Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 TEMMUZ 1990
Gorbfnin tarihi 6
evet'i
SSCB
HABERLERİN DEVAM CUMHURÎYET/17
Dış Haberier Servisi — Sovyet-
ler Birliği, birleşik Almanya'nın
NATO üyeliğini, NATO'nun ge-
çici bir süre Doğiı Alman toprak-
lanna yayılmaması kaydıyla ka-
buJ etti. Başbakan Helmul KohJ'-
ün Sovyet Başkanı Mihail Gorba-
çov'la üç günlük görüşmesi sonu-
cu alınan kararlar, Almanya dü-
ğümünü çözdü. Kohl'ün ziyareti
sonucunda Almanya sorununa
«etirilen çözüm, Alman kamuo-
nda "büyük sürpriz" ve
*ansasyon" olarak nitelendi.
Başbakan Kohl ve Gorbaçov,
dün öğleden sonra Kafkasya'nın
Stavropol kenti civarlanndaki bu-
luşma yerinde bir basın toplantı-
sı düzenlediler. F. Alman televiz-
yonundan naklen yayımlanan ba-
sın toplantısında Başbakan Kohl,
üç günlük ziyaretinin sonuçlannı
şöyle açıkladı:
1- Birleşik Almanya, Almanya
Fedend Curahuriyeü, Demokra-
dk Alman Cumhuriyeti ve Beriin'i
kapsayacaktır.
2- Birleşme gerçekleştirildiğin-
de, dört müttefîkin haklan ve so-
rumluluklan tUmüyle ortadan
kaldınlacaktır. Böylece Almanya
birleşme anında kayıtsız şartsız
egemenliğine kavuşacaktır.
3- Birleşik Almanya, kayıtsız
şartsız egemenliği çercevesinde bir
itüfaka dahil olup olmayacağına
ve hangi ittifaka dahil olacagına
kendisi özgürce karar verecektir.
Bo Avrupa Güvenlik ve İşbirligi
SODIIÇ Belgesi'ne uygnndur. Ben,
Almanya Federal Cumhuriyeti
hokümeünin, birieşik Almanya'-
ma Atlantik İttifakı'na katılmak
istedlğini ilettira ve Demokratik
Alman hiikümetiniıı de bu göriiş-
te oMognna eminim.
4- Birleşik Almanya, Sovyetler
Birliği'yle ikili bir anlaşma imza-
layarak Sovyet birliklerinin 3-4 yü
içinde Demokratik Almanya top-
raklanndan çekilmesini kararlaş-
tıracaktır.
5- Sovyet birlikleri D. Alman
topraklannda kaldığı sürece NA-
*"'"* güçleri bu topraklara yayıl-
/acakür.
6- Sovyet birlikleri birleşik Al-
manya'dan tamatnen çekilene ka-
dar üç Batıh müttefîkin birlikleri
Berlin'de kalmaya devam ede-
cektir.
7- Viyana'da sünnekte olan si-
lahsızJanma görüşmeleri çerçeve-
sinde birleşik Almanya askeri gii-
cünii 3-4 yıl içinde 370 bin askere
indirecektir.
8- Birleşik Almanya, "ABC
silahlanmn" (atom, biyolojik ve
kimyasal silahlann) üretimini
yapmayacak, bu silahları toprak-
larında bulundurmayacak ve kul-
lanmayacaktır.
Sovyetler Birliği Devlet Başkanı
bu açıklamaları yapması için sö-
zü önce Başbakan Kohl'e vermiş-
ti. Gorbaçov sonra kendisi söz
alarak şunları vurguladı:
"Birieşik Almanya egemenligi-
ni elde edecek ve gerek içsel ge-
lişmesi, gerekse dışsal gelişmesi
hakkında, yani hangi ittifaka da-
hil olacağı hakkında kendisi ka-
rar verecektir. NATO yapılanmn
eski D. Almanya toprakianna ya-
yümaması konusunda anlaştık.
Iki AJmanya'mn birleşmesinden
sonra Sovyet birlikleri 3-4 yü için-
de D. Almanya'dan çekilecektir.
Biz bn geçiş süresi sonunda o top-
raklann da egemen birleşik Al-
manya'nın bir parçası haline ge-
leceginden yola çıkıyoruz."
Federal Almanya Şansölyesi
Helmut Kohl'e göre Almanya'nın
birleşmesi, iki Almanya'nın yanı
sıra Beriin'i de kapsayacağından
Berlin'i yönetmekte olan 2. Dün-
ya Savaşı'nın galipleri ABD,
SSCB, Ingiltere ve Fransa'nın
Berlin'deki tüm kuvvetlerini geri
çekeceğini bildirdi. Ancak bu
kuvvetlerin çekilmesi süreci bu-
günkü Doğu Almanya toprakla-
nnda bulunan Sovyet birliklerinin
çekilmesi tamamlanmadan sona
ermeyecek.
Kohl'le Gorbaçov arasında va-
nlan anlaşma aynca " 2 + 4 " adıy-
la bilinen forumun iki Almanya'-
nın birleşmesi sürecine ilişkin gö-
rüşmelerini kasım ayında Paris'-
te yapdması önerilen AGİK doru-
ğuna kadar tamamlanmasını ön-
görüyor.
Büyük sürpriz
DİLEK ZAPTÇIOĞLU
BERLİN — Almanya düğümü-
nün Sovyetler Birliği'nde, Başba-
kan Helmut Kohl tarafmdan çö-
zülmesi Almanya'da "büyük
snrpıiz" olarak nitelendi. Gerçi
Başbakan Moskova'ya hareket et-
meden önce, bunun "tarihi bir
riyaret" olacağı söyleniyordu,
ama Almanya'da son aylardaki
"tarihi gün ve olay" enflasyonun-
da bu söylentiler pek ciddiye alın-
mamıştı. Soyvet lideri Mihail Gor-
baçov'un birleşik Alraanya'nın
NATO üyeliğine yeşil ışık yakma-
sv4öpbesız Başbakan Kohl'ün ba-
şarı hanesine yazılacak ve 2 ara-
lıktaki genel seçimlerde belirleyi-
ci önem taşıyacak.
Dün Kafkasya'da Stavropol ya-
kınlannda düzenlenen "tarihi ba-
sm toplannsında" Gorbaçov, hak-
lı olarak sonuca "iki tarahn taviz-
leri ile" ulaşıldığını söyledi. Sov-
yetler Birliği bilindiği gibi şimdi-
ye kadar birleşik Almanya'nın
NATO çatısı altmda birleşmesine
karşı çıkıyordu. Haziran ayında
Doğu Berlin'de yapüan son "2 artj
4" toplantısında Sovyet Dışişleri
Bakanı Ednard Şevardnadze, bir-
\eden sonra Alman ordusunun
.*. 250 bin askere indirilmesini;
nükleer, biyolojik ve kimyasal si-
lah bulundurmaktan ve kullan-
maktan vazgeçmesini; en az 5 yıl
hem NATO, hera Varşova Paktı-
na bağlı kalmasını istemişti. ABD
ve diğer Batüı müttenkler, "Hangi
ittifaka girecegine Almanya karar
verir" diyorlardı.
Sovyetler Birliği'nin "Almanya
kendi karar verir" tezini kabulü
NATO üyeliğini kabulle aynı an-
lama geliyor. Çünkü birleşik Al-
manya'nın NATO'ya dahil olmak
istediği, bilinen bir gerçek. Bu an-
larnda Sovyetler Birliği, F. Alman
Dışişleri Bakanı Hans-Dietrich
Genscher'in aylarca önce ortaya
attığı planı kabul etmiş oldu.
Şimdiki mutabakata göre De-
mokratik Almanya'da 380 bin-
Sovyet askeri 3-4 yıl daha bulun-
duklan yerde kalacak. Buna kar-
şın Batı Berlin'de 12 bin Batıh is-
gal kuvveti bulunacak. Federal Al-
man topraklanndaki "Birieşik Al-
man Ordusu" ise 370 bini aşma-
yacak.
Kohl'ün Sovyetler Birliği'ne gö-
türclüğü büytık ekonomik yardım
paketinin "Almanya dugümünün
çözümünde", yani Moskova'nın
"NATO'ya üye birleşik Almanya-
ya evet" dernesinde önemli rol oy-
nadığı gözden kaçmıyor. Kohl
Moskova'ya 5 milyar marklık na-
kit yardım ve başka önemli eko-
nomik yardım önerileriyle gkmiş-
ti.
Kohl-Gorbaçov zirvesinin bir
sonucu da bundan sonra "Avnı-
pa'nın süper gücu Almanya" ile
süper güç Sovyetler Birliği arasın-
da eskisinden çok daha sıkı bir iş-
birliği beklenmesi gerektiği.
Ukrayna
egemenlik
ılan ettı
Dış Haberier Servisi — Sovyet-
ler Birliği'nin Kırgızistan Cumhu-
riyeti'nde Kırgızlarla özbekler
arasında çatışmalar yeniden baş-
larken Rusya Federasyonu'ndan
sonra en büyük cumhuriyet olan
Ukrayna da diğer bazı cumhuri-
yetlerin yaptığı gibi egemenlik ilan
etti. Ukrayna Parlamentosu dün
aldığı kararla cumhuriyet yasa-
lannın federal yasalann üzerinde
olduğunu belirten egemenlik bil-
dirisini kabul etti. 4'e karşı 355
oyla kabul edilen bildiriye göre
Cumhuriyet kendi ordusunu, iç
güvenlik kuvvetlerini ve devlet gü-
venlik örgütünü (gizli polis) kur-
makla yetkili kıhmyor. Aynca
kendi para birimini kullanma
hakkı kabul ediliyor.
AA'nın haberine göre Ukray-
na parlamentosunda dün sabah
yapılan oylamada kabul edilen
bildiride, bu egemenlik ilanının
Sovyetler Birliğj'nden aynlmayı
öngörmediği ve Ukrayna'nın
SSCB'yi oluşturan öteki cumhu-
riyetlerle ilişkilerini, anlaşmalara
dayalı olarak sürdürmekten yana
olduğu vurguJandı.
Bildiride, bununla birlikte, Uk-
rayna'mn kendi topraklannda
"Ukrayna devletinin egemen ik-
tidannın en yüksek düzeydeki
otorite oldagn ve Ukrayna'daki
iktidar yapısının bölünmezliği"
ilan ediliyor.
Aynca, UkraynaJı vatandaşla-
nn Ukrayna hükümetinin izni dı-
şında, başka bir cumhuriyetin
toprakianna gönderilmesi yasak-
lanıyor ve Ukraynah gençlerin
yalnizca bu cumhuriyetin toprak-
lannda askerlik yapmalan öngö-
rülüyor.
Ukrayna'mn 'gelecekte' taraf-
sız, bloksuz, nükleer silah üretme-
yi, depolamayı ve kullanmayı red-
deden bir devlet olacağı ilan edi-
len bildiride, Ukrayna halkının
kültürel gelişimi için her türlü ça-
banın harcanacağı belirtih'yor.
Ancak bildiri, bu topraklarda
yaşayan başka etnik gruplara ve
halklara da kendi kültürlerini ge-
liştirme özgürlüğünü tanıyor.
Demokrasiye üç tehdit
(Baftarafi 1. Sayfada)
ki geüşmeler özlendiği gibi gerçek-
leşirse Arap dünyası tarihi içinde
ilk kez Cezayir, Baolı anlamda bir
demokrasiye kavuşacak.
Yine de Cezayir'de demokrasi-
nin aleyhine işleyebilecek şu et-
menlerden söz ediliyor:
1) Demokrasi virusünün kendi
ülkelerine de sıçrayabileceğinden
korkan öteki Arap devletlerinin
suikast da dahil her türlü desta-
bilizasyon yöntemine başvurma-
sı.
2) Son yerel seçimlerle birlikte
ülkenin bir numaralı partisi düze-
yine yükselen FlS'ın parlamento
çoğunluğunu ele geçirdikten son-
ra demokrasi sürecine "paydos"
demesi.
3) Yeni FlS'ın normal seçim sü-
relerini beklemeksizin sokak yo-
luyla iktidan zoılaması.
Yaygın bir iddiaya göre Kurban
Bayramı'ru izley-en günlerde Suu-
di Arabistan'ın Riyad kentinde
toplanan Arap ülkelerine mensup
beş (Islamcı) parti bir çeşit lslam
enternasyonalizmi oluşturarak
bellı sayıda önemli kararlar aldı.
Tunus, Cezayir, Mısır, Yemen ve
Ürdünlü bu dinci partiler, iddia
doğruysa Suudi Kıalhğı'nın hima-
yesi altmda bir araya geldi. Ve ik-
tidara kavuşma yönetimi olarak
sonuna kadar seçim ve demokra-
si kartlannı değerlendirme yolu-
nu benimsedi. Hac süresi bittiği
HEFin yürüyüşti bugün
halde FIS lideri doktor Abbasi
Madani'nin 18 temmuza kadar
kutsal topraklarda kalışı, tslamcı
Cephe karşıtlarınca örgütün Su-
udilerle olan yoğun ilişkisinin bir
kanıtı olarak gösterilmeye çalışı-
lıyor.
Bu şeriatçı örgütün en ağır düş-
manlan bile, doğrusu FlS'ın tam
anlamıyla Riyad güdumlü oldu-
ğunu, kralhğırr petrol dolarlarıy-
la beslendiğini net bir biçimde or-
taya koyamıyor. Bu yöndeki soru-
lanmıza verilen yanıtlar Islamcı
Cephe'nin bir "bütün" olmadığı,
içinde farklı eğilimler taşıdığı ve
bu eğüimlerden yalnizca bazılan-
nın Suudi Arabistan'dan destek
aldığı yolunda. Suudi Arabistan'ın
Vahabi tarikalına bağlı oluşuna
karşılık Cezayir Müslümanlannın
Sünniliğin Maliki kolundan oldu-
ğu da vurgulanıyor. FIS, şubat
1988'de 4 küçük hizbin birleşme-
siden doğmuş.
FIS, son yerel seçim tarihi iyi-
:e yaklaşana kadar kamuoyu
3nünde açıkça görüş bildirmeye
pek hevesli görünmedi, faaliyetle-
rini camilerde sürdürme yolunu
yeğledi. Cezayir demokrasisinin,
rejira muhaliflerini tuzağa düşür-
mek için kurulmuş bir hile olma-
dığı kesinlik kazanınca, FIS söz-
cüleri giderek politika sahnesinin
ön planına çıkmaya başladılar.
özelikle iki kişi kısa sürede gep-
genç çok partiu' Cezayir demok-
3. kişi yaya
olarak kaçarken
yakalanıyor Polisle karşılaşıyoriar
İkisi yakalanıyor
4. kişi arabayla kaçıyor
Reraâüt
Servisi
İL TARİH »-j
Sovyetler Birliği'nin Kırgızistan
Cumhuriyeti'nde Osh bölgesinde
Kırgızlarla özbekler arasında ge-
çen ay toprak anlaşmazlığı yüzün-
den patlak veren çatışmalann, bir
ay boyunca alttan alta süren ger-
ginlikten sonra yeniden patlak
verdiği bildirildi.
Resmi Haber Ajansı TASS, son
üç gün içinde Osh ve Üzgen kent-
lerinde yeniden 'pogromlar' mey-
dana geldiğini, Özbek ve Kırgu-
lann birbirlehne saldırüar düzen-
lediklerini ve yaralanan en az 30
kişiden 15'inin hastanelerde teda-
vi altına alındığını duyurdu.
TASS aynca bölgede karayolu
trafığinin durdunılduğunu, bütün
yerleşim merkezlerinin sokakla-
nnda 'yeniden tank ve zırnlı araç-
lann belirmesiıün' yanı sıra büyük
yerleşim merkezlerinin üzerinde
helikopterlerin devriye uçuşu yap-
tıklannı bildirdi.
Azerbaycan Cumhuriyeti'ne
bağlı Dağlık Karabağ bölgesinde
de gerginliğin arttığı bildiriliyor.
Reuter ajansınm TASS'a dayana-
rak bildirdiğine göre Karabağ ha-
vaalanı müdürü önceki gece dü-
zenlenen bir bombah saldın sonu-
cu öldü. Saldınmn Karabağ - Eri-
van uçak seferlerinin kaldınlma-
sına öfkelenen Ermeni militanlar
tarafından düzenlendiği sanüıyor.
kanşık Soydıılar, yakalandılar
(Baftarafi l. Sayfada)
na alındı.
Olayın duyulmasından sonra
Bornova Emniyet Müdürlüğü
ekipleri, kentin tüm giriş ve çıkış-
larıru tuttu. Bu arada soyguncu-
lann bulunduğu aracın Sakarya
Caddesi üzerinde özkanlar Sitesi
yakınlannda görüldüğü ve bura-
da araç değiştirdikleri öğrenildi.
Manavkuyu yönüne doğru kaç-
makta olan soyguncular, polis eki-
biyle karşılaşnlar. Kısa süren si-
lahlı çatışmadan sonra soyguncu-
lardan ikisi bir tabancayla birlik-
te vakalandı, bir diğeri de yaya
olarak kaçmaya başladı. Bu soy-
guncu da 263/2 Sokak'ta bulunan
bir okul inşaatmda ele geçirildi.
Yapılan ilk aramada soyguncula-
nn üzerinde Tanm II Müdürlüğü
1
nün 450 milyon lirası çıkmadı. Pa-
ranın kaçan dördüncü kişide ol-
duğu belirtildi.
Soygunun duyulmasından son-
ra olay ve operasyon yerine gelen
Emniyet Müdüru Şükrü Yetimoğ-
lu ve yardımcısı Yalçın Balçık ile
Asayiş Şube Müdürü Haluk Er-
can inceleme yaptılar. llk yakala-
nan iki soyguncu Siyasi Şube"de
sorgulanırken, okul inşaatında ya-
kalanan üçüncü soyguncunun,
"Para bendeydi, buralarda bir yere
attım" diyerek polisleri oyaladığı
bildirildi. Emniyet Müdür Yar-
dımcısı Yalçın Balçık, yakalanan-
ların adlarının Ali Rıza Kırmızı,
Mehmet Demir ve Mehmet Düz-
gün olduklarıru açıkladı. Balçık,
samkların ifadelerinde daha ön-
ce Dev-Yol davasında yargılandık-
lannı ve Dev-Yol üyesi oldukları-
nı belirttiklerini de ifade etti.
Soygunu yaşayan görgü tanık-
lan, olayı anlatırken, geçirdikleri
şokun etkisindeydiler. Soyguncu-
larla karşı karşıya kalan İl Tanm
Müdürlüğü'nün mutemedi VOdan
Yıldınm, soygunu şöyle anlattı:
"Sabah bir polis merauru ile
bankaya gittik. Memurlara ve iş-
çilere dağıtılacak maaş ve vergi ia-
deleri olan parayı alarak geri dön-
dük. Ben paralan zarflara koyar-
ken, ikisi silahlı 3 kişi içeri girdi.
Silah zoruyla yardımcılanm Tur-
gay Geylani ile Aysel tnsel'i yere
yaürdılar. Dogu şivesi ile konuşaıu
kısa boylu, diğeri normal boyday-
dı. Üçüncüsü ise takım elbiseli
uznn boylu idi. Önce masanın
üzerindeki paralan aldılar, sonra
kasadaki paralan yanlarında bu-
lunan bond tipi bir cantaya dol-
durarak odadan çıktılar. Olayın
etkisinden dolayı sonra dışanda
neler olduğunu bilmiyorum."
rasisinin yıldızları haline geldı.
Bunlardan biri felsefe profesörü
doktor Abbasi Madani, öteki yok-
sul mahallelerin genç ve ateşli va-
izi Ali Beihac. Sünni geleneğine
uygun olarak Şiilerde olduğu gi-
bi, Ayetullah Humeyni anlamın-
da bir dini liderin tslamcı Cephe1
ye önderlik etmesi söz konusu de-
ğil. Çember sakallı ve koyu bir
FIS yandaşı olaı' taksi şoförü ile
sohbet sırasmda Ali Belhac'ın ad-
resini bildiğini, istersem beni evi-
ne götürebileceğini söylüyor.
"Randevusuz bir gazeteciyi kabul
edeceğini sanmadığımı" söyleyin-
ce, genç şoför, ha>Tetler içinde kal-
dı: "Ali Beihac da kim oluyormuş,
o da hepimiz gibi, sade bir Müs-
lüman. Neden randevu gerekecek-
miş?" Cezayirliler, başları dik ve
gururlu insanlar, flkirlerini ne ka-
dar beğenirlerse beğensinler, bir
adamın peşine körü körüne takıl-
ma olasılıklıklan çok zayıf.
Politika sahnesinin önüne fır-
layalıberi tslamcı Cephe liderleri
birçoklannın gizemini çözmekte
güçlük çektiği iki farklı uslup tut-
turmuş görünüyor. Parti resmi
sözcüsü Dr. Madani ılımlı lider
görünümünde. Gunümüz Cezayir
toplumunda şeriat yasalannı hak-
kıyla uygulamanın olanaksız ol-
duğunu, gerçek şeriatın, ancak
dürust ve adil bir toplumda müm-
kün olabileceğjni söylüyor. Bir ko-
nuşmasında şöyle konuşmuş:
"Birçok kişi yasadışı yollardan
milyoner olurken küçük bir hırsı-
zın elini nasıl keseriz?"
Madani, İslamın, kadını erke-
ğin boyunduruğundan kurtardığı-
nı, iktidara gelirlerse hiçbir kadı-
na örtünmeyi zorunlu kılmaya-
caklannı açıklarken aynı zaman-
da çok partili demokrasi düzeni-
nin kendi iktidarlanndan sonra da
süreceğini duyunıyor. Cezayir ku-
lisleri, doktor Madani'nin burada-
ki ABD Büyükelçisi Cbristopher
Ross ile sık sık bir araya gelerek
tartıştığını, hatta ahbap olduğu-
nu hatırlatarak gerçekten ABD-
nin tslamcılann iktidara gelmesin-
den kaygılanmadığına dikkat çe-
kiyor. Buna karşın Batı basını ts-
lamcı partınin kimliğinde Ceza-
yir'e olası ikinci bir Iran vehme-
diyor. Buna karşılık örgüt lideri
Madani, güvence üstüne şüvence
veriyor. Bu "ağır başh oslup", Ali
Belhac'ın cuma vaazlanyla tam
anlamıyla çelişiyor. Beihac, kök-
leri Mısır'da bulunan Müslüman
Kardeşler örgütünun "bâkimiyet"
kuramını savunuyor. Yani Allah'ın
yeryüzündeki gölgesi olan halife-
nin hem din hem devlet işlerinde
tek egemen olması gerektiğini söy-
lüyor. Belhac'a bakılırsa, demok-
rasi tslama taban tabana zıt bir
kavram. Cezayir'in az sayıda ger-
çek anlamda profesyonel gazete-
cilerinden biri olan ve yeni kuru-
lan haftahk Fransız "Nouvel Heb-
do"nun sahibi Kemal Ben Kasım,
"Abbasi Madani'nin yöntemleri-
nin genel seçime kadar sürecek bir
uyntma stratejisi" olduğunu söy-
lüyor. Batıh diplomatik misyon-
lann çoğunluğu ise tslamcı Cep-
he içinde farklı düşünen iki ayrı
eğilim olduğuna inanmaya başla-
mıştı. Cezayir tnsan Haklan Bir-
liği Genel Sekreteri Mubtar Buta-
leb de gazeteci Ben Kasım ile ay-
nı kanıda. Eğer samimi değilse,
neden Abbasi Madani, "tslam:
Hoşgörii ve çok partili demokra-
si", "HS: tslam" denklemleriyle
özetleyebileceğimiz bir dil kulla-
nıyor. Bu sorunun yanıtı Cezayir
halkının geleceğe dönük özlemle-
rinde aranmalı.
Yaruı: Çanak antenler
ve basm pallnma«a
tç Politika Servisi — Halkın
Emek Partisi'nin (HEP) kurucu
11 milletvekilinin İstanbul'dan Di-
yarbakır'a yapacaklan "Onuriu ve
özgür yaşam yürüyüşü" bugün sa-
at 10.00'da Cağaloğlu'dan başla-
yacak. Dokuz gün sürecek yürü-
yüşle ilgili olarak Genel Başkan
Fehmi Işıklar, "Yalnizca HEP
milletvekillerinin katılacağı yürii-
yüsle Ugililerin uyanlacağım umu-
yor, tüm sorunlanmızın banş ve
kardeşlik lemeJinde, demokratik
bir ortamda çözuimesini diliyo-
mz" dedi. Sosyalist Parti'den dün
yapılan bir açıklamada yürüytlşün
desteklendiği ve güzergâh üzerin-
deki partililerin milletvekillerini
destekleyecekleri belirtildi.
Bugün Cağaloğlu Meydanı'n-
dan başlayıp 23 temmuz günü Di-
yarbakır'da yapılacak bir miting-
le sona erecek "Onuriu ve özgür
yaşam yürüyuşü"nün tüm hazır-
hklan tamamlandı. HEP'ten da-
ha önce yapılan açıklamaya göre
tstanbul, Kocaeli, Adapazan, Bo-
lu, Ankara, Kınkkale, Kırşehir,
Hacıbektas, Tarsus, Adana, Gazi-
antep, Urfa, Siverek, Mardin ve
Diyarbakır il ve ilçelerini kapsa-
yan yürüytiş programına Batman
da dahil edildi. Partiden yapılan
açıklamaya göre bugün ilk olarak
2000'e Doğru dergisinin Cağaloğ-
lu'ndaki merkezi ziyareti edilecek.
Saat 10.00'daki ytirüyuş, Hürri-
yet gazetesi önünden başlayacak.
Halkın Emek Partisi'nin 9 tem-
muz günü yapılan MKYK toplan-
tısında alınan "siyasi etkinlik" ka-
rarınca yapılacak yürüyüşle ilgili
olarak Genel Başkan Fehmi Işık-
lar, TBMM'nin eylül ayına kadar
işlevsiz bırakıldığım, ülkenin ka-
rarnamelerle yönetildiğini, halkın
politikadan dışlandığını, muhale-
fetin ise tatilin bitmesini bekledi-
ğini söyledi. Işıklar, böyle bir dö-
nemde insan temel hak ve özgur-
lükleri ile demokrasi ve onuriu bir
yaşam için yürüme karan aldık-
lanru belirtti. Programa göre 19
temmuz günü Ankara'da olacak
11 milletvekili eski TBMM bina-
sından yeni TBMM'ye kadar yü-
rüyüp hac faciası nedeniyle dü-
zenlenecek genel kurula katılma-
yı planladıklan öğrenildi. Millet-
vekilleri daha sonra aynı gün yo-
la çıkıp yürüyüşe devam edecek-
ler. 23 temmuz cuma günü saat
17.30'da da Diyarbakır'da dUzen-
lenecek mitingle yürüyüş sona ere-
cek.
CUNEYT ARCAYUREK yazıyor
(Baftarafi 1. Sayfada)
işbirliği paketindeki çeşitli de-
ğişik öğelerin yanı sıra yıllardır
bekletilen 600-700 milyon dolar-
lık mali yardımın da önümüzde-
ki günlerde işleyeceği öne sürü-
lüyordu.
Oysa karma komisyon düne
kadar Türkiye'ye öne sürdüğü
koşullara yenilerini eklıyor. De-
mokratik haklar, insan haklan gi-
bi belli başlı koşullara bir de Kıb-
rıs sorununun çözümünü getirı-
yor. Baykal'dan öğreniyoruz ki
Dublin'de yapılan son AT zirve-
sinde Kıbrıs sorununun mutlaka
çözülmesine karar verilmiş. Bu-
na koşut olarak AT'nin hemen
bütün kurumlannın bize karşı ge-
rekli yaptırımları uygulamaya koy-
ması yolu açılmış. İçine kapan-
mış Türkiye, AT ile ilişkilerde çok
ileri adımlar atıldığına inanırken,
öteki koşullara birden btre Kıbrıs
eklenmiş. Avrupa Parlamentosu
dublin kararlanna bağlı kalacak.
600-700 milyon dolarlık mali yar-
dım parlamentodan geçeceği
için daha şimdiden bu konudaki
beklentilerimizin yatttğı izlenimi
güçleniyor.
Bizim iktidarın çaldığı davul
ise, Türkiye'nin yine Yunanistan
pariamenterlerinin oyununa gel-
diğini, az farklı kimi kararların,
yaptırımların işlerliğe geçirildiğini
sindirmeye ';graşıyor.
Öaykal'ın "Türkiye yurt dışın-
da perişan. Yalnızlaşmaya
itiliyor" demesindeki nedenler
birçok. Ama bir bölümû Strasbo-
urg'da izlediği gelişmelerden
kaynaklanıyor. Kıbrıs koşuluyla
AT ile ilişkilerin çıkmaza girdiği-
ni söylüyor ve sonunda Dışişle-
rimizin, ANAP'lı üstatların içine
düştüğümüz açmazların farkına
vardıklarını ekliyor.
Türkiye, o derece hareketsiz,
Batı'daki yeni oluşmalar içinde
yerini ve konumunu başkalannın
saptamasına izin verecek ölçüde
duragan. Böyle bir devlet yöne-
timinin, devlet yönetimindeki
güçsüzlükten kaynaklanan geliş-
meler ve sonuçlar karşısında ya-
pacağı hiçbir girişim yok. Batı
Türkiye'yi umursamıyor, daha
ötesi yalnızlığa, bir çeşit "peyk
devlet" konumuna sokmaya ha-
zırlanıyor.
Böyle başa böyle tıraş. Bizde
devlet üç buçuk kilometrelik çift
yol için bütün basını ayağa kal-
dırıyor. Bir telefon, Bayındıriık Ba-
kanı'nın, en çok başbakanın aça-
cağı bir yeni yol için basını apar
topar bir araya getiriyor. TÛ'yü ta-
nımayacağını söyledikten sonra
muhalefetin bir çağrıya uyarak
Çankaya'ya çıkmasını eleştiren-
ler soluk soluğa TÖ'ye ulaşı-
yorlar.
Zaten "iki devlet" bir arada ya-
şıyor. 10 Kasım ve 19 Mayıs gibi
anlamlı günlerde devleti temsil
edenlerie halk çoğunluğunu sim-
geleyen muhalefet kesimleri ay-
rı ayrı törenler düzenliyor.
Unrversite gençliği rektörlûkle-
rin düzenlediği törenlere katılmı-
yor, ayrı törenlerle açılış yapıyor.
Son olarak Yargıtay başkanı hu-
kuk adamlarının görüşlerini içe-
ren Barolar Birliği konuşmasını
daha önceden sakıncalı mı de-
ğil mi anlayışı ile görmeye gi-
rişiyor.
Barolar Birliği 6 eylülde Yargı-
tay'dan ayrı bir tören düzenleme
hazırlığı içinde. Parlamentonun
durumu ortada. Devlet Bakanı
Çiçek, bir yurt gezisinde Mecl&
in hac faciası için olağanüstü
toplantıya çağrılmasını yadırga-
dığını dokunduruyor. Son gün
haber verilmiş kendilerine. O
yüzden toplantıyı pek akjılaya-
mamışlar! Bizzat hükümetin top-
lantıya önayak olması gerektiğin-
den nedense söz edemiyor.
Hükümet ise çat orada pat bu-
rada. Diline doladığı tek oy için
halkın huzurunda dmanın krvan-
cıyla güya halkla iktidar arasın-
da atılan köprüleri onarmaya ça-
lışıyor.
Bütün bunlara bir de yargının
ikiye bölünmüşlüğû eklendi.
AT'deki olumsuz geüşmeler
başkentte şok etkisi yapmış, ik-
tidar kanadı perişanmış, Dışişleri
aklını başına devşiriyormuş... Fa-
lan filan.
Böyle bir devleti Batı ülkeleri
neden araiarına aJmaya gönüllü
olsunlar?
Türkiye'de yaşanan çarpıklık-
lardan ülke insanlan her geçen
gün daha fazla ısdırap duyarken
böylesine amorf bir bünyeyi Ba-
tı niçin bağrına bassın?
Neden, neden, neden?..
C U M H U R İ Y E T KİTAP RULÜBÜ
K A D I K Ö Y B E L E D İ Y E S İ
İŞBİRLİĞİ :
KİTAP ŞENLİĞİ
120 YAYINEVI 5000 KİTAP
•
M Z A G Ü N L
BUGÜN 17 Temmuz Salı
E R
15.00-19.00
AZIZNESIN
Her gün 11.00-19.30 arası
Yer: Kadıköy Meydanı, Eski İskele yanı
Tüm 'Kılap okurlarına açıktır.
n j Üyelere ındırım.
C U M H U R İ Y E T KİTAP KULÜBÜ
K A D I K Ö Y B E L E D İ Y E S İ
İŞBİRLİĞİ
KİTAP ŞENLİĞİ
120 YAYINEVI 5000 KİTAP
M Z A
YARIN
G
18
Ü N L E
Temmuz Çarşamba
R
15.00-19.00
HULKİ
AKTUNÇ
ZAFER
ÜSKÜL
Her gün 11.00-19.30 arası
Yer: Kadıköv Mevdanı, Eski İskele vanı
Tüm Kılap okurlarına açıktır.
T ^ Üyelere ındırım.