24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 16 HAZİRAN 1990 LstaııİHirıııi Su Soruıııı. zünı Yolları... Yağış havzalarımn yağmalanmasını onlemek için mutlaka gerekli yasalar çıkartılmalı ve yağış havzalarında plansız ve gelişiguzel yapılan butun uğraşların Istanbul'u adım adım susuzluğa itmekte olduğu konusunda halk bilgilendirilmelidir. Belediye tarafından yapılan imar ve OGM'ce yürmuten ağaçlandırma çalışmalannın havzalann su uretim işlevleri gözetilerek yeniden şekıllendirilmeleri zorunludur. Doç. Dr. AHMET HIZAL /. Ü. Orman Fakültesi lstanbul'da uzun yıllardır gözlenen ve son aylar- da büyük bır boyut kazanan su sorunu, bu kent hal- kının gündemındekı koıîuların başında gelmekte- dır Acaba su sorununun bu denlı buyuk bır boyu- ta gelmesının gerçek nedenı, yalnızca yağışlann ye- tersızlığıvle açıklanabılır mı' Yoksa bunu etkıleyen başka öğeler de söz konusu mudur1 Bu sorulann yanıtlan, yerleşım bınmlenne su sağlamak amaayla yapılan çalışmalarla ılıntıltdır Bunun ıçın öncehkle bu çalışmaların neler olduğunu ırdelıyelım Yerleşım bınmlenne ıçme ve kullanma suyu sağ- lamak amacıyla yağış sularından yararlanmak ıçın yapılan çalışmalan genel olaıak 1- Su uretımı, 2- Üretılen suyun depolanması ve dağıtüması olmak üzere ıkı grup ıçerısınde toplamak olasıdır Bunlar- dan su üretımı çalışmalannın amacını, yağış hav- zalanna (>ağışlarla üzennde toplanan yüzeysel su- lann bır tek çıkışa ulaştığı arazı parçası) dılşen ya ğışlardan mıktar ve kalıte açısından en üst düzey de ve sureklı su elde edılmesı oluşturmaktadır Şımdı bu konuyu bıraz daha açaJım Bitki örtüsü Su depolama tesıslen (baraj, gölet gıbı) yağış hav- zalarımn çıkış noktalannda yapıhrlar Bu nedenle su Uretımı, yağış havzalannın ıklım, jeolojık yapı, yeryüzu şekıllen, bıtkı örtüsu (arazı kullanma şe- kıllerı) gıbı yetışme ortamı öğelen tarafından etkı- lenmektedır Bununla bırhkte bu konuda özellıkle bıtkı örtüsu çok önemlı görevler görmektedır Bu durum, bıtkı örtüsunün yağışlaıdan oluşan suyun rnıktarını, kalıtesım ve düzenhhğını etkıleyen kımı ışlevlen ıçermesınden kaynaklanmaktadır Örneğm bıtkı örtüsu, ıntersepsyon (toprak üstü kısımlan ıle yağış suyunu tutarak yeniden adbosfere buharlaş- tırması) ve terleme (köklenyle topraktan aldığı su- yu, yapraklanyla atmosfere buharlaştırması) gıbı olgularla, yağış sulannın toprağa gınp taban suyuna karışacak kısmını etkılemektedır Aynca ölü örtü tabakası (dal ve yaprak gıbı artıklanyla toprak yu- zeyınde oluşturduğu sungerımsı yapıdakı bır taba- ka) ıle toprağı erozyondan konımak suretıyle ya- ğış sulannın yeterlı düzeyde ve temız bır şekılde top- rağa gırmesıne ve böylece taban sulannın düzenlı olarak beslenmesıne yardımcı olmaktadır Öte yan- dan ıntersepsıyon ve terleme gıbı olgularla atmos- fere ulaştırılan su mıktarı üe ölü örtunün gördüğu ışlevler bıtkı örtüsünu oluşturan türlenn mtel ve nı- cel özellıklenne bağlıdır örneğın, yapraklı ağaç- ların ıbrelılere oranla ıntersepsıyon ve terleme yo- luyla atmosfere buharlaştırdıkları su mıktarı daha azdır Aym zamanda sığ köklü ve su ıstegı az olan yapraklı ağaçlar da öbur yapraklılara oranla bu ış- levlerle atmosfere daha az su yollamaktadır Buna ek olarak yapraklı ağaçlann ölü örtüsü, ıbrelı ağaç- lannkıne oranla su kalıtesıne daha olumlu katkı- larda bulunur öte yandan havzalarda ınsanlar tarafından en ko- lay değıştırılen öğe, bıtkı örtusüdür Bu nedenlerle su Uretim çalışmalannın odak noktasını bıtkı ör- tüsüne yapılacak büınçlı müdahaleler oluşturmak- tadır Bu müdahaleler sonucunda yağış havzaları- na olanaklar ölçüsünde sığ köklü ve az su tüketen yapraklı ağaç türlennın getınlmesıne çahşılır tşte lstanbul'da gözlenen su sorununun nedenlennden bınsı, yukanda açıklanan su uretim çalışmalannın yeterlı düzeyde yapılmamasıyla ve bunun tersıne, Is- tanbul yağış havzalarımn halk tarafından gelişigu- zel yağmalanmasıyla baglantılıdır Nıtekım bu ha\- zaların gunümuzdekı durumu ıçler acısıdır tsteven herkes ıstedığı yere ev yapmakta, fabnka kurmak- ta ve gonlü ıstedığı gıbı tarımsal uğraşlarda bulun- maktadır Bunun sonucunda yağış havzalarındakı bıtkı örtüsü katlıama uğramakta, toprak alabıldı- ğınce tahnp edılmektedır Ne acıdır kı havzalann bu şekıldekı tahnbıne, mıar affına ılışkın düzenle- meler \e orman yasasında yapılan değışıklıkler ıle bunlarla bağlantüı olarak bazı kamu kuruluşlannca gerçekleştınlen ve su uretımı açısından son derece olumsuz olan uygulamalar da önemlı düzeyde des- tek sağlamaktadır örneğın Elmalı'mn koruma or- manı statüsuden çıkartılması ve Küçukçekmece-gölu yağış havzasının yerleşıme açılması gıbı Sonuçta erozyonla dolan barajlar ve bu barajlarda toplanan ve kaynatıldıktan sonra ıçılmesı önerılen kırlenmış sular öte yandan Orman G Müdurlüğü'nun odun üretım amacına uygun olarak yaptığı ağaçlandır- ma çalışmalaııyla yağış havzalarındakı yapraklı ağaçlar yerlennı yavaş yavaş ıbrelı turlere bırakmak tadır Bu yanlış uygulama ıle su uretımı mıktar ve nıtelık açısından olumsuz bır yönde etkılenmekte- dır örneğın bu uygulamalar sonucunda toprağa ulaşan yağış sulannın mıktannda yalnızca ıntersep- sıyon yoluyla ortaya çıkan azalmanın % 15 dola- yında olduğunu belırtmek olasıdır tstanbul'dakı su sorununu oluşturan ıkıncı ne- den ıse 2 grupta yer alan depolama tesıslen \e su dağıtım şebekesme ılışkın çalışmaların eksık yapıl- masıdır Nıtekım, yetküılenn belırttıklenne göre su dağıtım şebekesındekı kaçaklar nedenıyle yılhk su kaybı 160 mılyon m"e ulaşmaktadır Bu kayıp ls- tanbul'da bır yılda tuketılen suyun yaklaşık 1/3'üne eşıttır Aynca Istanbul yağış havzalarında günumüz- de tstanbul'a su sağlayan 7 barajın toplam su de- polama kapasıtesı yaklaşık 708 mılyon m"tür Hıç yağmur yağmadığı varsayılırsa bu mıktar su, yılhk tüketımı yaklaşık 550 mılyon m' olan Istanbul'un ancak 15 aylık su gereksınımını karşılayacak düzey- dedır Daha öz bır anlatımla, mevcut depolama te- sıslennde Istanbul'un yıllık su gereksmımınden an- cak bır mıktar fazla su toplanmaktadır Bu, tstan- bul'un susuz kalmamasının yıllık yağışlann düzenh yağmasına bağlı olduğunu göstermektedır Fakat yağışlann doğal bır olgu olması nedenıyle bu her zaman ıçın mumkün değıldır Nıtekım geçen yıl ıle bu yıl ıçensınde Istanbul yeterlı düzeyde yağış al- mamıştır O halde Istanbul'un su sorununun çözü mu ıçın bu bağunlılıktan kurtulmak zorunludur Bu bakımdan mutlak çözüm barajlann sayılanmn art- tınlmasıyla daha fazla yağış sulanmn depolanma- sından gecmektedır Şımdı bunun mumkün olup ol- madığını tartışalım Istanbul'a su sağlayan ve sağ laması planlanmış havzalann alanı yaklaşık 589 000 ha'dır Bu alanda yer alan meteorolojı gozlem ev- lennden 7'sının uzun surelı yağış venlerıne göre yıl- lık ortalama yağış 753 6 mm'dır Bu durumda ya- ğışlardan oluşacak yüzeysel suyun mıktarı 4 4'tür Turkıye'nın ortalama akış katsayısı °7o 32 olduğu- na göre yağış havzalanndan tuketıcı amaçlarla kul- lanüabılecek su mıktannın 1 4 mılyar m1 olduğu an- laşılır Başka bır anlatımla, şu andakı depolama tesıs- len yüzeysel akışa geçen yağış sulanmn ancak ya- nsını toplayacak kapasıtededır Bu noktadan ha- reketle yukarıda belırtıldığı gıbı tstanbul'un su so- rununun gerçek nedenını yalnızca yağış azlığına bağlamak doğru bır yaklaşım değıldır Nıtekım 1 4 mılyar m! su depolandığı zaman, tstanbul'un şu an- dakı yıllık tüketımıne göre hıç yağış yağmayacağı varsayıldığında bu kentın yaklaşık 3 yılhk sn gerek- sınımını karşılamak olasıdır Bağımlılıktan kurtarmak gerek Buraya kadar venlen bügıler, tstanbul'dakı su so- rununun yağış yetersızlığınden çok, yağış havzala- rımn yağmalanmasından ve yağış sulanndan yeterlı düzeyde yararlanmak ıçın gerekli çahşmalann za- manında yapılmaması gıbı nedenlerle şehnn, yıl- hk yağışlann düzenh bır şekılde yağmasına bağımlı kılınmasından kaynaklandığım göstermektedır Bu nedenle su sorununun çözumünde yapılacak ılk ış, şehn bu bağımlılıktan kurtarmak ıçın gerekli ça- hşmalann ıvedılıkle başlatılması olmalıdır önıeğm, yağış havzalannın vağmalanmasını ön- lemek ıçın mutlaka gerekli yasalar çıkartılraalı ve yağış havzalannda plansız ve gehşıgüzel yapılan bü- tun uğraşların tstanbul'u adım adım susuzluğa ıt- mekte olduğu konusunda halk bılgılendınlmelıdır Belediye tarafından yapılan ımar ve OGM'ce yürü- tulen ağaçlandırma çalışmalannın havzalann su üretım işlevleri gözetilerek yeniden şekıllendınlme- len zorunludur Bunlara ek olarak İSKİ, su sağla mak amaayla yapacağı çalışmalan hızlandırmalı ve bu bakımdan gereksınım duyulacak yasal düzen lemeler ve parasal olanaklar devlet tarafından ıve- dılıkle karşılanmalıdır Bu ömekler, Istanbul'un su sorununu çözume kavuşturmamn yalnızca İSKİ- mn sorumluluğunda olmadığını vurgulamaktadır Bu nedenle başta devletın lstanbul yağış havzala- rında yer alan beledıyelerın, çalışmalan açısından yağış havzalanyla ılgüı olan tüm kamu ve özel ku- ruluşlar ıle lstanbul halkının ISKt'vle bırhkte üzer- lenne düşen sorumluluklannı yenne getırmelen, Is- tanbul'un su sorununu köklü bır çözüme kavuştur- mamn tek yoludur EVET7HAYIR OKT4YAKBAL Solda Birliğe Bir Çağrı Daha...Ister ıstemez o konuya dönüyorum Bılıyorum kı bu konu bellı bir çozume kavuşturulmadan Turk halkının gerçek demokrası- ye özgurluğe, kısacası ınsan gıbı bıryaşama kavuşmasına ola- nak yok' Bılınçlı güçler bır araya gelmeden, getırılmeden yarım yûzyıldır arayıp durduğumuz demokrası bu ulkede kurulamaya- cak Usta demagogların elınden halkımızı kurtarmanın tek yo- lu, demokrasıye ınanan haikın mutluluğunu ısteyen ınsanların güç bırlığı kurabılmelerı Evet herkes bunu söylüyor 1 Sol bır araya gelmek durumun- da Herkes bu ınançta, ama bır araya gelmek olası mı? Bu yol- da ıçtenlıkh bır davranış var mı'' Görünen gerçek, partıler yel pazesının sol yanında yenı yenı partılerın oluşturulmasıdır Hep yıneledığım ıçın sız de bıktınız ben daha çok bıkıp usandım BCttun bu sözier yazHar bırlıktelığe yapılan çağrılar boşlukta uçup gpdryor Herkes 'evet bırleşmek gerek' dıyor, ama o bırlıktehğın kendısının yortetımınde olmasını ıstıyor' Bakıyonjm, yenı sol oluşumların ıçınde saygıdeğer akhbaşında ınsanlar var Adlannı bır bır saymak neye yarar? Sosyaldemok- rat Halkçı Partı Demokratık Sol Partı, Sosyalıst Partı, Haikın Emek Partısı Turkıye Bırleşık Komunıst Partısı, şımdı de Sos- yalıstterm Bırlık Partısı Her genel seçımde seçmenlerın yüz- de otuz beşı, en çok kırkı sota oy verıyor Ilk genel seçımde yurt- taş, sosyalızme, sosyaldemokrasıye, kısacası demokratık bır ya- şamın bu toplumda yerleşmesıne ınanan yurttaş, bu altı sol ya da sola açık partıden hangısıne oy vereceğını bılemeyecek 1 So- nuçta oylar dağılacak hele yürürlüktekı seçım yasası ortadan kalkmamtşsa bu partıterden çoğu barajları da aşamayacak, yuz bınlerce belkı mılyonlarca oy boşa gıdecek 1 Polıtıka adamlarının, aydın kıştlerın halktan yana olduğunu soyleyenlenn ayrı ayrı partıler kurmaları sonra da bu partılerın bırbrrıyle dıdışmesı halkımıza, ulkemıze ne kazandınr^ Bınbır kör- duğumleşmış sorun ortada dururken, Özal Bey Çankayada otu- rurken ANAP adlt haikın guvenını yrtıımış bır polıtıka grubu 92'ye kadar ıktıdarda kalmaya kalkışırken, ülkede ışkence, sürgün, bas- kı sûrup gıderken, 82 Anayasası ıle sendıkacılık, dernekçılık, kı- şı hakları çığnenmışken Bakın, duşunce suçlarından hüküm gıyen basın erlerının ce- zaları ne kadar Mete Dalgın 30 yıla, Remzı Küçukertan 17 yıla, Reşat Guvenılır 29 yıla Erhan Tuşkan 48 yıla Candemır Özler 23 yıla Ayhan Erkan 25 yıla, Fıkret Ulusoy 66 yıla, Mehmet Alı Kutlu 30 yıla, Osman Taş 661 yıla, Velı Yılmaz 756 yıla, llker De- mır 48 yıla Hasan Açan 331 yıla huküm gıymış Daha başkalan da var on yıla, yırmı yıla hüküm gıymışler Işte ulkemızın gerçeğı bu1 Üç yuz yıl, dört yuz yıl hapıs yata- cak gençlerın yaşadığı bır ülkenın ınsanlarıyız Dört yuz yıl, üç yuz yıl mahkûmluklar korkunç olmaktan çok gülünç degıl mı- dır? Dunyayı bıze güldurmez mı güldurmüyor mu 7 Yabancı bı- rıne soylesek, "bızde öyle gazetecıler, oyle genç yazarlar var kı ancak 400 yıl sonra hapısten çıkacak" desek "Dünyada Ne Ga- rıp Işler Oluyor sutununa geçmez mı? Gerçekler böyleyken hepsının lyınıyetıne durustluğune, halk- severlığıne ınandığım aydınlar bılım, sanat yazın adamlan, ışçı lıderlen sendıkacılar ayrı ayrı partılerde karşı karşıya gehyorlar Bu epeyce komık olmuyor mu? Ustelık hepsı de ' bırlıktelık"ten yana' Hem bırlıktelık ıste, hem de değışık partı yaftaları altında haikın karşısına çık' Olacak şey mıdır? Aklımızı başımıza alalım gerçeklerı görmesını bılelım Karanlık bır çıkmazdayız Aydıntık, solda güçlü bır bırlıktehğın kurulma- sındadır Ayrı ayrı yaftalar altında kuçuk, etkısız sıyasal oluşum- ları bır araya getırebılme gucunü gösteremeyecek mıyız' Halk- tan yana emekten yanaolanların bır demokrası cephesınde bır araya gelmelerı o kadar zor mu7 Bızım solcularımız kendı bı- reysellıklerıne, daha doğrusu bencıllıklerıne o kadar duşkun, o kadar şaşkın ınsanlar mı' Sanatta ^Çağdaş Soyuthın Aıüaııu Yuzyıllarca fizikte "madde" deyince 'katılığı' olan varlık anlaşılmıştır. Modern fizikte ıse artık "madde" 'katılığı olma' niteliğini yitirir ve 'kuvvet noktaları" alanı olarak anlaşılır. Bunun sonucu olarak maddiliği olan "madde" kavramı ortadan kalkar ve onun yerıni surekli değışım içinde bulunan "kuvvet noktaları"mn oluşturduğu soyut, geometrik bir evren tablosu alır. Prof.Dr. İSMAİL TUNALI 'Soyut sanat'ın >enı, modern bır sanat ol- madığını, hatta ınsanın ılk yaratmış olduğu bır sanatsal anlatım tarzı olduğunu Wılhelm Wor- nnger'den ben çok lyı bıhyoruz Ne \ar kı çağ- daş soyut sanat, çok ayırıci bır nıtehğı ıle ta- rıhsel soyut sanat anlayışlarından avrılır Çağ- daş soyut sanat, 'değışmez sarlığa', 'oz'e ulaş- ma>ı amaçlayan bır sanat olarak her şevden önce bır metafizık sanat anlayışıdır Bu ne- denle tüm çağdaş sovut anlayışlannda bu me- tafizık nıtehğı açık olarak görurüz Bu, öze yönelen, 'temel varhk'ı amaçlayan bu genel tu- tum, sanat ıle duşun \e bılım anlayışlan ara sında belkı de hıçbır dönemde görulmeven ya kın bır ılgının bulunduğunu da bıze gosterır Bunu bıraz açarsak şö>le dıyebılırız Yuz yılın başlannda çağdaş duşuncede buyuk bır değışmenın meydana geldığını göruyoruz Bu değışme, her şeyden önce doğa ve varlık an- layışında ortaya çıkar özellıkle Renaıssance- tan sonra bıhmsel duşuncede egemen olan ma- tervalıst gerçeklık kavrayışı bır yandan >ıne 19 yüzyılda felsefı duşuncede etkılı olan naturalıst-mater> i alıst varlık anlayışı öbur yan- dan, yerıni vüzvılın başından ıtıbaren yavaş yavaş bır antı naturalıst ve antı materyalıst var- lık kavrayışına bırakır Buna bır örnek olarak fizikte mevdana gelen değışmeyı gosterebılı- nz Yuzvıllarca, fizikte "madde" deyince 'katılığı' olan varlık anlaşılmıştır Modern fi- zıkte ıse artık "madde" 'katılığı o'ma' nıtelı- ğını yıtırır ve 'kuvvet noktaları 1 alanı olarak anlaşılır Bunun sonucu olarak maddıhğı olan "madde" kavrarnı ortadan kalkar ve onun ye- rıni sureklı değışım ıçınde bulunan "kuvvet noktalan"nın oluşturduğu soyut, geometrik bır evren tablosu alır Bö>le bır evren tablo- su, özellıkle relatıvıte ve çekırdek fızığınde tam bır somutluk kazanır Bugun fizığın al- dığı "matematık-fizık" adı da fizığın varhğı ne kadar soyutladığının bır kanıtı olarak go- rulebılır Bılımde meydana gelen bu değışmeve ko- şut olarak, felsefede de benzer değışmeler mev- dana gelır Geçen yuzyılın özellıkle ıkıncı >a- rısında felsefede egemen olan naturalıst-ma ter>alıst (Feuerbach, Marx ve Engels) ve po zıtıvıst (A Comte, Avenarıus ve Mach) anla- yışlara karşı, XX >uzyıl antı materyalıst, antı- naturalıst \e antı pozıtı\ıst bır anlayışı bera bennde getırır Bu anlavış da özellıkle feno- menolojı ve venı Kantçı felsefede somutluk ka- zanır Bu anlamda, felsefe bır duşunsel "öz- lerın bılımı olur Bövle bır felsefenın ampı- rık gerçeklık ıle ılgısı tumuvle ortadan kalkar Felsefe, buna gore soyut ıdealıtelenn tumel bır bılımı olarak anlaşılır Yeni biçim verme... Çağdaş sanatı da aynı koşutluk ıçınde go- ru>oruz Çağının duşun bıçımlenne ters du şen bır sanat anla>ışı geçmışte otmadığı gıbı çağımızda da olamazdı Çağdaş duşun, soyut luk kategorısı ıçınde oluştuğuna gore çağdaş kulturun bır parçası olan çağdaş sanatı da aynı soyut kategorısı ıçınde duşunmek gerekır Çağdaş duşun, çağdaş bılım, bu soyutlaşma surecı ıçınde ampırık gerçeklıge değıl, gerçek lığın özune yönelıyor Gerçeklığın özu, algı- sal gerçeklığın arkasında bulunur Ampırık gerçeklığın dennlığınde bulunan soyut-düşün- sel bır varlıktır Onu du>usal olarak kavraya- mayız. Ama onu duşunsel olarak kavrar ve ıfa- de edebılınz Bö>lece soyut sanat ıle beraber, geçen yuzyılın son çeyreğınden ben sanatta egemen olan doğayı 'görme' sanatı olarak an- laşılan resım, şımdı 'varhğı duşunme" sanatı olarak anlaşılıyor 'Doğayı düşunme" sanatı olarak anlaşılan resım, bu yenı mantığı nasıl uygulayacaktır'' Bu, elbette yenı bır bıçım ver- me ıle olanak kazanacaktır Yenı resım, buna gore bu yenı bıçım verme ıle gerçeklık kaza- nacaktır O halde, bu venı bıçım \erme nedır7 Pıet Mondnan'a göre "Bu yenı bıçım verme, yuzejsel görunuşlerden soyutlayarak yalnız ıç sel olanı ıfade etmekle, resımde yenı bır ger çekhğe sahıp olur Bu yenı gerçeklığı de sınır- lan çızılmış bıçım tasvırının yennı alan renk ve renk olmayışın dık açılı, yuzeylı kompozıs- yonlan ıle kurar Bu evrensel ıfade aracı, bu- yuk ölçude yasallığa tam bır ıfade olanağı ve- rır Bu olumsuz yasallık ıle ılgı ıçınde objeler ve varlık, onun sadece soyutlamalan olur Aranan varlık, mutlak olan varlıktır Mond- rıan'ın deyışı ıle sö>lersek, evrenın ölümsuz olan yasalılığıdır Buna karşılık ınsanın du- vulur dünyada bulduğu şey, değışmedır ve olumluluktur O halde soyut sanat mutlak var lığa, öze yönelırken bununla ölumsuzluğe ulaşmak ıstıyor Şımdı şunu sorabılırız Soyut sanatın ızle- dığı bu yol bır stıhzasyon olarak görulebılır mı 7 Bu nokta, çağdaş soyut sanatın anlamını belırlemek bakımından çok önemlıdır Sözge- lışı, çoğu soyut sanat ıle Islam sanatları ara- sında vapılmak ıstenen benzerlığın da>andı- nldığı nokta da burada bulunur Bıhndığı gı bı tslam sanatında genellıkle figüre karşı olan ve Kuran'dan kaynaklanan vasaklama, bır ver de tslam sanalını soyut çalışmalara göturmuş tur Bu eğılım, özellıkle susleme ve hat sanat larında en açık bır bıçımde görulebılır An cak burada hemen şu noktayı belırtmelıyız kı tslam sanatında karşılaştığımız soyutlama, fi gurden kaçma zorunluluğu ıle ulaşılmış bır stı lızasyondur Oysa çağdaş soyoıt sanatta kar şılaştığımız soyutlama, mutlağı arama gıbı me tafızık bır çaba ıle eş anlamlıdır Bunu yıne Mondnan'ın dılıyle söylersek "Soyut, stıkzas- von ıle gerçekleşmez, o, valınlaştırma, yabancı oğelerden anndırma ıle ortaya çıkmaz Çun- ku soyut daıma tınsel-evrenseİ olana bıçım ver medır" Ama bu bıçım verme, gerçeklık dışı, ırreal bır görunuş de değıldır Yıne Mondn an'a göre "tümel-evrensel olan, ınsan ıçın be lırsız bır düşunce değıl, tersıne bıçım kazana rak kendını görmede ve ışıtmede ıfade eden canlı bır realıtedır" Bu canlı gereklığın bıçım kazanması, onun aynı zamanda >enı bır nıtelık elde etmesını de gosterır Bu yenı nıtelık "estetık olma"dır Bu yem anlamda estetık olma, tumel-evrensel ola na, canlı realıteye bıçım vererek onu gün ışı- ğına çıkarmak demektır Buradan şöyle bır-ıkı sonuç çıkarabıhrız Estetık olma yalnız soyut sanatta olanak ka- zanabüır Çunku mutlak, tumel-evrensel olan yalnız soyut sanatta gun ışığına çıkabüır \e bu da estetık olma ıle aynı şeydır Bır başka so- nuç da yıne şu olabılır Soyut sanat, metafı nk bır amaç ıle >ola çıktığına göre, sanat ger çek özune ancak soyut sanatta ulaşabıhr Çun ku aslında sanatın ereğı değışen şe> değıl, de- ğışmeyen varlık, tümel-evrensel olan olduğu- na göre, bu erek yalnız soyut sanatta gerçek- leşebılır Bu nedenle soyut sanatta, tum sanat özüne kavuşmuş olmaktadır PENCERE Dostumuz Dr. DOĞAN AKAN9 ! kaybettık. * Ailesine başsağlığı dılenz. EREMEKTAR-SORNAOGLU AILELERİ TEŞEKKÜR Yaptığı başanlı amelıyatla eşımı sağlığına kavuşturan Marmara Ünıversıtesı Hastanesı Kadın Doğum Anabılım Başkanı değerlı bılım adamı Prof. Dr. SAKIP PEKİN ve kendısıne yardıma olan değerlı personele teşekkurlerımı sunarım CEVAT TEKBAŞ VEFAT VE TEŞEKKÜR Yozgat beledıye başkanlanndan merhum Salım Korkmaz'ın eşı annemız SIDIKA KORKMAZ'ın hastahğı sırasında gece gunduz yakın ılgı ve emeğnu esırgemeden tedavısını ustlenen Prof. Dr. Sn. AHMET ÖZBAL'a, Doçent Dr. Sn. MOIS BAHAR'a annemızı hay'ata döndürebılmek ıçın tüm ımkânlannı seferber eden voğun bakım servıs sorumlusu Prof. Dr. BORA AYKAÇA \e servıs doktor ve hemşıre personehne, anestea kursüsunün sn öğretım üyelenne. Buyuk fedakârbk ve şefkatle tedavıyı aralıksız sürdüren uzman doktor Sn. HUSEYtN OZ'e vefatında acımızı paylaşan bızzat evımıze gelerek telgraf ve telefonla tazıyetlennı bıldıren akraba dost ve yakınlanmıza en ıçten teşekkurlerımızı sunanz ÇOCUKLARI ADENA PROF. DR. YILDIZ KOSE Bu Yaz İngilizce Konuşun DILKO yıne çağdaş dıl oğretım ortamıyla, kurumlaşmış cıddıyetıyle, tartışılmazlığıyla. Yaz donemını başlatıyor. KADDIÖY Esta Iskele Euşıa (İSEİ Yolu) No 3 Tel 338 58 47 338 83 10 şlşü Koca Kbnsuı Sok No Tel 130 8191 132 72 52 MKOUCÖT Hâtboyu Cad No 16 Tel 570 12 70 572 21 İLAN Esas No 1988 137 Davacı Nedım Ceylan, Mehmet oğlu, I960doğumlu Acırlı Kö vu nden \1ID>AT Davalı Hazıne'yı Temsılen Mal Mudurlugu M1DYAT Yukanda kımlığı >azılı dava cının, davalı Hazıne alevhıne aç tığı Kadastro Tesbıtıne Itıraz davasının vapılan dunışması sı rasında venlen ara kararı uya- rınca keşıt vapılmasına karar \erıldığı davaa taratından>a tınlması gereken 90 000 TL ke şıf avansı ıle 10 adet da\etı\e gıdennı vatırması ıçın davacı adına ^ıkartılan teblıgatların gosterılen adreste bulunamadı ğından teblığ edılemedığı \apı lan tum aramalara rağmen adresı bulunamadığından 90 000 TL , keşıf avansı ıle 10 adet davetıye gıdennı ılan tarı hınden ıtıbaren on gunluk kesın sure ıvmde vatırmadığı takdırde keşıf >apılması ve tanık dınlen mesı talebındtn vazgeçmış savı lacagı kabul cdılerek toplanan delıllere gore karar verılecegı ıla nen leblıg olunur 22 5 1990 Basın 26015 Kararan Bir Ülke.. . TYS (Turkıye Yazarlar Sendıkası) Genel Başkanı OktayAkbaP dır PEN Yazarlar Derneğı Başkanı Yaşar Kemal'du Ulkemızın butün saygın yazarları ve şaırlerı bu ıkı kuruluşta üyedırler Cum- bunyeftn 14 Hazıran 1990 günlu sayısında 5'ıncı sayfada, TYS Yönetım Kurulu adına 2 ncı Başkan Demırtaş Ceyhun'un adıyla şu duyuru yayımlandı "TYS uyetenne çağrti Şatr ve yazar arkadaşlanmızın gmşımıyle alman ızın üzerme cu- ma günü saat 13'te Şışlı Abıde-ı Humyet Caddesı'nde Düşün- ceye Özguriük1 ıçın yürüyeceğız Bütûn ûyelenmızı bu göreve bek- lıyoruz " TYS'nın bu duyurusunun yanında "PEN Yazarlar Derneğı" Yö- netım Kurulu da çağrıyı yınelıyordu Sayfanın daha üstünde ıse şu ılan göze çarpıyordu "Şaır ve yazar arkadaşlarımıza, 5 hazıran günü lstanbul Valıhğı'ne bırtıkte verdtğımız dtlekçe so- nucu aldığımız ızınle 15 hazıran cuma günü saat 13.00te Şışlı Abıde-ı Hürnyet Caddesı'nde 'Dûşünceye Özgürluk' ıçın yürüye- ceğtz Çağlayan top sanasında buluşalım " Imza yerınde şu adlar vardı Melıh CevdetAnday, Kertm Kor- can, Müştak Erenus Zıhnı Anadol, Şükran Kurdakul, Salım Şen- gıl, Nezıhe Menç, Leyta Erbıl, Bekır Yıldız Erdal öz, Adnan öz- yalçıner özdemır Ince, Tomns Uyar, Pınar Kür, Ataol Behramoğ- lu Osman Şahın, Aydın Aydemır, Orhan lyıler, Murathan Mungan, Tülm Tınaz Fatıh Ozgüven Gungör Gencay Anlaşıldığına göre kımı şaır ve yazar bır araya gelmtş, lstan- bul Valılığı'nden yuruyuş ıçın yasaya göre ızın ıstemış ve almış, TYS ve PEN de bu eyleme katılmış • Ancak lstanbul Valılığı yürüyuşü bır gün önce yasakladı Dün yüruyüşun yapılacağı gündu, ama "büyük basın" ne yü- rüyüşle ılgılendı ne de yasak -ya da erteleme- kararını yayımla- dı lstanbul Valılığı, ülkenın en saygın şaır ve yazarlarının kentın sokaklarında yürümelerını bır kalemde engellıyordu Dıyelım kı bır Batt ülkesınde böyle bır olay yaşansın ortalık bırbırıne gırer Batı Avrupa'yı bır yana bırakalım Dogu Avrupa'da yazar Vaclav Havel, Çekoslovakya'nın Cum- hurbaşkanı değıl mı? Avrupa'yı da bır yana bırakalım Peru'da yazar Marıo Vargas Llosa, bır hafta öncekı cumhur- başkanlığı seçımınde en güçlü ıkı adaydan bırıydı Ne 'vaclav Havel'ın bızım yazarlarımızdan bır üstunlüğü var- dır ne de Vargas Llosa'nın Turkıye'de bunlardan çok ûstün ka- lemler bulunduğu bır gercektır, ama konumuz edebıyat değıl, cumhurbaşkanı oiması da yazarın değerını arttırmaz Ancak bı- rı Latın Amerıka'da, ötekı Doğu Avrupa'da ıkı toplum, ıkı yazarı- nı cumhurbaşkanlığına layık görürken Turkıye'de bır valı, ülke- nın bütun şaırlerını ve yazarlarını en buyuk kentımızın sokakla- rında yürumekten alıkoyabılıyor Yazarın ve şaırın caddede yürüme özgürlüğü valı beyın ıkı du- dağı arasındadır — Yasakladımi dedı mı ış bıter Pekı, toplumdakı tepkı ne' Tısss • Çunkü bugünkü duzende yurttaşı surgün etmesı ıçın KKK (Ka- nun Kuvvetınde Karamame) ıle valıye yetkı verılmış, valı, müzıs- yenın bestelennı şarkılarını, türkülennı yasaklar valı Içışlerı Ba- kanı'nın emrıyle gazetelere kılrt vurur, matbaalarını muhüıier vaiı, gösterı yürüyüşlerıne ve mıtınglere ızın verır ya da vermez Saırler ve yazarlar lstanbul kentının sokaklarında yürümek ıçın valı beyden ızın ıstıyorlar Vermıyor Ama suç valıae mı? O da emır kulu' Yukandan gelecek ışa- rete bakıyor Yazgısı yukarıdakı buyurganın ıkı dudağı arasında- dır Ne yapsın? Demokrası ve özgürluk kahramanlığına mı sıvan- sın' "Vıran olası hanede evlad û lyâl var " * 12 Eylul düzenı yıkılmadan ve bu duzenı sımgeleyen TÛ, Çan- kaya'dan ındırılmeden, Turkıye dünyada gıttıkçe kararan bır ül- keye dönüşecek ÖLÜM Ereğli Kömurlerı lşletmesı Kozlu Bölgesı emekli başmadencılennden KAZMINCE'yi 13 6.1990 tanhinde yıtirdik. Tknrı rahmet eylesın. AİLESİ TEŞEKKÜR Geçırmış olduğum cıddı rahatsızlığa zamanında \e doğru teşhıslerle mudahale eden ve önemlı bır "beyın amelıyan"nı, buyuk bır bılgı/becerı ve ustalıkla gerçekleştıren Istanbul Ünıversıtesı Tıp Fakultesı Nöro5u-ur)i Kursûsü oğretım uyelennden Doç. Dr. ALİ CANBOLAT'a, Uzm. Dr. KEMAL HASGÜL'e, Dr. TALAT KIRIŞ'a ve Dr. ÇAĞATAY ÖNAL'a, amelıyat oncesı ve sonrası her turlu ılgı, bakım ve yardımı esırgemeyen Noroşıruqı Klınığı 7 Kat hemşıre ve nızmetlılerıne sonsuz teşekkur borçluyum Sağolsunlar, varolsunlar BEHtRE ALTINER VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI Değerlı buyuğumuz, sevgı dolu, çağdaş msan AHMET MUHTAR X£XÇı yitırdık. Ailesine ve tüm sevenlenne başsağlığı dileriz. SIDIKA VE RIFAT MUTLU ALİ HAYDAR TÜRKMEN "Öldüğumde şafak vaktı Ağlamayın başımda mezarımın özgürluk rüzgârıyım ben Olma>acağım altında toprağın Eseceğım üstünde ülkemın " 4KRABA VE ARKADAŞLARI ADINA 196O-17 Hauran 1976 EMÎRALt TURKMEN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle