Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ÇUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 24 TEMMUZ 1990
TEKALMANYA'YA DOGRU
Partiler,ortak seçim havasındaDtLEK ZAPTÇIOĞLU
BERLİN — Almanya'da 2 araük genel
seçimlerine yaklaşırken kampanya havası
birlik ruhunu bastınyor. Doğu Berlin Halk
Meclisi'nde "Ban'ya iltihak tarihi" konu-
sunda tartışma açıldı. Bonn ve Doğu Ber-
lin'deki siyasal partiler, kendilerine en uy-
gun koşullarda seçime girilmesi için müca-
dele veriyor.
Doğu Berlin Halk Meclisi, geçen gûnlerde
halkın pek kavrayamadığı bir tartışmaya
saplandı. Hükümetin düşme olasüığını gün-
deme getiren tartışma, "Bati'ya ne zaman
Utihak edilecegi" üzerineydi. Iktidardaki
"büynk koaiisyon"da yer alan Sosyal De-
mokrat Parti ve liberaller, meclise verdik-
leri önergede "Demokratik Almanya'nın
Baö ya 1 Arahk 199Cda iltihak etmeani"
istiyor; muhafazakâr partiler ve eski komü-
nist partisinin devamı PDS ise "İltihak 2
aralıkta, yeni scçim günö ybrnrlüğe gjrsifl"
diyordu.
Sokaktaki adamın pek anlayamadığı ve
"Hdküraetin neden bir giinlük bir fark yü-
ziinden dagılma tehlikesiyJe karsı karşıya
gebin" diye sorduğu tartışmanın ardında,
seçim kaygüan yatıyor.
Bilindiği gibi Almanya şeklen, Demok-
ratik Alman Halk Mecüsi'nin "Bati'ya
iltihak" kararı alması ve bu karann ytirür-
lüğe gjrmesiyle birleşecek. Ekonomik bir-
lik zaten sağlanmış bulunuyor. Birleşmenin
dış koşullan da Başbakan Kohl ile SSCB
lideri Gorbaçov arasında varılan mutaba-
kata göre belirlendi. Geriye D. Almanya-
da eyaletlerin yeniden kurulması ve Batı-
ya iltihak kararı alınması kaldı.
Demokratik AJmanya'da, Liberaller ve
Sosyal Demokratlar, parlaraentodaki grup-
larına Başbakan Lothar De Maiziere baş-
kanlığındaki koalisyondan çekilmeyi
tavsiye ettiler.
Liberal ve Sosyal Demokrat Parti sözcü-
leri, Başbakan De Maiziere'nin de katılma-
SOVYETLER BtRLİĞl
Ayrılıkçı akımlar
yeni aşamada
ESTONYA
30 mart: 1940 Sovyet işgafi yasadışı'
Han editöi.
8 mayıs: Cumfturiyet adtndan Sovyet'
sözcûğünü çıkardı.
•4 mayıs: Sovyet sözcüğünü
cumrıuriyetin adından çıkardı. Savaş
öncesi anayasaya döndü.
sıyla yapılacak koalisyon liderleri
toplanüsını boykot ettiklerini ve yann kendi
aralannda ayn olarak toplanacakianıu kay-
dettiler. Lothar De Maiziere, basına
yaptığı açıklamada, "Koalisyon bunalım-
da, ama henüz catlamadı. Seçim malahm-
zalanyla bu ülkenio insanlannın kaderiyle
oynamanın doğru olmadıgını düşünuyo-
rum" dedi.
Dıs Haberler Servisi — Sovyetler Birli-
ği'nde cumhuriyetlerdeki ayrılıkçı akım hız-
la güç kazanıyor. Son olarak Litvanya 18
temmuzda, bundan böyle kendi ordusunu
kuracağını açıkladı. Litvanya'nın bu açık-
laması, Baltık cumhuriyetlerini yola getir-
diklerıni sanan Moskova yetkililerini her
halde büyiik ölçüde tedirgin etmiştir. Bilin-
diği gibi 11 martta bağımsıziığını ilan eden
Litvanya, Sovyetler Biriiği'nde aynlıkçı yo-
lu açan cumhuriyet. Baltık cumhuriyetleri
(Litvanya, Estonya ve Letonya), aynlıkçı
yolda birbirleri ile sıkı işbirliği yapıyorlar.
Boris Yeltsin'in Rusya Federasyonu Dev-
let Başkanlığı'na seçilmesi de Baltık cum-
huriyetlerinin işine yaradı. Yeltsin, cumhu-
riyetlerdeki özerklik akımlanna Kremlin'-
den daha anlayışla bakan bir politikacı.
Moskova'nın ayrılma hakkına ilişkin ye-
ni yasa tasarısına ise cumhuriyetler güven-
miyor. Yeni yasa tasansını Moskova'nın,
cumhuriyetleri "oyutmaJt" için hazırladı-
ğı bir araç olarak görüyorlar. The Indepen-
dent gazetesi, özellikle Baltık cumhuriyet-
lerinin düzenli biçimde Sovyet sistemini çöz-
mekte olduklannı belirtiyor. Bu bağlamda
Baltık cumhuriyetlerinin kendi para birim-
lerini kullanmaya karar venneleri önemli
bir aşama olarak görülüyor. Cumhuriyet-
ler böylece nıbleden aynlarak pazar eko-
nomisine geçme yolunda önemli bir adım
atabilecekler. Ukrayna Cumhuriyeti de ge-
çen hafta kendi para biriminı kullanmaya
karar verdigini açıklamıştı.
Hemen tüm Sovyet cumhuriyetleri şu ya
da bu şekilde merkezden uzaklaşıyor. Se-
çimler yapıldıktan sonra Azerbaycan'ın da
aynı yola yöneleceğine kesin olarak bakılı-
yor. Merkezin cumhuriyetler üzerindeki de-
netimi giderek zayıflıyor. Şimdilik bağım-
sızlık isteyenler sadece Baltık cumhuriyet-
leri. Diğer cumhuriyetler, bağımsızlık de-
ğil daha fazla özerklik istiyorlar. Ancak si-
yasal gözlemciler, özerklik isteminin, ko-
layca bağımsızlık istemine dönüşebileceği-
ne dikkati çekiyorlar.
LİTVANYA
1f mart Bağımsi2Jık tiam.
29 haziran: Partamento baöunsuiığ)
100 gûn için dondurmayı kabul etti.
18 temmuz. Cumfturiyet kendi
ordusunu kuracağını açttdadı.
21 haziran: Parlamettto egemenlık ılan
etti Cumhuriyetin yasaları, Sovyet
yasalanndan ûstûn oldu.
16 tBmmuz: Egemenfik ilans.
Cumhuriyet kendi para birimine ve
ordusuna sahip olacak
GURCISTAN
20 Maziran: PanarnerrtÖGurcistân
devletinin bağımsıziık statûsünü
kazanma önergesini onayladı.
Yukandaki tablo The Independent gazetesinden alınmıştır.
MOSKOVA
Gorbi'ye
yeni bir dertMOSKOVA (AA) — Sovyetler Birliği'-
nin en büyûk cumhuriyeti olan Rusya Fe-
derasyonu'nun yeni oluşturdugu merkez
bankasının, SSCB Merkez Bankası'nın ta-
limatlannı tanımayı reddettiği bildirildi.
Rusya Federasyonu Merkez Bankası Yö-
netim KuruJu Başkanı Yardımcısı Valery
Savanin, TASS'a yaptığı açıklamada,
SSCB Merkez Bankası'nın Rusya'daki tüm
banka şubelerine bir genelge yollayarak,
Rusya Merkez Bankası'nın talimatlanna
uymamalannı bildirdiğini, bu işlemin doğ-
rudan doğruya Rusya Federasyonu'nun
egemenliğini ihial anlamına geidiğini bildir-
di.
Savanin, SSCB'nin Merkez Bankası ile
cumhuriyetlerin merkez bankası arasında
işbolümu yapılraadan, ülkenin para poli-
tikasında yanlışlıklann giderilemeyeceğini
bildirdi.
Rusya Federasyonu'nun Moskova ile ça-
tışmaya girmek Ozere olduğu yolunda ha-
berler yayılırken, Başkan Mihail Gorba-
çov'un Rusya Federasyonu'nun Devlet Bas-
kanı Yardımcısı ve Başbakanıyla bir top-
lantı yaptığı acıklandı.
BAŞPİSKOPOS YAKOVAS, Cumhuriyet 77V SORULARINIYANITLADI
Türk-Yunan dostluk köprüsü istiyorumŞEBNEM ATİYAS
NEW YORK — Fener Patriği Dimitri-
os'un ABD gezisi nedeni ile şimşekleri üze-
rine çeken Kuzey ve Güney Amerika Orto-
doks Kilisesi Başpiskoposu Yakovas, kişi-
sel amacının Türk ve Yunan toplumlan ara-
sında dostluk köprüsü kurmak olduğunu
belirterek "Patrik Dimitrios'u ABD'ye da-
vet elmekle hiçbir siyasal ya da diişmanca
amacımız yoktu" dedi.
Yakovas'la yaptığımız görüşme şöyle:
— Fener Patriği'ni neden davet etme ge-
regini duydunuz?
YAKOVAS — Burası patrikligin en bü-
yük birimidir, sayımız 3 milyona ulaşıyor.
Şimdiye kadar insanlanmız patriği görme
fırsatını yakalamaya çalışıyorlardı, kilise-
lerin birliğinin semboliinü görmek istiyor-
lardı. Dolayısıyla patriği görmek, ona ve
giysilerine dokunmak amacıyla ona büyük
bir ilgi gösterdiler. Ziyaret bu açıdan son
derece tatmin ediciydi. Hiçbir şekilde piş-
manlık duymuyorum.
— Zivaretin ilk günlerinde özellikle Was-
hington'da yaşananlar, patriğin Bizans bay-
rakları ile karşılanması. madalya törenleri
Türk resmi makamlannın ve kamuoyunun
tepkisine neden oldu. Patrik bu tiir geliş-
melerden ölüriı duydugu üzüntüyü dile ge-
tirdi. Türk Dışişleri Bakanlıgı Sözcüsü
Kuzey ve Güney Amerika Ortodoks Kiliseleri Başpiskoposu
Yakovas, "Fener Patriği'ni, ABD'ye davet etmekle siyasal ya
da düşmanca bir amacımız yoktu" dedi.
"Konstsntinople" isminin kullanılmasın-
dan rahalsızlık duyuldugunu açıkladı. Bu
geziyi siz düzenlediğiniz için ekştiriler dog-
rudan sizi hedef ajdı. Bu durumu nasıl acık-
lıyorsunuz?
YAKOVAS — Patriği davet etmemin
ikinci nedeni, özellikle ülkemizin (ABD) yö-
netimine son derece az tanıdıklan bir İcim-
seyi biraz tanıtmak ve kilisemizin tarihi
hakkında bilgi vermek fırsatını yaratmak-
tı. Hiçbir siyasi ya da düşmanca amacımız
yoktu, kaldı ki ABD Devlet Başkanı'na ya
da Kongre üyelerine, baskı altında, rehine,
hapis tutulan bir patrik değil, 17 yüzyıllık
bir tarihi devam ettiren bir patrik tanıttık.
Amerikan halkının davete verdiği cevaptan
ötürü de son derece memnunum. Sorunu-
zun ikinci bolümüne gelince, Konstantinop-
le ismi, aynı zamanda patriğin bütün dün-
yada tanındığı lakabıdır. Din ve tarihbilim-
ciler bunu en doğru şekiide "tstanbnl'da-
ki Konstantinople Patriği" olarak isimlen-
dirirler. Konstantinople, tarihi bir isimdir.
...Kongre'deki olaylara gelince, Başkan
VVilliam Broomfıeld'in yaptığı konuşmaya
kadar her şey gayet iyi gitti. Broomfield
Kıbrıs'tan söz etti, insanlar heyecanlandı-
lar, salonda Kıbnslı Rumlar da vardı ve
Kıbns konusunda hassastılar. arkadaşlan-
nız, Bob Dole'un Ermeni lobisine yakın bi-
lindiğı için orada buiunmasından rahatsız
oldular. Geçenlerde bir yerlerde Türkiye'-
nin Osmanlı döneminde olanlardan kendi-
ni sorumlu tutmadığma ilişkin bir şey oku-
dum, bugün yepyeni bir kuşağız, Gorbaçov
ve başkalan kendilerinden öncekilerin uy-
gulamalan, öldürmeleri kınadılar. Sanınm
Türkler de "Bizimle bunan bir ilgisi yok"
diyebilrr, Türkiye'de yaşayan Errnenilerin
sadık vatandaş olduklarından söz edebilir.
Sanınm bu daveti Türklere karşı bir göste-
ri olarak nitelendirmek çok yanlış olur, aynı
davette Türkiye'ye kendini son derece ya-
kın hisseden milletvekilleri de vardı. Bazı-
ları da eleştirilerini iletmekten yanaydı. Bu
özgür olmanın bedelidir*-.. Üçüncü nokta
bayraklar ve pankartlar. kilisenin suçlan-
ması için gerekçe oluşturamazlar. Bildiği-
niz gibi ABD'de bugün artık bayrak yak-
mak özgür bir protesto eylemi olarak nite-
lendirilmektedir. Buradaki Türk-Amerikan
toplumu temsilcileri bir suçlama mektubu
dağıtmışlar. Şunu söylemek istiyorum, bir-
YAKOVAS — Kimseye öziir borcum yok.
birimize kızacağımıza aksine dost olmalı-
yız. Türk ve Yunan toplumları arasındaki
dostluk köprüsünün kurulması için çaba-
lamak benim kişisel amacım. bu nedenle
Türkiye'ye karşı hiçbir davranışım olamaz.
Sanınm, bir vatandaşımn bu denli iyi kar-
şılanmasından yararlanamayan, Türkiye ol-
muştur.
— Peki size yöneltilen eleştirikri nasıl de-
geriendiriyorsunuz?
YAKOVAS — Kimseye bir öziir borcum
yoktur, ben Türkiye'ye karşı bir şey söyle-
medim. Patrik, Türkiye'ye karşı bir şey söy-
lemedi, patriğin ekibinde gelenlerden hiç bı-
risi Türkiye'ye karşı bir şey söylemiş değil-
dir.
Küçük Asya Yuaan mı?
— Küçük Asya'nın aslen Yunan olduğu-
nu iddia ettiginiz yolundaki sozleriniz Türk
basınında ycr aldı.
YAKOVAS — Bu tarihi bir gerçektir.
Yüzyıllarca böyle olmuştur. Objektif tari-
he dayanmayan bir şey söylemedim. öte
yandan her şey değişti, Osmanlılar bir Av-
rupa imparatorluğu iken küçük bir ulus ol-
du. tngiltere dünyayı idare ediyordu, şim-
di sadece bir adadan ibaret, sanınm insan-
lar hayallerinde bazen zayıflıklarını ifade
ediyorlar, mesela ben de bazen en hayal
edilmeyecek şeyi hayal ediyorum.
— Nedir o hayal?
YAKOVAS — Bütün insanların günün
birinde el ele dans ederek bir araya gelme-
si, benim hayalim bu.
— Oysa hayallerinizi Anadolu'nun tek-
rar Yunanlılann eline geçmesinin, Yunan-
lılann vatanlanna dönmesinin süsJediği id-
dia ediliyor?
YAKOVAS — Son zamanlarda turistik
gezi sırasında pek çok Yunanlı Anadolu'-
ya gidip ev'.erini ziyaret etti, oralarda ağ-
ladı. Şimdi partiğin gezisini Türkiye ile Yu-
nanistan arasındaki dostluk bağlannı gflç-
lendirici bir adım olarak değerlendirmek is-
tiyorum. Biliyorum gene tümüyle yanlış an-
laşılıp acımasızca eleştiriler alacagım, ama
artık suçlamalardan, saldınlardan, kışkırt-
malardan bıktım, usandım, yoruldum.
— Türkiye'de neden istenmeyen adam
Uan edildiniz? , ~
YAKOVAS — Pek çok şey oldu.' i
— Ama bunun bikâyesini sizden hiç din-
lemedik.
Özal'a hesap verdim
YAKOVAS — Ben Cumhurbaşkanı-Tur-
gut özal'la bunun bütün hesabmı verdim,
tekrarlamak istemem. Kendisi beni dinledi
ve Türkiye'ye döndüğünde Milli Güvenlik
Konseyi ve lçişleri Bakanlıgı'ndan dosya-
mı isteteceğini ifade etti. Geçmişi sevmem,
yeni bir sayfa çevirmeyi isıerim dedi. Bir
süre sonra konsolosluktan gelen telefonla
Türkiye'ye gidebilecegimi bana bildirdi. Bu
nedenle Sayın Özal'a sayfayı çevirdiği için
şükran borçluyum.
HABERLEBİN DEVAM
Soydaş yine göçebe
tstanbul Haber Servisi — Kü-
çükçekmece'deki askeri kampta 4
Eylül 1989'dan beri bannmaya ça-
lışan, Bulgaristan'dan gelen soy-
daşlar, yine göçe hazırlanıyor.
Kampm temmuz ayının sonunda
boşaltılacağını belirten, Vali Yar-
dımcısı Tamer Ersoy, "Biz 80 bin
soydaşa ev bulup kiralanm ödü-
yoraz. Ama bu kamptaki soydaş-
lar kiraya çıkmak istemiyor. Biz
bunu anlayamtyonız. Temmuz so-
nu ya da agustos basında kampı
kapatacağız. KendOerine kira yar-
dımı yapacağız" dedi.
"\itan", "Miller ve "HnrriyeT
adlanyla üç bölgeye aynlan soy-
daş kampının "zorunlıı
konuklan" 10 metrekarelik tuva-
letsiz, banyosuz, susuz evlerine tı-
ka basa doldurduklan eşyalarının
arasında çoluk çocuk 6-7 kişi ya-
şamaya çalışıyorlar. Fak-Fuk-
Fon'un verdiği günde üç öğün ye-
meği sefer taslanyla alıp nüfus ba-
şına düşen ekmeğe katık yapıyo-
lar. Elektrik, su, odun, doktor,
ilaç parası ödemiyorlar ama tek is-
tekleri de bir an önce "mülkiyeti-
•e sahip olacaklan" konutlara ka-
vuşmak. Bir de, en çok göçmen
kimlikleri yerine "XC Nüfns
Cüzdanlannı" taşımak. Haftada
üç gün banyo yaptıkları "nmumi
bamam"ın sulan ayda bir aksa da,
genel tuvalete amonyak kokusun-
dan yaklaşıimasa da, pis sularla
batakliğa dönüşen arazide ihtiyaç
gidermeye çalışan soydaşlar, ko-
nut sahibi olmadan kamptan ay-
nlmak istemiyorlar. Soydaş misa-
firhanesinin müdürii tsmail Bak-
kal 302 aileyi konuk ettikleri ve
978 kişinin barındığı kampın 14
Nisan 1990'da kapatılarak askeri-
yeye devredilmesi gerektiğini, an-
cak bu tarihin uzatıldığmı belir-
tiyor. Kamptaki tüm giderlerin
Sosyal Dayanısma ve Yardımlaş-
ma Fonu'ndan karşılandığını, iki
gece bekçisi, 1 sekreter, 7 mutfak
görevlisi ve bir aşçınm maaşlı ola-
rak çalıştığmı belirterek soydaşla-
nn durumunu şöyle anlatıyor:
"Burada kabnlardan çalışıp da
iyi para kazananlann çıkmasını is-
tiyoruz. Devlet o kadar zengin de-
gil. Burada her şey bedava, yiyip
yaşıyorlar. Ancak çalışanlann ço-
gu kazandıklan parayı bizden giz-
liyor. Burada kalıp 5-6 milyon li-
ra biriktirenler hemen Bulgaris-
tan'a dönüp o para>)a ev, araba ve
mulk alıyor. Dışanda kalanlara
devlet 250 bin lira kira yardımı ya-
pıyor. Ama çogu çalışmak istemi-
yor."
Müdüre genç kızlann fuhuş
yaptıklan yolunda söylentileri sor-
duğumuzda, hemen geçen gün ya-
şanan bir olayı aktarıyor.
Bir genç kız kampa "mnşteri"
almış. Çevredekiler görüp haber
verince polis rakı şişeleriyle gelen
müşteriyi yakalayip kamp dışına
atmış, tabii genç kınn da misafir-
hanedeki konukluğuna son veril-
miş. Görüştüğümüz soydaşlara
fuhus olayıru sordugiunuzida hepsi
aynı olayı anlatarak, kendilerine
"Bu damgayı vurduran soydaşla-
nn variıgından rahatsız oldukla-
nnı" vurguluyorlar. Kampta gö-
revli polis ise olaya espri boyutun- 6 f T 1 l i f Qir-«Ar*k
da yaklaşarak "duyanlar içkileri- U Z İ U Ş j H â y i ifl£lXW6
ni alıp geüyoriar ve bize soruyor-
lar. Tabü bepsİBİ kovahyonım" di- LONDRA (AA) — Türkiye'de
dır özlemini çektiği ttlkede Tür-
kiye'de kalmakta direnir. Gelip
Küçükçekmece soydaş misafirha-
nesine yerleşir. Tamtakır odasın-
da verilen bir yatağa sanlır gece
gündüz, soğuktan donmamak
için. Çünktl kampta odun kalma-
mıstır. Hatice otuzunda. Yüztlne,
çektiği acılann derin çizgileri yar-
sımış. "Bizden fahişelik yapanla-
nn (Hduğuou duydum. Ama kim-
seyi gönncdun. Çok ayıp, çahşsnı-
lar niye çalışmıyorlar" diyor.
Sevki Şevk de misafırhanenin
"muteşebbislerinden." Kampm
kahveye dönüştürülen gazinosunu
işletiyor. Üç çocuğuyla eşini rız-
kını kazanmak için, ödediği 200
bin lira kiranın çok olduğunu söy-
leyip 100 bin liraya indirtmiş. 250
liradan çay satıyor ama müşterisi
azmış, "Bizimkiler çay içmeyi be
yav. Içki olsa ne çok içerler
bflseniz" diyor.
(AA)
— tsvec eski Başbakanı Oiof Pal-
me'nin öldürülmesine ilişkin ttal-
yan RAI televizyortu tarafı ndan
ortaya atılan iddia geniş yankı
uyandırdı. RAI, Palme'nin, CIA
ve ltalyan P-2 Mason locası tara-
fından öldUrüldüğünü iddia et-
mişti. İtalyan Cumhurbaşkam
Francesco Cossiga, hükümetin id-
diayı araştırmasuıı istedi. tsveç ise
cinayette P-2 locasının izine rast-
landığını açıkladı.
ttalyan RAI teievizyonunda bu
ay içerisinde yayımlanan bir ha-
berde, CIA için çalıştıklannı söy-
leyen iki kişi, Palme'nin ABD
Merkezi Haberalma Örgütü (CIA)
ve P-2 mason locasının işbirliği ile
öldürüldüğünü öne sürmüşlerdi.
CIA'dan olduğunu iddia edenler-
den Dick Brennelce ayrıca CIA1
nin 1970'li yıllarda ttalya'da terö-
rü desteklediğini, bu ülkede P-2
mason locası aracıhgıyla aşın sağ-
cı bir diktatörlük kurmaya çalış-
tığını iddia etmişti
yor. Resmi kayıtlara göre göçle ge-
len 320 bin soydaşın 140 bine ya-
kım geri dönmüştü. Geri dönüş
öylesine trajik durumlar yaratmış-
tı ki örneğin, Küçükçekmece'deki
kampta Saniye Yıhnaz ve Hatice
Dallobç eşleriyle dönmek isteme-
diklerini için "misafırhanenin
dullan" kervaruna katılmışlardı.
Kampta sekreterlik yapan Sani-
ye Dalkdıç'ın eşi Tahsin altı ay ön-
ce Bulgaristan'a dönmüs. Saniye
6 yasındaki kmyla kalıvermiş or-
tada. "Ölürüm de dönmem oraya"
diyor. Saniye kocasının niçin dön-
düğünü de "Beyimin anne-babası
oradaydı. tşi hiç sevmezdi. Çalış-
maktan kaçtıgı için döndü" diye
açıkiıyor.
Geri dönüşün dul bıraküğı soy-
daşlardan biri de Hatice Dalkıhc.
Hatice*yle eşi İsmet önce Erziı-
rum'a gitmişler. Sonra Istanbn'da
kiraladıklan evde 1 ay birlikte ya-
şam savaşı vermişler. Ancak Ismet
Hatice'nin çalıştığı çanta fabrika-
sına 15 gün önce telefon etmiş
"hadi gel dönüyoraz" diye. Ama
Hatice dönmez, dönemez. Yıliar-
Hürriyet gazetesini almak isteyen
Jngiliz basın patronu Robert Max-
wefl'in Bulgaristan'da aylardır sû-
ren siyasi bunalımı, bu ülkeye ya-
pacağı yatırımlardan vazgeçme
tehdidinde bulunarak sona erdir-
diği iddia edildi.
Liberal eğilimli The Guanüan
gazetesinin Sofya kaynaklı habe-
rine göre Maxwell, hükümetin
resmi konuğu olarak iki günlük
bir ziyaret için geJdiği Bulgaris-
tan'dan aynlmadan önce önceki
gün yaptığı açıklamada, "Hükü-
met ve mubalefet Uderieriyle yap-
bgım görüşmelerin sonucunda ta-
raflann ulusal birlik bnkümeti ku-
rulması konusunda aniaşmaya
ulaşacaklan anlasılıyor" dedi.
Kendisini Bulgaristan'ın dostu
olarak tanımlayan, ancak parti
politikasına ilgi duymadığını be-
lirten Maxwell, Bulgar siyasetçi-
ler kendi aralarında çekişirken
kendisinin ve diğer Batıiı işadam-
larırun yapacaklan yatırunlann
engellendiğini ve bunun kabul edi-
lemeyeceğini söyledi.
Bulgaristan'da matbaacılık, ga-
zete, televizyon ve turizm alanla-
rında 30 milyon dolarlık yatınm
yapmayı planlayan Maxwell'in zi-
yareti, ülkenin kuzeydoğusu ve
güneydoğusunda, Kırcah ve diğer
kasabalarda Türk aanlığa karşı
tavnn azalması ve Türklerin par-
lamentoya girişini protesto grev-
lerinin sona ermesiyle aynı zama-
na rastladı.
Maxwell, geçen ayki seçim
kampanyasında siyasi gruplann
kullanması için bin ton kâğıt hi-
be ettiğini belirterek bu kâğıtlar-
dan hiçbirinin Türk azınlığın
Haklar ve özgürlükler Hareketi
adlı örgtitüne verilmediğinden en-
dişe duyduğunu ifade etti.
öte yandan Bulgaristan hükü-
meti, ülkede bir süredir devam
eden protesto eylemlerinin sona
erdirilmesini ve acil önlemler alm-
masını istedi. Bulgaristan Haber
Ajansı BTA'run dünkü haberine
göre, hükümet, yerel yetkilileri,
"Protesto gösterilerini, oturma ey-
lemlerini ve yasal düzeni bozma-
ya yonelik diğer eylemleri durdur-
maya ve acil öniem almaya" çağır-
dı.
öldürttü9
Haberin yayımlanmasından
sonra ltalya Cumhurbaşkam
Francesco Cossiga, RAI'nın habe-
rinde yrr alan iddialann araştınl-
ması için Başbakan Giulio And-
reotti'ye bir mektup gönderdi.
Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan
açıklamada, Başbakan Andreot-
ti'ye gönderilen mektupta, Cossi-
ga'nın "Bu haberdeki bilgiler ba-
na göre ltalyan hnkümeti tarafın-
dan ciddi biçimde degerlendimıeyi
gereköriyor" dediği bildirildi.
Cossiga, hükümetin, suçlama-
lann terneli olduğunu düşünmesi
durumunda, konuyu mahkemeye
veya parlamentoda terorizmle il-
gili bir komisyona havale etmesi
gerektiğini belirtti. ttalyan Cum-
hurbaşkam, haberin doğru olma-
dığının ortaya çıkanlması duru-
munda ise RAl'nin mahkemeye
verilmesini istedi. Başbakan And-
reotti'nin, Cossiga'nın isteği üze-
rine sorusturma açtınp açtırma-
dığı ise henüz kesinlik kazanmadı.
ltalya Cumhurbaşkam Frances-
co Cossiga'nın, Olof Palme cina-
yetiyle P-2 mason locası arasında
ilişki bulunup bıılunmadığma iliş-
kin sorusturma acüması isteğinin
ardından lsveçli polis yetkilileri,
kendilerinin daha önce bu olası-
bk üzerinde durduklannı söy-
lediler.
Olof Palme'nin öldürulmesiyle
ilgiü" soruşturmayı yürüten tsveç
polis şefı Hans Oelvebro dün yap-
tığı açıklamada, P-2 mason loca-
sının Palme cinayetine kanşmış
olabileceğini bildirdi.
Oelvebro, bu ihtimahn, Ameri-
kan Merkezi Haberalma örgütü
(CIA) hesabına çauştığını söyleyen
bir "mahbiriıT ttalyan televizyo-
nu RAI'de yaptığı açıklamaJardan
sonra ortaya çıktığını kaydetti.
tsveç polis şefı, "Oiof Palme d-
nayetiyle P-2 mason locası arasın-
da iBşki bulunması ihrimali yeni
bir konn degil. Bn ihtimal, soruş-
tvma sırasında efimize geçen bin-
lerce bulgudan biri" dedi.
Oelvebro, ttalyan RAI televiz-
yonu yetkililerine başvurdukları-
nı, CIA adına çaiışoklannı söyle-
yen kişilerle temas kurmak iste-
diklerini söylediklerini, ancak
RAI yetkililerinin buna yardımcı
olamadıklarını söyledi.
ltalya Dışişleri
Bakanı geliyor
Şarık
Tbra
Ctub-29'da
ağırlayacak
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosn) — ttalya Dışişleri Ba-
kanı Gianni de MicbehVin
Türkiye'ye yapacağı resmi zi-
yaret 26 temmuz perşembe
günü başlayacak.
Dışişleri Bakanı Ali Bozer'-
in davetlisi olarak Türkiye'ye
gelecek olan konuk bakanı ilk
gün tstanbul'da Club-29'da
işadamı Şank Tara ağırlaya-
cak. Diskotekiere ilgisi ile ta-
nınan Bakan Gianni de Mic-
helis, 27 temmuz cuma günü
Ankara'ya geçecek ve resmi
görüşmelere katılacak. Ko-
nuk bakan ayrn gün Cumhur-
başkam Tnrgut Özal ve Baş-
bakan Yıldınm Akbalut tara-
fından kabul edilecek.
ttalya Dışişieri Bakanı 28
temmuz cumartesi sabahı
Türkiye'deıı aynlacak.
ttalya Dışişleri Bakanı onu-
runa Club-29'da 26 temmuz
gecesi bir davet vereceği açık-
lanan ENKA Holding Yöne-
tim Kurulu Başkanı Şank Ta-
ra, bakanla dostluklannin
"çrrred, banşcı" bir kuruluş
olarak tamttığı Aspen-Roma
üyeliğinden kaynaklandığını
söyledi. Bakanın halen
Aspen- Roma'nın başkanı,
kendisinin de genel kurul üye-
si olduğunu belirten Tara, söz
konusu kuruluşun 4 yıl önce
tstanbul'da düzenlenen bir
topiantısı nedeniyle o dönem-
de Sosyalist Parti'den Çalış-
ma Bakanı olan de Michelis'-
in bir kez daha Türkiye'ye
gelmiş olduğunu, ayrıca ba-
kanla her yıl Aspen- Roma'-
nın ceşitli ülkelerindeki yülık
toplantılarında karşılaştıkla-
nnı dile getirdi.
ISTANBÜL'rfan HİKMET ÇETİNKAYA
(Baştarafı 1. Sayfada)
aday gösterilmesinın ötesinde üye
yazım lıstelerıni değiştirrnesinden
kaynaklanan bunalım sürûyor.
Zaman zaman gazete haberle-
rinde "SHP aday sıkıntısını aştı"
başlıkları görûlse bile sancının he-
men dinmesi söz konusu değil. El-
bet Vahit Çalırn SHP'nin adayıdır.
ismail Cem'den Güneş Gûrseler'e
dek tüm partililer Çalım'a destek
verecektir Nurettin Sözen tüm ola-
nakları Bayrampasa'ya yığacaktır.
istanbul il örgütü seçim öncesi ça-
lışacaktır.
Ama tüm bunlara karşın SHP
Bayrampaşa'da sancılıdır...
SHP Genel Merkezi Vahrt Çahm'ı
Bayrampaşa adayı olarak seçer-
ken belki iki oiasılığı düşûnmüştür.
Bunlardan birincisi bugünlerde
SHP örgütlerinde açıkça tartışıl-
maktadır:
— Eğer Vahit Çalım kazanırsa
genel merkez bir adamımız daha
seçildi, bir kale daha kazanıtdı ha-
vasına girer.
Eğer SHP Bayrampaşa'da seçi-
mi yjtirirse suç SHP İstanbul örgü-
tüne ve Nurettin Sozen'e yüklene-
cektir.
Bunun gerekçesi hazıırlır.
— örgüt çalışmadı, Nurettin Sö-
zen'e olan tepki Bayrampasa'ya
yansıdı.
Üye yazımlannın değiştirilmesi,
üç adayın geriye çekilrnesi, İl Baş-
kanı Ercan Karakaş'ın bugüne dek
yaptığı açıklamalar bir kenara itile-
cektir.
Parti Meclisi üyesi İsmail Cem
ne demisti:
— Vahit Çalım'ın Bayrampaşa1
ya belediye başkanı adayı atanma-
sından haberim oknadı.
Kısaca genel merkez Bayram-
paşa'da kazanılsa da kaydedilse de
işin içinden her seçimde olduğu gi-
bi sıynlmasını bilecektir.
Bayrampaşa'da ANAP'ın silahı
su sorunu. Eyüp eski Belediye
Başkanı Eyüp Uçak, kendisi gibi
göçmen tökenli olan Bayrampaşa
sakinlerini etkilemeye çalışıyor.
ANAP devlet olanaklarını önümüz-
deki gûnlerde Bayrampasa'ya yı-
ğacak. Hem SHP'ye hem de
DSP'ye karşı atağa geçecek.
DSP'ye gelince...
DSP Hderı Bülent Ecevit bugün
istanbul'a geliyor. Seçimler süre-
since İstanbul'da olacağı sanılıyor.
DSP'nin Bayrampaşa'da adayı
Necdet Özkan, seçimlerin kilit ada-
mı olarak tanımlanıyor.
Dün sabah SHP'li bir üst düzey
yetkilisiyle konuşurken, DSP'li
Necdet Ozkan'ın seçilme şansı tco-
nusunda şoyte diyordu:
— Eğer biz DSP oylannı etkile-
mezsek hiç kuşkusuz ANAP Bay-
rampaşa'da seçimı kazanacaktır.
Ancak SHP ve DSP'nin oytan Bay-
rampaşa'da yüzde 4O'ı aşacaktır.
DSP'li Necdet özkan 12 Eylül
1980 öncesinin belediye başkanla-
rından. Yörede saygın bir adı var.
Küskün SHP'lilerte uzlaşma sağ-
lanmazsa cyların bir diliminin
DSP'ye grtmesi doğal karşılanmalı.
Eylül ayına dek muhalefete ek-
ran yasağı var.
ANAP'lı bakanlar kimi etkinlikter-
de TV'de boy gösterecekler. Cum-
hurbaşkam ve Başbakan TV'ye çı-
kabilecekier. Ancak muhalefete TV
yasak.
ANAP Bayrampaşa atağını ya-
parken devlet olanaklarını sonuna
dek kullanacak. DYP lideri Demi-
rel "köyiere bile kanalizasyon yap-
maya kalkıyoriar" derken ANAPi
ın devlet olanağını nasıl kullandı-
ğtnı anlatıyordu önceki gün.
Adalet Bakanı öttan Sunguriu
Bayrampaşa'da konuşuyor. Kendi-
sini dinleyenler "cszaevi buradan
kaldırılsın" diye yakınıyortar. Sun-
guriu o sırada hızını alamamış de-
vam ediyor:
— SHP'li belediyelerin kadrola-
n 12 Eylül 1980 öncesinin militan-
lanyla dolu. 12 Eylül öncesi onlar
devlet kademelerini de milrtanlar-
la doldurmuşlardı.
Yurttaşlar sözünü kesiyor Bakan
Sunguriu'nun:
— Cezaevi buradan kalkstn...
Sunguriu yanrt veriyor:
— Siz onu başbakanımız geldt-
ği zaman söyleyin.
SHPİİ belediyeteri militanlann
kusattığını öne sürüyor Sunguriu.
Devietin önemli kademeterini Nak
şibendilerin doldurduğu bir dö-
nemde 12 Eylül askeri yönetimin-
den medet uman bir sivil iktidar
düşünebiliyor musunuz 1990 yılın-
da?
Eğer düşünüyorsanız işte buy-
run ANAP sofrasına...
GEÇMİŞLE
GELECEK
Sabahattin Kudret
Aksal
bası 3000 lira (KDV içinde)