26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 HAZİRAN 1990 EKONOMİ CUMHURÎYET/13 TEK'te özelleştirme • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) — TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fahrettin Kurt'tan, Türkiye Elektrik Kurumu'nun (TEK.) özelleştirilmesi ve kurumun reorganizasyonu konusunun yeniden gözden geçirilmesini istedi. Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu'nca Bakan Kurt'a gönderilen mektupta, "TEK'te kuruluşun fonksiyonları düşünülmeden yapılacak reorganizasyonların başanlı olamayacağı" kaydedildi. Emekliler şaşkın • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — tşçi dul ve yetimlerinin bir kısmının maaşlannı çektikleri banka şubelerinin değiştirilmesi kanşıkhk yarattı. SSK'dan dul ve yetim aylığı alan bir kısım vatandaş, maaşlannı aldıkları banka şubelerinin değiştirilmesine tepki gösterdiler. Maaşlannı alacakları yeni banka şubelerini bulmakta büyük zorluk çektiğini aktaran bir kısım dul ve yetim, çeklerinin oturduklan adresten çok uzak baa banka şubelerine gönderildiğinden de yakındılar. Finansbank vakıf kurdu • ANKARA (AA) — Finansbank, sosyal, ekonomik ve mali konularda faaliyet gösterecek bir vakıf kurdu. Finansbank Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü özyegin'in de kurucuları arasında bulunduğu, Finans Vakfı'nın kuruluşuna ilişkin karar, Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, 50 milyon Türk Lirası sermaye ile kurulan vakfın amacı, "Sosyal, ekonomik ve mali konularda çalışmalar yapan özel ve kamu nitelikli kuruluşlarla, bilim ve araştırma kurumları ile işbirliği yaparak, Türkiye'nin çağdaş yönde gelişmesine katkıda bulunmak" şeklinde ifade edildi. Banker \alçm borsayı gezdi • ANKARA (ANKA) — 1980'li yıllarda yaşanan banker faciasının ardından tutuklanan Banker Yalçın, küçük tasarruf sahiplerine önerilerde bulunarak "Paranızın hepsini borsaya yatırmayın" dedi. Banker faciasının ardından 25 yıl hapse mahkûm olan ve Gökçeada Yanaçık Cezaevi'nde cezasını çeken Banker Yalçın Doğan, iyi hali görülünce 1 haftalık izne çıkarıldı. tzinde tstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nı inceleyen Banker Yalçın, borsayı "fazla ciddi" bulmadığını belirtti. Eskişehir'de hayat durdu • ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) — Toplu-iş görüşmeleri olumsuzlukla sonuçlanan ve ardından grev kararı alan Belediye- îş'e bağlı bin 623 işçi dün toplu viziteye çıkınca Eskişehir'de hayat felce uğradı. Başta otobüsler olmak Uzere temizlik, park ve bahçeler, fenişleri, mezbaha ve sular idaresindeki çalışmaları aksatan vizite eylemi, saat 08.00'de işyerinden başlayan yürüyüşle kent merkezine 3 kilometre uzaklıktaki SSK Hastanesi'nde son buldu. SSK Hastanesi yöneticilerince işçilere, işbaşı yapmaları gerektıği yolunda rapor verildi. Konu ile ilgili olarak SHPHi Belediye Başkanı Selami Vardar ise işçilerin isteğini yerine getirmeyeceğini belirtti. Türk-İş'e protesto ! Iş-Sendika Servisi — Türk-İş, Hak-lş ve bağımsız sendikalann Istanbul'daki 40 şubesinin katılımıyla oluşan "lstanbul Şubeler Platfonnu" Türk-Iş'in 40 bin kamu işçisi adına hükümetle vardığı anlaşmayı protesto etti. Platform adına dün yapılan yazılı açıklamada, "Hükümetle yapılmış olan anlaşma Türk-tş yönetiminin sorumsuzluğunun, işçi sınıfına saygısızhğmın, onursuzluğunun belgesidir. Bu anlaşma, Türk-İs yönetiminin hükümet ve sermaye ile Ankara'da ve Ilgaz Dağı'nın doruklannda yapılan 'zirve'lerinin ürünüdür" denildi. Borsada arz yarası PETKtM beklentisi ve arzpatlaması endeksi düşürdü TAYFUN DEVECİOĞLU Art arda patlayan arz "bombalanyla" yara alan tstan- bul Menkul Kıymetler Borsası kan kaybediyor. Pazartesi günu, 2500 liralık fîyattan satışlanna başlanacak olan Petkim hisseleri- nin cazibesine kapılan yatırımcı- ların bu kâğıdı alabilmek için portföy bosaltması, İMKB endek- sinin iki haftada 470 puan gerile- mesine yol açtı. Sermaye Piyasa- sı Kurulu Başkanı Şiikrü Tekbaş, "Borsada son gönlerde yaşanan düşüşün tek nedeni arz patlama- sı degildir" dedi. tMKB'de son iki hafta içinde gerçekleşen işlemlerde, hisse sene- di fiyatlan ortalama yüzde 11.5 oranında geriledi. Fiyatların düş- me eğilimi, işlem hacminde de bü- yük daralma yaratarak, 80 mil- yarlarda dolaşan günluk işlem hacminin 30-40 milyarlara düşme- sine yol açtı. Borsa çevreleri son 10 gün içinde endeksin 470 puan birden kaybetmesini, hisse sene- di arzı musluğunun aniden açıl- masına bağlıyorlar. Petkim'in halka açılmasını, her şeyin ustü- ne tuz biber ekraek şeklinde de- ğerlendiren borsacılar "En az 2-3 a> otururuz" diyorlar. Bu arada, Kamu Ortaklığı İda- resi'nin Erdemir hisselerine \erdi- ği desteği aniden çekmesi, "11 bin 500 liranın alnna duşmez" deni- len bu kâğıdın nyatını 10 bin 500 liraya kadar geriletti. Bu haftanın ilk üç günü yaklaşık 1 milyon adet Erdemir alımı yaparak fiyatı 11 bin 500-12 bin lirada tutan KOt, perşembe ve cuma günleri Erde- mir tahtalanna hiçbir mudahale- de bulunmadı. KOl'nin bu ani strateji değişikliği, "Petkim'in ca- zibesini arttırmaya çalışıyorlar" şeklinde yorumlanıyor. Öte yandan, tMKB'nin dünkü seansında, borsa salonunda ince- lemeler yapan SPK Başkanı Meh- met Şükrii Tekbaş, hisse senedi fi- yatlarında son günlerde görülen duşüşlerin yalnızca arzdaki artı- şa bağlanmaması gerektiğini söy- ledi. "Fiyal düşüşleri ve işlem hacmindeki daralma son birkaç diişiişıin bir nedeni olabilir. Ay- nca borsa içindeki arz-talep du- rumuna da bakmak gerekir. Kim- ler mal satıyor, kimler alıyor, bunlan gormek gerekir." Sermaye Piyasası Kurulu Baş- kanı Mehmet Şükrü Tekbaş, so- kak borsası, borsa binası ve sis- tem sorunu konulannda da özet- le şunları söyledi: — Sokak borsası bir bakıma se- vindirici, bir bakıma düşündürii- cü bir olaydır. Sevindirici yanı, halkın hisse senedi yaünmına gös- SPK Başkanı Tekbaş: Fiyat düşüşleri ve işlem hacmindeki daralma son birkaç günde ortayaçıktı. Bunun tek nedeni arz patlaması degildir. Yüzde 60'ın üzerine çıkan Interbank faizleri de düşüşün bir nedeni olabilir. günde ortaya çıkan bir olaydır" diyen Tekbaş, sözlerine şöyle de- vam etti: "Geçen yıl en önenüi so- runumuz arz eksikligiydi. Bu >ıl ise işadamlan halka açılma olayı- nın fa>dalannı anladılar. Birkaç ay içinde borsaya 1 tril)onluk yeni kagıl geldi. Bu, büyük bir miktar olmasına rağmen çok kısa bir su- re içinde emildi. Son günlerdeki düşüşün nedenini başka yerlerde de aramak lazım. Yüzde 60'ın üzerine çıkan İnterbank faizleri de terdiği ilginin büyüklüğü açısın- dandır. KOİ'nin >aygın satış po- litikasıyla bu ilgi giderek artmak- tadır. Sokak borsasının yatınm- cı açısından cazip yanı, satış ya- pıldığında paranın, alış yapıldı- ğında kâğıdın hemen teslim edil- mesidir. Fakat sahte ya da eksik kuponlu hisse satışı olayı söz ko- nusu olabilir. Biz bu ilginin tama- men resmi borsaya gelmesini is- terdik. Fakat sistem ve bina yeter- sizlikleri ve diger imkânsızlıklar sokak borsasını dogurdu. Sistem değişikliğini gerçekleşürdiğimiz zaman sokak borsası kendiliğin- den kaybölacaktır. — Borsa binası fiziki yönden zorlanryor. İşlern salonu daha fazla hisse senedini kaldırabilecek yeterlilikte değil. Takas ve sakla- ma konusunda da eksiklerimiz var. Şu ana kadar borsadan bize gelen tek bina talebi Noramin'di. Fiyat da 14.5 milyardı. Devlet Ba- kanı Güneş Taner bu fiyatı 12.5 milyara indiıerek bina sahipleriyle anlaşmıştı. Oaha sonra bu bina- dan vazgeçildi. Bunun dışında borsa yönetiminden bize gelen ye- ni bir bina talebi yok. Ancak bi- ze yeni bir bina için bazı girişim- lerde bulunduklannı söylüyorlar. Bu konuda borsa yönetimine yar- dım etmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız. — İMKB'yi tüm Türkiye'ye hizmel verebilen bir borsa haline getirmek amacındayız. İstanbul Borsası'nı terminallerle değişik yerlere bağlayacağız. Geçen gün- lerde bazı yabancı beyetler gelip sistemlerini borsa üveierine tanıt- tılar. Bu işin başından beri mahal- li borsalara sıcak bakmamışlık. İMKB'yi layık oldugu jere geti- recejiz. Yüzde 15'lik hisse satışım ta- mamlayan Vestel'in, yüzde 3'lük bir satış için izin istediğini söyle- yen Tekbaş, bu satışın da gerçek- leştiğini belirtti, Tekbaş, Petkim'- in faaliyet raporunda bağımsız denetçi raporunun yer almadığı konusundaki bir soruyu da "Bak- mam lazım, bir şey diyemiyo- rom" şeklinde cevapladı. Turizmciler, ÇelebVnin suçlamalarını yanıtladv 4 Turizm lobisi kurmadık'Devlet Bakanı Işın Çelebi'nin turizmcileri "lobi kurmak" ve "aldıkları kredileri geri ödemeyi reddetmek"le suçlaması, turizm yatınmcıları arasında tepki yarattı. Turizm Yatırımcılan Derneği Finansman Komitesi Başkanı Yılmaz Türkeri, "Yalnızca ödemede erteleme sağlanmasmı istiyoruz" dedi. Ekonomi Servisi — Devlet Ba- kanı Işın Çelebi'nin, turizmcileri "lobi kurmak" ve "aldıklan kre- dileri geri ödemeyi reddetmek"le suçlaması, turizm yatırımcılan arasında tepki yarattı. Turizm Yatırımcılan Derneği Finansman Komitesi Başkanı Yılmaz Türke- ri, turizmcilerin "lobi kurmadık- lannı, kredileri geri ödememek için birieşerek baskı yapmayi dü- şünmediklerini, aldıklan kredileri de ödeyeceklerini" soyledi. Tu- rizmcilerin tek isteğinin krediler- de yeni bir odeme programı dü- zenlenmesi olduğunu belirten Türkeri, "Ödemelerde erteleme ile sadece nefes almak istiyoruz" dedi. Devlet Bakanı Işın Çelebi, ön- ceki gün düzenlenen basın toplan- tısında turizm yatınmcılarının al- dıkları kredileri geri ödememek için bir lobi oluşturduklannı, an- cak kendisinin bu tür baskılara "pabuç bırakmaya" niyetli ol- madığını, krediler konusunda ge- nel bankacılık kurallannı işlete- ceklerini söylemişti. Türkiye Kal- kınma Bankası Genel Mudürü ts- mail Emen ise turizmcilerin kre- di geri odeme oranının sanayici- lere göre çok duşük olduğunu, özellikle 30 haziranda vadesi do- lan turizm kredilerinin geri öden- merfıesi endişesine kapıldıklarını belirtmişti. Bu konuda görüşlerine başvur- duğumuz Turizm Yatınmcıları Derneği Finansman Komitesi Baş- kanı Yılmaz Türkeri, "Bizler de en az Say»n Bakan kadar ürkemi- zin kaynaklannı i>i kullanmak ve aldığınuz kredileri eksiksiz faizler- le geri ödemek istiyoruz. Kurtar- ma ya da borç affı istemiyonız. Geri dönüşlerin mutlaka yapılma- sı lazımdır ve tesislerimiz de bun- lan öder. Bu konuda Bakanı des- tekliyoruz, ancak odeme progra- mında diizenlemeler getirilınesini ve ödemelerde erteleme ile sade- ce nefes almak istiyoruz" dedi. Yılmaz Türkeri, krediler konu- sunda şu göruşlere yer verdi: "Ödemeyecegiz diyenlerin üze- rine gidilmelidir. Bakanın dediği gibi herhangi bir şekilde odeme- yecegim di>e lobi yapmak soz ko- nusu degildir. 2-3 yatınmcının ödememe >aklaşımı tüm >atınm- cılara mal edilemez. Turizm sek- törünün geri odeme oranı geçen yıllardan bu yana bjç degişmiyor. Geçen yıl haziran ayında yüzde 28 iken yıl sonunda bu yüzde 32 ol- muş, söylenene göre şimdilerde yüzde 30-35'lerde se>rediyor. Bu- radan kredilendirme sisteminde bir yanlış oiduğu ortaya çıkıyor. Bu olgu bugünun olgusu degildir. bu işin finansmanında bir takım yanlışlıklar yapılmışlır. Biz, dün- ya uygulamalamıın incelenmesi- ni istiyoruz. 6. Beş Yıllık Plan'- da da turizmden 20 trilyon civa- nnda bir üst yapı yatınmı bekle- niyor. Sağlıklı bir platform oluş- turulmalı, turizm yatınmlan için uygun bir düzen yaratılmalıdır." TYD Finansman Komitesi Baş- kanı Yılmaz Türkeri, turizmcile- rin yaşadığı finansman zortukla- rını şöyle anlattı: "Türkiye'de turizm yatınmla- nnın karakterierine gore bir fi- nansman yapılmadığından torizm vatınmcılan çok zor şartlar altın- da kalmıştır. Tüm dünyada tu- rizm yadnmcılanna 3-5 yıllık ode- mesiz dönem ve 12-20 yıl vadeli kredi verilirken Türkiye'de 1-2 yıl odemesiz dönem 7 yıl vadeli kre- diler verilmiştir. Aynca döviz kre- dileri TL'ye çevrilmesi gerekirken çevrilmemiş ve ynzde 100 enflas- yon altında yatınm yapanlara başlangıç maliyetinden 2-3 misli daha fazla bir flyata mal olmnş- tur. Tüm bu olgular turizm yatı- nmcısına büyük yükler getirmiş ve bunun ustune hızlı arza karşı- lık talebin bu arzı aynı oranda iz- lememesi de eklenince yatınm- cıları fevkalade zor şartlar altına sokmuştor. tspanya'da bile bir yılda 70 bin yatak girmedi. Ancak bu, sıkıntı kurtarma operasyon- lannı gerekli kılmaz. Herkes borç- lannı öderaek istiyor. Kurtarma operasyonlarım istemiyor. Borç- laruu eksiksiz faizlerie ödemek is- tiyor. Hukumellen beklediğimiz ise turizm yatınmcılannın nefes almalannı saglayacak proje ve fir- ma bazında ödemede rahatlık ge- tirilmesi." Sovyet pazarı ^ilaç' gîbi Eczacıbaşı'mn Moskova'da buro açması dolayısıyla Şakir Eczacıba- şı, SSCB İlaç Sanayii Genel Müduni Atasov'la bir araya geldi. Ekonomi Servisi — Türk ilaç sanayicisinın "ılacı Sovyet pazarı. Türk ilaç sektörü- nun geçen yıl gerçekleştirdiği 140 milyon dolarhk ihracatın 104 mil- yon dolarlık bölümü SSCB'ye ya- pıldı. Önceki yıllarda Hindistan ve Finlandiya üzerinden ilaç ithala- tı yapan SSCB'nın son iki yıldır Türk ilaçlarına rağbet etmesi Türk ilaç sektörünü iç pazara ba- ğımh olmaktan kurtardı. 250 mil- yonluk bu dev pazarın devreye girmesiyle Türkiye'nin ilaç ihra- catı 4 yıl içinde 7 kat arttı. 1986 yılında 20 milyon dolarlık ilaç ih- raç eden Türkiye'nin 1987 yıh ilaç ihracatı 30 milyon dolar olarak gerçekleşmişti. 1988 yılında SSCB'nin de Türkiye'den ilaç it- hal etmeye başlamasıyla ihracat rakamı 62 milyon dolara fırladı. 1989 yılında ise 104 milyon dola- n SSCB'ye olmak üzere 140 mil- yon dolarhk ilaç ihracatı gerçek- leştirildi. . Öte yandan ihracat rakamlann- daki bu artışın yanı sıra ihraç edi- len ilaçlann niteliği de olumlu bir değişiklik gösterdi. 1986 ve 1987 yıllannda ihraç edilen ilaçlann ta- mamına yakın bir bölümünü hammaddeler oluştururken 1988 yılında bu oran yüzde 65'e geri- ledi. 1989 yılında ise ilaç ihracatı tamamen İcabuk değiştirdi. Aynı yıl ihracatı gerçekleştirilen 140 milyon dolarlık ilacın sadece 26 milyon dolarlık bölümünü ham- maddeler oluşturdu. Türki- ye'den 70 değişik marka ilaç sa- tın alan SSCB'ye, 8 Türk firması ihracat yapıyor. Bu fırmalar için- de en çok satışı gerçekleştiren şir- ket ise Eczacıbaşı. 1989 yılında SSCB'ye 48 milyon dolarhk ilaç satan Eczacıbaşı Topluluğu 14 ha- ziran günü yapılan bir törenle Moskova bürosunu hizmete sok- tu. Moskova'daki Mezhdunarod- naya Oteli'nde yapılan törene Ec- zacıbaşı Topluluğu tcra Kurulu Başkanı Şakir Eczacıbaşı, SSCB Halk Sağlığı Bakanı Denisov, tlaç Endüstri Bakanı Bykov ve diğer ilgililer katıldı. SSCB pazarına girdiği 1987 yılından bu yana üre- timini yaptığı 20 ilaa ruhsatlan- dıran Eczacıbaşı, aynca 4 çeşit se- rum, kan seti ve 5 çeşit diş macu- nunu tüm ülkeye pazarlıyor. Otomotivde mayıs bereketiMayıs ayında otomotiv üretimi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 72 oranında arttı. Otomotiv Sanayii Derneği, özellikle traktör, biçerdöver ve çekicide gözlemlenen üretim artışını, tanmdaki müsait hava koşullanna ve taban fıyatlarına bağlıyor. Ekonomi Servisi — Mayıs ayı rakamlanna göre otomotiv sana- yiinde bu yıl yaşanan üretim pat- laması surüyor. Otomotiv Sanayii Derneği'nin verdiği bilgiye gore mayıs ayında Türkiye'de 23 bin 413 motorlu taşıt üretildi. Geçen yıl ise mayıs ayı üretimi 13 bin 616 olmuştu. Buna göre mayıs ayında otomotiv üretimi bir yıl öncesitıe oranla yüzde 72 artmış oldu. 1990 Otomotiv TIp Otomobil Traktör Kamyon Kamyonet Mimbüs Midıbüs Otobûs Çekici Biçerdöver TOPLAM üretimi Mayıs 1989 9667 1777 880 572 475 169 74 2 0 13818 Mayts1990 16345 3022 1752 970 810 332 145 35 2 23413 Aıösflfc) 69 70 99 70 71 96 96 1650 200 72 yılının ilk beş aylık uretim rakam- lanna bakıldığında da geçen yılın aynı dönemine göre yuzde 60 ora- nında bir üretim artışı oiduğu göz- leniyor. Otomotiv ürünleri arasında ma- yısta bir yıl öncesine göre en bü- yük üretim artışı çekici, kamyon, biçerdöver ve otobuste görüldu. Otomotiv Sanayii Derneğı, üretun artışını şu gerekçelerle açıkladı: "Tanmda hava şartlannın çok müsait geçmesi ve hububata veri- len taban fiyatlannın talmin edi- ci olması traktor talebini giderek arttırmakta. Ziraat Bankası kre- dilerinin çok iyi çalıştınlması, bu talebin yıl sonuna kadar canulıgı- EKONOMİDE KULİS MERALTAMER Kalın duvarlar yıkılıyorGenç borsamız kaynıyor. Gi- ren girene... Şimdi halka açıl- mak moda!.. Uzmanlar "dün- yanın hiçbir borsasında bu ka- dar art arda halka açılma göriil- memiştir" diyorlar. Bir yanda PETKÎM trilyonla giriyor, diğer yanda dev Akbank borsanın ka- pısında. Dolayısıyla borsadaki yarış, önümüzdeki günlerde daha çe- tin geçecek. Birinci ligde oyna- yanlar geldikçe ikinci ligdekiler küme düşecek. Süperler girince birinci ligdekilerin de pabucu dama atılacak. Bu noktada "Borsanın henüz 5-6 yaşındaki bir çocuk oiduğu unutulmama- lı. Ona 20 yaşına gelmiş yetişkin muamelesi yapılmamalı. Arzı birdenbire arttınp hisse senetle- rinin nemasını gereksiz yere azaltmamalı. \ atandaş caydınl- mamalı" uyansında buiunanlar Ayhan Şahenk Asil Nadir var. Bakalım bu uyarılara kulak asan olacak mı? Vestel, Garanti Bankası, PETKİM, Ec- zacıbaşı, Akbank... Ve guçlü şirketlerle birlikte 'kalın duvarlar yıkılıyor.' Bor- sa sayesinde "patronlanmız" da halka, kamuoyuna açıhyor. Es- kiden basında görmeye alışma- dığımız bazı patronlar, son dö- nemde sık sık görüş beürtiyor- lar, demeç veriyorlar. Kendi ga- zetelerindeki gazetecilerin bile yüzünü görmekte zorlanan Asil Nadir, Hilton'un Balo Salonu'n- da basının da yer aldığı bir da- vet veriyor. Doğuş Grubu'nun sahibi Ayhan Şahenk yıllardır izlediği "Sessiz ve derinden git" politikasını terk ederek kamuo- yu önüne çıkıyor. Bazı ışadam- larımız, eskiden belki de kamu- oyu önüne cıkmanın şirketleri- ne zarar vereceğini düşünüyor- lardı. Şimdi ise halkın kimin kâ- ğıdıru satın aldığını bilmesi ge- rek, kamuoyunda tanınmak ve halka güven vermek gerek. öy- leyse sadece borsaya defil "ba- sına açılmak" da moda... Yarış çetin, yarışmacılar bir- birinden güçlü. lsme göre yarış var. Daha büyükler girdikçe da- ha küçükler küme düşecek gibi görünüyor. Birini diğerine harcatmak... Toplu Konut ve Kamu Ortak- lığı Fonu'na "aynlık" yarama- dı galiba. Kulislerdeki söylenti- lere bakıhrsa Devlet Bakanı Gü- neş Taner, fonun bolünmeden önceki tek Başkanı Ökkeş Özuy- gur'la anlaşamıyordu ve onu gö- revinden "kaydırmak" gibi ni- yetlere sahipti. Buna karşılık özuygur da Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından destek- leniyordu. "Fon böhıniirse iş ken- d«JSinden hallolur" mu dendi? Ama olmadı. Özuygur Kamu Ortaklığı Fonu'nun başında kal- dı. Kulislere bakıhrsa özuygur'- un koltuğu için Güneş Taner'in gönlünde yatan ada> Sümer- bank Yönetim Kurulu Başkanı ve Yabancı Sermaye Daire Baş- kanı İbrahim Çakır'mış. Hatta Ibrahim Çakır Ökkeş Özuygur Sümerbank mağazalarının Ka- mu Ortakhğı Fonu'ndan haber- siz "özelleştirilmesi" girişimi de başkanhk koltuğu için bir süre- dir devam edegelen çekişmenin bir parçası olabilirmiş. Son gelişmelerle ilgili olarak "Sümerbank'ın mağazalarının sablması, birini diğerine harcat* ma yönünde bir taktik olabilir. Ama bir bürokran diğerine har- catayım derken inşallab oruda harcanan Samerbank olmaz" türünden yorumlar da yapılıyor. Bir de Toplu Konut var. Hâ- lâ resmi başkanı yok. Başkanlı- ğa Can Cangır "vekalet" edi- yor. Kimine göre Cangır'ın asa- leten atanmasıru, Köşk'e ve özellikle Semra Özal'ın başba- kanhğı söylentilerine soğuk ba- kan Başbakan Yddınm Akbalul karşı çıkıyormuş. Bu tavnnda Kececiler ekibinden de destek görüyormuş. Kimine göreyse Köşk çevrelerinde de Can Can- gır'ın bu işin altından kalkıp kalkamayacağı konusunda kuş- kular belirmiş, ancak KöşV'ten kendisine daha önce söz verildi- ği için bu koltuğa başkasını ata- mak pek kolay görunmüyor- muş. Güneş Taner Bekledim de gelmedin Avrupalı fon yatırımcıları- rı Turkiye'ye davet eden Os- manlı Bankası, 25 mayıs gu- nü gazetelere yolladığı basın bülteninde bu davetin ayrın- tılannı anlatıyor ve "Devlet Bakanı Guneş Taner'in özel- leştirme konusunda yabancı yatınmcılara verecegi konfe- rans, gezinin en ilgi çekici olaylanndan biri olacak" diyordu. Ama olamadı. Çünku çoğunluğu Fransız- lar'dan oluşan Avrupalı fon yöneticileri Kanhca'daki Körfez RestoranZda Devlet Ba- kanımızı beklerken Taner, Boğaz'ın Rumeli Ya- kası'ndaki Bebek Oteli'nde bir grup gazeteciyle içki içip sohbet ediyordu. Herhalde ilk planı, Bebek'ten motora atlayıp 10 dakikada Kanlı- ca'ya gitmekti, ama sohbet koyulaşınca yabancı borsaalan "boşverdi." Körfez Restoran'daki- ler ise uzun süre Taner gelecek diye bekledüer, gelmeyeceği anlaşılınca da epey sinirlendiler. Ev sahibi Osmanlı Bankası müşkül ve mah- çup durumda kaldı. Taner gelmeyeceğini da- ha önce bildirmediği için Taner'in yerine bir başka konuşmacı bile ayarlayamamıştı. "The Association o Fond Managers and Analists of European Markets" ya da kısa adıyla AGEME üyelerinin Türkiye ziyaretle- rinin "akçalı" yörulnegelince... Osmanlı Ban- kası'nın saklama kasalarında duran yabancı borsa bankerleri ve yatınmcüara ait hisse se- netlerinin (Türk şirketlerine ait) miktan 250 milyon dolara (yaklaşık 700 railyar lira) ulaş- mış. Bu gezinin kısa vadeli sonucu ise 50 mil- yon dolar (yaklaşık 125 milyar lira) dolayla- nnda yeni hisse senedi alımı olarak tahmin edi- liyor. Bu arada genç borsamıza ağustos ka- rarianmn hemen ertesinde endekslerin başdön- dürücü hızla yükseldiği dönemde yatınm ya- pan AGEME Başkanı, böylelikk kendisine kü- çük bir servet yapma olanağını da bulmuş. Vitali Hakko Vakko'dan Güneş Tanefeyanıt "Hem 2 milyona takım eibi- se saüyorlar hem de şikiyet edi- yorlar. Kapılan açalım da gör- sünler... Pierre Cardin gdip Beymen'le Vakko'nun arasında bir mağaza açıp satış yapmaya başlarsa bakalım vatandaş 2 milyona bunlann sattıgı mali mı, yoksa hemen yanındaki dükkânda dünyaca ünlü diger markalan mı ıla- cakî" Devlet Bakanı Güneş Taner'in bu sözlerinin asil muhatabı, kuşkusuz ki bir süreden beri hü- kümetin canını sıkan TÜSİAD Başkanı Cem Boyner'di. Ancak Boyner, Brüksel'de oiduğu için kendisiyle görüşemedik. Zaten tstanbul'a dön- dükten sonra hafta başında bu konuyla ilgili ya- zılı açıklama yapacakmış. Boyner'i bulamayınca Taner'in konuşmasın- da Beymen'le birlikte kulakları çınlayan Vakko mağazalarının sahibi Vitali Hakko'ya " N e diyorsunuz" diye sorduk. Hakko heyecanh ve bı- yık altından gülen bir üslupla "Aman gelsinler. Hele bemen yanı başımda mağaza açarlarsa çok çok memnun olurum. Boylelikle Pierre Cardin ve diğerleriyle aramızdaki kalite farkı daha ko- lay anlaşdır. Müşterimiz bizim kalitemizi, daba az zahmet çekerek fark edebiUr" dedi. Bu arada Sayın Taner'in, ünlü markalan sı- ralarken Pierre Cardin'i dilinden düşürmemesi galiba talihsizlik olmuş. Tanınmış bir tekstilci "Bari Pierre Cardin demeseydi. Çünkü Cardin ia modacılığı çoktan öldu. Bu gün Mahmntpaşa e v nafı da istese ve Cardin'e yılda 100 bin dolar öde- se Cardin eliketini alıp malının yakasına dikebi- lir. Okumuş da bir zamanlar yapıyordu. "Adam Moskova'da gece kulübü açıyor baksana" diye- rek Pierre Cardin'le ilgili hatırlatmalarda bulun- du. Schreiber-Demirkent ortaklığı mı? "Ekonomik enformasyon açısından yazılı basının alterna- tifı yok. Yaptırdığıraız anketler, işadamlannın yüzde 80'inin ekonomik enformasyonu basın kanalıyla aldığını gösteriyor, çünkü bu alandaki haberier kü- çük unsurlardan, aynntılardan pek çok rakamlardan oluşuyor. Bu nedenle TV rakip olamıyor. (...) Avrupa bir bütün artık. Ba kıtanın herhangi bir ülkesin- deki işadamı için diğer ülkeler- deki iş hayaüna ait haberier, bü- rosunun elektrigi bilgisayan gi- bi bir ihtiyaç..." Bu sözler Fransız L'Expansi- on dergisinin sahibi, ünlü gaze- teci Jean Loois Servan Schrei- ber'e ait. Mal varlığını yıllar ön- ce borsada oynayarak yaptığı, borsayla her zaman yakından il- gilendiği ve pek çok Avrupa ul- kesinde borsa dergileri yayımla- dığı bilinen Schreiber, şimdi de Türkiye ile ilgileniyor. Schrei- ber'i Turkiye'ye çeken de sanı- rız genç borsamızın son dönem- de gösterdiği performans, ka- zanmakta oiduğu derinlik. Schreiber, Türkiye'deki tek günluk ekonomik gazetesinin sahibi olan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nezih Demirkent'le or- tak olarak ülkemizde ekonomi- nin elitine seslenecek ve özellikle de borsa ağırlıklı yayıncıhk yap- mak istiyormuş. Son aylarda yakın çevresine "Basında da yabancılaria işbir- liği muüaka olacak. Ben ba iş- biriiğinde öncü olmak isterim" havasım veren Dünya gaeetest sahibi Demirkent de bu öneriye sıcak bakıyormuş. Ancak De- mirkent sadece Schreiber'le de- ğil, biri Amerikan diğeri Fran- sız, üçüncüsü de Ingiliz olmak üzere 4 yabancı "tatiple" görüş- meler yapıyormuş. Demirkent'in niyeti Dünya'- yı satmak ya da ona ortak al- mak değil, Dünya gazetesinin çoğunluk hissesine sahip olaca- ğı yeni bir şirket kurarak yaban- cı ortakla yayıncıhk yapmak- mış. Satılmayan demire zam nı muhaf aza edecegini göstennek- tedir." Otomotiv Sanayii Derneği ayn- ca leasing ve tüketici kredilerinde- ki yaygınlaşmamn da otomobile olan talebi yükselttiğini belirtti. Dernekten yapılan açıklamaya gö- re otomotivde toptan kapasite kul- lanımının da ortalama yüzde 58 civarında oiduğu bildirUdi. 1990 yıhnın ilk beş ayındaki üretim rakamlanna bakıldığında, otomobilde Tofaş ve Oyak Rena- ult'nun paylannın değışmediği gö- rülüyor. Tofaş, 1990'ın ilk beş ayında ürettiği 37 bin 235 otomo- bille yüzde 53'lük bir paya sahip- ken Oyak Renault'nun payı da 29 bin 384 otomobille yuzde 42 civa- rında. Otosan ise ilk beş ayda 3 bin 403 otomobil üretti. Otomo- bil üretimindeki payı yüzde 5 do- 1ayında. KARABÜK (Cumhuriyet) — Karabük ve ts- kenderun Demir ve Çelik Fabrikalannda üre- tilen ve saüşlan durgun giden inşaat demirleri ile kütük demir fiyatlarma yılın 2. zammı dün Vo 7.8 olarak gerçekleştirildi. zam karan dün öğleden sonra uygulanmaya başlandı. Demir Çelik yetkilileri, zamdan önce para yatırarak demir siparişi verenlerin mallarını alabilmeleri için zam farklanm yatırmalan ge- rektiğini söylediler. Demir fiyatarı (TL) EsUflyatfİMYMİ frpMm Z M H1I 8 mm tellik 8 mm kangal 10 mm kangal 12 mm yuvarlak 14 mm yuvarlak 16-18-20-22 mm 24-26-28-30-32 mm 32 mm (18 mt.) 965.000 1.025.000 6 21 910.000 965.000 6 04 890.000 945.000 6.17 900.000 960.000 6.66 690.000 960.000 7.86 990.000 935.000 6.2S 900.000 960.000 6.66 910.000 970 6.59 CanonFotokopi Makinesi BtlflO MAKİNELERI TtCARET A $ M2Oi9HM;FAKS U3781S ŞT1. TEl 137619-137304 s MiWRA«DflMAŞAŞ TEL167 25M 2 Mtt/KAYAAŞ TEL 138 175-255850 ° TRABZON/KAB-MAKKOa ŞTI TEL 17620-12 940
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle