıni ıstersinız, cennet mi cehennem mi? Cehennemi tercıh edecek seçmen şimdiye dek çıkmadığından, propaganda şoyle noktalanıyor: — Cenneti sıze bız veririz. Oyunuzu RP"ye verın, burasını cennet yapalım. IKRAM S1LAHLANMA Bir fantom= 5 bin konut Hiroşima'ya atom bombası atılmasının 45. yıldönümünde Attındağ Beledıyesı ile Nükleer Savaşı Önlemek İçin Hekımler Derneğı (NÜSHED) ortaklaşa "barışa katkı" konferansı düzenledi. Etkinlıkler çerçevesınde Gençlik Parkı'nda açılan sergıde silahlanmanın faturası şöyle acıklanıyor "Dünyada sılahlanmaya 1 dakikada 4 trılyon harcanıyor. Bu paranın 1 saniyelik böfümüyle 40 bin çocuk ölümden kurtulur. 2 dakikahk bölümüyle Altındağ nüfusunun 3te 1'ine iş ımkânı yaratılır 12 saatlik bölümüyle dünyadakı çocukların tûmü salgtn hastalıklara karşı aşılanabılır. 1 yıllık bölümüyle 3. Dünya ülkelerınin dış borçlan ödenebılır Bır Fantom uçağı parasıyla, Altındağ'da 5 bin adet konut yapılabilir 900 km asfalt yol yapılabilir. Ankara'da 2 bin adet park yapılabilir. 200 bin öğrenciye eğitim bursu sağlanabılir. 10 adet büyük kültür merkezı acılabilir. 2 bin adet sağlık ocağı acılabilir Ankara'ya 230 adet yenı otobus alınabılır Akbulut'un pastaları Kars Şeker Fabrıkası'nın "yeniden temel atma" törenınde, Başbakan Yıldınm Akbulut, önüne konulan kuru pastaları yemedi. Başbakan'ın hemen yanında oturan Sanayi ve Ticaret Bakanı Şükrti Yürür de kendisine ıkram edılen pastalan yedıkten sonra gözünü Başbakan'ın tabağına dikti. Yürür, Başbakan ile törene katılan herkesın alandan ayrılmasını sabırla bekledi, tam elını pasta tabağına uzatıyordu kı, bir görevlinın bakışlarıyla karşılaştı: "Yahu, ziyan olmasın..." Bu açıklamayı yapan Yürür, avuçlannı pastalarla doldurup, makam arabasına doğru ılerlerken, pastalan kapanın "bakan" olduğunu bilmeyen bir çocuk yaklaştı: "Amca, başka pasta kalmadı mı?" Yufka yûrekli Yürür, çocuğa birkaç tane kuru pasta verdi. Ardından bir çocuk daha yaklaşıp, pasta istedi Yürür, birkaç pasta da ona verdı. Yürür, kalan pastaları yıyerek arabasına bindi ve Başbakan'ın onuruna orduevınde düzenlenen yemeğe doğru yola çıktı AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES bîR HASTA OIAN GARFIELD JM DAVIS ÇTE I N Dl- • - TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAIS 11 Ağustos TROYA FESTtVALI 1973TE BUGUN, 'OA ILB AUNMASfNA BUYUK 8ıR TAHTA AT YOL /tÇMIŞTf. BU <4l~, ZAKMH/MI2DA HSO- YA 'NIN SıMGBSi İCABUL EPtLMıŞ VE LEg/H 8ULOMOUĞU yEfZOE BıR LMlÇri. IŞT£, HBtt YtL. RA&LAKIAN FESTIVAL DE T&OYA Gl PAR.KTA DÜZBNLSN- . İ9?9 ' DüKIYA ÇOCUK Y(LI NE- OES1İYLE, FESr/l/AL tZAPSAMlH&A '' T4HTA AT ÇJOCUK ÇEfJUĞı ' DE YAP/LMffT/. TtZO- YA J^ESTlVALl,ÇANAKIÇAl£'NtN & PEGEeME £AT*OA SüLJMÇ TÜRK VE DÜNYA KARİKÂTÜRÜNDEN Altan Erbulak )) Marizan Jarovic (YUGOSLAVYA)