27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 AĞUSTOS 1990 KULTUR-SANAT 44. AVIGNONFESTİVALİ'NDEN CUMHURİYET/5 Parliament Super Band • Kiıltür Servisi — Geçen yıl ve önceki yıl da Ulkemize gelen Parliament Superband bu kez aralarına B.B. King ve Ray Charles'ı da alarak yeniden Türkiye' ye geliyor. Gene Harris baskanlığında 19 kişiden oluşan topluluk 24 ve 25 ekimde tstanbul'da Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda 27 ekimde Ankara An Stüdyolan'nda izleyici karşısına çıkacak. Topluluğun dört kıtayı içine alan 1990 dünya turnesi eylül ayında başlayacak. Türkiye'nin yanı sıra Tayvan, Filipinler, Kore, Japonya, Avustralya, Almanya, Fransa, Italya ve ABD'yi kapsayacak olan turnede yer alan grup elemanların birçoğu Türkiye"deki caz hayranlanıun yakından tanıdığı isimler. Geçen yıl da Parliament Superband'de çalan Harry "Svveets" Edison (trompet), Ray Brown (bas), James Morrison (trompet), Joe Mosello (trompet), Urbei Green (trombon), Paul Faulise (bas trombon), Ralp Moore (tenor saksofon), Jerry Dodgion (alto saksofon) ve Gary Smulyan (bariton saksofon)un yanı sıra; bu yıl Jeffrey Clayton (alto saksofon), Glenn Dews (trompet), George Bohannon (trombon), Robin Eubanks (trombon), Plas Johnsön (tenor saksofon), Kenny Burrell (gitar) ve Harold Jones (davul) da grupta yer alıyor. Gilbert Becoud geliyor • Kültitr Servisi — Fransız şarkıcı ve besteci Gilbert Blcaud, Yapı Kredi'nin 46. yıldönümü nedeniyle 8, 9 ve 10 eylül tarihlerinde Atatürk Kültür Merkezi'nde konserler vermek üzere Türkiye'ye geliyor. Şovlannda bitmek bilmez bir enerjiyle seyirciyi etkisi altına alan ve bu yüzden, "Bay 100 bin volt" olarak tanınan Becaud, Özellikle "Je t'Appartiens / Sana Aitim", "Et Maintenant / Ya Şimdi", "L'Important C'est La Rose / Önemli Olan Güldür", "L'Hirondellej / Kırlangıç", "C'est en Semptebre / Eylül'de", "Nathalie" adlı şarkıUnyla tanınıyor. 1927 yılında Toulon'da doğan ünlü Fransız şarkıcı ve bestecisi Becaud, müziğe ilk adımlarını kabarelerde şarkı söyleyerek attı. Edinburgh'daUçansuve Altınsay • Kültür Servisi — 44. Edinburgh Film Festivali 11 ağustosta baslıyor. Çeşitli bölümlerde çok sayıda filmin gösterileceği bu yılki festivalin "Yılın Genç Yönetmeni Odülü" jürisinde sinema yazarı İbrahim Altınsay; yılın en iyi lngiliz filmine verilecek "Michael Powell Ödülü" jürisinde ise tstanbul Film Fesitvali yöneticisi Hülya Uçansu yer alıyor. Festivalde ayrıca yılın en iyi İngiiiz çizgi filmine "Norman Maclaren ödülü" ve bütün bölümlerdeki fılmlerin en iyi yönetmenine de "Charlie Chaplin" ödülü verilecek. 27 ağustosa dek sürecek olan festivalin öteki bölumleri ise ABD'li yönetmen John Landis ile Italyan sinemacı Puppi Avati toplu gösterileri; belgesel filmlerin yer aldığj "Dünyanın Gözleri" bölümü; yılın ilginç yapımlarının sunulduğu "Panorama"; Doğu Avrupa'daki son gelişmeleri yansıtan belgesel ve konulu filmlerin gösterileceği "Zafer Kazanmış Bir Sinema" ile ABD, Ingiltere ve Afrika'dan siyah yönetmenlerin siyahlan anlattığı filmlerin toplandığı "Siyah Sinema"dan oluşuyor. Anılanmert Iskocya'da • Kültür Servisi — Uluslararası Seramik Akademisi'nin genel kurulu 3-10 eylül tarihleri arasmda Iskoçya'nm başkenti Edinburg'da yapılacak. Genel kurula ülkemizden seramik sanatçısı Beril Anılanmert katılacak. Anılanmert, 1992 yılında Uluslararası Seramik Akademisi'nin genel kurulunun Turkiye'de yapılmasını sağlamak ve karara bağlamak üzere, Mimar Sinan Üniversitesi adına bir tanıtım prograıru sunacak. UNESCO'nun bir yan kuruluşu olan Uluslararası Seramik Akademisi'nin 5. Kongresi 1967 yılında tstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'nin seramik kürsüsü tarafından düzenlenmişti. Bu toplantıya, 15 Ulkenin 200'ü aşkın sanatçısı katılmıştı. MSÜ Seramik ve Cam Ana Sanat Dalı öğretim üyelerinden Prof. Beril Anılanmert, tskoçya'daki toplantıdan sonra da Hollanda- Hertogenbosch'ta Avrupa Seramik Merkezi ile Kraliyet Akademisi'nin ortaklaşa düzenlediği "Seramikte Yeni Yonelimler" konulu sempozyuma katılacak. GESAM soruşturması sonuçlandı • ANKARA (AA) — Türkiye Güzel Sanat Eseri Sahipleri Meslek Birliği'ndeki (GESAM) yolsuzluk iddiaları ile ilgili olarak Kültür Bakanlığı tarafından sürdürülen soruşturma sonuçlandı. Soruşturmada üye kayıtları konusunda uygunsuzluk ve tablo alımında yolsuzluk iddiaları nedeniyle yasal işlem yapılması istenirken, belirlenen diğer eksiklerinin tamamlanması için de GESAM'a iki aylık süre tanındı. Müsteşar Acar Okan tarafından onaylanan raporda, GESAM'ın hiçbir sanatçının eserinin telif haklarının savunacak yazıh deklare belgesi bulunmadığı, üye kayıt ettiği sanatçılann belgelerinin çoğunun da yanlış ve eksik olduğu saptandı. Sanatçı üyeliği konusunda yanlı davranıldığı belirtilen raporda, ço|u üniversitede oğretim üyesi olan birçok ünlü sanatçının seçme ve seçilme hakkından yoksun "yararlanıcı üye" olarak gösterilmesinin sanatçı üye kabul kıstasları ile çeliştiği belinildi. Çılgınlar Kulübü turnede • Kültür Servisi — Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu, Istanbul'da ve Ankara'da sergilediği modern tiyatro edebiyatının ünlü güldürüsü "Çılgınlar Kulübu"nü 4 ayrı yerde büyük kitlelere sergileyecek. "Çılgınlar Kulubü" 15 ağustosta Antalya'da, 16 ağustosta Denizli'de, 17 ağustosta Çeşme'de, 18 Ağustosta Bodrum'da oynanacak. 15 oyuncunun rol aldığı "Çılgınlar Kulübü" Istanbul ve Ankara'da 1150 temsil oynandı. Jean Poiret'nin yazdığı, Ali Poyrazolu'nun yönettiği oyunun danslarını Yavuz Özdel düzenledi. "Çılgınlar Kulübü"nde Ali Poyrazoğlu, Bülent Kayabaş, Levent Kazak, Kutay Köktürk, Duygu Ankara, Sabriye Kara, Melih Ekener, özdemir Çiftçioğlu, Levent Can, Nur Gürkan. Ali Avenk, Burak İmre oynuyorlar. Hindistan'ın iki büyük efsanesinden biri olan 'Ramayana'sahnede Mutluluğun büyülü efsanesi"Ramayana" efsanesi çevresinde düzenlenen gösteriler, Güneydoğu Asya ülkelerinin farklı kültürel renklerini de Avrupa'ya taşıyor. MEHMET BASUTÇU ~~ AVIGNON - Avignon şenli- ğı, tiyatroda. özellikle de dans ve müzikte yabancı kültürlere alabildiğine açık bir şenliktir. Her yaz, Güney Amerika'dan Asya'yadek.değişikülkelerden gelen tiyatro topluluklan kendi dillerinde oyunlar sunar, dans ve müzik gruplan da gelenekse gösteri ve ezgilenni papalar kentine taşırlar. Geçen yıl. şenliğin resmi bölü- müne katılan bir Brezilya tiyat ro topluluğuyla, Karayip Ada- lan'ndan gelen müzisyenler. ya- bancı sanatçılar ordusunun ba- şmıçekıyorlardı. Bu yaz ise, Po- lonyalılar ile Belçikalılann önünde büyük bir Uzakdoğu ordusu var. "Ramayana" efsa- nesi çevresinde somutlaşan. Hindistan'c\an yota çıkarak As- ya'nın tüm güneydoğusunu kapsayan konserleri. bale gös- terileri ve gölge oyunlarıyla ala- bildiğine yoğun, zengin ve egzo- tik. yepyeni bir programın yete- nekli askerlerinden oluşan bir ordu... "Ramayana" ya da "Ra- ma'nın davrantşı", "Mahabha- rata" ile birlikte Hindistan'ın iki büyük efsanesını oluşturur. "Ramayana"nın nasıl ve ne za- man ortayaçıktığı, geçmişin bi- linmeyeni içinde yitip gitmiştir. Bu destanı köyden köye, ülke- den ülkeye âşıklar taşımışlar, milattan sonra üçüncü yüzyılda da Valmiki adında birşair. "Ra- mayana"yı Sanskritçe olarak ilk kez kaleme almıştır. Böyle- ce. yaklaşık yirmi dört bin satır uzunluğunda. şiirsel. ulu bir destançıkarortaya... Onaltıncı yüzyılın sonlannda ise misük şair Tulsi-Das tarafından, bu kez Hint dılinde yeni bir "Ra- mayana" yazıhr. Aradan geçen yaklaşık bin iki yüz yıl boyunca ünlü efsane Asya'nın güneydo- ğusunu dolaşmış, değişik diller- de sayısız sözlü örnekler bırak- RAMAYANA GÖSTERİLERİ — Asya'dan gelen kalabahk bir topluluk, Ramayana efsanesi çevresinde gösteriler duzenliyor. Binlerce yıl lık efsaneden esinlenen Asyalı danscılar, Avignon Şenligi'ne değişik bir sanat nızgân taşıyorlar. (Fotograf: Georges Meran) mıştır... Eski Hindistan'da. Sarayu Nehri kıyısında kurulmuş olan Kosala krallığının muhteşem başkenti Ayodhya'da yaşayan hükümdar Dasharata'nın üç eşinden dört erkek çocuğu dün- yaya gelir. Küçük prensleren Rama ve Lakshmana, kan içe- rek beslenen şeytanlar ordusu- na karşı savaşıp, henüz on altı yaşlannda olmalanna karşın, onlan yenmeyi başanrlar. Das- harata.ölümünden sonra yerini Rama'nın almasını dilemekte- dir... Bu arada Rama güze! prensesSitaileevlenmiştir... Herkes Rama'yı sevmekte ve onun tahta geçmesinı istemek- tedir. Ancak, genç prenslerden Bharata'ın annesi Kaikeyi, oğ- lunun başa geçmesi için diren- mektedir. Krahn yıllar önce verdiği birsözükendisineanım- satarak Bharata'nın babası öl- düğünde tahta gemesıni sağla- yacakfermanıçıkartır... Rama, bu durum karşısında, kardeşi Lakshmana ve eşi Sıta ile ormanlar ıçine çekilip. orada yaşamaya başlar... Ne yazık ki, birbirini izleyen mutlu günler son bulacak, kan için şeytan Raksasas'lann hükümdarı Ra- vana, güzel Sita'ya vurulacak ve binbir oyunla onu kaçıracak- tır.. Rama, dostu olan may- munlar kralı Sugriva"nın yardı- mıyla eşine haber ulaştıracak ve onu Ravana'nınelinden kurtar- mak için savaşacaktır... "Ramayana" destanının bin- lerce yıl boyunca yayıhpetkisinı yitirmemesinin başlıca nedenle- ri, "iyilik" ile "körülük" arasın- daki bitmeyen savaşı anlatır- ken, scvgiyi ve dürüstlüğü savu- nan bir tür ahlak dersi niteliğin- de olmasıdır. Aynca, efsaneıu'n değişik bölümlerinde. ınsanla- rın toplum içinde nasıl davran- malan gerektiğıne ilişkin binler- ce ayrıntı bulunur. Yani. "Ra- • mayanaw nın yol gösterici. kut- sal bir yanı vardır... Yedıden yetmişe herkes bu destanın belli başlı bölümlerini ezbere bil- mektedir. Durmadan yinelenen dans ya da kukla gösterilennı bıkmak usanmak bilmeden dın- lerler .. Ozan Valmiki yazdığı •*Ramayana~nın sonuna şu no- tu düşmüştür: "Bu kitabı oku- yan servete kavuşacaktır. Okun- duğunu işitenler ise kötülükler- den arınacaklardır. Erkek çocu- ğu olma\ anların eşleri erkek do- ğuracaktır. Bu öy kü y aşamı uza- tır, insanı zafere götiirür. Hasta- ları iyileştirir. Hem bu dünyada hem de öteki dünyada mutluluk getirir..." . Valmiki. insanın yüreğine su serpiyor. Bız de. bu yıl Avig- non'da yenıden "hacı" olurken. birtaşlaıki kuş vurup. neredev- se "Ramayana"nın tüm nimetle- rinden yararlanacaktık... Ne ya- zık ki olmadı. Çünkü. şenlik yö- neticilerı. özgiin dilde yapılan gösterilere \erdiklcn önem ve gösterdiklen saygı sonucu, biz- leri bu destanı anlayarak dinle mekten mahrum ettiler. Müzi- ğin, renkli givsilerin. değişik ses- lerin ve beden hareketlerinin bü- yüsüne kendimızi bırakarak gerçek dünvanın kötülüklerin- den gökyüzünün kutsal say- damlığına doğru gıden yolda "Ramayana" eşliğinde yürüme- mizi önerdiier... Bir de şarkıla- nn sözlerıni. ovunculann ko- nuşmalannı, kukla uı talannın verdiklen açıklamalan anlaya- bilseydık ne güzel olacaktı... Kuşkusuz, birtür"altyazıdüze- ni" gerçekleştınlebılırdı. Böyle- ce. Valmıki'nın sıraladığı nımet- lerekavuşabilirdik! Sovyetler Birliği'nde sansür yasayla kaldırıldı Saıısür kalktı, işsiz kaldılarSansür kurulunda çalışan 1500 memura yeni iş aranıyor. Yeni yasaya göre gazetecilere bilgi sağlamanın engellenmesi bile suç sayılıyor. Kültür Servisi — Sovyetler Birliği'nde geçen hafta yurürluğe giren bir yasayla "sansür" kaldınldı. Basın ozgürlüğune ilişkin yeni yasayla birlikte Sovyetler Bir- liği'ndeki tnerkez sansür kurulu niteliğin- deki Edebi Sorunlar Müdürlüğü'nün (Glavlit) yaşamı da sona ermiş oldu. Gorbaçov'un Sovyetler Birliği'ni değiş- tirme çabalannın bir sonucu olarak mer- kez sansür kurulunun kaldınlmasıyla bir- likte 1500 devlet memuru açıkta kaldı. Çıkarılan yeni yasaya göre gazetecilerin mesleki etkinliklerine müdahale etmek, hatta gazetecilerin elde etmek istedikleri bilgilerin devlet memurları tarafınJan sağ- lanmaması bile suç sayılıyor. Böylece dev- rimden tam 73 yıl sonra ve glasnostun be- şinci yıbnda Sovyetler Birliği'nde sansünin tümden kaldınlması, yazarlar ve gazeteci- ler arasmda sevinçle karşılandı.. Bugüne kadar "devlet sırn" olarak ni- telenen her türlü bilginin engellenmesi san- sür kurulunun önde gelen görevleri arasın- daydı. "Devlet sırn" ise tarun uretimine ilişkin görevleri arasındaydı. "Devlet a m " ise tarım uretimine ilişkin rakamlardan muhaliflerin etkinliklerine kadar çok ge- niş bir alanı kapsıyordu. Stalin donemin- de de Sovyet liderine duzülen övgulerin ye- terince inandırıcı ve coşkulu olmasını sağ- lamak yine sansür kurulunun işleri arasın- daydı. Bu arada sansürün kalkması sonucu boşta kalan Glavlit görevlilerinin aylıkla- rını almaya devam ettikleri ve kendilerine yeni bir iş verilmesini bekledikleri belirtil- di. Glavlit'in müdür yardımcısı Nikolay Glazatov, Glavlit'in adııun Devlet Su-larını Koruma Müdürii olarak değiştirilmesini is- tiyor. Bu konuda Moskova'da basılan baş- lıca yayın organlarının yöneticilerine baş- vuran Glazatov, büyük ölçüde olumlu ya- nıtlar aldı. Konuyla ilgili karar, sonbahar- da Sovyet parlamentosu tarafından alına- cak. Öte yandan yeni basın yasasına göre ye- terli parası olan "mevcut düzeni yıkmak" gibi bir niyeti olmayan ve nefret ve şiddet tohumları ekmeye kalkışmayan herkes yeni bir yayın organı çıkarabilecek. Yapı Kredi sanat galerilerinin 1990-1991 sezonu sergiprogramı belli oldu 7 galeride mevsim boyu 63 sergîKültür Servisi — Yapı Kredi, ts- tanbul, Bahkesir, Bursa, Mersin, tzmir ve Diyarbakır'daki yedi sa- nat galerisinde mevsimi eylül ayın- da açıyor. Bu yıl gerçekleştirilecek toplam 63 sergi arasmda Yapı Kre- di Resim Koleksiyonu'ndan Türk Bestekâr Portreleri, tstanbul Çeş- meleri ve Hoca Ali Rıza resimleri de yer alıyor. Çağdaş Rus ressamlarının ya- pıtlannın yanı sıra Mimar Sinan Üniversitesi öğretirn üyelerinden Nese Erdok, Özer Kabaş, Kemal tskender. Hüsniı Koldaş ve Ned- ret Sekban'ın, ayrıca Adem Genç, Devrim Erbil, Tiilay Tura Börte- 2KERE DUŞUNUN çene, G.Bodo Boden, Hilmi Öz- bay ve Seyfi Ankan'ın resimleri, Mehmel Kapcak ve Güven Ak- taş'ın fotoğrafları da Yapı Kredi sergilerinde görülebilecek. 10 Eylül günü Yapı Kredi Kâzım Taşkent Sanat Galerisi'nde açıla- cak olan Türk Bestekâr Portrele- ri Resim Sergisi 2 ekim gününe kadar açık kalacak. 1968 yılında koleksiyoncu Hüseyin Kocabaş- tan satın alınarak bankanın resim koleksiyonuna katılan yetmiş beş parcalık duralit üzerine yağlıboya Türk Bestekâr Portreleri Resim Sergisi'nde Rauf Yekta Be>, Hacı Arif Bey, Tanburi Cemil Be>, Sa- dettin Kavnak, Klarnet tbrahim Efendi gibi yaklaşık üç yüzyıldır Turk muziğine damgasuu vurmuş birçok sanatçı>T görmek mümkün olacak. Türk Bestekâr Portreleri Sergi- si'nde yer alacak tabloların yir- minci yüzyıl başlarında henüz kimliği saptanamamış müziksever bir ressam tarafından yapıldığı be- lirtiliyor. Doksan yaşındaki unlü bestekâr Yesari Asım Arsoy'un portresinin de yer aldığı koleksi- yon, on yedinci ve yirminci yüz- yıllar arasmda yaşayan Türk bes- tekârlarmm portrelerini içeren tek koleksiyon olma özelliğini de ta- şıyor. Sergi dolayısıyla portreler ve bestekârların kısa yaşamöyküleri bir katalogda bir araya getirildi. Böylece resimseverlerin yanı sıra müzikseverlere de önemli bir baş- vuru kaynağı sunuldu. Kâzım Taşkent Sanat Galeri- si'nde Türk Bestekâr Portreleri Resim Sergisi'ni 5 ekimden başla- yarak Çağdaş Rus Ressamlan NEŞE ERDOK — MSÜ sergisinde >er alacak. Kanna Resim Sergisi ızleyecek. Daha sonra aynı galeride Mimar Sinan Üniversitesi Ögretira Üye- leıi Karma Resim Sergisi, Adem Genç, Devrim Erbil, Tülay Tura Börteçene, G.Bodo Boden ve özer Kabaş'ın resim sergileri ve Anado- lu Üniversitesi Güzel Sanatlar Yüksek Okulu Öğretim Üyeleri Kanna Resim ve Heykel Sergisi görülebilecek. Yapı Kredi Beyoğlu Sanat Ga- lerisi ise mevsimi 11 eylülde İsmet Çavuşoğlu'nun resim sergisiyle açacak. 3 ekim gününe kadar sü- recek olan sergide suluboya ve yağlıboya çalışmalanyla tanınan Çavuşoğlu'nun elli kadar yapıtı sunutacak. 1946 Bulgaristan Eskicuma do- ğumlu ressam İsmet Çavuşoğlu, 1989 yılından bu yana tstanbul'- da yaşıyor. Çavuşoğlu 1980 yılın- dan bu yana ikisi Sofya'da, öbür- leri Eskicuma ve Razgrad'da ol- mak üzere dort kişisel sergi ger- çekleşıirdi. bdiik-aıun resim koleksiyonun- dan derlenen Hoca Ali Rıza Re- sim Sergisi ise 13 eylülde Balıke- sir'deki sanat galerisinde açılacak ve 1 ekime kadar açık kalacak. Film festivali kasım ayında • Kültür Servisi — tstanbul Büyukşehir Belediyesi 1. Türk Filmleri Festivali'nin 9-18 Kasım 1990 tarihleri arasmda gerçekleştirileceği açıklandı. Daha önce 4-14 ekim olarak açıklanan festival tarihini yeniden gözden geçirmek için toplanan Festival Komitesi, Antalya Film Festivali'nin eylül ayı sonunda yapılması ve böylelikle iki festivalin çok yakın tarihlere rastlaması, Türk sinemasının kuruluş tarihi olarak kabul edilip kutlanan 14 kasımın festival tarihleri arasmda yer alacak şekilde düzenlenmeye gidilmesinin gelecek yıllar acısından bu anlamlı günün yaşatılmasında etken olacağı göruşlerinden hareketle bu yıl festivalin 9-18 kasım tarihlerinde yapılmasını kararlaştırdı. Her sergiye 800 ziyaretçi • Kültür Servisi — Pera Reklamcılık ve Halkla tlişkiler'in tstanbul'da bulunan 85 plastik sanatlar galerisine yönelik bir araştırması sonucunda her sergiyi yaklaşık 800 kişinin gezdiği belirlendi. Araştırma sonuçlanna göre galerilerin 1989-90 sezonunu ortalama dokuz sergi ile kapattıklan, sergilerin ekim-mayıs arası yılın 8 ayıyla sınırlı kaldığı da saptandı. Anketin temel içeriği olan "Galerilerin Tanıtım Sorunlan" başlığı altında ise görüşler dile getirildi. Buna göre plastik sanatlar alanında yayınlann yetersiz oluşu, uluslararası düzeyde yeterli ilişkinin kurulamayışı, basında plastik sanatlara az yer veribnesi, profesyonel galericilık anlayışı yerine, yalnızca sergileme ve satış mantığının geçerli olması, galeri yöneticilerinin ortak sorunları. Andy Warhol Mtizesi • Kültür Servisi — Pop- art'ın ünlü adı Andy Warhol Pittsburgh doğumluydu. Ondrej ve Julia'nm oğullan olarak dünyaya geldiğinde adı Andrew VVarhola'ydı. VVarhol, doğduğu yeri hiç tanımamasına karşın sanatçının 1987'de ölümünün ardından ağabeyi John, Andy'nin doğduğu kentte anısının yaşatılması için bir müze kurulması için kollan sıvadı. New York'taki Andy Warhol Vakfı'nın da bu faaliyetleri desteklemesi bekleniyor. Toprak sanat galerısı • Kültür Servisi — Toprak Holding'e bağlı Toprak Seramik Stüdyolan, tstanbul'da; biri Nişantaşı Rumeli Caddesi'nde diğeri Aksaray meydamnda iki yeni çok katlı show-room daha açıyor. Mimar Aytaç Manço'nun düzenlediği bu galerilerden Aksaray Stüdyo'da ayrıca iki kat sanat galerisi de bulunacak. Kurosawa 9 nın yeni filmi • HAKONE (AA) — Yıllardan beri dünyada yasanan en büyük film yapımcılanndan biri olarak kabul edilen ancak bugüne kadar Japonya'da ilgi gösterilmeyen yönetmen Akira Kurosavva'nın ülkesinde de yıldızı parlamaya basladı. Ünlü yönetmenin bu yıl oscar ile onurlandmlması ve Cannes'da kazandığı basan, Japonya'da da ilginin yoğunlaşmasına yol açtı. Bugüne kadar ülkesinin muhteşem zenginliğine karşın 15 yıldır tüm filmlerini yabancı kaynaklarla finanse eden Kurosavva (80), şimdi tamamen Japon kaynakh mali desteğe dayanarak "Rhapsody in August" adlı filminin çalışmalarına başladı. UGÜN • Tomris Uyar'la söyleşi Bakırköy Kadın Kültür ve Dayanışma Evi'nin (tstasyon Cad. No: 50) düzenlediği "Yaşanılanlarla Yaşanmasını tstediklerimiz Arasındaki Kopukluklar" başlıklı söyleşide Tomris Uyar konuk ediliyor. Saat 15.00'te izlenebilir. • Gülhane'de şölen Gülhane'de gerçekleştirilecek "Sünnet Şöleni" kapsammda 17.30'd'a kukla gösterisi, 18.00'de Sihirbaz Mandrake'nin, 18.30'da Gürcistan Halk Danslan Topluluğu'nun gösterileri yer alıyor. Okay Temiz ve grubu ise yine saat 20.00'de izlenebilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle