27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 DİZİ-RÖPORTAJ 16 HAZİRAN 1990 KAZIM KARABE LATIYOR U G Saltanat kaldırılır, hilafet Türklere bırakılır; Mustafa KemaVle Karabekir'in arası düzelirgibi olur Karabekir'in formülü onaylanıyor- 7 - Sorun nasıl çözulecekti? Kartlar açılmış; köpruler de atılmıştı. Karabekir, bu gelişmeleri şöyle anlatıyor: "Vaziyet çok nazikti. Sakarya zaferinden sonra öç riitbe alarak möşir olmuş olaa ve en bttyük unvan sayılaa gaziligi de almış bulunan bernangi bir baş- kumandaDin daba büyük ve son olan bir zaferden dolayı alacağı riitbe üç ay önce Mecfis kursüsün- dca yapogı vait mncibince sine-i miDete bir fert olmasuun hakikat- te kolay olmadığrm gösteriyordn. G«rçi ben buna bir çare bul- muşmm: Önce saltanabn Ugası Oc bilafeti Osmanlı hanedanında bı- rakmak suretiyle salbnmazn ak- dctmek. Bundan sonra cnmhuriyet Uan etmek ve cumhurreisliğine sırf ta- rthi bir nam almak suretiyle mü- k&fatlandırmak ve maddi olarak da ölunceye kadar bu makamın terflMerinden btifade etmek üzere M. Kemal Paşa'yı intihap etmek ve millet kiirsüsiiDdeıı verdiği va- it macibince istifasıııdan sonra balka lerbest cumburreisui inti- bap ettirmek. Fakat birtakım kolayıcılar, bu- nn, benim kendi yerine geçmekli- gün için bir tertip olduğu hakkın- da Gazi'ye laf yetiştinnişlerdL Gt- yabımda 'Karabekir'le çok çetin uğraşacagım' dedigini de işiruğim- dea çok naziUeşea vaziyetimi hös- Bâ idare ve ay» zamanda milleti- mizin meafaaderine nygun gördii- |iinı fikrin kabulünü temine ug- rauyordum. Dk iş, herkesin iyi karşıladığı ve milletin selametine en uygnn för- mülün Gazi'ye kabul ettirilmesiy- di. 31 ekim sabahı Ismet Paşa'yı buldum ve ona Medtsiı ekseriye- tinin bulunmamasının yann daba fena bir şekilde tecelli edeceğini, o kadar biyük tehlikeieri atlaüp biiyiik zaferier kazandıktan son- ra siyaset sahasında> beceriksizUk aetictsi kalkı ve orduyo djJe getir- menin maddi ve manevi mesuliye- tinin Şark ve Garp Cepbesi ku- maadanlannın birinci derecede oranzlanna yukleneceğini uznn uzadıya aniattın. Ismet Paşa 'Biz ne yapabiliriz' dedi. Ben : Birlikte Çankaya'ya Ga- zi'yi ziyarete gideriz ve şunu söyieriz: Şark ve Garp Cephesi kuman- danlan sıfatıyla Başkomutanımı- za arz ederiz ki, yazdınp imzalat- tırdığınız takrir, herkeste hilafet ve saltanatı sizin alacağınız endişesi doğurmuştur. Mebusların çoğu bunun aleyhindedir. Ve mesuliyet- ten korkarak memleketlerine git- raek ûzere hazırlaruyorlar. Şark ve garpta halkın vukuu tabii olacak olan tezahürata karşı ordularımı- zın karşı durması imkânı yoktur. Bilakis ordunun bu tezahürata iş- tiraki mümkUndür. Bunun için bu takririn geri alınmasını ve bunun yerine *Saltanaün kaldınlması ve hüafeün Osmanlı banedaunda buakılması' esasında yeni bir tak- ririn ortaya konması lazundır. Ak- si halde hiçbir mesuliyet kabul et- mivoruz. Ismet Paşa, teklifimi mnvafık bnldo; fakat sözii keadisiııia Ma- re edecegini benim mümknn OWB- ğu kadar sfikutu muhafaza Oe Ga- zimizi lozdınp icşî inadına fena mtcraya döluaek tehlikesine ma- ""*^ 1 teklif etti. Ben de bnno- mair«A temin et- mderi sarüyla- kabul ettim. 31 ekim sabahı Çankaya'da Ga- zi'yi ziyaret ettik. salona girince: — Hayrola, Şark ve Garp cep- heleri komutanları bir arada, ne haber.. dedi. tsmet Paşa da ziyaretimizin maksadını teklif ettiğim tarzda apaçık söyledi. Gazi, sükûnetie diniedi. Fakat renkten renge giri- yordn. Kı«iıgı zamanlardaki mu- tat uznn iç çekîşleri ile sigarasını da içiyordu. lsmet Paşa'nın sözü bittikten sonra eline bir kfigıt ka- lem aidı ve bana sert sert bakarak: — Peki 1*35301, ne tarzda isti- yorsaıuz söyleyin yazayım.. dedi. — Paşa Hazreueri, umamon arznsm: 'Saltanat mülgadır: Hila- fet Hanedanı Âli Osman'a aittir'- den ibareltir. Rıza Nur Bey takri- rin 6. maddesini tadil edici yeni bir takrir teklif eder. Netice esash ve bütün milletin sevinçle kabul ede- ceği bir kanun yapılması ve kabul edilmesiyle mesele güzel hallolur... dedim. Bunun üzerine bu tadil takriri- ni her üçümüzun de söze kanşma- sıyla tespit ettik. Gazi bana şu teklifi yaptı: — Yann Meclis'te ekseriyeti te- min için ikinci grup (24) azayla da görüşerek tadil teklifini anlat. Herhalde yann ekseriyeti temine çalısmalısuuz... Iste 'ortaya koydugum formıil aibayet bu snrette Şark ve Garp Cephesi komntanlan arasında Başkumandaa'ın kendi eliyle ya- zarak 1 kasım için kaarlannuş OWB. Öğleden sonra 4'le 3. Kolordn Komntanugı'odan mebus olan Se- lahatün Bey'in (25) evinde ikinci grnbnn ileri gelen ve eskiden ta- nıdıgım arkadaşlarla göruştum. Ve yann için hazırladıgım tadil teklifini ve esas formülümüzü uznn azadıya münakaşa ettik. Muvafık gördiiler. Ve akşam gnıplanoda goröşeceklerini ve ya- nn Meclis'te ekseriyelin teminini ve hayırlı kannn çıkaracağınuza Kâzım Karabekir (solda) ve lsmet lnönii. saltanat ve hilafet konulannda, Mustafa Kemai'i ikna etmeye karar vermislerdi. Ancak Çankaya Köşkii'ne gidildiginde, yalmz lsmet Paşa konuşacak, Ka- rabekir susacaktı. Zira Mustafa Kemal'in kızması durumunda girişim sonuçsuz kalabiiirdi. K>âzım Karabekir, îsraet Paşa'yla birlikte Çankaya Köşkü'ne gider. Atatürİc salona girince, 'Hayrola Şark ve Garp cepheleri komutanları bir arada, ne haber..?' diye sorar. tsmet Paşa, 'Paşa Hazretleri, umumun arzusu, saltanatın kaldınlması, hilafetin âli Osman'a bırakılması şeklindedir.' der. Gazi, lsmet Paşa'nın sözü bittikten sonra eline bir kağıt kalem alır ve Kâzım Karabekir'e sert sert bakarak şöyle der: 'Peki Paşam, ne tarzda istiyorsanız söyleyin, yazayım'. Kâzım Karabekir anılannda şöyle devam ediyor: 'tşte ortaya koydugum formül, nihayet bu suretle Şark ve Garp Cephesi komutanları arasında, Başkumandan'ın kendi eliyle yazılarak hazırlanmış oldu'. 1Kasım 1922 Çarşamba günü Meclis açılır. Sinop Milletvekili Dr. Rıza Nur ve 54 arkadaşının verdikleri değişiklik önergesi okunur. Söz alan Gazi şöyle konuşur: Bundan sonra makam- ı hilafetin dahi Türkiye devleti için ve bütün İslam âlemi için ne kadar feyizkâr olacağım da istikbal bütün vuzuhla gösterecektir. Türk ve Islam âlemi devleti, bu iki saadetin tecelli ve tezahürüne menba ve menşe olmakla da dünyamn en bahtiyar devleti olacaktır'. Daha sonra yapılan açık oylamada önerge ittifakla kabul edilir ve saltanat kaldınlmış olur. ustafa Kemal Paşa parti kurmak kararındaydı. Bu parti nasıl bir parti olacaktı?Müdafaai H Hukuk örgütleri partiye mi dönüştürülecekti? Partinin ideolojisi ne olacaktı? Kâzım Karabekir'in bu konuda kuşkuları vardı. Karabekir düşüncesini şöyle açıklar: "Fırkaya Müdafaai Hukuk adı verilmek isteniyordu. îttihat ve Terakki'nin yaptığı hatayı yapmamahyız. Keşke onlar da çok ısrar ettiğim tarzda başka bir isim alsalardı da İttihat ve Terakki herhangi birmilli tehlike karşısında milli birliğe yarasaydı, tarihte hep yüksek kalsaydı. Istiklalimizi kurtardığımız bir namı siyasi bir cemiyete vermek doğru olmaz dedim'. IVâzı Mustafa Kemal, hilafetin ve saltanatın hemen kaldınlmasından yanaydı. ım Karabekir savaştan sonra Genelkurmay Başkam olmayıbeklemektedir. Bu niyetini Mustafa Kemal Paşa'ya açar. Mustafa Kemal Paşa Karabekir'e Milli Savunma Bakanlığı'm önerir. Kâzım Karabekir anılannda şöyle diyor: j | 'Mustafa Kemal Paşa da mütalaamı muvafık bularak, birlikte mesai ve seyahat yapmaklığımızı bildirdiler. Hâkimiyet-i Milliye gazetesine milli talim ve terbiye hakkında makaleler yazmaklığıma müsaade buyurdular. Ben de bir seri makale yazdım. Maarifimizle ve mekteplerimizle de sık temaslarda bulundum.' yardım edeceklerim vaat ettfler. Ben de aynca diğer bildiklerimi yann için temin ettim. Saltanat kaldınlıyor TBMM 1 Kasım 1V22 Çarşam- ba günü açılır. Sinop Milletvekili Dr. Rıza Nur ve 54 arkadaşının verdikleri değişiklik önergesi okunur. Saltanatın ve hilafetin kaldınl- masını düzenleyen yasa önerisinin 6. maddesi şu biçimde değiştiril- mektedir: "Hilafet Türklere, hanedan Âli Osman'a aittir. Türkiye devleti makam-ı hilafetin istinatgâhıdır (dayanağıdır). Halifeliğe TBMM tarafmdan hanedaran ilmen ve ah- lsken eslah ve arşet (iyi ve ergin) olanı intihap olunur. TBMM hükümeti hakkı meş- ruu olan makam-ı hilafeti, esir bu- lunduğu ecnebilerin elinden kur- taracaktır... İkinci grupta Selahattin, Hiise- yin Avni ve arkadaşlan olmak iizere 26 imzalı -aym mealde- bir takrir verdiler. Ük sözii Gazi aldı. Peygamberunizi ve hilafeti med- hi ve sena etti. Çok uzun süren sözlerinin sonlannda: 'Bundan sonra makam-ı hilafe- tin dahi Türkiye devleti için ve bü- tün İslam âlemi için ne kadar fe- yizkâr olacağım da istikbal bütün vuzuhla gösterecektir... Tttrk ve is- lam âlemi devleti b« iki saadetin tecelli ve tezahürüne menba ve menşe olmakla da dünyamn en bahtiyar devleti olacaktır' dedi. (26) Takrirler, Şeriyye, Adüye ve Ka- nnnuesasi enciimenlerine havale olundu. Encümenler bir arada toplanarak müzakereye başladılar. Biz iıç komutan bu tarihi mıiza- kerede bulnnduk. Mustafa Kemal ve tsmel Paşalar da söz söyledi- ler. Bana ağzımı açmaya hacet kalmadı. Uzun muzakere ve mii- nakaşalardan sonra istediğimiz iki maddelik bir kanun lahiyasj vu- cuda geldi. Gruptan sonra da Medis'e arz olundu. Ve okunduk- tan sonra tayini esamiyle 'ad okunarak' reye konulmasına Ga- zi i(ira7 etti. Bunun üzerine Reis: 'Üç encümenin müttefıkan ih- zar ettikleri beyanname ve meva- dı kabul buyuranlar lütfen elleri- ni kaldırsmlar efendim. Müttefi- kan kabul edilmiştir; Bu akşam Mevlit Kandili idi. Bu tarihi amelin hayırlı olmasına başarettir (rnüjdedir) denildi. Bu akşam ve ertesi gün bayrara kabul edildi. 5 kasım akşamı tsmet Paşa he- yeti tren ile hareket ettiler. 17 ka- sımda Vahdettin bir tngiliz zırh- lısıyla kaçtı. 18 kasımda Millet Mecüsi'nde Vahdettin'in halline ve haJife olarak Mecit Efendi'nin ila- nına mevcut 162 reyden 148 reyle karar verildi. 9 mustenkif, 3 rey Selim Efendi'ye, 2 rey de Abdür- rahim Efendi'ye verumişti. İstiklal Harbi'nde oldugu gibi bu inkılap hareketlerimizde de fı- kirierimizi serbestçe bildirmek ve münakaşadan çekinmemek sure- tiyle ben vazifemi bujuk bir vic- dan hazzıyla yaptıgım gibi, ken- disini ilk giinden gerek İstanba] hiıkumetine \e gerekse henüz ta- aıyan haika karşı muhafaza ve ta- luttırmaya çalıştığım Başkomuta- nım ve eski silah arkadaşım Gazi Mustafa Kemal Paşa da benim fi- kir ve münakaşalanma kıymet ve ehemmiyet vererek hepsini kabul etmişlerdi. tsmet Paşa'nın gaybubeti (yok- luğu) mıiddetince yanından aynl- mamaklığımı istemeleri ve beni her seyahatlerinde beraberinde gezdirmeleri de sulhten sonrası için de birlik ve beraberiigjmiz için ümit verici bir besaret telakki ede- rek emniyetlerini daha ziyade ka- zanacak vechile samimi muşaviri olmuştum. Bu halin devamını çe- kemeyenleri ve islemeyenleri de daima hesaba kalarak hattı hare- ketimi tayin ediyordura. Bunun için de mesaimi maarif cephesine teşvik etmiştim." Karabekir, Doğu'dan beraber getirdiği çocuklara Cebeci'de atış talimleri yaptırttığıru, milli talim ve terbiyenin planianması için programlara beden terbiyesi ders- İerinin konmasını önerdiğini yazıyor. Mustafa Kemal, 4 Kasım günü Türk Ocağı'nda Karabekir'in söz ve müziğini yaptığı "Sanayi" adlı oyunu izler ve oyundan sonra Ka- rabekir'e, "Bolşevikler bu kadar güzel ve tesirli bir oyun yapıp da esas meslekleri propagandayı ya- pamıyorlar" der. Karabekir, savaştan sonra Ge- nelkurmay Başkam olmayı bekle- mektedir. Bu niyetini M. Kemal Paşa'ya açar. M. Kemal Paşa, Ka- rabekir'e Milli Savunma Bakanlı- ğı'nı önerir. Karabekir, Genelkur- may Başkanlığı'nı ister. "M. Kemal Paşa da mıitalaamı mnvafık bularak birlikte mesayi ve seyahat yapmaklığımızı bildir- diler. Hâkimiyet-i MflJiye gazete- sine milli talim ve terbiye hakkın- da makaleler yazmaklığıma mü- saade buyurdular. Ben de bir seri makale yazdım. Maarifimizle ve mekteplerimizle de sık temaslar- da bulundum. Mustafa Kemal Paşa gelenege çokriayetkâr bulunuyordu. Kaipa- gını yemekte bile çıkarmıyordo. Resmi başlık komaştan idi. Bur- sa'da Fevzi ve isnıel PaşaJarla hep beraber bir arada bulunurken ben de kalpak aleyhinde bulundum. Ve kapalı yerkrde başı açık bulun- manın fayda ve lüzumunu da söy- lemiştim. Ben, öteden beri yanlanna ba- şı açık girerdim. Bunu hâlâ temin edememiştim. M. kemal Paşa da benimle latife edip duruyordu. — Karabekir'in kusuruna bak- mayın o öteden beri başı açık ya- nımıza gelir... Halk Fırkası... M. Kemal Pasa, parti kurmak karanndaydı. Bu parti nasıl bir parti olacaktı? Müdafaai Hukuk örgütleri partiye mi dönüşecekti? Partinin ideolojisi ne olacaktı? Karabekir bu konuda da endi- şelidir: "Gazfnin ne yapmak istedigini berkes merakla bekliyordu. Bunu ben de çok merak ediyordum. Si- yasi bir fırka teşkii etmek fikrio- de olduğunu oğrendim. Fırkaya 'Müdafaai Hukuk' adını vermek arzusundaydı. İttihat ve Terakki'nin yapbfı hatayı yapmamahyız. Keşke onlar da çok ısrar ettiğim tarzda başka isim alsalardı da İttihat ve Terak- ki herhangi bir milli tehlike kar- şısında milli birtiğe yarasaydı ve tarihte hep yüksek kabaydı. lsuk- lalimizi kurtardığınıız bir namı, si- yasi bir cemiyete vermek doğru ol- raaz mütalaasında bulundum. 'Halk Fırkası' adı muvafık gö- nildü. 2 aralıkta Gazi bana Halk Fırkası'm Uan edecegini soyledi ve program musveddesini de verdi. — Lozao sulho bitmeden acele edilmese iyi olur._ fikrinde bulun- dum. 7 aralıkta o teşebbusünu matbuatla ilan etti. 11 aralıkta Meclis'te görüşürlerken ortaya Payitaht neresi oimalı' sualini at- ülar. Nafıa Vekfli Fevzi (merbum): — Meclis ne diyecek? Sen emir et olur biter... dedi. Itiraz ettim vt evvelce takanv ettirdiğinıiz (kararlaştırdığımız) vechile 'Istanbul hilafet merkezi- dir. Ankara da hükümet merkezi, payitaht tabiri aruk kalknuştır' dedim. Bir şey söylemediler. Fakat ls- tanbul'u tercifa ettiklerini his- settim. 'Mefkûre Hatırası' ve Rıza Nur*un takriri kafamda fan lwndı TBMM ikinci grup, Karabekir'i ikinci başkanüğına seçtirmek is- ter. Karabekir bu öneriyi uygun bulmaz. "Meclis'te bir cereyan hasıl olmuştu: Beni ikinci reis yapmak. Bflbassa ikinci grup bunu ısrar- la istiyordu. Sebep olarak da 'Ga- zi'yi ıyı idare edebileceğimi' söy- loyorlardı. Yahut beni onun kar- şısına dikmek istiyorlardı. Bunun doğru oimadığını, nh- demde Şark Komutanlıgı olduğn gibi M. Kemal Paşa seyahaUerin- de benim biriikte bulunmakiıgını arzu ettiklerinden beraberierinde daha faydalı oiabileceğimi soyle- yerek beni intihap etmemelertaıi, isteyenlere bildirdim. Ve namzet- liğini koyan Ali Fuat Paşa'ya rey vermelerini rica ettim. Buna rağ- men 11 kasım intihabında bana 64 rey verdiklerinden kursude beya- natta bulunmak zaruretinde kal- dım. İkinci gruptaki arkadaşlar- la ortada aynbk gaynlık kalma- masının içte ve dışta şu aralık iyi lesir yapacağım Gazi'ye söyledim. Ve muvaffakiyetle oalaria arasuu bulmaya uğraştım. 1 Ocak 1923'te beş haftalık Lo- zan sulhunan hiçbir neticeye var- madığını Maliye Muşaviri Hasan Bey (Saka) Mecliste izah etmesi, mesaimin pek yerinde olduğMu gösterdi. 6 ocakta Gazi ile sulhten son- rası için hayli göruştük. Sulhten sonra her şeyin ilme dayanabttme- si için geçen 18 şubatta teklif et- tiğim 'mutahassıslar meclisi' lüzu- munu açtım. Ve diktatörlüğün milli biriiği sarsacağını ve fîkir hürriyetini hırpalayacağını ileri sürdüm. Fikirierime yanaşmı- yoriardı. 9 ocakta teiefonia, yakında se- yahata birlikte çıkacagımızı, vere- cekleri nutuklar haklanda esadar, hazıriamaküğnnı bUdirdiler. 10 ocakta Meclis'te, benim Müdafa- ai Hukuk grubu reisliğini kabul etmekliğim hakkında teklifler karşısında kaldım. Gıiya M. Ke- mal Paşa da bu reisnğin komntan- lıkia bir arada olacağım söylemiş. Bana bir şey söylemediklerini ve benim bu makamlara gelmekliği- min henuz sulh muzakereleri çe- tin sabalar arz ederken komutan- lar siyasete kanşblar diye fena te- sir yapacağım soyleyerek bu tek- lifi kabul etmedim. Akşam üzeri Gazi de Meclis'e geldi. Seyahat için hazıriadığım notlanmı verdim. Ve mütehassıs- lara kıymet vermelerini de notla- nma ilave etmiştim. Candler de0l, (24> tlk Buyuk Millet Meclisi'nde M. Kemal Paşa'nın liderliğindeki Müdafaa-i Hukuk grubuna karjı olu- şan muhalefet grubu. (25)- "Çolak Sclahattın" diye bilinen Mersın Milletvekili ve 3. Kolordu Ko- muEaıu, Kurma)' AJbay Selahattin Kö- seoğlu. (26)- Atatürk'ün 1 Kasım 1922 tarihli konuşması için bkz; Atatürk'ün Söy- le\ ve Demeçleri, Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Yay. 1989, s. 287 vd. M. Kemal Pa$a Vahdettin'in kaçma- sı üzerine TBMM gizli oturumunda yaptığı konusmada "...Türkiye devle- tının ve halkının bu noktadakı >azife- si dinıye ve viodaniyesi... (..) bütün kud- reti ile bütün kuvvetiyle (Hilafetin) ...k>ıvvetini, kudretini, şerefini, butün âlemi Islam nazannda ve gayri Mus- lim âlem nazannda masun bulundurmaktır" der. Gizii rutanaklar, 1: 140. 18 11.1338, c: 5. s 1051. DÜZELTME • Kâzım Karabekir dizisinin 5. bölümünde yer alan M.Kemal- Karabekir arasındaki görüş ayrılığının tarihi 1921 değil, 1336 (1920) olacaktır Dûzeltir, bzür dıteriz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle