26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 HAZİRAN 1990 irvTr 1>1 CUMHURtYET/15 ARAP LİDERLERİNİÇ HESAPLAŞMALARI Zirve fare doğurduZAFER ARAPKİRLİ BAĞDAT — Irak'ın başkenti Bağ- dat'ta bulunan sayüan 1000'i aşkın ga- zeteci, Arap zirvesi açılış oturumunun daha bir saat öncesine kadar neredeyse eUerinde birer lider listesi "kim gelecek, kim gelmeyecek" çetelesini tutmaya ça- hşıyorlardı. Arap dünyasımn bugüne dek hiç bitmeyen hiç de bitecek gibi gö- zükmeyen iç çekişmeleri ve bölunmüşlü- ğü, daha ilk günunde olağanüstü Bağ- dat zirvesine hâkim faktör durumuna gelmişti. Filistin Devlet Başkanı ve FKÖ lideri Yaser Arafat'ın çağrısı üzerine ve ana konu olarak tsrail işgali altındaki top- raklara Yahudi goçünü görüşecek lider- ler beş eksikle Bağdat'a gelebiliyorlar- dı. Ev sahibi ve Arap ailesinin son dö- nemdeki "reisliğine" soyunan Irak liden Saddam Hüseyin'in türa kulislerine kar- şın bu ülkeyle derin bir çekişme içinde- ki Suriye lideri Hafız Esad, Bağdat'a gelmemişti. Cezayir Devlet Başkanı Şad- li Ben Cedid, iki gün önce "Gelmem" demiş, Esad'ı iknaya çalışan Kaddafı, açılış oturumundan bir saat önce gelmiş, Fas, Umman gibi Ulkeler de alt düzey- de temsil ediliyorlardı. Yönetim konusundaki kişiliğini 15 yü- lık iç savaşın daha da keskinleşmesiyle iyice yitiren Lübnan ise hiçbir şekilde temsil edilmiyordu. 22 ve 24 mayıs tarihleri arasında top- lanan Arap düşişleri bakanlan, sonuç bildirgesi ve alınacak kararlara ilişkin taslak metinleri oluşturmuş ve özellıkle "radikal" kanadın ternsilcileri FKÖ ile Irak'ı tattnin edecek "zehir zemberek" bir kararlar manzumesi oluşturmuş gi- biydi. Zaman zaman sabahın erken saatle- rine dek süren üç günlük zirve tartışma- ları sonucu oluşan durum ve zirve ön- cesindeki beklentilerin karşılaştırması- nı yapmak gerekirse ortaya şöyle bir tab- lo çıkıyordu: Su sorunu Türkiye'nin Fırat sulannı GAP çer- çevesinde bir süre tutması ve projenin geleceğinde bunun tekrarlanacağından duyulan kaygılar, tsrail, Suriye ve Ür- dun arasında paylaşılan ürdün nehrinin durumu, Mısır'a gelecek Nil sularının güneyde kesintiye uğraması ve bunda "lsrail parmağı" aranması, "suyu" Or- tadoğu'nun en önemli sorunlanndan bi- ri rmline getiriyor. Ancak bir süredir Arap basırunda Irak ve Suriye tarafm- dan da memnunlukla karşılanan Türkiye aleyhtan yayın kam- panyasının Arap zirvesi kararlarına da yansıyacağı beklenirken bu gerçekleşme- di. Yahudi göçü Ayda yaklaşık 10 bin Yahudinin Sov- yetler Birliği'nden hızla göçü ve bu gö- çun İsrail işgali altındaki Arap toprak- Ianna yöneldiği ıddiaları, zirvenin asıl toplanma amacıydı. Bu yıl sonuna dek sayılarının 250 bine ulaşacağı tsrail Göç Bakaru tzak Peretz tarafından da doğ- rulanan göçün durdurulması için zirve öncesinde de FKÖ lideri Arafat, Birleş- miş Milletler'den acil yardun çağnsında bulunmuştu. Zirve, göçü kınayarak buna yardıra- cı olan ulkelerle ilişkiler konusunda da önlemler alınması çağnsı yapıyordu. So- nuç bildirgesi bu göçü, "insan haklan- nın köklü bir ihlali ve Arap ulusuna yö- nelik tehlikeli bir tehdil" olarak tanım- lıyordu. Arap zirvesinin başlamasından sekiz gün önce, 20 mayıs günü bir tsraillinin sekiz Filistinliyi öldürraesiyle intifada- ya âdeta "benzin dökülrcüş" ve üç yü- lık bilançosu Filistin kaynaklanna göre 1200 ölü, 80 bin yaralı on binlerce tu- tuklu olan "taşlı direnis" yeniden ön plana çıkıvermişti. Yaser Arafat, bu kat- liama ve Yahudi göçüne dikkat çekerek zirvede yaptığı sert konuşmada İsrail'- in ve ABD'nin karşısına sert ve kararh bir çıkışı savunmuştu. Ancak ne Bush-Gorbaçov zirvesine gönderilmesi düşünülen mektupta karar kılınabildi, ne de "Filistin halkının di- reruşine her anlamda tam destek" gibi yuvarlak sözlerden öteye geçilebildi. Arafat, önceki gece basın toplantısın- da parasal vaatleri bile "Umarız sözle- rinde dururlar" diyerek değerlendiriyor- du. Bağdal zirvesinde, Arap birliğinin merkezinin Tunus'tan tekrar Kahire'ye taşınması, zirvenin her yıl olağan şekil- de Kahire'de toplanmasına karar alın- ması ve Mübarek'in "Saddam Hüse- yin'in çıkışına önemli ölçüde fren yaptırması" Mısır'ın kazanımlan ara- sında sayılıyor. KATLİAMIN YILDÖNÜMÜ TİANANMEN — Bir yıl âacc tragiin, on binlerce ogrenci "baskTya karşı çıktı. Tiananmen'de kuş uçmuyor Iş Bankası, semıaye piyasasının boyutlarını genişletmeye devam ediyor. • Is-Yatırım Fonu yann satışa çriayor Türkiye'de yatınm fonlannm öncüsü olan İş Bankası'nın yönettiği yatınm fonlannın portföy değeri 360 milyar lirayı aştı. 120 milyar liralık 6.İş-Yatınm Fonu Katılma Belgeleri yann satışa sunuluyor. Siz de İş Bankası'nın sermaye piyasasındaki uzmanlığından yararlanın. Tasarruflannızı, nakit fazlamzı bu büyük boyutlu, güvenli, verimli yatmma hazırlayın. Kazançlı çıkın. Ayrıntılı bilgi için: Menkul Kıyroetler Müdürlüğü 34420 Bahçekapı-İstanbul Tel. 513 83 54(4Hat) Menkul Kıymetler Grup Müdürlüğü 35210 Alsancak-İzmir Tel. 2140 51-2140 56 İş-Yatırım Fonu alım satımının yapıldığı şubeler: İstanbul: Aksaray, Bakırköy, Bebek, Beşiktaş, Beyoğlu, Borsa, Caddebostan, Galata, Gayrettepe, Kartal, Levent, Nişantaşı, Rıhtım (Kadıköy), Sefaköy, Sirkeci, Sultanhamam, Şişli, Taksim, Usküdar, Yenicami. Ankara: Başkent, Yenişehir. İzmir: İzmir Merkez, Kordon. Adana. Antalya. Bodrum. Bursa. Denizli. Diyarbakır. Edime. Erzurum. Eskişehir. Gaziantep. İzmit. Mersin. Samsun. Trabzon. TURKIYE İŞ BANKASI Çin yönetimi, geçen yıl bugün başlayan öğrenci hareketinin yıldönümünde çıkabilecek olaylar nedeniyle meydaru halka kapattı. Dış Habcrler Senisi — Çin- de Tiananmen Meydaru'nda kan- lı bir biçimde bastırılan demok- rasi yanlısı öğrenci direnişinin üzerinden tam bir yıl geçti. Çin yönetimi, geçen yıl bugün başla- yan ve iki gun içinde bastırılan öğrenci hareketinin yıldönümün- de çıkabilecek olası "eylemler" ne- deniyle meydanı halka kapattı, ordtı alarma geçirildi. Bir yıl için- de dünyada çok şey değişti. Çin- de birkaç vaat dışında "eski ka- falar hcgemooyası" sürdü. Pekin Universitesi öğrencileri, geçen yıl güneşli bir haziran sa- bahında, yönetimin "baskıa" uy- gulamalarını protesto etrnek ve "demokrasi" istemek için Tia- nanmen Meydanı'nda toplandı- lar. Binlerce öğrenci, meydanı bir ucundan diğerine doldurdu, ça- dırlar kuruldu, şarküar söylendi, danslar edildi. öğrencilerin, "dcmoknsi" isteyen sesleri, Çin Halk Cumhuriyeti yönetimini ra- hatsız etti. öğrencilerden, meyda- nı hemen terk etmeleri istendi. öğrenciler direndi, yüzbinlerce asker meydana yığıldı, tanklar geldi. ^in yönetimi kararhydı. Ordu, Tiananmen Meydanı'na girdi. Tanklar, meydanda öğrenci avı- na çıktüar. Yüzlerce öğrenci tank- lar altında can verdi, bir o kada- n da yaralandı. 3-4 haziranda Ti- ananmen kana Uulandı. Binlerce öğrenci tutuklandı, yargılananlar, hemen kurşuna dizildı. Vahşet, Tiananmen Meydanı'na, Çin yö- netiminin ağzından çıkan birkaç sözle karargâh kurdu. ökı sayısı, aradan geçen bir yı- la karşın bir türlu belirlenemedi. Pekin Belediye Başkanı, 200 si- vilin öldüğünü 3 bin kişinin ya- ralandığını bildirdi. Çin Kızıl Ha- çı, 2600 kişinin öldüğünü 10 bin kişinin yaralandığını belirtti. Uluslararası Af Örgutü ise Tia- nanmen sayfasını bin ölüyle ka- pattı. Aradan geçen bir yıl dünyada trajik değişikliklere neden oldu. Çin, içine kapandı, yönetim, bir- kaç vaat dışında "eski •lışkınlıklannı" sürdürdO. Batı, Çin'e karşı sert önlemler uygula- dı. Çin yönetimi "kaalı" imajıy- la arulmaya başlandı. Tiananmen katliamı, Çin'in milyarlarca do- larlık dış yatınmına, kredilerine, turizm gelirlerine mal oldu. Çin yönetimi vaaüerim sürdürürken, İiberalleşmeye yönelik reformla- n askıya aldı, merkezi planlama- ya daha da ağırlık vermeye baş- ladı. Çin, şimdi, Tiananmen Mey- danı'ndaki katliamın üzerinden geçen bir yılın sınavını vermeye haarlanıyor, Pekin Universitesi- ni gözaltında tutarak ve Tianan- men Meydanı'na yine binkrce as- ker, meydana açüan sokak baş- lanna tanklar yığarak, çocuk fes- tivali, afyon savaşlarının yıldönü- mü kutlamaları ve surücü eğiti- mi yapılacağı bahaneleriyle mey- danı 4 gün için kapatarak, Tiananmen'deki binlerce öluyü unutarak. İSRAİL 'Hedef ABD elçiliği idi' FKÖ, ABD'nin İsrail sahillerine saldırı düzenleyen grupları 'saflarından atmasını' istemesi üzerine VVashington ile başlatılan diyaloğu yeniden değerlendireceklerini açıkladı. Dış Haberier Servisi — Filis- tin Kurtuluş Cephesi'ne bağlı ge- rillaların geçen hafta içinde tsra- il'in başkenti Tel Aviv'in sahille- rine karşı giriştikleri saldında ana hedefin ABD Btiyukelçiliği oldu- ğu bildirildi. Kudüs'teki bir tsrail yetkilisinin yaptığı açıklamada, yakalanan Filistinli gerillaların taşıdıkları haritada ABD Büyü- kelçiliği'nin işaretli olduğu açık- landı. Açıklamada hedef olarak baş- kent sahillerinde yer alan otel bölgesinin seçildiği, ABD Elçili- ği'nin de bu bölge içine bulundu- ğu belirtildi. Ele geçen haritada Tel Aviv'in büyük alışveriş mer- kezlerinden birinin de hedefler- den biri olarak tespit edilmiş ol- ması, lsraillıler tarafından Filis- tinli gerillaların kitlesel katliamı amaçladıklarının kanıtı olarak değerlendirildi. FKC'nin Bağdafta olduğu ileri sürülen merkezinden yapılan açıklamada ise tsrail'e karşı sal- dırı planlannın sadece askeri üs- lere yönelik olduğu kaydedildi. Açıklamada hedefin Tel Aviv'in kuzeyindeki Herzüyya'dan güne- yindeki Aşkelon'a kadar uzanan 80 km'lik bölgedeki askeri tesis- leri kapsadığı dile getirildi. FKÖ lideri Yaser Arafat, ABD'nin veto hakkını kullanma- sıyla uygulamaya geçirilemeyen ve işgal altındaki bölgelere üç ki- şilik komite gönderilmesini öngö- ren Güvenlik Konseyi karar tasa- nsı ile ilgili olarak cuma günü bir basın toplantısı düzenledi. Top- lantıda, Arafat, "ABD'nin neden tsrail'in FUistinlikre karşı tşledi$i suçlan konidağunu ve örtbas et- meye çalışbgını" sordu. FKÖ li- deri "Her yerde insan haklanm korumakta büyük titizlik göste- ren ABD neden sıra Filistinlilere gelince duralıyor?" şeklinde ko- nuştu. Arafat, FKÖ'nun, Filistin- lilere karşı "tsmU'İB sürdiirdiitM yok etme savaşı"nın BM Genel Kurulu'nda tartışılmasıru talep edeceğini de söyledi. Yaser Arafaı, FKÖ Tunus Bü- yükelçisi'ni, ABD Tunus Buyü- kelçisi Robert Pelletreaus'ne ABD'nin veto karannı protesto ettiklerini bildirmek ve Filistin- lilere karşı daha olumiu tutum benimsemeleri çağnsında bulun- makla görevlendirdiğini açıkladı. Arafat, BM Barış Gücü'nün işgal altındaki bölgelere gönderilmesi- ni de talep etti. FKÖ liderinin yardımcısı Salih Kalaf, "ABD'ye 1988 ydında te- rör eylemlerinden vazgeçtikleri yolunda verdikieri sozün geçerii- liğini konıduguna" söyledi. An- cak terör sözcuğünden ne anla- dıklannı da, "Biz terorden işgal altındaki ve tsrail d^ındald ycr- lerde girisilen eylemleri kast edi- yoruz" şeklinde dile getirdi. FKÖ, ABD ile diyaloğu yeniden değerlendiriyor Bu arada Filistin Kurtuluş ör- gütü'nün, ABD ile 1988 sonlann- da başlatılan diyaloğu yeniden "degerlendinneye tabi tubnakla olduğu" bildirildi. FKÖ Enformasyon Sorumlu- su ye ABD ile görüşmelerdeki FKÖ temsikisi Yaser Abed Rab- bo, Amman'da AFP muhabiri- ne verdiği demeçte, "ABD'nin son zamanlardaki tutumunun ışı- gı altında, diyalogu yeniden de|erlendiriyoruz" dedi. işgal altındaki topraklarda ya- şayan millıyetçı Filistin lıderleri- nin, ABD'yle ilişkileri kestikleri- ni anımsatan Rabbo, bunun, "bir ilk adım" olduğunu belirt- ti. ABD'nin, BM Güvenlik Kon- seyi'nin işgal topraklarına soruş- turma heyeti gönderilmesi yoluıı- daki kararını veto ettiğine dikkat çeken Rabbo, ABD tarafının, FKÖ ile diyaloğu kesme tehdidini ise "şantaj" olarak niteledi. FKÖ'nün iki numaralı adamı olarak bilinen Eba tyad ise FKÖ yonetiminin, önümüzdeki 48 saat içinde, muhtemelen Bağdat'la toplanarak ABD'nin "diyaloğu kesme" tehdidini göruşeceğini bildirdi. Tunus'ta bir grup Fransız ga- zeteciyle görüşen tyad, FKÖ Yü- rütme Kurulu üyeleriyle FKÖ içindeki grupların yöneticilerinin katılacağı toplantıdan sonra da sürgundeki parlamento ile FKÖ Yurtüme Kurulu arasında "bir ara organ" durumundaki "Mer- kez Konseyi"nin toplanacagını belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle