Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 1 AGUSTOS 1990
Kaba Demokrasi
Demokratik savaşıma genel oyun katkısmı azımsamak, devrimcilerin
zaafı olur. Unutmamalı ki Turkiye burjuvazisi, 12 Eylul'de yaptığı
gibi yasadışı eylemlerden kaçınmıyor. Ayrıca işçi sırufımn yasadışı
eylemlerini de istiyor. Neredeyse teşvik ediyor. Korktuğu, yasal
eylemlerdir.
VECİHİ TİMUROĞLU
Toplumsal olayların an arda geuşımının ıç bağ-
laşımlarıru anlamak, guncel tanh yazarlannın ışı-
dır Gunluk olaylann yorumlanmasında, hıçbır za-
man, toplumsal olayların arkasındakı ekonomık
olayların aynntılarına değınılmez, o ola>lann de-
rınlıklenne ınılmez Guncel tarıh yazarları, çoğu
kez, olaylann ardındakı gerçeğı, gölgede bırakırlar
Olaylann ardındakı gerçeğı, gölgeden çıkanp de-
nnlığıne ınceleraek, çıplak gerçeğı göstermek, ta-
nhçüenn ışıdır Hıkâye tanhçılen de çıplak gerçe-
ğı gösteremezler, yalmzca, olaylann büyülü akışı-
nı betımlerler Bu tür tanh anlayışı, Batı dunyasın-
da, ortalama yüz ellı yıldır unutuldu Araa ülke-
mızde geçerlılıgını koruyor
Tarih bilincimizdeki terslik
Bızım tanh yazarlarımız, guncel tanh yazarları
dejın bıle olaylann ardındakı ekonomık gerçeklerı
göremıyorlar Turk-lslam sentezı öğreusıne daya-
nılarak vazılnnş tanhlen okuduğunuzda, yeüşen ku-
şaklan, tanh bılıncınden nasıl yoksun bıraktığımı-
zı kavrarsınız Oysa bır toplumun demokratıkleş-
mesınde, o toplumun tanh bılıncının değen çok bü-
yuktür
Tanh bılıncı, her şeyden önce, bılımsel duşunce-
nın benımsenmesıyle oluşur Toplumsal gehşmenın
ıkı tıirlu koşulu vardır Nesnel ve oznel koşullar
Nesnel koşullar ya da etkenler, ınsandan bağımsız
oluşan ve msanlann etkınlıklennın sınırlannı çızen,
onlan yönlendıren koşullardır Doğa koşullan, ure-
tım düzeyının durumu, özdeksel, manevı ve sıya-
sal gehşmenın gereklen, bunların ınsana yukledığı
tanhsel ışlevler, bu tur etkenlerdendır Öznel etken-
ler, yığınlann, sınıflann, devletlenn ve bıreylenn et-
kınlıklerıaı olduğu kadar onların bılıncını, ıstencı-
nı ve devınıme geçme gucunu de anlatır Kuşku yok
kı nesnel etkenler, her zaman belırleyıcıdırler, ama
öznel etkenlenn ışlemesıyle kendılerını bellı eder-
ler öznel etkenler ve koşullar ıse ancak nesnel ko-
şullar hazır olduğunda rol oynayabıhrler öznel et-
kenlenn, toplumsal gelışme uzenndekı etkılen, bu
toplumsal ekonomık bıçımden, bır başka toplum-
sal ekonomık bıçıme geçıldığınde belırlı olarak gö-
nllür Bu bılımsel gerçeğı özümsemeden, tüm tarı-
hı, bıreylerın rollenne bağlamak ve >enı yetışen ku-
şaklarda, "Alp Erenler ruhu" varatmaya kalkmak,
toplumda ters tanh bılıncı yaratmak ıstemektır
Böyle bır bılınç, Türkıye'nın demokratıkleşmesıne
engel olacaktır
Toplumun demokratıkleşmesınde, doğru tanh bı-
lıncmm önemı çok buyuktür Hıç durmadan, bu ko-
nuya eğılmelıyız. Tanhselhk (tanhsel vaklaşım), bu-
tun kuramsal ıncelemelerın zorunlu ve genel ılke-
sıdır Tanhsellık, salt günümüzün ya da geçmışımı-
zın anlaşılmasına yardımcı olmakla kalmaz, gele-
ceğıramn yönlendınlmesınde de yararlı olur Türk-
Islam sentezı, bu tanh kuramı, Türkıye'mn toplum-
sal gelışme yasalarını yadsıyor Kurtuluş Savaşı'nı
yapan Kemalıst kadro, Türkıye'nın çağdışı toplum-
sal ekonomı yapısını, daha yüksek bır toplumsal
ekonomı yapısına geçırmıştır Bu gerçeğı, toplumun
gelışme koşullarını bozmak ve gelışme yasalarını
yadsımak pahasına yozlaştırmak, yurtseverhkle bağ-
daşamaz Cumhumetle bırlıkte başanlsn toplum-
sal ekonomı bıçımı, "devletçı vontemlerie serma>e
bınkımı saglamak, bu arada, olanaklar dverdığmce,
toplumsal adaiet ükesınden vazgeçmemek" diyc ta-
nımlanabilır Sonuçta, kapitalist bır ekonomı mo-
delı ızlenmıstır. Ama bu modelle bırlıkte, sapılmaz
bır yon de belırlenmişbr: Laik ve toplumsal hukuk
devletı.
12 E>lulcüler, Türkıye'nın bu yönünü suçladılar
1970-1980 yıllan arasında yaşanan ekonomık çal-
kantılan yok sayarak, guncel bır tanhsel yaklaşımla,
Türkıye'nın ekonomık sıkıntılarını, yaşanan kan gö-
lunde gösterdıler Guncel tanhın aldatıcı göruntü-
sunden kurtulunca, bu kan gölünün bıle, egemen
sınıflann ıçınde bulunduğu yönetıcı ıktıdarın ürü
nu olduğunu görünız
1971-1975 petrol bunahmı, başlayan olaylann ger
çek nedenıydı Bu ekonoraik bunalım, Turkiye ge-
riciligının gucu oldu. Ama ılena kesımlenn de sav-
larına daha çok sahıp çıkmalan gereğım su yuzü-
ne çıkardı Urctım araçlarının devletın mülkıyetın-
de bulunması savı, komunızm gıbı göstenldı Bu,
kaynağında, basıt bır formüldür Üretım araçları-
nın devletın mulkıyetınde olması, toplumsal ada-
letı sağlamada, kesın çözüm değıldır (Aslında sos-
yalızmın gerçekleşmesı ıçın üretım araçlannın bır-
leşık ışçı sınıfına bağtmlı olması gerekır Böyle bır
çözum, emekle sermaye arasındakı ılışkıyı kesecek-
tır Kabul edılmelıdır kı emekle sermaye arasında-
kı ılışkı surdükçe, sosyalızm gerçekleşemez Türkı-
ye*de böyle bır sıstemı ısteyen hıçbır örgütsel hare-
ket görülmedı)
Azınlık iktidarları
Bır ara, 27 Mayıs'ın buyusune kapılıp devrımı
avuçlanmızda sandık, kurtanlnuş bölgeler gıbı akıl
almaz yanlışhklar yaptık Bu gıbı davramşlanmı-
zın ardından, gerıcı güçlerın arzuladıkları ara hü-
kumetler dönemı açıldı Ara hükümetler dönemı-
mn ne anlama geldığını, ancak Nıhat Erırn hükü-
metıyle anladık Enm, Türkıye'nın tanhınde, kaba
demokrasi yohınu açan ılk başbakan olmuştur Sı-
yasal iktidardakı azınbğı. halk, genel oy gucuyle de-
ğıştınyor. ama yenne, başka bır sıyasal azınlık ge-
çı>or: Mılh Cephe azınlıgından sonra, ANAP azın-
Iığı, yann da başka bir azınlık... Bu azmlıklann ar-
kasındakı guç, ordudur. Ordu gucunu elınde tutan,
duzenın sıstemıru kuran da egemen «nıflardır. Dik-
kat edılırse, duzenın bujuklerı, siyasete neveslen-
miyoriar, ABD'nin yetıştırdıgı kışılere guvenıyor-
lar. Ekonomı depreme uğrayınca da ılk yaygarayı
koparan, onlar oluyor. Her darbecı, ABD'de kırk
beş gun kaldıktan sonra eyleme geçıyor Butün
amaç, egemen sınıfın, ekonomık bunalıînı, elvenşlı
bıçımde atlatmasıdır Böylesı dönemlerde, dgınç gö-
runumler oluşuyor Eskıyı savunanlarla eskıye sal-
dıranlar, toplumca, ilericiler ve gericiler olarak nı-
telenıyorlar Oysa, tarihın mantıgı, eskiye saldıran-
lan, ilerid olarak benımsemıyor. tlerıcı, geleceğın
koşullannı oluşturmaya çalışan, sıstemın yenıden
gözden geçınlmesıru değıl, özunun değıştınlmesı
nı ısteven kımsedır Ecevıt-Demırel savaşımı, bu göz-
le görulurse, 12 Mart sonrasını anlamamız kolay-
laşır 12 Eylül karabasanı ıse bızzat Ataturkçülüğe
soyunduğundan, >tızeysel jnuhalefete bıle ızın ver-
medı Bugün de vermıyor Köktencı görünümlenyle
ara ıktıdarlar, ezılmeyı önlemek bır yana, ezılmeyı
yoğunlaştırıyorlar
Demokrasılerın ıkı ana sınıfı, sermaye sınıfı ıle
ışçı sınıfıdır Ben, sermaye sınıfının da Turkiye'de,
siyasete egemen olduğunu benimseyernıvonım. Lum
pen burjuvazı ve gena tanm burjuvazisi, demok-
rasımn öncusu oldular 1946'dakı dörtlü önergeyı
ımzalayanlar ve Demokrat Partı'yı kuranlar, bu ge-
lışımın önculendır Deraokrat Partı, Adaiet Partı-
sı, Ecevıt'ın CHP'sı, ısçüenn ve yoksul köylülenn
oylannı aldılar, ama ışçı sınıfının ve yoksul köylü-
lenn sorunlannı çözümleyemedıler Bu durum, bır-
çok toplum kesımının özel çözum aramasına yol
açtı Anarşı ve terör, "genel oy"un ısteklen doğrul-
tusunda polıtıkalar üretemeyen yönetıcı ıktıdarla
rın yüzünden oluştu Ara yönetımler, bu üretdmış
anarşımn ve terönin önlenmesı amacıyla geldı ve
genış halk katmanlarınca haklı görüldü Genel oy,
bu aşamada, kendı elıyle, "mılh ırade" baskısı ya-
rattı Hâlâ da yaratıyor 12 Eylül'den sonra, basın-
sız, örgütsüz, dayanışmasız bır demokrasi yaşıyo-
ruz. Genel oyu, çoğunluğun çıkarlan doğrultusunda
kullanacak bır sıyasal partı de yok
Genel oy, demokratik yöneömlerle, devnmcı yolu
açacaktır Buna kuşku yok Ama, genel oyun so-
nuçlannı, ışçı ve yoksul köylü lehıne kullanıp den-
geyı sağlayacak bır ıktıdara gerek var Demem o kı
genel oyun, ışçı sınıfınca lyı kullanılması gerekır
Türk-tş gıbı bır ışçı kuruluşuyla genel oyun ıyı (bı-
lınçlı) kullanılması olanaksızdır
Seçimden, oydan kaçma yanlışı
Geçmışte, Latın Avrupa ülkelerınde, hatta Isvıç
re'de bıle, seçımlere bır tuzak gıbı bakıldı Oy ve-
nlmemesı ıstendı Ama devnmcılerın bu taktıkle-
rı, acı sonuçlanyla geçtı tanhe. Genel oydan kaç-
mak yanlıştır Butün sorun, genel oyu, toplumun
özgürleşmesı, demokratıkleşmesı yönünde kullana-
cak bır yönetım ıktıdarını sağlamaktadır Meclıs'e
gırmedıkçe, Meclıs'te grup oluşturamadıkça, genış
halk yığırüanna ulaşamayu Aynca sermaye sını-
fıyla, açık tartışmalara da gınşemeyız Meclıs kur-
susunde yapılacak tartışmalar, geruş halk kıtlelerı-
nın demokratik savaşımlanm guçlendırecektır De-
mokratik savaşıma, genel oyun katkısını azımsa-
mak, devnmcüenn zaafı olur Lnutmartıalı kı Tur-
kiye burjuvazısı, 12 Eylul'de yaptığı gıbı yasadışı ey-
lemlerden kaçınmıyor Aynca ışçı sınıfının yasadı
şı eylemlerını de ıstıyor Neredeyse teşvik ediyor
Korktuğu, yasal eylemlerdır Yasallık kazanmış bır
sosyalıst partı, lumpen burjuvaz.yı ve toprak bur-
juvazısını dehşetlı korkutuyor Her dönemde, 1 Ma-
yıs ve emeğe saygı toplantılarına karşı kaba guç ve
sılah kullamlmıştır Yasadışı eylemlerı kolayca sın-
dırmış ve eylemcılen de halkın karşısına, "devlet
duşmanı" dıye çıkarnuştır Bu davranışlanyla da
yenıden güç kazanmışlardır Dıkkat edılırse, egemen
guçlenn yönetıcılen ve ordu, demokrasi ısteyen yı-
ğınlann arkasında, "terör ve anarşı" göruyor "Tes-
pıhe \e sakala" karşı çıkmıyor Onlara göre özgür-
luk, barış ve demokrasi ısteyenler, toplumun artık-
landır, ama tespıh çekenler ve kara sakalla dehşet
saçanlar, toplumun sahıplendır
Turkiye'de, bugunku koşullar, devnmalerın aley-
hmdedır Ama ortam lehınedır Orta katmanlar, ala-
bıldığıne >oksullaşraa yolundadır Sermayenın ka-
nadı altında köşeyı dönenler de var orta katmanın
ıçınde. Bunlardan, ışçı sınıfının ve yoksul kö>lünun
yardımcısı olmaları beklenemez Bır başka deyışle,
sınıflararası keskınlık, son aşamasına getınlmıştır
bu ıktıdarlarca Yönetıcı ıktıdarlar, demokrasi ye-
nne, kaba demokrasi uvgulaması ıçın ışçı sınıfını
sokağa dökmenın yollannı açmaya çalışıyorlar Kuş-
kusuz, koşullann sosyal adaiet ısteyenlenn aleyhı-
ne olmasından yararlanmak ıstıyorlar Dıkkat edı
lırse, yasallıktan en çok yakınanlar, yıne egemen
güçler oluyor Grevlerın, bugunkü zayıf dunımun
dan bıle hoşnut değüler TtSK'ın sonımlulan, grevle
nn ekonomık bunalıma yol açacağından kuşku du
yuyorlarmış'
Sonuç
Grevlere, gençlık hareketlerıne karşı polıs uygu-
lamalan, egemen guçlenn yasadışı eğüımlerını, bü-
tün açıklığıyla göstenyor Bu, kargaşadan en çok
yakmanlann, kargaşaya çanak tutanlar olduğunun
kanıtıdır Her turlu demokratık toplantıya dıpçık-
le, copla mudahale eden güvenlık güçlerını, "mılh
bırlık ve beraberlık" sloganıyla, demokratik hak-
larını arayan yığınlann uzerıne salan yönetıcı ıktı-
dar, kaynağında, "mılh bırlık ruhunu"nun arkasın-
da, çıkarcı, kaba demokrasi ısteklerını gızlıyor.
Türkıye'mn ılencı güçlen, 1979*da ışledıklen "ge-
nel oy tuzaktır" yanhşını ışlemeden, genel oyun top-
lumun özgürleşmesını sağlamakta nasıl kullanıla
cağıru tartışmalıdır Kaba demokrasıyı, daha da ka-
balaştırarak genel oyu, baskı yönetımı durumuna
dönuştürmek ısteyen bugunku sıvıl mılıtanzmın tu
zağından kurtulmanın yollannı aramalıdır Türkı
>enın ılena guçlerı, gerçek demokrasının, yasadışı
yöntemlere başvurulmadan nasıl kazanıla ağıru ke-
sınlıkle bulmalıdır Bunun yolları vardır
EVET/HAYIR
OKT4YAKBAL
Halkımız Kimseye
Güvenmiyor!
SHP'nın eskı genel sekreterı Fıkrı Sağlar, "Kararsız seçmen
sayısı artıyor Hıçbır partı yuzde 28'ı aşamıyor' demış Halkı-
mızın son on yıl ıçınde politıkadan soğutulduğu, uzaklaştırtldı-
ğı, polıtıka ıle, partılerle ılgılenmesının neredeyse suç sayıldığı
bır dönemden sonra böyle olması doğaldır
• Anımsayalım, 12 Eylül'den sonra kent, kasaba alanlannda sü-
reklı konuşan Bay Kenan Evren, durmaksızın partılerı, lıderlerı,
polıtıka adamlarını suçlamıştı Terör olaylarının ülkenın kötuye
gıtmesının sommluluğunu partılere polrtıkactlara yuklemıştı Ister
ıstemez halk çoğunluğu ürktu partılerden lıder olarak meyda-
na çtkanlardan Evren, boyuna 'Eskılerı bırakın, yenı polıtıka-
cılar çıKsın" deyıp duruyordu Yenı polıtıkacı dıye çıka çıka ışte
Bay Ozal çıktı' Oncekı polıtıkacıları kat kat aratan bır kışı
Sağlar'ın saptadığı gerçeğı az cok hepımız bılıyoruz Halkı-
mız partılerden uzak duruyor Buyuk çoğunluğumuz partılerden
lıderlerden soğumuş, daha dogrusu soğutulmuştur Bır partı-
ye bırlıdere bağlanıyor bır de bakıyor kı o partı, o lıder devrılı-
vermış Almışlar surmuşler bır yerlere ya da hapıslere atıver-
mışler Demek dıyor yurttaş partılerı de, seçımle ısbaşına ge-
len lıderlerı de aşan bır başka guç var Oyleyse neden kendımı
şu bu partıye, şu bu lıdere kaptırayım
Bugjn bır seçım yapılsa hangı partı yuzde 30'un üstunde oy
alabılır? Gerçekçı bır duşunüsle bu soruya, hıçbırı' yanıtı ve-
rılebılif Yapılan kamuoyu yoklamalarında da adı buyüğe cık-
mış pgrtılerın oy oranlarının yuzde 20'lerde olduğunu öğrenı-
yoruz Sosyal demokrasının guçlü temsılcısı SHP bıle Halkçı Par-
tı'nın cyuna bır turlu ulaşamıyor ANAP ıse 83 seçımındekı ba-
şarısın bır daha elde edememıştır Bugun ANAP'ın oy oranı yuz-
de yırrrı bıle değıldır DYP'nın oy oranı da hemen hemen SHP'ye
yaklaşnış durumda Ne var kı uç partı de yüzde 30 lara bır tür-
lü ulaîamıyor'
Geçnıs yıllardakı seçım sonuçlarına bır göz atmak yararlı ola-
cak 1350 seçımınde DP yuzde 53, CHP yuzde 40 oy almış
1954't3 DP yuzde 58 CHP yüzde 35 olmuş 1957'deCHP40 82
DP4770 1961 de CHP 36 7 AP 34 7 1965'te AP 52 87 CHP
28 73 1969 da AP 46 63 CHP 27 36, 1973'te CHP 33 3, AP
29 08 1977'de CHP 41 38 AP 36 87
Bu »usbakışı ıncelemeden de gorulduğu gıbı askersel rejım
lerın erdından sıyasal partılere ve polıtıkacılara guven duygusu
azalmştır Dolayısıyla partılere verılen oylar da eksılmış Ama
br baska gerçek de ortaya çıkıyor o da ıktıdara geçen partıle-
rn he zaman oy oranlarının yuzde 40 larda bulunuşu tek ba-
şrna ıHıdarı sağlayan oyu elde edemeyen partıler de başka par-
Uerleartak hukumet kurarak Meclıs'te yuzde ellıyı aşan bır co-
§unlm oluşturmuşlar
Şıntiı ıse hıçbır partı yuzde 30 u bulamıyor 87 seçımlerınde
olsjn yerel secımlerde olsun ne ANAP, ne SHP ne DYP yuz-
de ot>zu bulamamışlardır Seçım Yasası nın ANAP'a sağladıgı
jstünukler bıle bu partıye gereken oy çokluğunu kazandırama-
THS 946'dan sonra yapılan secımlerde ıse ıktıdar ya da ana-
•nuhaefet partılerı her zaman yuzde 30 ları asmış Bu da halkı-
rrızırguvendığı partılere ve lıderlere gereken desteğı vermış
üduçjnun kanıtıdır
Yaşımdı? Ne ANAP ne DYP ne SHP yuzde 30 u aşamaya-
c* tr durumda gorunuyor Otekı partıler ıse yuzde 10 barajım
b« a guçlukle geçecekler ya da bunu bıle başaramayacak-
li'dı Secım Yasası nın değıştınlmesı belkı kuçuk partılere de
Itecse gırmek olanağını getırebılır Ama yururlüktekı yasa ıle
ANA' ın yuzde yırmılerı bulacağı kuşkuludur
Saiar'ın dedığı doğru 'Kararsız seçmen sayısı artmıştır Hal-
Ijnızi buyuk guvenle bağlandığı bır partı ya da bır lıder yok
gemkrasımız acısından acı bır durum Daha doğrusu cok teh-
durum
Kadın Kontenjjam!
Kadın kontenjam uygulaması kadınları yuceltmez, tersine
küçuk duşurur. Kadmın onurunu kırar, kişiliğinı zedeler.
Kadın örgütleri, kontenjan elde etmek için değil, gorevi hak
etmiş olan bir kadımn, sadece kadın olması gerekçesi ile
dışlanmasına karşı savaşım vermelidirler.
Dr. IŞK GÖKKERht. Tıp
Kadın hakları dünyamızın bırçok ulkesınde
tartışılıyor Demokrasınınbeşığı çoğu ılen ul
kede bıle kadmlar, vasalarla kadın haklarını
saglayabılmek ıçın çaba göstenyorlar Ülkemız
ıse bu tûrde çabaya gerek duyma>an belkı de ılk
örnek Yasalar önünde kadınlar erkeklerle eşıt
Bu eşıthk, Ulusal Kurtuluş Savaşınuzdan sonra
kurtarıcımız Atatürk'ün armağaru Kurtuluş
Savasımızda kadınlar da elbette erkeklenn yanı
sıra savaşım verdıler, ama kadın hakları ıçın de-
ğıl, ulus ve ınsan hakları ıçın Erkeğı ıle kadı-
nı ıle bu ulkenın msanlannm yaşama hakkı, öz-
gurlük hakkı ıçın
Kadın olmak yeterli mi?
Yenı Turkiye Cumhunyetı'nın anayasası
Turk kadınını, bağnaz yönetımın, çarpık
ınançlann karanlık baskısından uzaklaştırdı
Çarşaflar, peçeler atıldı, uygar yaşantının öz-
gurlük fasatı veren yollan aydınlandı Ama ka-
dın olmanın ınsan olmakla ayru anlamı taşıdıği
bılınam, yasalann oluşma hızında gelıştıreme-
dı Haklan, özgurlüğu, eşıtlığııçın savaşım ver-
memış olan Turk kadını, toplumda olması ge-
reken konumunun ve değennın bılıncıne enşe
medı Geçmışe dayalı bır uğraşla elde edılme-
mış bu haklarını kullanabılecek guç bırhğı ıçın-
de olamadı Ve yasalann sağladıgı buhakların
çoğu, ışlemeyen yaptınmlar olarak kaldı Çun-
kü bu haklara sahıp çıkması gereken kışıler ka
dınlardı Çoğunluğu bu hakları hâlâ benımse-
yememış olan erkekler değıl Cumhunyetımız
yetmışıncı yılına yaklaşmakıadır ve bu konu
da ılenye değıl, gerıye gıdış gözl^nmektedır
Tıpkı Atatürk'ün öbur devnmlen gıbı
Ve bu genye gıdışın yarattığı paradokslar gı-
derek dıkkatı çekmekte, çözum gerektıren so-
runlar doğurmaktadır Atatürk'ün yem Turkı
yesı'nın en önemlı duşünce devrımı olan laık-
hk, en buyuk ölçude kadmlan ügılendırdığı hal
de, en az savunanlan kadınlar olmuştur Er
keklerle eşıt haklar, eşıt öğrenım fırsatı bula
bılmış genç kızlann, gıderek çoğalan sayılarda
saçlannı gızledıklen göruhnektedır Sokaklar
da rahıbelerı andıran kılıklara büründuklen,
nedenını soranlara dınımızı gerekçe gösterdık-
Fak. Psikiyatri Anabilim dalı
len ızlenmektedır
GtfnümuzTürkıyesı'nın genç kızlanm, a>-
dınlanmaya ıstekh Türk kadınlannı kım aydm-
latacaktır'' Bır başka deyışle, Türk kadınını uy-
gar dunyanın aydınlığından, bağnazlığın ka-
ranhğına ıtmeyeçalışanlan kım durduracaktır''
Bu soru, kadın örgutlennı akla getırmektedır
Ülkemızde kadın haklanna ışlerlık kazandır-
maya çalışan, kadın olmaktan doğan sorunlan
ınceleyen ve çözüm arayan kadın örgutlen var
mıdır
7
Ya da gerçekten salt bu amaçlı kadın ör-
gutlenne gerek var mıdır' Var olanlar, bırlığıy-
le, derneğıyle, vakfıyla, bazı sıyasal guçlenn ya
da dayanışma örgutlennın kadın kollan göru-
nümundedırler Ana hedeflen kadın sorunla-
nnı çözmek değıl, bağlı olduklan ayrı amaçlı
guçlere kadın desteğı sağlamak gıbı görunmek
tedır Işlevlen ne olursa olsun, tarafsız bır ış
bırlığı halınde kadın sorunlarının çözumunde
kuşkusuz etkılı olabılecek durumdadırlar
Kaynağını bu örgütlerden alan bırtakım tar-
tışmalar, son günlenn gundem konusudur Ka
dın sorunlarını kadın pohtıkacılann çözebıle
ceğı ınancı ıle pohtık kadrolaşmada "kadın
kontenjam" görüşu tartışılmaktadır Geçmı-
şırun büyük bölumunde kadınlar tarafından
yönetılmış tngıltere'nın hâlâ yasal kadın hak-
lannı gerçekleştırememış olduğu anımsanma
mış gıbıdır Daha devlet memurıyetınde kadın
eşıtlığını sağlayamamış, kadın kaymakama,
kadın valıye, kadın elçıye konan yasakları kal
dıramamış, köy kızının eğıtım özgurluğünu sa
vunamamış, başhk parasma satılmasını onle
yememış kadın örgutlerımız, şımdı kadın mıl
letvekılı, kadın bakan kontenjam peşıne duş-
muş gorunmektedırler Mılletvekılı olarak kur-
tulma duşüncesındekı bazı kadın vatandaşla-
nnuz da bu kampanyanın destekçılerı ve aday-
ları olarak dıkkatı çekmektedırler Kadın
olmaktan başka ozelhklen bılınmeyen bazı sah
ne sanatçılanmız, mılletvekılı, hatta bakan ol
maya hazırlanmakta, sadece kadın olmak >e-
terlı ımış gıbı "kadın başbakan" formulu or
taya atılıp tartışmalar vapılmaktadır
Kadın mılletvekılı, bu ulkede orneğı gorul
memış kımse değıldır Parlamentomuza değı
şık dönemlerde kadın mılletvekıllerı gırmıştır
Kadın olduklan ıçın değıl, mılletvekılı olabıle-
cek bılgı duzeyıne, etkınlığe ve toplum desteğı-
ne sahıp olduklan ıçın Kadın bakanlanmız da
olmuştur Her bırı sommluluğunu taşıdığı ba-
kanlığa uygun meslek, akademık unvan, bılgı
vekışılığe sahıp olduklan ıçın Başanlan, elbet
te bağlı olduklan sı> asal gucün başansı ıle öz
deştır ve bu nedenle ayn bır konudur, ama gö-
revlennı yurüturken yanlışlan ıle göze batma
mışlar, aynı görevın başanh bılınen erkeklenn-
den gerı kalmamışlardır Başbakan olabılecek
öğremme, bılgıye, becenye ve kışıhğe sahıp ka-
dınlar da ülkemızde vardır elbette Başbakan
adayı da olabılırler, ama kadın kontenjaru ge
reğı değıl, ulkemızın çıkarlan gereğı'
Sonuç
Kadın kontenjam uygulaması kadınları yu-
celtmez, tersine küçuk duşurur Kadımn onu-
runu kırar, kışılığını zedeler Kadın örgutlen,
kontenjan elde etmek ıçın değıl, görevı hak et-
mış olan bır kadımn, sadece kadın olması ge-
rekçesi ıle dışlanmasına karşı savaşım verme-
lidirler Kadımn görev ıçın seçılmesı, kadın
kontenjam gereğı değıl, toplumun çıkarlan ge-
reğı olmalıdır Bu ulkenın çıkarlarına yararlı
olduğuna ınanılmak koşulu ıle kadmlar elbet
te bakan da olabılırler, başbakan da cumhur-
başkanı da
Kadın sorunlan, yaptınmların yetersızlığın
den değıl, > ozlaşmış gelenekler ve koşullanma-
lardan kaynaklanmaktadır Ve ne yazık kı ko
şullanmalar kadınlarda erkeklerden daha az
değıldır Daha küçuk yaşlarda ıken ev lenıp e\
kadını olmay a koşullandınlmış kız çocuklan,
ye ekonomık ozgurluk sağlayacak meslek ya
da ış fırsatlanndan kaçınmakta ya da ehndekı
mesleğı, ışı, evhlık gerekçesi ıle terk edıp edıl
gen y aşantı yolunu seçmektedır Oysa yozlaş
mış koşullandırmavı onlemek, orgutlu ve bı-
hnçlı kadımn elındedır Çunkukadın sorunu,
yalnız kadırun sorunu değıldır Sorunlarla kar-
şılaşan kadın, erkeğm y a evladı ya eşı ya da ana-
sıdır Şu ya da bu > olla aıle ıçınde her zaman et
kılı olabılır Yeter kı kendısı koşullanmış olma-
sın, yeter kı hak elde etmek ıçın değılse bıle, \ ar
olan haklarını korumak ıçın gereğınde bır sa
vaşımıgozealsın
Atatürk'ün ulkemızı emanet ettığı Turk
gençlığı, ulkemızın ıkı kuşaktan ben yaşayan
ınsanlandır Erkeğı ıle kadını bu buyük ema-
netın sommluluğunu taşımaktadırlar Uygar-
lık volunda eşıtbk yolunda, ınsanlık yolunda
Resım şıır sınema felsefede ve sosyolojıde çağdaş
lumanızm 68 kuşağı devınımlerı, soylencesı ve gençlık-
frensellık bağlamı pop-protest akımlar, anılarda hıppılerın
crkemlı saygınlığı, humanıst enternasyonal deklarasyonun
yankılan ve mısyonu gönullu humanıst aktıvıteler
ûenpeace olgusu, utopyadan realıteye ınsanca sınırsızlık ve
:gurluk boyutlanması, medıtasyon-metatızık yaklaşımlarta
oyarsız yığınlar oluşturma yatırımları ve bılımsellığın nesnel
kşrtlığı, Avrupa da göçmen haklan ve yakıcı sorunlan, klasık
emokrası ve ınsan haklarının statık klışe şampıyonlarının
açmazları konularında söyleşecek
ÜREĞINDE YAŞAMA SEVINCI VE ÖZVERI ERDEMINE
INANCINI KORUMUS BEYNI GENÇ INSANLARLA
ıletışım zıncırıne tutarlı halkalar arıyorum
Atkat EKREM TOS
Mkuvvetler Cad No 83 BALIKESIR
T»fon 9 661 31528
CAĞDAŞ YAYINLARI
OKTAY AKBAL
ANI DEĞİL
YAŞAM
2. BASI
5000 L-ra (KDV Içınde)
Odemelı gonderılmez
ÇAĞDAŞ YAYINLARI
Turk O^agı Cad 19 41 CuXj!og'ı< [ST4 \BLL
GÜZEL SANATLARA
HAZIRUKKURSLARI
Çarşamba-Perşembe/12 3O-16.3O
Resım ve Heykel Muzelen Derneğı 159 47 39
ÇA&AS Y»YIMIARI
ASM BEZİRCİ
ÇOK KAPILI
ODA
3. BASI
70CC üra (KD\ h nde)
Odemelı gonderılmez
ÇAĞDAŞ YAYINLARI
Tııık Oıag (M W-tl Cn, 1 JttSH\BlL
SATILIK VOLKSVVAGEN
Sahıbınden 12 U00 000 TL peşın
Tel: 583 01 51 - 542 40 68
30 ciltlik Encyclopedia Americana
ihtiyaçtan değerinin altında.
Tel: 131 72 61
PENCERE
I,Ihan Selçuk yıllık ıznının bır bolumunü
kullandıgı ıçın yazılanna bır sure ara
verecektır
VEEAT ve BAŞSAĞUĞI
Cemıyetımız u>esı, Sureklı Basm Kanı sahıbı değerlı
arkadaşırnız
FERİDUN ÇEŞMİĞ
31 Temmuz 1990 tanhınde \efat etmıştır
1915 yılında tstanbul'da doğan, gazetecılığe 1954 yılında Mılhyet
gazetesının Idare bölumunde başlayan Çeşmığ, mesleğını bu
gazetede surdurdu
Vefatı camıamızda buyuk uzuntu yaratan Çeşmığ'uı cenazesı
31 7 1990 gunu Moda Camıı'nden ıkındı namazını müteakıp
kaldınlarak Karacaahmet Mezarlığı nda toprağa venlrruştır
Fendur Çeşmığ e Tanrı'dan rahmet aılesme ve uyelerımıze
başsağlığı dılerız
GAZETECtLER CEMIYETt
BAYRAMALİ TATOĞLU
Coşkun ve ısyankârdır
Ve dıreşgen ve döğuşkendır onlann
Halkın kardeşı olan yüreklerı
UNUTMADIK UNUTMAYACAĞIZ
1952-1980
Ahmet P\KTA>. Mımel KtLAKSlZ. Tuncay KAZ4NCI,
Vahıı BEKİROCLL. Servel TVBVSLI. Mu,.afa SEMİZ. Kemal
S, MuMafa AÇKLRT. Köksal Y WB\Y Şaban KlTLl
F A K SI M I L E
Servis Güvencemizle
Bilar Bilgi Araçları Ticaret A.Ş.
Istanbul Tel 9 (11 175 38 00 (4 Hat)
Ankara T«l 9 (41 11? 85 60 (4 Hal)
SATILIK ARSA
Terkos Balaban koyunde gol ve denız manzaralı
500 m
2
arsa
Tel: 58212 37
YAZ '90 Geceleri
Yıllarca Anılarda Kalacak
Sakin ve çekici bahçe
atmosferi.Zenginleştirilmlş
banve Meksika mutfağı
Özlem gecelerinde
(Pazar-Pazartesi hariç)
ve YONCA
YeniköVde birlikte
olmak üzere
i
Telefon- 162 47 13
16217 01
SATIŞTAKİ YAYINLARIMIZ
\UI 1 t ^J« Andav
Hain (,eknk
trJjl \cabek
lltun SekuV
\t?dj! Gun\ol Jtf
Prol Dr Lullu Duran
•VI Sırmcn
Zehra lpjırağlu
Sahahaıt n kjdrrt Aksal
D s Dr barm beli.uk
Pr Dr Huuıu Ookse
C ah kulebı
\edaı Cjumol
^unu Nadı
Njvlu Vadı
Sjjır Njdı
llhjn Vkuk
llhaı Sokuk
llhan bekuk
Okuv Akbal
\ I J J I NeJım Tor
Samını k Ka^.0/
T\RİH
Mt }irn.t Hcb. ma^lu
ka/ııl! >etik?
NUhnKt Ba^jran
1 Hıkk ToneK,
falıp \pj\din
\lah ımı \lakal
^a\ la t ı/ rlj\j \ \uran Te/L
llh. VUuk
S.ııu
1 uııîrul korle
\!ıla IX»rxav
Mu/ılkı Bııvruk^u
kuıul ^ıılktr
Rjhı k ı^ıa^
Salıh H» k (. frnıl S Bo/ok
Ntır O ı I^IMIII ha/ırla\au
\1 lı d kt
. ı
llll \ \ 1 JLJLVİIII
II \ \ 1Ü..J,. ulı
\U 1 l.'lı . c
1 h lxkı II / K| V
v iı
^ lın ı/ Vr ı
1 ıl ^ n ı
1 11 --»uı 1
\urt-i IKr> iı
k*>\ lı\jlİjnıi|Hi>)(li'(tır '*
DENEME DIZİSI
Scısmenın Guduklu^u ve
\Lu.elı|ı
Hukuk<-uz Demokrasi
Insan SKag
Japon Gulu
GıderaNak Vaşarkrn
Turkıve "ıcnetımındc karma^a
Onıkıden Onık.ı« Turkı>t
Tıvaıroda De\r m
Ge^mı^le Geltt.ek
Tem^ıtt ^c Katılımu
Demokrasının Kökenı
Ban^a Ozlem
U ScMia Dolu Yolculuk
Gu!er\uziu Cıddilık
Cumhurıv«ı \oluoda
Dostum Vtozan
Ben Aiaıurkvu Değılım
Duşunuvorum Ovle>se \urun
\glamak \c Gulmck
Gorulmu5iur
Vazmak Yaşamak
kemaiumın Dram
Roman \e Yazarl k Onuru
• A\I - GEZİ - OLAY DİZtSt
Başken Gunler
^a?ananlaruan Izler Jzlenımler
Ozgurlç^me E>kmı kö>
Enslıtulerı
Mckluplarla köv Ensmusü
>ılları
kov Ensittusu >ıllari
k<?v Enitnulen ıc Olcsı
n MJiurk un Yaıdıgı Vurtlaşbk
Bıigılerı
Znerbcs köşku
Oevmış Zaman Olur kı
\uz\ıue
Sav Gunier
Saw> ^ llar nda Bır Surgun
Parbn c?itt>nun Bo\utlan
Htp ^ıatu^k un \aninda
C nıhurhaşkam Oîut M kemal
Pa?a n Sonbahar Gezıletı
Turknt. mn kalbı Ankara
Sınkı ıc 1 ")
SoUı (Bı. geieı B"v|umü t v l t î )
Bjhaıi Nurullah Aıav
lUlkkkr kur ulu> Sa>a>t \n lan
B4CIMSIZ DIZİ
t. ıl ^ınljı 11 St*rman Sorun ar
> ıru Onu ıJt Snuılınj
\l >ı rnı ıl Tu k\e ^
1> Ibılms 1) 1 Vıı.nejı Tr.'len
s u l
>a> ı\M\ kı^t 1
ıı» ; >(».
3
4
4
3
•>
10
19
8
6
2
12
18
}
bası
bası
bau
bası
bast
bası
bası
bası
bası
bası
bası
bası
bası
bası
6000
sooo-
5000
7
000
6000
5Û00-
4000-
2000-
3000
2000
2000-
3000
3000-
2000-
5000,
5000,
5000-
5000-
5000-
2000
200%
2000
7000
10000-
5000.
6 000-
5000-
'000
2000-
5000-
4000-
4000,
3000-
3000-
3000,
4000-
3000
3000,
7000
'000,
2000,
2000,
2000
'000
1000,
I5O0
1O00