Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 MA YIS 1990 CUMHURİYET/17
HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGUN
Meteoroloıı Genel MCıdürlüğû'n-
den alınan bılgıye göre, yurdun
kuzeybatı kesımler parcalı bulutfu.
ötekı yerler az bulutlu geçecek
HAVA SICAKLIĞI, Artacak RÜZ-
GÂR Yurdun kuzeydoğu kesım-
lerınde kuzey ve batı, ûığer yer-
lerde gûney ve batı yörtlerden tıa-
fif, ara sıra orta kuvvette esecek
Denızlerımızde. Karadeniz'de gûn-
balısı ve karayel, ötekı denızlerı-
mizde günbatısı ve lodostan 3-5
kuvveönde, saatte 10-21 denız mı(i
hızla esecek Dalga yüksekiığı
0£-1,5 m , açıklartia 2 m. dola-
Adana
Adapazarı
Adıyaman
Atyon
Ağn
Ankara
Antakya
yında olacak Van Gölü'nde tıava az bülutlu gececek Rüz-
gâr kuzey ve batı yönıerden hafıf, ara sıra orta kuwett&
esecek Göl küçük daigalı olacak Görüş uzaklığı 10 km
dolayında bulunacak.
v
Artvm
/yiın
Balıkesif
Bılecık
8ıng6l
Bıtlıs
Bolu
Bufsa
Çanaklole
Corum
Oerdı
A 23° 11° Oyarbakj' A
B 19° 10° Edıme B
A 22° 7°£rancan A
A 15° 1° Emınjm A
A 18° 4°Esk>şehr A
A 18° 4°Gazıantep A
A 24° 13° ûntsun A
A 24° 10 Gumüşhane A
A 17° 5°HakKin A
A 25° 10° Isparta A
B 20° 8°lsantaıl B
B 20° 8 ° W w A
A 16° 2° Kare
A 14° 3°Kasiamonu B
B 12° 4°Kaysen A
B 21° 10° Kııttarei B
B 22° 11° Konya A
A 14° 5°Kütahya A
A 21° 9°Malalya A
23° 5 Manısa
22° 9">KMaras
18° 2°M«sn
10°-1° Mujla
16° 6°Mus
19° 7°Nıjde
16° 8°0rdu
15° 5 ° t a
18° 3°Samsun
16° 2°Sırrt
20° 10° Sınop
23° 8°Sıvas
16° 4°fekırda0
15° fttiam
12° 3°*jnc<*
22° 9°Uşak
24° 2°Van
18° 3°*zgat
19° 10° Zongulda*
A 24° 9°
A 19° 7°
A 23° 12°
A 22° 9°
A 16° 2°
A 16° 4°
A 14° 8°
A 18° 4°
A 18° 10°
A 24° 6°
8 16° 9°
A 8° 2°
B 22° 10°
A 17° 7°
A 18° 3°
A 16° 3°
A 17° 2°
A 10" 1°
B 17° 9°
: açık " yo0murhj g £ stslı A-açık B-buluOü G-güneşi K-kart S-sslı Y-yaJmurtu
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
• 1/ Tadını arttırmak
• için çay harmanına
katılan beyaz bir çay
türü. 2/ Sakağı da de-
nilen ölümcül bır hay-
van hastalığı... Eski
Turklerde çocukları
koruyan tannça. 3/
Turkiye'nin plaka işa-
reti... Van Gölu çevre-
sinde kurulmuş eski
krallık. 4/ Jstanbul-
un eski adlanndan bi-
ri. 5/ İlkel benlik...
Su. 6/ Avuç... Yapıt-
lar anlamında eski
sözcük. 7/ İnce yapılı... Kripton ele-
mentinin sitngesi. 8/ Mimar Sinan'ın
en ünlü yapıtlarından biri. 9/ Bir ya-
pıt ya da yazının son bolümu... Evcil
olmayan hayvanları vurma ya da ya-
kalama işi.
YUKARIDAN AŞAĞIYA
1/ Alışılandan ya da beklenenden fazla
verimi olan. 2/ Yuvarlak ve yassı bi-
çimli nesne... Hamurun fınna verilrae-
den önce dinlenmesi için uzerinde bek-
letildiği tahta. 3/ Eski Mısır'da insanoğlunun hayati dayanağı olan
uretici guç... Yoksullara yiyecek dağıtmak için kurulmuş hayır ku-
rumu. 4/ Yılmaz Güney'in bir filmi... Kilirae benzer, renkli ve mo-
tifli uzun yolluk. 5/ Italyan Radyo-Televizyon Kurumu'nun simge-
si... Yarı. 6/ Afrika'da bir ulke... Kuzu sesi. 7/ Hac zamanı dışında
Kâbe ve diğer kutsal yerleri ziyaret etme... Kayak. 8/ Tabaka... Di-
şi koyun. 9/ Hayvanın boynuna bağlanan ip... Konut.
60 Y1L ÖNCE Cumhuriyet
Cumhuriyet 7 yaşında
7 MAYIS 1930
"Cumhuriyet" bugun yedinci
yaşına ayak basıyor. 1924
mayısının 7'sinde çıkmağa
başlıyan gazetemiz taşıdığı
kutsî ismin mefhumunu
neşriyat hayatında kendine
bayrak yapacağını vadetmişti.
Halkın ve hakkın daima
yüksek, daima pâk olmasını
temine giden bu mefkûrenın
bugün sahife haline gelmiş
eserlerini seyrederken
vicdanımızda cezbeli bir haz
Mantotar
kefaletsa
8A> vaıicita
kürkçu Vm.
Beyko
tclefon
Istandul -
1685
var.
Yedi senelik hayat tarihimiz, dinmiyen bir şevkin, sinmiyen
bir zevkin ulvî gayeye akışını naklediyor. "Cumhuriyet" .
luttlenia se&ine ses uydurarak yürümek gibi çetin bir sahada
muzaffer mahsuller aknış olmakla jnüftehirdir.
"Cumhuriyet" kendimin diye ele aldığı okuyucuları için,
ihtiyaçlan ve onların çareleri için bütün sahifelerini bir
mücahede destanı yaptı. Fikir yolunda vasıta, vatan
işlerinde özlu bir ka>Tiak olmağa çalıştı.
Halka arkadaş ve tamamen halkın malı olmak... Biz
bununla iftihar ediyoruz.
Her gun yeni bir tekâmül gösteren "Cumhuriyet" bundan
sonra da karileri için hiç bir şeyi esirgemiyerek çalışacaktır.
Sesli sinema
Sözlü ve sesli filim yavaş
yavaş lstanbul'un her tarafını
kaplıyor. Şimdiye kadar
bundan mahrum olduğu için
Beyoğlu'na inmeğe mecbur
olan Kadıköy halkı artık bu
zahmetten kurtuluyor. Çunkü
Kadıköy Sureyya sineması
sesli ve sözlü makine ile teçhiz
olunmuştur. Bu makinenin
küşat resmi sesli ve sözlü
"Brodevey melodi" filmi le ve
bir çok yuksek zevatın
huzurile bu akşam yapılacaktır.
Yeşilgün bayramı
Mayısın on altıncı cuma gunu yapılacağı evvelce yazılan
Yeşilgün bayramımn bir hafta sonraya tehir edildiği haber
alınmıştır. Bir çok genç Yeşilhilâlcilerin idman bayramına
iştirakini nazan dikkate alan Yeşilhilâl cemiyeti bayramını
daha canlı yapmak için bu kararı ittihaz etmiştir.
23 mayıs cuma günü Boğaziçinde gezinti yapılacak, rozetler
tevzi edilecek, içkisiz olarak eğlenilerek bayram tes'it
' edilecektir.
ItilafL
Senelerdenberi yapılamıyan Adalar ve Anadolu sevahflinin
tenviri için elektrik şirketi ile Nafıa Vekâleti arasında
muzakere cereyan etmekte olduğunu yazmıştık.
\hiren bu müzakeratın hüsnu neticeye vararak Vekâletle
iirket arasında itilâf hasıl olduğunu haber aldık.
Bu itilâfa göre gerek tstanbul Şehremaneti hududu dahilinde
ve gerek Kartal, Pendik ve Yakacık gibi bu hududun
haricinde bulunan Anadolu sahilinin en muhim
mahallelerine tenvirat ve kuvvei muharrike için elektrik
verilmesi mumkün olacaktır.
Bu geniş program yakında tatbik edilecektir.
Vekâletçe mezkûr mahallerin kâffesine azamî beş sene
zarfında elektrik verilmesi şart ittihaz edildiğini haber aldık.
Büyükâda'ya 1931 senesi yazında ve Heybeli Adaya da 1932
senesi yazında elektrik verilmiş olacaktır. Bu itilâflar
Anadolu sahili ahalisine büyük istifadeler temin edecektir.
Elektrik ucret tarifeleri Rumeli ve Anadolu sahilinde
seyyanen tatbik edilecektir.
Gelecek ağustos iptidasında, Kartal'da inşa edilmek üzere
bulunan çimento fabrikasına şebekeden elektrik verüecektir.
Bu suretle yakında memlekete luzumu olan çimento ecnebi
mamulâtına ihtiyaç göstermeden bizzat imal ve temin
edilmiş olacaktır.
Geç te olsa, Adaların ve Anadolu sahillerinin elektriğe
kavuşmalannı memnunıyetle karşılanz.
30 YIL ÖNCE Cumhuriyet
7 MAYIS 1960
Gazetemiz 30 Nisan - 9 Mayıs 1960 tarihleri arasında
tstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından
kapatıldığından yayımlanamamıştır.
GEÇEN YIL BUGÜN C ^
7 MAYIS 1989
Şeker Bayramı nedeniyle gazetemiz bugun yayımlanmamıştır.
Helsınkı :!Qr.
Lenıngraa ,\jj
. &
Moskova
Kahıre »*
DUNYADA BUGÜN
Amsffifdam A 25°
Amman A 26°
Atına A 18°
A 32°
A 24°
A 24°
A 21°
A 22°
A 26°
A 24°
A 26°
A 25°
A 26°
A 34"
A 35°
A 24°
A 22°
A 22»
A 28°
A 22°
A 24°
A 23°
Barcdona
Basa
Bögıad
Be™
Bonn
Bruksel
Buoapeşte
C«nwre
Caayır
Cıdde
Ouba
frartk<yn
Gırne
Helsnkı
Katee
Kop«rt«g
Kökt
Ufkosa
Unıngrad
Londra
Madna
Mılano
Monireal
Mûnıh
Nevı ftrk
Oslo
Pans
PUQ
Rıyad
Homa
Sofya
Sam
TelAvıv
üınus
VSnedık
Vıyana
A 15°
A 24°
A 23°
A 23°
A 19°
A 14°
A 25°
8 16°
Y 22°
A 26°
A 24°
A 34°
A 24°
A 19°
A 23°
A 24°
A 25°
A 20°
A 23°
A 22°
VVaslunglDnA 20°
Zurtt A 24°
TARTISMA
Hitit Göneşi
bizim Türk-İslam geleneğinden gelen bağnaz
çevrelerimiz bunlardan surekli rahatsız olmuş-
lar ve her fırsatta bunlan ortadan kaldırma-
run yollannı aramışlardır. Bin dokuz yüz sek-
sen dörtte gene Ankara Sıhhiye'deki Hitit ge-
yik heykelinin kaldırılması girişimleri buna ya-
kın ve canlı bir örnektir.
Üstelik bu rahatsızlığı Saym Kemal yazısın-
da da belirterek, "Dalokay döneminde seçi-
len Hitit Güneşi tartışmalı oldu ve bu
simge>i puta benzetenler bile çıkmıştı" diyor.
O dönemde Hitit Guneşi'ni puta benzetenler
şimdi değişmişler midir? Sanmıyorum.
Ben Sayın Mehmed Kemal'e katılmıyorum, aksine Ankara
Belediyesi bağnaz ve gerici çevrelerin çok sevineceği bir karar
almıştır.
Cumhuriyet Gazetesi yazar|arından Sayın
Mehmed Kemal, "Politika ve Ötesi" koşesin-
de (25.4.1990) "Ankara'nm Simgesi" başlıklı
yazısında Ankara Beledivesi eski başkanlann-
dan Vedal Daloka> döneminde seçilen Hitit
Guneşi'ni nedense yeni yönetimin değiştirme
karan aldığını ve yerine bir kü keçisi olan "An-
ld"nin seçildiğinı yazmıştır. Sayın Kemal, Ev-
lijn Çdebi'nin Seyahatnamesi'nde tiftik keçi-
sinin tarihçesine ve bolgede önemli bir hay-
vansal urun olarak ticarette iyi bir gelir kay-
nağı olduğuna değindiğini de yazarak "Vedat
Daloka) döneminde seçilen Hitit Guneş Kur-
su amblemi tartışmalı olmuştu. Bu simge>i pu-
ta benzetenler bile çıkmıştı. Karayalçın döne-
minde ise Hitit Güneşi yerine Anki adlı keçi-
nin amblem olarak seçilişi daha uygun görii-
nuyor" diyerek Hitit Guneşi'nin yerini kıl ke-
çisinin almasını olumlu buluyor, yazısımn so-
nunu da "Bağnaz çevreler, dileyelim ki keçi
ambleminden de huylanmasınlar, ters \orum-
da bulunmasınlar. Sonra >eni bir simge daba
aranır..." bıçimindenokıalamaktadır.
Ben Sayın Mehmed Kemal'e katılmıyorum,
aksine Ankara Belediyesi bağnaz ve gerici çev-
relerin çok sevineceği bir karar almıştır. Bağ-
naz ve gerici çevreleri asıl rahatsız eden Hitit
Güneşi ve o simgenin altında yatan köklu
Anadolu uygarlığıydı. Turklerden önce Ana-
doin'da yaşamış ve Anadolu'nun gerçek sahip-
leri olan gelişmiş bir kulflire sahip Hitit'leri
Hatanın Maliyeti
Sekiz milyonluk Istanbul'da turuncu r£nk ya da lacivert
kuşak kaç kişinin oylarıyla seçilmiştir? Belediyenin bunu
yanıtlaması gerekir.
Ülkemizde son on yıldır yaşanan depoliti-
zasyon süreci, irticaya, din kurumlarına, ge-
rici güçlere devlet desteğinin sağlanması ve bu-
gün gelinen kultursüzlük ortamı bunun en
guclü örneğidir. Bugun Tiirkiye'de ekonomik,
politik, sosyal, kültürel sorunların bilincinde
birey, çevre, örgüt olarak aydın insanlar var-
dır, Anadolu uygarlıklarının bir parçası olan
Hitit Güneşi'ne de bu cağına sorumlu aydın
insanı sahip çıkacaktır, gericiler değil.
İnsanın geleceğini biçimlendirmek ise an-
cak geçmiş tarihsel uygarlıklann birikimirri bi-
limsel yöntemlerle değerlendirip yaşadığımız
çağın deneylerini de katarak mumkündür. Hi-
tit Güneşi amblem olarak kalmalıdır.
UCUR PtŞMANLIK
Tarsus
tstanbul'da Belediye otobuslerinin turuncu
renge bo>anması hatadır. Bunun hata oldu-
ğunu halktan gelen tepkilerin yoğunluğu gös-
termektedir. Ilginçtir ki eleştıriler buyük öl-
çüde estetik ve çevre bilinci olan; dahası bu
yönetime oy vermiş kişilerden geunektedir.
önce şu hususa değinmek gerekir: Beledi-
ye demokratik ve katılımcı bir davranış ile ls-
tanbul halkına seçim olanagı sunduğu inan-
cındadır. Ancak renk zaten seçilmişti. Belir-
lenmesi istenen, otobüslerin kenarlarında da-
*4na nu, yoksa çizgi mi olacağı idL Kımse da-
nlmasın, ama buna halkla bütünleşmek de-
ğil, halkla alay etmek denir. linutulmamalı-
dır ki 1983 seçimlerinde bile alternatifler daha
fazlaydı!
Merak konusu olan bir nokta da bu ankete
kaç kişinin katıldığıdır. Sekiz milyonluk Istan-
bul'da turuncu renk ya da lacivert kuşak kaç
kişinin oylanyla seçilmiştir? Belediyenin bu-
nu yanıtlaması gerekir.
tstanbul Belediyesi'nce renk konusunda ya-
pılan açıklamada "Turunca rengin deneylere
dayah bUimsel verilere göre diğer renklerden
daha belirgin oldoğu ve cisimleri rtaha büyuk
gösterdigi" belirtilmektedir. Bu doğrudur. An-
cak bundan hareketle belediye otobüslenni tu-
runcuya bo>'amanm mantığını anlamak müm-
kun değildir. Avmpa'nın birçok ulkesinde yu-
kanda belirtilen nedenle -otobusler değil, ama-
itfaiye araçları turuncu renk taşırlar. Ne var
ki bu turuncu rengin tonu da bizdekinden çok
daha sevimlidir. Birçok kentte ise stilize edil-
miş çiçeklerle süslenmiş belediye otobusleri bir
bahar dalı gibi yollarda dolaşır dururlar.
Sayın Sözen, boyama işinin maliyetinin sı-
fır olduğunu söylüyor. Oysa halkın beğenisi-
ne, halkın iradesine karşı gelmenin; "ben yap-
üm okta" düşuncesiyle hareket etmenin önem-
li bir maliyeti vardır.
DOÇ. DR. SAVAŞ TAŞKENT
Turk-lngılız kültur ıhşkılennın mimon ve Tûrk-lngihz Kûltur Derneğı'nın kurucu Oyelennden Prof irfan Şahinboş (1913-1990). Prof irlon Sahinboş ve şımdıkı Turk-ln-
gıhz Kulhjr Derneğı Yönetım Kurulu Boşkant, Prof. Ünal Aytür Türk ve tngıliz kultürierı orasındc sıkı boğlor kurulmasındo çok onemlı rol otmışlardır.
The British Council celebrates
50 years in Turkey
• O0«00«
O«0«0«0
oo»«»oo
•••••••
OOt»»00
Kültürel, eğitsel ve teknik işbirliği
yoluyla İngiltere için kalıcı biranlayış
ve takdir ortamı yaratma çabasında
Türkiye'de elli yıl.
POLİTIKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Adalara Ne Oluyor?..
Gençliğim İkınci Dünya Savaşı yıllarında geçti, yurtdışına çı-
kamadım. Avrupalara, Amerıkalara gıdemedim. O yıllarda Av-
rupa'ya okumaya giden şaırler de geri döndüler Oktay Rifat, Ca-
hit Sıtkı Tarancı gibi... Almanlar Parıs'e girerken Cahit'in bisik-
letle güney kentlerıne uzandığı soytenir.
Paris, okunan kitaplardan olacak her şairın gönlünde yatar.
Va İstanbul? O da o yıllarda Paris'e eşti. Paris'e gidemeyince genç
şairler İstanbul'a koşarlardı. İstanbul benım için o yıllarda, bir
Paris'ti. Kışları bıraz para biriktirir, yazları gelir İstanbul'da har-
cardım. Her geldiğimde bırkaç ay kalırdım. Para suyunu çekin-
ce de dönerdim. Bu tutku bende birkaç yıl sürdü dryebilirim. Çağ-
daş şiirimizin sanatçı, şair, ressamlannı bu geliş gidişlerde ta-
nımıştım.
İstanbul'a gelir giderdim ama adalannı bilmezdım. Bir gün ga-
zeteci arkadaşım Nusret Baban'la bındik bir vapura, adaya git-
tik. Nusret Baban, bizim dönemde çok başarılı bir gazeteciydı
Mesleği bıraktı, güneyde bir otel işletiyor.
Nusret'le Büyük Ada'da bir yerli turist gibi dolaşmaya başla-
dık. Faytona bindık, kıyılara vurduk. Sonunda bir meyhaneye çö-
reklendik. Rum garson (eskiden Rum meyhaneleri ve garson-
lar vardı), önümüze ne koyduysa hiç itiraz etmeden kabullen-
dik, masayı donattık. Yedik içtik. Öyle bir hesap geldı ki zar zor
ödedik. Ne zaman Ada'yı düşünsem bu kabarık hesap akhma
düşer. Ama bugünün hesapları ile karşılaştırsak, daha az gelir
Bugün ne Rum meyhaneleri var, ne Rum garsonları.
Adalar üstüne başka anılarım olmadı mı? Olmaz olur mu? Bir
başka anı: Bır dönemın sanatçı, yazar, oyunculan çağrılı olarak
Büyük Ada'ya gıttık. Nejat Devrım'in çağrılısı ıdık. Şakır Paşa Ko
nağı'na gitmiştık. Kimleryoktu? Suat Dervış, Neriman Hikmet,
Asaf Halet Çelebi, Haşmet Akal, Nuri lyem, Nasıp lyem. Ferruh
Başağa... Daha adlarını şimdı anımsayamadığım birçok arka-
daş... O gece Şakir Paşa Konağı'nda kalındı.
Bir anı daha: Metin Eloğlu, Sabri Altınel Balıkçı Bakı'ye gıtmiş-
tik. Selahattin Hılav, Erdoğan Tokatlı da var mıydı? Bakı balığa
çıkar, Allah ne verdi ise toparlar gelırdi.
Yıllar sonrası, İstanbul'a göçtükten sonra adalara yılda birkaç
kez gider oldum.
Bütün bu anılardan sonra 'Devr- i dilara-yı Özal'a' geliyoruz.
Başına bir prens eklenen adalar tükenıyormuş.. Ada Dostlan
böyte soylüyortar Adalar tükenirken bır 'kampanya' açmışlar. Ada-
yı kurtarmak için buldukları birçok slogan var, bır tanesi şöyle:
"Boğaz bittı... Adalar boğazlanıyor..."
Kim boğazlanmıyor ki kim bitmiyor ki? Ülkenin dört bir yariı
boğazlandı. Kırlık, yeşillik ne varsa Rökünden kazınıyor. Kimile-
ri, ülke çökerken sen adalaria uğraşıyorsun diyebilir. Adalar da
yrtirdiklerimiz arasında değil mi?
Adalar tarihi boyunca böyle olmamış... Gelenler talan ediyor-
larmış ama ormanları yakmıyorlar, çevreyi böylesi kirletmiyorlar-
mış... Latinler gelmişler, ganimetleri almışlar, talan etmişler. ama
doğaya dokunmamışlar. Kazaklar gelmişler, onlar da talan et-
mişler, doğaya dokunmamışlar... Bugün gelenler ne bıçim ka-
rıncalar ise ot komuyorlar, kemiriyorlar. Adaları bılenlerin yüreği
kan ağlryor. Eskiden adalılar vardı. Kimbilir onların yüreklerı nasıl?
Durum yüreği yananlar için şöyle:
"... İstanbul bittı... Marmara'nın kurtarılması için çok geç ka-
lındı. Adına ıster Adalar ılçesı, ıster Marmara Takım Adaları, is-
ter Prens Adaları, ıstersenız Kızıl Adalar deyın, bu yörenın, bt-
yolojik olarak can çekişen, Marmara'nın ortasında, tarıhiyle, kül-
türüyle ve doğasıyla ölüme mahkûm edilen, çok onemlı bır
bölümu hâlâ kurtarılabilir. Bir tarih ve doğa kalıtımına sahiptir "
Adalar, adalıların çekilmesıyle çöktü Ada nerede. adalılar ne-
rede? Doğayı ve coğrafyayı talan edenler geldiler. çevrenize bak-
mıyor musunuz? Yıllarca sömürenler, şimdi somurulüyorlar.
ÇAUŞANLAREV
SORULAR1/SORUNLARI
YILMAZ ŞİPAL .„,,
"Primleriın kesintisiz ve tavandan"
SORU: 2» yıl 10 ay çalıştıktan sonra 1979 yüında SSK'dan ay-
lık oranı >üzde 70 ile emekli oldum. Çalıştığım sürece
primlerim kesintisiz ve tavandan ödenmiştir. 1.400 gös-
tergeden emekli olmama ragmen 4 milyon 200 bin lira-
yı bulamadtgım için de süper emcklilikten
yararlanamadım. Sorulanm:
1) Ocak 1982'den sonra 5.000 günden fazla her 240
gün için aylık oranı yüzde l'er artınlmış. Bu bizierc
de yansıbldı mı?
2) Bu arttınm bize uygulandıysa bugün aylıgım ne
oranda ve ne kadar ödenmektedir?
3) Uygulanmadıysa yüzde 70'ten ne aylık almalıyım?
4) Bulabilip de 4 milyon 200 bin lira yatırabilsevdim
nc kadar aylık alacaktım?
5) Emekli olmayıp çalışmamı gene tavan uzerinden
prim ödeyerek surdurseydim ve 1990, 1991 yada 1992
yıllanndan birinde emekli olsaydım, bu rülara göre bana
ne kadar a>lık bağlanırdı?
YANITi 1) 506 sayılı yasa, yürürlüğe girdiği 1 Mart 1965 yı-
lından bu yana sıkça değişmiştir.
2422 sayılı yasa ile 1 Ocak 1982'den geçerli olarak "yaşlılık ay-
hğının hesaplanması" kuralları yeniden düzenlenmiştir. 25 yıllık
sigortalüık süresi içinde, en az 5.000 gun malullük, yaşlılık ve olüm
sigortalan primi ödeyenler için aylık bağlama oranı yuzde 70'ten
yüzde 60'a indirilmiş, buna karşılık 1 Ocak 1982'den önce yok sa-
yılan ve aylık oranını belirlemede hiçbir katkısı olmayan 5000 gun-
den fazla her 240 günlük malullük, yaşlılık ve ölum sigortalan
primi, için yuzde 60 oranının yüzde l'er antırılması kuralı getiril-
miştir. Böylece 28 yıl 10 ay (10.380 gün) çalışması olan sigortalı-
dan biri, 1 Ocak 1982'den önce emekli olduğu için 5.000 gunden
fazla ödediği 5380 gün, oranı belirlemede değerlendırilmeyerek,
5000 gun için saptanan yuzde 70 oran üzerinden emekli olmuştur.
Yine 10380 gun (28 yıl 10 ay) prim ödeyen diğer sigortalının,
5.000 günü için yüzde 60 belirlenmiş, artan 5380 gunu için ayrıca
yüzde 22 oran eklenerek kendisine yaşlılık aylığı yuzde 82'den bağ-
İanmıştır.
Kısaca bugünkü uygulamada, 1 Ocak 1982'den once 5.000 gün
prim ödeyenle 10380 gün prim ödeyen aynı orandan ve jiizde 70'ten
yaşlılık aylığı almaktadır. Bugune değin bu kuralı değiştiren bir
yasa da çıkmamıştır.
2) Bu nedenle aylık oranınızda bir değişiklik olmamıştır. Bu-
gün 1.400 gösterge ile yüzde 70'ten ve 28'yıl 10 ay için, 424 bin
900 lira aylık ödenmektedir. Her 240 gün için yüzde 1 arttınrn uy-
gulansaydı ayhğıruz yüzde 82 orandan, 467 bin 740 lira olacaktı.
3) Bulabilip de 4 milyon 200 bin lira yatırabilseydiniz avlığınız
yine yüzde 70'ten, 501 liraya yukselecekti.
3395 sayılı yasa ile getirüen en büyük haksızlık da 9 Temmuz
1987'den önce emekli olanlann, 700 ile 1.400 gösterge arasında sı-
kışıp kalmasıdır. Oysa ki bugünün asgari ücretinden prim ode>'en-
ler, dünün en ust düzeyinden prim ödeyenlerle hemen hemen eşit
aylık alır duruma getirilmiştir.
28 yıl 10 aylık çalışma süresinin son 5 yılmı tavandan prim öde-
yenlere, 255 katsayı ile 175 bin sosyal yardım zammına göre yuzde
72 orandan 1990 yılında 4.050 göstergeden 918 bin 580 lira aylık
bağlanmaktadır. 1991'de bu aylık 5.300 göstergeden, 1 milyon 148
bin 80 lira, 1992'de ise tavan gösterge olan 6.400'den, 1 milyon 350
bin 40 lira olarak bağlanacaktır.
fOTOART PROOUKSnrOM
T.C.
AKYAZI
SULH ÇEZA MAHKEMESİ
HÜKÜM ÖZETİ
Esas No: 1988/711
Karar No: 1990/26
Akyaa Çatalköpru köyünde imal edilrnekte olan ve Ada Sucukla-
n nam ve isminde piyasaya sürülen sucuklann gıda raaddeleri nızam-
namesine aykın olduğundan dolayı yapılan açık yargılama sırasında;
Sanık Ada Sucukları sorumlusu ve ımalatçısı Akya'zı Çatalköpru
köyü nflfusuna kayıtlı Hüsnu oğlu, 1962 d.lu, Hilmi Aslan'ın mah-
kememizin yukanda esas ve karar numaraları yazılı kararı ile TCK'nın
396, 647 sayılı kanunun 4. maddesi, TCK 72. maddeleri gereğınce
neticeden 32.000 TL ağır para cezası ile cezalandınlmasına, 7 gun
süre ile işyerinin kapatılmasına, 3 ay sure ile failin curme vasıta kıl-
dıgı Çatalköpru köyü Ada Sucuklan'ndan dolayı meslek ve sanatın
ve ticaretin tatıline. cezanın teciline karar verildi. 16.4.1990
Basın: 23311