25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4MAYIS 1990 CUMHURİYET/15 HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE BUGÜN f Genel Müdurlüğu nden alt- nn bilgıye göre yurdun tuızey ve doğu tesimleri çofc bulutkı, Marmara'nın do- Jusu. İt Ege. gâHerbölgesi. iç Anadotu. Karadeniz ıte Doflu Aradotunun kuzey ve oata yajçlı. ötetd yerler parçalı ve az hu- kitlu geçece* Yağt$iar yaSmur yer yer sajanak. Balı ve Orta Karadentz ın \ç ke- arteri. İç Anadolu'nuı kuzeynn yüksek lesimterindekartalanşıkyaOmıifvekar Sddinde otacak HMA SJCAKLIĞI Değiş- neyecek FKJZÛÂR Batı boigelermizde ttaef ve ba». dığer yerterte gûney ve bat lönlerden hafif, ara sıra orte kınvette. jurdun batı kearrterinde yer yer kuvvet- lce esecek. DenızıerımıaSe Ooğu Akde- 12 günbatısı ve lodos. dıger demzten metfe yılrjtf ve karayelden 3-5, yer yer 6 «uvvetınae saatte 10-21. yer yer 28 de- rtiz mili hızfa esecek. deniz mutEdıl daigalı olacak. Oaiga yûkseklıği 0.5-15. yer yer 2. acıktannda 3 melre doıaymda bulunacak Van Gö- lü'nde hava Parçalı bıiutlu gececek ftüzgâr gûney ve batı yönlerden hafif. ara sıra orta tıuvvette esecek. Gdl kucûk dalgalı olacak. Görüş uzakltfiı 10 km dolayında Dulunacak Aûarıa Adapazarı Aûıyaman Afyon Ağn Ankara Antakya Antalya Artım ftydrn Bahkesıı Bıtecik Bıngöl Bıtlts Bolu Bursa Canakkale Çorum Oenızlı A 24° 8°Oyarbawr A V 16° 7°Edime A 17° 5°Erzincan V 10" 1° Eramım V 10° 1°Esktşel»r V 11° yGaziarnrp A 21° 14° Gresun A 22" 10 GCımüştıane V V 12° «°HaMt&ri B A 24° 10° Isparta 19° 7°lsaı*ul 14° 5°izmir 14° 3° Kars V 14» 3°KasBmoraı Y Y 10° 1°Kayseri Y 17° 6° Kırklarelı Y 20° 8°Konya Y 8° «"Kûtahya Y 16° S°Malatya 20° 3 Manısa 19° 5°KMaraş 12° 4°Mersın 8°-r> Mugia 11° 3°Muş 9° 6°Nîğ* 16° 9°Ordu 10° 2°Rıze 15° 4°Samsun 12° 3°Sür! 14° 7»Sin<x> 22° 10° Sıvas 8° 0°Tekırda4 10° 3°Tratem 9° 2°Tunceli 17° 5°Uşak 10° 1°Van 11° 2'Yozsat 16° 5° ZonguMak A 22° 10° A 15° 8° A 21° 12° A 18° 5° B 9° 2° Y W> 3° 18° 9° 16° 9° 13° 9° A 18° 7° Y 12° 8° Y 12° 3° Y 17° 5° Y 16° 9° Y 14° 3° Y 12° 4° B 11° 1° Y 9° 2° Y 12° 6° K* A-açık B-buUki G-gûneşlı K-Urt S-sslı Y-yjflmuriu folf n HeÖhki :<G>: " Lemngrad Moskova • Belgrad '- DÛNYA'DA BUGÜN Amsterdam A 24° Amman A 24° Atma A 26° Bagdat Barcelona Basel Belgrad Berfn Boon Brütaei Bodapeşıe Cenevre Cezaytr Ctfte Dubai Frarmfurt Girne Hclsınn Karnre p Koln Lettosa A 28° A 24° A 21" A 20° A 22° A25° A 24° A 22° A 23° Y 23° A 33° A 37° A 26° A 24° b 20° A 26° A 21° A 25° A 23° Uningrad Londra Madnd Mıiano Montreal MostaM Mûmrı Paris <*9 Füyad Roma Sofya Sam lelAvıv Imus Varşora Venedik Viyana B 14° A 24° A 22° A 27° A 17° B 11* A 24° A 24° B 23° A 26° A 20° A 37° A 23° Y 18° A 25° A 26° A 26° A W° A 26° 8 18° Wasl»ngton B 17° Züritı A 23° BULMACA SOLDA.N SAĞA: 1/ Zevki, insan yaşa- mının tek değer ve amacı sayan, haz ve- ren her şeyin iyi oldu- ğunu kabul eden öğ- reıi. 2/ Yaprakları sebze olarak kullanı- lan bir bitki... Notada durak işareti. 3/ Pa- saklı, kılıksız... Yay- van sepet. 4/ ABD yönetiminin, tran'a gizlice silah saıarak aldığı parayla Nikara- gua'da hükümete kar- şı savaşan Contralara yardım sağlanması skandalına verilen ad. 5/ Bir meyve.. Gözleri görmeyen. 6/ Müstahkem yer... Şamanizmin din adamlarına verilen ad... Yiğit. 7/ Ki- mileri uğur sayar... Ödeşme. 8/ Arap- larda Müslümanlıktan önceki çağ. 9/ Karadeniz Bölgesi'nin dağlık kesimle- rinde yaşayanların giydiği, bacağı ço- rap gibi saran bir tür çizme... Tavla oyununda kullamlan yuvarlak taşiar- dan her biri. YLKARIDAN AŞAClYA: 1/ Boyundan geçirilerek tutulan üflemeli bakır çalgı. 2/ Güç, emek, çaba.. Hindistan'da büyük toprak sahibi prenslere verilen ad. 3/ Fakültenin yöneiiminden sorumlu profesör... Deterjan üretiminde kullamlan lineer alkol benzen'in kısa yazılışı. 4/ İmkân... Dervış selatnı. 5/ Hangi şey... Biçim, desen ya da çizgilerle gösterme. 6/ Kazı yerinin yıkılmasım ya da çökmesini engellemek için loprağı tutan kaplamaya verilen ad... Bir uzunluk ölçüsü.7/ Yunan abece- sinde bir harf... Ilgi çekici ve değişik kimse. 8/ Ağır kanlı, rahatı- na düşküa... Yügoslavya'nın plaka işareti. 9/ Tavlada bir sayı... SSCB'de iiretim araçlannı sosyalist,kolektif işletme biçimlerinden biri. 60 YIL ONCE CumhuriY et îlk kadın hâkim 4 MAYIS 1930 İlk kadın hâkim Beyhan H. dünden itibaren birinci ticaret mahkemesindeki vazifesine başlamıştır. Beyhan H. ilk kadın avukatlarımızdandır. Şimdiye kadar bir çok mahkemelerde mühim davalar kabul etmiştir. Beyhan H. bir müddet evvel hâkimlik için Vekâlete müracaat etmişti. Bu müracaat kabul edilmiş, Birinci ticaret mahkemesi aza mülâzımhğına tayin edilmiştir. Beyhan H. dün bir çok davaların rüyetinde aza olarak bulunmuştur. İlk kadın hâkimimiz, erkek meslektaşlan gibi bu girift ticaret davalannı büyük bir dikkat ve alâka ile tetkik etmiştir. Sükût. •"—ı Allcock^ P ö t u Dr. Mazhar Osman B. ile Kadın birliği arasında çıkan ihtilâf münasebetile Dr. Mazhar Osman B. dün bir muharririmize demiştir ki: " — Ben sıhhî sahifelerde yazdığım yazıda kadınlann 'aleyhinde değil, lehlerinde •yazmıştım. Cinsiyet mes'elesinde ise fennin ve ilmin söylediğini söyledim. Bu ortaya yeni atılmış bir fikir değildir. Bu hususta Kadınlar birliği itiraz etmek için bütün kadınlann mümessili midir? Onlar da çok defa bize "hain!", "zalim!", "insafsız!" demiyorlar mı? Ben yazımda kadının fizyolojik ahvalinden, haleti ruhiyesinden bahsettim. Kadının tahakküm için, ezmek için yaratılmıyan bir mahlûk olduğunu söyledim. İkişer yaşında bir kız ve bir erkek çocuğu beraber oynarlarken, erkek kızın saçını çeker ve kız çekingen, himayeye mühtaç bir vaziyet alır. Bu hilkaten böyledir ve ilmin kabul ettiği bir şeydir. Kadın birliğine verilecek en iyi cevap onların telâşı, siniri, heyecanı, sözleri ve benim sükûtumdur!.." İngilizlerin hayreti AMERIKAN PIL 29 nisan tarihli Deyli Telgraf gazetesi yazıyor: Sovyet hükûmeti geçen sonbaharda Baltık denizinden iki süperdrednotu yanlannda bir kaç küçük parça gemi olduğu halde Boğaz'lardan Karadeniz'e göndermiştir. Bu gemiler yalnız tarair için Kırım'a gittikleri bidayette ilân edilmiş ise de orada kalmışlardır. Şimdi bunları üçüncü bir süperdrednotun takip etmekte olduğu anlaşılıyor. Bu suretle Sovyet Rusya'sı Türkiye dahil olduğu halde Karadeniz'e sahildar devletlerin heyeti umumiyesine karsı kahir bir faikiyet temin etmiş olacaktır. Filvaki Türk'ler Karadenız'deki Sovyet donanmasının takviye edilmesine bidayette alâka göstermemişlerdi. Şimdi Türk'ler dahi Sovyetlerin bu bahrî hareketlerinin esbabı mucibesi ne olacaktır diye izharı hayret ediyorlar. 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet " 4 MAYIS 1960 Gazetemiz 30 Nisan - 9 Mayıs 1960 tarihleri arasında İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından kapatıldığından yayımlanamamıştır. GEÇEN YIL BUGÜN C Arafat Fransa'da 4 MAYIS 1989 Yaser Arafat'ın 48 saatlik Fransa gezisi, dün akşam 500'e yakın gaietecinin katıldığı bir basın topiantısıyla son buldu. Önceki akşam Fransız TV'sinin Birinci Kanalı'nda, Filistin Bağımsızlık Bildirgesi'nin 1964 tarihli ve İsrail devletinin imhasını öngören "Filistin Ulusal Yasası"nı kadük kıldığını söyleyen Yaser Arafat'ın bu sözlerinin, dün Fransa Devlet Başkanı François Mitterrand tarafından, "İsrail devletinin varlığını tanıma kararlarını netleştirme yönünde bir başlangıç" teşkil ettiği belirtildi. Yaser Arafat dün Başbakan Michel Rocard ile de iki kez görüştü. "Arap Dünyası Enstitüsü" binasında yapılan basın toplantısı sırasında gazeteciler, birkaç kez Yaser Arafat'tan Fransızca kökenli "kadük" sözcüğunün İngilizce ya da Arapça karşılığını vermesini istediler,. Arafat, gazetecileri "söylediği sözleri yorumlamaya" çağırarak kadük sözcüğunün karşılığını "Larousse" sözlüğünde bulabileceklerini söyledi. Bir radyo istasyonunda sorulan yanıtlayan Arafat, aynı sözcüğü "eskimiş", "varlık nedeni ortadan kalkmış" anlamına kullandığını ifade etti. TARTISMA Evrensel Bir Sorun: Gençlik Her ülkede sistem, öz çıkarları ve gelecek kaygısıyla gençliği kendi ideolojisi doğrultusunda koşullandırmayı hedeflemiştir. Genç, gerçekliği, sistemin aile, eğitim vb. kurumları aracılığıyla bu koşullandırma çerçevesinde algılar. Yakın tarihlerde dünyada yaşanan gençlik olayları birçok yönden düşündürücüydü. Bun- lardan biri de her ülkenin kendi gençlik tanı- mına uyum göstermeyen gençlik kesimine kar- şı aldığı tavrın, biçimde sistemlerarası farklı- İığa karşın, özdeki aynılığı sergilemesiydi. Ger- çi her ülke gençliğini, kendi geçmiş ve gelece- ği üzerine kurulmuş ekonomik, kültürel, etik, yasal durum ve konumlarımn ortaya çıkardı- ğı, kendine özgü iç çatışkılanyla, görüngüsel- iiğiyle tanımlar, ama bu oraylann da göster- diği gibi gençlik sorununun evrensel bir nite- liği vardır. Her ülkede sistem, öz çıkarlan ve gelecek kaygısıyla gençliği kendi ideolojisi doğrultu- sunda koşullandırmayı hedeflemiştir. Genç, gerçekliği, sistemin aile, eğitim vb. kurumla- rı aracılığıyla bu koşullandırma çerçevesinde algılar. Doğal yapısını korumak istediği için de sistemle arasında bir çelişki doğar. Işte gençlik sorununun kaynağı bu çelişkidir. Gençlik sorunu üretim biçimlerinin farklı- lığına göre farklı biçimler alır ve kendine öz- gü bir çözümü gerektirir. Örneğin köylü toplumda genç, kurumsal- laştmlmış eğitimden yararlanamama, baba mesleğini sürdürme, askere gönderilme, erken evlendirilme gibi nedenlerle, genç olmaktan doğan sorunlarından uzaklaştırılıp sistemin sorunlarını yasamaya zorlanır. Böylelikle sis- teme sorun olmaz, tam tersine sistemin ayak- ta durmasına yardımcı olur. 20. yyMa üretimin hem bilımsel hem teknik anlamda gelişmesiyse, insanın üretime hazır- lanması için gereken eğitim süresini uzatırken kemlerdeki lise ve dengi okulların, üniversi- telerin, bilgisayar, daktilo, yabancı dil vb. kurslann sayısının da-artmasma neden olmuş- tur. Bu yüzden sanayi toplumunda gençlik, sistemin üretırrum etkileyen, ekonomik anlam- da tüketici bir kitle olarak ortaya çıkar. (Genç- lere göre giyim kuşam, müzik.vb.) Sistem gencin maddesel, tinsel lüm gerek- sinimİerinin giderilmesini aileye bırakmıştır. Aile, ekonomik işlevinin yanı sıra çocuğunun toplumsallaştınlması, sisteme uyumlu birey ol- ması gibi etik bir işlevi de üstlenmiştir. Öte yandan aile içindeki her kusak, yaşamdaki ko- numuna göre yajamla farklı anlamda bir ilişki kurduğundan, biri diğerini anlamakta zorlan- makta, bir arada yaşamaları güçleşmektedir. Ailenin en büyük yardımcısı da (!) sırtını sis- teme dayamış tıbbı, psikolojisi, pedagojisi vb. akıl hocaJandır. Yükünden bunaJan aile bu kez çocuğuna yüklenirken eğitim kurumları da kendi bas- kısıyla ona katılmaktadır. Günümüzde laik eğitim, dine dayalı eğiti- mi tahtından indirmiş olsa bile bilimsel bilgi ideolojiden bağımsız değildir ve farklı yorum- lamalara açık tutularak ideolojiye hizmet et- mektedir. Sistemse, bilimsellik kisvesi altında, gençle bilimsel bilgi arasına girerek gencin so- mut gereksinim ve özlemlerinin karşısına sevgi, saygı, kardeşlik gibi soyut ülküselleştirilmiş kavramlar koyarak gerçeği maskelemeye ça- lışmaktadır. Genç, sistemle ilişkisini özgür bir ilişkiye dönüştürmek isterken sistem bu kez onu, kitlelere kötü örnek oluyor kaygısıyla suçlamakta, korku ve baskıyla sindirmeye ça- balamaktadır. Çünkü gençliğin toplumsal de- ğişim ve dönüşümlerin en etkin güçlerinden biri olduğunu bilmektedir. Ne var ki sistemin bilmediği ya da gözden kaçırdığı bir nokta var- dır: Bilimsel bilgi evrensel niteliğiyle toplum- lararası her türlü sının aşmaktadır! Hele bu iletişim çağında... TÜLtN TINAZ TANKUT Y. Kimya Mühendisi Değerli btiyüğümüz, çok sevgili annemiz, merhum ŞİNASİ TAMERGtL'in biricik eşi, emekli öğretmen F. MÜŞERREF T4MERGİEİ 3 Mayıs 1990 Çarşamba günü kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyiz. Aziz naaşı 4 Mayıs 1990 Cuma (bugün) Erenköy Galip Paşa Camii'nde kıhnacak öğle namazını müteakip Küçükyalı aile kabristanında toprağa verilecektir. Allah rahmet eylesin. Çocukları: Dr. Sergttlen • Ayşen Tamergil Ayda Tamergil Torunları: Korad-Ruhat-Fuat Tamergil, Funda • Mustafa Ateş, Yeşim - Ayberk Bozknrt Not: Çiçek gönderilmemesi, arzu edenlerin TEV'e bağışta bulunmalan rica olunur. Sürücü Kursu Kodıköy : 336(206 a 3360279 4 3491824 5 3491825 i K. Moltepe : 3522421 8 Erenköy : 3637786 İNGİLİZCE - FRANSIZCA | 1-10 kişiye özel kurs feyerincde, evncbe, kurumumuzda) | INGİLİZLERDEN Ingilizcş Ingilizce tefcume ve çsviriter |-V« ingiKere'd* AU-PAIR'lık" DOĞAN INTERNAHONAL ORG. 1 I Imuhtor Cod 37/7 Totaim-İCTj 155 61 39 BİLKENT ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ Öğretim Elemanları Alınacaktır Bilkent Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilim- ler Fakültesi'ne, 1990-1991 öğretim yılında göreve başlamak üzere aşağıda beiirtilen sahalarda, çok iyi derecede İngilizce bilen öğretim üyelerı ve öğretim görevlileri alına- caktır. • Bilgisayar Programlama • Kantitatif Yöntemler • Hukuk • Medeniyet Tarihı Başvuru Adresi: İktisadi ve İdari Bilimier Faküttesi Dekanlığı Bilkent Üniversitesi P.K. 8, Maltepe 06572 Ankara (Tel. 266 41 37) TÜRK HAVA YOLLARI A.O.'dan — Ortaklığımız, ihtiyacı muhtelif ebatlarda 863 adet oto iç lastiği ile 150 adet oto dış lastiği kapalı zarfla teklif alma usulü uygulanarak satın alınacaktır. — Anılan ihalenin toplam tahrnini bedeli 125.000.000^ TL. olup konuya ilişkin geçici teminat tutan 5.000.000r- TL.'dir. — Kapalı zarfla verilecek teklif mektupları en geç 21.05.1990 günü saat 17.00'ye kadar istanbul, Atatürk Ha- valimanı THY A.O. Genel Yönetim Binası B Blok Asma Kat adresinde mukim Sat. Alm. ve Stk. Kont. Başkanlığı'nda bu- lundurulacaktır. Anılan gün ve saatten sonra elden verilen veya posta ile gönderilen teklif mektupları kabul edilmeye- cektir. — Konuya ilişkin ihale 22.05.1990 günü saat 10.00'da yu- kandaki adreste yapılacaktır. — Tahmini bedeli aşan teklifler degeriendirme dışı bıra- kılır. — Şartnamede istenilen tüm belgelerin aslı veya noter- den tasdikli suretlerin ibrazı gereklidir. — Şartnameler yukarıda beiirtilen adresten temin edilir. — Ortaklığımız 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'na tabi olmayıp ihale konusu işi yapıp yapmamakta, dilediğine kıs- men veya tamamen ihale etmekte serbesttir. ACI KAYBEVDZ Özgün ailesinden, değerli eğitimci, dost, ağabey Kastamonu Temsilcimiz MUSTAFA Ö yitirdik. Ailesine ve tüm dostlara başsağhğı diliyoruz. ÖZGÜN ÜNtTE DERGİLERt ACELE BAYAN JİMNASTK ÖĞRETMENİ ARANIYOR TEL.: 157 01 54 Kardeşimiz AYHAN BAŞARAN'ı (A.Ü.S.B.F. 1970) Bir trafik kazasında kaybettik. Acımız sonsuz. Dostlar sağolsun. MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ İSTANBUL ŞUBESİ Cenaze: 4 Mayıs 1990 Cuma (bugıuı) ikindi namazı, İZMIT Fevziye Camii AIVKARA...ANKA MÜŞERREF HEKİMOĞLU TeşekkürGazeteciliğe başladığım zaman 40. yıldönümümü kutlayaca- ğını da düşünemezdim. 1952 yılında Salıpazarı'ndaki evde Eren çocuk o zaman. O güzel kızı çağdaş bir sanatçı, uluslararası bo- yutlarda bir kemancı olarak düşleyebilirdim. Ama 40. yılında bana Schubert'in Alabalık Beşlisi ile sesleneceğini düşünümezdim. Eren ve Bedri Rahmi Eyuboğlu ilk ressam dostlarımdan, 40. yı- lımda düzenlenen bir sergide o dostların tablolarının yer alaca- ğını da düşünümezdim. 1952 yılında Salıpazan'ndeki evde Eren Eyuboğlu portremi yaparken karşımda Sabahattin Eyuboğlu ve Bedri Rahmi ile oturan Melih Cevdet'i de 40. yılımı kutlayanlar arasında görmek güzel bir olay değil mi? Bedros Reis de sevin- cimi hissetmiş olacak o akşam. Duvardaki dostlarım onun da dostları, öğrencileri. O güzel sergi de sevgili öğrencisi Turan EröU un emeği ile gerçekleşti. Resim dalının ustaları yan yana geldi o sergide. Artık dünyamızda olmayanların ölümsüzlüğü hisse- dildi. Bir de Hilton salonlarını dolduran mozayik var. Gazeteler, te- leksler, yazı makineleri ile donanmış bir salonu dalgalandıran kalabalık. Her daldan, her kuşaktan dostlarım oluşturuyor o mo- zayiğı Kırk yılın bırıkiminı seyredıyorum o mozayikte. Siyasal, sosyal, sanatsal tarihimizden belli bir kesimı. Ankara'da geçen 30 yılımı yaşıyorum yeniden, başkent günlerini, sancılı, coşkulu geceleri anımsıyorum. Güneşi sevınçle selamladığımız sabah- ları, umudun tırmanışını, tohumun yeşermesinı, sonra da sol- masını. Her kucaklaşmada bir anı parlıyor belleğimde. Sevgi- nin, dostluğun güzelliğini kutluyorum. Bir gazetecı için daha bü- yük bir mutluluk düşünemiyorum. Genç arkadaşlarımın coşku- sunda da hissediyorum bu mutluluğu, sevincimi çok içten pay- laşıyorlar... Yıllar boyunca sevdiğim, saydığım bir savaşı birlikte sürdür- düğüm herkes yanımda bugün. Kimı telefonla sesleniyor, kimi telgrafla, mektupla, çiçeklerie, uzaklardan yabancı ülkelerden, Anadolu illerinden, Kazdağları'ndan, mavi kıyılardan... Kimi göz- lerimi yaşartıyor, kimi anılarımı parlatıyor. 40 yılımı kutlayanlar arasında Mehmet Ali Aybar'ı görmek çok güzel elbet. Yureğim- de uzun bir soluk, belleğimde güzel günler canlanıyor. güzel sa- vaşlar, kalabalık alanlar, demokrası tarihimizden ilginç sayfalar. Sonra bugünkü politikacılar, kimiyle ters konumdayız. siyasal çiz- gilerini eleştiriyorum, kaygılar duyuyorum, ama onları'da umut- la selamlıyorum. Umudum beni kutlamaktan geri kalmamala- rından kaynaklanıyor Beni tanıyorlar kuşkusuz, değer yargıları- mı, demokratik yapımı, savaşımı, özlemimi bilerek selamlama- ları da umutlu bir olay değil mi? Mesleğimde 40 yıl bana çok iyi öğretti. Kopuk diyaloglarla bir yere varılamıyor. Ben de karşıt düşüncede olduklarıma, ters düştüklerime de arkamı dönme- dim hiç, yüz yüze, göz göze konuşmayı yeğledim. Bir örnek Sa- yın Evren. İkili konuşmalarımızda onu din konusunda uyarmak- tan geri kalmadım, ama etkıleyemedim galiba Din eğıtimi ile il- gili anayasa maddesinin değişmesi yolunda bir girişim yapsay- dı yanlışları düzelten bir kişi olarak anımsanırdı, değil mi? Laik- lik ilkesini zedeleyen, zorlayan kişilerden biri olarak geçmezdi tarihe. Atatürk ödülünü alması böylesine tepki yaratmazdı. Yan- lışları görmek ve duzeltmek insanı yücelten bir davranış sanı- yorum. Yanlışlarda direnerek ufkumuz kararıyor, ancak darbo- ğazlar oluşuyor Alabalıkların şarkısını dinlerken Evren'e nasıl yöneldim bil- mem? Galiba Berın ve Nadir Nadi'nin çiçeklerinden. "Bir Ata- türk kızına daha uzun başarılar" yazılı bir kart var çiçeklerde. Göreve bir çağrı, bir uyarı gibi okudum o kartı, gözlerimde yaş- larla dikildim birden. Başarılı olmak için Atatürk çizgisini geliş- tirmek, çizgiye ters düşenleri uyarmaktan geri kalmamak gere- kiyor kuşkusuz. Görevi sürdürmek gerekiyor. Hilton salonlarını dolduran çiçeklerie yalnız yeni bir bahar de- ğil, yeni ufuklar da açıldı önümde. Her meslekten, her kuşak- tan dostlarım çok güzel seslendıler bana. Güzel dileklerle 40 yılın izlenimlerini de özetleyerek bir portremi de çizdiler. Önüm- deki yılları o çizgileri derinleştirerek yaşarsam çok sevineceğim. Bir sevincim de genç arkadaşlarımdan kaynaklanıyor. Ajansta- kîarkadaşlarım bu yıldönümünü güzel yorumladılar. Önce mes- leğimiz açısından bir yorum. Gazeteciliğin bir sevgi mesleği ol- duğunu çok iyi hissettiler sanırım. Severek çalışanların sevgiy le ödüllendiğini. Sevginin, özverinin güzel üretkenliğini de çok somut çizgilerle yaşadılar o akşam. Bir başka yorum Erdal Inönü'ye dönük. 40. yıldönümünde. SHP liderinin o toplantıya protokolün ötesinde bir ilgi gösterme- si çok sevindirici elbet. Yalnız benım açımdan değil, ülkemiz, demokrasimiz, eşit haklarımız, kadınlarımız açısından da anlamlı bir olay. Altını çizmekten ayrı bir sevinç duyuyorum. Bir fikir iş- çisinin 40. yılını selamlamak güzel bir davranış. Bir meslek da- lında sevgiyle, saygıyla direnen bir kişinin sevincini paylaşmak- tan herkes hoşlanır. 30 nisan akşamı beni kutlayan kişilerin yü- zünde de bu sevinci gördüm ben. Erdal İnönü'nün içtenliğinde de benim kuşağımın bilincini buluyorum. Üç aşağı beş yukarı biz aynı kuşağın çocuklanyız. Cumhuriyet kuşağıyız biz! Alaba- lık Beşlisi güzel bir müzik olayı, ama bence asıl müzik devrimi- nin bir uzantısı... Laiklik ilkesinin uzantısı, kadın devriminin, eği- timde eşitliğin, demokratik savaşta birlikteliğin uzantısı... Dinci politikanın egemen olduğu bir ülkede böyle bir beşli dinleyebilir misiniz? Böyle bir sergi seyredebilir misiniz? Anakent Betediye Başkanı Murat Karayalçın da çok güzel söz- lerle duygulandırdı beni. O sözleri hak edebildimse mutluyum. Divit kalemiyle güzel başkent yazıları yazmak istiyorum. Daha güzel yazılar yazmak. Gelecek yılları daha güzel, uygar bir baş- kentte kutlamayı özlüyorum. Bu özlemi ortak bir çabayla dindi- receğiz elbet. Güzel ürünler ortak çabayla oluşuyor her zaman. • * * Kırk yıl rüzgâr gibi geçti, ama 40. yılın sevincini bir solukta anlatmak kolay değil sevgili okurlarım. Her şey yeni bir esinti ve solukla yeniden başlıyor şimdi. Kırk yılın sevincini paylaşan tüm dostlanma teşekkür ediyor, sizi de daha güzel yazılar yaz- mak umuduyla selamlıyorum. YURTDIŞI DOKTORA (Ph. D.) BURS PROGRAMI Kurumumuzca, 1989-1990 öğretim yılında aşağıda beiirtilen alan- larda halen üniversite son sınıfta okuyan, üniversite mezunu veya il- gili alanda yüksek lisans yapmış olanlara yurtdışında doktora (Ph. D.) yapraaları şartıyla ve en çok üç yıl süre için YURTDIŞI DOK- TORA BURSU verilecektir. A- BURS VERİLECEK ALANLAR BURS SAYISI 1- FİZİK a) Yaniletken Teknolojısi 2 b) Optoelektronik 2 2- MALZEME (Malzeme veya Metalurji Mühendısliği mezunları) a) Seramik 2 b) Kompoze Malzemeler 2 3- BlLGtSAYAR BİLtMLERt a) Uzman Sistemler 2 b) Enformatik ;. 2 4- MAKINA MÜHENDİSLİĞÎ a) Robotik 1 b) Toplu Taşımacılık 1 5- MİKROELEKTRONÎK 2 6-UZAY BtLtMLERİ 2 (Uzay, Uçak, Makina Mühendisliği mezunları) 7- YÖNEYLEM 1 (Mühendislik Mezunları) 8- BİYOTEKNOLOJİ (Genetik, Mikrobiyoloji) 1 B- BAŞVURU ŞARTLARI 1- T.C. vatandaşı olmak, 2- 1 Ocak 1962 veya daha sonra doğumlu olmak, 3- Yukanda beiirtilen alanlarda öğretim yapan bir fakültenin il- gili bölumünden; a) Lisans veya yüksek lisans almıs olanlann, mezun olduğu grup içinde ilk •'olO'a (yüzde on) girdiğinı ve ^o 10 sırala- raasındaki kesin yerini fakühesinin ilgili merciinden alaca- ğı resmi bir yazı ile belgelendirmesi, b) Halen son yarı yıhnı okumakta olanlann, 1989-1990 birin- ci yan yılı sonunda genel not ortalamaları itibariyle bölüm- lerinde ilk "!<> 10'a girdiklerini ve ilk ^o 10 sıralamasındaki kesin yerlerini resmi bir yazı ile belgelendürmeleri gerekmek- tedir. Adaylann TÜBlTAK-BAYG'dan sağlayacaklan başvuru formu- nu, forma ekleyecekleri belgeleri en geç 25 Mayıs 1990 cuma gü- nü saat 18.00'e kadar TÜBİTAK-BAYG'a göndermeleri şarttır. Geç başvurular ve postadaki gecikmeler dikkate alınmayacaktır. Mulakat sınavının yeri ve tarihı adaylara aynca bildirilecektir. BAŞVURU ADRESt: TÜBtTAK-BAGY İstanbul Cad. No: 88 06060 Iskitler-ANKARA Tel: (4)341 92 51/32
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle