Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahtbi: Cumhuriyet Matbaacıtık ve Gazetecüik Türk Anonim Şirkeıi adına
Nadir Nadi % Genel Yayın Müduru: Hssan Cemal. Muessese Muduru:
Eminc L^klıgil. Yazı Işlerı Muduru: Okay GöntıtsiB. • Haber Merkezi
Müduru: Yalçııı Bayer. Sayfa Düzeni Yonetmem: Ali -Actr, # Temsitdler
ANKARA: Ahımt f«n, IZMİR: Hikmel Çtönkara. ADANA: Çetin Yjgenoglu
Iv Poüüka: Cdai BaMupc Dıs Haberkr: Eıgutı Bdo. Ekonomi: Co«iz Turtıan. 1, Sendika: Şikran kclcari, Kulıür Cttal İjarr.
EŞjtım: Geaa» Ş*)bn. Habcr ArasUrma: İsmd Bcrkao. Yun Habcrfcri: NecdM Dogıo. Spor Danı>manj: Abdnlljclir YiKdınau.
DİD Yazılar Kora Çalçkan, Arasarma: Şçhin Alpat. Duzehme: Abduüah YUKL 0 Koordınator AhtnM koruban. 9 Mali İjler:
Erol Erfcııl, 9 Muhasebe: BiilcM VnCT # Bulçc-Ptanlama: Stvfci Osn»nb<şeotta 0 Rfklam A»e Tonuı. 9 Ek Yaymlar Hul»
Ak>ol 9 Idare: Husoin G«m. 9 Ulamc Öndcr Çcük, 9 Bilgı-Hleır Vail İnaL 9 PCTSOKI Vvgj BosUınoghı.
Soson ve Vjxm Cumhunytt Maıbaaalık vv GaaKbük T-\JŞ. Ttlrk Oca|j CaA 99/41 Cafeüoftlu
H W l« PK: 246-laanbul. Td: 512 0! 05 (20 hal). TeJet 2224* Fax- (1) 526 «0 72 0
Burolar Ankn: Zıya Gokalp Blv InkJap S. No: 19/4. Tel: 133 11 41-47. Tdoc 42344 F«xj (4) 133
05 65 9 Ln~r H 2>a Blv 1352 Si>, Td: 13 12 30. THct 52359 Fat (51) 19 53 «0
9 AdaıuL inonu Cad 119 S No: 1 Kal 1. Ttt 19 37 52 (4 tıac), Tdcc 62155. Fal (71) 19 37 52
TAKVİM: 4 MAY1S 1990 İmsak: 4.12 Guneş: 5.52 Oğle: 13.06 lkindi: 16.57 Akşam: 20.09 Yaısı: 21.43
zammı
Anadolu Üniversitesi, havaalanı, hastanesi, oteli ve TV stüdyolarıyla Eskişehir'de ayrı bir kent görünümü veriyor
Oğrenci kentî: Anadolu Üniversitesiİlk kez açık öğretim veren Anadolu Üniversitesi, yuvadan Anadolu Üniversitesi'nin fırınında günde 30 bin ekmek,
doktoraya dek tüm eğitim kademelerini aynı kampusta TV stüdyolannda yılda ortalama 250-300 program
barındırıyor. Yurtdışında Türklere yönelik kitlesel eğitim üretiliyor. Avrupa'daki açıköğretim fakültelerindeki
veriyor, eğitim teknoloğu yetiştiriyor. öğrenciler için yılda 40 bin video kaset çoğaltılıyor.
SERPtL GÜNDÜZ
Ders yıh içinde 2.5 milyonu aşkın kitap basılıyor. Halı ve
perde dışında gereksinim duyulan her türlü eşya,
üniversitenin atölyelerinde gerçekleştiriliyor. Üniversitede
1039 öğretim elemanı ve 2535 personel görev yapıyor.
"Şehir içinde şehir.."
Bu tanımlama, Türkiye'de ilk
kez uygulanan açık öğretirrde bin-
lerce öğrenci kitlesini ortada kal-
maktan kurtaran Eskişehir Ana-
dolu Üniversitesi Yunus Emre
Kampusu için kullanılıyor.
Çünkü üniversite ekmeğinden,
masa ve sandalyesine değin heT
işini kendi yapan bir düzenle ça-
lışıyor. Halı ve perde dışında, üni-
versitenin gereksinimi olan her
türiü eşya, kampusun atölyelerin-
de gerçekleştiriliyor.
Havaalanı, hastanesi, oteli ve
TV stüdyolarıyla adeta Eskişehir
içinde apayrı bir kent görünü-
münde olan Anadolu Üniversite-
si Yunus Emre Kampusu'nda, yu-
vadan doktoraya değin tüm eği-
tim kademeleri bir arada barını-
yor.
Güzel sanatlardan, sinema te-
levizyon ve basın yayıncıhğa, tıp-
tan, eczacılığa, mühendislikten,
işletme, iktisat ve maliyeye kadar
eğitim veren Anadolu Üniversite-
si'ni tanıdıkça, öteki üniversite
kampuslarında olmayan "ilk"ler
ve "büyükliik"lerin farkına varı-
yorsunuz.
Yunus Emre Kampusu lngiliz
okullarını anımsatan kırmızı tuğ-
lalı dış yüzeyle sizi karşılıyor. tlk
şaskınljğıruzı karsmıza çıkan 3 yıl-
dızlı otelle yaşıyorsunuz. Eğitim
gören özürlüler için aynlmış özel
yollar görüyorsunuz. Çevreyi do-
laşmaya çıktığınızda "farklılık-
Imr" başlıyor. Önce atölyelerle
karşılaşıyorsunuz. Alüminvum-
dan, ağaç işleri, elektrik bakım-
dan, oto bakıma dek tüm atölye-
ler günlük çalışmaJarını sürdürü-
yorlar. Sonra fırın göze çarpıyor.
Üniversite fırını günde 30 bin ek-
mek üretiyor. 20 bin ekmek üni-
versite için 10 bin ekmek Eskişe-
hir için.
Anadolu Üniversitesi, tıp fa-
kültesi ve hastanesi için gerekli
ameliyat masalarından, hasta ya-
takların ve serum askılanna değin
her işini kendisi yapıyor. Anado-
lu Üniversitesi Rektörü Prof. Yıl-
maz Büyukersen'in deyimiyle, yer
ve yeterli araç gereç olsa halı ve
IIP-iMIII'll,
tUİllfHUIIIL
653 kilometre kare olarak bilini-
yor. Üniversitede 1039 öğretim
elemanı ve 2535 personel görev
yapıyor. 23 yabancı uyruklu ele-
manı var. 65 öğretim görevJisi de
yurtdışında yüksek lisans ve dok-
tora yapıyor.
Havaalanı
Üniversite bünyesinde kurulan
üç yıllık Sivil Havacılık Meslek
Yüksek Okulu ilk mezunlarını ge-
çen yıl vermiş. 9 ayn bölümü var.
Eskişehir-İstanbul tarifeli uçak se-
ferleri yapılıyor. Havalanının
1820 metre pist uzunluğu var.
Okula ait 4 ve 3'er kişilik 6 eği-
tim uçağı, 12 kişilik büyük uçağı
ve bir helikopteri var.
1 MİLYON 750 BİN METREKARELİK ALAN — Eskişehirde 1 milyon 750 bin metrekarelik bir alana yayılan Anadolu Üniversitesi her gereksinimini kendi olanak
lanyla karşılıyor. Üniversitede yuvadan, ekmek fabrikasına, ağaç işleri atolyesinden matbaaya dek pek çok hizmet gerçekleşiyor. (Fotograflar: Serpil Gündiuy
perdeyi de üniversite kendi bün-
yesinde üretecek.
Üniversite kendi işini nasıl ya-
pıyor?
Büyükerşen anlatıyor:
"Mübendislik, endüstriyel ele-
man ve teknisyen gibi üretici ele-
man yetiştiren iiniversiteler, o po-
tansiyellerini harekele geçirseler
neler olur bir düşünün.
Diyelim ki masa, saodalye gibi
mobilya gereluyor. Üniversite bir
taraftan hızla biiyiiyor ve yeni yii-
kümlülükler altına giriyorsunnz.
Öğrenci sayısı artıyor, yeni birim-
ler açıhyor. Bu yukumlulüklere
paralel olanaklar sağlanmamışsa
ve kunım çareyi kendi bulma so-
rumluluğuyla baş başa bırakılı-
yorsa mevcut olanaklannı en el-
kin biçimde kullanma çarelerini
arayacak. O zaman ne yapacağız?
Masa almak yerine lomruk alıp
onn biçecegiz masa haline getire-
cegiz. Ya da profil demir alıp ve-
ya ham demir çubuk alıp bunlan
atolyede ameliyat masası haline
gelirecegiz."
Çok hızlı büyüyen ve büyüme-
ye paralel gereksinimini sağlamak
için çare bulmak zorunda kalan
üniversite, inşaatlarını da kendi-
si gerçekleştiriyor. Üniversitenin
Eskişehir içinde toplam alanı 300
bin metre kare olan 15 inşaat pro-
jesi var. Üniversite bünyesinde ça-
lışan işçiler tarafından gerçekleş-
tirilen bu inşaatlar arasında, Yu-
nus Emre Kampusu içinde yapı-
mı süren oditoryum binasında, si-
nema, tiyatro ve toplantı salonlan
yer alıyor.
Masa ve sandaiyelerini nasıl
kendi bünyelerindeki atölyelerde
gerçekleştiriyorlarsa, inşaatlarını
dev üniversite de çalışan işçilerle
gerçekleştirdiklerini anlatan Prof.
Büyükerşen şunlan söylüyor:
"tnşaatınızı miiteahhile verin-
ce kaliteyi kontrol edemezsiniz.
Inşaatı biz yapınca muteabhit kân
da bize kalıyor. Belirli bir paray-
la daha çok i^ ve daha diişiik ma-
liyetli binaiar yapılıyor."
Eskişehir içinde Yunus Emre,
Bademlik ve Osmangazi adını
alan kampuslarıyla toplam 1 mil-
yon 750 bin metre karelik (1750
kilometre kare) bir alanı kapsayan
Anadolu Üniversitesi'nin Afyon,
Bolvadin, Kütahya ve Bilecik'te-
ki kampuslarının kapladığı top-
lam alan 1 milyon 400 bin metre-
kare (1400 kilometre kare). Eski-
şehir ilinin yüzölçümü ise 13 bin
TÜRK SİNEMA KURULTAYI
uygulama
ile sinema gelişmez'
Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek, "Türk
sinemasının bittiğini kabul etmiyorum. Yeşeren
tohumları yaşatacağız. Sanatın gelişmesi için
devletin gölge etmemesi gerekir" dedi.
Kültür Servisi — Kültür Bakan-
lığı Telif Hakları ve Sinema Ge-
nel Müdürlüğü'nce düzenlenen
"Tıirk Sinema Kurultayı" Atatürk
Kültür Merkezi'nde başladı. Ku-
rultayda konuşan Kültür Bakanı
Namık Kemal Zeybek. "Sanatın
gelişmesi için devletin gölge etme-
mesi gerekir. Yasakçı bir uygula-
ma ile gelişme sağlamak mümkün
değildir" dedi.
Sunuculuğunu, tiyatro ve sine-
ma oyuncusu Sevtap Toktay'ın
üstlendiği kurultayın açılış konuş-
masını yapan Telif Hakları Genel
Müdürü Turgut Aslan, "Sinema
salonlanmn üç binlerden iki yiiz-
lere düşerek pasaj ve garajlara dö-
nüştügü günleri yaşıyoruz. Türk
sineması yabancı filmlerin istila-
sına uğrayarak nefesi kesilmiş bir
hale gelmiştir.
M
dedi.
Kurultayda söz alan Kültür
Bakanı Namık Kemal Zeybek,
şunlan açıkladı: "Türk sineması-
nın soranlannı işi bilenlere danı-
şarak tartışmalıyız. Bu kurultayı
sinemanın sorunlannı çözmek için
sonuçlandıracağız. Türk sinema-
sının bittiğini kabul etmiyorum.
Yeşeren tohumlan yaşatacağız. Sa-
natın gelişmesi için devletin göl-
ge etmemesi gerekir." Yeterli des-
teğin sağlanamadığını söyleyen
Bakan Zeybek, "Un var, şeker var,
ama sanınm yağ yok. Bize düşen
de yağ vermek" dedi. Yasakçı bir
uygulama ile gelişmenin mümkün
olamayacağını belirten Bakan, ilk
uygulama olarak Kurumlar Vergi-
si'ni yüzde 10"a indirdiklerini açık-
ladı. SESAM Yönetim Kurulu
Başkanı Türker tnanoğlu, birçok
ülkeden önce Türkiye'ye gelen ve
giderek sektör haline dönüşen si-
nemanın, son 5 yıldır tdevizyon ve
yabancı filmlerin etkisiyle zor dö-
nemler yaşadığım belinti.
Kurultayın dünkü oturumla-
nnda, "Üretim sonınlan ve çö-
ziim önerileri", "Pazarlama ile il-
gili sorunlar ve çöziim önerileri",
"Çalışanların sonınlan ve çöziim
önerileri" ile "Mevzuat ile ilgili so-
runlar ve çözüm önerileri" görü-
şüldü.
Kurultayda söz alan konuşma-
cılar, Türk sinemasmın ekonomik
sorunlarının yaru sıra bağımsızlık
sorununa çözüm getirilmesi ge-
rektiğini ve oluşturulacak sağlık-
I) bir alt yapının yasallaşmasuu is-
tediler. Sansür ve denetimin tama-
men kaldırılarak sadece izleyici
yaşı sımrlamasımn getirilmesini
belirten konuşmacılar, tüm sine-
ma çalışanlannın sosyal hakları-
nı koruyan bir sinema yasasının
çıkanlması gerektiğini söylediler.
Zıt rollerin oyuncusu: Kathleen TurnerDış Haberler Servisi — Michael Douglas ile başrolü paylaştığı
son filmi "Giiller Savaşı"ndan sonra Kathleen Turner şimdi de
Broadway'de sahneye çıkıyor. Bundan dokuz yıl önce Kathleen
Turner, yönetmenliğini Lawrence Kasdan'ın yaptığı, ilk fıhni
"Body Heaf'de yalnızca VVilliam Hurt'ı baştan çıkarmakla
kalmamış, o günler için ahşılmamış bir kadın oyuncu tipiyle de
dikkatleri üzerine çekmişti. Hollywood'un kadın yıldızlannın
sıradan ve gösterişsiz insanlara benzemek zorunda olduklan
bir dönemde, Kathleen Turner çoktan öldüğü sanılan bir kadın
tipiyle Lauren Bacall, Lana Turner ya da Rila Hayworth'un
sahip olduklan erotizmle ortaya çıkmıştı. 1954 yılında bir
diplomatın kızı olarak Missouri'de dflnyaya gelen Kathleen
Turner, seksenli yılların "vamp kadın" klişesine bürünüp, hiç
itirazsız bu görüntüyü sürdürmek niyetinde değildi. Bunun için
fazlasıyla özgün ve kendine güvenliydi. Üstelik fizik olarak bu
imaja taın olarak uymuyordu. Göğüsleri fazlasıyla küçük,
burnu fazlasıyla kalkık, yüzü fazlasıyla büyük ve omuzları
fazlasıyla genişti. Alman Der Spiegel dergisine göre Kathleen
Turner hiçbir zaman çekingen bir yıldız adayı olmadı.
Kariyerinin başından itibaren oynayacağı rolleri. birlikte
çalışacağı yönetmenleri özenle seçti. îyi bir rol için hiçbir
riskten kaçınmadı. En çok da birbinne zıt iki yaşamı olan,
çifte roller oynamaktan hoşlandı. Örjıeğin gündüzleri bir iş
kadını, geceleri ise fahişe kılığına giren "China Blue"da
olduğu gibi. 1984 yılında gayri menkul alım satımıyla uğraşan
Jal Weiss ile evlenen ve iki yaşında Rachel adlı bir kız çocuğu
olan Kathleen Turner, ekranlarımıza da konuk oldu. Kathleen
Turner'i, Jack Nicbolson ile birlikte John Huston'un
"Prizziler'in Onurn"nda ve Francis Coppola'nın "Peggy Sue
EvlendT'sinde izlemiştik.
İÇEM
tşitme engelli çocuklann eğitil-
diği İÇEM adlı bu merkeze 2 ya-
jindan gün almamış çocuklar ka-
bul ediliyor ve eğitiliyor. Her yıl
25 kişi almıyor ve 110 öğrencisi
var.
Yunus Emre Kampusu'nu Rek-
tör Yardımcısı Prof. Semitı Bü-
ker'le dolaşıyoruz. Duraklarımız-
dan birisi Açık Öğretim Fakülte-
si Radyo TV Yapım Merkezi. De-
kan Yardımcısı Doç. Dr. Sinan
Bozok anlatıyor:
"TV yayınlan 1%8'de Anka-
ra'da başladı. 1971'dede Eskişe-
hir'de eleman yetiştirmek ve
TV'yi eğitimde kullanmak üzere
kapalı devre siyah-beyaz deneme
yayınlan başladı. 1976 yılında
profesyonel anlamda renkli TV
sistemi ile yayunlara başlandı. Çe-
şitli eleman yetiştirdik. Şu anda
TV ile çalışan 140 eleman var. Yıl-
da ortalama 250-300 TV progra-
mı üretiyoruz. Döner sermayemiz
var. İsteyen kişiler dışandan ge-
lip bizden iş alabiliyorlar. Komple
ekip ve eleman veriyoruz. Kaldı-
nm Serçesi ve Keşanlı Ali Desta-
nı bizim slüdyolanmızda çekildi."
Radyo TV Yapım Merkezi'nin
2 TV, 2 radyo stüdyos-ı, bir tane
tam profesyonel naklen yayuı ara-
cı, 8 takım dış çekim seti, 4 kur-
gu montaj seti profesyonelce ça-
lışfyor.
Açık öğretim Fakültesi Sinema
TV Bölümü, Basın-Yayıncılık
İletişim Sanatları, Reklamcılık ve
Halkla tlişkiler, Eğitim İletişim
bolümlerinde 564 öğrenci bulunu-
yor.
Eğitim iletişimi bölümünde,
Türkiye'de ilk kez teknolojiyi eği-
timde kuUanabilecek olan "eğitim
teknologlan" yetiştiriliyor.
Üniversitenin üginç gelebilecek
bir başka bölümü ise "Tıbbi Bit-
kiler Araştırma Merkezi". Mer-
kezde, tıbbi ve aromatik bitkiler-
den ilaç hammaddesi üretiliyor.
Bölümün Başkanı Prof. Hüsnü
Savaş bilgi veriyor:
"Tüm Türkiye'den toplanan
kokulu aromatik bitkller taranı-
yor. Ve esanslarından analiz ya-
pılıyor. Merkez, bilgisayar aracı-
lıgıyla dünyadaki bilgi bankasına
Mavi hastane
Turizm merkezleriyle ilgili Bakanlar Kurulu kamrının iptalini istiyorlar
Şehirplancıları Danıştay'a başvıırdu
Şehir Plancıları Odası Başkanı Kitapçı, "Şuraya
bir turizm bölgesi yapalım tarzındaki plan
bütünlüğünü zedeleyen düşünce ve davramşlar
hatalı ve zararlıdır" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) — Danıştay 6. Dairesi'nin ls-
tanbul'daki turizm merkezlerine
plan yapma, değiştirme, onama
yetkisini Anakent Belediyesi'nin
elinden alarak Bayındırlık ve fs-
kân Bakanlığı'na devreden Başba-
kanlık kararı için yürütmeyi dur-
durma kararı vermesinin ardından
belediyeler ve kent plancıları Da-
nıştay'a dava açtılar. Şehir Plan-
cıları Odası, turizm merkezlerinin
tespitine ilişkin Bakanlar Kurulu
kararının iptali için Danıştay'a da-
va açtı. Oda Başkanı Semihi Ki-
tapçı, "Keyfi olarak kentin ticaret
alanlannı şuradan şuraya kaydıra-
lım deraek ne denli dayanaksızsa,
aynı şekilde de şuraya bir turizm
bölgesi yapalım tarzındaki, plan
bülünlügünü zedeleyen düşünce
sinde ele alınacak olursa iş mer-
kezidir. Bakanlar Kurulu kararı ile
turizm merkezi olarak belirlenen
bu alanın turizm potansiyeli An-
kara'nın diğer semtlerinden çok
daha azdır.
Kentin bütünlüklü bir orga-
nizma olduğunu unutarak bir par-
ve davramşlar da son derece ha-
talı ve zararlıdır" dedi.
Şehir Planalan Odası'nın Tu- çası için yapılacak plan değişiklik-
rizm Bakanlığı aleyhinde Danış- leri kentleşme açısından önemli
tay'a açtığı dava başvuru dilekçe- sakıncalar oluşturur ve kamu ya-
sinde şu görüşlere yer verildi: rarını zedeler.
• Turizm Teşvik Kanunu'nun 4. • Turizm merkezi olarak tespit
maddesinin özel amacı, turizm edilmiş olan Ankara'da Kızılay,
bölge, alan ve merkezlerinin ama- Yenişehir bölgeieri tamamen yapı-
cına uygun ve çağdaş bir şekilde laşmış, yüksek yoğunlukta olan
turizme açılmasıdır. Genel amaç merkezlerdir. Kentin var olan çev-
kamu yararıdır. Bakanlar Kurulu re sorunlannı kentin ve özellikle
kararı ile tespit edilen bu 18 mer- bu merkezlerin taşıyamayacağı bir
kez acaba bu amaca uygun mu- oranda arttırmaya yönelik olan
dur? Yoksa bununla başka amaç- Bakanlar Kurulu karan, anayasa-
lar mı hedeflenmiştir? nın 56. maddesine aykırı olduğu
• Ankara nazım planı çerçeve- gibi Turizmi Teşvik Kanunu'nun 4.
sinde kent içindeki fonksiyonlar maddesine de aykındır.
bunların gelişme ve yoğunlaşma • Bakanlar Kurulu karannın tu-
sınırları belirlenmiştir. Kızılay ve rizm merkezi olarak belirlenen
Yenişehir bu nazım planı çerçeve- yerlerden pek çoğunda harita öl-
çekleri bulunmadığından teknik
yönden geçerliliği söz konusu de-
ğildir.
• Söz konusu Bakanlar Kurulu
karan dayanak alınarak Kızılay ve
Yenişehir merkezlerinde imar
planlanyla belirlenmiş kat adedi-
nin çok üzerinde oteller yapılacak-
tır.
TMMOB Şehir Plancıları Oda-
sı Başkanı Semihi Kitapçı da yeni
turizm merkezleri karannda An-
kara ve tstanbul gibi kentlerin
önemli parçalarının turizm mer-
kezi ilan edilmesinin hiçbir bilim-
sel planlama kavramı ile açıklana-
mayacağını bildirdi. Kitapçı,
"Kent planlannı, planlı kenlleş-
meyi hiçe sayan lurizm merkezle-
ri beliriemesi spekülasyon aracı
olmaktan başka bir işe yaramaz"
dedi.
Kitapçı, kararın dayandığı "Tu-
rizm Teşvik Yasası"nın ilgili hük-
münün amaç ve özüne de aykırı
olduğunu kaydetti.
Kampusun içinde yer alan 62
yataklj, ameliyathanesi olan ilk
öğrenci hastanesi özelliğini taşı-
yan "Mavi hastane"de 35 bin kişi
bakıhyor. Üniversite kliniklerinin
olanaklanna sahip bir hastanede
2 anestezi uzmanı, 15 doktor ve
3 diş hekimi var. 110 personeli var
ve rektörlüğe bağh çalışıyor. En
önemli özelliği "hastane gibi kok-
muyor." Anadolu Üniversitesi Bi-
limsel Araştırma Vakfı'na ücret-
lerini ödeyen Eskişehirliler bura-
da tedavi olabiliyorlar.
Konservatuvar
Anadolu Üniversitesi'nin
1989-1990 Öğretim yılında tiyatro
ve müzik bölümleriyle öğretime
başlayan konservatuvar bölümü-
nün 20 öğrencisi var. Bir de alet
yapım atölyesi. Bölüm Başkanı
Prof. Zöhtii Altan, gerçekleştir-
dikleri işleri sevgiyle ve onur du-
yarak anlatıyor.
Müzik bölümüne ilkokul çıkış-
lı, tiyatro bölümüne lise çıkışlı öğ-
renci alınıyor. Alet yapım atölye-
sinde iki kişi çalışıyor. Şimdiye
dek 4 keman ve 2 viyolonsei yap-
mışlar.
Rektör Yardımcısı Prof.Semih
Büker'den üniversitenin gelişimini
öğreniyoruz.
1958'de Eskişehir Iktisadi ve
Ticari İlimler Akademisi olarak
kurulan, 1970 yılında Mühendis-
lik ve Mimarlık Akademisi
1974'te de Anadolu Üniversitesi
adıyla YÖK Yasası ile birleşen ye-
ni Anadolu Üniversitesi çatısı al-
tında 16 öğretim birimi yer alıyor.
Sorunlar
Almanya'nın Köln kentinde ya-
şayan ve burada açıköğretim gö-
ren 2 bin öğrenciden sorumlu
Rektör Yardımcısı Prof. Tahir
Özgür, Rektör Yardımcısı Semih
Büker ve Doç. Dı. Hikmet Seçim
sorunlardan söz ediyorlar. Birleş-
tikleri tek konu, "sistem istismar
ediliyor." Çok şey isteniyor ama
az veriliyor. Kadrosuzluktan ya-
kınılıyor.
"Açıköğretim programlan 5.30
gibi sabahın cok erken saatlerin-
de başlıyor. Izleniyor mu" diye
sorduğumuzda yanıt sadece gü-
lümseme oluyor.
• Haber Merkezi —
Türkiye'ye deniz yolu ile
gelen turistlerden alman
"ayakbastı parası"na
yapılan zam, 1991 yılına
dek ertelendi. Denizcilik
İşletmeleri'nin gemi ile
gelen turistlerden aldığı
"Liman hizmetleri ücreti",
geçen ay alman bir kararla
7.7 dolardan 10 dolara
çıkartıimıştı. "Ayakbastı
parası"na yapılan zammın
ardından Ulaştırma Bakanı
Cengiz Tuncer'e başvuran
Türkiye Seyahat Acenteleri
Birliği Başkanı (TÜRSAB)
Bahattin Yücel'in, "Bu
zammın denizyolu ile gelen
turistler üzerinde olumsuz
etki yapacağı ve bu
durumun tur iptallerine
neden olabileceğini"
hatırlatması üzerine,
Denizcilik İşletmeleri
Liman Hizmetleri
Başkanlığı, ayakbastı
zammını 1.1.1991'e dek
erteledi.
Güzel boynun
çekicili^i
• CALIFORMA (UBA)
— Erkeklerin yüzde 45'inin
güzel boyunlu kadınlardan
hoşlandığı beiirlendi.
Erkeklerin eğilimlerini
belirlemek için yapılan
araştırmada az makyaj
yapan kadınların erkeklere
daha çekici geldiği tespit
edildi. California
Üniversitesi tarafından
yapılan bir araştırmaya göre
boyun güzelliğinin yüz
güzelliğini tamamlayıo.
nitelikte olduğu, bu nedenle
boyun güzelliğinin en az
yüz güzelliği kadar önemli
olduğu kaydedildi.
Araştırmada erkeklerin göz
ve dudaklardan sonra en
çok boyun güzelliğine önem
verdiği belirtildi.
Isviçre-Antalya
ek uçak seferi
• tSTANBUL (AA) —
Türk Hava Yolları, artan
talebi karşılamak amacıyla,
lsviçre - Antalya hattına 2
sefer daha koydu. THY'den
yapılan açıklamada, 6
mayıs pazar gününden
itibaren, Antalya - Cenevre
- Zürih - Antalya
uçuşlanna başlanacağı
bildirildi. Açıklamada
ayrıca Antalya - Zürih -
Antalya arasındaki seferlere
de çarşamba günleri
uygulanmak üzere bir
yenisinin eklendiği
belirtildi.
Denizyollan
yaz tarifesi
• İSTANBUL (AA) —
Denizyollan tşletmesi, yaz
tarifesini uygulamaya
başladı. Yaz tarifesine göre,
Karadeniz seferleri 7
mayıs-12 ekim tarihleri
arasında her hafta
yapılacak. Her pazartesi
günü 17.30'da
Istanbul'dan kalkacak
feribot Sinop, Samsun,
Ordu, Giresun limanlanna
uğrayarak çarşamba günleri
Trabzon'a varacak. Aynı
gün saat 19.00'da
Trabzon'dan hareket edecek
feribot cuma günleri
tstanbul'a dönecek.
İstanbul-îzmir hattmda ise
sefer sayısı haftada üçe
çıkanldı. Truva feribotuyla
Istanbul'dan tzmir'e
yapılacak seferlerin gün ve
saatleri pazartesi ve
çarşamba günleri saat
14.00, cuma günleri de saat
15.00 olarak beiirlendi.
Dönüşte ise, salı, perşembe
ve pazar günleri saat
14.00'te hareket edecek.
Ayrıca İstanbul-îzmir
hattında Bandırma'dan tren
bağlantıh vapur seferleri de
sürecek. Istanbul'dan her
gün saat 09.00 ve 21.00'de
kalkacak vapur 4.5 saat
sonra Bandırma'ya varacak,
trenle buradan başlayacak
yolculuk İzmir'de sona
erecek.
Münih hattına
yataklı vagon
• ANKARA (ANKA) —
TCDD Genel Müdürü
Birkan Erdal, 29 mayısta
İstanbul Münih hattında
çalışan İstanbul ekspresine
yataklı vagon ekleneceğini
bildirdi. Erdal, uzun süre
İstanbul ekspresinin
kaldırılması için çalışmalar
yapan Batılı ülkelere karşı
mücadele verdiklerini
belirterek "Münih -
İstanbul arasına yataklı tren
koyuyoruz. İstanbul Münih
arasında çalışan trenin adı
İstanbul Ekspresi, bazı
ülkeler, uzun süre bu trenin
kaldırılması için çalıştılar,
ama engelledik. Şimdi
yataklı vagon koymakla,
Türkiye'ye turist akışını
daha da arttıracağırruzı
düşünüyoruz" dedi.