22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 MAYIS 1990 CUMHURÎYET/15 HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGÜN HH«leteorcfc» Genel Müdûrlüjü'nden aiı- nan bılgtye üöre yuıdun batı kesımien parçak bulutfu. Trakya, Marmara Ege göller böıgesı, Iç Anadolu'nun kuzeyta tıa Ue Batı Karademz'ın ıc kesımlen yer yer sağnak ve grjk gûrültûlıj sainak ya- jı$lı. öteiâ jerier u buluSu ıc açık ge- çscek HAM SICAKLIĞI. VaOış alan yer- lerde bıraz azabcak cüğer yetierte değıs- meyecek. RUZGÂR Güney ve batı. /ur- dun kuzey tesımlennde kuay re dbğu yönıerden hafif arasıra orta kuvvette ya- $ç anında yer yef kuwedıce esecek Itarmara. Kuzey Ege ve Karadeniz'de yrt- de w poyıaz. Gûney Ege ve Ataterazde gûn battsı ve loOos 3-5 yer yer 6 Kuzey Ege ve Batı Kaodentfde 7 kuvvettnoe sa- atte 10-21 yer yor 28 Kuzey Ege ve 8atı Karadeniz'de 33 deramılı hete esecek Adana Adaoazan Adıyajnan Atyön Ankara Anbkya Antaiya Ar!vın Aydm A 35° W Dıyartıalıır Y 20" 11° Edırne A 35° 15" Erancatı Y 27° 13° Erzurum A 24° 6°Eskıse*w Y 29° 14° Gazıantep A XfZPGnsun Dalga yûksekkgı 05-15 yer yw 2, Kuzey Ege ve Batı Karadencde 25-3 m dolaymda olacak \6n Gölü'nde hava Az bulutlu ve açık geçee*. Htzjar gûney tıe batı yflnterden rafrf arasıra ortı kuwwte esecek G0 kûcük dalga1 olacak göfüs uzaklığı 10 km ddayında bulunacak. Bıledk Bınflöl Bıtlıs 8o*u Bursa Canakkale Corum Otnat Y 29° 18° Gûmûştıane B 8 2(P t2° Hrtkin Y 3z°17°lsparB Y 24° tr> Isunbul Y 20° 11° Izmr A 3T° 15" Kare A 34° 20° Kastamonj Y 23° 10° Kaysetı Y 24° 13° K/rtdan* Y 23°15°Konya B 23° 9°Kûtahya Y 30° 18° Matsrya 37° 13° Mamsa 23° 14° K Maras 29° 13° Mersn 26° 4°Muğla 27° 11° Mus 36° 16° Nıgde 19°14°0nKı 27° 10° Rıa 28° 13° Samsun 27°12°Sıift 21° 13° Sınop 29° 15° Sıvas 25° 7°felonfaO 23° 10° TraiHtKi 29° 14° Tuncek 22°13°Uşak 29°15°Van 27° 12° Ytagaı 33° 14° ZonguMak Y 30° 16° A 34° 18° A 29° 22° Y 30° 16° A 30° 12° A 30° 14» B 19° 14» B 18° 13° B 19° 13° A 34° 20= B 17° 14° A 28° 12° y 21" 14° B 19° 14° A 29° 12° Y 27° 13° A 23° 13° A 28° 13° B 17° 12° buulkı şy| asJı A-aç* B-tnA/Ou &fluneş» K-ört S-as* / L O S I Û 9 f\ Helsınf .fSf r > A »V!> Lenıngrad J î Ö - Kopenhag Ki & f. , ••• («-iı^.v^f- Moskova^ ı Ankara a J • Tebrız • Şam Kahıre* DÜNYA'DA BUGÜN Amsterdam A 181 - Amman A 30° Abna Bafldal Baranna Betgrad Bertn Bomı Budapeşte Cenevre fcayr Cıdde Oubaı Frankturt a™ Helsınkı Kahıre Kopenhag Köln Lettosa Y 27° A 42° A 25° A 18° Y 16° A 16° A 22° A 18° A 19° A 20° A 26° A 43° A 43° A 21° A 29° A 15° A 32° A 14° A 22° A 29° Lenıigrad Londra Madnd Mrtano Montrea! Mostora Uûntı New Vbrk Oslo Pans Prag Rıyad Roma Sotya Sam TelAmv Viyana VVasfl Zûnh B 15° A 21° A 28° A 18° A 21° Y 13° A 20° Y 20° A 20° A 21° A 16° A 42° A 24° Y 15° A 29° A 28° A 30° B 15° A 20° A 19° A 30° A 18° BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Bir çeşit pamuk ip- liği. 2/ Eskrimde bir karşılaşma türü... Bir geminin baş ve kıç ta- raflarında çektiği su- lar arasındaki fark. 3/ Tütsü Ue kurutulmu- şu oldukça sürümlü olan bir baük... Mert, kaJender ve babacan kimse. 4/ Güvence. 5/ tktisap... \^ıpıs)n3 gjj-. diği sözcüğe olumsuz anlam katan bir önek. 6/ Uflemeli bir çal- p... EHzi. 7/ Orta Anadolu'da bir göl... Holmiyum ele- mentinin simgesi. 8/ Yolsuz ya da emeksiz elde edilen şey. 9/ Birlikten yoksun ve anJaşamayan gemi murette- batı için kullanılan sözcük. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Türlü nakışlarla işlemeli, önü ka- vuşmayan, yeleğe benzer bir giysi. 2/ Uluslararası Basın Enstitüsü'nün sim- gesi... Zayıf yapılı, güçsüz. 3/ Bir yü- kü güverüık içinde indirip kaldırmaya, istenilen konumda tutmaya yarayan ince halattan yapılmış kısa kam- çı. 4/ Işlenmemiş, boş bırakılmış tarla... Tann. 5/ Seyrek dokun- mu$ bir tür kuma$... Sodyumun simgesi. 6/ Bir bağlaç... Parola... Eski dilde uyku. 7/ Cezayir'de bir liman kenti... Dinin buyruk ve yasaklanna bütünüyle uyan kimse. J/ Doğu Karadeniz yöresinde bir dağ ve geçit... "O" gösterme sıfatının eski biçimi. 9/ Gemilerin bordalarında bulunan ve sandalları asmaya yarayan dikmelere ve- rilen ad. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Turing Kongresi 31 MAYIS 1930 Bugün şehrimizde toplanacak olan beynelmilel Turing klüpler 930 kongresinin muhtelif milletlere mensup murahhasları dün öğleden sonra şehrimize gelmişlerdir. Murahhasların miktan 52 kisidir. Dün gelen 36 kişi olup bir kısmı da bugün ve yann geleceklerdir. Dün gelen murahhaslar şehrimizde pek pariak surette istikbal edilmişlerdir.. Bir heyet murahhasları Boğaz'da karşılamıştır. Reis İsviçre'li M. Hemberg kâtibi umumi M. Du Chaine ve ikinci reis te M. Du Rois'tir. Murahhaslar Fransız, Alman» Çekoslovak, tngiliz. Belçika Isviçre, Yunan, Macar ve Avusturya milletlerine mensupturlar. 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet Gürsel'in konuşması 31 MAYIS 1960 Bu aksam saat 20 de Ankara radyosunda, Millî Birlik Komitesi üyelerinden biri bir konuşma yapmıştır. Konuşma söyledir: "— Sevgili vatandaşlar, bugun 29 mayıs 1960 Milli Birlik Komitesinin millet hayatına düzen vermek için giriştiği hareketin iiçüncü günüdur. Bugün aynı zamanda tstanbul C e m a I G u r s e l Fethinin de 507. yıldönumüdür. Bu her iki hâdıseyı de sevinçle ve istikbale güvenle bakarak selâmlıyoruz. Bu selârn hiç şüphesiz bizlere buyük bir şeref ve iftihar kazandırmaktadır. Bu selâm aynı zamanda Türkün doğacak yarınlarına da yöneltilmiş bir selâmdır. Girişmiş olduğumuz millî hareket esnasmda bütün halkımızın gösterdikleri derin ardayış sevgi ve sağ duyudan dolayı buyuk bir memnuniyet içindeyiz ve sevgili vatandaşlarımıza ayn ayn teşekkürier etmekteyiz. Aziz vatandaşlarım, demokrasimizin içine düştuğu buhran hepimizce malûm idi. Bu buhrana bir son vermek zaruretiyle karşı karşıya kahnmış idi. Kardes kavgasına gidilecek bir yola girişilmiş gibi görünmekte idi. İşle bunları önlemek maksadiyle size birinci günde komitemizin arzettiği gibi Türk Silâhlı Kuvvetleri memleketin idaresine el koydu. 3. gününü idrak ettiğimiz bu milli hareket gay'et güzel gayet normal ve muvaffakiyetle vürümektedir. Bilindiği gibi bu harekete Silâhlı Kuvvetlerimiz partileri içine düştükleri uzlaşmaz durumdan kurtarmak ve parîiler üstü tarafsız bir idarenın nezaret ve hakemliğini tesis ederek en kısa zamanda adil ve serbest seçimler yaptırmak ve bu seçimler neticesinde hangi tarafa mensup olursa olsun seçimi kazananlara idareyi devri teslim etmek gayesiyledir. Girişilmiş olan teşebbüsler hiç bir şahsa hiç bir zümreye karşı değildir. Kurulmuş olan idare hiç bir şahsa şahsiyata mütaallik söde veya Fıil halinde tecavuzkâr hiç bir tesebbüse girişmeyecektir. Kim olursa olsun ve hangi partiye mensup bulunursa bulunsun her vatandaş kanunlann himayesi altındadır. Bütün vatandaşlar daima girişecekleri hareketlerde ve birbirleriyle münasebetlerde partilerin üstünde aynı milletin aynı soydan gelmiş çocuklan oldukiarını hatırlayarak ve kin gütmeden birbirlerine karşı hürmetle anlayışla muamele edecek olurlarsa ıstıraplarımız süratle dinecek ve millî varlığımızın selâmet yolu kolayca bulunacaktı, şimdi biraz da dış taahhütlerimiz ve dış politika konusunda sizlere bazı hususlan ve bütün dünyaya ban mûhim prensipleri tekrar arzetmek faydalı olacaktır. Gayemiz Birleşmiş Milletler Anayasasına ve Insan Hakları prensiplerine tamamiyle riayettir. Hiç bir zaman bu gayeden inhiraf mevzubahis olmayacaktır. Büyük Atatürk'ün yurtta sulh cihanda sulh prensibi her zaman bir bayrak olarak memleketimiz semalarım süsle>r ecektir. Bütün ittifaklanmıza ve taahhütlerimize sadıkız. Sadık kalmakta devam edecegiz. NATO'ya karşı CENTO'ya karşı girişmiş olduğumuz taahhütleri aynen tekeffül etmiş bulunmaktajız ve böylece devam edecektir. Tekrar ediyoruz. Düşüncemiz yurtta sulh cihanda sulhtur." GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet ^Sınırlarımız açıktır' 31 MAYIS 1989 Başbakan Turgut Özal, Bulgaristan Devlet Başkanı Todor Jivkov'un "sınırları açın" önerisi uzerine Sofya'ya göç anlaşması çağrısı yaptı. Özal, Bulgaristan'a 1988 yılında 3nerilen, ancak reddedilen göç anlaşmasını hatırlatarak "Şimdi fikir değiştirmişler ise kendilerine derhal masaya Jturma çağrısı yapıyorum. Biz masaya oturmaya hazırız" iedi. özal yapüacak anlaşmanın soydaşlarımızın butün laklarını koruma altına almasının şart olduğunu da 'urguladı. "Bizim sınırlarımız her zaman açıktır" diyen îzal, Bulgaristan'ı da sınırlarını açmaya davet etti. TARTIŞMA Psikolog nııı? Psikiyatrist mi? Sıklıkla psikiyatristlere psikolog denmekte ya da psikologlann psikiyatrik hasta muayene ve tedavisi konusunda yetkisi olduğu sanılmaktadır. • öğretimi görerek tıp doktoru olur, sonra en az dört yülık bir uzmanlık eğitimini tamamladık- tan sonra bu unvanı (psikiyatrist), yani ruh sağlığı ve hastahklan uzmaru unvanını alır. tn- sanı yalmzca psikolojik boyutta değil biyo- psiko-sosyal yani tıbbi boyutta değerlendirir. Ruhsal bozuklukların (psikolojik problem, bunalım, stres, vb dahil olmak üzere) tedavi- sinde ilk ve son yetkilidir. Ruhsal bozukluk- lann farmakolojik (ilaçla), biyolojik tedavi- sinde tek yetkili ve psikoterapi uygulamasının Bizler, Bakırköy Ruh ve Sînir Hastalıldan Hastanesi'nde görev yapan psikiyatristleriz. Gerek basın gerekse TRTnin çeşiüi program- larında sık sık gözlemlediğimiz bir hatadan bahsetmek istiyoruz: Psikoloji ile psikiyatri arasındaki fark. Bu terimierden psikoloji, sık- lıkla psikiyatrinin yerine kullanılmakta, psi- kiyatriyle ilgili birçok konu psikoloji başuğı altında ele alınmaktadır. Sıklıkla psikiyatristlere psikolog denmekte ya da psikologlann psikiyatrik hasta muaye- ne ve tedavisi konusunda yetkisi olduğu sa- nılmaktadır. Arada ne fark vardır? Psikolog, genellikle edebiyat fakültelerinin ya da sosyai bilimier- le ilgili fakültelerin psikoloji bölümlerinden ortalama dört yülık bir öğretimden sonra me- zundur. Ayrıca bunların çok az bir kısmı kli- nik psikoloji konusunda doktora yaparak psi- kolog doktor olurlar. Bilimsel uygulama içe- risinde ve pek tabii bilim ahlakı gereği ancak klinik psikolog unvanına sahip psikologlar ruhsal bozukluklarla ilgilenebilirler. Çeşitli psikolojik testlerin yapılmasında ve psikiyat- ristlerin denetimindeki bir ekip çalışmasına katılarak çeşitli ruhsal bozuklukların tedavi- sinde görev alırlar. Psikiyatrist ise önce altı yıllık tıp fakültesi gerekip gerekmediğine ve ne şekilde yapılma- sı gerektiğine karar veren, gerekiyorsa tek ba- şına ya da ekibiyle birlikte bu tedaviyi uygu- layan tıp uzmanıdır. Az sayıda da olsa, bu kavram kargaşasın- dan yararlanarak yetkilerini aşan, çeşitli yol- •arla (zaman zaman basıru da kullanarak) maddi ve manevi çıkarlar saflayan kişilere kar- şı, toplumu eğitmek ve bilgüendirmek görevi tasıdığına inandığunız sizlere, bu uyanmızı ka- leme almak zorunda kaldık. Saygüanmızla. Bakırkoy Ruh ve Sinir Hastalıklan Hastanesi Psikiyatri Şef, Uzman ve Asistanlan LASER YAZICILAR DÜŞÜNDÜĞÜNÜZ GİBİ PAHALI DEĞİL! MİKROSARAY, HEWLETT-PACKARD LASER YAZICILARDA KAMPANYA BAŞLATTI: * DOT MATRIX YAZICI FİYATINA, HP LASER YAZIGI KALİTESİ. • Kampanya 30.6.1990 tarihinde sona ermektedir. • Mikrosaray A.Ş. Hevvlett - Packard Çevre Üniteleri Yetkili Satıcısıdır. mHEWLETT PACKARD PEBSONAL COMPUTATION DEALERmikrosaray BİLGİSAYAR MERKEZİ İstanbul: Rumelı Cad. Villa İşhanı A Blok, Kat: 3 Nişantaşı Tel:(l) !30 15 07 (7 hat) Adana: Gazı Paşa Bulvarı, Yurdaer Ap. No: 37/7 D. 21 Tel:(7l) 17 21 58 Antalya: Ulusoy Bulvarı, Hayfabarut Ap. No: 57/3 Tel: (31) 11 07 37 (2 hat) TURSEM İN REHB£RÜSlNDE LONDRA, CKF0RD, CAMBMDGS K U T H H T 0 N DE > /ADA BUTUN YIUN6ILIZCE Û6R.ENİU UTAKSİTTE O K0UYUGUİ 6ENavEHIZUWWRlMU KUESLAR •TICARI İN&İÜZCE • TUR.IZM IN&İLİZÇES1 .BANKACILLK İNûİÜZCESİ •5INAV KURSLARI: Cambndge •Rrst Ccrtrficatc, Profeıtncy, T O E n A R E l i ( S \ ) tursem İNGİÜZLİSANOKULLARI DANIŞMA MERKEZİ Cumhuriyet Cad. 173/4-B Elmadağ 80230 İstanbul Hılton Otelı Karşısı Tel 148 3977-148 7943-148 2849 Fax 13297 29. Tlx 27498 tusmtr INCHLTERE'DE INOILIZCE Yılboyu. herkese. her yaşa. ısterseniz aile yanında. ıstersenız oîelde. kampûste. çok zengın sosyai ve sportif aktıvıtelerle • Yoğun. hızlandınlmış kurslar • Çocuklar ve gençter için Yaz okultarı • Yönetıcı ve şadamlanna. Ingılızce öğretmenlenne . yaş gruplanna ozel kurstar • Sınav hazırtama kurîtarı • Meslekı kurslaı ERESORT HOTEL G Ö L K Ö Y B O D R U M T E L . 9 . 0 8 1 . 1 7 2 6 6 Ablde-I Hürrlyet C. Yonca Ap. No. 282 Kat 4 D. 12 60270 Şifll / İstanbul Tel: 147 44 88- 148 43 57 : ax 4 Telesekreter 131 29 42 Ecple Lemanıa Lausanne İSVIÇRE-DE EĞITİM • Yoğun Fransızca (Allıance Françaiscj • YoğuT Ingılızce (Cambndge RSA) • Dıploma Ttcaret. Sekreierlık ve Ust Duzey Yönettct Sefcrererfık • Eiılgısayar .e Kelıme tşJem KursJan • llkckji L:se ve YOksek Ofcul Eğıtımı {Matunte Suısse. Baccalaureal Françaıs) • Taîı! ve Yaz KursJarı TÛHKIYE TEK YETKİLİ TEMSILCISI DANIŞMANLIK. TEMSILCIL1K DIŞTİC LTD ŞTI. Buyuhötre CaO Em Sb Ev!en2 BJoX Kat 5 D 11 80280 Esentepe. İSTANBUL Tel 173 17 16-172 49 19 Fa< 166 08 89 Tix 22935 drar tr MEDR AINKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Devenin Başı... Taşlama ustası Mustafa Eşref, bu yıl 'Uluslararası Atatürk Ba- rış Ödülü'nün Kenan Bey'e verilmesi üzerine, şu dörtlüğü yaz- dı: "Dişinin kovuğuna bile yetmez Paşa'nın/Bu çağda kırk milyo- na bir gecelik keyf derler/Barış ödülü imiş, yok devenin pabu- cu/Eskilerin diliyle buna 'hakk-ı seyf' derler." "Seyf" Arapça bir sözcük, "kılıç" demek. Ödül, kılıcının hak- kı olarak verilmiş oluyor. Banş değil de savaş ödülü gibi. He- eyyyt! Ayrıca verilen kabartma levhamn da "altın kaplama" olduğu açıklandı. Ne yani? Kenan Bey, para pul düşkünü mü ki böyle yapılıyor. Tenekeden olsa ne olurdu? Kenan Bey'e kırk milyonluk ödül verilir de Türk Dil Kurumu: nun kapanmasından sonra buraya çöreklenenler boş dururtat mı? Onlar da arpalıktan paylarım almalıydılar Eski TDK döne- tninde basımları yapılan "Türkçe Sözlük"ün yeni bir basımın- da, insanı şaşırtacak paralar istedıler. istekler. Suat ilhan'ın önüne gelince, Suat Paşa, bir ölçüde, bunları önlemeye mi çalıştı? —Bu sözlüğü siz yazmadınız ki eskisinin üzerinde oynadınız. Yeni bir sözlük gibi para alamazsınız... İstekler kursaklarda kaldı mı? Ama söylentiler durmadı. Ata- türk Kültür Dil ve Tarih Yûksek Kurumu yöneticilerinin adresleri- ne, Atatürk'ün Mirası Vağma Hasan'ın Böreği" başlıklı mektuplar gönderildi. Bunlardan birkaç tümceyi aktaralım: "Bu ne vurdumduymazlık, bu ne cüret, bu ne pervasızlıktır. Bunlar kime güvenerek devlet malını çarçur etmekte, Atatürk: ün mirasmı Yağma Hasan'ın böreğine çevirmektedirler? Yazık- tır, günahtır, en hafifı ile ayıptır. Değil çok büyük Atatûrkçülere (!), devlet mefhumunu bilmeyenlere bile yakışmaz. Daha gecen yıl bastan sonarestoreedilen, tuvaletlerinden çim- lerine kadar yenilenen, sonra altı ay geçmeden aynı tuvaletle- rin söktürülüp milyonlarca liraya yeniden yaptırılması, basında tenkit ediien bu kurumda, badana, boya, tamirat, tadilat... vb. işler hiç bitmeden aynı hızla devam etmekte, biteceğe de ben- zememektedir. Hiçbir kurumda bu kadar tadilat, tamirat görül- memiştir. Bunlar bir virane mi devralmışlardır ki bu kadar restore etmektedirler. Zaten eksiği yok, fazlası var. Şık bir bina idi. Öyle ki boş kaldıklarında ya giriş kapılarını ya müracaat memurunun oturduğu bölümü sökmekteler ya yemekhaneyi yeniden inşa et- mekteler ya da bahçe düzenlernesi yapmaktalar. Bu kurumun bu kadar çok para harcamasının esran, bir mü- teahhite yapılan âlemlerle çözüldüğü gibi. Kurumun bütün ihaleleri her ne hikmetse (!), yaptığı işlerin ka- litesizliği bu işlerden hiç anlamayanlarca bile hemen anlaşılan, piyasada sekizinci sınıf bir müteahhit iken bu kurum sayesinde köşeleri dönmekten yuvarianan bu müteahhide verilmektedir. Bu müteahhidin sevgilileri ve kurum yetkilileriyle gece âlemleri her- kesçe bilinmektedır Bu âlemlerin biri de geçen günlerde yapıl- mış, alkollü vaziyette sevgilileriyle Konya-Ankara asfaltında hız yapma sevdası uğruna sevgilılerden biri can vermiştır. Gölbaşı jandarması olaya el koymuştur. Bu müteahhitle yapılan sözleşmelerde, yaptınlacak işler ve be- del, önceden belirlenmiş iken hiç yoktan her defasında "ilave işler yapıldı" gerekçesi ile bu bedel iki üç misline yükselmiş, bu paranın kurumda bu işleri yaptırmakla görevli olanlarca da pay- laşılarak bir şebeke halinde çalışıldığı soylentileri ayyuka çıkmıştır. Bunlar, hiçbir kamu kurumuna mısali olmayan bir şekilde oluş- turulmuş komisyon ve görevlilerden teşekkül ettirilmiştir. Şöyte ki Satınalma Komisyonu Başkanlığı Tahakkuk Memurluğu, İda- ri ve Malı işler Daire Başkanlığı, aynı şahısta toplandığı gibi Sa- tın Alma Komisyonu'nun diğer üyeleri de Idari ve Mali İşler Daire' Başkanlığı memurları arasından seçilmiştir. Sayman da bu dai- reye bağlı olarak çalışmaktadır. ...Kurumun para i?lerı ile ilgili olanları hakkında yine aynı ku- rum personelinin yazılı rûşvet şikâyetlerl bulunduğu halde, özel arabasını piyasada yaptınp parasını, kurulun arabası yapılmış C[ibi, kuruma ödettiği, kurumdaki hizmetli sayısı her geçen gün arttığı halde, temizlik işlerinin pıyasaya yaptınldığı, kurumun para ile ilgili en yetkililerinden birinin, Büyükşehir Belediye Başka- nı'nın ödül aldığı kooperatifte yapılmakta olan evinin aksesuar- larının anılan müteahhit tarafından bedelsizyapıldığı, kimsenirt kimseye günahını bile bedava vermediği bu dönemde, nazarı dikkati epeyce celbetmektedir." Söylentilerle dolu mektup, şöy- le sona eriyor: "Büyük Atatürkçülerle (!) dolu bu kurum yakında kuruluşunun ahıncı yılını kutlayacak. Bütün bu kutlamafar, Atatürk düşman- larına lüzum kalmadan, Atatürkçülüğü dejenere etmeye kâfi ge- lecektir" Eski Türk Dil Kurumu, 12 Eylül'ün Havacısı Tahsin Bey'in ha- zırladığı bir önerge üzerine kapatılmıştı. Kara Mustafa Paşa gibi o da Merzifbnluydu. Merzifonlular, şöyle diyorlardı: —Merzifon'dan iki paşa çıkmıştır; biri Kara Mustafa Paşa, öbü- rü Hızlı Tahsin Paşa! 12 Eylülcüler gelir gelmez TDK'nın tüm hesaplarını didik di- dik etmişler, tek kusur bulamamışlardı. Ancak kuzuyu yemeyi kafalarına koymuşlardı, yediler... Atatürk'ün vasiyetini yerie bir eden 12 Eylülcüler, "Dil Derne- ği"nin kuruluşunu engelleyemediler. Engellemek için her şey ya- pıldı, ama olmadı. Dil Derneği, yargı kararıyla çalışmalannı sürdürdü. Dört yıl bitti, beşinci yıla girildi. Dil Derneği'nin 21 Tem- muz 1990 Cumartesi günü, ikinci olağan kurultayı Ankara'da top- lanacak. Kurultay'da, yeni yöneticiler seçilecek. Bu seçimlerde adaylığımı koymayacağım. Geçen hafta yaptığımız toplantıda, Türkçe sözlüğün basımını karara bağladık. Sözlük parasını, söz- lük çıkmadan, önceden yatıranlar, indirimden büyük ölçüde ya- rarianacaklar. Dil Derneği, şimdi çarçur edilmekte olan Atatürk'ün parasıyla değil, üyelerinin, derneği yaşatmak isteyenlerin para- sıyla ayakta duruyor. Duracak. Ayrıca, yazım kılavuzunun yeni bask/sı yapılıyor. Çağdaş Türk Dili Dergisi, 28 sayıya ulaştı. Iç açıcı bir haberim daha var: Tarihçi Prof. Afet İnan, ölümünün beşinci yılında, Ankara'da yann anılıyor. Afet İnan adına konan "Tarih Ödûlleri", araştırma- cı Zeki Sarıhan, Uygur Kocabaşoğlu ile Cemil Koçak'a verile- cek... 29 mayısı "İstanbul'un Fethi" diye kutlar dururlar. Doğru, İs- tanbul 29 Mayıs 1453'te Fatih Sultan Mehmet'çe fethedilmiştır, ama 16 Mart 1920'de elden gitmiştir. İşgal edilmiştir. istanbul'u yeniden kazandıran Atatürk'tür. O nedenle, 6 Ekim 1923'ün kut- lanması gerekir. Atatürk'ün kurtarışını anmak istemeyip de 29 mayısı kutlayanlar, gizliden gizJiye padişahlığı yaşatmak isteyen- lerdir. Bu da sezilmiyor sanmasınlar. Osmanlı'nın fethedip de el- den çıkan nice yerler için kutlama törenleri düzenleniyor mu? MERMER Afrodisias Beyaz Afrodisias Renkli Yeni Ocaklarımızdan •Blok »Ham levha»Ebatlı (Cilalı.Cilasız) ^ ^ mm â^Mğk^UadeodtiV. Yatınmlan T/NT I V I A 7 A 9 s a n va Hc. A.Ş. Marfcsz Islanbul: Tel: (1) 348 47 28 - 29 Fax: (1) 336 86 90 Fıbrika 0«nul!: Tet/Fiu: (621) 24 044 Bûro Ankara: Tel (4) 167 66 44 KAMUOYUNA 424 sayılı Kanun Hükmündekı Kararname'nın pratik ifadesi olan sürgün, sansür, zoraki göç vs. uygulamaları; Eskişehır'de yapımı süren tek kışılik hücre sısteminin uygulamaya geçirilme hazııiıklarını; Aydın Cezaevı'ndeki baskı ve kısıtlamaları şıddetle kınıyor, protesto ediyor, açlık grevine başlıyoruz. Tüm kamuoyunu bu tur uygulamalara karşı duyarlı olmaya ve destek vermeye çağınyoruz AMASYA ÖZEL TİP CEZAEVİ NDEN M.Sait Korkmaz, Ömer Gazel, Abdullah Demir
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle