Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/6 DİZİ-RÖPORTAJ 16 HAZİRAN 1990
KAZIM KARABE LATIYOR U G
Saltanat kaldırılır, hilafet Türklere bırakılır; Mustafa KemaVle Karabekir'in arası düzelirgibi olur
Karabekir'in formülü onaylanıyor- 7 -
Sorun nasıl çözulecekti?
Kartlar açılmış; köpruler de
atılmıştı.
Karabekir, bu gelişmeleri şöyle
anlatıyor:
"Vaziyet çok nazikti.
Sakarya zaferinden sonra öç
riitbe alarak möşir olmuş olaa ve
en bttyük unvan sayılaa gaziligi de
almış bulunan bernangi bir baş-
kumandaDin daba büyük ve son
olan bir zaferden dolayı alacağı
riitbe üç ay önce Mecfis kursüsün-
dca yapogı vait mncibince sine-i
miDete bir fert olmasuun hakikat-
te kolay olmadığrm gösteriyordn.
G«rçi ben buna bir çare bul-
muşmm: Önce saltanabn Ugası Oc
bilafeti Osmanlı hanedanında bı-
rakmak suretiyle salbnmazn ak-
dctmek.
Bundan sonra cnmhuriyet Uan
etmek ve cumhurreisliğine sırf ta-
rthi bir nam almak suretiyle mü-
k&fatlandırmak ve maddi olarak
da ölunceye kadar bu makamın
terflMerinden btifade etmek üzere
M. Kemal Paşa'yı intihap etmek
ve millet kiirsüsiiDdeıı verdiği va-
it macibince istifasıııdan sonra
balka lerbest cumburreisui inti-
bap ettirmek.
Fakat birtakım kolayıcılar, bu-
nn, benim kendi yerine geçmekli-
gün için bir tertip olduğu hakkın-
da Gazi'ye laf yetiştinnişlerdL Gt-
yabımda 'Karabekir'le çok çetin
uğraşacagım' dedigini de işiruğim-
dea çok naziUeşea vaziyetimi hös-
Bâ idare ve ay» zamanda milleti-
mizin meafaaderine nygun gördii-
|iinı fikrin kabulünü temine ug-
rauyordum.
Dk iş, herkesin iyi karşıladığı ve
milletin selametine en uygnn för-
mülün Gazi'ye kabul ettirilmesiy-
di. 31 ekim sabahı Ismet Paşa'yı
buldum ve ona Medtsiı ekseriye-
tinin bulunmamasının yann daba
fena bir şekilde tecelli edeceğini,
o kadar biyük tehlikeieri atlaüp
biiyiik zaferier kazandıktan son-
ra siyaset sahasında> beceriksizUk
aetictsi kalkı ve orduyo djJe getir-
menin maddi ve manevi mesuliye-
tinin Şark ve Garp Cepbesi ku-
maadanlannın birinci derecede
oranzlanna yukleneceğini uznn
uzadıya aniattın.
Ismet Paşa 'Biz ne yapabiliriz'
dedi.
Ben : Birlikte Çankaya'ya Ga-
zi'yi ziyarete gideriz ve şunu
söyieriz:
Şark ve Garp Cephesi kuman-
danlan sıfatıyla Başkomutanımı-
za arz ederiz ki, yazdınp imzalat-
tırdığınız takrir, herkeste hilafet ve
saltanatı sizin alacağınız endişesi
doğurmuştur. Mebusların çoğu
bunun aleyhindedir. Ve mesuliyet-
ten korkarak memleketlerine git-
raek ûzere hazırlaruyorlar. Şark ve
garpta halkın vukuu tabii olacak
olan tezahürata karşı ordularımı-
zın karşı durması imkânı yoktur.
Bilakis ordunun bu tezahürata iş-
tiraki mümkUndür. Bunun için bu
takririn geri alınmasını ve bunun
yerine *Saltanaün kaldınlması ve
hüafeün Osmanlı banedaunda
buakılması' esasında yeni bir tak-
ririn ortaya konması lazundır. Ak-
si halde hiçbir mesuliyet kabul et-
mivoruz.
Ismet Paşa, teklifimi mnvafık
bnldo; fakat sözii keadisiııia Ma-
re edecegini benim mümknn OWB-
ğu kadar sfikutu muhafaza Oe Ga-
zimizi lozdınp icşî inadına fena
mtcraya döluaek tehlikesine ma-
""*^
1
teklif etti.
Ben de bnno- mair«A temin et-
mderi sarüyla- kabul ettim.
31 ekim sabahı Çankaya'da Ga-
zi'yi ziyaret ettik. salona girince:
— Hayrola, Şark ve Garp cep-
heleri komutanları bir arada, ne
haber.. dedi.
tsmet Paşa da ziyaretimizin
maksadını teklif ettiğim tarzda
apaçık söyledi. Gazi, sükûnetie
diniedi. Fakat renkten renge giri-
yordn. Kı«iıgı zamanlardaki mu-
tat uznn iç çekîşleri ile sigarasını
da içiyordu. lsmet Paşa'nın sözü
bittikten sonra eline bir kfigıt ka-
lem aidı ve bana sert sert bakarak:
— Peki 1*35301, ne tarzda isti-
yorsaıuz söyleyin yazayım.. dedi.
— Paşa Hazreueri, umamon
arznsm: 'Saltanat mülgadır: Hila-
fet Hanedanı Âli Osman'a aittir'-
den ibareltir. Rıza Nur Bey takri-
rin 6. maddesini tadil edici yeni bir
takrir teklif eder. Netice esash ve
bütün milletin sevinçle kabul ede-
ceği bir kanun yapılması ve kabul
edilmesiyle mesele güzel hallolur...
dedim.
Bunun üzerine bu tadil takriri-
ni her üçümüzun de söze kanşma-
sıyla tespit ettik.
Gazi bana şu teklifi yaptı:
— Yann Meclis'te ekseriyeti te-
min için ikinci grup (24) azayla da
görüşerek tadil teklifini anlat.
Herhalde yann ekseriyeti temine
çalısmalısuuz...
Iste 'ortaya koydugum formıil
aibayet bu snrette Şark ve Garp
Cephesi komntanlan arasında
Başkumandaa'ın kendi eliyle ya-
zarak 1 kasım için kaarlannuş
OWB.
Öğleden sonra 4'le 3. Kolordn
Komntanugı'odan mebus olan Se-
lahatün Bey'in (25) evinde ikinci
grnbnn ileri gelen ve eskiden ta-
nıdıgım arkadaşlarla göruştum.
Ve yann için hazırladıgım tadil
teklifini ve esas formülümüzü
uznn azadıya münakaşa ettik.
Muvafık gördiiler. Ve akşam
gnıplanoda goröşeceklerini ve ya-
nn Meclis'te ekseriyelin teminini
ve hayırlı kannn çıkaracağınuza
Kâzım Karabekir (solda) ve lsmet lnönii. saltanat ve hilafet konulannda, Mustafa Kemai'i ikna etmeye karar vermislerdi. Ancak Çankaya Köşkii'ne gidildiginde, yalmz lsmet Paşa konuşacak, Ka-
rabekir susacaktı. Zira Mustafa Kemal'in kızması durumunda girişim sonuçsuz kalabiiirdi.
K>âzım Karabekir, îsraet
Paşa'yla birlikte Çankaya
Köşkü'ne gider. Atatürİc salona
girince, 'Hayrola Şark ve Garp
cepheleri komutanları bir arada,
ne haber..?' diye sorar. tsmet
Paşa, 'Paşa Hazretleri, umumun
arzusu, saltanatın kaldınlması,
hilafetin âli Osman'a
bırakılması şeklindedir.' der.
Gazi, lsmet Paşa'nın sözü
bittikten sonra eline bir kağıt
kalem alır ve Kâzım Karabekir'e
sert sert bakarak şöyle der:
'Peki Paşam, ne tarzda
istiyorsanız söyleyin, yazayım'.
Kâzım Karabekir anılannda
şöyle devam ediyor: 'tşte ortaya
koydugum formül, nihayet bu
suretle Şark ve Garp Cephesi
komutanları arasında,
Başkumandan'ın kendi eliyle
yazılarak hazırlanmış oldu'.
1Kasım 1922 Çarşamba günü
Meclis açılır. Sinop Milletvekili
Dr. Rıza Nur ve 54 arkadaşının
verdikleri değişiklik önergesi
okunur. Söz alan Gazi şöyle
konuşur: Bundan sonra makam-
ı hilafetin dahi Türkiye devleti
için ve bütün İslam âlemi için
ne kadar feyizkâr olacağım da
istikbal bütün vuzuhla
gösterecektir. Türk ve Islam
âlemi devleti, bu iki saadetin
tecelli ve tezahürüne menba ve
menşe olmakla da dünyamn en
bahtiyar devleti olacaktır'. Daha
sonra yapılan açık oylamada
önerge ittifakla kabul edilir ve
saltanat kaldınlmış olur.
ustafa Kemal Paşa parti
kurmak kararındaydı. Bu parti
nasıl bir parti olacaktı?Müdafaai
H
Hukuk örgütleri partiye mi
dönüştürülecekti? Partinin
ideolojisi ne olacaktı? Kâzım
Karabekir'in bu konuda
kuşkuları vardı. Karabekir
düşüncesini şöyle açıklar:
"Fırkaya Müdafaai Hukuk adı
verilmek isteniyordu. îttihat ve
Terakki'nin yaptığı hatayı
yapmamahyız. Keşke onlar da
çok ısrar ettiğim tarzda başka bir
isim alsalardı da İttihat ve
Terakki herhangi birmilli tehlike
karşısında milli birliğe yarasaydı,
tarihte hep yüksek kalsaydı.
Istiklalimizi kurtardığımız bir
namı siyasi bir cemiyete vermek
doğru olmaz dedim'.
IVâzı
Mustafa Kemal, hilafetin ve saltanatın hemen kaldınlmasından yanaydı.
ım Karabekir savaştan
sonra Genelkurmay Başkam
olmayıbeklemektedir. Bu
niyetini Mustafa Kemal Paşa'ya
açar. Mustafa Kemal Paşa
Karabekir'e Milli Savunma
Bakanlığı'm önerir. Kâzım
Karabekir anılannda şöyle diyor:
j | 'Mustafa Kemal Paşa da
mütalaamı muvafık bularak,
birlikte mesai ve seyahat
yapmaklığımızı bildirdiler.
Hâkimiyet-i Milliye gazetesine
milli talim ve terbiye hakkında
makaleler yazmaklığıma
müsaade buyurdular. Ben de bir
seri makale yazdım. Maarifimizle
ve mekteplerimizle de sık
temaslarda bulundum.'
yardım edeceklerim vaat ettfler.
Ben de aynca diğer bildiklerimi
yann için temin ettim.
Saltanat kaldınlıyor
TBMM 1 Kasım 1V22 Çarşam-
ba günü açılır. Sinop Milletvekili
Dr. Rıza Nur ve 54 arkadaşının
verdikleri değişiklik önergesi
okunur.
Saltanatın ve hilafetin kaldınl-
masını düzenleyen yasa önerisinin
6. maddesi şu biçimde değiştiril-
mektedir:
"Hilafet Türklere, hanedan Âli
Osman'a aittir. Türkiye devleti
makam-ı hilafetin istinatgâhıdır
(dayanağıdır). Halifeliğe TBMM
tarafmdan hanedaran ilmen ve ah-
lsken eslah ve arşet (iyi ve ergin)
olanı intihap olunur.
TBMM hükümeti hakkı meş-
ruu olan makam-ı hilafeti, esir bu-
lunduğu ecnebilerin elinden kur-
taracaktır...
İkinci grupta Selahattin, Hiise-
yin Avni ve arkadaşlan olmak
iizere 26 imzalı -aym mealde- bir
takrir verdiler.
Ük sözii Gazi aldı.
Peygamberunizi ve hilafeti med-
hi ve sena etti. Çok uzun süren
sözlerinin sonlannda:
'Bundan sonra makam-ı hilafe-
tin dahi Türkiye devleti için ve bü-
tün İslam âlemi için ne kadar fe-
yizkâr olacağım da istikbal bütün
vuzuhla gösterecektir... Tttrk ve is-
lam âlemi devleti b« iki saadetin
tecelli ve tezahürüne menba ve
menşe olmakla da dünyamn en
bahtiyar devleti olacaktır' dedi.
(26)
Takrirler, Şeriyye, Adüye ve Ka-
nnnuesasi enciimenlerine havale
olundu. Encümenler bir arada
toplanarak müzakereye başladılar.
Biz iıç komutan bu tarihi mıiza-
kerede bulnnduk. Mustafa Kemal
ve tsmel Paşalar da söz söyledi-
ler. Bana ağzımı açmaya hacet
kalmadı. Uzun muzakere ve mii-
nakaşalardan sonra istediğimiz iki
maddelik bir kanun lahiyasj vu-
cuda geldi. Gruptan sonra da
Medis'e arz olundu. Ve okunduk-
tan sonra tayini esamiyle 'ad
okunarak' reye konulmasına Ga-
zi i(ira7 etti. Bunun üzerine Reis:
'Üç encümenin müttefıkan ih-
zar ettikleri beyanname ve meva-
dı kabul buyuranlar lütfen elleri-
ni kaldırsmlar efendim. Müttefi-
kan kabul edilmiştir;
Bu akşam Mevlit Kandili idi.
Bu tarihi amelin hayırlı olmasına
başarettir (rnüjdedir) denildi. Bu
akşam ve ertesi gün bayrara kabul
edildi.
5 kasım akşamı tsmet Paşa he-
yeti tren ile hareket ettiler. 17 ka-
sımda Vahdettin bir tngiliz zırh-
lısıyla kaçtı. 18 kasımda Millet
Mecüsi'nde Vahdettin'in halline ve
haJife olarak Mecit Efendi'nin ila-
nına mevcut 162 reyden 148 reyle
karar verildi. 9 mustenkif, 3 rey
Selim Efendi'ye, 2 rey de Abdür-
rahim Efendi'ye verumişti.
İstiklal Harbi'nde oldugu gibi
bu inkılap hareketlerimizde de fı-
kirierimizi serbestçe bildirmek ve
münakaşadan çekinmemek sure-
tiyle ben vazifemi bujuk bir vic-
dan hazzıyla yaptıgım gibi, ken-
disini ilk giinden gerek İstanba]
hiıkumetine \e gerekse henüz ta-
aıyan haika karşı muhafaza ve ta-
luttırmaya çalıştığım Başkomuta-
nım ve eski silah arkadaşım Gazi
Mustafa Kemal Paşa da benim fi-
kir ve münakaşalanma kıymet ve
ehemmiyet vererek hepsini kabul
etmişlerdi.
tsmet Paşa'nın gaybubeti (yok-
luğu) mıiddetince yanından aynl-
mamaklığımı istemeleri ve beni
her seyahatlerinde beraberinde
gezdirmeleri de sulhten sonrası
için de birlik ve beraberiigjmiz için
ümit verici bir besaret telakki ede-
rek emniyetlerini daha ziyade ka-
zanacak vechile samimi muşaviri
olmuştum. Bu halin devamını çe-
kemeyenleri ve islemeyenleri de
daima hesaba kalarak hattı hare-
ketimi tayin ediyordura. Bunun
için de mesaimi maarif cephesine
teşvik etmiştim."
Karabekir, Doğu'dan beraber
getirdiği çocuklara Cebeci'de atış
talimleri yaptırttığıru, milli talim
ve terbiyenin planianması için
programlara beden terbiyesi ders-
İerinin konmasını önerdiğini
yazıyor.
Mustafa Kemal, 4 Kasım günü
Türk Ocağı'nda Karabekir'in söz
ve müziğini yaptığı "Sanayi" adlı
oyunu izler ve oyundan sonra Ka-
rabekir'e, "Bolşevikler bu kadar
güzel ve tesirli bir oyun yapıp da
esas meslekleri propagandayı ya-
pamıyorlar" der.
Karabekir, savaştan sonra Ge-
nelkurmay Başkam olmayı bekle-
mektedir. Bu niyetini M. Kemal
Paşa'ya açar. M. Kemal Paşa, Ka-
rabekir'e Milli Savunma Bakanlı-
ğı'nı önerir. Karabekir, Genelkur-
may Başkanlığı'nı ister.
"M. Kemal Paşa da mıitalaamı
mnvafık bularak birlikte mesayi
ve seyahat yapmaklığımızı bildir-
diler. Hâkimiyet-i MflJiye gazete-
sine milli talim ve terbiye hakkın-
da makaleler yazmaklığıma mü-
saade buyurdular. Ben de bir seri
makale yazdım. Maarifimizle ve
mekteplerimizle de sık temaslar-
da bulundum.
Mustafa Kemal Paşa gelenege
çokriayetkâr bulunuyordu. Kaipa-
gını yemekte bile çıkarmıyordo.
Resmi başlık komaştan idi. Bur-
sa'da Fevzi ve isnıel PaşaJarla hep
beraber bir arada bulunurken ben
de kalpak aleyhinde bulundum.
Ve kapalı yerkrde başı açık bulun-
manın fayda ve lüzumunu da söy-
lemiştim.
Ben, öteden beri yanlanna ba-
şı açık girerdim. Bunu hâlâ temin
edememiştim. M. kemal Paşa da
benimle latife edip duruyordu.
— Karabekir'in kusuruna bak-
mayın o öteden beri başı açık ya-
nımıza gelir...
Halk Fırkası...
M. Kemal Pasa, parti kurmak
karanndaydı. Bu parti nasıl bir
parti olacaktı? Müdafaai Hukuk
örgütleri partiye mi dönüşecekti?
Partinin ideolojisi ne olacaktı?
Karabekir bu konuda da endi-
şelidir:
"Gazfnin ne yapmak istedigini
berkes merakla bekliyordu. Bunu
ben de çok merak ediyordum. Si-
yasi bir fırka teşkii etmek fikrio-
de olduğunu oğrendim. Fırkaya
'Müdafaai Hukuk' adını vermek
arzusundaydı.
İttihat ve Terakki'nin yapbfı
hatayı yapmamahyız. Keşke onlar
da çok ısrar ettiğim tarzda başka
isim alsalardı da İttihat ve Terak-
ki herhangi bir milli tehlike kar-
şısında milli birtiğe yarasaydı ve
tarihte hep yüksek kabaydı. lsuk-
lalimizi kurtardığınıız bir namı, si-
yasi bir cemiyete vermek doğru ol-
raaz mütalaasında bulundum.
'Halk Fırkası' adı muvafık gö-
nildü. 2 aralıkta Gazi bana Halk
Fırkası'm Uan edecegini soyledi ve
program musveddesini de verdi.
— Lozao sulho bitmeden acele
edilmese iyi olur._ fikrinde bulun-
dum. 7 aralıkta o teşebbusünu
matbuatla ilan etti. 11 aralıkta
Meclis'te görüşürlerken ortaya
Payitaht neresi oimalı' sualini at-
ülar. Nafıa Vekfli Fevzi (merbum):
— Meclis ne diyecek? Sen emir
et olur biter... dedi.
Itiraz ettim vt evvelce takanv
ettirdiğinıiz (kararlaştırdığımız)
vechile 'Istanbul hilafet merkezi-
dir. Ankara da hükümet merkezi,
payitaht tabiri aruk kalknuştır'
dedim.
Bir şey söylemediler. Fakat ls-
tanbul'u tercifa ettiklerini his-
settim.
'Mefkûre Hatırası' ve Rıza
Nur*un takriri kafamda
fan
lwndı
TBMM ikinci grup, Karabekir'i
ikinci başkanüğına seçtirmek is-
ter. Karabekir bu öneriyi uygun
bulmaz.
"Meclis'te bir cereyan hasıl
olmuştu:
Beni ikinci reis yapmak.
Bflbassa ikinci grup bunu ısrar-
la istiyordu. Sebep olarak da 'Ga-
zi'yi ıyı idare edebileceğimi' söy-
loyorlardı. Yahut beni onun kar-
şısına dikmek istiyorlardı.
Bunun doğru oimadığını, nh-
demde Şark Komutanlıgı olduğn
gibi M. Kemal Paşa seyahaUerin-
de benim biriikte bulunmakiıgını
arzu ettiklerinden beraberierinde
daha faydalı oiabileceğimi soyle-
yerek beni intihap etmemelertaıi,
isteyenlere bildirdim. Ve namzet-
liğini koyan Ali Fuat Paşa'ya rey
vermelerini rica ettim. Buna rağ-
men 11 kasım intihabında bana 64
rey verdiklerinden kursude beya-
natta bulunmak zaruretinde kal-
dım. İkinci gruptaki arkadaşlar-
la ortada aynbk gaynlık kalma-
masının içte ve dışta şu aralık iyi
lesir yapacağım Gazi'ye söyledim.
Ve muvaffakiyetle oalaria arasuu
bulmaya uğraştım.
1 Ocak 1923'te beş haftalık Lo-
zan sulhunan hiçbir neticeye var-
madığını Maliye Muşaviri Hasan
Bey (Saka) Mecliste izah etmesi,
mesaimin pek yerinde olduğMu
gösterdi.
6 ocakta Gazi ile sulhten son-
rası için hayli göruştük. Sulhten
sonra her şeyin ilme dayanabttme-
si için geçen 18 şubatta teklif et-
tiğim 'mutahassıslar meclisi' lüzu-
munu açtım. Ve diktatörlüğün
milli biriiği sarsacağını ve fîkir
hürriyetini hırpalayacağını ileri
sürdüm. Fikirierime yanaşmı-
yoriardı.
9 ocakta teiefonia, yakında se-
yahata birlikte çıkacagımızı, vere-
cekleri nutuklar haklanda esadar,
hazıriamaküğnnı bUdirdiler. 10
ocakta Meclis'te, benim Müdafa-
ai Hukuk grubu reisliğini kabul
etmekliğim hakkında teklifler
karşısında kaldım. Gıiya M. Ke-
mal Paşa da bu reisnğin komntan-
lıkia bir arada olacağım söylemiş.
Bana bir şey söylemediklerini ve
benim bu makamlara gelmekliği-
min henuz sulh muzakereleri çe-
tin sabalar arz ederken komutan-
lar siyasete kanşblar diye fena te-
sir yapacağım soyleyerek bu tek-
lifi kabul etmedim.
Akşam üzeri Gazi de Meclis'e
geldi. Seyahat için hazıriadığım
notlanmı verdim. Ve mütehassıs-
lara kıymet vermelerini de notla-
nma ilave etmiştim.
Candler de0l,
(24> tlk Buyuk Millet Meclisi'nde M.
Kemal Paşa'nın liderliğindeki
Müdafaa-i Hukuk grubuna karjı olu-
şan muhalefet grubu.
(25)- "Çolak Sclahattın" diye bilinen
Mersın Milletvekili ve 3. Kolordu Ko-
muEaıu, Kurma)' AJbay Selahattin Kö-
seoğlu.
(26)- Atatürk'ün 1 Kasım 1922 tarihli
konuşması için bkz; Atatürk'ün Söy-
le\ ve Demeçleri, Türk İnkılap Tarihi
Enstitüsü Yay. 1989, s. 287 vd.
M. Kemal Pa$a Vahdettin'in kaçma-
sı üzerine TBMM gizli oturumunda
yaptığı konusmada "...Türkiye devle-
tının ve halkının bu noktadakı >azife-
si dinıye ve viodaniyesi... (..) bütün kud-
reti ile bütün kuvvetiyle (Hilafetin)
...k>ıvvetini, kudretini, şerefini, butün
âlemi Islam nazannda ve gayri Mus-
lim âlem nazannda masun
bulundurmaktır" der. Gizii rutanaklar,
1: 140. 18 11.1338, c: 5. s 1051.
DÜZELTME
• Kâzım Karabekir dizisinin 5.
bölümünde yer alan M.Kemal-
Karabekir arasındaki görüş
ayrılığının tarihi 1921 değil,
1336 (1920) olacaktır Dûzeltir,
bzür dıteriz.