Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4MAYIS 1990 CUMHURİYET/15
HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE BUGÜN
f Genel Müdurlüğu nden alt-
nn bilgıye göre yurdun tuızey ve doğu
tesimleri çofc bulutkı, Marmara'nın do-
Jusu. İt Ege. gâHerbölgesi. iç Anadotu.
Karadeniz ıte Doflu Aradotunun kuzey ve
oata yajçlı. ötetd yerler parçalı ve az hu-
kitlu geçece* Yağt$iar
yaSmur yer yer
sajanak. Balı ve Orta Karadentz ın \ç ke-
arteri. İç Anadolu'nuı kuzeynn yüksek
lesimterindekartalanşıkyaOmıifvekar
Sddinde otacak HMA SJCAKLIĞI Değiş-
neyecek FKJZÛÂR Batı boigelermizde
ttaef ve ba». dığer yerterte gûney ve bat
lönlerden hafif, ara sıra orte kınvette.
jurdun batı kearrterinde yer yer kuvvet-
lce esecek. DenızıerımıaSe Ooğu Akde-
12 günbatısı ve lodos. dıger demzten
metfe yılrjtf ve karayelden 3-5, yer yer 6
«uvvetınae saatte 10-21. yer yer 28 de-
rtiz mili hızfa esecek. deniz mutEdıl daigalı olacak. Oaiga yûkseklıği
0.5-15. yer yer 2. acıktannda 3 melre doıaymda bulunacak Van Gö-
lü'nde hava Parçalı bıiutlu gececek ftüzgâr gûney ve batı yönlerden
hafif. ara sıra orta tıuvvette esecek. Gdl kucûk dalgalı olacak. Görüş
uzakltfiı 10 km dolayında Dulunacak
Aûarıa
Adapazarı
Aûıyaman
Afyon
Ağn
Ankara
Antakya
Antalya
Artım
ftydrn
Bahkesıı
Bıtecik
Bıngöl
Bıtlts
Bolu
Bursa
Canakkale
Çorum
Oenızlı
A 24° 8°Oyarbawr A
V 16° 7°Edime
A 17° 5°Erzincan
V 10" 1° Eramım
V 10° 1°Esktşel»r
V 11° yGaziarnrp
A 21° 14° Gresun
A 22" 10 GCımüştıane V
V 12° «°HaMt&ri B
A 24° 10° Isparta
19° 7°lsaı*ul
14° 5°izmir
14° 3° Kars
V 14» 3°KasBmoraı Y
Y 10° 1°Kayseri
Y 17° 6° Kırklarelı
Y 20° 8°Konya
Y 8° «"Kûtahya
Y 16° S°Malatya
20° 3 Manısa
19° 5°KMaraş
12° 4°Mersın
8°-r> Mugia
11° 3°Muş
9° 6°Nîğ*
16° 9°Ordu
10° 2°Rıze
15° 4°Samsun
12° 3°Sür!
14° 7»Sin<x>
22° 10° Sıvas
8° 0°Tekırda4
10° 3°Tratem
9° 2°Tunceli
17° 5°Uşak
10° 1°Van
11° 2'Yozsat
16° 5° ZonguMak
A 22° 10°
A 15° 8°
A 21° 12°
A 18° 5°
B 9° 2°
Y W> 3°
18° 9°
16° 9°
13° 9°
A 18° 7°
Y 12° 8°
Y 12° 3°
Y 17° 5°
Y 16° 9°
Y 14° 3°
Y 12° 4°
B 11° 1°
Y 9° 2°
Y 12° 6°
K* A-açık B-buUki G-gûneşlı K-Urt S-sslı Y-yjflmuriu
folf n HeÖhki :<G>:
" Lemngrad
Moskova
• Belgrad '-
DÛNYA'DA BUGÜN
Amsterdam A 24°
Amman A 24°
Atma A 26°
Bagdat
Barcelona
Basel
Belgrad
Berfn
Boon
Brütaei
Bodapeşıe
Cenevre
Cezaytr
Ctfte
Dubai
Frarmfurt
Girne
Hclsınn
Karnre
p
Koln
Lettosa
A 28°
A 24°
A 21"
A 20°
A 22°
A25°
A 24°
A 22°
A 23°
Y 23°
A 33°
A 37°
A 26°
A 24°
b 20°
A 26°
A 21°
A 25°
A 23°
Uningrad
Londra
Madnd
Mıiano
Montreal
MostaM
Mûmrı
Paris
<*9
Füyad
Roma
Sofya
Sam
lelAvıv
Imus
Varşora
Venedik
Viyana
B 14°
A 24°
A 22°
A 27°
A 17°
B 11*
A 24°
A 24°
B 23°
A 26°
A 20°
A 37°
A 23°
Y 18°
A 25°
A 26°
A 26°
A W°
A 26°
8 18°
Wasl»ngton B 17°
Züritı A 23°
BULMACA
SOLDA.N SAĞA:
1/ Zevki, insan yaşa-
mının tek değer ve
amacı sayan, haz ve-
ren her şeyin iyi oldu-
ğunu kabul eden öğ-
reıi. 2/ Yaprakları
sebze olarak kullanı-
lan bir bitki... Notada
durak işareti. 3/ Pa-
saklı, kılıksız... Yay-
van sepet. 4/ ABD
yönetiminin, tran'a
gizlice silah saıarak
aldığı parayla Nikara-
gua'da hükümete kar-
şı savaşan Contralara
yardım sağlanması skandalına verilen
ad. 5/ Bir meyve.. Gözleri görmeyen.
6/ Müstahkem yer... Şamanizmin din
adamlarına verilen ad... Yiğit. 7/ Ki-
mileri uğur sayar... Ödeşme. 8/ Arap-
larda Müslümanlıktan önceki çağ. 9/
Karadeniz Bölgesi'nin dağlık kesimle-
rinde yaşayanların giydiği, bacağı ço-
rap gibi saran bir tür çizme... Tavla
oyununda kullamlan yuvarlak taşiar-
dan her biri.
YLKARIDAN AŞAClYA:
1/ Boyundan geçirilerek tutulan üflemeli bakır çalgı. 2/ Güç, emek,
çaba.. Hindistan'da büyük toprak sahibi prenslere verilen ad. 3/
Fakültenin yöneiiminden sorumlu profesör... Deterjan üretiminde
kullamlan lineer alkol benzen'in kısa yazılışı. 4/ İmkân... Dervış
selatnı. 5/ Hangi şey... Biçim, desen ya da çizgilerle gösterme. 6/
Kazı yerinin yıkılmasım ya da çökmesini engellemek için loprağı
tutan kaplamaya verilen ad... Bir uzunluk ölçüsü.7/ Yunan abece-
sinde bir harf... Ilgi çekici ve değişik kimse. 8/ Ağır kanlı, rahatı-
na düşküa... Yügoslavya'nın plaka işareti. 9/ Tavlada bir sayı...
SSCB'de iiretim araçlannı sosyalist,kolektif işletme biçimlerinden
biri.
60 YIL ONCE CumhuriY
et
îlk kadın hâkim
4 MAYIS 1930
İlk kadın hâkim Beyhan H. dünden itibaren birinci ticaret
mahkemesindeki vazifesine başlamıştır.
Beyhan H. ilk kadın avukatlarımızdandır. Şimdiye kadar
bir çok mahkemelerde mühim davalar kabul etmiştir.
Beyhan H. bir müddet evvel hâkimlik için Vekâlete
müracaat etmişti. Bu müracaat kabul edilmiş, Birinci ticaret
mahkemesi aza mülâzımhğına tayin edilmiştir.
Beyhan H. dün bir çok davaların rüyetinde aza olarak
bulunmuştur.
İlk kadın hâkimimiz, erkek meslektaşlan gibi bu girift
ticaret davalannı büyük bir dikkat ve alâka ile tetkik
etmiştir.
Sükût. •"—ı
Allcock^
P
ö t
u
Dr. Mazhar Osman B. ile
Kadın birliği arasında çıkan
ihtilâf münasebetile Dr.
Mazhar Osman B. dün bir
muharririmize demiştir ki:
" — Ben sıhhî sahifelerde
yazdığım yazıda kadınlann
'aleyhinde değil, lehlerinde
•yazmıştım. Cinsiyet
mes'elesinde ise fennin ve
ilmin söylediğini söyledim. Bu
ortaya yeni atılmış bir fikir
değildir.
Bu hususta Kadınlar birliği itiraz etmek için bütün
kadınlann mümessili midir? Onlar da çok defa bize
"hain!", "zalim!", "insafsız!" demiyorlar mı? Ben
yazımda kadının fizyolojik ahvalinden, haleti ruhiyesinden
bahsettim. Kadının tahakküm için, ezmek için yaratılmıyan
bir mahlûk olduğunu söyledim. İkişer yaşında bir kız ve bir
erkek çocuğu beraber oynarlarken, erkek kızın saçını çeker
ve kız çekingen, himayeye mühtaç bir vaziyet alır. Bu
hilkaten böyledir ve ilmin kabul ettiği bir şeydir. Kadın
birliğine verilecek en iyi cevap onların telâşı, siniri,
heyecanı, sözleri ve benim sükûtumdur!.."
İngilizlerin hayreti
AMERIKAN
PIL
29 nisan tarihli Deyli Telgraf
gazetesi yazıyor:
Sovyet hükûmeti geçen
sonbaharda Baltık denizinden
iki süperdrednotu yanlannda
bir kaç küçük parça gemi
olduğu halde Boğaz'lardan
Karadeniz'e göndermiştir. Bu
gemiler yalnız tarair için
Kırım'a gittikleri bidayette ilân edilmiş ise de orada
kalmışlardır.
Şimdi bunları üçüncü bir süperdrednotun takip etmekte
olduğu anlaşılıyor. Bu suretle Sovyet Rusya'sı Türkiye dahil
olduğu halde Karadeniz'e sahildar devletlerin heyeti
umumiyesine karsı kahir bir faikiyet temin etmiş olacaktır.
Filvaki Türk'ler Karadenız'deki Sovyet donanmasının
takviye edilmesine bidayette alâka göstermemişlerdi. Şimdi
Türk'ler dahi Sovyetlerin bu bahrî hareketlerinin esbabı
mucibesi ne olacaktır diye izharı hayret ediyorlar.
30 YIL ÖNCE Cumhuriyet "
4 MAYIS 1960
Gazetemiz 30 Nisan - 9 Mayıs 1960 tarihleri arasında
İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından
kapatıldığından yayımlanamamıştır.
GEÇEN YIL BUGÜN C
Arafat Fransa'da
4 MAYIS 1989
Yaser Arafat'ın 48 saatlik Fransa gezisi, dün akşam 500'e
yakın gaietecinin katıldığı bir basın topiantısıyla son buldu.
Önceki akşam Fransız TV'sinin Birinci Kanalı'nda, Filistin
Bağımsızlık Bildirgesi'nin 1964 tarihli ve İsrail devletinin
imhasını öngören "Filistin Ulusal Yasası"nı kadük kıldığını
söyleyen Yaser Arafat'ın bu sözlerinin, dün Fransa Devlet
Başkanı François Mitterrand tarafından, "İsrail devletinin
varlığını tanıma kararlarını netleştirme yönünde bir
başlangıç" teşkil ettiği belirtildi. Yaser Arafat dün Başbakan
Michel Rocard ile de iki kez görüştü. "Arap Dünyası
Enstitüsü" binasında yapılan basın toplantısı sırasında
gazeteciler, birkaç kez Yaser Arafat'tan Fransızca kökenli
"kadük" sözcüğunün İngilizce ya da Arapça karşılığını
vermesini istediler,. Arafat, gazetecileri "söylediği sözleri
yorumlamaya" çağırarak kadük sözcüğunün karşılığını
"Larousse" sözlüğünde bulabileceklerini söyledi. Bir radyo
istasyonunda sorulan yanıtlayan Arafat, aynı sözcüğü
"eskimiş", "varlık nedeni ortadan kalkmış" anlamına
kullandığını ifade etti.
TARTISMA
Evrensel Bir Sorun: Gençlik
Her ülkede sistem, öz çıkarları ve gelecek kaygısıyla gençliği
kendi ideolojisi doğrultusunda koşullandırmayı hedeflemiştir.
Genç, gerçekliği, sistemin aile, eğitim vb. kurumları
aracılığıyla bu koşullandırma çerçevesinde algılar.
Yakın tarihlerde dünyada yaşanan gençlik
olayları birçok yönden düşündürücüydü. Bun-
lardan biri de her ülkenin kendi gençlik tanı-
mına uyum göstermeyen gençlik kesimine kar-
şı aldığı tavrın, biçimde sistemlerarası farklı-
İığa karşın, özdeki aynılığı sergilemesiydi. Ger-
çi her ülke gençliğini, kendi geçmiş ve gelece-
ği üzerine kurulmuş ekonomik, kültürel, etik,
yasal durum ve konumlarımn ortaya çıkardı-
ğı, kendine özgü iç çatışkılanyla, görüngüsel-
iiğiyle tanımlar, ama bu oraylann da göster-
diği gibi gençlik sorununun evrensel bir nite-
liği vardır.
Her ülkede sistem, öz çıkarlan ve gelecek
kaygısıyla gençliği kendi ideolojisi doğrultu-
sunda koşullandırmayı hedeflemiştir. Genç,
gerçekliği, sistemin aile, eğitim vb. kurumla-
rı aracılığıyla bu koşullandırma çerçevesinde
algılar. Doğal yapısını korumak istediği için
de sistemle arasında bir çelişki doğar. Işte
gençlik sorununun kaynağı bu çelişkidir.
Gençlik sorunu üretim biçimlerinin farklı-
lığına göre farklı biçimler alır ve kendine öz-
gü bir çözümü gerektirir.
Örneğin köylü toplumda genç, kurumsal-
laştmlmış eğitimden yararlanamama, baba
mesleğini sürdürme, askere gönderilme, erken
evlendirilme gibi nedenlerle, genç olmaktan
doğan sorunlarından uzaklaştırılıp sistemin
sorunlarını yasamaya zorlanır. Böylelikle sis-
teme sorun olmaz, tam tersine sistemin ayak-
ta durmasına yardımcı olur.
20. yyMa üretimin hem bilımsel hem teknik
anlamda gelişmesiyse, insanın üretime hazır-
lanması için gereken eğitim süresini uzatırken
kemlerdeki lise ve dengi okulların, üniversi-
telerin, bilgisayar, daktilo, yabancı dil vb.
kurslann sayısının da-artmasma neden olmuş-
tur. Bu yüzden sanayi toplumunda gençlik,
sistemin üretırrum etkileyen, ekonomik anlam-
da tüketici bir kitle olarak ortaya çıkar. (Genç-
lere göre giyim kuşam, müzik.vb.)
Sistem gencin maddesel, tinsel lüm gerek-
sinimİerinin giderilmesini aileye bırakmıştır.
Aile, ekonomik işlevinin yanı sıra çocuğunun
toplumsallaştınlması, sisteme uyumlu birey ol-
ması gibi etik bir işlevi de üstlenmiştir. Öte
yandan aile içindeki her kusak, yaşamdaki ko-
numuna göre yajamla farklı anlamda bir ilişki
kurduğundan, biri diğerini anlamakta zorlan-
makta, bir arada yaşamaları güçleşmektedir.
Ailenin en büyük yardımcısı da (!) sırtını sis-
teme dayamış tıbbı, psikolojisi, pedagojisi vb.
akıl hocaJandır.
Yükünden bunaJan aile bu kez çocuğuna
yüklenirken eğitim kurumları da kendi bas-
kısıyla ona katılmaktadır.
Günümüzde laik eğitim, dine dayalı eğiti-
mi tahtından indirmiş olsa bile bilimsel bilgi
ideolojiden bağımsız değildir ve farklı yorum-
lamalara açık tutularak ideolojiye hizmet et-
mektedir. Sistemse, bilimsellik kisvesi altında,
gençle bilimsel bilgi arasına girerek gencin so-
mut gereksinim ve özlemlerinin karşısına sevgi,
saygı, kardeşlik gibi soyut ülküselleştirilmiş
kavramlar koyarak gerçeği maskelemeye ça-
lışmaktadır. Genç, sistemle ilişkisini özgür bir
ilişkiye dönüştürmek isterken sistem bu kez
onu, kitlelere kötü örnek oluyor kaygısıyla
suçlamakta, korku ve baskıyla sindirmeye ça-
balamaktadır. Çünkü gençliğin toplumsal de-
ğişim ve dönüşümlerin en etkin güçlerinden
biri olduğunu bilmektedir. Ne var ki sistemin
bilmediği ya da gözden kaçırdığı bir nokta var-
dır: Bilimsel bilgi evrensel niteliğiyle toplum-
lararası her türlü sının aşmaktadır! Hele bu
iletişim çağında...
TÜLtN TINAZ TANKUT
Y. Kimya Mühendisi
Değerli btiyüğümüz, çok sevgili annemiz, merhum ŞİNASİ
TAMERGtL'in biricik eşi, emekli öğretmen
F. MÜŞERREF T4MERGİEİ
3 Mayıs 1990 Çarşamba günü kaybetmenin derin üzüntüsü
içerisindeyiz. Aziz naaşı 4 Mayıs 1990 Cuma (bugün) Erenköy
Galip Paşa Camii'nde kıhnacak öğle namazını müteakip
Küçükyalı aile kabristanında toprağa verilecektir.
Allah rahmet eylesin.
Çocukları: Dr. Sergttlen • Ayşen Tamergil Ayda Tamergil
Torunları: Korad-Ruhat-Fuat Tamergil, Funda • Mustafa Ateş,
Yeşim - Ayberk Bozknrt
Not: Çiçek gönderilmemesi, arzu edenlerin TEV'e bağışta bulunmalan rica olunur.
Sürücü Kursu
Kodıköy : 336(206
a 3360279
4 3491824
5 3491825
i K. Moltepe : 3522421
8 Erenköy : 3637786
İNGİLİZCE - FRANSIZCA
| 1-10 kişiye özel kurs
feyerincde, evncbe, kurumumuzda)
| INGİLİZLERDEN Ingilizcş
Ingilizce tefcume ve çsviriter
|-V« ingiKere'd* AU-PAIR'lık"
DOĞAN INTERNAHONAL ORG.
1
I
Imuhtor Cod 37/7 Totaim-İCTj
155 61 39
BİLKENT ÜNİVERSİTESİ
İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER
FAKÜLTESİ
Öğretim
Elemanları
Alınacaktır
Bilkent Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilim-
ler Fakültesi'ne, 1990-1991 öğretim yılında
göreve başlamak üzere aşağıda beiirtilen
sahalarda, çok iyi derecede İngilizce bilen
öğretim üyelerı ve öğretim görevlileri alına-
caktır.
• Bilgisayar Programlama
• Kantitatif Yöntemler
• Hukuk
• Medeniyet Tarihı
Başvuru Adresi:
İktisadi ve İdari Bilimier Faküttesi Dekanlığı
Bilkent Üniversitesi
P.K. 8, Maltepe
06572 Ankara
(Tel. 266 41 37)
TÜRK HAVA YOLLARI A.O.'dan
— Ortaklığımız, ihtiyacı muhtelif ebatlarda 863 adet oto
iç lastiği ile 150 adet oto dış lastiği kapalı zarfla teklif alma
usulü uygulanarak satın alınacaktır.
— Anılan ihalenin toplam tahrnini bedeli 125.000.000^
TL. olup konuya ilişkin geçici teminat tutan 5.000.000r-
TL.'dir.
— Kapalı zarfla verilecek teklif mektupları en geç
21.05.1990 günü saat 17.00'ye kadar istanbul, Atatürk Ha-
valimanı THY A.O. Genel Yönetim Binası B Blok Asma Kat
adresinde mukim Sat. Alm. ve Stk. Kont. Başkanlığı'nda bu-
lundurulacaktır. Anılan gün ve saatten sonra elden verilen
veya posta ile gönderilen teklif mektupları kabul edilmeye-
cektir.
— Konuya ilişkin ihale 22.05.1990 günü saat 10.00'da yu-
kandaki adreste yapılacaktır.
— Tahmini bedeli aşan teklifler degeriendirme dışı bıra-
kılır.
— Şartnamede istenilen tüm belgelerin aslı veya noter-
den tasdikli suretlerin ibrazı gereklidir.
— Şartnameler yukarıda beiirtilen adresten temin edilir.
— Ortaklığımız 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'na tabi
olmayıp ihale konusu işi yapıp yapmamakta, dilediğine kıs-
men veya tamamen ihale etmekte serbesttir.
ACI KAYBEVDZ
Özgün ailesinden, değerli eğitimci, dost, ağabey
Kastamonu Temsilcimiz
MUSTAFA Ö
yitirdik.
Ailesine ve tüm dostlara başsağhğı diliyoruz.
ÖZGÜN ÜNtTE DERGİLERt
ACELE BAYAN JİMNASTK ÖĞRETMENİ
ARANIYOR
TEL.: 157 01 54
Kardeşimiz
AYHAN BAŞARAN'ı
(A.Ü.S.B.F. 1970)
Bir trafik kazasında kaybettik.
Acımız sonsuz.
Dostlar sağolsun.
MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ
İSTANBUL ŞUBESİ
Cenaze: 4 Mayıs 1990 Cuma
(bugıuı) ikindi namazı,
İZMIT Fevziye Camii
AIVKARA...ANKA
MÜŞERREF HEKİMOĞLU
TeşekkürGazeteciliğe başladığım zaman 40. yıldönümümü kutlayaca-
ğını da düşünemezdim. 1952 yılında Salıpazarı'ndaki evde Eren
çocuk o zaman. O güzel kızı çağdaş bir sanatçı, uluslararası bo-
yutlarda bir kemancı olarak düşleyebilirdim. Ama 40. yılında bana
Schubert'in Alabalık Beşlisi ile sesleneceğini düşünümezdim.
Eren ve Bedri Rahmi Eyuboğlu ilk ressam dostlarımdan, 40. yı-
lımda düzenlenen bir sergide o dostların tablolarının yer alaca-
ğını da düşünümezdim. 1952 yılında Salıpazan'ndeki evde Eren
Eyuboğlu portremi yaparken karşımda Sabahattin Eyuboğlu ve
Bedri Rahmi ile oturan Melih Cevdet'i de 40. yılımı kutlayanlar
arasında görmek güzel bir olay değil mi? Bedros Reis de sevin-
cimi hissetmiş olacak o akşam. Duvardaki dostlarım onun da
dostları, öğrencileri. O güzel sergi de sevgili öğrencisi Turan EröU
un emeği ile gerçekleşti. Resim dalının ustaları yan yana geldi
o sergide. Artık dünyamızda olmayanların ölümsüzlüğü hisse-
dildi.
Bir de Hilton salonlarını dolduran mozayik var. Gazeteler, te-
leksler, yazı makineleri ile donanmış bir salonu dalgalandıran
kalabalık. Her daldan, her kuşaktan dostlarım oluşturuyor o mo-
zayiğı Kırk yılın bırıkiminı seyredıyorum o mozayikte. Siyasal,
sosyal, sanatsal tarihimizden belli bir kesimı. Ankara'da geçen
30 yılımı yaşıyorum yeniden, başkent günlerini, sancılı, coşkulu
geceleri anımsıyorum. Güneşi sevınçle selamladığımız sabah-
ları, umudun tırmanışını, tohumun yeşermesinı, sonra da sol-
masını. Her kucaklaşmada bir anı parlıyor belleğimde. Sevgi-
nin, dostluğun güzelliğini kutluyorum. Bir gazetecı için daha bü-
yük bir mutluluk düşünemiyorum. Genç arkadaşlarımın coşku-
sunda da hissediyorum bu mutluluğu, sevincimi çok içten pay-
laşıyorlar...
Yıllar boyunca sevdiğim, saydığım bir savaşı birlikte sürdür-
düğüm herkes yanımda bugün. Kimı telefonla sesleniyor, kimi
telgrafla, mektupla, çiçeklerie, uzaklardan yabancı ülkelerden,
Anadolu illerinden, Kazdağları'ndan, mavi kıyılardan... Kimi göz-
lerimi yaşartıyor, kimi anılarımı parlatıyor. 40 yılımı kutlayanlar
arasında Mehmet Ali Aybar'ı görmek çok güzel elbet. Yureğim-
de uzun bir soluk, belleğimde güzel günler canlanıyor. güzel sa-
vaşlar, kalabalık alanlar, demokrası tarihimizden ilginç sayfalar.
Sonra bugünkü politikacılar, kimiyle ters konumdayız. siyasal çiz-
gilerini eleştiriyorum, kaygılar duyuyorum, ama onları'da umut-
la selamlıyorum. Umudum beni kutlamaktan geri kalmamala-
rından kaynaklanıyor Beni tanıyorlar kuşkusuz, değer yargıları-
mı, demokratik yapımı, savaşımı, özlemimi bilerek selamlama-
ları da umutlu bir olay değil mi? Mesleğimde 40 yıl bana çok
iyi öğretti. Kopuk diyaloglarla bir yere varılamıyor. Ben de karşıt
düşüncede olduklarıma, ters düştüklerime de arkamı dönme-
dim hiç, yüz yüze, göz göze konuşmayı yeğledim. Bir örnek Sa-
yın Evren. İkili konuşmalarımızda onu din konusunda uyarmak-
tan geri kalmadım, ama etkıleyemedim galiba Din eğıtimi ile il-
gili anayasa maddesinin değişmesi yolunda bir girişim yapsay-
dı yanlışları düzelten bir kişi olarak anımsanırdı, değil mi? Laik-
lik ilkesini zedeleyen, zorlayan kişilerden biri olarak geçmezdi
tarihe. Atatürk ödülünü alması böylesine tepki yaratmazdı. Yan-
lışları görmek ve duzeltmek insanı yücelten bir davranış sanı-
yorum. Yanlışlarda direnerek ufkumuz kararıyor, ancak darbo-
ğazlar oluşuyor
Alabalıkların şarkısını dinlerken Evren'e nasıl yöneldim bil-
mem? Galiba Berın ve Nadir Nadi'nin çiçeklerinden. "Bir Ata-
türk kızına daha uzun başarılar" yazılı bir kart var çiçeklerde.
Göreve bir çağrı, bir uyarı gibi okudum o kartı, gözlerimde yaş-
larla dikildim birden. Başarılı olmak için Atatürk çizgisini geliş-
tirmek, çizgiye ters düşenleri uyarmaktan geri kalmamak gere-
kiyor kuşkusuz. Görevi sürdürmek gerekiyor.
Hilton salonlarını dolduran çiçeklerie yalnız yeni bir bahar de-
ğil, yeni ufuklar da açıldı önümde. Her meslekten, her kuşak-
tan dostlarım çok güzel seslendıler bana. Güzel dileklerle 40
yılın izlenimlerini de özetleyerek bir portremi de çizdiler. Önüm-
deki yılları o çizgileri derinleştirerek yaşarsam çok sevineceğim.
Bir sevincim de genç arkadaşlarımdan kaynaklanıyor. Ajansta-
kîarkadaşlarım bu yıldönümünü güzel yorumladılar. Önce mes-
leğimiz açısından bir yorum. Gazeteciliğin bir sevgi mesleği ol-
duğunu çok iyi hissettiler sanırım. Severek çalışanların sevgiy
le ödüllendiğini. Sevginin, özverinin güzel üretkenliğini de çok
somut çizgilerle yaşadılar o akşam.
Bir başka yorum Erdal Inönü'ye dönük. 40. yıldönümünde.
SHP liderinin o toplantıya protokolün ötesinde bir ilgi gösterme-
si çok sevindirici elbet. Yalnız benım açımdan değil, ülkemiz,
demokrasimiz, eşit haklarımız, kadınlarımız açısından da anlamlı
bir olay. Altını çizmekten ayrı bir sevinç duyuyorum. Bir fikir iş-
çisinin 40. yılını selamlamak güzel bir davranış. Bir meslek da-
lında sevgiyle, saygıyla direnen bir kişinin sevincini paylaşmak-
tan herkes hoşlanır. 30 nisan akşamı beni kutlayan kişilerin yü-
zünde de bu sevinci gördüm ben. Erdal İnönü'nün içtenliğinde
de benim kuşağımın bilincini buluyorum. Üç aşağı beş yukarı
biz aynı kuşağın çocuklanyız. Cumhuriyet kuşağıyız biz! Alaba-
lık Beşlisi güzel bir müzik olayı, ama bence asıl müzik devrimi-
nin bir uzantısı... Laiklik ilkesinin uzantısı, kadın devriminin, eği-
timde eşitliğin, demokratik savaşta birlikteliğin uzantısı... Dinci
politikanın egemen olduğu bir ülkede böyle bir beşli dinleyebilir
misiniz? Böyle bir sergi seyredebilir misiniz?
Anakent Betediye Başkanı Murat Karayalçın da çok güzel söz-
lerle duygulandırdı beni. O sözleri hak edebildimse mutluyum.
Divit kalemiyle güzel başkent yazıları yazmak istiyorum. Daha
güzel yazılar yazmak. Gelecek yılları daha güzel, uygar bir baş-
kentte kutlamayı özlüyorum. Bu özlemi ortak bir çabayla dindi-
receğiz elbet. Güzel ürünler ortak çabayla oluşuyor her zaman.
• * *
Kırk yıl rüzgâr gibi geçti, ama 40. yılın sevincini bir solukta
anlatmak kolay değil sevgili okurlarım. Her şey yeni bir esinti
ve solukla yeniden başlıyor şimdi. Kırk yılın sevincini paylaşan
tüm dostlanma teşekkür ediyor, sizi de daha güzel yazılar yaz-
mak umuduyla selamlıyorum.
YURTDIŞI DOKTORA (Ph. D.)
BURS PROGRAMI
Kurumumuzca, 1989-1990 öğretim yılında aşağıda beiirtilen alan-
larda halen üniversite son sınıfta okuyan, üniversite mezunu veya il-
gili alanda yüksek lisans yapmış olanlara yurtdışında doktora (Ph.
D.) yapraaları şartıyla ve en çok üç yıl süre için YURTDIŞI DOK-
TORA BURSU verilecektir.
A- BURS VERİLECEK ALANLAR BURS SAYISI
1- FİZİK
a) Yaniletken Teknolojısi 2
b) Optoelektronik 2
2- MALZEME
(Malzeme veya Metalurji Mühendısliği mezunları)
a) Seramik 2
b) Kompoze Malzemeler 2
3- BlLGtSAYAR BİLtMLERt
a) Uzman Sistemler 2
b) Enformatik ;. 2
4- MAKINA MÜHENDİSLİĞÎ
a) Robotik 1
b) Toplu Taşımacılık 1
5- MİKROELEKTRONÎK 2
6-UZAY BtLtMLERİ 2
(Uzay, Uçak, Makina Mühendisliği mezunları)
7- YÖNEYLEM 1
(Mühendislik Mezunları)
8- BİYOTEKNOLOJİ (Genetik, Mikrobiyoloji) 1
B- BAŞVURU ŞARTLARI
1- T.C. vatandaşı olmak,
2- 1 Ocak 1962 veya daha sonra doğumlu olmak,
3- Yukanda beiirtilen alanlarda öğretim yapan bir fakültenin il-
gili bölumünden;
a) Lisans veya yüksek lisans almıs olanlann, mezun olduğu
grup içinde ilk •'olO'a (yüzde on) girdiğinı ve ^o 10 sırala-
raasındaki kesin yerini fakühesinin ilgili merciinden alaca-
ğı resmi bir yazı ile belgelendirmesi,
b) Halen son yarı yıhnı okumakta olanlann, 1989-1990 birin-
ci yan yılı sonunda genel not ortalamaları itibariyle bölüm-
lerinde ilk "!<> 10'a girdiklerini ve ilk ^o 10 sıralamasındaki
kesin yerlerini resmi bir yazı ile belgelendürmeleri gerekmek-
tedir.
Adaylann TÜBlTAK-BAYG'dan sağlayacaklan başvuru formu-
nu, forma ekleyecekleri belgeleri en geç 25 Mayıs 1990 cuma gü-
nü saat 18.00'e kadar TÜBİTAK-BAYG'a göndermeleri şarttır.
Geç başvurular ve postadaki gecikmeler dikkate alınmayacaktır.
Mulakat sınavının yeri ve tarihı adaylara aynca bildirilecektir.
BAŞVURU ADRESt: TÜBtTAK-BAGY İstanbul Cad. No: 88
06060 Iskitler-ANKARA
Tel: (4)341 92 51/32