Katalog

Cumhuriyet Sahıbı Cumhunytt Matbaacıhk \e Gazetecılık Turk A.nomm Şırketı adına Nldir Nıdi 0 Gcnti Ya>ın Müdtlrû H ı s ı ı OnaJ. Muesscse Muduru Eaıtoe ipkhıU, Yazı Işlen Muduru Okı> Goaensıa, # Haber Merkezı Müdürû Yalçı« Ba^vr, Sa>fa Duzenı Yöneımeoı A)l Acar 0 Temsıicıter ANKARA Ah«etT»n, İZMİR HlkMI Çttinkn». \DA^\ Çttın K R>1 • ka C>U Bnhagıc Dıs Habctter EJJ.. H ı Etonomı Ce*iz Tırtaa, lf Sendıta ş * ı u l>«™ci KülıoJ CtW l a n tsunbul Haberlm KcsaJ Kaçvk. Eğttım. G«way $wlu. Habcr \ra$Iınna \smtl Bcrfcuı Yjn Hıberlen Nerdrt DotH. Spor Danışmam AMalkMk l ı a t a u . Dc] Yuilar b a Ç ^ k n . Anstıma. Ş«Ma Up«!. Ottıelt™ AMatoi tuıcı £ Kooıdınaıor ( t a n Koruto. 0 Malı Isle. E«ol ErkU 0 Muhasebe M » l teatr 0 Buts* Pianlıaa. Sc<& O > a ı k q » | l l 0 Rcklam W Torml 0 Ek Yaymlaı Halya Alo»l 0 Idvc HaKTta Gutr 0 Islamc Owl«r Çd* Q Bıl» Ista) Nıü lul 0 Peıuıne! Se^ti lo«a>aotlı KIVIK KunıİL Baskap Nadjr SMI Okuy U M , Valçn ff" H ı ı u Omıl. HJkHKI ÇnnUyı 01.. COMUİB, L|ur Mncn. llhan Sriçuk. Aü Sraeı. Atact Tan &uon ve >DWFL Cıımhunvet Matbaac Iik ve Garaeabk T VŞ. Türk Ocajı Cad 39 41 Ca|ajo|lu M5Î4 Is! Pk. 2« tsunbul Tel îl! 05 05 (20 haH Tele* 22246, Fıt (1) 526 » 72 0 Burvtar- Aakan Zıva GOkalp Blv tnküap S V> 19/4 Tel 133 II «-47, Tetat 42344, Fax. (4) 133 0' 6! 0 t«mlr H Zıvı BK 1352 S. VI Tel 13 12 30, Tjto 52359. Fu (51) 19 53 «• 0 \d«M. lnABU Cad 119 S No I Kat ı Td. 19 37 52 (4 hall. Tetes 62153 Fur Tl) 19 37 52 TAKVtM: 24 TEMMUZ 1990 tmsak: 3.55 Güneş: 5.44 öğle: 13.15 tkindi: 17.12 Akşam: 20.36 Yatsı: 22.17 Pedal kralının 3. zaferi Paris'i fetheden AmerikalıFransa Bisiklet Turu, 87 yıldır tekrarlanan ve Fransa'nm uzun yıllar en popüler sayılan spor yarışması. Son üç yıldır bu yarışı bir ABD'li bisikletçinin kazanması, ABD'de Fransa'ya dönük turistik ilgiyi de arttırıyor. SABETAY VAROL PARİS — Yer, Fransızlann dünyarun en geniş caddesi olma- sıyla övündükleri "Champs Bysees" ve sıcaklık gölgede 35 de- rect Bu seferki zafer, "Güıel Amerikalı" Greg LeMond'un ay- nı kürsüye UçûncU çıkışı... Ve her yü olduğu gibi Fransız bisiklet turunun 'roman' kahra- manlannı alkışlamak Uzere bura- da toplanan aynı kalabalık, alkış- lar, alkışlar... Fransa turu, 1903'ten beri tek- rarlanan ve Fransa'nın uzun yıllar en popüler sayılan spor yarışma- sı, gerçi rağbet eskisi kadar değil. Ama bu sporu tatbik edenler için zaten daha fazlasını ıiTnmanm olanağı yok. Greg LeMond "Fr«n- sa 1taru"nu kazanan sporcuya ve- rilen kupayı, bisiklet sporunun fazla yaygın olmadığı taa ABD- ye ttçüncü kez taşıyarak hem ül- kesini onurlandırıyor hem de eri- şilmesi güç bir basan elde ediyor. Champs Elysees Caddesi bay- ram günlerinin o kendine has ha- vasına çoktan girmiş... 100 yıllık sergi salonlan "Grand Palais" ve "Pttit Palais"nin arasından geçip "Çar ÜçüBcti Alexandre" Köprü- sü'ne kadar uzanan geniş yolun üzerinde tezgâhlar kurulmuş. Fransa turu tişörtleri, dondurma, krep, Coca Coia daha neler neler satüıyor. Tipkı bisiklet yarışçıları- nın kafalanna geçirdiği cinsten kasketlerin aynılan, son dakika- da "sadece 10 franga" elden çıka- nlıyor. Fazla "halk ztvkl" saydık- ları için olsa gerek, kibirli ve sx)s- yetik Paris ahalisi bugün pek 'cad- de'ye inme gereği duymamış. Kaldınmlann iki yanını doldu- ran kalabalık daha ziyade tu- ristler... Hem yabancı hem de Fransa'nın "taşra"sından gelen yerliler.. Bir de takımlan alkışla- mak üzere gelenler var. örneğin tam karşımda bol yıldızlı bir Amerikan bayrağı dalgalamyor. Az ötede Fransa'nın "etnik" grup- larından Brötonların ulusal bayrağı... Yanşa iyi başlayan, yine geçen yü olduğu gibi Fransız Fignon'du. llk turlarda öne geçti, fakat 5. turda sakathğı nüksedince yarı- şı Amerikalı rakibine bı- rakmak zorunda kaldı. Le- Mond ise ilk 20 turda hiç sıkmadı kendini. Yanş ön- cesi favoriler arasında bu- lunan, 5. tur sonrası ise ke- sin favori göstenlen Ame- rikah bisikletçi, sürekli ge- rideydi. 19. turda aradakı farkı 5 saniyeye indirdi. 20. turda öne geçti ve 21., ya- ni son turda da şam- piyonluğunu üan eti. Le- Mond'un yanşı çok iyi okuduğu herkes tarafın- dan kabul gören bir ger- çek. llk turlarda kendini sıkmıyor, ne sinirsel ne de fıziksel olarak yıpranmıyor. Sonlara doğru ise LeMond stittni ortaya koyuyor. Ne de olsa 3400 km süren bir yanş için 90 saat 43 dakika ve 20 saniye pedal basmak gerekiyor. Bir Amerikalının hem de üçtln- cü kez Fransa turunu kazanması gerçekte ticari olarak tur organi- zasyonu için bulunmaz bir şans... Daha önce bu yanşmayla ilgilen- meyen Amerikan TVleri de turu bol bol görilntüleyip Atlantik öte- sine gönderiyor. SSCB'li bisikletçileT bu yıl ya- nşa ilk kez katıldı. Üç yıl önce or- ganizasyon komitesi Sovyet bisik- letçileri bu şölene dahil etmenin yollannı araştırdıklanm duyur- muştu. Amaç, Fransa turunu mumkün olan en geniş kitleye ek- randan izlettirmek. Bu arada ge- lirleri de arttırmaktı. Sovyet yansçüan getirmekte ba- şanh oldular olmasına, ama aca- ba perestroykayı ve öbür olacak- lan yeterince hesaplamışlar mıy- dı? Sovyet iki tekerlekli koşucu- lan bol bol alkış aldı, ne var ki bu Ruslan yarışmaya katma operas- yonu sonunda, TV çekimi karşı- hğı kaç "nıble" geldi? Büyuk ola- sılıkla çok az, ama "onemli olmn kazanmak degfl iştirak etmek" de- memiş miydi Sevgili Baron. YAKIŞIKLI AMERİKALI —1986 yılından bu >ana Fransa bisik- let turunu ust üsteuç kez kazanarak"unutulmazlar" arasına kalı- lan LeMond,basında 'yakışıklı Amerikalı" olarak adlandınlıyor. Bodrurrfda sualtı arkeoloğu yetişecek ANKARA (OımhariyH Ba- rosu) — Turkiye'de yüzyülar- dır, dalgıçlar ya da "deflne ı m b n " tarafından, araştınlan sualtının tarihi ve doğal zen- ginlikleri, önümüzdeki yüdan itibaren uzman arkeologlar ta- rafından "gttnyıiziiııe" çıkan- lacak. Kultttr Bakanhğı'ıun birkaç ay önce hazırbk çalışmalannı yapmaya başladığı, Türkiyeî- nin ilk sualtı arkeoloji egitim merkezi Bodrum'da hizmete girecek. Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi içinde önümüzdeki ay- larda sualtı arkeoloğu yetiştir- mek amaayla hizmete girecek olan eğitirn merkezinde, hızlı kurslar şeklinde eğitim verile- cek. Kültür Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Cevdet Türkeroğlu, Türkiye'nin üç yanı denizlerle cevrili bir ülke olmasına kar- şın, sualtı arkedojisi konusun- da yetişmiş elemamn çok az ve yetersiz olduğunu söyledi. Türkeroğlu, sualtı arkeoloji müzeieri ve eğitim merkezleri- nin hızla yaygınlaşünlması için çalışmalara başladıklannı be- lirtti. Ingiltere bu kez Islamcıları yasakladı 'Rüşdü'ye lanet' filırune sansürSalman Rüşdü, "International Guerrillas" filminin yasaklanmasının hiçbir yasal dayanağı olmadığını söyledi. Kültuı Serrisi — önce "Şeytan Ayrtleri". Humeyni tarafından, Is- lama dıl uzatıyor gerekcesiyle hak- kında verilen olum fermanı. 18 ay- dır süren kaçış. Sonra Pakistan ya- pımı "International Guerrillas" (Uluslararası Gerillalar) adlı fılm. Ve Salman Rüşdü, yeniden dün- ya gündemuun ilk sıralannda. Her şey Pakistan yapımı filmin, tngütere'de gösteriminın yasaklan- masıyla başladı. Filmde, Müslu- manlara ışkence eden, issiz güçsüz bir alkolik olarak tiplendirilen Ruşdu, bir sözcüsü aracılığıyla yapüğj açıklamada, "I«ternatio- nal Guerrillas"ın yasaklanmasına karşı olduğunu duyurdu. tngiliz Sinema Eserleri Sansur Kurulu ise önceki gun, filmde şıddet içeren sahneler bulunduğunu, bunun da tngüiz yasalanna aykın olduğunu belirtmiş ve "Rüsdiı, seyircilefc hedef olarak gosteriliyor" diyerek fılmi yasaklamıştı. Filmin yasaklanmasına Ingilte- re'de yaşayan Muslümanlar da bu- yük bir tepki gösterdiler. Filmin dağıtımcısı Muharamed Feyyaz- ın sansür kurulunu çifte standart uygulamakla suçlamasından son- ra Bradford Müslümanlan lideri Sber Azam, nimin yasaklanma- sıyla Müslumanlara karşı saygısız- lık yapıldığını bildiıdi. Azam, fil- min gösterimini sağlamak için ge- rekh ışlemleri yapacaklannı, "isin peşini" bırakmayacaklannı söyledi. International Guerrillas üzeri- ne tartışmalar sürerken Salman Rüşdu de bir açıklama yaparak fümin yasaklanmasını protesto et- tiğini söyledi. Kendisı saklandığı için Salman Rüşdtl'yü Savunma Komitesi sözcüsü tarafından adı- na yayımlanan bildiride, Rüşdü, yasaklamarnn hiçbir yasal dayana- ğı olmadığını belirtti. Rüşdü adı- na yapılan açıklamada, yazann, her türlü hakaret ve suçla ilgili olarak yasalara uygun düzenleme- lere gidilmesi gerektiği görüşünde olduğu kaydedildi. Filmin yasaklanması ile birlik- te bir tartışma da sansür kurulu- nun aldığı kararda Scotland Yard- ın etkisinin olup olmadığı ılzeri- ne yapılmaya başladı. Filmin da- ğıtıcısı ve Rüşdü, sansür kurulu- nun karannda Scotland Yard'ın etkisimn olduğunu ileri sürerken kurul, kararı "hür inıdesi" ile al- dığını belirtti. Rüşdu, "International Guer- rillas" filminin baş karakteri. Sal- man Rüşdü karakten, Müsluman- lara sürekli olarak ışkence ediyor. Işi gucü ounayan alkolik bir Ya- hudi olarak göstenlen Rüşdü, fil- min sonunda da yaptığı işkence- lerin hesabını "Allahın gazabına" uğrayarak öduyor. Rüşdü, "son" yazısından önce yaldınmlann çarpmasıyla ölüyor. Uzaya 'yelkenlTDış Haberler Servisi — Amerika, Kanada, Av- rupa ve Asya'da bılim adamlan ve uza> tasarımcı- larından oluşan ekıpler, uzayda sadece guneş ışı- ğını >ansıtan dev yelkenlerle yol alarak yeni araç- ların planlarıru tamamlamaya çahşıyorlar. "Time" dergısinin haberine göre önümüzdeki sonbaharda Dresden'de yapılacak L'luslararası Ast- ronomı Federasyonu toplantısında bu uzay gemi- lerınden en az uç tanesı Mars'a doğru insansız bir yolculukta yarışmak uzere seçilecek. Kimılerine çılgın bir bıhmkurgu ürunu gibi ge- lebılecek yelkenh uzay gemisı fikri bilım adamlan tarafından son derece ciddiye alınıyor. Böyle bir uza> gemisini Amerika'run keşfının 500. vılında uzaya fırlatmayı amaçlayan Krıstof Kolomb 500. Yıl Jubıle Komısyonu'nca desteklenen yarışın se- çicı kurulunda ABD b'zay Savaşları projesinin es- kı başkanı GeneraJ James Abrahamson %e eski ast- ronotlar Frank Borman ve ]ohn Glenn bulunuyor. Her şey planlara uygun gelişirse, yanşı kazanan ve her bırı 500 kg. ve daha az olan araçlar roket- lerle Dunya yorungesıne verleştirilecekler Burada açılacak olan aluminyum bir tabaka ile kapalı yel- kenler, dunyadan gönderilecek radyo sınyalleri ile yoneltilerek guneş ışığımn hafıf ıtişlenni yakalaya- caklar Bılımadamları, bir futbol sahası buyuklüğundekı bir alana duşen güneş ışığı fotonlannın bir bilye- nın ağırhğı kadar basınç yapacağını \arsayıyorlar. uzay boşluğunda bu kuçük basıncın, yelkenli ara- cı harekete geçirmeye yeterli olacağı duşunuluyor. Kaliforniya Pasadena'da çalışan Amerikan ekı- binın proje yönetıasi Emerson LaBombard, ilk baş- ta hareketin son derece yavaş olacağını fakat za- manla saatte 150.000 km.'ye ulaşılacağını belirtı- yor. Araçlar kazandıkları bu hız sayesinde Dünya yö- rüngesinden sarmal eğrilerle uzaklaşarak Ay'ın çe- kimi sayesinde itilerek Mars'a doğru hızla gidecek- ler. Araçlar yollarına ve tasanmlanna bağlı olarak Mars'a kadar olan mesafeyı 500 ila 800 gunde ala- bilecekler. Uzayda yelken yanşı fikri ilk defa Arthur C.Clar- ke'ın 1963'te kaleme aldığı "Güneş Ruzgân" adlı öykude yer ahnıştı. 1970'lerde ise Pasadena Jet Fır- latma Laboratuvarı tarafından gelıştirilen yelken- li bır araç ABD bütçe kısıtlamalanna takılarak ger- çekleşme fırsatı bulamamıştı. Mars yarışında da benzeri mali sıkıntılar yaşa- nabılecek. Jubile Komısyonu fon bulma işini ekip- lere bıraktığı ıçın bunların her biri 3 ila 15 milyon dolar harcayacaklar. Araçlan yörüngeye yerleştır- mek ise ayrı bır sorun. Roket atışlan son derece pahalı olduğu için birçok ekip şimdıden geniş çap- lı fon arayışları ıçıne gırmiş durumdalar. Bu ara- da çözum arayışı içindeki Dunya Uzay Kuruluşu Başkanı Robert Staehle, Avrupa Uzay Ajansı'na, yelkenli uzay gemilerinin 1992'de fırlatılacak Arı- ane roketmın sırtına yuklenmesi tekhfinı yaptı. Sta- ehle Mars yanşı gerçekleşmese bile kendilerinin de- neysel bir uçuşu yapmaya kararlı olduklannı be- lirtti. ÎLahlaşan imparatorlar bir araya geliyor GÜLÇtN tLCİ 6O'lı yılların ortalarından 70'li yılların başlarına dek talan edilen antik Bubon kentinde kurtarma kazılanyapıldı. sında talana uğramış antik kent. Birkaç parça tarihi eser değil, kos- koca bir tarih talan edümiş. İki köylünün bulduğu bronz heykel başları ile başlayan talan, tbecik köylülerinin dörder, beşer kişilik gnıplar halinde başlattık- lan kaçak kazılarla sürmüş. So- nunda tüm köylünün katıldıgı, dört gun dört gece süren büyuk bir kazı yapılmış. "Baskası kaza- cagına biz kazalun" demişler. "Köy malı" demişler. Ve çıkan- lan eserler köylüler arasında ku- rulan komisyonlarca kaçakçüara satılmış. "Yortdışında mûze ve özel ko- leksiyonlarda dolasan bu kadar bronz heykel nereden gidiyor" so- nısuna yanıt aramak için Bubon'a geldiğini anlatan Prof. Dr. Jale lnan, Burdur Muzesi'nde bulunan başsız ve tek ayaklı bronz heyke- lin kendisini bu araştırmaya ittı- ğini kaydetti. Taş taş ustunde kalmamış Dik- mentepe'de, "Sebasteion"da ger- çekleştinlen kazının burada bir kult yerinin olduğunu açıkça gös- terdiğini beüiten tnan, yurtdışına çıkarüan bronz heykellerin Bu- bon'dan gittiğine şimdı daha çok BURDUR — 60'h yülann or- talanndan 70'li yıllann başlanna dek büyük ölçüde talan edilen "Antik Bnbou Kenti"nde, Istan- bul Üniversitesi Edebiyat Fakül- tesi Klasik Arkeoloji Bölümü emekli öğretim üyelerinden Prof. Dr. Jale Inan'ın başkarüığında bir kazı yapıldı. "Bubon Sebasteionu"nda, Burdur Müzesi ile birlikte "biBm- sel" amaçla bir kurtarma kazısı gerçekleştirdiklerini bildiren Jale tnan, "Kentteki talandan en çok nasibini alan yeıierden biri Sebas- teion. Yani 'tbhlaşbnlmı; Impa- nıtoıitr Tapmafı'. Anucınuz, neykdeTİ ynrtdtşına çıkmış bn bi- na haklanda, kapsamlı bir kazı yapmaktı" dedi. tbecik, Burdur'un Gölbisar il- çesine 25-30 kilometre uzaklıkta bir köy. Dikmentepe ise, bu kö- yün bir kilometre uzağında, An- tik Bubon Kenti'ni "Pirnar mescsi" denilen sık çalılıklann içinde gizleyen bir tepe. Tepeye doğru tırmandığırazda köstebek yuvasım andınr çukurlara rasth- yorsunuz. 1964-1%7 yüları ara- inandığım söyledi. tnan, tersini düşunen yabancı arkeologlann harabeyi küçük, binayı basit bul- duklanru ve "Ba beykeller bura- dan çıkamaz" dediklerini belirte- rek, şöyle konuştu: "Bnbon'dan çıkan eserler çok kaliteli. Tarihte siyasi yonden önemi olmayabilir kentin. Bu, kultur hayalı sıfır de- mek değildir." Bubon'dan çıkanlan birbirin- den guzel ve görkemli bronz hey- kellerin bugun, Amerika ve Av- rupa'nın en önemli müzelerinı ve özel koleksiyonlarını süslediğini vurgulayan tnan, "Tarinsel çer- çevesinden kopanlan bu heykel- ler, yapddıklan dönemin tarihine ve inançlanna ışık tutmaktan nzaktırlar. Gonul ister ki, impa- ratorian ilahlaştıran bütün eser- ler, yazıtlan ile bir araya (oplan- sın. Hangi beykelin nerede oldu- ğunu biliyorum. Burada da nere- de durduğunu. Benim aradığım, ilk şekilde bu binanın içinde bu- lunan eserleri, bilimsei olarak ye- rine koymak" diye konuştu. Kaideler uzennde yapılan araş- tırmanın "bilinenleri" değiştiren bazı yenilikler de getırdiğini belir- ten lnan, Burdur Muzesi'nde bu- lunan ve "Genç Atlet" ya da "Apollon" olarak adlandınlan bronz heykebn "tmparator Ga- lienus" olduğunu belirlediğini söyledi. Prof. Jale İnan'ın başkanlığında gerçekleştirilen kurtarma kazılanna Burdur Müzesi de katılıyor. Midilli - Dikili Barış Çevre ve Dayanışma Festivali Yunanistan'da başladı Ozgürlük için dtizenlenen festivaF Dikili - Midilli Festivali, yarından itibaren Yunanlıların da katılımıyla Turkiye'de sürecek. Festivalin Midilli bölümüne milletvekili, belediye başkanı, sanatçı, yazar, bilim adamı ve siyasetçilerden oluşan 85 kişilik bir Türk grubu katıldı. CELAL BAŞLANGIÇ MİDİTLİ — Dikili Banş, Çev- re, Dayanışma Festivali, Midilli Belediyesi ile ortaklaşa yapılan düzenleme sonucu bu yıl ilk kez Yunanistan'da başladı. Midilli- Dikili Festivali, Türk ve Yunan halkları için barışın ve ortak çev- renin konmmasını amaçlayan bir platform oldu. Midilli Adası'nda üç gun ortak- laşa yapılan paneller, sanat ve kül- tür etkinlikleriyle başlayan Dikili - Midilli Festivali, yanndan itiba- ren Yunanlıların da katılımıyla Turkiye'de sürecek. Festivalin Mi- dilli bölümüne, milletvekilleri, be- lediye başkanlan, sanatçılar, ya- zarlar, bilim adamlan ve gazete- cilerden oluşan 85 kişilik bir Türk topluluğu da katılıyor. Midilli'de- ki ortak festivale ülkelerine döne- meyen Avrupa'nın çeşitli kentle- rindeki Türk siyasi sığınmacılar da katıldı. Midilli'deki festival Bağımsız milletvekilleri Kamil Atesoğullan ve Kemal Anadol ile SHP'h Milletvekili Veli Aksoy, Aliağa Belediye Başkanı Hakkı Ülku, Menemen Belediye Başka- nı Kadir Yıldınm, Foca Belediye Başkanı Nihat Dirim, Bağarası Belediye Başkanı Ercan Yüksek- kaya, Çandarh Belediye Başkanı Hüseyin Gitrel, Dikili Belediye Başkanı Osman Özgiiven ile Aziz Nesin, Haluk Gerger, Yaknp Ke- penek, Yekta Kara, Ali Taygun, Hale Gür, Arif Kemal, Hüseyin Başaran gibi yazarlar, sanatçılar ve bilım adamlarından oluşan 85 kişilik bir grup festivale katılmak üzere önceki gun Epesos feribotu ile Diküi'den Midilli'ye geldiler. Midilli Limanı'na ınen Türkleri Belediye Başkanı Straös Palis, Abdi tpekçi Bans <-e Dostluk Ödülü kurucusu Andrea Polita- kis, Pire Yazarlar Birliği Başkanı Stelyo Yeranis, Keseryani Beledi- ye Başkanı Panayotis Makris kar- şıladı. Dikili'den getirdikleri zey- tin dallarını kendılerim karşılayan Midillililere veren milletvekiUerı, belediye başkanlan ve sanatcıla- ra, Adalılar, gül ve karanfil verdi. Festivalin açılışı önceki gece Midilli kalesinde Yekta Kara kon- seri ve Midilli Folklor Ekibi'nin göstenleri ile başladı. Festivalin açış konuşmasım yapan Midilli Belediye Başkanı Palis, dış poli- tika yapmadıklanm, o işin huku- metlere ait olduğunu belirterek, Türkiye'den gelenleri "tnsan hak- lannın kurucusu, sadık savaşçıla- n", "uluslan birbirine düşurmek isteyen isterik naralara karşı mu- cadele eden insanlar" diye tanıt- tı. Daha sonra ''Sevgili meslekta- şım Osman Özgüven'le halkın öntinde el sıkışalım ve diytlim ki 'Bütün Yunanlılarla butun Turk- lerin böyle el sıkışacağı günlerin geunesi için savaşım veriyoruz'" diye konuşarak Dikili Belediye Başkanı Özguven'i sahneye çağır- dı. Özguven de Turkiye'deki de- mokratıkleşme hareketini anlatır- ken, daha iyi bir çevre için veri- len savaşımın demokrasi savaşımı- na ivme kazandırdığını söyledi. Bağımsu tzmir Milletvekili Ke- mal Anadol da konuşmasında, Dikili Festivali'ni anlatırken 12 Eylül'den sonraki baskıa dönem- de insanlann Dikili Festivali'ne "özgüriugıi saün almak için" gel- diklerıni belirtti. Anadol, "Türk- iye ve Yunanistan'ın iki ortak çı- kan vardır, daha çok demokrasi ve daha çok banş" dedi. Anadol, daha sonra Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek tarafından gönde- rilen otantik bir Anadolu kilimi- ni Midilli Belediye Başkanı Palis'e bakan adına verdi. Vize venlmediği için Dikili'ye getirilemeyen Güney Kıbnslı ka- rikaturcülerin banş konusunu iş- leyen karikatürleri açılış konseri- nin yapıldığı Midilli Kalesi'nde sergilendi. Festivale dün de ortak çevrenin korunmasını konu alan panel, sergi açılışı ve Türkiye'den gelen sanatçılar Hale Gür, Arif Kemal ve Hüseyin Başaran'ın kon- serleri Ue devam edildi. Ana tannçadan ses yok • ANKARA (AA) — Avusturya'mn başkenti Viyana'da geçen ay açılan Türkiye'nin Hazineleri Sergisi'nden çaiınan 7 bin 500 yıllık ana tannça heykelinin bulunması yolunda henüz bir gelişme sağlanamadı. Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek, AA'nın konuya üişkin sorusunu cevaplandınrken müzedeki görevlilerin ifadelerinin yeniden alındığını bildirerek şunlan söyledi: "Müze Müdürû, baştan beri heykeli çalanın dışardan değil, içeriden olduğu şüphesini taşıdıklarını ifade etti. Heykelin bina dışına çıkartılamadığı ve her yerin aranarak bulunacağı söylendi. Biz bunu her zeminde takip edeceğiz, peşini bırakmayacağız. Ne yapahm çalınmış, demekle geçiştirilebilecek bir konu değil:' Zekâ testi zararlı • PEKİN (AA) — Zekâ testlerinin, çocuklann kendilerine güvenini yitirmesine ve başansız olmalanna yol açtığı belirtildi. Çinli uzmanlar, son zamanlarda yaygınlaşan zekâ testi uygulamalanna karşı anne ve babalan uyararak bu testlerin büyük ruhsal sorunlara neden olabileceğini bildirdüer. Bilimsei araştırmalar çerçevesinde ilkokul ve kreşlerde uygulanan zekâ testlerinin yalnızca veliler veya öğretmenlerin merakını gidermeye yönelik olduğunu yazan China Daily gazetesi, birçok anne babamn tek çocuklanaa büyük ümitler bağladığını ve bu tutumun çocuğa büyük zarar verdiğini belirtti. Orhaneli için eylem hazırlı^ı • BURSA (AA) — Yesüler Partisi ile Orhaneli Belediye Başkanlığı ve çeşitli meslek kuruluşları, ağustos ayında deneme üretimine geçeceği bildinlen Orhaneli Termik Santrah'na karşı "eylem" hazırhğı başlattılar. Yeşiller Partisi Bursa tl Başkanı Avukat Bahir Esinoğlu, AA'ya yaptığı açıklamada, santralın deneme üretimine geçtiği gün yöreye "plastik çam" ağaçlan dikeceklerini söyledi. Termik santralın çcvreye vereceği zararlar konusunda kamuoyunun duyarsız kaJdığını savunan Esinoğlu, bu konuda kamuoyu yaratmak için çalıştıklannı bildirdi. Serbest Muhasebeciler ve Mali MUşavirler Odası Başkanı Şahin Gencal da "Kamuoyunun dikkatini çekmek için Bursa-Orhaneli arasında insan zinciri oluşturarak olayı protesto edeceğiz" dedi. Her kente çevre korumavakfı • ANTAKYA (Cumhuriyet) — Çevreden Sorumlu Devlet Bakanı Vehbi Dinçerler, her kentte, valiler başkanhğında Çevre Koruma Vakfı kunılacağını açıkladı. Dinçerler, bu vakıflara 1990 yıb içinde 23 milyar 700 milyon lira yardım yapılacağını söyledi. Devlet Bakanı Vehbi Dinçerler, Hatay'da düzenlediği basın toplantısında çevre kirliliğinin önlenmesi konusunda alınan önlemlere değindi. Dinçerler, her ilde çevre koruma vakıflan kurulacağım açıklayarak şunlan söyledi: "Bu konudaki çalışmalanmız sürmektedir. Her ilde kurulmasını planladığımız vakıflann başkanlığım valiler yapacak. Özel bir uygulamayla Çevre Koruma Vakıflan 50 milyon lira sermayeyle kurulabilecek!' Çıplaklığa yasak • ST.TROPEZ (AA) - Fransız Rıvıerası'ndaki St.Tropez kenti plajlannda çıplak denıze gırmek yasaklandı. St. Tropez Belediye Başkanı Alaın Sarda dün gazetecılere >aptığı açıklamada, "çırılçıplak" denize girmeyi yasaklamakla, plajlan dolduran "teşhircılenn" sayısını azaltmayı amaçladıklannı kaydetti. Sarda, yasağa uymayanlara 75 frank (yaklaşık 35 bin TL) para cezası verıleceğini belirtti. "Ancak özel plajlarda herkes ıstediği gıbı denıze girebılir" dedi.