Katalog

17 TEMMUZ 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURÎYET/5 "\aşama hakkı" /SAN^TDEKGÎSt• Kültür Servisi — 15 günde bir yayımlanan Milliyet Sanat Dergisi'nin son sayısında kapak konusu "Yaşama Hakkı." Bu başhk altında Korkut Boratav, Ali Bulaç, Mehmet Ali Kılıçbay, Ruşen Çakır, Ahmet Kahraman, Adalet Ağaoğlu, Emre Kongar, ' il Galip Sandalcı, ı.une G. Saulnier ve Abdurrahman Dilipak'ın yazılan bir araya getirilmiş. Köy Enstitüleri ve tsmail Hakkı Tonguç ise Server TaniUi ve Mehmet Başaran'ın kaleminden veriliyor. Faruk Yener, 18. Uluslararası lstanbul Festivali izlenimlerini, Necmi Sönmez, ressam Emil Schumacher retrospektifini, Üner Birkan 4. Uluslararası Izmir Festivali'ni, Atillâ Dorsay, "Bisiklet Hırsızları" filmini, Gönül Dönmez ise 26. Pesaro Uluslararası Yeni Film Festivali'ni yazmışlar. Devlet Tiyatrolan'na yeni salon • ANKARA (AA) — Devlet Tiyatrolan lstanbul'daki sahnelerine bir yenisini ekliyor. Yıldız Sarayı'ndaki küçük salon, "Yıldız Sahnesi" adıyla yeni sezonda Istanbul'daki 5. sahne olarak hizmet verecek. Devlet Tiyatrolan Genel Müdiirü Prof. Bozkurt Kuruç, yaptığı açıklamada, Istanbul'da artan seyirci sayısını karşılamak üzere yeni salon arayışlarına yöneldiklerini, bunun sonucu Yıldız Sahnesi adıyla 105 koltuk kapasiteli yeni bir salon oluşturulduğunu söyledi. Restorasyonu devam eden Beylerbeyi Sarayı'ndaki ahırlardan birinin de sanat ve kültür merkezi haline getirilme<ii yolunda çalışmaların sürdürüldüğünü kaydeden Kuruç, AKM'deki konser salonu ve yeni kurulacak merkezdeki sahne ile İstanbul'da salon sayısının 7'ye yükseltileceğini belirtti. Devlet Tiyatrolan'nın ünlü eski oyuncularından yönetmen olarak yararlanılmasının planlandığını belirten Kuruç, Engin Cezzar ve Genco ErkaJ'ın yeni sezonda İstanbul'da birer oyun yöneteceklerini söyledi. Türkiye küttiphanelerinde • ANKARA (UBA) — Türkiye'deki kütüphane, dokumantasyon ve arşiv merkezlerinde toplam 15 milyon 246 bin 578 kitap, 247 bin 930 el yazması, 460 bin eski harfli Türkçe eser, 1 milyon 504 bin dergi ve 208 bin 499 gazete bulunduğu açıklandı. Arastırmalara göre halk k nphaneleri en çok kitap, yazma ve eski harfli Türkçe e. ,<erin bulunduğu yerler olarak belirlenirken üniversite kütüphanelerinde en fazla dergi, özel kütüphanelerde de en çok gazetenin bulunduğu saptandı. Kültür Bakanlığı'nın Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı, "Türkiye Kütüphaneleri ve Diğer Bilgi Merkezleri" isimli dokumantasyon eserde yer alan, "Bilgi merkezleri türlerine göre koleksiyon toplamları" araştırmasında, Türkiye'de bulunan tüm kütüphane dokumantasyon ve arşiv merkezlerindeki kitap, yazma, eski harfli Türkçe eserler, dergi ve gazetelerin toplam sayısı açıklandı. Türlerine göre milli, halk, çocuk, yazma eser, üniversite, fakülte, yüksekokul, özel ve okul kütüphaneleri .şeklinde ayrılan kütüphaneler ile dokumantasyon ve arşiv merkezlerinde bulunan kitap yazma, eski harfli Türkçe eser, dergi ve gazetenin toplam sayısı 17 milyon 667 bin 469 olarak belirlendi. III Lstanbulcla toplandı • Kültür Servisi — Birleşmiş Milletler'e bağlı ITI'nin (International Theatre Institute - Uluslararası Tiyatro Enstküsü) yazarlar bölümü yönetim kurulunun yıllık toplantısı İstanbul'da yapılıyor. Dün başlayan ve bugün sona erecek olan toplantılar Pera Palas'ta gerçekleşiyor. 1991 mayıs ayı sonunda yine İstanbul'da yapılması kararlaştınlmış olan ITI DUnya Kongresi'nin ön hazırlıkları çerçevesindeki bu toplantılarda dünya sahne yazarlannın sorunları tartışılıyor ve somut çözüm önerileri aramyor. Kültür Bakanlığı'nın desteğiyle ITI Türkiye Milli Merkezi'nin evsahipliğini üstlendiği bu toplantılar, yönetim kurulu başkanlığının Türkiye, genel sekreterliğin ise Yunanistan'da olması dolayısıyla iki ulkenin kültürel işbirliği açısından da önem taşıyor. Toplantılarda, yönetim kurulundaki Macar, Yunanlı, Isviçreli ve Polonyalı üyelerle çeşitli ülkelerden gelen yazar, yönetmen, oyuncu ve yapımcı konukların katılımıyla alınan kararlar 1991 Dünya Kongresi'ne sı 'acak. Margaret Lockwood öldti • Kültür Servisi — lngiliz oyuncu Margaret Lockwood 73 yaşında öldü. 50 yıldan uzun bir süre tiyatro ve sinema alanında oyunculuk yapan Lockvvood 60'ı aşkın filmde rol almış, 40'lı yıllarda tngiliz sinemasının sayılı starlarından biri olmuştu. Margaret Lockwood'un beyazperdede canlandırdığı roller arasında en tanınmışı 1945'te James Mason'la başrolü paylaştığı "VVİckad Lady" (Yılan Kadın) filmindeki rolüydü. Karaçi'de doğan ve İngiliz Kraliyet Akademisi'nde tiyatro öğrenimi gören Lockwood'un en önemli filmleri arasında "Bir Kadın Kayboldu - The Lady Vanishas", "Gri Elbiseli Adam, "Lorne Doone" yer alıyor. Hacı Bektaş \feli anılıyor • NEVŞEHtR (Cumhuriyet) — Ünlü Türk düşünürü Hacı Bektaş Veli ölümünün 663. yıldönümünde ilk kez uluslararası düzeyde anılacak. 16-18 ağustos tarihleri arasında Nevşehir'in Hacı Bektaş ilçesinde düzenlenecek anma törenleri Nevşehir Valiliği ve belediyesinin ortaklaşa çalışmalarıyla gerçekleştirilecek. Nevşehir Valisi Aykut Ozan ünlü düşünürün dünya uluslarına tüm yönleriyle tanıtılması amacıyla bu yıl ilk kez uluslararası düzeyde kutlanacak olan Hacı Bektaş Veli'yi anma törenlerine Yugoslayya, Hollanda, Almanya ve Azerbaycan'dan bilim adamlarının çağrıldığını söyledi. 1. Uluslararası Hacı Bektaş Veli'yi Anma Törenleri kapsamında 'Tüm yönleriyle Hacı Bektaş Veli" konulu bir panel düzenlenecek. Diyarbakır Devlet Tiyatrosu, "Yunus Emre" adlı oyunu Hacı Bektaş Spor Salonu'nda üç gün sürecek anma törenleri boyunca sergileyecek. Kültür Bakanlığı Devlet Klasik Türk Müziği Korosu ile Türk Halk Müziği Korosu konserler verecek, halk ozanları deyişler sunacak. Reşit Gürzap da tiyatro ve sinemanın unutulmazlan arasına karıştı Altımş yıllık perde indiReşit Gürzap seçkin sanatçılığının yanı sıra katıksız bir lstanbul efendisiydi. Uzun yıllar Şehir Opereti'nde sahneye çıkan Gürzap, Şehir Tiyatroları'nda ve sinemada da sayısız başrol oynamıştı. TURHAN GURKAN Tiyatro, operet ve sinema dun- yası, eski bir ustasının yasını tut- tu. Yeri kolay kolay doldurulama- yacak büyük bir sanatçısını yitir- menin acısını yaşadı. 60 yıllık sa- nat yaşamının perdesini Reşit Gürzap 78 yaşında kapadı. Öbür yitik çağdaşları gibi o da bundan sonra anılarda yaşayacak. Reşit Gürzap, seçkin sanatçılığının ya- nı sıra günümüzde sayılan giderek tükenen katıksız bir lstanbul efen- disiydi. Ince, nazik, kibar, utan- gaç, çekingen, alçakgönüllü, seve- cen, saygılı, işine hastalık derece- sinde bağlı, rolünü çabuk ezber- leyen, herkesin sevip saydığı, umutları ve emekleri boşa gitme- miş bir çizgi dışı sanatçıydı. Onu bu yönüyle de anıyoruz. Reşit Gürzap, sanatçı bir aile- nin üyesiydi. Evini tiyatro merke- zine çevirmiş sahne âşığı bir ba- banm çocuğuydu. Eşi Alev Gör- zap, ilk eşinden olan oğlu Can Gürzap, gelini Arsen Gürzap da birer tiyatro oyuncusuydu. Tiyat- ro oyunculuğu ve operet yıldızlı- ğjnı sinema ile birlikte yürüterek bir dönemin en çok sevilen ve ara- nan sanatçısı olmuştu. Çağdaş ti- yatromuzun gelişmesine oyuncu- luğu ve yönetmenliği ile katkıda bulunan Reşit Gürzap, klasik oyunlarla birlikte güldürü rolle- rinde, bazı müzikli oyunlarda ve operetlerde sesiyle de başarı sağladı.Gürzap, tiyatro topluluk- lan kurup oyun yazan, yönetmen- lik yapan Vanlı Reşit Paşazade Akif Bey'le, Tunuslu Aliye Ha- nım'ın çocuğu olarak 23 Nisan 1912'de Kadıköy Cevizlik'te Şifa Sokağı'ndaki bir evde doğdu. Re- şit Gürzap'ın tiyatro tutkusu, ls- tanbul'daki tiyatro kumpanyalan- nın uğrağı olan, Mınakyan, Fehim Efendi, Hamdi, Apti, Hasan Efendi'lerin prova yaptıkları, Re- şat Nuri, Mahmul Yesari, Halit Fahri gibi yazarların toplandıklan bu baba evinde başladı, gelişti. Bu yuzden kendisine, meslek olarak tiyatroyu seçtiği zaman ailesinden hiçbir engelleme gelmedi. Üstelik anne ve babasının desteğini, övgü- sunü alarak sanat yaşamına atüdı. Kadıköy Ortaokulu'ndan ve li- seden sonra Yuksek Deniz Tica- ret Okulu'na gitti. Ancak çocuk yaşta babasıyla izlediği tiyatro gösterileri bir kez iliğine işlemiş- ti. Bu yuzden sahneye doğru ko- şarken onu kimse tutamadı. Bir anda kendini Süreyya Paşa'nın Kadıköy'de kurduğu "Siireyya Opereli"nde buldu. Yıl 1928'di. Sonra bu topluluğun başaktörle- rinden biri oldu. Buradan Muh- lis Sabahaltin heyetine geçti. Ora- dan da Ekrem ve Cemal Reşit Rey kardeşlerin önerisiyle 1934'te Şe- hir Opereti'ne adımını attı. Şehir Tiyatrosu kadrosunda ilk kez "DeH Dola" operetinde David ro- lüyle sahneye çıktı. Çıkış o çıkış, yanm yüzyıl, bir daha hiç inme- di. Güzel dans eden, şarkı söyle- yen bu yakışıklı operet yıldızını ls- tanbul seyircisi görür görmez be- nimsedi ve bağrına bastı. Uzun yıllar Şehir Opereti'nde "Lüküs Hayat", "Saz Caz", "Leblebici Horhor", daha sonra Lehar'ın "Şen Dui", Stmus'un "Yaıasa" gi- bi operet ve müzikli oyunlarında izleyicilere güzel likler sundu. Şe- hir Tiyatrosu Operet Bölümü'nün kaldırılmasından sonra muzikal oyunların sanatçısı, bu kez de gül- dürü rollerinde incelikli, anlamh kişilikler sergiledi. Reşit Gürzap'ın oynadığı başlı- ca oyunları arasında "Bir Kavuk Devrildi ", "Mum Söndü", "Pazartesi-Perşembe", "Salılık- Kiralık ', "Çifte Keramet", "Hayat Bir Rüyadır", "Iki Efendinin Lşa- ŞEHtR OPERETtN- DE AZRA GÜN'LE - Reşit Gürzap, Şebir Opereti'nde uzun siire operetlerde ve müzikli oyunlarda izleyicilere güzel likler sunmuştu. Gürzap, "Yarasa" ve "Şen Dul" gibi operetlerde sahneyi Azra Giin'le de paylaşmıştı. ğı", "Cimri", "Dügun Gecesi", "Müfeltiş", "Maskara", "Mac- beth", "Kurbağalar", "Büyük Şe- hir", "Bir Komiser Geldi", "Kadı- köy tskelesi", "Yaramaz Çocuk", "Beybaba", "Don Juan'a Oyun", "Scapin'in Dolaplan", "Tango", "Ceza Kanunu", "Huzur Çıkmazı" sayılabilir. 1946'da Taİal Artemel'in yönet- menliğini vaptığı "Hürriyet Aparimanı" filmiyle sinemaya gi- ren Reşit Gürzap, birçoğu başrol olarak dönemin başlıca filmlerin- de karakter rolleri oynayarak bü- yük başan sağladı: "Unutulan Sır - Domaniç Vblcusu", "Yanık Ka- val", "Çıldıran Kadın", "Harman- kaya", "Sızlayan Kalp" "Baba Ka- tili", "Dinmeyen Sızı", "Fedakâr Ana", "Allahaısmarladık", "Du- daktan Kalbe". "Hı^kırık", "Ya- vuz Sultan Selim Ağlıyor", "Ara- mızda Yaşayamazsın", "Leylaklar Alönda", "Ebediyete Kadar", "Fe- laket Zinciri", "Anası Gibi", "Be- yaz Gül-Kaderim", "Son Nefes." Son yıllarda çalışmalarını tele- vizyon alanında yoğunlaştıran Re- şit Gürzap "Şeker Sokak", "Ha- nımlar Sizin fçin", "Dunışma Ge- cesi", "Komedi Sanatı", "Eski Toprak" gibi programlarda rol al- dı. Gürzap'ın sinemadaki son ça- hşması ise 1987'de Şahio Kaygun- un yönettiği "Afife Jale" oldu. KültürBakanlığı'nca düzenlenen Tiyatro Kurultayı'nda sorunlar dilegetirildi Özgürlük ortammda yaratıcılıkLÛTFt AY Kültür Bakanı Sayın Namık Ke- raal Zeybek, önemli ve cesaretli bir adım attı: Tiyatromuzun he- men bütün sorunlannın dile geti- rildiği geniş kapsamlı bir tiyatro kurultayını İstanbul'da (AKM) toplantıya çağırdı. Tiyatromuzun sorunlanna eği- len bu tür toplantıların ilki değil- dir bu kurultay. Eski Milli Eğjtim Bakanlanndan rahmetli Dr. Ibra- him Öktem, daha 1964 ağustosun- da, gene İstanbul'da (G. Sanatlar Akademisi) bır "Müzik ve Sahne Sanatlan Danışma Kurulu" top- lantısı yapmış; bunu 1981'de Izmir Güzel Sanatlar Fakültesi'nin "I. Ulusal Tiyatro Araştırmaları Kongresi", daha sonra eski Kültür Bakanlanndan Sayın Mesut Yıl- maz'la Sayın Tınaz Titiz'in (Yıldız Sarayı ve Emirler Köşkü'nde) dü- zenledikleri danışma toplantıları izlemişti. Son 25 yıl içinde sürdürülen ve tiyatronun kültür yaşamımızda ne denli önem kazandığını gösteren bu toplantıların en yararlısı ve ve- rimlisi kuşkusuz bu kurultay ol- muştur. Çeşitli dallarda ortaİc so- runlann ayırımı bilimsel bir yön- temle ele alınmamış olmakla bir- likte. Tiyatroda yazarlık, drama- türji, yaymcılık, rejisörlük, ta- sarımcılık, mekân, işletmecilik, yerli ve yabancı sanat kuruluşıa- rı ile ilişkiler teşkilatlanma, eği- tim, araştırma, eleştiri gibi önem- li alanlarda karşılaşılan güncel so- runlann, sanırız ilk kez, tiyat- ro sanatının bellibaşlı dallann- da çalışan meslek adamları arasın- da dile getirilmesine, demokratik bir uzlaşma ortammda tartışılma- Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek, Türk tiyatrosunun birçok sorununun dile getirildiği kapsamlı bir Tiyatro Kurultayı düzenleyerek önemli ve cesaretli bir adım attı. Yazarlara, yönetmenlere devlet kültür ve sanat politikasının dengeli ölçüleri içinde sağlanacak düşünce ve ifade özgürlüğünün daha verimli bir yaratma gücü kazandıracağı inancındayız. sına olanak sağlamıştır. açık seçik saptanmasına (2. ve 4. Bizce kurultayın daha da yararlı komisyon sonuç bildirilerini ayırt bir yönü olmuştur: Yazar, eğitim- edersek) yeterince ağırhk verilme- ci, araştırmacı, yönetici ve icracı miştir. Oysa basılı bildirilerin ba- olarak sorumluluk yüklenmiş şında yer alan (Ilim ve Edebiyat olanlara tiyatromuzun, 21. yüzyı- Eserleri Sahipleri Meslek Birliği lın eşiğinde gerçekleştirmesi gere- Temsilcisi) Yahya Akengin'in rapo- ken "yenileşme"nin, çağdaş bir runda, örneğin "Milli Tiyatro" ve yaratıcılık aşamasına ulaşmasımn "yazar-toplum-devlet ilişkileri" zorunluluğunu duyurmuştur. üzerine ciddi araştırmaya dayalı il- Bu geniş yelpaze içinde kunıl- ginç öneriler vardı. tay çalışmalannı ozetleyen beş ko- Oyun yazarlığımızın gelişebil- misyon raporu, hemen hepsi Kül- tür Bakanhğı'ndan beklenen çok sayıda ekonomik ve örgütsel öne- rileri ayrıntıları ile ve özenle sıra- lamıştır. Buna karşın özellikle oyun yazarlığı, yönetmenliği, ti- yatromuzun en önemli alanların- da karşılaşılan sorunların çözü- münde başlıca etken olan düşün- ce ve ifade özgürlüğünün yerleş- mesine, bunu sağlayacak bir dev- let kültür ve sanat politikasının mesı ıçın yazar-yönetmen- dramaturg işbirliği kadar seyirci- mizi tanımak, beklentilerini sap- tamak için girişilecek kamuoyu araştırmalarının, okuma ve dene- me stüdyolarının; ayrıca yerli ve yabancı oyunlarla mesleki başvu- ru kitaplanru kapsayacak geniş bir yayın faalıyetinin, telif haklan ala- nında yapılacak iyileştirmelerin ve yazarlarla araştırmacılara, yönet: menlere sağlanacak "devlet evleri"nde rahat bir çalışma orta- mının sağlanması yolunda öneri- len kolaylıklann hepsi kuşkusuz yararlıdır, ama yazarlara, yönet- menlere devlet kültür ve sanat po- litikasının dengeli ölçüleri içinde sağlanacak düşünce ve ifade öz- gurluğünun daha verimli bir ya- ratma gücü kazandıracağı inan- cındayız. Kurultayın önemli tespitlerin- den birini de (kimi yargılarını pay- laşmamakla birlikte) Metin And- ın "21. yüzyılm eşiğinde tiyatro- muzun genel görünümü üzerine aykın düşunceler"ınde bulabilinz. Çağımız tiyatrosunda yazar- yönetmen ilişkisinin yönetmen le- hine hızlı bir gelişme gösterdiğini söylerken haklıdır. Bununla, tiyat- roda yazarı küçumsemek, yadsı- mak eğiliminde değildir elbette. Belki yazarın, geçmişten örnekle- verdiği yönetmenlik niteliği- jıi giderek yitirdiğini, bu yuzden de gösterimin butunündeki payı- nın zayıfladığım belirtmek istiyor. Metin-reji çalışmalannın kolektif düzeyde gerçekleştirildiği deneme sahnelerine, laboratuvar üyatrosu- na, iç eğitime, geleneksel tiyatro öğelerinin de değerlendirildiği, se- yircinin hayal gücüne yer bırakan yeni atılımlara değınmesi bundan- dır. Bilimsel bir fonetik bilgisin- den yoksun kaldığı için biteviye- liğe düşen, kimi zaman da ünlü sanatçılara özenme eğilimi ile ya- paylaşan bir diksiyon, hatta dek- lamasyon yerine oyuncuya tüm bedenini kullanarak oyuna katıl- ma, yeni ve daha etkili bir ifade aracı kazandırma önerisi de yaba- na atılmamalıdır. Doğu'da oldu- ğu kadar Batı'da da çoktan uygu- lanan bedensel eğitimin güzel ör- neklerini son tiyatro ve müzik fes- tivallerinde Yunan tiyatrosunun (Bakkhalar), Italyan Deneysel Ti- yatro Laboraıuvarı'run (Pluto) ve Moskova Oda Operası'nın (Bu- nın) gösterilerinde izledik. Kurultayda ele alınan butün ko- nulara değinmeye olanak yok. Ama 25 yıldır üzerinde en çok du- rulan ve bir türlü çözüme kavuş- turulamayan rejisörlük konusun- da YüceJ Erten'in yansıttığı ger- çeklere önemle eğilmek gerekir. Tiyatro sanatırun gunümüzde baş- lıca yaratıcısı sayılan rejisöre kim- liğini ve bağımsızlığım kazandıra- cak, en çok gereksinim duyduğu- muz bu aranda uluslararası düzey- de eğitim sağlayacak bir "reji enstitiisii" ile onu besleyecek (Ba- tı'da örnekleri çoktan kurulmuş) bir "Bilimsel Araştırma ve Yayın Milli Merkezi" kurmanın yolları- nı artık bulmak zorundayız. Belediyelerden festival atağı Kültür Servisi — Türkiye, "fes- tival sıcaklan"nı yaşıyor. 18. Uluslararası lstanbul Festivali, 4. Uluslararası Izmir Festivali, Ege ve Güney kıyılanmızda çeşitli il- çelerde düzenlenen sayısız festival yaz aylannda durgunlaşan kültür ve sanat etkinliklerine farklı bir canlılık kazandınyor. lstanbul'un iki ilçesinde Kartal ve Yalova'da belediyeler eüyle dü- zenlenen ve halen sürmekte olan festivaller ise mevsim boyunca kültür ve sanat etkinliklerinden pek fazla nasibini alamayan bu il- çelerin halkına'hem ücretsiz hem de nitelikli ürünler götürmeyi amaçlıyor. Kartal'da düzenlenen "9. Ulus- lararası Kartal Kültür ve Sanat Festivali", müzik, tiyatro, sine- ma, sergi, halk oyunları gibi sa- nat etkinliklerinin yanı sıra spor etkinlikleriyle de Kartallılara ses- leniyor. Festival kapsamında dü- zenlenen Altın Kartal Halk Oyun- ları Yanşması'na bu yıl 13 ülke katılıyor. Halk oyunları gösteri- leri ve müzik şölenleri Kartal sahilinde akşam saatlerinde ger- çekleşiyor. Bugün saat 21.30'da Kartal sahilindeki konsere Zekâi Tunca, Hülya Süer, Mesut Mert- can, 21.00'de Maltepe sahilinde- ki gençlik konserine ise Genç tle- tişim Grubu, Kardelen Müzik Topluluğu ve Grup Mayıs Rüzgâ- n katılıyor. Bugün Kartal sahili ve Küçükyalı'da ayrıca yabancı halk oyunlan topluluklarının gösteri- leri izlenebilecek. Saat 20.00'de Çağdaş Sahne Tiyatrosu "Palya- ço"yu Yakacık'ta, 21.00'de Kar- tal Gençler Tiyatrosu "Bekçi"yi Soğanlık'ta sergileyecek. "Abnk Sabuk Bir Film" Maltepe Başıbü- yük'te, "Botün Kapılar Kapa- lıydı" Maltepe Gülsuyu'nda, "Yasemin" ise Yakacık'ta saat 21.30'da ücretsiz olarak göste- riliyor. Kartallı sanatçılar grubunun karma resim sergisi, Maltepe Res- samları Oğrenci Sergisi, Hasan Seckin'in "Benim Paşalanm" ad- lı karikatür sergisi, Kartal Halk Eğitim Merkezi'nin el sanatlan sergisi, Hıdır ve Necraettin Yağ- cı denetiminde küçük sanatçılann uygulamalı resim çahşması sergisi de çeşitli sergileme alanlannda su- nuluyor. PALYAÇO KARTAL'DA — Keslivalde Çağdaş Sahne, müzikli çocuk oyunu "Pal>aço"yu serEİIiyor. Yalova Belediyesi'nin düzenle- diği "KUItür ve Foiklor" şenlik- leri, söyleşi ve panel ağırlıklı ola- rak sürüyor. Şenlik kapsamında bugün 20.30'da Çınarhpark'ta Salâh Birsel'le bir söyleşi var. Söyleşiyi Faruk Şüyun yönetiyor. Saat 19.00'da ise İskoçya, Yunanistan, lngiltere ve Ukrayna'nın yer ala- cakları halk oyunları gösterileri Cumhuriyet Alam'nda izlenebile- cek. Yalova Şenliği'nde resim- heykel, karikatür sergileri de yer alıyor. Ayrıca Marmara Üniver- sitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğ- rencilerinden 10 kişilik bir grup duvar resrrji çahşması yapıyorlar. Sergi ve resim çalışmalan, Bad Godesberg Parkı'nda gerçek- leşiyor. Şenlik çerçevesinde yarın Atil- la Özkınmlı, Haşim Nezihi Okay, SaJim Rıza Kırkpıoar'm kalıla- cakları, Faruk Şüyun'un yönete- ceği "Dünden Bugüne Örnekler- le Türk Şiiri", perşembe Mehmet Altan, Oral ÇalışJar'ın katılacak- ları "Güncele Bakış", cuma gü- nü ise Demirtaş Ceyhun, Oktay Akbal, Talip Apaydın'ın yer ala- cakları "Yaşam ve Edebiyat" başlıklı paneller düzenleniyor. Halk oyunları ekipleri ise şenlik süresince Cumhuriyet Alam'nda gösteriler sergilemeyi sürdürüyor- lar. İLESAM'dan kooperatif • Kültür Servisi — Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (İLESAM) üyelerine ait eserlerin; basım, dağıtım ve satışını sağlamak amacıyla bir "basın-yayın kooperatifı"nin kurulması - teküf edildi. İLESAM Yönetim Kurulu üyesi Süleyman Kazmaz, kooperatif için bir "ana sözleşme" tasansı hazırladığını ve bu tasan üzerine, birlik üyelerine bir teklifte bulunduğunu açıkladı. Kazmaz, "5846 sayılı kanunla kurulan Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (İLESAM) üyeleri olarak kurmak istediğimiz kooperatf, ortaklarının milli kültüre yararlı her türlü kitap, dergi, gazete, resim, nota, harita gibi eserlerin yurtiçi ve dışında basım, dağıtım ve satışını gerçekleştirebilecektir. Ancak kooperatife ortak olabilmek için İLESAM'ın asıl ya da yararlanan üyesi olmak şarttır" dedi. Bernstein hasta • Kültür Servisi — Ünlü orkestra şefi Leonard Bernstein, çok yorgun ve hasta olduğu gerekçesiyle Japonya'daki konserlerini iptal etti. Bu yılın başından beri an arda rahatsızlıklar geçiren 71 yaşındaki sanatçının tam olarak iyileşmeden mesleğine geri dönmesinin aşırı yorgunluğa neden olduğu belirtildi. Bernstein, Japonya'da Londra Senfoni Orkestrası'yla dört konser verecekti. Bir mesajla tüm hayranlarından özür dileyen Leonard Bernstein, bu görevi üstlenmeleri için Londra Senfoni'nin baş orkestra şefi Michael Tilson Thomas'a ve Japon orkestra şefi Eiji Oue'ye rica ettiğini belirtti. Nilüfer, R,Hİ8an"nda • Kültür Servisi — Most Production tarafından Rumelihisarı'nda düzenlenen konserler dizisinin ikincisinde, Yeni Türkü'den sonra bu kez Nilüfer var. Türk hafıf müziğinin ürdü şarkıas) yarından başlayarak 25 temmuz tarihine dek Rumelihisarı Açıkhava Tiyatrosu'nda izleyici karşısına çıkacak. Nilüfer, Buğra Uğur'un kurup yönettiği 24 kişilik orkestrası eşliğinde vereceği konserlerde eski parçalannın yanı sıra son kaset çahşması "Sen mühimsin"den de çeşitli parçalar seslendirecek. MSl adına dolandıncılık • Kültür Servisi — Mimar Sinan Üniversitesi'nden yapılan bir açıklamada Mimar Sinan Üniversitesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği adı altında makbuz karşüığında bağış toplayan bazı kişüerle Universitenin hiçbir ilişiği olmadığı belirtildi. Universitenin genel sekreteri Sabit Ayasbeyoğlu, kurum bünyesinde böyle bir dernek bulunmadığını ve dolandıncılann açığa çıkması amaayla cumhuriyet savahğına başvuruda bulunacaklannı söyledi. Bir fflhrikanm fotograflan • Kültür Servisi — Ankara'ya doğalgazın gelmesi nedeniyle faaüyeti durdurulan havagazı fabrikası için Ankara Fotoğraf Sanatçılan Derneği (AFSAD), EGO'nun işbirliği ile bir fotoğraf sergisi düzenlendi. Havagazı üretimini çeşitli yönleriyle yansıtan fotoğraf sergisinde AFSAD üyelerinden Alparslan Aydın, Ali Şahin, Mehtap Yıldız, Dursunali Sarıkoç, Aynur Köymen, Gökhan Bulut, Melih Vurkır, Serdar Atay, Asım Üvez ve Koray Olşen'in siyahbeyaz ve renkli, toplam 75 fotoğrafı sergileniyor.