05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 TEMMUZ 1990 CUMHURÎYET/7 E INSANLAR F Ü S U N Ö Z B İ L G E I N G Ö R Ü Ş Hedef Kendimi baskı altında tutmak hoşuma gidiyor. Benim ıçin yaşam, hedef belırlemek ve onu gerçekleştirmektir Bu bcyle sürer gider. Tbm Cnılse HALKIN EMEK PARTİSİ ANADOLU YOLLARIMDA Cavanni...HALKIN Emek Partisi, SHP'den aynlan veya ihraç edilen bir grup milletvekilinin bir araya gelmesi ile kunıldu. HEP, bir süre örgütlenme ile uğraştıktan sonra ilk önemli eylem olarak Anadolu yollan- na döküldü. HEP'i oluşturan milletvekil- lcri Fenmi Işıldar, Cüneyt Caa- m gibi 1968 kuşağının isimle- rinden oluştuğu için akıllann- da genellikle o yıllann üniver- site gençliğinin eylem biçimi kalnuştı. "Sokaklarda yürii- ytif~." Esprili pankartlar yaz- ma, alkış şeklinde protesto, ye- mek yememe gibi yeni üniver- site gençliğinin ve işçilerin ey- lem bıçimine takılmadılar. Beyaz şapka, mavi gömlek ve lacivert ayakkabUarla yola çıkular. Bu kıyafetle "özgür iş- çi"yi sembolize ediyorlardı. Milletvekili dokunulmazlığı okhığu için yürüyebildiler, ara- lanna katılmak isteyen "işçi- ler" özgür olmadıklaraıdan polis tarafından kışkışlanı- yorlardı. Sakarya'ya geldiklerinde va- linin yüruyüşü yasakladığı ve otobusu de caddeye sokmama karan aldıfc öğrenildi. Cüneyt Canver ve Ismail Hakkı Önal, vali ile gönişmek istediler, ama vali beyin ilçelere özel arabası ile gittigi, temas kurulamaya- cağı yanıtı alındı. Bunun üze- rine vali muavini ziyaret edildı. Arkadaşımız Ayje Yıldınm, vali muavini ile milletvekilleri arasındaki konuşmayı teybe şöyle aldı: "Siz niye yüruyorsunuz? Ma- Cavanni...? Abdullah Baştiırk, Arif Sag'ı pirzola ile beslijor, Sag da Başturk'e >emek ustu cigarasını hazır edi- vor. Bir TIR parkında yunıjuşçuler ögie vemeğinde.. (Fotograf: Yalcın Çakır) aşınız mı az? "Hayır, bizün maaşımız ol- dukça iyj, sjzin maaşlannız az da onon için yöniyoruz.." Vilayet binasından aynlıp otobüse doğnı gidilirken ara sokaktan valinın makanf oto- su çıkmaz mı? Vah bey de için- de. Sakarya Valisi, HEP heye- tini görünce kaçmaya başladı. Bir süre vali kovalandı, sonra vazgeçildi. Emre rağmen cad- deye girebilmek için milletve- kili dokunulmazlığı bulunan Kenan Somnez geçti otobüsün direksiyonuna. Sönmez, yurüyüş esnasında otobüs şoförüne izin verilme- diğj için sık sık direksiyonun başına geçmek zorunda kalı- yordu, ama kendisinın ağır va- sıta ehliyeti yoktu. Sönmez'in anlattığına göre bu olasıhğı gezi planlanırken konuşmuşlar. "Kim kulianabi- lir?" sorusuna Sönmez "Bea knHanınnı" karşıüğını vermiş. Geziden sonra ilk işinin ağır vasıta ehliyeti almak olacağı- nı söyluyor. Zayıfhğı nedeniyle "narin çocuk" diye çağnlan Ahmet Törk için diğer milletvekilleri- nin en büyük korkusu Diyar- bakır'a kadar buharlaşması. Türk çok az konuştuğu için aralarında "Bak seni Ahmet- le sonbete yDÜanın" diye de ta- kıhyorlar. "Pamnk baba" diye çağnlan Abdallata Baştürk de bundan sonra düzenleyecekleri geziler SİRKECİKARAKÖY ARASINDA Parmaklıklar arasından once kafalanm sokanlar, sonra egflerek bcdenlerini geciriyorlar. (Fotograf: Muharrem Aydın) Yayalar akrobasi yapıyor StRKECt'den Cağaloğlu'na gelip giden araç- lann hızla geçtiği bu caddenin iki ucunda iki üst geçit var. Bınsı Sırkecı Garı'nın hemen önün- de, diğeri ise 150-200 metre aşağıda Kadıköy Va- pur tskelesi'nin tam karşısında. Ancak yayalar nedense üst geçıtlere pek rağbet etmiyorlar. Sır- keci Gan'ndan çıkanlar hızlı adımlarla cadde- ye fırhyorlar ve hızla seyir halinde olan otobüs ve otomobillerın önlerine atıyorlar kendilerini. Fren sesleri eşliğinde, buz dansı yapar gibi vü- cut hareketleriyle caddenin ortasına gelen va- tandaşlar, önlerindeki demir parmaklığın geniş- letilmiş bir yennden önce kafalanm sokuyor- lar. Sonra kıvrak bir hareketle eğilerek beden- lerinin tamamını parmaklığın diğer tarafına ge- çiriyorlar. Bu sırada Cağaloğlu'na doğru git- meicte olan arabalar yine fren yapıyorlar veya sağa doğru kınp kazayı önlemeye calışıyorlar. Geçen cumartesi günü saydım, aynı yerden 10 dakika içinde 20'nin üzerinde insan geçti. TRT İLE NEW YORK ARASINDA Bir telefon muhabbeti "KARUN Hazinesi"nin geri verilmesi karannın "Cumbari- yet"te yayımlandığı gun Anka- ra Radyosu'nun bayan bir ha- ber sorumlusu gerek haber al- mak ve gerek bu işin mimarı olarak kendisi ile mülakat yap- mak için Özgen Acar'ı Nevv York'tan aradı. Telefonda şu konuşma geç- ti: ACAR — TRT Genel Mü- dürlüğü'nden benimle mülakat yapmak için "olur" aldınız mı?" RADYOCU — Buna gerek yok efendim. ACAR — Siz herhalde işi- nizden olmak istiyorsunuz. RADYOCU — Söz konusu değü. ACAR — Peki o halde sizi uyanyorum. Ben size haber de veririm, mülakat da veririm. Ama siz işinizden olursanız sonra "beni uyarmadınız" de- meyin. RADYOCU — Neden efendim? ACAR — Bakın siz bana "bu davanın miman" diye te- lefon edip mülakat istiyorsu- nuz. Oysa, genel müdürlüğü- nüz aynı kanıda değil. Benim 20 yıllık araştırmamla ilgili te- lif haklanmı hiçe sayıp ve da- ha önceki selefi ile yardımcıla- nnın bu konuda bir TV belge- seli yapmam çağnsına iüşkin "ÖB akdi" ihlal eden, Türkiyei nin bir numaralı eski eser ka- çakçısını tele\izyona "masum koleksiyoncu" diye çıkaran, Rusya'dan kaçınlan bir eseri Türk seyircisine "Karun'un Hazinesi'ndeD bir eser" diye vutturan ve bu vahim hatalar- la dolu filmi dünya TV piya- sasında pazarlarmaya çalışan bir bayan TV yapıması yüzun- den TRT'yi mahkemeye terdi- ğimi herhalde bilmiyorsunuz? RADYOCU — Anlayama- dım efendim. Bunlann benim- le ilgisi ne? Ben sadece radyo- cuyum. Görevim Türk halkına doğru haber vermek. ACAR — Peki öyleyse bu- nu da dinleyin: Gerek bu ön akit ve gerek telif haklan ihlali nedeniyle TKFyi ve programm yapımcısım mahkemeye ver- dim. Yapımcının avukathğını TRT Genel Müdürü'nün "kardeşi" yüklendi. Bundan sonra benim serbest gazeteci olarak Atina'da dört yıl, New York'U üç yıldır TRT'ye yap- tığım servis, verdiğim haber, ses ve görüntu genel mudürun talimatı ile yasaklandı. Şimdi ben size hayaümın bu en mut- lu gününde bu mülakatı seve seve veririm. Bu mülakatı da mahkemede TRT aleyhinde kamt olarak kuUamrım. An- cak mesleğinizin basında olan size yann işten el çektirirler. Ben bunu istemem. Şefleriniz- le konuşun, eğer "olur" derler- se beni yeniden araym, istedi- ğiniz mülakatı hemen vereyinı. Beni bulamazsamz TRT'nin söz konusu yapımcısım araym ve genel müdürünuzün gözu- ne girin. RADYOCU — özgen Bey, bu uyannıza çok tesekkür ede- rim. Değil sizinle mülakat yap- mak, bu konuda izin almak için şeflerime soru bile sor- mam. Neme lazım. Uyarınız ıçin teşekkürler, iyi gunier. Telefon bundan sonra kapandı. için bir slogan bulmuş: "Yüriıtnlen milletveldUeriııe degil, yuıüyen milktvekjlleri- ne oy verin." Özellikle mola verilen yer- lerde halk oldukça sıcak ve esprili konuşan milletvekilleri- nin gerçekten milletvekili olup olmadığını merak ediyor. Yine bir mola yerinde Cü- neyt Canver "Cavanni, Cavanni" diye Kenan Sönmez, Mehmet AIi Eren ve Adnu Ekmen'in yanma geliyor. "Ha- ni tdsizlerde T)rek brek' vardır ya, bunlar da birbirierini öyle çağırıyorlar" diye guluyor. "Cavanni ne demek?" diye so- ranlara da "İngiKzce 'How are you'nun Kürtcesi, nasılsınız gi- bi bir şey" yanıtım veriyor. Eren'le kısa bir süre Kürtçe üzerine şakalaşan Canver'e Eren "Kürtçeyle niye alay edi- yorsun?" deyince Canver de "Üç, beş kelimeniz var, gerisi el, kol işareti duman" diye ta- kılıyor. Yurüyüş sırasmda çok ko- nuşulan konulardan birisi ge- ziden sonra haklannda kaç da- va açılacağıydı. "Kaç tane sa- vunma haztrlamak zorunda kaJacaksınız?" diye sorduğu- muzda Kenan Sönmez şöyle diyordu: "Bir tane hazırlayıp fotokopi çektiririz." NEDİR BUŞH'TAN ÇEKTİĞİMIZ? Güle güle Marcie... 18 TEMMUZ akşamı, Amerikan Konsolosluğu'nun bahçesinde toplanan gazeteci- ler ABD'nin tstanbul'da basın ile ilişkilerini yürüten Marcie Porter'a "güle güle" diyorlardı. Sekiz ay kadar Washing- ton'da görev yapacak olan Marcie, daha sonra Paris'te ça- lışmaya başlayacak. Ülkemize gelmeden önce al- tı ay Türkçe kursu gören ve 2.5 yıllık görev süresinin sonunda son derecede akıcı biçimde Turkçe konuşan Marcie, bu süre içinde diplomatik bir gö- revin nasıl insanca ilişkilerle pekiştirileceğini ve iki ülke iliş- kilerinde insan öğesinin ne denli önemli olduğunu kanıt- ladı, gazetecilerle yakın dost- luklar kurdu. Arkadaşımız Ali Sirmen Marcie"ye şöyle takıhyordu: "Marcie, nedir bu Bush yö- netiminin yaptıklan? Ermeni konusunda Türk - Y'unan iliş- kilerinde verdigi kararlarda bizlerin canını aktı, şimdi se- ni Paris'e atamalan da bizler için başka uzucu bir davranış. Şaka bir yana ilk kez bir dos- tum Paris'e gidiyor diye böy- lesine uzulu>orum." KAÇAK YAPILAŞMA SOH ASAMADA Ruhsatsız sanayi bölgesi İMAR planına bakarsanız okul, cami, sağlık ocağı ve ye- şil alan olarak aynlmış, 80 bin metrekarelik bir geniş alan. Bursa'nın Küçükbahklı mahal- lesinde. Bu geniş arazide hızla bir in- şaat sürüyor. öyle küçük bir gecekondu filan değil, kosko- ca sanayi bölgesi. Ancak inşa- at için ruhsat alınmamış, sana- yi bölgesi kaçak olarak yapıh- yormuş. lnşaat sahasından so- rumlu Osmangazi Belediyesi S ayn zabıt tutmuş, ancak ne mühürlenmiş ne de yıkım ka- ran alınmış. Olaym gerisini SHP Bursa ll Başkanı Şemsettin Şen arka- daşımız Admm Baştopça'ya şöyle anlatıyor: "Tttrkiye'de »k ak kaçak to- şaat yapılır, ama bir organize sanayi bölgesinin kaçak olarak yapıldıgı ilk kez göriilüyor. Çünku bu inşaatlann sahibi, DYP'li miiletvekili ve Süley- Demirel'in sağ kolu Cavil Çağlar roan Demirel'in yakın adamı CavitÇaglar. Bursa'nın DYPIi Belediye Başkanı Teoman Özalp ve Osmangazi Belediye Başkanı Erhan Keieşoğlu bu kaçak inşaata göz yumnyoriar. DYP'li milletvekili Çağlar'ın kaçak inşaaünı yıkacak DYP'li dünist bir başkan anyoruz. Gecekondu bolgekrinde yıkım var, dozerler sanayi bölgesine gelince dunıyor." HAYVANLAR tSMAlL GÜLGEÇ PİKNİK PÎYALE MÂDRA ÇÎZGİLİK KÂMtL MASARACI î( t İ«S.- AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GLRSES GARFIELD/ZM^FÖ TARtHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKA1V 24 Temmuz SUREKU ELCIUK.. 1733'TE 8USÛN, OSM4UU DEVL£rt, İLK SU6EOJ £lr ÇJSIMI G&eEvL&jDteuıçn. DAHA ONCS p/f ÜLKE- L£K£ YOLlAHMJ ELÇlL£R, SŞUISCf Slg AMAÇL4 GlOİP.KISA ZAUANOA GE& OÖN£GOt: &EPO1ZM- CU PADfŞAHi[.S£utA, AI/guPA'MKİ 6EUŞA*£- L£R( yAKINOAN IZLEYS8tLM£K AMACJYLA, IfJ- 6tLTE£e'Y£, YE/ZLEÇfK StG ELÇI ArAA4^YA KAGAIZ VERMIÇTt. Su if 'ÇiNj ÇEÇıTLI DEVLEr &OH£VL£/İINPE DENeYitoLl, ıKİ YABAMCI P>İL KONU$A8ıL£N YUSUF A6ÂH EF£HCM UYGUN BüLUNUUÇrU. BlHKAÇ AY (ÇtNP£ HAZfRLIKLA- RlNI TAMAMLAYASAIC BU UUCEYE GlDEN OS- MANU EL.ÇİSİ, KRALflZ".GEOR6£ TARAFINPAH TOK£MLE KABUL EDİLMİfTl.. TÜRK ve DÜNYA KARİKATÜRLERİNDEN — Yarabbı arkasııu kesme 1875 (imzasız) Juriij Kossbnkin (SSCBB) İLAN BURDUR SULH CEZA HÂKİMLİĞİ'NDEN Esas No: 1990/285 Karar No: 1990/285 Davacı: K.H. Sanık: Nıhat Gökalp, lbrahim oğ. Ümmü'den olma 1949 d.lu Bur- dur Bahçelievler Mah nüfusunda kayıtlı, Antalya Düdenbaşı Mah. 2313 Sk. No: 116'da oturur. Suç: Gıda Maddelen Tuzüğu'ne aykırılık. Suç Tarihı: 3.5.1990 Karar Tarihı: 27 6 1990 Yukanda açık kımligı yazılı sanık hakkında Gıda Maddelen Tü- züğu'ne aykırılık suçundan mahkememızde yapılan >argılaması so- nunda: TCY'nın 398, 3506.1, 647.4, TCY'nın 72. maddesi gerefmce 470.000 TL ağır para cezası ile cezalandırılmasına, TCY'nın 402/1. maddesi uyarınca sanığın cezasınaeşıt bir sure ilecurme vasıta kıldı- ğı meslek ve sanaatın ve ticaretın tatılıne, fiilin ışleniş şeklıne ve ni- telığıne göre takdıren 7 gun işyerinin kapatılmasına karar verildiği ılan olunur. Basın. 29343 DENETİME BOYUN ISTANBUL ırrfriı EĞMEYECEĞİZ B A Ş ^ S t y BASKIYA BOYUN EĞMEYECEĞİZ Bir yandan, yargı yılı açılışında TBB adına yapılacak konuşmayı denetleme, öte yandan Adalet Bakanı'nın isteği üzerine İstanbul Barosu organlarını feshetme ginşjmleriyle ilgılı olarak 25.7.1990 çarşamba günü, saat 11'de, Gazeteciler Cemıyeti'nde. bir basın toplantısı yapılacaktır. TBB Başkanı Av. ÖNDER SAV ile İstanbul Barosu Başkanı Av. TURGUT KAZAN tarafından yapılacak bu basın toplantısında, Türkiye barolarının hukuk devleti yolundakı mücadelelerine yılmadan devam edecekleri, denetime ve baskıya boyun egmeyecekleri vurgulanacaktır. Önemle duyuruyoruz. İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle