Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 TEMMUZ 1990 KÜLTÜR-SANAT
4
Batı lakası'nda yeni bir şey yok
• Kiiltiir Servisi — Batı Yakası'nda yeni bir şey yok,
hikâye yine aynı. Yalnız bu kez, "ustasından" izliyor
festival izleyicileri. "Jetler" ve "köpekbalıklan" Açıkhava
Tiyatrosu'nun sahnesinde müthiş bir enerjiyle hem şarkı
söylüyor hem de dans ediyorlar. Asi ve yakışıklı gençler,
asi ve alımJı genç kızlar, şarkı söyleyip dans ederek
sevişiyor, birbirleriyle şarkı söyleyip dans ederek
dövüşüyorlar. Dakikada ortalama 20 kez "Amerika",
"özgür Amerika" sözcükleri geçiyor. New Yorklu Romeo
Jülliet'ler Toni ve Maria'nın bahtı ise yine kapkara. New
York Broadway Müzikal Topluluğu bu eski ve unutulmaz
öyküyü bugün ve yarın da saat 21.30'da Açıkhava
Tiyatrosu'nda sergileyecek. (Fotoğraf: Tarık Ersoy)
Senaryo yazarı Shapiro öldü
• LOS ANGELES (AA) - Başrollerini Doris Day ve
Rock Hudson'ın oynadığı "Yastık Kavgası"nın
senaryosuyla Oscar ödülü alan senaryo ve komedi diziJeri
yazan Stanley Shapiro öldü. Yazann yakın dostu olan Dr.
Robert Miller, Shapiro'nun Cedars- Sinai tıp merkezinde
kan kanserinden öldüğünü bildırdı. Meslek hayatına radyo
ve televizyon için diziler yazarak, doğum yeri olan New
York'ta başlayan Shapiro, daha sonra fîlm senaryolan
yazmaya başladı ve 1950 ve 60'larda en önemli eserlerini
kaleme aldı. Yazdığı romantik komediler. bu komedilerde
rol alan Gary Grant, David Niven, Marlon Brando,
Charles Boyer ve Dean Martin'e ünün yollannı açmıştı.
'Yastık Kavgası" adlı eseri ile 1959'da Oscar ödülünü
alan Shapiro, "Japon Operasyonu", "Bir Evlilik Nasıl
Kurtanür", "'Yaşamını Mahvet". "Mükemmel Izin",
"Eylüi'de Gel", "Nişanh Bebek", "Simon'un Ruhu",
"Hatırlanacak Zaman" gibi romantik komedi dizilerini
yazdı. "Kirli, Çürük ve Adi" adlı fılm Shapiro'nun yazdığı
son fılm senaryosuydu.
Elia Kazan, doğduğıı köyde
• KAYSERİ (AA) — Kayseri doğumlu, dünyaca ünlü
Amerikalı film yönetmeni Elia Kazan, Kayseri'ye geldi.
Eşi Frances Kazan ile birlikte doğduğu yer olan
Melikgazi ilçesinin Konaklar (Germir) köyüne giden
Kazan, daha sonra Kayseri'ye dönerek, Buyükşehir
Belediye Başkanı Niyazi Bahçecioğlu'nu makamında
ziyaret etti. Elia Kazan, Türk sinemasımn her geçen yıl
gittikçe gelişmekte olduğunu, son yıllarda yapılan
filmlerle de bunun açıkça gözlemlenebildiğini söyledi.
Kazan, "Türkiye'de çok yetenekli yönetmenler var.
Ancak, maddi imkânsızlıklar bunlann yeteneklerini
serfcileiMelerine engcl oluyor. Ben şu anda 'Paris' adlı bif-
filmin çalışmalarını yapıyorum. 22 milyon dolarlık bir
proje. Ancak, Fransız Kültür Bakanlığı projeye maddi
destekte bulunacak. Birçok ülkede durum aynı. Yani
devlet sinemaya büyiik destek sağlıyor. Türkiye'de de
devletin sinemaya mali destekte bulunması şart." dedi.
Bejart'a Belçika'dan çagrı
• Kültür Servisi — Belçikah yöneticiler 29 yıl
Brüksel'de çalıştıktan sonra Belçika'dan ayrılan ünlü bale
ve dans ustası Maurice Bejart'ın geri dönmesini
sağlamaya çalışıyorlar. Belçika'nın Fransızca konuşulan
yörelerinin Eğitim Bakanı Yvan Ylieff, radyoya yaptığı
açıklamada, Maurice Bejart'la geçen mart ayında Paris'te
buluştuğunu ve Isviçre'deki iki yılhk "sürgün"üne son
-mesini istediğini belirtti. Yirminci Yüzyıl Balesi
ıopluluğuyla uzun yıllar Brüksel'de çalışmalarını
sürdüren Maurice Bejart, iki yıl kadar önce patlak veren
bir bütçe anlaşmazlığı sonucu Belçika'dan ayrılmış,
Isviçre'de Bejart Lozan Balesi topluluğunu kurmuştu.
İsaac Stern'in 70. doğum günü
• SAN FRANCISCO (AA) — Ünlü kemancı İsaac
Stern'in 70. doğum günü için düzenlenen açıkhava
konserine 30 bin kişi katıldı. Stern'in 55 yıl önce
kariyerine başladığı San Francisco Senfoni Orkestrasf nın
verdiği konserde çalanlar arasında flütçü Jean - Pierre
Rampal ve kemancı Jaime Laredo da vardı. Birçok ünlü
klasik müzik sanatçısının katıldığı konser ve gösteride
sahneye, beyaz, yere kadar uzun ve işlemeli bir yerli
giysisiyle gelen Washington Senfoni Orkestrası'nın şefi
Mislav Rostropovich, önce dans etti, daha sonra da çello
ile Camille Saint - Saens'in "Hayvanlar Karnavalı"nın
seslendirilmesine katıldı.
Anıt jürisine tepki
• Kültür Servisi — GESAM (Türkiye Güzel Sanat Eseri
Sahipleri Meslek Birliği) Yönetim Kurulu, Kültür
Bakanlığı Anıt Yanşması'yla ilgili bir duyuru yaparak
oluşturulan jüriye güvenmediğini belirtti. GESAM,
Kültür Bakanlığı'nın çeşitli illerin tarihi ve kültürel
değerlerini simgelemek, ulusal kültürü belirlemek
amacıyla yapılmasını kararlaştırdığı 31 anıtın seçimi için
oluşturulan jüri üyelerinin "heykelin 'h'sinden bile
anlamayan, hayatında hiçbir Türk büyüğünün
şahsiyetleriyle ilgili bir tek doğru cilmle okumamış
kişiler" olduğunu ileri sürdü. Duyuruda jürinin yanlış bir
seçimle belirlendiği ve birliğin bu konuda kaygı duyduğu
da belirtildi. Anıt yanşması jürisi, Kültür Bakanlığı
Güzel Sanatlar Genel Müdürü Mehmet özel, MSÜ
Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim Üyesi Prof. Şadi Diren,
ressam Nevzat Akoral, eleştirmen Kaya özsezgin ve
mimar Mustafa Akpolat'tan oluşuyor. [
18. ULUSLARARASItSTANBUL FESTİVALİ
Martha Graham Dans Topluluğu, dans sanatının yetkin örneklerini sundu
Enerji^dîsiplinve güzellik
CUMHURİYET/5
Birincisınıf dans
topluluklarırun en önemli
özelliği, disiplin ve
performans kalitesinin
yaratıcıhğını kalitesiyle
eşdeğerde olması. Bu da
Martha Graham
Topluluğu'nu doruğa
çıkaran en önemli öğe.
GEYVAN MCMILLEN
9-10 temmuz tarihlerinde tstan-
bul Festivali'nin davetlisi olarak
Atatürk Kültür Merkezi'nde izle-
diğimiz Martha Oraham Dans
Topluluğu'nun gösterilerini, bü-
yük bir coşku ile ayakta alkışlar-
ken seyirciler bir kez daha dans
sanatının en mükemmelini seyret-
me olanağı buldular.
Her iki akşam da iki farklı
program sunan topluluğun sergi-
lediği yapıtların geçmişi, 1936 yı-
lına kadar uzanıyordu.
Topluluğun kurucusu ve sanat
yönetmeni Martha Graham, 75
yaşında dansı bıraktığında, her
şeyden önemli olan fiziksel gücü-
nü yitirmesinin verdiği üzüntüden
uzun zaman kurtulamadı. Dans-
lanndaki kişiteri canlandınrken,
yarattığı kompozisyonlar, seyre-
denlerin bellekleriden asla silin-
meyecek.
Kendisinden sonra aynı rolleri
Helen McGehee, Yuriko Takako
Asakawa gibi ünlü sanatçüar pay-
laştı. Şimdi ise yeni bir kuşak olan
Tereasa CapuciUi, Christine Da-
kin ile tstanbul seyircisinin karşı-
sına çıktı.
Graham'ın rollerini iyi oyna-
mak çok zor. Tiyatro yeteneğinin
yanı sıra onun sahnede yarattığı
karizmayı yakalayabilmek ve
dans aracılığıyla onun kadar ku-
sursuz yaşatabilmek herkesin har-
cı değil. Ondaki dans dehası yal-
nız yapıtlarını yaratırken değil,
dans ederken de ortaya çıkıyordu.
Bu açıdan, dansçılar onun icrası-
na yakın bir yorum çıkarmak için
çok çalıştılar. tstanbul'daki gös-
terilerin performans kalitesi işte
bu çahşmalann sonucu olarak or-
taya çıktı. Dansçılann görülmeye
değer disiplinleri, enerjileri; Gra-
ham'ın tekniğinin insan bedenin-
de yarattığı estetik ve dramı sey-
retmek, en bilinçsiz seyirciye bile
sahne üstündeki dansın kaiitesini
fark ettiriyor.
llk akşam seyrettiğirniz Ayın
DörtDİeri (Temptation of the Mo-
on), 1986 yılında sahneienmiş.
Giysiler Holstan, müzik Bda Bar-
tok, ışık Thomas Skeiton'a ait.
Dansçılar, sahneye her giriş çıkış-
lannda bedenlerinde Graham tek-
niğinin kazandırdığı plastik este-
tiği; kıvnlıp düzelirken düşüp kal-
karken kaslanndaki kuvveti; hüz-
nü; neseyi; hayattaki her türlû
duyguyu hareketleri aracılığıyla
bize anlattılar.
tkinci yapıt, Fedra (Phacdra),
Yunan mitolojisinden alınmış bir
öykü. tlk kez 1962 yılında sergi-
lenmiş. Müzik Robert Surer, de-
kor Isamu Noguchi, ışık David
Fnnley.
Perde açıldığında sahne üstün-
de olayı simgeleyen dekonı görü-
yoruz. Dansla bağlantısı olan üç
simgenin, hikâyenin gelişmesiyle
de bağlantısını kurabiliyoruz.
Christine Dankin, Fedra'yı bü-
tun özellikleriyle canlandırdı, için-
deki aşkın ve şehvetin onu ve ai-
lesini yok ederken yaşattığı dra-
mı bütün bedeni ile bize hissetti-
rip olağanüstü bir oyun sergiledi.
SEYtRCİNİN HEYECANI HAYATINI LZATIYOR — Martha Grahara butün hajatını sanaüna ada-
mış, 96 yaşında hâlâ yaratabilen bir sanatçı. Sahnede her seiama çıluşında, seyircinin he>ecanı onun
ömriinü uzatıyor. (Fotoğraf: Tank Ersoy)
Martha Graham, bu yapıtında, ya çıkmış.
çok belirli sevişme sahneleriyle
erotizmi dansında yaşatıyor.
Son eser Bahar Ayini (The Ri-
te of Spring). Giysi Halston, mü-
zik Stravrinsky, ışık Thomas Sket-
ton, dekor Ronald ProUs. Stra-
vvinsky, bu müziğini Nizinsky için
bestelemiş, zamanla koregraflar
kendi yorumlannı getirmişler. ll-
kel toplumlarda, seçilen kurbanın
adanmasını anlatan müzikten,
çok ilginç koregrafık icralar orta-
Martha Grahara, koregrafisini
ilk kez 1984 yılında sahnelemiş.
Sahne açıldığında ortada tek bir
simge ile dekor müthiş. Şatnan,
secilmiş olanı beklerken gmbun
olayı anlatan hareketleri bedenle-
riyle bütünleşirken ortaya çıkan
dansın kalitesi taraşılmaz. Koreg-
rafideki organik anlatım tarzı,
müzikalile, insanın nefesini kesi-
yor. Dansçılann yorumu ve Gra-
ham'ın tekniğinin yüceliği bir kez
daha insanı büyülüyor.
tkinci akşam, Sokaktald Adım-
lar (Spetp in The Street) ile göste-
rime başladılar. Konusu, istenme-
yenlerin, işsiz güçsüz dolaşanlann
isyan edip sonucta boyun eğme-
leri. tlk kez 1936 yılında sergilen-
miş, bugün de güncelliğini koru-
yup, demode olmadan rahatlıkla
izleniyor. Graham tekniğinin en
önemli özelliği, yapıtlarından
meydana gelmesi. tkisinin birbi-
riyle bağlantısı olduğundan Gra-
FESTtVAL KULİSt
Tbnita'nın
dayunılmaz
çekingenliği
Son 2 yıidır "Ancient Heart"
ve "The Sweet Keeper" adh
albümleriyle Türk
muzikseverlerin de
kulaklarmda yaşayan Tanita
Tikaram, en sonunda tstanbul
konserlerinde gül cemalini de
gösterdi izlcyicilere. Şubattan
bu yana yorucu bir turneyi
sürdüren Tanita'nın sahnedeki
çekingenliği bitmek bilmeyen
konserlerden mi kaynaklanıyor,
diye soranlann sayısı az
değildi. Istanbul'dan tsrail'e
uçan Tanita, daha sonra
Macaristan ve Yugoslavya'da
da konserler verecek. 20
yaşındaki şarkıcı, Milletlerarası
Müzik Yayınlan'ndan Altın
Kaset aldığı tören sırasında da
suskunluğunu ve çekingenliğini
korudu. Bir bakıma Tarüta'yı
"yaratan" kişi diye bilinen
menajeri Paul Charles ise
sanatçımn nerdeyse gölgesi
olmuştu. Tanita'nın nerdeyse
topluluk üyeleriyle bile
konuşmasım istemeyen
Charles, ünlü şarkıcıyı tam
anlamıyla abluka altına almıştı.
(Fotoğraf: Tank Ersoy)
44. AVIGNONFESTİVALİ'NDEN
ham'ın topluluğunda dans edebil-
mek için bu tekniği öğrenmek şart
oluyor.
Labirente Yolculnk (Erend in
to the Maze). Müzik Gian-Cario
MoMtti, dekor İsamu Nognchi,
ışık Jean Roseotbal. Konu, The-
seus efsanesini temel alarak bilin-
çaltındaki cinselligi inceliyor. tki
dansçının oynadığı yapıtta erkek;
kadını tehdit eden ölurn, baskı,
delilik gibi korkularını simgeler-
ken kadının onu esir eden bu duy-
gulanndan arınması; çıkış yolu
bulup güçlenmesi.
Christine Dankio ve Mario Co-
macho'nun, bu eserde bedenleri-
ni kullanırken gösterdikleri usta-
lık, tekniğin en güç adımlannı da-
hi başanyla yapabilmeleri ve in-
sanın içine inen tiyatrai yetenek-
leri görülmeye değer.
Martha Graham, bu eserini
1947 yılında sergilemiş, kendi yo-
rumundan 43 yıl sonra Christine
Dankin'i seyrettik.
Gece Yolculugu (Night Jor-
ney), ilk kez 1947 yılında sergilen-
miş. Müzik YVUlian Schuman,
dekor tsamn NogDchi, ışık Jean
Rosenthal. Giysilerini kendi ha-
zırladığı yapıtında Graham, Oidi-
pus efsanesini işlemiş. tsmi kadar
karanhk bir hikâye oian efsane,
babasım öldürüp annesi ile evle-
nen, ondan çocuk sahibi olup bü-
tün bunlan öğrenince de gözleri-
ni kör ederek annesinin de intihar
etmesine neden olan Oidipus'un
trajik hikâyesini anlatır. tnsanın
içine inip onu inceleyen bu yapıt,
hareket aracılığıyla yaratılmış en
mükemmel tiyatro. Bu eserde,
dans tiyatrosunun bütün özellik-
lerini buluyorsunuz. Graham'ın
içinde yatan dramı ve bunu anlat-
raa gücü, sahnede dansçılann yo-
rumunun mükemmelliği en ust
düzeyde.
Martha Graham, bu eserinde,
tokasta'yı ön plana çıkartarak ka-
dının dramını anlatmayı yeğlemiş.
Bu açıdan eser lokasta'nın uzerin-
de gelişiyor. Teresa Capucilli'nin
tiyatrai yeteneği, dansı doruk
noktasına ulaştınyor. Oidipus'u
canlandıran Kenneth Toping, fi-
ziksel estetiğinin yanı sıra tiyatrai
yeteneğe de sahip olan çok iyi bir
Graham dansçısı.
GccenİD Kızian adı altında
dans eden gmbun dans disiplini,
beraberlikleri, tekniği yorumla-
malan, grup danslannın ne şekil-
de yapılması gerektiğinin en gö-
ze^örneği.
Son yapıt Işık Oyonlan (Acts
of Light), 1981 yılında sahneien-
miş. Kostüra Halston, müzik Carl
Nielsen, ışık Beveriy Emmons.
Bu eser Graham tekniğinin yü-
celiğini anlatırken ondan bazı bö-
lümler de sunuyor. Başta düet ve
solo ile dans başlarken sonradan
bütün gmbun da katılımıyla, be-
deni saran altın rengi body-
tight'larla, sahnede devamlı yük-
selen, insana heyecan veren hare-
ketler... Uzun zaman belleklerden
silinmeyecek.
Martha Graham, bu yapıtında,
yarattığı tekniği ve hayatını sah-
nede seyirciye sunmayı amaçla-
mış. Bütün koregrafilerinde tek-
niğin özelligıni göriiyoruz. Yarat-
tığı dans "lisanı", onu dans tari-
hinin en önemli simgesi haline ge-
tirmiş. Topluluğu, dans sanatının
en Ust noktasında yerini alırken
çalışmalanndaki disiplin, işlerine
olan saygıları, sisteminin onlara
verdiği doğru çalışma düzeni için-
de mükemmeliyeti arayan çalışma
şekilleri, insanı saygı duymaya ye-
terli kılıyor.
Tîyatronıın kııtsal kentinde ayin
Her dinin, her inancın bir kutsal mekânı vardır.
Tiyatroya gönül verenlerin 40 yıidır her yaz ziyaret
ettikleri kutsal kentin adı da Avignon. Tiyatro dini,
bambaşkabirdin.
Yaşanan her gün, bir basamağıdır ömrümüzün,
Ve, günler ertelenmeyecek kadar, önemlidir artık bugün.
bebektain
ufasu yok.
Büyuk yorumcu AHrtET KAYA ya
kaseamde okuduğu şurden dolayı.
saygıianmı sunanm.
Tekin Kîradağ
CIKTI
Plakcılarda MUZIK URETIM LTD STI
MEHMET BASUTÇU
AVİGNON — Güneşli bir yaz
akşamı. Saat altıya çeyrek var.
Çağdaş toplu taşımacüığın en ile-
ri teknik düzeyini simgeleyen
"TGV" (Tarian a Grande Vites-
se - Yüksek Hızlı Tren) Paris'ten
kalktı... Saatte 250 kilometre hız-
la yol aiıyor şimdi... Lyon'dan
sonra biraz yavaşlamak zorunda
kalacağız. Ancak 700 kilometrelik
yolculuğun sonundaki Avignon'a
vardığımızda saat dokuz buçuğu
biraz geçiyor olacak.
Az sonra, Jean-Pierre Vincent'-
in Papalar Sarayı'nda sahneledi-
ği, Moliere'in "Scgpinln Do-
laplan" adlı oyununu izleye-
ceğim... Bir bakıyorum, yanım-
daki genç yolcu da, dizlerinde ga-
zete ve dergilerin Avignon'a ayır-
dıklan özel eklerin kalın yığını,
şenliğin kitapçığını kanştınyor...
Bir yazıdan diğerine atlayıp duru-
yoruz. Avignon, ortak tutkumuz
olduğu için kırk yıllık dostlar gi-
bi tartışıyor, şakalaşıyoruz. Jero-
me Savary'nin Boulbon taşoca-
ğmda sahnelediği "Bir Yaz Gecesi
Rüyası"nı izlemeye gittiğini söy-
lüyor. Aylar önce ayırtmış yerini.
Yine de zor olmuş, istediği güne
bulamamış... Moliere ile Shakcs-
peart, bu yıün olay oyunlan...
Yol arkadaşımın yumuşak sesin-
de dinsel bir dinginlik, gözlerin-
de ise kutsal bir ışıltı ve sevecen-
lik var sanki. Yoksa bana mı öy-
le geliyor?
Evet, her dinin, her inancın bir
kutsal mekânı vardır. Tiyatroya
gönül bağlamış olanlann, özellik-
le de Fransızların, kırk yıldan bu
yana her yaz heyecanla ve saygıy-
la ziyaret ettikleri kutsal kentin
adı da Avignon...
Tiyatro tutkusunun, saplantısı-
nın yazısız emirlerinden biri de, iş-
te bu kutsal mekânı ziyaret etmek.
Hem yalnız bir kere yerine getiri-
lecek bir görev değil bu. özgür-
sünüz, istediğiniz yıl gidebilir, di-
lediğiniz kadar kalabilirsiniz. öy-
le, her illkenin vatandaşlan için
ayn bir kontenjan belirleyen fa-
lan da yok. Dünyanın dört bir ya-
nından gelenlere açık Avignon.
Kent renkli bir kalabalıkla dolup
taşıyor.
Gelelim o gece izlediğim ayi-
ne... Moliere'in kutsal kitaba ek-
lediği renkli sayfalar arasından se-
çilmiş olan "Scapin'in Dolapia-
n"na... Baş hatip "Scapin", ta-
nınmış Fransız sinema oyuncula-
rından Daniel Auteuil. Koroyu
yöneten ise Jean-Pierre Vincent...
Bazı edebiyat tarihçilerine göre
"Scapin'in Doılaplan" yazann
en kötü yapıtlarından biri. Oyun
ilk kez Paris'te, 1671'de, Molie-
re ölmeden iki yıl önce sahneien-
miş ve başarısızlıkla noktalanmış.
Giderek zayıflayan hasta Molie-
re yine başroldeymiş. Scapin'i yo-
mmlamış... Yazann ölümünden
sonra da sürmüş oyunun tartış-
ması. Boileau, bir yazısında iki sa-
tırla yerle bir etmiş "Scapin'in
DolaplarT'nı... Bugün, Moliere'-
in aslında iyi bir tiyatro oyuncu-
su, ama kötü bir tiyatro yazarı ol-
duğunu ve başanlı piyeslerini ken-
disinin yazmadığıru ileri süren
araştırmacılar bile var. Kuşkusuz,
üç yüzyıl sonra önemli olan, o
sayfaların ardındaki kalemin ger-
çek adından çok, içerdikleri insan
gerçeğiyle güldürü gücünün üç
yüz yıl boyunca tazeliğini, canh-
lığını ve dinamizmini koruyabil-
miş olmasında.
Kimdir Scapin? Delidolu, önü-
ne geleni aldatıp dolaplar çevir-
meyi seven kurnaz bir adamdır.
Napoli'de yaşar. Efendilerine her
tür hizmette kusur etmeyen, kıv-
rak zekâsıyla onlan zor durumlar-
dan kurtaran, bu arada da tatlı
tatlı kazıklayan bir uşaktır... As-
lında, topluma ve güçlülerin o
topluma zorla kabul ettirdikleri
düzene başkaldıran bir kişidir
Scapin. Sadece çıkar sağlamayı ve
zenginleri aldatarak para kazan-
mayı değil de, daha çok zalimle-
rin za>ıf noktalannı yakalayarak
onlarla alay etmeyi, canlarını ya-
kıp bir tür toplumsal ya da sınıf-
sal öç almayı seven hınzır bir in-
sandır Scapin. Bir tür anarşisttir
yani.
Jean-Paul Chambas'ın imzaia-
dığı dekor, müziğin çağYıştırdığı
Napoli gerçeğinin çatılanm can-
landırır. O yandan bu yana koşar
Scapin, o çatıdan kayar, bu mer-
divenden iner, şu kapıdan kaybo-
lur... öncesinsi sinsi dinler insan-
lan, sonra da yavas yavaş ikna
eder onlan. Çünkü Scapin hem
yaşadığı dünyanın gerçeklerini
çok iyi bilen bilgili bir insandır
hem de gözlemci bir yam vardır.
Nabza göre şerbet vermeyi çok iyi
bilir. Ve kurduğu tuzaklara çeker
kurbanlannı. Son söz onundur
hep...
Daniel Auteuil'ün, Scapin'in
kişiliğiyle buluşan ustalıklı oyu-
nundaki esin ve heyecan gücü, di-
ğer oyuncuların, özellikle de Ar-
gante rolündeki Jean-Paul Farre"-
nin duyarlı yorumuyla birleşince
başanlı bir Moliere/Jean-Pierre
Vincent işbirliği çıkmış ortaya.
Hoş ve anlamlı bir gece yaşıyoruz.
Evet, tiyatro dini bambaşka bir
din... Tapınaklara dek giren anar-
şistler alkış yağmuruna tutuluyor
burada.
Kutsal kitabın sayfalan ise dur-
madan çoğalıyor. Geçmiş unutul-
muyor, yadsınmıyor. Geleceğe ise
sevgiyle, hoşgörüyle kucak açılı-
yor.
TAŞOCAĞINDA SHAKESPEARE — William Mıakespeare'in "Bir Yaz Gecesi Röyası" adlı oyunu.
Avignon Festivali'nde Boulbon taşocagında sahneleniyor. Jerome Savary'nin yönettigi "Bir Yaz Ge-
cesi Rüyası", bu yaz Avignon'un en çarpıcı oyunlan arasında. (Fotoğraf: Georges M^ran)
Manuel
Fuig öldü
• MEXICO CITY (A«) —
Arjantinli ünlü roman
yazarı Manuel Puig'in
Meksika'nın Cueraavaca
kentinde öldüğü bildiriM.
Meksika televizyonunun
haberinde, ünlü yazann bir
süre önce safra kesesi
ameliyatı olduğu, ancak
operasyondan sonra ortaya
çıkan komplikasyonlar
yuzunden öldüğü belirtildi
Birçok romana imzasını
atmış olan ünlü yazar 58
yaşmdaydı. Senaryo da
yazan Manuel Puig'in
'örümcek Kadının
öpücüğü' adlı romam
beyazperdeye uyarlanmışü.
Picasso'ya
62.7 milyar
• LONDRA (ANKA) —
Picasso'nun 1901 yılında
yaptığı ve Paris'te luileries
Sarayj'nın havuzu
kenarında oynayan
çocukları betimlediği
tablosu, 23.5 milyon dolara
(62.7 milyar lira) satıldı.
Londra'daki ünlü müzayede
salonu Christie's'de yapılan
açık arttırmada Picasso'nun
tablosunu satın alan kişinin
Avnıpalı bir koleksiyoncu
olduğu belirtildi. Ancak adı
açıklanmadı.
Karpov yine
d
p
yendi
• Kültür Servisi —
Uluslararası Ustalar Satranç
TUrnuvası'nın üçüncü
turunda, Sovyet Anatoli
Karpov dünyanın en genç
satranç ustası 17 yaşındaki
Joel Lautier'yi 51 hamlede
yendi. Dünya sıralamasında
ikinci olan Karpov'u
üçüncü turda berabere
kalan Isveçli Ulf Andersson
ve Alman Matthias VVahls
izliyor.
Garipçe İsveç
radyosunda
• STOCKHOLM (AA) —
Yaşar Kemal'in aynı adh
öyküsünden
senaryolastınlan ve Türkiye
- Jsveç ortak yapımı olan
"Menekşe Koyu" fihninin
çekimlerinin yapıldığı
Garipçe köyünün
sakinleriyle yapılan röportaj
İsveç radyosunda
yayımlandı. Bir saat süren
röportajda, Garipçe köyü
erkekleri, basrolü Türkân
Şoray'la paylasan Isveçli
aktör Sven Wollter'in,
fümdeki balıkçı rolünü çok
iyi oynadığını belirtirken,
köyün kadınlan Wollter
için, "Amele parçası gibi
bir adam " dediler.
Kızdırmak'a
gözaltı
• Kaltür Servisi — Onceki
gün Gebze Festivali
kapsamında bir konser
veren Grup Kızılınnak,
emniyet yetkilileri
tarafından gözaltına alındı.
Konserin hemen ardından 4
saat süreyle gözaltında
tutulan topluluk üyelerine,
ilk kasetleri 'ölüme de
Tüili'ye adını veren aynı
adh parçada yer alan
birtakım sözler nedeniyle
gözaltına alındıklan
belirtildi. İLkay Akkaya,
luncay Akdoğan, Ismail
llknur, Birol Yıhnaz ve
Mürşit Has'tan oluşan
Grup Kızılınnak 27
temmuz cuma günü de
Izmit Fuan çerçevesinde
Açıkhava Tiyatrosu'nda
sahneye çıkacak.
'Kaç Baba
KaçT iptal
• ANTALYA (CamhuriTet)
— Haldun Dormen
Tiyatrosu'nun 21-22
temmuz tarihlerinde
Antalya'da sahneleyeceği
"Kaç Baba Kaç" adlı oyun,
ilan ve reklam giderleri
ödenmediği gerekçesiyle
Antal^ Belediyesi'nce iptal
edildi. 15 bin liraya satıîan
yaklaşık 3 bin biletin
karşılığı iade ediliyor. 21-22
temmuz günlerinde
Konyaalü Açıkhava
Tiyatrosu'nda sergilenecek
oyun için, organizetörlerin
belediye ile 2 milyon lira
karşılığında 2 günlüğüne
anlasma sağJadığını
söyleyen Belediye Park ve
Bahçeler Müdürlüğü
yetkilileri, "Şehir içine
tanıtım için asılan ilan ve
reklam panolan karşılığı
olan 2 milyonun
yatırılmasıru bekledik.
Ancak oyunun
oynanmasına 1 gün kala da
kimse gelip para yatırmadı
dediler.
BUGÜN
• Türk basınında kadın
Ergun Hiçyılmaz'ın
hazırladığj "Osmanlıdan
Bugüne Türk Basınında
Kadın" sergisi saat 13.00'te
Basın Müzesi'nde açıhyor.
14.00'te ise aynı yerde
"Türk Basınında Kadın"
paneli gerçekleşecek.