Katalog

21 MA YIS 1990 «0 HABERLER CUMHURİYET/11 Kutlu-Sargın Izmir'de • İZMİR (Cumhnriyet Bürosu) — TBKP Genel Başkanı Nihat Sargın, Genel Sekreteri Haydar Kutlu (Nabi Yagcı) ve eşi Çiçek Yağcı dün Izmir'e geldiler. Kalabalık bir partili grubunca karşılanan Kutlu-Sargın konvoyla kent turu yaptıktan sonra Adımlar Dergisi'nde partililerle sohbet ettiler. Nihat Sargın 10 yıldır uygulanan depolitizasyonun bir işe yaramadığını belirtirken Haydar Kutlu, "Direndik ve kazandık. Haklı davalar her zaman kazaıulır" dedi. lzmir'in Basmane Garı dün sabah tarihi günlerinden birini yaşadı. Kutlu ve Sargın'ı karşılamak üzere toplanan TBKP'liler, "Güneşin Safrasındayız, Dostların Arasındayız" şarkısıyla ve "Komünist partisi engellenemez" sloganlarıyla uzun süre beklediler. Saat 09.30'da gara giren trenin önünde sıralanan partililer, karanfiller attılar, Kutlu-Sargın'ın boyunlanna da çiçeklerden örülmüş çelenkler astılar. lkiçeşmelik, Varyant, Konak ve Kordon'u kapsayan kent turundan sonra Adımlar Dergisi'nin Izmir temsilciliğine gelen. grup burada da partililerce karşılandı. Haydar Kutlu, eşi Çiçek Yağcı'nın serbest bırakılmasından sonra yaptığı bu yolculukta heyecanlı görünüyordu. (Fotoğraf: Ümit Otan) PKK 3 genci kaçırdı • IĞDIR (AA) — Bolücü çete mensupları Kars'ın Iğdır ve Arahk ilçelerinde hayvan otlatan 3 genci kaçırdılar. 8 kişi oldukları sanılan bir grup, Kars'ın Iğdır ilçesine bağlı Anişviş köyu ile Arahk ilçesine bağlı Aşağıçamurlu köyü yakınlarında hayvan otlatmakta olan Kasım Gülmüş, Mehmet Teşvik ve Erdem Aydın adlı üç kişiyi silah zoruyla kaçırdılar. * Kenan Evren, AnıtkabirVie • ANKARA (AA) — Atatürk Uluslararası Banş ödulu'nu dün düzenlenen lörenle alan eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren, dün sabah Anıtkabir'i ziyaret etti. Kenan Evren, üzerinde "Kenan Evren - 7. Cumhurbaşkanı" yazılı çelengi kabre koyarak Ata'nın manevi huzurunda saygı duruşunda buiundu. DÜZELTME • Gazetemizin dünkü İstanbul baskıstnın bir bölümünde, 3. sayfada "PKK kampında karışıklık" başlıklı bir haber yer almıştır. Eksik bilgilerle yazılmış bu yanlış haber, bir gazetenin başlıklarının BBC'nin 23 00'deki Türkçe bülteninde tekrarlanmasından kaynaklanmıştır. Sdz konusu yayın üstüne yayılan söylentilerin güvenilir kaynaklara doğrulatılmadan yazılması sonucu yayımladığımız bu yanlış haber içın özür dileriz. • 19 Mayıs 1990 günlü gazetemizin 18. sayfasında yayımlanan "Kültür Bakanlığı 'Aldım' Diyor" başlıklı haberde, Türk ve İslam Eserleri Müzesi Müdürü Nazan Ölçer'in açıklamasındaki bir cümle teknik bir hata sonucu yanltş çıkmıştır. Doğrusu şöyfe olacaktır: "Rüçhan hakkı, devletin dılediğı esere ancak kendisinin uygun gördüğü ve eser sahibirtin genelde hiçbir itirazını dikkate almayacak bir biçimde fiyat biçmesi ve satın alması, yani Osmanlı döneminden kalma bir el koyma alışkanlığı değildir. Devletin öncelik hakkını kullanmasıdır..." Düzeltir, özür dileriz. • Dün arka sayfamızda yer alan Necla Seyhun'un 'Moda' yazısında, modacı Louis Feraud'nun adı bir dizgı hatası sonucu yanlış yazılmıştır. Oüzeltir, özür dileriz. DemokratMerkezPartisi lideri Istanbul'da tur attı Dalaııın gövde gösterisi• _ . _. _ • _ _ _ * _ « « _ _ _ _ _ _ _ _ * _ • ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ _ _ _ . _ _ _ • _ • _ * * * • • __ • • Ankara'dan İstanbul'a gelen Bedrettin Dalan, kalabalık bir grup tarafından karşılandı. Dalan, uzun bir konvoyla tstanbul'da 3 saatlik tur attı. Gösterilen ilgiyi "patlama" olarak değerlendiren DMP Genel Başkanı, "Kavgayla kaybedecek vaktimiz yoktur" dedi. İç Politika Servisi — Demokrat Merkez Partisi'nin Kurucu Genel Başkanı Bedrettin Dalan tstan- bul'da "başbakan" diye karşılan- dı. Partisinin kunıluş bildirgesini Içişleri Bakanlığı'na verdikten sonra dün ilk kez İstanbul'a "ge- nel başkan" olarak gelen Dalan, kendisini karşılayan kalabalık bir partili grubu, folklor ekipleri ve uzun bir konvoyla uç saat kent tu- ru attı. Kendisine gösterilen ilgiyi "patlama" olarak değerlendiren Dalan, partisinin tstanbul il mer- kezinde yaptığı konuşmada, "Tiirkiye'de son yülarda halkın sı- kılmışlığı, daha dogrusu erilmiş- ligi var. Sosyal hayattaki boşluk, ekonomik hayattaki başıboşlnk, Türk railletinde de bir ümitsizlik, kanunsariık dogurmuştur" dedi. Ankara'dan dün 10.00 uçağıy- la îstanbul'a gelen Bedrettin Da- lan'ı tstanbul Atatürk Havalima- nı'nda kalabalık bir partili grubu karşüadı. Seçim aracına dönüştü- rülen bir otobüse binerken kendi- sini karşılayan Kafkas ve Artvin ekipleriyle bir süre oynayan Da- lan için "Vıllardır ne gördiin ha- yaliden yagmacıdan, lalandan başka. Halkın umudu kalmadı Dalan'dan başka" anonsu yapıldı. Ataköy'e doğru yaklaşık altı kilo- metre boyunca sıralanmış DMPTi- leri selamlayan Dalan gördüğü il- gi karşısında "Adaylıfımızı anla- şılan Fatih'ten koyacagız" dedi ve sık sık "Türkiye ümitsiz değil artık" cümlesini kullandı. Yol boyunca üstü kapalı o'arak sürekli tstanbul Büyükşehir Bele- diye Başkanı Nnreltin Sözen'i eleştiren, Dalan, bir partilinin "Bereket misin, yagmuria geMin" sözune de "tstanbul'un suyunu DALAN'A tLGt — DMP'yi kurduktan sonra dun İstanbul'a gelen Bedrettin Dalan, bnyflk bir kalabalık tarafındaa karşılandı. (Fotograf: Uğur Günyüz) İZLENİMLER İstanbuPda Dalan manzaraları CELAL BAŞLANGIÇ Belediye başkanhğını yitirdiği kente, partisinin "genel başkanı" olarak ilk kez geliyordu. Atatürk Havaalanı, mavili be- yazlı parti amblemleriyle donatılmıştı. An- cak bu yalnız Dalan'ın DMP'sinin "mavi dönya lizerindeki beyaz çocuklan" değil, aynı zamanda Bülent Ecevit'in DSP'sinin "mavi ttzerine beyaz giiverdn"leriydi. Çünkü aynı anda Ecevit de Ankara'dan geliyordu. Aprondan salona geçilen alanda DSP'li- ler egemendi. Bir koridor oluşturmuşlar, aralarından geçecek liderlenn. beklerier- ken, "Halkçı Ecevit" diye bağınyorlardı. Getirdikleri folklor ekibiyle Ecevit'i bek- leyenler halay çekiyordu. Dalan'ı karşıla- yanlar ise kenarda dunnuş, özel giysileriyle oynayan Kafkas ve Artvin ekiplerini izli- yorlardı. Birbirini tanıyan DSP'lilerle DMP'liler fırsattan yararlanıp söyleşiyorlardı. Bir DSP'li DMP'liye "Biz parayla araba tut- madık. Paramız yok. Hem sizin işiniz ko- lay, partiniz tutmazsa, Siileyman'la, ol- mazsa ANAP'la birieşirsiniz. Ama biz hiç kimseyle birleşeme>iz. Birleşseydik zaten şimdi Ecevit başbakandı" diyordu. DMP'li ise, "Her şeyi parayla ölçme. Biz de parayla araba tulraadık. Ben de işçi emeklisiyim. Hem biz de öyle senin dedi- gin gibi başka partilerie birieşemeyiz" ya- nıtını veriyordu. Ancak biraz da olsa DSP'li haklıydı. Bir kere alanda bekleyenleri yakalanndaki ro- zetlere bakmadan, sadece giyimleriyle ayırt etmek mümkündü. DSP'liler daha sade gi- yimli kravatsızdı. Aralannda yok denecek kadar az kadın vardı. DMP'li erkeklerin neredeyse tümü kravath, şık giyimliydi. Aralannda çok sayıda özenle giyinmiş, ba- kımlı kadınlar vardı. Bir DSP'li aradaki farkı görünce dUşüncesini "Bunlann hepsi sosyete" diye dile getiriyordu. Uçağı 11.10'da alana inen Dalan, apro- nun kenanndan çıkışa kadar uzunca bir sı- ra olan "halkçı Ecevit" koridorundan gec- ti. Dışarıda kendisini karşılayan Artvin ekibiyle "Ata Ban" oynadı. "Seçim ara- cı"na dönüştürüJen otobüse gazetecilerle birlikte binen Dalan'ı alanın dışında ka- labalık bir konvoy bekliyordu. Ecevit'in az sayıdaki aracına karşılık, Dalan'ı belli bir gelir düzeyinin üstünde olduğu giyim- lerinden ve araçlanndan olan insanlarla, kilometrelerce uzunluğunda bir araç kon- voyu karşıladı. Dalan, bu ilgiyi "İstanbul'a kimse nan- kör diyemez" diye değerlendirdi. Dalan'- ın konvoyuna katılanlar, kalabalık ve coş- kuluydu. Karşı yönden gelen araçlarda bu- lunanların sevgi gösterisi, kent turu sıra- sında evlerinin balkonundan çarşaf salla- yanlar, yolda konvoyu görünce durdurup çiçek verenler Dalan'ı sevindirdi. Belli ki, beklediğinin üzerinde bir ilgiyle karşılan- tnıştı. Jlginin doruğa tırmandığı yerlerde ise "tşte tslanbul, işte Bedrettin Dalan" duyurusu yapılıyordu otobüsten. Dünkü gövde gösterisi sırasmda "tstan- bul motifi"ni sık sık işledi Dalan. Hatıa merkezi iktidara muhalif bir partinin de- ğil, yerel iktidara muhalif bir partinin ge- nel başkanı gibiydi. Yolda kendisine, "Be- reket misin, yagmuria geldin tstanbul'a" diye bağıranlara "Bereketaıler de lstan- bul'un suynnu kunıttular" karşılığını ver- di. İstanbul surlannın onarılmamış yerle- rini gördükçe "vah vah" dedi. Saraçhane başındaki anakent belediye binasının önünde geçerken, "Çalışmayan binayı ne yapayım" diyegüldü. Gördüğü ilgi karşı- sında Dalan, "Bunu gorenler, bu gece uyu- yamayacak. Tiirkiye'de uyuyamayacak çok insan var bu gece" diyerek, "başka yerlere" de mesaj gönderdi. Yaşlı bir sa- kallıya el sallarken de, "Sakallılara karşı, oldugum volunda yanlış haber yayıyorlar. Dognı degil, sizleri de seviyonım" dedi. Dalan dün tstanbul'da büyükçe bir kon- voyia gezdi. öncelikle de kadınlardan ve gençlerden yoğun ilgi gördü. Dalan, ilgi gördükçe de "Işle İstanbul, işte Bedrettin Dalan" denildı. Bakalım, "İşte Karadeniz, işte Dalan", "İşte İçanadolu, tşte Dalan", "İşte Ege, işte Dalan", "İşte Gune>dog_ işte Dalan" ve sonuçta "tşte Türkiye, iş- te Dalan" denilebilecek rai? kuruttalar" karşılığını verdi. Ataköy, Bakırköy gibi yerleşim birimlerinde tur attıktan sonra Topkapı üzerinden Aksaray'a ge- çen Dalan'ın konvoyu daha son- ra İstanbul Anakent Belediyesi- nin önüne geldi. Konvoy daha sonra Beyazıt-Sultanahmet-Sirkeci yolunu izleyerek Tepebaşı'ndan Taksim'e çıktı. Alanın girişinde partililerin çiçek yağmuruyla kar- şılanan Dalan daha sonra DMP'nin tstanbul il merkezini aç- tı. Binanın içinden dışanda top- lanan partililere bir konuşma ya- pan Dalan, "Kunıldugunun ücün- cü gnnünde bu kalabalık, bu kon- voy var. Üçnncu ayında ne olur siz düşüniin. Kunılamaz diyenler siz- leri gordıikten sonra herhalde bu gece uyuyamazlar. Türk mületi ne zaman sıkışüysa bu sılunüsını hep bereber aşmasım bilmiştir. Bunu da aşacağu" dedi. Dalan, yıllar önce Avrupa'ya gıderken Doğu Bloku ülkelerinde karamsarlıktan dolayı asık yüzlü insanlara rastladığını, bugün de bu ulke insaıılannın benzerlerini Türkiye'de gördüğünü söyledi. "Tiirkiye'de halkın ezüd-giai, sosyal hayattaki boşlugun, ekono- mik hayatuki başıboşluğun Türk milletinde bir ümitsizlik bir karamsarlık" doğurduğunu belir- ten Dalan sözlerini şöyle sürdür- dü: "İşte onun için bu parti kurnl- muştur. Bu partiyi Dalan kurma- mıştır, sizler kurdunuz, sizler ya- şatacaksınız. (Türkiye'de siyasi boşluk >oktur, Turki\e'de artık siyasi parti kunılamaz) diyenler, Türkiye'de dogurduklan siyasi boşlukta siyasi partiyi de kurdur- muşlardır. Aslında bu parti) i siz kurdunuz. Bu partiyi kurduran- lar, iklidarı>la, muhalefelivle mevcut partilerdir. Şimdi milletin ümidi olduk. Hiç kimseyie kavgamız yoktur. Çiinkü Tüjidye iasanuun kavgayla kaybedecek vakti yoktur. Kavga edenler bırakalım etsinler. Nasıl- sa tarihin karanltgına gomıiiup gj- deceklerdir. Biz iktidara gelip memleketın kötöye giden kaderi- ni degişürecegiz." . Konuşmasından sonra gazeteci- lerin sorularını yanıtlayan Dalan, 3 haziranda yapıiacak secimlere yasal süre olarak katılmalarınm olanaksız olduğunu söyledi. Er- ken seçimi gündeme getirip getir- meyecekleri yolundaki bir soruya da "Biz ister getirelim, isler getir- meyelirn, bu paıiamenlodan erken seçim karan çıkmaz" yatutıru ver- di. Dalan Istanbul'da görduğu il- giyi Türkiye'nin diğer kentlerinde görüp görmeyeceğine ilişkin bir soruya da "Ankara'da Anıtkabir- in naklinden bu >ana en buyük kalababkla Ata'nın huzuruna çık- tık. Goreceksiniz, Anadolu'da da bu ilgi olacaktır" diye yanıtladı. HIZLA GELİŞEN SİGORTA SEKTÖRÜNDE HALKA.AÇILAN İLK ŞİRKET... Emek Sigorta Ur İktlsat Bankası kuruluşudur. Günün sektörü sigortacılıkta ilklerin temsilcisi Emek Sigorta, Türkiye'de haika açılan ilk sigorta şirketi olarak da öncülüğüne devam ediyor. İlk defa yürürlüğe koyduğu "risk yönetimi" uygulamasıyla müşterilerine 2 yılı aşkın bir süredir en ucuz primle en geniş teminatın kapılarını açan Emek Sigorta'nın 1989'da • Kârlılığı 10 misli artmıştır. • Özvarlıkları %65 artışla 33 milyara ulaşmıştır. Emek Sigorta 1989'da piyasadan daha yüksek bir grafik çizerek prim gelirlerini %83 arttırmıştır. Emek Sigorta'nın varlıkları ve devam edecek başarıları hisse senetlerimizin de güvencesi olacaktır. Emek Sigorta hepimizi ilgilendiren İstanbul Doğal Gaz Dagıtım Projesinin "risk yönetimini" üstlenmiş, tek başına ve dövize endeksli olarak TL551 milyara sigortalamıştır. Bunun yanında bedeli yine yüz milyarları aşan Intemational Finance Corporation (IFC) lehine turizm projesi, Anadolu oto yolları projeleri ve benzeri boyutta riskleri doğru tanımlayarak "risklerini yönetmiş", sigortalarını yapmış ve dünyanın en büyük reasürans kuruluşlarıyla taşıdığı riskleri en uygun şartlarla paylaşmıştır. Emek Sigorta sigortacılıkta serbest rekabeti savunan ilk ve tek Türk sigorta şirketi olarak 1988 başındanberi • Risk Yönetimiyle, • Batı dünyasında da uygulanan çağdaş sigorta türleriyle, • Modern kadrosu ve otomasyonuyla serbest tarife dönemine en hazır sigorta şirketidir. Emek Sigorta, Hisse Senetleriyle, 23 Mayıs'ta Borsa'da verimli ve güvenli yatınmlarınız için sizi bekiiyor. EMEK SİGORTA 'risk yönetimi"