29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 MAYIS 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Yıınanistan: Us anlaşmagı • ATİNA (AA) — Yunanistan ile ABD arasındaki Yeni Savunma ve Ekonomik lşbirliği Anlaşması (SEİA), dün Atina'da parafe edildi. Mûzakereleri 1988 yılı kasım ayında başlayan ve kesintilerle 18 ay süren, üç ayn Yunan hükümeti tarafından yürütülen yeni anlaşmanın süresinin sekiz yıl olduğu açıklandı. Yunanistan Hükümet Sözcüsü Viron Polidoras, dün parafe edilen yeni üs anlaşmasının muhtemelen ABD Savunma Bakanı Dick Cheney'in temmuz ayı başında bir dizi Avrupa ülkesini ziyareti çerçevesinde Atina'ya da yapacağı ziyaret sırasında imzalanacağını açıkladı. Patrik geçimi • ANKARA (AA) — Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Murat Sungar, Ermeni patriği seçimi ile ilgili çalışmaların Içişleri Bakanlığı'nca yurütuldüğünü belirtti. Sungar, dün düzenlediği haftalık basın toplantısında bir soruyu yanıtlarken 1961 yıhndaki düzenlemelerin sadece o yıl için yapıldığını ifade ederek "Bu defaki düzenleme için Ermeni cemaatinden bazı değişiklik talepleri gelmiştir. Bunlar lçişleri Bakanlığı'nca değerlendirilmektedir. Alınacak karar, kısa bir zaman içerisinde açıklanacaktır" şeklinde konuştu. Isviçre'deki soygıın • CENEVRE (AA) — Isviçre'de 25 martta bir bankadan 22 milyon dolar çalarak yüzyılın soygununu gerçekleştirenlerden 4'ü ile soygunun "beyni"nin, sabah Cenevre'de yakalandıklan bildirildi. Cenevre polisi, soygunun "beyni"nin kimliğini açıklamadı, ancak bir Fransız olduğunu bildirdi. Çalınan parayı görmediğini öne süren soygunun 40 yaşındaki "beyni"nin, bir Isviçreli ile evli oldugu da belirtildi. Teodorakis'ten Kıbrıs konseri • ATtNA (AA) — Yunanistan'ın sandalyesiz devlet bakanı ünlü besteci Mikis Teodorakis, eylül aymda Kıbrıs'ta Yeşil Hat'ta iki konser vermeyi planladığını açıkladı. Aynı zamanda "Türk-Yunan Halklan Dostluk Komitesi" kurucularından da olan Teodorakis, Yeşil Hat'ta düzenleyeceği konserlere Kıbrıs Rum asıllı pop şarkıcı George Michael'ın de katılacağını belirtti. Denktaş dönüyor • LONDRA (Cumhnriyet) — KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Kıbrıs >orununa kalıcı bir çözüm bulunraası amacıyla toplumlararası görüşmelere temmuz ayında başlanamayacağını söyledi. Denktaş, "Temmuz, bir jeye başlamama ayıdır" dedi. Göz ameliyatı için geldiği Londra'dan ameliyat ve nekahati atlatarak bugün Kıbrıs'a dönmesinden önce verdiği demeçte Denktaş, bundan sonraki aşamanın, ekim 1989'da Kıbns Rum tarafına sunulan niyet belgesinin görüşülmesi olduğunu vurguladı, "Kıbrıs Rum tarafı, dostluk istiyorsa, dostluk gjrişiminde bulunmahdır" dedi. Uzay mekiği fcrlatılamadı • CAP CANAVERAL (AA) — Amerikan uzay mekiği Columbia'nın fırlatıhşı, teknik bir arıza yüzünden ertelendi. Uzaya dün TSİ 07.38'de fırlatılması gereken mekiğin kuyruk bölümünde sıvı hidrojen kaçağı olduğu fark edildi ve uçuş ertelendi. Kaçak Columbia'nın îövdesindeki dev yakıt anklarına sıvılaştırılmış )ksijen ve hidrojen loldurulurken fark edildi. Libya lideriArap ülkelerinden Türkiye'ye karşı önlem almalannı istedi Kaddafi Ankara'ya çattır Türkiye'yi 'Amerika'nın destekçisi' olarak niteleyenr Muammer Kaddafi, "1986 yılında Libya'yı bombalayanr ABD uçaklarını Türkiye banndırıyor" dedi. V5 ^ t u ıZAFER ARAPKİRLt BAĞDAT — Filistin Kurtuluş örgütü lideri Yaser Arafat'ın çağ- nsı üzerine pazartesi günü Bağ- dat'ta toplanan ve çalışmalarını bir gün uzatan Arap zirvesi, ka- panış bildirgeayle sona erdi. Zirve sırasında sık sık dile ge- tirilen ve taslak metinlerde de ye- ralan "Arap dünyasııu dışandaa gelen tebditlcrden" söz edilirken Libya lideri Muammer Kaddafi "ABD'nin destekçisi Türkiye'ye karşı öolemler ahıunalı" dedi. Zirvenin sonuç bildirgesinde, "Arap ulnsana ve özellikle Filis- tin haOana yönelik tehditlerin gö- riişiildügü ve Filistin halkının haklı davasına tatn destegin veril- mesi karan alındığı" bir kez da- ha vurgulandı. Zirvede alınan ka- rarlar arasında bir süre önce Irak'a ail "top parcalan" oldu- ğu öne sürülen borulann aralann- da Türkiye'nin de bulunduğu bazı ülkeler tarafından engellenmesine isim verilmeden üstü kapalı şekil- de değinildi. "Irak'ın teknolojik ve bilimsel gelişmesiııin öniine çe- kiltneye çalışılan engeller" kınandı. Batı'da "kaygj verici" boyutlar- da olduğu iddia edilen Irak'ın önemli süahlanma projeleri, bilin- diği gibi "teknolojik ve bilimsel geBşmeler" şeklinde ifade ediliyor. Bağdat'ta pazartesi günunden bu yana süren zirve daha başlan- gıçta ciddi iç çekişmelerin ve gö- riiş ayrılıklannın arenası şeklinde geçeceğini belli etmiş ve önemli ÇADIRDA SOHBET - Bagdat'a çadın Ue birlikte gelen Kaddafi,Yaser Arafat'la • (Fotofraf: Renter) üyelerin gelmeraesi ya da çok alt Irak lideri Saddam Hüseyin'i "Is- düzeyde temsil edilmesiyle Arap zirvesinden çok Arap devletleri toplantısına dönüşmüştü. Cezayir ve Suriye gibi önemli ülkelerin li- derlerinin katılmaması ve Mısır ile Suudi Arabistan gibi "ılımlı kanat" temsilcilerinin sertlik yan- lılarıyla kapışmalarını sergileye- cekleri anlaşılan zirve, ilk günden sert tartışmalara sahne olmuştu. Bu anlaşmazhklar zirvenin top- lanma amacını ve başlıca gündem raaddesini oluşturan Filistin dava- sı konusuna da önemli ölçüde yansıdı. Kapalı oturumlar sırasın- da Mısır ve Suudi Arabistan'ın rail ve Amerika Birleşik Devleüe- ri'ne karşı fazla saldırgan bir dil kullanmakla" suçladıklan ve ra- dikal kanadın böylesi tavırlannın bölgede ve dünyada yumuşamaya hizmet etmeyeceğinin vurgulandı- ğı kaydediliyor. Tartışmalar sonucu, daha önce- den planlanan Başkan Bush ile Mihail Gorbaçov'a gönderilecek ve oldukça "sert" ifadelerin yer al- ması beklenen bir mektuptan da vazgeçildiği önceki gece açık- lanmıştı. Oturumlann tamamlanamama- sı üzerine dün sabah bir kez daha Arap Zirvesi dün kapanış bildirgesiyle sona erdi. Sonuç bildirgesinde "Filistin halkının hakb davasına tüm destegin verilmesi karan" alındı. listin halkının lek ve yasal temsil- cisi Filistin Kurtuluş ÖrgiUü ön- derliğinde başkenti Kudüs olan bağımstz bir Filistin devklinin oluşması için her turliı destegin sağlanmasına karar verildiği" kay- dedildi. Bildirgede lsrail'in uyguladığı "Saldırgan, terörist ve yayılmacı politika" kınandıktan sonra İsra- il'e askeri ekonomik ve siyasal des- tek veren ABD'nin "Bo dnnunun en bttyük sonımlnsn oldoga" be- lirtüiyor. Arap zirvesi kararları arasında ise Türkiye'yi de dolaylı olarak il- gilendiren bir kınama yer aldığı bildirildi. "Jrak'ın teknolojik ve bilimsel gelişmesinin öniine çekil- mek istenen engellerden" söz edi- len kararlarda bir süre önce "sü- per top" parçaları olduğu iddia- sıyla îngiltere, Italya, Yunanistan ve Türkiye'de baa borulara el konması olayına aüfta bulunuldu. Ancak isim belirtilmedi. Zirve öncesi karar taslaklann- da yer alan ancak yoğun tartışma- lar sırasında çıkanlan "7 su güvenliği" konusu ise kararlarda yer almadı. Libya lideri Muammer Kadda- fi, "Aroerika'nın destekçisi" ola- rak nitelediği Türkiye'ye karşı Arap âleminin önlemler almasını istedi. Muammer Kaddafi dün Bağdat'da sona eren Arap ülke- leri zirvesinin kapanış oturumun- da yaptığı konuşmada, "1986 yı- lında Libya'yı bombalayan Ame- rikan uçaklarını Türkiye banndınyor" dedi. bir araya gelen ve kapalı oturum- da yeniden tartışan liderler lsrail ve son dönemde uyguladığı poli- tikalar konusunda Saddam Hüse- yin'in istediğinden daha "yunmşak" tonlu bir sonuç bildir- gesi sundular. Arap Birliği Genel Sekreteri Cadli Klibi tarafından açıklanan kapanış bildirgesinde zirvenin "Ana konu olarak Arap dünyası- nın güvenliğine yönelik tebditleri ve bunlara karşı alınacak önlem- leri göriıştügü" belirtildi. Bildir- gede, Arap ulusuna yönelik tehdit- ler arasında Filistin halkına yönel- tilen saldınlarm kınandığı ve "Fi- RusyaDevlet Başkanı, Başbakan Rijkov'u istifaya çağırdı \eltsin göreve hızlı başladıDış Haberler Servisi — Sovyet- ler Birliği'nin en büyük cumhuri- yeti Rusya'da, önceki gün kong- re başkanlığına seçilen Boris Yelt- sin Başbakan Nikolai Rijkov ve hükümetinin istifasını istedi. 130 temsilci ile birlikte hükümeti oluş- turma görüşmelerine başlayan Yeltsin'in her bakanlık için iki-üç aday gösterdiği bildirildi. Aday- lar bugünden itibaren kongrenin onayına sunulacaklar. Rusya Kongresi'nde salı günü yapılan üçüncü oylama sonucu başkanlık koltuğuna oturan Bo- ris Yeltsin, seçildikten sonra Mos- kova'da düzenlediği ilk basın top- lantısında Başbakan Nikolai Rij- kov'un serbest piyasa ekonomisi- ne geçiş politikasını sert bir dille eleştirdi. Hükümetin hazırladığı ekonomik reform programının yetersiz olduğunu öne süren Yelt- sin, bu programı yeni kurulacak hükümetin hazırlaması gerektiğini söyledi. Toprak ve doğal kaynaklara ilişkin egemenliğin Rusya Fede- rasyonu'na ait olması amacıyla ysısal düzenlemeye de gidecekle- rini belirten Boris Yeltsin, Diğer Sovyet cumhuriyetleri ile işbirli- gi yapacaklannı da kaydefti. Yelt- sin, bu cumhuriyetlerle Mosko- va'dan bağımsız olarak petrol ve doğalgaz anlaşmaları imzalaya- caklarını bildirdi. Baltık cumhuriyetleriyle doğru- dan ekonomik ilişkiler kurmaya hazır olduğunu açıklayan Yeltsin, dün üst düzey yetkililerden oluşan bir grubu görüşmelerde bulun- mak üzere Litvanya'ya gönderdi- ğini de sözlerine ekledi. Rusya Cumhuriyeti başkamnın ekonomik ve siyasi otonomi talep etmesi, Baltık Cumhnuriyetleri ile ilişkilerini sıklaştırmak istemesi- nin SSCB lideri Mihail Gorbaçov ile çekişmelerinde ana konular oluşturacağı belirtiliyor. Gorba- çov, dün yaptığı acıklamada, Yelt- sin'in başkanlığı için "Umutlu- yum. lşbirliği yapabiliriz. Yeltsin SUSORUNU şimdiye kadar yıkıcı bir (utum içindeydi. Ama son gunlerde gös- terdigi degişikliklerden sonra ben de 'bekleyip görelim' deme>e başladım" şeklinde konuştu. Boris Yeltsin'in referanduma su- nulacağı açıklanan ekonomik re- form paketine karşı çıktığı, kitle- lere daha az sıkıntı verecek bir pa- ketten yana olduğu biliniyor. Ge- Ankara: Bölgede yalnızcaFırat yok ANKARA (Cumhariyet Bflro- su) — Türkiye ile Irak ve Suriye arasında belli başlı bir sorun ol- ma eğilimin gösteren bölgesel su- lann paylaşımı konusuna ilişkin tartışmalar surüyor. Bu çerçevede dikkatlerin son dönemde sadece Fırat nehrine çevrilmiş olması ne- deniyle Ankara dün konuya yak- laşımına açıkhk getirdi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Murat Sungar, bölgede tek bir akarsu varmış gibi hareket edilme- mesi gerektiğini belirterek, "Böl- gedeki su dengesi sağlanmak iste- nirken, bu bolgedeki potansiyeiin biilün unsurlarının dikkate alın- ması gerekiyor" dedi. Bayındırlık ve tskân Bakanı Cengiz Altınkaya'nın su konusu- nun Ankara'da haziran ayında ba- kanlar duzeyinde görüşülmesi için Suriye ve Irak'a yaptığı davetlere henüz bir yanıt alınamadığım da belirten Sungar, bu arada Israil'e su satışı konusunda süren speku- lasyonlara ilişkin bir soruyu da ya- nıtladı. Wall Street Journal gaze- tesinde pazartesi günü bu konu- da çıkan bir yazıya rağmen, böy- le bir proje için izin verildiğini "şahsen zannetmediğini" söyledi. Türkiye'nin Suriye ve Irak ile paylaştığı bölgesel sular konusun- da bir noktaya açıklık getiren Sun- gar, Dicle ve Fırat nehirlerinin tek bir akarsu sisteminin parçaJan ol- duğunu anımsattı. Bu çerçevede Türkiye'den Irak'a akan Dicle'nın potansiyel olarak Fırat'tan yüzde 40 oranında daha büyük olduğuna da işaret ederek şunları söyledi: "Bolgedeki su dengesi saglan- mak istenirken. bu bolgedeki po- tanshelin bütün unsurlarının dik- kate alınması gerekiyor. Bölgede tek bir akarsu varmış gibi hareket edilmemesi gerektigi kanaatindc- yu." çen hafta fiyat artışı programmı uygulamayacağına dair bir kanun benimse>'en Sovyetler'in ikinci en büyük cumhuriyeti Ukrayna'da hükümetin Boris Yeltsin'e destek çıktığı kaydediliyor. Buna göre re- form paketi Sovyet Parlamento- su'nda geçse bile bu iki cumhuri- yette yaşama geçirilemeyecek. Başbakan Nikolay Rijkov'un üze- rinde daha aynntıb çahşma yapıl- masını talep ettiği paketin Sovyet Parlamentosu'nda görüşülmesinin bir hafta süreyle ertelendiği bildi- rildi. Boris Yeltsin'in, Sovyetler Bir- liği'nin 15 cumhuriyetinden en bü- yüğüne başkan seçilmesi farklı tepkiler almaya devam ediyor. New York ve Washington'dakie bazı yetkililer, sonucun SSCB li- derinin işini kolaylaştıracağına dikkat çektiler. SSCB Dışişleri Ba- kanlığı Sözcüsü Gennadi Gerasi- mov ise Gorbaçov'a sağdan ve sol- dan sürekli eleştiıi yoneltildiğini, ileri sürdü. ABD Dışişleri Bakanı James Ba- ker ise Rusya seçimlerinin Sovyet- ler Birliği'nin içişleri olması nede- niyle yorum yapmak istemediğini, ancak gelişmeleri yakından takip ettiklerini açıkladı. ÇİMENTO TÜKETİCİLERİNE DUYURU Bir süredir İstanbul ve îzmit civanndaki liman ve iske- lelerden, çeşitli şahıs ve kuruluşlarca dökme olarak it- hal edilen çimentoların Şirketlerimize ait fabrikaların kullanılmış hurda ve patlak torbalarına doldurulduğu ve/veya bu çimentoların fabrikalarımızın mamulü ol- duğu söylenerek satıldığı belirlenmiştir. Bu sebeple, Fabrikalarımızın ürünü çimentoları almak isteyen Sayın Tüketicilerin, aldıkları çimentoların men- şe'ini araştırmalarını önemle duyururuz. Saygılarımızla, AKÇİMENTO TİCARET A.Ş., NUH ÇİMENTO SANAYİİ A.Ş..ASLAN ÇİMENTO A.Ş., SET ÇİMENTO-ANAOOLU ÇİMENTOLARI T.A.Ş. c e 1 POLnTKADA SORUNLAR ERGÜNBALa Buslfun Büyük Sınavı Mihail Gorbaçov, önceki gün VVashington zirvesine gitmek üze- re Moskova'da uçağa binerken gensinde Ballık'tan Kafkasya'ya kadar etnik huzursuzlukla kaynayan bir ülke, panik içinde mal- lara hücum eden bir halk, Batı'ya gereğinden fazla taviz verildi- ği gerekçesi ile homurdanan bir ordu bıraktı. Sovyet lideri Ame- rika kıtasına doğru uçarken, bir darbe daha yedi: Kendisine en sert hücumları yönelten, radikal reformcu Boris Veltsin, Rusya Federasyonu Devlet Başkanlığına seçilmişti. Mihail Gorbaçov artık, çok değil bir yıl öncesine kadar her git- tiği ülkede fırtına gibi esen, kitleleri sokağa döken, insanlara umut ve esın kaynağı olan lider değildir. Ülkesindeki ekonomik çökü- şü ve etkin huzursuzluğu önleyememiş, başlamasına izin ver- diği akım tarafından aşılmış, içeride desteğinı giderek yitiren, yıpranmakta olan bir önderdir. Parlak zekâsı ve cesareti şimdi- ye dek içerideki etnik ve ekonomik bunaJımı hafifletmeye yet- memiştir. Bu olgu, VVashington zirvesine şimdiye kadar yapılan ABD- Sovyet zirvelerinden değişik bir özellik kazandırmaktadır. Bun- dan önceki zırvelerde iki süper güç masaya oturup birbirini de- ner, pazarlık yapar ve karşılıklı talepler öne sürerlerdi. Bugün başlayacak oian VVashington zirvesine ise Sovyetler Birliği, kendi meşru ve haklı talepleri ile gelmektedir. Moskova, Doğu Avrupa'daki gelışmelere müdahale etmemiş, içeride ve dh şarıda oemokratikleşme akımına izin vermıştir. Buna karşılık ulu- sal güvenlık kaygılarına. Batı'nın daha anlayışlı davranmasını ve bazı garantıler vermesini istemektedır. Doğu Avrupa, Moskova1 nın çekim alanından çıkmış, Varşova Paktı bir güvenlık örgütü olarak pratikte anlamını yitirmiştir. Stalin'in kurduğu "Cordon Sanitaine" artık geride kalmıştır. Bu ortamda, Birlesik Alman- ya'nın NATO ittifakına dahil olmasını ve NATO'nun Avrupa'nın gü- venlığinde ağırlıklı role sahip bulunmasını, Moskova kendi gü- venliği açısından tehlikeli bulmaktadır. Bir yanda tek hedefi Batı'ya katılmak olan bir Doğu Avrupa ile kâğıt üzerinde var olan varşova Paktı; öte yanda 80 milyon- luk Birlesik Almanya ile büsbütün güçlenmiş bir NATO. Açık konuşalım, Sovyetler'i bu kaygılarından ötürü kimse suç- layamaz. Batı, birlesik Almanya'nın da üye olduğu güçlü NATO tezini iki görüşe dayandırmaktadır: • Tarafsız; kendi başına buyruk bir Almanya, NATO üyesi ve müttefikleri tarafından denetim altında tutulan bir Almanya'dan daha tehlikelidir. Bu nedenle Almanya'nın NATO üyesi olması her- kes için yararlıdır. • Sovyetler Birliği parçalansa bile Rusya Federasyonu, 145 milyon nüfusu, elindeki muazzam tonvansiyonel ve nükleer si- lah stokları ile Batı için her zaman tehlikeli olabilir. Bu bakım- dan güvenlik örgütü olarak NATO'nun devamı şarttır. Tarafsız, kendi başına buyruk bir Almanya'nın daha tehlikeli olabileceği görüşünde gerçek payı bulunabilir. Ama Batı'nın bu olasılığa karşı önerdiğı formül, askeri bakımdan yapayanlız kal- mış bir Sovyetler Birliği karşısında, Doğu Almanya'nın da katılı- mı ile daha da güçlenmiş bir NATO'dur Gorbaçov, VVashington'dan Moskova'ya dönüşünde, zaten hu- zursuz olan generallerine, "Başkan Bush'la NATO'yu büsbütün güçlendirdik. Birlesik Almanya'nın bu örgüte üye olmasına ka- rar verdik" diyemez. Ama Sovyetler Birliği'nin büyük bir çalkantı geçırmekte oldu- ğu bu dönemde, Başkan Bush ve Batı "ne kopartsak kârdır" he- sabı ile yüklenirlerse ne olur? Bilemıyoruz. Fakat bu tür fırsattan yararlanma politikalarının kimi zaman çok olumsuz sonuçlar verdiğine ilişkin tarihte bir- çok örnek olduğunu unutmamak gerektiğine inanıyoruz. Hitler ve nasyonal sosyalizmı doğuran en önemli etkenlerden bid, Versaılles Antlaşması ile Alman halkının gururunun kırılması idi. Güçsuz döneminde yakalanmış bir Sovyet Birliği'ne zortana-. cak çözüm hıçbir zaman kalıcı olamaz. Bu bakımdan VVashing- ton zırvesinde, Başkan Bush'a zor bir görev düşüyor. Bush, bir yandan Sovyetler Birliği'nin güvenlik kaygılarını anlayışla karşı- lamak ve Moskova'nın gururunu yaralamaktan kaçınmak, öte yan- dan Federal Almanya'yı gücendirmemek zorundadır. Soruna bu açıdan bakıldığında VVashington zirvesine, "Bush 1 un büyük sınavı" denebilir Çekoslovakya Cumhurbaşkanı Havel: *KGB komplosu son anda önlendi'LONDRA (AA) — Çekoslo- vakya Cumhurbaşkanı Vaclav Havel, Sovyet Gizli Polisi KGB'nin, Milos Jakes liderliğin- deki eski komünist rejimi daha ılımlı bir yonetimle değiştirmek için komplo hazırladığını, ancak "planm" başansızlıkla sonuçlan- dığını söyledi. Havel, tngiliz yayın kuruluşu BBC tarafından dün gece yayım- lanan bir programda, geçen yıl Jakes yönetimine karşı başlayan halk hareketinin arkasında KGB'nin kontrolündeki komü- nistlerin bulunduğunu kaydetti. Eski rejim muhalifi ve oyun ya- zarı Havel, "Ancak plan geri tep- ti ve biz geldik" diye konuştu. BBC'nin programına göre KGB'nin amacı, Prag'daki yöne- timi, Sovyet lideri Mihail Gorba- çov'un izlediği politikalara uy- gunluk gösterecek bir yönetim ile değiştirmekti. KGB, Prag Baha- n'nın önderi ve bugünkü Meclis Başkanı, reform yanlısı Alexan- der Dubçek'in yakın çevresinden olan ve Viyana'da sUrgünde bu- lunan ılımlı Zdenek Mlynar'ı KP'nin başına getirmek istedi. Bu amaçla hazırlanan senaryo- ya göre öğrencilerin arasına sızı- larak gösteriler düzenlenecek ve "sahte" ölümler gerçekleştirilerek Jakes işbasından uzaklaştınlacak- tı. BBC'nin,komisyonun bulgula- n çerçevesinde hazırladığı progra- ma göre olaylar, 1988'in sonun- da bir grup komünist lider ile Çe- koslovakya Gizli Polisi'nin Baş- kanı General Alois Lorenc'in, Ja- kes'in devrilmesi amacıyla gizli bir toplantı yapmasıyla başladı. Toplantıda hazırlanan "Opera- tion Wedge" kod adlı plana gö- re halkı Milos Jakes'e karşı dön- dürmek için bir öğrencinin polis tarafından öldürülmesi "tezgfifa- lanacaktı." MİMARLIK İÇMİMARLIK VE GORSEL SANATLAR DERGİSİ 6. Sayı ÇIKTI! Abone olabilmek veya yenileyebilmek için bir telefonunuz yeterlidir. 1494132-1526260 Sıraselviler Cad. No. 101 K. 4 80060 Taksim/İSTANBUL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle