Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 AĞUSTOS 1990 KÜLTUR-SANAT CUMHURİYET/5
Hüseyin Peyda öldti
• İSTANBUL (AA) — Sinema sanatçısı Hüseyin Peyda,
akciğer kanseri teşhisiyle tedavi gördüğü hastanede dün
sabah öldü. 68 yaşmda ölen Peyda'nın cenazesi, bugün
Şişli Camii'nde kıknacak namazdan sonra Zincirlikuyu
Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Türk sinemasına,
Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde okurken
1950 yılında adım atan Hüseyin Peyda, "Söyleyin Anama
Ağlamasın" adlı fılmde sergilediği başarıh oyun ile
dikkatleri çekti. Sinema hayatını oyuncu, senaryo
yazarhğı ve film yapımcılığıyla sürdüren Peyda,
"Mezarunı Taştan Oyun", "Kanh Feryat", "Kubilay" ve
"Ezo Gelin" filmleriyle başarı kazandı. 14. Antalya Film
Festivali'nde "Kara Çarşaflı Gelin" fılmindeki rolüyle
"Başarılı Yardımcı Erkek Oyuncu ödülü" kazanan
Peyda, 150'ye yakın fılmde başrol ve yardımcı oyuncu
olarak görev yaptı. Hüseyin Peyda, televizyonda
yayınlanan "Hanım Ağa" ve "9 Sütuna Manşet"
dizilerinde de rol aldı. (Fotoğraf: "Mezanmı Taştan
Oyun" fîlminden)
\azar Georges Conchon öldti
• PARİS (AA) — Eserleri çeşitli ödüller kazanan
Fransız roman ve senaryo yazarı Georges Conchon 65
yaşmda öldü. Conchon, 1960-1980 yülan arasında Fransa
Senatosu'nda da görev aldı. Yazarın ilk romanı 1953'te
yayımlandı. 1959'da yazdığı "Zafer Geçidi" Pr« Des
Libraries, 1964'te yazdığı "Vahşi Devlet" Prix Goncourt
ödüllerini kazandı. Georges Conchon'un yönetmen Jean-
Jacques Annaud ile birlikte senaryosunu yazdığı
Fransa'nın 1915'teki Batı Afrika sömürgelerinde yaşamın
alaycı resminin çizildiği "Siyah ve Beyaz" fılmi 1976'da
En lyi Yabana Film Oskan'nı aldı. Sosyalist Parti üyesi
olan Conchon, 1959-60 yılları arasında France-Soir
gazetesinde çalıştı. 1980'de Senato'dan emekli olduktan
sonra Fransız televizyonu ikinci kanalında sanat
danışmanı olarak görev yaptı.
Kemal: Türk dili bozuldu
• STOCKHOLM (UBA) — tsveç Radyosu'nda konuşan
uluslararası üne sahip romancınnz Yaşar Kemal, Türk
dilinin gelişmesinde buyük bir durgunluğun yaşandığım
belirterek, "Türkiye'de Türk dilinin gelişmesini
sağlayacak bir politika yok" dedi. Türkiye'de kitap
düşmanlığının varlığını koruduğunu öne süren Kemal,
"Kültür politikası yozlaşmıştır" dedi. Yaşar Kemal, Türk
basmmda dilin çok bozulduğuna dikkat çekerek, "Türk
basinının dili hiçbir zaman bu kadar bozulmamıştı" diye
konuştu. tsveç Radyosu'nun ikinci kanalında yayımlanan
programa konuk olan Yaşar Kemal, Atatürk devrinde
başlayan Türk dilindeki gelişmenin son yıllarda hızmın
azaldığını kaydetti. Türkiye'nin son on yılhk kültürel
gelişiminin pek iç açıcı olmadığmı, ancak yine de kayda
değer çabalann bulunduğuna dikkat çeken Kemal,
"Kültür politikası, yazarların dilini etkilememiştir.
özellikle genç yazarlann diline gerçekten hayranım,
temel bir kültürü olan bir ulus, bugünkü yozlaşmaya,
bütün iletişim araçlarıyla mutlaka karşı gelecektir" diye
konuştu.
Artık ayrılık dert değil:
PlastikAşk çıktı!
KAYNAK MÜZİK TICAHET
Teyyarsct M Ak Bey Sokak
No 6 Şışlı-lstanbul
Tel 131 35 74
CAĞMŞ YftYtNLAM
OKTAY AKBAL
ĞİANI DEĞİL
YAŞAM
2. BASI
5000 Lıra (KDV İçinde)
Ödemeli gönderilmez
ÇAĞDAŞ YAYINLARI
Türk Ocağı Cad 39-41 CağaloğlulSTANBUL
DOPLERLİ, RENKÜ EKOKARDİYOGRAFİ
HOLTER , EFORLU, EFORSUZ ELEKTRO...
\ En ileri Standartlarda Kalp
Sağlığı Hizmetleri Sunar.
Tel: 175 12 44/45
TÜRK KALP VAKFI 148 58 66
OlegKagan ölmeden ikigün önce Mozarfın 'Sinfonia Concertante'sini çaldı
Galaksfde bir kutupyıldızıÜlkemizde de
konserler vermiş olan
Kagan, 1940'larda
doğan Sovyet müzisyen
kuşağının en parlak
yıldızlarından biriydi.
Oistrakh'ın öğrencisi
olan, ünlü piyanist
Richter'le görkemli bir
ikili oluşturan Kagan,
15 temmuzda Münih'te
kansere yenik düştü.
Kültür Servisi - Sovyetler Bır-
liğı, kuşaklar boyu büyük mü-
zisyenler doğurmuş bir ülke.
Ama bu kuşaklann en zengin ve
çeşitlisi belki de 1940'larda doğ-
muş olanı Bir başka deyişle,
Kruşçev dönemindebuzlannçö-
züldüğü günlerde olgunlaşan ve
Meuhaus, Oistrakh ve Rosrro-
poviç gıbi en büyük hocalann
elinde yetiş enkuşak. Özellikle
kemancılarıyla, Gidon Kremer,
Liana Isakadze, Lidya Mordko-
viç, Tatyana Grindenko, Viktor
Tretyakov ve Vladimir Spiva-
kov gibı virtüozlanyla zenginle-
şen bir müzısyenler kuşağı. İşte
bu olağanüstü yıldız kümesi
içinde kemancı Oleg Moiseviç
Kagan'ın yeteneği bir kutupyıl-
dızı gibiparladı.
Kagan'ın doğal yeteneği, Le-
tonya'nın Riga kentınde gecen
çocukluk yıllannda belirdi. Da-
ha 13 yaşındayken zamanın bü-
yük hocalarından Boris Kııznet-
sov tarafından Moskova Kon-
Oservatuvan'na alınan Kagan.
daha sonra da Oistrakh'ın sını-
fına geçtı. Kagan sonradan.
Oistrah için "Benint üzerimde
raüthiş bir etkisi oldu. Öğrencile-
rine bir baba, danışman ve arka-
daş gibi davranırdr diyecek ti.
Daha 19yaşında, Helsınkı'de
verilen Sibelius ödülü'nü kaza-
nan Kagan, 1966'da da Mosko-
va'daki Çaykovski Yanşma-
sı'nda ikinci oldu. Yanşma
sırasında Kagan'dan hemen ön-
ce çalmış olan Viktor Tretya-
kov, Kagan'ı dinledikten sonra
ayağa fırlayarak "Birinciiik Ka-
gan'ın" diye bağırmıştı. Ama bı-
rincılik Tretyakov'a venlmişti.
Sibelius ve Çaykovski Ödülleri-
ni Enescu ve Bach Ödülleri ve
sayısız konser önerilen izledı. O
sıralar öğrencisi Kagan'a büyük
destek veren David Oistrakh,
genç virtüozun ilk konserlerin-
de orkestra şefliğini de üstlendi.
Aynı günlerde Oistrakh. Ka-
gan'ın özellikle Mozart çalma-
sını istedi ve Mozart'ın 4 kon-
TÜRKİYE'YE DE tKİ KEZ GELMİŞTİ - Kemancı Oleg Kagan Türkiye'de önce kansı çellist Natalya Gutman ve pijanist Cladimir Ska
ravi ile birlikte Istanbol Devlet Senfoni Orkestrası eşjiginde çalmışta. Kagan,Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda da bir konser vermisti.
çertosunu birlikte plak yaptılar.
Kagan sonralan Aistrakh'la ya-
şadığı Mozart serüvenıni şöyle
dıle getirecektı: "Oistrakh, Vlo-
zart'ın duygusal bir üslupla çal ın-
maması gerektiği inancında>dı.
Bense tam tersini kanıtlamaya
çalışıyordurn!"
Daha sonralan Oleg Kagan
özellikle Almanya ve Amen-
ka'da bir konser solisti olarak
ün yaptı. O dönemde özellikle
Sibelius'un "Keman Konçerto-
su^ndakı ve karısı çellist Natal-
ya Gutman' la çaldıklan
Brahms'ın"tkili Konçertosu"n-
daki yorumlanyla belleklerde
silinmez izler bırakan Kagan.
Prokofiev ve Şostakoviçın kon-
çertolanndaki özgün üslubuyla
da ünlendı. Ne var ki dönemin
hemen bütün Sovyet virtüozları
gibi Kagan da Soğuk Savaş'tan
nasibinı alacaktı. Yaklaşık yedı
yıl boyunca yurt dışı konserleri-
ne gilmesine izin venlmeyen
müzisyen, ancak 1979sonlann-
da Emil Gilels'le bırlikte New
York'ta konserler vermeyi ba-
şaracaktı.
Kagan, oda müziği alanında
da eşsızdi Keman-piyano ikili-
lerinde kendisine ilk başlarda
ilk kansı Yelizaveta Leonskaya,
daha sonralan Eliso Virsaladze,
son zamanlarda da genç bestecı
Vassili Lobanov eşlik ettıler.
Son yıllarda Kagan, Natalya
Gutman, yakın akrabalan ve
dostlan.Zvenigorodkasabasın-
da hafıf ve neşelı müzik şenlikle-
ri de düzenlediler. Ama Ka-
gan'ın ünlü piyanist S>yatosla>
Richter'le bırlikteliğı. onun mü-
zik yaşamının doruklanndan
bırini oluşturdu. Kagan'la
Richter'in yaptıklan plaklar.
abartmasız, göstenşsız, müzı-
ğin ta kendisini sunan yorumlar
olarak dana şimdiden müzik ta-
nhındekıverini aldı.
"Independeat" yazarlanndan
Gerard McBurney, 1985'te
Moskova'daki bir okulda Ka-
gan, Gutman ve Richter'in 10-
12 yaşlanndaki öğrencilere ver-
dikleri konserde yorumladıkla-
n Şostakoviç'in "İkinci Piyano
Cçlûsü"nü hayatında dınledıği
en iyi Şostakoviç yorumu ola-
rak hep anımsayacağını söylü-
yor
Kagan'ın müzik uğraşının
önemlı bir yanını da,yenı müzi-
ğe karşı gösterdiği yakınlık
oluşturdu Dostlan arasındaki
bırçok genç bestecinin yapıtları-
nı seslendıren Kagan'ın bu alan-
dakı en venmli ışbirliğı arkadaşı
Alfred Schnittke'yle gerçekleşti.
Bu yılın başlannda Londra'da
Schnittke'nin yapıtlanndan
oluşan bir Londra konseri dü-
zenlendi Kagan, Yuri Başmet
ve Moskova Solistleri toplulu-
ğuvla birlikte Barbıcan Hall
sahnesindeydi. Yakınlannca
hasta olduğu bılınen Kagan çal-
dıkça. Schnittke'nin müziği din-
leyicilerin önünde büyümeye
başladı. Salondakılerin büyük
çoğunluğu Kagan'ın hastalığın-
dan habersizdir ama konser so-
na erdiğinde herkes şaşkmlık ve
hayranlık ıçınde ayakta alkışlı-
yordu kemancıyı. Nitekim kon-
ser sonrasında besteci Schnittke
sessizce şöyle diyecekti: "Oleg
her zaman büyükbir kemancıydı.
Amaartıkbirdahi!"
Kagan son vıllarda kanserle
savaşıyordu. Bir ayı aşkın bir
süre Lubeck'te hastanede kal-
dıktan sonra temmuzortalanna
doğru Bavyera Alplerindeki
VVildbad Kreuth adlı küçük ka-
sabaya gitti. Yuri Başmet küçük
bir şenlik düzenlemişti orada.
13 temmuz günü. Kagan, dinle-
yicilerin şaşkın bakışlan arasın-
da. dostlannın yardımıyla sah-
neye çıktı. Moskova Solısjtlen
ve Başmet'le birlikte Mozart'ın
"Sinfonia Concertante"sini çal-
dı. tkigün sonra da öldü.
150yılhk
çeşme
nehalde
Eyüp'ün merkezinden aynlan Halit Pa-
şa Caddesi'ne girin. 50 rnetre kadar yürü-
yün. 26 no.lu terzı dükkânının yanındaki
boşlukta tarihi bir çeşme göreceksıniz. Sa-
km, gürül gürül akan suyuyla işlevini sür-
düren bir çeşme göreceğinizi sanma>in.
Çeşme yerde boylu boyunca yatıyor, par-
çalanmış olarak sokağa bakıyor.
Üstündeki eski yazılardan, çeşmenin
150 yıl önce saray Kurşuncubaşısı Süley-
man Ağa tarafından yaptınldığını öğren-
mek mümkün. Bu arada 59 yıl önce Hacı
Hanım adlı bir hayırseverin çeşmenin
^ onanlmasıru sağjadığını da öğreniyoruz.
* Eyüp Belediyesi yetkilileri, "Böyle bir
olaydabiz hiçbir şeyyapamayız"diyorlar.
veAnıtlarYüksekKurulunahaberveril-
mesi gerektiğini söylüyorlar. Süleyman
Ağa'mn çeşmesi, ilk onanlışından yakla-
şık yanm yüzyıl sonra yeni bir "hayırse-
ver" beklivor.
(Fotoğraf: ömer Orhun)
'. AVIGNONFESTIVALI'NDEN
Tiyatronun siyah sessizliğindeBir yatak odası mı
burası.yoksabir
hastanede miyiz? Artık
genç sayılamayacak
ahmlı bir kadın siyah
geceliğiyle telaşh bir
bekleyiş içinde.
MEHMET BASUTÇU
AVIGNON — önce ışıklar sö-
nflyor. Zifiri bir karanhk içinde-
yiz. Sonra bir anda seyircilerin
gözleri kamaşıyor. Projektörler-
den cıkan ışık demetleri dekorun
büyük bir bölümünü oluşturan
bembeyaz yer taslannın donuk
parlaklığından yüzlerimize yansı-
yor...
Köşede demir bir karyola var.
Bembeyaz çarşaflarıyla biraz da-
ğınık. Yanındaki sehpanın üzerin-
deki zarif şarap bardağı kırmızı
kırmızı dolu. Siyah-beyaz ve gri
mekândaki bu tek kırmızılık bir
umut mu? Yoksa yasamın son ale-
vi mi?
Dipte, beyaz yer taslannın siyah
zemine yenik düşüp daralarak
uzadığı noktada bir kapı göze çar-
pıyor. Üç yanı açık bu kapalı ka-
pının ardındaki karanlıktan önce
bir kontrbasın sesi geliyor. Siyah
gömlekli iki muzisyenin ayırdına
varmak ise oldukça zor.
Bir yatak odası mı burası, yok-
sa bir hastanede miyiz? Belli de-
ğil. Artık genç sayılamayacak
ahmlı bir kadın siyah geceliğiyle
telash bir bekleyiş içinde...
Kapı vuruluyor. Genç bir erkek
giriyor içeriye Derin anlamını ya-
vaş yavaş anlayacağuıız acayip bir
diyalog başhyor aralarında. İlk
başta daha çok kadın konuşuyor.
Nedir sıkıntısı, korkusunun ve te-
dirginliğinin nedenleri? Kimdir bu
genç adam? Sevgjlisi mi, yoksa oğ-
lu mu? Sözünü ettikleri kişi kim-
dir? Birinin kocası diğerinin ba-
bası mı? Genç adam babasının
kim olduğunu anlamaya çalış-
maktadır... Kadın ise acılıdır, yal-
nızdır. Ölüme hazırlanmaktadır.
Yaşamını anlattıktan sonra kırmı-
zı şarabın içine kovduğu zehri içe-
cektir... Genç adam ise yaşama
hazırlanmaktadır...
Bu temel çelişki çevresinde yo-
ğun ve karmasık bir metin örmüş
Peter Nadas. Geçmişin düğümle-
riyle saklambaç oynuyor, gerçek-
ler sisler ardında zor seçiliyor...
Zaman zaman da açıküğa kavu-
şuyor. Kadın, Macar toplumunun
lüm baskılannı yaşamış, tüm bü-
rokrasinin ağırlığını omuzlannda
taşımış, gizli polisin tüm işkence-
lerine göğus germiştir sanki...
Francine Berge'nin, inandıncılığm
çok ötelerine taşan yorumundaki
çarpıcı boyut, uzun süre belleği-
nizde iz bırakacak bu alışılmamış
kadın portresine gerçeküstü bir
gerçeklik kazandınyor sanki...
Bugün 48 yaşında olan Peter
Nadas'a sormuşlar, "Siziıı içln ti-
yatro nedir?" diye. Şöyle yanıtla-
mış: "Bilmiyonım. Kapkara bir
şey. Tıpkı çocakİDgnmnn öyk uy-
kulanndan uyanmK gibi. Siyah ve
stcak. Ve sessizlik. lstedigimiz ka-
dar konuşalım, yine de sessiziik
vardır."
Macar yazar Peter Nadas'm,
Tbeatre des Halles"de Alain Ti-
mar tarafından sahnelenen
"Karşılaşma" (Rencontre) adlı
oyunu, işte böylesine esrarengiz ve
sıradışı bir karşılaşma... Olağa-
nüstü bir sahne düzeni ve yoru-
mun etkisiyle, bu söz tufamnın
karmasık ağdalığmda kımıldayan
onulmaz umutsuzluk, sinsi hüzün
ve derin sessizlik, büyılleyici bir et-
kiyle tüm benliğinizi kucaklayı-
veriyor.
UB40 grubu
gözaltında
• VtCTORİA (AA) —
Şeysel polisi, Ingiliz pop
müzik topluluğu U B ^ ı n 5
elemanımn ve 2
teknisyeninin uyuşturucu
bulundurmaktan gözaltına
almdığmı açıkladı. Şeysel
Adaları'nda, yasadışı ilaç ve
uyuşturucu bulundurmak
Uç yıl hapis ile
cezalandınlıyor. Grubun
bulunduğu otele baskın
düzenleyen polis, ayrıntıh
bir açıklama yapmadı.
Chuck Berry
serbest
ALIŞILMAMIŞ KADIN PORTRESt — Macar yazar Peter Nadas'm "Karşılaşma" adh oyununda Fran-
cine Berg^, alışılmamış bir kadın portresi çiziyor. (Fotofraf: Georges Meran)
Müzik yazanmız FUiz Aii
yühk iznini kullandığından,
yazılannı bir süre
yayımlayamayacağız.
• SAINT CHARLES
(AA) — Rock'n'roll yüdın
Chuck Berry, ABD'nin
Missouri eyaletinin Saint
Charles kentinde,
uyuşturucu bulundurmak
ve küçük çocuklara kötü
muameleden önce hapse
atıldı, sonra kefaletle
serbest bırakıldı. Polis,
Chuck Berry'nin
MVentzville'deki evinde
yaptığı aramada esrar,
Marihuana, 22 kalibrelik
iki tüfek ve küçük
çocuklann rol aldığı
pornografik fılmler
bulmuştu. Chuck Berry
(63), Avnıpa turnesinden
döndükten sonra dün resmi
makamlara teslim oldu ve
hâkim tarafından belirlenen
20.000 dolarhk kefaleti
ödedikten sonra aynı gfln
serbest bırakıldı.
'Eski Taşıt'
sergileri
• Kiiltür Servisi —
İngiltere'nin York kentinde
düzenlenen "Büyük
Demiryolu" sergisi için
Edward dönemine ait bir
tren istasyonu yeniden inşaa
edildi. Platformlarda
sergilenen taşıtlar arasında
1902 yıhna ait Kraliyet
Treni, buharlı lokomotifler
tarafından çekilen Londra-
Paris Gemi Treni ile bir
yemek vagonu da yer
alıyor. tngiltere'de açılan
diğer bir sergi ise York
Goods İstasyonu ile
Swindon'daki eski Büyük
Batı Demiryolu'nda açıldı.
Bilar'da
seminer
• İSTANBUL (ANKA) —
Bilar AŞ Bilim Merkezi,
ağustos ayı içinde
"Sosyalizm Nereye
Gidiyor?" ve "Sosyalizmin
Geleceği" konulu iki
seminer gerçekleştirecek.
Konuşmacı olarak Asaf
Savaş Akat, Çağatay
Anadol, Murat Belge,
Cengiz Çandar, Metin
Çulhaoğlu, Aydın Giritli,
Ertuğrul Kürkçü, Nail
Satlıgan ve Sungur
Savran'ın katılacagı
seminerler, Bilar tstanbul
Şubesi'nde yapüacak. 30
ağustosa dek sürecek
seminerler, pazartesi ve
perşembe günleri
19.00-21.00 saatleri arasında
gerçekleştirilecek.
İstanbııl'dan
görüntüler
• İSTANBUL (ANKA) —
Türk Ocaklan'nın
düzenlediği, Aras Neftçi
tarafından hazırlanan "ll ll
Türkiye" konulu açıkhava
slayt gösterileri başladı.
Türk Ocaklan tstanbul
Şubesi'nin bulunduğu
Sultan II. Mahmut
Türbesi'nde
gerçekleştirilecek slayt
gösterileri S ağustos
tarihine kadar sürecek.
Ali Demir
sergisi
• KiUtttr Servisi — Ali
Demir'in 'Bizim Resmimiz'
adlı resirn sergisi bugün
Sultanahmet Masal
Sanatevi'nde açıhyor. 1931
doğumlu sanatçının bu 67.
kişisel sergisi. 80"li yıllarda
"sarı-kahverengi" ressamı
olarak tanınan Demir,
resimlerinde insanı konu
ediniyor. 1971'de TRT
Resim Başan ödülü,
1972'de Yarunca Festivali
Başan ödülü ve 1974'te
DYO Sergisi Jüri özel
ödülü alan Demir'in sergisi
ağustos ayı sonuna kadar
açık kalacak.
Enez'e
ktittiphane
• ENEZ (AA) —
Edirne'nin Enez llçesi
Belediyesi'nce yaptınlan
"Halk Kütüphanesi"
hizmete açıldı. Açılış
töreninde, kütüphaneye
kitap sağlamak amacıyla
hazırlanan yardım
kumbarasına ilk parayı atan
Vali Ünal Erkan, aynca
kumbarayı tutarak
konuklann parasal
yardımda bulunmalannı da
sağladı.