05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/6 DÎZİ-ROPORTAJ 24 TEMMUZ 1990 Çocuklar bağımsız düşünme yetisiniyitirmeden bir sorunu çeşitli açılardan incelemeye alıştırılmalıdır Eleştirel bakışta 'tekdoğru' yok—2— ZEHRA İPŞİROĞLU Köktendinci çevreler naal kendi görüşleri- ni benimsetmek için değişik yaş grubundaki çocuklan belirleyen psikolojik etmenleri göz önünde tutarak, çocuk ve gençlik yazınını araç olarak kullanıyorlarsa, çağdaş eğitimin öne- mine ve gerekliliğine inanan bizler de eleşti- rel bakışı uyandırma ve çok yönlü düşünme yetisini geliştirme doğrultusunda çocuklar için yazılmış yayınlardan yararlanmak, çocuklan eğitici, uyancı, aydınlatıcı kitaplan özenk se- çerek onlara sunmak zorundayız. Gerek ders kitabı kapsamı içinde kullanı- labilecek gerek okul dışı okumalan için öne- rilecek kitap seçirainde hangi ölçütlerden yo- la çıkacağımızı somut olarak belirleyebilmek için köktendinci çocuk yazınının benimsedi- gi ölçutlerle bir kıyaslama yapmak istiyorum. 'Tek doğru; İslam' anlayışı Köktendinci düşünceye göre tek bir doğru vardır. lslami düşünceyi dile getiren her tür otoriteye kayıtsız şartsız boyun eğme bu dü- şüncenin temelini oluşturmaktadır. Bu bağ- lamda Kuran'dakı ayetlerin güncelliği ve bu- gün için geçerliliği savunulur. örneğin oyun oynamanın tslamlıkta hoşgörülmemesinden söz edilir, ancak yararlı oyunların geçerli ola- bilecegi savunulur. Bu yararlı oyunlar ise şöyle yorumlanmaktadır: "Çocuklann ileride yapı- Jacak islere kıicükJiikten aJıştınlmalan. Kız- lann bebekJerie oynamalan. ev işleri ve çocuk- laria ilgili işlere kuçiikhikten itibaren temrin yapdarak haarianmalan. Erfcek çocuklann ok atması, yiizraesi, ala binmesi de askeriik tem- rini olmaktadır.'C' Görülduğu gibi kızlan ya- nnlann ev kadınlan, erkekleri ise askerleri ola- rak daha küçük yaşta belirli rollere iten bir gö- rüş savunularak din, ideolojik amaçlara alet edilmektedir. Ayru şekilde az önce de belirt- tiğimiz gibi özgüriük, yaratıcılık, akılcılık, eleştirel düşünce vb. kavramlara hep ideolo- jik doğrultuda belli anlamlar yüklenilmekte, bu kavramiar tek yönlü bir biçimde aigılan- maktadır. Birçok dogru vardır Eleştirel düşünceye göre tek doğru değil, bir- çok doğru vardır. önemli olan; bağımsız dü- şünme yetisini yitirmeden bir sorunu çesitli açılardan inceleyerek kendi görüşünü geliştir- me, aynı zamanda başkalannın görüşlerine de saygı ve hoşgörüyle yaklaşmaktır. Eleştirel dü- şünme her tür saplantıdan, bagımlılıktan, dog- matizmden arınmış bir düşünmedir. Bu ba- kımdan "Tek doğru benimkidir" diyen her tür otoriter görüşe kuşkuyla yaklaşır. Unlü Çek yazar ve politikaa Vaclav Havel, kendi toplumunun yasadığı uzun ve baskılı dö- nemin sonucu genellemelere, ideolojik deyiş- lere, kahplaşmış laflara, insanın duygularını hedef alan aldatıcı, tatlı sözlere, demagojiye karşı bağışıklık kazandığını söyleyerek "söz- lere duyulan kuşknnun olumsuz olanı önler- ken, aşırı giivencenin felakellere yol acabilecegine" değiniyor. Ve dilin, "karanhkta pariayan bir ışık olabilecegi gibi ölümcül bir ok oiabiteeegini; içenHği özgüriük duygusu ve gerceklikle topiuma etkisi alüna aJabileceg gi- bi aldabcılıgı ve fanatizmi Ue insanı hipootiz- ma ederek ölümcül tehlikelere yol açabilecegini'- söylüyor«s>. Çocuk bir melektir Köktendinci görüş, "Çocuk meleklerin ci- simJenmiş bali, ilahi bir nmhtevadır" (7 > gibi tanımlamalarla gerçeklerden kopuk soyut bir çocuk idealini savunur. Çocuk yazınını, "yal- nız çocuklann degil büyüklerin de yülarca öa- ce kaybetmiş olduklan bahtiysr dönyaya ye- niden donuşleri" olarak değerlendırir< 8 >. Bu bağlamda özellikle masaJların ve destanJarın egitimdeki önemi vurgulanır: "Çocuklar ma- sal ve destanı ysratan ilk insanlar gibi haya- tın romantik faslını yaşıyortar. Bu altın çağ ancak masalın. destanın olağanüstu pespem- be nfuklarında kendini duyurabilir. O haide ezeli örnek ancak masallarda, destanlarda oia- büir. Tıpkı masallarda oldugu gibi iyüik, kah- ramanlık, asalet bak; sık sık zafer kazanma- lıdır, kotu devler masallann sonunda mutla- ka öldüriilmeli, tiim engeller asılnıalıdır."' 9 ), "Kötiı yazılmış senıvenler mi çocugun rubu- na zarar verir, yoksa daima iyinin kaiandıgı, iyi kanjeşin prensJe evlendiği Keloglan masai- lan mı?"(io); "Çocukta iyilik kötuluk. guzel- lik çirkinUk gibi kavTamlar çok belirgindir. Bu kavramiar çocuklar için mutlakür. Çocuk bir KLÖktendinci düşünceye göre tek bir doğru vardır. İslami düşünceyi dile getiren her türlü otoriteye kayıtsız şartsız boyun eğme, bu düşüncenin temelini oluşturmaktadır. Oyun oynamanın İslamda hoşgörülmemesinden söz edilir. Ancak yararlı oyunlara izin vardır. Bunlar erkek çocukları asker yetiştirmeye dönüktür. Edeştirel görüşe göre çocuk, tıpkı yetişkin bir insân gibi çeşitli soruları olan karmaşık bir varlıktır. Doğaüstü bir yaratık, bir melek değil, kendi kişiliği olan bir insan, bir bireydir. Bu görüş, kişilik gelişimine her şeyden çok önem verdiğinden çocuğa gerçeklerin, kavrayabileceği oranda söylenilmesinden yanadır. tür «nperyalizmi olarak değerlendirilir. "Türkçe öirenmeden yabana dil ögrenmeye; kendi edebiyab nı tanımadan dünya edebiyat* belgderini sunan ve büyttk bir tekel oluştı ran ulkelerin edebiyatlannı okumaya, Dede- korkut'u bilmeden, La Fontain'i tammaya" karşı çıkuV 20 ). Bu tür görüşlerden birkaç örnek verelira: "En iyi klasik, en iyi olmayan yerli eser ka- dar kendi insanımıza yararlı olamaz. KcUtfir yabanalasması denen hastabgı bize bu klasik diye yurturulan yayınlar asılamaktadır"< 21 »; "Biitün yazarianmız) bir iki çocuk kitabı yaz- maya ikna edebilirsek, Batı'nın nihayet sınır- h varhğının üsriine çıkmamız zor olmayacak- br"(22); "Kahramanı bu kadar bol bir mille- Ön çocuklan, başka dünyalann uydurma du- rumlannı taklit etmemeli" ı:31 ; "Bab'yla Do- ğu'yu ayıran kesin çizgi: Dogu'nun klasikle- rinde engin bir tefekkıir manzumesi, Batı'da- kinde ise şouru bulandıran kuru bir felsefe vardır'ı- 41 ; "Bab'daki klasik bollugu, eserle- rin kiaslıgından çok, Bab'nın kendi küitiır un- snriaruu başka ülkelere kabul ettirme ve böy- lece üstünlük kurrna gayelerinde anyo- f r a " ' ! ! l ; "Batı kendi üstünliiğıiniı kabul et- tirecek ki arkasından askerleri geldiğinde ya- dırganmasın, direnmeyle karsılaşmasın"* 26 ) vb. Üstun din, ustun ırk, ustun kultur görü- şünde öylesine ileri gidilir ki tiyatrodan örnek verilerek, Batı'nın olsa olsa bize öykünebile- ceği, ama onda bile başanlı olamayacağı sa- vunulur. "Çıkmaza giren Bab tiyatrosu, yenilik ve de- ğisiklik peşindedir. Kuru bir teknik olarak bir çıkmaza girmiştir, ruh aramaktadur... GeJenek- sel Türk tiyatrosu. Bab tiyarro sanabnın. tek- niginin aradığı yoldur. Ancak bu kaynagıu milli ruh ve kabiliyf-rini Bab'nın atması. adapte eünesi mümkün degildir. Belki taklit yolu bir çare, bir geçiş, bir ümit olarak kullanılabi- (27) iDtNCt EĞtTtM — Ülkemizde yaygın olarak uygulanan dınci eğitim, çocuklan hoşgöriisiiz ve baskıcı bir sıstem içinde, korku ve saplantılarla eg.'tınektedir. seyi iyilik ve kötülük olarak göriir. Ikisinin or- tası yoktnr. tşle masal, çocuklano bu tarafı- nı tatrain eder."<"> Eleştirel görüşe göre ise çocuk, tıpkı yetiş- kin bir insan gibi çeşitli sorunlan olan kar- maşık bir varlıktır. Doğaüstü bir yaratık, bir melek değil, kendi kişiliği olan bir insan, bir bireydir. Bu görüş, kişilik gelişimine her şey- den çok önem verdiğinden, çocuğa gerçekle- rin, kavrayabileceği oranda söylenilmesinden yanadır. Yaşamı tozpembe göstererek her tür aldatmacaya ve kandırmacaya karşıdır. Bu ne- denle iyi-kötü ayrımını kesin çizgilerle savu- nan masallardan çok, doğrudan çocuğun so- runlan nı dile getiren uyancı ve dttşündurucü çocuk yazınına ağırlık verir. Batı'da özellikle masallarm çocuk üzerin- de uyandırabileceği olumsuz etkenler üzerin- de durularak, örneğin çocuklan gerçeklerden uzaklastırmasL, edilgenliğe yönlendirmesi, tek yönlü ve saplantılı düşünceler aşılaması vb. konularda geniş çapta araştırmalar yapılmak- tadır. Son yıllarda yazılan karşıl-masallar ya da masal parodilerinin amacı, hem çocukta düş gücünü gelistirerek gerçekçilik bilincini uyanık tutmak hem de masallann yaratabıle- ceği olumsuz etkileri hafıfletmektir. Yugoslav asıllı çocuk yazan N'ecati Zekeriya, çağdaş ma- salın önemine değinerek "Radyonun, TV'nin hükum sürdüğii bir donemde, bilmera hangi yiğit topuzuyla bir anda on bin kisiyi öldiir- müs, dev viicuduyla bir orduyu durdurmuş vb. masallar uydurmaıun" saçmalıgına deği- nir.< 12 > Köktendinci görüş, kitle iletişün araçlarına da karşı çıkarak çocuklann kendilerini ilgilen- dirmeyen konularda bilgi sahibi olup erken büyümelerini eleştirir.( |3 >. Çocuklan dış dün- yadan korunması gereken zavallı yaratıklar olarak görür. Oysa çocuklann fildişi kuleye kapatıldıkları dönem çoktan aşılmıştır. Gü- nümüzde çocuk uyanıktır, açıktır, gerçekler- le sürekli iç içelik içindedir, kısaca etkındir. Buna karşı çıkmak yaşamın üstesinden kendi kendine gelemeyen, hep baskalarının yöneti- mine gereksinim duyan gelişmemiş insanlar yaratmak demektir ki amaçlanan da gerçek- ten budur. Köktendinci görüş her tür yeniliğe karşı çı- karak, dar anlamda bir gelenekçiliği savunur. "Var oluşumuzun kaynağı; gelenegin devamı, keodimizin devamıdır. Gelenek, diinden çok rann demektir" 114 »; "Kiiltüriin sürekli bir oluşum olduğunu göz onünde tutmak zornn- dayız. Geçmişi aktıiel bale getirerek devamh- hk şuanı yaratmalıyız."' 1 ' 1 gibi gelenekleri mutlaklaştıran görüşlerin sürekli olarak gün- deme getirildiğini göruyoruz. Bu bağlamda destanlar için şöyle denilraektedir: "Destan- lar, yalnız bizi gecmise götürüp. geleceğe yol- lamakla kalmazlar; bizim dilimizi, inançlan- mızı, geçmişimizi, gelecege ait bayallcriıııizi, dileklerimizj tazdener; kahramanlanmızı tek- rar hayata, bizim >'asadığıınız gunlere dondıi- nirter hayata karsı, dosta, duşmana karşı bize yeni güç kataıiar... Bu bir tılsımdır, doğum- dur, yeniden geçmişte dogup bugünlere gel- mektir." « 6 > Ya da "Şanlı raariyi istinal nok- tası yaparak hamle gücü kazanmak, bir ham- ledc çagı aşacak gücü toplaraaktan" söz edi- lir. Zamanın akışı durdurulamayacağına ya da geriye döndürülemeyeceğine göre "yeniden do- ğum, büyü, bbıro" gibi usdışı görüşlerle bu tür bir gelenekçiliği savunma, iki kere ikinin beş eııığını öne sürme kadar manıık dışjdır. Köktendinci görüş kadını da çocuk gibi ken- di kendine karar veremeyen, bağımlı bir var- lık olarak değerlendirir. Bunu da tıpkı çocu- ğun melek olarak görülmesi gibi kadını da yü- celterek ona doğaüstü bazı özellikler tanıya- rak gerçekleştirir. Böylece üstün bir varlık ola- rak gördüğü kadını koruma adına onun öz- gurluğünü elinden abr, onu bağımlı kılar. Ka- dının Batı toplumlanndaki özgür konumunu hep olumsuz göstererek kendi görüşlerini ka- nıtlamaya çalışır. örneğin Ban toplumların- da cinsel özgürlüğün kadını metaya dönüştür- düğü düşüncesinden yola çıkarak, içgüzellik- leri olan "iffetli tslami kadın" görüşünü sa- vunur. "Kadın toplumun omurgası olmaktan cıkıp eti haline geJmistir"< 18 » görüşüyle kadı- nın örtünmesini, o üstün ve yüce kişiliğinin korunması olarak değerlendirir. Ya da gene Batı toplumlannda gerek anne gerek ev kadı- nı gerek iş kadını olarak aşırı derecede sömü- rülen ve ezilen kadına alternacif olarak "Ka- dının yeri ailesidir" görüşünü öne surer ve ça- lışan kadına karşı çıkar. Bu bağlamda sık sık çalışan kadınlardaki ahlâk düşkünlüğünden, kadının toplumda kullanılmasından, fuhusa tesvikten vb. söz edilir.< 19 ) Eleştirel görüş ise mutlak özgurlükten ve eşitlikten yanadır. Bu nedenle egitimde kız er- kek ayrıcahğına hak tanımaz; kadını, erkek- lerden korunraası gereken zayıf ve çaresiz bir varlık olarak görmez. Kuşkusuz her özgürlü- ğün olumsuz yanı da olabilir. Ne var ki yaşa- mına istediği gibi yön vererek özgurlüğunü di- lediğinde bıçimlendirmek ve yaşamak bireyin en doğal hakkıdır. Köktendinci görüş tek doğrunun kendi doğ- rusu olduğuna inandığından, insanlan dost ve düşman olarak ikiye ayırır. Kendi görüşlerin- den olanlar dosttur, diğerleri ise yok edilme- si gereken düşmandır. Bu nedenle üstün din, üstün kültür gibi değerlendirmelerle Batı düş- manlığını savunur, Bali Avrupa ülkelerinin bugün yaşadıklan temel sorunlar, tüketim top- lumunun yarattığı bunalımlar, insanlar arası iletişim kopuklugu, yabancılaşma gibi sorun- ları abartarak çarpıtarak tek yönlü bir biçim- de sunar. Yabancı dil öğrenme ya da dünya klasiklerinin dilimize kazandınlması ise kül- DtP NOTLAR (S) Doc. Ur. ibnUum Canao, bgiUm, Kubi O - lişme ve Oyun: "İbni (İraer'in bildirdiğine göre bir gun Hz. Peygamber arkadaşlann- dao birini goremeyince "Faianca nrrede" di- ye sorar. Oynamakta oldugu baberi >erilir. "Oynn için yaratdmadık" diye memnuniyrt- sizliğini izhar eder. Ok «tmakta oldugu soy- lenir. Bunun üzerine Hz. Peygamber "Ok atmak oyun degiMir, eğlendiklerinizin en hayırlısı ok atmakar" buyunır. Bu hadiste oyun reddedilmekle biıiikte muspel vc fay- dalı bir maksada döniik ojunlann lecviz edildiği gonilmektedir. Ok almada meşgu- livel bir eğlencedir, ayıu zamanda askeri bir temrindir_" Çocok Edebi)«b Yillıgı 1987, IsUnbul. Gökyüzü YaMnlan. 1987, S. 254. (6) Vadav Havel. Largo Desolato - Bunık £z- gi, İstanbul, Can Yayınlan 1990, S. 8 (7) Muhsin llyas Subaşı, Çocuk Edebiyab Yıl- üğı 1986, S. 386. (8) Aynı yapıt, S. 386 (9) Ahmet Kabakh, Ronaatik Çağ, ayaı yapıt. S. 228 (10) Prof. Dr. Hiisrev Hatemi, Bizde Çocuk ve Çocuk Edebiyab, aynı yapıl, S. 69 (11) Dr. Necroenin Türinay, Çocuk, Masal ve Şür, aynı yapıt, S. 235 (12) Necati Zekeriya, Yugoslavya'da Türkçe Ço- cuk Edebiyab, aynı yapıt, 365. (13) Ibrahim Sadri Eren, 1986'da Radyo ve Te- hvizyoa Çocuk Programlan, aynı yapıt, S. 557 (14) Osman Oicay Yazra. Geknek, Çocuk w Ki- tap, aym yapıt, S. 479. (15) Beşir Ayvazoflu, Kaynaklardan Faydalan- maya Dair, aynı yapıt, S. 243 (16) Orhan Şaik Gokyav, Destanlar Üzerine, ay- nı yapıt, & 111 (17) Niyazi Birici De Çocuk Edebiyab Ürerine, ayıu yapıt, S. 337 (18) M. Taiat Uzauyavlalı, Senatöriin Kın, S. 212 (19) Aynı yapıt (20) Mustafa Ruhi, Şirin, Öncelikli Odaklano be- lirlenmesi. Çocuk Edebiyau Yıllıgı 1986. (20) Çocuk Edebiyab Yılügı 1986, S. 298 (21) Hasan KıyafeC 1986'da Çocuk Edebi>an, ay- nı yapıt, S. 308 (22) Cahit Zarifoglu, Ulusal Edebiyat, aym ya- pıt, S. 360 (23) 1986 Çocuk Edebiyab Yıllıgı. (24) Niyazi Birici, aynı yapıt, & 339 (25) Niyazi Birici, aym yapıt, S. 438 (26) Aym yapıt, S. 338 (27) Ünver Oral, Gdeneksel Türk TiyatroM ve Çocuklannuz, aynı yapıt, S. 198. Dost-düşman gibi bir kutuplaşma tanıma- yan eleştirel düşünce, sorunlan ve karşıtlıklan görüp aynmsama yetisine sahiptir. Bu baJam- dan her tür görüşle hesaplaşmaya hazırdır Eleştirel görüşe göre tüm kültUrler ve dinle. aym derecede önemlidir. Üstün kültür ya da üstün din diye bir şey yoktur. Değişik din ve görüste olanlann banş içinde bir arada yaşa- malanna, birbirlerinin görüşlerine saygı gös- terraelerine önem verir. Ve sınırlann giderek silindiği bir çağda yaşadığınuzı göz önünde tu- tarak, kültürler arası alışverişe öncelik tanır. Amacı baskıdan ve saldırganlıktan uzak bir dünya, özgürlüğe, insan haklarına ve eşith'ğe dayanan banşcıl bir yaşamdır. Sonuç: Dinin amaç degil, araç olarak kullarulması Köktendinci görüş, Islamın koşullarına uy- gun yaşayarak dinimizi, geleneklerimizi koru- ma, kadınlanmıza ve çocuklannuza sahip çık- ma gerekçeleriyle bireye özgür yaşama hakkı tammayan, yapay düşmanlar yaratarak bölü- cülüğe yol açan totaliter bir yönetimi savun- maktadır. Din burada sanıldığı gibi bir amaç değil, araçtır. Nitekim bu görüşlerin dayan- dığı ilkeieri ve ölçüüeri, Nazı dönemindeki öl- çütlerle kıyasladığımızda, din ve kültür ayrı- lıklanna karşın şaşırtıa benzerliklerle karşı- laşırız. Bu akımlann son yıllarda giderek önem kazanmasını, Atatürk devrimlerinin ye- terince özümsenememiş olmasının ve eğitim alanında yıllardır süregelen büyük boşlukla- nn doğal bir uzantısı olarak değerlendirebili- riz. Bu tür göriişleri savunan çocuk ve genç- lik yayınlarım yok sayabiliriz, yadsıyabiliriz, filmdeki öğretmen gibi yırtıp atabiliriz ya da bu kitaplarla eleştirel açıdan bir hesaplaşma yolunu secebiliriz. Böyle bir hesaplaşma, bi- ze çocuk yazınının nasıl olmaması gerektiği- ni somut olarak gösterdiğinden, çocuklannuza onlann ufuklannı açacak, düşgücü ve düşüno* yetilerini geliştirecek yeni seçenekler sunmâ Tnızı kolaylaştıracaktır. Eleştirel yolun "Öri Ozanlar Dernegfndeki ilerici öğretmenin seç- tiği yoldan daha güç, daha çok çaba ve etkin- Iik isteyen, ancak daha sağlıklı ve uzun süre- de daha yapıcı sonuçlara yol açabilecek olan bir yol olduğuna inanıyorum. Unutulmamall ki özgürlük, eşitlik, insan hakları gibi görüş- lerin bizde oldukça kısa bir geçmişi var; bun- lan elde etmek ve korumak için yeterince ça- ba harcamamışız, savaşım vermemişiz. Şim- di çağın gerisine itilmek ve yok olrnak istemi- yorsak, bu yolda dayanışma içinde el ele sa- vaşmak zorundayız. BÎTTf SSK normal emekK maaşları(320 KATSAYIYA GÖRE VE225.000 TL. SOSYAL YARDIMZAMMIİÇÎNDE) 10. DERECE 11. DERECE 12. DERECE 1. 2. 3.- «. 5. 6. 7. 8. 9. 10. II. 12. 1. Z. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. ' U. 1. 2. 3. ». 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. KADEItE KACBnE KADEHE KADEHE KADEHE KADENE KADEHE KADEHE KADDİE KADEHE KADENE KADEHE KADEHE KABEHE KACENE KADEME KADENE kA&EJIE KADENE kACEHE ULEHE UbtME MIıEKE UDEHE KADEHE kADENE KAOENE l A D E * KADENE KADENE KADEHE KADEKE KADEME KADEIC KADEJIE KADENE GOSTERCE 8 2 0 • 825 830 83S 8*0 8*5 850 855 860 865 j7Q 875 GOSTEHGE 760 765 770 775 760 785 790 795 800 805 810 815 5OSTERSE7ÛO 705 710 715 720 725 730 735 7*0 7*5' 750 755 ATUK EHEKL1 EflEKLt EHEKLI ENEKLI BtEüli EHEKLI ENEKLI ENEKLI D1EKLI EMEKL1 £ N E K M ENEKL! AVL1K E N E K l l EHEKLI EHEKLİ E N E U . I EHEXLI EKEKLI EMEKL.I EHEI.LI Uiikii E H E U İ EHEKL1 EHEİ.L1 AVLİK EHEKL! EHEKLI EHEKL1 E H E k L l EMEKL1 EHEKLI ENEKL! E H O . 1 1 EKEKLI ENEKL! EHEKL! EHEKLI OIANI A T L I S I A f t l G ! ATLIC1 ATL1Cİ A'ı'LICi A»L1C1 AYUGI ATLIÜ1 AÎLIfil ATLIGI ATLİGI ATLICI 0KAN1 ATLIGI AVLİJI ATLIfi A ı L U l AVulûl AVLISİ AVL1İİ ^ V L l û i » Y L i â : A V L . i : A ' L ; ; . ' *T..İ1 OkAHl A1US1 MLIGl AK1İI ATLISI AtlIGI ArMGt AYLiüf AfLIGI AYUICİ AYL1GI ATLIGI ATLIGİ I 55 I 55 » 57 * 58 f 59 « 60 t 61 İ 62 * 63 * 6* » 65 » £6 t 67 t 68 t 69 t 70 t 71 » 72 » 73 ' 1 7* t 75 % 76 * 77 I 78 t 79 1 80 1 81 % 82 I 83 i 84 t 8S 381800 381800 381800 361800 381800 382M0 38506* 387688 300312 392936 38S560 39818* *00808 «03*32 406056 «98680 41130» *13928 »16552 419176 »21800 «2**2* *270*S »2S672 «32296 «3*920 »375*4 M0168 ««2792 4«5*16 «»80*0 381800 381800 381800 381800 381800 383400 3860*0 388680 391320 393960 39660C 3992*0 »01880 40*520 «07160 «09800 412**0 415080 «17720 420360 423000 «256*0 «28280 »30920 «J3560 43620C «386*0 »«1*80 «*«12û 4*6760 4*3*00 381800 361800 381800 381800 381800 38*360 387016 389672 392328 39*98* 3976*0 «00296 «02952 405608 «0826* «10920 413576 •16232 418888 •215*4 «2*200 «26856 «29512 «32168 «3«&.4 «37*80 440136 »»2792 445«40 «4Ö1J* «50760 381300 381600 381800 381800 382648 365320 387992 390664 393336 396008 398680 »01352 «0*02* 406696 409368 «12040 «1*712 41738» 420056 »22728 *254Ûû «28072 430744 «33*16 »360& «38760 «4İ4J2 «»4104 446 " 6 «4İ..3 «5212./ 381800 381800 381800 381800 363592 386280 388968 391656 39*3*4 397032 399720 »02*08 405096 •0778* 41Û472 «13160 «15648 418536 42122* •239II «26600 «29288 4İ1S76 »34664 437352 4400*0 442728 «434İ6 44Ö1Ü4 »S0'i2 «55«dO 381800 381800 381800 381632 384536 3572«0 5899«« 3926*8 395352 398056 «00760 «C3«6* «06168 «08872 411576 41*280 «16984 «19688 «22392 425096 .27800 «30504 433206 435912 436616 «•1320 «4«j24 «46728 44S432 •52136 •5«£4<} 3618ÛC 381800 381800 382760 385*80 388200 390920 3S36*0 396360 399080 «01800 «04520 4072*0 «09960 412680 415400 418120 •20840 »23560 «26280 «29C00 «31720 4Ö«««0 «37160 «39880 442600 «•5320 ••8Û40 •50760 «5J«Ö0 456200 381800 . 381800 . 381800 . 363688 . 386424 »81800 181800 181864 6*616 «7366 369160 390120 391396 . 92872 394632 395624 397368 . 400lû« ' «028*0 »05576 4 «08312 ' «11048 »:378* 416520 4:9256 421992 42«728 «27*6* 430200 4J2936 • 435672 «3Ö406 441 U4 •43630 4*6616 •4âis: «52068 •5*62* »575=0 98376 01128 03830 06632 0938* 12136 tl*88S I1764Û 20392 23l«* 25896 286*6 I3U00 IJ4İ52 3690« 39656 142*08 •46160 *«"912 >5066* 153*16 5öloâ 158320 381800 381800 382776 3855*4 368312 391-30 393348 396616 39938* «02152 404920 «07688 «10*56 *1322* «15992 418760 421528 «24296 »2706* «29S32 «32600 «35368 «36(36 •*cao» ««3672 4*6440 4*9208 451&76 45«7«4 J57512 4Ö0260 381800 381800 363688 386472 389256 392040 39482» 397608 400392 »03176 405960 «08744 •11528 4U312 »17096 «19880 «2266* 425448 »28232 43U16 433800 •36564 »39366 »42152 4*4936 ««7720 45050* »53286 »56072 •53856 İ61640 381S00 381300 38*800 387400 390200 393000 395800 398600 «01400 «04200 «07000 «09600 «12600 «15400 «18200 «21000 423300 426600 429400 1 «32200 ' 43S0OO «37600 1 4*0600 4*3400 446200 •*9û00 1 451600 45«600 ı 457*00 «60200 i 463000 1 » 5 C l 56 1 57 t 58 1 59 1 60 1 61 1 62 1 63 1 6» 1 65 i 66 1 67 l 68 l 69 l 70 1 71 72 1 73 7* l 75 l 76 1 77 t 78 l 79 l 80 1 81 ı 82 33 8« > 35 jclJJC 3£!8X 361600 381300 381800 381800 3818O0 381600 381800 381300 383080 385512; 3879»» 390376 392808 395240 397672 400104 «02536 407400 «09832 41226» •1«696 «17128 «13560 »21992 1*24424 426356 .25288 431720 361SGC 3815İ0 361800 381800 381800 381800 381800 381800 381800 381300 34*120 386568 389016 39U64 393912 396360 39880S «01256 »0370« »06152 »08600 -11048 4İJ4&Î «1S9«« «18392 4206*0 •23288 »25"36 »2ĞİC4 430632 »33060 33160*2 3815ÛC 381800 361SÛ0 381300 381600 381600 381800 381800 362696 38516u 38762* 390038 392552 395016 397«80 3993»* «02*06 40*672 »0T336 4Û3300 4İ2264 41*726 «17192 «19656 «22120 •i»5â» •;7Û«3 •29512 «31976 4J44«0 iöltOv 381500 581600 381800 381300 381800 361800 38160C 381800 383720 3ÖÖ20Ü 36366C 391160 3936«0 396120 398600 «oıcac «03560 «06040 »08520 «11000 4l3*dO 4İ5960 •ld«40 420920 «23*00 *25âcO «28360 *30«40 .33320 4j5öuu •els^O Î3İÖ00 361300 381300 361600 361800 381800 381300 382248 33*7*4 3672*0 335736 392232 39*728 39722» 399720 «02216 4Û»712 «07206 «0970* •12200 414696 417192 419631: 422.1i. 42.650 «27176 «29672 ».32163 »3*66« •jTlbO 3Î1Ö00 361800 3Ö16O0 381300 381800 36l8uu 381800 383256 365766 36S26C 390792 39330* 395316 396326 «00640 «03352 •05864 «Û6376 «10886 «13*00 •1İ912 »18*2* «20936 •2⻫3 «25960 42ö«72 •3C98» < «334J6 < «36006 • »36520 • iclSOı: âcl&ûu 381800 381300 381800 )8l600 361500 381800 36426» 386792 369320 :Jlâ»6 39*376 39690* 3994J2 >019e0 »04*38 »07016 .095.- »12072 >1«600 «1712a 19656 2216* ı2»7l2 I2724& •2S768 tfi296 »3482» 37352 J9980 3İ1S...C İİ.İ0O 381800 381800 381800 381600 3£iaoo 382728 385272 36^816 390360 332904 395 »46 3S7S92 •00536 «03030 *0562t MO8168 »lû~12 • 13256 «15800 4163«« 420388 «23»32 «25376 .28520 »31064 «33608 «36152 »38696 «*12«ü 38130-: 561500 381800 331800 381800 381800 381800 383720 386260 383640 391400 393960 396520 399030 •016«0 «0*200 «06760 «09320 411860 »İ444Û 417000 »19560 422120 42.4C8& «272*0 429600 •32360 «i.920 437*60 •40040 »42600 İİlİİ'j 301300 581800 331300 381800 381600 382138 38«712 387286 389864 392440 395016 397592 *00168 «027*4 «05320 «07896 »10*72 »130«8 41562» 416200 »20776 »23352 «25928 «2850* «31080 433656 »36232 »38806 •4138* «*396C 3c 1600 361300 381800 381800 3«I800 381800 383112 38570» 368296 390868 393480 396Û72 39E664 «01256 «03346 «06«*0 409032 411624 •l«21c 4İ6806 «19400 «21992 42458» »27176 «29768 «32360 «3*952 «37 5«« «40136 »»2728 t«532C 3S16ÛC î 331600 1 381600 1 381800 1 361800 1 381600 1 38«0Se 1 386696 1 38930» 1 391912 1 394520 1 .367128 ' 399736 1 «02344 1 404952 407560 ) »10166 1 »12776 « «1538» I «17992 1 420600 «23208 1 425816 ! «28«2« • «31032 «33640 1 «36248 43S856 < «4146» 1 4**072 * »»6680 1 55 56 57 58 59 60 61 62 i 63 64 65 36 l 67 68 69 70 71 72 l 73 74 l 75 L 76 77 78 » 79 80 1 81 1 82 l 83 1 84 1 85 381800 381800 381800 381800 381800 381800 381800 381800 381800 361800 381800 361300 381800 381800 331800 331800 38«û»0 386280 388S20 390760 393OÛ0 395240 397*80 399720 «01960 •0*200 4064*0 408680 410920 413160 • 15*0-0 381800 381800 381600' 381800 381800 381300 381800 381800 381800 381300 381800 381800 381800 381300 361800 382320 385176 .387.32 389688 3919.4 39«20u 396*56 396712 «00966 «03224 «05460 »07736 «£3992 •122*8 4İ«50« »167»0 381800 381800 361600 361800 381800 38180C 381800 381800 381600 361800 381300 381300 381800 381600 381800 38*0»0 386312 38858* 390656 393126 3â5*00 397672 39994» «02216 404*66 406760 «09032 «1130« «13576 *156«8 '«16120 381800 381800 381800 331800 361600 3618Û0 381800 381300 381800 381800 381800 381500 381800 381800 382872 385160 387««5 389736 39202* 39«312 396600 333336 »01176 403*6* «05752 4Û3Û40 «10323 412615 .1.90. .171*2 «19»60 361800 381800 381800 331300 381800 381800 381800 381300 381800 381300 381800 381600 381800 381800 38357c 386280 33856» 390888 393192 395.96 39"30ü «001*ı «02*û8 4Û4712 •07016 409320 «11624 »I2-S2S «16232 «13536 •20Ö40 331800 381800 361800 581800 381800 381800 361800 361300 381300 331800 381800 381800 381800 362760 335060 387*00 389720 3920«0 39«3oû 396680 333000 «01320 «O36«O «05960 «03260 «10600 «12920 »152«0 »17560 •13ÖÂ0 «222Ü0 361800 381800 381800 331300 381300 381300 331300 361800 381800 381600 381600 38160C 381800 383848 36616» 388520 3903S6 393192 395523 39786» «00200 «02536 •û»872 »07208 «045•« «1133u •1*216 «le£52 *10686 »2122* »23560 381800 361800 381300 331800 381800 361300 381800 381800 381800 381800 381800 381800 38258* 38*936 387288 369640 391992 39«3«« 396696 399046 «01*00 «03752 «0610* •08.56 «10808 «13160 •15512 •17364 420216 •22566 424920 361800 331300 381300 381800 381800 381300 381800 381800 381800 381800 381800 381300 383656 386024 386392 390760 393128 395 »96 39766. •ÛC232 «02600 404966 •07336 .09704 412072 •İ444Ü »16808 »19176 »215*« 423912 «26280 3S1S00 381300 381800 381800 381800 381800 381800 381800 381800 381800 381800 3823«» 384728 387112 383496 391830 39«26« 396648 399032 401415 «08800 •0613* »08568 «10952 «13336 •15720 «13104 «20*86 «22672 «25256 •276*0 381800 381600 381800 381800 381800 381800 381800 381800 381800 381800 361800 363400 385800 388200 390600 393000 395*00 39 7 800 «OC200 «02600 405000 «07*00 »09800 •12200 »1*600 «17000 •19*00 421800 «2*200 «26600 «29000 381800 381800 381800 381800 381800 381800 381800 381800 381800 381800 3820«0 334*56 386872 389288 39170* 394120 396536 398952 401366 403784 »06200 »08616 411032 413448 «1586» 413280 »20696 »23112 425528 427944 430360
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle