Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 HAZÎRAN 1990 CUMHURİYET/17
HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGÜN
Meteoroioji Genei MüdürlüSü iden
alman Mgiye göre bölûntolgeterpar-
çalı yer yer çok buiutiu. Marmaranın
doftusu Karadeniz, Iç Anadolu, Ooğu
Atateniz ile Doûu ve Gûneydoğu Ana-
dokı bMgeteri ya0ışlı geçecek Yağıs-
lar yaOmur yer yer saflanak ve gök-
güruttulü sağanak şekiınde oiacak
HAVA SICAKLIĞ1. Oeğtşmeyecek
RÜZGÂR Yurtiun batı kesımlennde
Mana
•Adapaafi
Adtyaman
Alyon
Aftn
Ankara
AnBkya
Antalya
Artvm
A 32° 19° OyartMkır
Y 19 9°Edinıe
Y 35° 19° Erancan
B 20° 6°Erzurum
Y 26° 8° Esloşöıır
Y 21° 10° Gazıanfep
A 3r20°&rraun
A 28° 16° Gümûşhane Y
B
** «™
m ı h M a
*****
l u t l u w
» Û " * * < * ^ 9 * «
d e n o r t a k u v v e t t e e s e c e k G ö 1
"*•* öalgah oiacak görüş uzaklı-
* 1 0 l o n
V»*» 2
rayelden zamanla !ûm denizlerimıaJe
günbatsı ve lodostan 3-5 yer yer 6-7
k t d tt 1021
BıleaK
Bmgâl
Brtbs
Bolu
Bursa
Oakkale
Çonım
Denut
Y 30° 14° Hakkân
B 26° 12° Ispartt
B 17° 10° Isönbul
B 14° 8°lznw
A 3#>W°Kaıs
Y 30° 13" Kaslamonu Y
Y 18° 10° Kayserı
B 16° 9° K»M«t
B 18° 10° Konya
Y 26° 10° Kütahya
B 21" 9°Maötya
36° 16° Manısa
18° 10° K Maraş
33°16°Mere.n
28° 9°MuJla
19° 8°Muş
35°20°NıSde
23°16°Oniu
29°12°Ree
28° 14° Samsun
24° 9°S«1
15° 10° Smop
24° 10° Stvas
25° »"TakırdaJ
18° 10° Tratam
16° î
29° 7°Van
21° 8°VtagaJ
34° 15° ZonguMak
B 20° 10°
A 32° 19°
\ 30° 19°
B 22° 8°
B 26° 12°
A 30° 9°
Y 23° 16°
Y 25° 14°
Y 19° 13°
B 34° 20°
Y 20° 13°
Y 29° 12°
B 15° 9°
Y 24° 15°
A 32° 12"
B 20° 7»
B 28° 18°
Y 26° 7°
Y 16° 12°
günbatsı ve lodostan 3 5 yer yer 6 7
kuvvetmde saatte 10-21 yer yer ö - * * ^ buıuüu y-yaOmuriu A-aç* B-buktfu G-oûneşlı K-kanı S-s«* Y-yajmurta
fö
OÛNYA'OA BUGÜN
ANKARA NOTLARIAnsıeıdam V 16°
Afnman A 32°
Atına
Bağdal
Barcelona
Baseı
Belgıad
Beriın
Bonn
Bnjkse!
Budapeşle
Cenevte
fezayv
Cıdde
Du&a
Kahıre •
frankfur"
Gme
He&nKi
Kahıre
Kopennjg
KMn
LefKosa
B 21°
A 32°
A 27°
B 24°
B 21°
Y 21°
Y 23°
Y 15°
B 20°
B 22°
A 28°
A 32°
A 41°
Y 24°
Y 32°
Y 13°
A 29°
Y 16°
Y 23°
Y 30°
g
Umdra
Y 14=
A 23°
A 26°
A 23"
A 28°
B 13°
Y 22°
A 30°
Y 14°
Y 25°
B 22°
A 41°
A 22°
B 19°
A 30°
A 40°
A 31°
B 20°
A 21°
B 18°
VVaslnngton A 27°
Zünh B 24°
Mtiano
Uontreal
MosuM
Mûnıll
New ttxfc
Oslo
Pans
Prag
Rıyad
Roma
Safya
Şam
felAvıv
Tunus
Varşo»a
Vıyana
MJSTAFA EKMEKÇ1
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Akdeniz ve Mar-
mara Denizi'nde ya-
şayan eti lezzetli bir
babk... Ağı. 2/ Afri-
ka'nın en yüksek da-
ğı Kilimaojaro'nun,
yerli dillerde
"özgürlük" anJamına
gelen yeni adı... Batı
Anadolu köy yiğidi.
3/ Çölden esen rüz-
gâı... Yol yapımında
kullanılan bir maki-
ne. 4/ Utanma... Bir
yüzü içbüke>; öbür
yüzü dışbükey olan
mercek. 5/ Bir haber ajansının simge-
si... Tûmor. 6/ Koleksiyon... Kalayın
simgesi. 7/ Halı ya da kilim dokunan
tözgâh... Tabaka. 8/ Deniz tarafından
örtülen, derin ve parçalanmış koylar
meydana getiren gömülmüş vadi... Ay-
nı ahır adına koşan yanş atlanna ve-
rilen ad. 9/ Küçük su yolu... Slav alfa-
be ve yazısı.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Evlerde şilte, yatak, yorgan gibi eş-
yalann konulduğu büyıik gömme dolap. 2/ Hattatların kâğıt cila-
lamakta kullandıkları özel bileşim... Tutsak. 3/ Opük kaydırma...
Ağaçlarda mantarların oluşturduğu bir tür çürüme başlangıcı. 4/
Yüz metre kare tutannda yüzey ölçüsü birimi_. Sıvacı araa. 5/ Kare
ya da silindir biçimindeki ytücsek yapı... Amaç. 6/ Kötü bir durum-
dan kurtuluş... Türkçede ilgi adılı. 7/ Büyük bir orman ağacı... tyi
bakım ve ilaç tedavisi. 8/ Batı Anadolu'da kurvdmuş on iki lyon
kenünin en ünlüsü... Hintli kadınların ulusal giysısi. 9/ Satıja çı-
kanlmak ıçin istiflenmiş kereste.
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Şirketi Hayriyede
3 HAZİRAN 1930
Şirketihayriye bilet ücretleri
hakkında tanzim edilen yeni
tarifenin dunden itibaren
tatbikına başlanmıştır.
Üsküdar, Salacık ve Harem
iskeleleri müstesna olmak
uzere köprü ile Boğaziçi
iskeleleri arasındaki vapur
ücretlerine yapılan bu zam iki
ilâ uç buçuk kuruş
arasındadır.
Üsküdar, Harem ve Salacık iskelelerinden koprüye verilen
bilet ücretlerinden ytız para tenzil edilmiş ve koprüden bu
iskelelere gidecek olan yolcular için de eski tarife ipka
edilmiştir.
Ayrıca Boğaziçi iskelelerinden köprü için alınacak azımet vt
avdet biletlerinden de birer kuruş tenzil edilmiş ve yalnız
birinci mıntıka için birinci mevki ücretlerinden bir buçuk
kuruş indirilmiştir. Bu esasa göre koprüden Boğaziçi'ne
tenezzüh için gidecek yolcular azimet ve avdet biletlerinde
iki ilâ üç buçuk kuruş fazla vereceklerdir. Boğaziçi'nde
oturan yolculara verilen azimet avdet biletleri ücretlerinden
iki kuruş tenzil edilmiştir.
Diğer taraftan köprü müruriyesinin vesaiti nakliye
ücretlerine zammı dolayısile azimet avdet biletlerine altmış
para zammedilmiştir.
Basm toplantısı
3 HAZİRAN 1930
IETT Umum Mudurluğu'ne tayin edilen kurmay albay
Orhan İlter, dün saat 15'de bir basın toplantısı tertip
etmiştir. Bu toplantıda kurmay albay Orhan tlter ez cümle
demiştir ki: "tdaremizin gayesi mevcut kanun, nizam ve
imkanlanmızı sayın İstanbul halkının hizmetlerine seferber
stmektir. Gayet tabiidir ki, muhterem vatandaşlarımızın,
idarenin işleri çevrilirken bazı mevzular hakkında bizden
istek temenni ve şikayetleri olacaktır.
Bunları her turlü imkanlanmızı kullanmak suretiyle yerine
getirmek ön plandaki vazifemizdir. Bunun için bazı işletme
kollarımızı çahşmaya ve daha süratli iş yapmağa hazırlamış
bulunuyoruz.
Memur ve personel maaşlan ödenmiştir. Işçilerimizin
ikramiyeleri de bayramdan önce verilecek. Ücretli izin
kanununa göre cetveller hanrlanmış ve izinlerin tatbikine
başlanmıştır.
30 YIL ONCE Cumhuriyet
Suiistimalleri tesbit
3 HAZtRAN 1960
Adalet Bakanlığı bu akşam yeni bir tebliğ yayınlamıştır.
Tebliğin muhtevası şudur: "Her türlu usulsüz muamelelerin
ve suiistimallerin tesbiti ve sorumlulan hakkında yapılacak
tahkik ve takibatın şekil ve mahiyetleri hakkında bir rapor
tanzim etmek üzere Ordinaryüs Prof. Tahir Taner'in
başkanlığında Adalet Bakanı Abdullah Pulat Gözübüyük,
Devlet Bakanı Amil Artus, Basın-Yayın ve Turizm Bakanı
Zühtu Tarhan, Yargıtaydan Salih Başol, Ord. Prof. Sulhi
Dönmezer, Prof. Nurullah Kunter, Prof. Naci Şensoy,
Prof. Sahir Erman, Askeri Adlî Hâkim Rıza Tunç, Askerî
Adlî Hâkim Kâmil Rona, Askeri Adlî Hâkim Refet
Tuzün'den muteşekkil bir ilim heyeti teşkil edilmiştir. Heyet
8 haziran çarşamba günü saat 15'ten itibaren Başbakanlıkta
mesaisine başlıyacaktır.
GEÇENYIL BUGUN Cumhuriyel
Altın Film Şeridi
3 HAZİRAN 1989
Bu yılın Alman Film Ödulleri dün Theater Des Westens'te
düzenlenen bir törenle sahiplerine verildi. Alman sinema
dünyasından seçkin konukların katıldığı törende ödulleri
Federal İçişleri Bakanı Dr \Volfgang Schaeuble verdi. Sekiz
yuz bin marklık en iyi film ödülünü Hark Bohm'un
"Yasemin" adlı filmi aldı.
Altın Film Şeridi ile odullendirilen "Yasemin"de Şener
Şen'le birlikte başrolleri paylasan genç film yıldızı Ayşe
Romey Schlagenhof ile Tevfik Başer'in "Yanlış Cennete
Elveda" adlı fılminde başrolü oynayan Zuhal Olcay,
"Olağanustü kişisel başanlan" nedeniyle en iyi oyuncu
ödülüne değer göruldüler ve birer Altın Film Şeridi aldılar.
En iyi on Alman yapımı film arasında Altın \e Gümüş
Film şerıtlerine aday gösterilen Tevfik B3}er'ın "Yanlış
Cennete Elveda" adlf filmine de ?00 bın marklık "Destek
Odülü" verildi. Sanatsal çalışmaları madden desteklemek
amaciyla verilen bu para ödüllennin yeni film
çalışmalarında kullanılması gerekiyor. Tevfik Başer böyle
bir ödülü iki yıl önce de "40 Metrekare Almanya" filmiyle
almıştı.
TARTISMA
Sınavda Miniklere Çelme
27 Mayıs 1990 pazar günü yapılan Anado-
lu liselerine Giriş Sınavı "Test 1" içindeki 16.
soruya verilen dört yanıt da doğru sayılır. Soru
16. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yükle-
mi gerekli olmadığı halde çoğul eki almıştır?
A. Mahallemizin çocukları uçurtma uçuru-
yorlar.
& Yolcular teker teker arabadan indiler.
C. Ağaçlar, elmalan, armutlan çekemez ha-
le geldiler.
D. Ağabeyim ve arkadaşı filmi birlikte sey-
rettiler.
Doğru yanıt: "C".
Milli Eğitim Bakanlığı komisvon gorevlisi-
ne göre nedeni: "Çoğul özne canlı bir varlık
ise yüklem de çoğul eki alır; eğer cansız bir
varlık ise böyle bir gereklilik yokturT
İlkokul 4. sınıf fen kitabı: "Canlılar üçe ay-
nhr: Insanlar, hayvanlar, bitkiled'
Bu durumda "ağaçlar" (meyve de verseler)
cansız mı sayılacak?
Prof. Dr. Muharrem Ergin 1962: s. 381
"...Bugün fâil canlı ise (fiille) mutabakat yine
olmakta; cansız ise olmamaktadır. Canlı fâ-
illerin de bilhassa üçüncü şahıslarda teklik fi-
ille kullamldığı görülebilir. Aynı şekilde can-
sız çokluk fâillerin de çokluk fiille kullanıl-
dığı vakidir.
Tahir Nejal Gencan 1966: S. 62 "Çoğul öz-
nelerin bireyleri teker teker değil de bir bütün,
bir toplum olarak düşunülüyorsa yüklem te-
kil olur; eğer teker teker düşünülüyor ve du-
şündürülmek isteniyorsa ^klem de çoğul
olur"
Buradaki aynm canlı/cansız, tek/toplu dü-
şünulmenin ötesinde daha başka nedenlere de
dayanıyorsa, ki öyle görünüyor, eksik bilgile-
rin kalıplaştırılıp sunulması yarar yerine za-
rar getirir.
Böyle bir soruda bağlamın da verilmesi ya
da sorunun daha açık ve dilbilgilerinde veri-
len doğru kurallara göre düzenlenmesi gere-
kirdi. Söz konusu sorunun A, B, ve D seçe-
neklerinde yükkmlerin tekil olmalan bilgi ek-
sikliği yaratmamaktadır. "Gerekli" sözcuğu-
nün bir "zorunluluk" mu yoksa "olmasa da
olur" gibi bir anlam mı taşıdığı soruda da belli
değildir.
Düşünen bir çocuk, >anlış düzenlenmiş böy-
le bir soru karşısında daha çok şaşınr gibi ge-
liyor bana. Ondan da önemlisi, neredeyse üni-
versite düzeyineçıkılan kimi sorularla seçilen
çocuklar için yeteneklerine uygun bir eğitim
düzenlenip düzenlenemediği. Yoksa, bir ya-
bancı dil uğruna nice güneşleri batınyor mu-
yuz?
Dr. ÖMER DEMİRCAN İ.Ü. Ed. Fak.
TURKIYE İŞ BANKASI
Sizi Eğitim Müdürlüğü'ne
Katılmaya Çağınyor.
r
Yabancı dil ve meslek konulannı kapsayan Bankamız Eğitimci Yardımcılığı
Giriş Sınavı 14-15 Temmuz 1990 tarihlerinde yapılacaktır.
Eğitim ihtiyaçlannın belirlenmesi, eğitim programlannın hazırlanması, uygulanması,
sonuçlannın izlenmesi, eğitimle ilgili geliştirme ve araştırma çalışmalarının yapılması Eğitimci
Yardımcılarının uzmanlık alanlarını oluşturur.
Eğitimci Yardımcılığı sınavlarında başanlı olanlar, ihtiyaca göre Ankara'da Eğitim
Müdürlüğü'müzde, İstanbul ve îzmir'de, Eğitim Grup Müdürlüğii'müzde görev alacaklardır.
Sınavlara katılabilmek için adaylann;
• T.C. vatandaşı olmalan,
• HukuR ve İşletme Fakülteleri ile İktisat, Siyasal Bilgiler, Siyasal Bilimler, İktisadi ve İdan
Bilimler Fakültelerinin İktisat, Maliye, İşletme, İş İdaresi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri
İlişkileri, Kamu Yönetimi, Uluslararası İlişkiler Bölümleri ile bunlann yetkili makamlarca
tanınmış Türkiye ve yabancı ülkelerdeki eşitlerinden birini bitirmiş veya son sınıf öğrencisi
olmalan (son sınıf öğrencilerinin atanacaklan tarihte okulu bitirmiş olmalan gerekir),
•• İngiliz, Fransız, Alman dillerinden birini iyi derecede bilmeleri,
• Smav tarihi olan 14 Temmuz 1990da 30 yaşını doldurmamış bulunmalan,
•• Askerlik görevini yapmış veya erteletmiş olmalan,
•• Daha önce gerek Eğitimci Yardımcılığı sınavına, gerekse özel sınavla eleman alan diğer
birimlerimizin açtığı sınavlara katılmış olup da mülâkatta başansız sayılmamalan.
• Bedensel özürlerinin bulunmaması ve sağlık durumlannın Türkiye'nin her yerinde görev
yapmaya elverişli olması
gerekmektedir.
Sınavlar, Yazılı ve Sözlü Yabancı Dil Sınavı ile Yazılı Mesleki Bilgi Sınavlan olmak üzere
iki bölümdür. Yabancı Dil Sınavı eleme niteliğindedir. Bu bakımdan sadece Yabancı Dil
sınavında başanlı olanların Mesleki Bilgi Sınavları değerlendirilecektir.
Smav konulan, adaylardan istenecek belgeler ve Eğitimci Yardımcılarına sağlanan olanaklar
hakkında bilgi edinmek isteyenlerin,
Türkiye İş Bankası A.Ş.
Eğitim Müdürlüğü
Çam Sokak No:3
Ulus (06100)
Ankara
Türkiye İş Bankası A.Ş.
Eğitim Grup Müdürlüğü
Dolmabahçe Caddesi No:29
Beşiktaş (80690)
İstanbul
Türkiye İş Bankası A.Ş.
Eğitim Grup Müdürlüğü
Fevzipaşa Bulvarı No:63
Çankaya(35210)
Izmir
adreslerinden birine bizzat veya mektupla başvurmaları, sınava katılacak olanların istenilen
belgeleri en geç 29 Haziran 1990 tarihine kadar göndermeleri gerekmektedir.
Nâzım, Ruhi,
Sümeyra, Hüseyin...
"Dostlar Tıyatrosu'nun yirmincı yıl kutlamalannda Genco Erkal,
"Merhaba" göstensınde ağırtığı Nâzım Hıkmet'e vermıştı. Nâzım Hik-
met'ten şiirler, büyük kalabalıkları büyüledı. Gösten bittiğinde, ka-
labalıklar Genco'yu ayakta alkışlıyorlardı Nâ2im. "Pazar" şiirini
1938'de Ankara Cezaevi'nde yazdı. Şöyle:
"Bugûn pazar, / bugün benı ılk defa güneşe çıkardılar / ve ben
ömrümde ilk defa, / gökyüzûnün bu kadar benden uzak / bu kadar
geniş / bu kadar mavi olduâuna şaşarak / kımıldamadan durdum,
/ sonra saygıyla toprağa oturdum, / dayadım sırtımı duvara.
Bu anda ne düşmek dalgalara. / bu anda ne hürrıyet, ne karım,
/ toprak. ben ve güneş, / bahtıyarım."
Olümünden altı ay önce yazdığı "Kocalmaya Alışıyorum" şiirı, alt-
mış yaşın yalnızlığını da yansıtıyor. Şöyle:
"Kocalmağa alışıyorum, dünyanın en zor zanaatına / kapıları çal-
mağa son kere, / durup durmadan ayrılığa.
Saatler, akarsınız, akarsınız, akarsınız...
Anlamağa çalışıyorum inanmayı yıtırmenin pahasına.
Bir söz söyieyecektim sana, söyleyemedim.
Rüyamda sabahleyin ac kanna içılen cigaramın tadı, / ölüm ken-
dinden önce bana yalnızlığını yolladı.
Kıskanryorum öytelennı, kocaldıklannın farkında bile değıller. / öy-
lesine başlarından aşkın işleri."
Nâzım, 3 Haziran 1963'te öldü. 1953'te "Vasıyet'i yazdı. Şöyle:
"Yoldaşlar, nasip olmazsa görmek o günü, / ölürsem kurtuluştan
önce yanı, / alıp göturün / Anadolu'da bir köy mezarhğına gömün
benı
Hasan Bey'in vurdurduğu / Irgat Osman yatsın bir yanımda / ve
çavdarın dıbinde toprağa / kırkı çıkmadan ölen şehıt Ayşe obur ya-
nımda.
Traktörle türküler geçsin altbaşından mezarlığın / seher aydınh-
ğında taze insan, yanık benzin kokusu / tarlalar ortamalı, kanallar-
da su, / ne kuraklık ne candarma korkusu.
Biz bu türküleri elbette işitecek değilız, / toprağın altında yatar upu-
zun, / çurür kara dallar gibi öluler. / toprağın altında sağır, kör, dilsiz.
Ama ben bu türkülerı söylemi-
şım ben, / daha onlar düzulmeden,
/ duymuşum yanık benzin kokusu-
nu / traktörlerin resmı bile çizilme-
den.
Komşulara gelince, / şehıt Ayşey-
le ırgat Osman, / çektiler büyük
hasretı sağlıklarında / belki farkın-
da bile olmadan.
Yoldaşlar, ölursem o günden ön-
ce yani, / öylece gibi de görünüyor,
/ Anadolu'da bir köy mezarlığına
gömün benı / ve de uyarına gelir-
se, / tepemde bir de çınar olursa
/ taş maş da ıstemez hani."
Nâzım'ın bugün ölüm yıldönü-
munde. kardeşi Samiye Yattırım, Is-
tanbul'da, Mülkıyelıler Bırliğı'nde
Nâzım dostlarına bir oğle yemeği
veriyor...
Geçen günlerde. Sümeyra'nın
istanbul'da gömütü başında 44 ya-
şının kutlandığını bildırmiştım. Ha-
san Çakır, 26 mayısta Frankfurt'ta
Sümeyra dostlarının yaptıkları şen-
lığı anlattı. Hamburg'dan, Oberha-
usen'den, Duisburg'dan, Köln'den,
VVeisbaden'den, Stuttgart'tan, Mü-
nih'ten, Frankfurt'un dört köşesın-
den gelen bir dostlar buluşması...
Gelenler, gelemeyenlerin selamını
getırıyor Toplantı Yılmaz Karaha-
san'ın konuşmasıyla başlıyor. Kr>
nuşmasının sonunda Prof. Server
Tanilli'nin iletisinı okuyor. istanbul-
dan, İnsan Hakları Derneği'nden,
Mımariar Odası'ndan gelen selam-
ları ıletıyor. Tanılli ıletisinde şöyle dı-
yor:
"Sümeyra, yadellerde sanatımı-
zın ulu bayrağını yere düşürmeden
dolaştı. odünsüz yaşadı, ödünsüz
söyledi, odünsüz çaldı sazını. Bu-
nun tanığı olmanın gururunu taşı-
yorum sızler gibi. Ruhi Su
okulunun ayrılmaz bir parçası ola-
rak gordüğüm Sümeyra, ustası gibi
çağının büyük tanıklarından biriy-
di.1?
Alman ozan Monika Carbe, Sü-
meyra ıçın yazdığı uzun şııri oku-
yor Birkaç dizesı şöyle: "Gülün
elinden, Sümeyra / Olümün elin-
den / Yasıyorsun"
Sonra, Oya Haydar konuşuyor,
"Sümeyra deyınce surgünün acı-
tatlı yanları geliyor aklıma" dıyor.
Oya, ınce. duygulu...
Şener Sargut. anıların gücüyle,
Sümeyra'nın yarattığı türkü dünya-
sının nasıl bir dostluk köprüsü ku-
rabildiğini anlatıyor. Hüseyin
Erdem, Sümeyra Çakır'ın türküle-
rıyle birlikte sürdûrüyor konuşma-
yı. "Ruhi Su ve Sümeyra birbirini
bütunleyen bu iki ses, müzık kül-
turümuzde bir yenıden doğuşa yol
açtı. Bu Rönesans, dünyanın baş-
ka hıçbır ulkesınde olmadı" diyor.
Tıyatro sanatçısı Erich Schaffner,
B. Brecht'ten şiirler okuyor. Sür-
gün, umut, umutsuzluk üzerine. Bir
de Pir Sultan Abdal'dan; Almanca:
"Karşıda görünen yayla ne güzel
yayla / Bir dem süremedim gide-
rım böyle / Elâ gözlü pirim sen him-
met eyle / Ben de bu yayladan
dosta giderim."
Sonra, Renate Fresovv, piyano-
da Uli Rugner'in eşliğinde Schu-
manndan üc şarkı söylüyor,
Sümeyra'nın sevdiğı, söylediği üç
şarkı. Erıch Schaffner, Nâzım'ın
"Umut" şiirini okuyor.
Ruhi Su Gecesi istanbul'da 8 ha-
ziran cuma akşamı "Açıkhava Ti-
yatrosu"nda yıneleniyor. 5 martta
Cemal Reşıt Rey Salonu'nda yapf-
lan toplantı, yer darlığı yüzünden
olaylı geçmiş Sıdıka Su, "Gecenin
yineleneceğine" söz vererek ıçeri
gıremeyenleri yatıştırabilmışti. Ruhi
Su Gecesı'nde, "Sümeyra" özel ız-
Ifincesı de gerçekleştirilecek. Ru-
hi ile Sümeyra videoda karşılıklı
verilecek...
Azıme Korkmazgil'den mektup
aldım; İstanbul'da birkaç ay önce
Hasan Hüseyin için düzenlenen
doğumgünü şenliğini anlatıyor,
şöyle diyor:
"Gece gerçekten görkemli oldu,
büyük spor salonu tümuyle doldu.
Sloganlar dışında bir tatsızlık olma-
dı, kimsenin burnu kanamadı Gü-
zel başladı. güzel bitti Salonu
daha çok Sıvaslılar, gençler ve ge-
cekondulular doldurmuşlardı. Mıh
gıbı dinleyıp ızlediler. Dıvriğı Kürtür
Derneğı'nin halkoyunları çok güzel
ve zengindi. Asıl yaşlı Alevilerin se-
mah gösterilen cok duygulandırı-
cıydı ve şaşırdım doğrusu Bir gün
sonra bu semahın stılıze orneğıni
Ruhi Su Gecesı'nde Cemal Reşit
Rey Salonu'nda izledim. Otantik
olanla, çağdaş sanatın ortaya koy-
duğunu yakın zamanlarda gormüş
oldum Buyılki;ölümünüanmade-
ğıl. doğumgünü şenlığıydı. Kızılır-
mak ı, Grup Kızıtırmak muzıklemtş.
Daha baska bir hava vermış.."
Gülşen Karakadıoğlu, Hasan
Huseyın'ın, 1978'de kendisıne ver-
dığı bir oyununu korumuş, sakla-
mış 8unu Ahmet Küflü'ye
soyledım Belki Hasan Hüseyin'in
DU yapıtını da basar, yayımlar.