Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 3 HAZİRAN 1990
BushHın \ anılgılare-ll
HIFZI VELDET VELİDEDEOĞLU
Evet, nıçın Theodore Roosevelt daha 1898 yılın
da Ispanya ve Turkıye'yı ezmek ıstıyordu7
Nedenı şu Ispanya'ran Gılney Amerıka'da o ta-
rıhlerde henuz etkınlığını koruyan bır durumu var,
bu ıse ABD'nın ışınegelmıyor, ekonomık çıkarla-
nna uygun duşmuyor Daha 1823'te, >anı Theo-
dore Roosevelt'ten 77 yıl önce, ABD Cumhurbaş-
kanı Monroe: "Amenka Amenkalılarındır" kura-
lını bütün dunyaya ılan etmıştı Bu kural "Mon-
roe doktnnı" adı altında Batı'dakı ve dolayısıyla
bızdekı genel devletler hukuku kıtaplanna geçmış-
tır Anlamı Avrupa devletlen Kuzey ve Güney
Amenka'ya mudahaJe edemeyecekler, oralarda
toprak ve sömürge edınemeyecekler, buna karşı-
hk, ABD de Avrupa'dan, ya da sömürgelerınden
toprak ıstemınde bulunmayacaktır tşte ABD, bu
kurala göre Guney Amenka'nın topraklarım ken-
dısı ıçin ekonomık sömüru alaru olarak kabul et-
mıştı Oralarda henuz etkın olan lspanyollara kı
nı bundan kaynaklanı>ordu
Turklere olan duşmanlığına gelınce; 1820 yılın-
dan başlayarak 1920 yüına değm tam yuzyıl boyun
ca Anadolu'da kurulmuş olan Amenkan mısyoner
şebekesırun yaşaması ıçın Turkıye'nın (o zamankı
Osmanlı devletının) ezılmesı gerekıyordu ABD,
Asya, Afrıka ve Avustralya'dakı sömurgelenn pay-
laşımında geç kalmıştı Bu nedenle başta Osmanlı
tmparatorluğu olmak uzere yan sömürge dunımun-
da bulunan ulkelerde mısyoner örgutlen kurup on-
lar aracılığıyla okullar, hastaneler açtırarak oralar-
da ılenkı sıyasal hegemonyasının temellennı atıyor-
du Bunun gelışerek sürmesı ıçın "Turkiye'nin
ezilmesı" gereklıydı Ayrıca, kendılennın artık dı-
namızmını yıtırmış olan Kızıldenlı uygarlığına üs-
tün bır leknık ve uygarlıkla butun Kuzey Amenka
anakarasınaa egemenlık kurmalannı doğal bulan
Amerıkan yönetıcılen, Anadolu'da, dınamızmını
yıtırmış olan Bızans'ın yerıne, o dönemde dına-
mızm bakımından üstün olan Osmanlılann geçme-
sını hıçbır zaman doğal bulmamışlaıdı Bu nokta-
da "Haçlılar" zıhnıyetı ustün gelıyordu Türkıye'-
riîn bu bakımdan da "ealmesı" gereklıydı
• * *
Bınncı >azıda göruldu kı, ABD'lı Protestan mıs-
yonerlerın bır amacı da Anadolu'nun turlu yöre-
lerınde bulunan Ermenıler arasında bır Ermenı -
Protestan cemaatı oluşturmaktı Okul gıbı kültür,
hastane gıbı yardım kuruluşlanyla Ortodoks Erme-
nılerı, Protestanlığa kazanmak amacını güdüyor-
lardı Bu yolda epeyı başarı kazandılar ve Anado-
lu'da o zamankı Osmanlı nufusu ıçınde yer tutan
Ermenı - Protestan cemaat örgutlen oluşmasım sağ-
ladılar
Osmanlı tmparatorluğu 'mıllıyetçı' temele değıl,
'ummetçı' temele dayamyordu Bu ımparatorluk-
ta MüsJuman olmayanlar ayncalıklı azınlık mua-
melesı göruyordu Işte ABD mısyonerlen, bu azın-
lığı ve özellıkle Ermenılen yetıştınp bılmçlendırmek
ıstıyordu 19 yüzyıl ve 20 yuzyılın başlangıcı mıl-
lıyetçılık akımlarının guçiendığı donemlerdı Ana
dolu'dakı Amerıkan okullarında oğrenım gören
kızlı erkeklı Ermenı gençlennde mıllıyetçılık akı-
mı güçlendı, sonunda Anadolu'nun doğusunda
Artvin ve Kars'tan başlayarak lskenderun'a kadar
uzanan topraklanmız uzennde buyuk bır Ermenıs-
tan devletı kurma ha>alı oluşmaya başladı. Bu ha-
yal Vunanlılann 500 yıl önce tanhe gömulmuş olan
Bızans'ı yenıden dınltmek amacını guden "Mega
lo İdea" hayalıne benzıyordu.
Anadolu Ermenılennın rrullıvetçılık doğrultusun-
da bılınçlenmelen, sıyasal nıteliklı komitecı orgut-
lenmelcre de yol açtı, Taşnak ve Hınçak dernekle-
rı mıllıyetçı akımın ürunlendır
Ancak 19 yuzyılın başlannda asıl Ermenı yur-
du, Kafkasya'da Çarlık Rusyası'nın egemenlığı al-
tında bulunuyordu Rus Çarlığı ıse kendı toprak-
larından ayrılacak bağımsız bır Ermenıstan kurul-
masına kesınlıkle karşıydı Bunu 14, 21 ve 28 Ocak
1990 tanhlennde bu sutunlarda yayımlamış oldu
ğum "Ermenı Sorunu" başlıkh yazılarda, Çarlık
Rusyası arşıvlennden alınmış belgelere dayanarak
belırtmıştım O zamankı Rus yönetıcılenne göre
eğer bır Ermenıstan kurulacaksa bu, Anadolu top-
rakları uzennde olmalıydı
Bınncı Dunya Savaşı'nda Ermenı subay veerle-
n Çarlık Rusyası ordusunda görev alıp Anadolu
ıçlerıne doğru ılerlerken Osmanlı hukumetı Irak ve
Surıye'de savaşan ordulannın ıkmal kuvvetlennı
arkadan vuran Ermenı çetelennın, Anadolu ıçın-
dekı mıllıyetçı Ermenı topluluklanndan destek gör
mesını önlemek ıçın bu topluluklan, bınncı yazı-
da belırtıldıgj gıbı, Halep vılayetı topraklanna nak-
letmeye karar verdı Bu karar bir meşnı savunma
niteliğındeydi. Uygulamada aksaklıklar oldu Yol-
larda Turk asker kaçaklanmn ve bazı Kürt köylü-
lerının saldınsına uğrayan Ermenılenn bır bölumu
mal ve can kaybına uğradılar Eğer uygulama ve
korumadakı aksaklıktan gelen bu durum devletçe
uygulanan resmı bır soykınm nıtelığı taşısaydı, gü-
nümuzde Sunye'de, Lübnan'da yerleşmış bulunan
kalabalık bır Ermenı topluluğu olamazdı, kaldı kı,
1915 yılında Osmanlı hıikumetınce Halep vılayetı
ne göç ettınlen Ermenüerden buyuk bu- bölümu ttır-
lü Avrupa, Kuzey ve Güney Amenka ülkelenne,
dahası, Avustralya'ya göç edıp yerleştıler
Bınncı Dünya Savaşı sonunda yengı kazanan
devletler dıledıklen koşullan Versay Antlaşması ıle
Almanya'ya, Sevr Antlaşması ıle de Osmanlı dev-
letıne kabul ettırdıler Antlaşma. Osmanlı Paria-
mentosu'nca değıl, Padışah Yahdettın'ın başkan-
Iıgında, eskı paşalardan, devtet adamlanndan olnş-
lurulan ve adına, "Şûravı Saltanat" denılen sınır-
h bir kunıl larafından ağustos 1920'de onaylanmış-
tı. Oysa daha önce, 1920 başlannda tstanbul'da
toplanan Osmanlı Parlamentosu (Mebusan Mec
hsı), Ulusal Ant'ı (Mısakı Mıllı) 17 Şubat 1920'de
kabul ve ılan ederek Anadolu'nun sınırlannı be-
lırlemış bulunuyordu Bu davranış tngılız, Fransız
ve ttalyanların hoşuna gıtmedı, tstanbul 16 Mart
1920'de eylemlı olarak ışgal edıldı, Osmanlı Me-
busan Meclısı de padışah tarafından dağıtıldı Bu
meclısın mıllıyetçı uyelen, tngılızlerce, o tanhte bır
tngılız sömürgesı olan Malta adasına sürüldü Bu-
nun uzerıne Ankara'da bulunan Anadolu ve Ru-
meh Mudafaaı Hukuk Cemıyetı Başkanı Mustafa
Kemal Paşa'nın çağnsıyla Anadolu kentlennde ye-
nıden seçılen mılletvekıllenyle tstanbul'dan kacıp
gelebılen Mebusan Meclısı uyelen Ankara'da top-
lanarak 23 Nısan 1920'de Turkıye Büyuk Mıllet
Meclısı'nı kurdular
Ulusal Kurtuluş Savaşı donemınde (1919-1922) bu
satırların >azan yalnız Ankara'da değıl Anadolu'-
nun turlu bölgelennde bulunduğu ıçın yakından bı-
lıyor kı, Hırıstıyan azmlıklara, özellıkle Ermenıle-
re hıçbır kotü davraruşta bulunulmamıştır Kurtu-
luş Savaşı'mn lıderı Mustafa Kemal Paşa bu nok-
ta uzennde tıtızlıkle durmuş, Anadolu'dakı bütün
ulusal kuruluşlara ve bırlıklere yolladığı genelge
lerle azınlıklara karşı duşmanca davranılmaması-
nı buyurmuştuı Onun buyuk Sövlevı'nın uçüncu
cıldı okunursa bu konudakı belgelenn orada yer
aldığı görulur
Doğu cephesınde ıse o zaman bağımsız olan Er-
menı Cumhunyetı'nın Turklere karşı savaşa gırmesı
uzerıne bu cephenııı komutanı olan Kâzım Kara-
bekır Paşa'nın bırlıklen Ermenılerı puskurttü ve
Anadolu'nun doğusunu guvence altına aldı
Durum böyle ıken, ABD Başkanı Bush'un,
"1915-1923 döneminde Anadolu'da Ermenilerin
ugradıgı korkunç katlıamlar"dan soz etmesı, Os-
manlı Fmparatorluğu'nun meşnı savunma hakkı-
nı tanımaması anlamina geldıgı gıbı, Turkiye'nin
bagımsızlık savaşını hıçe sayması anlamina da gel-
mektedir. Nıtekım Turkıye Cumhunyetı'nm Ulu-
sal Ant sınırları ıçınde tam ıstıklalını belgeleyen
1923 Lozan Barış Antlaşması'nı ABD uzun süre
onaylamamış, sonunda ıstemeye ıstemeye onayla-
mak zonında kalmıştı Kendılerıne gelınce tngı-
lızlere karşı vaktıyle sürdurdüklen bagımsızlık sa-
vaşı "mübah", Turklere gelınce, Batı emperyalız-
mıne karşı sürdurulen bagımsızlık savaşı "günah"
tır Bu goruş, \ukanda belgelere dayanarak be-
lerttigım Theodore Roosevelt'ın goruşunden farkstz
bir duşmanlıgın açığa vurulmasıdır.
* • *
Mayısın ılk haftasında Mehmet Alı Bırand, 32
Gün programında ABD Dışışlerı Bakan Yardım-
cısı'yla konuşurken, Ermenı soykınmı karar tasa-
rısına ve dolayısıyla Başkan Bush'un yukarıya al-
mış olduğum sözlerıne değınınce, bakan yardım-
cısı bırden sert tavır takınarak özetle "Ama bır
noktayı unutuyorsunuz ABD Türkıye'ye yülardan
ben şu kadar mılyar dolar yardım yapmıştır" de-
yıverdı Bunu dınlerken, zaten hasta olan yüreğım
bır kat daha sızJadı Mehmet Alı Bırand'ın üzül-
düğü de yüzünden bellı oluyordu
Mustafa Kemal AtatUrk, "tam bagımsızlık" slo-
ganı ıle başlattığı Mıllı Mucadele'yı başanya ulaş-
tırmış, Lozan Antlaşması'yla Turkıye'yı bağımsız-
lığına kavuşturup onurlu bır devlet kurmuş, bu dev
letın çevresıne, dış müdahalelere ızın vermeyen gö-
rünrnez bır onur duvarı örmüştü Demek emper-
yalızm, ne yapıp edıp para gucü sayesınde bu du
varı aşmış, bıze karşı dıledığı gıbı üstten konuşma
yetkısını kendısınde görmüştü Sevr Antlaşması'n-
dan ıkıde bır söz edılmesı de bundandı
Duşunulrauyor kı, barış antlaşmalan savaşı ka-
zanan devletlerın ısteğıne göre yapılır Ingılızler ve
savaş ortaklan Bınncı Dunya Savaşı'nı kazanmış-
lar, bunun sonucunda Osmanlı devletı ıle Sevr Ant-
laşması'nı yapmışlardı
tşte Mıllı Mucadele, bağımsızlığımızı yok eden
bu antlasmaya karşı açılmıştı Türk ulusu Atatürk'-
un önderlığınde bu savası kazandı, Osmanlı dev-
letını tanhe gömerek Ulusal Ant sınırları ıçınde tam
bağımsız Turkjye Cumhunyetı'nı kurdu, Lozan Ba-
rış Antlaşması tam bağımsızlığın uluslararası bel-
gesıdır Osmanlı'ıun zilletle kabul ettiğı Sevr Ant-
laşması olu dogmuş çocuk gıbi cansız ve gecersiz-
dir. Artık bundan soz edılemez. Pugunku yetkılı-
lenmızın böyle durumlarda daha duyarlı, kararlı
ve sert olmaları, devletımızın geleceğı ıçın çok
önemlı bır öğedır Ne yaak kı, 13 Mayıs 1990 ta-
rıhınde çıkan yazıda vurguladığım gıbı, kapıtalıst
ulkelere ve ABD'ye karşı, ellı mılyar dolan aşan
borç yukü yüzünden başımızın eğık ve paramızın
pul olması, ısteseler de ıstemeseler de yüksek yet-
kılılerımızın elını kolunu ve dılıru bağlamaktadır
Ataturk Turkıyesı'nı bugunkü duruma getıren ık-
tıdarları ve zümrelerı hangı ağır sözcuklerle nıte-
leyeceğnnı bılemıyonım
Başkan Bush'un ve dolayısıyla ABD'li bazı po-
litikacılann bır yanılgısı da Turklenn onurlu ve gu-
nıriu bır ulus oldugunu bilmemelennden doguyor.
Bu onur ve gururu korumakta yetersız kalanları,
sırası gelınce bu mıllet tasfiye edecek ve Atatürk
dönemındekı kımlığıne kavuşacaktır Bunda kım-
senın kuşkusu olmasın
* • *
Bu ıkı yazıyı okuyanlar bemm önyargılı bır Er-
menı duşmanı olduğumu sanmasınlar Theodore
Roosevelt gıbı önyargılı bır Türk duşmanlığmı ben
Ermenıler ıçın hıç duymamışımdır ıçımde Çocuk-
luğumda Çorum'da babamın Ermenı dostlannın
çocuklanyla oynardım Paskalya yortulannda o
dostlardan bıze cörekler ve renklı paskalya yumur-
taJan gelırdı Bızım bayramlarda ıse evde yapılan
Çorum baklavasından küçük bu- tepsı de onlara
gondenlırdı Guzel bır rastlantı sonucu olarak,
uzun yıllar sonra 1960'larda tstanbul Hukuk Fa-
kültesı'nde Kevork Acemoğlu (Acemyan) adında
Ermenı bır öğrencım çalışkanlığıyla dıkkatımı çektı
Fakülteyı bıtırdıkten bır sure sonra onu kürsume
asıstan olarak aldım Yalnız çalışkanlığı, kuvvetlı
hukuk mantığı ve zekâsı ıle değıl, ınsanlığı ve se-
vecenlığıyle de hocalanmn, arkadaşlarımn sevgı ve
saygısını kazanmıştı Doktorasını yaptı, daha sonra
doçentlık sınavını verıp Yurttaşlar Hukuku (Me-
denı Hukuk) doçentı oldu Ne yazık kı şımdı artık
hayatta olmayan bu öğrencımle her zaman övünç
duymuşumdur Onun eşı trma Acemoğlu'nun yaz-
mış olduğu "Kevork Acemoğlu ve Ben trma, ts-
tanbul, Özal Mat 1989) adlı kıtap gerçekten okun-
maya değer Ben hıçbır ulusun ve bu arada Erme-
nılenn düşmanı değılım Benım düşmanlığım, ıs-
ter Ermenı, ıster Rum, ıster Türk olsun, Turkıye
Cumhunyetı'nm varlığına ve bütunluğüne karşı sa-
vaşan mılıtanlaradır
Eger Başkan Bush, onvargüı olmayıp tarihsel bd-
gelen goz onunde tularak duşunebılseydı, bu ikı
yazıda vurguladığım vanılgılara dnşmezcM*)
(•) Bınncı yaa 20 Mayıs 1990'da çıkmıştır
EVET/HAYIR
OKT4YAKBAL
Keşmekeş ki!
Tam bır keşmekeş
1
"Karmakarışıklık" anlamına gelen Farsça
bır sözcük, keşmekeş
1
Içınde yaşadığımız dönemı bundan gû-
zel belırten başka bır sözcük yok*
Keşmekeşın ıçınde neler yok rtgleri Özal'ın cumhurbaşkanlı-
ğından Bayan Semra'nın başbakanlığına Baykal'ın Gınk'le ye-
şıliıkler ıçınde papatya toplamasına, SA'ların sahıbı fabnkatörün
ûlke sorunları, hatta dünya sorunlan konusunda ıkıde bır TV'de,
basın sayfalannda öğütler vermesıne, Akbulut'un kendı ıçın uy-
durulan fıkralara öfkelenmesıne, sayısız dert sorun varken bü-
tün ülkenın Hande - Güzel serüvenıyle ılgılenmesıne, koskoca
yarg^çların, savcıların, Dışışlerı görevlılerının Hande-Güzel ko-
nusuyla ıçlı dışlı olmalanna, daha nelere nelere varıncaya dek<
Şu yazıyı yazarken TV'yı açıverdım öğleden sonra saat ıkı
Ortaokullara ders veren bır bayan karşıma çıktı Türkçe öğret-
menıymış' Şıırden söz edıyor Gözlüklü, tornbulca bır genç ha-
nım Admı da yazdılar ya unuttum' Söyledıklerınden bır cumleyı
yazsam sıze
1
"Bazı şaırler cümle yerıne mısralan tercıh eder-
ler" Yanlış mı duydum dıye sılkındım Yok yok, boyle dedı Bazı
şaırler cümle yerıne mısraları tercıh ederlennışi Tersını söylese
bır anlam bulabılırız Dıze yazamayan cümle yazar, dese haklı
sayacağım ama tam tersını soyluyor' Derken şıır çeşıtlerını an-
latmaya başladı Dını şıır' çeşıtınden bır örnek verdı Bır çocuk
annesıne 'Sen nasıl dunyaya geldın" dıye soruyor' Ilk kez du-
yuyorum 'dını' şıır turunü
1
Ardından 'mıllı' şıır türüne bır örnek
Kanlı mı kanlı Malazgırt'ten bılmem hangı savaşa kadar
O sırada apartman sallanmaz m ı ' Tam dalıp gıtmışken ülke-
mızın, oradan da TV'nın keşmekeşıne' Avızeler sallanıyor, ma-
(Arkosıl6. Sayfada) tAÎİÜNİTe ıfliDlzl
T.C.
GAZtOSMANPAŞA
2. ASLÎYE CEZA
MAHKEMESt
KARAR ÖZETİ
1990/42
Hâkım Turgut Yüksel 17874
Katıp. Sevgı Cıngöz
Sanık Rahmı Önder K Köy
Şemsıpasa Mah 55 Sk No 4'te
mukım
Olay lanhıııde bakkal dukkâ-
m ışleten sanığın yapılan dene-
tım sonucunda 3100 S Kanuna
göre kullanması gereken ödeme
kayıt edıcı cıhazı kullanmamak
suretıyle atılı suçu ışledığı sanı-
ğın dolaylı anlatımı 10 6 1988
tanhlı yoklama bılgı fışı örneğı
27 6 1988 tanhü kaçakçıhğa te-
şebbus raporu, sanığın ödeme
kayıt edıcı cıhaz kullanmasını
gösteren vergı daıresının
27 6 1989 tanhlı yansı ıle anla-
şıldığmdan213SK 358/2 647
sayılı kanunun 4 ve 213
Z V U K 360 maddesı gereğın-
ce 9000Jıra ağır para cezası ve
1 a> sure ıle tıcaret, sanat ve
meslek ıcrasından mahrumıyetı
ne, masrafı hükumluden tahsıl
edılmek üzere keyfiyetın gazete
ıle ılan edılmesıne, karar venl-
mışur 28 3 1990
Basın 25675
PENCERE
Cadı Yasası!..
Geçmış zamanlarda çok uzun süre "kadtn" ıle "günah" özdeştı.
önyargı Havva'dan mı başlıyordu? Kutsal Kıtap bayanlar ıçın lyı
şeyler söylemıyordu Insanlık düşe kalka Ortaçağ'a ulaştığında
cadı avı başladı
Cadı kımdı?
Kadın'
Buyücülük suçu yalnız kadınlar ıçın geçerlıydı 15'ıncı yüzyıl-
da, Papa 8'ıncı Innocent 1484'te yazılı bır buyruk çıkardı ve en-
gızısyon mahkemesıne buyücülük suçlanna bakmakla görevlı
ıkı yargıç atadı, daha başka deyışle çagına uygun bır devlet gü-
venlık mahkemesı kurdu
Yargıç baylar oturup bır hukuk kıtabı yazdılar, Papa'nın güve-
nını boşa çıkarmamak ıçın bayanların ruhuna sınmış suç ışle-
me eğılımını vurguladılar, buyüculükten sanık kadınlara sorul-
mak üzere bır dızı soru hazırlayarak zamane adaletıne katkılar-
da bulundular
•
Eldekı verılere göre yalnız Almanya'da 1450 ıle 1550 arasın-
da yuz bın "cadı" olum cezasına çarptırılmıştır
Ingıltere'de de Protestanlar cadı avında kara Avrupası'ndan
gen kalmryoriardı, Kral 1'incı James cadı avı sorgulamalanna özel
bır ılgı duyuyordu, sanıkların bacak kemıklerı parça parça kırı-
lırken kım gerçeğı gızleyebılırdı9
1'ıncı James bu yöntemı yeter-
sız saydığından ışkencecılere yol gösterdı Tırnak sökmek daha
etkılı olmaz mıydı9
Her nedense bız yalnız Osmanlı padışahlarını kan dökücü sa-
nırız, oysa 16'ncı yüzyılda bıle Ingıltere Kralı bızımkılere tas çı-
kartacak kadar yetkın
•
Avrupa'da cadı kovuşturmaları 18'ıncı yuzyılın ıkıncı çeyreğı-
ne kadar sürdü
Pekı, bu sırada toplumun saygın kışılen ve sıradan ınsanlan
ne yapıyorlardı9
Bertrand Russell "Dın ıle Bılım" adlı kıtabında
bu soruya bılınen yanıtı verıyor Tanhte çoğu zaman olduğu gıbı
kımılerı ışkencelerı desteklıyordu kımılerı görmezlıkten gelıyor-
du, kımıten de "buyücüdur" dıye zavallı kadınlan öldürmenın akla
aykırı düştüğunu soyleyecek kadar yürek taşıyordu, ama, cadı
kadını korumaya kalkan erkeğın "sen ruhunu şeytana satbn" suç-
lamasıyla okkanın altına gıtmesı ışten bıle değıldı Ancak ne olur-
sa olsun tartışma başlamıştı, cadı avını savunanlar Kutsal Kı-
tap'tan kanıtlar getırıyorlardı, "ılencıler" ıse Kutsal Kıtap'ın her
yazdığının doğru olmadığını söylemekten çekınıyorlardı Kalıbı-
na kıyafetıne bakıldığında adam sanılan kışıler, kör ınançlara karşı
çıkmaktan kaçınıyorlardı, hem kendılerıne göre daha önemlı uğ-
raşlan da vardı
Gerıcıler bağırıyorlardı
'— Yalnız dansın ve byatronun gelışmesıne göz yummakla ka-
Itnmıyor, buyücûlüğü cezalandıran yasaJar da kaldınltyor, oysa Kut-
sal Kıtap'a göre yüce Tann'nın emn kesındır Bûyûcü kadını ya-
şatmayacaksın
1
"
Ingıltere ve Iskoçya'da büyücülüğü suç sayan yasa 1736 yılın-
da kaldırıldı
*
Kara Avrupası'nda da bu ış kolay olmadı, son cadı Fransa'da
1718'de yakıldı
18'ıncı yuzyıl "Aydınlıklar Çağı" değıl m ı ' Avrupa'nın aklın ışı-
ğına yöneldığı zamanı vurgulayan yuzyılın basJangıcında bıle Or-
taçağ'ın karanlığı kıtanın kımı köşelerını örtüyordu Ünlü Mıche-
let 18'ıncı yüzyıl ıçın "buyûk yuzyıl" demıstı
Demek kı çağlar, süreçler, zamanlar, dönemler ıç ıçe yaşanı-
yor, bır zamanda çeşıtlı mekânlar, bır mekânda çeşıtlı zamanlar
bırbınne eklemlenıyor
Fransa'da "büyucudür" dıye suçlanan son "cadı" yakılırken
vbltaıre 24 yaşındaydı
Bugün Türkıye'de fikır suçundan zındanlarda yatanlar var, 141,
142,163'üncü maddeler tartışması surüyor, Ingıttere Kralı 1'ıncı
James dönemındekı gıbı devlet gözetımınde ışkence yapılıyor,
kımısı bu düzenı desteklıyor, kımısının umurunda değıl, kımilerı
görmezlıkten gelıyor, kımılerı de ne dıyoriar
— Bizım daha önemlı ışlenmız var, politıkayla uğraşmak iste-
mryoruz
Oysa bır ülkede fıkır özgürlüğü yoksa, düşüncelerınden ötü-
rü ınsanlar demır parmaklıklar arkasında yaşıyorlarsa, ışkence-
ler surüyorsa, herkes sorumludur
Değerlı dostumuz
Avukat
SALİM YAVUZ'u
fındıkların yeşerdıği bır bahar gunu kaybettiğimizd
öğrendık. O hep mert ve temız kaldı. Ailesı ve
dostlannın başı sağolsun
Av. Alı Falk Aydın, Av. M. Kemal Kumkumoglu, Av. Kâzım
Koknoglu, Av. Gurkan Rışvanoğlu, Av. Polıt Sıbunca, Av.
Tnncay Uzun, Noter Huseyin Karsh, Av. Muammer Demirtaş,
Av. Raıf Ertem, A>. Zıyı Yıldınm, Av. Yusuf Kılıçaslan, Av.
Hnseyın Avni Dunnoşoglu.
ÇOCUKLARINIZ IÇIN GELECEK UZAK DEGİL...
ONLARA DEĞERİ AZALMAYAN BİR GELECEK HAZIRLAYIN.
DOVIZE ENDEKSLI
ÜSÜPER ÇOCUK SİGORTAS
Sevgılı çocuklarınızın degerı bıçılemez
ama geleceklerının parasal guvencesını
bugunden sağlamak elınızde Türkıye'de
"ışı yalnızca hayat sıgortası" olan Haya*
Sıgorta A Ş çocuklarınız ıçın degerını
yıtırmeyecek bır gelecek hazırladı Dunya
standartlarında yepyenı bır uygulama
Onların geleceğı ıçın gerçek bır sosyal
güvence
Hayat Sıgorta t»r lcfcsal BanKası kurukjşudur
O*ıwl Mûdûrlük
BflyOkdere Çad 165
Esenlepe 80504 Istanbul
Tel 17497 49 174 70 94
Fax 174 71 54
Ankm Mlgc, Tel 1188881
Izmlr BKO», Tel 251 758
DÖVIZE ENDEKSU
SUPER ÇOCUK SIGORTASI
Bu sıgorta ıle bugun ılkokula gıden
çocuğunuzun daha sonra surdureceğı
eğıtımı karşılaşacağınız parasal
zorluklara rağmen güvence altına alın
Dılersenız Mark'a dılersenız Dolar'a
endekslı olabılen bu sıgorta ıle gelecektekı
temınatınızı veya gelırınızı o gunkü dövız
karşılığı TL olarak alırsınız
Bu uygulamayla çocuklarınıza ödenecek
sıgorta bırıkımlerıne enflasyon, asla değer
kaybettıremez
Asağıdakı telefonlardan hemen bızı
arayın Ayrıntılı bılgı alın Hayatınızdan
değerlı çocuklarınıza, degerını yıtırmeyen
bır gelecek armağan edın
HAYAT
SIGORTA A.Ş.