05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 TEMMUZ 1990 HABERLER CUMHURtYET/ll SHP lideri Inönü seçime anayasa taslağı ile gireceklerini açıkladı 'Ozal diktatörlüğe özeniyor P A B T I L E R D E N Sağlar'dan uyarı K Fikri Sağlar, SHP yönetimini uyararak "kararsız seçmen" sayısının giderek artmasına dikkat çekti. Fikri Sağlar SHP yöneticilerinin milletvekili ve belediye başkan adayları belirlenirken hareketlendiğini, halk mucadele ederken köşelerine çekildiklerini iddia etti. TBMM'nin tatile girmesinden sonra yaptığı yurt gezilerinde edindiği ızlenimlerle ilgili olarak bilgi veren Sağlar, halkın siyasi partilerde aradığını bulamadığını bildirdi. Saglar, "Siyasi partiler seçmenin istemlerine yanıt verememektedir. ' Gezdiğiın bütün bölgelerde halkta iktıdar ve muhalefet partilerinin tümüne karsı büyük bir güvensizlik içinde, bunun bir sonucu olarak da sade insan politikadan degil, ama siyasi partilerden uzaklaşmış durumda zaten. Son kamuoyu yoklamaları da bunu tespit ediyor. Hiçbir siyasi partinin yüzde 28 oyun üzerine çıkaraadığını gösteriyor. Ülkemizde kararsız seçmen sayısı hızla artıyor" dedı. SP'nin Bayrampaşa adayı Şg* Bayrampaşa belediye başkan ve belediye meclis üyesi adaylannı dün düzenlenen bir toplantıyla basına tanıttı. Petroi-lş Sendikası tstanbul Şube Sekreteri Esad Budaklar'ı Bayrampaşa belediye başkan adayı gösteren SP'nin belediye meclis üyesi adaylarmın çoğunluğunun işçi kesiminden oluştuğu belirtildi. SP adayı Esad Budaklar, partisinin diğer partilerden çok farklı görüşler taşıdığını belirterek Bayrampaşa'da sorunlann çözümünün "halkın iktidara gelmesinden" geçtiğini söyledi. Budaklar, "Belediye başkanının maaşı bir işçi maaşından yüksek olmamalıdır. Haksızlık yapan başkan ve memurlar halk tarafından görevden alınmalıdır" dedi. (lç Politika Servisi) ilk seçimde iktidanz' %*£* Süleyman Derairel, "Doğru Yol ilk yapılacak seçimde iktidar olacaktır" dedi. Derairel, partisinin dün yapılan r ^UBHj Adilcevaz (Bitlis) ilce kongresine gönderdiği s-^^B mesajda, anayasayı neğiştirecek kadar çoğunluk almaları gerektiğine dikkat çekti. Demirel, DYP iktidarında bugünkü devrin kapanarak aydınlık bir devir açılacağıru söyledi. Öte yandan DYP il kongrelerine dün de devam edildi. Amasya DYP il başkanlığma Ahmet Kazancıoğlu yeniden getirildi. İl özel idare salonunda yapılan kongreye Ahmet Kazancıoğlu tek liste ile katıldı. Kazancıoğlu, kongrede 185 delegenin oyunu aldı. İki listenin çekiştiği Çankırı DYP il kongresinde de başkanlığı Sadık Yakın kazandı. Kongrede Sadık Yakın 153 oy alırken öteki başkan adayı Mehmet Ciritçioğlu'na da 108 oy çıktı. (Ankara/AA) HEP'lilerin yürüyüşü stirüyor • ŞANLIURFA (Cumhuriyet) — "Onurlu ve özgür Bir Yaşam İçin" İstanbul'dan Diyarbakır'a yürüyen Halkın Emek Partisi milletvekilleri, Şanlıurfa, Siverek ve Mardin'de yürüyerek 1200 km'lik yolu geride bıraktılar. HEP Genel Başkanı Fehmi Işıklar, yürüyüşle birlikte siyasi çalışmaları da sürdürdüklerini söyledi. Işıklar, Şanlıurfa Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla TRTnin Hodri Meydan programı ile ilgili kararı ve işlemin iptali davası açtılar. HEP'liler, bütün partilere söz hakkı verilmesini savunarak Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın Hodri Meydan programında ortaya koyduğu görüşlerin en çok HEP programına aykın olduğunu söylediler. Dün Fehmi Işıklar'ın doğduğu Şanlıurfa'nın Karakoyunlu köyünu gezen HEP'liler 100 araçlık bir konvoyla Siverek'e yürüdükten sonra Mardin'e geldiler. Mardin'i de yürüyerek geçecek olan milletvekilleri, geceyi Ahmet Türk'ün şatosu 'Kasrı Kanco'da geçirecekler. Milletvekilleri, bugün Batman'da yürüdükten sonra yann Diyarbakır'da düzenlenecek mitinge katılacaklar. Mitinge valilikçe izin verildiği bildirildi. "Hodri Meydan"a karar bugün • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — TRT Genel Müdürü Kerem Aydın Erdem, "Hodri Meydan"la ilgili karan bugün düzenleyeceği bir basın toplantısıyla açıklayacağını söyledi. Dün yapılan TRT Yönetim Kurulu ile ilgili hiçbir yorum yapmayan Erdem, "Yann gerekli açıklamayı yapacağım" demekle yetindi. TRT Yönetim Kurulu toplantısında, futbol kulüpleriyle yarın yapılacak toplantı ve Hodri Meydan programı görüşüldü. Toplantıda, futbol kulüplerinin Magic Box'la yaptığı anîaşmayla ilgili TRT'den "karşı garanti" istemlerinin de gündeme geldiği öğrenıldi. Erzunım Kongresi kutlandı ^ ERZURUM (Cumhuriyet) — Erzurum Kongresi'nin J yıldönümü törenlerle kutlandı. Atatürk Anıtı'nın bulunduğu Havuzbaşı'na çelenk konulmasıyla başlayan tören, daha sonra Atatürk'ün şehre giriş yeri olan lstanbulkapı'da devam etti. Günün anlam ve önemini belirten konuşmalar yapılarak, şiirler okundu. Halkoyunlan ekiplerinin gösterilerinden sonra tören, Erzurum Kongresi'nin yapıldığı binada, "Kongrenin temsili toplantısı" ile sona erdi. Erzurum Kongresi'nin 71. yıldönümü dolayısıyla Cumhurbaşkanı Turgut özal, Başbakan Yıldınm Akbulut ve DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel birer mesaj yayımladılar. Cumhurbaşkanı Özal ve Başbakan Akbulut'un mesajlarında, Erzurum Kongresi'nin TBMM'ye giden yoldaki ilk adım olduğu belirtildi. DYP lideri Demirel de "Türkiye'nin bölünmez bütünlüğü ve milli hâkimiyetinin karan olan Erzurum Kongresi'nin yıldönümünde, milletimizin o günkü iradesi, tazeliğini ve gücünü muhafaza etmektedir" dedi. Derviş Eroglu Aııkarada • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) — KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu, Başbakan Yıldınm Akbulut'un resmi konuğu olarak dün Ankara'ya geldi. Esenboğa Havaalanı'nda Başbakan ve bazı bakanlar tarafından karşılanan Eroğlu, kazanılan haklarla özgürlüğün feda edilmemesi için siyasi ve ekonomik savaş verdiklerini belirterek, "Bu savaşta anavatanm etkin desteğini görmek ve yanımızda hissetmek bize şevk vermektedir" diye konuştu. Ziyaret sırasmda iki ülke arasında yürürlükteki protokol ve anlaşmaların gözden geçirileceğini söyleyen Eroğlu, dün Anıtkabir'i ziyaret ettikten sonra Akbulut ile bir görüşme yaptı. Eroğlu, daha sonra Devlet Bakanı Mehmet Yazar ve DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit ile frttştü. Eroğlu, akşam da Başbakan Akbulut'un verdigi yemeğe katıldı. Dört ülkeyle yardımlaşma • ANKARA (UBA) — Dört ülkeyle bukuki ve ticari konularda adli yardımlaşma sözleşmesi imzalandı. Mısır, Hindistan, Polonya ve Macaristan'Ia imzalanan adli yardımlaşma sözleşmeleri Bakanlar Kurulu'nca onaylandı. Resmi Gazete'nin dünku sayısında yayımlanarak yürürlüğe giren adli yardım sözleşmesi mahkemelere başvuru, teminattan muafiyet, adli müzaheretten yararlanmayla ihbarname ve tebligatların nasıl yapılacağını düzenliyor. Partisince Ordu'nun Fatsa ilçesinde düzenlenen 'fındık' mitinginde de konuşan SHP lideri Inönü, Cumhurbaşkanı Özal'ın hükümet işlerine karışmasını sert bir dilleeleştirdi. Inönü, "Özal'ın yaptığı diktatörlüğe özenmekten başka bir şey değildir" dedi. ÜMtT ASLANBAY TRABZON — SHP Genel Baş- kanı Erdal Inönü, önümüzdeki genel seçimlere hazırladıklan ye- ni anayasa taslağını açıklayarak gireceklerini söyledi. Inönü, gere- kirse DYP ile seçim sonrasında anayasa değişikliği ve cumhurbaş- kanlığı seçimi konusunda görüş- meye hazır olduklannı ifade eder- ken DYP ile bu konuda herhangi bir anlaşamazlarmın söz konu- su olmadığını vurgulayarak "De- mokrasi konusunda Sayın Demi- rel ile aynı şeyleri söylüyoruz" de- di. Inönu, Fatsa'daki "fındık" mi- tinginde konuşurken de cumhur- başkanını eleştirdi ve "Özal'ın yaptığı diktatörlüğe özenmekten baskabirşeydegüdir" dedi. Inönü, dün başlattığı Karadeniz gezisinde ilk duragı olan Trabzon1 da Cumhuriyet'in sorulannı yanıt- ladı. SHP lideri, son il genel mec- lisi ve belediye seçimlerine ilişkin değerlendirmede bulunurken ANAP'ın, "Ufak tefek seçünler- le dmnınn idare ettiğini" anlattı. tnönü Guneydoğu Raporu'nun uyancı olduğunu, Cumhurbaşka- nı Turgut özal'ın da bunu kabul etmek zorunda kaldığını belirte- rek "Orada doğru bir şey var, ama ben onu daha önce soylemistim diyor. O halde niye yapnuyoısmı" diye sordu. özal'ın Guneydoğu Raporu'na karşı bir yandan tarafsızlığını bir kenara bırakarak raporu olumsuz gösterme çabasına girdiğini anla- tan Inönü, "Gcçenlerde bir şey da- ha söyledi, 'ben tarafsızJık kisve- si altında fıkirlerimden vazgeçe- mem' dedi. Ne kadar sureti hak- tan göriinerek bu laflan söylüyor. Şfandi meseia hâkimler tarafsızdır. Ama siyasi fikirleri de vardır. Ama görevlerini yaparlar. Yoksa hâkim olamazsuı. Cumhurbaşka» nı da olamazsın. Bunlan söylüyor ve çagımızın propaganda araçla- n De halka duyuruyor. Hem ge- nel başkan, hem başbakan, hem de ekonomi işlerini yüriiten uz- man" diye konuştu. ANAP'ın gücünün kalmadığı- nı, Cumhurbaşkanı özal'ın ise, kendi başkanlığını ve egemenliğini sürdürme çabasında olduğunu an- latan Inönü, TBMM'yi dış politi- ka konusunda toplantıya çağırma- yı "çok ciddi olarak düşaadüğünü" bildirdi. Inönü, Cumhuriyet' in diğer sorulannı da söyle yanıtladı. — 1991de seçim beküyor mn- sonnz? 1992 seçim yılı olursa bu- na yöodik hedefleriniz neler? İNÖNÜ — Hükümet, 'ara se- çim yapmayacağız' diyor. Ara se- çim, ancak seçim olunca yapıl- maz. öte yandan 1992 öncesinde, 1991'de partilerin kurultayları da var. — Seçimlere yeni anasaya tas- lagıyla girecek misiniz? INÖNÜ — Zaten anayasa tas- lağı hazırlıklanmız dunıyor. Epey yazıldı. Tabii seçimlere anayasa taslağı ile gireceğiz. — Bn konada DYP 0e SHP arasında görüş ahşverişi var mı? İNÖNÜ — Şu anda yok. Böy- le bir şey yapmak seçimden önce yarüış görünüyor. Yanlış yorum- lanıyor. Böyle yapınca işte sizin kendi fıkrizi yok, başka partiden yardım bekliyorsunuz deniliyor. Onun için seçimden sonra seçimin sonucuna göre gereken uzlaşma yapılır. Tabii cumhurbaşkanlığı seçiminde de... — Cumhurbaşkanlığı seçimi konusonda udaşma nasd otecak? DYP halk secsin diyor. tNÖNÜ — Bunu seçimden ön- ce bulmaya çalışmak yanhş diyo- nım. Ama halk seçsin görüşüne nasıl gelindi? özal'ın seçilmesini engellemek için en kestirme yol göründü. Ama bu çerçeve içinde başkanlık sistemine yaklaşılmış oluyor. Şimdiki cumhurbaşkanı böyle yapıyor diye anayasayı de- ğiştirmek gerekmez. Daha başka yoUan vardır. Nasıl değiştireceği- mizi «erekirse konuşuruz. — Seçim öncesinde anayasa ve dunhorbaşkanügı konusunda uz- ' laş ma olur mu? tNÖNÜ — Bunu şimdi yapma- ya gerek yok. Çünkü o zaman kim fedakârhk edecek, niçin fedakâr- lık edecek meselesi var. Ama se- çimden sonra yapılır. Gayet nor- mal, ama şimdi yapmanın bir an- lamı yok. Anlaşamadılar diye de bir şey yok. Demokrasi konusun- da aynı şeyleri söylüyorum. Sade- ce Sayın Demirel benden daha gü- zel ifade ediyor. Fındık mitingi öte yandan partisinin Ordu- nun Fatsa ilçesinde düzenlediği "fındık" mitinginde konuşan SHP Genel Başkanı Erdal Inönü, "Fındığa iyi para vermeyenin ve peşin ödeme yapmayanın pcfiai bırakmam" dedi. Cumhuriyet muhabiri Cemil Ciğerim'in haberine göre konuş- masına "Fındık öretkileriBİı so- nınlannı iyice wn'Ftwnğım" söz- leri ile başlayan Inönü, "Sizler bir demokrasi bayramı halinde mey- danlan doldıırarak emefinizin karsıhğuu istiyonanuz. Ama eme- pniz bir bakanın ağzmdaa çıkan söze kalıyor. Bakalım iktklann bakanının agzından birkaç gün sonra ne çıkacak? Üretküer ürel- tikleri findıgın maMyetini bakana, başbakana söylemeli. Ama söylemiyoriar" dedi. itno CUHEYT ARCAYUREK ymıyr Muhalefetin Uzlaşması İNÖNÜ FATSA'DA — SHP lideri fındık mitinginde konuştu. tnönü, "DYP ile demokrasi konusunda aynı şeyleri söylüyoruz" dedi. TRABZON — Geceyarısıydı. İnönü, ceketini bir yana attı, ke- ten kısa kollu gömleğiyle koltu- ğa yerleşti. Nedense boyunbağı- nı htç çıkarmıyor. Rutubetin yük- sek olduğu Karadeniz yöresinde nedense hiç terlemiyor. Eserlere eser katılan, çağ at- layan Türkiye'de, Trabzon'u üç yıl önce nasıl bıraktıysak bugün he- men hemen öyle bulduk. Değiş- meyen tek yanı insanların neşe- si, kaienderiiği vecanayakınlığı. Ne var ki Trabzon'da TÖ'nün pek sevdiği serbest bölge ticareti kendiliğinden oluşmuş. Daha kente girer girmez, Inönü'yü kar- şılamak üzere havaalanına gıder- ken taksi şoförü Sovyet halkının serbest pazar ekonomisini ne denli kavradıgını anlatmaya baş- ladı. Sarp'tan otobüslerle geliyor, kı- yı köşe bir otele yerleşiyor. Ge- tirdikleri "kalitesiz" mala "müşteri" ararken Trabzon'da ne bulurlarsa özellikle elektronik aletler, alıp gidiyorlarmış. Son günlerde satmak için getirdikle- ri mallara istek azaiınca şişman, balıketi, zayrf ve pazara göre ka- bul edilir cinsi latifler yoğunlaş- mava başlamış. inönu, oteldeki büyük akşam yemeğinde her masayı gezerek herkesle konuşup yöresel deröe- ri dinledikten sonra gecenin geç 'Teröristler cehennemin dibine gitsepeşlerini bırakmayacağız'diyen Özak ABD gelecek 10 yılın stiper gücü Doğu Bloku'nun hızla çöktüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı, "Gelecek10 yılda sadece ABD süper güç olarak kalacak. Öteki gelişmiş ülkeler de ABD'yi izleyecek" dedi. FARUK BtLDtRtCt TUNCAY ÖZKAN ELAZlG/DtYARBAKDt — Cumhurbaşkanı Targut Özal, PKK'mn geçen mart ayında 9 ki- şiyi öldürduğu Etibank'ın Ferro- krom Tesisleri'nde yaptığı konuş- mada, "Cehennemin dibine de gitseler yine peşlerini bıralunayacaklannı" belirterek "DevletJmiz çok güçlüdör. Bu- nnnla mâcadde edebOınek için in- sanın aptal olması lazım, haldka- ten ahmak oiması lazım ve den' ol- ması lazım" diye konuştu. özal, buradaki konuşmasında, "Eti-' bank hisselerinin de borsada sa- bşa çıkartılacagını" açıkladı. ön- ceki gece Fırat Üniversitesi'nde düzenlenen toplantıda üniversite mensupları ile işadamlarına da hatip eden özal, Sovyetler Birli- ği'ndeki gelişmelerin Turkiye'nin AT ile olan ilişkisini olumsuz yön- den etkilediginj söyledi. Dünyada- ki gelişmeleri değerlendiren özal, gelecek 10 yılda sadece ABD'nin süper güç olarak kalacağı görüşü- nü savundu. özal, öteki gelişmiş ulkelerin de ABD'yi izleyeceğini kaydetti. Dün Elanğ Organize Sa- nayii Bölgesi'nde kurulacak En- tegre Tekstil Sanayii Tesisleri'nin temelini de atan özal, buradaki konuşmasında da "Özelleştirme konusuau münakaşa büe etmeme- miz lazım" dedi. Cumhurbaşkanı Turgut özal, Guneydoğu gezisinin ikinci gü- nünde bir program değişikliği ya- parak Fırat Universitesi'ndeki toplantıyı bir gün önceye aldı. önceki gece işadamlan ile üniver- site mensuplanun katıldığı ve sa- at 23'te yapılan toplantıda konu- şan Cumhurbaşkanı özal, dünya- daki son gelişmeleri değerlendire- rek "Dogo Bloku'nan hızla çöktüğünü" söyledi. Avrupa'nın bu değişikliği kullandığı "kanaatim" taşıdığını ifade eden özal şöyle dedi: "Tehdit ortadan kalknğına gö- re Avrupa keadisini daha rahat hissediyor. O vakit Turkiye ile olan münasebetlerinde, o tehdit unsnnınun Türkiye bakımından değerini hesap edecekler ve ona göre değeriendireceklerdir. Hesap oradan geliyor. Ortak Pazar ile olan hikflye biraz da oradan geli- yor. Ama önumüzdeki senelerde neyin nereye gidecegi henuz belli degil." En büyük ABD Serbest pazar ekonomisine ge- çişte Doğu Bloku'nun Türkiye'ye göre bazı avantajlannın olduğu- nu söyleyen özal, iki Almanya'- nın bu kadar hızh birleşeceğini kimsenin tahmin edemediğini sa- vunarak "Ama ben bildim. Ön- ceden söyledim" diye konuştu. Türkiye'nin hiçbirraacerayagir- meden komşu ülkelerle sulhu de- vam ettirmesi gerektiğini dile ge- tiren özal, gelecek 10 yılda sade- ce ABD'nin süper güç olarak ka- lacağun öteki gelişmiş ulkelerin de ABD'yi izleyeceğini öne sürdü. "Askeri güç önemlidir. Ama en onemli güç ekonomikür" diyen Özal, daha sonra Türkiye'nin ge- lecek 10 yılda izJemesi gereken po- litikalar konusunda görüşlerini açıkladı. Cumhurbaşkanı Özal, törende yaptığı konuşmada, son yıllarda Doğu ve Guneydoğu Anadolu'ya verüen önemi anlattı. özal, öldü- rülen 9 kişi konusunda da aynen şurdarı söyledi: "Bakınız, bnrada geçen aylar- da bir hadise oidu. 9 mühendisi- miz bir terör hadisesinde gittiler. Bu biitün yurtta oldukça derin bir ttsir yapb. Yurtta lanetlendi bn işi yapanlar. Ve ben buzunınuzda açıkca söylüyorum: Cebennemin dibine gitseler yine peşlerindeyiz. Hiçbir şeldlde vazgeçmeyiz. On- lara yardım edenleri de bırakma- yız. Devletk kimse mucadele ede- mez. Bunu aklından çıkartsın. Bunlar boş işlerdir. Sonunda bep- ü hüsrana, sadece kendileri degil, onlara yardım edenler, destekle- yenler de büyük bir hüsranla bu işi sona erdireceklerdir. Bizim devletimiz çok gücmdür. Hiç kim- se mukayese edemez. Etrafımıza iyi bakın, silahlı kuvvetierimizin gticüne baian on- dan sonra ekonomikman ilertedi- ğimiz duruma bakın. Bununla mucadele edebilmek için insanın aptal olması lazım, hakikaten ah- mak olması lazım ve deli ounası lazım. Zannediyonım, bundan dolayı bn işler yapılıyor." Askeri helikopterle Tunceli'ye geçen Özal, yaptığı konuşmada, vatandaşlar arasında aynm yap- madan geçmişten gelen bazı ak- sakhklan sevgiyle yenmek gerek- tiğini söyledi. Buradan Bingöl'e gi- den özal, programda olmaması- na rağmen yaptığı kısa konuşma- da, ağustos ayı başında Erzurum, Kars, Artvin ve Karadeniz illerini kapsayan bir geziye çıkacağını kaydetti. Diyarbakır'a dönen Özal, bugün Şırnak ve Batman- ın il olmalan nedeniyle düzenle- necek törenlere katılacak. SHP VE DYP TRT'YE ALTERNATİFTE HEMFİKİR Muhalefet ekran arayışındatstemihan Talay Avrupa'daki sosyal demokrat partilerden yardım isteyebiliriz. Esat Kıratlıoglu TRT'nin muhalefet partilerine karşı tutumu değişmedikçe çıkış yolu arayacağız. ANKARA (Curahoriyer Bürosu) — TRT'nin sürekli "seçim dönemi" yasakla- nnı bahane ederek siyasilere ekranlannı ka- patması muhalefet partilerini "özel ekran" arayışına itti. SHP Genel Sekreter Yardım- cısı İstemihan Talay, "Avrupa ülkelerinden bir özel TV kanah ile gerekirse anlaşma" yoluna gidebileceklerini belirtirken DYP Genel Başkan Yardımcısı Esat Kıratlıoglu, "Magic Box ya da başka bir karuluş. TRTnin muhalefet partilerine karşı totn- mn nedeniyle bir çıkış yolu arayacağız" dedi. TRTnin tek aliernatifi olarak gösterilen Magic Box konusunda muhalefet partile- ri, "fazla birşey beklemediklerim" ifade ederken ANAP Genel Başkan Yardımcısı Metin Gürdere, "ANAP'ın yerleşlirmeje çalıştığı rekabet ortamının TV yayınlann- da da oluşmasını memnuniyetle karşda- dıklannı" ifade etti. TBMM'de grubu bu- lunan üç siyasi parti de "TRT tekelinin kı- nlması gerektiğini" savunurken, DYP ve SHP, gerekli yasa değişikliği için coğunlu- ğun ANAP'ta bulunduğunu belirtiyorlar. DYP Genel Başkan Yardımcısı Esat Kırat- lıoglu, "Medis ANAP'ın emrinde, şartla- n belirliyeUm yasa değisikliğine gidelim" görüşünü bildirirken ANAP'lı Gürdere, "Özel TV için istekli olanlar bana gelsin görüşelim, oloşan kamuoyuna göre konu- yn meclise götüriirüz" dedi. Magic Box Yönetim Kurulu Başkanı Tunca Toskay, "Herhangi bir partinin sözcüsü" olmayacaklannı söyledi. Toskay, muhalefet partilerinin "Magic Box'da ANAP'ın sözcüsü olacak" şeklindeki söz- lerini yanıtlarken de "Doğmamıs çocuğa hiç kimse don biçmesin. Yahuz bizi üzen bir tek şey var, siyasi partilerden bazıian- nın kandayıa ifadelerden kaçınmalan ge- rekir. tktidara talip olan siyasi partilerin eğer bu güzel girişimlerin önünde birtakım engeller varsa, onlann nasıl kaldınlacagı- nı halka sunmak mecburiyeti var. Yoksa karalama, siyasi partilerin yapmaması ge- reken şey" diye konuştu. SHP Genel Sekreter Yardımcısı tsmeti- han Talay, TRT yayınlanna uzun zaman- dan bu yana tepkileri olduğunu belirterek "Bu, son uygulamalan ile daha da yoğun- laştı. TRT iktidann uydusu haline geldi. Bu TRT tekennm kınlması gerekir. Biz bu durnm karşısında yeni ara>ışlara gitmek durnmundayız" diye konuştu. Sosyal de- mokrat Avrupa ulkeleri televizyon kuruluş- lan ile gerekirse bağlantı kurabilecekleri- ni belirten Talay şöyle konuştu: "TRT konusu artık Türkiye'de bir de- mokrasi sorunu haline geldi, bir işkence, laiklik konusu gibi. Yabancı ülkelerde, özellikle bizim Avrupa'daki sosyal demok- rat partüerdeki dostlanmız bu konuyla da çok yakından ilgileniyorlar. Gerektiğinde onlann da ellerinde mevcut kanal ya da im- kân varsa bize bu konuda da katkılannı is- lemek dnrumunda olabiliriz, halka sesimizi duyurmak amacıyla. Bu arayışa girme ge- reğini duynyoruz. Çünkü bu engellemeler büyük bir tepki ve bunalım yaraCıyor. Baadan sonraki temaslanmızda bu ko- nuyu ciddi olarak gündeme getirmeyi dü- şünüyornm." Başbakan Yıldınm Akbulut'un TV ya- ymlan ile ilgüi yasa değişikliğinin TRT'nin saptayacağı ilkelere göre mümkün olabile- ceği, şeklindeki sözlerini de eleştiren Talay "Başbakan Hodri Meydania ilgili progra- mı kendisinin iptal erttrdiğmi itiraf etmiş- dr. Başbakan bu lafianyia sanki TRT kendi içinde bağımsız ve özerk bir kuruluşmuş gibi 'kendi yasa teklifini hazıriar' ünajı ver- mek istemektedir, bu da çok komiktir, ye- ni bir Akbulut fıkrasıdır" dedi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Metin Gürdere ise muhalefetin tek etkili araç ola- rak TV'yi görmesini eleştirerek, "Televiz- yon kadar baanın kamnoyu oluşrarmada etkin olduğu biliniyor. Basının DYP ve SHP'den yana taraf tutması mohalefeti kurtarmaya yetmedi. Çünkü insaniann da- ha iyi yaşam istemleri var. tnsanlann bu istemlerine cevap verebiliyorsamz, ortamı etkilersiniz. Yoksa TV'de çıkıp demeç ver- mek kimin umurunda, muhalefet partile- ri özel kanal kursalar bile kimse dinle- meyecektir" dedi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Esat Kı- ratlıoğlu da Başbakan Akbulut'un TRT ile ilgili yasa değişikliği sözlerinden ve Magic Box'dan fazla bir şey beklemediklerini be- lirterek, "TV yayınıyla UgUi yasa değişik- liğinin derookratik bir ortam yaraUcağım sanmıyorum, daha kaü büküraler getire- ceklerdir. TRT hükümetin yönetiminde, şimdi TRT genel müdürleri göreve başla- madan önce, bir de cumhurbaşkanına is- tifa mektupiannı teminat' olarak sunuyor. tstenmediği anda hemen istifa edebiliyor" dedi. Özel TV kanalı kiralama konusun- da Magic Box ya da herhangi bir kuruluş- la bir temaslannın olmadığını belirten Kı- rathoğlu "Ancak, yeni çıkış yolu aramak zorundayız, sesimizi duyurabOmek Mn, ge- rekirse bir TV kuruluşu ile anlasabiliriz" diye konuştu. Kıratlıoglu, bu konuda he- saatinde Gencay Şaylan, Ümit Aslanbay'la beni kabul etti. Uzunca bir görüşme yaptık. De- meç sınırı içinde kalmadı görüş- me. Daha çok söyleşi gibi baş- ladı. Giderek sorunlara, rejimsel konulara kadar indi. İnönü, ANAP'ın tükenmisltgin- den kuşku duymuyordu. Yerel seçimlerdeki yapay zaferier ikti- darı bir yere götürmeyecekti. Bir parti lideri gibi degil sade bir va- tandaş olarak yaptığı göziemler de bu yargıyı giderek pekiştiriyor- du. inönü 'nün kendine özgü bir çalışma yöntemi var. Gezilerinde yöresel sorunlara değiniyor. Ge- ceyarıları parti uzmanlannın ver- digi rakamlan inceliyor. Mrtingler- de halkla buna göre köprüler ku- ruyor. Fakat kafasını kurcalayan, sü- rekli irdelediği sorunlar demok- ratik rejimle Hgili. "Bugünkü ko- nuşmasında Tarafsızlık kisvesi- ne bürünerek siyasal görüşlerim- den vazgeçemem' demiş" diye başladı Inönü, sonra "Bu nasıl cumhurbaşkanı?" dedi. İnce, uzun parmaklı ellerini açıyof, du- daklarında alaylı krvrımlar beliri- Söyleşi TD'nün geleceğine doğru akıp gidiyordu. Gencay, DYP'nin bir anayasa taslağı ha- zııiadığını ve seçimlere bununla gıreceğini söyledi. İnönü, SHP'nin de anayasa taslağı ha- zırlıklarını ilerlettiğini, hatta bir- kac maddesinin vazıldığını bildir- di. Şöyle bir durum doğuyordu; iki parti, TÛ'yü ilk seçimierde indir- mek kararındaydı. Madem ki her ikisi de anayasa taslağı hazırlı- yordu, hiç değilse daha şimdi- den TÖ'nün anayasadaki deği- şiklikle nasıl indirıleceğinde iki parti ortak bir metinde veya uz- laşmış bir yöntemde buluşursa daha doğru olmaz mıydı? Böylece Çankaya'dan indiril- mesi fikrinin hemen her kesim- de benimsenmesine koşut ola- rak halka iki parti sağlam bir gü- vence verebilir, kuşkulu kimi var- sayımlan daha bugünden orta-' dan kaldırabilirdi. Cumhurbaşkanını halk mı se- çecek, yoksa Medis mi? İkitem- Ngörünen bu ortamda iki parti TO'den sonrası için geçici bir yöntem de bulabilirdi. Inönü dik- katte dinledi, ancak pratikte siya- sete daha uygun düşecek bir gö- rüş açıkladı. Demirel'le birçok toplantıda birfikte oluyordu. DYP liderinin rejim konusunda söytedikleri kendisinin açıkladıklanylaçeliş- miyordu. Seçim yapılır, Meclis1 te, ya SHP ya da DYP çoğunluk- ta olabilir. Veya her ikisi çoğun- luk sağlayamazlar. İki partiden' biri çoğunluk sağlasa da sağla- masa da anayasayı değiştirerek TÖ'nün aşağı indirilmesinde mutlaka işbirliği yapmalan, uz- laşmaları gerekiyordu. Daha bugünden görüşler ay- nı. Fakat yöntemlerde belki fark- lıhklar gözetilryor. Ne var ki ana amacta daha simdiden birleşme gerçekleşmiş. Öyleyse? İnönü bunlan anlattıktan son- ra "Bugünden uzlaşmanın kâğıt üzerine dökülmesi yapay bir so- run çıkarmak olur" dedi. Yaran da yoktu. Hatta dokundurmala- rına göre demokratik rejimin oturması için anayasa değtşimin- de hemen pek çok noktada iki partinin görüşlerinde aynm da görülmüyordu. SHP lideri bu ne- denle geleceğe güvenceyle ve umutla bakıyor, daha doğrusu bakmak istiyordu. İnönü, TÖ'nün Çankaya'dan indirilmesi gereğine hemen her gün bir kez daha inanıyor, zorun- lu görüyor. Kafasında kemiklesen açık yargı TÖ'nün asla bir cum- hurbaşkanı gibi davranmadığı ve davranmayacağı. 22 haziranda Hodri Meydan^ da 70, bugünkü siyasal konumu- na sanki sadece Demirel ile Bay- kal karşı çıkıyormuş gibi bir tu- tum sergilemişti. Oysa TÖ'nün hesabı yanlış. Çankaya'dan inmesini isteyen- lerin başında İnönü geliyor. Dili- ne doladığı bir deyişle bir anım- satma yapalım. İnönü'nün öyle "Paşa çocuğu" olmasına bak- masın. Zamanı gelince yumusak atın lekmesinin pek olacağını hep birlikte göreceğiz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle