25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 TEMMUZ 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Kırgızistan'da 4 ölti daha • MOSKOVA (AA) — Sovyetler Birliği'nin Kırgızistan Cumhuriyeti'nin güneyinde, yanm milyon Ozbek'in yaşadığı Oş bolgesindeki çatışmalann devam ettiği ve son 24 saat içinde dört kişinin daha hayatını kaybettiği açıklandı. TASS, Oş ve Uzgen kentleriyle çevredeki yerleşim merkezlerinde, •pogrom' ve kundaklama eylemlerinin devam ettiğini ve her iki kentte de sokaklarda nrhlı araçlann devriye gezdiğini, helikopterlerin sürekli olaıak devriye uçuşu yaptıklarını duyurdu. Hizbullah'tan Arafat'a rest • BEYRUT (AA) — Lübnan'da faaliyet gösteren Suriye yanlısı Şii EMEL milisleri ile tran yanlısı Hizbullah militanları arasında son 48 saat içinde meydana gelen çatışmalarda 22 kişi öldü, 67 kişi yaralandı. HizbuUah örgütü, Filistin Kurtuluş örgütü lideri Yaser Arafat'ın, çatışma bölgesine Filistinlileri göndermesine karşı olduklannı belirtti. Hizbullah, Arafat'ın niyetinin Filistin sorununa Güney Lübnan'ı kanştırmak olduğunu bildirdi. Hizbullah, çatışma bölgesinde bulunan Filistinli militanlara ateş açılacağını duyurdu. MesketTtirkleri geliyor « ANKARA (AA) — 500 Jolayında Mesket (Ahıska) Türkünün Türkiye'ye getirilmesi konusunun, Bakanlar Kurulu toplantısında ele aiınacağı bildirildi. Dışişleri Bakanhğı Sözcüsü Murat Sungar, dün düzenlenen basın toplantısında bir soruyu yanıtlarken, 500 civannda Mesket Türkünün Türkiye getirilmesi için genel bir ilke mutabakatının bulunduğunu söyledi. Bakanlar Kurulu toplantısında konunun ele alınacağını belirten Sungar, bunun, Türkiye'nin, Türkiye dışındaki Türklere olan ilgisini gösteren bir jest olduğunu kaydetti. Sungar, 5 bin Mesket Türkünün getirtileceği yolundaki haberleri değerlendirirken, "5 bin rakamı tavandır. Biziın bakanlığımmn bilgisi 500 civannda olacağıdır. Bu rakama da pek sembolik denemez. 500 önetnli bir rakamdır" dedi. İdama protesto 1 ^ STOCKHOLM (AA) — • /eç Dışişleri Bakanhğı, «Isveç uyruklu bir kişinin, Israil adına casusluk yaptığı gerekçesiyle geçen hafta Bağdat'ta idam edihnesiyle ilgili olarak başkent Stockholm'deki Irak Maslahatgüzan'm bakanhğa çağırarak bir protesto mektubu verdi. Irak asıllı îsveç vatandaşı Celil Mehdi El Neamy (45), Israil adma casusluk yapmak suçundan hüküm giymiş, 9 ay hapiste kaldıktan sonra 11 temmuzda Bağdat'ta idam edilmişti. Hükümet yabancı elçiliklere sığınanların yurtdışına çıkmasına izin vermiyor Küba'da iltiea bunakmıDevlet Başkanı Fidel Castro, "anti-sosyal unsurların", isteyen herhangi bir Avrupa ülkesine gidebileceğini belirterek, "Bu, yabancı ülke büyükelçiliklerinden iltiea talep edilerek gerçekleşemez" dedi. ttalya ve Ispanya büyükelçiliklerine 8 Kübalı sığındı. Dış Habcrier Servisi — Küba, başkent Havana'daki Avrupa üyeleri büyükelçiliklerine sığınan Kübalılann buralarda "sonsuza" dek kalacaklannı açıkladı. Küba Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Avrupa ülkeleri bu- vükelçiliklerine sıgınan kişiler il- gili kükiimetlcrin Havana'daki siireklf misafîrieri oiacakür" den- di. "Anti-sosyal unsuriann" iste- yen herhangi bir Avrupa ülkesi- ne gönderileceğini açıklayan Kü- ba Devlet Başkam Fidel Castro, "Bu, yabancı ülke büyükelçilik- lerinden iltiea taJep edilerek gerçekleşemez" dedi. Ispanya hükümeti, Havana'da- ki büyükelçiliğini korumak ama- cıyla dön kişilik özel operasyon ekibi gönderdiğini açıkladı. ttal- ya yetkilileri ise elçiliklerinde bu- lunan dört Kübalının serbest bı- rakılmalan durumunda Küba yö- netiminin kötü davranmayacağı- na dair güvence vermesini istedi. tspanya radyosu, hükümetin elçi- liklerinde çadır kuran üç Kübalı- nın güvenliğinin sağlanmasına bü- yük Onem verdiklerini duyurdu. Ancak Küba Komünist Partisi Merkez Komitesi Sekreteri Cartos Aldana, iltiea talebinde bulunan Kubalılara ülkeden çıkış izni ve- rilmeyeceğini yineledi. Onceki gün iltiea talep eden Kubalılara yenileri katıldı. Dört KübaJı Havana'daki Italyan Bü- yükelçiliği'nin damına çıkarak si- yasi iltiea talebinde bulundu. ttal- yan Büyükelçiliği'nin polis tara- fından kontrol aJtına alındığı, bü- yükelçinin de yurtdışında bulun- dugu bildirildi. Dön kişilik bir Kübalı ailenin de Ispanya Büyü- kelciliği'ne giderek vize alma için başvuruda bulundukları bildiril- di. Ancak yetkililerle görüştükten sonra geçerli pasaportlan olan ai- le bireylerinin binadan çıktıkları kaydedildi. Çekoslovakya Dışişleri Bakan Yardımcısı Vojtech Wagner, mül- teci krizi ile ilgili olarak öncçki gün Havana'ya gitti. Çekoslovak müsteşar Jan Do- FİLİPtNLER Sarsıntılar sürüyor Dış Haberfcr Servisi — Filipin- ler'de pazartesi günü meydana ge- len depremin ardından kurtarma çaiışmaian sürerken dün ülkenin kuzeyinde iki yeni sarsıntı daha kaydedildi. ABD Jeolojik Araştır- malar Enstitüsü'nün ölçümlerine göre 6.3 ve 5.8 şiddetindeki dep- remlerde yeni can kaybının mey- dana gelmediği sanılıyor. Filipin- ler Sivil Savunma Dairesi, dün bir açıklama yaparak pazartesi günü meydana gelen 7.7 şiddetindeki depremde ölenlerin sayısının 279 olduğunu duyurdu. Yetkililer, depremde yaklaşık 700 kişinin de yaralandığinı, ancak enkaz altın- da henüz pek çok kişinin bulun- duğunu açıkladılar. Başkent Ma- nila'nın kuzeyindeki Cabanatuan ve Bauigo yerleşim merkezlerinde- ki kurtarma çaJışmalan, ABD ekiplerinin yardımlanyla sürdürü- lüyor. Dün bölgeye ulaşan 20 ki- şilik ABD'li kurtarma ekibinin ya- nı sıra Japonya da Filipinler'e bir saglık ekibi ile 180.000 dolar tu- tannda yardım malzemesi gönder- di. Kanada, Tayland, lsviçre ve Güney Kore de bölgeye yardım yollayacaklannı açıklamışlardı. Depremde ölenlerin saytsa 279'a ytikseldi. Enkaz altında daha çok sayıda kişi bulundugu açıklandı. CEZAYÎR NOTLARI mok'un evinde bulunan beş Kü- balı ile ilgili ne gibi önlem alına- cağına dair bir gelişme olraadığı kaydedildi. Büyükelçiiiğin Küba- lüann diplomatik korunma talep- lerini reddcttikleri bildirildi. Cast- ro, hiçbir Avrupa ülkesi ile mül- teci anlaşması yapmadıklannı, bu nedenle Kubalılara sığınma hak- kı tanınamayacağmı Ueri sürüyor. »Küba'nın Çekoslovakya ile dip- lomatik ilişkilerinin en alt düze- ye indiği, ticari ilişkilerinin de son birkaç haftadır durma düzeyine ulaştığı kaydedildi. Çekoslovak- ya, 1959 devriminden sonra Kü- ba ile diplomatik ilişki kuran ilk ülkeydi. Toplantı ertelendi BM,Kıbns raporunu göıüşemedi NEW YORK (Cumhnriyet) — Birleşmiş Milletler Güvenlik Kon- seyi'nin dün yapılması beklenen Kıbrıs'la ilgili topiantısı ertelendi. Genel SekreterPerezdeCuellar'ın son Kıbns raporunu görüşmek ve "hareket planına" destek vermek amacıyla bir açıklama yapmak için toplanacağı bildirilen Güvenlik Konseyi, açıklama metni üzerinde anlaşma sağlanamadığından top- lantıyıerteledi. Önceki gün, BM Kıbns Rum da- imi delegesi Mavromatis, Güvenlik Konseyi Başkam'na Dışişleri Ba- kam Yakavou'nun bir mektubunu iletti. Yakavoumektubunda, Ma- raş'tanT.C.askerlerininçekilmesi ve yerine Kıbns Türk askerlerinin getirilmesi yolundaki Turk tarafı- nın girişimlerinden sözetti ve "Ma- raş'ta statiiko değişikligine"-dik- kat çekerek, Güvenlik Konse>i'nin yapacağı açıklamaya bu gelişme- nin de eklenmesini istedi. Bu gelişme üzerine Turk tarafı, diplomatik kanallardan Güvenlik Konseyi BaşkanhğVna, eğer açık- lama metnınde böyle bir değişiklik olursa, metne Kıbns Rum kesimi- nin AT başvurusunun da eklenme- sini istediğini iletti. İslamcılarmmotoru,işsizgençlik SABETAY VAROL CEZAYtR — 12 haziran yerel seçim yenilgisinden sonra tek parti FLN'nin (Ulusal Kurtuluş Cephe- si) daha önce atadıgı şimdiki ya- sama meclisinin uzun süre yaşa- mını sürdürmesi çok güç. Cunı- hurbaşkam Şadli Bencedid'in "şimdilik erken seçime gilmeyi düşünmedigini" açıklamasına karşm, Cezayir'de herkes, önü- müzdeki 6-7 ay içinde milletveki- li secimi bekliyor. Yerel seçimler- de seçmenin üçte ikisini kendine çekmeyi başardığına göre lslam- cı Selamet Cephesi bu seçimin de doğal favorisi. Bu cephe, yasal olarak sadece bir buçuk yıldan beri var. Ancak örgütü oluşturan militan grupla- nn faaliyetleri en azından 10 yıl geriye gidiyor. Bu 10 yıllık süre içinde camileri üs edinen dinciler, FLN iktidarina karşı uyanan şid- detli muhalefeti mükemmel bi- çimde kendilerine kanalize etmiş- ler. Bunun için iki koidan çalış- mışlar: 1) Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin rüşvet ve suiistimal iktidan oldu- ğunu, yöneticilerinin devlet işlerini bir kenara bırakarak zevk ve sa- fahata daldıklannı söylemek sure- tiyle gelenekçi çevreleri yanlanna çekmişler. Kırsal kesimdeki yerel aşiretler ile kasaba ve kentlerdeki esnaf, bu yoldan büyük oranda ts- lamcı Selamet Cephesi'ne (FtS) kaymış, örneğin ülkedeki kuyum- cu ve mücevhercilerin yüzde 90'ının FtS'e destek verdiği kesin olara biliniyor. 2) Bundan da önemüsi üçte ikisi otuz yaşının altında ve büyük bo- lümü işsiz güçsüz genç kent yok- sullan, kitleler halinde FlS'e ak- mış. Bu olguyu açıklamak için 28 yüdır devam eden güdümlü Ceza- yir ekonomisinin mutlak iflasım saptamak yeterli. Günün herhangi bir saatinde caddelerde, sokaklar- Cezayir kenti kıvnla kıvrıla uzanan sahili takip ederek büyü- müş bir kent. Merkezden itibaren köşe başlarmda üçlü dörtlü grup- lar oluşturan bazılan uzun beyaz entari giymiş, hemen hemen hep- si sakallı bu gençlere yanaşmak hiç zor değil. Sokakta gözümüze kestirdiği- miz küçük bir grupla bir bahane uydurarak ve Fransızca konuşma- ya koyulduk. Bir kez, yoğun bir dinsel doku- ya bürünmüş sınırlı politik söylev ufak bir saldırganlık işareti gor- mediğhnizi de bu arada ekleyelim. — FtS iktidara gelince diğer partilere de izin verecek mi? — Şu kadannı söyleyeyim ki ts- lam banş demektir. FLN Islamı gerçekten uygularsa sorun bizim için hallolur. Hemen mücadeleyi bırakırız. — İşsiz olduğunuz için FtS'i desteklediğiniz iddia ediliyor. — Olur mu, bir kez tslama inanmışız. Bundan dönüş yok. — An' Belhac, halifeliği yeniden Sokaklarda onlu on beşli gruplar halinde sakallı, beyaz entari giymiş gençler, kendi aralarında ülkenin geleceğini konuşuyorlar. Hemen hemen hepsi işsiz olan bu gençler, Islamcı Selamet Cephesi lideri Madani'nin konuşmalannı ezberlemişler. Tek istekleri, FtS'in vereceği direktifleri yerine getirmek. da binlerce işsiz gence rastlamak momkün. Cezayir, dünyamn en hızb nüfus artışı olan ülkderinden biri. Devlet kontrolündeki inşaat sektörünün, petrol ve doğalgaz ge- lirlerinin dört yıl önce yan yanya düşmesiyle birlikte gençlerin ço- ğu işsiz kalmış. Siyasi ve aydın çevrelerde dur- madan sozü edilen ve tslama yük- selişin başlıca kaynağı olduğu belirtüen işsiz gençleri, gözümüzle göreliın, kendileriyle bizzat konu- şalun istedik. dışında başka konularda konuş- manın mümkün olmadığını he- men fark ettik. tkincisi, FtS Ude- ri Şeyh Abbasi Madani ve ateşli vaaz Ali Belhac'ın konuşma ve açıklamalan aynen ezberlenmiş, gençlerin bilgi dereceleri bir yana bırakıhrsa aşağı yukan tüm sonı- lara hep aynı yarutlaı veriliyor. Konuşma başladıktan birkaç da- kika sonra sohbeti dinleyenlerin sayısı hızla artmaya başladı. Ha- fif yollu kendilerini tahrik edecek sorular yöneltmemize rağmen en kuracağını açıkladı. Fransız gaze- telerinden okudum. Sizce halife- lik nedir? — Hangi gazeteden okudunuz. Fransız gazeteleri yalan yazıyor. — Yalan yazsalar da onu uy- durmalan için hiçbir neden yok? — Halife Müslümanlara yol göstermek üzere var olacak. — Emeviler'de, Abbasiler*de ve Osmanlılar'da olduğu gibi baba- dan oğula mı geçecek? — Sizin dediğiniz halife değil sultan. — Ama Osmanlı devleti bildi- ğiniz gibi Cezayir'e de hükümeti., Osmanlı sultam Cezayir Miislü- manlarımn da halifesi değil miy- di? — Kira, Kemal Atatürk mü? — Hayır. Ben babadan oğula geçen halifeleri kastediyorum. — Onlar İslamdan sapma. Biz ilk dört halifeden bahsediyoruz. Gerçek tslam sadece 4 halife dev- rinde vardı. Sonra saptınldj. Bu sohbeti, daha da uzatabili- riz. FİS içinde sert çekirdek bir de daha ılımh, daha hoşgörülü sem- patizan kitlesi olduğu söyleniyor. Görüştüklerimiz, sert çekirdeğe mi mensup, yoksa ılımh mı, kes- tirmek mümkün değil. Ne var ki bu genç işsizler ordusunun genel anlamda politikadan nefret ettiği FlS'in iktidar olacagı günü baş- kalanmn Mesih beklemesi gibi bekledikleri ve verilecek tttm di- rektifleri yerine getirmeye hazır ol- duğu apaçık. Nitekim, erken se- çime gitmeyi reddettigi takdirde Cumhurbaşkam Şadli Bencedid'i sokak yoluyla zorlamaya hazır- landıkları tahmin ediliyor. Ve ik- tidar bu hazırlıklardan çok kor- kuyor. Yarnu l¥rfer olabülr? POLinKADA SORIINLAR ERGUNBALCI . . .Almanya Dönemi Başkan Gorbaçov'un birteşik Almanya'nın NATD'ya üye olma- sını kabul ettiğine ilişkin tarihi açıklaması ile Avrupa'da "Alman- ya dönemi" başladı. Doğu ve Batı Almanya soğuk savaş sırasında NATO ve Varşo- va Paktı'nın ön hattını oluşturan, silahlı güçleri, dünyamn en mo- dern orduları arasında yer a)an iki ülke idi. Askeri stratejiler bü- yük ölçüde bu iki ülkeye dayanıyordu. İki ülkede hâlâ yüz bin- lerce ABO ve Sovyet askeri ile yüzlerce nükleer başlık bulunu- yor. Gorbaçov, bu yapıyı temellerinden yıktı. Bundan böyle NA- TO'nun sınırları Polonya'ya dayanacak, Doğu Avrupa ve Varşo- va Paktı'nın en güçlü, en modern ordusu olan Demokratik Al- man ordusu dağılacak, Doğu Almanya'daki 360 bin Sovyet askeri birkaç yıl içinde bu ülkeyi terk edecektir. Başka bir deyişle Var- şova Paktı artık fiilen ortadan kalkmıştır. Sovyet birlikleri Çekos- lovakya ve Polonya'dan da çekilmekte olduklarından birkaç yıl içinde Doğu Avrupa'da Sovyet askeri kalmayacaktır. Peki bu olgu NATO'yu nasıl etkileyecek? Görünüşe göre NATO parlak bir zafer kazanmıştır. Varşova Pak- tı ortadan kalkarken NATO bünyesine birteşik Almanya'yı da ala- rak büsbütün güçlenmiştir. Ama unutmamalı ki NATO ile Varşo- va Paktı, ancak birbirlerinin varlıkları ile yaşamlarını sürdürebi- len örgütlerdir. Biri olmazsa, ötekinin varlık nedeni kalmaz. Ge- rek NATO'nun Avrupalı üyelerinde, gerekse ABD'de son zamarv larda silahlı kuvvetlerde ındirim yapılması yolundaki baskılar gi- derek yoğunlaşıyordu. Gorbaçov'un tarihi açıklamasından son- ra bu baskılar büsbütün artacaktır Varşova Paktı'nın dağıldığı, Sovyet tehlikesinin ortadan kalktığı bir ortamda, NATO'da bu ka- dar çok askere ne gerek olduğu sorusu sorulacak, ABD'de Ame- rikan birliklerinin Avrupa'dan geri çekilmelen yolundaki baskı- lar büyük çapta artacaktır. Gorbaçov böylece, pazartesi günkü açıklaması ile Varşova Paktı'nın tabutuna belki de son çiviyi ça- karken NATO'nun da bir askeri örgüt olarak sahneyı terk etmesi ve Amerikan askerlerinin Avrupa'dan çekilmesine giden yolu aç- mıştır. Diğer bir deyişle, Sovyet lideri Avrupa'da 'Almanya dönemini" resmen başlatmıştır. Avrupa'daki Amerikan askeri varlığının bü- yük ölçüde azaldığı bir ortamda NATO'nun liderliği doğal olarak yaşlı kıtadaki en güçlü ve modern orduya sahip olan Almanya^ ya geçecektir. Avrupa'daki en büyük ekonomik ve askeri güç olan Almanya, hem NATO'nun, hem de Avrupa Topluluğu'nun (AT) liderliğini üstlenecek.bu iki örgütü peşinden sürükleyecektir Müt- tefiklerini yitirmiş, güçten düşmüş ve parçalanma tehlikesi ile karşı karşıya olan bir Sovyetler Birliği'ne karşı Avrupa'nın artık Amerikan nükleer şemsiyesine bile fazla ihtiyaç duymayacağı düşünülebilir. Almanya'nın teknolojik ve askeri gücü, artı Fran- sız ve İngiliz nükleer güçleri, Avrupa'ya yeterli koruma sağlaya- bilir. ABD, silahlı kuvvetlerini artık kontrol edemediği, ekonomi- si kendisininkinden daha güçlü olan ve liderliğini Almanya'nın yaptığı bir Avrupa'da eskisine oranla çok daha az ağıriığa sahip olacaktır. Bu Avrupa'da, Berlin ya da Brüksel'de alınan kararlar, VVashıngton'da alınanlardan daha ağırlıklı olacaktır. AT ve NATO'nun yeni patronu Almanya büyük bir olasılıkla Do- ğu'ya yönelecektir. Federal Almanya zaten Doğu Avrupa ile en sıkı ekonomik ilişkileri olan Batılı ülkedir. İki Almanya'nın resmen birleşmesinden sonra bu ilişkiler çok daha fazla yoğunluk ka- zanacaktır. Sovyetler Birliğı dahil tüm Doğu Avrupa ülkeleri, eko- nomik kalkınma için umutlarını Almanya'ya bağlamışlardır. Al- manya'nın liderliğindeki AT'nin, kapılarını Doğu Avrupa ülkele- rine ve bir noktada Sovyetler Birliği'ne açması beklenebilir. Bu olgu da Türkiye'nin AT'ye üyelik umudunun suya düşmesi anla- mına gelecektir. Almanya, Doğu'ya açıldığı oranda, NATO da an- lamını yitirecek, Gorbaçov'un önerdiği Avrupa Güvenlik ve İş- birliği Konferansı temelinde yeni bir Avrupa güvenlik sistemi her- halde gündeme gelecektir. Geçen haftakı Independent gazete- si "Moskova'nın birleşık Almanya korkusuna karşı en sağlam gü- vence Sovyetler Birliği'nin de NATO'ya girmesidir" diyordu. Sov- yetler Birliği'nin NATO'ya gireceğini sanmıyoruz. Ama NATO : nun yerine Sovyetler'in de üye olacağı bir Avrupa güvenlik sisteminin kurulması o kadar uzak bir ihtimal olarak gözükmü- yor. Her durumda Avrupa'da bundan böyle ekonomik ve siyasal gelişmelerde belirleyici rolü Almanya oynayacaktır. BRÜKSEL SSCB ye Macaristarfa NATO'da temsücilik Dış Haberier Servisi — Sovyet- ler Birliği ve Macaristan, NATO ile diplomatik ilişki kuracak. NA- TO Genel Sekreteri Manfred Wörner, Sovyetler Birliği ve Ma- caristan'ın, NATO bünyesinde diplomatik temsilci bulundurabi- leceklerini açıkladı. NATO Genel Sekreteri Manf- red Wörner, Macaristan Başbaka- nı Jozsef Antall ile önceki gün yaptığı görüşraenın ardından dün Brüksel'de yaptığı açıklamada, "Sovyetler Biriigi ve Macaristan, NATO ile diplomatik ilişki karan ilk Varşova Paktı ülkeleri olacakbr" dedi. Wömer, Sovyet- ler Birliği'nin Brüksel'deki yeni büyükelçisinin, bu ülkenin NATO ile olan ilişkilerini düzenlemekle görevli olacağmı söyiedi. 6 temmuz tarihinde Londra'da yapılan NATO ârvesi sırasında, NATO ülkeleri, Doğu Bloğu'na, 'NATO ile yasal ve diplomatik ilişkiler kurmalan' çagnsında bu- lunmuşlardı. sayın doktor ve eczacılara depresyon tedavisinde serotonin gerialımı inhibitörü fluoksetin hidroklorür[^% 20 mg kapsül 16 kapsüllük blister ambalajlarda piyasaya verilmistir. Hîtatafa Hev&ıt îtâç Sanayii A. S. Telefon numaramız değişti. SANTRAL: 1207975 (lOhat) FAKS;1207635 TELEKS; ADTM 25048 Lütfen not eder misiniz? J> W • I • WW% Atılım Dayanıklı Tüketim Malları t f L l l l l l l Pazarlama A.Ş. Karaağaç Caddesi 2-6 Sütlüce 80330 İstanbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle