28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
// AĞUSTOS 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13 KÖRFEZ KRİZİ...KORFEZ KKİZİ... KÖRFEZ Kl Akaryakıtta geri adım EKONOMIDE KUUS MERALTAMER indİrİJDl Mobil ve Şhell, önceki gün açıkladıkları zammı geri aldılar. îki şirketin fiyatlan da 7 ağustos tarihli düzeyine indi. Şirketlerin ikinci zammınm, petrol fiyatlanndaki fırlamanın yol açtığı ek vergi yükünü ürünlerine yansıtmalarından kaynaklandığı öğrenildi. AYŞEN GÜR Mobil ve Shell, önceki gün açıkladıkla- rı akaryakıt zamlannı dün geri aldılar. Fir- malar dün öğle Uzeri yaptıklan açıklama- ya göre 7 ağustos tarihli fiyatlarına geri döndüler. Önceki gün yapılan Shell ve Mobil zam- mı hem hükümet çevrelerinde, hem bayi- lerde, hem de tüketiciler arasında büyük yankı yarattı. 7 ağustosta dünyada Körfez bunalımı nedeniyle ham petrol fıyatlanrun hızla tırmanması, Petrol Ofisi'nin ardından da diğer şirketlerin yani Shell, Mobil, BP ve Türk Petrol'ün zam yapmasına yol aç- mıştı. Ancak aradan iki gün geçmeden Sheil ve Mobil'in ikinci bir zam açıklama- sı Uzerine piyasada kargaşa doğdu. Tüke- ticiler, şirketler arasındaki fiyat farkının ne- denini anlamaya çalışırken, dün Petrol Ofi- si benzin istasyonlarına da kısıtlı oranda maj aktarılmaya başlandı. Yetkililer, ara- daki fiyat farkından ötürü bazı Petrol Ofisi bayilerinin Petrol Ofisi'nden 7 ağustos ta- rihli fiyatlara göre aldıkları nispeten "BCUZ" benzinin bir bölümünü 9 ağustos tarihli "pahalı" ürünü satan Shell ve Mo- bil bayilerine satarak haksız kazanç elde etmeye çalıştıklannı, bunun üzerine Petrol Ofisi'nin tedbir alarak bayilerine aktardı- ğı rtıal miktarını düşürdüğünü açıkladılar. ISTANBULDA AKARYAKITIN SON DURUMU (TL) Shell ve Mobil'in ikinci zammının nedeni ise hern petrol fiyatlarmın artışından, hem de Türkiye'nin benzin konusundaki "ken- dine özgii" uygulamalarından kaynaklanı- yordu. Türkiye'ye ham petrol, devlete ait 4 Tüpraş rafinerisiyle Shell, Mobil ve BP'ye ait Mersin'deki Ataş Rafinerisi'ne geliyor. Daha sonra raflneriden işlenmiş olarak çı- kan akaryakıt ürünlerine yığınla fon ve ver- gi biniyor. Bu vergiler, rafineriden çıkan akaryakıtın maliyetini neredeyse iki katı- na çıkarıyor. Daha sonra şirketler akarya- kıt ürünlerini alarak bayilerine dağıtıyor. Benzinde "liberalizasyon" dönemine geçil- diğinde, tüketiciyi korumak amacıyla 12 ni- san tarihinde bir karar çıkartılarak akar- yakıt ürünlerinin vergilendirilmesi yeniden düzenlenmişti. Bu karara göre akaryakıt ürünlerinin, "en yüksek rafineri fiyatı" baz alınarak vergilendirilmesi öngörülüyordu. Yani rafinerilerden çıkan en yüksek fiyatlı ürün lemei aJınaraJc, bütün şirketlerce öde- Erdemir'e yeni rakip • ANKARA (ANKA) — Türkiye Demir ve Çelik Işletmeleri (TDÇİ) Genel MOdürü Sencer Imer, Toyota ve Peugeot fabrikalarının devreye girmesiyle Türkiye'nin yassı mamul ihtıyacının büyük bir hızla artacağırn, artan bu ihtiyacı Erdemir'in tek başına karşılamasının mümkün olmadığını belirterek, "Türkiye'nin ikinci bir yassı mamul fabrikasını geciktirecek zamanı yok" dedi. Sencer tmer yaptığı açıklamada, otomotiv sanayii, gemi inşaa sanayii ve makine sanayiindeki gelişmelere ayak uyduran yeni bir yassı mamul fabrikasına kesinJikle ihtiyaç olduğunu belirterek bu fabrikanın Iskenderun Demir-Çelik Işletmeleri'nde kunllacağım bildirdi. GarantFnin kârı • Ekonomi Senisi — Hisse senetleri İMKB'de işlem gören Garanti Bankası, 1990 yılının ilk altı ayı sonunda 80.6 milyar lira vergi öncesi kâr sağiadı. Bankanın geçen yılın aynı dönemindeki kârı 3.2 milyar lira olarak gerçekleşmişti. Haziran sonu itibanyla özvarlıkları 351.6 milyon liraya ulaşan Garanti Bankası'nın ilk aJtı ay sonundaki net faiz geliri ise 201.9 milyar lira oldu. Garanti Bankası, geçen aylarda ödenmiş sermayesinin yüzde 15'lik bölümünü halka açmıştı. İMP halka açıhyor • Ekonomi Servisi — tstanbul Motor Piston ve Pim Sanayi AŞ'nin Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Dereli, dün yaptığı basın toplantısında IMP hisselerinin %15'inin borsa kanalıyla halka açılacağını açıkladı. İMP hisseleri 20 ağustos pazartesi gününden itibaren Dışbank aracılığıyla borsada 10.000 TL.'den satışa çıkartılacak. Sovyet reklamcılar • Ekonomi Servisi — Sovyetler Birliği Reklam Ajansları Derneği Başkanı Igor Borzenkov, Türkiye Reklamcılar Derneği Başkanı Ersin Salman'a gönderdiği bir rriektupta, Azerbaycan Sovyet Cumhuriyeti'nde kurulu bir reklam ajansının bir Türk reklam ajansıyla ortaklık arayışı içinde olduğunu bildirdi. Türkiye-Sovyetler Birliği ve Türkiye- Azerbaycan ilişkiierindeki ilginç ve olumlu gelişmelerin yeni bir boyutu olarak değerlendirilen bu talep, Reklamalar Derneği tarafından üyelerine duyuruldu. Londra'da talıvil satışı • ANKARA (UBA) — Türkiye Londra Menkul Değerler Borsası'nda "Daiwa Europe Limited" aracılığı ile 150 milyon dolarlık tahvil ihraç ederek borçlandı. PETROL GÜNLÜGÜ-PİYASALAR 1 İkinci akaryakıt zammı, "bir günlük" uyânıkların ortaya çıkmasına neden oldu. Bazı Petrol Ofisi bayileri, 7 ağustos tarihli, nispeten ucuz fiyattan aldıkları kendi benzinlerinin bir bölümünü 9ağustos tarihli yüksek fiyattan Shell ve Mobil'e satmaya kalkıştı. lar. Bu arada BP'nin de fiyatlarını yeniden ayarlayarak bayilere ulaştırdığı, ancak ka- muoyuna duyurmadığı da öne sürüldü. Akaryakıt piyasasının "doğal tekeli" Pet- rol Ofisi ise 8 ağustos gününü kararsızlık ve hükümetle temas halinde geçirdi. Bir ara Petrol Ofisi'nin de fiyatlarını "ayariayacagı'' söylendi. Ancak Körfez bu- nalımı, petrol şoku ve zincirleme zam bek- lentisi içinde olan kamuoyuna iki gün için- de ikinci zam bildirmenin sakıncaları göz önüne alındığından açıklama yapılmadı. Bu arada Devlet Bakanı Mehmei Keçeci- ler'm Shell ve Mobil şirketi yetkililerini sert bir dille eleştirdiği de söylentiler arasınday- dı. Sonunda dün 12 nisan tarihli kararın öngördüğü vergi ayarlamasının fiyatlara yansıtılmasının sakıncalı olduğu, ancak vergi yükünün de milyarlarca lira tutaca- ğından şirketleri büyük zarara sokacağı gö- rüldü. Mobil ve Shell fiyatlannı indirip Pet- rol Ofisi düzeyine çekerken BP ise hiç zam yapmadığmı belinen bir açıklama yaptı. Türk Petrol de önceki gün satışlannı dur- durarak gelişmeleri bekledi. Bu arada şir- ketler üzerindeki vergi yükünü azaltmak üzere 12 nisan tarihli kararın kaldırılma- sı, kaldırma kararının da ilk zammın ya- pıldığı 7 ağustostan geçerli sayılması için çalışmalar yapıldığı da öğrenildi. necek vergiler buna göre hesaplanıyordu. Bu kararın amacı, çeşitli şirketler arasın- daki fiyat farklarını ayarlamak, bir başka önemli amacı da devlete akaryakıt ürün- lerinden gelecek vergi miktarını mümkün olan en yüksek düzeyde tutmaktı. Jşte bu karar, Petrol Ofisi ile Shell ve Mobil arasında bir günlük fiyat farkının doğurduğu tartışmada önemli bir rol oy- nadı. Körfez bunalımı nedeniyle petrol fi- yatları fırladığından, vergilerde temel alı- nacak "en yüksek fiyatlı ürün" çok yük- sek bir düzeye ulaştı. Dolayısıyla akarya- kıt ürünlerinden alınacak vergiler de bü- yük ölçüde yükseldi. Bunun üzerine 8 ağustos gününii "toplanü" halinde geçiren Petrol Ofisi, BP, Shell, Mobil ve Türk Pet- rol, bu yüksek vergi yükünü de fiyatlara yansıtıp yansıtmamak konusunu tartıştılar. Sonunda Shell ve Mobil, akşam üzeri bir açıklama yaparak yeni vergi yükünü yan- sıttıklan ikinci zamtı fiyatlanru açıkiadı- Petrolde 'spekülasyorf Uluslararası Enerji Ajansı'nın kriz toplantısında, dünyada petrol fiyatJarındaki son artışın spekülatif nedenlerden kaynaklandığı belirtildi. Tokyo Borsası Nikkei Endeksi, hızla düşüşe geçerek son ekim 1988 borsa krizinden bu yana en düşük değerine indi. Ekonomi Serrisi — Körfez ve petrol bunalımı, bütün dünyada- ki etkisini, ülkelere göre değişen şiddette sürdürüyor. 21 sanayileş- miş üike temsilcilerinden oluşan Uluslararaı Enerji Ajansı, krizi değerlendirmek üzere toplanarak petrol fiyatlanndaki son artışın spekülatif nedenlerden kaynak- landığını, üye ülkelerin mümkün olduğu kadar az petrol alımı yap- malan gereküğini bildirdi. Bu ara- da çarşamba günü toparlanmaya başlayan, ancak perşembe günü yeniden düşüşe geçen Tokyo Bor- sası, dün de inişine devara etti. Petrol fiyatlanndaki dalgalanma sürerken, Nijerya ve Meksika'run petrol Uretimlerini arttırmaya ka- rar vermesi, piyasalarda rahatlık yarattı. FeCral Batıh sanayileşmiş 21 ül- kenin üyesi bulunduğu Uluslara- rası Enerji Ajansı, dün toplanarak son durumu inceledi. Körfez kri- zi sonucu ortaya çıkan açığın ka- patılması için acil stoklann şim- dilik kullanılmamasına karar ve- rildi. Ajans toplantısında, şu an- da petrol fiyatlanrun yükselmesi- nin, spekülatif nedenlerden kay- TOKYO KRIZI — Krizin başından beri (oparlanamayan Nikkei En- deksi, düşüşte yeni bir rekora doğru gidiyor. naklandığı, henüz açığın etkisini hissettirmediği, ancak fiyatlardaki yükselişin petrole olan talebi de düşürdüğu belirtildi. Batı'mn pet- rol boykotundan henüz etkilen- mediğini beiirten ajans, üye ülke- ler ile firmalara, anormal miktar- larda petrol alımı yapmamalarını önerdi. Ajans, iki hafta sonra ye- niden toplanacak. Beazfai ABD'de. Başkan Geor- ge Busb'un, petrol firmalanm "Körfez'deki krizden yararianarak fiyat arttırmamalan" yolunda uyarmasından sonra Amerikan petrol şirketlerinden BP America, Philips Petroleum ve Conoco, pe- rakende benzin fiyatlarını galon başına 3 ile 4,5 sent arasında dü- şürdüklerini açıkladılar. Avrupa- da ise benzin fiyatlan dalgalan- maya devam ediyor. Borsaüar Tokyo Borsası, dün hareketli bir gün yaşayarak 1988 ekim krizinden beri en düşük dü- zeyine indi. Yüzde 1.04 oranında düşen Nikkei Endeksi, haftayı 27.329.55 puanla kapattı. Nikkei Endeksi, 24 Ekim 1988 son borsa krizinde 27.281.41 puana inmişii. Dünkü endeks, bu krizden sonra- ki en düşük düzeyi simgeliyor. • Irak yönetiminin tsrail'i "saldı- nya hazırlanmakla suçlaması" ve "tsrail saldınsı halinde, çok şid- detli karşılık verecegi" uyarısmda bulunması, Tel Aviv Borsası'nda düşüşe yol açtı. Borsadaki panik üzerine seans dört saat uzatıldı, iş- lem hacmi, herkesin malını satma- sı nedeniyle rekor kırdı. P a r a Körfez bunalımı, Ürdün- de nakit paraya olan talebi büyük bir oranda arttırarak paranın ka- raborsaya düşmesine neden oldu. Dolar, Ürdün'de krizin başladığı gün 662 filken, dün 780 fıle yük- seldi. 1000 fil, ] dinara eşit. Pa- zartesi günü Isviçre bankalanndan dolar getirilmesine karar verilen Ürdün'de, dinarın ekonomik be- lirsiziikler nedeniyle değil, piyasa- da nakit olmmaması yüzünden düştüğü belirtiliyor. Dolar-altuı Borsalardaki geliş- melere paralel olarak, ABD Do- lan dün Tokyo'da 0.07 puan ka- zanarak 149.75 dolardan kapan- dı. Altının ons fiyatı Londra'da hızla yükseldi ve onsu bir ara 387 dolara ulaştı. Berlin: Alır mıydınız?BERLtN — Ortadoğu'da kan gövdeyi götürürken bir savaş olasılığı pek çok işadamımızın günlerden beri uykularını kaçı- nrken "Berlin yazısı da neyin nesi" diye düşünebilirsiniz. Nedeni şu: Irak krizinin pat- lak verdiği günlerde ben Berlin ve Budapeşte'deydim. Avrupa'- run yaşadığı değişim sürecini gözlemeye calışırken Türk işa- damlanrun bu yeni oluşum için- de nasıl bir rol üstlenebilecekle- ri sorusu zaman zaman kafama takıldı. Doğu Berlin Havaalanı'ndan bizi Batı Berlin'deki otelimize göturen taksi şoföriinün biraz da panik içinde, "Dogu satıuk. BaO sennayesi bizi satın alıyor" söz- leri ne denli haklı bilemiyoniA ancak Batı Alman büyük serma- yesinin Doğu Berlin'e göz dikti- ğine kuşku yok. Bunun en çarpı- cı örneği ise Almanya'nın dev kuruluşu Daimler-Benz'in Batı ve Doğu Berlin'in tam birleştiğı noktada savaş öncesinin ünlü Potsdamer Platz'ında satın aldı- ğı büyük arazi. Hitler'in koruganının da bu- lunduğu ve duvar yıkılıncaya ka- dar bakımsız boş bir alan ola- rak kalan bu ürilü Potsdamer Platz'da metrekaresi 1500 mark- tan uçsuz bucaksız bir araziyi sa- tın alan Daimler-Benz, buraya 1 milyar marklık yatırımla 56 bin metrekarelik büro ve mağazalar kompleksi inşa etmeye hazırla- nıyor. Daimler-Benz'in amacı, AJ- manya'daki merkezini Birleşik Almanya'nın geiecekteki baş- kenti Berlin'e taşımak. Daimler- Benz'in "Birleşik Berlin"in gö- beğinde satın aldığı bu arazinin değerinin 3-5 yıl içinde katlana- rak artacağmdan kimsenin kuş- kusu yok. Bugün metrekaresi 1500 marktan alınan arazinin 5 yıl sonraki değerinin en az 10 bin mark (metrekaresi) olacağı söy- leniyor. Enflasyonun olmadığı bir Ülkede böyle bir ı'ant kuşku- suz çok iştah açıcı. Zaten bu nedenle sadece Daimler-Benz değil küçüğünden büyüğüne pek çok Batı Alman kuruluşu ve işadamı Doğu Ber- lin'de "yer kapma" telaşında. Bu "tdaş", bizi Batı Berlin'e götü- ren taksi şoföriinün kıyıda- köşede kalmış küçük evine ka- dar ulaşmış: "Benim evi satın almak isüyor bir girişimci, ama neden sata- yım... Satmara deyince bu kez kiralayahın dediler. Gün başına 50 mark uzerinden 2 yıllık pe- şin kiralamak istiyorlar. Benim ev o kadar eder mi? Evimi ne ya- pacaklar? Gıiya iş için Dogu Bertin'e geldiklerinde otel yeri- ne benim evde kalacaklarraış. Benim renkli TV'yi de begenmi- yorlar. Kendiierininkini getire- cekiermiş. Ben bu işleri anla- mam. Eşyalanmı falan gelirip evi de kiraladık deyip sonradan üstiine mi otoracaklar? Moikü- mü etimden mi almaya çaUşıyor- lar, anlamıyorum..." Doğu Berlinli şoförümüz ken- di dertlerini anlatmaya devam ederken Doğu'daki işletmelerin ve insanlann son dönemdeki du- rumlarıyla ilgili çarpıcı ipuçlan da veriyor: "Duvar yıkılmadan önce ek- meği 1.05 marka alırdık. Duvar yıkıldı. Bizim ekmek fınnlan bi- rer birer ortadan kayboldu. Şim- di aynı fınnlar Batı Alman giri- şimcilerle biriikte işletiliyor. Ger- çi ekmeğin kalitesi biraz düzel- di, ama fiyatı 3 katına çıkü, 2.99 mark oldu. Ama biz Batı'daki- ler kadar kazanmıyoruz ki... On- lar 2500 mark kazamrken biz burada 1000 mark dolaylannda kazaruyonız. Buna karşılık on- lar aynı ekmeğe 1.50 mark öder- ken biz iki katmı ödüyoruz... Ta- bii çoğumuz ödeyemiyor, çünkü gücü yok. Bu sefer ne yapıyo- ruz?.. Batı'daki dükkânlara ko- şup; ekmeğimizi, yiyeceğimizi daha ucuza oradan sağlamaya calışıyonız. Yani değişen bir şey yok. Biz yine kuyruktayız. Eski- den maJ olmadığı için burada dükkânlann önünde kuyruklar oluştururduk. Şimdı daha ucu- za alabilmek için Batı'daki dük- kânlann önünde kuyruklar oluş- turrnaya başladık. Şoförümüz ekmek konusunu anlatırken duvann yıkılmasııun ardından Doğu'daki işletmelerin nasıl birer birer ortadan kaybol- duklannı da kavnyoruz. Kendisi geçen yıl bir mobilya atelyesin- de çalışıyormuş. Duvar yıkıldık- tan sonra o işletme de kapanmış. Işletmenin iyi yöneticisi, muhte- melen bir Batı Alman girişim- ciyle anlaşıp önce işletmeyi ka- patrmşlar. Daha sonra da yeni bir işletme gibi yeni bir isimle açıp, işlerine yarayan işçilerle ye- niden üretime başlamışlar. Doğu Berlin'de konuştuğu- muz diğer Almanlardan da edin- diğimiz izlenim şu ki hemen tü- zevk, "tüketmek", seyahat et- mek, yeni ülkeler "keşfetmek" sanırız pek çoğu için özlenen bir düş. Bunun çarpıcı bir örneğine, Berlin'de yaz sonu indirimU sa- uşlann başladığı 30 temmuz gü- nü tanık olduk. Batı Berlin'de büyük süpermarketlerin bulun- duğu alışveriş merkezleri insan seünden geçihniyordu. 30 dere- celik sıcağa ve itiş kakışa ragmen merakımzı yenemeyip de mağa- zaların içine girmeyi başardığı- nızda ise şekerden topluiğneye, raptiyeden tarağa her malı ozun uzadıya inceleyen, elleyen, evirip çeviren, öbek öbek insan kala- balığıyla karşılaşryordunuz. Ger- çi kasa önlerindeki kuyruklar; satış tezgâhlannın önlerindeki kalabalığa oranla daha müteva- zıydı, ancak ertesi günkü Alman basınında indirimli satışlara manşetten yer veriliyor ve savaş sonrasının rekor satışlannın ya- pıldığından bile söz ediliyordu. Doğu Almanlar şimdilik ucuz giysilere, fiyatı düşük eşyalara rağbet ediyorlar. Çünkü gilçleri ona yetiyor. Ancak uzmanlar, birleşmenin ardından zaman içinde iki tarafta fiyatların eşitleneceğini, insanlann gelirleri arasındaki farklılığın da bir öl- çüde giderilecefini, yani bir sü- re sonra Doğu Alman işçisinin de Batı'dakıne benzer para ka- zanabileceğini belirtiyorlar. Ba- mü eskiden gdeceklerine güven- le bakarken şimdi belirsizlikler- le bilinmezlerle dolu bir gelecek- le karşı karşıya bulurmanın te- dirginliğıni yaşıyorlar. Bu arada başlıca şikâyet konularından biri de Berlin sokaklannı dolduran Rumen Çingeneler. Romanya 1 daki rejim değişikliğinden son- ra duvarlann da yıkılmasıyla so kaklara dökülen Çingenelerin başlıca karargâh noktalarından biri Berlin. Çingenelerden "vsriıkJı" olanlan kendi kara- vanlannda kalıyor, "yoksullan" tren ıstasyonlanmn önünde ya da içinde yatıyor. Zaten gerek Doğu gerekse Batı Berlin sokak- lan şu sıralar Rumen dilenciler- den geçiuniyor. Yolda yürürken Türkiye"dekine bile taş çıkarta- cak sıklıkta çocuğundan büyü- ğüne esmer tenli Çingeneler ya- nınıza yanaşıp para istiyor. Bu tür şeylere hiç alışık olmayan Doğu Alman vatandaşlan ise "Duzenimizi bozduiar. Sokakla- nmızı pisletiyorlar. Hırsızlık ya- pıyorlar. Son aylarda hırsızlık, görülmemiş düzeylerde arttı" di- yerek bol bol şikâyet ediyorlar. Ama ne kadar şikâyet ederler- se etsinler, gelecek ne kadar be- lirsizliklerle dolu olursa olsun, "Keşke duvar yılalmasaydı" de- miyorlar. Şu an için ceplerinde paralan olmasa da Batı'daki eş- yalara "bakmak" bile büyük tı'nın tanmmış mağaza zincirle- rinden VVertbeim da bundan emin olmalı ki Batı Berlin'deki dev süpermarketiyle yetinmeye- rek Doğu Berlin'de Avrupa'mn en büyük department storeunu inşa etmeye hazırlanıyor. VVertheim'ın bu dev projesi, Doğu Berlin için son dönemde hazırlıklan tamamlanmış 500 in- şaat projesinden sadece biri. Za- ten Doğu Berlin şu sıralar bir in- şaat alanı gibi. Çok iyi konın- muş tarihi yapılann yani sıra dikkati çeken en belirgin olgu; yeni inşaatlar. Örneğin Alman- ya'daki Fransız ve Amerikan bü- yükelçilikleri, Berlin'in başkent olduğu yyllardaki büyükelcilik binalannın ayrusını yeniden vap- maya haarlanıyorlar. Aynca Berlin başkent olduğunda bura- ya taşınacak 80 bin dolaylann- daki bürokrat için gerekli yapı- lar planlanıyor. Bugün nüfusu 4 milyon 300 bin olan Berlin'in başkent olduktan sonra 2000 yı- lındaki nüfusu 6 milyon olarak hesaplanıyor ve o güne kadar 800 bin yeni konutun inşasırun gerekliliği belirtiliyor. Bu hızlı oluşum içinde Türk girişimcileri, taahhüt şirketleri nasıl bir rol üstlenebilirler? Ba- tı Alman girişimciler, bu pasta- dan Türklere pay bırakırlar mı? Berlin'e bu dönemde giden bir gazeteci için bu sorulara takıl- mamak mümkün mü?• • 1 "I 1 "B ^ e k m e S i n kalitesi biraz dflzel- yalara "bakmak" bile büyük mamak mttmkün mü? Ihracatçı beklemede Kişi hesapları serbestE k o n o m i Servisi — I r a k ' l a i ş y a p a n ihra- f V v ^ L - i h r a r a t c V I r ^ f i v a d r f ' I 7 R n f f ! I T f T ' V ' R S V ! T S f f i n L f n f K V L l H f c a t ç ı f i r m a i a r ı n t ü m d i k k a t l e r i Körfez'deki ge- M J i r Ç O K m T d C a i Ş i r K e i l , v a a e i l J U M U d U L İ M J a U S U k İ i m . i i i i M ^ K M j ^ j r v e K t ' İ A k B ü ü k l i l i k l i i d d l u l i Ekonomi Servisi — Irak'la iş yapan ihra- catçı firmaiarın tüm dikkatleri Körfez'deki ge- lişmelerde. Irili ufaklı birçok ihracat şirketi, vadeli akreditifle sattıklan malların parasını alabilmek için Körfez krizinin "tatlıva baglanmasını" bekliyor. Dış Ticaret Sermaye Şirketleri, Irak riskini genellikle yabancı ban- kaların sırtlarına yükledikleri için daha "soğukkanlı" gözükürlerken Güneydoğu ille- rinden Irak ve Kuveyt'e yaş sebze, meyve ih- racatı yapan küçük firmalarda "telaş" var. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin "zorunlu ekonomik vapnnm" karanndan son- ra Türkiye'den Irak ve Kuveyt'e yapılan ihra- cat tamamen durdu. Konseyin ambargo kap- samı dışında bıraktığı ilaç ve gıda maddeleri ihracatım yapabilmek için de ihracatçı firma- iarın Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarhğı'ndan izin almaları gerekiyor. İhracat çevrelerinden edinilen bilgiye göre 1987 yılı ortalarından beri Irak'la herhangi bir ticari protokolün bulunmaması Türkiye'nin Irak'a olan ihracatım düşük bir seviyede tut- tu. Irak'la olan ticari ilişkilerin 400 milyon do- larbk Eximbank kredisinden sonra canlanması bekleniyordu. Türk şirketleri ile Irak arasın- daki "protokol dışı" ticaret ise ya peşin ya da vadeli akreditif yoluyla hallediliyordu. Nakit karşılığı mal satamayan ve vadeli işlemin ris- kini almak istemeyen ihracatçı firmalar ise Iraklı ihracatçilan bankalardan kredi almaya zorluyorlardı. Böylece risk bankaların sırtına biniyor, ihracatçı şirket "gönül rahatlığıyla" malını yüklüyordu. Genellikle yabancı banka- ların üstlendikleri Irak riskinin faturası da "»ğır" oluyor ve Irak'a açılan kredilerin faizi dolar bazında übor-t-12" hatta daha yukarı bile olabiliyordu. Iraklılar da nakit ödeme ye- rine piyasanın en az 10 puan üzerindeki bu faiz haddiyle kredi olarak ithalat yapıyorlardı. Dış ticaret sermaye şirketlerinin yöneticileri riski bankalann sırtına yükleyen bu sisteme rağmen ciddi boyutlarda olmasa bile hemen hemen tüm ihracat şirketlerinin Irak'tan alacaklı ol- duklarını söylüyorlar. Türkiye'nin ambargoya katılma kararından önce Irak'a başta elektrik malzemeleri, tekstil ürünleri ve bakliyat gibi çok çeşitli ürünlerin satışını gerçekleştiren Tekfen Dış Ticaret'in Genel Müdür Başyardımcısı Sinan Karaca, ge- çen yıldan bu yana Irak'la olan işlerin yavaş- irçok ihracat şirketi, vadeli akreditifle sattıklan mallan alabilmek için krizin çözümlenmesini bekliyor. Dış ticaret sermaye şirketleri Irak riskini yabancı bankalara yükledikleri için 'soğukkanlı.' iSES Türkiye-Kuveyt dış ticaret INMCAT 1) Canlı hayvan 2) E! ve sakataı 3) Sût ürûnleri 4) Venılen kok 5) Meyveler 6) Hububat ve un 7) Halılar 8) Örûlmemış giyim 9) Cam ve cam esya 10) Mobılyalar 11) Diğer maddeler tTNJkUT 1) Kayun tıağırsağı 2) Petrol yağları 3) Petrol gazian 4) Ham post ve deri 5) Gûbreler 1MI »** 167.137 47.376 7434 1.880 15473 57 226 2030 1531 5.521 4.978 999 23 189 80.514 510 4.935 74 223 668 — i: (Bin S) 1M0 (•cak-aapt) 70.M4 23 534 2546 1.255 3536 22 299 864 570 8.117 1625 791 10 727 45.300 586 _ 40 640 322 3580 1) Carrt hayvan 2) Et ve sakatat 3) Sût ûrûnteri 4) YensSenüık 5) Sebze meyve 6)Sabunlar 7)Rasa<ier 8} Ka*t ve karffin 9} Sentetik Mer 10) Dotama eşya 11) Oemır ve çei* 12) Demir çefttten eşya 13) Makineier 14) Elektrikiî maMne 15) Dtğer mafcleiet 445.3*5 3E0 5.909 6.131 24.572 8436 9.958 26.963 13.473 8.937 13079 145.955 25.584 15716 25.032 115.284 İTMUT t) Kcyun 2) Hurnıa 3) Patmmeyvesi 4) Tuz. kûkûrt, i 5; Ham petrof 6) Petrol yağfan 7) Petroi gazlan 8)6t*retef 9} Kımyasal maddelef 10) H»m post ve derıte' 11) Yapağı ve yûn 12 Bğ maddeleı 1.MS.705 2.106 585 61 20.544 1.534.601 22.288 21.691 18914 18.531 6.870 557 2959 42 356 1588 21.147 2922 7.728 7.110 5.071 8.030 5 786 37.677 6.443 5934 8.788 43.595 75MK Irak ve Kuveyt'in Ankara Büyükelçiliklerinin bankalardaki idari hesapları ve elçilik personelinin kişisel mevduatları ile Türkiye'deki iki ülke turistlerinin bankalarla ilgili hak ve alacaklarına ilişkin işlemler serbest bırakıldı.Kiralık kasalardan da yararlanılabilecek. Şirket hesaplarının dondurulması ise sürüyor. 186 1.626 584 12 386 669150 13.587 19.996 1203 3822 4.932 1.197 1.936 ladığını belirterek "Şüpheli alacaklarımız ra- hatsız edici bir miktarda degil" dedi. Karaca sözlerine şöyle devam etti: "Tüm dış ticaret şirketlerinde irili ufaklı birtakırn alacaklar var- dır. Zaten bir pazardan tamamen elinizi ete-' ginizi çekerseniz, işler açılsa bile bir daha o pazara girmeniz çok zor olur. Bu yüzden az da olsa birtakım riskleri almak zorundaydık. Bizim şirketin alacakları, sanıyonım milyon dolar mertebesinden daha azdır." Koç Grubu'na bağb Ram Dış Ticaret'in Irak bölgesi satış müdürü Serdar Suaip ise Ram- ın Irak'la kesinlikle garantisız işlere girmedı- ğini belirterek "Biz tamamen yabancı banka- lardan kredi alarak bize peşin ödeme yapan Irak firmalarıyla çalışıyorduk" şeklinde ko- nuştu. Irak'la büyük ölçüde iş yapan ENKA Hol- ding'e bağlı ENKA Pazarlama'nın Genel Mü- dürü Engin Bora ise şirketlerinin bu ulkeden "birkaç" milyon dolarlık aJacağı bulunduğunu söyledi. Krizden önce Irak'a tekstil, kablo ve çeşitli sanayi ürünleri yolladıklarını kaydeden Bora, diğer şirketler gibi ENKA'nın da Irak riskini büyük ölçüde yabancı bankalara yük- lediğini bildirdi. Cumhuriyet Günej İlleri Bürosu'nun habe- rine göre Mersin Ticaret Odası Başkanı Ah- met L'yar, her iki ülkeye ihracat yapan firma- ların zor durumda kaldıklarını belirterek şun- lan söyledi: "Her iki ülkeye gönderilmek üzere hazırlanan mallar bekletiliyor. Bekletilmeye tahammülü olmayan yaş sebze ve meyve gibi mallarda sorun daha büyük. Ekonomik yön- den büyük zararlar var. Bizim için Kuveyf pa- zan Irak'tan çok daha önemliydi." Öte yandan Türkiye Müteahhitler Birliği Yönetim Kurulu dün Devlet Bakanı Işın Çe- lebi'yi ziyaret ederek bölgede iş yapan şirket- lerin sorunlarını anlaitılar. ANKA'nın habe- rine göre birlik başkanı Kadir Sever, Çelebi- ye konuyla ilgili bir mektup verdi. ANKARA <AA) — Irak ve Ku- veyt'in Ankara büyükelçilikleri- nin bankalardaki idari hesapları ve elçilik personelinin bankalar- daki kişisel mevduatları ile Türki- ye'de bulunan iki ülke turistleri- nin bankalarla ilgili hak ve ala- caklarına ilişkin işlemler serbest bırakıldı. AA muhabirinin edindiği bilgi- ye göre Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarhğı (HDTM), Merkez Bankası'na gönderdiği talimatla, iki ülke elçilik mensuplanmn ya- ni sıra Türkiye'de bulunan Irak ve Kuveytli turistlerin bankalardaki hesaplannın serbest bırakılması- nı istedi. Merkez Bankası da banka ve özel finans kurumlarına birer ta- Iimat göndererek söz konusu he- sapların serbest bırakıldığını du- yurdu. Buna göre iki ülkenin Türkiye'- deki elçilik mensuplan ile turistik amaçla Türkiye'de bulunan va- tandaşlan, Türkiye'deki banka- larda bulunan hesaplarını kulla- nabilecekler. Irak ve Kuveyt uy- ruklu kişiler, bankalardaki kira- lık kasalarmdan da serbestçe ya- rarlanabilecek. Irak ve Kuveyt uyruklu şirket ve kuruiuşlann bankalardaki tüm hesapları ile hak ve alacaklarının dondurulması uygulamasma ise devam edüiyor. Merkez Bankası'- nın bankalara ve özel finans ku- rumlanna gönderdiği talimatta ayrıca, "Türk mevzuatı hükiim- lerine göre kurulup Türkiye'de fa- aliyette bulunan. ancak sermaye yapısı itibanyla Irek ve Kuveyt kaynaklı hissedarlan olan şirket- lerin ynrtiçindeki faaiiyetlerine berhangi bir sınırtama getirilme- mekle berabcr, bu şirketlerin Irak ve Kuveyl kaynaklı sermaye pay- lannın saoşı ikinci bir emre kadâr durdurulmuştar" denildi. Özellikle Türkiye'ye turist ola- rak gelen Irak ve Kuveyt vatan- daşlan, ellerindeki çeklerin ban- kalar tarafından bozulmaması ne- deniyle yabancı bir ülkede para- sızlıkla yüz yüze kalmışlardı. Bir kısım turistin, bankalardaki kira- lık kasalara pasaportlannı da bı- rakması ve her türlü işlemin dur- durulması nedeniyle bunları geri alamaması, Türkiye'de tümüyle mahsur kalması tehlikesini günde- me getirmişti. CanonFaks'layın... Canon'layın BURO UAKİNELERİ TİCARET A Ş MERKEZ/BTANeU. TEL 151 56 20 (9 HAT) FAKS 143 78 16 M M N M J I * LTD. ŞTL TEL 13 76 19-13 7304 MİMflA/BOflMAŞA.Ş. TEL1672SM İZI*MWY* A.Ş TEL 13! 175-255 650 TRABZON.'KAn-MAKKOU. ŞTİ TR: 17820-12940
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle