Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Kuçafc
Sahıbı Cumhun>tt Malbaacılık ve Gazetecılılc Turk Anonım Şırkeıı adına tc Polı'ıka Cı
Nadir Nadi 0 Gend Ya>ın Müdurıl Hasan Ccaal, MUeuese Müduru Habcrtoı b
Emimt VşakhjU, Yas Işlerı MOdürU: Ok» GÖMUIH. # Haber Merkczı AMttıııı 1
Mudürü Yatçın BQCT. Sayfa Duzenı Vönetmenı: Ali A£»r 0 Temsılcıler % Ma Islcı
ANKARA: AkaM T u . İZMIR HlkBcl ÇMİnkıym, ADAN A Çto» Yifaetlıı va > l n U l H a
l » -.k.ol
Dış Habcrter Ergu BaJo, Ekonomt Ce^iz Tarfcta. U Sradıka Şakna KMCMİ. Kıilııu Cttal L*r. Islanbul
Egtlım G«aa> Şaylu. Hat«r \raslirnu Ijaet Bcrkıı Yun Haberlen Nccdrt Dotta. Spor Danjjmanı
taılaı I m Çafeka». Anjtırma. ŞatM U m . Dıuetınır AMaUıft talKı Q Koorduutor A t a « b n l n
Enl Erk« 0 Muhasebe M m ttan 0 BbM Plantonıa S o d Ounnlıc|totta 0 Reklıra Anf l o n a 0 Ek
lda Hncrıa Gaıvf lnelme Oadtr Çrib Biljı Iî«~ **"ü tul Penonel
Ycyaı Kunılu Bukan N«Br NWI
OsaL HftiH ÇMİak»». Okn
bnu. Ifar
Sriçnk. Aa
Basm .p Kr>aı C«chunwı Vıtbaaolıı v» Gamecılık T A Ş. Tuık Oca|ı Cad
U3J4 lu PİL 2« luanbul Td 512 05 0! (20 ta). Tdo 22246. Fu (I) 52» «0 72 Q
Bvrvier U b > Z.» GOtalp Bl> Inkılap S. So 19 4. T« I3İ II 41-47. Teld 42344. Fu. 14) 133
05 65 0 l a * : H Zıya Blv 1352 1 2/3. W 13 12 30. Hcı 52339. Fu. (51) » 53 60
mı Cad 119 S V> I Ka< 1. Td 19 n 52 (4 luı). Tek» 62155. Fu (111 19 37 52
TAKVİM: 1 AĞUSTOS 1990 Imsak: 4.06 Güneş: 5.52 öğle: 13.15 lkindi: 17.10 Akşam: 20.28 Yatsı: 22.05
TGCBaşkanı'ndan eleştiri
Demirkent:
Basın haskı
altuıdaZüumre hâkimiyeti: Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti Başkanı Nezih Demirkent şunları
söyledi: "Kararnamelerle düşürıce hürriyetine
kısıtlamagetiriliyor.Türkiye'deuygulanan sistem
bana göre demokrasi değil zümre hâkimiyetidir''
KAZIMÖGÜN
BURHANtYE — Basında
sansür ve yabana sermaye ören
Kültür ve Sanat Festivali'nde de
tartışıldı. Basında değişik kuru-
luşlann temsilcileri demokrasi-
nin en önemli göstergelerinden
birinin basın özgürlüğü olduğu-
nu vurguladılar ve bu konuya
Türkiye'de sınırlar, kısıtlamalar
getirildiğini söylediler.
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı
Nezih Demirkent, kararname-
lerle haber alma özgürlüğünün
sınırlandığını vurguladı.
ören Kültür ve Sanat Festiva-
li değişik etkinliklerle sürüyor.
Festivalde baştıca konular ara-
sında yer alan "basın
öaegüriüii" ve bununla ilgüi de-
ğerlendirmeler yurttaşlann ilgi-
sini çekti. Festivalde bir araya
gelen basm temsilcileri, değer-
lendirmelerinde karanlık bir
tablo çizdiler. Konuya Uişkin
görüşlerini belirten Balıkesir
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı
Ekrem Balıbek, basının salt ha-
ber vermekle ytikümlü olmadı-
ğını anımsatarak "Basın
UtMerin yönkndirilmesüıde bir
•raç isc ulasun yönlendirilme-
sinde de sonunluluklan vtrdır.
Basın demokraside bir göç oia-
rak degerlendirUiyorsa kUrcBİn
deslegi gerekmektcdir. Ama ba-
sn kötü gönkr geçiriyor. Degi-
şik yasalarla önüne engeiler
koB«yor" dedi.
îzmir Gazeteciler Cemiyeti
Başkanı tsmail Sivri de demok-
rasinin en bü>1ik göstergelerin-
den birisinin basın özgürlüğü
olduğunu, "tek görüş" egemen-
liğine demokrasi denmeyeceği-
ni belirterek "Sansarün
b«yiınlı^ınııı 82. yüında bu mü-
cadeie söriiyor. Basm anayasal
giivenceye kavnşmak istemekle-
dir" diye konuştu.
Bursa Çağdaş Gazeteciler
Derneği Başkanı Ydmaz Akkı-
hç da "Basmda sansür yoksa ce-
zaevterindeki gazetedkrin sayıa
her geçen gün niçia artryor" di-
ye sorarken şunları söyledi:
"Baan bngiU yabuıa veyerU
sennaye ik aoırtaiKhrıtınaya ç«-
hşdreor. Bunuı dünyadald kn-
h, OzaJ'la halvet olmaş. Tftm
diuıya btuıa kaı> çüayor. Ba zat
AUtürk Köşkö yanında koank
edüiyor."
Istanbul Gazeteciler Cemiye-
ti Başkanı Nezih Demirkent de
basının yasalar çercevesinde ye-
terli özgürlüğü olmadığını vnr-
guladıgı değerlendirmesinde şu
görüşlere yer verdi:
"Türkiye'de uyggJanan sis-
tem benim aalayısuna gört bir
demokrasi detfl bir zümre hâld-
miyeüdir. Barada pariamento
dışmda güçler variıklannı yltir-
mektedirter. Bagün ülkede ka-
nanların üstnnliigii sistemi
lc«lkmq, karanunıelerin üstÜB-
Kigii sistemi getirilmiştir. Karar-
•amelerle bizim dnşünce
»yıifl«m« hürrrjetimU sınuiı ha-
le getirflmiş, anayasada berke-
se tanıaan düsunce açıklama
hakkı ortadan kaldırümiftır.
Aodır ki bir vali, bir tçişleri Ba-
kaoı Türkiye'nin geneline san-
siir aygolayabilmektedir.
Bununla da yetimneyip yayıno-
lan tehdit etmektedir."
Demirkent, Güneydogu'da
yaşanan olaylara değinirken
anayasanın yurttaşlan değil dev-
leti korumak üzerine temellen-
dirildiğini, böylece yurttaşlann
haber alma özgürlükJerinin sı-
nırlandmldığını söyledi ve "İş-
te bu olaylar devam ederken
kıyıdan köseden çıkan birkaç
haber dahi iktidan rahatsız edi-
yor. Gttneydofa'daki teroriin
baş sornmlnsn basın gösterlli-
yor. Gazete ve mecmualar kapa-
nlarak gözdagı verildi. Ne aodır
ki Güneydogn'daki sonın, bası-
na geürilen kısıtlamaya rafmen
tükenmiş degil. Ça|da$ demok-
rasfler açıklık rejimi oldnftuna
göre her şeyi açıkça tartifaıaauz
lazun. Vatandasuı haber alma
hakkına saygı dnymamız
lazundır" diye konuştu.
l\hKVagöreAvrupa'nmensorunluşehri
Istanbul: Eski bir
mücevherin çöküşü
Dergide yer alan yazıda, susuzluğun, şehrin
kirlilik sorununu arttırdığı, güneşin toz ve
egzoz bulutu ardında kaybolduğu belirtiliyor.
Dergide bir zamanlar kendi tuttukları
bahkları kızartıp satan Galata Köprüsü'ndeki
balıkçıların artık 'balık ekmek'lerini
ithal edilen balıklarla yaptıkları anlatılıyor.
Dıs Haberler Servisi — Time
dergisi "Eski Bir Mncevherin
Çöküsi" başlığı altında, büvü-
yüp geliştikçe sorunlanyia baş
edemez hale gelen, pislikten ve
susuzluktan kıvranan tstanbul
hakkında bir yazı yayımladı.
Derginin bu ilginç yaasında
Londra ve Paris henuz birer ka-
saba iken dünyaya hâkim olan
ve 600 yü boyunca Bizans ve Os-
manh tmparatorlukiannı bann-
dıran bir zamanlann rüya şeh-
rinin nasıl bugünkü durumuna
geldği anlatılıyor. 1923 yüında
baştentin Ankara'ya taşınma-
sından sonra kontrolsüzce büyü-
meye başlayan şehrin, insan ve
doga tarafından acımasızca sar-
Kipriisn
sıkn bir megapole dönûşümü-
nüı anlaüJdğı yaada 195O"de 1.8
miyon olan nttfusun yılda
35).OOO'i bulan güçlerle bugün
8 nilyona ulaştığı belirtiliyor.
3u nüfus artışının şehrin aşı-
njeüşmesine, fakirliğe ve altya-
p jlmaması yuzunden aşın lür-
lemeye ve çarpık şehirleşmeye
ys actığı açıklanırken buna ek
otrak son 50 yılın en büyük ku-
relıgının da şehri kasıp kavur-
nkta olduğu bildiriliyor. Bu
Inuda eski Belediye Başkam
BdRttiü Dalan'ın bir sözüne de
jr verilerek "tstanbul bu yaz
Sfen Çölii'ııe benziyor" denili-
yr.
Time dergisinin tstanbul ya-
zında, şehrin 7 su kaynağının
kunımakta olduğu, yeni Beledi-
ye Başkam Nurettin Sözen'in
tüm çabalanna ve ayda 100 km.
boru yenilenmesine karşın asır-
lık su sistemi yüzünden bu son
derece kıymetli suyun üçte biri-
nin borularda kaybolduğu da
anlatüıyor. Boğazın altından ge-
çirilen borularla 120.000 aileye
su verildiğini, Karadeniz'den 2
milyon metreküp su taşındığının
anlatıldığı yazıda susuzluğun
şehrin kirlilik sorununu da art-
tırdığı, güneşin batmadan çok
önce toz ve egzoz bulutu ardın-
da kaybolduğu ve sülfür dioksit
düzeyinin Dünya Sağlık örgü-
tü'nün izin verdiği oramn 10 ka-
tına çıktığı da belirtiliyor. tçme
suyuna kanaüzasyonun kanştı-
ğı, atıkiann antümadan Boğaz'a
ve Marmara'ya boşaJlıldıgj, lüm
tstanbul plajlarında denize gir-
menin tehlikeli olduğu balık ve
midyelerde aşın merkür bulun-
duğu anlatılırken, bir zamanlar
kendi tuttuklan balıkları kızar-
tıp satan Galata Köprüsü balık-
çılannın artık 'balık ekmekleri-
ni Norveç'ten ithal edilen balık-
larla yaptıklan anlatılıyor.
Time dergisi Sözen'in trafık
bilmecesinin çözümü olarak
planladığı metronun henüz proje
aşamasmda olduğunu, 'buldo-
zer* Dalan'ın 85 ve 89 yülan ara-
sında belediye başkanı iken 25
milyon ton asfalt ve 4000 km. su
ve kanalizasyon borusu döşedi-
ği ve bu uğurda önüne çıkanı
yıktığı beiirtilirken, yine Dalan-
ın Haliç'l gözlerinin rengine ben-
zeüne projesinin şehri hiçbir özd
stili olmayan kente döndüren
yüzlerce yenileştirme projesinin
biri olduğu savunuluyor. Buna
ek olarak kıyüarda ytlksek yapı-
laşmaya izin veribnesi, sahil yol-
lan, Dolmabahçe Sarayı üzerin-
de otel yapımına izin verilmesi-
nin de eleştirildiği anlatılıyor.
2000 yıhnda şehrin nüfusu-
nun 12 milyona çıkacağının he-
saplandığı behrtihrken, bu haliy-
le tstanbul'un yüzde 90*ı ilk ne-
sil köylülerden oluşan Avrupa-
nın en büyük ve en sorunlu şeh-
ri haline gelecegi açıklanıyor.
Ingiltere Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Jacob Ecclestone:
'Basındatekel zararlı'EDİ? EMtL ÖYMEN İNGİIİZ GAZETECİLER CEMİYETİ'NDEN
LONDRA — Ingiltere Gazete-
ciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı
Jacob Ecclestone, yazılı-sözlü ba-
sının uluslararası nitelikte bir kaç
sermayedarın elinde toplanması-
nın, 'ister yerieşik ve güçlii olsun,
isterse gelişmekte olsun, bir ülke-
de detnokrasiye doğnı ablan
adımlan baltalayacagnu" söyledi.
Haber ve bilgi akışının yaıih bir
niteük kazanacağını savunan Ecc-
lestone, "Demokraside fikir, ko-
nusma ve basın-yayın dzgüriü|ü
olması gerekir. Oysa Murdocta ve
MaxweU bu hakkı pek çok kişiye
tammıyoriar" dedi.
Yetkili, tngütere'de basında te-
kelleşmenin olumsuz etki yaptığı-
nı, bunun etkisinin Türkiye gibi
demokrasisi gelişmekte olan bir
ülkede daha da kötü hissedilece-
ğini savundu. Büytlk gazete pat-
ronlanrun müdahaleleri ve Thatc-
her hükümetinin göz yummasıy-
la dağılma noktasma gelen ve son
Onlar para dnşünür Murdoch, Maxwell ya da diğer
sermayedarlann tek düşündüğü şey paradır ve basını sadece
para kazandıran bir işletme olarak görürler.
Demokrasi zedeleniyor Basında tekelleşme
demokrasiyi zedeliyor. Çünkü basın o zaman halkın değil,
parayı elinde tutan sermayedarın görüşlerine hizmet ediyor.
kongresinde Robert Maxve0'in sa-
hibi olduğu "Dail Mirror" gaze-
tesinde, "Steve Tnrner'in başkan
seçilmesiyle" bundan sonra, "bü-
yük patronlann snltasına girip
dagılacagı" hakkında gttçlü yo-
rumlar yapüan Ingıltere Gazeteci-
ler Cemiyeti (NUJ) yetkilisi,
"Murdoch, Maxwell ya da diger
sermayedarlann tek düşündüğü
şey paradır ve basını sadece para
kazandıran bir tyletme olarak
görürier" dedi.
NUJ Başkan Yardımcısı Eccles-
tone sorulanmızı şoyle yanıtladı:
— Yazılı-sözlü basının birkaç
sermayedann elinde toplanmau-
nın, tekelleşmenin ne gibi sakın-
calan olabilir.
ECCLESTONE — Ingütere'de
demokrasi 300 yıldır gelişiyor ve
detnokrasiye inananlar var. Her
demokraside ilk koşul, konuşma
ve nkrini savunma özgürlüğüdür.
Bundan sonra bilgi ve görüşünü
sözlü ya da yazılı olarak yayımla-
ma özgürlüğü gelir. Yani fıkir, ko-
nuşma ve basın-yayın özgürlüğü,
demokrasinin vazgeçilmez nitelik-
leri.
Murdoch ve Maxwell gibi işa-
damlannda itiraz ertiğim nokta
şu: Demokrasinin bu temd koşul-
İarına karşı çıkıyorlar ve bu öz-
gürlükleri pek çok insana tanımı-
yorlar. Onlar için gazete sahibi ol-
mak ticari bir işlem. Alım satım-
dan farkı yok onlar için. Basını
sadece ve sadece ticari bir işleme
indirmekje basının anlamı orta-
dan kalkıyor. Demokrasi zedele-
niyor. Çünkü basın o zaman hal-
Madonna
bugün
BarcelonaVla
cumaTV2\le
Kültür Servisi — Madonna,
rüsan ortalannda Japonya'da
başladığı "Blond Ambition"
konserler dizısine bugün
Barcelona Olimpiyat
Stadı'nda seslendireceği 18
parçası ile devam ediyor.
Madrid Televizyonu TVE'nin
çekimlerini gerçekleştirdiği ve
Granada'ya bağlı Big Picture
Televizyonu'nun dünya
televizyonlarına naklen yayın
ve dağıtımını Ustlendiği
Madonna konseri 3 ağustos
cuma gunü de TV2'deki
"Dünya Egleniyor"
programında banttan
yayımlanacak. TKTye
konserin yayın hakkını satan
MAG Multimedia şirketinden
verilen bilgiye göre, Madonna
toplarn 111 dakika sahnede
kaiacağı konserinde Express
Yourself, Open Your Heart,
Causing a Commotion,
Where's the Party, Like a
Virgin, Like a Prayer, Live to
Tell, Oh Father, Papa Don't
Preach, I Always Get My
Man, Hanky Panky, Now I'm
Following You, Material Girl,
Cherish, Get Into the Groove,
Vogue, Holliday ve Keep It
Together adlı parçalannı
seslendirecek.
Fokları kurtarmakiçin komite
HAKAN KARA
Sayıları hızla azalan Akdeniz foklarını
kurtarmak için bir "ulusal fok komitesi"
kurulması projesi üzerinde çalışılıyor.
Komitenin bir eylem planı hazırlaması isteniyor.
önem taşıdığını vurgulayan OD-
TÜ Sualtı Topluluğu Akdeniz Fo-
ku Araştırma Grubu'ndan Yalçın
Savaş, çahşmalarda, belediyelerin
ve yöre halkının desteğinin büyük
önem taşıdığını söyledi.
Foça Belediye Başkam Nihat
Dirim ise Türkiye'de tüm çevreci
gruplann ve sahil bölgelerindeki
belediyelerin, uzmanların ortak
çabalanyla foklann ancak kurta-
rılabileceğini belirterek "Akdeniz
foko Ege'de birçok yerde Foça di-
IZMtR — Akdeniz foku kur-
tarılabilecek mi? Bu soruya,
"Eğer bir an önce önlem ahnma/-
sa dünyada sayılan hızla azalan
Akdeniz foklan 2 binli yülarda ttt-
müyle yok olacaklar" yanıtını ve-
ren çevreciler, Türkiye'de Akdeniz
fokunun korunabilmesi için geniş
kapsamlı bir kampanya hazırlığı-
na başladılar.
tlk aşamada Çevre Müsteşarh-
ğı ile ortaklaşa "Ulusal Fok
Komitesi" kurulması için çalışılı-
yor. Foklar konusunda uzman bi-
lim adamlannın ve çeşitli çevreci
örgütlerin katılımıyla oluşturula-
cak komitenin, foklann korunma-
sı için bir "eylem planı" taslağı
oluşturacağı bfldirildi. Çevre Müs-
teşarlığı çeşitli çevreci gruplarla ve
uzmanlarla ilişkiye geçerek fok
komitesi için çalışmalara başladı.
Komitenin eylül aymda toplanma-
sı bekleniyor.
Tüm Türkiye sahillerinde fok-
lar konusunda bir araştırmamn
başlatılması ve foklann üreme
alanlarının saptanması gerektiği-
ni dile getiren ODTÜ Sualtı Top-
luluğu Akdeniz Foku Araştırma
Grubu üyeleri daha sonra bu alan-
ların koruma altına alınması ge-
rektiğini söylediler.
Aynı anda belirlenen bölgeler-
de geniş kapsamlı bir eğitim ça-
lışması yapıhnasımn ve yöre hal-
kının, balıkçıların foklar konu-
sunda bilgilendirilmesinin büyük
ye de andır. Foklann korunması
konusunda yapılacak çauşmalar-
da etkin olarak gorev almaya ha-
anz. Aynca foklar konusunda bir
fonım gercekleşdrmeyi planlıyo-
nız. Yalnız ŞD bilinmeli: Hiçbir
grup tek başına bu işi sonuçlan-
dıramaz" diye konuştu.
"Foklan yaşatahm" kampanya-
sı gerçekleştiren Yeşiller ise tüm
kıyı yörelerindeki belediyelere
mektup göndererek kampanyaya
destek istediler. Yeşüler, "Merke-
zi kararlarla bu sonınun üstesin-
den gelinemez. Foklann yaşatıla-
bilmesi için tüm kesimlerin ortak
bir çauşması yapması gerekiyor"
goruşunu dile getırdiler.
Akdeniz'de yaşayan foklann sa-
yısının, deniz kirhliği, kıyı yağma-
sı, fok mağaralarının tahrip edil-
mesi ya da insanlar tarafından zi-
yaret edilmesi, aşın balık avcüığı
ve fokJann bahkçüar tarafından
öldürülmesi nedeniyle hızla azal-
dığı belirtiliyor. Uzmanlar tüm
Akdeniz'de yaşayan foklann sayı-
sının 350'nin altına düştüğûnü
vurguluyorlar. Akdeniz'deki bir
adı da keşiş foku olan Monachus
Monachus'lann dörtte üçünün
Doğu Ege adalan ile Türkiye sa-
hillerinde yaşadığı belirtiliyor.
Türkiye kıyilannda yaşayan fok-
lann sayısı konusunda kesin veri-
ler olmamakla birlikte 100 ile 150
fokun bulunduğu konusunda tah-
minler yapılıyor.
ICRAATIN PEŞINDEN...
km değil, sadece parayı elinde tu-
tan sermayedarın görüşlerine hiz-
met ediyor. Bu durumda haberleş-
me tekelini birkaç kişi elinde tu-
tarsa, söz konusu haberleşmenin
niteliği bozulmak ve yanlı olmak
zorundadır.
— Eger ba gibi endiseler lngil-
tere gibi gekaekled saglam ve de-
mokrasisi otunnoş bir ülkede dn-
yulnyorsa, Tarktve gibi demokrasi
koBnsıında benüz deaemeler ya-
pan bir ülkede durum ne olabilir?
ECCLESTONE — tngiltere'de
basındaki tekelleşmeye başka hiç-
bir ülkede rastlanmıyor. Bu da
Thatcher hükümetinin göz yum-
ması ile sağlandı. Hükümet ile
kim ters düşerse saldırıya uğradı.
Böylece gayet hoşgörüsüz bir top-
lum olduk. TUrkiye, hakkında du-
yup okuduklanma göre demokra-
sisi henıiz gelişmekte, ama de-
mokrasi sürecinin henüz basında
ve büytlk ölçüde de siyasi muha-
lefete hoşgörü ile bakılmayan bir
ülke...
tngiltere gibi bir ülkede basın-
da tekelleşme olumsuz bir etki ya-
pıyorsa Türkiye'de bu daha da
fazla olacaktır. Murdoch ve Max-
well, kesinlikle eminim ki demok-
rasiye doğru atılacak her adımı
baltalayacaktır. 3u, yerieşik güç-
lü demokraside de böyle, geliş-
mekte olan demokrasi için de böy-
le. Türkiye gibi bir ülkede tehdi-
din ikiye değil, en az dörde kat-
landığını söyleyebiriz.
Murdoch ya da Maxwell gibi-
lerin gerçek bir demokrasiyle ilgi-
lendiklerini sanmıyorum. Çok
diktatörce bir tutum içindeler. Ha-
berleşmeyi, basını, demokratik sü-
recin bir parçası olarak değil, sa-
dece para kazanma yolu olarak
görüyorlar. Demokrasi, ancak
halkın mümkün olduğu kadar
yansız ve namuslu bir biçimde ha-
ber almasını öngörür. Murdoch ve
MaxweU ise en azından tngütere
1
de böyle yapmıyor... Haber ve bil-
gi konusunda ciddi değiller. Ör-
neğin "Times" eskiden beri mu-
hafazakârdı ve düzenden yanaydı.
Ama Murdoch satm aldıktan son-
ra, sadece aşın muhafazakâr ol-
makla kalmadı, toplum hakkında
Murdoch'un siyasal ve toplumsal
görüşlerini yansıtır oldu.
— Ancak Murdoch ve Max-
weVinticaribakımdaB kariı bir is
yapüklannı görüyomz. tş bacim-
leri buyuyor. başka ülkelere d at-
ma ihtiyacını duyuyorlar.
ECCLESTONE — Murdoch,
para kazanmasını çok iyi biliyor.
Bu bakımdan müthiş akıllı. Ama
gençlere eroin satan da para kazan-
mayı bilir. Basm imparatorlanmız
her zaman şunu söylüyor: Biz,
halka istediğini veriyoruz, halk
böyle istiyor... tngfltere'den örnek
verirsek, çok sayıda genç uyuştu-
rucu madde kullanıyor, satın alı-
yor. Bu böyle diye uyuşturucu sa-
tışı meşru mudur? Serbest mi bı-
rakalım?
— tngihere'de "Basın mensup-
lan bir sendikaya bağlı olmasa da
olur, gazetesiyle kişisel bir sözleş-
me imzalaması yeterlidir" seklin-
de bir gelisme var. Bu, slzin sen-
ıHltanm da dağılma noktasına ge-
tirdi. Sendika balen huzursuz ve
çekişmeli bir dönemden geçiyor.
Basında ba dunıman sorumlıısD
olarak Murdoch ve MaxweU gibi
patroalar gosteriliyor. Bnnda ne
ölçüde gerçek payı var?
ECCLESTONE — Son 20 yıl-
dır Ingiltere Gazeteciler Cemiyeti
dünyadaki en büyük sendikalar-
dan biriydi. Murdoch ve Maxwell
ise kişisel sözleşme yolu ile sendi-
kayı güçsuz düşürdüler. Burada
iddia şu: Gazeteci, işverenle daha
iyi iletişim kuracaktır, sesini da-
ha iyi duyuracaktır... Oysa gaze-
teci ile bu tür bir işveren arasında
eşitu'k söz konusu olamaz.
TÜSES, kent
enstitüsü
kuracak
tZMtR (Cumhuriyet Ege Büro-
sa) — Türkiye Sosyal Ekonomik
ve Siyasal Araştırmalar Vakfı
(TÜSES) "kent enstitflleri" ku-
rulması için çahşmalar yapıyor.
TÜSES Yönetim Kurulu Başka-
nı Doç. Dr.Korel Göymen,
"Amaç, kentte yaşayan insanla-
nn kentle bötünleşmesini sağla-
mak, yeni bir kentii kültür sente-
zine ulaşabilmek" dedi.
Türkiye'de kentlerdeki nüfus
hızla artarken, kentlerde yaşayan
insanlann önemli bölümünün
kentlileşememiş ve kentle bütün-
leşememiş olduklarına dikkat çe-
ken Doç.Dr.Korel Göymen,
"Köy Enstitüleri o dönemde çok
önemli isievler yerine getinnişler-
dir. Günümüzde ise geUşmenin di-
namigi kentlere kaydıgına göre
kent enstitüleri büyük önem taşı-
yor" göriışünu dile getirdi. Kentte
yaşayanlann örgütlü bir biçimde
kentle bütunleşmelerini sağlama-
nın önemini vurgulayan Doç. Dr.
Korel Göymen şunlan söyledi:
"Kırsal degerler bazında poU-
tika yapümasını önleyecek meka-
nizmalan saglayabilmek gereki-
yor. Kent enstitülerinin kişi, aile
gibi birincil örgütlenme bazından
siyaseti ideoloji bazına kaydırmak
apsndan önemli bir islevi ola-
cak."
TÜSES'in kültür komisyonun-
da bulunan 50 kişinin konu üze-
rinde çahştıği, komisyonun basın-
da ise Onat Kutlar'ın bulunduğu
belirtildi.
ÖYS sonuçlan
• Egitinı Servisi —
öğrenci Seçme ve
Yerleştirme tkinci Basamak
Sınavı sonuçlan bugün
açıklanıyor. ÖSYM Başkanı
Dr. Fethi Toker, sınav
sonuçlannın bugün bir
basın toplantısıyla
acıklanacağıru ve sonuçlann
yann Gazeteciler
Cemiyeti'nin yayımlayacağı
"Sınav Sonuç^' gazetesiyle
adaylara duyunılacağını
belirtti. Sınav sonuç
belgeleri de 6 ağustos
pazartesi gününden itibaren
adaylann adreslerine
postalanacak.
OkuUarda 80
çeşh tören
• ANKARA (ANKA) —
Ortalama 8.S ay öğretim
yapılan Türkiye'dc, tekli
öğretim yapılan bir okulda
sadece bayrak çekme ve
indirme töreni için 68 kez
saygı duruşuna geçildigi ve
Istiklal Marşı söylendiği,
çift öğretim yapılan
okullarda ise bu sayının
34'e indiği belirlendi.
Eğitimci Zeki Sanhan'ın 8
ildeki 31 okulda toplam 4
bin 79 öğrenci arasında
yaptığı ankete göre baynun
ve yerel genel anma
törenleriyle birlikte bu sayı
80"e ulaşıyor.
lapılaşmaya
tepki
• BODRUM
(Cumhuriyet) — Turizm
Bakanlığı'nın gazetelere
ilan vererek Bodrum
Yanmadası'nda Türkbükü,
Yabkavak, Yahçiftlik ve
Merkez'de bulunan 10
parsel kamu taşınmazını
turistik tesis yapmak uzere
yatınmcılara tahsis
etmesine tepki gösterildi.
Dün bir açıklama yapan
Bodrum Belediye Başkanı
Emin Anter, Bodrum
Yanmadası'nda
yapılaşmanın doyma
noktasına geldiğini, 6 tatil
köyü ve iki otel için
öngörülen 3 bin 80 yatağın
daha devreye girmesiyle
durumlannın güçleşeceğini
söyledi. Anter,
"Yanmaadamız turistik
amaçlı yapılaşmanın teşvik
edilmesi yerine
yasaklanması gereken bir
noktaya ulaşmıştır" dedi.
Hastanelere
AT standardı
• ANKARA (AA) —
Devlet hastanelerinin
standart bir yapıya
kavuştunılacağı bildirildi.
Sağlık Bakanbğı Müsteşan
Prof. Ferhan Ozmen,
Avrupa Topluluğu'na girme
hazırhğında olan
Türkiye'de, hastanelerin de
standart bir yapıya
kavuşması gerektiğini
belirtti. Hastanelerin, AT
ülkeleri ile eşit şartlarda
çalışması için düzenlemeler
yapüklannı kaydetti.
zam
• ANKARA (AA) —
Türk Hava Taşımacıhğı
(THT) 6 ağustostan geçerli
olmak üzere bilet
ücretlerine yüzde 15
oranında zam yaptı. Şirket
sadece Ankara-Antalya ve
Ankara- tstanbul hattında
bilet ücretlerini
değiştirmedi. THTden
yapılan yazılı açıklamaya
göre 22 haziranda tanıtım
amacıyla başlatılan Ankara-
Antalya hattında bilet
ücretleri arttınlmadı. Bu
hatta, bilet ücretleri cuma
günü Ankara-Antalya gidiş
110 bin, dönüş 80 bin,
pazar günü gidiş 80 bin
dönüş 110 bin lira olarak
uygulanıyor. Ankara -
tstanbul arasında bilet
ücretleri de eskiden olduğu
gibi 110 bin lira olarak
devam edecek.
Bilgi
bankası
• ANKARA (AA) — MiUi
Kütüphane bünyesinde
kurulan ve uluslararası üç
büyük bilgi bankası ile
bağlantısı bulunan bilgi
bankasının kullanımının
yaygınlaştınlmasına
çalışılıyor. Milli Kütüphane
Başkanı Altınay Sernikli,
Kultur Bakanı Zeybek'in
talimatı üzerine bir çalışma
başlattıklannı ve gazete
köşe yazarlanna, bilgi
bankasından ücretsiz olarak
yararlanma olanağı
tarundığını bildirdi.
Sernikli'nin verdiği bilgiye
göre bağlantı sağlanan
yurtdışı bilgi bankalannın
sayısının arttınlması ve
Milli Kütüphane
yayınlannın elektronik
ortama geçirilmesiyle
toplanacak bilgilerin yurtici
ve yurtdışında dağıtımına
geçümesi planlamyor.