29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Kuçafc Sahıbı Cumhun>tt Malbaacılık ve Gazetecılılc Turk Anonım Şırkeıı adına tc Polı'ıka Cı Nadir Nadi 0 Gend Ya>ın Müdurıl Hasan Ccaal, MUeuese Müduru Habcrtoı b Emimt VşakhjU, Yas Işlerı MOdürU: Ok» GÖMUIH. # Haber Merkczı AMttıııı 1 Mudürü Yatçın BQCT. Sayfa Duzenı Vönetmenı: Ali A£»r 0 Temsılcıler % Ma Islcı ANKARA: AkaM T u . İZMIR HlkBcl ÇMİnkıym, ADAN A Çto» Yifaetlıı va > l n U l H a l » -.k.ol Dış Habcrter Ergu BaJo, Ekonomt Ce^iz Tarfcta. U Sradıka Şakna KMCMİ. Kıilııu Cttal L*r. Islanbul Egtlım G«aa> Şaylu. Hat«r \raslirnu Ijaet Bcrkıı Yun Haberlen Nccdrt Dotta. Spor Danjjmanı taılaı I m Çafeka». Anjtırma. ŞatM U m . Dıuetınır AMaUıft talKı Q Koorduutor A t a « b n l n Enl Erk« 0 Muhasebe M m ttan 0 BbM Plantonıa S o d Ounnlıc|totta 0 Reklıra Anf l o n a 0 Ek lda Hncrıa Gaıvf lnelme Oadtr Çrib Biljı Iî«~ **"ü tul Penonel Ycyaı Kunılu Bukan N«Br NWI OsaL HftiH ÇMİak»». Okn bnu. Ifar Sriçnk. Aa Basm .p Kr>aı C«chunwı Vıtbaaolıı v» Gamecılık T A Ş. Tuık Oca|ı Cad U3J4 lu PİL 2« luanbul Td 512 05 0! (20 ta). Tdo 22246. Fu (I) 52» «0 72 Q Bvrvier U b > Z.» GOtalp Bl> Inkılap S. So 19 4. T« I3İ II 41-47. Teld 42344. Fu. 14) 133 05 65 0 l a * : H Zıya Blv 1352 1 2/3. W 13 12 30. Hcı 52339. Fu. (51) » 53 60 mı Cad 119 S V> I Ka< 1. Td 19 n 52 (4 luı). Tek» 62155. Fu (111 19 37 52 TAKVİM: 1 AĞUSTOS 1990 Imsak: 4.06 Güneş: 5.52 öğle: 13.15 lkindi: 17.10 Akşam: 20.28 Yatsı: 22.05 TGCBaşkanı'ndan eleştiri Demirkent: Basın haskı altuıdaZüumre hâkimiyeti: Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nezih Demirkent şunları söyledi: "Kararnamelerle düşürıce hürriyetine kısıtlamagetiriliyor.Türkiye'deuygulanan sistem bana göre demokrasi değil zümre hâkimiyetidir'' KAZIMÖGÜN BURHANtYE — Basında sansür ve yabana sermaye ören Kültür ve Sanat Festivali'nde de tartışıldı. Basında değişik kuru- luşlann temsilcileri demokrasi- nin en önemli göstergelerinden birinin basın özgürlüğü olduğu- nu vurguladılar ve bu konuya Türkiye'de sınırlar, kısıtlamalar getirildiğini söylediler. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nezih Demirkent, kararname- lerle haber alma özgürlüğünün sınırlandığını vurguladı. ören Kültür ve Sanat Festiva- li değişik etkinliklerle sürüyor. Festivalde baştıca konular ara- sında yer alan "basın öaegüriüii" ve bununla ilgüi de- ğerlendirmeler yurttaşlann ilgi- sini çekti. Festivalde bir araya gelen basm temsilcileri, değer- lendirmelerinde karanlık bir tablo çizdiler. Konuya Uişkin görüşlerini belirten Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ekrem Balıbek, basının salt ha- ber vermekle ytikümlü olmadı- ğını anımsatarak "Basın UtMerin yönkndirilmesüıde bir •raç isc ulasun yönlendirilme- sinde de sonunluluklan vtrdır. Basın demokraside bir göç oia- rak degerlendirUiyorsa kUrcBİn deslegi gerekmektcdir. Ama ba- sn kötü gönkr geçiriyor. Degi- şik yasalarla önüne engeiler koB«yor" dedi. îzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı tsmail Sivri de demok- rasinin en bü>1ik göstergelerin- den birisinin basın özgürlüğü olduğunu, "tek görüş" egemen- liğine demokrasi denmeyeceği- ni belirterek "Sansarün b«yiınlı^ınııı 82. yüında bu mü- cadeie söriiyor. Basm anayasal giivenceye kavnşmak istemekle- dir" diye konuştu. Bursa Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ydmaz Akkı- hç da "Basmda sansür yoksa ce- zaevterindeki gazetedkrin sayıa her geçen gün niçia artryor" di- ye sorarken şunları söyledi: "Baan bngiU yabuıa veyerU sennaye ik aoırtaiKhrıtınaya ç«- hşdreor. Bunuı dünyadald kn- h, OzaJ'la halvet olmaş. Tftm diuıya btuıa kaı> çüayor. Ba zat AUtürk Köşkö yanında koank edüiyor." Istanbul Gazeteciler Cemiye- ti Başkanı Nezih Demirkent de basının yasalar çercevesinde ye- terli özgürlüğü olmadığını vnr- guladıgı değerlendirmesinde şu görüşlere yer verdi: "Türkiye'de uyggJanan sis- tem benim aalayısuna gört bir demokrasi detfl bir zümre hâld- miyeüdir. Barada pariamento dışmda güçler variıklannı yltir- mektedirter. Bagün ülkede ka- nanların üstnnliigii sistemi lc«lkmq, karanunıelerin üstÜB- Kigii sistemi getirilmiştir. Karar- •amelerle bizim dnşünce »yıifl«m« hürrrjetimU sınuiı ha- le getirflmiş, anayasada berke- se tanıaan düsunce açıklama hakkı ortadan kaldırümiftır. Aodır ki bir vali, bir tçişleri Ba- kaoı Türkiye'nin geneline san- siir aygolayabilmektedir. Bununla da yetimneyip yayıno- lan tehdit etmektedir." Demirkent, Güneydogu'da yaşanan olaylara değinirken anayasanın yurttaşlan değil dev- leti korumak üzerine temellen- dirildiğini, böylece yurttaşlann haber alma özgürlükJerinin sı- nırlandmldığını söyledi ve "İş- te bu olaylar devam ederken kıyıdan köseden çıkan birkaç haber dahi iktidan rahatsız edi- yor. Gttneydofa'daki teroriin baş sornmlnsn basın gösterlli- yor. Gazete ve mecmualar kapa- nlarak gözdagı verildi. Ne aodır ki Güneydogn'daki sonın, bası- na geürilen kısıtlamaya rafmen tükenmiş degil. Ça|da$ demok- rasfler açıklık rejimi oldnftuna göre her şeyi açıkça tartifaıaauz lazun. Vatandasuı haber alma hakkına saygı dnymamız lazundır" diye konuştu. l\hKVagöreAvrupa'nmensorunluşehri Istanbul: Eski bir mücevherin çöküşü Dergide yer alan yazıda, susuzluğun, şehrin kirlilik sorununu arttırdığı, güneşin toz ve egzoz bulutu ardında kaybolduğu belirtiliyor. Dergide bir zamanlar kendi tuttukları bahkları kızartıp satan Galata Köprüsü'ndeki balıkçıların artık 'balık ekmek'lerini ithal edilen balıklarla yaptıkları anlatılıyor. Dıs Haberler Servisi — Time dergisi "Eski Bir Mncevherin Çöküsi" başlığı altında, büvü- yüp geliştikçe sorunlanyia baş edemez hale gelen, pislikten ve susuzluktan kıvranan tstanbul hakkında bir yazı yayımladı. Derginin bu ilginç yaasında Londra ve Paris henuz birer ka- saba iken dünyaya hâkim olan ve 600 yü boyunca Bizans ve Os- manh tmparatorlukiannı bann- dıran bir zamanlann rüya şeh- rinin nasıl bugünkü durumuna geldği anlatılıyor. 1923 yüında baştentin Ankara'ya taşınma- sından sonra kontrolsüzce büyü- meye başlayan şehrin, insan ve doga tarafından acımasızca sar- Kipriisn sıkn bir megapole dönûşümü- nüı anlaüJdğı yaada 195O"de 1.8 miyon olan nttfusun yılda 35).OOO'i bulan güçlerle bugün 8 nilyona ulaştığı belirtiliyor. 3u nüfus artışının şehrin aşı- njeüşmesine, fakirliğe ve altya- p jlmaması yuzunden aşın lür- lemeye ve çarpık şehirleşmeye ys actığı açıklanırken buna ek otrak son 50 yılın en büyük ku- relıgının da şehri kasıp kavur- nkta olduğu bildiriliyor. Bu Inuda eski Belediye Başkam BdRttiü Dalan'ın bir sözüne de jr verilerek "tstanbul bu yaz Sfen Çölii'ııe benziyor" denili- yr. Time dergisinin tstanbul ya- zında, şehrin 7 su kaynağının kunımakta olduğu, yeni Beledi- ye Başkam Nurettin Sözen'in tüm çabalanna ve ayda 100 km. boru yenilenmesine karşın asır- lık su sistemi yüzünden bu son derece kıymetli suyun üçte biri- nin borularda kaybolduğu da anlatüıyor. Boğazın altından ge- çirilen borularla 120.000 aileye su verildiğini, Karadeniz'den 2 milyon metreküp su taşındığının anlatıldığı yazıda susuzluğun şehrin kirlilik sorununu da art- tırdığı, güneşin batmadan çok önce toz ve egzoz bulutu ardın- da kaybolduğu ve sülfür dioksit düzeyinin Dünya Sağlık örgü- tü'nün izin verdiği oramn 10 ka- tına çıktığı da belirtiliyor. tçme suyuna kanaüzasyonun kanştı- ğı, atıkiann antümadan Boğaz'a ve Marmara'ya boşaJlıldıgj, lüm tstanbul plajlarında denize gir- menin tehlikeli olduğu balık ve midyelerde aşın merkür bulun- duğu anlatılırken, bir zamanlar kendi tuttuklan balıkları kızar- tıp satan Galata Köprüsü balık- çılannın artık 'balık ekmekleri- ni Norveç'ten ithal edilen balık- larla yaptıklan anlatılıyor. Time dergisi Sözen'in trafık bilmecesinin çözümü olarak planladığı metronun henüz proje aşamasmda olduğunu, 'buldo- zer* Dalan'ın 85 ve 89 yülan ara- sında belediye başkanı iken 25 milyon ton asfalt ve 4000 km. su ve kanalizasyon borusu döşedi- ği ve bu uğurda önüne çıkanı yıktığı beiirtilirken, yine Dalan- ın Haliç'l gözlerinin rengine ben- zeüne projesinin şehri hiçbir özd stili olmayan kente döndüren yüzlerce yenileştirme projesinin biri olduğu savunuluyor. Buna ek olarak kıyüarda ytlksek yapı- laşmaya izin veribnesi, sahil yol- lan, Dolmabahçe Sarayı üzerin- de otel yapımına izin verilmesi- nin de eleştirildiği anlatılıyor. 2000 yıhnda şehrin nüfusu- nun 12 milyona çıkacağının he- saplandığı behrtihrken, bu haliy- le tstanbul'un yüzde 90*ı ilk ne- sil köylülerden oluşan Avrupa- nın en büyük ve en sorunlu şeh- ri haline gelecegi açıklanıyor. Ingiltere Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Jacob Ecclestone: 'Basındatekel zararlı'EDİ? EMtL ÖYMEN İNGİIİZ GAZETECİLER CEMİYETİ'NDEN LONDRA — Ingiltere Gazete- ciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Jacob Ecclestone, yazılı-sözlü ba- sının uluslararası nitelikte bir kaç sermayedarın elinde toplanması- nın, 'ister yerieşik ve güçlii olsun, isterse gelişmekte olsun, bir ülke- de detnokrasiye doğnı ablan adımlan baltalayacagnu" söyledi. Haber ve bilgi akışının yaıih bir niteük kazanacağını savunan Ecc- lestone, "Demokraside fikir, ko- nusma ve basın-yayın dzgüriü|ü olması gerekir. Oysa Murdocta ve MaxweU bu hakkı pek çok kişiye tammıyoriar" dedi. Yetkili, tngütere'de basında te- kelleşmenin olumsuz etki yaptığı- nı, bunun etkisinin Türkiye gibi demokrasisi gelişmekte olan bir ülkede daha da kötü hissedilece- ğini savundu. Büytlk gazete pat- ronlanrun müdahaleleri ve Thatc- her hükümetinin göz yummasıy- la dağılma noktasma gelen ve son Onlar para dnşünür Murdoch, Maxwell ya da diğer sermayedarlann tek düşündüğü şey paradır ve basını sadece para kazandıran bir işletme olarak görürler. Demokrasi zedeleniyor Basında tekelleşme demokrasiyi zedeliyor. Çünkü basın o zaman halkın değil, parayı elinde tutan sermayedarın görüşlerine hizmet ediyor. kongresinde Robert Maxve0'in sa- hibi olduğu "Dail Mirror" gaze- tesinde, "Steve Tnrner'in başkan seçilmesiyle" bundan sonra, "bü- yük patronlann snltasına girip dagılacagı" hakkında gttçlü yo- rumlar yapüan Ingıltere Gazeteci- ler Cemiyeti (NUJ) yetkilisi, "Murdoch, Maxwell ya da diger sermayedarlann tek düşündüğü şey paradır ve basını sadece para kazandıran bir tyletme olarak görürier" dedi. NUJ Başkan Yardımcısı Eccles- tone sorulanmızı şoyle yanıtladı: — Yazılı-sözlü basının birkaç sermayedann elinde toplanmau- nın, tekelleşmenin ne gibi sakın- calan olabilir. ECCLESTONE — Ingütere'de demokrasi 300 yıldır gelişiyor ve detnokrasiye inananlar var. Her demokraside ilk koşul, konuşma ve nkrini savunma özgürlüğüdür. Bundan sonra bilgi ve görüşünü sözlü ya da yazılı olarak yayımla- ma özgürlüğü gelir. Yani fıkir, ko- nuşma ve basın-yayın özgürlüğü, demokrasinin vazgeçilmez nitelik- leri. Murdoch ve Maxwell gibi işa- damlannda itiraz ertiğim nokta şu: Demokrasinin bu temd koşul- İarına karşı çıkıyorlar ve bu öz- gürlükleri pek çok insana tanımı- yorlar. Onlar için gazete sahibi ol- mak ticari bir işlem. Alım satım- dan farkı yok onlar için. Basını sadece ve sadece ticari bir işleme indirmekje basının anlamı orta- dan kalkıyor. Demokrasi zedele- niyor. Çünkü basın o zaman hal- Madonna bugün BarcelonaVla cumaTV2\le Kültür Servisi — Madonna, rüsan ortalannda Japonya'da başladığı "Blond Ambition" konserler dizısine bugün Barcelona Olimpiyat Stadı'nda seslendireceği 18 parçası ile devam ediyor. Madrid Televizyonu TVE'nin çekimlerini gerçekleştirdiği ve Granada'ya bağlı Big Picture Televizyonu'nun dünya televizyonlarına naklen yayın ve dağıtımını Ustlendiği Madonna konseri 3 ağustos cuma gunü de TV2'deki "Dünya Egleniyor" programında banttan yayımlanacak. TKTye konserin yayın hakkını satan MAG Multimedia şirketinden verilen bilgiye göre, Madonna toplarn 111 dakika sahnede kaiacağı konserinde Express Yourself, Open Your Heart, Causing a Commotion, Where's the Party, Like a Virgin, Like a Prayer, Live to Tell, Oh Father, Papa Don't Preach, I Always Get My Man, Hanky Panky, Now I'm Following You, Material Girl, Cherish, Get Into the Groove, Vogue, Holliday ve Keep It Together adlı parçalannı seslendirecek. Fokları kurtarmakiçin komite HAKAN KARA Sayıları hızla azalan Akdeniz foklarını kurtarmak için bir "ulusal fok komitesi" kurulması projesi üzerinde çalışılıyor. Komitenin bir eylem planı hazırlaması isteniyor. önem taşıdığını vurgulayan OD- TÜ Sualtı Topluluğu Akdeniz Fo- ku Araştırma Grubu'ndan Yalçın Savaş, çahşmalarda, belediyelerin ve yöre halkının desteğinin büyük önem taşıdığını söyledi. Foça Belediye Başkam Nihat Dirim ise Türkiye'de tüm çevreci gruplann ve sahil bölgelerindeki belediyelerin, uzmanların ortak çabalanyla foklann ancak kurta- rılabileceğini belirterek "Akdeniz foko Ege'de birçok yerde Foça di- IZMtR — Akdeniz foku kur- tarılabilecek mi? Bu soruya, "Eğer bir an önce önlem ahnma/- sa dünyada sayılan hızla azalan Akdeniz foklan 2 binli yülarda ttt- müyle yok olacaklar" yanıtını ve- ren çevreciler, Türkiye'de Akdeniz fokunun korunabilmesi için geniş kapsamlı bir kampanya hazırlığı- na başladılar. tlk aşamada Çevre Müsteşarh- ğı ile ortaklaşa "Ulusal Fok Komitesi" kurulması için çalışılı- yor. Foklar konusunda uzman bi- lim adamlannın ve çeşitli çevreci örgütlerin katılımıyla oluşturula- cak komitenin, foklann korunma- sı için bir "eylem planı" taslağı oluşturacağı bfldirildi. Çevre Müs- teşarlığı çeşitli çevreci gruplarla ve uzmanlarla ilişkiye geçerek fok komitesi için çalışmalara başladı. Komitenin eylül aymda toplanma- sı bekleniyor. Tüm Türkiye sahillerinde fok- lar konusunda bir araştırmamn başlatılması ve foklann üreme alanlarının saptanması gerektiği- ni dile getiren ODTÜ Sualtı Top- luluğu Akdeniz Foku Araştırma Grubu üyeleri daha sonra bu alan- ların koruma altına alınması ge- rektiğini söylediler. Aynı anda belirlenen bölgeler- de geniş kapsamlı bir eğitim ça- lışması yapıhnasımn ve yöre hal- kının, balıkçıların foklar konu- sunda bilgilendirilmesinin büyük ye de andır. Foklann korunması konusunda yapılacak çauşmalar- da etkin olarak gorev almaya ha- anz. Aynca foklar konusunda bir fonım gercekleşdrmeyi planlıyo- nız. Yalnız ŞD bilinmeli: Hiçbir grup tek başına bu işi sonuçlan- dıramaz" diye konuştu. "Foklan yaşatahm" kampanya- sı gerçekleştiren Yeşiller ise tüm kıyı yörelerindeki belediyelere mektup göndererek kampanyaya destek istediler. Yeşüler, "Merke- zi kararlarla bu sonınun üstesin- den gelinemez. Foklann yaşatıla- bilmesi için tüm kesimlerin ortak bir çauşması yapması gerekiyor" goruşunu dile getırdiler. Akdeniz'de yaşayan foklann sa- yısının, deniz kirhliği, kıyı yağma- sı, fok mağaralarının tahrip edil- mesi ya da insanlar tarafından zi- yaret edilmesi, aşın balık avcüığı ve fokJann bahkçüar tarafından öldürülmesi nedeniyle hızla azal- dığı belirtiliyor. Uzmanlar tüm Akdeniz'de yaşayan foklann sayı- sının 350'nin altına düştüğûnü vurguluyorlar. Akdeniz'deki bir adı da keşiş foku olan Monachus Monachus'lann dörtte üçünün Doğu Ege adalan ile Türkiye sa- hillerinde yaşadığı belirtiliyor. Türkiye kıyilannda yaşayan fok- lann sayısı konusunda kesin veri- ler olmamakla birlikte 100 ile 150 fokun bulunduğu konusunda tah- minler yapılıyor. ICRAATIN PEŞINDEN... km değil, sadece parayı elinde tu- tan sermayedarın görüşlerine hiz- met ediyor. Bu durumda haberleş- me tekelini birkaç kişi elinde tu- tarsa, söz konusu haberleşmenin niteliği bozulmak ve yanlı olmak zorundadır. — Eger ba gibi endiseler lngil- tere gibi gekaekled saglam ve de- mokrasisi otunnoş bir ülkede dn- yulnyorsa, Tarktve gibi demokrasi koBnsıında benüz deaemeler ya- pan bir ülkede durum ne olabilir? ECCLESTONE — tngiltere'de basındaki tekelleşmeye başka hiç- bir ülkede rastlanmıyor. Bu da Thatcher hükümetinin göz yum- ması ile sağlandı. Hükümet ile kim ters düşerse saldırıya uğradı. Böylece gayet hoşgörüsüz bir top- lum olduk. TUrkiye, hakkında du- yup okuduklanma göre demokra- sisi henıiz gelişmekte, ama de- mokrasi sürecinin henüz basında ve büytlk ölçüde de siyasi muha- lefete hoşgörü ile bakılmayan bir ülke... tngiltere gibi bir ülkede basın- da tekelleşme olumsuz bir etki ya- pıyorsa Türkiye'de bu daha da fazla olacaktır. Murdoch ve Max- well, kesinlikle eminim ki demok- rasiye doğru atılacak her adımı baltalayacaktır. 3u, yerieşik güç- lü demokraside de böyle, geliş- mekte olan demokrasi için de böy- le. Türkiye gibi bir ülkede tehdi- din ikiye değil, en az dörde kat- landığını söyleyebiriz. Murdoch ya da Maxwell gibi- lerin gerçek bir demokrasiyle ilgi- lendiklerini sanmıyorum. Çok diktatörce bir tutum içindeler. Ha- berleşmeyi, basını, demokratik sü- recin bir parçası olarak değil, sa- dece para kazanma yolu olarak görüyorlar. Demokrasi, ancak halkın mümkün olduğu kadar yansız ve namuslu bir biçimde ha- ber almasını öngörür. Murdoch ve MaxweU ise en azından tngütere 1 de böyle yapmıyor... Haber ve bil- gi konusunda ciddi değiller. Ör- neğin "Times" eskiden beri mu- hafazakârdı ve düzenden yanaydı. Ama Murdoch satm aldıktan son- ra, sadece aşın muhafazakâr ol- makla kalmadı, toplum hakkında Murdoch'un siyasal ve toplumsal görüşlerini yansıtır oldu. — Ancak Murdoch ve Max- weVinticaribakımdaB kariı bir is yapüklannı görüyomz. tş bacim- leri buyuyor. başka ülkelere d at- ma ihtiyacını duyuyorlar. ECCLESTONE — Murdoch, para kazanmasını çok iyi biliyor. Bu bakımdan müthiş akıllı. Ama gençlere eroin satan da para kazan- mayı bilir. Basm imparatorlanmız her zaman şunu söylüyor: Biz, halka istediğini veriyoruz, halk böyle istiyor... tngfltere'den örnek verirsek, çok sayıda genç uyuştu- rucu madde kullanıyor, satın alı- yor. Bu böyle diye uyuşturucu sa- tışı meşru mudur? Serbest mi bı- rakalım? — tngihere'de "Basın mensup- lan bir sendikaya bağlı olmasa da olur, gazetesiyle kişisel bir sözleş- me imzalaması yeterlidir" seklin- de bir gelisme var. Bu, slzin sen- ıHltanm da dağılma noktasına ge- tirdi. Sendika balen huzursuz ve çekişmeli bir dönemden geçiyor. Basında ba dunıman sorumlıısD olarak Murdoch ve MaxweU gibi patroalar gosteriliyor. Bnnda ne ölçüde gerçek payı var? ECCLESTONE — Son 20 yıl- dır Ingiltere Gazeteciler Cemiyeti dünyadaki en büyük sendikalar- dan biriydi. Murdoch ve Maxwell ise kişisel sözleşme yolu ile sendi- kayı güçsuz düşürdüler. Burada iddia şu: Gazeteci, işverenle daha iyi iletişim kuracaktır, sesini da- ha iyi duyuracaktır... Oysa gaze- teci ile bu tür bir işveren arasında eşitu'k söz konusu olamaz. TÜSES, kent enstitüsü kuracak tZMtR (Cumhuriyet Ege Büro- sa) — Türkiye Sosyal Ekonomik ve Siyasal Araştırmalar Vakfı (TÜSES) "kent enstitflleri" ku- rulması için çahşmalar yapıyor. TÜSES Yönetim Kurulu Başka- nı Doç. Dr.Korel Göymen, "Amaç, kentte yaşayan insanla- nn kentle bötünleşmesini sağla- mak, yeni bir kentii kültür sente- zine ulaşabilmek" dedi. Türkiye'de kentlerdeki nüfus hızla artarken, kentlerde yaşayan insanlann önemli bölümünün kentlileşememiş ve kentle bütün- leşememiş olduklarına dikkat çe- ken Doç.Dr.Korel Göymen, "Köy Enstitüleri o dönemde çok önemli isievler yerine getinnişler- dir. Günümüzde ise geUşmenin di- namigi kentlere kaydıgına göre kent enstitüleri büyük önem taşı- yor" göriışünu dile getirdi. Kentte yaşayanlann örgütlü bir biçimde kentle bütunleşmelerini sağlama- nın önemini vurgulayan Doç. Dr. Korel Göymen şunlan söyledi: "Kırsal degerler bazında poU- tika yapümasını önleyecek meka- nizmalan saglayabilmek gereki- yor. Kent enstitülerinin kişi, aile gibi birincil örgütlenme bazından siyaseti ideoloji bazına kaydırmak apsndan önemli bir islevi ola- cak." TÜSES'in kültür komisyonun- da bulunan 50 kişinin konu üze- rinde çahştıği, komisyonun basın- da ise Onat Kutlar'ın bulunduğu belirtildi. ÖYS sonuçlan • Egitinı Servisi — öğrenci Seçme ve Yerleştirme tkinci Basamak Sınavı sonuçlan bugün açıklanıyor. ÖSYM Başkanı Dr. Fethi Toker, sınav sonuçlannın bugün bir basın toplantısıyla acıklanacağıru ve sonuçlann yann Gazeteciler Cemiyeti'nin yayımlayacağı "Sınav Sonuç^' gazetesiyle adaylara duyunılacağını belirtti. Sınav sonuç belgeleri de 6 ağustos pazartesi gününden itibaren adaylann adreslerine postalanacak. OkuUarda 80 çeşh tören • ANKARA (ANKA) — Ortalama 8.S ay öğretim yapılan Türkiye'dc, tekli öğretim yapılan bir okulda sadece bayrak çekme ve indirme töreni için 68 kez saygı duruşuna geçildigi ve Istiklal Marşı söylendiği, çift öğretim yapılan okullarda ise bu sayının 34'e indiği belirlendi. Eğitimci Zeki Sanhan'ın 8 ildeki 31 okulda toplam 4 bin 79 öğrenci arasında yaptığı ankete göre baynun ve yerel genel anma törenleriyle birlikte bu sayı 80"e ulaşıyor. lapılaşmaya tepki • BODRUM (Cumhuriyet) — Turizm Bakanlığı'nın gazetelere ilan vererek Bodrum Yanmadası'nda Türkbükü, Yabkavak, Yahçiftlik ve Merkez'de bulunan 10 parsel kamu taşınmazını turistik tesis yapmak uzere yatınmcılara tahsis etmesine tepki gösterildi. Dün bir açıklama yapan Bodrum Belediye Başkanı Emin Anter, Bodrum Yanmadası'nda yapılaşmanın doyma noktasına geldiğini, 6 tatil köyü ve iki otel için öngörülen 3 bin 80 yatağın daha devreye girmesiyle durumlannın güçleşeceğini söyledi. Anter, "Yanmaadamız turistik amaçlı yapılaşmanın teşvik edilmesi yerine yasaklanması gereken bir noktaya ulaşmıştır" dedi. Hastanelere AT standardı • ANKARA (AA) — Devlet hastanelerinin standart bir yapıya kavuştunılacağı bildirildi. Sağlık Bakanbğı Müsteşan Prof. Ferhan Ozmen, Avrupa Topluluğu'na girme hazırhğında olan Türkiye'de, hastanelerin de standart bir yapıya kavuşması gerektiğini belirtti. Hastanelerin, AT ülkeleri ile eşit şartlarda çalışması için düzenlemeler yapüklannı kaydetti. zam • ANKARA (AA) — Türk Hava Taşımacıhğı (THT) 6 ağustostan geçerli olmak üzere bilet ücretlerine yüzde 15 oranında zam yaptı. Şirket sadece Ankara-Antalya ve Ankara- tstanbul hattında bilet ücretlerini değiştirmedi. THTden yapılan yazılı açıklamaya göre 22 haziranda tanıtım amacıyla başlatılan Ankara- Antalya hattında bilet ücretleri arttınlmadı. Bu hatta, bilet ücretleri cuma günü Ankara-Antalya gidiş 110 bin, dönüş 80 bin, pazar günü gidiş 80 bin dönüş 110 bin lira olarak uygulanıyor. Ankara - tstanbul arasında bilet ücretleri de eskiden olduğu gibi 110 bin lira olarak devam edecek. Bilgi bankası • ANKARA (AA) — MiUi Kütüphane bünyesinde kurulan ve uluslararası üç büyük bilgi bankası ile bağlantısı bulunan bilgi bankasının kullanımının yaygınlaştınlmasına çalışılıyor. Milli Kütüphane Başkanı Altınay Sernikli, Kultur Bakanı Zeybek'in talimatı üzerine bir çalışma başlattıklannı ve gazete köşe yazarlanna, bilgi bankasından ücretsiz olarak yararlanma olanağı tarundığını bildirdi. Sernikli'nin verdiği bilgiye göre bağlantı sağlanan yurtdışı bilgi bankalannın sayısının arttınlması ve Milli Kütüphane yayınlannın elektronik ortama geçirilmesiyle toplanacak bilgilerin yurtici ve yurtdışında dağıtımına geçümesi planlamyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle