Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
// AĞUSTOS 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13
KÖRFEZ KRİZİ...KORFEZ KKİZİ... KÖRFEZ Kl
Akaryakıtta geri adım
EKONOMIDE KUUS
MERALTAMER
indİrİJDl Mobil ve Şhell, önceki gün açıkladıkları
zammı geri aldılar. îki şirketin fiyatlan da 7 ağustos tarihli
düzeyine indi. Şirketlerin ikinci zammınm, petrol
fiyatlanndaki fırlamanın yol açtığı ek vergi yükünü
ürünlerine yansıtmalarından kaynaklandığı öğrenildi.
AYŞEN GÜR
Mobil ve Shell, önceki gün açıkladıkla-
rı akaryakıt zamlannı dün geri aldılar. Fir-
malar dün öğle Uzeri yaptıklan açıklama-
ya göre 7 ağustos tarihli fiyatlarına geri
döndüler.
Önceki gün yapılan Shell ve Mobil zam-
mı hem hükümet çevrelerinde, hem bayi-
lerde, hem de tüketiciler arasında büyük
yankı yarattı. 7 ağustosta dünyada Körfez
bunalımı nedeniyle ham petrol fıyatlanrun
hızla tırmanması, Petrol Ofisi'nin ardından
da diğer şirketlerin yani Shell, Mobil, BP
ve Türk Petrol'ün zam yapmasına yol aç-
mıştı. Ancak aradan iki gün geçmeden
Sheil ve Mobil'in ikinci bir zam açıklama-
sı Uzerine piyasada kargaşa doğdu. Tüke-
ticiler, şirketler arasındaki fiyat farkının ne-
denini anlamaya çalışırken, dün Petrol Ofi-
si benzin istasyonlarına da kısıtlı oranda
maj aktarılmaya başlandı. Yetkililer, ara-
daki fiyat farkından ötürü bazı Petrol Ofisi
bayilerinin Petrol Ofisi'nden 7 ağustos ta-
rihli fiyatlara göre aldıkları nispeten
"BCUZ" benzinin bir bölümünü 9 ağustos
tarihli "pahalı" ürünü satan Shell ve Mo-
bil bayilerine satarak haksız kazanç elde
etmeye çalıştıklannı, bunun üzerine Petrol
Ofisi'nin tedbir alarak bayilerine aktardı-
ğı rtıal miktarını düşürdüğünü açıkladılar.
ISTANBULDA AKARYAKITIN SON DURUMU (TL)
Shell ve Mobil'in ikinci zammının nedeni
ise hern petrol fiyatlarmın artışından, hem
de Türkiye'nin benzin konusundaki "ken-
dine özgii" uygulamalarından kaynaklanı-
yordu. Türkiye'ye ham petrol, devlete ait
4 Tüpraş rafinerisiyle Shell, Mobil ve BP'ye
ait Mersin'deki Ataş Rafinerisi'ne geliyor.
Daha sonra raflneriden işlenmiş olarak çı-
kan akaryakıt ürünlerine yığınla fon ve ver-
gi biniyor. Bu vergiler, rafineriden çıkan
akaryakıtın maliyetini neredeyse iki katı-
na çıkarıyor. Daha sonra şirketler akarya-
kıt ürünlerini alarak bayilerine dağıtıyor.
Benzinde "liberalizasyon" dönemine geçil-
diğinde, tüketiciyi korumak amacıyla 12 ni-
san tarihinde bir karar çıkartılarak akar-
yakıt ürünlerinin vergilendirilmesi yeniden
düzenlenmişti. Bu karara göre akaryakıt
ürünlerinin, "en yüksek rafineri fiyatı" baz
alınarak vergilendirilmesi öngörülüyordu.
Yani rafinerilerden çıkan en yüksek fiyatlı
ürün lemei aJınaraJc, bütün şirketlerce öde-
Erdemir'e
yeni rakip
• ANKARA (ANKA) —
Türkiye Demir ve Çelik
Işletmeleri (TDÇİ) Genel
MOdürü Sencer Imer,
Toyota ve Peugeot
fabrikalarının devreye
girmesiyle Türkiye'nin yassı
mamul ihtıyacının büyük
bir hızla artacağırn, artan
bu ihtiyacı Erdemir'in tek
başına karşılamasının
mümkün olmadığını
belirterek, "Türkiye'nin
ikinci bir yassı mamul
fabrikasını geciktirecek
zamanı yok" dedi. Sencer
tmer yaptığı açıklamada,
otomotiv sanayii, gemi
inşaa sanayii ve makine
sanayiindeki gelişmelere
ayak uyduran yeni bir yassı
mamul fabrikasına
kesinJikle ihtiyaç olduğunu
belirterek bu fabrikanın
Iskenderun Demir-Çelik
Işletmeleri'nde kunllacağım
bildirdi.
GarantFnin
kârı
• Ekonomi Senisi —
Hisse senetleri İMKB'de
işlem gören Garanti
Bankası, 1990 yılının ilk
altı ayı sonunda 80.6 milyar
lira vergi öncesi kâr sağiadı.
Bankanın geçen yılın aynı
dönemindeki kârı 3.2
milyar lira olarak
gerçekleşmişti. Haziran
sonu itibanyla özvarlıkları
351.6 milyon liraya ulaşan
Garanti Bankası'nın ilk aJtı
ay sonundaki net faiz geliri
ise 201.9 milyar lira oldu.
Garanti Bankası, geçen
aylarda ödenmiş
sermayesinin yüzde 15'lik
bölümünü halka açmıştı.
İMP halka
açıhyor
• Ekonomi Servisi —
tstanbul Motor Piston ve
Pim Sanayi AŞ'nin
Yönetim Kurulu Başkanı
Muammer Dereli, dün
yaptığı basın toplantısında
IMP hisselerinin %15'inin
borsa kanalıyla halka
açılacağını açıkladı. İMP
hisseleri 20 ağustos
pazartesi gününden itibaren
Dışbank aracılığıyla
borsada 10.000 TL.'den
satışa çıkartılacak.
Sovyet
reklamcılar
• Ekonomi Servisi —
Sovyetler Birliği Reklam
Ajansları Derneği Başkanı
Igor Borzenkov, Türkiye
Reklamcılar Derneği
Başkanı Ersin Salman'a
gönderdiği bir rriektupta,
Azerbaycan Sovyet
Cumhuriyeti'nde kurulu bir
reklam ajansının bir Türk
reklam ajansıyla ortaklık
arayışı içinde olduğunu
bildirdi. Türkiye-Sovyetler
Birliği ve Türkiye-
Azerbaycan ilişkiierindeki
ilginç ve olumlu
gelişmelerin yeni bir boyutu
olarak değerlendirilen bu
talep, Reklamalar Derneği
tarafından üyelerine
duyuruldu.
Londra'da
talıvil satışı
• ANKARA (UBA) —
Türkiye Londra Menkul
Değerler Borsası'nda
"Daiwa Europe Limited"
aracılığı ile 150 milyon
dolarlık tahvil ihraç ederek
borçlandı.
PETROL GÜNLÜGÜ-PİYASALAR
1
İkinci akaryakıt zammı, "bir günlük"
uyânıkların ortaya çıkmasına neden oldu. Bazı Petrol Ofisi
bayileri, 7 ağustos tarihli, nispeten ucuz fiyattan aldıkları
kendi benzinlerinin bir bölümünü 9ağustos tarihli yüksek
fiyattan Shell ve Mobil'e satmaya kalkıştı.
lar. Bu arada BP'nin de fiyatlarını yeniden
ayarlayarak bayilere ulaştırdığı, ancak ka-
muoyuna duyurmadığı da öne sürüldü.
Akaryakıt piyasasının "doğal tekeli" Pet-
rol Ofisi ise 8 ağustos gününü kararsızlık
ve hükümetle temas halinde geçirdi. Bir ara
Petrol Ofisi'nin de fiyatlarını
"ayariayacagı'' söylendi. Ancak Körfez bu-
nalımı, petrol şoku ve zincirleme zam bek-
lentisi içinde olan kamuoyuna iki gün için-
de ikinci zam bildirmenin sakıncaları göz
önüne alındığından açıklama yapılmadı.
Bu arada Devlet Bakanı Mehmei Keçeci-
ler'm Shell ve Mobil şirketi yetkililerini sert
bir dille eleştirdiği de söylentiler arasınday-
dı.
Sonunda dün 12 nisan tarihli kararın
öngördüğü vergi ayarlamasının fiyatlara
yansıtılmasının sakıncalı olduğu, ancak
vergi yükünün de milyarlarca lira tutaca-
ğından şirketleri büyük zarara sokacağı gö-
rüldü. Mobil ve Shell fiyatlannı indirip Pet-
rol Ofisi düzeyine çekerken BP ise hiç zam
yapmadığmı belinen bir açıklama yaptı.
Türk Petrol de önceki gün satışlannı dur-
durarak gelişmeleri bekledi. Bu arada şir-
ketler üzerindeki vergi yükünü azaltmak
üzere 12 nisan tarihli kararın kaldırılma-
sı, kaldırma kararının da ilk zammın ya-
pıldığı 7 ağustostan geçerli sayılması için
çalışmalar yapıldığı da öğrenildi.
necek vergiler buna göre hesaplanıyordu.
Bu kararın amacı, çeşitli şirketler arasın-
daki fiyat farklarını ayarlamak, bir başka
önemli amacı da devlete akaryakıt ürün-
lerinden gelecek vergi miktarını mümkün
olan en yüksek düzeyde tutmaktı.
Jşte bu karar, Petrol Ofisi ile Shell ve
Mobil arasında bir günlük fiyat farkının
doğurduğu tartışmada önemli bir rol oy-
nadı. Körfez bunalımı nedeniyle petrol fi-
yatları fırladığından, vergilerde temel alı-
nacak "en yüksek fiyatlı ürün" çok yük-
sek bir düzeye ulaştı. Dolayısıyla akarya-
kıt ürünlerinden alınacak vergiler de bü-
yük ölçüde yükseldi. Bunun üzerine 8
ağustos gününii "toplanü" halinde geçiren
Petrol Ofisi, BP, Shell, Mobil ve Türk Pet-
rol, bu yüksek vergi yükünü de fiyatlara
yansıtıp yansıtmamak konusunu tartıştılar.
Sonunda Shell ve Mobil, akşam üzeri bir
açıklama yaparak yeni vergi yükünü yan-
sıttıklan ikinci zamtı fiyatlanru açıkiadı-
Petrolde 'spekülasyorf
Uluslararası Enerji
Ajansı'nın kriz
toplantısında, dünyada
petrol fiyatJarındaki son
artışın spekülatif
nedenlerden kaynaklandığı
belirtildi.
Tokyo Borsası Nikkei
Endeksi, hızla düşüşe
geçerek son ekim 1988
borsa krizinden bu yana
en düşük değerine indi.
Ekonomi Serrisi — Körfez ve
petrol bunalımı, bütün dünyada-
ki etkisini, ülkelere göre değişen
şiddette sürdürüyor. 21 sanayileş-
miş üike temsilcilerinden oluşan
Uluslararaı Enerji Ajansı, krizi
değerlendirmek üzere toplanarak
petrol fiyatlanndaki son artışın
spekülatif nedenlerden kaynak-
landığını, üye ülkelerin mümkün
olduğu kadar az petrol alımı yap-
malan gereküğini bildirdi. Bu ara-
da çarşamba günü toparlanmaya
başlayan, ancak perşembe günü
yeniden düşüşe geçen Tokyo Bor-
sası, dün de inişine devara etti.
Petrol fiyatlanndaki dalgalanma
sürerken, Nijerya ve Meksika'run
petrol Uretimlerini arttırmaya ka-
rar vermesi, piyasalarda rahatlık
yarattı.
FeCral Batıh sanayileşmiş 21 ül-
kenin üyesi bulunduğu Uluslara-
rası Enerji Ajansı, dün toplanarak
son durumu inceledi. Körfez kri-
zi sonucu ortaya çıkan açığın ka-
patılması için acil stoklann şim-
dilik kullanılmamasına karar ve-
rildi. Ajans toplantısında, şu an-
da petrol fiyatlanrun yükselmesi-
nin, spekülatif nedenlerden kay-
TOKYO KRIZI — Krizin başından beri (oparlanamayan Nikkei En-
deksi, düşüşte yeni bir rekora doğru gidiyor.
naklandığı, henüz açığın etkisini
hissettirmediği, ancak fiyatlardaki
yükselişin petrole olan talebi de
düşürdüğu belirtildi. Batı'mn pet-
rol boykotundan henüz etkilen-
mediğini beiirten ajans, üye ülke-
ler ile firmalara, anormal miktar-
larda petrol alımı yapmamalarını
önerdi. Ajans, iki hafta sonra ye-
niden toplanacak.
Beazfai ABD'de. Başkan Geor-
ge Busb'un, petrol firmalanm
"Körfez'deki krizden yararianarak
fiyat arttırmamalan" yolunda
uyarmasından sonra Amerikan
petrol şirketlerinden BP America,
Philips Petroleum ve Conoco, pe-
rakende benzin fiyatlarını galon
başına 3 ile 4,5 sent arasında dü-
şürdüklerini açıkladılar. Avrupa-
da ise benzin fiyatlan dalgalan-
maya devam ediyor.
Borsaüar Tokyo Borsası, dün
hareketli bir gün yaşayarak 1988
ekim krizinden beri en düşük dü-
zeyine indi. Yüzde 1.04 oranında
düşen Nikkei Endeksi, haftayı
27.329.55 puanla kapattı. Nikkei
Endeksi, 24 Ekim 1988 son borsa
krizinde 27.281.41 puana inmişii.
Dünkü endeks, bu krizden sonra-
ki en düşük düzeyi simgeliyor.
• Irak yönetiminin tsrail'i "saldı-
nya hazırlanmakla suçlaması" ve
"tsrail saldınsı halinde, çok şid-
detli karşılık verecegi" uyarısmda
bulunması, Tel Aviv Borsası'nda
düşüşe yol açtı. Borsadaki panik
üzerine seans dört saat uzatıldı, iş-
lem hacmi, herkesin malını satma-
sı nedeniyle rekor kırdı.
P a r a Körfez bunalımı, Ürdün-
de nakit paraya olan talebi büyük
bir oranda arttırarak paranın ka-
raborsaya düşmesine neden oldu.
Dolar, Ürdün'de krizin başladığı
gün 662 filken, dün 780 fıle yük-
seldi. 1000 fil, ] dinara eşit. Pa-
zartesi günü Isviçre bankalanndan
dolar getirilmesine karar verilen
Ürdün'de, dinarın ekonomik be-
lirsiziikler nedeniyle değil, piyasa-
da nakit olmmaması yüzünden
düştüğü belirtiliyor.
Dolar-altuı Borsalardaki geliş-
melere paralel olarak, ABD Do-
lan dün Tokyo'da 0.07 puan ka-
zanarak 149.75 dolardan kapan-
dı. Altının ons fiyatı Londra'da
hızla yükseldi ve onsu bir ara 387
dolara ulaştı.
Berlin: Alır mıydınız?BERLtN — Ortadoğu'da kan
gövdeyi götürürken bir savaş
olasılığı pek çok işadamımızın
günlerden beri uykularını kaçı-
nrken "Berlin yazısı da neyin
nesi" diye düşünebilirsiniz.
Nedeni şu: Irak krizinin pat-
lak verdiği günlerde ben Berlin
ve Budapeşte'deydim. Avrupa'-
run yaşadığı değişim sürecini
gözlemeye calışırken Türk işa-
damlanrun bu yeni oluşum için-
de nasıl bir rol üstlenebilecekle-
ri sorusu zaman zaman kafama
takıldı.
Doğu Berlin Havaalanı'ndan
bizi Batı Berlin'deki otelimize
göturen taksi şoföriinün biraz da
panik içinde, "Dogu satıuk. BaO
sennayesi bizi satın alıyor" söz-
leri ne denli haklı bilemiyoniA
ancak Batı Alman büyük serma-
yesinin Doğu Berlin'e göz dikti-
ğine kuşku yok. Bunun en çarpı-
cı örneği ise Almanya'nın dev
kuruluşu Daimler-Benz'in Batı
ve Doğu Berlin'in tam birleştiğı
noktada savaş öncesinin ünlü
Potsdamer Platz'ında satın aldı-
ğı büyük arazi.
Hitler'in koruganının da bu-
lunduğu ve duvar yıkılıncaya ka-
dar bakımsız boş bir alan ola-
rak kalan bu ürilü Potsdamer
Platz'da metrekaresi 1500 mark-
tan uçsuz bucaksız bir araziyi sa-
tın alan Daimler-Benz, buraya 1
milyar marklık yatırımla 56 bin
metrekarelik büro ve mağazalar
kompleksi inşa etmeye hazırla-
nıyor.
Daimler-Benz'in amacı, AJ-
manya'daki merkezini Birleşik
Almanya'nın geiecekteki baş-
kenti Berlin'e taşımak. Daimler-
Benz'in "Birleşik Berlin"in gö-
beğinde satın aldığı bu arazinin
değerinin 3-5 yıl içinde katlana-
rak artacağmdan kimsenin kuş-
kusu yok. Bugün metrekaresi
1500 marktan alınan arazinin 5
yıl sonraki değerinin en az 10 bin
mark (metrekaresi) olacağı söy-
leniyor. Enflasyonun olmadığı
bir Ülkede böyle bir ı'ant kuşku-
suz çok iştah açıcı.
Zaten bu nedenle sadece
Daimler-Benz değil küçüğünden
büyüğüne pek çok Batı Alman
kuruluşu ve işadamı Doğu Ber-
lin'de "yer kapma" telaşında. Bu
"tdaş", bizi Batı Berlin'e götü-
ren taksi şoföriinün kıyıda-
köşede kalmış küçük evine ka-
dar ulaşmış:
"Benim evi satın almak isüyor
bir girişimci, ama neden sata-
yım... Satmara deyince bu kez
kiralayahın dediler. Gün başına
50 mark uzerinden 2 yıllık pe-
şin kiralamak istiyorlar. Benim
ev o kadar eder mi? Evimi ne ya-
pacaklar? Gıiya iş için Dogu
Bertin'e geldiklerinde otel yeri-
ne benim evde kalacaklarraış.
Benim renkli TV'yi de begenmi-
yorlar. Kendiierininkini getire-
cekiermiş. Ben bu işleri anla-
mam. Eşyalanmı falan gelirip
evi de kiraladık deyip sonradan
üstiine mi otoracaklar? Moikü-
mü etimden mi almaya çaUşıyor-
lar, anlamıyorum..."
Doğu Berlinli şoförümüz ken-
di dertlerini anlatmaya devam
ederken Doğu'daki işletmelerin
ve insanlann son dönemdeki du-
rumlarıyla ilgili çarpıcı ipuçlan
da veriyor:
"Duvar yıkılmadan önce ek-
meği 1.05 marka alırdık. Duvar
yıkıldı. Bizim ekmek fınnlan bi-
rer birer ortadan kayboldu. Şim-
di aynı fınnlar Batı Alman giri-
şimcilerle biriikte işletiliyor. Ger-
çi ekmeğin kalitesi biraz düzel-
di, ama fiyatı 3 katına çıkü, 2.99
mark oldu. Ama biz Batı'daki-
ler kadar kazanmıyoruz ki... On-
lar 2500 mark kazamrken biz
burada 1000 mark dolaylannda
kazaruyonız. Buna karşılık on-
lar aynı ekmeğe 1.50 mark öder-
ken biz iki katmı ödüyoruz... Ta-
bii çoğumuz ödeyemiyor, çünkü
gücü yok. Bu sefer ne yapıyo-
ruz?.. Batı'daki dükkânlara ko-
şup; ekmeğimizi, yiyeceğimizi
daha ucuza oradan sağlamaya
calışıyonız. Yani değişen bir şey
yok. Biz yine kuyruktayız. Eski-
den maJ olmadığı için burada
dükkânlann önünde kuyruklar
oluştururduk. Şimdı daha ucu-
za alabilmek için Batı'daki dük-
kânlann önünde kuyruklar oluş-
turrnaya başladık.
Şoförümüz ekmek konusunu
anlatırken duvann yıkılmasııun
ardından Doğu'daki işletmelerin
nasıl birer birer ortadan kaybol-
duklannı da kavnyoruz. Kendisi
geçen yıl bir mobilya atelyesin-
de çalışıyormuş. Duvar yıkıldık-
tan sonra o işletme de kapanmış.
Işletmenin iyi yöneticisi, muhte-
melen bir Batı Alman girişim-
ciyle anlaşıp önce işletmeyi ka-
patrmşlar. Daha sonra da yeni
bir işletme gibi yeni bir isimle
açıp, işlerine yarayan işçilerle ye-
niden üretime başlamışlar.
Doğu Berlin'de konuştuğu-
muz diğer Almanlardan da edin-
diğimiz izlenim şu ki hemen tü-
zevk, "tüketmek", seyahat et-
mek, yeni ülkeler "keşfetmek"
sanırız pek çoğu için özlenen bir
düş.
Bunun çarpıcı bir örneğine,
Berlin'de yaz sonu indirimU sa-
uşlann başladığı 30 temmuz gü-
nü tanık olduk. Batı Berlin'de
büyük süpermarketlerin bulun-
duğu alışveriş merkezleri insan
seünden geçihniyordu. 30 dere-
celik sıcağa ve itiş kakışa ragmen
merakımzı yenemeyip de mağa-
zaların içine girmeyi başardığı-
nızda ise şekerden topluiğneye,
raptiyeden tarağa her malı ozun
uzadıya inceleyen, elleyen, evirip
çeviren, öbek öbek insan kala-
balığıyla karşılaşryordunuz. Ger-
çi kasa önlerindeki kuyruklar;
satış tezgâhlannın önlerindeki
kalabalığa oranla daha müteva-
zıydı, ancak ertesi günkü Alman
basınında indirimli satışlara
manşetten yer veriliyor ve savaş
sonrasının rekor satışlannın ya-
pıldığından bile söz ediliyordu.
Doğu Almanlar şimdilik ucuz
giysilere, fiyatı düşük eşyalara
rağbet ediyorlar. Çünkü gilçleri
ona yetiyor. Ancak uzmanlar,
birleşmenin ardından zaman
içinde iki tarafta fiyatların
eşitleneceğini, insanlann gelirleri
arasındaki farklılığın da bir öl-
çüde giderilecefini, yani bir sü-
re sonra Doğu Alman işçisinin
de Batı'dakıne benzer para ka-
zanabileceğini belirtiyorlar. Ba-
mü eskiden gdeceklerine güven-
le bakarken şimdi belirsizlikler-
le bilinmezlerle dolu bir gelecek-
le karşı karşıya bulurmanın te-
dirginliğıni yaşıyorlar. Bu arada
başlıca şikâyet konularından biri
de Berlin sokaklannı dolduran
Rumen Çingeneler. Romanya
1
daki rejim değişikliğinden son-
ra duvarlann da yıkılmasıyla so
kaklara dökülen Çingenelerin
başlıca karargâh noktalarından
biri Berlin. Çingenelerden
"vsriıkJı" olanlan kendi kara-
vanlannda kalıyor, "yoksullan"
tren ıstasyonlanmn önünde ya
da içinde yatıyor. Zaten gerek
Doğu gerekse Batı Berlin sokak-
lan şu sıralar Rumen dilenciler-
den geçiuniyor. Yolda yürürken
Türkiye"dekine bile taş çıkarta-
cak sıklıkta çocuğundan büyü-
ğüne esmer tenli Çingeneler ya-
nınıza yanaşıp para istiyor. Bu
tür şeylere hiç alışık olmayan
Doğu Alman vatandaşlan ise
"Duzenimizi bozduiar. Sokakla-
nmızı pisletiyorlar. Hırsızlık ya-
pıyorlar. Son aylarda hırsızlık,
görülmemiş düzeylerde arttı" di-
yerek bol bol şikâyet ediyorlar.
Ama ne kadar şikâyet ederler-
se etsinler, gelecek ne kadar be-
lirsizliklerle dolu olursa olsun,
"Keşke duvar yılalmasaydı" de-
miyorlar. Şu an için ceplerinde
paralan olmasa da Batı'daki eş-
yalara "bakmak" bile büyük
tı'nın tanmmış mağaza zincirle-
rinden VVertbeim da bundan
emin olmalı ki Batı Berlin'deki
dev süpermarketiyle yetinmeye-
rek Doğu Berlin'de Avrupa'mn
en büyük department storeunu
inşa etmeye hazırlanıyor.
VVertheim'ın bu dev projesi,
Doğu Berlin için son dönemde
hazırlıklan tamamlanmış 500 in-
şaat projesinden sadece biri. Za-
ten Doğu Berlin şu sıralar bir in-
şaat alanı gibi. Çok iyi konın-
muş tarihi yapılann yani sıra
dikkati çeken en belirgin olgu;
yeni inşaatlar. Örneğin Alman-
ya'daki Fransız ve Amerikan bü-
yükelçilikleri, Berlin'in başkent
olduğu yyllardaki büyükelcilik
binalannın ayrusını yeniden vap-
maya haarlanıyorlar. Aynca
Berlin başkent olduğunda bura-
ya taşınacak 80 bin dolaylann-
daki bürokrat için gerekli yapı-
lar planlanıyor. Bugün nüfusu 4
milyon 300 bin olan Berlin'in
başkent olduktan sonra 2000 yı-
lındaki nüfusu 6 milyon olarak
hesaplanıyor ve o güne kadar
800 bin yeni konutun inşasırun
gerekliliği belirtiliyor.
Bu hızlı oluşum içinde Türk
girişimcileri, taahhüt şirketleri
nasıl bir rol üstlenebilirler? Ba-
tı Alman girişimciler, bu pasta-
dan Türklere pay bırakırlar mı?
Berlin'e bu dönemde giden bir
gazeteci için bu sorulara takıl-
mamak mümkün mü?• • 1 "I 1 "B ^
e k m e
S
i n
kalitesi biraz dflzel- yalara "bakmak" bile büyük mamak mttmkün mü?
Ihracatçı beklemede Kişi hesapları serbestE k o n o m i Servisi — I r a k ' l a i ş y a p a n ihra- f V v ^ L - i h r a r a t c V I r ^ f i v a d r f ' I 7 R n f f ! I T f T ' V ' R S V ! T S f f i n L f n f K V L l H f
c a t ç ı f i r m a i a r ı n t ü m d i k k a t l e r i Körfez'deki ge- M J i r Ç O K m T d C a i Ş i r K e i l , v a a e i l J U M U d U L İ M J a U S U k İ i m . i i i i M ^ K M j ^ j r v e
K t ' İ A k B ü ü k l i l i k l i i d d l u l i
Ekonomi Servisi — Irak'la iş yapan ihra-
catçı firmaiarın tüm dikkatleri Körfez'deki ge-
lişmelerde. Irili ufaklı birçok ihracat şirketi,
vadeli akreditifle sattıklan malların parasını
alabilmek için Körfez krizinin "tatlıva
baglanmasını" bekliyor. Dış Ticaret Sermaye
Şirketleri, Irak riskini genellikle yabancı ban-
kaların sırtlarına yükledikleri için daha
"soğukkanlı" gözükürlerken Güneydoğu ille-
rinden Irak ve Kuveyt'e yaş sebze, meyve ih-
racatı yapan küçük firmalarda "telaş" var.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin
"zorunlu ekonomik vapnnm" karanndan son-
ra Türkiye'den Irak ve Kuveyt'e yapılan ihra-
cat tamamen durdu. Konseyin ambargo kap-
samı dışında bıraktığı ilaç ve gıda maddeleri
ihracatım yapabilmek için de ihracatçı firma-
iarın Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarhğı'ndan
izin almaları gerekiyor.
İhracat çevrelerinden edinilen bilgiye göre
1987 yılı ortalarından beri Irak'la herhangi bir
ticari protokolün bulunmaması Türkiye'nin
Irak'a olan ihracatım düşük bir seviyede tut-
tu. Irak'la olan ticari ilişkilerin 400 milyon do-
larbk Eximbank kredisinden sonra canlanması
bekleniyordu. Türk şirketleri ile Irak arasın-
daki "protokol dışı" ticaret ise ya peşin ya da
vadeli akreditif yoluyla hallediliyordu. Nakit
karşılığı mal satamayan ve vadeli işlemin ris-
kini almak istemeyen ihracatçı firmalar ise
Iraklı ihracatçilan bankalardan kredi almaya
zorluyorlardı. Böylece risk bankaların sırtına
biniyor, ihracatçı şirket "gönül rahatlığıyla"
malını yüklüyordu. Genellikle yabancı banka-
ların üstlendikleri Irak riskinin faturası da
"»ğır" oluyor ve Irak'a açılan kredilerin faizi
dolar bazında übor-t-12" hatta daha yukarı
bile olabiliyordu. Iraklılar da nakit ödeme ye-
rine piyasanın en az 10 puan üzerindeki bu faiz
haddiyle kredi olarak ithalat yapıyorlardı. Dış
ticaret sermaye şirketlerinin yöneticileri riski
bankalann sırtına yükleyen bu sisteme rağmen
ciddi boyutlarda olmasa bile hemen hemen
tüm ihracat şirketlerinin Irak'tan alacaklı ol-
duklarını söylüyorlar.
Türkiye'nin ambargoya katılma kararından
önce Irak'a başta elektrik malzemeleri, tekstil
ürünleri ve bakliyat gibi çok çeşitli ürünlerin
satışını gerçekleştiren Tekfen Dış Ticaret'in
Genel Müdür Başyardımcısı Sinan Karaca, ge-
çen yıldan bu yana Irak'la olan işlerin yavaş-
irçok ihracat şirketi, vadeli
akreditifle sattıklan mallan
alabilmek için krizin
çözümlenmesini bekliyor.
Dış ticaret sermaye şirketleri
Irak riskini yabancı bankalara
yükledikleri için 'soğukkanlı.'
iSES
Türkiye-Kuveyt dış ticaret
INMCAT
1) Canlı hayvan
2) E! ve sakataı
3) Sût ürûnleri
4) Venılen kok
5) Meyveler
6) Hububat ve un
7) Halılar
8) Örûlmemış giyim
9) Cam ve cam esya
10) Mobılyalar
11) Diğer maddeler
tTNJkUT
1) Kayun tıağırsağı
2) Petrol yağları
3) Petrol gazian
4) Ham post ve deri
5) Gûbreler
1MI
»**
167.137
47.376
7434
1.880
15473
57 226
2030
1531
5.521
4.978
999
23 189
80.514
510
4.935
74 223
668
—
i: (Bin S)
1M0
(•cak-aapt)
70.M4
23 534
2546
1.255
3536
22 299
864
570
8.117
1625
791
10 727
45.300
586
_
40 640
322
3580
1) Carrt hayvan
2) Et ve sakatat
3) Sût ûrûnteri
4) YensSenüık
5) Sebze meyve
6)Sabunlar
7)Rasa<ier
8} Ka*t ve karffin
9} Sentetik Mer
10) Dotama eşya
11) Oemır ve çei*
12) Demir çefttten eşya
13) Makineier
14) Elektrikiî maMne
15) Dtğer mafcleiet
445.3*5
3E0
5.909
6.131
24.572
8436
9.958
26.963
13.473
8.937
13079
145.955
25.584
15716
25.032
115.284
İTMUT
t) Kcyun
2) Hurnıa
3) Patmmeyvesi
4) Tuz. kûkûrt, i
5; Ham petrof
6) Petrol yağfan
7) Petroi gazlan
8)6t*retef
9} Kımyasal maddelef
10) H»m post ve derıte'
11) Yapağı ve yûn
12 Bğ maddeleı
1.MS.705
2.106
585
61
20.544
1.534.601
22.288
21.691
18914
18.531
6.870
557
2959
42
356
1588
21.147
2922
7.728
7.110
5.071
8.030
5 786
37.677
6.443
5934
8.788
43.595
75MK
Irak ve Kuveyt'in Ankara Büyükelçiliklerinin
bankalardaki idari hesapları ve elçilik
personelinin kişisel mevduatları ile
Türkiye'deki iki ülke turistlerinin bankalarla
ilgili hak ve alacaklarına ilişkin işlemler
serbest bırakıldı.Kiralık kasalardan da
yararlanılabilecek. Şirket hesaplarının
dondurulması ise sürüyor.
186
1.626
584
12 386
669150
13.587
19.996
1203
3822
4.932
1.197
1.936
ladığını belirterek "Şüpheli alacaklarımız ra-
hatsız edici bir miktarda degil" dedi. Karaca
sözlerine şöyle devam etti: "Tüm dış ticaret
şirketlerinde irili ufaklı birtakırn alacaklar var-
dır. Zaten bir pazardan tamamen elinizi ete-'
ginizi çekerseniz, işler açılsa bile bir daha o
pazara girmeniz çok zor olur. Bu yüzden az
da olsa birtakım riskleri almak zorundaydık.
Bizim şirketin alacakları, sanıyonım milyon
dolar mertebesinden daha azdır."
Koç Grubu'na bağb Ram Dış Ticaret'in Irak
bölgesi satış müdürü Serdar Suaip ise Ram-
ın Irak'la kesinlikle garantisız işlere girmedı-
ğini belirterek "Biz tamamen yabancı banka-
lardan kredi alarak bize peşin ödeme yapan
Irak firmalarıyla çalışıyorduk" şeklinde ko-
nuştu.
Irak'la büyük ölçüde iş yapan ENKA Hol-
ding'e bağlı ENKA Pazarlama'nın Genel Mü-
dürü Engin Bora ise şirketlerinin bu ulkeden
"birkaç" milyon dolarlık aJacağı bulunduğunu
söyledi. Krizden önce Irak'a tekstil, kablo ve
çeşitli sanayi ürünleri yolladıklarını kaydeden
Bora, diğer şirketler gibi ENKA'nın da Irak
riskini büyük ölçüde yabancı bankalara yük-
lediğini bildirdi.
Cumhuriyet Günej İlleri Bürosu'nun habe-
rine göre Mersin Ticaret Odası Başkanı Ah-
met L'yar, her iki ülkeye ihracat yapan firma-
ların zor durumda kaldıklarını belirterek şun-
lan söyledi: "Her iki ülkeye gönderilmek üzere
hazırlanan mallar bekletiliyor. Bekletilmeye
tahammülü olmayan yaş sebze ve meyve gibi
mallarda sorun daha büyük. Ekonomik yön-
den büyük zararlar var. Bizim için Kuveyf pa-
zan Irak'tan çok daha önemliydi."
Öte yandan Türkiye Müteahhitler Birliği
Yönetim Kurulu dün Devlet Bakanı Işın Çe-
lebi'yi ziyaret ederek bölgede iş yapan şirket-
lerin sorunlarını anlaitılar. ANKA'nın habe-
rine göre birlik başkanı Kadir Sever, Çelebi-
ye konuyla ilgili bir mektup verdi.
ANKARA <AA) — Irak ve Ku-
veyt'in Ankara büyükelçilikleri-
nin bankalardaki idari hesapları
ve elçilik personelinin bankalar-
daki kişisel mevduatları ile Türki-
ye'de bulunan iki ülke turistleri-
nin bankalarla ilgili hak ve ala-
caklarına ilişkin işlemler serbest
bırakıldı.
AA muhabirinin edindiği bilgi-
ye göre Hazine ve Dış Ticaret
Müsteşarhğı (HDTM), Merkez
Bankası'na gönderdiği talimatla,
iki ülke elçilik mensuplanmn ya-
ni sıra Türkiye'de bulunan Irak ve
Kuveytli turistlerin bankalardaki
hesaplannın serbest bırakılması-
nı istedi.
Merkez Bankası da banka ve
özel finans kurumlarına birer ta-
Iimat göndererek söz konusu he-
sapların serbest bırakıldığını du-
yurdu.
Buna göre iki ülkenin Türkiye'-
deki elçilik mensuplan ile turistik
amaçla Türkiye'de bulunan va-
tandaşlan, Türkiye'deki banka-
larda bulunan hesaplarını kulla-
nabilecekler. Irak ve Kuveyt uy-
ruklu kişiler, bankalardaki kira-
lık kasalarmdan da serbestçe ya-
rarlanabilecek.
Irak ve Kuveyt uyruklu şirket
ve kuruiuşlann bankalardaki tüm
hesapları ile hak ve alacaklarının
dondurulması uygulamasma ise
devam edüiyor. Merkez Bankası'-
nın bankalara ve özel finans ku-
rumlanna gönderdiği talimatta
ayrıca, "Türk mevzuatı hükiim-
lerine göre kurulup Türkiye'de fa-
aliyette bulunan. ancak sermaye
yapısı itibanyla Irek ve Kuveyt
kaynaklı hissedarlan olan şirket-
lerin ynrtiçindeki faaiiyetlerine
berhangi bir sınırtama getirilme-
mekle berabcr, bu şirketlerin Irak
ve Kuveyl kaynaklı sermaye pay-
lannın saoşı ikinci bir emre kadâr
durdurulmuştar" denildi.
Özellikle Türkiye'ye turist ola-
rak gelen Irak ve Kuveyt vatan-
daşlan, ellerindeki çeklerin ban-
kalar tarafından bozulmaması ne-
deniyle yabancı bir ülkede para-
sızlıkla yüz yüze kalmışlardı. Bir
kısım turistin, bankalardaki kira-
lık kasalara pasaportlannı da bı-
rakması ve her türlü işlemin dur-
durulması nedeniyle bunları geri
alamaması, Türkiye'de tümüyle
mahsur kalması tehlikesini günde-
me getirmişti.
CanonFaks'layın... Canon'layın
BURO UAKİNELERİ TİCARET A Ş
MERKEZ/BTANeU. TEL 151 56 20 (9 HAT) FAKS 143 78 16
M M N M J I * LTD. ŞTL TEL 13 76 19-13 7304
MİMflA/BOflMAŞA.Ş. TEL1672SM
İZI*MWY* A.Ş TEL 13! 175-255 650
TRABZON.'KAn-MAKKOU. ŞTİ TR: 17820-12940