Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/6 DÎZİ-ROPORTAJ 24 TEMMUZ 1990
Çocuklar bağımsız düşünme yetisiniyitirmeden bir sorunu çeşitli açılardan incelemeye alıştırılmalıdır
Eleştirel bakışta 'tekdoğru' yok—2—
ZEHRA İPŞİROĞLU
Köktendinci çevreler naal kendi görüşleri-
ni benimsetmek için değişik yaş grubundaki
çocuklan belirleyen psikolojik etmenleri göz
önünde tutarak, çocuk ve gençlik yazınını araç
olarak kullanıyorlarsa, çağdaş eğitimin öne-
mine ve gerekliliğine inanan bizler de eleşti-
rel bakışı uyandırma ve çok yönlü düşünme
yetisini geliştirme doğrultusunda çocuklar için
yazılmış yayınlardan yararlanmak, çocuklan
eğitici, uyancı, aydınlatıcı kitaplan özenk se-
çerek onlara sunmak zorundayız.
Gerek ders kitabı kapsamı içinde kullanı-
labilecek gerek okul dışı okumalan için öne-
rilecek kitap seçirainde hangi ölçütlerden yo-
la çıkacağımızı somut olarak belirleyebilmek
için köktendinci çocuk yazınının benimsedi-
gi ölçutlerle bir kıyaslama yapmak istiyorum.
'Tek doğru; İslam' anlayışı
Köktendinci düşünceye göre tek bir doğru
vardır. lslami düşünceyi dile getiren her tür
otoriteye kayıtsız şartsız boyun eğme bu dü-
şüncenin temelini oluşturmaktadır. Bu bağ-
lamda Kuran'dakı ayetlerin güncelliği ve bu-
gün için geçerliliği savunulur. örneğin oyun
oynamanın tslamlıkta hoşgörülmemesinden
söz edilir, ancak yararlı oyunların geçerli ola-
bilecegi savunulur. Bu yararlı oyunlar ise şöyle
yorumlanmaktadır: "Çocuklann ileride yapı-
Jacak islere kıicükJiikten aJıştınlmalan. Kız-
lann bebekJerie oynamalan. ev işleri ve çocuk-
laria ilgili işlere kuçiikhikten itibaren temrin
yapdarak haarianmalan. Erfcek çocuklann ok
atması, yiizraesi, ala binmesi de askeriik tem-
rini olmaktadır.'C' Görülduğu gibi kızlan ya-
nnlann ev kadınlan, erkekleri ise askerleri ola-
rak daha küçük yaşta belirli rollere iten bir gö-
rüş savunularak din, ideolojik amaçlara alet
edilmektedir. Ayru şekilde az önce de belirt-
tiğimiz gibi özgüriük, yaratıcılık, akılcılık,
eleştirel düşünce vb. kavramlara hep ideolo-
jik doğrultuda belli anlamlar yüklenilmekte,
bu kavramiar tek yönlü bir biçimde aigılan-
maktadır.
Birçok dogru vardır
Eleştirel düşünceye göre tek doğru değil, bir-
çok doğru vardır. önemli olan; bağımsız dü-
şünme yetisini yitirmeden bir sorunu çesitli
açılardan inceleyerek kendi görüşünü geliştir-
me, aynı zamanda başkalannın görüşlerine de
saygı ve hoşgörüyle yaklaşmaktır. Eleştirel dü-
şünme her tür saplantıdan, bagımlılıktan, dog-
matizmden arınmış bir düşünmedir. Bu ba-
kımdan "Tek doğru benimkidir" diyen her tür
otoriter görüşe kuşkuyla yaklaşır.
Unlü Çek yazar ve politikaa Vaclav Havel,
kendi toplumunun yasadığı uzun ve baskılı dö-
nemin sonucu genellemelere, ideolojik deyiş-
lere, kahplaşmış laflara, insanın duygularını
hedef alan aldatıcı, tatlı sözlere, demagojiye
karşı bağışıklık kazandığını söyleyerek "söz-
lere duyulan kuşknnun olumsuz olanı önler-
ken, aşırı giivencenin felakellere yol
acabilecegine" değiniyor. Ve dilin, "karanhkta
pariayan bir ışık olabilecegi gibi ölümcül bir
ok oiabiteeegini; içenHği özgüriük duygusu ve
gerceklikle topiuma etkisi alüna aJabileceg gi-
bi aldabcılıgı ve fanatizmi Ue insanı hipootiz-
ma ederek ölümcül tehlikelere yol
açabilecegini'- söylüyor«s>.
Çocuk bir melektir
Köktendinci görüş, "Çocuk meleklerin ci-
simJenmiş bali, ilahi bir nmhtevadır"
(7
> gibi
tanımlamalarla gerçeklerden kopuk soyut bir
çocuk idealini savunur. Çocuk yazınını, "yal-
nız çocuklann degil büyüklerin de yülarca öa-
ce kaybetmiş olduklan bahtiysr dönyaya ye-
niden donuşleri" olarak değerlendırir<
8
>. Bu
bağlamda özellikle masaJların ve destanJarın
egitimdeki önemi vurgulanır: "Çocuklar ma-
sal ve destanı ysratan ilk insanlar gibi haya-
tın romantik faslını yaşıyortar. Bu altın çağ
ancak masalın. destanın olağanüstu pespem-
be nfuklarında kendini duyurabilir. O haide
ezeli örnek ancak masallarda, destanlarda oia-
büir. Tıpkı masallarda oldugu gibi iyüik, kah-
ramanlık, asalet bak; sık sık zafer kazanma-
lıdır, kotu devler masallann sonunda mutla-
ka öldüriilmeli, tiim engeller asılnıalıdır."'
9
),
"Kötiı yazılmış senıvenler mi çocugun rubu-
na zarar verir, yoksa daima iyinin kaiandıgı,
iyi kanjeşin prensJe evlendiği Keloglan masai-
lan mı?"(io); "Çocukta iyilik kötuluk. guzel-
lik çirkinUk gibi kavTamlar çok belirgindir. Bu
kavramiar çocuklar için mutlakür. Çocuk bir
KLÖktendinci düşünceye göre tek bir doğru
vardır. İslami düşünceyi dile getiren her türlü
otoriteye kayıtsız şartsız boyun eğme, bu
düşüncenin temelini oluşturmaktadır. Oyun
oynamanın İslamda hoşgörülmemesinden söz
edilir. Ancak yararlı oyunlara izin vardır. Bunlar
erkek çocukları asker yetiştirmeye dönüktür.
Edeştirel görüşe göre çocuk, tıpkı yetişkin bir
insân gibi çeşitli soruları olan karmaşık bir
varlıktır. Doğaüstü bir yaratık, bir melek değil,
kendi kişiliği olan bir insan, bir bireydir. Bu
görüş, kişilik gelişimine her şeyden çok önem
verdiğinden çocuğa gerçeklerin, kavrayabileceği
oranda söylenilmesinden yanadır.
tür «nperyalizmi olarak değerlendirilir.
"Türkçe öirenmeden yabana dil ögrenmeye;
kendi edebiyab nı tanımadan dünya edebiyat*
belgderini sunan ve büyttk bir tekel oluştı
ran ulkelerin edebiyatlannı okumaya, Dede-
korkut'u bilmeden, La Fontain'i tammaya"
karşı çıkuV
20
).
Bu tür görüşlerden birkaç örnek verelira:
"En iyi klasik, en iyi olmayan yerli eser ka-
dar kendi insanımıza yararlı olamaz. KcUtfir
yabanalasması denen hastabgı bize bu klasik
diye yurturulan yayınlar asılamaktadır"<
21
»;
"Biitün yazarianmız) bir iki çocuk kitabı yaz-
maya ikna edebilirsek, Batı'nın nihayet sınır-
h varhğının üsriine çıkmamız zor olmayacak-
br"(22); "Kahramanı bu kadar bol bir mille-
Ön çocuklan, başka dünyalann uydurma du-
rumlannı taklit etmemeli"
ı:31
; "Bab'yla Do-
ğu'yu ayıran kesin çizgi: Dogu'nun klasikle-
rinde engin bir tefekkıir manzumesi, Batı'da-
kinde ise şouru bulandıran kuru bir felsefe
vardır'ı-
41
; "Bab'daki klasik bollugu, eserle-
rin kiaslıgından çok, Bab'nın kendi küitiır un-
snriaruu başka ülkelere kabul ettirme ve böy-
lece üstünlük kurrna gayelerinde anyo-
f r a " '
! ! l
; "Batı kendi üstünliiğıiniı kabul et-
tirecek ki arkasından askerleri geldiğinde ya-
dırganmasın, direnmeyle karsılaşmasın"*
26
)
vb. Üstun din, ustun ırk, ustun kultur görü-
şünde öylesine ileri gidilir ki tiyatrodan örnek
verilerek, Batı'nın olsa olsa bize öykünebile-
ceği, ama onda bile başanlı olamayacağı sa-
vunulur.
"Çıkmaza giren Bab tiyatrosu, yenilik ve de-
ğisiklik peşindedir. Kuru bir teknik olarak bir
çıkmaza girmiştir, ruh aramaktadur... GeJenek-
sel Türk tiyatrosu. Bab tiyarro sanabnın. tek-
niginin aradığı yoldur. Ancak bu kaynagıu
milli ruh ve kabiliyf-rini Bab'nın atması. adapte
eünesi mümkün degildir. Belki taklit yolu bir
çare, bir geçiş, bir ümit olarak kullanılabi-
(27)
iDtNCt EĞtTtM — Ülkemizde yaygın olarak uygulanan dınci eğitim, çocuklan hoşgöriisiiz ve baskıcı bir sıstem içinde, korku ve saplantılarla eg.'tınektedir.
seyi iyilik ve kötülük olarak göriir. Ikisinin or-
tası yoktnr. tşle masal, çocuklano bu tarafı-
nı tatrain eder."<">
Eleştirel görüşe göre ise çocuk, tıpkı yetiş-
kin bir insan gibi çeşitli sorunlan olan kar-
maşık bir varlıktır. Doğaüstü bir yaratık, bir
melek değil, kendi kişiliği olan bir insan, bir
bireydir. Bu görüş, kişilik gelişimine her şey-
den çok önem verdiğinden, çocuğa gerçekle-
rin, kavrayabileceği oranda söylenilmesinden
yanadır. Yaşamı tozpembe göstererek her tür
aldatmacaya ve kandırmacaya karşıdır. Bu ne-
denle iyi-kötü ayrımını kesin çizgilerle savu-
nan masallardan çok, doğrudan çocuğun so-
runlan nı dile getiren uyancı ve dttşündurucü
çocuk yazınına ağırlık verir.
Batı'da özellikle masallarm çocuk üzerin-
de uyandırabileceği olumsuz etkenler üzerin-
de durularak, örneğin çocuklan gerçeklerden
uzaklastırmasL, edilgenliğe yönlendirmesi, tek
yönlü ve saplantılı düşünceler aşılaması vb.
konularda geniş çapta araştırmalar yapılmak-
tadır. Son yıllarda yazılan karşıl-masallar ya
da masal parodilerinin amacı, hem çocukta
düş gücünü gelistirerek gerçekçilik bilincini
uyanık tutmak hem de masallann yaratabıle-
ceği olumsuz etkileri hafıfletmektir. Yugoslav
asıllı çocuk yazan N'ecati Zekeriya, çağdaş ma-
salın önemine değinerek "Radyonun, TV'nin
hükum sürdüğii bir donemde, bilmera hangi
yiğit topuzuyla bir anda on bin kisiyi öldiir-
müs, dev viicuduyla bir orduyu durdurmuş vb.
masallar uydurmaıun" saçmalıgına deği-
nir.<
12
>
Köktendinci görüş, kitle iletişün araçlarına
da karşı çıkarak çocuklann kendilerini ilgilen-
dirmeyen konularda bilgi sahibi olup erken
büyümelerini eleştirir.(
|3
>. Çocuklan dış dün-
yadan korunması gereken zavallı yaratıklar
olarak görür. Oysa çocuklann fildişi kuleye
kapatıldıkları dönem çoktan aşılmıştır. Gü-
nümüzde çocuk uyanıktır, açıktır, gerçekler-
le sürekli iç içelik içindedir, kısaca etkındir.
Buna karşı çıkmak yaşamın üstesinden kendi
kendine gelemeyen, hep baskalarının yöneti-
mine gereksinim duyan gelişmemiş insanlar
yaratmak demektir ki amaçlanan da gerçek-
ten budur.
Köktendinci görüş her tür yeniliğe karşı çı-
karak, dar anlamda bir gelenekçiliği savunur.
"Var oluşumuzun kaynağı; gelenegin devamı,
keodimizin devamıdır. Gelenek, diinden çok
rann demektir"
114
»; "Kiiltüriin sürekli bir
oluşum olduğunu göz onünde tutmak zornn-
dayız. Geçmişi aktıiel bale getirerek devamh-
hk şuanı yaratmalıyız."'
1
'
1
gibi gelenekleri
mutlaklaştıran görüşlerin sürekli olarak gün-
deme getirildiğini göruyoruz. Bu bağlamda
destanlar için şöyle denilraektedir: "Destan-
lar, yalnız bizi gecmise götürüp. geleceğe yol-
lamakla kalmazlar; bizim dilimizi, inançlan-
mızı, geçmişimizi, gelecege ait bayallcriıııizi,
dileklerimizj tazdener; kahramanlanmızı tek-
rar hayata, bizim >'asadığıınız gunlere dondıi-
nirter hayata karsı, dosta, duşmana karşı bize
yeni güç kataıiar... Bu bir tılsımdır, doğum-
dur, yeniden geçmişte dogup bugünlere gel-
mektir." «
6
> Ya da "Şanlı raariyi istinal nok-
tası yaparak hamle gücü kazanmak, bir ham-
ledc çagı aşacak gücü toplaraaktan" söz edi-
lir.
Zamanın akışı durdurulamayacağına ya da
geriye döndürülemeyeceğine göre "yeniden do-
ğum, büyü, bbıro" gibi usdışı görüşlerle bu
tür bir gelenekçiliği savunma, iki kere ikinin
beş eııığını öne sürme kadar manıık dışjdır.
Köktendinci görüş kadını da çocuk gibi ken-
di kendine karar veremeyen, bağımlı bir var-
lık olarak değerlendirir. Bunu da tıpkı çocu-
ğun melek olarak görülmesi gibi kadını da yü-
celterek ona doğaüstü bazı özellikler tanıya-
rak gerçekleştirir. Böylece üstün bir varlık ola-
rak gördüğü kadını koruma adına onun öz-
gurluğünü elinden abr, onu bağımlı kılar. Ka-
dının Batı toplumlanndaki özgür konumunu
hep olumsuz göstererek kendi görüşlerini ka-
nıtlamaya çalışır. örneğin Ban toplumların-
da cinsel özgürlüğün kadını metaya dönüştür-
düğü düşüncesinden yola çıkarak, içgüzellik-
leri olan "iffetli tslami kadın" görüşünü sa-
vunur. "Kadın toplumun omurgası olmaktan
cıkıp eti haline geJmistir"<
18
» görüşüyle kadı-
nın örtünmesini, o üstün ve yüce kişiliğinin
korunması olarak değerlendirir. Ya da gene
Batı toplumlannda gerek anne gerek ev kadı-
nı gerek iş kadını olarak aşırı derecede sömü-
rülen ve ezilen kadına alternacif olarak "Ka-
dının yeri ailesidir" görüşünü öne surer ve ça-
lışan kadına karşı çıkar. Bu bağlamda sık sık
çalışan kadınlardaki ahlâk düşkünlüğünden,
kadının toplumda kullanılmasından, fuhusa
tesvikten vb. söz edilir.<
19
)
Eleştirel görüş ise mutlak özgurlükten ve
eşitlikten yanadır. Bu nedenle egitimde kız er-
kek ayrıcahğına hak tanımaz; kadını, erkek-
lerden korunraası gereken zayıf ve çaresiz bir
varlık olarak görmez. Kuşkusuz her özgürlü-
ğün olumsuz yanı da olabilir. Ne var ki yaşa-
mına istediği gibi yön vererek özgurlüğunü di-
lediğinde bıçimlendirmek ve yaşamak bireyin
en doğal hakkıdır.
Köktendinci görüş tek doğrunun kendi doğ-
rusu olduğuna inandığından, insanlan dost ve
düşman olarak ikiye ayırır. Kendi görüşlerin-
den olanlar dosttur, diğerleri ise yok edilme-
si gereken düşmandır. Bu nedenle üstün din,
üstün kültür gibi değerlendirmelerle Batı düş-
manlığını savunur, Bali Avrupa ülkelerinin
bugün yaşadıklan temel sorunlar, tüketim top-
lumunun yarattığı bunalımlar, insanlar arası
iletişim kopuklugu, yabancılaşma gibi sorun-
ları abartarak çarpıtarak tek yönlü bir biçim-
de sunar. Yabancı dil öğrenme ya da dünya
klasiklerinin dilimize kazandınlması ise kül-
DtP NOTLAR
(S) Doc. Ur. ibnUum Canao, bgiUm, Kubi O -
lişme ve Oyun: "İbni (İraer'in bildirdiğine
göre bir gun Hz. Peygamber arkadaşlann-
dao birini goremeyince "Faianca nrrede" di-
ye sorar. Oynamakta oldugu baberi >erilir.
"Oynn için yaratdmadık" diye memnuniyrt-
sizliğini izhar eder. Ok «tmakta oldugu soy-
lenir. Bunun üzerine Hz. Peygamber "Ok
atmak oyun degiMir, eğlendiklerinizin en
hayırlısı ok atmakar" buyunır. Bu hadiste
oyun reddedilmekle biıiikte muspel vc fay-
dalı bir maksada döniik ojunlann lecviz
edildiği gonilmektedir. Ok almada meşgu-
livel bir eğlencedir, ayıu zamanda askeri bir
temrindir_" Çocok Edebi)«b Yillıgı 1987,
IsUnbul. Gökyüzü YaMnlan. 1987, S. 254.
(6) Vadav Havel. Largo Desolato - Bunık £z-
gi, İstanbul, Can Yayınlan 1990, S. 8
(7) Muhsin llyas Subaşı, Çocuk Edebiyab Yıl-
üğı 1986, S. 386.
(8) Aynı yapıt, S. 386
(9) Ahmet Kabakh, Ronaatik Çağ, ayaı yapıt.
S. 228
(10) Prof. Dr. Hiisrev Hatemi, Bizde Çocuk ve
Çocuk Edebiyab, aynı yapıl, S. 69
(11) Dr. Necroenin Türinay, Çocuk, Masal ve Şür,
aynı yapıt, S. 235
(12) Necati Zekeriya, Yugoslavya'da Türkçe Ço-
cuk Edebiyab, aynı yapıt, 365.
(13) Ibrahim Sadri Eren, 1986'da Radyo ve Te-
hvizyoa Çocuk Programlan, aynı yapıt, S.
557
(14) Osman Oicay Yazra. Geknek, Çocuk w Ki-
tap, aym yapıt, S. 479.
(15) Beşir Ayvazoflu, Kaynaklardan Faydalan-
maya Dair, aynı yapıt, S. 243
(16) Orhan Şaik Gokyav, Destanlar Üzerine, ay-
nı yapıt, & 111
(17) Niyazi Birici De Çocuk Edebiyab Ürerine,
ayıu yapıt, S. 337
(18) M. Taiat Uzauyavlalı, Senatöriin Kın, S. 212
(19) Aynı yapıt
(20) Mustafa Ruhi, Şirin, Öncelikli Odaklano be-
lirlenmesi. Çocuk Edebiyau Yıllıgı 1986.
(20) Çocuk Edebiyab Yılügı 1986, S. 298
(21) Hasan KıyafeC 1986'da Çocuk Edebi>an, ay-
nı yapıt, S. 308
(22) Cahit Zarifoglu, Ulusal Edebiyat, aym ya-
pıt, S. 360
(23) 1986 Çocuk Edebiyab Yıllıgı.
(24) Niyazi Birici, aynı yapıt, & 339
(25) Niyazi Birici, aym yapıt, S. 438
(26) Aym yapıt, S. 338
(27) Ünver Oral, Gdeneksel Türk TiyatroM ve
Çocuklannuz, aynı yapıt, S. 198.
Dost-düşman gibi bir kutuplaşma tanıma-
yan eleştirel düşünce, sorunlan ve karşıtlıklan
görüp aynmsama yetisine sahiptir. Bu baJam-
dan her tür görüşle hesaplaşmaya hazırdır
Eleştirel görüşe göre tüm kültUrler ve dinle.
aym derecede önemlidir. Üstün kültür ya da
üstün din diye bir şey yoktur. Değişik din ve
görüste olanlann banş içinde bir arada yaşa-
malanna, birbirlerinin görüşlerine saygı gös-
terraelerine önem verir. Ve sınırlann giderek
silindiği bir çağda yaşadığınuzı göz önünde tu-
tarak, kültürler arası alışverişe öncelik tanır.
Amacı baskıdan ve saldırganlıktan uzak bir
dünya, özgürlüğe, insan haklarına ve eşith'ğe
dayanan banşcıl bir yaşamdır.
Sonuç: Dinin amaç degil,
araç olarak kullarulması
Köktendinci görüş, Islamın koşullarına uy-
gun yaşayarak dinimizi, geleneklerimizi koru-
ma, kadınlanmıza ve çocuklannuza sahip çık-
ma gerekçeleriyle bireye özgür yaşama hakkı
tammayan, yapay düşmanlar yaratarak bölü-
cülüğe yol açan totaliter bir yönetimi savun-
maktadır. Din burada sanıldığı gibi bir amaç
değil, araçtır. Nitekim bu görüşlerin dayan-
dığı ilkeieri ve ölçüüeri, Nazı dönemindeki öl-
çütlerle kıyasladığımızda, din ve kültür ayrı-
lıklanna karşın şaşırtıa benzerliklerle karşı-
laşırız. Bu akımlann son yıllarda giderek
önem kazanmasını, Atatürk devrimlerinin ye-
terince özümsenememiş olmasının ve eğitim
alanında yıllardır süregelen büyük boşlukla-
nn doğal bir uzantısı olarak değerlendirebili-
riz. Bu tür göriişleri savunan çocuk ve genç-
lik yayınlarım yok sayabiliriz, yadsıyabiliriz,
filmdeki öğretmen gibi yırtıp atabiliriz ya da
bu kitaplarla eleştirel açıdan bir hesaplaşma
yolunu secebiliriz. Böyle bir hesaplaşma, bi-
ze çocuk yazınının nasıl olmaması gerektiği-
ni somut olarak gösterdiğinden, çocuklannuza
onlann ufuklannı açacak, düşgücü ve düşüno*
yetilerini geliştirecek yeni seçenekler sunmâ
Tnızı kolaylaştıracaktır. Eleştirel yolun "Öri
Ozanlar Dernegfndeki ilerici öğretmenin seç-
tiği yoldan daha güç, daha çok çaba ve etkin-
Iik isteyen, ancak daha sağlıklı ve uzun süre-
de daha yapıcı sonuçlara yol açabilecek olan
bir yol olduğuna inanıyorum. Unutulmamall
ki özgürlük, eşitlik, insan hakları gibi görüş-
lerin bizde oldukça kısa bir geçmişi var; bun-
lan elde etmek ve korumak için yeterince ça-
ba harcamamışız, savaşım vermemişiz. Şim-
di çağın gerisine itilmek ve yok olrnak istemi-
yorsak, bu yolda dayanışma içinde el ele sa-
vaşmak zorundayız.
BÎTTf
SSK normal emekK maaşları(320 KATSAYIYA GÖRE VE225.000 TL.
SOSYAL YARDIMZAMMIİÇÎNDE)
10. DERECE 11. DERECE 12. DERECE
1. 2. 3.- «. 5. 6. 7. 8. 9. 10. II. 12. 1. Z. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. ' U. 1. 2. 3. ». 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12.
KADEItE KACBnE KADEHE KADEHE KADEHE KADENE KADEHE KADEHE KADDİE KADEHE KADENE KADEHE KADEHE KABEHE KACENE KADEME KADENE kA&EJIE KADENE kACEHE ULEHE UbtME MIıEKE UDEHE KADEHE kADENE KAOENE l A D E * KADENE KADENE KADEHE KADEKE KADEME KADEIC KADEJIE KADENE
GOSTERCE 8 2 0 • 825 830 83S 8*0 8*5 850 855 860 865 j7Q 875 GOSTEHGE 760 765 770 775 760 785 790 795 800 805 810 815 5OSTERSE7ÛO 705 710 715 720 725 730 735 7*0 7*5' 750 755
ATUK EHEKL1 EflEKLt EHEKLI ENEKLI BtEüli EHEKLI ENEKLI ENEKLI D1EKLI EMEKL1 £ N E K M ENEKL! AVL1K E N E K l l EHEKLI EHEKLİ E N E U . I EHEXLI EKEKLI EMEKL.I EHEI.LI Uiikii E H E U İ EHEKL1 EHEİ.L1 AVLİK EHEKL! EHEKLI EHEKL1 E H E k L l EMEKL1 EHEKLI ENEKL! E H O . 1 1 EKEKLI ENEKL! EHEKL! EHEKLI
OIANI A T L I S I A f t l G ! ATLIC1 ATL1Cİ A'ı'LICi A»L1C1 AYUGI ATLIÜ1 AÎLIfil ATLIGI ATLİGI ATLICI 0KAN1 ATLIGI AVLİJI ATLIfi A ı L U l AVulûl AVLISİ AVL1İİ ^ V L l û i » Y L i â : A V L . i : A ' L ; ; . ' *T..İ1 OkAHl A1US1 MLIGl AK1İI ATLISI AtlIGI ArMGt AYLiüf AfLIGI AYUICİ AYL1GI ATLIGI ATLIGİ
I 55
I 55
» 57
* 58
f 59
« 60
t 61
İ 62
* 63
* 6*
» 65
» £6
t 67
t 68
t 69
t 70
t 71
» 72
» 73 '
1 7*
t 75
% 76
* 77
I 78
t 79
1 80
1 81
% 82
I 83
i 84
t 8S
381800
381800
381800
361800
381800
382M0
38506*
387688
300312
392936
38S560
39818*
*00808
«03*32
406056
«98680
41130»
*13928
»16552
419176
»21800
«2**2*
*270*S
»2S672
«32296
«3*920
»375*4
M0168
««2792
4«5*16
«»80*0
381800
381800
381800
381800
381800
383400
3860*0
388680
391320
393960
39660C
3992*0
»01880
40*520
«07160
«09800
412**0
415080
«17720
420360
423000
«256*0
«28280
»30920
«J3560
43620C
«386*0
»«1*80
«*«12û
4*6760
4*3*00
381800
361800
381800
381800
381800
38*360
387016
389672
392328
39*98*
3976*0
«00296
«02952
405608
«0826*
«10920
413576
•16232
418888
•215*4
«2*200
«26856
«29512
«32168
«3«&.4
«37*80
440136
»»2792
445«40
«4Ö1J*
«50760
381300
381600
381800
381800
382648
365320
387992
390664
393336
396008
398680
»01352
«0*02*
406696
409368
«12040
«1*712
41738»
420056
»22728
*254Ûû
«28072
430744
«33*16
»360&
«38760
«4İ4J2
«»4104
446 " 6
«4İ..3
«5212./
381800
381800
381800
381800
363592
386280
388968
391656
39*3*4
397032
399720
»02*08
405096
•0778*
41Û472
«13160
«15648
418536
42122*
•239II
«26600
«29288
4İ1S76
»34664
437352
4400*0
442728
«434İ6
44Ö1Ü4
»S0'i2
«55«dO
381800
381800
381800
381632
384536
3572«0
5899««
3926*8
395352
398056
«00760
«C3«6*
«06168
«08872
411576
41*280
«16984
«19688
«22392
425096
.27800
«30504
433206
435912
436616
«•1320
«4«j24
«46728
44S432
•52136
•5«£4<}
3618ÛC
381800
381800
382760
385*80
388200
390920
3S36*0
396360
399080
«01800
«04520
4072*0
«09960
412680
415400
418120
•20840
»23560
«26280
«29C00
«31720
4Ö«««0
«37160
«39880
442600
«•5320
••8Û40
•50760
«5J«Ö0
456200
381800 .
381800 .
381800 .
363688 .
386424
»81800
181800
181864
6*616
«7366
369160 390120
391396 . 92872
394632 395624
397368 .
400lû« '
«028*0
»05576 4
«08312 '
«11048
»:378*
416520
4:9256
421992
42«728
«27*6*
430200
4J2936 •
435672
«3Ö406
441 U4
•43630
4*6616
•4âis:
«52068
•5*62*
»575=0
98376
01128
03830
06632
0938*
12136
tl*88S
I1764Û
20392
23l«*
25896
286*6
I3U00
IJ4İ52
3690«
39656
142*08
•46160
*«"912
>5066*
153*16
5öloâ
158320
381800
381800
382776
3855*4
368312
391-30
393348
396616
39938*
«02152
404920
«07688
«10*56
*1322*
«15992
418760
421528
«24296
»2706*
«29S32
«32600
«35368
«36(36
•*cao»
««3672
4*6440
4*9208
451&76
45«7«4
J57512
4Ö0260
381800
381800
363688
386472
389256
392040
39482»
397608
400392
»03176
405960
«08744
•11528
4U312
»17096
«19880
«2266*
425448
»28232
43U16
433800
•36564
»39366
»42152
4*4936
««7720
45050*
»53286
»56072
•53856
İ61640
381S00
381300
38*800
387400
390200
393000
395800
398600
«01400
«04200
«07000
«09600
«12600
«15400
«18200
«21000
423300
426600
429400 1
«32200 '
43S0OO
«37600 1
4*0600
4*3400
446200
•*9û00 1
451600
45«600 ı
457*00
«60200 i
463000 1
» 5
C
l 56
1 57
t 58
1 59
1 60
1 61
1 62
1 63
1 6»
1 65
i 66
1 67
l 68
l 69
l 70
1 71
72
1 73
7*
l 75
l 76
1 77
t 78
l 79
l 80
1 81
ı 82
33
8«
> 35
jclJJC
3£!8X
361600
381300
381800
381800
3818O0
381600
381800
381300
383080
385512;
3879»»
390376
392808
395240
397672
400104
«02536
407400
«09832
41226»
•1«696
«17128
«13560
»21992
1*24424
426356
.25288
431720
361SGC
3815İ0
361800
381800
381800
381800
381800
381800
381800
381300
34*120
386568
389016
39U64
393912
396360
39880S
«01256
»0370«
»06152
»08600
-11048
4İJ4&Î
«1S9««
«18392
4206*0
•23288
»25"36
»2ĞİC4
430632
»33060
33160*2
3815ÛC
381800
361SÛ0
381300
381600
381600
381800
381800
362696
38516u
38762*
390038
392552
395016
397«80
3993»*
«02*06
40*672
»0T336
4Û3300
4İ2264
41*726
«17192
«19656
«22120
•i»5â»
•;7Û«3
•29512
«31976
4J44«0
iöltOv
381500
581600
381800
381300
381800
361800
38160C
381800
383720
3ÖÖ20Ü
36366C
391160
3936«0
396120
398600
«oıcac
«03560
«06040
»08520
«11000
4l3*dO
4İ5960
•ld«40
420920
«23*00
*25âcO
«28360
*30«40
.33320
4j5öuu
•els^O
Î3İÖ00
361300
381300
361600
361800
381800
381300
382248
33*7*4
3672*0
335736
392232
39*728
39722»
399720
«02216
4Û»712
«07206
«0970*
•12200
414696
417192
419631:
422.1i.
42.650
«27176
«29672
».32163
»3*66«
•jTlbO
3Î1Ö00
361800
3Ö16O0
381300
381800
36l8uu
381800
383256
365766
36S26C
390792
39330*
395316
396326
«00640
«03352
•05864
«Û6376
«10886
«13*00
•1İ912
»18*2*
«20936
•2⻫3
«25960
42ö«72
•3C98» <
«334J6 <
«36006 •
»36520 •
iclSOı:
âcl&ûu
381800
381300
381800
)8l600
361500
381800
36426»
386792
369320
:Jlâ»6
39*376
39690*
3994J2
>019e0
»04*38
»07016
.095.-
»12072
>1«600
«1712a
19656
2216*
ı2»7l2
I2724&
•2S768
tfi296
»3482»
37352
J9980
3İ1S...C
İİ.İ0O
381800
381800
381800
381600
3£iaoo
382728
385272
36^816
390360
332904
395 »46
3S7S92
•00536
«03030
*0562t
MO8168
»lû~12
• 13256
«15800
4163««
420388
«23»32
«25376
.28520
»31064
«33608
«36152
»38696
«*12«ü
38130-:
561500
381800
331800
381800
381800
381800
383720
386260
383640
391400
393960
396520
399030
•016«0
«0*200
«06760
«09320
411860
»İ444Û
417000
»19560
422120
42.4C8&
«272*0
429600
•32360
«i.920
437*60
•40040
»42600
İİlİİ'j
301300
581800
331300
381800
381600
382138
38«712
387286
389864
392440
395016
397592
*00168
«027*4
«05320
«07896
»10*72
»130«8
41562»
416200
»20776
»23352
«25928
«2850*
«31080
433656
»36232
»38806
•4138*
«*396C
3c 1600
361300
381800
381800
3«I800
381800
383112
38570»
368296
390868
393480
396Û72
39E664
«01256
«03346
«06«*0
409032
411624
•l«21c
4İ6806
«19400
«21992
42458»
»27176
«29768
«32360
«3*952
«37
5««
«40136
»»2728
t«532C
3S16ÛC î
331600 1
381600 1
381800 1
361800 1
381600 1
38«0Se 1
386696 1
38930» 1
391912 1
394520 1
.367128 '
399736 1
«02344 1
404952
407560 )
»10166 1
»12776 «
«1538» I
«17992 1
420600
«23208 1
425816 !
«28«2« •
«31032
«33640 1
«36248
43S856 <
«4146» 1
4**072 *
»»6680 1
55
56
57
58
59
60
61
62
i 63
64
65
36
l 67
68
69
70
71
72
l 73
74
l 75
L 76
77
78
» 79
80
1 81
1 82
l 83
1 84
1 85
381800
381800
381800
381800
381800
381800
381800
381800
381800
361800
381800
361300
381800
381800
331800
331800
38«û»0
386280
388S20
390760
393OÛ0
395240
397*80
399720
«01960
•0*200
4064*0
408680
410920
413160
• 15*0-0
381800
381800
381600'
381800
381800
381300
381800
381800
381800
381300
381800
381800
381800
381300
361800
382320
385176
.387.32
389688
3919.4
39«20u
396*56
396712
«00966
«03224
«05460
»07736
«£3992
•122*8
4İ«50«
»167»0
381800
381800
361600
361800
381800
38180C
381800
381800
381600
361800
381300
381300
381800
381600
381800
38*0»0
386312
38858*
390656
393126
3â5*00
397672
39994»
«02216
404*66
406760
«09032
«1130«
«13576
*156«8
'«16120
381800
381800
381800
331800
361600
3618Û0
381800
381300
381800
381800
381800
381500
381800
381800
382872
385160
387««5
389736
39202*
39«312
396600
333336
»01176
403*6*
«05752
4Û3Û40
«10323
412615
.1.90.
.171*2
«19»60
361800
381800
381800
331300
381800
381800
381800
381300
381800
381300
381800
381600
381800
381800
38357c
386280
33856»
390888
393192
395.96
39"30ü
«001*ı
«02*û8
4Û4712
•07016
409320
«11624
»I2-S2S
«16232
«13536
•20Ö40
331800
381800
361800
581800
381800
381800
361800
361300
381300
331800
381800
381800
381800
362760
335060
387*00
389720
3920«0
39«3oû
396680
333000
«01320
«O36«O
«05960
«03260
«10600
«12920
»152«0
»17560
•13ÖÂ0
«222Ü0
361800
381800
381800
331300
381300
381300
331300
361800
381800
381600
381600
38160C
381800
383848
36616»
388520
3903S6
393192
395523
39786»
«00200
«02536
•û»872
»07208
«045•«
«1133u
•1*216
«le£52
*10686
»2122*
»23560
381800
361800
381300
331800
381800
361300
381800
381800
381800
381800
381800
381800
38258*
38*936
387288
369640
391992
39«3««
396696
399046
«01*00
«03752
«0610*
•08.56
«10808
«13160
•15512
•17364
420216
•22566
424920
361800
331300
381300
381800
381800
381300
381800
381800
381800
381800
381800
381300
383656
386024
386392
390760
393128
395 »96
39766.
•ÛC232
«02600
404966
•07336
.09704
412072
•İ444Ü
»16808
»19176
»215*«
423912
«26280
3S1S00
381300
381800
381800
381800
381800
381800
381800
381800
381800
381800
3823«»
384728
387112
383496
391830
39«26«
396648
399032
401415
«08800
•0613*
»08568
«10952
«13336
•15720
«13104
«20*86
«22672
«25256
•276*0
381800
381600
381800
381800
381800
381800
381800
381800
381800
381800
361800
363400
385800
388200
390600
393000
395*00
39
7
800
«OC200
«02600
405000
«07*00
»09800
•12200
»1*600
«17000
•19*00
421800
«2*200
«26600
«29000
381800
381800
381800
381800
381800
381800
381800
381800
381800
381800
3820«0
334*56
386872
389288
39170*
394120
396536
398952
401366
403784
»06200
»08616
411032
413448
«1586»
413280
»20696
»23112
425528
427944
430360