Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 MAYIS 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/5
Istanbul taşbaskıları
• Kiiltiir Servisi — "Istanbul Taşbaskıtarı" sergisi bugün
Galeri Alfa'da (Beyoğlu, Hacıoğlu Sok. 1/A) açıhyor. 26
mayıs tarihine kadar açık kalacak bu sergide 1830-1860
yılları arasında yapılmış 40 kadar taşbaskıyla 1S0 yıl
öncesinin tstanbul'u gözler önüne seriliyor. Belgesel bir
nitelik taşıyan renkli ve siyah beyaz taşbaskılar arasında
Preziosi, Brindesi, Schranz, Melling, Fossattı ve Lewis gibı
tanınmış tstanbul ressamlarının çalışmalan da bulunuyor.
Sergide Preziosi'nin Kapahcarşı'da alışveriş yapan
kadınları, Galata Koprusü uzerindeki simitçileri
(yukanda), Brindesi'nin Galata kulesi fonu önıindeki
şekerci ve kadın ûguru, Fossati'nin Ayasofya
gorüntüleri, Schranz ve Lewis'in Istanbul manzaralan da
yer alıyor.
AnaYıllık 1990
• Kiiltiir Servisi — ABD'de her yıl 1 milyon adet
satılan "Britannica Book of the Year" Türkiye'de
"AnaYıllık" adıyla yayımlanmaya başladı. "AnaYılhk
1990", "Encyclopaedia Britannica"nın 50 yıh aşkın bir
suredir yayımladığı "Britannica Book of the Year"ın
1990 basımı temel alınarak hazırlandı. "AnaYılhk 1990"
aynca Türkiye'ye ilişkin bilgilerle ve konunun
uzmanlarınca hazırlanan özel yazılarla zenginleştirildi.
Insanlar, Olaylar ve Ülkeler olmak üzere başlıca 3
bölumden oluşan "AnaYılhk 1990"ın bir özelliği de 200'ü
aşkın ülkeye ilişkin istatistik verileri karşılaştırmah olarak
sunması.
Nezihe Meriç kazandı
• Kullur Servisi — 1989
yıh Sait Faik Hikâye
Armağanı'nı "Bir Kara
Derin Kuyu" adh yapıtıyla
Nezihe Meriç kazandı. 16 eserin
değerlendirmeye alındığı
yarışmada Sabahattin
Kudret Aksal, Oktay Akbal,
Hilmi Yavuz, Prof. Oğuz
Mutluay, Fethi Naci, Prof.
Şâra Sayın, Prof. Berna
Moran ve Daruşafaka Lwesi
Mıiduresi İncisan Akpmar
seçici kurulu oluşturuyorlardı. 1925 Gemlik doğumlu
olan Nezihe Meriç "Korsan Çıkmazı" adh romanıyla
1962 yılında Turk Dil Kurumu Roman ödülü'nu
kazanmıştı. Merıç öykulerin yanısıra "Sevdican", "Sultan
Aydınlanıyordu" gibi oyunlşnn da yazarı.
Avni Dilügil ödülleri verildi
• Kültür Servisi — 1989-1990 A\ni Dilligil Tiyatro
ödülleri, dun Istanbul Devlet Tiyatroları Taksim
Sahnesi'nde yıhn başanh yapımı ödulunü kazanan
"Yaşar Ne Yar Ne Yaşamaz" adh oyundan sonra
düzenlenen bir törenle sahiplerine verildi. Memet Baydur
"Yangın Yerinde Orkideler" oyunuyla Başanh Yerli
Yazar, Talat Halman "Sevgüi Soytan" çevirisiyle Başanh
Çevirmen, Işıl Kasapoğlu "Kral Lear" Ue Başanh
Yönetmen ödullerini ahrken Tilbe Batum Başanh Kadın
oyuncu (Kral Lear), Cihan Ünal Başanh Erkek Oyuncu
(Aktor Kean), Göksel Kortay Yardımcı Kadın Oyuncu ve
Kamuran Usluer Yardımcı Erkek Oyuncu ödullerini
aldılar. En iyi dekor ödülunu Naz Erayda (Buruk Ezgi ve
Daktilolar) En İyi Kostüm Ödülü'nu Sevim Çavdar
(Anılar), En Iyı Özgun Müzik Ödulunü Timur Selçuk
(Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşâmaz), Jüri Özel Ödülünu Enis
Fosforoğlu, Jüri Özendirme Ödülünu Bilsak Tiyatro
Atölyesi Oyunculan (Işte Baş tşte Govde İşte Kanatlar,
Jün Onur Ödülunu ise Seyda Şener aldı.
10. Grafik Ürünler Sergisi
• Kiiltiir Servisi Grafikerler Meslek Kuruluşu'nun her
yıl duzenlediği Grafik Üriınler Sergisi'nin onuncusuna,
sanatçılann yapıt verme süreleri bu akşam sona eriyor.
Sergi son iki yılda olduğu gibi bu yıl da Dolmabahçe
Sarayı Hareket Köşku'nde yer alacak. 15 maytsta açıhş ve
ödül töreni yapılacak olan sergiye, yüzun uzerinde grafik
sanatçısının 1000'den fazla yapıtla katılmalan bekleniyor.
80 kişilik seçiciler kurulunun yapacağı
değerlendirme sonucunda GMK başan ödülleri
ve dokuz ayn kuruluş tarafından çeşitli dallar için konan
özel ödüller 15 Mayıs'ta sahiplerini bulacak.
'Bir Uzay Masalı'
• Kiiltiir Servisi — Istanbul Devlet Opera ve Balesi
bugun saat 20.00'de Ataturk Kultur Merkezi'nde "Bir
Uzay Masalı" adh pop operanın dünya promıyerinı
yapacak. Metin yazarhğı ve yonetmenliğini Sumeray
Anman'ın gerçekleştirdiği yapıtın dekorlartnı Emin Üçer,
kostümlerini Figen Koyunoğlu hazırladı. Işık duzeninin
Bülent Darcan'a ait olduğu operanın koro şefi ise Yücel
Elmas. Orkestrayı aynı zamanda müzikleri hazırlavan
Timur Selçuk yönetiyor. "Bir Uzay Masalı", 11 mayıs
cuma günü aynı saatte yinelenecek.
SINEMA/ATÎLLÂ DORSAY
IstıklalCad No 140 Tel 151 18 65 66
P AZ ARTES.I
7 MayısPazartesi 21.00
TİMUR SELÇUK
KONSERLERİ
'Bayan Daisy ve Şoföru
f
Oscarların bu yılki galibiydi
Aykırı bir dostlıık öyküsüBayan Daisy ve
Şoförü (Driving Miss
Daisy) / Yönetmen: Bruce
Beresford / Oyuncular:
Jessica Tandy, Morgan
Freeman, Dan Aykroyd,
Patti Lupone, Esther Rolle
/ Majestic Films
Internationals yapımı / 99
dakika (Dünya, Kadıköy).
Amerikalılann "sleeper" dedik-
leri türden bir film: Yanı kuçuk
olanaklarla, sınırlı bir butçeyle çe-
kilmış, beklenmedik bir başan ka-
zanan, hem son Oscar odulûnu
alıp goturen hem de hatırı sayı
hr bir gişe başarısına ulaşan bir
film... Bu "küçük film"ın cazibe-
si acaba nerde yatıyor?
"Bayan Daisy ve Şoföru" biz-
lere bir kez daha, Amerıkan sine-
masının şaşılası canlılığını ve
surprizler yapma yeteneğini kanıt-
hyor. Gerçekten de o sayısız fan-
tastik, kan ve delışet kurdeleleri-
nin, çoluk-çocuğa ve yenı-
yetmelere yonelik robot, aygıt ve
teknoloji yüceltmelennin yanında,
birden yine insana, salt \e sırf in-
sana yönelmiş, ustdik genç, güzel,
parlak kişileri değil, yaşlı yalnız ve
gorunurde hıçbir çekiciliğı olma-
yan bir kadınla erkeğı konu almış
bir film. Evet, insan... Sanatın te-
mel uğraşı, sanat yapıtımn
bıtmek tukenmek bılmez konusu
hep o değil mi ?
Güneyli, yaşlı ve emekli Yahu-
di öğretmen Daisy'yi tanıtıyor
film bizlere... Miss Daisy'nin 1948
yılının Atlanta'sında ("Riızgâr Gi-
bi Geçti"nin kentınde) başhyan ve
aynı yerde, aynı evde, aynı çevre-
de 1970'lere dek gelen yaşamını iz-
liyoruz. Çeyrek yuzyıl boyunca,
bu yaşlı Yahudi kadının "çetin
ceviz" kişitiği pek değişmiyor.
Geldıği yer, ılk başlardakı yoksul-
EIS tVt KADIN O\ l \CL OSCAR'I — Daha onceki filmlerinde karakter o>uncuşu olarak tanınan
Jessica Tandv, Bayan Dais> rolündeki başanh yorumuyla bu yıhn En tyi Kadın O>uncu Oscar'ına değer
gönıldu. Tandy, yaşhhğı gerçekten duyumsayan, yaşayan ve dışavuran bir o\un çıkanyor.
luğu, gdenek ve âdetleri hiç unut-
mayan, bir kuruşun bile hesabmı
soran, katı, huysuz, inatçı bir ki-
şiliktir bayan Daisy. Artık araba
kullanamayacağı ortaya çıkınca,
oğlunun zoruyla eve alınan zenci
şoför Hoke'le baştan hiç kaynaşa-
maz. Ama yıllar geçtikçe, iki yal-
nız insan, kaçmılmaz bıçımde
yaklaşacaklar, gıderek Hoke, ba-
yan Daisy'nin tek "dostu" olacak-
tır. Ve unutulmaz bir finalde, ar-
tık doksanını aşmış ve bir yaşlı-
lar yurduna kapatılmış kadına
yaşgunu pastasından yedirmek de
ona duşecektir.
"Bayan Daisy ve Şoföıü", duy-
gusallığını çok ölçulu, adeta ba-
yan Daisy'nin tutumluluğuna ben-
zer biçimde hesaplanmış, insanı
yureğinden yakalayan ve yarala-
yan, kolay dayanılmaz bir film.
Evet, "kuçük" bir film bu... Ama
"atış alaıu", insana erişme yetene-
ği ne denli büyük!... 82 yaşındaki
emektar karakter oyuncusu Jessi-
ca Tandy'nin (yakında Hitc-
hcock'un "Kuşlar"ında anne ko-
mpozisyonunu yenıden izleyeceğız
ve de yukselen zenci oyuncu Mor-
gan Free man'ın oyunlarına hiç di-
yecek yok. Jessica Tand>'nin oyu-
nu, özellikle ornek bir oyun. Sa-
natçı, bizde ve her yerde sıkça ya-
pıldığı gibı yaşlı olduğunu varsa-
yan bir aktör değil, gerçekten yaş-
İılığı duyumsayan, yaşayan ve dı-
şavuran bir oyuncu gibı dav-
ranmış.
Ama bu duygusal fasadın ar-
dında da ılgınç şeyler var. Film,
kuçuk dokunuşlarla da olsa,
Amerıkan toplumsal tarihinin 25
yılına, insan ve ırk ılişkilerine,
azınhk sorunlanna ışıklar tutuyor.
Artık "zengin" oimasına karşın,
kokenlenni ve bilmem ne sokağın-
dakı zor gunlerini unutmayan ba-
yan Daisy.ABD'de yakın zamana
dek egemen olan Yahudi karşıtı
davranışlardan (1930-40'ların
filmlerinde "Yahadi" sozcuğu bile
kullanılamazdı) suzulup gelmiş
bir ruh halini simgeliyor.
1960'ların çalkantıh gunlerinde,
zencilere karşı alabildığine duş-
manca davranışların ortaya çıktı-
ğı ABD'nin guneyinde, anarşik
olaylar bir havranın bombalan-
masına dek gıdince, bayan Daisy1
nin zihni busbutun kanşıyor. Ve
filmde, yaşlı Yahudi kadınla zen-
ci şoförun arasında, tam sosyal ve
sınıfsal engelleri aşarak oluşan
dostluk, aslında "ırklar mozayigi"
Amerika'da yine de hep "aynksı",
hep marjinal kalmış ve kalacak iki
ırkın, Yahudi'Ierle zencilerin ka-
çınılmaz dostluğunu ve "kader
birliği"ni de simgeliyor. Öte yan-
dan, bayan Daisy, Martin Lutber
King'in verdiği yemeğe gidecek
denli "çagdaş" davranıyor. Ama
acaba o bile, film boyunca suren
sert davranışlannın simgelediği
ırksal onyargılarından, zencıleri
hep "ikinci sınır' vatandaş ve in-
san kabul eden Amerıkan kolek-
tif bihncinin etkilerinden annabil-
miş midir?
"Bayan Daisy ve Şoföru", sonuç
olarak tum bunları ve de başka
scyleri insana düşundüren hoş, yu-
muşak ve duzeylı bir film. Avust-
ralya kokenlı Bruce Beresford'dan
ve genelde gunumuz Amerikan si-
nema&ından gelen tatlı bir sürp-
riz.
Bilimkurgusal çağda bir masallşığın Bittiği Yer
Özel efektler içinI ş ı g m B i t t i g i Y e r (The Abyss) / Yönetmen: James
Cameron / Oyuncular: Ed Harris, Mary Elizabeth
Mastrantonia, Michael Biehn, Leon Burmester, Todd
Graff / FOX filmi / 135 dakika (Site, Sinepop).
"Yokedici-Terminator" ve "Ya-
ratık Dönüyor-Aliens" filmlerıy-
le tanıdığımız Amerikan genç ku-
şak sinemacısı James Cameron,
fantastık turde filnüennde, deko-
ra, teknik/teknolojik gelışme ve
olanaklara verdiği yerle tanmıyor.
"Işığın Bittiği Yer", bu açıdan şa-
şınıcı bir teknoloji gösterisi. Fil-
min ^oöO'ı su altında, dev su tank-
larının içinde çekilmiş, tum bu su-
altı bolümleri için çokdeğışık ve
yeni teknolojik yöntemler gelişti-
rilmiş. Bu yuzden, filmın çok ge-
niş teknik adam ve "Özel efekt"
uzmanlan kadrosu, kuşkusuz bu-
yûk katkıda bulunmuş yapıta...
Bu parlak cilanın ardında, Ca-
meron, yine kendi imzasını taşı-
yan senaryoyla, bizlere büim-
kurgusal bir çağdas masal anlalı-
yor. Batan bir denizaltını araştı-
ran bir gemmın mürettebatı, işın
İçinde bir "Rtıs parmağı" olduğu-
nu sanıyorlar, giderek "duşmana"
karşı atomik ülahları ateşlemek
isteyen bir yarı deliyle uğraşmak
zorunda kalınıyor. Ama tam o sı-
rada, işin içine denizaltına (nedcn-
se) inmiş "uzajlılar" karışi\or.
Daha sonra "deniz adamian'
nın içindeki tek kadın olan kah-
ramanımız, finale doğru da onun
sevgılısi olan "asıl oflan" oluyor.
Ama bu tür filmlerde "ölum ka-
çınılmaz son degikKr" ve hele işin
içinde uzaylılar varsa, her şey bek-
lenebılir!..
"Abyss", parlak teknik ciiasına
karşın, insana birçok filmi birden
arumsatıyor ya da uzun bir TV di-
zisinin ozetini izlemiş gibi oluyor-
sunuz. Batık gemiyı araştırırken,
tum bir felaket sineması uzakta
değil. "UzayUar", dizinin ayn bir-
kaç bölümü gibi... Sonra Lind-
sey'in öbur dünyaya gidış-gelişi,
Bud Bngman'ın "Deniz Altında
20.000 Fersah"taki seruveni. Final
ise gorkemli bir "E.T." anıştırma-
"Poseydon Macerası"n
dan "Yaraük "a, "Tehlikeli tlişki-
ler"den "E.T."ye, fılmin akla ge-
tırdiği turun klasikleri oylesine bol
ki!.. Yine de Amerikan sineması-
nın teknik duzeyınin nerelere var-
dığını görmek, sinemasal anıları-
nızı tazelemek ve de gerçekten de
çok üginç bir "bayata donuş" sah-
nesi için bu filmi gormeye değe-
bilir.
SİNEMA ANIL-VRI T\ZELEN'İRKEN — James Cameron'ın "Işı-
ğın Bittigi Yer" adıyla gosterilen filmi. birçok eski filmden sahneleri
çağrtşürarak sinema amlanmızın tazelenraesini de sağlıyor. Mary Eli-
zabeth Mastrantonio ve Ed Harris başrollerde.
Şerif Gören'in
s
Abuk Sabuk BirFilm'i değişik bir film
Serbest vezîn bîr senaryoA b a k S a b u k B i r F i l m Yönetmen: Şerif Gören /
Senaryo: Ibrahim Gunduz / Gorüntü: Erdal Kahraman /
Muzik: Erkin Koray / Oyuncular: Kemal Sunal, Şiva
Gerede, Murat Ilker, Perin Aytaç, Bülent Kayabaş,
Kutay Koktürk, Tayfun Çorağan, JJilek Damlacık /
Penta Film yapımı (Beyoğlu) sineması)
KEMAL SUNAL BAŞROLDE — Şerif Gören'in "Abuk Sabuk Bir
Film"inde başrolü Kemal Sunal ustlenivor. Kemal Sunal daha once
Şerif Goren'in çevirdiği "Polizei" adlı filminde de o> namıştı.
Sinemamızın belli bir kuşağının
onde gelen yönetmenleri, neden-
se son \ıllarda "Kemal Sunal
filmler?' yapıyorlar. Sunal'ın sine-
mamızdaki yadsınamaz kişihği ve
popülerliği, böyle bir sınıflamayı
kaçınılrnaz olarak getiriyor. Ama
onca farklı konuya, "*or" proje-
lere sıvanmış bir Zeki Ökten'in,
bir Şerif Gören'in son filmlerinin
hep "Kemal Sunal filmleri" oima-
sına açıklık getırmiyor.
"Abuk-Sabuk Bir Film", klasik
bir "kö> filmi" dekorunda açıh-
yor: Yoksul ve dul koylü Ademoğ-
lu'nu, onun delişmen kızını, kızı
becerme planlarım bir türlu ger-
çekleştiremeyen "hızlı" köy deli-
kanlılarını fılan tanıyoruz. Sonra
yine bizim filmlerimizde pek rast-
lanan bir "mucize" oluyor: Bir Al-
man milyoner, vaktiyle Turkiye1
yi zıyaretınde kendisini (tarhana
çorbası ikram ederek!) kurtarmış
olan Ademoğlu'na tum mirasını
bırakıyor. Olay gazetelere yansı-
yor. TAN gazetesi bundan yarar-
İanmak istiyor ve ote yandan "hiç
bir seye gülrneyen adam" unune
sahip olan Ademoğlu'nu
"güMürebilecek" okuyucusuna 17
milyar vermek vaadiyle bir kam-
panya açıyor!..
"Abuk-Sabuk Bir Film", gerçek-
ten de "abuk-sabuk" birfilmmi?
Doğrusu ılk ağızda oyle gozukıi-
yor. Fihn, sanki birkaç film gibi,
birkaç farklı konunun, entrikanın
iç ıçe gırmiş halı gibi: Ana tema-
nın, Ademoğlu'nun kışiliğinde
kırsal kesim/kent insanı çelişkısı
mi, "girimeyen adam" ve onu gül-
dürmeye çalışanlar mı, yoksa "pa-#
ranın yozlaştıncı gHcu"mü (veya
başka bir şey mi) olduğu anlaşıl-
mıyor. Finaldeki "paraların
savrulması" bolumu ise gerçi us-
talıkAa çekilmiş, ama sinemada
oylesine görülmuş bir sahne kü.
Ama filme sanırım başka bir
gozlükle ve belli bir hoşgöruyle
bakmak daha doğru. tbrahim
Giındüz'un senaryosu, aslında
"serbest vezin" bir senaryo. Sine-
mamızın çeşıtlı kalıplan, klişele-
ri, kişilik veya durum saplantıla-
rı alınarak, bunlar, tam bir
"parodi" olmayan, ama ona ya-
kın bir anlayışla kullanılmış. Şe-
rif Goren, bıraz parodi, biraz "ab-
sürd", bıraz 'toplumsal eleştiri', bı-
raz Yeşilçam karikatüru, hepsinı
birden belli ölçulerde deneyen de-
ğişik bir film ortaya koytnuş. Fil-
min esprisini en iyi veren şeyler-
den biri, sondaki "gag" (oyle.ki.
insan neredeyse tum filmin bu
'gag' için çevrildiğini duşunüyor)
bir de Erkin Koray'ın fılme çok
uymuş müziği. "Abuk-Sabuk Bir
Film" onemli bir film değil, ama
kimi seyirci için bir sure sonra bir
"kült-filmi"ne dönüşürse şaşma-
mak gerekir.
Bıletler Gl«*. Vakkarama n
Gallerıa Oanı»ma Bürosunda YAPIM & ORGANİZASYON HEDEF
Resim Sergisi
D E V R I M E R B I L
4 - 25 Mayıs 1990,
.11.00-18.00
(Pazargünleri dışmda)
Halaskârgazi Caddesı 36,
Harbiye-İstanbul 161:132 4717 A R A N T I S A N A T G A L E R I S I
Gençiik
Günleri başladı
• Kültür Servisi — Şehir
Tiyairoları'nın duzenlediği
'*Gençlik Günleri" dün
tiaşladı. Film gösterisi,
konser, sergi ve tiyatro
etkinlikleriyle sürecek olan
şenlik kapsamında bugün
saat 12.00'de Gleen
Gordon'un "Clean and
Sober" adh filmi
gösterilecek. Saat 15.00'teki
"Televizyon ve Mizah"
konulu soyleşiye Rasim
Öztekin, Demet Akbağ,
Gani Müjde katıhyorlar.
Yöneten: Mert Ali Başanr.
Saat 17.30'daki Nazh'nın
gitar konseri ile 19.00'daki
Sanyer Halk Eğıtim
Merkezi Tiyatro Kolu'nun
"Şehriye" oyunu da diğer
etkinu'İder gibi Harbiye
Muhsin Ertuğrul
Tiyatrosu'nda izlenebilir.
Rembrandt'ın
"Gece Nöbeti
w
• AMSTERDAM (AA) —
Hollandalı ünlu ressam
Rembrandt'ın, birkaç hafta
önce üzerine asit atılan
"Gece Nöbeti" adh tablosu,
Amsterdam'ın Rijks
Müzesi'nde yeniden
sergilenmeye başlandı.
Muze sözcusu Margaret
Kolkman'ın verdiği bilgiye
gore asıdin tabloda yol
açtığı hasar, uzmanlar
tarafından onarıldı. Sözcu,
müzedeki güvenlik
önlemlerinin arttınldığını
da sözlerine ekledi.
Rambrandt, "Gece
Nöbeti"ni 1642'de yapmışü.
Tablo, yaklaşık 4 hafta
önce akli dengesi yerinde
olmayan bir kişinin asit
atmasından once de 1975'te
bir kişinin bıcakla
saldınsına hedef ohnuştu.
'AteşU Sır'
başlıyor
• Kültür Servisi — Stefan
Zvveig'ın bir öyküsunden
sinemaya uyarlanan "Ateşli
Sır" filmi bugun Beyoğlu
Sineması'nda gösterime
giriyor. tstanbul Fihn
Festivali'nin açıhş filmi
olarak gosterilen "Ateşli
Sır"da başlıca rolleri Faye
Dunavvay, Klaus Maria
Brandauer ve 12 yaşındaki
küçük oyuncu David Eberts
paylaşıyorlar. Andrew
Birkin'in yonetmenliğini
yaptığı bu fıtaıdeki rolüyle
Davıd Ebert, 1988 Cannes
Fihn Festivali'nde jüri özel
ödulune değer bulunmuştu.
Sıınset Carson
öldü
• RENO (AA) — Sinema
dunyasında vvestern türü
40'ı aşkın filmde rol alan
1940'h yılların koyboy
yıldızı Sunset Carson dun
gecirdiği kalp krizi sonucu
öldü. VVashoe Sağhk
Merkezi'nde 63 yaşında
ölen Carson'un rol aldığı
filmler arasında, "Bandits
of Badlands", "Oregon
Trail" ve "Rosarita'nın
Çanlan" da bulunuyor.
Mürşide
İçmeliVlen
• Kültür Servisi — Ressam
Mürşide lçmeli resimlerini
4-31 Mayıs 1990 tarihleri
arasında Yapı Kredi Kazım
T^şkent Sanat Galerisi'nde
sergileyecek. 1953 yıhnda
Gazi Eğitim Enstitusü
Resim-fş Bölümu'nü bitiren
lçmeli, 1960 yılında özgün-
baskı resim konusunda
eğitimini geliştirmek üzere
Madrid'e gitti. Mürşide
İçmelı halen Bilkent
Üniversitesi Güzel Sanatlar
Fakultesi Grafik Sanatlar
Bölumü'nde öğretim uyesi
olarak görev yapıyor.
Dörtlü
konser
• Kültür Servisi — Erkan
Alpay (flut), Aydın Buke
(flüt), Neslihan Çiçek (flül)
ve Nurser Ugan (piyano) 6
mayıs pazar günü saat
15.30'da Çelik Gülersoy
Vakfı Istanbul Kitaphğı'nda
(Soğukçeşme Sokağı
Sultanahmet) bir konser
verecekler. Konserde Benda,
Doppler, Ibert ve Akdil'in
yapıtları seslendirilecek.
BUGÜN ~
• Coşkun'la söyleşi
Ressam ve heykeltıraş Salih
Coşkun ile saat 16.00*da
Taksim Ataturk Kitaphğı'nda
Nur Nirven bir söyleşi
yapacak.
• Güzelim Boğaziçi Çeşitli
sanatçılann Boğaziçi konulu
yapıtlarından oluşan karma
resim sergisi Vakıfbank
Taksim Sanat Galerisi'nde
açıhyor.
• Güzey'in performansı
Ender Guzel, Galeri
Beytem'de açacağı "Eros ve
Afrodit" sergisi kapsamında
saat 19.00'da bir performans
sunacak.