Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 AĞUSTOS 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
Polonya, NATO
ile ilişkide
• BRÜKSEL (AA) —
Polonya, NATO ile
diplomatik ilişki kurdu.
Polonya Dışişleri
Bakanlığı'ndan yapılan
açıklamada, Brüksel
Büyükelçisi'nin artık
ülkesini NATO nezdinde de
temsil edeceği belirtildi.
NATO Genel Sekreteri
Manfred Wörner
açıklamayı memnunlukla
karşıladıklannı söyledi.
Temmuz başındaki NATO
zirve toplantısında, Varşova
Paktı ülkeleri NATO ile
diplomatik ilişki kurmaya
davet edilmişti.
Butto'dan
feziyet' iddiası
•• KARAÇİ (AA) —
Pakistan'da pazartesi günü
görevden alınan Başbakan
Bayan Benazir Butto, yeni
Jrönetirain eski hükümet
jpahşanlanna 'eziyet ettiğini'
şöyledi. Butto, Reuters ve
Visnevvs'e verdiği demecte,
Culam Mustafa Jatoi
başkanlığındaki yeni geçici
Jıükümetin, kendi
döneminde çalışan
İbürokratlann görevlerine
son verdiğini ve bazılannın
!da bankalardaki varlıklannı
ttondurduğunu kaydetti.
Benazir Butto, "Bir eziyet
fcampanyasına başladüar"
dedi.
Jelev işe girişti
• SOFYA (AA) —
Bulgaristan'ın yeni Devlet
Başkam Jelya Jelev, büyük
şehirlere yerleşmeye
getirilmiş olan kısıtlamalan
kaldırdı. Bulgar
Televizyonu'nun haberine
göre Jelev, eski mevzuatın
'feodal' bir niteligi
olduğunu ve piyasa
ekonomisinin gelijrnesini
onlediğini söyledi. «içük
yerleşim merkezlerinde
oturanlar, ancak evlilik
dolayısıyla ya da inşaat,
toplu taşıma, metalurji veya
işgücü eksikliği bulunan
sektorlerde çalışıyorlarsa
başkent ve diğer büyük
kentlere yerleşebiliyorlardı.
Doe'ye saldın
iddiası
• MONROVtA (AA) —
Liberya'da bulunan ABD
deniz piyadelerinin, Devlet
Başkanı Samuel Doe'yu
öldürmeye teşebbüs ettikleri
öne sürüldü. Devlet
Başkanhğı sözcülerinden
olan bir kişi önceki gün
BBC'ye telefon ederek,
deniz piyadelerinin bir
helikopterden Devlet
Başkanı'nın üzerine ateş
açtıklarını söyledi. Sözcü,
açılan ateş sonucu Devlet
Başkanı'nın bir
danışmanının isabet aldığını
ve hastaneye kaldınldığını,
Doe'nun ise saldırıdan yara
almadan kurtulduğunu
kaydetti.
Diana, 23 can
aldı
• MEXICO CITY (AA)
— Meksika'nın doğu
kıyısını salı günü etkisi
altına alan Diana
kasırgasının en az 23
kişinin ölümüne yol açtığı
bildirildi. Diana, çok sayıda
ev ile ekili alana da ağır
hasar verirken yollann da
kapanmasına neden oldu.
Diana, Meksika'nın doğu
kıyısına saatte 150 km.
hızla vurmuş, daha sonra
gücünü kaybederek tropik
bir fırtınaya dönüşmüştü.
Ortak seçim 2
aralıkta
• BONN (AA) — Federal
Almanya hükümeti, iki
Alman devletinin ortak
seçimlerinin ekim ayında
yapılmasını öngören
tasarıları askıya alarak 2
aralık tarihini benimsedi.
Karar, parlamentoda bir
gün süren ve Sosyal
Demokrat Parti'nin,
Kohl'ün lideri olduğu
Hıristiyan Demokrat
Parti'ye karşı kesin bir
tutum takınmasının
ardından alındı. Sosyal
demokratlar, secimlerin 2
arahktan 14 ekime
alınabilmesi konusunda
gereken anayasa değişikliği
için Kohl'ün üçte iki
çoğunluğu sağlamasına
olanak tanımayacaklarını
göruşmeler sırasında açıkça
bildirdiler.
KÖRFEZ KRİZİ...KÖRFEZ KRtZİ... KÖRFEZ KRİZİ...KÖRFEZ KR
Bush:\akında savaş yokABD Başkanı Bush, Kongre liderlerine Suudi Arabistan'ı
savunmak amacıyla bölgeye askeri birlik gönderdiklerini,
yakın gelecekte çatışma beklemediğini bildirdi. Bush,
Bağdat'ın BM Güvenlik Konseyi kararını ihlal etmekten
ve Körfez'den petrol ihracı yapmaktan kaçınmasmı istedi.
Dış Haberler Servisi — Tüm dünya,
Körfez bölgesindeki tehlikeli askeri tırma-
nışı kaygıyla izlerken Irak'uı Kuveyt'e da-
ha fazla asker göndermeyi sürdürdüğü bil-
diriliyor. öte yandan ABD Başkanı Geor-
ge Bush, Kongre liderlerine bir mesaj gön-
dererek, ABD birliklerinin Suudi Arabis-
tan'ı savunmak için bu ülkede bulunduğu-
nu ve yakın bir gelecekte çatışmaya
gireceklerini sanmadıklarını belirtti. Bush,
bölgeye gönderilen askeri birliklerin iddia
edilenin aksine, "Krizin banşçı bir çözii-
me ulaşılmasına hizmet edecegtne ina.ıdı-
guu" söyledi. Irak yönetirni, ise, "ülkesi-
ni saldırganlara mezar edeceği" tehdidin-
de bulundu.
AA'nın Reuter'e dayandırdığı haberin-
de, Bush'un mesajında Kuveyt'i işgal eden
Irak birliklerinin Suudi Arabistan sınırı-
na "muazzam ve çok gelişmiş bir savaş
makinesi yıgdıgım" belirterek, "Bu mu-
azzam güçle çok az bir hazırlıkla S.Ara-
bistan'a saldırabilir" dediğini haber ver-
di. ABD Başkanı bu durumda bölgeye iki
F-15 fılosu ve askeri birlik gönderdiğini
bildirdi. Bush şöyle konuştu:
"Biriiklerimizin bölgede ne kadar kala-
cağını söylemek zor. AM« şunu söyleye-
bUirim: Orada, bölgede güvenligin saglan-
ması ne kadar süre gerekli ise o kadar ka-
lacaklar."
Irak'a uyan
Bu arada Başkan Bush, dun gazetecilerle
yaptığı sohbet sırasında Irak'ı uyararak
Bağdat'ın BM Güvenlik Konseyi kararını
ihlal etmekten Körfez'den petrol ihracın-
dan kaçınmasmı istedi. Bush şöyle dedi:
"Abluka sözcüğünii heniiz kullanmak is-
Cemiyorum. Ama gerekirse uygulamakta
tereddüt elmeyiz. Irak gemilerine tavsiye
ederim. Petrol taşımasınlar."
Bu arada Bonn hükümeti Körfez'e git-
mek üzere Akdeniz'den aynlan ABD ge-
milerinin yerini Federal Almanya gemile-
rınin alacağını açıkladı. Hükümet sözcü-
sü Hans Klein dün basında yer alan deme-
cinde, deniz trafiğinde yardımcı olmak
jzere birkaç gun içersinde dört raayın ta-
ramagemisi ile bir destek gemisinin Akde-
niz'e gönderileceğini belirtti.
Irak basınında dün yer alan haber ve yo-
rumlarda da Batı dünyasına karşı ağır bir
dil kullanılarak ABD'nin bölgedeki yığı-
nağı eleştirildi. Irak hükümetinin yayın or-
ganı El-Cumhuriyet gazetesinde yer alan
bir yazıda şu ifadeler kullanıldı:
— "Amerika, tnuttefikleri ve onlann
peşinden gidenler şunu çok iyi bilmelidir-
ler ki Irak kolay bir lokma degildir. Arap
dûnyasından veya Arap dünyası dışından
gelecek tüm saldınlara karşı koyabilecek
giiçtedir."
H-Cumhoriyet'in yazısmda "Irak'a sal-
dıracaklann Vietnam'da karşılaştıklann-
dan farklı bir son beklememeleri gerektigi"
kaydedilirken şöyle denildi.
"Saldıranlara Irak topraklannı mezar
edecegiz. Hem de üzerinde taşı bulunma-
yan bir mezar."
Basra Körfezi'nde askeri güç yığınagı
1 Petrol aianı ŞQf Kum tepeten
Intlltere'deıı yola çıkan
Kraüyet
Kftrta'fekl Sovyct donanoıası
Udaloy sımfı
Ikı Oestroyer daha yola cıktı
Körfez'deki İIMİIİZ
La Salle Amiral gemsı
DavKJ D Ray destroyer
Engünd, gûdümto fiize
kruvazörû
5 firkateyn
nıral petrol terminalı
EIKarjf petrol ".«KızıMMİz'fcki ABD donanması
NM OkyaMBu'adaki lngHlz tenanraaa
Penang dan gelen
Sattleax savaş gemsı
• Kamıs Musaıt Ktrfezi'ıritkt ABD *çak O M M graba
USS Indepenoence
Jouett. füzeb kmvazAr
AnOetam. Aegis fûze kruvazirü
Goldsborough,
gûdümlü fûze destroyen
Brevrtoni Reasoner fırkateynien
IRAK ORDUSUNUNSAVAŞ YETENEĞİ
Pilotlar, hedefe karşı
4
utangaç'Dl'BAİ/WASHINGTON (AP) — Irak
Hava Kuvvetleri'ndeki pilotlar Körfez sa-
vaşı sırasında gerekli hedefler karışısında
"utangaç" davranrnak ve önemli olmayan
hedeflere "böyük bir cesaretle" saldırmak-
la ün yapmışlardı. Körfez savaşını yakın-
dan izleyen Amerikalı askeri uzmanlara
göre Irak pilotlan usta olmakla birlikte
kendilerini tehükeye atmayı pek sevmiyor-
lar. Nitekim Irak'lı pilotlar îran'ın petrol
tenninali Harg adasını mumkün olan en
uzak rnesafeden bombalamayı tercih edi-
yorlardı. Bu nedenle yeterince etküi ola-
mıyorlardı.
Irak'ın büyük savaş makinesi esas ola-
rak kara kuvvetlerine dayanıyor. Ama bu
ordunun savaş yeteneği büyuklüğü ile
orantılı değil. Amerika'lı askeri uzmanla-
ra göre Irak'ın 5.500 tank ve 1 milyon as-
keri, etkin deniz ve hava gücüne dayanan
çok daha ufak bir ordu tarafından etkisiz
hale getirilebilir. Uzmanlar, Irak ordusu-
nun 8 yıllık Körfez Savaşı'nda büyük de-
neyim kazandığını kabul ediyorlar. Ama
uzmanlara göre Suudi Arabistan'da ABD
ile çıkacak bir savaş çok değişik nitelikte
olacağından, Irak ordusunun savaş dene-
yimi fazla ise yaramayacak.
Irak Hava Kuvvetleri'nde 500 dolayın-
da uçak bulunuyor. Bu uçakların bazıla-
rında Fransız yapısı Exocet füzeleri var.
Ancak genelde, Irak Hava kuvvetleri, ger-
çek bir tehdit oluşturacak yetenekte değil.
Örneğin Körfez savaşında Tahran'a salrfı-
ran Irak pilotlan uçaksavar ateşinden çe-
kindiklerinden bombalanru 10 bin metre
yüksekten atıyorlardı. Bu da saldırıların
isabetsiz olmasına yol açıyordu.
Öte yandan The Independent gazetesi-
nin askeri yorumcusu, Irak'ın Suudi Ara-
bistan'a Amerikan askerleri gelmeden ve
şafakta saldırmayarak önemli bir fırsat yi-
tirdiklerini belirtti. Gazetenin askeri yo-
nımcusuna göre Irak ordusu gece karan-
lıkta savaşmayı sevmiyor. Aynca pilotlar
da gün batımında uçmaktan hoşlanmıyor-
lar. Bu bakımdan Irak Amerikan birlik-
leri yetişmeden önce şafakta saldırsaydı,
Suudi Arabistan'ı kolayca işgal edebilecek-
ti. Bu fırsatı şimdi yitirmiş bulunuyor. Ha-
len Amerikan birlikleri Dahran'da mevzi-
lenmiş durumdalar. Oysa Dahran, bir Irak
saldınsırun ilk hedefi idi. Yöre stratejik ba-
kımdan çok önemli olduğundan bir saldı-
rıda ilk ele geçirilmesi gereken nokta. Bu
noktayı ele geçirmek lraklı komutanlar
için artık hayal oldu.
Ortadoğu'da kitlesel ölüm silahları
Öfce
Suudi
Arabistan
Mısır
ı-an
Irak
Israıt
Libya
Suriye
Yemen
Mteiik
ASTROSSS-60
CSS-20 _,
FROG-7
Scud-B
Badr-2000
Oghab
lran-130
Scud-B
FROG-7
Astro-SS-60
Scud-B
Ai-Husayn
Al-Abbas
Temmuz-1
Al-Abed (sivil)
MGMS2C/Lance
Jericho 1
Jericfto 2
Shavît (sivil)
FROG-7
Scud-B
EX-OTRAG
FROG-7
SS-21
Scud-B
FROG-7
SS-21
Scud-B
Meazil
80 km.
2600-3000 km.
70 km.
300 km.
800-950 km
40 km.
130 km
300 km
70 km.
80 km.
300 km.
600 km.
900 km.
2000 km.
2000 km (?)
130 km.
650 km.
1450 km.
4500 km (?)
70 km.
300 km.
70 km.
120 km.
300 km.
70 km.
120 km.
300 km
FOZELER
Ststi
KuHammda
KuMammCa
Kullanımda
Kullanımda
Geliştırilıyor
Kuflan>mda
Kullanımda
Küttammda
Kullanımda
Kullanımda
Kullanımda
Kullanımda
Gelıştiriliyor
Geliştjriliyor
Gelıştiriliyor
Kuttanımda
Kuiianımda
Gelişöriftyor
Kutlanımda
Kullanımda
Kuflanımda
Geliştinlıyor
KuBanımda
Kuttammda
Kullanımda
Kullanımda
Kullanımda
Kullanımda
Kaynak
Brezilya
Çin
SSCB
SSCB
Arjantin
SSCB
Iran
SSCB
SSCB
Brealya
SSCB
SSCB
SSCB
Irak
Irak __,
ASD
Fransa
Israii
Isratl
SSCB
SSCB
Federal Alman
ginşimi
SSCB
SSCB
SSCB
SSCB
SSCB
SSCB
Kimyasal
sHahlar
Yok
Geçmışîe
bulunuyordu
Elde
eîmeye
çaiışıyor
Var
Var
Elde
etmeye
çalışıyor
Var
Yok
silaMar
rok
Yok
Araşorma
orogramını
gei'Ştirmeye
çalışıyof
Araştırma
programı
devam
edryor
Var
Yok
Yok
Yok
Silaha en çok
Irak para
ayırıyor
Irak, geçen on yd içnde,
Stockholm Banş AraşOrmaJan
Enstitüsü (SIPRI) verilerine
göre 25 miryar dolariık ağır
silah saün aldı. Bu siiahlann
yuzde 53'ü Sovyet, yiızde 20'si
ise Fransız kaynaklı. Irak aynı
zamanda bütün Ortadoğu
ülkeleri arasında. gayri safi
milli hasılasından silahlanmaya
en fazla pay ajırao iilke
dururaunda. Bu oran 1984'te
yüzde 30 olarak gerçekleşti.
Fransız Liberation gazetesinde
yer alan babere göre, yine
geçen on yıl içinde Irak'ın
silahlanmaya ayırdığı para
toplam 80 miryar dolar. Aynı
siirede Ingiltere 69.S milyar
dolar, Fransa 64.6 milyar
dolar, Federal Alraanya ise
41J milyar dolariık silah
harcaması yapb.
SIPRI verilerine göre, silab
ittaalinin yüzde 80'ini BM
Güvenlik Konseyi'nin daimi
üyesi 5 ulkeden gerçekleştiren
Irak, tank ve toplan için
gerekli yedek parcalare ve
balislik füze yapımı olanağına
sahip bulunuyor.
9 ûlkeden sadece Isrml, Nükleer Siiahlann Yayılmasını Önleme Anlaşması'nı (TNP) ımzalamamıs durumda
Kaynak: IntemaOonal Defense Revıe», mart-901 Arms Control Today, VVashıngton. kasım-891 Memento Dense • Desar-
mement 89. GRIP, Brûksel / SIPRI Yearbook 88, New York.
Yukandaki tabk) "Uberation" gazetesinden ahnnvştır
Irak
kimyasal
silah
deposu
LONDRA (Cnmburiyet) —
Londra'daki "Stratejik Araştır-
malar Enstitüsü" yetkililerinden
edinilen bilgiye göre Irak'ın elin-
de 3 tür kimyasal silah var: Sinir
gazı, yara açan ajanlar, göz ya-
şartıcı gazlar.
1- Irak'ın elindeki sinir gazı sto-
kunun 90 ton olduğu söyleniyor:
— G.B. (Sarin): Amerikan ve
Sovyet ordusunda da mevcut.
Havada hemen dağılıyor, ancak
solunduğu takdirde öldürücü.
— G.D. (Soman): Solunduğu
zaman öldürücü, ya da deriye
değdiği zaman yara açar. Topra-
ğa ve eşyaya bulaşabilir. Havada
kolayca dağılmıyor.
— V.X.: Kahcı etkisi olan gaz.
Deriden geçerse öldürür. Topra-
ğa, eşyalara, binalara bulaşıp ka-
lıyor. Uzun süre etkili.
2- Yara açan ajanlar: Irak'ın
elinde bunlardan 500 tondan fazla
olduğu sanıhyor.
— Bis Sulfit: Yanıcı. parlayıcı
bir sıvı. Göze, deriye değdi mi ya-
ra açılıyor. Birinci Dünya Sava-
şı'nda kullanılan iperit gazı ya da
hardal gazı diye bilinen türe ben-
zer.
3- Göz yaşartıa gazlar: Gözler,
akciğer ve solunum yollarını tah-
riş eder. Mide bulantısı, kusma ve
aşın dozda alındığı takdirde ölü-
me bile yol açar.
DTITYEADA BTJGIJN
ALİSİRMEN
Türfciye-NATO-Orladoğu
Andre Gide "Kalpazanlar" adlı romanında, aşkın ani kristal-
leşmesi ve sonra yavaş yavaş ayrışmasından söz eder. Aşkı bir
yana bırakalım, soğuk savaşın nefretinin ve korkusunun sonuç-
larının —ki biri de NATO'dur— kristalleşmesinin ani değilse bi-
le çabuk olduğunu, ayrışmasının ise kristalleşmesinden de hız-
lı biçimde hemen hemen bir yılda tamamlandığını yaşayarak gör-
dük.
1989 yılının başlangıcında, kısa dönemde gündeme gelme-
yeceği düşünülen soru, aradan 365 gün geçmeden en güncel
sorunlardan biri haline dönüşmüştü bile: Bloklararası ilişkiler-
de meydana gelen başdöndürücü degişimin sonucunda önem-
lerini büyük ölçüde yitiren paktlar ne olacaklardı?
Bin dokuz yüz ellilerin baştndan bu yana Türkiye'de, bütün
iktidariann candan bağlı oldukları NATO'nun eski önemini yittr-
mesiyle birlikte, ülkemizin stratejik önemi de gündeme geldi ve
egemen çevreler büyük birtedirginliğin içine düşüp, kendi ken-
dilerine, hatta yüksek sesle ciddi ciddi sormaya başladılar!
— NATO ne olacak?
Sovyetler Bırliği, görünürdeki gücünü büyük ölçüde yitirdik-
ten, varşova Paktı fiilen dağıldıktan sonra, 4 Nisan 1949 tarihli
Kuzey Atlantik İttifakı Antlaşması'nın, 15 Şubat 1952'de, Türki-
ye ve Yunanistan'ı da kapsamı içine alacak biçimde genişletil-
miş, daha sonra 3 Temmuz 1964'te ise Cezayir'in, bağımsızlığı-
na kavuşmasıyla, bu eski Fransız sömürgesini kapsam dışı bı-
rakmak üzere iki kez değişiklığe uğramış bulunan 6. maddesin-
de tanımlanan sorumluluk alanı yakın olası bir savaşın sahnesi
olma niteliğinden uzaklaşmıştı.
Bu durumda "NATO ne olacak?" sorusu gerçekten haklılık
kazanıyordu. 1989'un büyük gelişmesinden sonra öne çıkan gö-
rüşlerden biri de, soğuk savaş yıllannda fazla işlememiş bulu-
nan "istikrar ve refahın geliştirilmesi amaayla işbirliği yapılma-
sı'nı, "ekonomik işbirlığinin güçlendirilmesini" öngören 2-*nad-
denin önem kazanması ve NATO'nun ortak savunma ile birlikte,
ama ondan daha çok ekonomik ilişkileri geliştirme tabanına otu-
ran bir örgüte dönüşmesiydi.
Dün üye ülkeler dışişleri bakanlannın Brüksel'de bir araya gei-
mesiyle Bakanlar Konseyi ivedi toplanan (bu satırlar yazılırken
toplantının sonucu henüz alınmamıştı) NATO'nun 2. maddede
öngörülen biçimde gelişmesi ufuklarında kara bulutları birikti-
ren oJay ise Saddam'ın son Ortadoğu macerası oldu.
Son yıllarda Batı'yı büyük ölçüde tedirgin eden Saddam Hü-
seyin'in, Kuveyt'i önce işgal, sonra ilhak etmesi, Suudi Arabis-
tan'a ciddi tehditler savurması, hepsi de Körfez ülkelerinden bü-
yük ölçüde petrol alan ve ekonomilerıni bu aJım üzerine oturt-
muş bulunan NATO ülkelerinin dikkatlerinin, söz konusu bölge-
ye yönelmesine neden oldu.
1989 yılında, kuruluş anlaşmasının 6. maddesindeki sorum-
luluk alanında pek fazla işlevi kalmayan NATO, 1990 yılında bir-
den kendi sorumluluk alanı dışına taşan, ancak 1983 yılında üye
ülkeler arasında vanlan bir konsensüste sözü edilen "out of area"
(alan dışı) bir bölgeye, yani Körfez'e yönelik bir savunma örgütü
olma durumuyla karşı karşıya kalmıştır.
NATO Bakanlar Konseyi'nin dünkü toplantısının, uzun dönem-
de de önemini koruyacak olan sonucu, açıkça dile getirilse de
getirilmese de budur.
Hiç kuşku yok ki NATO'nun karşı karşıya bulunduğu bu yeni
sorun tüm Ortadoğu'yu olduğu kadar, Türk dış politikasını da
yakından etkıleyecektir.
Soğuk savaş yıllar.nı ittifakın güneydoğu kanadının en uç ûl-
kesi ve gerginliğin doruk bölgesi olarak yaşamış bulunan Türki-
ye, bu kez de aynı durumu, üstelik de hepsi Müslüman olan ül-
kelere yönelik bir Hıristiyanlar topluluğu haçlı ordusunun işlevi
olmayan tek üyesi görünümünü de üstlenerek bir kez daha sırt-
lanmak durumunda kalacaktır.
Böyle bir olasılığın gündeme gelmesi gerçekten üzücü oldu-
ğu kadar ulusal çıkarlarımıza da ters düşen bir olgudur.
Bölgemizdeki son gelişmenin ülkemizı de uzun yıllar etkHe-
mesi olası bu sonucun cneminin tüm siyasal partilerimiz tara-
fından yeterince anlaşılacağını ve parlamentonun daha ilk top-
lantısında gereğince değerlendirilip tartışılacağını umalım.
Bu konuda geç kalmamak gerekır, çünkü bugünkü iktidar, bir-
kaç gün içinde, ittihatçılar gibi üç kişinin gorüş birliğine bile ge-
rek duymadan yalnızca bir kişinin karanyla Türkiye'yi fiilen yeni
bir işlevin içine itebilir.
Şu anda boylesi bir sonucun önündeki en büyük engel, "Haçlı
Ordusu" görünümüne bürünmekten ürken ve bu yüzden olayı
Kuzey Atlantik İttifakı çerçevesinin dışında BM düzeyinde kotar-
mayı öneren NATO'nun bazı Avrupalı, Hıristiyan ülkeleridir.
UZMANLARLN GÖRÜŞt:
Irak ambargoya
dayanamaz
EDÎP EMİL ÖYMEN
LONDRA — Irak'ın mevcut
BM ambargosu altında ekono-
mik bakımdan ne kadar dayana-
bilecegi sorusuna uzmanlann ya-
nıtı şu: Irak, petrol dışında faz-
la bir şey "yetişmeyen" bir ülke-
dir. Ambargo etkili olduğu tak-
dirde Irak ekonomisi basaşağı
gitrneye mahkûmdur.
Kuveyt'i de ilhakiyle nüfusu
19 milyona çıkan Irak'da BM
ambargosunun en çok gıda ko-
nusunda etkili olacağı, silahtan
çok, gıda sıkıntısının Irak'ın be-
lini bükeceğine dikkat çekiliyor.
Ancak Irak'ı açlığa mahkûm et-
menin, smırlar kapatıldığı için
mahsur kalan binlerce Batüıyı da
aynı açlığı çekmeye mahkûm et-
mek anlamına geldiği Delirtiliyor.
Uzmanlann verdikleri bilgiye
göre Kuveyt'te tanraın ülke eko-
nomisindeki ağırlığı yüzde birin
altında. Ancak bir hafta yetecek
kadar taze sebze bulunabileceği,
ancak buğday ve diğer saklana-
bilir tahıllann bir ay yetecek ka-
dar stoklandığı sanıhyor. Nor-
mal koşullarda Kuveyt, tarun
ürünlerinin yüzde %'sını ithal
ediyordu.
Irak dağlık bölgesinde meyve
ve sebze yetiştiriyor. Hurma ve
pirinç ihraç ediyor. Merkezi
planlama nedeniyle tanmın bü-
yük ölçüde kötü işletildiği, kolek-
tif çiftliklerde kötü işletmecilik
nedeniyle verimin düşük olduğu
belirtiliyor. Irak, gıdasının yüz-
de 70-80'ini ithal etmek zorunda.
Ancak Amerikan kaynaklarına
göre tarladan ürün yeni kaldırıl-
dığı için üç aydan fazla yetecek
kadar pirinç, iki aydan fazla ye-
tecek buğday, arpa ve fasulye,
ancak iki haftadan az yetecek ka-
dar mısır stoku olduğu samlmak-
ta. Mısır ürününün gelecek ay
kaldırılması ve bunun 6 hafta
sürmesi bekleniyor.
CNN TELEVIZYOMJ
ABD, Saddam'ı
devirmekte kararb
CNN televizyonuna göre Bush yönetimi, Saddam'ı
devirmek için Irak'ta yönetimden memnun olmayan
tüm gruplarla işbirliği yapacak.
Dış Haberler Servisi — Ame-
rikan CNN televizyonunun Pen-
tagon (Savunma Bakanlığı) mu-
habiri, dün televizyonda TS ile
16.00'da haber programında yap-
tığı açıklamada, ABD yönetimi-
nin Irak'a karşı uygulayacağı tu-
tumun üç temel öğeye dayanaca-
ğını söyledi. CNN'in muhabirine
göre Amerikan politikasının ana
hatları şöyle:
1) Suudi Arabistan'a yığmak
yaparak Irak'ın bu ülkeye saldır-
masını engellemek. CNN muha-
biri, bu yığınağın süreceğini söy-
ledi.
2) BM Güvenlik Konseyi tara-
fından Irak'a karşı kararlaştmlan
ekonomik yaptırımlara kesinlik-
le ve tam olarak uyulmasını sağ-
lamak. ABD, bu amaca yönelik
olarak Basra Körfezi'ndeki gemi-
lerinin sayısım arttınnayı hedef-
liyor. Böylece Irak limanlanna
mal girmesi ve çıkması önlene-
cek.
3) Bush yönetiminin üçüncü
hedefi ise Saddam Hüseyin reji-
mini her türlü çareye başvurarak
devirmeye çalışmak. CNN muha-
biri, "ABD, bn hedef dogrultu-
sunda Irak'ta Saddam dan mem-
nun olmayan tüm gruplarla işbir-
liği yapmaya hazırdır. Bush yö-
netimi, Saddam Hiiseyin'i ikti-
dardan de>irmekte kararb otup,
bu konuda tüm çabalan hareaya-
cakbr" dedi.