22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 1 AGUSTOS 1990 Kaba Demokrasi Demokratik savaşıma genel oyun katkısmı azımsamak, devrimcilerin zaafı olur. Unutmamalı ki Turkiye burjuvazisi, 12 Eylul'de yaptığı gibi yasadışı eylemlerden kaçınmıyor. Ayrıca işçi sırufımn yasadışı eylemlerini de istiyor. Neredeyse teşvik ediyor. Korktuğu, yasal eylemlerdir. VECİHİ TİMUROĞLU Toplumsal olayların an arda geuşımının ıç bağ- laşımlarıru anlamak, guncel tanh yazarlannın ışı- dır Gunluk olaylann yorumlanmasında, hıçbır za- man, toplumsal olayların arkasındakı ekonomık olayların aynntılarına değınılmez, o ola>lann de- rınlıklenne ınılmez Guncel tarıh yazarları, çoğu kez, olaylann ardındakı gerçeğı, gölgede bırakırlar Olaylann ardındakı gerçeğı, gölgeden çıkanp de- nnlığıne ınceleraek, çıplak gerçeğı göstermek, ta- nhçüenn ışıdır Hıkâye tanhçılen de çıplak gerçe- ğı gösteremezler, yalmzca, olaylann büyülü akışı- nı betımlerler Bu tür tanh anlayışı, Batı dunyasın- da, ortalama yüz ellı yıldır unutuldu Araa ülke- mızde geçerlılıgını koruyor Tarih bilincimizdeki terslik Bızım tanh yazarlarımız, guncel tanh yazarları dejın bıle olaylann ardındakı ekonomık gerçeklerı göremıyorlar Turk-lslam sentezı öğreusıne daya- nılarak vazılnnş tanhlen okuduğunuzda, yeüşen ku- şaklan, tanh bılıncınden nasıl yoksun bıraktığımı- zı kavrarsınız Oysa bır toplumun demokratıkleş- mesınde, o toplumun tanh bılıncının değen çok bü- yuktür Tanh bılıncı, her şeyden önce, bılımsel duşunce- nın benımsenmesıyle oluşur Toplumsal gehşmenın ıkı tıirlu koşulu vardır Nesnel ve oznel koşullar Nesnel koşullar ya da etkenler, ınsandan bağımsız oluşan ve msanlann etkınlıklennın sınırlannı çızen, onlan yönlendıren koşullardır Doğa koşullan, ure- tım düzeyının durumu, özdeksel, manevı ve sıya- sal gehşmenın gereklen, bunların ınsana yukledığı tanhsel ışlevler, bu tur etkenlerdendır Öznel etken- ler, yığınlann, sınıflann, devletlenn ve bıreylenn et- kınlıklerıaı olduğu kadar onların bılıncını, ıstencı- nı ve devınıme geçme gucunu de anlatır Kuşku yok kı nesnel etkenler, her zaman belırleyıcıdırler, ama öznel etkenlenn ışlemesıyle kendılerını bellı eder- ler öznel etkenler ve koşullar ıse ancak nesnel ko- şullar hazır olduğunda rol oynayabıhrler öznel et- kenlenn, toplumsal gelışme uzenndekı etkılen, bu toplumsal ekonomık bıçımden, bır başka toplum- sal ekonomık bıçıme geçıldığınde belırlı olarak gö- nllür Bu bılımsel gerçeğı özümsemeden, tüm tarı- hı, bıreylerın rollenne bağlamak ve >enı yetışen ku- şaklarda, "Alp Erenler ruhu" varatmaya kalkmak, toplumda ters tanh bılıncı yaratmak ıstemektır Böyle bır bılınç, Türkıye'nın demokratıkleşmesıne engel olacaktır Toplumun demokratıkleşmesınde, doğru tanh bı- lıncmm önemı çok buyuktür Hıç durmadan, bu ko- nuya eğılmelıyız. Tanhselhk (tanhsel vaklaşım), bu- tun kuramsal ıncelemelerın zorunlu ve genel ılke- sıdır Tanhsellık, salt günümüzün ya da geçmışımı- zın anlaşılmasına yardımcı olmakla kalmaz, gele- ceğıramn yönlendınlmesınde de yararlı olur Türk- Islam sentezı, bu tanh kuramı, Türkıye'mn toplum- sal gelışme yasalarını yadsıyor Kurtuluş Savaşı'nı yapan Kemalıst kadro, Türkıye'nın çağdışı toplum- sal ekonomı yapısını, daha yüksek bır toplumsal ekonomı yapısına geçırmıştır Bu gerçeğı, toplumun gelışme koşullarını bozmak ve gelışme yasalarını yadsımak pahasına yozlaştırmak, yurtseverhkle bağ- daşamaz Cumhumetle bırlıkte başanlsn toplum- sal ekonomı bıçımı, "devletçı vontemlerie serma>e bınkımı saglamak, bu arada, olanaklar dverdığmce, toplumsal adaiet ükesınden vazgeçmemek" diyc ta- nımlanabilır Sonuçta, kapitalist bır ekonomı mo- delı ızlenmıstır. Ama bu modelle bırlıkte, sapılmaz bır yon de belırlenmişbr: Laik ve toplumsal hukuk devletı. 12 E>lulcüler, Türkıye'nın bu yönünü suçladılar 1970-1980 yıllan arasında yaşanan ekonomık çal- kantılan yok sayarak, guncel bır tanhsel yaklaşımla, Türkıye'nın ekonomık sıkıntılarını, yaşanan kan gö- lunde gösterdıler Guncel tanhın aldatıcı göruntü- sunden kurtulunca, bu kan gölünün bıle, egemen sınıflann ıçınde bulunduğu yönetıcı ıktıdarın ürü nu olduğunu görünız 1971-1975 petrol bunahmı, başlayan olaylann ger çek nedenıydı Bu ekonoraik bunalım, Turkiye ge- riciligının gucu oldu. Ama ılena kesımlenn de sav- larına daha çok sahıp çıkmalan gereğım su yuzü- ne çıkardı Urctım araçlarının devletın mülkıyetın- de bulunması savı, komunızm gıbı göstenldı Bu, kaynağında, basıt bır formüldür Üretım araçları- nın devletın mulkıyetınde olması, toplumsal ada- letı sağlamada, kesın çözüm değıldır (Aslında sos- yalızmın gerçekleşmesı ıçın üretım araçlannın bır- leşık ışçı sınıfına bağtmlı olması gerekır Böyle bır çözum, emekle sermaye arasındakı ılışkıyı kesecek- tır Kabul edılmelıdır kı emekle sermaye arasında- kı ılışkı surdükçe, sosyalızm gerçekleşemez Türkı- ye*de böyle bır sıstemı ısteyen hıçbır örgütsel hare- ket görülmedı) Azınlık iktidarları Bır ara, 27 Mayıs'ın buyusune kapılıp devrımı avuçlanmızda sandık, kurtanlnuş bölgeler gıbı akıl almaz yanlışhklar yaptık Bu gıbı davramşlanmı- zın ardından, gerıcı güçlerın arzuladıkları ara hü- kumetler dönemı açıldı Ara hükümetler dönemı- mn ne anlama geldığını, ancak Nıhat Erırn hükü- metıyle anladık Enm, Türkıye'nın tanhınde, kaba demokrasi yohınu açan ılk başbakan olmuştur Sı- yasal iktidardakı azınbğı. halk, genel oy gucuyle de- ğıştınyor. ama yenne, başka bır sıyasal azınlık ge- çı>or: Mılh Cephe azınlıgından sonra, ANAP azın- Iığı, yann da başka bir azınlık... Bu azmlıklann ar- kasındakı guç, ordudur. Ordu gucunu elınde tutan, duzenın sıstemıru kuran da egemen «nıflardır. Dik- kat edılırse, duzenın bujuklerı, siyasete neveslen- miyoriar, ABD'nin yetıştırdıgı kışılere guvenıyor- lar. Ekonomı depreme uğrayınca da ılk yaygarayı koparan, onlar oluyor. Her darbecı, ABD'de kırk beş gun kaldıktan sonra eyleme geçıyor Butün amaç, egemen sınıfın, ekonomık bunalıînı, elvenşlı bıçımde atlatmasıdır Böylesı dönemlerde, dgınç gö- runumler oluşuyor Eskıyı savunanlarla eskıye sal- dıranlar, toplumca, ilericiler ve gericiler olarak nı- telenıyorlar Oysa, tarihın mantıgı, eskiye saldıran- lan, ilerid olarak benımsemıyor. tlerıcı, geleceğın koşullannı oluşturmaya çalışan, sıstemın yenıden gözden geçınlmesıru değıl, özunun değıştınlmesı nı ısteven kımsedır Ecevıt-Demırel savaşımı, bu göz- le görulurse, 12 Mart sonrasını anlamamız kolay- laşır 12 Eylül karabasanı ıse bızzat Ataturkçülüğe soyunduğundan, >tızeysel jnuhalefete bıle ızın ver- medı Bugün de vermıyor Köktencı görünümlenyle ara ıktıdarlar, ezılmeyı önlemek bır yana, ezılmeyı yoğunlaştırıyorlar Demokrasılerın ıkı ana sınıfı, sermaye sınıfı ıle ışçı sınıfıdır Ben, sermaye sınıfının da Turkiye'de, siyasete egemen olduğunu benimseyernıvonım. Lum pen burjuvazı ve gena tanm burjuvazisi, demok- rasımn öncusu oldular 1946'dakı dörtlü önergeyı ımzalayanlar ve Demokrat Partı'yı kuranlar, bu ge- lışımın önculendır Deraokrat Partı, Adaiet Partı- sı, Ecevıt'ın CHP'sı, ısçüenn ve yoksul köylülenn oylannı aldılar, ama ışçı sınıfının ve yoksul köylü- lenn sorunlannı çözümleyemedıler Bu durum, bır- çok toplum kesımının özel çözum aramasına yol açtı Anarşı ve terör, "genel oy"un ısteklen doğrul- tusunda polıtıkalar üretemeyen yönetıcı ıktıdarla rın yüzünden oluştu Ara yönetımler, bu üretdmış anarşımn ve terönin önlenmesı amacıyla geldı ve genış halk katmanlarınca haklı görüldü Genel oy, bu aşamada, kendı elıyle, "mılh ırade" baskısı ya- rattı Hâlâ da yaratıyor 12 Eylül'den sonra, basın- sız, örgütsüz, dayanışmasız bır demokrasi yaşıyo- ruz. Genel oyu, çoğunluğun çıkarlan doğrultusunda kullanacak bır sıyasal partı de yok Genel oy, demokratik yöneömlerle, devnmcı yolu açacaktır Buna kuşku yok Ama, genel oyun so- nuçlannı, ışçı ve yoksul köylü lehıne kullanıp den- geyı sağlayacak bır ıktıdara gerek var Demem o kı genel oyun, ışçı sınıfınca lyı kullanılması gerekır Türk-tş gıbı bır ışçı kuruluşuyla genel oyun ıyı (bı- lınçlı) kullanılması olanaksızdır Seçimden, oydan kaçma yanlışı Geçmışte, Latın Avrupa ülkelerınde, hatta Isvıç re'de bıle, seçımlere bır tuzak gıbı bakıldı Oy ve- nlmemesı ıstendı Ama devnmcılerın bu taktıkle- rı, acı sonuçlanyla geçtı tanhe. Genel oydan kaç- mak yanlıştır Butün sorun, genel oyu, toplumun özgürleşmesı, demokratıkleşmesı yönünde kullana- cak bır yönetım ıktıdarını sağlamaktadır Meclıs'e gırmedıkçe, Meclıs'te grup oluşturamadıkça, genış halk yığırüanna ulaşamayu Aynca sermaye sını- fıyla, açık tartışmalara da gınşemeyız Meclıs kur- susunde yapılacak tartışmalar, geruş halk kıtlelerı- nın demokratik savaşımlanm guçlendırecektır De- mokratik savaşıma, genel oyun katkısını azımsa- mak, devnmcüenn zaafı olur Lnutmartıalı kı Tur- kiye burjuvazısı, 12 Eylul'de yaptığı gıbı yasadışı ey- lemlerden kaçınmıyor Aynca ışçı sınıfının yasadı şı eylemlerını de ıstıyor Neredeyse teşvik ediyor Korktuğu, yasal eylemlerdır Yasallık kazanmış bır sosyalıst partı, lumpen burjuvaz.yı ve toprak bur- juvazısını dehşetlı korkutuyor Her dönemde, 1 Ma- yıs ve emeğe saygı toplantılarına karşı kaba guç ve sılah kullamlmıştır Yasadışı eylemlerı kolayca sın- dırmış ve eylemcılen de halkın karşısına, "devlet duşmanı" dıye çıkarnuştır Bu davranışlanyla da yenıden güç kazanmışlardır Dıkkat edılırse, egemen guçlenn yönetıcılen ve ordu, demokrasi ısteyen yı- ğınlann arkasında, "terör ve anarşı" göruyor "Tes- pıhe \e sakala" karşı çıkmıyor Onlara göre özgür- luk, barış ve demokrasi ısteyenler, toplumun artık- landır, ama tespıh çekenler ve kara sakalla dehşet saçanlar, toplumun sahıplendır Turkiye'de, bugunku koşullar, devnmalerın aley- hmdedır Ama ortam lehınedır Orta katmanlar, ala- bıldığıne >oksullaşraa yolundadır Sermayenın ka- nadı altında köşeyı dönenler de var orta katmanın ıçınde. Bunlardan, ışçı sınıfının ve yoksul kö>lünun yardımcısı olmaları beklenemez Bır başka deyışle, sınıflararası keskınlık, son aşamasına getınlmıştır bu ıktıdarlarca Yönetıcı ıktıdarlar, demokrasi ye- nne, kaba demokrasi uvgulaması ıçın ışçı sınıfını sokağa dökmenın yollannı açmaya çalışıyorlar Kuş- kusuz, koşullann sosyal adaiet ısteyenlenn aleyhı- ne olmasından yararlanmak ıstıyorlar Dıkkat edı lırse, yasallıktan en çok yakınanlar, yıne egemen güçler oluyor Grevlerın, bugunkü zayıf dunımun dan bıle hoşnut değüler TtSK'ın sonımlulan, grevle nn ekonomık bunalıma yol açacağından kuşku du yuyorlarmış' Sonuç Grevlere, gençlık hareketlerıne karşı polıs uygu- lamalan, egemen guçlenn yasadışı eğüımlerını, bü- tün açıklığıyla göstenyor Bu, kargaşadan en çok yakmanlann, kargaşaya çanak tutanlar olduğunun kanıtıdır Her turlu demokratık toplantıya dıpçık- le, copla mudahale eden güvenlık güçlerını, "mılh bırlık ve beraberlık" sloganıyla, demokratik hak- larını arayan yığınlann uzerıne salan yönetıcı ıktı- dar, kaynağında, "mılh bırlık ruhunu"nun arkasın- da, çıkarcı, kaba demokrasi ısteklerını gızlıyor. Türkıye'mn ılencı güçlen, 1979*da ışledıklen "ge- nel oy tuzaktır" yanhşını ışlemeden, genel oyun top- lumun özgürleşmesını sağlamakta nasıl kullanıla cağıru tartışmalıdır Kaba demokrasıyı, daha da ka- balaştırarak genel oyu, baskı yönetımı durumuna dönuştürmek ısteyen bugunku sıvıl mılıtanzmın tu zağından kurtulmanın yollannı aramalıdır Türkı >enın ılena guçlerı, gerçek demokrasının, yasadışı yöntemlere başvurulmadan nasıl kazanıla ağıru ke- sınlıkle bulmalıdır Bunun yolları vardır EVET/HAYIR OKT4YAKBAL Halkımız Kimseye Güvenmiyor! SHP'nın eskı genel sekreterı Fıkrı Sağlar, "Kararsız seçmen sayısı artıyor Hıçbır partı yuzde 28'ı aşamıyor' demış Halkı- mızın son on yıl ıçınde politıkadan soğutulduğu, uzaklaştırtldı- ğı, polıtıka ıle, partılerle ılgılenmesının neredeyse suç sayıldığı bır dönemden sonra böyle olması doğaldır • Anımsayalım, 12 Eylül'den sonra kent, kasaba alanlannda sü- reklı konuşan Bay Kenan Evren, durmaksızın partılerı, lıderlerı, polıtıka adamlarını suçlamıştı Terör olaylarının ülkenın kötuye gıtmesının sommluluğunu partılere polrtıkactlara yuklemıştı Ister ıstemez halk çoğunluğu ürktu partılerden lıder olarak meyda- na çtkanlardan Evren, boyuna 'Eskılerı bırakın, yenı polıtıka- cılar çıKsın" deyıp duruyordu Yenı polıtıkacı dıye çıka çıka ışte Bay Ozal çıktı' Oncekı polıtıkacıları kat kat aratan bır kışı Sağlar'ın saptadığı gerçeğı az cok hepımız bılıyoruz Halkı- mız partılerden uzak duruyor Buyuk çoğunluğumuz partılerden lıderlerden soğumuş, daha dogrusu soğutulmuştur Bır partı- ye bırlıdere bağlanıyor bır de bakıyor kı o partı, o lıder devrılı- vermış Almışlar surmuşler bır yerlere ya da hapıslere atıver- mışler Demek dıyor yurttaş partılerı de, seçımle ısbaşına ge- len lıderlerı de aşan bır başka guç var Oyleyse neden kendımı şu bu partıye, şu bu lıdere kaptırayım Bugjn bır seçım yapılsa hangı partı yuzde 30'un üstunde oy alabılır? Gerçekçı bır duşunüsle bu soruya, hıçbırı' yanıtı ve- rılebılif Yapılan kamuoyu yoklamalarında da adı buyüğe cık- mış pgrtılerın oy oranlarının yuzde 20'lerde olduğunu öğrenı- yoruz Sosyal demokrasının guçlü temsılcısı SHP bıle Halkçı Par- tı'nın cyuna bır turlu ulaşamıyor ANAP ıse 83 seçımındekı ba- şarısın bır daha elde edememıştır Bugun ANAP'ın oy oranı yuz- de yırrrı bıle değıldır DYP'nın oy oranı da hemen hemen SHP'ye yaklaşnış durumda Ne var kı uç partı de yüzde 30 lara bır tür- lü ulaîamıyor' Geçnıs yıllardakı seçım sonuçlarına bır göz atmak yararlı ola- cak 1350 seçımınde DP yuzde 53, CHP yuzde 40 oy almış 1954't3 DP yuzde 58 CHP yüzde 35 olmuş 1957'deCHP40 82 DP4770 1961 de CHP 36 7 AP 34 7 1965'te AP 52 87 CHP 28 73 1969 da AP 46 63 CHP 27 36, 1973'te CHP 33 3, AP 29 08 1977'de CHP 41 38 AP 36 87 Bu »usbakışı ıncelemeden de gorulduğu gıbı askersel rejım lerın erdından sıyasal partılere ve polıtıkacılara guven duygusu azalmştır Dolayısıyla partılere verılen oylar da eksılmış Ama br baska gerçek de ortaya çıkıyor o da ıktıdara geçen partıle- rn he zaman oy oranlarının yuzde 40 larda bulunuşu tek ba- şrna ıHıdarı sağlayan oyu elde edemeyen partıler de başka par- Uerleartak hukumet kurarak Meclıs'te yuzde ellıyı aşan bır co- §unlm oluşturmuşlar Şıntiı ıse hıçbır partı yuzde 30 u bulamıyor 87 seçımlerınde olsjn yerel secımlerde olsun ne ANAP, ne SHP ne DYP yuz- de ot>zu bulamamışlardır Seçım Yasası nın ANAP'a sağladıgı jstünukler bıle bu partıye gereken oy çokluğunu kazandırama- THS 946'dan sonra yapılan secımlerde ıse ıktıdar ya da ana- •nuhaefet partılerı her zaman yuzde 30 ları asmış Bu da halkı- rrızırguvendığı partılere ve lıderlere gereken desteğı vermış üduçjnun kanıtıdır Yaşımdı? Ne ANAP ne DYP ne SHP yuzde 30 u aşamaya- c* tr durumda gorunuyor Otekı partıler ıse yuzde 10 barajım b« a guçlukle geçecekler ya da bunu bıle başaramayacak- li'dı Secım Yasası nın değıştınlmesı belkı kuçuk partılere de Itecse gırmek olanağını getırebılır Ama yururlüktekı yasa ıle ANA' ın yuzde yırmılerı bulacağı kuşkuludur Saiar'ın dedığı doğru 'Kararsız seçmen sayısı artmıştır Hal- Ijnızi buyuk guvenle bağlandığı bır partı ya da bır lıder yok gemkrasımız acısından acı bır durum Daha doğrusu cok teh- durum Kadın Kontenjjam! Kadın kontenjam uygulaması kadınları yuceltmez, tersine küçuk duşurur. Kadmın onurunu kırar, kişiliğinı zedeler. Kadın örgütleri, kontenjan elde etmek için değil, gorevi hak etmiş olan bir kadımn, sadece kadın olması gerekçesi ile dışlanmasına karşı savaşım vermelidirler. Dr. IŞK GÖKKERht. Tıp Kadın hakları dünyamızın bırçok ulkesınde tartışılıyor Demokrasınınbeşığı çoğu ılen ul kede bıle kadmlar, vasalarla kadın haklarını saglayabılmek ıçın çaba göstenyorlar Ülkemız ıse bu tûrde çabaya gerek duyma>an belkı de ılk örnek Yasalar önünde kadınlar erkeklerle eşıt Bu eşıthk, Ulusal Kurtuluş Savaşınuzdan sonra kurtarıcımız Atatürk'ün armağaru Kurtuluş Savasımızda kadınlar da elbette erkeklenn yanı sıra savaşım verdıler, ama kadın hakları ıçın de- ğıl, ulus ve ınsan hakları ıçın Erkeğı ıle kadı- nı ıle bu ulkenın msanlannm yaşama hakkı, öz- gurlük hakkı ıçın Kadın olmak yeterli mi? Yenı Turkiye Cumhunyetı'nın anayasası Turk kadınını, bağnaz yönetımın, çarpık ınançlann karanlık baskısından uzaklaştırdı Çarşaflar, peçeler atıldı, uygar yaşantının öz- gurlük fasatı veren yollan aydınlandı Ama ka- dın olmanın ınsan olmakla ayru anlamı taşıdıği bılınam, yasalann oluşma hızında gelıştıreme- dı Haklan, özgurlüğu, eşıtlığııçın savaşım ver- memış olan Turk kadını, toplumda olması ge- reken konumunun ve değennın bılıncıne enşe medı Geçmışe dayalı bır uğraşla elde edılme- mış bu haklarını kullanabılecek guç bırhğı ıçın- de olamadı Ve yasalann sağladıgı buhakların çoğu, ışlemeyen yaptınmlar olarak kaldı Çun- kü bu haklara sahıp çıkması gereken kışıler ka dınlardı Çoğunluğu bu hakları hâlâ benımse- yememış olan erkekler değıl Cumhunyetımız yetmışıncı yılına yaklaşmakıadır ve bu konu da ılenye değıl, gerıye gıdış gözl^nmektedır Tıpkı Atatürk'ün öbur devnmlen gıbı Ve bu genye gıdışın yarattığı paradokslar gı- derek dıkkatı çekmekte, çözum gerektıren so- runlar doğurmaktadır Atatürk'ün yem Turkı yesı'nın en önemlı duşünce devrımı olan laık- hk, en buyuk ölçude kadmlan ügılendırdığı hal de, en az savunanlan kadınlar olmuştur Er keklerle eşıt haklar, eşıt öğrenım fırsatı bula bılmış genç kızlann, gıderek çoğalan sayılarda saçlannı gızledıklen göruhnektedır Sokaklar da rahıbelerı andıran kılıklara büründuklen, nedenını soranlara dınımızı gerekçe gösterdık- Fak. Psikiyatri Anabilim dalı len ızlenmektedır GtfnümuzTürkıyesı'nın genç kızlanm, a>- dınlanmaya ıstekh Türk kadınlannı kım aydm- latacaktır'' Bır başka deyışle, Türk kadınını uy- gar dunyanın aydınlığından, bağnazlığın ka- ranhğına ıtmeyeçalışanlan kım durduracaktır'' Bu soru, kadın örgutlennı akla getırmektedır Ülkemızde kadın haklanna ışlerlık kazandır- maya çalışan, kadın olmaktan doğan sorunlan ınceleyen ve çözüm arayan kadın örgutlen var mıdır 7 Ya da gerçekten salt bu amaçlı kadın ör- gutlenne gerek var mıdır' Var olanlar, bırlığıy- le, derneğıyle, vakfıyla, bazı sıyasal guçlenn ya da dayanışma örgutlennın kadın kollan göru- nümundedırler Ana hedeflen kadın sorunla- nnı çözmek değıl, bağlı olduklan ayrı amaçlı guçlere kadın desteğı sağlamak gıbı görunmek tedır Işlevlen ne olursa olsun, tarafsız bır ış bırlığı halınde kadın sorunlarının çözumunde kuşkusuz etkılı olabılecek durumdadırlar Kaynağını bu örgütlerden alan bırtakım tar- tışmalar, son günlenn gundem konusudur Ka dın sorunlarını kadın pohtıkacılann çözebıle ceğı ınancı ıle pohtık kadrolaşmada "kadın kontenjam" görüşu tartışılmaktadır Geçmı- şırun büyük bölumunde kadınlar tarafından yönetılmış tngıltere'nın hâlâ yasal kadın hak- lannı gerçekleştırememış olduğu anımsanma mış gıbıdır Daha devlet memurıyetınde kadın eşıtlığını sağlayamamış, kadın kaymakama, kadın valıye, kadın elçıye konan yasakları kal dıramamış, köy kızının eğıtım özgurluğünu sa vunamamış, başhk parasma satılmasını onle yememış kadın örgutlerımız, şımdı kadın mıl letvekılı, kadın bakan kontenjam peşıne duş- muş gorunmektedırler Mılletvekılı olarak kur- tulma duşüncesındekı bazı kadın vatandaşla- nnuz da bu kampanyanın destekçılerı ve aday- ları olarak dıkkatı çekmektedırler Kadın olmaktan başka ozelhklen bılınmeyen bazı sah ne sanatçılanmız, mılletvekılı, hatta bakan ol maya hazırlanmakta, sadece kadın olmak >e- terlı ımış gıbı "kadın başbakan" formulu or taya atılıp tartışmalar vapılmaktadır Kadın mılletvekılı, bu ulkede orneğı gorul memış kımse değıldır Parlamentomuza değı şık dönemlerde kadın mılletvekıllerı gırmıştır Kadın olduklan ıçın değıl, mılletvekılı olabıle- cek bılgı duzeyıne, etkınlığe ve toplum desteğı- ne sahıp olduklan ıçın Kadın bakanlanmız da olmuştur Her bırı sommluluğunu taşıdığı ba- kanlığa uygun meslek, akademık unvan, bılgı vekışılığe sahıp olduklan ıçın Başanlan, elbet te bağlı olduklan sı> asal gucün başansı ıle öz deştır ve bu nedenle ayn bır konudur, ama gö- revlennı yurüturken yanlışlan ıle göze batma mışlar, aynı görevın başanh bılınen erkeklenn- den gerı kalmamışlardır Başbakan olabılecek öğremme, bılgıye, becenye ve kışıhğe sahıp ka- dınlar da ülkemızde vardır elbette Başbakan adayı da olabılırler, ama kadın kontenjaru ge reğı değıl, ulkemızın çıkarlan gereğı' Sonuç Kadın kontenjam uygulaması kadınları yu- celtmez, tersine küçuk duşurur Kadımn onu- runu kırar, kışılığını zedeler Kadın örgutlen, kontenjan elde etmek ıçın değıl, görevı hak et- mış olan bır kadımn, sadece kadın olması ge- rekçesi ıle dışlanmasına karşı savaşım verme- lidirler Kadımn görev ıçın seçılmesı, kadın kontenjam gereğı değıl, toplumun çıkarlan ge- reğı olmalıdır Bu ulkenın çıkarlarına yararlı olduğuna ınanılmak koşulu ıle kadmlar elbet te bakan da olabılırler, başbakan da cumhur- başkanı da Kadın sorunlan, yaptınmların yetersızlığın den değıl, > ozlaşmış gelenekler ve koşullanma- lardan kaynaklanmaktadır Ve ne yazık kı ko şullanmalar kadınlarda erkeklerden daha az değıldır Daha küçuk yaşlarda ıken ev lenıp e\ kadını olmay a koşullandınlmış kız çocuklan, ye ekonomık ozgurluk sağlayacak meslek ya da ış fırsatlanndan kaçınmakta ya da ehndekı mesleğı, ışı, evhlık gerekçesi ıle terk edıp edıl gen y aşantı yolunu seçmektedır Oysa yozlaş mış koşullandırmavı onlemek, orgutlu ve bı- hnçlı kadımn elındedır Çunkukadın sorunu, yalnız kadırun sorunu değıldır Sorunlarla kar- şılaşan kadın, erkeğm y a evladı ya eşı ya da ana- sıdır Şu ya da bu > olla aıle ıçınde her zaman et kılı olabılır Yeter kı kendısı koşullanmış olma- sın, yeter kı hak elde etmek ıçın değılse bıle, \ ar olan haklarını korumak ıçın gereğınde bır sa vaşımıgozealsın Atatürk'ün ulkemızı emanet ettığı Turk gençlığı, ulkemızın ıkı kuşaktan ben yaşayan ınsanlandır Erkeğı ıle kadını bu buyük ema- netın sommluluğunu taşımaktadırlar Uygar- lık volunda eşıtbk yolunda, ınsanlık yolunda Resım şıır sınema felsefede ve sosyolojıde çağdaş lumanızm 68 kuşağı devınımlerı, soylencesı ve gençlık- frensellık bağlamı pop-protest akımlar, anılarda hıppılerın crkemlı saygınlığı, humanıst enternasyonal deklarasyonun yankılan ve mısyonu gönullu humanıst aktıvıteler ûenpeace olgusu, utopyadan realıteye ınsanca sınırsızlık ve :gurluk boyutlanması, medıtasyon-metatızık yaklaşımlarta oyarsız yığınlar oluşturma yatırımları ve bılımsellığın nesnel kşrtlığı, Avrupa da göçmen haklan ve yakıcı sorunlan, klasık emokrası ve ınsan haklarının statık klışe şampıyonlarının açmazları konularında söyleşecek ÜREĞINDE YAŞAMA SEVINCI VE ÖZVERI ERDEMINE INANCINI KORUMUS BEYNI GENÇ INSANLARLA ıletışım zıncırıne tutarlı halkalar arıyorum Atkat EKREM TOS Mkuvvetler Cad No 83 BALIKESIR T»fon 9 661 31528 CAĞDAŞ YAYINLARI OKTAY AKBAL ANI DEĞİL YAŞAM 2. BASI 5000 L-ra (KDV Içınde) Odemelı gonderılmez ÇAĞDAŞ YAYINLARI Turk O^agı Cad 19 41 CuXj!og'ı< [ST4 \BLL GÜZEL SANATLARA HAZIRUKKURSLARI Çarşamba-Perşembe/12 3O-16.3O Resım ve Heykel Muzelen Derneğı 159 47 39 ÇA&AS Y»YIMIARI ASM BEZİRCİ ÇOK KAPILI ODA 3. BASI 70CC üra (KD\ h nde) Odemelı gonderılmez ÇAĞDAŞ YAYINLARI Tııık Oıag (M W-tl Cn, 1 JttSH\BlL SATILIK VOLKSVVAGEN Sahıbınden 12 U00 000 TL peşın Tel: 583 01 51 - 542 40 68 30 ciltlik Encyclopedia Americana ihtiyaçtan değerinin altında. Tel: 131 72 61 PENCERE I,Ihan Selçuk yıllık ıznının bır bolumunü kullandıgı ıçın yazılanna bır sure ara verecektır VEEAT ve BAŞSAĞUĞI Cemıyetımız u>esı, Sureklı Basm Kanı sahıbı değerlı arkadaşırnız FERİDUN ÇEŞMİĞ 31 Temmuz 1990 tanhınde \efat etmıştır 1915 yılında tstanbul'da doğan, gazetecılığe 1954 yılında Mılhyet gazetesının Idare bölumunde başlayan Çeşmığ, mesleğını bu gazetede surdurdu Vefatı camıamızda buyuk uzuntu yaratan Çeşmığ'uı cenazesı 31 7 1990 gunu Moda Camıı'nden ıkındı namazını müteakıp kaldınlarak Karacaahmet Mezarlığı nda toprağa venlrruştır Fendur Çeşmığ e Tanrı'dan rahmet aılesme ve uyelerımıze başsağlığı dılerız GAZETECtLER CEMIYETt BAYRAMALİ TATOĞLU Coşkun ve ısyankârdır Ve dıreşgen ve döğuşkendır onlann Halkın kardeşı olan yüreklerı UNUTMADIK UNUTMAYACAĞIZ 1952-1980 Ahmet P\KTA>. Mımel KtLAKSlZ. Tuncay KAZ4NCI, Vahıı BEKİROCLL. Servel TVBVSLI. Mu,.afa SEMİZ. Kemal S, MuMafa AÇKLRT. Köksal Y WB\Y Şaban KlTLl F A K SI M I L E Servis Güvencemizle Bilar Bilgi Araçları Ticaret A.Ş. Istanbul Tel 9 (11 175 38 00 (4 Hat) Ankara T«l 9 (41 11? 85 60 (4 Hal) SATILIK ARSA Terkos Balaban koyunde gol ve denız manzaralı 500 m 2 arsa Tel: 58212 37 YAZ '90 Geceleri Yıllarca Anılarda Kalacak Sakin ve çekici bahçe atmosferi.Zenginleştirilmlş banve Meksika mutfağı Özlem gecelerinde (Pazar-Pazartesi hariç) ve YONCA YeniköVde birlikte olmak üzere i Telefon- 162 47 13 16217 01 SATIŞTAKİ YAYINLARIMIZ \UI 1 t ^J« Andav Hain (,eknk trJjl \cabek lltun SekuV \t?dj! Gun\ol Jtf Prol Dr Lullu Duran •VI Sırmcn Zehra lpjırağlu Sahahaıt n kjdrrt Aksal D s Dr barm beli.uk Pr Dr Huuıu Ookse C ah kulebı \edaı Cjumol ^unu Nadı Njvlu Vadı Sjjır Njdı llhjn Vkuk llhaı Sokuk llhan bekuk Okuv Akbal \ I J J I NeJım Tor Samını k Ka^.0/ T\RİH Mt }irn.t Hcb. ma^lu ka/ııl! >etik? NUhnKt Ba^jran 1 Hıkk ToneK, falıp \pj\din \lah ımı \lakal ^a\ la t ı/ rlj\j \ \uran Te/L llh. VUuk S.ııu 1 uııîrul korle \!ıla IX»rxav Mu/ılkı Bııvruk^u kuıul ^ıılktr Rjhı k ı^ıa^ Salıh H» k (. frnıl S Bo/ok Ntır O ı I^IMIII ha/ırla\au \1 lı d kt . ı llll \ \ 1 JLJLVİIII II \ \ 1Ü..J,. ulı \U 1 l.'lı . c 1 h lxkı II / K| V v iı ^ lın ı/ Vr ı 1 ıl ^ n ı 1 11 --»uı 1 \urt-i IKr> iı k*>\ lı\jlİjnıi|Hi>)(li'(tır '* DENEME DIZİSI Scısmenın Guduklu^u ve \Lu.elı|ı Hukuk<-uz Demokrasi Insan SKag Japon Gulu GıderaNak Vaşarkrn Turkıve "ıcnetımındc karma^a Onıkıden Onık.ı« Turkı>t Tıvaıroda De\r m Ge^mı^le Geltt.ek Tem^ıtt ^c Katılımu Demokrasının Kökenı Ban^a Ozlem U ScMia Dolu Yolculuk Gu!er\uziu Cıddilık Cumhurıv«ı \oluoda Dostum Vtozan Ben Aiaıurkvu Değılım Duşunuvorum Ovle>se \urun \glamak \c Gulmck Gorulmu5iur Vazmak Yaşamak kemaiumın Dram Roman \e Yazarl k Onuru • A\I - GEZİ - OLAY DİZtSt Başken Gunler ^a?ananlaruan Izler Jzlenımler Ozgurlç^me E>kmı kö> Enslıtulerı Mckluplarla köv Ensmusü >ılları kov Ensittusu >ıllari k<?v Enitnulen ıc Olcsı n MJiurk un Yaıdıgı Vurtlaşbk Bıigılerı Znerbcs köşku Oevmış Zaman Olur kı \uz\ıue Sav Gunier Saw> ^ llar nda Bır Surgun Parbn c?itt>nun Bo\utlan Htp ^ıatu^k un \aninda C nıhurhaşkam Oîut M kemal Pa?a n Sonbahar Gezıletı Turknt. mn kalbı Ankara Sınkı ıc 1 ") SoUı (Bı. geieı B"v|umü t v l t î ) Bjhaıi Nurullah Aıav lUlkkkr kur ulu> Sa>a>t \n lan B4CIMSIZ DIZİ t. ıl ^ınljı 11 St*rman Sorun ar > ıru Onu ıJt Snuılınj \l >ı rnı ıl Tu k\e ^ 1> Ibılms 1) 1 Vıı.nejı Tr.'len s u l >a> ı\M\ kı^t 1 ıı» ; >(». 3 4 4 3 •> 10 19 8 6 2 12 18 } bası bası bau bası bast bası bası bası bası bası bası bası bası bası 6000 sooo- 5000 7 000 6000 5Û00- 4000- 2000- 3000 2000 2000- 3000 3000- 2000- 5000, 5000, 5000- 5000- 5000- 2000 200% 2000 7000 10000- 5000. 6 000- 5000- '000 2000- 5000- 4000- 4000, 3000- 3000- 3000, 4000- 3000 3000, 7000 '000, 2000, 2000, 2000 '000 1000, I5O0 1O00
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle