Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/16 DIŞ HABERLER 21 MA YIS 1990
SOVYETLER BİRLİĞ1
GorbirTopraktaözelmülkiyetSSCB
_ Başkanı,
ff ülkedeki
İFf konut
f sıkmtısını
1/çözümlemek
* için
, vatandaşlara
arsa, ev ve
toprak sahibi
olma hakkının
şâii. tanınmasını
istedi.
SÜPER ZİRVE
Gorbi'ye
Amerikan
sürprizleri
ŞEBNEM ATİYAS
NEW YORK — Çar 2. Nikolay'ın mek-
tuplan, Komünist Manifesto'nun ilk baskısı
ve Pravda'nm ilk sayısımn dünyadaki tek
kopyası. Bunlar ay sonundaki zirve için
ABD'ye gelecek olan Sovyet Başkaru Mibail
Gorbaçov'u karşılayacak surprizlerden ba-
alan. Anti Sovyetizmin kalea Hoover Ens-
tıtüsü'ne yapacağı ziyaret sırasında Gorba-
çov, Ekim Devrimi uzerine dünyanın en zen-
gin arşivini yakından görme fırsatı bulacak.
Bu arada enstitünün önde gelen ekonomist-
lerinden, "serbest pazar ilkeleri, vergiler,
harcamalar, sosyaf hizmetler ve iş
kanunlan" konularında uzun konuşmalar
dinleyecek.
San Francisco'nun güneyinde Stanford
Üniversiresi'ne ba|lı olan Hoover Enstitü-
sü, uzun yıllar ABD'nin anti Sovyetizmini
belirleyici ideologlann araştırma merkezi ol-
du. Enstitü, ABD eski Başkanı Reagan'ın
tüm ideolog ekibinin raerkezi idi. Reagan-
ın eski Dışişleri Bakanı George Sbultz, ens-
titünün onur üyelerinden. Stanford Üniver-
sitesi'nde ders vermekte olan Shultz, Gor-
baçov'u ağırlayacak.
Shultz, geçen yaz Gorbaçov'un daruşma-
nı Sergei Akromeyev'i Hoover Enstitüsü'n-
de ağırladı. Akromeyev, arşivleri gördükten
sonra universitenin genetik araştırma mer-
kezini gezdi. Nazi işgali sırasında Polonya
sürgün hükümetinin kayıtlarının bulundu-
ğu arşivi son zamanlarda ziyaret edenler
arasında Polonya ve Romanya hükümetinin
üst düze>' görevlileri de bulunuyordu.
MOSKOVA (Ajanslar) — Başkan Gor-
baçov, önceki gıin yaptığı çağrıda, Sovyet
vatandaşlanna özel arazi ve arsa sahibi ol-
ma hakkının verilmesini istedi. Sovyet lideri,
ülkedeki büyük konut sıkıntısının ancak va-
tandaşlara özel arsa ve Özel ev sahibi otma
hakkının verilmesi ile çözumlenebileceğini
söyledi.
Sovyetler Birliği'nde toprağın mıilkiyeti
devlette bulunuyor. Son zamanlarda kabul
edilen toprak reformuna göre köylüler top-
rağı devletten 50 yılh|ına kiralayabiliyorlar.
Ancak kâğıt üzerinde mülkiyet devlette ka-
lıyor. Gorbaçov'un önerisi bu bakımdan ge-
leneksel uygulamadan radikal bir dönüş
olarak görülüyor.
TASS Ajansı'na gore Gorbaçov, huku-
metten 1 eylüle kadar yeni bir konut proje-
sinin hazırlanmasını istedi. Sovyet lideri
projede, bireylere ev ve evin üzerinde bulun-
duğu arsanın sahibi olma hakkının tanın-
masını ve bu hakkın mirasçılanna devredi-
lebilmesini diledi.
Sovyet lideri yayımladığı başkanlık karar-
namesinde, 2000 yıima kadar 30 milyon yeni
ev ve apartmanın yapılmasını istedi. Karar-
namede, ülkede konut sıkıntısının dorukta
olduğu ve yaklaşık 4,5 milyon ailede evler-
de kişi başına 5 metre kareden az yer düs-
tüğü belirtildi.
Yuksek Sovyet (Sovyet Parlamentosu)
mart ayında ozel kişilerin bina, alet ve fab-
rika sahibi olmasını kabul etmiş, ancak top-
rakta özel mulkiyeti reddetmişti.
Gorbaçov'un ekonomi uzmanları ev ve
arsa satışlartrun, bankalarda ve yastık ait-
larında saklanan fazla parayı emeceğini, ay-
rıca konut sıkıntısının hafifleyeceğini öne
sürüyorlar.
Sovyetler Birliği'nin Ermenistan Cum-
huriyeti'nde yerel parlamento ve Sovyet-
ler "yerei yönetim konseyleri" için dün se-
çim yapıldı.
Moskova Radyosu, seçime katılan tüm
adaylann, Ermenistan'm egemenliğinin
vurgulanması görüşünde birleştiklerini,
ancak bunun ne ölçüde yapılması gerek-
tiği konusunda ayrrldıklannı bildirdi.
Radyo, adaylardan bazılarının Erme-
nisı'an'ın bağımsızlığının ilan edilmesini
savunduklarmı kaydederken seçim kam-
panyasındaki en ateşli tartışma konula-
rından birini de Dağlık Karabağ Bölgesi
üzerindeki hak iddiası tartışmalannın
oluşturduğunu duyurdu.
Ermenistan'da dün seçimlerin yapılma-
sıyla SSCB'yi oluşturan 15 cumhuriyet
arasında, görev süresi dolan parlamento-
ların yenilenmediği iki cumhuriyet olarak
A2erbaycan ve Gürcistan kalmış bulunu-
yor.
KOMÜNİSTLER DAMGALAMYOR — Romanya'da Çavuşesku dönemine karşı duynlan nefret, koraünizm duşmanlığına dönüşuyor. Başkent Bükreş'te bir komünistin alnına
orak-cekiç amblemi yapıştınlmış biçimde halk arasında dolaştınlması etki-tepki mekanizmasının somut ornegini oluşturtıyor. (Foloğraf:RELTER)
DAvrupa'yı
işsizlik
bekliyor
CIA'nın geçen hafta açıklanan
raporuna göre piyasa ekonomisine
geçmekte olan Doğu Almanya ile
Yugoslavya'da işsizlik oranı
% 15-20'lere ulaşabilecek.
Dış Haberler Servisi — Demokrasiye ka-
pılannı açan Dof u Avrupa ülkelerinin yıl-
larca surecek ciddi ekonomik sorunlarla
karsı karşıya kalacakları bildiriliyor. 17 ma-
yıs tarihli International Herald Tribune ga-
zetesinin CIA'nın hazırladığı bir rapora da-
yanarak bildirdiğine gore Doğu Avrupa ül-
kelerinin vatandaşları yüksek işsizlik oran-
ları ile mal kıtlığma tahammül etmek zo-
runda kalacaklar. İşsizlik oranlan Demok-
ratik Almanya ile Yugoslavya'da yüzde
15-20'lere ulaşabilecek.
Çarşamba gunu kamuoyuna açıklanan
CIA raporunda, merkezi plan ekonomile-
rinden serbest piyasa ekonomisine geçilir-
ken Doğu Avrupa'nın ağır mali sorunlara
katlanması gerektiğine işaret ediliyor. Do-
ğu Avrupalılar ağır koşullara karşı sabır
gösteremedikleri takdirde, işbaşına gelecek
yeni hukumetler istikrarsızlıkla boğuşmak
zorunda kalacaklar.
Sosyal huzursuzluk
CIA uzmanları "Alınan katı onlemler tii-
ketimin kısılması ve yaşam standartmın düş-
mesi ile ilinüli olduğu surece, ekonomik ge-
lişmeyi ve reformlan ballalayacak kitle gös-
terilerinin ortaya çıkma olasılıgı ber zaman
söz konusu olacaktır" değerlendirmesinde
bulunuyorlar. Ancak raporda bu zor döne-
min ne kadar sureceğine dair bir açıklık ge-
tirilmiyor. Rapora şöyle devam ediliyor:
"Tum Doğu Avrupalılann refonmlan u>-
gulama konusunda bû>ük bir cesarel ser-
gilemelerine rağmen, anlamlı ekonomik bü-
yutıte sağlanrnası ve yaşam standartlannın
yüksellilmesi için en azından yıllar gereke-
cek."
"Doğu Avrupa: Ekonomik Refaha Lza-
nan Uzun VbP baslıklı raporda, uzmanlar,
genç demokrasilerin Sovyetler Birliği'nin
hâkimiyeti altında geçen uzun yılların ge-
tirdiği sorunlar yumağı ile yola çıktıklan-
na değiniyorlar. "Durgunluk ya da yavaş bii-
>üme, azalan verimlilik, enerji yoğun ağır
sanayiler, kabank dış borçlar, kalitesiz mal-
lar. rekabel gucıi zayıf ihracat, çevre kirli-
liği, bozuk altyapı" sorunlar listesinin ba-
şında sıralanıyor.
Doğu A\ rupa raporunda, Doğu Avrupa-
da şimdiye kadar tatn istihdam veri alınmış
olduğundan ana sorunun işsizlik olacağı-
nın altı çiziliyor. Devlet işletmeleri orladan
kalkar ve sanayiler yeniden yapılandırılır-
ken pek çok isçi işinden olacak. Doğu Al-
manya ve Yugoslavya'da yüzde 65-20, Po-
lanya'da yüzde 9, Bulgaristan ve Macaris-
tan'da en az yüzde 5 oranında işsizlik ola-
cağı tahrnin ediliyor.
HABERLERIN DEVAMI
Ozal'dan ANAP'a destek Ozal parti babası
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Cumhurbaşkanı Turgut
özal, ANAP'ın kuruluş yıldönü-
mü nedeniyle parti yöneticilerini
eşi Semra Özal ile birlikte kabul
ederken "Bu seçirai sizin lideriniz
olarak yaptığıma göre, seçim ye-
niden yapılıncava kadar si/ink bi-
raz daha )akın alakadar olmam
lazım. Bu benim borcumdur" di-
yerek ANAP'a desteğinin sürece-
ğini açıkledı. Özal, "Başanlannı-
zın duacısıyım" dediği Basbakan
Yıldınm Akbulut ve partilılere,
muhalefetin eleştirilerine karşı
hoşgörülü olmaları tavsiyesinde
bulundu. Muhalefet liderlerini de
eleştiren Özal, cumhurbaşkanlığı-
na seçilmesini yadırgayanları,
"otoriter ve totaliter sistemlere
çalışmakla" suçladı. Özal, "Bi-
zimle daha seçildiğimiz günden
beri aralannı bozanlar var. Onla-
ra niye kababal bulunmuyor? Ya-
pılan şeyieri çocuklar yapmaz"
dedi.
Özal, Basbakan ve ANAP Ge-
nel Başkanı Yıldırım Akbulut ve
ANAP Başkanlık Divanı üyeleri-
ni dün ANAP'ın kuruluş yıldönu-
mü nedeniyle Cumhurbaşkanlığı
Köşku'nde kabul etti. Kabule
Semra Özal'ın da katılması dikka-
ti çekti.
Akbulut yaptığı kısa konuşma-
da, Özal'ın ANAP'ın kurucusu ol-
duğunu vurguladı. Özal'a minnet
ve şükran duyduklarını belirten
Akbulut, "Bize gösterdiğiniz yol-
da, Turkhe'de başlamıs oldugu-
nuz yenilikleri sizin kadar olma-
sa bile, size yakışacak tarzda de-
vam ettirmeye gayret edeceğiz"
dedi.
Akbulut'tan sonra konuşan
Cumhurbaşkanı Özal da sözleri-
ne altı yıllık ANAP iktidan döne-
tninde "önemli hizmetler" yapıl-
dığını vurgulayarak başladı. Yapı-
lan hizmetlerin öneminin üzeriıı-
den yıllar geçtikten sonra anlaşı-
lacağını kaydeden Özal, "Yapügı-
mız işler çok büyük reformlardır.
Altı senede çok büyük Iransfor-
raasyoniar yapılmıştır" biçiminde
konuştu. ANAP'ın kurulusunda
duyduğu heyecanı hâlâ hissettiği-
ni söyleyen Özal, ANAP'ın kuru-
luş gununu anlattı. Partinin ismi-
nin kuruluncaya değin gizli tutul-
duğunu anlatırken Semra Özal,
"Tabdayı yazanlan kilitlemiştik"
diyerek söze karıştı.
Özal, ANAP'ın iktidar olacağı-
na kimsenin o dönemde olasılık
vermediğini kaydettikten sonra
ANAP iktidarı döneminde Türk-
iye'ye "hoşgörü" geldiğini ve ar-
tık kavga olmadığını söyledi.
Özal, "Hâlâ birtakım tahrikltr
ver. Araa ne üniversite genfligini,
•e de işçilerimizi hareket
ettiremiyoriar" dedi ve ANAP yö-
neticilerinin DYP Genel Başkanı
Süleyman Demirel'e yonelttikleri
eleştirilerde olduğu gibi "Birçok
mitinglerden bahsediyorlardı. Ben
hatıriıvorum. Buniarla sanki Ro-
manya ilişkisini kurmak isteyen-
ler dahi çıko, ama bir noktaya va-
rabildiler mi" biçiminde konuştu.
Özal, sözlerini şoyle sürdürdu:
"Tabii ki bizlere, sizlere. hele ik-
tidar partisi olarak sizlere çok
onemli tarizler gelir. Siz biraz vur
abalıya misali sopanın altında
olursunuz. Çünkü genellikle mu-
halefetin sırtında yumurta kufesi
yoktur. Hatta şöyle tabir ederler,
dilin kemiği de >oktur. Ama siz
bunlan çekmeye mecbursunuz.
Memleketin selameti bakımından
sizler daha yumuşak olmaya mec-
bursunuz ki, sertlikler meydana
gelmesin, memleketimiz lekrar
yanlış istikametlere gitmesin.
ANAP'ın zannediyonım 6 senede
yaptığı en onemli konulardan bi-
ri budur. Tabii neticede bircokla-
rının sözünün hilafına genel baş-
kanı mızı o zamanki genel başka-
nızı. Başbakaramzı buraya bu ma-
kama gene ANAP'ın milletvekil-
leri, dogru, ama TBMM seçti.
TBMM'de seçim ynpıldı, buraya
geldik. Tarafsızlık ber zaman dev-
let tarafsızlığıdır. Devlet nasıl ta-
rafsızsa buradaki makara da oyle
tarafsızdır."
Başbakanlığı döneminde de hiç
kimse arasında aynm yapmadığını
savunan özal, o dönemde parti-
zanlık yapmış olması halinde bu-
rokrasinin iki üç parçaya bölune-
ceğini bildiğini de ifade etti. özal,
ANAP Meclis grup toplantıların-
da "insanlan ayırmayın" sozleri-
ni sürekli yinelediğini ammsattı.
Özal, Cumhurbaşkanı'nm taraf-
sızlığı konusundaki görüşlerini ay-
nen şöyle dile getirdi:
"Tabii bu makam hep şöyle alı-
şıldığı için yani buraya gelenler
hiçbir parti mensubu olmayarak
gelmişler. Benden önceki 4 Cum-
hurbaşkanı, bir ben bir de zanne-
diyorum Celal Bayar'dır. Bir par-
ti başkanlığından buraya gelmiş
olan hatta ben biraz daba aktif,
fıilen 6 sene başbakanlık yaparak
gelmişim. Bu, bazı çevrelerce ya-
dırganmıştır. Altştıklan başka sis-
lemler vardır. Biraz otoriter, tota-
liter diyonım ben, o sistemler var-
dır. Ondan dolayı alışıklık başka
tarafa doğrudur. Bunu hiç yadır-
gamamak lazımdır. 1996'da bura-
ya gene siyasetten bir kimse gele-
cektir. Öyle olması da doğaldır.
Tabii olması lazım. Öbürii doğal
değildir, yanlıştır.
Netice itiban ile tarafsızlık içe-
risınde tabii ki bu vazifemizi yü-
rüteceğiz. Ama 'tarafsızım' diye
fikirlerimizi değiştiremeyiz. O bir
nevi insanın kendine ihaneti olur.
Ben ANAP'ı kurarken fikirlerim
neyse aynı fikirlere sahibim. Ga-
yet tabii bu fikirlerim, hatta şöy-
le de düşünurıim, 1992'ye ka-
dar.bu seçimi sizin lideriniz olarak
yaptığıma göre seçim yeniden ya-
pılıncaya kadar sizinle biraz daha
yakın alakadar olmam lazım. Bu
aynı zamanda benim borcumdur.
Ama burada şu veya bu parti
diye lehinizde, aleyhinizde bir şey
yapmam. Benim tavsiyelerim olur.
Bu tavsiyelerim de farklı fikirler-
de olmadığımıza aynı programlar,
aynı seçim beyannamesine sizler
de millet huzurunda gayet tabii
aramızda göruş farkı olmavabilir.
Bunu bir nevi tarafsızlık diye say-
mak fevkalade yanlıştır. O vakil
ben fikre ihanet etmiş olurum. Ya-
ni sırf bu makamı elde etmek için
fikirleriraden vazgeçmiş bir insan
olurum ki, bu benim tavnma, iıı-
sanlığa ıngun değil. Herkes ser-
best diyoruz, ben nive fikrimi ser-
bestçe ifade etmeyeyim?"
Başarı duaları
Partilerin propaganda çalışma-
larına ya da aleyhlerine çalışma-
lara katılmayacağını söyleyen
Özal, konuşmalannın "genel ma-
nada oldugunu" savundu. Özal,
25 yıllık deneyimi oldugunu, içte
ve dışta tanındığını belirterek söz-
lerini şöyle tamamladı:
"Bunun memlekete bir fayda
getireceğini niye düsünmüyoruz?
Niçin başka tiirlü düşünüyoruz.
Tabii bizimle daha seçildiğimiz
günden beri aralarını bozanlar
var. Yani bırakın seçimi daha ev-
velden, esas onlara niye kabahat
bulunmuyor. Biraz da öyle duşün-
mek laam. Y'apılan şeyleri çocuk-
lar yapmaz. Burada önemli olan
nihayet Türkiye Cumhuriyeti Dev-
leti'dir. Biz bu millet için vanz.
Onu da açık ifade edeyim.
Tabii yıldonumünde aranızda
bulunmak isterdim. Sayın Basba-
kan bana da mektup yazmış, ona
güzel bir cevap vereceğim. Fakat
memleketimizde hâlâ birtakım
kimseler lüzumsuz bassasiyel mi
diyeyim veya maksatlı olarak
abartıyoriar, bu abartmadan do-
layı ben size güzel bir mektup
göndereceğim. Onun orada okun-
masını istiyorum. Başanlannızın
devamını diliyorum. Onun duacı-
sıyım. Elimden geldiği kadar da
her tiirlü konuda herkese destek
olduğum gibi size belki biraz da-
ha fikirlerimiz yakın olduğu için
destek olmaya gayret ederim.
Çünkü bunda ulkenin menfaati-
ni her zaman görurüm."
Konuşmalardan sonra Akbulut,
ANAP Başkanlık Divanı adına
Cumhurbaşkanı Özal'a kuruluş
yıldönümü anısı olarak ANAP
amblemini taşıyan büyük bir ba-
kır sini armağan etti. Akbulut,
Semra Özal'a da, yine üzerinde
ANAP amblemini taşıyan gumüş-
ten yapılmış büyuk bir plaket he-
diye etti. Akbulut, Semra Özal'ın
"ANAP'a büyük emeği geçtiğini"
vurguladı.
Basın mensuplannın dışarı çı-
karılmasından sonra Özal'ın
ANAP yöneticileriyle goruşmesi
yaklaşık yarım saat surdu.
ANAP'ın 7. kuruluş yıldönümü
nedeniyle Akbulut ve parti yone-
tıcileri saat 11.00'de Arutkabir^ı zi-
yaret ederek AtatUrk'ün manevi
huzurunda saygı duruşunda bu-
lundular.
ANAP Genel Merkezi'nde öğ-
leden sonra düzenlenen törende de
Cumhurbaşkanı Özal'ın Akbu-
lut'a gönderdiği mesaj okundu.
Özal mesajında şu görüşlere yer
verdi:
"Kurucusu olmaktan gurur
duydugum, siyasi hayatımıza ka-
üldığından bu yana memleketimi-
ze eşsiz hizmetler vermiş olan ve
üikemizde kısa bir zamanda sos-
yal ve ekonomik bir transformas-
yon gercekleştirmiş olrnanın şere-
fini tasıyan Anavatan Partisi'nin
8. kuruluş yıldönümü munasebc-
tiyle şahsuuzda partinin tüm men-
suplarını içtenlikle kutlanm.
Henüz yedi yıllık bir siyasi geç-
mişi bulunan Anavatan Partisi'nin
her alanda gerçekleştirdiği geriye
dönüşü olmayan ablımlar ülkemi-
ze bugün çağdaş. modern, ileri ve
güçlu miUetler arasında saygın bir
yer kazandırmıştır. Cumhuriyet
tarihimizin en parlak sayfalan
arasına girecek bu başanlar tüm
Anavatan Partililer için haklı bir
gurur kaynağıdır. Bu mümtaz si-
yasi kuruluşumuzun, ülkemizin
ileriye götürübnesi vanşında dün
olduğu gibi, bundan sonra da en
ön safta yer alacağından hiçbir
şüphem yoktur.
Bu duygu ve düşüncelerle ben
ve eşim hepiııizi en samimi duy-
gularia kutlar, içten sevgi ve say-
gılanmızı sunanz."
Genel Merkez'deki törene ba-
kanların bir bolümü ile 50 dola-
yında milletvekili ve 15 kurucu
katıldı. Hasan Cetel Güzel toplan-
tıda bulunurken, Mesut Yılmaz ve
Ekretn Pakdenûrli'nin gelmedik-
leri göruldu.
ANAP Yüksek İstişare Kurulu
Başkanı Ahmet Buldanlı. partide-
ki birliğin sağlanması gerektiğiııi
belirtti ve "Biri ılımlı, biri hışım-
lı diyor. tşte AP de kendi millel-
vekilleri ile iktidan kaybetti ve bir
daha da iki yakası bir araya
gelemedi" dedi.
Basbakan .Mcbulut, kürsüye çı-
karken tüm partililerce ayağa kal-
kılarak alkışlandı. Muhalefet li-
derlerinin önceki gün yapılan 19
Mayıs torenlerine katılmamasını
eleştiren Basbakan, "İktidan
bunlara teslim edip vebal altına
mı gireceksiniz? Vebal altına gir-
mek istemiyorsamzçalışacaksımz.
Başka kurtuluş y o k " diye
konuştu.
Bu arada kuruluş yıldönümü
kutlamaları organizasyonu,
ANAP Teşkilat Başkanı Orhan
Demirtaş ile tartışan Halil Öz-
soy'u istifanın eşiğine getirdi. Ha-
lil Özsoy genel merkezdeki top-
lantıdan sonıa Basbakan Akbu-
lut'a, "Bu teşkilat başkanıyla
çalışamayacağı" gerekçesiyle isti-
fasını verdi. Akbulut kalabalık
nedeniyle aynntılı göruşemey'ince,
"ktifayı kabul etmevecegini ve
daha sonra göriişmek istediğini"
söyledi. Özsoy kokteyl sırasında
gazetecilerin bu konudaki sorusu-
na, "Henüz belli değil" yanıtını
verdi.
Kutlama kokteyli
ANAP'ın kuruluş yıldönü-
mü kutlamaları akşam da Hilton
Oteli'nde düyenlenen kokteyl ile
devam etti. Kokteyle genel başkan
adayianndan Hasan Celal Güzel
ve Ekrem Pakdemirli katılmazken
Mesut Yılmaz kokteylde herkes-
le sarılarak öpüştü ve ilgi odağı
oldu.
Basbakan Akbulut ise koktey-
le geç geldi ve partililerle birlikte
fotoğraf çektirip sohbet ettikten
sonra oturmayı yeğledi. Partili
milletvekillerinin kokteyle ilgi
göstermemesi dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal,
dun öğleden sonra lzmir'e gitti.
Atatürk Organize Sanayi Bölge-
si'nin açılış törenine katılan Özal,
uygulanan ekonomik politikalann
yüzde yuz doğru oldugunu belir-
terek "tstedikJeri kadar, şu ya da
bu kişiler karamsar havalar üfle-
sin, uygulanan politikalar tutar-
lıdır. Kimse korkmasın. Başkala-
nnın söylediklerine de kulak as-
mayın. O kadar yabancı sermaye
geliyor. Çünkü hükumete, curu-
hurbaşkanına güveni>orlar" de-
di. özal, Aliağa termik santralı
konusunda da "Tertemiz bir sanl-
ral programı yapıldı. Ona politik
olarak karşı çıktılar. Yanlıştır.
Elektriğe ihtiyacımız var" diye
ekledi.
Özal daha sonra helikopterle
Çeşme'ye geldi ve Altınyunus Te-
sisleri'nde dinlendi. Çeşme'de bir
süre dolaştıktan sonra karayoluyla
İzmir'e hareket eden Özallar Açık-
hava Tiyatrosu'nu gezdiler ve İz-
mir Devlet Klasik Türk Müziği
Korosu'nun konserini izlediler.
Cumhurbaşkanı Özal konserden
sonra B.Efes Oteli'nde Türk-
Yunan İş Konseyi toplantısı dele-
geleri ile görüştu. Görüşmeye dev-
let bakanları Işın Çelebi ve Hüs-
nü Dogan ile EBSO Meclis Baş-
kanı Şinasi Ertan, Yönetim Kuru-
lu Başkanı Uğur Yüce, İTO Yöne-
tim Kurulu Başkanı Halit Şarlak,
sanayici Şank Tanı, Türk-Yunan Iş
Konseyi toplantısına gelen Yunan-
Iı delegeler katıldı.
(Baştarafı 1. Sayfada)
sa îl Kortgresi'nde, hükümet boş-
luğu üzerinde durarak şunlan söy-
ledi: "Bu bükumet hayaiet baline
gelmiştir. Ha var ha yok. Ülkeye
zarar ve tabribattan başka verebi-
leceği şey kalmamıştır. Hükümet
boşlugunun ötesinde artık bir ha-
valettir. Ülke bo> le bir hayaleti sır-
tında tasımaya mahkûm edilemez.
Çankaya'yı işgal eden Sayın Özal
ise bükumet sozcusü gibi davra-
nıyor. Canım onu Mehmet Yazar
yapıyor tşte... Onu devralmamn ne
âlemi var? ANAP'ın Cumhurbaş-
kanlığı'na getirdiği Özal, 'Partiyi
ben kurdurn' diyerek parti baba-
lığı görevini yüriitmeyi sürdür-
mekle ve anayasanın 101 ve 103.
maddelerine tamamen ters bir uy-
gulama ile bükumet etme görevi-
ni üzerine almış bulunmaktadır.
Bugün Cumhurbaşkanı anayasa-
Din 104. maddesinin 'Cumhurbaş-
kanı devletin başıdır' hükmünü
'Cumhurbaşkanı hükümetin başı-
dır' şeklinde anlamakta ve kendi-
sini ulkenin baş icracısı konumu-
na getirmektedir."
ANAP'ın yapılacak ilk seçim-
öe gideceğini bildiği için seçimden
İZLENİMLER
Semra Özal'ın hakkı
FARUK BtLDtRtCt
ANKARA — Cumhurbaşkanı Turgut Özal,
1992'de yeni seçim yapılıncaya kadar ANAP'a
destek olacağını açıklarken sağ yanında Yıldınm
Akbulut, sol yanında eşi Semra Özal vardı. San-
ki Özal, "başkan", Akbulut ile Semra Özal da
kabine ve ANAP'ın önde gelenleriydi...
ANAP'ın kuruluş yıldönümünde Cumhurbaş-
kanı 'run Basbakan Yıldınm Akbulut ve parti yö-
neticilerini kabulünü izlemeye giden gazeteciler,
bu tabloyu görunce şaşırdılar. Semra Özal, ga-
zetecilerin dikkatle kendisine doğru baktığını his-
sedince sordu:
— Ne oldu, bir şey mi aranıyorsunuz?
"Evet, parli yöneticilerinin kabulune sizin ne-
den katıldığınızı anlayamadık" karşılığını alınca
Semra Özal neşeyle açıkladı:
— Partinin kurulusunda benim de emeğim geç-
ti. Herhalde burada benden daha once oturmayı
hak edecek kimse yok.
Bir diğer gazeteci de "Zaten artık sizi siyasette
görmeyi bekliyoruz" deyince Semra özal çok se-
vindi ve iki kez üst üste teşekkür etti. Bu sırada
Turgut Özal da eşine "Ben öyle baktıklanm hiç
fark etmemiştim" diye iltifat etti.
ANAP Teşkilat Başkanı Orhan Demirtaş ise
parti yöneticilerinden sadece Akgün Albayrak ve
Galip Demirel'in ziyarete katılmadığını, onların
da Ankara dışında olduklarını açıkiama çabasın-
daydı.
özal konuşmaya başlarken her zaman olduğu
gibi gazeteciler fırlayıp teyplerini Cumhurbaşka-
nı'nm önüne koymak istediler. Ama bir koruma
görevlisi, "Artık teyp konraayacak. Basın müşa-
virliğinin talimatı" diyerek müdahale etti. Tüm
tartışmalara rağmen önlerine konulan kordonu
aşamayan gazeteciler, Özal'ın sesini teybe yakla-
şık 10 metre uzaktan kaydetmeye ve ayakta not
almaya başladılar.
Ama Cumhurbaşkanı sıradan bir "kabul" ko-
nuşması yapmıyordu ve belki de 19 Mayıs tören-
lerine muhalefet liderlerinin katılmamasının da
verdiği kızgınlıkla ANAP'a açıkça sahip çıkıyor,
muhalefet liderlerini "çocukluk yapmakla" suç-
luyordu. Yeni tartışma yaratacak bu sözlerin "ay-
nen" yazılmasında fayda vardı.
Ama konuşma bittiğinde gazeteciler, teypleri-
nin Cumhurbaşkanı'nın konuşmasını kaydedeme-
diğini gorünce sinirlendiler. Bir basın mensubu,
görevli bir albaya tepkisini dile getirdi:
— İran'da bile teyp kullanmamız yasak-
lanmıyor.
Albay, bu söze çok alindı ve "Nasıl olur da
Türkiye ile Iran'ı karşılaştınrsımz?" diye çıkıştı.
Gazeteci, rejim karşılaştırması yapmadığını,
tran'da bir dönem teyplerin suikast aracı olarak
kullanıldığını, buna rağmen orada bile yasak ko-
nulmadığını anlatmaya çalıştı. Bu tartışmaya ka-
tılan Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdüril Bü-
yükelçi Nabi Şensoy yeni bir gerekçe buldu:
— Tevpler görüntüyü bozuyor, çirkin oluyor.
Bir yandan albay, suikastlarla teypler arasın-
da bağlantı kurulmadığını savunurken bir koru-
ma polisi söze karıştı:
— İran'da teyple suikast yapmadılar mı?
Ve böylece teyp kullanılmasının neden önlen-
meye çalışıldığı da açıklığa kavuşmuş oldu.
Basın mensuplannın dışan çıkanlmasından ön-
ce Akbulut, Cumhurbaşkanı ve eşine ayn ayrı ar-
mağanlar verdi. Akbulut, Sernra özal'ı överek
"Partimizin bugünlere gelmesinde büyük emeği
oldugunu kabul ediyor ve bu anıyı canlı tutabil-
mek amacıyia bunu armağan ediyonız" demek-
ten de gerı kalmadı.
Özal, Akbulut'a ANAP'ın kuruluş yıldönümü
törenlerinde okunması amacıyia gönderdiği me-
sajı da şoyle bağladı:
"Bu duygu ve düşüncelerle ben ve eşim hepi-
nizi en samimi duygularia kutlar, içten sevgi ve
saygılanmı sunanz."
kaçtiğını belirten Demirel, bu ne-
denle Özal'ın da korkulu rüyaJar
gordüğünü söyledi. Demirel, "Her
gün "92'ye kadar seçim yok' dcme-
si boşuna mı sanıyorsunuz. Bu,
korkuoun eseridir" dedi.
TRTnin yayuılanru da eleştiren
Demirel, TKTnin Özal ve Kadın-
ları Güçlendirme Vakfı'na yetme-
diğini söyledi. Demirel, "Çanka-
ya'ya oturan Sayın Özal, benim
söylediklerimin hiçbirini verdirt-
mez. Kendisi masal okur, masal."
DYP lideri, daha sonra televizyon-
da birkaç gün önce yayımlanan
bir habere değinerek sozlenni şöy-
le sürdürdu: "Bunlar yetmiyonnuş
gibi size kara karganın masalım
anlalırlar .Adam elinde karga ile
TV'ye çıkıyor. 'Vah zavallı' diye
anlatıyor. Çevreci ise biz de çev-
reciyiz. Ben kara karganın duru-
muyla ilgilenilmesine karşı deği-
lim, ama bu ulkenin halkına da
kara kargaya. topal ieyleğe göster-
dikleri kadar merhamet gostersin-
ler."
Cumhuriyetin ilanından 70 yü
sonra Türkiye*rün hâlâ kimliğini
aramakta oluşunu "büyük bir si-
yasi dram" diye niteleyen Demirel,
toplumu dengede tutan iki ana
oğe olduğuna inandıklarını anla-
tan Demirel, şöyle konuştu:
"Bu, DYP'nin son muhalefet
kongresidir. Bundan sonra yapda-
cak olan iktidar kongresidir. Bi-
ze iktidar olduğunuzda ne yapa-
caksımz diye soruyorlar. Biz enf-
lasyon canavannı alnından vura-
mazsak böyle bir durumda sizin
huzurunuza gelmeyiz. Biz ar ve
haya sahibi insanlanz."
Iktidarın oy tabanımn erimesi-
ni, ülkede "askıda, muallakta bir
iktidar moddi"ni ortaya çıkardı-
ğını belirten Demirel, Türkiye için
çıkar yolun seçim ve seçim sonu-
cu milli iradeyi simgeleyen bir ik-
tidann ülke yonetimine getirilmesi
oldugunu belirtti ve "Bu siyasi
tabloyu millet degiştirecektir. Bu
tablo değismedikçe, ülkede işlerin
düzelmesi mumkun değildir" de-
di.
DYP'nin çok sayıda genel mer-
kez yöneticisi, eski ve yeni millet-
vekili ile Demirel'in özel çağrılısı
olan gazete yöneticisi ve yazarla-
rının da izlediği kongrede, çeşitli
kesimler adına konuşmalar da ya-
pıldı. Panililerin sık sık "Basba-
kan Demirel" sloganlan ile alkış-
ladıkları Demirel de bu konuşma-
lan izledi. Demirerin Hüner Coş-
kuner'in "Beni böyle bırak git, git
gidebilirsen" şarkısı eşliğinde ve
alkışlarla geldiği kongre salonun-
da "Yeter, TV milletindir", "Bnn- ;
lara anşamadık", "Çankaya ya çık-
sa bile" pankartlan dikkati çekti.
Şarkıcı Coşkuner, Demirel salona
girdikten sonra "Turkiyem, Türid- "\
yem, Cennetim" şarkısını söyledi.
Demirel, bu sırada salonun için-
de bir tur atarak elindeki fötr şap-
kası ile partilileri selamladı.