25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 HAZİRAN 1990 KULTUR-SANAT CUMHURİYET/5 Arslan'ın F. Almanya sergisi • Kiiltür Servisi — Yaşamını F. Almanya'da sürdüren ressam Zeki Arslan, 13. kişisel sergisini Lippstadt'taki Stadtmuseum Bergkamen'de açtı. Sergi için tamamı renkli bir katalog, raüze tarafından yayımlandı. Sergisinde 39 yapıtını sunan Zeki Arslan, yağlıboya tekniğiyle soyntlama üzerine çalışıyor. Fachhochschule Münster'de grafik dizaynı eğitimi gördükten sonra 1985 yılından itibaren soyutlama tarzında çalışmaya başlayan sanatçı, Federal Almanya ve Türkiye'de birçok kişisel sergi açtı. 1940 doğumlu olan Arslan, çeşitli grup sergilerine de katıldı. 'Ustalara Saygı' toplantısı • Kiiltür Servisi — Türkiye Yazarlar Sendikası'nın düzenlediği "Ustalara Saygı" toplantılarmın dokuzuncusu Orhan Kemal'e aynldı. 1980 yılından bu yana "Orhan Kemal Ödülü"nü kazananlann da katılacağı geceyi Candan Sabuncu sunacak. Rıfat llgaz, Ünal Küpeli, Muzaffer Buyrukçu, Nurer Uğurlu ve Hakkı Özkan'ın konuşmacı olarak katılacakları gecede, 1990 Orhan Kemal Roman Ödülü sahibi Demir Özlü'ye ödülü verilecek. Vedat Günyol, Konur Ertop ve Hikmet Altınkaynak'ın katılacakları panelin yer alacağı gecede, Salih Kalyon ve Çetin Öner, Orhan Kemal'in yapıtlarından bölümler oynayacak. İsa Çelik'in dia gösterisi sunacağı gece, 4 haziran pazartesi günü saat 18.30'da Beyoğlu Karaca Tiyatro'da baslayacak. IFSAK Kısa Film \ansmasi • Külttir Servisi — Istanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği (İFSAK), 12. Ulusal Kısa Film Yarışması düzenledi. Yarışma, tFSAK ve Fransız Kiiltür ' Merkezi'nin işbirliğiyle Şubat 1991 tarihinde gerçekleştirilecek olan l< 3. Uluslararası Kısa Film Günleri" kapsamında yer alacak. Konu sınırlaması bulunmayan yarışmaya, bu yıl 8 mm, 16 mm ve 35 mm sinema filmlerinin yanı sıra video filmleri de kabul edilecek. Son katıhm tarihi 29 Aralık 1990 . Fotoğraf yan§ması §onuçlan • Kiiltür Servisi — lstanbul Teknik Üniversitesi Sualtı Sporlan Kulübü'nün düzenlediği "Marmara ve Kıyılannda Çevre Kirliliği" konulu fotoğraf yarışması sonuclandı. Yalçın Haraçoğlu "Tekne" adlı saydam fotoğrafıyla birinci, Tamer Coşkun "Ölü Doğa" adlı siyah-beyaz fotoğrafıyla ikinci, Mahmut Sunar "Nerede O Eski Akyalar" adlı saydam fotoğrafıyla üçüncü oldu. Kâzım Zaim'in üç adet fotoğrafı ise mansiyon ödülünü kazandı. Birincilik ödülü olan 1 milyon lira, ikincilik ödülü olan 750 bin lira ve üçüncülük ödülü olan 500 bin lira ile Haluk Cecen özel ödulleri, 4-haziran pazartesi günü saat 17.00'de Mimarlık Fakültesi Sergi Salonu'nda düzenlenecek bir törenle sahiplerine verilecek. Yarışmaya gönderilen fotoğraflar 15 Haziran 1990 tarihine kadar sergilenecek. ^Iıme Gub' etkinlikleri • Kiiltür Servisi — Kuruluşunun birinci yılını kutlayan "Time Club News", Kalamış Manolyalı Sokak'ta bulunan merkezinde haziran 1990 etkinliklerini sürdürüyor. Bugün saat 17.00'de Esin Afşar ile yapılacak müzik konulu söyleşiyi, saat 2O.3O'da Türk Sineması üzerine Fikret Hakan'la yapılacak söyleşi izleyecek. Time Club'ün 8 haziran cuma günkü konuğu ise TV dizileri oyuncusu Mehmet Aslantuğ. Erol Günaydın, 9 haziran cumartesi günü saat 20.30'da tiyatroseverlerle Türk tiyatrosu üzerine söyleşecek. Ressam Berrin Tuncel, 15 haziran cuma günü saat 20.30'da resim çalışmaları ve Türk resmi üzerine konuşacak. Caddebostan Balıkadamlar Kulübü'nün Boğazlar, denizlerimiz ve çevre konulu söyleşisi, 16 haziran cumartesi günü saat 20.30'da izlenebilecek. Ahmet ve Gülümser Gülhan'ın tiyatro- kabare-mizah konulu söyleşisi 22 haziran cuma, Enis Batur'un mektup dünyası konulu söyleşisi 23 haziran cumartesi ve Ayşegül AldinçMn Türk Hafif Müziği konulu söyleşisi 28 haziran perşembe günleri 20.30 saatlerinde gerçekleştirilecek. 27 yıl önceyitirdiğimizNâzım Hikmet'in hastalık ve ölümkonusundaki tutumu leryüzu ortüldu ustune'Yeryüzüne tohum gibi saçmışım ölülerimi / Kimi Odesa'da yatar, kimi İstanbul'da, Prag'da kimi / En sevdiğim memleket yeryüzüdür / Sıram gelince yeryüzüyle örtün üzerimi..." ŞÜKRAN KURDAKUL Nâzım Hikmet uzun süren ha- pishane yaşammda "angin de poitrin" ve "karariger büyümesi" hastaiıklarıyla tanıştığı zaman kırk altı yaşlarındaydı. Bireysel direncin kaynaklarını sarsan ve insana ölümün soluğunu duyuran hastalıklardı bunlar. özellikle yü- reğini birdenbire saran sancıların yarattığı korkulu dünya, şair adam duyarlığmı derinden etkile- di Nâzım'ın. Günlük yasamında birincil sorunlarından biri olarak dizelerine de yansımaya başladı. Yahya Kemal, Nedp Fazıl, Ah- met Hamdi, Ziya Osman vb. şa- irlerimizin yapıtlarında da ölum gerçeğinden kaynaklanan düşün- celerle varsayımların yer aldığını biliyoruz. Çağdaş Türk Edebiyaü- Meşrutiyet Donemi'nde belirttı- ğûn gibi Yahya Kemal, Sonbahar, Sessiz Gemi, Rindlerin Ölümü, Rindlerin Akşamı, Geciş vb. şiir- lerinde ölüm ve ölümden sonra yaşama varsayımını işlerken ölüm korkusunu "dindar adam ievekkülü" ile karşılamaya çalış- mıştır. "Fani ömür bitecek" bu uzun sonbaharda "kişi servttiklere yol göriindügünü" algılayacaktır. (Sonbahar) Oyleyse "bu beyhude sonbahann" sonu gelmeli, kişi ol- meden önce oldüren korkulardan kurtulmalıdır. (Düşünce) Çünkü "ölüm âsude bir bahar ülkesi- dir." , Yaşam, ölüm ve yeniden doğ- ma varsayımı Necip Fanl'ın şii- rine daha soıîıut öğelerle yansı- mıştır: "Ölenler yeniden doğar- mış, gercek / Tabut degildir bu, bir tahta kundak. / Bu agır hedi- ye kime gidecek / Çakılır çakıl- maz üstüne kapak." (Tabut) Ahmet Hamdi *e Ziya Osman ise kimi gençlik şiirlerinde bile ölümü bir kurtuluş olarak görür- ler.- Nâzım Hikmet'in şiirlerinde ölüm, var oluşa -hastalık nedeniyle- ilk uyarılarını gönde- ren bir gerçektir. 1948'de Adalet Cimcoz'a mektuplarından birin- de "Karaciğerim fena halde azdı. Yeni muayene oldum, iki parmak daha büyümüş. Sancıyor da mu- barek.." diye yakınması gibi ön- ce yaşamsal uyumunu sarsan so- mut değişme karşısında duyduğu üzüntü yansır dizelerine. Giderek dünyayı sorgulamaya dönüşür. Rubailer'de yer alan küçük şiir- lerinde belirgin biçimde kendini gösterir bu hesaplaşma. Ve Nâzım ilk kez "Paydos diyecek bir giin toprak anamız" ya da "Aynlık yaklaşıyor her gün biraz daha" dizelerinde gördüğümüz gibi, dünyada misafir olma duygulannı simgeleyen sözcükleri kullanma- ya başlar. Ama düşünsel yapı de- ğışmemişür. Dünyaya, evrene ve insana bakışı "idealiznı" kok- maz. "Bu bahçe, bu nemli toprak, bu yasemin kokusu, bu mehtaplı gece / Pınldamakta devanı ede- cek ben basıp gidince de. / Çün- kü o ben gelmeden, ben geldikten sonra da bana baglı olmddan var- dı / Ve bende bu aslın bir sureti çıktı sadece." 1950'den sonra elinde kalan za- manı hapishaneden getirdiği has- talıklarla birlikte geçirdi Nâzım. Dostlarının yazdığına göre "öl- mekten korkuyor ve gizlemek ge- regini duymuyordu." (Ekber Ba- bayef) En güzel yıllarıru hapishane tü- ketmişti. Yeniden, doyasıya ve ta- dına vararak yaşamak isterken kalp dokularından yediği çelme- nin acısı yaşamını belirleyici et- kenlerden biri durumuna geldi. Bu durum şairce düşünürlüğünü de etkiledi elbet. Yaşamı surdürmekle, yasamın- da eksilmeye/tükenmeye başlamış olanı algılamak.. 1950'li yülardaki yaratılannın çoğunda duyarlığına egemen olan budur Nâzım'ın. Dizeler vardır. İncanca korku- lara düştüğünü gösterir: "Biilün kapılan kapalı üstüme / Bıitün perdeleri inik / Ne bir mendil mavilik ' Ne bir avuç yıl- dız / Bizı burada mı bastıracak ölüm / Biz bu şehirden gülüm / Çıkamıyacak mıyız?" Dizeler vardır, "Son Otobüs"- teki gibi kişiliğinin tarihini taşıya- rak evrensel bir seslenişe ulaşır: "tyice yaklaştı bana büyiik ka- ranlık / Artık ne kibri nazınn ne kâtibin şakşağı / Tas tas ışık dö- künüyonım başımdan aşağı / Gü- neşe bakabiliyorum gözlerim ka- maşmadan / Ve belki, ne yazık / hatta en güzel yalan / beni kan- dıramıyor artık. / Artık söz sar- hoş edemiyor beni. Ne başkası- nınki, ne kendiminki. / İşte böy- USDIŞI AVUNTU- LARA SlGlNMA- MIŞTI — Nâzım Hikmet, hastalıgın yol açügı uzun saren ölum onceai savaşımuda usdışı atuntulara sıgınmanuş- tı. Ölümü, obürdünya varsarımla- nna tutanarak kurtuluş uratıdu olarak gönnemişti. le gülüm, / tyice yaklaştı bana ölüm." Gorduğümuz gibi hastalıgın yol açtığı uzun süren ölüm öncesi sa- vaşımında usdışı avuntulara sığın- mıyor Nâzım. Ahret/obür dünya varsayımlarına tutunarak kurtu- luş umudu olarak görmüyor ölü- mu: "Geliyor sıram / ansızın atla- yacağım boşluğa / ne çüriiyen etimden haberim oiacak / ne göz- lerimin çukurunda dolaşan bo- ceklerden." Nâzım Hikmet'in ydlar süren korkulu yaşama döneminde bile usa bağlı kalmasını, insanca bir utku olarak değerlendirmemiz ge- rekivor. 2. ULUSLARARASIİSTANBUL TİYATROFESTİVALt Üçyabancı topluluktan 'Guernica', 'Bakkhalar' ve 'Yeraltından Notlar' Oyunlar ve yorumlarLorca'dan Hakan Gürses'in uyarladığı "Guernica", Euripides'in "Bakkhalar"ı ve Dostoyevski'nin romanından sahneye aktanlan "Yeraltından Notlar", tiyatro şenliğinin dışardan gelen ilginç oyunlarıydı. ORHAN ALKAYA Tiyatro Festivali'nde izlediğim uç yabancı yapım, günümüz tiyat- rosunda oyunculuk ve yorum dü- zeyleri üzerine yeniden düşünme- me yol açtı. Guernica, çalışmalannı Avus- turya'da sürdüren yarı amatör bir topluluğun, Theater des Augenb- licks'in oyunuydu ve yazanyla yö- netmeni Türk'tü. Gerçi Bau şehir- lerinde, bu tip yarı amatör toplu- luklara yapılan fınansal katkılar, bizdeki "devlet yardımı"nın on- on beş katından başlıyor, bu ay- rımı belirtmek gerek. 1937'de, Ispanyol icsavaşınm en hazin anlanndan birini yaşa- yan Bask bölgesindeki küçük Gu- ne yaslanan dinamik anlarda faz- ernica şehri, .Mman uçaklan ta-' lasıyla belli oluyordu. Walter Vo- Gürses ve yönetmen Gül Gürses, Picasso'nun iki boyutlu çalışma- sını yeniden üçüncü boyutuyla bü- tünleştirmek gibi ilginç bir düşün- ceden yola çıkmışlar. Metni hazıH larken de bir tür analoji (benze- şim) kurarak Guernica'nın bonı- balanmasından bir yıl önce öldü- rülen Lorca'nın şiirlerinden yarar- lanmışlar. Metnin Lorca'mn şiirlerine ya da Picasso'nun resmine yeni bir boyut getirdiğini söylemek güç. Hatta, bu analojinın yorumu bir hayli sımrladığmı düşünüyorum. Yönetmenin plastik düşüncesi ise statik anlarda başanhydı. Ama oyunculuk düzeyinin yer yer ye- tersiz kalışı, tümüyle gövde dili- VIKTOR GVOZDITSKI — Sovyeüer Birliği'nden gelen Genç Seyirci Tiyatrosu'nun oyuncusu Viktor Gvozditski, olağanüstü yonımuyla se- yirciyi Dostoyevski'nin dünyasına dahil etti. rafından üç saatte imha edilmiş ve aynı yıl Picasso tarafından bu vahşet artistik duzlemde "ölünı- süzleştirilmişti". Yazar Hakan ÖSS'de başardıysanız, göklere yaklaştınız! Başannızı kutlarız. Şimdi, geleceğin eğitimine yaklaştınız. Bilgisayar, elektronik, uçak, makine ve yeni teknolojinin tüm imkanları içinde yaşamalısınız. 21. yüzyılın insanı olmalısınız. Hava Harp Okulu, sizi ön saflara ka\Tjşturmaya hazır. Uçmanın tadına varacaksınız. G/RlŞ KOŞULLARI; TC vatmtap *t ctklk. 1990 • OSSde ftafani. Laekrle O^ttmtn Lotlermm Mjzrmaak. Tatuı Btiunlrr K Ftn KoMan Je Tebuk Laeltm UglM koUonntUm mezun Son bap/uru lanht 25 Htraran 1900 Adres : Hava Harp Okulu Kayıt Kabul Komisyon Başkanlığı Yeşifyurt, 34807 - İstanbul Tel: 573 23 20 HAVA HARP OKULU "yüksekleri hedefleyin" gelweider'in çevre düzeni ve Ke- mal Seyhan'ın maskları ise heye- can vericiydi. Euripides'in son tragedyası Bakkhlar, Sabahattin Eyuboğlu'- nun Türkçe çeviriye koyduğu ön- sözde belirttiği gibi "Eski Yu- nan'da Dionysos dininin tncil'i yerindeydi"; kutsal kitabı... Te- atral açıdan oldukça guç bir me- tin olan Bakkhalar'ı önemli kılan da bu dinsel mitik yanıdır zaten. Helen pantheonunun dkfMduı gelen ayrıksı tanrı Dionysos, in- sanın doğayla yüzleştiği hallerdeki tepkilerini yansıtan bir dizi adla amlırdı. Roma'daki adı da özgür- lük anlamına gelen Liber'di. Bir tür aşkmlık, kendinden geçme \e hazza dayalı bir kült oluşturan Dionysos'un, muhte- melen dinini yaymak için döndü- ğü Tebai'de, yandaşian Bakkha- lar tarafından karşılanmasıyla açılan oyun, tragedyanın müthiş bir açmazıyla noktalanır. Diony- sos'a direnen Tebai Kralı Penthe- us, aralannda öz annesi Agaue'- nin de bulunduğu Bakkhos kadın- lan tarafından parçalanarak öldü- rülür. Dionysos iktidarını sağlar- ken hayata bir düğüm daha atılır ve akit yeniden bozulur. Attis Thealre, Trabzon kökenli Theodoros Terzopoulos'un mi- zanseniyle yedi yıldır sahneliyor Bakkhalar'ı Dionysos kültürü- nün benzeri Kybele kültünün, er- keklik organını kesme ritüeline kaynakhk eden Attis'ten adını alan topluluk, tragedyayı günü- müz Yunancasıyla ve büyük ölçü- de gövde diline dayanarak yorum- lamış. Doğrusu, ne Bakkhalar'ın Asyatik karakteri üzerine derin- lemesine bir bakış ne mitologya sürecini mükemmel aktarmanın ötesinde yeni bir boyut var bu yorumda. Ama, müthiş bir oyunculuk dü- zeyi sergiliyor Attis Theatre'm altı oyuncusu. tnanılmaz bir kas hâ- kimiyeti, gövde estetiği ve günde- lik dilin söylem kiplerinîn ötesi- ne geçmiş bir dil arayışı koyuyor- lar ortaya. Günümüz tiyatrosu- nun»çok önemli bir boyutunu, Meyernold sonrası oyunculuk aıı- layışının uç bir noktasını temsil ediyorlar. Ayrıca, Agaue'nin Pentheus'u öldürdükten sonra, onun başı/maskıyla bütünleştiği sahne unutulmaz güzellikte. Ve hem oyunculuk düzeyi, hem yorumlama düzeyi açısından eş- siz bir oyun: Yeraltından Notlar. Moskova Genç Seyirci Tiyatro- su'nun, Kama Ginkas'ın mizan- seniyle sahnelediği bu oyun, tiyat- ro literaturünün en parlak uyar- lamalan arasına girmelidir bence. Dostoyevski'nin, yalnız dünya edebiyatında değil, 20. yüzyıl fel- sefesinde ve özellikle varoluşçuluk düşüncesi uzerinde derin izler bı- rakmış yapıtı Yeraltından Notlar'ı dramatize edip sahnelerken Dos- toyevski'nin altında ezilraemek bile, başlıbaşına cesaretin zaferi sayılmalı. Ama oyunun başka er- demleri de var. Ginkas'ın yorumunun erdemle- ri, Dostoyevski'nin adsız kahra- manına Paradoksalist adını koy- masıyla başlıyor. Böylece daha baştan, kahramamnı bir dizi yer- leşik tasanmın karşısma, sorgula- yıcı ve pozitif bir konuma yerleş- tiriyor. Ikiyüzlüluğünü sergiler- ken erdemli, uzlaşmadan kaçar- ken uzlaşmanın göbeğinde yer alan; ezilirken çıkarcı, kişiliğini ararken özgüven yoksunu, kadın duygusuyla mutlu olabileceğini keşfettiği anda yok edici, akhn karşısma esini yerleştirirken karşı- maddeci bir Paradoksalist, Gin- kas'ın yonımuyla, günümüz insa- nını severek ve tiksinerek tokat- layan bir karşı-yalvaça ulaşmış. Meyerhold tiyatrosunun izinde, groteske uzanan bir sahicilikte ko- numlar arası gel-gitleri araştıran, her şeyi sahnede kurarak dekor değişimini bile oyuncusuna yap- tırarak seyirciyle sahne arasında sahici bir mesafe bulunduran Gin- kas, Dostoyevski'yi ihlal etmeden bugünün perspektifıni yakalamış. Bir de adı Victor Gvozditsky olan o aktör. Gerilimin en yüksek anında yumuşayıveren, seyirciyi, tuluata bulaşmadan Dostoyevs- ki'nin dünyasına dahil eden, ola- ğanüstü supleksiyle oyunu bir spi- ral gibi kesintisiz yükselten o ak- tör karşısında, eski bir aktör ola- rak kıskançlık ve hayranlık duy- gulanyla dolup taştım; doğrusu bu! Görgüsüz fotoğraf makinele- rinin, çırılçıplak anlannda çok fazla ilgilendiği Irina Yureviç'in yumuşak, plastik yorumu ve Mi- kail Daronim'in gösterişsiz usta- lığıyla birlikte Yeraltından Notlar, tiyatroda yorum ve oyunculuk konusunda varılmış bir doruktu. FESTIVALDE BUGUN Sokolla-Devlet Tiyalroları (Taksim Sahnesi, 20.30) PAZARTESİ Pluto-Centro Sperimentale del Teatro (Atatürk Kültür Merkezi Buyük Salon, 20.30) SokolİH-Devlet Tiyatroları (Taksim Sahnesi, 20.30) SALI Plato-Oatro Sperimentale del Teatro (Atatürk Kültür Merkezi Büyük Salon, 20.30) Sokolla-Devlet Tlyatroları (Taksim Sahnesi, 20.30) Imza günleri ertelendi • Kültür Servisi — Cumhuriyet Kitap Kulübü ve Kadıköy Belediyesi'nin işbirliğiyle gerçekleştirilen "Kadıköy Kitap Şenliği"ndeki imza günleri elverişsiz hava koşullan nedeniyle ertelendi. Cuma günü yapılması gereken Latife Tekin'in imza günü ileriki bir tarihe alınırken Ahmed Arif, Emre Kongar, Osman Şahin ve Rıza Zelyut dün kitaplarını CKK Merkez Sergi Salonu'nda imzaladılar. Hilmi Yavuz'un imza günü ise Yavuz'un Kadıköy'de yapılacak bir imza gününe katılacağı gerekçesiyle 6 haziran çarşamba gününe ertelendi. Aziz Nesin, Afşar Timuçin ve Mehmet Çağçağ'ın bugünkü imza günüyle, Nail Güreli ve Birol Keskin'in yannki imza günü de ileriki tarihlere ertelendi. Müzik van^ması • Kültür Servisi — Yıldız Üniversitesi tarafından düzenlenen "3. Üniversiteler Müzik Yarışması", olumsuz hava koşullan nedeniyle sonbahara ertelendi. Dün saat 15.00'te Açıkhava Tiyatrosu'nda yapılması kararlastırılan müzik yarışmasının kesin tarihi daha sonra bildirilecek. Uçurdna şenJiği • Kültür Servisi — tnsan Haklan Derneği lstanbul Şubesi Çocuk Komisyonu tarafından bugün yapılması kararlastırılan "Uçurtma Şenliği", hava koşullan nedeniyle 10 haziran pazar gününe ertelendi. Şenlik, Kadıköy Acıbadem Çamlık Mevkii'nde yapılacak. Resim, şiir, öykü ve masal dallarında düzenlenecek yanşmalann "Çocuk Hakları ödülü" töreni bugün saat 14.00'te Kuruçeşme Mülkiyeliler Birliği'nde yapılacak, Kitap şenliğine ara • Kültür Servisi — Şişli Belediyesi'nce düzenlenen kitap şenliğine olumsuz hava koşullan nedeniyle ara verildi. Şenlik programında yer alan Ismail Gülgeç - Mert Ali Başanr'ın "Çizgi Mizah, Yazıli Mizah, Sazlı, Sözlü, Sarkıh Mizah" konulu söyleşisi ile Grup Yorum'un konseri ileriki bir tarihe ertelendi. Hava koşullan elverişli olduğu takdirde, kitap şenliği yarından itibaren sürdürülecek. Kitap Bayramı Günü • Kültür Servisi — Türkiye Yazarlar Sendikası okuma alışkanlığım ve kitap sevgisini topluma kazandırmak için bir "Kitap Bayramı Günü" oluşturmak amacıyla çaüşmalara başladı. TYS bu konuda yayımladığı bildiride "12 Eylül yönetiminin keyfı tutumuyla 3 haziran 1985'te ilerici ve çağdaş düşünceyi içeren tonlarca kitabın yakılmış olmasını bugün Türkiye Yazarlar Sendikası olarak acı ile anıyor ve kınıyoruz" dedi. Semah gösterisi • Kültür Servisi — Şahkulu Sultan Derneği tarafından düzenlenen Semah gösterisi, bugün saat 18.00'de Açıkhava Tiyatrosu'nda yapılacak. Türk kültürü ürünlerinden olan ve yüzyıllar boyunca gizli yapılan semahlann, halka açıklamalanyla birlikte sunulması amaçlanan gösteride, "Turnalar Semahf'ndan sonra Şahkulu Sultan Derneği semah ekibinin sunacağı değişik türdeki semahlar da açıklanacak. Semah gösterisine katılan isimler arasında, Mine Yalçın, Güler Duman, Aşık Nesimi Çimen, Gülcihan koc, Dilber Doğan ve Aziz " Tatüsu yer alıyor. UGUN • Müzik ve tiyatro Ann Alagün'ün klasik konseri 13.30'da, Galatasaray Lisesi oyunculanmn "La Classe Terminale" adlı oyunu 14.30'da Galatasaray Lisesi Şenliği kapsamında ücretsiz olarak Beyoğlu'ndaki binasmda izlenebilir. • İmza günleri Yüksel Yazıcı ve Hüseyin Dilmen, saat 16.00-19.00 arasında Bostana Hatay Lokantası'nda kitaplannı imzalayacaklar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle