Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/16 DIŞ HABERLER 16 HAZÎRAN 1990
ROMANYA
Madencilergeldi,vurduvegittiDevlet Başkanı Iliescu'nun çağnsı üzerine muhalefeti
"ezmek" için başkent Bükreş'e gelen ve uyguladıkları
şiddetle kentin tek hâkimi olan madenciler, dün akşam
başkentten ayrıldılar.
ZAFER ARAPKİRLİ
BÜKREŞ — Muhalefet yanhlanna uyguladıklan şiddetle başkenHe hakimiyet kuran madenciler dün akşam kenti terk elüler. (Fotoğraf: AP)
BUKREŞ — Romanya'nın başkenti Buk-
reş'te iki gündür "sopa hâkimiyeti" sürdü-
ren binlerce maden işçisi, kendilerini mu-
halefeti sindirmek üzere davet eden Devlet
Başkanı Ion Üiescu'nun çağnsı üzerine dün
geceden itibaren kenti terk etmeye başladı-
lar. Iliescu, iki gündür kentte terör estiren
madencilere dün yaptığı konuşmada, "Siz-
lere teşekkur ediyonım. Vine gönişmek
üzere" dedi. Madenciler, bu konuşma son-
rasında gruplar halinde Bükreş'ten ay-
rıldılar.
Iliescu, konuşmasında son gunlerde baş-
kentte kadın ve çocukların daaralannda bu-
lundugu gruplara karşı eylemlere girişen ma-
den ışçilerine''şukran borçlu'' olduğunu da
soyledi. Olav ların sorumlusunun' 'yabancı
sagcı guçler'' olduğunu bildiren Iliescu, ma-
dencilerin başkentteki olaylara müdahalesi-
ne, tum Doğu Avrupa ülkelerinde iktidara
sağ guçlerin gelmesi fıkrini taşıyan yabancı
sağ güçlenn neden olduğunu ifadeetti. Uies-
cu, madencılerden artık düzeni sağlamayı
yetkililere bırakmaJannı isteyerek, aksi tak-
dirdeyönetimeyönelen suçlamalann kamu-
oyunu kışkırtacagını sövledi.
Muhalefet yanlılanna karşı "ınsan avı"
na girişen kamyonlar ve otobüsler dolusu
maden işçileri, belki de duzenli ve bindiril-
miş askerı birliklerden daha da tehlikeli,
kuşkusuz daha dehşet verici bir hava için-
de, kentin tüm cadde ve sokaklannda ka-
nun ve nizamın tek uygulayıcısı durumun-
daydılar. Meydanlar onların, caddeler on-
ların, trafik onların, bınaların denetimi on-
larındı. Bir yerden bir yere gidişlerde araç-
ların durdurulup yapılan sayısjz kontrolle-
rinden geçraek zorundaydı herkes.
Devlet başkanlığı ile Ulusal Kurtuluş
Cephesi ve hükümetin olduğu eski dışişleri
bakanlığı binasının önündeki 20 adet zırh-
lı araç ve tanklann, askerlerin yanı sıra bi-
nayı ve önündeki meydanı da onlar koru-
maya almış durumdavdılar. Radyo ve tele-
DOĞUBERLİN
Varşova Paktı
siyasileşiyorSovyetler Birliği, Doğu Avrupa ülkelerinin ittifakın kısa
sürede siyasi bir birliğe dönüşmesi önerisini kabul ederken,
Pakt'ın varhğmı sürdürmesini kendisi için hayati önemde
görüyor. -•' --• *•'••• ^ t s
"
DİLEK ZAPTÇIOĞLU
DOGU BERLİN — Varşova Paktı savun-
ma bakanları, Doğu Berlin yakınlarındaki
Strausberg kasabasında toplanarak ittifakı
ilgilendiren önemli konuları gönıştüler. Var-
şova Paktı üyesi yedi ülkenin savunma ba-
kanlan toplantıda ittifakın geleceği ve Al-
manya'nın bırleşmesi konulannda yoğun-
laştılar. Sovyetler Birliği dışmdaki Doğu Av-
rupa ülkeleri "Varşova Pakü'ran kısa vadede
nitelik değiştirerek si>asi bir birlige
dönüşmesini" önerirken Sovyet Savunma
Bakanı Jaso». "ittifakın nitdik degiştirme-
sini kabul ettiklerini, ama devamııun SSCB
açısından hayati önera laşıdığım" söyledı.
Doğu Avrupa'da siyasal ve ekonomik do-
nüşümler birbirini izlerken "Varşova Pak-
o'nın isb'kbali" taruşma konusu olmaya de-
MOSKOVA
Taktik nükleer
silahlar için
NAIO'yaöneriBRÜKSEL (AA) — Sovyetler Birliği,
Fransa da dahil olmak üzere NATO ülke-
lerine, menzili 500 km'den kısa olan bütün
taktik nükleer silahların kaldınlması için
sonbaharda koşulsuz olarak görüşmelere
başlanmasını önerdi.
NATO'daki diplomatik kaynaklar, Mos-
kova'mn önerisinin, karadan karaya atılan
füzeleri, topçu birliklerini ve uçaklardan
atılan havadan karaya füzeler ile bomba-
lan içerdiğini, ancak savaş gemilerine yük-
lenen füzeleri kapsamadığıru bildirdiler.
Kaynaklar, uçaklar da dahil edilirse, öne-
rinin her iki taraftan, atom bombalannı fır-
latabilecek ya da hedefin üzerine götürebi-
lecek her tipten 18.000 fırlatıcıyı ilgilendir-
diğini kaydettiler.
Batılı araştırma enstirülerine göre, uçak
gemilerindeki uçaklar hariç olmak üzere,
NATO'nun elinde 8.000, Varşova Paktı'-
nın elinde de 8.500'ü SSCB'nin Avnıpa ke-
siminde olmak üzere toplam 10.000 uçak
bulunuyor.
Sovyetler Birliği, Avrupa'da konvansiyo-
nel silahsızlanma konusunda Viyana'da ya-
pılan müzakerelerin sonucunu beklemeden
bu görüşmelere başlanmasını öneriyor.
NATO ise, Viyana müzakerelerinin ilk
aşamasımn bitmesinden sonra kısa menzilli
taktik silahlann indirimi görüşmelerine baş-
lamayı istiyor.
NATO, büyük bir kısmı Federal Alman-
ya'da konuşlandınlmış 88 adet Lance fü-
zesi (110 km) rampasına sahip bulunuyor.
Aynı menzile sahip Fransız Pluton füzele-
rini fırtalan 32 rampa ise, NATO'nun as-
keri komutanlığına bağlı değil. NATO kay-
naklan, Varşova Paktı'nın, Frog, SS-21 ve-
ya Scud tipi 1.300 fırlatıcıya sahip olduğu-
nu tahmin ediyorlar.
NATO, 10 mayısta, nükleer topçu bir-
liklerini ve Lance füzelerini modernleştir-
me programıru durdurmaya karar vermiş-
ti. Lance füzeleri, 1995'e doğru kullanım-
dan çıkarılacak.
NATO kaynaklan, NATO ülkelerinin,
SSCB'nin bu önerisini henüz tartışmadık-
lannı kaydederek, önerinin, "Batı Avrupa'-
nın nükleer silahlardan arındırılması konu-
sunda Sovyetler'in eski görüşlerinin tekra-
n olduğunu" söylediler.
vam ediyor. Pakt üyesi yedi devlet SSCB,
Romanya, Bulgaristan, Polonya, Çekoslo-
vakya, Demokratik Almanya ve Macaristan
savunma bakanlan Doğu Berlin yakınlann-
da yaptıkları mutat toplantıda bu kez özel-
likle Varşova Paktı'nın geleceği üzerinde
durdular. 1955 yılında NATO'ya karşıhk
sosyalist bloğun savunma ve siyaset alan-
lanndaki işbirliğini sağlamak üzere kuru-
lan Varşova Paktı, 1990 yılında Doğu Av-
rupa ülkelerinin çofunun gözünde "arOk iş-
levini yitirmiş" sayılıyor. Nitekim SSCB dı-
şındaki am Ulke, kısa ya da orta vadede pakt-
tan aynlmak istediğini gizlemiyor. Bu ül-
kelerin savunma bakanlan, Strausberg top-
lantısmda "ittifakın 1955'teki ilk anlaşma
çerçevesinde baki kalamayacagını ve nite-
lik degişıirmesi gerektigini" savundular.
Sovyetler Birliği Savunma Bakanı Jasow
ise "ittifaka uye kalıp kalmayacağına her
devleün kendtsinin karar verecegini" soy-
leyerek Gorbacov'un bir sure önce ortaya
atuğı liberal göruşü yineledi. Jasow, bir soıu
üzerine, "ittifakın devamım arzu ettikleri-
ni ve bunun SSCB açısından hayati önem
taşıdıgını, ama üyelik için kimseye baskı
yapmayacaklannı" soyledi.
SSCB Savunma Bakanı, "askeri blokla-
nn Avrupa'da ortadan kaldınlması ve ye-
rine kolektif bir güvenlik sisteminin
kurulması" yolundaki Gorbaçov önerisini
savundu. Bu çerçevede Almanya'nın birleş-
mesi de gündeme geldi. Jasow, Alman bir-
liği için kısaca iki koşul öne sürdü. Birinci-
si, NATO ve Varşova Paktı'nın kabuk de-
ğiştirerek siyasal yanlanna ağırlık verilme-
si, Avrupa'da SSCB'nin de katılacağı bir gti-
venlik sisteminin kurulması ve Almanya
1
nın bu yeni sistem çerçevesinde birleşmesi.
Sovyet Dışişleri Bakanı, Moskova'nın an-
cak bu koşul yerine getirildiğinde Alman
birliğine "evet" diyebileceğini vurguladı. Ja-
sow, Almanya'nın NATO çatısı altında bir-
leşmesine SSCB'nin anlayış gösteremeyece-
ğini tekrarladı ve şöyle konuştu: "Amerika
Birleşik Devletleri, Avrupa'da varlıgını pe-
kiştirirken Sov>etler Birliği'nin Avnıpa'dan
çekileceğini biz halkımıza makul şekilde an-
latama\ız. tkinci Dunya Savaşı'nda 20 mil-
yon kayıp veren.Sovyet halkına Almanya-
dan niçin sessiz sedasız çekiMiğimizi anlat-
mak, takdir edersiniz ki çok zordur."
Sovyet Savunma Bakanı'nın Almanya
için öne sürdüğü ikinci koşul ise "lkinci
Diinya Savaşı'nın taukuki anlamda
noktalanmasT oldu. Bundan kasıt, Alman-
ya'yla müttefıklerin banş anlaşması imza-
lamaları. Müttefikler savaştan sonra 2
Ağustos 1945'te Potsdam'da imzaladıklan
anlaşma ile Almanya'nın bölünmesine ka-
rar vermişlerdi. Ancak Potsdam Anlaşma-
sı, uluslararası hukuk bağlamında bir "ba-
nş anlaşması"run yerini tutmuyor. Alman-
ya'nın birleşmesi halinde ABD, SSCB, tn-
giltere ve Fransa ile bir "barış anlaşması"
imzalaması gerekiyor. <
Toplantıya katılan Demolcratik Alman-
ya Savunma Bakanı Rainer Eppeimann ise
dün basına verdiği demeçte, "Alman halkı-
nı birleşme konusunda daha sabırb olmaya"
çağırdı ve Almanya'nın eylul 1992'den ön-
ce resmen birleşmeyeceğini soyledi. Eppel-
mann'ın demeci, birleşmeyi daha bu yılın
aralık ayında ortak genel seçimlerle muhur-
lemeyi planlayan Bonn'da şaşkınlıkla kar-
şılandı. Eppeimann bir süre önce Federal
Almanya'daki NATO kuvvetkrine denge
olarak Demokratik Almanya'da Sovyet bir-
liklerinin kalması gerektigini" söyleyerek
dikkatleri üzerine çekmişti.
SOVYETLER BİRLtĞl
Bağımsız sendikakararıDonetsk kentinde ilk kez toplanan 1. Madenciler
Kongresi'nde bir araya gelen maden işçileri, devletten
bağımsız bir sendika kurma konusunda anlaşmaya vardılar.
Dış Haberler Servisi — Sovyetler Birli-
ği'nin en büyük kömür madenlerinin bu-
lunduğu Donetsk kentinde ilk kez duzen-
lenen 1. Madenciler Kongresi'nde devlet-
ten bağımsız bir madenciler sendikası ku-
rulması konusunda anlaşmaya varıldı.
AP'nin haberine göre, madenciler yeni
sendikanın biçimi ve gündemi konusunda
ise görüş birliğine varamadılar. tki gün sü-
ren topantılar sonucu, ikinci kongrenin
15-16 ağustos tarihlerinde Moskova'da ya-
pılmasma karar verdiler.
Toplantı öncesi, geçen yıl Sovyetler Bir-
liği çapında girişilen madenci grevinin so-
na erdirilmesi karşıhğmda verilen sözlerin
yerine getirilmemesi nedeniyle tekrar ulu-
sal çapta dev grev ilan edilmesi olasıhğı uze-
rinde tartışıhyordu. Ancak toplantı sonun-
da böyle bir karar çıkmadı.
Madenlerde çalışma güvenliğinin gelişti-
rilmesı, gıda ve diğer raal yardımlarının art-
tırılması, maden ürünlerinin fiyatımn ve
üretim kotalannın belirlenmesinde kendi-
lerine daha çok söz hakkı tanınmasını ta-
lep eden madenciler, toplantılannın ilk gü-
nünde Başbakan Nikolay Rijkov'u istifaya
çağırmışlardı. Madenciler Yüksek Sovyet'e
çektikleri bir telgrafta "Hükümete
güvtnmiyoruz" mesajını gönderdiler.
Ekmek zammı
Sovyet Parlamentosu Yüksek Sovyet'te
önceki gün yapılan bu- oylamada, 33'e kar-
şı 319 oyra ekmek fiyatımn arttırılması ka-
rarının eylül ayındaki oturuma ertelenme-
si benimsendi. Ekmek zammı başbakan ta-
rafından 24 mayısta parlamentoya sunulan
ekonomik reform paketinin en önemli mad-
desini oluşturuyor. Paketin ağustos ayına
kadar uygulamaya sokulması gerekiyor.
AA'nm haberine göFe Sovyetler Birliği
Komünist Partisi'nin (SBKP) muhafazakâr
kanadının liderı sayılan Igor Ligaçov, par-
tinin 2 temmuzda başlayacak 28. büyük
kongresi öncestnde, "siyasi mücadelesini
sürdünneye" kararlı olduğunu vurguladı.
Ligaçov'un, bu hafta başında başlayan ve
dün sona eren "Çiftçiler Birliği'nin kuru-
luş kongresinde, SBKP Politbürosu'nun ta-
nm politikasından sorumlu üyesi olarak
yaptığı konuşma, Izvestia gazetesinde ya-
yımlanan bir yoruma konu oldu.
Ligaçov söz konusu konuşmasında,
SSCB lideri Mihail Gorbâçov'un partiyi yö-
netme biçimini açıkça eleşürerek "partinin
bugünku durumuna gelmesinden parti yö-
netiminin verdiği ödünlerin ve her çevreyle
uzlaşma çabasının sorumlu olduğunu" sa-
vundu.
Rusya Başbakanı
Sovyetler Birliği'nı oluşturan cumhuri-
yetlerin en büyüğu olan Rusya Federasyo-
nu'nun başbakanlığına, cumhuriyetin Dev-
let Başkanı Boris Yeltsin'le "Tümüyte pa-
ralel duşıincelere sahip olmayan" Ivan Sı-
layev seçildi.
İlk tur oylamada Rusya Federasyonu
Yüksek Sovyeti'nde yeterli desteği sağlaya-
mayan Ivan Silayev'in, ikinci turda, Rus-
ya Yüksek Sovyeti'nin her iki meclisinde de
oyların yüzde 70'ini elde ettiği açıklandı.
Boris Yeltsin'in, SBKP üyesi olan ve
Gorbacov'un ekibine yakınlığıyla tarunan
Silayev'le birlikte çahşmakta zorlanabile-
ceği belirtiliyor.
BULGARİSTAN
İktidardan koalisyon çağnsıBulgaristan'da seçimlerin ilk turunda çoğunluğu elde eden
Sosyalist Parti'nin lideri Lilov, ulusal uzlaşma koalisyonu
kurulmasını önerdi. İkinci parti durumundaki Demokratik Güçler
Birliği Başkanı Jelev, öneriye olumlu yaklaşıyor.
SOF\A (AA) — Bulgaristan'da geçen
hafta sonu birinci turu yapılan ilk serbest
seçimlerde en fazla oyu alan Bulgaristan
Sosyalist Partisi'nin lideri Alerander Lilov,
koalisyon hükümeti kurulacağından emin
olduğunu soyledi.
Lilov, kesin resmi sonuçlann alınmasın-
dan sonra düzenlediği basın toplantısında,
"Seçimlerde elde ettiğimiz sonuç ne olur-
sa olsun, ülkemizdeki sorunlann giiçlulü-
ğü ve uzman kişilerin eksikliği nedeniyle
ulusal uzlaşma koalisyonu kurulmasını
oneriyoruz" dedi.
Parlamentoya milletvekili sokan partile-
rin bu öneriyi reddetmesi durumunda so-
runun zorlaşacağını, ancak yine de çözü-
lebileceğini kaydeden Lilov, ülkede yeteri
kadar parti ve hiçbir partiye üye olmayan
uzman bulunduğunu belirtti.
Lilov, basın toplantısında, seçimlerin ilk
turunda 21 milletvekili çıkaran ve liderli-
ğini Ahmet Doğan'ın yaptığı hak ve özgür-
lükler hareketi ile koalisyona gidip gitme-
yeceklerini soran bir gazeteciye cevaben,
JELEV — Butun siyasi partilerin olusturacafeı bir koalisyon öneriyor.
"Ülkede, demokrasi, ulusal butünliik ve
kalkınma isteyen butun partilerle koalisyon
hükümeti kuracagız" dedi.
Lilov, seçimlerin ikinci turunun da ta-
mamlanmasından sonra Sosyalist Parti
bünyesinde değişiklikler yapılacağını be-
lirtti.
Genel seçimlerin ikinci turuna iki gün ka-
la, muhalefetteki Demokratik Guçler Bir-
liği'nin bugün Sofya'da düzenlediği mitinge
30 bin kişi katıldı.
Mitingde yapılan konuşmaiarda Bulgar-
lar demokrasiyi serbest seçimleri ve özgür
gazeteciliği desteklemeye çağrıldı.
Mitingde "Bir dahâ komünizme dönüş
yok" ve "Zafer, zafer" gibi sloganlar atıl-
dı.
Pazar gunü yapılacak ikinci turda, ilk
turda adaylann hiçbirim'n secilmek için ge-
rekli yüzde 50 oyu alamadığı 81 bölgede oy
kullanılacak.
ikinci turda, komünistlerin birçok böl-
gede bir UDF adayı ile yarışacağı kay-
dedüdi.
Diğer küçük muhalefet partileri ile çesitli
gruplar, taraftarlanndan ikinci tur seçim-
lerde UDF'yi desteklemelerini istediler.
öte yandan, seçimlerde ikinci parti olan
Demokratik Güçler Birliği'nin Başkanı Je-
lio Jelev, ülkede yaşanan krizden bir an ön-
ce çıkılması için bütün siyasi partilerin uz-
man kişilerinin yer alacağı bir hükumet ku-
rulmasını önerdi.
Jelev, kesin resmi sonuçlann açıklanma-
sından sonra düzenlediği basın toplantısın-
da, Sosyalist Parti'nin koalisyon önerisini
reddettiklerini soyledi.
Jelev, "Muhalefet çok göçln. Artık güçlü
bir parlamento muhalefeti oluyoruz. Geç-
mişte, sesimizi sadece gösterilerle duyura-
biliyorduk" dedi.
Demokratik Güçler Birliği olmadan hiç-
bir kararın ahnamayacağını ve hiçbir ya-
sanın onaylanamayacağmı belirten Jelev,
"Bir gün Demokratik Güçler Birliği, Sos-
yalist Parti'nin üzerinde yer alacak" dedi.
Jelev, kurucu meclis tarafından hazırla-
nan anayasanın "demokratik" olacağına
inandığını soyledi.
Bu arada, Demokratik Güçler Birliği,
Devlet Başkanı Petar Mladenov'u, geçen yıl
parlamento önünde yapılan bir muhalefet
gösterisini dağıtmak için tank kullanmayı
planlamış olmakla suçladı.
vizyon binalan, tüm resmi kurum ve kuru-
luşlar, madencilerin coplanna, sopalanna
emanetti.
önceki gece Rumen Televizyonu, muha-
lefetin çarşamba günü yaptığı polis merke-
zi ve televizyon binası baskınlannı göster-
diği ve birkaç saat süren fılmde, gösterici-
lerin her şeyi yakıp yıkarak milyarlarca li-
ra zarar verdiklerini ekrana getirdi. Sunu-
şun bol bol muhalefet aleyhtan yorumlar-
la süslendiği filmde aynca "dipçikle" alın-
dıği'gözden kaçmayan, yakalanan kişilerin
itiraflanna da yer verildi.
Bu arada, Başkent Bükreş'teki evinden
önceki akşam madenciler tarafından alına-
rak bilinmeyen bir yere götürülen Ulusal
Köylü Partisi lideri Ion Ratin'nun dün ser-
best bırakıldığı açıklandı.
Başbakan: Biz cagırmadık
Başbakan Petra Roman da, dun öğleden
sonra yaıunda yeni Içışleri Bakanı Doru Vi-
orel Ursu ve Savunma Bakanı Stanculescu
olduğu halde basın toplantısı düzerdedi.
Roman, yabancı basını, Iliescu yönetimi-
nin göruşlerini yansıtmamakla suçlayarak,
muhalefetin 13 ve 14 haziran günü düzen-
lediği gösterileri, ülkede 50 yıldır eşi görül-
memiş olaylar diye nitelendirdi. Roman,
şöyle konuştu:
"Biz madencileri cagırmadık. onlar te-
levizyonda terorist faşist gnıplann yaptık-
lannı görıince kendiliklerinden gddiler,
başkalan da geldi. Biz onlardan yalnızc*
Üniversite Meydanı'm temizlemelerini iste-
dik. "
Başbakan Roman, bir yabancı gazeteci-
nin "Madencilerin sokaklarda yaptıklan-
nı görüyorsunuz. Şu anda ülkeyi kim
.yönetiyor" şekiinde bir sorusu üzerine, "Bu
sorunuza ancak gulerim. Bu ülkede serbest
seçimlerle gelmiş bir yönetim ve parlamento
var" diye yamt verdi.
Batı'dan tepki
Bu arada Bükreş'te muhalefet hareket-
lerinin kuvvet kullanılarak bastınlması Ba-
tılı ülkelerin şiddetli tepkisine yol açtı.
Avrupa Topluluğu, ticaret anlaşmasının
onaylanması sürecini askıya almayı karar-
laştınrken, ABD ve birçok Avrupa ülkesi-
nin Iliescu yönetimini elestirmesiyle, Çavu-
şesku rejiminin devrilrnesinden sonra Ro-
manya yine diplomatik yönden yalnızlığa
itilmiş oldu.
VV'ashington, Londra, Roma, BrUksel,
Bern ve Viyana'nın "Uygulanan terorist
yöntemleri" kmamalanmn ardından Fede-
ral Almanya da Romanya sorununu der-
hal Kopenhag'daki AGtK tnsani Boyut
Konferansı'na getirmeyi kararlaştırdı. Bu
arada Fransa hükümeti, Romanya'daki
Fransa Büyiikelçıliği'nin dört görevlîsinin
saldırıya uğradığını ve bunun üzerine Pa-
ris'teki Rumen Maslahatgüzanmn çağnla-
rak olayın protesto edildiğini açıkladı.
tngiltere de Londra'daki Romanya Mas-
lahatgüzanru çağırarak, hükümeti destek-
leyen maden işçilerinin muhalefet yanlıla-
nna saldırılannı protesto ettiğini bildirdi.
Ingiltere Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, aynı
şekilde bir protestonun Bükreş'teki Ingiliz
Büyükelçisi tarafından Rumen yetkilileri-
ne iletildiğini belirtti.
Bu arada AT dışişleri bakanlartnın Ro-
manya'daki olaylan pazartesi günü Lük-
semburg'daki aylık toplantılannda ele ala-
caklan bildiriliyor.
ABD hükümeti de Romanya'da demok-
rasi yerleşmedikçe bu ülkeye insani olma-
yan tüm ekonomik yardımı askıya almaya
karar verdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı açıklamasmda,
Romanya Devlet Başkam Iliescu'nun izin
verdiği eylemlerin ülkede demokrasiye ağır
darbe indirdiği belirtildi.
Dışişleri Sözcüsü Richard Boucher tara-
fından okunan açıklamada, insani yardım
dışında verilmesine karar verilen, ancak he-
nüz miktan açıklanmayan ekonomik yar-
dımın askıya ahndığı ifade edildi.
WASHINGTON
Bush'tan
'Baltik
Günü' ilanıWASHINGTON (AA) — ABD Başkanı
George Bush, Senato'dan gelen istek uzeri-
ne önceki günü "Baltık Özguıiök Günü"
ilan etti.
Bush, Senato'da yaptığı konuşmada,
SSCB'ye Baltık cumhuriyetleriyle "yapıa
bir diyalog" kurma çağnsını tekrarladı.
George Bush, "Özgürlük, kendi kaderi-
ni tayin hakkı, serbest ve adil seçimler, ken-
dileri ve çocuklan için daha iyi bir yaşam
hakkı... Bütün bunlar Estonya, Letonya ve
Litvanya halklannın arzulandır. Baltık Öz-
gürluk Günü'nde onlara verdiğimiz deste-
ği bir kez daha teyit ediyonız" dedi.
Baltık cumhuriyetlerinin 1940 yılında
Sovyetler Birliği tarafından ilhak edilraesi-
ni tanımadıklannı tekrarlayan Bush, Bal-
tık cumhuriyetlerinin geçen yıl kendi kader-
lerini tayin hakkı yolunda önemli adımlar
attıklannı belirtti.
ABD Başkanı'mn Senato'da okuduğu,
"Baltık özgürlük Günü Beyannamesi" şu
görüşleri içeriyor:
"Baltık halklanmn arzulannı yansıtan
kararlarla Litvanya, Estonya ve Letonya
cumhuriyetleri bağımsızlıklannı kazanma
isteklerini göstermişlerdir. Biz Baltık halk-
lannın kendi kaderlerini tayin haklanru sa-
vunuyoruz ve Sovyetler Birliği'ni serbest,
adil seçimlerle işbaşına gelen Baltık hükO-
metleri temsilcileriyle \y\ niyetli bir diyalog
başlatmaya davet ediyonız. Yakın zaman-
da tam, yapıcı bir diyalog kurmak için be-
liren umut ve bu yönde atılan somut adım-
lar bize cesaret vermiştir!'
Başkan Bush, bu hafta başında Sovyet-
ler Birliği Başkanı Mihail Gorbacov'un, Lit-
vanya liderleriyle yaptığı görüşmeyi önem-
li bir gelişme olarak niteleyerek övgüyle söz
etmişti.